Mazhar Bal | Akdeniz University (original) (raw)
Papers by Mazhar Bal
Sakarya University Journal of Education, 2018
Bu çalışmanın amacı, okul öncesi dönemde uyarlamalarla gerçekleştirilen ve kapsayıcı eğitimle ili... more Bu çalışmanın amacı, okul öncesi dönemde uyarlamalarla gerçekleştirilen ve kapsayıcı eğitimle ilişkilendirilen dil gelişim sürecine yönelik öğretmen görüşlerinin belirlenmesidir. Çalışma, nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması ile desenlenmiştir. Çalışmanın katılımcılarını 45 okul öncesi öğretmeni oluşturmaktadır. Veri toplama tekniği olarak yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Veriler, içerik analizi tekniği ile çözümlenmiştir. Araştırmada öğretmenlerin öğrenme sürecinde dil gelişimini destekleyen uyarlamalar konusunda daha yeterli olduğu; kapsayıcı eğitim konusunda ise yeterli bilgi ve donanıma sahip olmadıkları belirlenmiştir. Öğretmenlerin, kapsayıcı eğitiminin gerekliliğine inanmakla birlikte, kapsayıcı eğitimi özellikle dil gelişim süreciyle ilişkilendirme konusunda zorluk yaşadıkları sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmenlerin, kapsayıcı eğitim ile ilgili bilgiye ve uygulamaya dönük eğitimlere ihtiyaç duyduğu düşünülmektedir.
This study aimed to identify how preschool teachers included the concepts of global literacy in p... more This study aimed to identify how preschool teachers included the concepts of global literacy in picture story book reading activities they frequently perform in the flow of daily education programs. For this purpose, the relationship between global literacy and the achievements included in the Preschool Education Program (2013), picture story book reading processes and the listening and speaking processes in the preschool period was investigated. The research was designed as a case study, one of the qualitative research methods. One preschool teacher selected with the criterion sampling technique participated in the study. Semi-structured interview form, semi-structured observation form and documents were used as data collection techniques. Research data were analyzed by descriptive analysis and content analysis techniques. Based on the findings, it was concluded that very few of the picture story books selected by the teacher presented global literacy skills. In addition, the participating teacher was found to be inadequate in implementing picture story books activities during pre-reading and post-reading process and in associating global literacy skills with the language development process. Therefore, it is recommended that teachers are provided with professional training to increase their competence in relation to program and content adaptation, teaching process and global literacy skills.
Okumayı alışkanlık hâline getirmeyi sağlayan ve bunda rol oynayan birçok etken bulunmaktadır. Ail... more Okumayı alışkanlık hâline getirmeyi sağlayan ve bunda rol oynayan birçok etken bulunmaktadır. Aile bireylerinin ve çevredeki bireylerin okumaya karşı istekli olmaları, örnek olmaları ve çocuk ile etkileşim kurmaları çocukların da olumlu olarak etkilenmelerini sağlayabilir. Okuma sürecinde önem verilen ve etkileşime girilen bu noktalar Okur Yanıt Teorisi'nin de temelini oluşturmaktadır. Bu çalışma ile okul öncesi dönemdeki çocukların evde aileleri ile gerçekleştirdikleri okuma süreçlerinin ailelerin beklentilerine göre Okur Yanıt Teorisi bağlamında incelenmesi amaçlanmaktadır. Nitel araştırma yöntemi ile gerçekleştirilen bu çalışma, durum incelemesi ile desenlenmiştir. Araştırmanın katılımcılarını, okul öncesi dönemde çocuğu bulunan 54 ebeveyn oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Çalışmada sonuç olarak ailelerin okuma süreçlerine ilişkin beklentileri ile gerçekleştirdikleri etkinliklerdeki bakış açısının tutarlılık göstermediği belirlenmiştir. Ayrıca ailelerin beklentilerinin daha çok estetik bakış açısını yansıttığı sonucuna ulaşılmıştır. Sadece okuma sonrası sürece ilişkin beklentilerde estetik amaçlı okuma ve bilgi için okuma bakış açısının öneminin aileler için eşit kabul edildiği tespit edilmiştir.
The aim of this study is to reveal the relationship between Turkish teaching and e-learning, m-le... more The aim of this study is to reveal the relationship between Turkish teaching and e-learning, m-learning and u-learning in the program dimension. The research was carried out according to the interpretative paradigm. In this study, which was designed according to the qualitative research method, document analysis was used as a data collection technique. As a document, the special objectives, themes and subjects, text types and achievements of the Turkish Language Curriculum (2019) were used. Descriptive analysis technique was used in the analysis of the data. When the Turkish Language Curriculum is evaluated in general in terms of special objectives, themes and subjects, text types and achievements, it can be concluded that digital skills and multimodal literacy that serve these three learning types are not among the priorities. The special objectives, themes and topics, text types, and achievements in the Turkish Language Curriculum serve functional literacy rather than technologicalbased learning. In this respect, studies based on the Turkish Language Curriculum can be associated with e-learning, m-learning and u-learning types to strengthen the relationship between the program and technology-based learning.
Bu çalışma, farklı ülkelerin göçmen öğrencilere yönelik dil öğretim uygulamalarını incelemeyi ama... more Bu çalışma, farklı ülkelerin göçmen öğrencilere yönelik dil öğretim uygulamalarını incelemeyi amaçlamaktadır. Ülkeler belirlenirken PISA 2018 okuma becerisi alanı performansları sıralamasında ilk 20’de yer alan 8 ülke sınırlılık dahilinde ele alınmıştır. Ayrıca Türkiye de bu ülkeler arasına dahil edilmiştir. Çalışmaya dahil edilen ülkeler şunlardır: “Kanada, Türkiye, Almanya, İngiltere, Amerika, Güney Afrika, Singapur.” Araştırmanın sınırlılığı dahilindeki bu ülkelerde göçmen kökenli çocukların eğitime katılımıyla ilgili ülkeler bazında farklılıklar analiz edilmeye çalışılmıştır. Çalışma nitel araştırma yöntemlerine uygun olarak desenlenmiştir. Veri toplama tekniği olarak doküman incelemesinden yararlanılmıştır. Doküman olarak ülkelerin eğitim ve göçmenlikle ilgili bakanlıklarının elektronik veri tabanları analize dahil edilmiştir. Verilerin analizinde betimsel analiz tekniği kullanılmıştır. Araştırılan ülkelerin göçmen eğitimi üzerine ayrı bölümler kurduğu, bu konuyla ilgi çeşitli programlar uyguladığı belirlenmiştir. İncelenen ülkeler için iki dilli eğitim ve göçmenlere yönelik eğitimin program boyutunun çok yönlü olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bütün programlarda göçmen çocukların eğitiminde ulusal eğitim sistemine uyum sağlayıp akademik başarılarını arttırmak için anlama becerisinin anlatma becerisinden ön planda tutulduğu tespit edilmiştir. Yapılan incelemeler sonucunda göçmen öğrencilere yönelik dil öğretim uygulamaları ve iki dilli eğitim konusunda programlar hazırlanırken farklılıkların göz önünde bulundurulması, uygulanan rehberlik programlarının takibinin yapılması, donanımlı eğitimciler yetiştirilmesi, materyal ve kitapların kazanımlar ölçüt alınarak hazırlanması, aile rehberliğinin uygulanması önerilerinde bulunulmuştur.
Araştırmanın amacı, Mehmet Akif Ersoy'un Asım, Süleymaniye Kürsüsünde, Fatih Kürsüsünde, Berlin H... more Araştırmanın amacı, Mehmet Akif Ersoy'un Asım, Süleymaniye Kürsüsünde, Fatih Kürsüsünde, Berlin Hatıraları adlı Millî Eğitim Bakanlığı(MEB) Türkçe Dersi Öğretim Programında (2019) yer alan sosyal ve vatandaşlık yetkinliği açısından incelenmesidir. Çalışma, nitel araştırma yöntemi ile desenlenmiştir. eri toplama tekniği olarak doküman incelenmesinden yararlanılmıştır. Araştırmanın verileri betimsel analiz tekniği ile çözümlenmiştir. Akif Ersoy'un Asım adlı eserine yönelik bulgulara bakıldığında sosyal ve vatandaşlıkla ilgili yetkinliğin kişisel yetkinlik yönüyle ön plana çıktığı sonucuna ulaşılmıştır. Süleymaniye Kürsüsünde adlı esere yönelik bulgular incelendiği zaman sosyal ve vatandaşlıkla ilgili yetkinliğin kültürler arası yönüyle ön plana çıktığı görülmektedir. Fatih Kürsüsünde adlı esere yönelik bulgular incelendiğinde sosyal ve vatandaşlıkla alakalı yetkinliğin kişisel yetkinlik yönüyle ön plana çıktığı sonucuna ulaşılmıştır. Berlin Hatıraları adlı eser sosyal ve vatandaşlıkla ilişkili bilgi ile kültürlerarası yetkinlik yönüyle ön plana çıktığı belirlenmiştir Araştırmanın bulgularından hareketle Asım adlı Türkçe Dersi Öğretim Programında yer alan "Erdemler" Süleymaniye Kürsüsünde adlı eser "Milli Kültürümüz"; Fatih Kürsüsünde adlı eserin "Birey ve Toplum"; Berlin Hatıraları adlı eserin "Kişisel Gelişim" başlığı altında ği düşünülmektedir.
Bu çalışma ile Türkçe Dersi Öğretim Programında (2019) yer alan bilgilendirici metin türüne yönel... more Bu çalışma ile Türkçe Dersi Öğretim Programında (2019) yer alan bilgilendirici metin türüne yönelik program içeriği bağlamında farklı bir bakış açısı sunulmuştur. Bu bakış açısı oluşturulurken programın uygulama boyutunu oluşturan Türkçe ders kitaplarındaki metinler, çok katmanlı, tek katmanlı ve kanıt temelli metin özellikleri açısından incelenmiştir. Yapılan açıklamalardan hareketle araştırmanın amacı, Türkçe ders kitaplarındaki bilgilendirici metinlerin tek katmanlı, çok katmanlı ve kanıt temelli metin türleri açısından incelenmesidir. Nitel araştırma yöntemiyle desenlenen çalışmada veri toplama tekniği olarak doküman analizinden yararlanılmıştır. Doküman olarak 5., 6., 7. ve 8. sınıf ders kitaplarındaki metinler kullanılmıştır. 5.sınıf, Anıttepe Yayınları; 6. sınıf, Ekoyay ve Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) Yayınları; 7. sınıf, Özgün ve MEB Yayınları; 8. sınıf, MEB Yayınları, incelenen metinlerin yer aldığı kitaplardır. Veriler, betimsel analiz tekniği ile çözümlenmiştir. Araştırmada, çok katmanlı metinlerin oldukça fazla kullanıldığı belirlenmiştir. Çok katmanlı metinlerden sonra nicel olarak tek katmanlı metinler gelmektedir. Karmaşık metin yapısına rağmen çok katmanlı kanıt temelli metinlerin sayısının tek katmanlı metinlerden fazla olması dikkat çeken bir bulgudur. En az yer verilen metin ise tek katmanlı kanıt temelli metinlerdir. Araştırmanın bulgularından hareketle metin türlerinin oran olarak tutarlı bir dağılım göstermediği sonucuna ulaşılmıştır. Çok katmanlı kanıt temelli metinlerin sayısının arttırılması bilgilendirici metinlerin etkin olarak işlenebilmesi açısından yararlı olabilir. Bunun sebebi ise bu metinlerin yazılı, sözlü, görsel içeriklere sahip olmaları sayesinde birden çok duyuyu hareke geçirebilir olmalarıdır.
Bu çalışmanın amacı, ahilik ve fütüvvet ile ilgili araştırmaların görünürlüğünü bibliyometrik ana... more Bu çalışmanın amacı, ahilik ve fütüvvet ile ilgili araştırmaların görünürlüğünü bibliyometrik analiz yöntemi ile ortaya koymaktır. Ahilik ve fütüvvet ile ilgili alanyazında çok sayıda çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmalar genellikle ahilik ve fütüvvet kavramlarını, sosyal, ekonomik ve dini bağlamda ele almışlardır. Ahilik ve fütüvvet ile ilgili yapılan tüm çalışmaları içeren bir bibliyometrik analiz çalışmasına geniş kapsamıyla rastlanmamıştır. Bu yönüyle yapılan bu çalışmanın alanyazındaki diğer çalışmalardan farklı olduğu düşünülmektedir. Ayrıca bibliyometrik analiz sayesinde bu araştırmanın ahilik ve fütüvvet üzerine çalışmak isteyen araştırmacılara önemli bilgiler sunacağı söylenebilir. Çalışma, nicel araştırma yöntemi ile desenlenmiştir. Çalışmanın amacı doğrultusunda Web of Science üzerinden aramalar yapılmış ve 22 çalışma belirlenmiştir. Araştırmada, yazarlar arası iş birliği, ortak anahtar kavram kullanımı ve ortak atıf analizine göre veriler çözümlenmiştir. Yazarlar arası iş birliği ağına yönelik bulgulardan hareketle konunun güncelliğini yitirdiği ve alanyazında yeterince ilişki ağı kurulamadığı konusunda iki farklı sonuca ulaşılmıştır. Araştırmaya yönelik en eski anahtar kavramlar, 2010 yılına aittir. Ortak atıf ağına yönelik bulgulara bakıldığında atıf alan yazarların doğrudan ahilik ve fütüvvet alanında çalışan yazarlardan oluştuğu belirlenmiştir. Bu araştırma, ahilik ve fütüvvet konularına ilişkin yapılan çalışmaların uluslararası görünürlüğünü ortaya koymak için yapıldığından sadece Web of Science veri tabanıyla sınırlandırılmıştır. Ulusal düzeyde görünürlüğünü belirlemek için de Ulakbim Tr Dizin ya da Dergipark üzerinden aramalar yapılabilir. Elde edilen verilerden hareketle ulusal boyutta ahilik ve fütüvvet kavramlarının durumu ortaya koyulabilir. Bununla birlikte bu çalışmada bu kavramlar, herhangi bir konu ile ilişkilendirilmeden ele alınmıştır. Bu kavramların daha özel alanlarla ilişkisini ortaya koymak için de bibliyometrik analiz yapılabilir.
The subject of this study, which is based on situations encountered in the education process, is ... more The subject of this study, which is based on situations encountered in the education process, is to determine the sources of motivation for the use of Turkish-by-Turkish children living abroad. For this purpose, this study was designed with a case study. In accordance with the study design, 12 Turkish children aged 12 and18 living in Belgium, formed the study group of the research. A semi-structured interview form was used as a data collection tool. The data were analyzed by content analysis. Based on the data obtained, when all age groups are evaluated in general in terms of Self-Determination Theory, it is seen that the dimensions of autonomy, competence and relatedness in the theory and the answers received are related. When we look at the sources of motivation within these dimensions, it is seen that the extrinsic motivation is dominant in all age groups, depending on the extrinsic regulation (demand), introverted regulation (necessity, conditional self-confidence), determined regulation and unified regulation, but extrinsic motivation is directly proportional to the increase in age It has been concluded that the internal motivation elements change by changing within the internalization and integration process.
Journal of Mother Tongue Education, 2019
Abstract The aim of this study was to determine the teachers' and parents' views on the relations... more Abstract The aim of this study was to determine the teachers' and parents' views on the relationship between Turkish language arts course and popular culture texts of middle school students. Therefore, the study was designed as a case study. The study group consisted of 4 Turkish language arts teachers, 48 parents of the students. Semi-structured interview forms and voice recordings was used to collect data. Teachers' and parents' opinions were analyzed by content analysis technique. According the findings of the study, the majority of Turkish language arts teachers and parents of students stated that it is necessary to integrate popular culture texts into Turkish language arts courses. The reason for these ideas was that popular cultural texts will affect the learning-teaching process positively and students will feel more belonging to their school. The other finding of the study was that most of the parents and teachers had a negative perception about popular cultural texts. Although they had the negative perception, it is concluded that popular culture texts should be used in Turkish language arts course because they think that they are indispensable in students' daily life.
Eğitim ve Dil Dergisi, 2019
Bu çalışmanın amacı Türkçe Dersi Öğretim Programı’nın (2018) temel yetkinlikleri arasında yer ala... more Bu çalışmanın amacı Türkçe Dersi Öğretim Programı’nın (2018) temel yetkinlikleri arasında yer alan kültürlerarası becerilerin çocuk yazınları sayesinde desteklenebileceğinin gösterilmesidir. Araştırma, nitel özellik gösteren kuramsal bir çalışmadır. Veri toplama tekniği olarak doküman incelemesinden yararlanılmıştır. Araştırma dokümanları şunlardır: “Trompistan’dan Gelen Çocuk”, “Köprü Olan Deniz”, “Sabahtan Akşama Dünya Masalları 1” ve “Sabahtan Akşama Dünya Masalları 2”. Verilerin çözümlenmesinde içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre, kültürel farkındalık ve duyarlılık eğitimini destekleyen bu kitaplar sayesinde, farklı kültürlerin inanışları, değerleri ve gelenekleri öğrenilebilir. Bu sayede okul çağı dönemindeki çocukların, yaşadıkları olay ve durumlara karşı farkındalık ve duyarlılık gösterebileceği düşünülmektedir.
CONTEMPORARY EDUCATIONAL TECHNOLOGY, 2019
The aim of the study is to determine the contribution of gamification to writing skills of middle... more The aim of the study is to determine the contribution of gamification to writing skills of middle school students. For this study, a lesson plan has been developed to relate Writing and Authorship Skills lesson to the gamification for middle school students. From this lesson plan, it was tried to determine the effectiveness of the teaching process. Therefore, the study was designed as action research. The research group is composed of seventh grade students. Criteria sampling technique was used to determine the participants. As a data collection tool, student diary, semi-structured interview form, semi-structured observation form, digital content of the students were used. Data obtained from the semi-structured interview form were analyzed by content analysis; other data were analyzed by descriptive analysis. Writing skills and gamification were related in the study. Turkish Language Teaching Program (2018) has been taken into consideration in the action plan which relates to gamification and writing skill. As a result of the study, it was seen that all participants were actively involved in the implementation process. In addition, it was concluded that gamification increased the interest of students towards the course, combined school and non-school life, facilitated classroom management, supported collaborative work, and developed creativity. As a result of this study, it is suggested that digital games can be used as a text type in Turkish language lessons with the method of gamification in order to positively affect motivation of the middle school students toward writing education.
Qualitative Research in Education, 2019
The aim of the research is to relate the middle school students’ literacy skills to their basic l... more The aim of the research is to relate the middle school students’ literacy skills to their basic language skills. The study was designed as an action research. The participants of the study are middle school students. The data collection tool consists of semistructured interview form, semi-structured observation form, log form and activity files. The research process was carried out in three stages: cultural awareness, cultural diversity and cultural literacy. It was observed that participants cultural literacy skills developed at each stage. In addition, while performing basic language skills, they were found to be more effective at every stage. Based on the results of the study, it is concluded that the mother language education lesson can be associated with the learning outcome of cultural literacy skills and basic language skills.
The aim of this study was to associate popular culture texts with Turkish language lessons of mid... more The aim of this study was to associate popular culture texts with Turkish language lessons of middle school students. For this purpose, a model was proposed and a suitable curriculum was prepared for this model. It was aimed to determine how this program, which was the result of associating popular culture texts with Turkish language lesson outcomes, operated during classroom practices. The study was designed based on action research principles. The participants of the research were 19 (12 males and 7 females) seventh grade students. These pariticipants were selected according to the criterion sampling technique. Audio and video recording, questionnaire form, student and research diary, observation form, student activity files were used as data collection tools. Descriptive analysis technique was used in the analysis of these data. According to research data, it was seen that the Turkish language lessons associated with popular culture texts contributed to the development of basic language skills and developed a critical perspective on popular culture texts. However, for the action research process, students expressed their opinion that the lessons were fun and related to out of school life.
Bu çalışmanın amacı, Türkçe öğretim sürecinde öğretmenlerle öğrenciler arasındaki dijital bölünme... more Bu çalışmanın amacı, Türkçe öğretim sürecinde öğretmenlerle öğrenciler arasındaki dijital bölünmeyi ele almak ve dijital bölünmenin Türkçe öğretim sürecine etkisini ortaya koymaktır. Araştırma, nitel araştırma yöntemlerinden örnek olay incelemesi ile desenlenmiştir. Kolay ulaşılabilir durum örneklemesi ile seçilen araştırmanın katılımcılarını, iki farklı grup oluşturmaktadır: (1) Türkçe öğretim sürecini teknolojiyle ilişkilendirme konusunda becerisi yüksek öğretmenler ve onların teknoloji kullanımı konusunda becerisi düşük öğrencileri; (2) Türkçe öğretim sürecini teknolojiyle ilişkilendirme konusunda becerisi düşük öğretmenler ve onların teknoloji kullanımı konusunda becerisi yüksek öğrencileridir. Veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış görüşme formu, anket kullanılmıştır. Toplanan veriler, nitel veri analiz programı kullanılarak çözümlenmiştir. Araştırmada Türkçe öğretmenleri ve öğrencileri arasında farkındalık, beceri ve isteklilik açısından dijital bölünme olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Öğretim sürecinde dijital bölünmenin olumsuz etkilerini engellemek için öğretmen ve öğrencilerin teknoloji kullanımı konusunda becerileri, okul içi ve okul dışı teknolojik imkanların göz önünde bulundurulması gerektiği düşünülmektedir.
Turkish Studies, 2018
Bu araştırmada yenilenen Türkçe dersi hem program kazanımları hem de bu kazanımların uygulanabili... more Bu araştırmada yenilenen Türkçe dersi hem program kazanımları hem de bu kazanımların uygulanabilirliği açısından 21. yüzyıl becerilerine göre incelenmeye çalışılmıştır. Bu amaç doğrultusunda üç araştırma sorusu belirlenmiştir. Çalışma yorumlayıcı paradigmanın doğasına uygun bir özellik göstermektedir. Veri toplama aracı olarak doküman incelemesi tekniği kullanılmıştır. Araştırma dökümanları, Türkçe Dersi Öğretim Programı (1-8. sınıflar) ve ortaokul Türkçe 5. sınıf ders kitabıdır. Verilerin analizinde betimsel analiz tekniğinden yararlanılmıştır. Betimsel analizin temalarını, 21. yüzyıl becerileri oluşturmaktadır.
International Journal of Education & Literacy Studies, 2018
This study aimed to determine the in-school and out-of-school reading and writing experiences of ... more This study aimed to determine the in-school and out-of-school reading and writing experiences of middle school students. This study used phenomenology from qualitative research methods. All 12 participants (8 female, 4 male) were middle school grade 6 students. Various data collection techniques were employed: a survey and a semi-structured interview about the use of Wattpad, a semi-structured interview about the Turkish language subject, a semi-structured interview about the relationship between in-school and out-of-school reading and writing experiences, a diary of the students' Wattpad reading list, a diary of the students' Wattpad writing list, and the texts written by the students on Wattpad. Data collection lasted 16 weeks. The data collected from the survey questionnaire were analyzed descriptively. The data from the semi-structured interviews and diaries were analyzed using content analysis. The results indicated that most of the participants had a negative perception of in-school reading. Similar conclusions were drawn from the results in-school writing because most of the participants felt restricted and under pressure during the in-school writing process. Wattpad was considered a venue where participants can express themselves comfortably. The participants shared positive experiences characterized by willingness, diversity, meaningfulness, and entertainment. By contrast, in-school reading evoked negative experiences, such as feeling obliged, bored, and restricted, and perceiving the activity as meaningless. Out-of-school writing experiences were determined to promote internal motivation, to develop self-expression of one's anxiety and enjoyment alike, and to develop digital writing skills in out-of-school writing experiences. Overall, no relationship was found between in-school and out-of-school reading and writing experiences.
Ordu Üniversitesi Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, 2018
Özet Bu çalışmanın amacı okuma becerisini, hermeneutik bakış açısıyla ilişkilendirmektedir. Bu am... more Özet Bu çalışmanın amacı okuma becerisini, hermeneutik bakış açısıyla ilişkilendirmektedir. Bu amaçla, okuma eğitiminde okur ile metin ilişkisi, Ufukların Kesişimi Teorisi bağlamında analiz edilmeye çalışılmıştır. Çalışma nitel araştırma yöntemlerinden fenomenoloji ile desenlenmiştir. Araştırmanın katılımcılarını Türkçe Eğitimi Bölümü birinci sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. 2 kadın ve 2 erkekten oluşan katılımcılar, ölçüt örneklem tekniği ile seçilmiştir. Veri toplama tekniği olarak yarı yapılandırılmış görüşme formu ve yarı yapılandırılmış gözlem formu kullanılmıştır. Verilerin analizinde betimsel analiz tekniğinden yararlanılmıştır. Araştırmanın bulgularında, katılımcıların uygulama süreci öncesi ile uygulama süreci sonrasında metne yönelik farklı yorumlamalarda bulundukları görülmektedir. Katılımcılar uygulama süreci sonrasında metni; yazar, okurlar, tarihsel süreç açısından değerlendirmiştir. Araştırmada, metni anlama sürecinde okurun başka okurlarla etkileşiminin de önemli bir unsur olduğu belirlenmiştir. Abstract The aim of this study is related the reading ability to the hermeneutical perspective. For this purpose, it has been tried to analyze the relation between reader and text in reading education in the context of the Fusion of Horizons. The study was designed with phenomenology from qualitative research methods. Participants of the research are first year students of Turkish Language Education Department. Participants composed of 2 women and 2 men were selected by criterion sampling technique. Semi-structured interview form and semi-structured observation form were used as data collection technique. In the analysis of the data, descriptive analysis technique was used. In the findings of the research, it is seen that the participants are in different interpretations of the text before and after the application process. Participants were evaluated the text in terms of the writer, readers, historical process after the application process. In the study, it was determined that the text is an important element of interaction with other readers in the comprehension process.
Journal of Education and Practice, 2017
The aim of this research is to improve multimodal literacy skills of Turkish language teacher can... more The aim of this research is to improve multimodal literacy skills of Turkish language teacher candidates. For this purpose, first of all ; the existing conditions of teacher candidates about multimodal literacy have been determined. An implementation process is designed based upon the identified shortcomings. In this study, which is designed with mixed method, semi-structured interview form, semi-structured observation form, diary and teacher candidates' products are collecting data collection tools. Participants have been constituted among Turkish language teacher caditates. Descriptive analysis and content analysis techniques were utilized in the analysis of the data. At the beginning of the research period, multimodal literacy skills of teacher candidates were found low degree. Teacher candidates are determined to have significant deficiencies in integrating technological, pedagogical and field knowledge. On the other hand, as a result of the research, it has been seen that the Turkish language teacher candidates show the development which can produce multimodal texts.
Sakarya University Journal of Education, 2018
Bu çalışmanın amacı, okul öncesi dönemde uyarlamalarla gerçekleştirilen ve kapsayıcı eğitimle ili... more Bu çalışmanın amacı, okul öncesi dönemde uyarlamalarla gerçekleştirilen ve kapsayıcı eğitimle ilişkilendirilen dil gelişim sürecine yönelik öğretmen görüşlerinin belirlenmesidir. Çalışma, nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması ile desenlenmiştir. Çalışmanın katılımcılarını 45 okul öncesi öğretmeni oluşturmaktadır. Veri toplama tekniği olarak yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Veriler, içerik analizi tekniği ile çözümlenmiştir. Araştırmada öğretmenlerin öğrenme sürecinde dil gelişimini destekleyen uyarlamalar konusunda daha yeterli olduğu; kapsayıcı eğitim konusunda ise yeterli bilgi ve donanıma sahip olmadıkları belirlenmiştir. Öğretmenlerin, kapsayıcı eğitiminin gerekliliğine inanmakla birlikte, kapsayıcı eğitimi özellikle dil gelişim süreciyle ilişkilendirme konusunda zorluk yaşadıkları sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmenlerin, kapsayıcı eğitim ile ilgili bilgiye ve uygulamaya dönük eğitimlere ihtiyaç duyduğu düşünülmektedir.
This study aimed to identify how preschool teachers included the concepts of global literacy in p... more This study aimed to identify how preschool teachers included the concepts of global literacy in picture story book reading activities they frequently perform in the flow of daily education programs. For this purpose, the relationship between global literacy and the achievements included in the Preschool Education Program (2013), picture story book reading processes and the listening and speaking processes in the preschool period was investigated. The research was designed as a case study, one of the qualitative research methods. One preschool teacher selected with the criterion sampling technique participated in the study. Semi-structured interview form, semi-structured observation form and documents were used as data collection techniques. Research data were analyzed by descriptive analysis and content analysis techniques. Based on the findings, it was concluded that very few of the picture story books selected by the teacher presented global literacy skills. In addition, the participating teacher was found to be inadequate in implementing picture story books activities during pre-reading and post-reading process and in associating global literacy skills with the language development process. Therefore, it is recommended that teachers are provided with professional training to increase their competence in relation to program and content adaptation, teaching process and global literacy skills.
Okumayı alışkanlık hâline getirmeyi sağlayan ve bunda rol oynayan birçok etken bulunmaktadır. Ail... more Okumayı alışkanlık hâline getirmeyi sağlayan ve bunda rol oynayan birçok etken bulunmaktadır. Aile bireylerinin ve çevredeki bireylerin okumaya karşı istekli olmaları, örnek olmaları ve çocuk ile etkileşim kurmaları çocukların da olumlu olarak etkilenmelerini sağlayabilir. Okuma sürecinde önem verilen ve etkileşime girilen bu noktalar Okur Yanıt Teorisi'nin de temelini oluşturmaktadır. Bu çalışma ile okul öncesi dönemdeki çocukların evde aileleri ile gerçekleştirdikleri okuma süreçlerinin ailelerin beklentilerine göre Okur Yanıt Teorisi bağlamında incelenmesi amaçlanmaktadır. Nitel araştırma yöntemi ile gerçekleştirilen bu çalışma, durum incelemesi ile desenlenmiştir. Araştırmanın katılımcılarını, okul öncesi dönemde çocuğu bulunan 54 ebeveyn oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Çalışmada sonuç olarak ailelerin okuma süreçlerine ilişkin beklentileri ile gerçekleştirdikleri etkinliklerdeki bakış açısının tutarlılık göstermediği belirlenmiştir. Ayrıca ailelerin beklentilerinin daha çok estetik bakış açısını yansıttığı sonucuna ulaşılmıştır. Sadece okuma sonrası sürece ilişkin beklentilerde estetik amaçlı okuma ve bilgi için okuma bakış açısının öneminin aileler için eşit kabul edildiği tespit edilmiştir.
The aim of this study is to reveal the relationship between Turkish teaching and e-learning, m-le... more The aim of this study is to reveal the relationship between Turkish teaching and e-learning, m-learning and u-learning in the program dimension. The research was carried out according to the interpretative paradigm. In this study, which was designed according to the qualitative research method, document analysis was used as a data collection technique. As a document, the special objectives, themes and subjects, text types and achievements of the Turkish Language Curriculum (2019) were used. Descriptive analysis technique was used in the analysis of the data. When the Turkish Language Curriculum is evaluated in general in terms of special objectives, themes and subjects, text types and achievements, it can be concluded that digital skills and multimodal literacy that serve these three learning types are not among the priorities. The special objectives, themes and topics, text types, and achievements in the Turkish Language Curriculum serve functional literacy rather than technologicalbased learning. In this respect, studies based on the Turkish Language Curriculum can be associated with e-learning, m-learning and u-learning types to strengthen the relationship between the program and technology-based learning.
Bu çalışma, farklı ülkelerin göçmen öğrencilere yönelik dil öğretim uygulamalarını incelemeyi ama... more Bu çalışma, farklı ülkelerin göçmen öğrencilere yönelik dil öğretim uygulamalarını incelemeyi amaçlamaktadır. Ülkeler belirlenirken PISA 2018 okuma becerisi alanı performansları sıralamasında ilk 20’de yer alan 8 ülke sınırlılık dahilinde ele alınmıştır. Ayrıca Türkiye de bu ülkeler arasına dahil edilmiştir. Çalışmaya dahil edilen ülkeler şunlardır: “Kanada, Türkiye, Almanya, İngiltere, Amerika, Güney Afrika, Singapur.” Araştırmanın sınırlılığı dahilindeki bu ülkelerde göçmen kökenli çocukların eğitime katılımıyla ilgili ülkeler bazında farklılıklar analiz edilmeye çalışılmıştır. Çalışma nitel araştırma yöntemlerine uygun olarak desenlenmiştir. Veri toplama tekniği olarak doküman incelemesinden yararlanılmıştır. Doküman olarak ülkelerin eğitim ve göçmenlikle ilgili bakanlıklarının elektronik veri tabanları analize dahil edilmiştir. Verilerin analizinde betimsel analiz tekniği kullanılmıştır. Araştırılan ülkelerin göçmen eğitimi üzerine ayrı bölümler kurduğu, bu konuyla ilgi çeşitli programlar uyguladığı belirlenmiştir. İncelenen ülkeler için iki dilli eğitim ve göçmenlere yönelik eğitimin program boyutunun çok yönlü olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bütün programlarda göçmen çocukların eğitiminde ulusal eğitim sistemine uyum sağlayıp akademik başarılarını arttırmak için anlama becerisinin anlatma becerisinden ön planda tutulduğu tespit edilmiştir. Yapılan incelemeler sonucunda göçmen öğrencilere yönelik dil öğretim uygulamaları ve iki dilli eğitim konusunda programlar hazırlanırken farklılıkların göz önünde bulundurulması, uygulanan rehberlik programlarının takibinin yapılması, donanımlı eğitimciler yetiştirilmesi, materyal ve kitapların kazanımlar ölçüt alınarak hazırlanması, aile rehberliğinin uygulanması önerilerinde bulunulmuştur.
Araştırmanın amacı, Mehmet Akif Ersoy'un Asım, Süleymaniye Kürsüsünde, Fatih Kürsüsünde, Berlin H... more Araştırmanın amacı, Mehmet Akif Ersoy'un Asım, Süleymaniye Kürsüsünde, Fatih Kürsüsünde, Berlin Hatıraları adlı Millî Eğitim Bakanlığı(MEB) Türkçe Dersi Öğretim Programında (2019) yer alan sosyal ve vatandaşlık yetkinliği açısından incelenmesidir. Çalışma, nitel araştırma yöntemi ile desenlenmiştir. eri toplama tekniği olarak doküman incelenmesinden yararlanılmıştır. Araştırmanın verileri betimsel analiz tekniği ile çözümlenmiştir. Akif Ersoy'un Asım adlı eserine yönelik bulgulara bakıldığında sosyal ve vatandaşlıkla ilgili yetkinliğin kişisel yetkinlik yönüyle ön plana çıktığı sonucuna ulaşılmıştır. Süleymaniye Kürsüsünde adlı esere yönelik bulgular incelendiği zaman sosyal ve vatandaşlıkla ilgili yetkinliğin kültürler arası yönüyle ön plana çıktığı görülmektedir. Fatih Kürsüsünde adlı esere yönelik bulgular incelendiğinde sosyal ve vatandaşlıkla alakalı yetkinliğin kişisel yetkinlik yönüyle ön plana çıktığı sonucuna ulaşılmıştır. Berlin Hatıraları adlı eser sosyal ve vatandaşlıkla ilişkili bilgi ile kültürlerarası yetkinlik yönüyle ön plana çıktığı belirlenmiştir Araştırmanın bulgularından hareketle Asım adlı Türkçe Dersi Öğretim Programında yer alan "Erdemler" Süleymaniye Kürsüsünde adlı eser "Milli Kültürümüz"; Fatih Kürsüsünde adlı eserin "Birey ve Toplum"; Berlin Hatıraları adlı eserin "Kişisel Gelişim" başlığı altında ği düşünülmektedir.
Bu çalışma ile Türkçe Dersi Öğretim Programında (2019) yer alan bilgilendirici metin türüne yönel... more Bu çalışma ile Türkçe Dersi Öğretim Programında (2019) yer alan bilgilendirici metin türüne yönelik program içeriği bağlamında farklı bir bakış açısı sunulmuştur. Bu bakış açısı oluşturulurken programın uygulama boyutunu oluşturan Türkçe ders kitaplarındaki metinler, çok katmanlı, tek katmanlı ve kanıt temelli metin özellikleri açısından incelenmiştir. Yapılan açıklamalardan hareketle araştırmanın amacı, Türkçe ders kitaplarındaki bilgilendirici metinlerin tek katmanlı, çok katmanlı ve kanıt temelli metin türleri açısından incelenmesidir. Nitel araştırma yöntemiyle desenlenen çalışmada veri toplama tekniği olarak doküman analizinden yararlanılmıştır. Doküman olarak 5., 6., 7. ve 8. sınıf ders kitaplarındaki metinler kullanılmıştır. 5.sınıf, Anıttepe Yayınları; 6. sınıf, Ekoyay ve Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) Yayınları; 7. sınıf, Özgün ve MEB Yayınları; 8. sınıf, MEB Yayınları, incelenen metinlerin yer aldığı kitaplardır. Veriler, betimsel analiz tekniği ile çözümlenmiştir. Araştırmada, çok katmanlı metinlerin oldukça fazla kullanıldığı belirlenmiştir. Çok katmanlı metinlerden sonra nicel olarak tek katmanlı metinler gelmektedir. Karmaşık metin yapısına rağmen çok katmanlı kanıt temelli metinlerin sayısının tek katmanlı metinlerden fazla olması dikkat çeken bir bulgudur. En az yer verilen metin ise tek katmanlı kanıt temelli metinlerdir. Araştırmanın bulgularından hareketle metin türlerinin oran olarak tutarlı bir dağılım göstermediği sonucuna ulaşılmıştır. Çok katmanlı kanıt temelli metinlerin sayısının arttırılması bilgilendirici metinlerin etkin olarak işlenebilmesi açısından yararlı olabilir. Bunun sebebi ise bu metinlerin yazılı, sözlü, görsel içeriklere sahip olmaları sayesinde birden çok duyuyu hareke geçirebilir olmalarıdır.
Bu çalışmanın amacı, ahilik ve fütüvvet ile ilgili araştırmaların görünürlüğünü bibliyometrik ana... more Bu çalışmanın amacı, ahilik ve fütüvvet ile ilgili araştırmaların görünürlüğünü bibliyometrik analiz yöntemi ile ortaya koymaktır. Ahilik ve fütüvvet ile ilgili alanyazında çok sayıda çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmalar genellikle ahilik ve fütüvvet kavramlarını, sosyal, ekonomik ve dini bağlamda ele almışlardır. Ahilik ve fütüvvet ile ilgili yapılan tüm çalışmaları içeren bir bibliyometrik analiz çalışmasına geniş kapsamıyla rastlanmamıştır. Bu yönüyle yapılan bu çalışmanın alanyazındaki diğer çalışmalardan farklı olduğu düşünülmektedir. Ayrıca bibliyometrik analiz sayesinde bu araştırmanın ahilik ve fütüvvet üzerine çalışmak isteyen araştırmacılara önemli bilgiler sunacağı söylenebilir. Çalışma, nicel araştırma yöntemi ile desenlenmiştir. Çalışmanın amacı doğrultusunda Web of Science üzerinden aramalar yapılmış ve 22 çalışma belirlenmiştir. Araştırmada, yazarlar arası iş birliği, ortak anahtar kavram kullanımı ve ortak atıf analizine göre veriler çözümlenmiştir. Yazarlar arası iş birliği ağına yönelik bulgulardan hareketle konunun güncelliğini yitirdiği ve alanyazında yeterince ilişki ağı kurulamadığı konusunda iki farklı sonuca ulaşılmıştır. Araştırmaya yönelik en eski anahtar kavramlar, 2010 yılına aittir. Ortak atıf ağına yönelik bulgulara bakıldığında atıf alan yazarların doğrudan ahilik ve fütüvvet alanında çalışan yazarlardan oluştuğu belirlenmiştir. Bu araştırma, ahilik ve fütüvvet konularına ilişkin yapılan çalışmaların uluslararası görünürlüğünü ortaya koymak için yapıldığından sadece Web of Science veri tabanıyla sınırlandırılmıştır. Ulusal düzeyde görünürlüğünü belirlemek için de Ulakbim Tr Dizin ya da Dergipark üzerinden aramalar yapılabilir. Elde edilen verilerden hareketle ulusal boyutta ahilik ve fütüvvet kavramlarının durumu ortaya koyulabilir. Bununla birlikte bu çalışmada bu kavramlar, herhangi bir konu ile ilişkilendirilmeden ele alınmıştır. Bu kavramların daha özel alanlarla ilişkisini ortaya koymak için de bibliyometrik analiz yapılabilir.
The subject of this study, which is based on situations encountered in the education process, is ... more The subject of this study, which is based on situations encountered in the education process, is to determine the sources of motivation for the use of Turkish-by-Turkish children living abroad. For this purpose, this study was designed with a case study. In accordance with the study design, 12 Turkish children aged 12 and18 living in Belgium, formed the study group of the research. A semi-structured interview form was used as a data collection tool. The data were analyzed by content analysis. Based on the data obtained, when all age groups are evaluated in general in terms of Self-Determination Theory, it is seen that the dimensions of autonomy, competence and relatedness in the theory and the answers received are related. When we look at the sources of motivation within these dimensions, it is seen that the extrinsic motivation is dominant in all age groups, depending on the extrinsic regulation (demand), introverted regulation (necessity, conditional self-confidence), determined regulation and unified regulation, but extrinsic motivation is directly proportional to the increase in age It has been concluded that the internal motivation elements change by changing within the internalization and integration process.
Journal of Mother Tongue Education, 2019
Abstract The aim of this study was to determine the teachers' and parents' views on the relations... more Abstract The aim of this study was to determine the teachers' and parents' views on the relationship between Turkish language arts course and popular culture texts of middle school students. Therefore, the study was designed as a case study. The study group consisted of 4 Turkish language arts teachers, 48 parents of the students. Semi-structured interview forms and voice recordings was used to collect data. Teachers' and parents' opinions were analyzed by content analysis technique. According the findings of the study, the majority of Turkish language arts teachers and parents of students stated that it is necessary to integrate popular culture texts into Turkish language arts courses. The reason for these ideas was that popular cultural texts will affect the learning-teaching process positively and students will feel more belonging to their school. The other finding of the study was that most of the parents and teachers had a negative perception about popular cultural texts. Although they had the negative perception, it is concluded that popular culture texts should be used in Turkish language arts course because they think that they are indispensable in students' daily life.
Eğitim ve Dil Dergisi, 2019
Bu çalışmanın amacı Türkçe Dersi Öğretim Programı’nın (2018) temel yetkinlikleri arasında yer ala... more Bu çalışmanın amacı Türkçe Dersi Öğretim Programı’nın (2018) temel yetkinlikleri arasında yer alan kültürlerarası becerilerin çocuk yazınları sayesinde desteklenebileceğinin gösterilmesidir. Araştırma, nitel özellik gösteren kuramsal bir çalışmadır. Veri toplama tekniği olarak doküman incelemesinden yararlanılmıştır. Araştırma dokümanları şunlardır: “Trompistan’dan Gelen Çocuk”, “Köprü Olan Deniz”, “Sabahtan Akşama Dünya Masalları 1” ve “Sabahtan Akşama Dünya Masalları 2”. Verilerin çözümlenmesinde içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre, kültürel farkındalık ve duyarlılık eğitimini destekleyen bu kitaplar sayesinde, farklı kültürlerin inanışları, değerleri ve gelenekleri öğrenilebilir. Bu sayede okul çağı dönemindeki çocukların, yaşadıkları olay ve durumlara karşı farkındalık ve duyarlılık gösterebileceği düşünülmektedir.
CONTEMPORARY EDUCATIONAL TECHNOLOGY, 2019
The aim of the study is to determine the contribution of gamification to writing skills of middle... more The aim of the study is to determine the contribution of gamification to writing skills of middle school students. For this study, a lesson plan has been developed to relate Writing and Authorship Skills lesson to the gamification for middle school students. From this lesson plan, it was tried to determine the effectiveness of the teaching process. Therefore, the study was designed as action research. The research group is composed of seventh grade students. Criteria sampling technique was used to determine the participants. As a data collection tool, student diary, semi-structured interview form, semi-structured observation form, digital content of the students were used. Data obtained from the semi-structured interview form were analyzed by content analysis; other data were analyzed by descriptive analysis. Writing skills and gamification were related in the study. Turkish Language Teaching Program (2018) has been taken into consideration in the action plan which relates to gamification and writing skill. As a result of the study, it was seen that all participants were actively involved in the implementation process. In addition, it was concluded that gamification increased the interest of students towards the course, combined school and non-school life, facilitated classroom management, supported collaborative work, and developed creativity. As a result of this study, it is suggested that digital games can be used as a text type in Turkish language lessons with the method of gamification in order to positively affect motivation of the middle school students toward writing education.
Qualitative Research in Education, 2019
The aim of the research is to relate the middle school students’ literacy skills to their basic l... more The aim of the research is to relate the middle school students’ literacy skills to their basic language skills. The study was designed as an action research. The participants of the study are middle school students. The data collection tool consists of semistructured interview form, semi-structured observation form, log form and activity files. The research process was carried out in three stages: cultural awareness, cultural diversity and cultural literacy. It was observed that participants cultural literacy skills developed at each stage. In addition, while performing basic language skills, they were found to be more effective at every stage. Based on the results of the study, it is concluded that the mother language education lesson can be associated with the learning outcome of cultural literacy skills and basic language skills.
The aim of this study was to associate popular culture texts with Turkish language lessons of mid... more The aim of this study was to associate popular culture texts with Turkish language lessons of middle school students. For this purpose, a model was proposed and a suitable curriculum was prepared for this model. It was aimed to determine how this program, which was the result of associating popular culture texts with Turkish language lesson outcomes, operated during classroom practices. The study was designed based on action research principles. The participants of the research were 19 (12 males and 7 females) seventh grade students. These pariticipants were selected according to the criterion sampling technique. Audio and video recording, questionnaire form, student and research diary, observation form, student activity files were used as data collection tools. Descriptive analysis technique was used in the analysis of these data. According to research data, it was seen that the Turkish language lessons associated with popular culture texts contributed to the development of basic language skills and developed a critical perspective on popular culture texts. However, for the action research process, students expressed their opinion that the lessons were fun and related to out of school life.
Bu çalışmanın amacı, Türkçe öğretim sürecinde öğretmenlerle öğrenciler arasındaki dijital bölünme... more Bu çalışmanın amacı, Türkçe öğretim sürecinde öğretmenlerle öğrenciler arasındaki dijital bölünmeyi ele almak ve dijital bölünmenin Türkçe öğretim sürecine etkisini ortaya koymaktır. Araştırma, nitel araştırma yöntemlerinden örnek olay incelemesi ile desenlenmiştir. Kolay ulaşılabilir durum örneklemesi ile seçilen araştırmanın katılımcılarını, iki farklı grup oluşturmaktadır: (1) Türkçe öğretim sürecini teknolojiyle ilişkilendirme konusunda becerisi yüksek öğretmenler ve onların teknoloji kullanımı konusunda becerisi düşük öğrencileri; (2) Türkçe öğretim sürecini teknolojiyle ilişkilendirme konusunda becerisi düşük öğretmenler ve onların teknoloji kullanımı konusunda becerisi yüksek öğrencileridir. Veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış görüşme formu, anket kullanılmıştır. Toplanan veriler, nitel veri analiz programı kullanılarak çözümlenmiştir. Araştırmada Türkçe öğretmenleri ve öğrencileri arasında farkındalık, beceri ve isteklilik açısından dijital bölünme olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Öğretim sürecinde dijital bölünmenin olumsuz etkilerini engellemek için öğretmen ve öğrencilerin teknoloji kullanımı konusunda becerileri, okul içi ve okul dışı teknolojik imkanların göz önünde bulundurulması gerektiği düşünülmektedir.
Turkish Studies, 2018
Bu araştırmada yenilenen Türkçe dersi hem program kazanımları hem de bu kazanımların uygulanabili... more Bu araştırmada yenilenen Türkçe dersi hem program kazanımları hem de bu kazanımların uygulanabilirliği açısından 21. yüzyıl becerilerine göre incelenmeye çalışılmıştır. Bu amaç doğrultusunda üç araştırma sorusu belirlenmiştir. Çalışma yorumlayıcı paradigmanın doğasına uygun bir özellik göstermektedir. Veri toplama aracı olarak doküman incelemesi tekniği kullanılmıştır. Araştırma dökümanları, Türkçe Dersi Öğretim Programı (1-8. sınıflar) ve ortaokul Türkçe 5. sınıf ders kitabıdır. Verilerin analizinde betimsel analiz tekniğinden yararlanılmıştır. Betimsel analizin temalarını, 21. yüzyıl becerileri oluşturmaktadır.
International Journal of Education & Literacy Studies, 2018
This study aimed to determine the in-school and out-of-school reading and writing experiences of ... more This study aimed to determine the in-school and out-of-school reading and writing experiences of middle school students. This study used phenomenology from qualitative research methods. All 12 participants (8 female, 4 male) were middle school grade 6 students. Various data collection techniques were employed: a survey and a semi-structured interview about the use of Wattpad, a semi-structured interview about the Turkish language subject, a semi-structured interview about the relationship between in-school and out-of-school reading and writing experiences, a diary of the students' Wattpad reading list, a diary of the students' Wattpad writing list, and the texts written by the students on Wattpad. Data collection lasted 16 weeks. The data collected from the survey questionnaire were analyzed descriptively. The data from the semi-structured interviews and diaries were analyzed using content analysis. The results indicated that most of the participants had a negative perception of in-school reading. Similar conclusions were drawn from the results in-school writing because most of the participants felt restricted and under pressure during the in-school writing process. Wattpad was considered a venue where participants can express themselves comfortably. The participants shared positive experiences characterized by willingness, diversity, meaningfulness, and entertainment. By contrast, in-school reading evoked negative experiences, such as feeling obliged, bored, and restricted, and perceiving the activity as meaningless. Out-of-school writing experiences were determined to promote internal motivation, to develop self-expression of one's anxiety and enjoyment alike, and to develop digital writing skills in out-of-school writing experiences. Overall, no relationship was found between in-school and out-of-school reading and writing experiences.
Ordu Üniversitesi Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, 2018
Özet Bu çalışmanın amacı okuma becerisini, hermeneutik bakış açısıyla ilişkilendirmektedir. Bu am... more Özet Bu çalışmanın amacı okuma becerisini, hermeneutik bakış açısıyla ilişkilendirmektedir. Bu amaçla, okuma eğitiminde okur ile metin ilişkisi, Ufukların Kesişimi Teorisi bağlamında analiz edilmeye çalışılmıştır. Çalışma nitel araştırma yöntemlerinden fenomenoloji ile desenlenmiştir. Araştırmanın katılımcılarını Türkçe Eğitimi Bölümü birinci sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. 2 kadın ve 2 erkekten oluşan katılımcılar, ölçüt örneklem tekniği ile seçilmiştir. Veri toplama tekniği olarak yarı yapılandırılmış görüşme formu ve yarı yapılandırılmış gözlem formu kullanılmıştır. Verilerin analizinde betimsel analiz tekniğinden yararlanılmıştır. Araştırmanın bulgularında, katılımcıların uygulama süreci öncesi ile uygulama süreci sonrasında metne yönelik farklı yorumlamalarda bulundukları görülmektedir. Katılımcılar uygulama süreci sonrasında metni; yazar, okurlar, tarihsel süreç açısından değerlendirmiştir. Araştırmada, metni anlama sürecinde okurun başka okurlarla etkileşiminin de önemli bir unsur olduğu belirlenmiştir. Abstract The aim of this study is related the reading ability to the hermeneutical perspective. For this purpose, it has been tried to analyze the relation between reader and text in reading education in the context of the Fusion of Horizons. The study was designed with phenomenology from qualitative research methods. Participants of the research are first year students of Turkish Language Education Department. Participants composed of 2 women and 2 men were selected by criterion sampling technique. Semi-structured interview form and semi-structured observation form were used as data collection technique. In the analysis of the data, descriptive analysis technique was used. In the findings of the research, it is seen that the participants are in different interpretations of the text before and after the application process. Participants were evaluated the text in terms of the writer, readers, historical process after the application process. In the study, it was determined that the text is an important element of interaction with other readers in the comprehension process.
Journal of Education and Practice, 2017
The aim of this research is to improve multimodal literacy skills of Turkish language teacher can... more The aim of this research is to improve multimodal literacy skills of Turkish language teacher candidates. For this purpose, first of all ; the existing conditions of teacher candidates about multimodal literacy have been determined. An implementation process is designed based upon the identified shortcomings. In this study, which is designed with mixed method, semi-structured interview form, semi-structured observation form, diary and teacher candidates' products are collecting data collection tools. Participants have been constituted among Turkish language teacher caditates. Descriptive analysis and content analysis techniques were utilized in the analysis of the data. At the beginning of the research period, multimodal literacy skills of teacher candidates were found low degree. Teacher candidates are determined to have significant deficiencies in integrating technological, pedagogical and field knowledge. On the other hand, as a result of the research, it has been seen that the Turkish language teacher candidates show the development which can produce multimodal texts.
TÜBİTAK-SOBAG. 2014<> ---
Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler Sempozyumu, 2022
Bu çalışmanın amacı, 5. 6. 7. ve 8. sınıf Türkçe ders kitaplarındaki etkinliklerle kesintisiz öğr... more Bu çalışmanın amacı, 5. 6. 7. ve 8. sınıf Türkçe ders kitaplarındaki etkinliklerle kesintisiz öğrenme yaklaşımının ilişkisini ortaya koymaktır. Nitel araştırma yöntemi ile desenlenen bu çalışmada veri toplama tekniği olarak doküman analizinden yararlanılmıştır. Veriler, betimsel analiz tekniğiyle çözümlenmiştir. Araştırmanın verilerinden hareketle, 5. 6. 7. ve 8. sınıf Türkçe ders kitaplarında yer alan etkinliklerin kesintisiz öğrenme yaklaşımının altı ilkesine hizmet edemediği belirlenmiştir. Bu ilkeler tüm kademelerde ortaktır. Etkinliklerde kesintisiz öğrenme yaklaşımının ilişkilendirilmediği ilkelere bakıldığında bu ilkelerin teknolojiyle ilişkili ilkeler olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu açıdan Türkçe ders kitaplarında yer alan etkinliklerin kesintisiz öğrenme yaklaşımını tam anlamıyla gerçekleştiremediği sonucuna ulaşılmıştır. Türkçe ders kitaplarında yer etkinliklerin kesintisiz öğrenme yaklaşımının ilkelerine hizmet ediyor olması, bilgiye her zaman her yerden öğrenmeye imkân tanıyabilir. Bu açıdan Türkçe ders kitaplarında yer alan metinlerin kesintisiz öğrenme yaklaşımı dikkate alınarak düzenlenmesinin önemli olduğu düşünülmektedir.
Uluslararası Bilim, Eğitim, Sanat ve Teknoloji Sempozyumu, 2019
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ilköğretim ve ortaogretim ders programları yenilenmiştir. Bu p... more Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ilköğretim ve ortaogretim ders programları yenilenmiştir. Bu programlardan birisi de Türkçe Dersi Öğretim Programı (2018)'dır. Aşamalı olarak uygulanmaya başlayan Türkçe Dersi Öğretim Programı' nda çagin sartlarina uygun metin türleri ve beceriler dikkat çekmektedir. Bu yeniliklerden hareketle calismanin amacı, Türkçe Dersi Öğretim Programı’nın çoklu okuryazarlık becerileri açısından incelenmesidir. Veri toplama tekniği olarak doküman incelemesinden yararlanılmıştır. Verilerin analizinde betimsel analiz tekniği kullanılmıştır. Betimsel analizde işlevsel okuryazarlık, evrensel okuryazarlık, dijital okuryazarlık, medya okuryazarlığı, kültürel okuryazarlık becerileri temalari oluşturmuştur. Araştırmanın bulgularindan hareketle Türkçe Dersi Öğretim Programı’nda yer alan kazanımların büyük çoğunluğunun islevsel okuryazarlık becerisine hızmet ettiği sonucuna ulaşılmıştır. Medya okuryazarlığı ve dijital okuryazarlık becerilerine kısmen hizmet edildiği dusunulmektedir; çünkü bu becerilerle ilgili kazanımlar çoklu okuryazarlık sürecinin bilişsel olarak üst aşamalarına hizmet etmemektedir.Evrensel okuryazarlık, kültürel okuryazarlık becerilerine ise hizmet etmediği belirlenmiştir.
Bu çalışmanın amacı, teknoloji tabanlı Türkçe öğretimi ile ilgili yapılan çalışmaların meta-sente... more Bu çalışmanın amacı, teknoloji tabanlı Türkçe öğretimi ile ilgili yapılan çalışmaların meta-sentez ile analiz edilmesidir. Çalışmanın amacı doğrultusunda teknoloji tabanlı Türkçe öğretimi ile ilgili nasıl bir eğilim olduğu belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırmada 2017-2018 yıllarında yayınlanmış olan makaleler ve tezler meta-senteze dâhil edilmiştir. Çalışmalar seçilirken ölçüt örneklem tekniği kullanılmıştır. Her bir çalışma içerik analizi yöntemiyle çözümlenmiştir. Araştırmada, çalışmaların büyük bölümünün Türkçe öğretimi sürecinde teknoloji kullanımına yönelik öğretmen ve öğrenci görüşlerini belirlemeye yönelik olduğu tespit edilmiştir. Bu yüzden de çalışmaların çoğunun teknolojinin yararı ve zararına yönelik bulguları sıralamaktan öteye geçemediği görülmektedir. Bulgulardan hareketle teknolojinin yararı ve zararı üzerine görüş belirlemeye yönelik araştırmalardan çok teknoloji tabanlı Türkçe öğretimine yönelik uygulamalı çalışmaların bulgularına odaklanan araştırmalara ihtiyaç duyulduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Bu çalışma, Türkçe Dersi Öğretim Programı’nda (2018) yer alan okuma kazanımlarının ve 5. sınıf de... more Bu çalışma, Türkçe Dersi Öğretim Programı’nda (2018) yer alan okuma kazanımlarının ve 5. sınıf ders kitabındaki metinlerin Okur Yanıt Teorisi açısından incelenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Yorumlayıcı
bakış açısıyla ele alınan çalışmada, veri toplama tekniği olarak doküman incelemesinden yararlanılmıştır. Çalışmanın dokümanlarını, Türkçe Dersi Öğretim Programı’nda (2018) yer alan 34 okuma kazanımı ve 5.
sınıf Türkçe ders kitabındaki 32 okuma metni oluşturmaktadır. Veriler, betimsel analiz tekniği ile çözümlenmiştir. Analiz teması olarak Okur Yanıt Teorisi’nin öne sürdüğü okuma türleri (bilgi için okuma ve
estetik okuma) ölçüt alınmıştır. Araştırmada kazanımlar ve metinler, okuma türleri açısından iki aşamalı olarak ele alınmıştır. Ulaşılan sonuçlar Okur Yanıt Teorisi’ne dayandırılarak tartışılmıştır. Araştırmada,
Türkçe Dersi Öğretim Programı (2018) okuma kazanımları ile metinlerin büyük çoğunluğu arasında okumaya hizmet etme açısından bağlantı olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Türkçe dersinin teorik boyutuna
hizmet eden kazanımlar, bilgi için okumayı hedeflerken uygulama boyutunda yer alan metinler daha çok estetik amaçla okumaya hizmet etmektedir; çünkü Türkçe Dersi Öğretim Programı’nda (2018) yer alan 34
kazanımın tamamının bilgi için okuma amacına hizmet ettiği belirlenmiştir. Kazanımların aksine metinlerin çoğunun ise estetik okumaya hizmet edecek bir içeriğe sahip olduğu tespit edilmiştir. Bu durumun, okuma beceri alanının uygulama sürecinde bir eksikliğe yol açtığı söylenebilir. Bu eksikliğin bilgi için okuma ve estetik amaçla okumaya eşit imkân tanınmasıyla giderilebileceği düşünülmektedir.
Öz: Giriş: Türkçe Öğretim Programı (2006) ve Türkçe öğretim süreciyle ilgili yaşanan sorunlara yö... more Öz: Giriş: Türkçe Öğretim Programı (2006) ve Türkçe öğretim süreciyle ilgili yaşanan sorunlara yönelik birçok çalışma yapılmıştır. Yapılan çalışmalara genel olarak bakıldığında öğrencilerin ilgi ve ihtiyaçlarına hitap etmediği, vurgulanan ana noktalardan olduğu söylenebilir. Bu sorunlarla ilgili olarak Milli Eğitim Bakanlığı da eğitimde modernleşme için önemli adımlar atmıştır. Bu önemli adımların başında öğretim sürecinde dijital çağa uyum sağlamak amacıyla okullardaki teknolojik imkânların arttırılması gelmektedir. Gerek Türkçe Öğretim Programı (2006)’nda görülen eksikliklerin gerekse eğitimde modernleşme amacıyla yapılan teknolojik yatırımların yeni bir programın oluşturulmasını gereklilik haline getirdiği düşünülmektedir. Bu doğrultuda Milli Eğitim Bakanlığı, Türkçe Öğretim Programı’nı yenilemiş ve içerikte değişikliklere gitmiştir. 2015 yılında taslak metin olarak yayınlanan bu program, paydaşların görüşlerine sunulmuştur. Nihayetinde 2017 Ocak ayında Milli Eğitim Bakanlığı, Türkçe Dersi Öğretim Programı (1-8. sınıflar) adı altında yeni bir programı uygulamaya koymuştur. Yenilenen programın en dikkat çeken değişikliğinin temel beceriler kısmı olduğu söylenebilir. Bu beceriler, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi ile uyumlu ve eğitimin tüm kademelerinde öğrencilere kazandırılması gereken meslekî, genel ve akademik becerileri içeren Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi’ne göre düzenlenmiştir (MEB, 2017). Fakat bu becerilerin yerine getirilebilmesi için okul içi öğretim süreçleri kadar okul dışı kurumsal ve akademik çalışmaların da önemli olduğu düşünülmektedir. Programın uygulayıcısı olan öğretmenlerin sürekli olarak kendilerini geliştirebilmesi önemlidir. Bu gelişim için de öğretim sürecinde onları destekleyen ve amaçlarına hizmet eden kaynakların olması gerekmektedir. Sadece Milli Eğitim Bakanlığı’nın verdiği kaynaklar eğitimi tekdüze bir hale getirebilir. Ayrıca her geçen gün yeni bir dünyaya uyanan öğrencilerin yaşamına tam olarak hizmet edemeyebilir. Amaç: Bu çalışmanın amacı Türkçe Öğretim Programı’nın temel becerilerine, Milli Eğitim Bakanlığı, TÜBİTAK, üniversiteler ve yapılan akademik çalışmaların bir katkısının olup olmadığını incelemektir. Çalışmanın üç araştırma sorusu bulunmaktadır: “Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen hizmet içi eğitim seminerleri, Türkçe öğretim programının temel becerilerine hizmet etmekte midir?”, “TÜBİTAK tarafından desteklenen eğitim projeleri, Türkçe öğretim programının temel becerilerine hizmet etmekte midir?”, “Türkiye’deki üniversitelerin Türkçe Eğitimi Ana Bilim Dalları’nda yapılan lisansüstü tezler, Türkçe öğretim programının temel becerilerine hizmet etmekte midir?”, “Türkiye’deki SSCI’lı dergilerde yayınlanan Türkçe eğitimiyle ilgili makaleler, Türkçe öğretim programının temel becerilerine hizmet etmekte midir?”. Kapsam: Yapılan bu araştırmanın kapsamını; Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen 1393 hizmet içi eğitim semineri, TÜBİTAK tarafından desteklenen 20 Bilim ve Toplum Yenilikçi Eğitim Uygulamaları Projesi-4005, Türkiye’de basılan ve SSCI’da taranan etki faktörü en yüksek iki dergide yayınlanan Türkçe eğitimiyle ilgili 37 makale, Türkiye’deki üniversitelerin Türkçe Eğitimi Ana Bilim Dalları’nda yazılan 77 lisansüstü tez oluşturmaktadır. Sınırlıklar: Çalışma 2015 yılı ve sonrası ile sınırlandırılmıştır. 2015 yılı ve sonrasının ölçüt olarak alınmasının sebebi Türkçe Dersi Öğretim Programı (1-8. Sınıflar)’dır. Program şimdiki haliyle uygulamaya geçmeden önce 2015 yılında taslak metin olarak basılmıştır. Bu taslak program, yürürlükteki programın kesin olarak değişeceğinin bir göstergesi olduğu için yapılan çalışmaların önceden haber verilen bu değişikliğe ne derecede hizmet ettiği belirlenmeye çalışılmıştır. Yöntem: Çalışma, yorumlayıcı paradigma doğrultusunda gerçekleştirilmiş ve nitel araştırma yöntemine uygun bir şekilde desenlenmiştir. Araştırmada veri toplama tekniği olarak doküman incelemesinden yararlanılmıştır. İncelenen dökümanlar belirlenirken ölçüt örnekleme tekniğinden yararlanılmıştır. Veriler analiz edilirken içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Sonrasında ise içerik analizinden elde edilen temalar Türkçe Dersi Öğretim Programı (1-8. sınıflar)’nın temel becerilerine göre betimsel analiz tekniği ile çözümlenmiştir. Analizin bu şekilde gerçekleştirilmesinin sebebi, yapılan çalışmaların, seminerlerin ve projelerin içeriğini öncelikle içerik analizi ile detaylı bir şekilde sınıflamaktır. Böylelikle bu çalışmaların Türkçe öğretimindeki yeri programın temel becerileriyle ilişkili olmasa da detaylı bir şekilde görülmüştür. Ardından ise çalışmanın amacı doğrultusunda verilerin Türkçe Dersi Öğretim Programı (1-8. Sınıflar) temel becerileriyle ilişkisini ortaya koymak için betimsel analiz yapılmıştır. Bulgular: Araştırmanın verilerinden hareketle Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen hizmet içi eğitim seminerlerinin, genel bir bakış açısıyla gerçekleştirildiği görülmektedir. Doğrudan Türkçe öğretmenlerine yönelik seminerler bulunmakla birlikte programın ilgili becerilerine hizmet etme açısından yetersiz olduğu düşünülmektedir. TÜBİTAK tarafından eğitimde yenilikçi bakış açısını destekleyen 20 proje arasında ise yalnız 2015 yılında desteklenen “Geleceğin Okuryazarlarını Yetiştiren Öğretmen Eğitimi” adlı projenin amaçlara hizmet ettiği söylenebilir. Fakat bu proje sadece Türkçe öğretmenlerini ele almadığından özel alan becerilerini geliştirme yönünde eksiklerinin olduğu söylenebilir. Türkçe öğretimiyle ilgili yapılan makalelere bakıldığında gerek araştırmanın katılımcıları gerekse çalışmaların amacı yönüyle Türkçe öğretim sürecinin güncel sorunlarına değinmede eksikliklerin olduğu görülmektedir. Özellikle Türkçe Dersi Öğretim Programı (1-8.Sınıflar)’nın temel becerilerine hizmet etmede yeterli olmadığı düşünülmektedir. Son olarak yapılan yüksek lisans ve doktora tezleri incelendiğinde, doktora tezlerinin yüksek lisans tezlerine göre temel becerilere daha çok hizmet ettiği görülmüştür. Sonuç: Araştırmanın bulgularından hareketle Türkçe öğretimi sürecine en fazla katkının Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen hizmet içi eğitim seminerlerinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bunun sebebi ise doğrudan öğretmenlerin sorunlarının ve ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulmasıdır. TÜBİTAK tarafından desteklenen projelerin, makalelerin, yüksek lisans ve doktora tezlerinin ise hizmet içi eğitim seminerlerine göre sürece daha az katkı sağladığı düşünülmektedir. Bu çalışmalarda her ne kadar güncellik temel alınsa da Türkçe öğretiminde yaşanan sorunlarla tam anlamıyla örtüşmediği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu çalışmanın amacı, temel dil becerilerinin oyun teorisi ile nasıl ilişkilendirileceğinin ortaya... more Bu çalışmanın amacı, temel dil becerilerinin oyun teorisi ile nasıl ilişkilendirileceğinin ortaya koyulmasıdır. Ayrıca oyun teorisiyle temel dil becerilerinin geliştirilmesi konusunda Türkçe öğretmenlerinin yeterliliklerinin ve görüşlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma nitel araştırma yöntemlerinden örnek olay ile desenlenmiştir. Çalışma grubunu, Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda çalışan 30 Türkçe öğretmeni oluşturmaktadır. Öğretmenlerin tecrübelerini daha detaylı analiz edebilmek adına Millî Eğitim Bakanlığı’nda en az beş yıl görev yapıyor olmalarına dikkat edilmiştir. Çalışma grubu seçilirken amaçlı örneklem tekniklerinden kolay ulaşılabilir durum örneklemesi kullanılmıştır. Veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış görüşme formundan yararlanılmıştır. Verilerin analizinde içerik analizi tekniği kullanılmıştır. İçerik analizi ile çözümlenmesinin sebebi, temaların ya da kategorilerin belli olmamasıdır. Görüşme formundan elde edilen veri yığınları önce kodlanmış; ardından kodlar, uygun kategoriler altında sınıflandırılmıştır. Son olarak ise tüm kategoriler bir ana tema altında birleştirilmiştir.
Oyun teorisi ile ilişkilendirilerek gerçekleştirilen Türkçe öğretim sürecinin, temel dil becerilerinin gelişimini olumlu yönde etkilediği ve öğretim sürecini okul dışı yaşantıyla ilişkilendirerek kalıcı öğrenmeler sağladığı belirlenmiştir. Ayrıca öğrencilerin derse karşı ilgilerini arttırdığı ve öğrencilerin çok katmanlı okuryazarlık becerilerini geliştirdiği sonucuna ulaşılmıştır. Öte yandan Türkçe öğretmenlerinin oyun teorisinin ders süreciyle ilişkilendirilmesi konusunda istekli oldukları fakat teknolojik, pedagojik ve alan bilgisini bütünleştiremedikleri için kendilerini yeterli görmedikleri ulaşılan sonuçlar arasındadır.
Bireyin yaşamında her geçen gün daha da önemli hale gelen bilgi ve iletişim teknolojileri (BİT) ... more Bireyin yaşamında her geçen gün daha da önemli hale gelen bilgi ve iletişim teknolojileri (BİT) dijital vatandaşlık kavramını ortaya çıkarmıştır. Toplumsal ve evrensel bakış açısını içinde barındıran dijital vatandaşlık, BİT kullanımında eleştirel, saygılı ve farkındalık sahibi olmayı ifade etmektedir.
Bu çalışmanın amacı, orta okul öğrencilerinin dijital vatandaşlık becerisini ve günlük yaşamlarında bu beceriyi Türkçe dersi kazanımlarıyla ilişkili olarak yerine getirip getiremediklerine dair görüşlerini belirlemektir. Araştırma grubunu, orta okul dördüncü sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Veri toplama tekniği olarak yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Form yapılandırılırken Küresel Dijital Vatandaşlık Kurumu (Global Digital Citizen Foundation)’nun hazırlamış olduğu ilköğretim ikinci kademe öğrencilerinin dijital vatandaşlık konusunda sahip olması gereken becerileri ve Türkçe Dersi Öğretim Programı orta okul kazanımları göz önünde bulundurulmuştur. Araştırmanın sonucunda, 2006 ve 2017 Türkçe Öğretim Programları'nın günlük yaşamdan uzak olduğu görülmüştür. Bu uzaklığın eğitimde teknoloji entegrasyonunu ve dijital vatandaşlık becerilerinin geliştirilmesi önünde engel olduğu soncuna ulaşılmıştır.
1st International Higher Education Studies Conference (IHEC) 2015 The changing world and higher e... more 1st International Higher Education Studies Conference (IHEC) 2015
The changing world and higher education: Identity, Policy and Reform Models
Yabancı dil öğrenen birey, hedef dildeki kelime bilgisini geniş tutarsa sözlü ve yazılı anlatımda... more Yabancı dil öğrenen birey, hedef dildeki kelime bilgisini geniş tutarsa sözlü ve yazılı anlatımdaki konuları daha rahat anlar ve bulunduğu ortamda kendini rahatça ifade eder (Günay ve Aşık, 2008). Eylemsiler savundukları düşünceyle birlikte çeşitli yönlerden temel düşüncenin tamamlayıcısı olurlar. Bundan dolayı birkaç duyguyu, isteği, düşünceyi ya da bunların her çeşidinden bir ikisini bir cümle içinde anlatma kolaylığı sağlarlar (Gencan, 2001). Bu bağlamda eylemsilerin, anlatımı zenginleştirmede ve kendini iyi bir şekilde ifade etmede önemli olduğu düşünülmektedir.
Bu çalışmada, B1 düzeyindeki öğrencilerin yazma çalışmalarında eylemsileri kullanabilme becerilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla, öğrencilerin yazılı anlatımları analiz edilmiştir. Çalışma grubunu, 2013-2014 bahar döneminde Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Türkçe Öğretim Merkezi’nde B-1 düzeyinde öğrenim gören 32 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırma, nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması ile desenlenmiştir. Veri toplama aşamasında, öncelikle çalışma grubundan kişisel bilgi formu aracılığıyla bilgileri toplanmış; daha sonra da öğrencilerden bildikleri bir konu üzerinden 50 dakikalık süre zarfında oluşturdukları yazılı bir metin istenmiştir. Elde edilen veriler, içerik analizi tekniğiyle çözümlenmiştir.
Yapılan çalışmanın sonucunda, ana dilleri Türkçe ile aynı dil grubundan olan öğrencilerin eylemsileri kullanırken yüksek başarı gösterdikleri görülmüştür. Öğrencilerin yazım yanlışı çok yaptıkları belirlenmiştir özellikle de ses eksiklikleri saptanmıştır. Öğrencilerin genel cümle yapılarına baktığımızda birleşik cümle yapılarını kullanırken çok sayıda yanlışın olduğu tespit edilmiştir. Birleşik cümle yapılarını, anlam zenginliği ve dil bilgisel zenginlik açısından yeterli düzeyde kullanamadıkları sonucuna ulaşılmıştır.
Ekoeleştiri, Amerika Birleşik Devletlerinde 1993 yılında Edebiyatta Çevre Çalışmaları Derneği (As... more Ekoeleştiri, Amerika Birleşik Devletlerinde 1993 yılında Edebiyatta Çevre Çalışmaları Derneği (Association for the Study of Literature and Environment- ASLE) ‘nin kurulmasıyla resmiyet kazanan, çevre ve edebiyat arasındaki ilişkileri inceleyen disiplinlerarası bir çalışma alanıdır. Bu yaklaşım, doğayla edebiyat arasında ilişki kurarak, doğanın edebi eserlerle nasıl yansıtıldığını inceler. Bu çalışmanın amacı, ana dili eğitimi derslerinde kullanılan metinlerin ekoeleştirel kuram doğrultusunda incelenmesidir. Kuramsal temelli bir çalışma olarak desenlenen araştırmanın inceleme nesnelerini, İlköğretim Türkçe Dersi Öğretim Programı ve Kılavuzu (6., 7., 8. Sınıflar) (MEB:2006)’nda yer alan “Doğa ve Evren” temasındaki metinler oluşturmaktadır. Bu temanın amacını, öğrencilerde çevre bilincini geliştirmek ve onlara doğa sevgisini aşılamak oluşturduğu için ekoeleştirel yaklaşımla doğrudan ilişkilidir. Araştırmada, veri toplama aracı olarak nitel araştırma tekniklerinden biri olan doküman incelemesi tekniğinden yararlanılmıştır. Verilerin analizinde ise içerik analizi kullanılmıştır. Ekoeleştirel kuram doğrultusunda, Türkçe ders kitaplarında yer alan metinler, doğa, edebiyat ve dil ilişkisi açısından karşılıklı olarak değerlendirilmiştir. Sonuç olarak, metinlerin, ekoeleştirel yaklaşıma uygun yönleri belirtilmiş; uygun olmayan yönlerle ilgili önerilerde bulunulmuştur.
İlkçağdan bu yana tüm düşünürler, eğitime, bilime ve hayata dair görüşlerini sistematik bir şekil... more İlkçağdan bu yana tüm düşünürler, eğitime, bilime ve hayata dair görüşlerini sistematik bir şekilde sunmaya çalışmışlardır. Böylece düşünceler, bireylerin yaşamlarında belli değerler kalıbı olarak kategorize edilmiştir; onların davranışlarını yönlendiren önemli birer etken haline gelmiştir. 20. yüzyıla gelindiğinde, artan bilgiler ve küreselleşmeyle birlikte davranışları yönlendiren bu düşünce ve değerler yapısı “paradigma” ismini almıştır. Araştırmanın amacı,1940 sonrası Türk Edebiyatında ortaya çıkan I. Yeni ve II. Yeni Hareketlerini, savundukları paradigmalar açısından ele almaktır. Çalışmanın evrenini Birinci Yeni ve İkinci Yeni Edebiyat Akımları etkisinde ortaya çıkan şiirler oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise amaca yönelik örneklem türlerinden ölçüt örnekleme oluşturmaktadır. Kuramsal olarak gerçekleştirilen çalışmanın temelini Thomas Samuel Kuhn’un paradigmalara dair ileri sürmüş olduğu teorisi oluşturmaktadır. Araştırmada, veri toplama aracı olarak nitel araştırma tekniklerinden doküman analizi kullanılmıştır. Verilerin analizinde ise içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, veriler Thomas S. Kuhn’un paradigma değişimi üzerine ileri sürmüş olduğu teorisi bağlamında, Birinci Yeni ve İkinci Yeni Hareketleri etkisinde oluşan şiirler biçim ve içerik açısından analiz edilmiştir.
Olumlu bir sınıf ortamının, derslere karşı tutumu ve başarıyı arttırdığı bilinen bir gerçektir. O... more Olumlu bir sınıf ortamının, derslere karşı tutumu ve başarıyı arttırdığı bilinen bir gerçektir. Olumlu sınıf ortamında, sadece sınıfın ya da okulların fiziksel koşullarının yeterli olmadığı; bu noktada öğretmenlerin ve öğrencilerin de önemli birer değişken olduğu düşünülmektedir. Özellikle öğrencilerin, olumlu bir sınıf ortamı için belli becerilere sahip olmaları gerekmektedir. Bu noktada 21. yüzyıl becerilerinden olan “Duygusal Okuryazarlık” becerisi devreye girmektedir. Duygusal okuryazarlık, bireyin kendisinin ya da bir başkasının duygularını sağlıklı bir şekilde anlayabilme, bu duygulara karşılık verebilme ve tanımlayabilme becerisidir (Center on the Social and Emotional Foundations for Early Learning, 2009). Bu beceriyi ilk defa ortaya atan ve üzerine önemli çalışmalar yapan Steiner (2003)’e göre, duygusal okuryazarlık, duygular ve onların sebepleri hakkında farkındalık sahibi olmayı, empatik sezgi kapasitesinin geliştirilmesini, duygusal hatalardan kaynaklanan kusurlar için özür dilemeyi içine alan geniş kapsamlı bir beceridir (Steiner,2003). Gillum (2010)’a göre duygusal okuryazarlık ise, öğrencilerin derslere karşı başarısında önemli bir yere sahiptir.
Araştırmanın nicel kısmı için evrenini, Çanakkale il merkezinde yer alan ortaokul dördüncü sınıf öğrencileri; örneklemini ise Çanakkale il merkezinde yer alan bir okuldaki ortaokul dördüncü sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırmanın nitel kısmı için örneklemi, aynı örneklem grubu içerisinden ölçüt örneklem doğrultusunda seçilen 30 öğrenci oluşturmaktadır. Çalışma, karma yöntem araştırmalarından açımlayıcı sıralı desene göre tasarlanmıştır. Açımlayıcı sıralı desen, nicel verilerle başlayıp, araştırmanın amacına göre nitel verilerle çalışmanın derinlemesine ele alınmasına dayanan bir karma yöntemdir (Creswell ve Clark, 2014). Veri toplama tekniği olarak, nicel kısmı için Duygusal Okuryazarlık Ölçeği (Palancı, Kandemir, Dündar ve Özpolat, 2014); nitel kısmı için ise görüşme tekniğinden yararlanılmıştır. Araştırmanın nicel bulguları sonucunda, Türkçe eğitimi dersleriyle duygusal okuryazarlık becerileri arasında anlamlı bir farklılık olmadığı görülmüştür. Nitel bulgularına göre ise öğrencilerin çoğunluğu, Türkçe eğitimi dersleriyle duygusal okuryazarlık becerileri arasında yakın bir ilişki olduğunu ifade etmişlerdir.
Dil eğitimi, günlük hayatla ne kadar ilişkili olursa; bilgi yığınından uzak, öyküleyici ve aktif ... more Dil eğitimi, günlük hayatla ne kadar ilişkili olursa; bilgi yığınından uzak, öyküleyici ve aktif katılıma yönelik olursa o derece etkili olmaktadır. Sözlü ve yazılı dilde hikâyeler, bu bağlamda hem katılımı destekleyen hem de günlük hayatın yansıması olmasından dolayı yüzyıllardır dilin öğretiminde ve gelişiminde önemli birer materyal olmuşlardır. Gelişen iletişim biçimleri (akıllı telefonlar, tablet bilgisayarlar, internet kullanımının yaygınlaşması, kameralar vb.) hikâyeler gibi sözlü ve yazılı kültürün süregelen tüm öğelerini dijital dünyaya taşımışlardır. Teknoloji ile birlikte artık bireyin yaşamında, bir hikâyeyi, kendi sesi ve istediği görsel öğelerle destekleyerek dijital ortama aktarmasıyla oluşan en fazla üç dakikalık “Dijital Hikâyeler” varlığını göstermiştir. Bu çalışmanın amacı, Türkçe Eğitimi’nde kullanılan dijital hikâye anlatımlarının temel dil becerileri açısından yararlarını ortaya koymaktır. Bu çalışmanın sonucunda, öğrencilerin, dijital hikâyeler oluştururken, düşüncelerinin paylaşılabileceği; oluşturdukları kompozisyonlarına uygun resimler ve resimlerle ilişkili yazılar yazarak hem görsel okumalarının hem de yazma becerilerinin geliştirilebileceği; işlenen konuya göre kullanılan teknolojinin de etkisiyle öğrencilerin dinleme becerilerinin gelişiminin sağlanabileceği görülmüştür. Çalışma, kuramsal bir niteliğe sahiptir.
Okuma, bireyin tüm hayatını kapsayan bir süreçtir. Okur bu süreçte aktif bir konumdadır ve ön bil... more Okuma, bireyin tüm hayatını kapsayan bir süreçtir. Okur bu süreçte aktif bir konumdadır ve ön bilgileri ile okuma aracılığıyla edinmiş olduğu bilgileri birleştirerek yeni anlamlara ulaşmaya çalışır (Akyol, 2013:15). Bu yeni anlamlar sayesinde birey devamlı öğrenmeye açık hale gelir ve çoğu zaman da etkileşime girmeden okuyup anlamlandırdıklarından hareketle gerçek yaşama dair dolaylı tecrübeler edinir. 6-8. sınıf Türkçe ders programında okuma becerisiyle ilgili olarak, öğrencilerin günlük hayatlarıyla ilişkilendirmenin, onlara eleştirel bakış açısı kazandırmanın ve de okuma alışkanlığı edindirmenin amaçlandığı ifade edilmiştir (MEB:2006:6). Program her ne kadar bunu amaçlasa da, Türkçe derslerinde kullanılan metinlerin günlük hayatla bağlantılı metinlerden uzak olduğu düşünülmektedir. Eğer programın amacı, okuma eğitimini günlük hayatla ilişkilendirmek ve okuma alışkanlığı kazandırmak ise öğrencilere,hayatları boyunca en çok karşılaşacakları metinler yani “otantik metinler” ders materyali olarak sunulmalıdır. Wallace (1992:145), otantik metinlerin, eğitsel bir amaca yönelik olarak yazılan metinler olmadığını, tamamen gerçek hayatı yansıtan metinler olduğunu ifade etmiştir (akt: Berardo: 2006). Gerçek hayatın bir parçası olan otantik metinlerin en önemli yanı ekonomik olmalarıve kolayca erişilebilmeleridir. Bununla birlikte otantik metinlerin dil eğitiminde kullanımı, öğrencilerin motivasyonu üzerinde pozitif etkiye sahiptir, kültürel bilgilerin doğrudan aktarımını sağlar, hayatın içerisinde kullanılan dilin özelliklerini yakalama fırsatı sunar, öğrencilerin ilgi ve ihtiyaçlarını klasik metinlere oranla daha fazla karşılar ve yaratıcılığı klasik metinlere oranla daha çok destekler (Berardo: 2006; MacDonald, Badger & Dasli, 2006). Otantik metinlerin sınıf içi ortamda öğrenciler üzerindeki bu etkisi hem Türkçe öğretim programının amaçları açısından hem de öğrencilerin yaşam boyu öğrenme becerilerinin geliştirilmesi açısından büyük öneme sahiptir. Bu çalışmada 21. yüzyılın ve değişen yaşam şartlarının eğitim üzerine etkisi bağlamında Türkçe ders kitaplarında var olan klasik metinlerin programın amaçlarını ve öğrenci ihtiyaçlarını ne derece karşıladığı tartışılmıştır. Ayrıca bireyin yaşamını kuşatan “otantik metinler”in Türkçe ders kitaplarına girmesinin gerekliliği üzerinde durulmuştur. Çalışma tamamen kuramsal bir nitelik taşımaktadır.
Constructivism is one of the most outstanding approaches for educational world in recent years. L... more Constructivism is one of the most outstanding approaches for educational world in recent years. Learner takes
place in the center as an active part of learning process from the point of view of constructivism, which does not
see him/her in a passive position in the learning period as traditional approaches. Constructivism is also one of
the prominent approaches in the process of mother tongue teaching. As it can be understood from the name, it is mother, who is located at the beginning of mother tongue teaching process and standing at the most basic level.
The special bond connected between mother and child beginning before from the birth process carries an
importance for child's cognitive and emotional development. One of the factors, which expedites the
development of the bond between mother and child and child's mother tongue development, is lullabies.
Constructivist approach is a wide array involving student, teacher, family and environment; transfer of this
approach to education can be realized thanks to including all those variables into education. In this context, the
positive effect of lullabies, which provides child to recognize sounds and words and construct them in his/her
mind, cannot be ignored. In this study, the importance of lullabies in terms of mother tongue development in the
process of construction of language and the elements belonging to it in child's mind will be analyzed. This study
is based on a theoretical basis and established on the data, which is obtained as a result of literature review.
Bu kitabın basım, yayın, satış hakları Eğiten Kitap Yayın Organizasyon Ltd. Şti.'ne aittir. Anıla... more Bu kitabın basım, yayın, satış hakları Eğiten Kitap Yayın Organizasyon Ltd. Şti.'ne aittir. Anılan kuruluşun izni alınmadan kitabın tümü ya da bölümleri fotokopi yoluyla, mekanik, elektronik, manyetik ya da başka yöntemlerle çoğaltılamaz, basılamaz, dağıtılamaz. Kitabın içeriğinden ve görsellerinden bölüm yazarları sorumludur.
Pegem Akademi, 2020
Türkçe öğretiminde web 1.0, web 2.0, web 3.0 ve web 4.0
NOBEL Akademik Yayıncılık, 2019
Bu kitabın amacı, temel dil becerilerinin geliştirilmesinde sınıf öğretmenlerinin Türkçe dersinde... more Bu kitabın amacı, temel dil becerilerinin geliştirilmesinde sınıf öğretmenlerinin Türkçe dersinde sınıf içi uygulamalarını bütün öğrencileri kapsayacak türden etkinlik ve oyunlarla zenginleştirerek kazanımlara ulaşım yollarını genişletmektir.
Kitap hazırlanırken Türkçe dersi kazanımları dikkate alındığı gibi son yıllarda yaşadığımız göç gerçeği de göz önünde tutularak Avrupa Ortak Çerçeve Metninin seviyelere göre tanımlanan kazanımları da işe koşulmuştur. Zira sınıf içinde ana dili Türkçe olan öğrencilerin bile aralarında seviye farkı varken ana dili farklı olan öğrencilerin de eğitim ortamlarında çoğalmasıyla Türkçe öğretimi derslerinin kapsama alanı daha da genişlemiştir. Bu durumda, öğretmenlerin muhatap olduğu hedef öğrenci kitlesine uygun ve bütün öğrencileri kapsayacak şekilde uygulamalara ihtiyaç duyulmaktadır.
Yaşadığımız yüzyılda hayatımızı kolaylaştıran teknolojik aletler, kontrolsüz olduğunda bir o kadar da zarar verebilmektedir. Bilgisayar ve internetin evlerdeki televizyonun yerini kapması hiç de zor olmamıştır. Özellikle çocuklar için sınırsız bir dünya sunan internetin çekiciliğine karşı direnmek beyhude çabadır. Bunun yerine, değişimi kabul ederek teknolojiyi kontrollü kullanabileceğimiz faydalı alanlar oluşturmak daha gerçekçi bir yaklaşım olacaktır.
Bu gerekçelerden yola çıkarak Türkçe derslerinde sınıf öğretmenlerinin kullanımına sunulacak etkinlik ve oyunları tespit edebilmek için bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Öncelikle 1. sınıftan 4. sınıfa kadar tüm öğrencilerin en çok oynadığı dijital oyunlar belirlenmiştir. Bu belirleme işleminde Türkiye'nin değişik bölgelerinden veriler toplanmıştır. Belirlenen oyunlar analiz edilmiş ve en çok oynanan oyunlar seçilmiştir. Bu oyunların tek tek senaryosu çıkarılmış ve ana iskelet senaryonun her biri bir etkinliğin taslağını oluşturmuştur. Etkinlikler oluşturulurken Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Metni seviyeleri ile Türkçe Dersi Öğretim Programı (2018) kazanımları ilişkilendirilerek birlikte işe koşulmuştur. Alan uzmanları etkinlik oluşturma sürecine geçmeden önce dil seviyeleri ile Türkçe dersi kazanımlarını ilişkilendiren kazanım listesini önceden hazırlamış, etkinlikler de bu kazanımlara göre üretilmiştir. Her bir etkinlik bu iki programın birbiriyle ilişkili kazanımlarını yansıtacak nitelikte oluşturulmuştur. Böylece birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü sınıflar A1 ve A2 seviyesinde kabul edilmiş ve söz konusu seviyelerin kazanımları kullanılmıştır. Hazırlanan kitap iki seri olarak planlandığından dolayı bu kitapta sadece anlama becerisi ele alınmış ve dinleme anlama ile okuma anlama etkinlikleri sunulmuştur.
Kitabın öğretmenlerimize destek olabilmesi dileğiyle…