Ayten Namlı | Ankara University (original) (raw)
Uploads
Papers by Ayten Namlı
Toprak bilimi ve bitki besleme, Dec 20, 2023
Toprak bilimi ve bitki besleme, Dec 27, 2021
Bu çalışmada, şeker fabrikası atığı vinasın toprağın bazı kimyasal ve biyokimyasal özellikleri üz... more Bu çalışmada, şeker fabrikası atığı vinasın toprağın bazı kimyasal ve biyokimyasal özellikleri üzerine etkileri 6 ay süreli inkübasyon denemesiyle ortaya konulmuştur. Dört farklı vinas çeşidi 300 g'lık saksılara 0, 2, 4, 8, 20 L/da dozlarında uygulanmış ve inkübasyona tabi tutulmuştur. İnkübasyonun 15, 30, 60, 120 ve 180. günlerinde alınan toprak örneklerinde β-glukozidaz enzim aktivitesi, alkali fosfataz enzim aktivitesi, toprak solunumu (CO2 çıkışı) ve mikrobiyal biyokütle karbonu (MBC) analizleri yapılmıştır. İnkübasyonun 15, 60, 120 ve 180. günlerinde de organik madde, pH ve EC analizi yapılmıştır. Yapılan analizler sonucunda artan vinas dozuna bağlı olarak CO2 çıkışı artış göstermiştir. Vinas uygulanmış toprakların MBC içerikleri kontrole göre daha fazla olmuştur. Beta glukozidaz enzim aktivitesi inkübasyonun başlarında kontrole göre artış göstermiş ancak ilerleyen dönemlere bağlı olarak kontrol ile uygulamalar arasındaki fark önemli bulunmamıştır. Bütün vinas çeşitlerinin en yüksek dozu olan 20 L/da uygulamasında, tüm inkübasyon zamanlarında beta glukozidaz aktivitesi diğer dozlara göre önemli derecede azalmıştır (P<0.05). Toprakların EC değerleri, pH'nın aksine inkübasyon zamanına ve vinasın uygulama dozuna bağlı olarak artmıştır (P<0.05). Vinasın toprağa uygulanmasının biyokimyasal özelliklerinde olumlu etki etmesine bağlı olarak, bu endüstriyel atığın güvenli bir şekilde bertaraf edilmesi için uygun bir seçenek olabileceği, ancak uzun vadede toprak tuzluluğunun gelişmesini önlemek için uygulama seviyesinin belirli sınırlar içinde olması gerektiği düşünülmektedir.
Fresenius Environmental Bulletin, 2018
Son yillarda birim alandan daha fazla urun elde etmek amaciyla kimyasal girdi kullanimi oldukca a... more Son yillarda birim alandan daha fazla urun elde etmek amaciyla kimyasal girdi kullanimi oldukca artmistir. Tarim alanlarindaki bu yogun girdi kullanimi sonucu verim ve uretim artmis, fakat surdurulebilir toprak verimliligi ve dogal dengeler tehlikeye girmistir. Toprak verimliliginin surdurulebilir olmasi amaciyla dogal icerikli ve uretimi kolay girdilerin tercih edilmesi gerekmektedir.Bu tez calismasinda tamamen dogal ve uretimi kolay olan mikroalglerin pilot bitki secilen bugday uzerinde denenerek biyogubre potansiyeli incelenmistir. Calisma kapsaminda inkubasyon, sera ve tarla denemeleri gerceklestirilmis, bu denemeler sonucunda toprakta pH, EC, nitrat azotu, amonyum azotu, toplam azot, organik karbon, C/N orani, katyon degisim kapasitesi, agreagt stabilitesi, bitkiye yarayisli fosfor, alinabilir potasyum, Ca, Mg, Mn, Fe, Zn, Cu, Co, Cd, Ni, Pb ve ureaz, beta glukosidaz ve alkali fosfataz enzim aktivite tayinleri, bitkide ise bitki boyu, verim, protein, N, P, Fe, Cu, Zn, Mn, Ni, Cd, Pb, Co analizleri yapilmistir.Sonuclar denenen yaklasik 10 alg turu arasinda en etkin olan turun Oscillatoria amoena (OA) oldugunu gostermis olup, bu mikroalg turunun mikrobiyal gubre olarak kullanilmasina yonelik daha detayli doz calismalari (tek baslarina ve kimyasal gubrelerle kombine) ve farkli bitki cesitleri ile sulu ve kuru kosullarda tarla denemelerinin kurulmasi yararli olacaktir.AbstractIn order to produce more crops in unit area, use of chemicals have increased in recent years. Efficiency and producton have increased due to intensive chemical usage, however sustainable soil efficiency and naturel balance of agriculture have endangered. It is necessary to prefer more naturel and easily produced inputs for sustainable soil efficiency.In this thesis wheat was selected as pilot plant to study biofertilization potential of microalgaes’. Within the scope of this study, experiment of incubation, plant-house, and field were performed; during these experiments pH, EC, nitrate nitrogen, ammonium nitrogen, total nitrogen, organic carbon, C/N, cation exchange capacity, agregate stability, useful phosporus for plant, takable potassium, Ca, Mg, Mn, Fe, Zn, Cu, Co, Cd, Ni, Pb and urease, beta glucosidase and alkaline phospatase enzyme activities in the soil samples, high of plant, yield, protein, N, P, Fe, Cu, Zn, Mn, Ni, Cd, Pb, Co analyzes in plant samples were done.Results of this study showed that Oscillatoria amoena (OA) was the most efficient species of all experimented algal species. Detailed dose experiments (on their own and combined with chemical fertilizers) of this microalgae species shall be performed ) towards using as microbial fertilizer. In addition it is beneficial to set up form experiments within different plant varieties in irrigated and dried conditions.
Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Dergisi, 2019
Bu çalışma kapsamında, Afşin Elbistan Linyit işletme sahasında mevcut içerikleri tanımlanmış orga... more Bu çalışma kapsamında, Afşin Elbistan Linyit işletme sahasında mevcut içerikleri tanımlanmış organik materyallerden elde edilen organik toprak düzenleyicisi olarak humik asit ve bunların farklı oranlarda kimyasal gübrelerle kombinasyonuyla elde edilen organomineral gübrelerin buğday bitkisi ve toprak özellikleri üzerindeki etkinliklerinin belirlenmesi amacıyla, İç Anadolu Bölge koşullarını temsilen Ankara ili Haymana ilçesinde bir yıl süreli tarla denemesi kurulmuştur. Bu materyallerin toprağın bazı özelliklerine olan etkileri ve haymana denemesinde hasat parsellerinden tesadüfi 10 buğday bitkisi toplanarak boyları ölçülmüş, biçerdöver ile parseller hasat edilmiş ve dekara verim hesaplanmış, danede buğday kalitesinin göstergesi olan gluten, indeks, hektolitre, protein ve rutubet analizleri yapılmıştır. Organik materyal uygulaması bitki boyunu artırmış, yanısıra yörenin geleneksel uygulaması olan tek başına 20 kg da-1 DAP uygulamasına kıyasla toprağa ilave edilen organik materyallerin tek başlarına ve kimyasal gübrelerle birlikte uygulanması buğday verimini de önemli düzeyde artırmıştır. Tüm uygulamaların kontrole göre toprağın pH, organik madde ve değişebilir K değerini kontrole göre artırdığı (p<0.05) belirlenmiştir. Sonuç olarak incelenen özellikler birlikte değerlendirildiğinde; Afşin Elbistan Linyit işletme sahasında önemli miktarlarda bulunan organik materyallerin içerik analizlerinin yapılarak organik toprak düzenleyicisi, organomineral gübre, K-humat ve humik asit şeklinde değerlendirilmesinin buğday yetiştiriciliğinde önemli olduğu belirlenmiştir.
Bitlis Eren üniversitesi fen bilimleri dergisi, Dec 28, 2018
Bu çalışma fındık kabuklarından elde edilen odun sirkesi'nin, in-vitro şartlarında Aspergillus ni... more Bu çalışma fındık kabuklarından elde edilen odun sirkesi'nin, in-vitro şartlarında Aspergillus niger ve Penicillium digitatum'a karşı antifungal etkisini saptamak amacıyla yapılmıştır. Odun sirkesi'nin %1, %3, %5, %7 ve %10 mL'lik konsantrasyonlarının dâhil edildiği Patates Dekstroz Agar (PDA)'a, mikrofungusların 5 mm çapındaki miselyum diskleri inoküle edildikten sonra 24±1 oC'de 7 gün boyunca inkübasyona bırakılmıştır. İnkübasyonun sonunda mikrofungusların koloni çapları ölçülmüş ve kontrollere göre odun sirkesinin % engelleme oranları hesaplanmıştır. Yapılan varyans analizi sonucunda dikkate alınan uygulamalar arasında istatistiksel olarak önemli farkların bulunduğu görülmüştür (P=0.000). Varyans analizi sonucunda uygulanan Dunnett testi sonucunda ise kontrol grubu ile %1 mL odun sirkesi hariç, odun sirkesinin diğer dozları arasında istatistiksel olarak önemli farkların bulunduğu görülmüştür. Sonuç olarak; odun sirkesinin küf mantarlarını engellemede kullanılabileceği sonucuna varılmıştır.
Applied Ecology and Environmental Research, 2019
This study was carried out in order to determine the enzyme activity of the wood vinegar obtained... more This study was carried out in order to determine the enzyme activity of the wood vinegar obtained from the hazelnut shells with the potential of bio-pesticide in agro-ecosystem soil, and its effect on the microfungi and heterotrophic bacteria in total. The study was realized in the production seasons of 2014-2015 and 2015-2016, in the ecological conditions of the province Muş (in Turkey) on winter wheat field and with four repetitions according to Randomized Blocks Experimental Design. The treatments within the scope of the experiment were conducted as the six different doses of wood vinegar at 0.5%, 1.0%, 2.0%, 3.0%, 4.0%, and 5.0% mL, and the control treatment which was only provided with tap water. Repeated Measurement ANOVA was used to determine the effect of wood vinegar at different doses, the production seasons and periods (pre-and post-treatment) on relevant features. As based on the statistical inferences, only the Treatment × Year and Period × Year interaction effects in terms of the number of heterotrophic bacteria (P = 0.000 and P = 0.011); and only the Period × Year interaction effects for the number of microfungi (P = 0.000) were found statistically significant. Therefore, the effect of the treatments made on the number of heterotrophic bacteria varied by the production seasons. In a similar way, the effect of the production season and periods on the number of microfungi also changed as based on the term. While the effect of period (P = 0.000) and the Treatment × Period interaction (P = 0.014) effect were significant for Alkaline Phosphatase activity, Year × Period (P = 0.001) and Treatment × Period interactions (P = 0.000) were found significant as related to Beta Glucosidase activity. In conclusion, it may be stated that the wood vinegar used at different doses with the purpose of protecting plant and/or crop in wheat agro-ecosystem does not have a negative effect on microbial factors determined in the soil, and especially, the treatment of 3% mL has a positive effect on bacteria number and Beta Glucosidase enzyme activity.
Eurasian journal of soil science, 2023
Article Info In this study, liquid fermented wastes from 15 licensed biogas plants located within... more Article Info In this study, liquid fermented wastes from 15 licensed biogas plants located within different regions of Türkiye were determined and the parameters that are important to waste management evaluations were revealed. Accordingly, some physical, chemical, and biological analyses include moisture, dry matter (DM), organic matter (OM), pH, EC, total N, P, K, Salmonella, Escherichia coli, E.coli O157:H7, and Enterobacteria were conducted. Spearman's correlation analysis was conducted to determine the relationship among the results, and a regression analysis was conducted to reveal the effect of the results on each other. In the wastes, DM values were between 0.53-9.71%, OM values were between 0.53-7.76%, N contents were between 0.10-0.74%, P contents were between 0.04-0.22%, K contents were between 0.15-0.56%, EC values were between 1.50-6.51 dSm-1 , B contents were between 16.96-34.63 mg kg-1 , and Na contents were between 0.11-0.40%. A correlation analysis was conducted to reveal the relationship of OM and DM to other parameters. OM content had a significant correlation with N (73.9%), P (80.4%9, Fe (71.4%), Mn (75.7%), EC (53.2%), K (60.7%), and Mg at 72.1%. The DM contents had a significant correlation with N (68.2%), P (95.4%), Cu (60.0%), Fe (88.2%), Mn (94.3%), Zn (67.5%), EC (76.1%), K (81.4%), and Mg at 83.9%. A significant regression model and the variances of DM and OM variables were 37.8 and 24.8% for N (%), 61.7 and 31.5% for P (%), 53.9 and 22.4% for K (%), 46.6 and 23.8% for Ca (%), and 70.0 and 45.7% for Mg (%), respectively. Finally, these observations should be used to demonstrate the usability of liquid fermented wastes for agricultural purposes.
Bitlis Eren üniversitesi fen bilimleri dergisi, 2018
Bu çalışma fındık kabuklarından elde edilen odun sirkesi'nin, in-vitro şartlarında Aspergillus ni... more Bu çalışma fındık kabuklarından elde edilen odun sirkesi'nin, in-vitro şartlarında Aspergillus niger ve Penicillium digitatum'a karşı antifungal etkisini saptamak amacıyla yapılmıştır. Odun sirkesi'nin %1, %3, %5, %7 ve %10 mL'lik konsantrasyonlarının dâhil edildiği Patates Dekstroz Agar (PDA)'a, mikrofungusların 5 mm çapındaki miselyum diskleri inoküle edildikten sonra 24±1 oC'de 7 gün boyunca inkübasyona bırakılmıştır. İnkübasyonun sonunda mikrofungusların koloni çapları ölçülmüş ve kontrollere göre odun sirkesinin % engelleme oranları hesaplanmıştır. Yapılan varyans analizi sonucunda dikkate alınan uygulamalar arasında istatistiksel olarak önemli farkların bulunduğu görülmüştür (P=0.000). Varyans analizi sonucunda uygulanan Dunnett testi sonucunda ise kontrol grubu ile %1 mL odun sirkesi hariç, odun sirkesinin diğer dozları arasında istatistiksel olarak önemli farkların bulunduğu görülmüştür. Sonuç olarak; odun sirkesinin küf mantarlarını engellemede kullanılabileceği sonucuna varılmıştır.
Fresenius Environmental Bulletin, 2017
Bu calismada nadas-bugday ve baklagil-bugday ekim nobeti sistemlerinde geleneksel, azaltilmis ve ... more Bu calismada nadas-bugday ve baklagil-bugday ekim nobeti sistemlerinde geleneksel, azaltilmis ve sifir toprak isleme tekniklerini kiyaslamak amaciyla bir yillik tarla denemesi yurutulmus ve surum tekniklerinin etkisini ortaya koyabilmek icin de toprakta en hizli tepki veren s-glukozidaz ve N-acetyl-s- D-glukozaminidaz (NAGaz) enzim aktiviteleri belirlenmistir. Calismada ayrica surum tekniklerinin bugday verimi ile topragin toplam karbon ve azot kapsamlari uzerine etkisi de belirlenmistir. Tarla denemesi, Tarim Isletmeleri Genel Mudurlugune bagli Polatli Tarim Isletmesinde yurutulmustur. Denemede Tosunbey ekmeklik bugday cesidi ile Gokce nohut cesidi materyal olarak kullanilmistir. Tarla denemesinin baslangicindan itibaren hasat donemine kadar gecen surede mevsimleri yansitacak sekilde Ekim 2011, Nisan 2012 ve Temmuz 2012 aylarinda 0-7,5cm ve 7,5-15 cm derinliklerden toprak orneklemesi yapilmistir. Arastirma sonuclarina gore, Nadas-Bugday konusunda, nadas sonrasi bugday ekili toprakl...
Iforest - Biogeosciences and Forestry, Oct 31, 2020
Biogeosciences and Forestry Biogeosciences and Forestry Wildfire and harvesting effects on carbon... more Biogeosciences and Forestry Biogeosciences and Forestry Wildfire and harvesting effects on carbon dynamics in an oak-pine mixed forest Aliye Sepken Kaptanoğlu (1) , Ayten Namlı (2) CO2 emission to the atmosphere is the main cause of global warming. The impacts of land-use changes for agriculture and urbanisation, deforestation, and fire disturbance are attributed to the increase in CO2 emissions. Soil respiration, largely due to microbial activity, is one of the CO2 sources being released to the atmosphere. In this regard, several soil parameters related with carbon cycle, including organic matter, total N, C/N ratio, CO2 efflux, microbial biomass C (Cmic), the Cmic/Corg ratio, the metabolic quotient qCO2, and β-D glucosidase activity, were determined in a burned (harvested, H; non-harvested, NH), and its adjacent unburned (UB), mixed oak-pine forest to estimate the effects of burning and removal of residual woods. The Cmic increased gradually with burning and harvesting after Month 9, and sharp increases were observed in all areas, likely due to the abundant rainfall after Month 12. CO2 efflux decreased in the burned areas at Months 4 and 6; however, this reversed in Month 9. In spite of non-significant differences, we detected higher CO2 efflux values in the unburned areas compared to the burned ones, probably as a result of the drought effect observed in the burned areas up to Months 9 and 12 due to the increased soil heat. There was no significant difference between the H and NH burned areas, while both areas were different from the unburned areas in all soil parameters, except CO2 efflux and qCO2. The harvesting effect was not significant compared to the fire effect with regard to the considered soil variables, likely due to the management and protection of the burned area which allowed a fast vegetation recover. The abundance of the microbial biomass was independent of the changes in CO2 efflux and showed a negative correlation with β-D glucosidase activity. This might be related to the variation in substrate quality, microbial composition and abundance after burning and harvesting.
Ormancılık araştırma dergisi, Jun 1, 2019
Bu çalışmada, orman yangının biyokimyasal toprak özellikleri üzerindeki etkilerinin ve yanan ağaç... more Bu çalışmada, orman yangının biyokimyasal toprak özellikleri üzerindeki etkilerinin ve yanan ağaçların kesilerek sahadan uzaklaştırılmasının toprağa etkilerinin gösterilmesi amaçlanmıştır. Karadeniz ve İç Anadolu bölgeleri arasında geçit kuşağında yer alan Safranbolu'da (Karabük) yangından sonra tüylü meşe (Quercus pubescens) ve karaçam (Pinus nigra) karışık meşceresi topraklarında kimyasal ve biyolojik özellikler çalışılmıştır. Üç yıl izlenen yanmış (enkazı üzerinde bırakılan, boşaltma kesimleri yapılmış) ve yanmamış orman (kontrol) sahaları için istatistiksel değerlendirme çift yönlü varyans analizine göre, gruplar arası karşılaştırma ise Duncan ve Dunnett T3 post hoc testleri uygulanarak SPSS 21 ile yapılmıştır. Sonuçlar, düşük ve orta şiddetli orman yangınının toprakta bazı kimyasal özellikleri olumlu etkilediğini (pH, CaCO 3 , Ca, P 2 O 5), bazılarını etkilemediğini (EC, OM, TN, asit fosfataz), bazılarını ise olumsuz etkilediğini (β-D glikosidaz, üreaz enzim aktiviteleri) göstermiştir. İncelenen parametreler ışığında, düşük ve orta şiddetli yangın sonrası bu ormanda yapılan boşaltma çalışmalarının ise toprak özelliklerinin iyileşmesine olumsuz bir etkisi tespit edilmemiştir.
The Journal of Agricultural Science, Feb 16, 2023
Long-term intensive tea cultivation is suspected of deteriorating soil quality status and degradi... more Long-term intensive tea cultivation is suspected of deteriorating soil quality status and degrading land sustainability. This study aimed to determine the soil quality index of soils in a micro-catchment in Rize Province, Turkey, used for long-term intensive tea cultivation, by means of spatial multi-criteria analysis (SMCA) and standard scoring function (SSF) integrated with geographical information system (GIS) and geostatistics, considering bio-physical-chemical properties of a detailed soil dataset. Soil samples (102) were collected from the surface layer (0–20 cm). In the soil quality index for tea-cultivated soils (TSQI), soil indicators were weighted by an analytical hierarchy. Various indicator units were normalized with the SSF. The TSQI model was divided into five main criteria: (i) physical properties, (ii) chemical properties, (iii) fertility, (iv) biological indicators and (v) soil erosion susceptibility parameters. Principal components analysis (PCA) was applied and minimum dataset (MDS) created to determine the most effective indicators. The spatial distribution pattern of the tea total dataset soil quality index (TSQITDS) and tea minimum dataset soil quality index (TSQIMDS) values were statistically similar. TSQITDS low and very low-class areas accounted for 34.1% of the total area, while TSQIMDS low and very low-class areas constituted 33.6%. These areas, especially those with low soil quality properties, were in the northern and north-western parts of the micro-catchment. TSQITDS very high and high-class areas accounted for 56.2% of the total area, while TSQIMDS very high and high-class areas were found in 55.3% of the total area. These areas are located in the south of the micro-catchment.
Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Dergisi, Dec 26, 2014
Bu çalışmada; evsel nitelikli arıtma çamuru olan Yozgat Atıksu Arıtma Tesisi çamuru ile endüstriy... more Bu çalışmada; evsel nitelikli arıtma çamuru olan Yozgat Atıksu Arıtma Tesisi çamuru ile endüstriyel nitelikli Ankara Atıksu Arıtma Tesisi çamurunun karton fabrikası atık çamuru (KA) ve ahır gübresi (AG) ile farklı oranlarda karışımlarının Eisenia fetida türü solucanlarla kompostlanması amaçlanmıştır. Bu amaçla 90 günlük inkübasyon denemesi kurulmuş, inkübasyon süresi boyunca karışımların C, N, C/N, pH ve EC değişimleri izlenmiştir. Ayrıca deneme sonunda saksılarda bulunan solucan sayı ve biyokütleleri de belirlenmiştir. İnkübasyon denemesi sonuçlarına göre, kağıt atığının bulunduğu bütün karışımlar ile içerisinde %50'den fazla arıtma çamuru (AÇ) bulunan karışımlarda solucanlar yaşayamamıştır. İnkübasyonun tüm dönemlerinde karışımdaki AÇ'nin miktarı arttıkça (maksimum %50 AÇ) toplam azot ve pH'nın arttığı buna karşın, organik C, C/N oranı ile EC'nin düştüğü belirlenmiştir. Solucan biyokütlesi ve syıları ile vermikompostların özelliklerine göre optimum karışım oranı %50 AÇ + %50 AG ve optimum vermikompostlanma süresi ise 90 gündür. Anahtar Kelimeler: Vermikompost, arıtma çamuru, kağıt atığı çamuru, Eisenia fetida, ahır gübresi. Vermicomposting of domestic and municipal sewage sludge with earthworm (Eisenia fetida
Bu calismada; evsel nitelikli aritma camuru olan Yozgat Atiksu Aritma Tesisi camuru ile endustriy... more Bu calismada; evsel nitelikli aritma camuru olan Yozgat Atiksu Aritma Tesisi camuru ile endustriyel nitelikli Ankara Atiksu Aritma Tesisi camurunun karton fabrikasi atik camuru (KA) ve ahir gubresi (AG) ile farkli oranlarda karisimlarinin Eisenia fetida turu solucanlarla kompostlanmasi amaclanmistir. Bu amacla 90 gunluk inkubasyon denemesi kurulmus, inkubasyon suresi boyunca karisimlarin C, N, C/N, pH ve EC degisimleri izlenmistir.Ayrica deneme sonunda saksilarda bulunan solucan sayi ve biyokutleleri de belirlenmistir. nkubasyon denemesi sonuclarina gore, kagit atiginin bulundugu butun karisimlar ile icerisinde %50’den fazla aritma camuru (AC) bulunan karisimlarda solucanlar yasayamamistir. Onkubasyonun tum donemlerinde karisimdaki AC’nin miktari arttikca (maksimum %50 AC) toplam azot, pH ve agir metal konsantrasyonlarinin arttigi (Yozgat denemesinde Cr haric) buna karsin, organik C, C/N orani ile EC’nin dustugu belirlenmistir. Solucan biyokutlesi ve sayilari ile vermikompostlarin ozelliklerine gore optimum karisim orani %50 AC + %50 AG ve optimum vermikompostlanma suresi ise 90 gundur.AbstractIn this research, various vermicomposts were prepared by composting domestic and municipal sewage sludge (AC), board paper mill sludge and livestock manure (AG) with Eisenia fetida earthworms. Fort his purpose; 90 days incubation experiment were set up and variation of organic C, N, C/N, pH and EC of vermicompost samples were monitored during the incubation period. As a results of incubation treatment; earthworms could not live in all mixtures of paper mill sludge and contains more than 50% of sewage. In all periods of incubation, total N, pH an heavy metal concentration increased (except Cr in Yozgat treatment) whereas decreased organic C, C/N ratio and EC with the increasing amounts of AC. Based on earthworm biomass and population data and various vermicompost characteristics, incubation experiments revealed an optimum mixture ratio of 50% AC + 50% AG and an optimum vermicomposting duration of 90 days.
Bioresource Technology, 2019
Twenty one species of microalgae and Cyanobacteria were isolated from different ecosystems in Tur... more Twenty one species of microalgae and Cyanobacteria were isolated from different ecosystems in Turkey to investigate the relation between biochemical methane potential (BMP) and biochemical characterization. Since the highest dry weight (X), specific growth rate (µ) and maximum productivity (Pmax) were obtained from the five species, identification of species and BMP tests with the composition analyzes were examined. BMP values were determined 308, 293, 242, 229 and 230 mLCH4/gVS for Desertifilum tharense, Phormidium animale, Chlorella sp., Anabeana variabilis and Chlorophyta uncultured. The Pearson correlation and principal component analysis (PCA) were applied to extract and clarify the correlation between composition of species and their methane production. Pearson correlation shows that glucose, Kjeldahl nitrogen and chlorophyll are highly and positively correlated with BMP. PCA revealed that Chlorella sp., Chlorophyta uncultured and Desertifilum tharense were placed against Phormidium animale distinguished by its extreme and different profile because of Kjeldahl nitrogen and glucose content.
Toprak bilimi ve bitki besleme, Dec 20, 2023
Toprak bilimi ve bitki besleme, Dec 27, 2021
Bu çalışmada, şeker fabrikası atığı vinasın toprağın bazı kimyasal ve biyokimyasal özellikleri üz... more Bu çalışmada, şeker fabrikası atığı vinasın toprağın bazı kimyasal ve biyokimyasal özellikleri üzerine etkileri 6 ay süreli inkübasyon denemesiyle ortaya konulmuştur. Dört farklı vinas çeşidi 300 g'lık saksılara 0, 2, 4, 8, 20 L/da dozlarında uygulanmış ve inkübasyona tabi tutulmuştur. İnkübasyonun 15, 30, 60, 120 ve 180. günlerinde alınan toprak örneklerinde β-glukozidaz enzim aktivitesi, alkali fosfataz enzim aktivitesi, toprak solunumu (CO2 çıkışı) ve mikrobiyal biyokütle karbonu (MBC) analizleri yapılmıştır. İnkübasyonun 15, 60, 120 ve 180. günlerinde de organik madde, pH ve EC analizi yapılmıştır. Yapılan analizler sonucunda artan vinas dozuna bağlı olarak CO2 çıkışı artış göstermiştir. Vinas uygulanmış toprakların MBC içerikleri kontrole göre daha fazla olmuştur. Beta glukozidaz enzim aktivitesi inkübasyonun başlarında kontrole göre artış göstermiş ancak ilerleyen dönemlere bağlı olarak kontrol ile uygulamalar arasındaki fark önemli bulunmamıştır. Bütün vinas çeşitlerinin en yüksek dozu olan 20 L/da uygulamasında, tüm inkübasyon zamanlarında beta glukozidaz aktivitesi diğer dozlara göre önemli derecede azalmıştır (P<0.05). Toprakların EC değerleri, pH'nın aksine inkübasyon zamanına ve vinasın uygulama dozuna bağlı olarak artmıştır (P<0.05). Vinasın toprağa uygulanmasının biyokimyasal özelliklerinde olumlu etki etmesine bağlı olarak, bu endüstriyel atığın güvenli bir şekilde bertaraf edilmesi için uygun bir seçenek olabileceği, ancak uzun vadede toprak tuzluluğunun gelişmesini önlemek için uygulama seviyesinin belirli sınırlar içinde olması gerektiği düşünülmektedir.
Fresenius Environmental Bulletin, 2018
Son yillarda birim alandan daha fazla urun elde etmek amaciyla kimyasal girdi kullanimi oldukca a... more Son yillarda birim alandan daha fazla urun elde etmek amaciyla kimyasal girdi kullanimi oldukca artmistir. Tarim alanlarindaki bu yogun girdi kullanimi sonucu verim ve uretim artmis, fakat surdurulebilir toprak verimliligi ve dogal dengeler tehlikeye girmistir. Toprak verimliliginin surdurulebilir olmasi amaciyla dogal icerikli ve uretimi kolay girdilerin tercih edilmesi gerekmektedir.Bu tez calismasinda tamamen dogal ve uretimi kolay olan mikroalglerin pilot bitki secilen bugday uzerinde denenerek biyogubre potansiyeli incelenmistir. Calisma kapsaminda inkubasyon, sera ve tarla denemeleri gerceklestirilmis, bu denemeler sonucunda toprakta pH, EC, nitrat azotu, amonyum azotu, toplam azot, organik karbon, C/N orani, katyon degisim kapasitesi, agreagt stabilitesi, bitkiye yarayisli fosfor, alinabilir potasyum, Ca, Mg, Mn, Fe, Zn, Cu, Co, Cd, Ni, Pb ve ureaz, beta glukosidaz ve alkali fosfataz enzim aktivite tayinleri, bitkide ise bitki boyu, verim, protein, N, P, Fe, Cu, Zn, Mn, Ni, Cd, Pb, Co analizleri yapilmistir.Sonuclar denenen yaklasik 10 alg turu arasinda en etkin olan turun Oscillatoria amoena (OA) oldugunu gostermis olup, bu mikroalg turunun mikrobiyal gubre olarak kullanilmasina yonelik daha detayli doz calismalari (tek baslarina ve kimyasal gubrelerle kombine) ve farkli bitki cesitleri ile sulu ve kuru kosullarda tarla denemelerinin kurulmasi yararli olacaktir.AbstractIn order to produce more crops in unit area, use of chemicals have increased in recent years. Efficiency and producton have increased due to intensive chemical usage, however sustainable soil efficiency and naturel balance of agriculture have endangered. It is necessary to prefer more naturel and easily produced inputs for sustainable soil efficiency.In this thesis wheat was selected as pilot plant to study biofertilization potential of microalgaes’. Within the scope of this study, experiment of incubation, plant-house, and field were performed; during these experiments pH, EC, nitrate nitrogen, ammonium nitrogen, total nitrogen, organic carbon, C/N, cation exchange capacity, agregate stability, useful phosporus for plant, takable potassium, Ca, Mg, Mn, Fe, Zn, Cu, Co, Cd, Ni, Pb and urease, beta glucosidase and alkaline phospatase enzyme activities in the soil samples, high of plant, yield, protein, N, P, Fe, Cu, Zn, Mn, Ni, Cd, Pb, Co analyzes in plant samples were done.Results of this study showed that Oscillatoria amoena (OA) was the most efficient species of all experimented algal species. Detailed dose experiments (on their own and combined with chemical fertilizers) of this microalgae species shall be performed ) towards using as microbial fertilizer. In addition it is beneficial to set up form experiments within different plant varieties in irrigated and dried conditions.
Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Dergisi, 2019
Bu çalışma kapsamında, Afşin Elbistan Linyit işletme sahasında mevcut içerikleri tanımlanmış orga... more Bu çalışma kapsamında, Afşin Elbistan Linyit işletme sahasında mevcut içerikleri tanımlanmış organik materyallerden elde edilen organik toprak düzenleyicisi olarak humik asit ve bunların farklı oranlarda kimyasal gübrelerle kombinasyonuyla elde edilen organomineral gübrelerin buğday bitkisi ve toprak özellikleri üzerindeki etkinliklerinin belirlenmesi amacıyla, İç Anadolu Bölge koşullarını temsilen Ankara ili Haymana ilçesinde bir yıl süreli tarla denemesi kurulmuştur. Bu materyallerin toprağın bazı özelliklerine olan etkileri ve haymana denemesinde hasat parsellerinden tesadüfi 10 buğday bitkisi toplanarak boyları ölçülmüş, biçerdöver ile parseller hasat edilmiş ve dekara verim hesaplanmış, danede buğday kalitesinin göstergesi olan gluten, indeks, hektolitre, protein ve rutubet analizleri yapılmıştır. Organik materyal uygulaması bitki boyunu artırmış, yanısıra yörenin geleneksel uygulaması olan tek başına 20 kg da-1 DAP uygulamasına kıyasla toprağa ilave edilen organik materyallerin tek başlarına ve kimyasal gübrelerle birlikte uygulanması buğday verimini de önemli düzeyde artırmıştır. Tüm uygulamaların kontrole göre toprağın pH, organik madde ve değişebilir K değerini kontrole göre artırdığı (p<0.05) belirlenmiştir. Sonuç olarak incelenen özellikler birlikte değerlendirildiğinde; Afşin Elbistan Linyit işletme sahasında önemli miktarlarda bulunan organik materyallerin içerik analizlerinin yapılarak organik toprak düzenleyicisi, organomineral gübre, K-humat ve humik asit şeklinde değerlendirilmesinin buğday yetiştiriciliğinde önemli olduğu belirlenmiştir.
Bitlis Eren üniversitesi fen bilimleri dergisi, Dec 28, 2018
Bu çalışma fındık kabuklarından elde edilen odun sirkesi'nin, in-vitro şartlarında Aspergillus ni... more Bu çalışma fındık kabuklarından elde edilen odun sirkesi'nin, in-vitro şartlarında Aspergillus niger ve Penicillium digitatum'a karşı antifungal etkisini saptamak amacıyla yapılmıştır. Odun sirkesi'nin %1, %3, %5, %7 ve %10 mL'lik konsantrasyonlarının dâhil edildiği Patates Dekstroz Agar (PDA)'a, mikrofungusların 5 mm çapındaki miselyum diskleri inoküle edildikten sonra 24±1 oC'de 7 gün boyunca inkübasyona bırakılmıştır. İnkübasyonun sonunda mikrofungusların koloni çapları ölçülmüş ve kontrollere göre odun sirkesinin % engelleme oranları hesaplanmıştır. Yapılan varyans analizi sonucunda dikkate alınan uygulamalar arasında istatistiksel olarak önemli farkların bulunduğu görülmüştür (P=0.000). Varyans analizi sonucunda uygulanan Dunnett testi sonucunda ise kontrol grubu ile %1 mL odun sirkesi hariç, odun sirkesinin diğer dozları arasında istatistiksel olarak önemli farkların bulunduğu görülmüştür. Sonuç olarak; odun sirkesinin küf mantarlarını engellemede kullanılabileceği sonucuna varılmıştır.
Applied Ecology and Environmental Research, 2019
This study was carried out in order to determine the enzyme activity of the wood vinegar obtained... more This study was carried out in order to determine the enzyme activity of the wood vinegar obtained from the hazelnut shells with the potential of bio-pesticide in agro-ecosystem soil, and its effect on the microfungi and heterotrophic bacteria in total. The study was realized in the production seasons of 2014-2015 and 2015-2016, in the ecological conditions of the province Muş (in Turkey) on winter wheat field and with four repetitions according to Randomized Blocks Experimental Design. The treatments within the scope of the experiment were conducted as the six different doses of wood vinegar at 0.5%, 1.0%, 2.0%, 3.0%, 4.0%, and 5.0% mL, and the control treatment which was only provided with tap water. Repeated Measurement ANOVA was used to determine the effect of wood vinegar at different doses, the production seasons and periods (pre-and post-treatment) on relevant features. As based on the statistical inferences, only the Treatment × Year and Period × Year interaction effects in terms of the number of heterotrophic bacteria (P = 0.000 and P = 0.011); and only the Period × Year interaction effects for the number of microfungi (P = 0.000) were found statistically significant. Therefore, the effect of the treatments made on the number of heterotrophic bacteria varied by the production seasons. In a similar way, the effect of the production season and periods on the number of microfungi also changed as based on the term. While the effect of period (P = 0.000) and the Treatment × Period interaction (P = 0.014) effect were significant for Alkaline Phosphatase activity, Year × Period (P = 0.001) and Treatment × Period interactions (P = 0.000) were found significant as related to Beta Glucosidase activity. In conclusion, it may be stated that the wood vinegar used at different doses with the purpose of protecting plant and/or crop in wheat agro-ecosystem does not have a negative effect on microbial factors determined in the soil, and especially, the treatment of 3% mL has a positive effect on bacteria number and Beta Glucosidase enzyme activity.
Eurasian journal of soil science, 2023
Article Info In this study, liquid fermented wastes from 15 licensed biogas plants located within... more Article Info In this study, liquid fermented wastes from 15 licensed biogas plants located within different regions of Türkiye were determined and the parameters that are important to waste management evaluations were revealed. Accordingly, some physical, chemical, and biological analyses include moisture, dry matter (DM), organic matter (OM), pH, EC, total N, P, K, Salmonella, Escherichia coli, E.coli O157:H7, and Enterobacteria were conducted. Spearman's correlation analysis was conducted to determine the relationship among the results, and a regression analysis was conducted to reveal the effect of the results on each other. In the wastes, DM values were between 0.53-9.71%, OM values were between 0.53-7.76%, N contents were between 0.10-0.74%, P contents were between 0.04-0.22%, K contents were between 0.15-0.56%, EC values were between 1.50-6.51 dSm-1 , B contents were between 16.96-34.63 mg kg-1 , and Na contents were between 0.11-0.40%. A correlation analysis was conducted to reveal the relationship of OM and DM to other parameters. OM content had a significant correlation with N (73.9%), P (80.4%9, Fe (71.4%), Mn (75.7%), EC (53.2%), K (60.7%), and Mg at 72.1%. The DM contents had a significant correlation with N (68.2%), P (95.4%), Cu (60.0%), Fe (88.2%), Mn (94.3%), Zn (67.5%), EC (76.1%), K (81.4%), and Mg at 83.9%. A significant regression model and the variances of DM and OM variables were 37.8 and 24.8% for N (%), 61.7 and 31.5% for P (%), 53.9 and 22.4% for K (%), 46.6 and 23.8% for Ca (%), and 70.0 and 45.7% for Mg (%), respectively. Finally, these observations should be used to demonstrate the usability of liquid fermented wastes for agricultural purposes.
Bitlis Eren üniversitesi fen bilimleri dergisi, 2018
Bu çalışma fındık kabuklarından elde edilen odun sirkesi'nin, in-vitro şartlarında Aspergillus ni... more Bu çalışma fındık kabuklarından elde edilen odun sirkesi'nin, in-vitro şartlarında Aspergillus niger ve Penicillium digitatum'a karşı antifungal etkisini saptamak amacıyla yapılmıştır. Odun sirkesi'nin %1, %3, %5, %7 ve %10 mL'lik konsantrasyonlarının dâhil edildiği Patates Dekstroz Agar (PDA)'a, mikrofungusların 5 mm çapındaki miselyum diskleri inoküle edildikten sonra 24±1 oC'de 7 gün boyunca inkübasyona bırakılmıştır. İnkübasyonun sonunda mikrofungusların koloni çapları ölçülmüş ve kontrollere göre odun sirkesinin % engelleme oranları hesaplanmıştır. Yapılan varyans analizi sonucunda dikkate alınan uygulamalar arasında istatistiksel olarak önemli farkların bulunduğu görülmüştür (P=0.000). Varyans analizi sonucunda uygulanan Dunnett testi sonucunda ise kontrol grubu ile %1 mL odun sirkesi hariç, odun sirkesinin diğer dozları arasında istatistiksel olarak önemli farkların bulunduğu görülmüştür. Sonuç olarak; odun sirkesinin küf mantarlarını engellemede kullanılabileceği sonucuna varılmıştır.
Fresenius Environmental Bulletin, 2017
Bu calismada nadas-bugday ve baklagil-bugday ekim nobeti sistemlerinde geleneksel, azaltilmis ve ... more Bu calismada nadas-bugday ve baklagil-bugday ekim nobeti sistemlerinde geleneksel, azaltilmis ve sifir toprak isleme tekniklerini kiyaslamak amaciyla bir yillik tarla denemesi yurutulmus ve surum tekniklerinin etkisini ortaya koyabilmek icin de toprakta en hizli tepki veren s-glukozidaz ve N-acetyl-s- D-glukozaminidaz (NAGaz) enzim aktiviteleri belirlenmistir. Calismada ayrica surum tekniklerinin bugday verimi ile topragin toplam karbon ve azot kapsamlari uzerine etkisi de belirlenmistir. Tarla denemesi, Tarim Isletmeleri Genel Mudurlugune bagli Polatli Tarim Isletmesinde yurutulmustur. Denemede Tosunbey ekmeklik bugday cesidi ile Gokce nohut cesidi materyal olarak kullanilmistir. Tarla denemesinin baslangicindan itibaren hasat donemine kadar gecen surede mevsimleri yansitacak sekilde Ekim 2011, Nisan 2012 ve Temmuz 2012 aylarinda 0-7,5cm ve 7,5-15 cm derinliklerden toprak orneklemesi yapilmistir. Arastirma sonuclarina gore, Nadas-Bugday konusunda, nadas sonrasi bugday ekili toprakl...
Iforest - Biogeosciences and Forestry, Oct 31, 2020
Biogeosciences and Forestry Biogeosciences and Forestry Wildfire and harvesting effects on carbon... more Biogeosciences and Forestry Biogeosciences and Forestry Wildfire and harvesting effects on carbon dynamics in an oak-pine mixed forest Aliye Sepken Kaptanoğlu (1) , Ayten Namlı (2) CO2 emission to the atmosphere is the main cause of global warming. The impacts of land-use changes for agriculture and urbanisation, deforestation, and fire disturbance are attributed to the increase in CO2 emissions. Soil respiration, largely due to microbial activity, is one of the CO2 sources being released to the atmosphere. In this regard, several soil parameters related with carbon cycle, including organic matter, total N, C/N ratio, CO2 efflux, microbial biomass C (Cmic), the Cmic/Corg ratio, the metabolic quotient qCO2, and β-D glucosidase activity, were determined in a burned (harvested, H; non-harvested, NH), and its adjacent unburned (UB), mixed oak-pine forest to estimate the effects of burning and removal of residual woods. The Cmic increased gradually with burning and harvesting after Month 9, and sharp increases were observed in all areas, likely due to the abundant rainfall after Month 12. CO2 efflux decreased in the burned areas at Months 4 and 6; however, this reversed in Month 9. In spite of non-significant differences, we detected higher CO2 efflux values in the unburned areas compared to the burned ones, probably as a result of the drought effect observed in the burned areas up to Months 9 and 12 due to the increased soil heat. There was no significant difference between the H and NH burned areas, while both areas were different from the unburned areas in all soil parameters, except CO2 efflux and qCO2. The harvesting effect was not significant compared to the fire effect with regard to the considered soil variables, likely due to the management and protection of the burned area which allowed a fast vegetation recover. The abundance of the microbial biomass was independent of the changes in CO2 efflux and showed a negative correlation with β-D glucosidase activity. This might be related to the variation in substrate quality, microbial composition and abundance after burning and harvesting.
Ormancılık araştırma dergisi, Jun 1, 2019
Bu çalışmada, orman yangının biyokimyasal toprak özellikleri üzerindeki etkilerinin ve yanan ağaç... more Bu çalışmada, orman yangının biyokimyasal toprak özellikleri üzerindeki etkilerinin ve yanan ağaçların kesilerek sahadan uzaklaştırılmasının toprağa etkilerinin gösterilmesi amaçlanmıştır. Karadeniz ve İç Anadolu bölgeleri arasında geçit kuşağında yer alan Safranbolu'da (Karabük) yangından sonra tüylü meşe (Quercus pubescens) ve karaçam (Pinus nigra) karışık meşceresi topraklarında kimyasal ve biyolojik özellikler çalışılmıştır. Üç yıl izlenen yanmış (enkazı üzerinde bırakılan, boşaltma kesimleri yapılmış) ve yanmamış orman (kontrol) sahaları için istatistiksel değerlendirme çift yönlü varyans analizine göre, gruplar arası karşılaştırma ise Duncan ve Dunnett T3 post hoc testleri uygulanarak SPSS 21 ile yapılmıştır. Sonuçlar, düşük ve orta şiddetli orman yangınının toprakta bazı kimyasal özellikleri olumlu etkilediğini (pH, CaCO 3 , Ca, P 2 O 5), bazılarını etkilemediğini (EC, OM, TN, asit fosfataz), bazılarını ise olumsuz etkilediğini (β-D glikosidaz, üreaz enzim aktiviteleri) göstermiştir. İncelenen parametreler ışığında, düşük ve orta şiddetli yangın sonrası bu ormanda yapılan boşaltma çalışmalarının ise toprak özelliklerinin iyileşmesine olumsuz bir etkisi tespit edilmemiştir.
The Journal of Agricultural Science, Feb 16, 2023
Long-term intensive tea cultivation is suspected of deteriorating soil quality status and degradi... more Long-term intensive tea cultivation is suspected of deteriorating soil quality status and degrading land sustainability. This study aimed to determine the soil quality index of soils in a micro-catchment in Rize Province, Turkey, used for long-term intensive tea cultivation, by means of spatial multi-criteria analysis (SMCA) and standard scoring function (SSF) integrated with geographical information system (GIS) and geostatistics, considering bio-physical-chemical properties of a detailed soil dataset. Soil samples (102) were collected from the surface layer (0–20 cm). In the soil quality index for tea-cultivated soils (TSQI), soil indicators were weighted by an analytical hierarchy. Various indicator units were normalized with the SSF. The TSQI model was divided into five main criteria: (i) physical properties, (ii) chemical properties, (iii) fertility, (iv) biological indicators and (v) soil erosion susceptibility parameters. Principal components analysis (PCA) was applied and minimum dataset (MDS) created to determine the most effective indicators. The spatial distribution pattern of the tea total dataset soil quality index (TSQITDS) and tea minimum dataset soil quality index (TSQIMDS) values were statistically similar. TSQITDS low and very low-class areas accounted for 34.1% of the total area, while TSQIMDS low and very low-class areas constituted 33.6%. These areas, especially those with low soil quality properties, were in the northern and north-western parts of the micro-catchment. TSQITDS very high and high-class areas accounted for 56.2% of the total area, while TSQIMDS very high and high-class areas were found in 55.3% of the total area. These areas are located in the south of the micro-catchment.
Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Dergisi, Dec 26, 2014
Bu çalışmada; evsel nitelikli arıtma çamuru olan Yozgat Atıksu Arıtma Tesisi çamuru ile endüstriy... more Bu çalışmada; evsel nitelikli arıtma çamuru olan Yozgat Atıksu Arıtma Tesisi çamuru ile endüstriyel nitelikli Ankara Atıksu Arıtma Tesisi çamurunun karton fabrikası atık çamuru (KA) ve ahır gübresi (AG) ile farklı oranlarda karışımlarının Eisenia fetida türü solucanlarla kompostlanması amaçlanmıştır. Bu amaçla 90 günlük inkübasyon denemesi kurulmuş, inkübasyon süresi boyunca karışımların C, N, C/N, pH ve EC değişimleri izlenmiştir. Ayrıca deneme sonunda saksılarda bulunan solucan sayı ve biyokütleleri de belirlenmiştir. İnkübasyon denemesi sonuçlarına göre, kağıt atığının bulunduğu bütün karışımlar ile içerisinde %50'den fazla arıtma çamuru (AÇ) bulunan karışımlarda solucanlar yaşayamamıştır. İnkübasyonun tüm dönemlerinde karışımdaki AÇ'nin miktarı arttıkça (maksimum %50 AÇ) toplam azot ve pH'nın arttığı buna karşın, organik C, C/N oranı ile EC'nin düştüğü belirlenmiştir. Solucan biyokütlesi ve syıları ile vermikompostların özelliklerine göre optimum karışım oranı %50 AÇ + %50 AG ve optimum vermikompostlanma süresi ise 90 gündür. Anahtar Kelimeler: Vermikompost, arıtma çamuru, kağıt atığı çamuru, Eisenia fetida, ahır gübresi. Vermicomposting of domestic and municipal sewage sludge with earthworm (Eisenia fetida
Bu calismada; evsel nitelikli aritma camuru olan Yozgat Atiksu Aritma Tesisi camuru ile endustriy... more Bu calismada; evsel nitelikli aritma camuru olan Yozgat Atiksu Aritma Tesisi camuru ile endustriyel nitelikli Ankara Atiksu Aritma Tesisi camurunun karton fabrikasi atik camuru (KA) ve ahir gubresi (AG) ile farkli oranlarda karisimlarinin Eisenia fetida turu solucanlarla kompostlanmasi amaclanmistir. Bu amacla 90 gunluk inkubasyon denemesi kurulmus, inkubasyon suresi boyunca karisimlarin C, N, C/N, pH ve EC degisimleri izlenmistir.Ayrica deneme sonunda saksilarda bulunan solucan sayi ve biyokutleleri de belirlenmistir. nkubasyon denemesi sonuclarina gore, kagit atiginin bulundugu butun karisimlar ile icerisinde %50’den fazla aritma camuru (AC) bulunan karisimlarda solucanlar yasayamamistir. Onkubasyonun tum donemlerinde karisimdaki AC’nin miktari arttikca (maksimum %50 AC) toplam azot, pH ve agir metal konsantrasyonlarinin arttigi (Yozgat denemesinde Cr haric) buna karsin, organik C, C/N orani ile EC’nin dustugu belirlenmistir. Solucan biyokutlesi ve sayilari ile vermikompostlarin ozelliklerine gore optimum karisim orani %50 AC + %50 AG ve optimum vermikompostlanma suresi ise 90 gundur.AbstractIn this research, various vermicomposts were prepared by composting domestic and municipal sewage sludge (AC), board paper mill sludge and livestock manure (AG) with Eisenia fetida earthworms. Fort his purpose; 90 days incubation experiment were set up and variation of organic C, N, C/N, pH and EC of vermicompost samples were monitored during the incubation period. As a results of incubation treatment; earthworms could not live in all mixtures of paper mill sludge and contains more than 50% of sewage. In all periods of incubation, total N, pH an heavy metal concentration increased (except Cr in Yozgat treatment) whereas decreased organic C, C/N ratio and EC with the increasing amounts of AC. Based on earthworm biomass and population data and various vermicompost characteristics, incubation experiments revealed an optimum mixture ratio of 50% AC + 50% AG and an optimum vermicomposting duration of 90 days.
Bioresource Technology, 2019
Twenty one species of microalgae and Cyanobacteria were isolated from different ecosystems in Tur... more Twenty one species of microalgae and Cyanobacteria were isolated from different ecosystems in Turkey to investigate the relation between biochemical methane potential (BMP) and biochemical characterization. Since the highest dry weight (X), specific growth rate (µ) and maximum productivity (Pmax) were obtained from the five species, identification of species and BMP tests with the composition analyzes were examined. BMP values were determined 308, 293, 242, 229 and 230 mLCH4/gVS for Desertifilum tharense, Phormidium animale, Chlorella sp., Anabeana variabilis and Chlorophyta uncultured. The Pearson correlation and principal component analysis (PCA) were applied to extract and clarify the correlation between composition of species and their methane production. Pearson correlation shows that glucose, Kjeldahl nitrogen and chlorophyll are highly and positively correlated with BMP. PCA revealed that Chlorella sp., Chlorophyta uncultured and Desertifilum tharense were placed against Phormidium animale distinguished by its extreme and different profile because of Kjeldahl nitrogen and glucose content.