Zeynep Özata | Anadolu University (original) (raw)
Papers by Zeynep Özata
Tüketici ve tüketim araştırmaları dergisi, 2017
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Mar 1, 2008
Both customer firms and suppliers realizes that long term relationships and collaborations are mo... more Both customer firms and suppliers realizes that long term relationships and collaborations are more benefitial for themselves. One of the new concepts that arises in this context and attracts more and more researcher attention is relationship value. But, just as the other issues disscussed in the value literature, it can be seen that there is not any consensus and different perspectives have different conceptualization efforts in the relationship value literature. In this study, it is intended to classify the relationship value studies that are quite dispersed and define the inclinations and tendencies of these studies. According to the literature review, it can be said that the relationship value studies can be classified into three categories; the studies that add the relationship element into the value statements, the studies that try to define factors which add value to a relationship and the studies that take relationship value in the context of collective value creation. In the coming period, network theories and multi cultural studies could become important issues within the context of relationship value studies.
Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Jun 30, 2019
Bu çalışma, halk sağlığı üzerinde önemli bir tehdit oluşturma potansiyeli olan aşı kararsızlığı v... more Bu çalışma, halk sağlığı üzerinde önemli bir tehdit oluşturma potansiyeli olan aşı kararsızlığı ve reddi konusuna odaklanmaktadır. 19. yy'dan günümüze değin güçlenerek sürmekte olan aşı reddi hareketi, Türkiye'de de giderek artmakta ve çok sayıda uzman konuya dikkat çekmeye çalışmaktadır. Aşı reddi ve/veya kararsızlığı ile ilgili literatür incelendiğinde, konunun sosyal bilimcilerden ziyade sağlık bilimleri alanında fazlaca çalışıldığı görülmektedir. Halbuki sosyal bilim bakış açısının ve multi-disipliner yaklaşımların aşı reddi/kararsızlığı sorununa çözüm arayışlarında önemine giderek daha fazla dikkat çekilmektedir. Dolayısıyla bu çalışma alanda ortaya çıkan literatürü özetleyerek bir yandan sosyal bilimler alanındaki akademisyenlerin bu konuya yönelik dikkatlerini çekmeyi diğer taraftan ise sosyal pazarlama kapsamında konuya yönelik geliştirilebilecek stratejileri ve teorileri özetlemeyi amaçlamaktadır. Çalışmada öncelikle aşı reddi ve kararsızlığı kavramları açıklanmakta, daha sonra bu konuya yönelik çözüm önerileri üretmek için kullanılan başlıca teoriler, sosyal pazarlama yaklaşımı içindeki çalışmalar ve tutum değişimi stratejileri özetlenmektedir. Literatür taraması sonucunda alanda yapılacak yeni çalışmalara ihtiyaç olduğu, bu yeni çalışmalarda sadece ret üzerinde değil aşı kararsızlığına öncelikle odaklanılması gerektiği, aşı kararsızı ya da reddi yapan ailelere doğru stratejilerin uygulanabilmesi için sosyal pazarlama bakış açısı ile hareket edilerek segmentasyon çalışmasına ihtiyaç olduğu ve son olarak konunun sosyal bilimlerin farklı alanlarından araştırmacılarca da çalışılarak daha zengin çözüm önerilerine ihtiyaç olduğu sonucuna varılmıştır.
Pazarlama ve pazarlama araştırmaları dergisi, 2021
Kalite ve iş süreçlerindeki gelişmelere rağmen yakın geçmişte yaşanan pek çok olay göstermiştir k... more Kalite ve iş süreçlerindeki gelişmelere rağmen yakın geçmişte yaşanan pek çok olay göstermiştir ki, kusurlu ürün krizleri ve bu krizlere bağlı olarak gerçekleştirilen ürün geri çağırmalar hem tüketicileri hem de firma ve paydaşlarını etkileyen karmaşık süreçleri beraberinde getirmektedir. Her bir krizin kendine özgü olması, bağlamının birbirinden farklılaşması ve araştırma yaklaşımlarındaki farklılıklar nedeniyle alanda çok sayıda çalışma bulunmaktadır. Bu durum bir yandan konuya ilişkin bilginin derinleşmesine katkı sağlarken aynı zamanda alan yazının oldukça yoğun ve karmaşık hale gelmesine de yol açmaktadır. Diğer yandan, kusurlu ürün krizleri üzerine yapılan çalışmaların ağırlıklı olarak gelişmiş ülkelerde yoğunlaştığı, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde ise konuya ilginin yeni yeni artmaya başladığı görülmektedir. Bu çalışma, Türkiye'den araştırmacıların bu konuya ilgilerini çekebilmek ve alanda yapılacak yeni çalışmaları teşvik edebilmek için alana ilişkin temel kavram ve süreçleri açıklamayı, alanda yapılan çalışmaları sistematik biçimde sunmayı ve gelecekte yapılabilecek araştırmalar için öneriler getirmeyi amaçlamaktadır. Bu kapsamda öncelikle temel kavram ve süreçler açıklanmış, sonrasında alanda yapılmış çalışmalar sunulmuş ve gelecek çalışmalar için öneriler getirilmiştir.
internet uygulamalari ve yönetimi, 2011
Bu çalışma İnternet'te tüketiciler tarafından yaratılan içeriğin-online yorum ve önerilerin-karar... more Bu çalışma İnternet'te tüketiciler tarafından yaratılan içeriğin-online yorum ve önerilerin-karar sürecinde kullanımını ve etkilerini anlamayı amaçlamaktadır. Çalışmada kullanılan keşifsel örnek olay yöntemi kapsamında, online bilgi kaynaklarının kullanımında uzman bir tüketici ile yarı-yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Çalışma online yorum ve önerilerin farklı yönlerini ortaya koymaktadır. Bu enformasyon kaynakları, bilgi arama sürecinde tüketicinin karşılaştığı engelleri aşmasına yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda, pazar bilgisinin kontrolünü tüketicilere aktarmakta ve tüketiciyi pazarda daha güçlü kılmaktadır. Ancak çelişkili, dağınık ve anlaşılması zor yapısı nedeniyle tüketicinin kafasının karışmasına ve enformasyonla yüklenmesine de neden olabilmektedir. Keşifsel yapısı nedeniyle, çalışmanın bu bulguları alanda yapılacak sonraki çalışmalar için bir başlangıç olarak değerlendirilmelidir.
RePEc: Research Papers in Economics, Jun 1, 2015
A mobile app is a computer (software) program designed to run on smartphones, tablet computers an... more A mobile app is a computer (software) program designed to run on smartphones, tablet computers and other mobile devices (Wikipedia). The increased use of mobile devices and mobile Internet has led to an explosion of the development and download of mobile applications. Businesses started competing to have a mobile application to gain competitive advantage or stay competitive. But despite the success of some, the majority of mobile applications fails outright or is not as successful as expected. So this study aims to define the factors that affect user satisfaction as a success measure of mobile applications. I/S Success Model is used as a basis for this study, and the model is expanded with the constructs related to flow. The research framework includes seven antecedents (system reliability and design, perceived ease of use, content usefulness, content quality, focused attention, perceived enjoyment, and flow) of user satisfaction that were derived from existing information systems, m-commerce and applications literature. The structural equation modeling (SEM) method was applied to evaluate the hypothesized relationships among the constructs in the theoretical model developed. The results of the study showed that system quality and information quality are important determinants of user satisfaction, but flow does not have a direct influence on user satisfaction. The most striking finding of this study is that perceived enjoyment is a significant determinant of satisfaction with mobile applications. Based on the findings, companies involved in m-commerce should focus on not only to improve the usefulness or quality of the system but also the design features of the applications that enhance enjoyment and the experience must also be considered carefully.
RePEc: Research Papers in Economics, Jun 1, 2015
Foreign branding as a product naming strategy is very popular. (Batra et. all 2000; Ling 2008). T... more Foreign branding as a product naming strategy is very popular. (Batra et. all 2000; Ling 2008). There is an emerging stream of research which empirically examines the effect of foreign branding on consumers? product evaluations and attitudes. (Li, Murray 2001). However how the foreign brand names effect brand personality is not studied. A brand personality is ?a set of human characteristics associated with a brand? (Aaker 1997). Favorable brand personality can enhance brand attitudes, consumer-brand relationships and purchase intentions (Freling, Crosno, Henard 2011). Therefore, studying the effect of foreign brand names on brand personality will contribute to the relevant literature. In this research we have made an attempt to analyze the effect of foreign brand naming on brand personality, attitudes and purchase intention. As a foreign brand name we have chosen English and English sounded words. The desire of consumers for westernization in developing countries (Stanlaw 1987) effected this decision. English, serving as the language of modernity, progress and globalization (Piller 2003) associates with a more urban, cosmopolitan, and upper class way of life and increases the prestige associated with a product (Friedrich 2002; Griffin, 1997; Haarmann 1989). Products with a foreign brand name will be evaluated as having a foreign country origin and improves the brands? desirability for symbolic, status and enhancing reasons in addition to suggesting overall quality for the developing country? consumers (Batra 2000) So we hypothesized that; use of English and English sounded brands will differentiate the perception of brand personality, will create more favorable attitude and increase product purchase intentions. We have chosen blue jean and cafe as products for analysis because of the prevalence of foreign brand names on both categories. Three group of participants were shown a blue jean image created by an advertisement agency for the purposes of this research but the brand names appeared on the blue jean image were different for each group as; Turkish, English and English sounded. Since the consumer may perceive brand personality differently depending on their culture (Lee, Kang 2013 ) we used the scale developed for Turkish consumers (Aksoy, Ozsomer 2007) to measure brand personality. The same study is replicated for cafe. For the blue jean product significant differences were found between the Turkish and English/English sounded brands in terms of brand personality perception, attitudes and intention to purchase. For the cafe category use of local or English brand didn?t make difference on purchase intention.
İstanbul gelişim üniversitesi sosyal bilimler dergisi, Apr 15, 2019
Günümüzde küreselleşmenin de etkisiyle pek çok ülkede ve pek çok ürün grubunda tüketiciler yabanc... more Günümüzde küreselleşmenin de etkisiyle pek çok ülkede ve pek çok ürün grubunda tüketiciler yabancı menşeili ürün seçenekleriyle karşı karşıyadır. Bu durum tüketicilerin yabancı ürünlere yönelik satın alma istekleri, tüketici düşmanlığı ve ülke imajına yönelik pek çok araştırmaya yön vermektedir. Ancak literatürde halen bu yapıların birbirleriyle ilişkisine yönelik çelişkili sonuçlar olduğu görülmektedir. Bu çalışma tüketici düşmanlığının ülke imajı ve ürün değerlendirmesi üzerindeki etkilerini kolayda ve beğenmeli mallar açısından anlamayı amaçlamaktadır. Bu amaçla ortaya konan model lisans öğrencileri ile gerçekleştirilen bir anket çalışması ile test edilmiştir. Elde edilen bulgular ülke imajının insan boyutunun (GCA1) satın alma isteğine etkisi; tüketici düşmanlığı ve ülke imajının benzerlik boyutunun (GCA2) ise ürün değerlendirmesine etkisi noktalarında ürün grupları açısından farklılıklar olduğunu göstermektedir. Ayrıca çalışma kapsamında, önceki çalışmaları doğrular nitelikte bir takım sonuçlar da elde edilmiştir. Çalışmada, elde edilen bulgular teorik ve pratik anlamda tartışılmıştır.
Journal of Marketing Analytics
Developments in marketing science: proceedings of the Academy of Marketing Science, 2022
Tüketici ve tüketim araştırmaları dergisi, 2017
Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2014
Social networking sites affecting millions of users worldwide have become an important part of th... more Social networking sites affecting millions of users worldwide have become an important part of the business strategies. This situation reveals a better understanding of the behaviors, expectations and interactions in the social networking sites of the young adults between 18 to 24 ages that are the most important user group of social networks and expected to become active consumers in the near future. This study aims to classify social networking sites users between 18-24 ages based on their gratifications obtained from these sites and define the profiles of each cluster. The study was conducted in Anadolu University with 447 college students and the gratifications obtained from the social networking sites are grouped under 11 factors based on the Uses and Gratifications Theory including socialization, entertainment, status seeking, convenience/easy access, benefit from marketing/sales promotions, coordination, escape, seeking information, making/seeking friends, share, learning friends' life. Based on the cluster analysis using these 11 factors the young adults were classified under four groups named "addicts, haunters, communicators and distants". Significant differences were found between the clusters' on the gratifications obtained and activities in the social networking sites.
Int Business Information Management Assoc-Ibima, 2017
internet uygulamalari ve yönetimi, Oct 1, 2011
Bu çalışma İnternet'te tüketiciler tarafından yaratılan içeriğin-online yorum ve önerilerin-karar... more Bu çalışma İnternet'te tüketiciler tarafından yaratılan içeriğin-online yorum ve önerilerin-karar sürecinde kullanımını ve etkilerini anlamayı amaçlamaktadır. Çalışmada kullanılan keşifsel örnek olay yöntemi kapsamında, online bilgi kaynaklarının kullanımında uzman bir tüketici ile yarı-yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Çalışma online yorum ve önerilerin farklı yönlerini ortaya koymaktadır. Bu enformasyon kaynakları, bilgi arama sürecinde tüketicinin karşılaştığı engelleri aşmasına yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda, pazar bilgisinin kontrolünü tüketicilere aktarmakta ve tüketiciyi pazarda daha güçlü kılmaktadır. Ancak çelişkili, dağınık ve anlaşılması zor yapısı nedeniyle tüketicinin kafasının karışmasına ve enformasyonla yüklenmesine de neden olabilmektedir. Keşifsel yapısı nedeniyle, çalışmanın bu bulguları alanda yapılacak sonraki çalışmalar için bir başlangıç olarak değerlendirilmelidir.
Anadolu Üniversitesi, 2009
Tüketici ve tüketim araştırmaları dergisi, 2017
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Mar 1, 2008
Both customer firms and suppliers realizes that long term relationships and collaborations are mo... more Both customer firms and suppliers realizes that long term relationships and collaborations are more benefitial for themselves. One of the new concepts that arises in this context and attracts more and more researcher attention is relationship value. But, just as the other issues disscussed in the value literature, it can be seen that there is not any consensus and different perspectives have different conceptualization efforts in the relationship value literature. In this study, it is intended to classify the relationship value studies that are quite dispersed and define the inclinations and tendencies of these studies. According to the literature review, it can be said that the relationship value studies can be classified into three categories; the studies that add the relationship element into the value statements, the studies that try to define factors which add value to a relationship and the studies that take relationship value in the context of collective value creation. In the coming period, network theories and multi cultural studies could become important issues within the context of relationship value studies.
Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Jun 30, 2019
Bu çalışma, halk sağlığı üzerinde önemli bir tehdit oluşturma potansiyeli olan aşı kararsızlığı v... more Bu çalışma, halk sağlığı üzerinde önemli bir tehdit oluşturma potansiyeli olan aşı kararsızlığı ve reddi konusuna odaklanmaktadır. 19. yy'dan günümüze değin güçlenerek sürmekte olan aşı reddi hareketi, Türkiye'de de giderek artmakta ve çok sayıda uzman konuya dikkat çekmeye çalışmaktadır. Aşı reddi ve/veya kararsızlığı ile ilgili literatür incelendiğinde, konunun sosyal bilimcilerden ziyade sağlık bilimleri alanında fazlaca çalışıldığı görülmektedir. Halbuki sosyal bilim bakış açısının ve multi-disipliner yaklaşımların aşı reddi/kararsızlığı sorununa çözüm arayışlarında önemine giderek daha fazla dikkat çekilmektedir. Dolayısıyla bu çalışma alanda ortaya çıkan literatürü özetleyerek bir yandan sosyal bilimler alanındaki akademisyenlerin bu konuya yönelik dikkatlerini çekmeyi diğer taraftan ise sosyal pazarlama kapsamında konuya yönelik geliştirilebilecek stratejileri ve teorileri özetlemeyi amaçlamaktadır. Çalışmada öncelikle aşı reddi ve kararsızlığı kavramları açıklanmakta, daha sonra bu konuya yönelik çözüm önerileri üretmek için kullanılan başlıca teoriler, sosyal pazarlama yaklaşımı içindeki çalışmalar ve tutum değişimi stratejileri özetlenmektedir. Literatür taraması sonucunda alanda yapılacak yeni çalışmalara ihtiyaç olduğu, bu yeni çalışmalarda sadece ret üzerinde değil aşı kararsızlığına öncelikle odaklanılması gerektiği, aşı kararsızı ya da reddi yapan ailelere doğru stratejilerin uygulanabilmesi için sosyal pazarlama bakış açısı ile hareket edilerek segmentasyon çalışmasına ihtiyaç olduğu ve son olarak konunun sosyal bilimlerin farklı alanlarından araştırmacılarca da çalışılarak daha zengin çözüm önerilerine ihtiyaç olduğu sonucuna varılmıştır.
Pazarlama ve pazarlama araştırmaları dergisi, 2021
Kalite ve iş süreçlerindeki gelişmelere rağmen yakın geçmişte yaşanan pek çok olay göstermiştir k... more Kalite ve iş süreçlerindeki gelişmelere rağmen yakın geçmişte yaşanan pek çok olay göstermiştir ki, kusurlu ürün krizleri ve bu krizlere bağlı olarak gerçekleştirilen ürün geri çağırmalar hem tüketicileri hem de firma ve paydaşlarını etkileyen karmaşık süreçleri beraberinde getirmektedir. Her bir krizin kendine özgü olması, bağlamının birbirinden farklılaşması ve araştırma yaklaşımlarındaki farklılıklar nedeniyle alanda çok sayıda çalışma bulunmaktadır. Bu durum bir yandan konuya ilişkin bilginin derinleşmesine katkı sağlarken aynı zamanda alan yazının oldukça yoğun ve karmaşık hale gelmesine de yol açmaktadır. Diğer yandan, kusurlu ürün krizleri üzerine yapılan çalışmaların ağırlıklı olarak gelişmiş ülkelerde yoğunlaştığı, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde ise konuya ilginin yeni yeni artmaya başladığı görülmektedir. Bu çalışma, Türkiye'den araştırmacıların bu konuya ilgilerini çekebilmek ve alanda yapılacak yeni çalışmaları teşvik edebilmek için alana ilişkin temel kavram ve süreçleri açıklamayı, alanda yapılan çalışmaları sistematik biçimde sunmayı ve gelecekte yapılabilecek araştırmalar için öneriler getirmeyi amaçlamaktadır. Bu kapsamda öncelikle temel kavram ve süreçler açıklanmış, sonrasında alanda yapılmış çalışmalar sunulmuş ve gelecek çalışmalar için öneriler getirilmiştir.
internet uygulamalari ve yönetimi, 2011
Bu çalışma İnternet'te tüketiciler tarafından yaratılan içeriğin-online yorum ve önerilerin-karar... more Bu çalışma İnternet'te tüketiciler tarafından yaratılan içeriğin-online yorum ve önerilerin-karar sürecinde kullanımını ve etkilerini anlamayı amaçlamaktadır. Çalışmada kullanılan keşifsel örnek olay yöntemi kapsamında, online bilgi kaynaklarının kullanımında uzman bir tüketici ile yarı-yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Çalışma online yorum ve önerilerin farklı yönlerini ortaya koymaktadır. Bu enformasyon kaynakları, bilgi arama sürecinde tüketicinin karşılaştığı engelleri aşmasına yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda, pazar bilgisinin kontrolünü tüketicilere aktarmakta ve tüketiciyi pazarda daha güçlü kılmaktadır. Ancak çelişkili, dağınık ve anlaşılması zor yapısı nedeniyle tüketicinin kafasının karışmasına ve enformasyonla yüklenmesine de neden olabilmektedir. Keşifsel yapısı nedeniyle, çalışmanın bu bulguları alanda yapılacak sonraki çalışmalar için bir başlangıç olarak değerlendirilmelidir.
RePEc: Research Papers in Economics, Jun 1, 2015
A mobile app is a computer (software) program designed to run on smartphones, tablet computers an... more A mobile app is a computer (software) program designed to run on smartphones, tablet computers and other mobile devices (Wikipedia). The increased use of mobile devices and mobile Internet has led to an explosion of the development and download of mobile applications. Businesses started competing to have a mobile application to gain competitive advantage or stay competitive. But despite the success of some, the majority of mobile applications fails outright or is not as successful as expected. So this study aims to define the factors that affect user satisfaction as a success measure of mobile applications. I/S Success Model is used as a basis for this study, and the model is expanded with the constructs related to flow. The research framework includes seven antecedents (system reliability and design, perceived ease of use, content usefulness, content quality, focused attention, perceived enjoyment, and flow) of user satisfaction that were derived from existing information systems, m-commerce and applications literature. The structural equation modeling (SEM) method was applied to evaluate the hypothesized relationships among the constructs in the theoretical model developed. The results of the study showed that system quality and information quality are important determinants of user satisfaction, but flow does not have a direct influence on user satisfaction. The most striking finding of this study is that perceived enjoyment is a significant determinant of satisfaction with mobile applications. Based on the findings, companies involved in m-commerce should focus on not only to improve the usefulness or quality of the system but also the design features of the applications that enhance enjoyment and the experience must also be considered carefully.
RePEc: Research Papers in Economics, Jun 1, 2015
Foreign branding as a product naming strategy is very popular. (Batra et. all 2000; Ling 2008). T... more Foreign branding as a product naming strategy is very popular. (Batra et. all 2000; Ling 2008). There is an emerging stream of research which empirically examines the effect of foreign branding on consumers? product evaluations and attitudes. (Li, Murray 2001). However how the foreign brand names effect brand personality is not studied. A brand personality is ?a set of human characteristics associated with a brand? (Aaker 1997). Favorable brand personality can enhance brand attitudes, consumer-brand relationships and purchase intentions (Freling, Crosno, Henard 2011). Therefore, studying the effect of foreign brand names on brand personality will contribute to the relevant literature. In this research we have made an attempt to analyze the effect of foreign brand naming on brand personality, attitudes and purchase intention. As a foreign brand name we have chosen English and English sounded words. The desire of consumers for westernization in developing countries (Stanlaw 1987) effected this decision. English, serving as the language of modernity, progress and globalization (Piller 2003) associates with a more urban, cosmopolitan, and upper class way of life and increases the prestige associated with a product (Friedrich 2002; Griffin, 1997; Haarmann 1989). Products with a foreign brand name will be evaluated as having a foreign country origin and improves the brands? desirability for symbolic, status and enhancing reasons in addition to suggesting overall quality for the developing country? consumers (Batra 2000) So we hypothesized that; use of English and English sounded brands will differentiate the perception of brand personality, will create more favorable attitude and increase product purchase intentions. We have chosen blue jean and cafe as products for analysis because of the prevalence of foreign brand names on both categories. Three group of participants were shown a blue jean image created by an advertisement agency for the purposes of this research but the brand names appeared on the blue jean image were different for each group as; Turkish, English and English sounded. Since the consumer may perceive brand personality differently depending on their culture (Lee, Kang 2013 ) we used the scale developed for Turkish consumers (Aksoy, Ozsomer 2007) to measure brand personality. The same study is replicated for cafe. For the blue jean product significant differences were found between the Turkish and English/English sounded brands in terms of brand personality perception, attitudes and intention to purchase. For the cafe category use of local or English brand didn?t make difference on purchase intention.
İstanbul gelişim üniversitesi sosyal bilimler dergisi, Apr 15, 2019
Günümüzde küreselleşmenin de etkisiyle pek çok ülkede ve pek çok ürün grubunda tüketiciler yabanc... more Günümüzde küreselleşmenin de etkisiyle pek çok ülkede ve pek çok ürün grubunda tüketiciler yabancı menşeili ürün seçenekleriyle karşı karşıyadır. Bu durum tüketicilerin yabancı ürünlere yönelik satın alma istekleri, tüketici düşmanlığı ve ülke imajına yönelik pek çok araştırmaya yön vermektedir. Ancak literatürde halen bu yapıların birbirleriyle ilişkisine yönelik çelişkili sonuçlar olduğu görülmektedir. Bu çalışma tüketici düşmanlığının ülke imajı ve ürün değerlendirmesi üzerindeki etkilerini kolayda ve beğenmeli mallar açısından anlamayı amaçlamaktadır. Bu amaçla ortaya konan model lisans öğrencileri ile gerçekleştirilen bir anket çalışması ile test edilmiştir. Elde edilen bulgular ülke imajının insan boyutunun (GCA1) satın alma isteğine etkisi; tüketici düşmanlığı ve ülke imajının benzerlik boyutunun (GCA2) ise ürün değerlendirmesine etkisi noktalarında ürün grupları açısından farklılıklar olduğunu göstermektedir. Ayrıca çalışma kapsamında, önceki çalışmaları doğrular nitelikte bir takım sonuçlar da elde edilmiştir. Çalışmada, elde edilen bulgular teorik ve pratik anlamda tartışılmıştır.
Journal of Marketing Analytics
Developments in marketing science: proceedings of the Academy of Marketing Science, 2022
Tüketici ve tüketim araştırmaları dergisi, 2017
Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2014
Social networking sites affecting millions of users worldwide have become an important part of th... more Social networking sites affecting millions of users worldwide have become an important part of the business strategies. This situation reveals a better understanding of the behaviors, expectations and interactions in the social networking sites of the young adults between 18 to 24 ages that are the most important user group of social networks and expected to become active consumers in the near future. This study aims to classify social networking sites users between 18-24 ages based on their gratifications obtained from these sites and define the profiles of each cluster. The study was conducted in Anadolu University with 447 college students and the gratifications obtained from the social networking sites are grouped under 11 factors based on the Uses and Gratifications Theory including socialization, entertainment, status seeking, convenience/easy access, benefit from marketing/sales promotions, coordination, escape, seeking information, making/seeking friends, share, learning friends' life. Based on the cluster analysis using these 11 factors the young adults were classified under four groups named "addicts, haunters, communicators and distants". Significant differences were found between the clusters' on the gratifications obtained and activities in the social networking sites.
Int Business Information Management Assoc-Ibima, 2017
internet uygulamalari ve yönetimi, Oct 1, 2011
Bu çalışma İnternet'te tüketiciler tarafından yaratılan içeriğin-online yorum ve önerilerin-karar... more Bu çalışma İnternet'te tüketiciler tarafından yaratılan içeriğin-online yorum ve önerilerin-karar sürecinde kullanımını ve etkilerini anlamayı amaçlamaktadır. Çalışmada kullanılan keşifsel örnek olay yöntemi kapsamında, online bilgi kaynaklarının kullanımında uzman bir tüketici ile yarı-yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Çalışma online yorum ve önerilerin farklı yönlerini ortaya koymaktadır. Bu enformasyon kaynakları, bilgi arama sürecinde tüketicinin karşılaştığı engelleri aşmasına yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda, pazar bilgisinin kontrolünü tüketicilere aktarmakta ve tüketiciyi pazarda daha güçlü kılmaktadır. Ancak çelişkili, dağınık ve anlaşılması zor yapısı nedeniyle tüketicinin kafasının karışmasına ve enformasyonla yüklenmesine de neden olabilmektedir. Keşifsel yapısı nedeniyle, çalışmanın bu bulguları alanda yapılacak sonraki çalışmalar için bir başlangıç olarak değerlendirilmelidir.
Anadolu Üniversitesi, 2009
şekilde rekabetçi ticaret ortamındaki önemli konulardan biri haline gelmektedir. Hem araştırmacıl... more şekilde rekabetçi ticaret ortamındaki önemli konulardan biri haline gelmektedir. Hem araştırmacılar hem de uygulamacılar farklı kanallar aracılığı ile tüketici bağlılığının nasıl geliştirilebileceğine odaklanmaktadırlar. Sosyal ağların ortaya çıkması tüketici davranışlarında ve marka ilişkilerinde önemli derecede değişime neden olmuştur. Eşsiz özellikleri ve yapısı ile Sosyal Ağ Siteleri, tüketici ve marka ilişkisi ve anlık tüketici bağlılığı oluşturmak için üst düzey bir avantaj sunmaktadır. Araştırmacılar ve uygulamacıların tüketici bağlılığına çok önem vermesine ragmen, hala bağlılığın tüketici davranışlarını nasıl etkilediğinin anlaşılmasına ihtiyaç vardır. Bu yüzden, bu araştırma SNS'de tüketici bağlılığının sonuçlarını belirlemeyi amaçlamaktadır. Ayrıca araştırma tüketici bağlılığını davranışsal, bilişsel ve duygusal boyutları kapsayan çok boyutlu bir kavram olarak incelemektedir ve bu bağlamda tüketici bağlılığının bu üç boyutunun marka sadakati, tatmin, taahhüt ve güven gibi biresel sonuçları nasıl etkilediğini belirlemek amaçlanmaktadır. Araştırmada nicel araştırma deseni kullanılmakta ve araştırma için geliştirilen hipotezlere dayanan bir model geliştirilmiştir. Veri toplamak için anket kullanılmıştır ve anket. Anadolu Üniversitesi yaz okulu öğrencilerine uygulanmıştır. Bu araştırmada durum olarak Facebook seçilmiştir. 400 anket ile very toplanmış ve 387 geçerli anket analize tabi tutulmuştur. Araştırma verileri SPSS versiyon 20.0 ile analiz edilmiştir. iv Sonuçlar göstermektedir ki, duygusal ve davranışsal tüketici bağlılığı boyutları marka sadakati için; duygusal tüketici bağlılığı tatmin için; bilişsel ve davranışsal tüketici bağlılığı taahhüt için; davranışsal ve duygusal bağlılık boyutları ise güven için önemli göstergelerdir. Özet olarak çalışma marka sadakati, tatmin, taahhüt ve güvenin Facebook gibi bir online platforda tüketici bağlılığının muhtemel sonuçları olduğunu göstermektedir. the competitive business environment. Both researches and practitioners are focusing on how consumer engagement can be enhanced through different channels. The emergence of social networks has significantly caused a shift in consumer behaviors and brand relationships. With its unique features and structure, Social Networking Sites (SNS) offer an upper advantage to build consumer brand relationships and instant consumer engagement. Although researchers and practitioners are giving so much importance to consumer engagement, there is still a need to understand how engagement affects consumer behavior. Therefore, this study set out to determine the consequences of consumer engagement in SNS. It further viewed consumer engagement as a multi-dimensional concept comprising behavioral, cognitive and emotional dimensions and as such the hypotheses were aimed at determining how each of the three dimensions of consumer engagement affect the individual consequences of consumer engagement such as brand loyalty, satisfaction, commitment and trust in SNS. The study used a quantitative research design and developed a model that was based on the hypotheses developed vi for the study. It used a questionnaire survey to collect data from Anadolu University students in summer school. Facebook is chosen as a case for this study. 400 questionnaires were collected and the analyses were conducted with the 387 valid questionnaire. The research data was analyzed by SPSS program 20.0 version.