Serdar Sakınmaz | Akdeniz University (original) (raw)
Uploads
Papers by Serdar Sakınmaz
The Journal of International Social Research, Oct 20, 2019
Öz Atinalı Solon M.Ö. 640-560 yılları arasında yaşamış devlet adamı ve şairdir. Çağında yaşanan s... more Öz Atinalı Solon M.Ö. 640-560 yılları arasında yaşamış devlet adamı ve şairdir. Çağında yaşanan sınıfsal kavgaları sonlandırmak için arabulucu olarak Atina Arkhonluğuna getirilmiştir. Atina'da süregelen iki uç sosyo-ekonomik sınıf ile yeni yükselen tüccar sınıfının birbiriyle çatışmasını ve yaşanan iktidar darbesi girişimlerini önleyip barış sağlaması için sınırsız yetkilerle donatılmış, bu amaçla yeni yasalar yapması için görevlendirilmiştir. Çağın değişen şartlarıyla farklı sınıfların talep ve değerlerini tarafsız bir şekilde gözlemlemiş, yasalarını herkesi memnun etmeye yönelik yapmıştır. Şiirlerinde ölçülülüğü, adaleti, erdemi ve bilgeliği övmüş, Atina halkının yaşama tarzı ve ahlaki tercihlerindeki aşırılıkları eleştirmiştir. Köleliği kaldırarak yurttaşlık sıfatını tabana yaymış, aristokrasidemokrasi dengesini kurmaya çalışmıştır. Yasaların içeriklerini halkın tutumlarını dengeleyecek şekilde hazırlamış, Atina'ya adil bir anayasa sunmuştur. Aristoteles (M.Ö.384-322), insanı ruh ve bedenden oluşmuş bileşik bir varlık olarak ele almış, onun ruhundaki akıllı yanın izinden giderek erdemlere ve bir etkinlik tarzı olarak mutluluğa nasıl ulaşabileceğinin analizini yapmıştır. İnsanın doğası gereği akıllı bir varlık olmasının yanı sıra politik olması da onun başkalarıyla birlikte yaşamasını gerekli kılar. Bu ayırt edici özellik dolayısıyla insanın en temel erdemini adalet olarak belirler. Bu erdem hem insanın hem de devletin yapısında bulunmalıdır. Böylece süreklilik ve mutluluk sağlanabilir. Adalet aynı zamanda yasalarda ve anayasada bulunmalıdır. Eşitler arasında eşit pay, eşit olmayanlar arasında eşit olmayan pay ilkesini göz önünde bulunduran adalet, devlette de kimlerin eşit olacağına karar verilmesiyle ya da hangi anayasanın yürürlükte kalacağıyla ilgili olarak değişime uğrar. Anayasanın uygulanabilme kriteri bağlı olduğu toplumun huy, tutum ve alışkanlıklarıyla uyumlu olmasında yatar. En iyi anayasa ise, orta huylara sahip olan erdemli kişilerin yönetimde olduğu devlette ortaya çıkacaktır.
Ethos: Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar Hakemli Elektronik Dergi ISSN 1309-1328, 2023
Journal of International Social Research, 2019
Journal of International Social Research, 2019
ULUSLARARASI SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ, 2019
Atinalı Solon M.Ö. 640-560 yılları arasında yaşamış devlet adamı ve şairdir. Çağında yaşanan sını... more Atinalı Solon M.Ö. 640-560 yılları arasında yaşamış devlet adamı ve şairdir. Çağında yaşanan sınıfsal kavgaları sonlandırmak
için arabulucu olarak Atina Arkhonluğuna getirilmiştir. Atina’da süregelen iki uç sosyo-ekonomik sınıf ile yeni yükselen tüccar
sınıfının birbiriyle çatışmasını ve yaşanan iktidar darbesi girişimlerini önleyip barış sağlaması için sınırsız yetkilerle donatılmış, bu
amaçla yeni yasalar yapması için görevlendirilmiştir. Çağın değişen şartlarıyla farklı sınıfların talep ve değerlerini tarafsız bir şekilde
gözlemlemiş, yasalarını herkesi memnun etmeye yönelik yapmıştır. Şiirlerinde ölçülülüğü, adaleti, erdemi ve bilgeliği övmüş, Atina
halkının yaşama tarzı ve ahlaki tercihlerindeki aşırılıkları eleştirmiştir. Köleliği kaldırarak yurttaşlık sıfatını tabana yaymış, aristokrasidemokrasi
dengesini kurmaya çalışmıştır. Yasaların içeriklerini halkın tutumlarını dengeleyecek şekilde hazırlamış, Atina’ya adil bir
anayasa sunmuştur.
Aristoteles (M.Ö.384-322), insanı ruh ve bedenden oluşmuş bileşik bir varlık olarak ele almış, onun ruhundaki akıllı yanın
izinden giderek erdemlere ve bir etkinlik tarzı olarak mutluluğa nasıl ulaşabileceğinin analizini yapmıştır. İnsanın doğası gereği akıllı
bir varlık olmasının yanı sıra politik olması da onun başkalarıyla birlikte yaşamasını gerekli kılar. Bu ayırt edici özellik dolayısıyla
insanın en temel erdemini adalet olarak belirler. Bu erdem hem insanın hem de devletin yapısında bulunmalıdır. Böylece süreklilik ve
mutluluk sağlanabilir. Adalet aynı zamanda yasalarda ve anayasada bulunmalıdır. Eşitler arasında eşit pay, eşit olmayanlar arasında
eşit olmayan pay ilkesini göz önünde bulunduran adalet, devlette de kimlerin eşit olacağına karar verilmesiyle ya da hangi anayasanın
yürürlükte kalacağıyla ilgili olarak değişime uğrar. Anayasanın uygulanabilme kriteri bağlı olduğu toplumun huy, tutum ve
alışkanlıklarıyla uyumlu olmasında yatar. En iyi anayasa ise, orta huylara sahip olan erdemli kişilerin yönetimde olduğu devlette
ortaya çıkacaktır.
The Journal of International Social Research, 2019
Öz Felsefe Tarihi ayrımı içerisinde en genel haliyle nesneden hareket eden felsefeler materyalist... more Öz Felsefe Tarihi ayrımı içerisinde en genel haliyle nesneden hareket eden felsefeler materyalist, özneden hareket eden felsefeler ise idealizme varır. Bu felsefelerin hangisine katıldığımız, hangisinden beslendiğimiz ya da kültürel ve siyasal olarak hangisinin içinde yaşadığımız insandan ne anladığımızı ve ne çeşit bir insan olduğumuzu da belirler. Insanın ne olduğu ve ne çeşit bir insan olduğumuz ise insan haklarından ne anladığımızla ilgilidir. Bu çalışmada idealist ve materyalist Alman temsilcilerinden hareketle insan haklarının tespit ve çözümlenmesinde, felsefe sistemlerinin hareket noktalarına göre nasıl biçimlendiğini ve günümüz insanının hangi perspektiften beslenerek insan hakları konusunda akıl yürüttüklerini belirlemeyi deneyeceğiz. Abstract In the distinction of history of philosophy, philosophies moved from object comes to materialism, on the other hand, philopshies moved from subject necessarily reaches idealism. Which philosophy we will choose among these philophies is related to what kind of human you are. Also, what sort of human we are determines our understanding of human rights. In this study, with the reference to German agents of idealism and materialism, we will try to identify that how systems of philosophy shapes for their starting points. Moreover, we will try to determine that which perspectives modern-day humans prefer to reason regarding human rights.
The Journal of International Social Research, Oct 20, 2019
Öz Atinalı Solon M.Ö. 640-560 yılları arasında yaşamış devlet adamı ve şairdir. Çağında yaşanan s... more Öz Atinalı Solon M.Ö. 640-560 yılları arasında yaşamış devlet adamı ve şairdir. Çağında yaşanan sınıfsal kavgaları sonlandırmak için arabulucu olarak Atina Arkhonluğuna getirilmiştir. Atina'da süregelen iki uç sosyo-ekonomik sınıf ile yeni yükselen tüccar sınıfının birbiriyle çatışmasını ve yaşanan iktidar darbesi girişimlerini önleyip barış sağlaması için sınırsız yetkilerle donatılmış, bu amaçla yeni yasalar yapması için görevlendirilmiştir. Çağın değişen şartlarıyla farklı sınıfların talep ve değerlerini tarafsız bir şekilde gözlemlemiş, yasalarını herkesi memnun etmeye yönelik yapmıştır. Şiirlerinde ölçülülüğü, adaleti, erdemi ve bilgeliği övmüş, Atina halkının yaşama tarzı ve ahlaki tercihlerindeki aşırılıkları eleştirmiştir. Köleliği kaldırarak yurttaşlık sıfatını tabana yaymış, aristokrasidemokrasi dengesini kurmaya çalışmıştır. Yasaların içeriklerini halkın tutumlarını dengeleyecek şekilde hazırlamış, Atina'ya adil bir anayasa sunmuştur. Aristoteles (M.Ö.384-322), insanı ruh ve bedenden oluşmuş bileşik bir varlık olarak ele almış, onun ruhundaki akıllı yanın izinden giderek erdemlere ve bir etkinlik tarzı olarak mutluluğa nasıl ulaşabileceğinin analizini yapmıştır. İnsanın doğası gereği akıllı bir varlık olmasının yanı sıra politik olması da onun başkalarıyla birlikte yaşamasını gerekli kılar. Bu ayırt edici özellik dolayısıyla insanın en temel erdemini adalet olarak belirler. Bu erdem hem insanın hem de devletin yapısında bulunmalıdır. Böylece süreklilik ve mutluluk sağlanabilir. Adalet aynı zamanda yasalarda ve anayasada bulunmalıdır. Eşitler arasında eşit pay, eşit olmayanlar arasında eşit olmayan pay ilkesini göz önünde bulunduran adalet, devlette de kimlerin eşit olacağına karar verilmesiyle ya da hangi anayasanın yürürlükte kalacağıyla ilgili olarak değişime uğrar. Anayasanın uygulanabilme kriteri bağlı olduğu toplumun huy, tutum ve alışkanlıklarıyla uyumlu olmasında yatar. En iyi anayasa ise, orta huylara sahip olan erdemli kişilerin yönetimde olduğu devlette ortaya çıkacaktır.
Ethos: Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar Hakemli Elektronik Dergi ISSN 1309-1328, 2023
Journal of International Social Research, 2019
Journal of International Social Research, 2019
ULUSLARARASI SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ, 2019
Atinalı Solon M.Ö. 640-560 yılları arasında yaşamış devlet adamı ve şairdir. Çağında yaşanan sını... more Atinalı Solon M.Ö. 640-560 yılları arasında yaşamış devlet adamı ve şairdir. Çağında yaşanan sınıfsal kavgaları sonlandırmak
için arabulucu olarak Atina Arkhonluğuna getirilmiştir. Atina’da süregelen iki uç sosyo-ekonomik sınıf ile yeni yükselen tüccar
sınıfının birbiriyle çatışmasını ve yaşanan iktidar darbesi girişimlerini önleyip barış sağlaması için sınırsız yetkilerle donatılmış, bu
amaçla yeni yasalar yapması için görevlendirilmiştir. Çağın değişen şartlarıyla farklı sınıfların talep ve değerlerini tarafsız bir şekilde
gözlemlemiş, yasalarını herkesi memnun etmeye yönelik yapmıştır. Şiirlerinde ölçülülüğü, adaleti, erdemi ve bilgeliği övmüş, Atina
halkının yaşama tarzı ve ahlaki tercihlerindeki aşırılıkları eleştirmiştir. Köleliği kaldırarak yurttaşlık sıfatını tabana yaymış, aristokrasidemokrasi
dengesini kurmaya çalışmıştır. Yasaların içeriklerini halkın tutumlarını dengeleyecek şekilde hazırlamış, Atina’ya adil bir
anayasa sunmuştur.
Aristoteles (M.Ö.384-322), insanı ruh ve bedenden oluşmuş bileşik bir varlık olarak ele almış, onun ruhundaki akıllı yanın
izinden giderek erdemlere ve bir etkinlik tarzı olarak mutluluğa nasıl ulaşabileceğinin analizini yapmıştır. İnsanın doğası gereği akıllı
bir varlık olmasının yanı sıra politik olması da onun başkalarıyla birlikte yaşamasını gerekli kılar. Bu ayırt edici özellik dolayısıyla
insanın en temel erdemini adalet olarak belirler. Bu erdem hem insanın hem de devletin yapısında bulunmalıdır. Böylece süreklilik ve
mutluluk sağlanabilir. Adalet aynı zamanda yasalarda ve anayasada bulunmalıdır. Eşitler arasında eşit pay, eşit olmayanlar arasında
eşit olmayan pay ilkesini göz önünde bulunduran adalet, devlette de kimlerin eşit olacağına karar verilmesiyle ya da hangi anayasanın
yürürlükte kalacağıyla ilgili olarak değişime uğrar. Anayasanın uygulanabilme kriteri bağlı olduğu toplumun huy, tutum ve
alışkanlıklarıyla uyumlu olmasında yatar. En iyi anayasa ise, orta huylara sahip olan erdemli kişilerin yönetimde olduğu devlette
ortaya çıkacaktır.
The Journal of International Social Research, 2019
Öz Felsefe Tarihi ayrımı içerisinde en genel haliyle nesneden hareket eden felsefeler materyalist... more Öz Felsefe Tarihi ayrımı içerisinde en genel haliyle nesneden hareket eden felsefeler materyalist, özneden hareket eden felsefeler ise idealizme varır. Bu felsefelerin hangisine katıldığımız, hangisinden beslendiğimiz ya da kültürel ve siyasal olarak hangisinin içinde yaşadığımız insandan ne anladığımızı ve ne çeşit bir insan olduğumuzu da belirler. Insanın ne olduğu ve ne çeşit bir insan olduğumuz ise insan haklarından ne anladığımızla ilgilidir. Bu çalışmada idealist ve materyalist Alman temsilcilerinden hareketle insan haklarının tespit ve çözümlenmesinde, felsefe sistemlerinin hareket noktalarına göre nasıl biçimlendiğini ve günümüz insanının hangi perspektiften beslenerek insan hakları konusunda akıl yürüttüklerini belirlemeyi deneyeceğiz. Abstract In the distinction of history of philosophy, philosophies moved from object comes to materialism, on the other hand, philopshies moved from subject necessarily reaches idealism. Which philosophy we will choose among these philophies is related to what kind of human you are. Also, what sort of human we are determines our understanding of human rights. In this study, with the reference to German agents of idealism and materialism, we will try to identify that how systems of philosophy shapes for their starting points. Moreover, we will try to determine that which perspectives modern-day humans prefer to reason regarding human rights.