Cagatay Gürses | Istanbul 29 Mayis University (original) (raw)

Papers by Cagatay Gürses

Research paper thumbnail of Nihilizm Nietzsche.docx

Bu çalışmamda Friedrick Nietzsche'nin felsefesinde ki nihilizm kavramını kısaca anlatarak okuyucu... more Bu çalışmamda Friedrick Nietzsche'nin felsefesinde ki nihilizm kavramını kısaca anlatarak okuyucunun temel olarak nihilizm kavramı hakkında bilgi sahibi olmasını hedeflemekteyim. Çalışmamın ilk bölümün de nihilizm kavramının etimolojik olarak ve ayrıca Nietzsche'nin felsefesinde ne anlama geldiğinden bahsettikten sonra, nihilizmin ortaya çıkış öyküsünü anlatacağım. Daha sonra ki bölümde ise "Tanrı Öldü! Onu Bizler Öldürdük" ifadesinin nihilizm ile nasıl bir irtibatı olduğu hakkında bilgi vermeye çalışarak Tanrının ölmesinin nihilizme nasıl bir etkisi olduğunu göstermeyi hedefliyorum. Nietzsche'nin nihilizmin kaçınılmaz olarak ortaya çıktığını söylemesi, onu nihai bir sonuç olarak görmesinin sebeplerini ve daha sonra da nihilizmin bir fayda sağlayıp sağlamadığı hakkında ki görüşlerden

Research paper thumbnail of Sanat felsefe için bir araştırma alanı mıdır? Yoksa sanat felsefeden bağımsız olarak mı düşünülmelidir ? Merleau-Ponty Üzerine Temellendirme

Sanat felsefe için bir araştırma alanı mıdır? Yoksa sanat felsefeden bağımsız olarak mı düşünülme... more Sanat felsefe için bir araştırma alanı mıdır? Yoksa sanat felsefeden bağımsız olarak mı düşünülmelidir? Giriş: Modern kültürün sanat yapıtlarını ve sanatçıları kültür endüstrisinin birer parçası haline getirmesi sanatın bugün hâlâ sanat olup olmadığı sorusunu sormamıza neden olur. Günümüzde sanat ile gündelik yaşam arasındaki sınırların, çoğaltıla bilirlik, yineleme ve tüketim yüzünden giderek ortadan kalkması bizi sanat yapıtının ne olduğu ya da onun özü hakkında geçmişteki tartışmalara geri dönmeye sevk eder. Bu bağlamda, Hegel'in hipotezinde olduğu gibi sanatın görevini tamamlamış ve hakikatin kendini göstermesi olarak geçmişe ait olduğunu mu düşünmeliyiz? Gelgelelim sanat, tarihte hiç olmadığı kadar görünür, estetik hiç olmadığı kadar yaşamlarımızı ve şehirlerimizi sarıp sarmalamış durumda öyle ki sanat yapıtları hâlâ dünyaya başka türlü bakmamızı sağlar. Bu durumda ölen ve geçmişte kalan sanat değil, sanat ve felsefe arasında belli bir ilişki türüdür. Şu hâlde felsefenin sanatla kurduğu özel ilişkiyi nasıl yeniden düşünebiliriz? 1 1. Sanat felsefe için bir araştırma alanı mıdır? Felsefe, felsefe olmayan alanlara dayanır, Platon, Descartes ya da Leibniz için matematik, Kant, Whitehead ya da Poper için fizik, Hegel ya da Marx için tarih, Nietzsche, Bergson ya da Deleuze için biyoloji hangi anlamdaysa Merleau-Ponty için de resim aynı anlamdadır. Merleau-Ponty'ye göre asıl felsefe, dünyayı görmeyi yeniden öğrenmektir; o görünürü yeniden görmeye, sözü yeniden dile getirmeye, düşünceyi yeniden düşünmeye çağırır. Sanat ise bu davetin yenilenmesidir. 2 O sanat üzerine değil sanattan itibaren düşünür. Merleau-Ponty daha sonra Deleuze 'de görüleceği üzere, sanatın ve felsefenin kültürel ve zihinsel evrenin suni ürünleri olmalarından ziyade birer yaratım olarak varlığa temas ettiklerini düşünür. Emile Bréhier kendisine şu eleştiriyi getirir: "fikirlerinizin felsefeden ziyade resimle ve romanla daha iyi ifade edilebileceğini düşünüyorum. Felsefeniz olsa olsa bir romana varır. Bu bir eksiklik değil; ancak felsefenizin romancıların eserlerinde gördüğümüz tarzda, gerçekliklerin dolaysız telkinine vardığını düşünüyorum." Söz konusu eleştiri Merleau-Ponty'i sanat ve felsefe arasındaki mesafeyi sorgulamaya itmiştir. Onun estetiği sanata yapılan felsefi bir yatırımdan ziyade,

Research paper thumbnail of Gnostisizm ve Muhalifleri

Bu yazıda da Gnostizm’in nasıl ortaya çıktığı ve ortaya çıktığındaki dönemde Hristiyanlığın nasıl... more Bu yazıda da Gnostizm’in nasıl ortaya çıktığı ve ortaya çıktığındaki dönemde Hristiyanlığın nasıl bir konumu olduğundan bahsettikten sonra en önemli Gnostiklerden olan Basilide, Marcion ve Valentinus gnostisizmi hakkında bilgi vereceğim. Gnostizm’in sonraki dönemlere ve günümüze nasıl bir etkisi olduğundan bahsederek Budizm ile Gnostizm arasındaki benzerliklere dikkat çekeceğim.

Research paper thumbnail of Her insan bir başka insana açık olmayan bir biçimde kendine erişime sahip midir ?

Bu yazıda Her insan bir başka insana açık olmayan bir biçimde kendine erişime sahip midir ? Şu an... more Bu yazıda Her insan bir başka insana açık olmayan bir biçimde kendine erişime sahip midir ? Şu anda karnımın acıktığını fark ettim böylece bu durumun farkındalığından kendimin farkındalığına erişebilir miyim ? Gibi sorulara cevap arayacak ve verilen cevapların zihin felsefesi açısından ne kadar sorun çözücü olduklarını irdeleyeceğim. Zihin tartışmalarının yüzyılları aşan geçmişinde Descartes, Nagel, Frank Jackson, Dannett, Russell gibi filozoflar tarafından nasıl algılandığını ortaya koyarak yukarıda sözünü ettiğim sorulara cevap arayacağım.

Research paper thumbnail of Spinoza'nın Ahlak Anlayışı Üzerine

Research paper thumbnail of Özgürlük mutluluğa götüren bir araç mıdır ? (Diyalektik tartışma)

Konu: Özgür olmadan mutlu olunur mu ? Tanım = özgürlük nedir ? J.S. Mill : Herkes aynı hak ve özg... more Konu: Özgür olmadan mutlu olunur mu ? Tanım = özgürlük nedir ? J.S. Mill : Herkes aynı hak ve özgürlüklere sahipse ve devlet özel özel yaşama, düşünce, din ve basın a müdahale etmiyorsa bunlar özgürlükğün olması için yeterlidir. Immanuel Kant = özgürlük bir ide " dir. Karl Jaspers = varoluş özgürlüktür. Bağımsızlık, itaatsizlik Platon = Aşırı özgürlük, gerek devlette ve gerekse bireylerde köleliğe dönüşür Özgürlük türleri : Toplumsal özgürlük, düşünce özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü, basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü vs. Rousseau : doğal özgürlük, negatif özgürlük, ahlaksal ve politik özgürlükler.

Research paper thumbnail of KANT VE SCHOPENHAUER'DA KENDİNDE ŞEY (DING AN SICH) KAVRAMI

  1. KANT'TA VE SCHOPENHAUER'DE KENDİNDE ŞEY (DING AN SICH) KAVRAMI KANT'TA VE SCHOPENHAUER... more 010213033) KANT'TA VE SCHOPENHAUER'DE KENDİNDE ŞEY (DING AN SICH) KAVRAMI KANT'TA VE SCHOPENHAUER'DE KENDİNDE ŞEY (DING AN SICH) KAVRAMI Kant, düşünüler ile varlığı özdeş olmadığını söyledikten sonra felsefe yeniden şekil alarak ikiye bölündü. Bir kısım felsefeci Kant'ın Yargı kuramının izinden giderek mantıkçı pozitivizm'e ve dil felsefesine ulaşırken, içlerinde Schopenhauer gibi filozofların bulunduğu grup Kant'ın Kendinde şey kavramı üzerine sistemlerini kurdular. Kant'ın kendinde şey kavramı üzerine düşünen filozofların ding an sich kavramından farklı şeyler anlamaları sonucunda, bu kavramı eleyelim diyenler ve koruyalım diyenler olarak bir karşıtlık meydana geldi. Kendinde şeyi koruyalım diyenler arasında da işler Kant'ın söylediği gibi gitmiyor, çok farklı bir biçim alıyor. Ne var ne yok sorusunun cevabı böyle bölünerek ortaya çıkıyor. Bu genişlik ve zenginlikteki tartışmaların temelinde ise her zaman Kant bulunuyor. Kant bize, o eski metafizikçilerin söylediği gibi, düşünürler varlığın özdeş olmadığını söyledi.

Research paper thumbnail of İbn Bacce (Avempace) Üzerine

Research paper thumbnail of St.Thomas Aquinas' da Tanrı’nın Mahiyeti hakkındaki bilgimiz

Tanrının nasıl bir varlık olduğu ve varlığının inançtan öte bilgi konusu olup olmadığı teoloji ve... more Tanrının nasıl bir varlık olduğu ve varlığının inançtan öte bilgi konusu olup olmadığı teoloji ve felsefe alanında üzerinde önemle durulan konuların başında gelmektedir.

Research paper thumbnail of Stanisław Lem - KUVETTE BULUNAN GÜNCE ÜZERİNE

Söz konusu olan Küvette Bulunan Günce romanını tarihçi, olgular ve özne -nesne ilişkisini göz önü... more Söz konusu olan Küvette Bulunan Günce romanını tarihçi, olgular ve özne -nesne ilişkisini göz önüne alarak okuduğumuzda Profesör Barraclough'ın dediği "bizim okuduğumuz tarih, doğrunu söylemek gerekirse hiç de olgusal değildir, bir dizi kabul edilmiş yargılardan ibarettir." 1 Sözünün gerçekliğine ister istemez hak veriyoruz.

Research paper thumbnail of Platon Devlet 6. kitap Üzerine

Research paper thumbnail of Aristotales metafizik 1.kitap (alfa) üzerine

Metafizik kitabının İlk cümlesi şöyle başlar; "πάντες άνθρωποι του ειδέναι ορέγονται φύσει". "Büt... more Metafizik kitabının İlk cümlesi şöyle başlar; "πάντες άνθρωποι του ειδέναι ορέγονται φύσει". "Bütün insanlar doğal olarak bilmek ister 1 " diye çevriliyor olsa da, Bütün insanlar, doğası gereği bilmek ister kulağa daha doğru gelmektedir. Aristoteles' e göre insanın doğal olarak bilmek istemesinin kanıtı, duyularımızdan aldığımız zevktir. Duyularımız bilmek için vardır. Bunun en iyi örneği görme duyumuzdur. Çünkü görme bütün duyular arasında bize en fazla bilgi kazandırandır.

Research paper thumbnail of Yapısalcılık ve Post yapısalcılık üzerine

Yapısalcılık akımı çoğunlukla; Levi-Strasuss, Lacan, Foucault, Althusserl ile özdeştirilen bir ak... more Yapısalcılık akımı çoğunlukla; Levi-Strasuss, Lacan, Foucault, Althusserl ile özdeştirilen bir akım olmakla birlikte, akımın temel noktası İsveçli dilbilimci Ferdinand de Soussure'un dili bir göstergeler sistemi olarak analiz eden yapısal dilbilimi yaklaşımıdır.

Drafts by Cagatay Gürses

Research paper thumbnail of Chomsky, Dilbilim ve Felsefe

Chomsky'nin dil ve zihin kitabının altıncı bölümü olan Dilbilim ve felsefe başlıklı bölümünü irde... more Chomsky'nin dil ve zihin kitabının altıncı bölümü olan Dilbilim ve felsefe başlıklı bölümünü irdeleyeceğim. Bu kitabın ilk altı bölümü 1960'ların sonlarında üniversitelerde büyük dinleyici kitlesine yapılmış konuşmalara dayanıyor, bunun için nispeten akademik bir dile sahip. Son bölümse 2004 yılında genel bir dinleyici kitlesi karşısında yapılmış bir konuşmaya dayanıyor. Noam Chomsky tarafından formüle edilen teoriye göre her cümlenin derin yapı ve yüzey yapı olmak üzere iki katmanı vardır. Derin yapı cümlenin anlambilimsel temelini oluşturur. yüzey yapı ise özellikle cümlenin en son söylenmiş veya yazılmış halini temsil eder. Cümlenin anlamına vakıf olan konuşur veya yazar dilbilimsel olarak derin yapı tarafında iken, dinleyici veya okuyucu yüzey yapı tarafındadır zira dinleyici veya okuyucu cümleye maruz kalan taraftır.1 Dilbilgisel çözümlemelerde derin ve yüzey yapılar büyük önem taşır. Kürşatı'ı ders çalışırken gördüm cümlesi kimin ders çalıştığını kesin olarak göstermez. Bu cümle yüzey yapıyı gösterir. Kimin ders çalıştığını anlamak için derin yapıya bakmak gerekir. Derin yapıyı ise sadece bu cümleyi söyleyen kişi bilebilir. Aslında bu cümle iki cümleden oluşmaktadır.

Research paper thumbnail of Sanat felsefe için bir araştırma alanı mıdır? Yoksa sanat felsefeden bağımsız olarak mı düşünülmelidir

Modern kültürün sanat yapıtlarını ve sanatçıları kültür endüstrisinin birer parçası haline getirm... more Modern kültürün sanat yapıtlarını ve sanatçıları kültür endüstrisinin birer parçası haline getirmesi sanatın bugün hâlâ sanat olup olmadığı sorusunu sormamıza neden olur. Günümüzde sanat ile gündelik yaşam arasındaki sınırların, çoğaltıla bilirlik, yineleme ve tüketim yüzünden giderek ortadan kalkması bizi sanat yapıtının ne olduğu ya da onun özü hakkında geçmişteki tartışmalara geri dönmeye sevk eder. Bu bağlamda, Hegel'in hipotezinde olduğu gibi sanatın görevini tamamlamış ve hakikatin kendini göstermesi olarak geçmişe ait olduğunu mu düşünmeliyiz? Gelgelelim sanat, tarihte hiç olmadığı kadar görünür, estetik hiç olmadığı kadar yaşamlarımızı ve şehirlerimizi sarıp sarmalamış durumda öyle ki sanat yapıtları hâlâ dünyaya başka türlü bakmamızı sağlar. Bu durumda ölen ve geçmişte kalan sanat değil, sanat ve felsefe arasında belli bir ilişki türüdür. Şu hâlde felsefenin sanatla kurduğu özel ilişkiyi nasıl yeniden düşünebiliriz?1

Research paper thumbnail of Nihilizm Nietzsche.docx

Bu çalışmamda Friedrick Nietzsche'nin felsefesinde ki nihilizm kavramını kısaca anlatarak okuyucu... more Bu çalışmamda Friedrick Nietzsche'nin felsefesinde ki nihilizm kavramını kısaca anlatarak okuyucunun temel olarak nihilizm kavramı hakkında bilgi sahibi olmasını hedeflemekteyim. Çalışmamın ilk bölümün de nihilizm kavramının etimolojik olarak ve ayrıca Nietzsche'nin felsefesinde ne anlama geldiğinden bahsettikten sonra, nihilizmin ortaya çıkış öyküsünü anlatacağım. Daha sonra ki bölümde ise "Tanrı Öldü! Onu Bizler Öldürdük" ifadesinin nihilizm ile nasıl bir irtibatı olduğu hakkında bilgi vermeye çalışarak Tanrının ölmesinin nihilizme nasıl bir etkisi olduğunu göstermeyi hedefliyorum. Nietzsche'nin nihilizmin kaçınılmaz olarak ortaya çıktığını söylemesi, onu nihai bir sonuç olarak görmesinin sebeplerini ve daha sonra da nihilizmin bir fayda sağlayıp sağlamadığı hakkında ki görüşlerden

Research paper thumbnail of Sanat felsefe için bir araştırma alanı mıdır? Yoksa sanat felsefeden bağımsız olarak mı düşünülmelidir ? Merleau-Ponty Üzerine Temellendirme

Sanat felsefe için bir araştırma alanı mıdır? Yoksa sanat felsefeden bağımsız olarak mı düşünülme... more Sanat felsefe için bir araştırma alanı mıdır? Yoksa sanat felsefeden bağımsız olarak mı düşünülmelidir? Giriş: Modern kültürün sanat yapıtlarını ve sanatçıları kültür endüstrisinin birer parçası haline getirmesi sanatın bugün hâlâ sanat olup olmadığı sorusunu sormamıza neden olur. Günümüzde sanat ile gündelik yaşam arasındaki sınırların, çoğaltıla bilirlik, yineleme ve tüketim yüzünden giderek ortadan kalkması bizi sanat yapıtının ne olduğu ya da onun özü hakkında geçmişteki tartışmalara geri dönmeye sevk eder. Bu bağlamda, Hegel'in hipotezinde olduğu gibi sanatın görevini tamamlamış ve hakikatin kendini göstermesi olarak geçmişe ait olduğunu mu düşünmeliyiz? Gelgelelim sanat, tarihte hiç olmadığı kadar görünür, estetik hiç olmadığı kadar yaşamlarımızı ve şehirlerimizi sarıp sarmalamış durumda öyle ki sanat yapıtları hâlâ dünyaya başka türlü bakmamızı sağlar. Bu durumda ölen ve geçmişte kalan sanat değil, sanat ve felsefe arasında belli bir ilişki türüdür. Şu hâlde felsefenin sanatla kurduğu özel ilişkiyi nasıl yeniden düşünebiliriz? 1 1. Sanat felsefe için bir araştırma alanı mıdır? Felsefe, felsefe olmayan alanlara dayanır, Platon, Descartes ya da Leibniz için matematik, Kant, Whitehead ya da Poper için fizik, Hegel ya da Marx için tarih, Nietzsche, Bergson ya da Deleuze için biyoloji hangi anlamdaysa Merleau-Ponty için de resim aynı anlamdadır. Merleau-Ponty'ye göre asıl felsefe, dünyayı görmeyi yeniden öğrenmektir; o görünürü yeniden görmeye, sözü yeniden dile getirmeye, düşünceyi yeniden düşünmeye çağırır. Sanat ise bu davetin yenilenmesidir. 2 O sanat üzerine değil sanattan itibaren düşünür. Merleau-Ponty daha sonra Deleuze 'de görüleceği üzere, sanatın ve felsefenin kültürel ve zihinsel evrenin suni ürünleri olmalarından ziyade birer yaratım olarak varlığa temas ettiklerini düşünür. Emile Bréhier kendisine şu eleştiriyi getirir: "fikirlerinizin felsefeden ziyade resimle ve romanla daha iyi ifade edilebileceğini düşünüyorum. Felsefeniz olsa olsa bir romana varır. Bu bir eksiklik değil; ancak felsefenizin romancıların eserlerinde gördüğümüz tarzda, gerçekliklerin dolaysız telkinine vardığını düşünüyorum." Söz konusu eleştiri Merleau-Ponty'i sanat ve felsefe arasındaki mesafeyi sorgulamaya itmiştir. Onun estetiği sanata yapılan felsefi bir yatırımdan ziyade,

Research paper thumbnail of Gnostisizm ve Muhalifleri

Bu yazıda da Gnostizm’in nasıl ortaya çıktığı ve ortaya çıktığındaki dönemde Hristiyanlığın nasıl... more Bu yazıda da Gnostizm’in nasıl ortaya çıktığı ve ortaya çıktığındaki dönemde Hristiyanlığın nasıl bir konumu olduğundan bahsettikten sonra en önemli Gnostiklerden olan Basilide, Marcion ve Valentinus gnostisizmi hakkında bilgi vereceğim. Gnostizm’in sonraki dönemlere ve günümüze nasıl bir etkisi olduğundan bahsederek Budizm ile Gnostizm arasındaki benzerliklere dikkat çekeceğim.

Research paper thumbnail of Her insan bir başka insana açık olmayan bir biçimde kendine erişime sahip midir ?

Bu yazıda Her insan bir başka insana açık olmayan bir biçimde kendine erişime sahip midir ? Şu an... more Bu yazıda Her insan bir başka insana açık olmayan bir biçimde kendine erişime sahip midir ? Şu anda karnımın acıktığını fark ettim böylece bu durumun farkındalığından kendimin farkındalığına erişebilir miyim ? Gibi sorulara cevap arayacak ve verilen cevapların zihin felsefesi açısından ne kadar sorun çözücü olduklarını irdeleyeceğim. Zihin tartışmalarının yüzyılları aşan geçmişinde Descartes, Nagel, Frank Jackson, Dannett, Russell gibi filozoflar tarafından nasıl algılandığını ortaya koyarak yukarıda sözünü ettiğim sorulara cevap arayacağım.

Research paper thumbnail of Spinoza'nın Ahlak Anlayışı Üzerine

Research paper thumbnail of Özgürlük mutluluğa götüren bir araç mıdır ? (Diyalektik tartışma)

Konu: Özgür olmadan mutlu olunur mu ? Tanım = özgürlük nedir ? J.S. Mill : Herkes aynı hak ve özg... more Konu: Özgür olmadan mutlu olunur mu ? Tanım = özgürlük nedir ? J.S. Mill : Herkes aynı hak ve özgürlüklere sahipse ve devlet özel özel yaşama, düşünce, din ve basın a müdahale etmiyorsa bunlar özgürlükğün olması için yeterlidir. Immanuel Kant = özgürlük bir ide " dir. Karl Jaspers = varoluş özgürlüktür. Bağımsızlık, itaatsizlik Platon = Aşırı özgürlük, gerek devlette ve gerekse bireylerde köleliğe dönüşür Özgürlük türleri : Toplumsal özgürlük, düşünce özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü, basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü vs. Rousseau : doğal özgürlük, negatif özgürlük, ahlaksal ve politik özgürlükler.

Research paper thumbnail of KANT VE SCHOPENHAUER'DA KENDİNDE ŞEY (DING AN SICH) KAVRAMI

  1. KANT'TA VE SCHOPENHAUER'DE KENDİNDE ŞEY (DING AN SICH) KAVRAMI KANT'TA VE SCHOPENHAUER... more 010213033) KANT'TA VE SCHOPENHAUER'DE KENDİNDE ŞEY (DING AN SICH) KAVRAMI KANT'TA VE SCHOPENHAUER'DE KENDİNDE ŞEY (DING AN SICH) KAVRAMI Kant, düşünüler ile varlığı özdeş olmadığını söyledikten sonra felsefe yeniden şekil alarak ikiye bölündü. Bir kısım felsefeci Kant'ın Yargı kuramının izinden giderek mantıkçı pozitivizm'e ve dil felsefesine ulaşırken, içlerinde Schopenhauer gibi filozofların bulunduğu grup Kant'ın Kendinde şey kavramı üzerine sistemlerini kurdular. Kant'ın kendinde şey kavramı üzerine düşünen filozofların ding an sich kavramından farklı şeyler anlamaları sonucunda, bu kavramı eleyelim diyenler ve koruyalım diyenler olarak bir karşıtlık meydana geldi. Kendinde şeyi koruyalım diyenler arasında da işler Kant'ın söylediği gibi gitmiyor, çok farklı bir biçim alıyor. Ne var ne yok sorusunun cevabı böyle bölünerek ortaya çıkıyor. Bu genişlik ve zenginlikteki tartışmaların temelinde ise her zaman Kant bulunuyor. Kant bize, o eski metafizikçilerin söylediği gibi, düşünürler varlığın özdeş olmadığını söyledi.

Research paper thumbnail of İbn Bacce (Avempace) Üzerine

Research paper thumbnail of St.Thomas Aquinas' da Tanrı’nın Mahiyeti hakkındaki bilgimiz

Tanrının nasıl bir varlık olduğu ve varlığının inançtan öte bilgi konusu olup olmadığı teoloji ve... more Tanrının nasıl bir varlık olduğu ve varlığının inançtan öte bilgi konusu olup olmadığı teoloji ve felsefe alanında üzerinde önemle durulan konuların başında gelmektedir.

Research paper thumbnail of Stanisław Lem - KUVETTE BULUNAN GÜNCE ÜZERİNE

Söz konusu olan Küvette Bulunan Günce romanını tarihçi, olgular ve özne -nesne ilişkisini göz önü... more Söz konusu olan Küvette Bulunan Günce romanını tarihçi, olgular ve özne -nesne ilişkisini göz önüne alarak okuduğumuzda Profesör Barraclough'ın dediği "bizim okuduğumuz tarih, doğrunu söylemek gerekirse hiç de olgusal değildir, bir dizi kabul edilmiş yargılardan ibarettir." 1 Sözünün gerçekliğine ister istemez hak veriyoruz.

Research paper thumbnail of Platon Devlet 6. kitap Üzerine

Research paper thumbnail of Aristotales metafizik 1.kitap (alfa) üzerine

Metafizik kitabının İlk cümlesi şöyle başlar; "πάντες άνθρωποι του ειδέναι ορέγονται φύσει". "Büt... more Metafizik kitabının İlk cümlesi şöyle başlar; "πάντες άνθρωποι του ειδέναι ορέγονται φύσει". "Bütün insanlar doğal olarak bilmek ister 1 " diye çevriliyor olsa da, Bütün insanlar, doğası gereği bilmek ister kulağa daha doğru gelmektedir. Aristoteles' e göre insanın doğal olarak bilmek istemesinin kanıtı, duyularımızdan aldığımız zevktir. Duyularımız bilmek için vardır. Bunun en iyi örneği görme duyumuzdur. Çünkü görme bütün duyular arasında bize en fazla bilgi kazandırandır.

Research paper thumbnail of Yapısalcılık ve Post yapısalcılık üzerine

Yapısalcılık akımı çoğunlukla; Levi-Strasuss, Lacan, Foucault, Althusserl ile özdeştirilen bir ak... more Yapısalcılık akımı çoğunlukla; Levi-Strasuss, Lacan, Foucault, Althusserl ile özdeştirilen bir akım olmakla birlikte, akımın temel noktası İsveçli dilbilimci Ferdinand de Soussure'un dili bir göstergeler sistemi olarak analiz eden yapısal dilbilimi yaklaşımıdır.

Research paper thumbnail of Chomsky, Dilbilim ve Felsefe

Chomsky'nin dil ve zihin kitabının altıncı bölümü olan Dilbilim ve felsefe başlıklı bölümünü irde... more Chomsky'nin dil ve zihin kitabının altıncı bölümü olan Dilbilim ve felsefe başlıklı bölümünü irdeleyeceğim. Bu kitabın ilk altı bölümü 1960'ların sonlarında üniversitelerde büyük dinleyici kitlesine yapılmış konuşmalara dayanıyor, bunun için nispeten akademik bir dile sahip. Son bölümse 2004 yılında genel bir dinleyici kitlesi karşısında yapılmış bir konuşmaya dayanıyor. Noam Chomsky tarafından formüle edilen teoriye göre her cümlenin derin yapı ve yüzey yapı olmak üzere iki katmanı vardır. Derin yapı cümlenin anlambilimsel temelini oluşturur. yüzey yapı ise özellikle cümlenin en son söylenmiş veya yazılmış halini temsil eder. Cümlenin anlamına vakıf olan konuşur veya yazar dilbilimsel olarak derin yapı tarafında iken, dinleyici veya okuyucu yüzey yapı tarafındadır zira dinleyici veya okuyucu cümleye maruz kalan taraftır.1 Dilbilgisel çözümlemelerde derin ve yüzey yapılar büyük önem taşır. Kürşatı'ı ders çalışırken gördüm cümlesi kimin ders çalıştığını kesin olarak göstermez. Bu cümle yüzey yapıyı gösterir. Kimin ders çalıştığını anlamak için derin yapıya bakmak gerekir. Derin yapıyı ise sadece bu cümleyi söyleyen kişi bilebilir. Aslında bu cümle iki cümleden oluşmaktadır.

Research paper thumbnail of Sanat felsefe için bir araştırma alanı mıdır? Yoksa sanat felsefeden bağımsız olarak mı düşünülmelidir

Modern kültürün sanat yapıtlarını ve sanatçıları kültür endüstrisinin birer parçası haline getirm... more Modern kültürün sanat yapıtlarını ve sanatçıları kültür endüstrisinin birer parçası haline getirmesi sanatın bugün hâlâ sanat olup olmadığı sorusunu sormamıza neden olur. Günümüzde sanat ile gündelik yaşam arasındaki sınırların, çoğaltıla bilirlik, yineleme ve tüketim yüzünden giderek ortadan kalkması bizi sanat yapıtının ne olduğu ya da onun özü hakkında geçmişteki tartışmalara geri dönmeye sevk eder. Bu bağlamda, Hegel'in hipotezinde olduğu gibi sanatın görevini tamamlamış ve hakikatin kendini göstermesi olarak geçmişe ait olduğunu mu düşünmeliyiz? Gelgelelim sanat, tarihte hiç olmadığı kadar görünür, estetik hiç olmadığı kadar yaşamlarımızı ve şehirlerimizi sarıp sarmalamış durumda öyle ki sanat yapıtları hâlâ dünyaya başka türlü bakmamızı sağlar. Bu durumda ölen ve geçmişte kalan sanat değil, sanat ve felsefe arasında belli bir ilişki türüdür. Şu hâlde felsefenin sanatla kurduğu özel ilişkiyi nasıl yeniden düşünebiliriz?1