M.Volkan ATUK | Anadolu University (original) (raw)

Papers by M.Volkan ATUK

Research paper thumbnail of OSMANLI DEVLETİ VE İRAN'DA ULEMANIN MEŞRUTİYET ALGISI

A.Ü Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, 2020

Osmanlı Devleti ve İran farklı dini, toplumsal ve siyasal yapılara sahip iki devlet olmasına rağm... more Osmanlı Devleti ve İran farklı dini, toplumsal ve siyasal yapılara sahip iki devlet olmasına rağmen, 19.yüzyılda batı tipi siyasal sistem değişikliği taleplerinin baskısı altında benzer politik süreçler yaşamıştır. Modernleşme yanlısı grupların öncülüğünde başlayan, anayasalı meşruti bir düzen kurulması yönündeki talepler, geleneksel doğu toplumlarının önderi olan ulemanın da katılımı ile siyasi düzen değişikliklerine neden olmuştur. Kendi özgünlükleri içinde sosyal ve ekonomik değişimlerini yaşayan Osmanlı Devleti ve İran'da, toplumsal ve siyasal alandaki temel bazı benzerlik ve farklılıkları eş zamanlı olarak ele almak, karşılaştırmalı bir bakış açısı ile ulemanın iki ülkede ki meşrutiyet taleplerine karşı olan bakış açılarını ve sonrasındaki siyasal konum alışlarını ortaya koymak çalışmanın temel amacıdır. Abstract Although the Ottoman State and Iran were two sperate states with different religious, social and political structures, both states experienced similar political processes under the pressure of the demand for western type political system changes in the 19th century. The demands for the establishment of a constitutional system that started under the guidance of pro-modernization groups caused changes to the political system with the participation of ulema, who were the leaders of societies. The main purpose of this article is to concurrently discuss some of the main similarities and differences in social and political areas in the Ottoman State and Iran, which experienced political chances within their own characteristics and, present, with a comparative point of view, the perspectives of the ulema about the demands for constitutionalism in this two states and, the political positions of the ulema after the changes

Research paper thumbnail of İTTİHAD VE TERAKKİ CEMİYETİ'NİN İRAN POLİTİKASI

BELLETEN, 2019

Giriş İmparatorluğun son yıllarında devletin kaderini elinde bulunduran İttihad ve Terakki Cemiye... more Giriş İmparatorluğun son yıllarında devletin kaderini elinde bulunduran İttihad ve Terakki Cemiyeti (İTC)'nin devletin kadim komşusu İran ile olan ilişkileri ken-di gelişim süreçleri içindeki değişimlerine paralel bir farklılaşma gösterir. Henüz, batıda sürgün bulunan bir grup muhalif aydın olarak, İTC'ni oluşturan grupla-rın, İran ile Osmanlı Devleti arasındaki ilişkilere bakışı oldukça naif bir II. Ab-dülhamid karşıtlığından ibarettir. İlişkilerin Şii-Sünni gerilimi bağlamı dışında ele alınmasını isteyen Jöntürk aydınlarına göre İran ve Osmanlı halkları arasında her-hangi bir sorun olmamasına rağmen müstebit II. Abdülhamid idaresi nedeni ile iki ülke arasında gerginlikler sürekli hale gelmiştir. Bu bakış açısının sınırlılığı açık olduğundan ve İran ile yaşanan başta sınır sorunları olmak üzere diğer sorunla-rın önemini kavramaktan uzak bulunduğundan, zamanla daha gerçekçi değer-lendirmeler yapılmaya başlandı. Meşrutiyet öncesi dönemde Avrupa'da çıkarılan yayınlar üzerinden İTC'nin İran siyaseti incelendiğinde bu değişimleri görmek mümkündür. Ancak İTC'yi oluşturan aydınlar Meşveret'in ilk yayınlarından iti-baren özellikle Şii-Sünni ayrımının aşılması gerektiği konusunda tutarlı bir poli-tika izlemiş ve başından itibaren mezhep gerginliklerine dayalı politikalara karşı olmuşlardır. İTC, öncelikle İran ile olan ilişkilere İttihad-ı İslam kavramı etrafında yaklaşmaya başladı. Farklı mezheplere mensup iki toplumun bu ayrılıklarını bir kenara bırakabilmesinin ve bölgede etkili olan Rusya ve İngiltere'ye karşı ortak bir siyaset oluşturabilmesinin yegane yolu olarak bu kavramı görüyorlardı. Ancak zamanla, birlikte hareket etme ihtiyacı ve emperyal devletlere olan karşıtlık yerini dini kavramlar yerine diğer Asya devletlerini de içine alan politik bir uyanış söy-lemine bıraktı. İran ve Osmanlı devleti arasında yaşanan geleneksel sorun, sınır ihtilafl arı ve

Research paper thumbnail of Farklı Dini Gruplara Tarihsel Bir Bakış: Bahailerin Akka Sürgünü

Research paper thumbnail of Kutuplaşma Siyaseti Bağlamında İngiliz-Rus Konvansiyonu ve Osmanlı Devleti

Uluslararası İlişkiler Dergisi

İngiltere ve Rusya'nın Asya'daki nüfuz alanlarını karşılıklı menfaatleri doğrultusunda uzlaştırma... more İngiltere ve Rusya'nın Asya'daki nüfuz alanlarını karşılıklı menfaatleri doğrultusunda uzlaştırma çabası olarak görülen İngiliz-Rus Konvansiyonu (1907); bu amacının ötesinde, Almanya ve müttefikleri karşısında beliren ve Fransa'nın da dâhil olduğu üçlü anlaşma bloğunu oluşturan son halkaydı. Çoğunlukla, İran'ın paylaşılması ile gündeme gelen anlaşma, Osmanlı Hariciyesi tarafından Asya işlerine dair bir metin olarak ele alınmıştır. Anlaşmanın, yalnızca Afganistan, Tibet ve İran ile ilgili kapsamını değerlendiren Osmanlı devlet ricali, bu anlaşmanın dünyayı genel bir savaşa götüren kutuplaşma siyasetinin önemli bir parçası olduğunu görememiştir.

Research paper thumbnail of Manastır Vilayetinde Yönetim ve Yerel Meclisler (1840-1902)

Çağdaş Yerel Yönetimler (TODAİE), 2018

Öz: Tanzimat sonrası dönemde Osmanlı Devleti'nin kent yönetimini, yerel meclislerde alınan kararl... more Öz: Tanzimat sonrası dönemde Osmanlı Devleti'nin kent yönetimini, yerel meclislerde alınan kararlar ve özellikle meclis formunda örgütlenen bu kurumların yerel karar alıcılarının nitelikleri üzerinden incelemek ve yerel yönetim kurumlarını Manastır örneği ile merkezi yönetim-demokrasi ilişkisi bağlamında tartışmak çalışmanın ana çerçevesidir. Merkezde üretilen talimatnameler, kanunlar ya da kurallar bütünü içerisinde yerel meclislerin konumunu değerlendirmek yerine doğrudan doğruya tespit edilebilen meclis kararlarına ve bu meclisleri oluşturan üyelerin sosyal konumlarına dayanarak son dönem Osmanlı kent yönetimlerinin işleyişi ele alınmaya çalışılacaktır.

Research paper thumbnail of İran Şah'ı Rıza Pehlevi'nin Türkiye Ziyareti

Research paper thumbnail of OSMANLI DEVLETİ VE İRAN'DA ULEMANIN MEŞRUTİYET ALGISI

A.Ü Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, 2020

Osmanlı Devleti ve İran farklı dini, toplumsal ve siyasal yapılara sahip iki devlet olmasına rağm... more Osmanlı Devleti ve İran farklı dini, toplumsal ve siyasal yapılara sahip iki devlet olmasına rağmen, 19.yüzyılda batı tipi siyasal sistem değişikliği taleplerinin baskısı altında benzer politik süreçler yaşamıştır. Modernleşme yanlısı grupların öncülüğünde başlayan, anayasalı meşruti bir düzen kurulması yönündeki talepler, geleneksel doğu toplumlarının önderi olan ulemanın da katılımı ile siyasi düzen değişikliklerine neden olmuştur. Kendi özgünlükleri içinde sosyal ve ekonomik değişimlerini yaşayan Osmanlı Devleti ve İran'da, toplumsal ve siyasal alandaki temel bazı benzerlik ve farklılıkları eş zamanlı olarak ele almak, karşılaştırmalı bir bakış açısı ile ulemanın iki ülkede ki meşrutiyet taleplerine karşı olan bakış açılarını ve sonrasındaki siyasal konum alışlarını ortaya koymak çalışmanın temel amacıdır. Abstract Although the Ottoman State and Iran were two sperate states with different religious, social and political structures, both states experienced similar political processes under the pressure of the demand for western type political system changes in the 19th century. The demands for the establishment of a constitutional system that started under the guidance of pro-modernization groups caused changes to the political system with the participation of ulema, who were the leaders of societies. The main purpose of this article is to concurrently discuss some of the main similarities and differences in social and political areas in the Ottoman State and Iran, which experienced political chances within their own characteristics and, present, with a comparative point of view, the perspectives of the ulema about the demands for constitutionalism in this two states and, the political positions of the ulema after the changes

Research paper thumbnail of İTTİHAD VE TERAKKİ CEMİYETİ'NİN İRAN POLİTİKASI

BELLETEN, 2019

Giriş İmparatorluğun son yıllarında devletin kaderini elinde bulunduran İttihad ve Terakki Cemiye... more Giriş İmparatorluğun son yıllarında devletin kaderini elinde bulunduran İttihad ve Terakki Cemiyeti (İTC)'nin devletin kadim komşusu İran ile olan ilişkileri ken-di gelişim süreçleri içindeki değişimlerine paralel bir farklılaşma gösterir. Henüz, batıda sürgün bulunan bir grup muhalif aydın olarak, İTC'ni oluşturan grupla-rın, İran ile Osmanlı Devleti arasındaki ilişkilere bakışı oldukça naif bir II. Ab-dülhamid karşıtlığından ibarettir. İlişkilerin Şii-Sünni gerilimi bağlamı dışında ele alınmasını isteyen Jöntürk aydınlarına göre İran ve Osmanlı halkları arasında her-hangi bir sorun olmamasına rağmen müstebit II. Abdülhamid idaresi nedeni ile iki ülke arasında gerginlikler sürekli hale gelmiştir. Bu bakış açısının sınırlılığı açık olduğundan ve İran ile yaşanan başta sınır sorunları olmak üzere diğer sorunla-rın önemini kavramaktan uzak bulunduğundan, zamanla daha gerçekçi değer-lendirmeler yapılmaya başlandı. Meşrutiyet öncesi dönemde Avrupa'da çıkarılan yayınlar üzerinden İTC'nin İran siyaseti incelendiğinde bu değişimleri görmek mümkündür. Ancak İTC'yi oluşturan aydınlar Meşveret'in ilk yayınlarından iti-baren özellikle Şii-Sünni ayrımının aşılması gerektiği konusunda tutarlı bir poli-tika izlemiş ve başından itibaren mezhep gerginliklerine dayalı politikalara karşı olmuşlardır. İTC, öncelikle İran ile olan ilişkilere İttihad-ı İslam kavramı etrafında yaklaşmaya başladı. Farklı mezheplere mensup iki toplumun bu ayrılıklarını bir kenara bırakabilmesinin ve bölgede etkili olan Rusya ve İngiltere'ye karşı ortak bir siyaset oluşturabilmesinin yegane yolu olarak bu kavramı görüyorlardı. Ancak zamanla, birlikte hareket etme ihtiyacı ve emperyal devletlere olan karşıtlık yerini dini kavramlar yerine diğer Asya devletlerini de içine alan politik bir uyanış söy-lemine bıraktı. İran ve Osmanlı devleti arasında yaşanan geleneksel sorun, sınır ihtilafl arı ve

Research paper thumbnail of Farklı Dini Gruplara Tarihsel Bir Bakış: Bahailerin Akka Sürgünü

Research paper thumbnail of Kutuplaşma Siyaseti Bağlamında İngiliz-Rus Konvansiyonu ve Osmanlı Devleti

Uluslararası İlişkiler Dergisi

İngiltere ve Rusya'nın Asya'daki nüfuz alanlarını karşılıklı menfaatleri doğrultusunda uzlaştırma... more İngiltere ve Rusya'nın Asya'daki nüfuz alanlarını karşılıklı menfaatleri doğrultusunda uzlaştırma çabası olarak görülen İngiliz-Rus Konvansiyonu (1907); bu amacının ötesinde, Almanya ve müttefikleri karşısında beliren ve Fransa'nın da dâhil olduğu üçlü anlaşma bloğunu oluşturan son halkaydı. Çoğunlukla, İran'ın paylaşılması ile gündeme gelen anlaşma, Osmanlı Hariciyesi tarafından Asya işlerine dair bir metin olarak ele alınmıştır. Anlaşmanın, yalnızca Afganistan, Tibet ve İran ile ilgili kapsamını değerlendiren Osmanlı devlet ricali, bu anlaşmanın dünyayı genel bir savaşa götüren kutuplaşma siyasetinin önemli bir parçası olduğunu görememiştir.

Research paper thumbnail of Manastır Vilayetinde Yönetim ve Yerel Meclisler (1840-1902)

Çağdaş Yerel Yönetimler (TODAİE), 2018

Öz: Tanzimat sonrası dönemde Osmanlı Devleti'nin kent yönetimini, yerel meclislerde alınan kararl... more Öz: Tanzimat sonrası dönemde Osmanlı Devleti'nin kent yönetimini, yerel meclislerde alınan kararlar ve özellikle meclis formunda örgütlenen bu kurumların yerel karar alıcılarının nitelikleri üzerinden incelemek ve yerel yönetim kurumlarını Manastır örneği ile merkezi yönetim-demokrasi ilişkisi bağlamında tartışmak çalışmanın ana çerçevesidir. Merkezde üretilen talimatnameler, kanunlar ya da kurallar bütünü içerisinde yerel meclislerin konumunu değerlendirmek yerine doğrudan doğruya tespit edilebilen meclis kararlarına ve bu meclisleri oluşturan üyelerin sosyal konumlarına dayanarak son dönem Osmanlı kent yönetimlerinin işleyişi ele alınmaya çalışılacaktır.

Research paper thumbnail of İran Şah'ı Rıza Pehlevi'nin Türkiye Ziyareti