Mehmet Ertuğrul Uçar | Aksaray University (original) (raw)

Uploads

Conference Presentations by Mehmet Ertuğrul Uçar

Research paper thumbnail of NARSİSİZM VE SALDIRGANLIK ARASINDAKİ İLİŞKİLER Bilge KONAL Eskişehir Anadolu Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı ORCID: 0000-0003-4128-5690

Saldırganlık, bir nesne veya bir canlıya kasıtlı bir şekilde fiziksel ya da duygusal olarak zarar... more Saldırganlık, bir nesne veya bir canlıya kasıtlı bir şekilde fiziksel ya da duygusal olarak zarar verme tutum ve davranışıdır. Buss ve Perry'e göre saldırganlık sözel saldırganlık, fiziksel saldırganlık, öfke ve düşmanlık gibi dört öğeden oluşmaktadır ve saldırganlığın davranışsal, duyuşsal ve bilişsel boyutları vardır. Narsisizm, bireyin kendi benliği hakkında aşırı olumlu ve abartılı bir algı içinde olması ve kendisine abartılı bir şekilde değer verme eğilimi şeklindeki bir kişilik bozukluğudur. Narsisizm; otorite, yeterlilik, üstünlük, teşhircilik, sömürücülük, kendini beğenmişlik ve hak iddia etme boyutlarından oluşmaktadır. Narsisizm, başkalarına zarar verme ve saldırganlıkla yakın ilişkili bir psikolojik yapıdır. Bu araştırmanın temel amacı, narsisizm boyutlarının saldırganlık türlerini yordayıp yordamadığını incelemektir. Bu temel amaç çerçevesinde kuramsal açıklamalar dikkate alınarak, ilgili değişkenleri içeren bir MIMIC modeli (çoklu neden çoklu gösterge) oluşturulup test edilmiştir. Verilerin toplanmasında Narsistik Kişilik Envanteri ve KAR-YA saldırganlık ölçeği kullanılmıştır. Araştırma grubu 129' u kadın (%63.5), 74'ü erkek (%36.3) olmak üzere 203 katılımcıdan oluşmaktadır. Araştırma sonucunda narsisizmin teşhircilik, sömürücülük, hak iddia etme ve yeterlilik boyutları; fiziksel saldırganlığı, sözel saldırganlığı, düşmanlık ve öfkeyi anlamlı olarak yordamıştır. Bulgulardan elde edilen sonuçlara göre narsisizm, saldırganlığın en fazla duygusal boyutunu yordamaktadır.

Research paper thumbnail of BENJAMIN BUTTON’IN TUHAF HİKAYESİ FİLMİNİN ERİKSON’UN YAŞAM BOYU GELİŞİM KURAMI AÇISINDAN ANALİZİ.doc

Research paper thumbnail of ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNDE KİMLİK STİLLERİ BENLİK KURGULARI VE BENLİK SAYGISI ARASINDAKİ İLİŞKİLER RELATIONSHIP BETWEEN IDENTITY STYLES SELF CONSTRUAL and SELF ESTEEM on UNIVERSITY STUDENTS

Öz Benlik saygısı, insanların kendilerini ne kadar yüksek ya da düşük düzeyde değerli olarak hiss... more Öz Benlik saygısı, insanların kendilerini ne kadar yüksek ya da düşük düzeyde değerli olarak hissettiğine işaret eder. Berzonsky kimlik gelişiminde sosyal ve bilişsel süreçleri dikkate alan bir model önermiştir. Bu modele göre bireylerin kimlikleri bilgi yönelimi, norm yönelimi ve kaçınma yönelimi olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Kağıtçıbaşı'nın modeli Türk kültüründe benliği özerk ilişkisel ve özerk ilişkisel olarak üçe ayırmaktadır Bu araştırmanın temel amacı kimlik stilleri ve özerk, ilişsel ve özerk-ilişkisel benlik türlerinin benlik saygısını yordayıp yordamadığını beliren yetişkinlik dönemimde incelemektir. Araştırma grubu 210 (%71.2 kadın, %28,8 erkek) üniversite öğrencisinden oluşmaktadır. Çalışmada verilerin toplanmasında Kağıtçıbaşı'nın özerk, ilişkisel, özerk-ilişkisellik ölçeği, Benlik Saygısı Ölçeği ve Kimlik Stilleri Envanteri Kullanılmıştır. Özerk, ilişsel ve özerk-ilişkisel benlik türlerin ve kimlik stillerinin benlik saygısını yordayıp yordamadığını beliren yetişkinlik dönemimde incelemek için regresyon analizi kullanılmıştır. Araştırma sonuçları benlik türleri ve kimlik stillerinin bireylerin benlik saygısını anlamlı olarak yordadığını göstermiştir. Araştırma sonuçları özerk türünün benlik saygısını pozitif ve kaçınma yönelimli kimlik stilinin benlik saygısını negatif yönde anlamlı olarak yordadığını ama ilişsel ve özerk-ilişkisel benlik türleri ve bilgi yönelimi, norm yönelimi kimlik stillerinin yordamadığını göstermiştir. Abstract Self esteem indicates whether people have a low or high sense of their overall self-worth. Berzonsky proposed an identity formation model which involves social-cognitive processes. According to this model, each identity styles involve different social-cognitive processes. In this model, three identity styles were defined: informational, normative, and diffuse–avoidant. Kağıtcıbası's model suggests that self divided autonomy; relatedness; autonomous-related self in Turkish cultural contexts. The aim of this study is to examine whether identity styles and autonomy; relatedness; autonomous-related self predict Self-esteem during emerging adulthood. The research group consisted of 210 (71.2% female, 28,8% male) university students. To collect data the autonomy; relatedness; autonomous-related scale, Self-esteem Scale and Identity Style Inventory were used. A regression model was used in order to investigate relations among Self-esteem, autonomy; relatedness; autonomous-related self type and identity styles. The results of this study indicated that self type and identity styles significantly predict Self-esteem. The results of this study indicated that autonomy self type positively significantly predicts self esteem; and diffuse–avoidant identity styles negatively significantly predict self esteem. Relatedness; autonomous-related self type and informational, normative identity styles do not predict self esteem.

Research paper thumbnail of GRUPLARDA BİLGİYİ PAYLAŞMA

I. ULUSLARARASI İŞ VE MESLEK DANIŞMANLIĞI KONGRESİ

Özet Grupların kötü karar almalarına yol açan nedenlerden bir diğeri, grup üyelerinin sahip olduk... more Özet Grupların kötü karar almalarına yol açan nedenlerden bir diğeri, grup üyelerinin sahip oldukları bilgiyi diğer grup üyeleri ile paylaşmamalarıdır. Grup üyeleri zaten tüm grup üyelerinin bildikleri bilgiler üzerinde odaklanırlarken yalnızca bazılarının sahip oldukları bilgileri ele alma konusunda başarısız olmaktadırlar. Bu araştırmada, Türk kültüründe gruplar olarak bir konuda karar alınırken, grup üyelerinin sahip oldukları bilgileri birbirleri ile paylaşıp paylaşmadıklar bunun grup olarak iyi bir karar alınıp alınmamasına etkisi araştırılmıştır. Bu araştırma 2011-2012 öğretim yılı 2012 bahar döneminde Aksaray Üniversitesi Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık programında öğrenim, görmekte olan I. Ve III sınıf öğrencileri üzerinde gerçekleştirilmiştir. İki ayrı deneysel durul oluştrulmuş ve 4 kişilik grup olarak karar almaları istenmiştir. Sonuç olarak Türk kültüründe de grup halinde karar alma sırasında, grup üyelerinin herkesin bildiği bilgilere odaklanıp grup üyelerinin yalnızca kendilerinin bildikleri bilgileri diğer grup üyeleri ile paylaşmamasına neden olduğunu göstermektedir. Anahtar kelimeler: Gruplar, bilgi paylaşımı, karar verme, deneysel araştırma, örgütler Başka insanların varlığı bireyin davranışlarını çok çeşitli biçimlerde etkilemektedir. Başka insanların varlığı ya da bir grup içinde olmak bireyin daha çok çalışmasına daha enerjik bir biçimde çalışmasına neden olabilmektedir(Zajonc,1965). Bu durum sosyal kolaylaştırma olarak adlandırılmaktadır. Sosyal kolaylaştırmada başkalarının varlığı iki anlama gelmektedir: 1. Bireyle aynı işi yapan diğer insanlarla aynı görevi gerçekleştirmek. Bir grup üniversite öğrencisinin daha önce çalışmış oldukları kişilik psikolojisi dersine birlikte tekrar çalışmaları bu duruma örnek olarak verilebilir. 2. Birey bir iş yaparken, bireyi gözlemlemekten başka bir şey yapmayan izleyicilerin olduğu bir ortamda bir bireyin

Research paper thumbnail of KİMLİK, SOSYAL SERMAYE VE BİREYCİLİK-TOPLULUKÇULUK-2.pdf

Bu araştırmanın amacı sosyal sermaye ve yatay ve dikey bireycilik/toplulukçuluk kurgularının kiml... more Bu araştırmanın amacı sosyal sermaye ve yatay ve dikey bireycilik/toplulukçuluk kurgularının kimlik boyutlarını yordayıp yordamadığının belirlenmesidir. Araştırma grubu 240 üniversite öğrencisinden oluşmaktadır. Çalışmada verilerin toplanmasında Kimlik Gelişiminin Boyutları Ölçeği, Sosyal Sermaye Ölçeği ve Bireycilik ve Toplulukçuluk Ölçeği (INDICOL) kullanılmıştır. Verilerin analizinde Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Analizi ve Regresyon Analizi kullanılmıştır. Araştırmanın sonuçları sosyal sermayenin ve yatay bireycilik-toplulukçuluğun kimlik gelişiminde önemli değişkenler olduğunu göstermiştir.
Anahtar Kelimeler: Kimlik Boyutları, Sosyal Sermaye, Yatay/Dikey Bireycilik, Yatay/Dikey Toplulukçuluk
ABSTRACT
The purpose of this study is to examine whether social capital and horizontal/vertical individualism and collectivism predict dimension of identity. The research group consisted of 240 university students. To collect data the Dimensions of Identity Development Scale, Social Capital Scale and the Individualism and Collectivism Scale (INDICOL) were used. To analyze data Pearson Correlation and Regression Analysis were used. Results indicated that social capital and horizontal individualism are important variables in identity development.
Key Words: Identity Dimensions, Social Capital, Horizantal/Vertical Individualism, Horizantal/Vertical Collectivism

Research paper thumbnail of KİMLİK STİLLERİ BELİREN YETİŞKİNLİKTE SOSYAL SERMAYEYİ YORDAMAKTA MIDIR.pdf

Bu araştırmanın amacı Berzonky’in Kimlik Stillerinin Sosyal sermayeyi yordayıp yordamadığını araş... more Bu araştırmanın amacı Berzonky’in Kimlik Stillerinin Sosyal sermayeyi yordayıp yordamadığını araştırmaktır. Norm yönelimli kimliğe sahip bireyler, ailelerinin ya da toplumda önemsenen bireylerin beklenti ve isteklerini dikkate alırlar. Bilgi yönelimli kimliğe sahip bireyler, kimlikle ilgili kararları ve bağlanmaları yapmadan önce benlikle ilgili bilgileri araştırırlar. Kaçınma yönelimli bireyler, kişisel sorun ve kararlarla karşı karşıya kalmaktan kaçınırlar ve kararlarını ertelerler. Sosyal sermaye, güvene dayalı insan ilişkilerinin ürünü olan ve maddi olmayan bir tür sermayedir. Sosyal sermayenin üç önemli öğesi güven, ortak değerler ve iletişim ağları ile birbirine bağlanmanın oluşturduğu grup aidiyeti duygusudur. Sosyal sermaye insanların ve toplumun yaşamında çok önemli olmasına karşın ve sosyal sermaye üzerinde kimlik gelişiminin rolü tam olarak anlaşılmamıştır. Literatür dikkate alınarak bu araştırmanın asıl amacı beliren yetişkinlikte kimlik stillerinin sosyal sermayeyi yordayıp yordamadığının araştırılmasıdır.
Araştırma grubu Aksaray Üniversitesinde yaşları 18-26 arasında olan üniversite 240 (%66,7 kız %33,3 erkek) öğrencilerinden oluşmaktadır( yaş=20.47; Sd: 1,69).sosyal sermaye ve kimlik gelişimi envanteri verileri toplmak için kulanılmıştır. Veriler Pearson korelasyon ve adımsal regeresyon modeli kullanılarak analiz edilmiştir. Analizler öncelikle kimlik stillerinin sosyal sermayeyi anlamlı olarak yordadığı göstermiştir. Özellikle bilgi yönelimli kimlik stili sosyal sermayayi anlamlı olarak yordamaktadır.

Anahtar Sözcükler: Sosyal sermaye, Kimlik stilleri, beliren yetişkinlik
ABSTRACT
The aim of tihis research Berzonky’s identity styles predict social capital or not. Berzonsky proposed three identity-processing orientations: informational, normative, and diffuse–avoidant. Individuals with normative style consider expectations and desires of their families or important people in their societies. Individuals with information style actively seek out information related to self before making decision about identity. . Individuals with a diffuse-avoidant style avoid personal problem and identity-related issues and postpone their decisions. Social capital is a result of human relations that depend on trust and is a non-material capital. Three important product of social capital are trust, common values and the emotion of belongness created by social networks.Although social capital is crucial people and society life, the role of identity development in the social capital is not well understood. In light of the literature the aim of this study is to examine whether identity styles predict social capital during emerging adulthood.

The research group consisted of 240 (%66,7 female %33,3 male) students aged between 18 and 23 (mean age 20.47; Sd: 1,69) from Aksaray university. To collect data Social capital survey and Identity Style Inventory were used. To analyze the data Pearson Correlation and a Stepwise Regression model were used. The preliminary analyses showed that identity styles significantly predict social capital. Specifically, informational identity style beliefs significantly predicted social capital.
Key Words: İdentity Style,Social Capital, Emerging Adulthood

Research paper thumbnail of Need for Closure, Epistemological Beliefs and Identity Styles among Emerging Adults

Identity development is important developmental task in adolescence. Since Erikson (1968) introdu... more Identity development is important developmental task in adolescence. Since Erikson (1968) introduced identity development theory several identity formation models were proposed. One of them is Berzonsky’s social-cognitive identity model. Berzonsky (1992) developed an identity formation model which involves social-cognitive processes. According to social-cognitive model each identity styles involve different social-cognitive processes. In this model, individuals use different strategies dealing with problem solving, decision making and identity topics. Berzonsky (1992, 2007) proposed three identity-processing orientations: informational, normative, and diffuse–avoidant.
Individuals with normative style consider expectations and desires of their families or important people in their societies. Normative individuals are closed to information that may threat their values and beliefs. These individuals evaluate themselves considering others and use other oriented problem solving. Individuals with information style actively seek out information related to self before making decision about identity. These individuals seek out and evaluate information while considering identity issues. An information-oriented style is positively related to openness to new ideas, values and new experiences. Individuals with a diffuse-avoidant style avoid personal problem and identity-related issues and postpone their decisions (Berzonsky, 1992, 2007).
Several variables effect identity styles. In the present study we examined two cognitive processes. These are need for closure and epistemological beliefs.
Need for closure describe an individual’s desire for a firm answer to a question and an aversion toward ambiguity. The term “need” denotes a motivated tendency to seek out information (Kruglanski, 1994). Kruglanski (1993, 1994) asserted that some people have high level of need for closure. The most important dimension of need for closure is closed mindedness. Closed mindedness leads to being closed to new ideas and thoughts. Kruglanski (1994) proposed that individuals with high closed mindedness have motivation called as need for closure during processing and evaluating of information. Individuals with high need for closure immediately want to clear answer instead of uncertainty while facing new issue. These individuals don’t like both new information and also contrary information with their existence information. A need for closure is not a tendency which people use only in particular circumstances on contrary, it is a tendency which people use in all circumstances in order to protect and develop their self. Individuals who have high level need for closure want to predictability and prefer order and structure when they encounter with new information and situation.
Epistemological beliefs are individuals’ ideas about what knowledge is and subjective beliefs about how to knowing and learning take place. These beliefs effect that how people approach and deal with the topic which they will learn in the future. In recent years, there is growing interest about university students’ epistemological beliefs among educators. Because, a lot of studies (Paulsen & Wells,1998; Rodriguez, & Cano, 2007) revealed that epistemological beliefs that accepted as area of individual differences have important effect on the processes of learning and teaching.
Although identity formation is crucial developmental task during emerging adulthood, the role of need for closure and epistemological beliefs in the identity development is not well understood. Thus, in the present study we aimed to examine whether need for closure and epistemological beliefs predict identity styles during emerging adulthood by using a structural equation model.
METHOD
Participants
Participants consisted of 310 (54.8 % females) students aged between 18 and 23 (mean age 19.21, SD: 2.37) from Aksaray and Kırıkkale universities.
Measures
Personal Data Form: Personal data form was used to obtain data on demographical features of the participants such as age and gender.
Identity Style Inventory: In order to measure identity styles, Identity Style Inventory developed by Bersonsky (1992) and adapted into Turkish by Derelioglu and Demir (2007) was used. Items can be respondent on a 5 point scale, ranging from 5 points to 1 point.
The Need for Closure Scale: In order to measure need for closure, the Need for Closure Scale developed by Kruglanski (1994) and adapted into Turkish by Atak (2014) was used. Items can be respondent on a 5 point scale, ranging from 5 points to 1 point.
Epistemological Beliefs Scale: In order to measure epistemological beliefs, Epistemological Beliefs Scale developed by Schomme (1990) and adapted into Turkish by Deryakulu and Büyüköztürk (2005) was used. Items can be respondent on a 5 point scale, ranging from 5 points to 1 point.
Analysis
To determine relations between variables Pearson Correlation was used. Structural equation model was employed to test the moderating role of the need for closure and epistemological beliefs on identity styles.
FINDINGS AND CONCLUSION
The preliminary analyses showed that the full model linking epistemological beliefs, need for closure and identity styles fitted the data well, Overall, we found that epistemological beliefs are directly related to need for closure and identity styles and need for closure is directly related to emerging adult’s identity styles.
In conclusion, the study revealed that need for closure and epitemological beliefs are important factors in the identity formation in emerging adulthood.

REFERENCES
Atak, H. (2014). Need for closure, agentic personality and identity formation among emerging adults. Paper presented at the 14th Biennial Conference of the European Association for Research on Adolescence, İzmir, Turkey, 3-6 06 September, 2014.
Erikson, E. H. (1968). Identity: Youth and crisis. New York: W.W. Norton & Company, Inc.
Berzonsky, M. (1992). A Process Perspective on Identity and Stress Management. 2nd edition. (Ed: G.R. Adams, R.M. Montemarory), Adolescent Identity Formation (pp. 193-215) Newbury Park: Sage Publication.
Berzonsky, M. D. (2007). Identity processing style, self construction, and personal epistemic assumptions: A social cognitive perspective, European Journal of Developmental Psychology, 1:4, 303-315.

Deryakulu, D. ve Büyüköztürk, Ş (2005). Epistemolojik inanç ölçeğinin faktör yapısının yeniden incelenmesi: Cinsiyet ve öğrenim görülen program türüne göre epistemolojik inançların karşılaştırılması. Eğitim Araştırmaları Dergisi, 5 (18)(57-70).

Derelioğlu Y, Demir İ. Kimlik stili envanteri (Gözden geçirilmiş formu): Türkçe geçerlik ve güvenirlik çalışması. VI. Türk-Alman Psikiyatri Kongresi, 12-15 Eylül, Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul, 2007.

Kruglanski, A. W, Webster, D. M.,(1994). Individual Differences in Need for Cognitive Closure. Journal of Personality and Social Psychology, Vol. 67, No. 6, 1049-1062

Kruglanski, A. W, Webster, D. M., & Klem, A. (1993). Motivated resistance and openness to persuasion in the presence or absence of prior information. Journal of Personality and Social Psychology, 65, 861-876.

Paulsen, M.B. ve Wells, C.T. (1998). Domain differences in the epistemological beliefs of college students, Research in Higher Education, 39(4), 365–384.

Rodriguez, L. ve Cano, F. (2007). The learning approaches and epistemological beliefs of university students: A cross-sectional and longitudinal study. Studies in Higher Education, 32 (5), 647-667.

Schommer, M. (1990). Effects of beliefs about the nature of knowledge on comprehension. Journal of Educational Psychology, 82(3), 498-504.

Papers by Mehmet Ertuğrul Uçar

Research paper thumbnail of Relationships Between the Five-Factor Personality Theory and Values of Adolescents

The Universal Academic Research Journal, 2024

Values are a set of principles that guide human life. Their importance can vary from one person t... more Values are a set of principles that guide human life. Their importance can vary from one person to another. Schwartzs concept of value is defined as guiding principles in the lives of individuala and other social formations. These include liberty, equality, and environmental protection. Schwartz created 10 basic value groups thought to have universal characteristics. The aforementioned values are divided into the following groups: self-direction, universality, benevolence, stimulation, hedonism, achievement, power, security, conformity, and tradition. According to Schwartz, spiritual values in individuals are associated with the dimensions of universality, benevolence, self-direction, and self-transcendence. At the same time, it seems that spirituality overlaps with the values of tradition and conformity, which are closely related to religiosity. In contrast, personality refers to a set of unique, consistent, and enduring characteristics in individuals, encompassing their emotions, thoughts, and behaviors. McCrae and Costa posit that personality traits are grouped under five dimensions: extraversion, agreeableness, neuroticism, conscientiousness, and openness to experience. Some personality theories posit that spirituality is a part of personality. In this resgard, personality and spirituality are closely related. The principal objective of this research is to ascertain whether the personality dimensions extraversion, agreeableness, neuroticism, conscientiousness, and openness to experience predict values pertaining to security, power, benevolence, stimulation, traditionalism, hedonism, universalism, self-direction, achievement, and conformity. To this end, a multiple regression model incorporating these variables was constructed and subjected to testing in this study. The study group consisted of 308 high school students studying in Niğde in the 2021-2022 academic year. The study population comprised 173 women (56.2%) and 135 men (43.8%). The ages of the study population ranged from 14 to 18 years (mean age = 16.39; standard deviation = 0.87). The results of the regression analysis indicated that personality dimensions predicted the values.

Research paper thumbnail of Relationships Between the Dark Triad and Schwartz's Circumplex of Values on High School Students Lise Öğrencilerinde Karanlık Üçlü ve Schwartz'ın Değerler Çemberi Arasındaki İlişkiler

Erzincan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2024

Values are abstract ideals to be achieved and serve as criteria for individual behavior, choices,... more Values are abstract ideals to be achieved and serve as criteria for individual behavior, choices, and selfevaluation. Schwartz defined 10 universal values in his Theory of Values and created four value groups that group together related values. The Dark Triad consists of negative behaviors such as using others for personal gain, egocentrism, cheating, and manipulating others. The purpose of this research is to test whether Machiavellianism, psychopathy, and narcissism, which are the dimensions of the Dark Triad, predict Schwartz's value groups of conservatism, self-enhancement, openness to change, and self-transcendence through the implicit variable of the Dark Triad. A MIMIC model was developed and tested for this purpose. The MIMIC model is used to determine whether a large number of observed variables predict a latent variable and whether this latent variable causes a large number of cases. The results of the research indicated that Machiavellianism, psychopathy and narcissism predicted the values of power, success and hedonism in the self-enhancement value group through the Dark Triad implicit variable. It was also found to negatively predict the values of universality, benevolence and conformity. Notably, the Dark Triad and its dimensions do not predict conservatism and openness to change.

Research paper thumbnail of Sosyal Sermaye Politika, Ekonomi, Sağlık Ve Eğitim Arasındaki İlişkiler Relationship Between Social Capital And Politics Economy, Health, Education

Mehmet Akif Ersoy üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü dergisi, 2016

Bu çalışmanın amacı sosyal sermaye olgusunun politika ekonomi, sağlık ve eğitim gibi farklı alanl... more Bu çalışmanın amacı sosyal sermaye olgusunun politika ekonomi, sağlık ve eğitim gibi farklı alanlarla ilişkisini göstermek ve sosyal sermayenin var olmasının bu alanlarda ne tür sonuçlara yol açtığını ortaya koymaktır. Sosyal sermaye, güvene dayalı insan ilişkilerinin ürünü olan ve maddi olmayan bir tür sermayedir. Sosyal sermaye güven, ortak değerler ve iletişim ağları ile birbirine bağlanmanın oluşturduğu grup aidiyeti duygusundan oluşur. Başka insanları tanıyor olmak ve o insanlar ile iletişim halinde olmak bir yerde sosyal sermayenin oluşması için yeterli değildir. Bu insanlara güvenmek, kendinizi tanıdığınız insanlardan oluşan bir gruba ait hissetmek ve iletişim kurduğunuz kişilerle bazı ortak değerleri taşıdığınıza inanmak gerekir. Sosyal sermaye ile eğitim, politika, ekonomi ve sağlık arasında çok sayıda ilişki vardır. Genel olarak alan yazını sosyal sermayenin ekonomi, politika, eğitim, sağlık, sağlıklı davranış ve ruh sağlığı üzerinde olumlu etkiye neden olduğunu göstermektedir.

Research paper thumbnail of Relationship between need for closure self type and identity styles in emerging adulthood<p>Beliren yetişkinlikte tamamlama ihtiyacı, benlik biçimleri ve kimlik stillerini arasındaki ilişkiler

Journal of human sciences, Apr 21, 2016

Objective: Berzonsky proposed an identity formation model which involves social-cognitive process... more Objective: Berzonsky proposed an identity formation model which involves social-cognitive processes. According to this model, each identity styles involve different social-cognitive processes. In this model, three identity styles were defined: informational, normative, and diffuse-avoidant. Need for closure describe an individual's desire for a firm answer to a question and an aversion toward ambiguity. Some people have high level of need for closure. Kağıtcıbası's model suggests that self divided autonomy; relatedness; autonomous-related self in Turkish cultural contexts. The aim of this study is to examine whether need for closure and autonomy; relatedness; autonomous-related self predict identity styles during emerging adulthood. Method: The research group consisted of 263 (70.7% female, 29,3% male) university students. To collect data the autonomy; relatedness; autonomous-related scale, Need for Closure Scale and Identity Style Inventory were used. A stepwiswe regression model was used in order to investigate relations among need for closure, autonomy; relatedness; autonomous-related self type and identity styles. Results: The results of this study indicated that self type and need for closure significantly predict identity styles. Conclusion: The results of this study indicated Uçar, M. E. (2016). Beliren yetişkinlikte tamamlama ihtiyacı, benlik biçimleri ve kimlik stillerini arasındaki ilişkiler.

Research paper thumbnail of Sosyal Sermaye Poli̇ti̇ka, Ekonomi̇, Sağlik Ve Eği̇ti̇m Arasindaki̇ İli̇şki̇ler

Mehmet Akif Ersoy üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü dergisi, Dec 30, 2016

Bu çalışmanın amacı sosyal sermaye olgusunun politika ekonomi, sağlık ve eğitim gibi farklı alanl... more Bu çalışmanın amacı sosyal sermaye olgusunun politika ekonomi, sağlık ve eğitim gibi farklı alanlarla ilişkisini göstermek ve sosyal sermayenin var olmasının bu alanlarda ne tür sonuçlara yol açtığını ortaya koymaktır. Sosyal sermaye, güvene dayalı insan ilişkilerinin ürünü olan ve maddi olmayan bir tür sermayedir. Sosyal sermaye güven, ortak değerler ve iletişim ağları ile birbirine bağlanmanın oluşturduğu grup aidiyeti duygusundan oluşur. Başka insanları tanıyor olmak ve o insanlar ile iletişim halinde olmak bir yerde sosyal sermayenin oluşması için yeterli değildir. Bu insanlara güvenmek, kendinizi tanıdığınız insanlardan oluşan bir gruba ait hissetmek ve iletişim kurduğunuz kişilerle bazı ortak değerleri taşıdığınıza inanmak gerekir. Sosyal sermaye ile eğitim, politika, ekonomi ve sağlık arasında çok sayıda ilişki vardır. Genel olarak alan yazını sosyal sermayenin ekonomi, politika, eğitim, sağlık, sağlıklı davranış ve ruh sağlığı üzerinde olumlu etkiye neden olduğunu göstermektedir.

Research paper thumbnail of Duygu Gereksinimi Ölçeği’nin Kısa formunun Türkçeye Uyarlama Çalışması

Süleyman Demirel Üniversitesi Burdur Eğitim Fakültesi dergisi, Dec 21, 2017

Bu çalışmanın amacı Apple Gnambs ve Maio tarafından kısa formu geliştirilmiş olan Duygu Gereksini... more Bu çalışmanın amacı Apple Gnambs ve Maio tarafından kısa formu geliştirilmiş olan Duygu Gereksinimi Ölçeği'nin Türkçe uyarlamasını yapmaktır. Duygu gereksinimi insanların kendileri ve diğerleri için duygu içeren durumlar ya da aktivitelere yaklaşmak ya da kaçınmak için genel güdülenme düzeyi olarak tanımlanmaktadır. Duygu Gereksinimi Ölçeği'nin Türkçe uyarlamasını yapmak için açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizi yapılmıştır. Güvenirlik için Cronbach alfa testi yapılmıştır. Araştırma grubu 355 kişiden (%71 kadın, %29 erkek) oluşmaktadır. Çalışmada verilerin toplanmasında Duygu Gereksinimi ölçeği kısa ve uzun formları, kişilik ve Benlik Saygısı Ölçekleri kullanılmıştır. Doğrulayıcı ve açımlayıcı faktör analizi sonuçları iki faktörlü bir yapı ortaya çıkarmıştır. Ölçeğin ölçüt bağıntılı geçerliliği için duygu gereksinimi ölçeğinin kısa ve uzun formları kişilik özellikleri ve benlik saygısı ölçekleri kullanılmıştır. Duygu Gereksinimi Ölçeğinin duygulara yaklaşma alt boyut için Cronbach alfa değerleri .75, kaçınma boyutu için .74 olarak bulunmuştur. Yapılan bu çalışmanın sonucunda Duygu Gereksinimi Ölçeği'nin Türk toplumu için geçerli ve güvenilir olduğu belirlenmiştir.

Research paper thumbnail of Beli̇ren Yeti̇şki̇nli̇k Dönemi̇nde Epi̇stemoloji̇k İnançlar Ve Tamamlanma İhti̇yaci Ki̇mli̇k Sti̇lleri̇ni̇ Yordamakta Midir

The Journal of International Social Research, Dec 25, 2016

Öz Kimlik gelişimi ergenlikteki önemli bir gelişim görevidir. Erikson'un kimlik gelişimi kuramınd... more Öz Kimlik gelişimi ergenlikteki önemli bir gelişim görevidir. Erikson'un kimlik gelişimi kuramından itibaren kimlik oluşturulmasına ilişkin çok sayıda kimlik modeli öne sürülmüştür. Bu kimlik modellerinden biri Berzonsky'in sosyal-bilişsel kimlik modelidir. Bu modele göre her bir kimlik stili farklı sosyal bilişsel düşünme süreçleri ile ilişkilidir. Sosyal bilişsel yaklaşıma göre, bireylerin problem çözme karar verme ve kimlik konularında farklı stratejiler kullandıklarını öne sürmektedir. Berzonsky kimlik gelişiminde sosyal ve bilişsel süreçleri dikkate alan bir model önermiştir. Bu modele göre bireylerin kimlikleri bilgi yönelimi, norm yönelimi ve kaçınma yönelimi olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Tamamlanma ihtiyacı bireylerin yeni ve var olan bilgilerine aykırı bilgilerle karşılaşmaktan hoşlanmamaları ve bu durumda kendilerini yeni bilgiye kapatmaları olarak tanımlanmaktadır. Buradaki "ihtiyaç" terimi bilgiyi araştırmak şeklindeki bir güdülenme eğilimi anlamına gelmektedir. Kruglanski bazı insanların tamamlama ihtiyacının yüksek düzeyde olduğunu iddia etmektedir. Bilimsel epistemolojik inançlar bireylerin bilmenin ne olduğuna ilişkin inançlarıdır. Bu inançlar insanların gelecekteki öğrenecekleri konulara nasıl yaklaşacaklarını etkiler. Kimlik oluşturma beliren yetişkinlik sırasında çok önemli bir gelişim görevi olmasına karşın, tamamlama ihtiyacı ve epistemolojik inançların kimlik gelişimi üzerindeki rolü tam olarak araştırılmamıştır. Alan yazınından hareketle Bu araştırmanın temel amacı tamamlanma ihtiyacı ve epistemolojik inançların kimlik stillerini yordayıp yordamadığını araştırmaktır. Araştırma grubu 238 (%71.3kadın, %29,7 erkek) üniversite öğrencisinden oluşmaktadır. Çalışmada verilerin toplanmasında Bilimsel Epistemolojik İnançlar Ölçeği, Tamamlanma İhtiyacı Ölçeği ve Kimlik Stilleri Envanteri Kullanılmıştır. Tamamlanma ihtiyacı, epistemolojik inançlar ve kimlik stilleri arasındaki ilişkiyi incelemek için yapısal eşitlik modellerinden path modeli kullanılmıştır. Öncelikle analiz sonuçları epistemolojik inançlar, tamamlama ihtiyacı ve kimlik stillerinin model kurmak için data ile uyumlu olduğunu göstermiştir. Genel olarak araştırma sonuçları epistemolojik inançlar ve tamamlanma ihtiyacının bireylerin kimlik stillerini anlamlı olarak yordadığını göstermiştir. Özellikle epistemolojik inançlar bilgi yönelimli kimlik stili ve tamamlama ihtiyacını anlamlı olarak yordamaktadır ancak kural yönelimli ve kaçınma yönelimli kimlik stillerini anlamlı olarak yordamamaktadır. Tamamlama ihtiyacı kural yönelimli kimlik stilini anlamlı olarak yordamakta ancak bilgi yönelimli ve kaçınma yönelimli kimlik stilini anlamlı olarak yordamaktadır. Sonuç olarak bu araştırma tamamlama ihtiyacı ve epistemolojik inançların beliren yetişkinlikte kimlik oluşturma sürecinde önemli etkenler olduğunu ortaya çıkarmıştır.

Research paper thumbnail of Kadin Ve Erkeklerde Yatay Ve Di̇key Bi̇reyci̇li̇k Toplulukçuluk Ve Narsi̇si̇m Benli̇k Saygisi Arasindaki̇ İli̇şki̇ler

Social sciences studies journal (sssjournal), 2017

ÖZ Sosyal ve kültürlerarası psikolojide bireycilik ve toplulukçuluk üzerine çok sayıda araştırma ... more ÖZ Sosyal ve kültürlerarası psikolojide bireycilik ve toplulukçuluk üzerine çok sayıda araştırma yapılmış ve kavramlaştırma öne sürülmüştür. Triandis, yatay ve dikey bireycilik /toplulukçuluk ayrımı yapmıştır. Dikey toplulukçulukta benlik, eşitsizliğe dayalı bir topluluğun parçası olarak algılanır. Yatay toplulukçulukta ise benlik, grup üyelerinin eşit olarak algılandığı bir topluluğun parçasıdır. Dikey bireycilik, özerk birey ve eşitsizliğin kabul edilmesi; yatay bireycilik ise özerk birey ve eşitliğe vurgu anlayışından oluşur. Benlik saygısı, bireylerin kendilerini ne kadar değerli hissettikleriyle ilgili bir olgudur. Narsisizm; kendini diğerlerinden üstün görme, diğerleri tarafından saygı ve hayranlık duyulma beklentisine girme ile nitelendirilen bir kişilik özelliğidir. Literatürden hareketle bu araştırmanın amacı; yatay ve dikey bireycilik/toplulukçuluk eğilimleriyle benlik saygısı ve narsisizm arasındaki ilişkileri ortaya koymaktır. Bu amaçla verilerin analizinde değişkenlerin ilişkilerini içeren bir path modeli geliştirilip test edilmiştir. Araştırma grubu 349 üniversite öğrencisi ve öğretmenden oluşmaktadır (%71.3 kadın, %28.7 erkek). Araştırma sonuçlarına göre yatay ve dikey bireycilik/toplulukçuluk narsisim ve benlik saygısını yordamıştır. ABSTRACT Many of researches on individualism and collectivism have been conducted in social and cross-cultural psychology and conceptualization has been put forward. Triandis makes the distinction between horizontal and vertical individualism/collectivism. The self in vertical collectivism is perceived as part of a society based on inequality. In the horizontal collectivism, the self is part of a community where group members are perceived as equal. Vertical individualism, acceptance of autonomous individual and inequality; horizontal individualism consists of an autonomous individual and an emphasis on equality. Self-esteem is about how individuals feel themselves valued. Narcissism; is a personality that is characterized by seeing yourself superior to others, entering into expectation of respect and admiration by others. In light of literature the aim of this study is to examine whether horizontal and vertical individualism / collectivism predict self-esteem and narcissism or not. The aim of this study, a path model containing the relations of the variables was developed and tested in the analysis of the data. The study group consisted of 349 university students and teachers (71.3% female, 28.7% male). The primary analysis shows that horizontal and vertical individualism / collectivism predict narcissism and self esteem.

Research paper thumbnail of Narsi̇si̇zm Ki̇şi̇li̇k Özelli̇kleri̇ Ve Benli̇k Saygisi Arasindaki̇ İli̇şki̇ler

Journal of social and humanities sciences research, 2017

Narsisizm; kendini diğerlerinden üstün görme, diğerleri tarafından saygı ve hayranlık duyulma bek... more Narsisizm; kendini diğerlerinden üstün görme, diğerleri tarafından saygı ve hayranlık duyulma beklentisine girme ile nitelendirilen bir kişilik özelliğidir. Hem psikoloji hem de popüler kültürde genel inanç, narsisizmin aşırı benlik saygısının bir biçimini yansıttığı doğrultusundadır. Bazı psikologlar, narsisizmin abartılı ya da aşırı şişirilmiş yüksek bir benlik saygısı ile ilişki olduğunu öne sürmektedirler. Bu bakış açısıyla benlik saygısı narsistik kişilik özelliğini artırmaktadır. Benlik saygısı, bireylerin kendilerini ne kadar değerli hissettiklerini ifade eder. Kişilik, psikolojinin önemli alanlarından biridir ve örgütlenmiş duygusal, bilişsel, toplumsal özellikler bütünü olarak ele alınmaktadır. Kişiliğe ilişkin çok farklı yaklaşımlar öne sürülmüştür ancak en fazla kullanılan, Beş Faktör Kişilik Kuramı olarak kabul görmektedir. Bu yaklaşım bağlamında kişilik, beş faktör altında toplanabilmektedir: Dışa dönüklük, sorumluluk, uyumluluk, deneyime açıklık ve duygusal denge. Hem kişilik özellikleri hem de benlik saygısı narsisizm üzerinde etkilidir. Alanyazın ışığında bu araştırmanın temel amacı; kişilik özelliklerinden dışa dönüklük, uyumluluk, duygusal denge, sorumluluk ve deneyime açıklık boyutları ile benlik saygısının narsisizmi yordayıp yordamadığını araştırmaktır. Bu amaçla çoklu regresyon modeli oluşturulup test edilmiştir. Araştırma grubu 352 üniversite öğrencisi ve öğretmenden oluşmaktadır (%71.1 kadın, %28.9 erkek). İlk regresyon analizinde deneyime açıklık, uyumluluk, duygusal denge ve benlik saygısının narsisizmi anlamlı olarak yordadığı saptanmıştır. İkinci regresyon analizi ise kadınlarda dışa dönüklük, deneyime açıklık ve benlik saygısının; erkeklerde de deneyime açıklık ve uyumluluğun narsisizmi yordadığını göstermiştir. ABSTRACT Narcissism is a personality trait characterized by a sense of superiority and a desire for respect and admiration from others. A common belief, both in psychology and in popular culture, is that narcissism represents a form of excessive self-esteem. Some psychologists, suggest that narcissism related an exaggerated form of high self-esteem or inflated self-esteem. So that self-esteem increase narcissist personality trait. Self-esteem indicates whether people have a low or high sense of their overall self-worth. Personality deals with organized traits which are emotional, cognitive, and social. Various approaches have been proposed to examine personality but the Big-Five Personality Theory which suggests personality traits can be assessed under the five-factor has begun to come to the fore. These factors are extraversion, agreeableness, emotional stability, conscientiousness and openness to experience. Both personality traits and self-esteem effect on narcissism. In light of the literature the aim of this study is to examine whether extraversion, agreeableness, emotional stability, conscientiousness and openness to experience and self-esteem&#39;s predict narcissism. Research group consisted of 352 (71.9% female, 28.1% male) university students and teachers. The preliminary analyses showed that extraversion, agreeableness, emotional stability, conscientiousness and openness to experience and self-esteem&#39;s predict narcissism. First regression analyzed showed that openness to experience, agreeableness, emotional stability and self-esteem significantly predicts narcissism. Second regression analyzed showed that extraversion, openness to experience and self esteem significantly predict narcissism in women also openness to experience and agreeableness predict narcissism in men.

Research paper thumbnail of Yatay Di̇key Bi̇reyci̇li̇k/Toplulukçuluk Büyük Beşli̇ Ki̇şi̇li̇k Özelli̇kleri̇ Ve Benli̇k Saygisi Arasindaki̇ İli̇şki̇ler

The Journal of International Social Research, Aug 30, 2017

Literatürde bireycilik ve toplulukçuluk üzerine çok sayıda araştırma ve kavramsallaştırma ortaya ... more Literatürde bireycilik ve toplulukçuluk üzerine çok sayıda araştırma ve kavramsallaştırma ortaya konmuştur. Toplumları bireyci ve toplulukçu olarak ayırmak karışıklıklara yol açmaktadır.Kültürler arası psikoloji ve sosyal psikolojide kültürün etkisini açıklamak için benlik bağımsız ve karşılıklı bağımlı benlik olarak tanımlanır. Bu yaklaşımda bağımsız ve karşılıklı bağımlı benlik içinde yaşadığı toplum ya da toplum parçasının özelliklerinden bağımsız olarak, bireyin nasıl hissettiği, davrandığı ifade eder. Triandis, alanyazını gözden geçirip eşitlik ve güç mesafesini dikkate alarak yatay ve dikey bireycilik /toplulukçuluk ayrımı yapmıştır. Dikey toplulukçulukta benlik, bir topluluğun parçası olarak algılanır; bu toplulukta eşitsizlik kabul edilir. Yatay toplulukçulukta benlik, yine bir topluluğun parçası olarak algılanır ancak topluluğun tüm üyeleri aynı ve eşit olarak görülür. Dikey bireycilik, özerk birey ve eşitsizliğin kabul edilmesi anlayışından oluşur. Yatay bireycilik ise özerk birey ve eşitliğe vurgu anlayışından oluşur. Kişilik, psikolojinin önemli alanlarından biridir ve örgütlenmiş duygusal, bilişsel, toplumsal özellikler bütünü olarak ele alınmaktadır. Kişiliğe ilişkin çok farklı yaklaşımlar öne sürülmüştür ancak en fazla kullanılan beş faktörlü kişilik kuramıdır. Buna göre kişilikler beş faktör altında toplanabilir. Bunlar: Dışadönüklük, sorumluluk, uyumluluk, deneyimlere açıklık ve duygusal dengedir. Benlik saygısı bireyin genel olarak kendini ne kadar değerli olarak algılayıp hissettiğidir. Hem kişilik özellikleri hem de benlik saygısı bireycilik toplulukçuğu etkilemektedir. Alan yazını ışığında bu araştırmanın temel amacı; kişilik özelliklerinden dışa dönüklük, uyumluluk, duygusal denge, sorumluluk ve deneyime açıklık boyutlarının ve benlik saygısının, yatay ve dikey bireycilik/toplulukçuluk benlik yapılarını yordayıp yordamadığını araştırmaktır. Araştırma grubu 353 üniversite öğrencisi ve öğretmenden oluşmaktadır (%71.1 kadın, erkek %28.9). Çalışmada verilerin toplanmasında katılımcıların yaş ve cinsiyet gibi demografik özelliklerini belirlemek için kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Beş Faktör Kişilik Ölçeği, Yatay-dikey bireycilik-toplulukçuluk(INDCOL) Ölçeği ve Benlik Saygısı ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizinde Pearson korelasyon momentler çarpımı ve çoklu regresyon modeli kullanılmıştır. Araştırma öncelikli sonuçları kişilik özellikleri ve benlik saygısının yatay bireycilik, dikey bireycilik, yatay toplulukçuluk ve dikey toplulukçuluğu anlamlı olarak yordadığını göstermiştir. β katsayıları incelendiğinde deneyimlere açıklık ve benlik saygısı yatay bireyciliği yordamaktadır. Dışa dönüklük duygusal denge ve deneyimlere açıklık dikey bireyciliği yordamaktadır. Duygusal denge dikey bireyciliğe ilişkin varyansın %25 ini açıklamaktadır ancak değerler negatif yöndedir. Bu bulgu, duygusal denge azaldıkça dikey bireyciliğin artığını göstermektedir. Yalnızca uyumluluk kişilik özelliği, yatay toplulukçuluğu yordamış diğerleri yordamamıştır. Uyumluluk kişilik özelliği yatay toplulukçuğa ilişkin varyansın %39 unu açıklamaktadır. Uyumluluk, sorumluluk, duygusal denge kişilik özellikleri dikey bireyciliği yordamıştır. Duygusal denge dikey toplulukçuluğa ilişkin varyansın %17 sini açıklamaktadır ancak değer negatif yöndedir. Bu bulgu duygusal denge azaldıkça dikey bireyciliğin arttığına işaret etmektedir. Bu araştırmada benlik saygısı yalnızca yatay bireyciliği yordamıştır. Bu bulgu benlik saygısının diğer bireyler ile eşit olma algısı ile ilişkili olduğuna işaret etmektedir. Deneyimlere açıklık yatay ve dikey bireyciliği yordamıştır. Bu bulgu deneyimlere açıklık kişilik özelliğin bireycilik üzerinde önemli bir rol oynadığını göstermektedir. Uyumluluk yatay ve dikey toplulukçuluğu yordamıştır. Bu bulgu Türk kültüründe uyumluk kişilik özelliğin toplulukçuluk ile ilişkili olduğunu göstermektedir.

Research paper thumbnail of Bi̇li̇ş İhti̇yaci Benli̇k Saygisi Tamamlama İhti̇yaci Ve Ki̇mli̇k Sti̇lleri̇ Arasindaki̇ İli̇şki̇ler

Bartın üniversitesi eğitim fakültesi dergisi, Jun 30, 2017

Biliş ihtiyacı bireyin bilişsel etkinlerle ilgilenmesi, bu tür bilişsel etkinlikleri yaparken cab... more Biliş ihtiyacı bireyin bilişsel etkinlerle ilgilenmesi, bu tür bilişsel etkinlikleri yaparken caba harcamaktan zevk alması olarak tanımlanır. Berzonsky kimlik gelişiminde sosyal ve bilişsel süreçleri dikkate alan bir model önermiştir. Bu modele göre bireylerin kimlikleri bilgi yönelimi, norm yönelimi ve kaçınma yönelimi olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Bu araştırmanın temel amacı tamamlama ihtiyacı, kimlik stilleri ve benlik saygısının biliş ihtiyacı yordayıp yordamadığını incelemektir. Araştırma grubu 253 (% 68,8 kız %31,2 erkek) üniversite öğrencisinden oluşmaktadır. Çalışmada verilerin toplanmasında Biliş ihtiyacı ölçeği, tamamlama ihtiyacı ölçeği, Benlik Saygısı Ölçeği ve Kimlik Stilleri Envanteri Kullanılmıştır. Öncelikle biliş ihtiyacı ölçeğinin adaptasyonu yapılmıştır. Kimlik stilleri benlik saygısı ve tamamlama ihtiyacının biliş ihtiyacını yordayıp yordamadığını beliren yetişkinlik dönemimde incelemek için regresyon analizi kullanılmıştır. Araştırma sonuçları Tamamlama ihtiyacı, kimlik stilleri ve benlik saygısının biliş ihtiyacının anlamlı olarak yordadığını göstermiştir. Araştırma sonuçları bilgi yönelimli kimlik stilinin biliş ihtiyacını pozitif, tamamlama ihtiyacı, norm ve kaçınma yönelimli kimlik stillerinin biliş ihtiyacını negatif yönde anlamlı olarak yordadığını, ama benlik saygısın biliş ihtiyacını yordamadığını göstermiştir.

Research paper thumbnail of Yatay Dikey Bireycilik/Toplulukçuluk Sosyal Sermaye Arasındaki İlişkiler

Opus uluslararası toplum araştırmaları dergisi, Dec 25, 2018

Sosyal sermaye, güvene dayalı insan ilişkilerinin ürünü olan ve maddi olmayan bir tür sermayedir.... more Sosyal sermaye, güvene dayalı insan ilişkilerinin ürünü olan ve maddi olmayan bir tür sermayedir. Sosyal sermaye, üç önemli öğeden oluşmaktadır bunlar: güven, ortak değerler ve iletişim ağları ile birbirine bağlanmanın oluşturduğu grup aidiyetidir. Başka insanları tanımak ve o insanlar ile sürekli iletişim halinde olmak bir yerde sosyal sermayenin oluşması sağlamaz. Tanıdığımız insanlara güvenmek kendinizi bu insanlardan oluşan bir gruba ait hissetdip ve iletişim kurduğunuz kişilerle bazı ortak değerleri taşıdığınıza inanmamız gereklidir. Sosyal ve kültürlerarası psikolojide bireycilik ve toplulukçuluk üzerine çok sayıda araştırma yapılmış ve kavramlaştırma öne sürülmüştür. Triandis, yatay ve dikey bireycilik /toplulukçuluk kavramsalaştırması oluşturmuştur. Dikey toplulukçulukta benlik, grup üyelerinin eşit olarak algılanmadığı bir topluluğun parçasıdır. Yatay toplulukçulukta ise benlik, grup üyelerinin eşit olarak algılandığı bir topluluğun parçasıdır. Sosyal sermaye içinde bulunulan kültürden etkilenmektedir. bu araştırmada yatay ve dikey bireycilik /toplulukçuluk benlik kurgularının sosyal sermayeyi yordayıp yordamadığını belirlemek için regresyon modeli geliştirilip test edilmiştir. Araştırma bulgularına göre Benlik kurgularının sosyal sermaye boyutlarını yordadığı görülmüştür.

Research paper thumbnail of Duygu Gereksinimi Ölçeği’nin Türk Kültürüne Uyarlanması ve Psikometrik Niteliklerinin Belirlenmesi

EĞİTİM VE BİLİM, Jul 19, 2011

Duygular yaşamımızın vazgeçilmez bir parçasıdır. Duygu gereksinimi, insanların kendilerinin ve di... more Duygular yaşamımızın vazgeçilmez bir parçasıdır. Duygu gereksinimi, insanların kendilerinin ve diğerlerinin duygularını anlama arzusunu içerir. Duygular insanların yargılarını ve davranışlarını şekillendirmede etkilidir. İnsanlar duyguların rahatsız edici olduğunu düşündükleri zaman, duygularını yaşama ve diğerlerinin duygularını anlama girişiminde bulunmayacaktır. Ayrıca insanlar duyguları üretici olarak görmezlerse, onlara yaklaşmaktan kaçınabilirler. Dolayısıyla insanlar duygu gereksinimlerine bağlı olarak duygu yoğunluklu aktivitelere katılma ve kaçınma yönünde farklılıklar sergiler. Duygu gereksinimi, insanların kendileri ve diğerleri için duygu içeren durumlara ya da aktivitelere yaklaşmak ya da kaçınmak için genel güdülenme düzeyi olarak tanımlanmaktadır. Ülkemizde insanların duygu gereksinimini geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı ile değerlendirme gereksiniminin hissedilir olduğu düşünülmektedir. Bu gereksinimi karşılamak üzere gerçekleştirilen çalışma Duygu Gereksinimi Ölçeği'nin (Need for Affect Scale-NAS) Türk toplumu için geçerliğini ve güvenirliğini belirlemeyi amaçlamaktadır. Toplam 645 üniversite öğrencisi üzerinde uygulanan ölçeğin "Yaklaşma" alt ölçeğine ilişkin Cronbach Alpha içtutarlılık katsayısı 0.82, "Kaçınma" alt ölçeğine ilişkin Cronbach Alpha içtutarlılık katsayısı 0.81 ve Duygu Gereksinimi Ölçeği'nin tamamı için Cronbach Alpha içtutarlılık katsayısı 0.84 olarak bulunmuştur. Geçerlik için yapılan açıklayıcı faktör analizi sonuçlarına göre, ölçeğin iki boyutu olduğu; birinci faktörün toplam değişkenliğin yaklaşık %23'ünü, ikinci faktörün ise yaklaşık %14'ünü açıkladığı belirlenmiştir. Ölçeğin açıkladığı toplam varyans yaklaşık %37'dir. Yapılan bu çalışmanın sonucunda Duygu Gereksinimi Ölçeği'nin Türk kültürü için geçerli ve güvenilir olduğu belirlenmiştir.

Research paper thumbnail of NARSİSİZM VE SALDIRGANLIK ARASINDAKİ İLİŞKİLER Bilge KONAL Eskişehir Anadolu Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı ORCID: 0000-0003-4128-5690

Saldırganlık, bir nesne veya bir canlıya kasıtlı bir şekilde fiziksel ya da duygusal olarak zarar... more Saldırganlık, bir nesne veya bir canlıya kasıtlı bir şekilde fiziksel ya da duygusal olarak zarar verme tutum ve davranışıdır. Buss ve Perry'e göre saldırganlık sözel saldırganlık, fiziksel saldırganlık, öfke ve düşmanlık gibi dört öğeden oluşmaktadır ve saldırganlığın davranışsal, duyuşsal ve bilişsel boyutları vardır. Narsisizm, bireyin kendi benliği hakkında aşırı olumlu ve abartılı bir algı içinde olması ve kendisine abartılı bir şekilde değer verme eğilimi şeklindeki bir kişilik bozukluğudur. Narsisizm; otorite, yeterlilik, üstünlük, teşhircilik, sömürücülük, kendini beğenmişlik ve hak iddia etme boyutlarından oluşmaktadır. Narsisizm, başkalarına zarar verme ve saldırganlıkla yakın ilişkili bir psikolojik yapıdır. Bu araştırmanın temel amacı, narsisizm boyutlarının saldırganlık türlerini yordayıp yordamadığını incelemektir. Bu temel amaç çerçevesinde kuramsal açıklamalar dikkate alınarak, ilgili değişkenleri içeren bir MIMIC modeli (çoklu neden çoklu gösterge) oluşturulup test edilmiştir. Verilerin toplanmasında Narsistik Kişilik Envanteri ve KAR-YA saldırganlık ölçeği kullanılmıştır. Araştırma grubu 129' u kadın (%63.5), 74'ü erkek (%36.3) olmak üzere 203 katılımcıdan oluşmaktadır. Araştırma sonucunda narsisizmin teşhircilik, sömürücülük, hak iddia etme ve yeterlilik boyutları; fiziksel saldırganlığı, sözel saldırganlığı, düşmanlık ve öfkeyi anlamlı olarak yordamıştır. Bulgulardan elde edilen sonuçlara göre narsisizm, saldırganlığın en fazla duygusal boyutunu yordamaktadır.

Research paper thumbnail of BENJAMIN BUTTON’IN TUHAF HİKAYESİ FİLMİNİN ERİKSON’UN YAŞAM BOYU GELİŞİM KURAMI AÇISINDAN ANALİZİ.doc

Research paper thumbnail of ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNDE KİMLİK STİLLERİ BENLİK KURGULARI VE BENLİK SAYGISI ARASINDAKİ İLİŞKİLER RELATIONSHIP BETWEEN IDENTITY STYLES SELF CONSTRUAL and SELF ESTEEM on UNIVERSITY STUDENTS

Öz Benlik saygısı, insanların kendilerini ne kadar yüksek ya da düşük düzeyde değerli olarak hiss... more Öz Benlik saygısı, insanların kendilerini ne kadar yüksek ya da düşük düzeyde değerli olarak hissettiğine işaret eder. Berzonsky kimlik gelişiminde sosyal ve bilişsel süreçleri dikkate alan bir model önermiştir. Bu modele göre bireylerin kimlikleri bilgi yönelimi, norm yönelimi ve kaçınma yönelimi olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Kağıtçıbaşı'nın modeli Türk kültüründe benliği özerk ilişkisel ve özerk ilişkisel olarak üçe ayırmaktadır Bu araştırmanın temel amacı kimlik stilleri ve özerk, ilişsel ve özerk-ilişkisel benlik türlerinin benlik saygısını yordayıp yordamadığını beliren yetişkinlik dönemimde incelemektir. Araştırma grubu 210 (%71.2 kadın, %28,8 erkek) üniversite öğrencisinden oluşmaktadır. Çalışmada verilerin toplanmasında Kağıtçıbaşı'nın özerk, ilişkisel, özerk-ilişkisellik ölçeği, Benlik Saygısı Ölçeği ve Kimlik Stilleri Envanteri Kullanılmıştır. Özerk, ilişsel ve özerk-ilişkisel benlik türlerin ve kimlik stillerinin benlik saygısını yordayıp yordamadığını beliren yetişkinlik dönemimde incelemek için regresyon analizi kullanılmıştır. Araştırma sonuçları benlik türleri ve kimlik stillerinin bireylerin benlik saygısını anlamlı olarak yordadığını göstermiştir. Araştırma sonuçları özerk türünün benlik saygısını pozitif ve kaçınma yönelimli kimlik stilinin benlik saygısını negatif yönde anlamlı olarak yordadığını ama ilişsel ve özerk-ilişkisel benlik türleri ve bilgi yönelimi, norm yönelimi kimlik stillerinin yordamadığını göstermiştir. Abstract Self esteem indicates whether people have a low or high sense of their overall self-worth. Berzonsky proposed an identity formation model which involves social-cognitive processes. According to this model, each identity styles involve different social-cognitive processes. In this model, three identity styles were defined: informational, normative, and diffuse–avoidant. Kağıtcıbası's model suggests that self divided autonomy; relatedness; autonomous-related self in Turkish cultural contexts. The aim of this study is to examine whether identity styles and autonomy; relatedness; autonomous-related self predict Self-esteem during emerging adulthood. The research group consisted of 210 (71.2% female, 28,8% male) university students. To collect data the autonomy; relatedness; autonomous-related scale, Self-esteem Scale and Identity Style Inventory were used. A regression model was used in order to investigate relations among Self-esteem, autonomy; relatedness; autonomous-related self type and identity styles. The results of this study indicated that self type and identity styles significantly predict Self-esteem. The results of this study indicated that autonomy self type positively significantly predicts self esteem; and diffuse–avoidant identity styles negatively significantly predict self esteem. Relatedness; autonomous-related self type and informational, normative identity styles do not predict self esteem.

Research paper thumbnail of GRUPLARDA BİLGİYİ PAYLAŞMA

I. ULUSLARARASI İŞ VE MESLEK DANIŞMANLIĞI KONGRESİ

Özet Grupların kötü karar almalarına yol açan nedenlerden bir diğeri, grup üyelerinin sahip olduk... more Özet Grupların kötü karar almalarına yol açan nedenlerden bir diğeri, grup üyelerinin sahip oldukları bilgiyi diğer grup üyeleri ile paylaşmamalarıdır. Grup üyeleri zaten tüm grup üyelerinin bildikleri bilgiler üzerinde odaklanırlarken yalnızca bazılarının sahip oldukları bilgileri ele alma konusunda başarısız olmaktadırlar. Bu araştırmada, Türk kültüründe gruplar olarak bir konuda karar alınırken, grup üyelerinin sahip oldukları bilgileri birbirleri ile paylaşıp paylaşmadıklar bunun grup olarak iyi bir karar alınıp alınmamasına etkisi araştırılmıştır. Bu araştırma 2011-2012 öğretim yılı 2012 bahar döneminde Aksaray Üniversitesi Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık programında öğrenim, görmekte olan I. Ve III sınıf öğrencileri üzerinde gerçekleştirilmiştir. İki ayrı deneysel durul oluştrulmuş ve 4 kişilik grup olarak karar almaları istenmiştir. Sonuç olarak Türk kültüründe de grup halinde karar alma sırasında, grup üyelerinin herkesin bildiği bilgilere odaklanıp grup üyelerinin yalnızca kendilerinin bildikleri bilgileri diğer grup üyeleri ile paylaşmamasına neden olduğunu göstermektedir. Anahtar kelimeler: Gruplar, bilgi paylaşımı, karar verme, deneysel araştırma, örgütler Başka insanların varlığı bireyin davranışlarını çok çeşitli biçimlerde etkilemektedir. Başka insanların varlığı ya da bir grup içinde olmak bireyin daha çok çalışmasına daha enerjik bir biçimde çalışmasına neden olabilmektedir(Zajonc,1965). Bu durum sosyal kolaylaştırma olarak adlandırılmaktadır. Sosyal kolaylaştırmada başkalarının varlığı iki anlama gelmektedir: 1. Bireyle aynı işi yapan diğer insanlarla aynı görevi gerçekleştirmek. Bir grup üniversite öğrencisinin daha önce çalışmış oldukları kişilik psikolojisi dersine birlikte tekrar çalışmaları bu duruma örnek olarak verilebilir. 2. Birey bir iş yaparken, bireyi gözlemlemekten başka bir şey yapmayan izleyicilerin olduğu bir ortamda bir bireyin

Research paper thumbnail of KİMLİK, SOSYAL SERMAYE VE BİREYCİLİK-TOPLULUKÇULUK-2.pdf

Bu araştırmanın amacı sosyal sermaye ve yatay ve dikey bireycilik/toplulukçuluk kurgularının kiml... more Bu araştırmanın amacı sosyal sermaye ve yatay ve dikey bireycilik/toplulukçuluk kurgularının kimlik boyutlarını yordayıp yordamadığının belirlenmesidir. Araştırma grubu 240 üniversite öğrencisinden oluşmaktadır. Çalışmada verilerin toplanmasında Kimlik Gelişiminin Boyutları Ölçeği, Sosyal Sermaye Ölçeği ve Bireycilik ve Toplulukçuluk Ölçeği (INDICOL) kullanılmıştır. Verilerin analizinde Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Analizi ve Regresyon Analizi kullanılmıştır. Araştırmanın sonuçları sosyal sermayenin ve yatay bireycilik-toplulukçuluğun kimlik gelişiminde önemli değişkenler olduğunu göstermiştir.
Anahtar Kelimeler: Kimlik Boyutları, Sosyal Sermaye, Yatay/Dikey Bireycilik, Yatay/Dikey Toplulukçuluk
ABSTRACT
The purpose of this study is to examine whether social capital and horizontal/vertical individualism and collectivism predict dimension of identity. The research group consisted of 240 university students. To collect data the Dimensions of Identity Development Scale, Social Capital Scale and the Individualism and Collectivism Scale (INDICOL) were used. To analyze data Pearson Correlation and Regression Analysis were used. Results indicated that social capital and horizontal individualism are important variables in identity development.
Key Words: Identity Dimensions, Social Capital, Horizantal/Vertical Individualism, Horizantal/Vertical Collectivism

Research paper thumbnail of KİMLİK STİLLERİ BELİREN YETİŞKİNLİKTE SOSYAL SERMAYEYİ YORDAMAKTA MIDIR.pdf

Bu araştırmanın amacı Berzonky’in Kimlik Stillerinin Sosyal sermayeyi yordayıp yordamadığını araş... more Bu araştırmanın amacı Berzonky’in Kimlik Stillerinin Sosyal sermayeyi yordayıp yordamadığını araştırmaktır. Norm yönelimli kimliğe sahip bireyler, ailelerinin ya da toplumda önemsenen bireylerin beklenti ve isteklerini dikkate alırlar. Bilgi yönelimli kimliğe sahip bireyler, kimlikle ilgili kararları ve bağlanmaları yapmadan önce benlikle ilgili bilgileri araştırırlar. Kaçınma yönelimli bireyler, kişisel sorun ve kararlarla karşı karşıya kalmaktan kaçınırlar ve kararlarını ertelerler. Sosyal sermaye, güvene dayalı insan ilişkilerinin ürünü olan ve maddi olmayan bir tür sermayedir. Sosyal sermayenin üç önemli öğesi güven, ortak değerler ve iletişim ağları ile birbirine bağlanmanın oluşturduğu grup aidiyeti duygusudur. Sosyal sermaye insanların ve toplumun yaşamında çok önemli olmasına karşın ve sosyal sermaye üzerinde kimlik gelişiminin rolü tam olarak anlaşılmamıştır. Literatür dikkate alınarak bu araştırmanın asıl amacı beliren yetişkinlikte kimlik stillerinin sosyal sermayeyi yordayıp yordamadığının araştırılmasıdır.
Araştırma grubu Aksaray Üniversitesinde yaşları 18-26 arasında olan üniversite 240 (%66,7 kız %33,3 erkek) öğrencilerinden oluşmaktadır( yaş=20.47; Sd: 1,69).sosyal sermaye ve kimlik gelişimi envanteri verileri toplmak için kulanılmıştır. Veriler Pearson korelasyon ve adımsal regeresyon modeli kullanılarak analiz edilmiştir. Analizler öncelikle kimlik stillerinin sosyal sermayeyi anlamlı olarak yordadığı göstermiştir. Özellikle bilgi yönelimli kimlik stili sosyal sermayayi anlamlı olarak yordamaktadır.

Anahtar Sözcükler: Sosyal sermaye, Kimlik stilleri, beliren yetişkinlik
ABSTRACT
The aim of tihis research Berzonky’s identity styles predict social capital or not. Berzonsky proposed three identity-processing orientations: informational, normative, and diffuse–avoidant. Individuals with normative style consider expectations and desires of their families or important people in their societies. Individuals with information style actively seek out information related to self before making decision about identity. . Individuals with a diffuse-avoidant style avoid personal problem and identity-related issues and postpone their decisions. Social capital is a result of human relations that depend on trust and is a non-material capital. Three important product of social capital are trust, common values and the emotion of belongness created by social networks.Although social capital is crucial people and society life, the role of identity development in the social capital is not well understood. In light of the literature the aim of this study is to examine whether identity styles predict social capital during emerging adulthood.

The research group consisted of 240 (%66,7 female %33,3 male) students aged between 18 and 23 (mean age 20.47; Sd: 1,69) from Aksaray university. To collect data Social capital survey and Identity Style Inventory were used. To analyze the data Pearson Correlation and a Stepwise Regression model were used. The preliminary analyses showed that identity styles significantly predict social capital. Specifically, informational identity style beliefs significantly predicted social capital.
Key Words: İdentity Style,Social Capital, Emerging Adulthood

Research paper thumbnail of Need for Closure, Epistemological Beliefs and Identity Styles among Emerging Adults

Identity development is important developmental task in adolescence. Since Erikson (1968) introdu... more Identity development is important developmental task in adolescence. Since Erikson (1968) introduced identity development theory several identity formation models were proposed. One of them is Berzonsky’s social-cognitive identity model. Berzonsky (1992) developed an identity formation model which involves social-cognitive processes. According to social-cognitive model each identity styles involve different social-cognitive processes. In this model, individuals use different strategies dealing with problem solving, decision making and identity topics. Berzonsky (1992, 2007) proposed three identity-processing orientations: informational, normative, and diffuse–avoidant.
Individuals with normative style consider expectations and desires of their families or important people in their societies. Normative individuals are closed to information that may threat their values and beliefs. These individuals evaluate themselves considering others and use other oriented problem solving. Individuals with information style actively seek out information related to self before making decision about identity. These individuals seek out and evaluate information while considering identity issues. An information-oriented style is positively related to openness to new ideas, values and new experiences. Individuals with a diffuse-avoidant style avoid personal problem and identity-related issues and postpone their decisions (Berzonsky, 1992, 2007).
Several variables effect identity styles. In the present study we examined two cognitive processes. These are need for closure and epistemological beliefs.
Need for closure describe an individual’s desire for a firm answer to a question and an aversion toward ambiguity. The term “need” denotes a motivated tendency to seek out information (Kruglanski, 1994). Kruglanski (1993, 1994) asserted that some people have high level of need for closure. The most important dimension of need for closure is closed mindedness. Closed mindedness leads to being closed to new ideas and thoughts. Kruglanski (1994) proposed that individuals with high closed mindedness have motivation called as need for closure during processing and evaluating of information. Individuals with high need for closure immediately want to clear answer instead of uncertainty while facing new issue. These individuals don’t like both new information and also contrary information with their existence information. A need for closure is not a tendency which people use only in particular circumstances on contrary, it is a tendency which people use in all circumstances in order to protect and develop their self. Individuals who have high level need for closure want to predictability and prefer order and structure when they encounter with new information and situation.
Epistemological beliefs are individuals’ ideas about what knowledge is and subjective beliefs about how to knowing and learning take place. These beliefs effect that how people approach and deal with the topic which they will learn in the future. In recent years, there is growing interest about university students’ epistemological beliefs among educators. Because, a lot of studies (Paulsen & Wells,1998; Rodriguez, & Cano, 2007) revealed that epistemological beliefs that accepted as area of individual differences have important effect on the processes of learning and teaching.
Although identity formation is crucial developmental task during emerging adulthood, the role of need for closure and epistemological beliefs in the identity development is not well understood. Thus, in the present study we aimed to examine whether need for closure and epistemological beliefs predict identity styles during emerging adulthood by using a structural equation model.
METHOD
Participants
Participants consisted of 310 (54.8 % females) students aged between 18 and 23 (mean age 19.21, SD: 2.37) from Aksaray and Kırıkkale universities.
Measures
Personal Data Form: Personal data form was used to obtain data on demographical features of the participants such as age and gender.
Identity Style Inventory: In order to measure identity styles, Identity Style Inventory developed by Bersonsky (1992) and adapted into Turkish by Derelioglu and Demir (2007) was used. Items can be respondent on a 5 point scale, ranging from 5 points to 1 point.
The Need for Closure Scale: In order to measure need for closure, the Need for Closure Scale developed by Kruglanski (1994) and adapted into Turkish by Atak (2014) was used. Items can be respondent on a 5 point scale, ranging from 5 points to 1 point.
Epistemological Beliefs Scale: In order to measure epistemological beliefs, Epistemological Beliefs Scale developed by Schomme (1990) and adapted into Turkish by Deryakulu and Büyüköztürk (2005) was used. Items can be respondent on a 5 point scale, ranging from 5 points to 1 point.
Analysis
To determine relations between variables Pearson Correlation was used. Structural equation model was employed to test the moderating role of the need for closure and epistemological beliefs on identity styles.
FINDINGS AND CONCLUSION
The preliminary analyses showed that the full model linking epistemological beliefs, need for closure and identity styles fitted the data well, Overall, we found that epistemological beliefs are directly related to need for closure and identity styles and need for closure is directly related to emerging adult’s identity styles.
In conclusion, the study revealed that need for closure and epitemological beliefs are important factors in the identity formation in emerging adulthood.

REFERENCES
Atak, H. (2014). Need for closure, agentic personality and identity formation among emerging adults. Paper presented at the 14th Biennial Conference of the European Association for Research on Adolescence, İzmir, Turkey, 3-6 06 September, 2014.
Erikson, E. H. (1968). Identity: Youth and crisis. New York: W.W. Norton & Company, Inc.
Berzonsky, M. (1992). A Process Perspective on Identity and Stress Management. 2nd edition. (Ed: G.R. Adams, R.M. Montemarory), Adolescent Identity Formation (pp. 193-215) Newbury Park: Sage Publication.
Berzonsky, M. D. (2007). Identity processing style, self construction, and personal epistemic assumptions: A social cognitive perspective, European Journal of Developmental Psychology, 1:4, 303-315.

Deryakulu, D. ve Büyüköztürk, Ş (2005). Epistemolojik inanç ölçeğinin faktör yapısının yeniden incelenmesi: Cinsiyet ve öğrenim görülen program türüne göre epistemolojik inançların karşılaştırılması. Eğitim Araştırmaları Dergisi, 5 (18)(57-70).

Derelioğlu Y, Demir İ. Kimlik stili envanteri (Gözden geçirilmiş formu): Türkçe geçerlik ve güvenirlik çalışması. VI. Türk-Alman Psikiyatri Kongresi, 12-15 Eylül, Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul, 2007.

Kruglanski, A. W, Webster, D. M.,(1994). Individual Differences in Need for Cognitive Closure. Journal of Personality and Social Psychology, Vol. 67, No. 6, 1049-1062

Kruglanski, A. W, Webster, D. M., & Klem, A. (1993). Motivated resistance and openness to persuasion in the presence or absence of prior information. Journal of Personality and Social Psychology, 65, 861-876.

Paulsen, M.B. ve Wells, C.T. (1998). Domain differences in the epistemological beliefs of college students, Research in Higher Education, 39(4), 365–384.

Rodriguez, L. ve Cano, F. (2007). The learning approaches and epistemological beliefs of university students: A cross-sectional and longitudinal study. Studies in Higher Education, 32 (5), 647-667.

Schommer, M. (1990). Effects of beliefs about the nature of knowledge on comprehension. Journal of Educational Psychology, 82(3), 498-504.

Research paper thumbnail of Relationships Between the Five-Factor Personality Theory and Values of Adolescents

The Universal Academic Research Journal, 2024

Values are a set of principles that guide human life. Their importance can vary from one person t... more Values are a set of principles that guide human life. Their importance can vary from one person to another. Schwartzs concept of value is defined as guiding principles in the lives of individuala and other social formations. These include liberty, equality, and environmental protection. Schwartz created 10 basic value groups thought to have universal characteristics. The aforementioned values are divided into the following groups: self-direction, universality, benevolence, stimulation, hedonism, achievement, power, security, conformity, and tradition. According to Schwartz, spiritual values in individuals are associated with the dimensions of universality, benevolence, self-direction, and self-transcendence. At the same time, it seems that spirituality overlaps with the values of tradition and conformity, which are closely related to religiosity. In contrast, personality refers to a set of unique, consistent, and enduring characteristics in individuals, encompassing their emotions, thoughts, and behaviors. McCrae and Costa posit that personality traits are grouped under five dimensions: extraversion, agreeableness, neuroticism, conscientiousness, and openness to experience. Some personality theories posit that spirituality is a part of personality. In this resgard, personality and spirituality are closely related. The principal objective of this research is to ascertain whether the personality dimensions extraversion, agreeableness, neuroticism, conscientiousness, and openness to experience predict values pertaining to security, power, benevolence, stimulation, traditionalism, hedonism, universalism, self-direction, achievement, and conformity. To this end, a multiple regression model incorporating these variables was constructed and subjected to testing in this study. The study group consisted of 308 high school students studying in Niğde in the 2021-2022 academic year. The study population comprised 173 women (56.2%) and 135 men (43.8%). The ages of the study population ranged from 14 to 18 years (mean age = 16.39; standard deviation = 0.87). The results of the regression analysis indicated that personality dimensions predicted the values.

Research paper thumbnail of Relationships Between the Dark Triad and Schwartz's Circumplex of Values on High School Students Lise Öğrencilerinde Karanlık Üçlü ve Schwartz'ın Değerler Çemberi Arasındaki İlişkiler

Erzincan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2024

Values are abstract ideals to be achieved and serve as criteria for individual behavior, choices,... more Values are abstract ideals to be achieved and serve as criteria for individual behavior, choices, and selfevaluation. Schwartz defined 10 universal values in his Theory of Values and created four value groups that group together related values. The Dark Triad consists of negative behaviors such as using others for personal gain, egocentrism, cheating, and manipulating others. The purpose of this research is to test whether Machiavellianism, psychopathy, and narcissism, which are the dimensions of the Dark Triad, predict Schwartz's value groups of conservatism, self-enhancement, openness to change, and self-transcendence through the implicit variable of the Dark Triad. A MIMIC model was developed and tested for this purpose. The MIMIC model is used to determine whether a large number of observed variables predict a latent variable and whether this latent variable causes a large number of cases. The results of the research indicated that Machiavellianism, psychopathy and narcissism predicted the values of power, success and hedonism in the self-enhancement value group through the Dark Triad implicit variable. It was also found to negatively predict the values of universality, benevolence and conformity. Notably, the Dark Triad and its dimensions do not predict conservatism and openness to change.

Research paper thumbnail of Sosyal Sermaye Politika, Ekonomi, Sağlık Ve Eğitim Arasındaki İlişkiler Relationship Between Social Capital And Politics Economy, Health, Education

Mehmet Akif Ersoy üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü dergisi, 2016

Bu çalışmanın amacı sosyal sermaye olgusunun politika ekonomi, sağlık ve eğitim gibi farklı alanl... more Bu çalışmanın amacı sosyal sermaye olgusunun politika ekonomi, sağlık ve eğitim gibi farklı alanlarla ilişkisini göstermek ve sosyal sermayenin var olmasının bu alanlarda ne tür sonuçlara yol açtığını ortaya koymaktır. Sosyal sermaye, güvene dayalı insan ilişkilerinin ürünü olan ve maddi olmayan bir tür sermayedir. Sosyal sermaye güven, ortak değerler ve iletişim ağları ile birbirine bağlanmanın oluşturduğu grup aidiyeti duygusundan oluşur. Başka insanları tanıyor olmak ve o insanlar ile iletişim halinde olmak bir yerde sosyal sermayenin oluşması için yeterli değildir. Bu insanlara güvenmek, kendinizi tanıdığınız insanlardan oluşan bir gruba ait hissetmek ve iletişim kurduğunuz kişilerle bazı ortak değerleri taşıdığınıza inanmak gerekir. Sosyal sermaye ile eğitim, politika, ekonomi ve sağlık arasında çok sayıda ilişki vardır. Genel olarak alan yazını sosyal sermayenin ekonomi, politika, eğitim, sağlık, sağlıklı davranış ve ruh sağlığı üzerinde olumlu etkiye neden olduğunu göstermektedir.

Research paper thumbnail of Relationship between need for closure self type and identity styles in emerging adulthood<p>Beliren yetişkinlikte tamamlama ihtiyacı, benlik biçimleri ve kimlik stillerini arasındaki ilişkiler

Journal of human sciences, Apr 21, 2016

Objective: Berzonsky proposed an identity formation model which involves social-cognitive process... more Objective: Berzonsky proposed an identity formation model which involves social-cognitive processes. According to this model, each identity styles involve different social-cognitive processes. In this model, three identity styles were defined: informational, normative, and diffuse-avoidant. Need for closure describe an individual's desire for a firm answer to a question and an aversion toward ambiguity. Some people have high level of need for closure. Kağıtcıbası's model suggests that self divided autonomy; relatedness; autonomous-related self in Turkish cultural contexts. The aim of this study is to examine whether need for closure and autonomy; relatedness; autonomous-related self predict identity styles during emerging adulthood. Method: The research group consisted of 263 (70.7% female, 29,3% male) university students. To collect data the autonomy; relatedness; autonomous-related scale, Need for Closure Scale and Identity Style Inventory were used. A stepwiswe regression model was used in order to investigate relations among need for closure, autonomy; relatedness; autonomous-related self type and identity styles. Results: The results of this study indicated that self type and need for closure significantly predict identity styles. Conclusion: The results of this study indicated Uçar, M. E. (2016). Beliren yetişkinlikte tamamlama ihtiyacı, benlik biçimleri ve kimlik stillerini arasındaki ilişkiler.

Research paper thumbnail of Sosyal Sermaye Poli̇ti̇ka, Ekonomi̇, Sağlik Ve Eği̇ti̇m Arasindaki̇ İli̇şki̇ler

Mehmet Akif Ersoy üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü dergisi, Dec 30, 2016

Bu çalışmanın amacı sosyal sermaye olgusunun politika ekonomi, sağlık ve eğitim gibi farklı alanl... more Bu çalışmanın amacı sosyal sermaye olgusunun politika ekonomi, sağlık ve eğitim gibi farklı alanlarla ilişkisini göstermek ve sosyal sermayenin var olmasının bu alanlarda ne tür sonuçlara yol açtığını ortaya koymaktır. Sosyal sermaye, güvene dayalı insan ilişkilerinin ürünü olan ve maddi olmayan bir tür sermayedir. Sosyal sermaye güven, ortak değerler ve iletişim ağları ile birbirine bağlanmanın oluşturduğu grup aidiyeti duygusundan oluşur. Başka insanları tanıyor olmak ve o insanlar ile iletişim halinde olmak bir yerde sosyal sermayenin oluşması için yeterli değildir. Bu insanlara güvenmek, kendinizi tanıdığınız insanlardan oluşan bir gruba ait hissetmek ve iletişim kurduğunuz kişilerle bazı ortak değerleri taşıdığınıza inanmak gerekir. Sosyal sermaye ile eğitim, politika, ekonomi ve sağlık arasında çok sayıda ilişki vardır. Genel olarak alan yazını sosyal sermayenin ekonomi, politika, eğitim, sağlık, sağlıklı davranış ve ruh sağlığı üzerinde olumlu etkiye neden olduğunu göstermektedir.

Research paper thumbnail of Duygu Gereksinimi Ölçeği’nin Kısa formunun Türkçeye Uyarlama Çalışması

Süleyman Demirel Üniversitesi Burdur Eğitim Fakültesi dergisi, Dec 21, 2017

Bu çalışmanın amacı Apple Gnambs ve Maio tarafından kısa formu geliştirilmiş olan Duygu Gereksini... more Bu çalışmanın amacı Apple Gnambs ve Maio tarafından kısa formu geliştirilmiş olan Duygu Gereksinimi Ölçeği'nin Türkçe uyarlamasını yapmaktır. Duygu gereksinimi insanların kendileri ve diğerleri için duygu içeren durumlar ya da aktivitelere yaklaşmak ya da kaçınmak için genel güdülenme düzeyi olarak tanımlanmaktadır. Duygu Gereksinimi Ölçeği'nin Türkçe uyarlamasını yapmak için açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizi yapılmıştır. Güvenirlik için Cronbach alfa testi yapılmıştır. Araştırma grubu 355 kişiden (%71 kadın, %29 erkek) oluşmaktadır. Çalışmada verilerin toplanmasında Duygu Gereksinimi ölçeği kısa ve uzun formları, kişilik ve Benlik Saygısı Ölçekleri kullanılmıştır. Doğrulayıcı ve açımlayıcı faktör analizi sonuçları iki faktörlü bir yapı ortaya çıkarmıştır. Ölçeğin ölçüt bağıntılı geçerliliği için duygu gereksinimi ölçeğinin kısa ve uzun formları kişilik özellikleri ve benlik saygısı ölçekleri kullanılmıştır. Duygu Gereksinimi Ölçeğinin duygulara yaklaşma alt boyut için Cronbach alfa değerleri .75, kaçınma boyutu için .74 olarak bulunmuştur. Yapılan bu çalışmanın sonucunda Duygu Gereksinimi Ölçeği'nin Türk toplumu için geçerli ve güvenilir olduğu belirlenmiştir.

Research paper thumbnail of Beli̇ren Yeti̇şki̇nli̇k Dönemi̇nde Epi̇stemoloji̇k İnançlar Ve Tamamlanma İhti̇yaci Ki̇mli̇k Sti̇lleri̇ni̇ Yordamakta Midir

The Journal of International Social Research, Dec 25, 2016

Öz Kimlik gelişimi ergenlikteki önemli bir gelişim görevidir. Erikson'un kimlik gelişimi kuramınd... more Öz Kimlik gelişimi ergenlikteki önemli bir gelişim görevidir. Erikson'un kimlik gelişimi kuramından itibaren kimlik oluşturulmasına ilişkin çok sayıda kimlik modeli öne sürülmüştür. Bu kimlik modellerinden biri Berzonsky'in sosyal-bilişsel kimlik modelidir. Bu modele göre her bir kimlik stili farklı sosyal bilişsel düşünme süreçleri ile ilişkilidir. Sosyal bilişsel yaklaşıma göre, bireylerin problem çözme karar verme ve kimlik konularında farklı stratejiler kullandıklarını öne sürmektedir. Berzonsky kimlik gelişiminde sosyal ve bilişsel süreçleri dikkate alan bir model önermiştir. Bu modele göre bireylerin kimlikleri bilgi yönelimi, norm yönelimi ve kaçınma yönelimi olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Tamamlanma ihtiyacı bireylerin yeni ve var olan bilgilerine aykırı bilgilerle karşılaşmaktan hoşlanmamaları ve bu durumda kendilerini yeni bilgiye kapatmaları olarak tanımlanmaktadır. Buradaki "ihtiyaç" terimi bilgiyi araştırmak şeklindeki bir güdülenme eğilimi anlamına gelmektedir. Kruglanski bazı insanların tamamlama ihtiyacının yüksek düzeyde olduğunu iddia etmektedir. Bilimsel epistemolojik inançlar bireylerin bilmenin ne olduğuna ilişkin inançlarıdır. Bu inançlar insanların gelecekteki öğrenecekleri konulara nasıl yaklaşacaklarını etkiler. Kimlik oluşturma beliren yetişkinlik sırasında çok önemli bir gelişim görevi olmasına karşın, tamamlama ihtiyacı ve epistemolojik inançların kimlik gelişimi üzerindeki rolü tam olarak araştırılmamıştır. Alan yazınından hareketle Bu araştırmanın temel amacı tamamlanma ihtiyacı ve epistemolojik inançların kimlik stillerini yordayıp yordamadığını araştırmaktır. Araştırma grubu 238 (%71.3kadın, %29,7 erkek) üniversite öğrencisinden oluşmaktadır. Çalışmada verilerin toplanmasında Bilimsel Epistemolojik İnançlar Ölçeği, Tamamlanma İhtiyacı Ölçeği ve Kimlik Stilleri Envanteri Kullanılmıştır. Tamamlanma ihtiyacı, epistemolojik inançlar ve kimlik stilleri arasındaki ilişkiyi incelemek için yapısal eşitlik modellerinden path modeli kullanılmıştır. Öncelikle analiz sonuçları epistemolojik inançlar, tamamlama ihtiyacı ve kimlik stillerinin model kurmak için data ile uyumlu olduğunu göstermiştir. Genel olarak araştırma sonuçları epistemolojik inançlar ve tamamlanma ihtiyacının bireylerin kimlik stillerini anlamlı olarak yordadığını göstermiştir. Özellikle epistemolojik inançlar bilgi yönelimli kimlik stili ve tamamlama ihtiyacını anlamlı olarak yordamaktadır ancak kural yönelimli ve kaçınma yönelimli kimlik stillerini anlamlı olarak yordamamaktadır. Tamamlama ihtiyacı kural yönelimli kimlik stilini anlamlı olarak yordamakta ancak bilgi yönelimli ve kaçınma yönelimli kimlik stilini anlamlı olarak yordamaktadır. Sonuç olarak bu araştırma tamamlama ihtiyacı ve epistemolojik inançların beliren yetişkinlikte kimlik oluşturma sürecinde önemli etkenler olduğunu ortaya çıkarmıştır.

Research paper thumbnail of Kadin Ve Erkeklerde Yatay Ve Di̇key Bi̇reyci̇li̇k Toplulukçuluk Ve Narsi̇si̇m Benli̇k Saygisi Arasindaki̇ İli̇şki̇ler

Social sciences studies journal (sssjournal), 2017

ÖZ Sosyal ve kültürlerarası psikolojide bireycilik ve toplulukçuluk üzerine çok sayıda araştırma ... more ÖZ Sosyal ve kültürlerarası psikolojide bireycilik ve toplulukçuluk üzerine çok sayıda araştırma yapılmış ve kavramlaştırma öne sürülmüştür. Triandis, yatay ve dikey bireycilik /toplulukçuluk ayrımı yapmıştır. Dikey toplulukçulukta benlik, eşitsizliğe dayalı bir topluluğun parçası olarak algılanır. Yatay toplulukçulukta ise benlik, grup üyelerinin eşit olarak algılandığı bir topluluğun parçasıdır. Dikey bireycilik, özerk birey ve eşitsizliğin kabul edilmesi; yatay bireycilik ise özerk birey ve eşitliğe vurgu anlayışından oluşur. Benlik saygısı, bireylerin kendilerini ne kadar değerli hissettikleriyle ilgili bir olgudur. Narsisizm; kendini diğerlerinden üstün görme, diğerleri tarafından saygı ve hayranlık duyulma beklentisine girme ile nitelendirilen bir kişilik özelliğidir. Literatürden hareketle bu araştırmanın amacı; yatay ve dikey bireycilik/toplulukçuluk eğilimleriyle benlik saygısı ve narsisizm arasındaki ilişkileri ortaya koymaktır. Bu amaçla verilerin analizinde değişkenlerin ilişkilerini içeren bir path modeli geliştirilip test edilmiştir. Araştırma grubu 349 üniversite öğrencisi ve öğretmenden oluşmaktadır (%71.3 kadın, %28.7 erkek). Araştırma sonuçlarına göre yatay ve dikey bireycilik/toplulukçuluk narsisim ve benlik saygısını yordamıştır. ABSTRACT Many of researches on individualism and collectivism have been conducted in social and cross-cultural psychology and conceptualization has been put forward. Triandis makes the distinction between horizontal and vertical individualism/collectivism. The self in vertical collectivism is perceived as part of a society based on inequality. In the horizontal collectivism, the self is part of a community where group members are perceived as equal. Vertical individualism, acceptance of autonomous individual and inequality; horizontal individualism consists of an autonomous individual and an emphasis on equality. Self-esteem is about how individuals feel themselves valued. Narcissism; is a personality that is characterized by seeing yourself superior to others, entering into expectation of respect and admiration by others. In light of literature the aim of this study is to examine whether horizontal and vertical individualism / collectivism predict self-esteem and narcissism or not. The aim of this study, a path model containing the relations of the variables was developed and tested in the analysis of the data. The study group consisted of 349 university students and teachers (71.3% female, 28.7% male). The primary analysis shows that horizontal and vertical individualism / collectivism predict narcissism and self esteem.

Research paper thumbnail of Narsi̇si̇zm Ki̇şi̇li̇k Özelli̇kleri̇ Ve Benli̇k Saygisi Arasindaki̇ İli̇şki̇ler

Journal of social and humanities sciences research, 2017

Narsisizm; kendini diğerlerinden üstün görme, diğerleri tarafından saygı ve hayranlık duyulma bek... more Narsisizm; kendini diğerlerinden üstün görme, diğerleri tarafından saygı ve hayranlık duyulma beklentisine girme ile nitelendirilen bir kişilik özelliğidir. Hem psikoloji hem de popüler kültürde genel inanç, narsisizmin aşırı benlik saygısının bir biçimini yansıttığı doğrultusundadır. Bazı psikologlar, narsisizmin abartılı ya da aşırı şişirilmiş yüksek bir benlik saygısı ile ilişki olduğunu öne sürmektedirler. Bu bakış açısıyla benlik saygısı narsistik kişilik özelliğini artırmaktadır. Benlik saygısı, bireylerin kendilerini ne kadar değerli hissettiklerini ifade eder. Kişilik, psikolojinin önemli alanlarından biridir ve örgütlenmiş duygusal, bilişsel, toplumsal özellikler bütünü olarak ele alınmaktadır. Kişiliğe ilişkin çok farklı yaklaşımlar öne sürülmüştür ancak en fazla kullanılan, Beş Faktör Kişilik Kuramı olarak kabul görmektedir. Bu yaklaşım bağlamında kişilik, beş faktör altında toplanabilmektedir: Dışa dönüklük, sorumluluk, uyumluluk, deneyime açıklık ve duygusal denge. Hem kişilik özellikleri hem de benlik saygısı narsisizm üzerinde etkilidir. Alanyazın ışığında bu araştırmanın temel amacı; kişilik özelliklerinden dışa dönüklük, uyumluluk, duygusal denge, sorumluluk ve deneyime açıklık boyutları ile benlik saygısının narsisizmi yordayıp yordamadığını araştırmaktır. Bu amaçla çoklu regresyon modeli oluşturulup test edilmiştir. Araştırma grubu 352 üniversite öğrencisi ve öğretmenden oluşmaktadır (%71.1 kadın, %28.9 erkek). İlk regresyon analizinde deneyime açıklık, uyumluluk, duygusal denge ve benlik saygısının narsisizmi anlamlı olarak yordadığı saptanmıştır. İkinci regresyon analizi ise kadınlarda dışa dönüklük, deneyime açıklık ve benlik saygısının; erkeklerde de deneyime açıklık ve uyumluluğun narsisizmi yordadığını göstermiştir. ABSTRACT Narcissism is a personality trait characterized by a sense of superiority and a desire for respect and admiration from others. A common belief, both in psychology and in popular culture, is that narcissism represents a form of excessive self-esteem. Some psychologists, suggest that narcissism related an exaggerated form of high self-esteem or inflated self-esteem. So that self-esteem increase narcissist personality trait. Self-esteem indicates whether people have a low or high sense of their overall self-worth. Personality deals with organized traits which are emotional, cognitive, and social. Various approaches have been proposed to examine personality but the Big-Five Personality Theory which suggests personality traits can be assessed under the five-factor has begun to come to the fore. These factors are extraversion, agreeableness, emotional stability, conscientiousness and openness to experience. Both personality traits and self-esteem effect on narcissism. In light of the literature the aim of this study is to examine whether extraversion, agreeableness, emotional stability, conscientiousness and openness to experience and self-esteem&#39;s predict narcissism. Research group consisted of 352 (71.9% female, 28.1% male) university students and teachers. The preliminary analyses showed that extraversion, agreeableness, emotional stability, conscientiousness and openness to experience and self-esteem&#39;s predict narcissism. First regression analyzed showed that openness to experience, agreeableness, emotional stability and self-esteem significantly predicts narcissism. Second regression analyzed showed that extraversion, openness to experience and self esteem significantly predict narcissism in women also openness to experience and agreeableness predict narcissism in men.

Research paper thumbnail of Yatay Di̇key Bi̇reyci̇li̇k/Toplulukçuluk Büyük Beşli̇ Ki̇şi̇li̇k Özelli̇kleri̇ Ve Benli̇k Saygisi Arasindaki̇ İli̇şki̇ler

The Journal of International Social Research, Aug 30, 2017

Literatürde bireycilik ve toplulukçuluk üzerine çok sayıda araştırma ve kavramsallaştırma ortaya ... more Literatürde bireycilik ve toplulukçuluk üzerine çok sayıda araştırma ve kavramsallaştırma ortaya konmuştur. Toplumları bireyci ve toplulukçu olarak ayırmak karışıklıklara yol açmaktadır.Kültürler arası psikoloji ve sosyal psikolojide kültürün etkisini açıklamak için benlik bağımsız ve karşılıklı bağımlı benlik olarak tanımlanır. Bu yaklaşımda bağımsız ve karşılıklı bağımlı benlik içinde yaşadığı toplum ya da toplum parçasının özelliklerinden bağımsız olarak, bireyin nasıl hissettiği, davrandığı ifade eder. Triandis, alanyazını gözden geçirip eşitlik ve güç mesafesini dikkate alarak yatay ve dikey bireycilik /toplulukçuluk ayrımı yapmıştır. Dikey toplulukçulukta benlik, bir topluluğun parçası olarak algılanır; bu toplulukta eşitsizlik kabul edilir. Yatay toplulukçulukta benlik, yine bir topluluğun parçası olarak algılanır ancak topluluğun tüm üyeleri aynı ve eşit olarak görülür. Dikey bireycilik, özerk birey ve eşitsizliğin kabul edilmesi anlayışından oluşur. Yatay bireycilik ise özerk birey ve eşitliğe vurgu anlayışından oluşur. Kişilik, psikolojinin önemli alanlarından biridir ve örgütlenmiş duygusal, bilişsel, toplumsal özellikler bütünü olarak ele alınmaktadır. Kişiliğe ilişkin çok farklı yaklaşımlar öne sürülmüştür ancak en fazla kullanılan beş faktörlü kişilik kuramıdır. Buna göre kişilikler beş faktör altında toplanabilir. Bunlar: Dışadönüklük, sorumluluk, uyumluluk, deneyimlere açıklık ve duygusal dengedir. Benlik saygısı bireyin genel olarak kendini ne kadar değerli olarak algılayıp hissettiğidir. Hem kişilik özellikleri hem de benlik saygısı bireycilik toplulukçuğu etkilemektedir. Alan yazını ışığında bu araştırmanın temel amacı; kişilik özelliklerinden dışa dönüklük, uyumluluk, duygusal denge, sorumluluk ve deneyime açıklık boyutlarının ve benlik saygısının, yatay ve dikey bireycilik/toplulukçuluk benlik yapılarını yordayıp yordamadığını araştırmaktır. Araştırma grubu 353 üniversite öğrencisi ve öğretmenden oluşmaktadır (%71.1 kadın, erkek %28.9). Çalışmada verilerin toplanmasında katılımcıların yaş ve cinsiyet gibi demografik özelliklerini belirlemek için kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Beş Faktör Kişilik Ölçeği, Yatay-dikey bireycilik-toplulukçuluk(INDCOL) Ölçeği ve Benlik Saygısı ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizinde Pearson korelasyon momentler çarpımı ve çoklu regresyon modeli kullanılmıştır. Araştırma öncelikli sonuçları kişilik özellikleri ve benlik saygısının yatay bireycilik, dikey bireycilik, yatay toplulukçuluk ve dikey toplulukçuluğu anlamlı olarak yordadığını göstermiştir. β katsayıları incelendiğinde deneyimlere açıklık ve benlik saygısı yatay bireyciliği yordamaktadır. Dışa dönüklük duygusal denge ve deneyimlere açıklık dikey bireyciliği yordamaktadır. Duygusal denge dikey bireyciliğe ilişkin varyansın %25 ini açıklamaktadır ancak değerler negatif yöndedir. Bu bulgu, duygusal denge azaldıkça dikey bireyciliğin artığını göstermektedir. Yalnızca uyumluluk kişilik özelliği, yatay toplulukçuluğu yordamış diğerleri yordamamıştır. Uyumluluk kişilik özelliği yatay toplulukçuğa ilişkin varyansın %39 unu açıklamaktadır. Uyumluluk, sorumluluk, duygusal denge kişilik özellikleri dikey bireyciliği yordamıştır. Duygusal denge dikey toplulukçuluğa ilişkin varyansın %17 sini açıklamaktadır ancak değer negatif yöndedir. Bu bulgu duygusal denge azaldıkça dikey bireyciliğin arttığına işaret etmektedir. Bu araştırmada benlik saygısı yalnızca yatay bireyciliği yordamıştır. Bu bulgu benlik saygısının diğer bireyler ile eşit olma algısı ile ilişkili olduğuna işaret etmektedir. Deneyimlere açıklık yatay ve dikey bireyciliği yordamıştır. Bu bulgu deneyimlere açıklık kişilik özelliğin bireycilik üzerinde önemli bir rol oynadığını göstermektedir. Uyumluluk yatay ve dikey toplulukçuluğu yordamıştır. Bu bulgu Türk kültüründe uyumluk kişilik özelliğin toplulukçuluk ile ilişkili olduğunu göstermektedir.

Research paper thumbnail of Bi̇li̇ş İhti̇yaci Benli̇k Saygisi Tamamlama İhti̇yaci Ve Ki̇mli̇k Sti̇lleri̇ Arasindaki̇ İli̇şki̇ler

Bartın üniversitesi eğitim fakültesi dergisi, Jun 30, 2017

Biliş ihtiyacı bireyin bilişsel etkinlerle ilgilenmesi, bu tür bilişsel etkinlikleri yaparken cab... more Biliş ihtiyacı bireyin bilişsel etkinlerle ilgilenmesi, bu tür bilişsel etkinlikleri yaparken caba harcamaktan zevk alması olarak tanımlanır. Berzonsky kimlik gelişiminde sosyal ve bilişsel süreçleri dikkate alan bir model önermiştir. Bu modele göre bireylerin kimlikleri bilgi yönelimi, norm yönelimi ve kaçınma yönelimi olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Bu araştırmanın temel amacı tamamlama ihtiyacı, kimlik stilleri ve benlik saygısının biliş ihtiyacı yordayıp yordamadığını incelemektir. Araştırma grubu 253 (% 68,8 kız %31,2 erkek) üniversite öğrencisinden oluşmaktadır. Çalışmada verilerin toplanmasında Biliş ihtiyacı ölçeği, tamamlama ihtiyacı ölçeği, Benlik Saygısı Ölçeği ve Kimlik Stilleri Envanteri Kullanılmıştır. Öncelikle biliş ihtiyacı ölçeğinin adaptasyonu yapılmıştır. Kimlik stilleri benlik saygısı ve tamamlama ihtiyacının biliş ihtiyacını yordayıp yordamadığını beliren yetişkinlik dönemimde incelemek için regresyon analizi kullanılmıştır. Araştırma sonuçları Tamamlama ihtiyacı, kimlik stilleri ve benlik saygısının biliş ihtiyacının anlamlı olarak yordadığını göstermiştir. Araştırma sonuçları bilgi yönelimli kimlik stilinin biliş ihtiyacını pozitif, tamamlama ihtiyacı, norm ve kaçınma yönelimli kimlik stillerinin biliş ihtiyacını negatif yönde anlamlı olarak yordadığını, ama benlik saygısın biliş ihtiyacını yordamadığını göstermiştir.

Research paper thumbnail of Yatay Dikey Bireycilik/Toplulukçuluk Sosyal Sermaye Arasındaki İlişkiler

Opus uluslararası toplum araştırmaları dergisi, Dec 25, 2018

Sosyal sermaye, güvene dayalı insan ilişkilerinin ürünü olan ve maddi olmayan bir tür sermayedir.... more Sosyal sermaye, güvene dayalı insan ilişkilerinin ürünü olan ve maddi olmayan bir tür sermayedir. Sosyal sermaye, üç önemli öğeden oluşmaktadır bunlar: güven, ortak değerler ve iletişim ağları ile birbirine bağlanmanın oluşturduğu grup aidiyetidir. Başka insanları tanımak ve o insanlar ile sürekli iletişim halinde olmak bir yerde sosyal sermayenin oluşması sağlamaz. Tanıdığımız insanlara güvenmek kendinizi bu insanlardan oluşan bir gruba ait hissetdip ve iletişim kurduğunuz kişilerle bazı ortak değerleri taşıdığınıza inanmamız gereklidir. Sosyal ve kültürlerarası psikolojide bireycilik ve toplulukçuluk üzerine çok sayıda araştırma yapılmış ve kavramlaştırma öne sürülmüştür. Triandis, yatay ve dikey bireycilik /toplulukçuluk kavramsalaştırması oluşturmuştur. Dikey toplulukçulukta benlik, grup üyelerinin eşit olarak algılanmadığı bir topluluğun parçasıdır. Yatay toplulukçulukta ise benlik, grup üyelerinin eşit olarak algılandığı bir topluluğun parçasıdır. Sosyal sermaye içinde bulunulan kültürden etkilenmektedir. bu araştırmada yatay ve dikey bireycilik /toplulukçuluk benlik kurgularının sosyal sermayeyi yordayıp yordamadığını belirlemek için regresyon modeli geliştirilip test edilmiştir. Araştırma bulgularına göre Benlik kurgularının sosyal sermaye boyutlarını yordadığı görülmüştür.

Research paper thumbnail of Duygu Gereksinimi Ölçeği’nin Türk Kültürüne Uyarlanması ve Psikometrik Niteliklerinin Belirlenmesi

EĞİTİM VE BİLİM, Jul 19, 2011

Duygular yaşamımızın vazgeçilmez bir parçasıdır. Duygu gereksinimi, insanların kendilerinin ve di... more Duygular yaşamımızın vazgeçilmez bir parçasıdır. Duygu gereksinimi, insanların kendilerinin ve diğerlerinin duygularını anlama arzusunu içerir. Duygular insanların yargılarını ve davranışlarını şekillendirmede etkilidir. İnsanlar duyguların rahatsız edici olduğunu düşündükleri zaman, duygularını yaşama ve diğerlerinin duygularını anlama girişiminde bulunmayacaktır. Ayrıca insanlar duyguları üretici olarak görmezlerse, onlara yaklaşmaktan kaçınabilirler. Dolayısıyla insanlar duygu gereksinimlerine bağlı olarak duygu yoğunluklu aktivitelere katılma ve kaçınma yönünde farklılıklar sergiler. Duygu gereksinimi, insanların kendileri ve diğerleri için duygu içeren durumlara ya da aktivitelere yaklaşmak ya da kaçınmak için genel güdülenme düzeyi olarak tanımlanmaktadır. Ülkemizde insanların duygu gereksinimini geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı ile değerlendirme gereksiniminin hissedilir olduğu düşünülmektedir. Bu gereksinimi karşılamak üzere gerçekleştirilen çalışma Duygu Gereksinimi Ölçeği'nin (Need for Affect Scale-NAS) Türk toplumu için geçerliğini ve güvenirliğini belirlemeyi amaçlamaktadır. Toplam 645 üniversite öğrencisi üzerinde uygulanan ölçeğin "Yaklaşma" alt ölçeğine ilişkin Cronbach Alpha içtutarlılık katsayısı 0.82, "Kaçınma" alt ölçeğine ilişkin Cronbach Alpha içtutarlılık katsayısı 0.81 ve Duygu Gereksinimi Ölçeği'nin tamamı için Cronbach Alpha içtutarlılık katsayısı 0.84 olarak bulunmuştur. Geçerlik için yapılan açıklayıcı faktör analizi sonuçlarına göre, ölçeğin iki boyutu olduğu; birinci faktörün toplam değişkenliğin yaklaşık %23'ünü, ikinci faktörün ise yaklaşık %14'ünü açıkladığı belirlenmiştir. Ölçeğin açıkladığı toplam varyans yaklaşık %37'dir. Yapılan bu çalışmanın sonucunda Duygu Gereksinimi Ölçeği'nin Türk kültürü için geçerli ve güvenilir olduğu belirlenmiştir.

Research paper thumbnail of Üniversite Öğrencileri Ve Üniversiteden Mezun Olan Bireylerin Sosyal Sermaye Düzeylerinin Benlik Biçimleri Ve Çeşitli Değişkenler Açısından Incelenmesi

Research paper thumbnail of Lise Öğrencilerinde Etkileşim Algısı Eylem Kimlikleme ve Duygu İhtiyacı Arasındaki İlişkiler

Ahi evran üniversitesi kırşehir eğitim fakültesi dergisi, 2017

Research paper thumbnail of Sosyal Sermaye Ölçeği̇ni̇n Geçerli̇k Ve Güveni̇rli̇k Çalişmasi

Sosyal sermaye, guvene dayali insan iliskilerinin urunu olan ve maddi olmayan bir tur sermayedir.... more Sosyal sermaye, guvene dayali insan iliskilerinin urunu olan ve maddi olmayan bir tur sermayedir. Sosyal sermayenin uc onemli ogesi guven, ortak degerler ve iletisim aglari ile birbirine baglanmanin olusturdugu grup aidiyeti duygusudur. Baska insanlari taniyor olmak ve o insanlar ile iletisim halinde olmak bir yerde sosyal sermayenin olusmasi icin yeterli degildir. Bu insanlara guvenmek kendinizi tanidiginiz insanlardan olusan bir gruba ait hissetmek ve iletisim kurdugunuz kisilerle bazi ortak degerleri tasidiginiza inanmak gerekir. Bu calismanin amaci Sosyal sermayenin her bir boyutunu ayri ayri olcen bes olcek gelistirmektir. Bunun icin guvenin uc turu stratejik guven, genellestirilmis guven, kurumsal guven; ortak degerler ve gruba ait olma ozellikleri dikkate alinarak 5 ayri olcek gelistirilmis gecerlik ve guvenirlikleri yapilmistir. Olcekler 590 universite ve universite uzununa uygulanmistir. Stratejik Guven, genellestirilmis guven, Kurumsal guven, Ortak degerler, Grup aidiyeti ...

Research paper thumbnail of Sosyal Sermaye Ölçeğinin Geçerlilik ve Güvenirliğin Çalışması

Sosyal sermaye, guvene dayali insan iliskilerinin urunu olan ve maddi olmayan bir tur sermayedir.... more Sosyal sermaye, guvene dayali insan iliskilerinin urunu olan ve maddi olmayan bir tur sermayedir. Sosyal sermayenin uc onemli ogesi guven, ortak degerler ve iletisim aglari ile birbirine baglanmanin olusturdugu grup aidiyeti duygusudur. Baska insanlari taniyor olmak ve o insanlar ile iletisim halinde olmak bir yerde sosyal sermayenin olusmasi icin yeterli degildir. Bu insanlara guvenmek kendinizi tanidiginiz insanlardan olusan bir gruba ait hissetmek ve iletisim kurdugunuz kisilerle bazi ortak degerleri tasidiginiza inanmak gerekir. Bu calismanin amaci Sosyal sermayenin her bir boyutunu ayri ayri olcen bes olcek gelistirmektir. Bunun icin guvenin uc turu stratejik guven, genellestirilmis guven, kurumsal guven; ortak degerler ve gruba ait olma ozellikleri dikkate alinarak 5 ayri olcek gelistirilmis gecerlilik ve guvenirlilikleri yapilmistir. Olcekler 590 universite ve universite uzununa uygulnmistir. Stratejik Guven, genellestirilmis guven, Kurumsal guven, Ortak degerler, Grup aidiye...

Research paper thumbnail of Duygu Gereksinimi Ölçeği’nin Türk Kültürüne Uyarlanması ve Psikometrik Niteliklerinin Belirlenmesi

The affect is an indispensable part of our lives. The need for affect includes people’s desire to... more The affect is an indispensable part of our lives. The need for affect includes people’s desire to understand one’s own and others’ feelings. Affects are effective on shaping judgments and behaviors of people. When people perceive affects as disturbing, they won’t want to experience them and try to understand others’ feelings. Moreover when people don’t perceive affects as generative, they could refrain from approaching them. So, people demonstrate different reactions towards participating in or refraining from activities with intense affects. This is a case directly related to people’s need for affect. The need for affect is defined as the general motivation level of people for participating in or refraining from situations and activities containing various affects. There is a need to evaluate people’s need for affect by means of valid and reliable measurement tools. Hence, this study was conducted to meet this need the main purpose of which was to determine the validity and reliabi...

Research paper thumbnail of Sosyal Sermaye Politika, Ekonomi, Sağlık Ve Eğitim Arasındaki İlişkiler Relationship Between Social Capital And Politics Economy, Health, Education

Sosyal sermaye, guvene dayali insan iliskilerinin urunu olan ve maddi olmayan bir tur sermayedir.... more Sosyal sermaye, guvene dayali insan iliskilerinin urunu olan ve maddi olmayan bir tur sermayedir. Sosyal sermaye guven, ortak degerler ve iletisim aglari ile birbirine baglanmanin olusturdugu grup aidiyeti duygusundan olusur. Baska insanlari taniyor olmak ve o insanlar ile iletisim halinde olmak bir yerde sosyal sermayenin olusmasi icin yeterli degildir. Bu insanlara guvenmek kendinizi tanidiginiz insanlardan olusan bir gruba ait hissetmek ve iletisim kurdugunuz kisilerle bazi ortak degerleri tasidiginiza inanmak gerekir. Sosyal sermaye ile egitim, politika, ekonomi ve saglik arasinda cok sayida iliski vardir. Genel olarak alan yazini sosyal sermayenin ekonomi, politika, egitim, sagli saglikli davranis ve ruh sagligi uzerinde olumlu etkiye neden oldugunu gostermektedir.

Research paper thumbnail of Açilabi̇li̇rli̇k Ölçeği̇'Ni̇n Kisa Formunun Türkçeye Uyarlama Çalişmasi

SOCIAL MENTALITY AND RESEARCHER THINKERS JOURNAL, 2020