fatih kurtulmuş | Ardahan University (original) (raw)
Tezler by fatih kurtulmuş
Doktora tezi , 2020
Doktora tezi olarak hazırlanan bu çalışma, Harezm Türkçesi dönemine ait bugüne kadar bilinmeyen b... more Doktora tezi olarak hazırlanan bu çalışma, Harezm Türkçesi dönemine ait bugüne kadar bilinmeyen bir eser olan Taŋsuḳnāme-i İlhânî üzerinedir. Tarafımdan Mısır el-Ezher Şeyhliği kütüphanesinde bulunmuştur. Aslı Nasîrüddin Tûsî tarafından Farsça telif edilmiştir. Bilinmeyen birisi tarafından bilinmeyen bir tarihte Harezm Türkçesine satırarası yöntemle tercüme edilmiştir.
Taŋsuḳnāme el-Ezher Şeyhliği Kütüphanesinde Lugat-ı Şarkiyye koleksiyonunda 1252 kayıt numarası ile yer almaktadır. 99 varaktır. Konu bakımından değerli taşlar, madenler ve hoş kokular hakkındadır. Taşların iyisi, kötüsü, nerelerden çıkarıldığı ve hangi hastalıklara iyi geldiğinden bahsedilmiştir.
Bu çalışma giriş, metin, notlar ve sözlük-dizin olmak üzere 4 bölümden meydana gelmiştir. Giriş bölümünde İlhanlılar ve Nasîreddin Tûsî hakkında bilgi verilmiş, ardından Taŋsuḳnāme tanıtılmıştır. Metin bölümünde Taŋsuḳnāme’nin çeviri yazısı yapılmıştır. Notlar kısmında Taŋsuḳnāme’nin bazı fonetik, morfolojik ve leksik özellikleri saptanarak karakteristiği ortaya konulmuştur. Sözlük-dizin kısmı kendi içerisinde 5 alt bölüme ayrılmıştır: Türkçe-Farsça sözlük-dizin, Farsça-Türkçe, ters dizin, yer adları ve kişi adları dizini. Türkçe Farsça dizin hazırlanırken madde başı her kelime tek tek Farsça metin ile karşılaştırılmıştır. Türkçe kelimeye karşılık gelen Farsça kelimeler örnek cümle içerisinde gösterilmiştir.
Conference Presentations by fatih kurtulmuş
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINDA 6. ULUSLARARASI TÜRKİYE TÜRKÇESİ AĞIZ ARAŞTIRMALARI ÇALIŞTAYI BİLDİRİLERİ , 2024
Türkiye Türkçesi ağız araştırmaları yaklaşık olarak 150 yılı aşkın bir süredir devam etmektedir. ... more Türkiye Türkçesi ağız araştırmaları yaklaşık olarak 150 yılı aşkın bir süredir devam etmektedir. Bu zaman dilimi içerisinde ağızlar çeşitli yönlerden ele alınmış ve binlerce çalışmaya konu olmuştur. Ancak köyden kente göç ile artan kentlileşme, kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması, eğitim seviyesinin yükselmesi ile artan ölçünlü dilin baskısı, araştırma sahasının genişliği ve ağızların sürekli değişebilen doğası gibi faktörlerden dolayı belki de hiçbir zaman istenilen seviyeye gelemeyecektir. Buna rağmen yine de yapılmış olan çalışmalar sayesinde günümüzde Türkiye Türkçesi ağızları hakkında çok önemli verilere sahibiz. Teknoloji ve iletişim alanında son yarım yüzyıllık gelişmeler göz önüne alındığında değişimin hızı baş döndürücüdür. Bilgisayar, internet ve akıllı telefonların herkes tarafından ulaşılabilir hâle gelmesinden sonra iletişim olgusu temelden değişmiş ve tarih boyunca görülmemiş bir hıza ulaşmıştır. Gelişen teknolojiler sayesinde hayatlarımıza giren sosyal medya uygulamaları da bu hızın önemli araçları hâline gelmiştir. Sosyal medyada kullanılan dil başta dilbilim araştırmaları olmak üzere pek çok bilim alanı için oldukça ilgi çekicidir ve çok fazla malzeme sunmaktadır. Bu çalışmada geleneksel veri toplama yöntemlerine ek olarak sosyal medyanın da ağız araştırmalarında veri kaynağı olarak kullanılabilirliği tartışılacaktır. Sosyal medya hem hazır veri kaynağı hem de elde edilecek veri kaynağı olarak iki ana başlığa ayrılacak ve örnekler üzerinden imkânları gösterilmeye çalışılacaktır. ‘Sosyal medya aracılığıyla ağız araştırmaları için veri toplanabilir mi, toplanabilirse ne tür veri olabilir, sınırlılıkları nelerdir?’ gibi sorulara yanıt aramakla birlikte sosyal medya üzerinden yapılacak dil araştırmalarının avantajları ve dezavantajları da ayrıca değinilecek noktalar arasındadır.
VIII. ULUSLARARASI TÜRK DILI KURULTAYI (2017), 2021
VIII. Uluslararası Diyalektoloji ve Jeolengüistik Kongresi 2015 / VIII. Congress of International Society for Dialectology and Geolinguistics 2015, 2017
Türkiye Türkçesi Ağızları Üzerine Yapılmış Çalışmalarda Ünlüler ile İlgili Problemler Türkiy... more Türkiye Türkçesi Ağızları Üzerine Yapılmış Çalışmalarda Ünlüler ile İlgili Problemler
Türkiye Türkçesi ağızlarıyla ilgili yayımlanmış ya da yayımlanmamış 200 civarında çalışma bulunmaktadır. Bu bildiride var olan bu çalışmaların ses bilgisi bölümlerinin ünlüler kısmıyla ilgili tespit edilen bazı problemler üzerinde durulacaktır.
Bildiri 4 başlıktan meydana gelmektedir.
Genel çerçeve: Bu bölümde Türkiye Türkçesi ağızları üzerine yapılmış çalışmalar hakkında kısa bir bilgi verilecektir.
Problemler: Üstünde durulacak olan bazı problemler tespit edilmeye çalışılmıştır. (ünlüler ve alofonları ile ilgili tanım problemleri, araştırmacıların yaklaşımları, örnekleme sistemi ile ilgili problemler, teknolojik imkânlar ile ilgili problemler.)
Tartışma: Bu bölümde yukarıda tespit edilen problemler tartışılacaktır.
Sonuç
Papers by fatih kurtulmuş
Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Dergisi, 2024
Sözlükler, genellikle belirli sistemler çerçevesinde oluşturulan kelime listeleri olarak düşünüle... more Sözlükler, genellikle belirli sistemler çerçevesinde oluşturulan kelime listeleri olarak düşünülebilir; ancak sadece anlamları değil, aynı zamanda milletlerin hafızasını yansıtan önemli kültürel unsurları da içermektedir. Toplumların gelenekleri, kültürel unsurları, folklorik malzemeleri ve benzeri birçok öge sözlüklerde kendine yer bulmaktadır. Türkler tarih boyunca geniş bir coğrafyaya yayılmış ve birçok farklı milletle etkileşimde bulunmuştur. Bu etkileşim sonucunda birçok eser Türkçeye çevrilmiş, Türkçe ve diğer diller arasında kelime alışverişleri yaşanmıştır. Bu durum çok sayıda iki veya daha fazla dili içeren sözlüklerin ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Avrupa, Rönesans ve reform hareketleriyle birlikte bilimsel bir dönüşüm geçirerek kilise merkezli dünya tasavvurunu sarsmıştır. Bu değişim, akıl ve deneyin vurgulanmasıyla birlikte dil çalışmalarını da etkilemiştir. Misyonerlik veya farklı kültürleri tanıma/anlama amacıyla diğer toplulukların dilleri ve kültürleri üzerine araştırmalar başlamıştır. Bu makale özelinde değerlendirilecek olursa; Codex Cumanicus’un yazıldığı dönemden başlayarak öteki’yi -yani Türkleri- anlamak amacıyla da pek çok sözlük ve gramer çalışması yapılmış ve Türkçeye karşı olan ilgi yüzyıllar boyunca azalmadan artarak devam etmiştir.
Bu çalışmada İngiltere Bodleian Kütüphanesi’nde MS. Laud Or. 202 numarasıyla kayıtlı bulunan sözlük tanıtılarak Türk sözlük tarihi içerisindeki yeri belirlenmeye çalışılmıştır. Tespit edilebildiği kadarıyla madde başları Türkçe olan ilk sözlük olma özelliğini taşımaktadır. Öncelikli olarak Osmanlı dönemi sözlük çalışmalarına kısaca yer verildikten sonra Laud 202’nin tavsifi yapılmıştır. Ardından yazılış amacı ortaya konularak metin ile ilgili önemli noktaların üzerinde durulmuştur. Son olarak sözlükte geçen madde başı Türkçe olan kelimeler Arap harfleri ile birlikte verilmiştir
KORKUT ATA TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ, 2024
Taşlar ve taşlardan yapılan aletler insanlık tarihinin önemli unsurları arasında yer almaktadır. ... more Taşlar ve taşlardan yapılan aletler insanlık tarihinin önemli unsurları arasında yer almaktadır. Tarih boyunca insan hayatına yön vermiş, insanlığın gelişmesine ve ilerlemesine yardımcı olmuştur. Tahminen avcı-toplayıcı zamanlarda başlayan kullanımı zaman içerisinde madenlerin ve değerli taşların da keşfedilmesiyle hayatın ayrılmaz birer parçası haline gelmiştir. Tarım aletlerinden barınmaya, ziynet eşyalarından tılsım ve büyü gibi inançlara kadar çok yaygın bir kullanım alanı oluşmuştur. Taşların, insanlar arasında manevi bağlamda önemli rol oynadığı ve farklı kültürlerde çeşitli anlamlar yüklendiği de bilinen bir gerçektir.
Taşların insan hayatının önemli bir parçası haline gelmesiyle konuyla ilgili eser verme geleneği de ortaya çıkmıştır. Zaman içerisinde taş çeşitlerinin artması ve yeni madenlerinde keşfedilmesi ile beraber literatürün doğmasına neden olmuş; farklı kültür ve medeniyet dairelerinde yüzlerce eser yazılmıştır. Antik Yunan döneminde Aristoteles, Theophrastos, Plinius gibi isimler ile başlayan taşlar ile ilgili eser verme geleneği İslam medeniyetinde Kindî, Birûnî, ibn-i Sînâ gibi âlimlerle zirve noktasına ulaşmıştır.
Osmanlı Dönemi’nde Türkçe yazılmış değerli taşlarla ilgili kitaplar arasında Dürr-i Meknûn, Cevher-nâme, Tuhfe-i Muradî, Risâle-i Cevâhir-nâme, Yakutatü’l Mehâzin fi Cevâhiri’l- Meᶜadin, Cevhernâme-i Sultân Murâdî bulunmaktadır. Bu eserlerde genel olarak değerli taşların özellikleri, iyisi ve kötüsü, faydaları ve değerleri konularında bilgiler verilmiştir. Bu makalede Tansuknâme-i İlhânî’nin Eski Anadolu Türkçesine yapılan bilinmeyen bir tercümesi tanıtılacaktır.
Ceval Kaya Armağanı, Akçağ Yayınları, 2022
Türkçe tarih boyunca Sibirya steplerinden Orta Avrupa’ya, Afrika’nın kuzeyinden Hint Oky... more Türkçe tarih boyunca Sibirya steplerinden Orta Avrupa’ya, Afrika’nın kuzeyinden Hint Okyanusu’na kadar çok geniş bir alanda konuşulmuş ve uzun yıllar bu bölgelerde bulunan dillerle etkileşim halinde olmuştur. Yabancı dillerden Türkçeye ve Türkçeden de yabancı dillere yüzyıllar boyunca yoğun bir kelime alışverişi görülmektedir. Dil ilişkileri bağlamında yabancı dillerden Türkçeye geçen kelimeler üzerine çok fazla çalışma olmasına rağmen Türkçenin diğer dillere etkisi üzerine yapılan çalışmalar nispeten daha azdır.
Diller arası ilişkilerde kültürel etkileşimler, savaş, ticaret, göç gibi pek çok faktör bulunmaktadır. Osmanlı Devleti uzun yıllar Akdeniz’de büyük bir üstünlük sağlamıştır. Bu dönemde Akdeniz, Türkler için bir iç deniz haline gelmiştir. Bölgedeki ticaret yollarına hâkim olunmuş ve elde edilen bu üstünlük sonucunda gerek ticari gerekse kültürel bakımdan bölge dillerine ve kültürlerine pek çok etkide bulunmuştur. Ancak ne yazık ki bu etkilerin hangi boyutlarda olduğu hala araştırmayı bekleyen alanlardan birisidir.
Makalede Türkçeden İber yarımadasında bulunan Latin kökenli dillere (Portekizce, İspanyolca, Katalanca vd.) geçen kelimeler üzerinde durulacaktır. Federico Corriente (2008) tarafından hazırlanan İspanyolca, Portekizce, Katalanca, Galiçya Dili ve Kindred dillerinde bulunan Arapça ve Alıntı Kelimeler Sözlüğü’nde bulunan Türkçe malzemeden faydanılacaktır. Kelimelerden bazıları fonetik olarak herhangi bir değişikliğe uğramadan bu dillerde bulunurken bazıları tanınamayacak kadar değişimlere uğramıştır. Ayrıca bu dillere geçen kelimeler sadece Türkçeden değil Arapça, Yunanca, İtalyanca gibi komşu diller vasıtasıyla da geçmiştir.
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı-BELLETEN, 2021
Özet: Satır arası tercümeler Türkçenin tarihi açısından oldukça önemli bir yere sahiptir. Tarih ... more Özet:
Satır arası tercümeler Türkçenin tarihi açısından oldukça önemli bir yere sahiptir. Tarih boyunca geniş coğrafyalara yayılan Türkçenin pek çok dille ve kültürle çeşitli boyutlarda ilişkisi olmuştur. Farsça bu dillerin önde gelenlerindendir. Bu makalede aslı Farsça olan, Harezm Türkçesine tercüme edilen Taŋsuḳnāme-i İlḫānî isimli eser tanıtılacak- tır. Taŋsuḳnāme-i İlḫānî, Nasîrüddin Tûsî tarafından yazılmış olan ma- denlerle ve bazı bitkisel ilaçlarla ilgili Farsça eserdir.
Eser, Mısır el-Ezher Şeyhliğinin Yazma Eserler Kütüphanesinde Doğu Dilleri Koleksiyonu’nda bulunmaktadır. Şimdiye kadar Türkoloji araştırmalarında varlığı bilinmeyen bu eser, yapmış olduğumuz araştır- malar sonucunda bulunmuştur. Bu makalede, dil özellikleri bakımından Harezm Türkçesi Dönemi’ne ait olduğu düşünülen bu eser ilim dünyası- na tanıtılacaktır. Böylece Türk dili tarihi araştırmalarındaki yerini almış olacaktır. Bugün elimizde sınırlı sayıda bulunan Harezm Dönemi’ne ait dil yadigârlarına dâhil edilecek olan eserin gelecekteki dil araştırmaları için küçük parçalardan birisini oluşturması beklenmektedir.
Abstract:
Inter-linear translations have an important place in the history of Turkish. Spreading on a wide geography throughout history, Turkish has been associated with many languages and cultures in various dimensions. Persian is the leading one of these languages. In this paper, the original Persian work named as Taŋsuḳnāme-i Ilḫanī will be introduced. Taŋsuḳnāme-i Ilḫanī is an interlinear translation of the Persian work to Khorezmian Turkic Language and it was written by Naser al-Din Tûsî and this work is about mines and some herbal remedies.
The work is found in the Oriental Languages Collection of Egypt al- Azhar Sheikhdom Manuscript Library. Until now, this work, existence of which is unknown among Turkology researches, has been found as the result of our researches that we have done. We think that the work belongs to the Khorezmian Turkic period in terms of its language characteristics will be introduced to the world of science and thus takes its place in the history of Turkish language history. It is expected to make up one of the smaller pieces for language research in the future, which will take its place among the linguistic relics of the Khorezmian period, which is now limited in number.
Karadeniz Uluslararası Bilimsel Dergi, Dec 15, 2019
As the Turks and Turkish history are mentioned in Egypt, a period of a little longer than a thous... more As the Turks and Turkish history are mentioned in Egypt, a period of a little longer than a thousand years comes to mind. The Turkish sovereignty, which began with the Tulunids, continued with the Mamluk and Ottoman states for centuries. Turks played an important role in Egypt's political and cultural life. During this period, many cultural heritage remained from the Turks. However, the remaining heritage could not be revealed enough. Turkish manuscripts are scattered around libraries all over the World and in particular to Turkey libraries. For the last 100 years, cataloging of manuscripts in these libraries has been done and continues to be done. Thanks to these studies, lists of cultural, literary and scientific works belonging to Turkish history are revealed and the dark points of history are illuminated thanks to scientific studies on these works. In this article, Turkish manuscripts in the manuscript library linked to the Egyptian al-Azhar Sheikhdom (Mashhiyat al-Azhar) will be introduced. In this library is the second largest library in Egypt after the National Library. Turkish manuscripts in the library are included in the 'Lugat al-Sharqiyah' collection. Lugat al-Sharqiyah collection consists of Turkish and Persian manuscripts. There are 431 volumes of works in the collection, which consists mostly of Turkish works. In the article, about 193 Turkish works; information such as work title, author name, catalog numbers is given. The works called 'Mecmua' and Persian manuscripts are beyond the scope of this article.
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türkoloji Dergisi, 2020
Öz Çeviri faaliyetleri medeniyetlerin oluşmasında ve gelişmesinde, kültürlerarası karşılıklı etk... more Öz
Çeviri faaliyetleri medeniyetlerin oluşmasında ve gelişmesinde, kültürlerarası karşılıklı etkileşimde kuşkusuz büyük önem taşımaktadır. Bilimsel ilerlemeler açısından bakıldığında tarihte pek çok millet bu faaliyetler sayesinde kendi ana dillerinde düşünsel üretim yaparak büyük gelişmeler göstermiştir. Bu makalede tarihsel süreç içerisinde, Antik Yunan dillerinden Arapçaya, daha sonra Arapçadan Latinceye vb. gibi çeviriler hakkında kısa bilgi verilecektir. Ardından Türk dili tarihinde yapılan çevirilerden bahsedilecektir (Budist Uygur metinlerinin çevirilerinden Cumhuriyet döneminde açılan çeviri bürosuna kadar). Sonrasında çeviri faaliyetlerinin mantıksal arka planı çerçevesinde karşılaştırması yapılıp tartışılacaktır. Türk dilinin geleceği için çevirilerin ne kadar önemli bir fenomen olduğu vurgulanmaya çalışılacaktır.
Abstract
Translation activities are of great significance in creation and development of civilizations, and interaction between cultures. Considering scientific developments, it is clear that many nations have made progress in their native languages thanks to these activities. Short information about translations from ancient Greek languages to Arabic, then from Arabic to Latin will be supplied in this article. Furthermore the topic will be extended to the translations made in history of Turkish (translations from Buddhist Uygur texts to "Translation Office" started in Republic Period). Moreover, logical background of translation activities will be discussed and compared.
Karadeniz Uluslararası Bilimsel Dergi, 2019
ÖZ Mısır'da Türkler ve Türk tarihi denilince bin seneden biraz daha uzun bir zaman dilimi akla ... more ÖZ
Mısır'da Türkler ve Türk tarihi denilince bin seneden biraz daha uzun bir zaman dilimi akla gelmektedir. Tolunoğulları ile başlayan Türk hâkimiyeti Memlük ve Osmanlı devletleriyle yüzyıllar boyunca devam etmiştir. Mısır'ın siyasi ve kültürel hayatında önemli rol oynamıştır ve bu zaman diliminde Türklerden geriye pek çok kültürel miras kalmıştır. Ancak geride kalan miras yeteri kadar gün yüzüne çıkarılamamıştır. Türkçe yazma eserler başta Türkiye kütüphaneleri olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki kütüphanelere dağılmış durumdadır. Modern anlamda yaklaşık yüz elli yıldır bu kütüphanelerdeki yazma eserlerin kataloglama çalışmaları yapılmış ve yapılmaya devam edegelmektedir. Bu çalışmalar sayesinde Türk tarihine ait kültürel, edebi, bilimsel eserlerin listeleri ortaya çıkmakta ve yazma eserler üzerine yapılan bilimsel çalışmalar sayesinde tarihin karanlık noktaları aydınlatılmaktadır. Bu makalede Mısır el-Ezher Şeyhliğine (Meşyehatü'l-Ezher) bağlı yazma eserler kütüphanesinde bulunan Türkçe yazma eserler ana hatlarıyla tanıtılmaya çalışılacaktır. Adı geçen kütüphane, Mısır'da Milli Kütüphane'den sonra ikinci büyük kütüphanedir. Kütüphanede bulunan Türkçe yazma eserler 'Lugat-ı Şarkiyye' koleksiyonunda bulunmaktadır. Lugat-ı Şarkiyye koleksiyonu Türkçe ve Farsça yazma eserlerden meydana gelmiştir. Büyük çoğunluğunu Türkçe eserlerin oluşturduğu koleksiyonda 431 cilt eser bulunmaktadır. Makalede 193 adet Türkçe eser hakkında; eser ismi, yazar ismi, katalog numaraları, varak numarası ve hareke durumuyla ilgili bilgiler verilmiştir. Risale mecmuaları ve Farsça yazmalar bu makalenin kapsamı dışındadır.
ABSTRACT
As the Turks and Turkish history are mentioned in Egypt, a period of a little longer than a thousand years comes to mind. The Turkish sovereignty, which began with the Tulunids, continued with the Mamluk and Ottoman states for centuries. Turks played an important role in Egypt's political and cultural life. During this period, many cultural heritage remained from the Turks. However, the remaining heritage could not be revealed enough.
Turkish manuscripts are scattered around libraries all over the World and in particular to Turkey libraries. For the last 100 years, cataloging of manuscripts in these libraries has been done and continues to be done. Thanks to these studies, lists of cultural, literary and scientific works belonging to Turkish history are revealed and the dark points of history are illuminated thanks to scientific studies on these works.
In this article, Turkish manuscripts in the manuscript library linked to the Egyptian al-Azhar Sheikhdom (Mashhiyat al-Azhar) will be introduced. In this library is the second largest library in Egypt after the National Library. Turkish manuscripts in the library are included in the 'Lugat al-Sharqiyah' collection. Lugat al-Sharqiyah collection consists of Turkish and Persian manuscripts. There are 431 volumes of works in the collection, which consists mostly of Turkish works. In the article, about 193 Turkish works; information such as work title, author name, catalog numbers is given. The works called 'Mecmua' and Persian manuscripts are beyond the scope of this article.
АННОТАЦИЯ
Когда турки и турецкая история упоминаются в Египте, на ум приходит период чуть более тысячи лет. Турецкий суверенитет, который начался с Тулунидaми, продолжался периодом мaмлюков и Османским государствoм на протяжении веков. Турки играли важную роль в политической и культурной жизни Египта. В этот период многие культурные наследства остались от турок. Однако оставшееся наследие не могло быть раскрыто достаточно.
Турецкие рукописи разбросаны по библиотекам по всему миру и, в частности, по библиотекам Турции. В течение последних 100 лет каталогизация рукописей в этих библиотеках велась и до сиx пор продолжается. Благодаря этим исследованиям раскрываются списки культурных, литературных и научных работ, относящихся к истории Турции и освещаются темные точки истории благодаря научным исследованиям этих работ.
В этой статье будут представлены турецкие рукописи в библиотеке рукописей, связанной с египетским аль-Азхар Шейхдом (Mashhiyat al-Azhar). Указанная библиотека является второй по величине библиотекой в Египте после Национальной библиотеки. Турецкие рукописи в библиотеке включены в коллекцию «Лугат аль-Шаркия». Коллекция «Лугат аль-Шаркия» состоит из турецких и персидских рукописей. В коллекции зaнимaет место 431 том работ, основную чaсть которыx состaвляют турецкие произведения. В этой статье дaется такая информация, как название работы, имя автора, каталожные номера около 193 турецких работ. Cборники рисaле и персидские работы, не вxодят в рaмку этой статьи.
Books by fatih kurtulmuş
Kurgan Edebiyat Yayınları, 2017
Çanakkale Savaşları Türk milletinin hem Batı emperyalizmine, hem de Türk ve İslâm coğrafyasının H... more Çanakkale Savaşları Türk milletinin hem Batı emperyalizmine, hem de Türk ve İslâm coğrafyasının Haçlı tasallutu altına alınmasına izin vermeyen büyük bir destandır. Bugün Anadolu ve Trakya'da bize ait bağımsız milli bir Türk devleti halinde yaşıyorsak, bunu büyük ölçüde Milli Mücadelenin dibacesi sayılan Çanakkale Savaşlarında, yapılabilecek en büyük fedakârlığı gözlerini kırpmadan ortaya koyan yiğit Mehmetçiklerimize borçluyuz. Türk tarihinin büyük zaferlerinden ve şerefli sayfalarından biri olan Çanakkale Savaşlarının edebiyatımızdaki en büyük destanı da büyük Türk şairi Mehmet Akif Ersoy yazmıştır. Bugün Çanakkale ruhu devam ediyorsa bunu büyük ölçüde Mehmet Akif'in Çanakkale şiirine borçluyuz. Türk milleti üzerinde onun millî birlik ve beraberliğini bozmaya çalışan tehditler her zaman olacaktır, bu konuda uyanık olmalı ve millî birlik ve beraberliğimizi bozacak her şeye hep birlikte karşı koymalıyız.
Yazma Eserler by fatih kurtulmuş
Doktora tezi , 2020
Doktora tezi olarak hazırlanan bu çalışma, Harezm Türkçesi dönemine ait bugüne kadar bilinmeyen b... more Doktora tezi olarak hazırlanan bu çalışma, Harezm Türkçesi dönemine ait bugüne kadar bilinmeyen bir eser olan Taŋsuḳnāme-i İlhânî üzerinedir. Tarafımdan Mısır el-Ezher Şeyhliği kütüphanesinde bulunmuştur. Aslı Nasîrüddin Tûsî tarafından Farsça telif edilmiştir. Bilinmeyen birisi tarafından bilinmeyen bir tarihte Harezm Türkçesine satırarası yöntemle tercüme edilmiştir.
Taŋsuḳnāme el-Ezher Şeyhliği Kütüphanesinde Lugat-ı Şarkiyye koleksiyonunda 1252 kayıt numarası ile yer almaktadır. 99 varaktır. Konu bakımından değerli taşlar, madenler ve hoş kokular hakkındadır. Taşların iyisi, kötüsü, nerelerden çıkarıldığı ve hangi hastalıklara iyi geldiğinden bahsedilmiştir.
Bu çalışma giriş, metin, notlar ve sözlük-dizin olmak üzere 4 bölümden meydana gelmiştir. Giriş bölümünde İlhanlılar ve Nasîreddin Tûsî hakkında bilgi verilmiş, ardından Taŋsuḳnāme tanıtılmıştır. Metin bölümünde Taŋsuḳnāme’nin çeviri yazısı yapılmıştır. Notlar kısmında Taŋsuḳnāme’nin bazı fonetik, morfolojik ve leksik özellikleri saptanarak karakteristiği ortaya konulmuştur. Sözlük-dizin kısmı kendi içerisinde 5 alt bölüme ayrılmıştır: Türkçe-Farsça sözlük-dizin, Farsça-Türkçe, ters dizin, yer adları ve kişi adları dizini. Türkçe Farsça dizin hazırlanırken madde başı her kelime tek tek Farsça metin ile karşılaştırılmıştır. Türkçe kelimeye karşılık gelen Farsça kelimeler örnek cümle içerisinde gösterilmiştir.
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINDA 6. ULUSLARARASI TÜRKİYE TÜRKÇESİ AĞIZ ARAŞTIRMALARI ÇALIŞTAYI BİLDİRİLERİ , 2024
Türkiye Türkçesi ağız araştırmaları yaklaşık olarak 150 yılı aşkın bir süredir devam etmektedir. ... more Türkiye Türkçesi ağız araştırmaları yaklaşık olarak 150 yılı aşkın bir süredir devam etmektedir. Bu zaman dilimi içerisinde ağızlar çeşitli yönlerden ele alınmış ve binlerce çalışmaya konu olmuştur. Ancak köyden kente göç ile artan kentlileşme, kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması, eğitim seviyesinin yükselmesi ile artan ölçünlü dilin baskısı, araştırma sahasının genişliği ve ağızların sürekli değişebilen doğası gibi faktörlerden dolayı belki de hiçbir zaman istenilen seviyeye gelemeyecektir. Buna rağmen yine de yapılmış olan çalışmalar sayesinde günümüzde Türkiye Türkçesi ağızları hakkında çok önemli verilere sahibiz. Teknoloji ve iletişim alanında son yarım yüzyıllık gelişmeler göz önüne alındığında değişimin hızı baş döndürücüdür. Bilgisayar, internet ve akıllı telefonların herkes tarafından ulaşılabilir hâle gelmesinden sonra iletişim olgusu temelden değişmiş ve tarih boyunca görülmemiş bir hıza ulaşmıştır. Gelişen teknolojiler sayesinde hayatlarımıza giren sosyal medya uygulamaları da bu hızın önemli araçları hâline gelmiştir. Sosyal medyada kullanılan dil başta dilbilim araştırmaları olmak üzere pek çok bilim alanı için oldukça ilgi çekicidir ve çok fazla malzeme sunmaktadır. Bu çalışmada geleneksel veri toplama yöntemlerine ek olarak sosyal medyanın da ağız araştırmalarında veri kaynağı olarak kullanılabilirliği tartışılacaktır. Sosyal medya hem hazır veri kaynağı hem de elde edilecek veri kaynağı olarak iki ana başlığa ayrılacak ve örnekler üzerinden imkânları gösterilmeye çalışılacaktır. ‘Sosyal medya aracılığıyla ağız araştırmaları için veri toplanabilir mi, toplanabilirse ne tür veri olabilir, sınırlılıkları nelerdir?’ gibi sorulara yanıt aramakla birlikte sosyal medya üzerinden yapılacak dil araştırmalarının avantajları ve dezavantajları da ayrıca değinilecek noktalar arasındadır.
VIII. ULUSLARARASI TÜRK DILI KURULTAYI (2017), 2021
VIII. Uluslararası Diyalektoloji ve Jeolengüistik Kongresi 2015 / VIII. Congress of International Society for Dialectology and Geolinguistics 2015, 2017
Türkiye Türkçesi Ağızları Üzerine Yapılmış Çalışmalarda Ünlüler ile İlgili Problemler Türkiy... more Türkiye Türkçesi Ağızları Üzerine Yapılmış Çalışmalarda Ünlüler ile İlgili Problemler
Türkiye Türkçesi ağızlarıyla ilgili yayımlanmış ya da yayımlanmamış 200 civarında çalışma bulunmaktadır. Bu bildiride var olan bu çalışmaların ses bilgisi bölümlerinin ünlüler kısmıyla ilgili tespit edilen bazı problemler üzerinde durulacaktır.
Bildiri 4 başlıktan meydana gelmektedir.
Genel çerçeve: Bu bölümde Türkiye Türkçesi ağızları üzerine yapılmış çalışmalar hakkında kısa bir bilgi verilecektir.
Problemler: Üstünde durulacak olan bazı problemler tespit edilmeye çalışılmıştır. (ünlüler ve alofonları ile ilgili tanım problemleri, araştırmacıların yaklaşımları, örnekleme sistemi ile ilgili problemler, teknolojik imkânlar ile ilgili problemler.)
Tartışma: Bu bölümde yukarıda tespit edilen problemler tartışılacaktır.
Sonuç
Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Dergisi, 2024
Sözlükler, genellikle belirli sistemler çerçevesinde oluşturulan kelime listeleri olarak düşünüle... more Sözlükler, genellikle belirli sistemler çerçevesinde oluşturulan kelime listeleri olarak düşünülebilir; ancak sadece anlamları değil, aynı zamanda milletlerin hafızasını yansıtan önemli kültürel unsurları da içermektedir. Toplumların gelenekleri, kültürel unsurları, folklorik malzemeleri ve benzeri birçok öge sözlüklerde kendine yer bulmaktadır. Türkler tarih boyunca geniş bir coğrafyaya yayılmış ve birçok farklı milletle etkileşimde bulunmuştur. Bu etkileşim sonucunda birçok eser Türkçeye çevrilmiş, Türkçe ve diğer diller arasında kelime alışverişleri yaşanmıştır. Bu durum çok sayıda iki veya daha fazla dili içeren sözlüklerin ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Avrupa, Rönesans ve reform hareketleriyle birlikte bilimsel bir dönüşüm geçirerek kilise merkezli dünya tasavvurunu sarsmıştır. Bu değişim, akıl ve deneyin vurgulanmasıyla birlikte dil çalışmalarını da etkilemiştir. Misyonerlik veya farklı kültürleri tanıma/anlama amacıyla diğer toplulukların dilleri ve kültürleri üzerine araştırmalar başlamıştır. Bu makale özelinde değerlendirilecek olursa; Codex Cumanicus’un yazıldığı dönemden başlayarak öteki’yi -yani Türkleri- anlamak amacıyla da pek çok sözlük ve gramer çalışması yapılmış ve Türkçeye karşı olan ilgi yüzyıllar boyunca azalmadan artarak devam etmiştir.
Bu çalışmada İngiltere Bodleian Kütüphanesi’nde MS. Laud Or. 202 numarasıyla kayıtlı bulunan sözlük tanıtılarak Türk sözlük tarihi içerisindeki yeri belirlenmeye çalışılmıştır. Tespit edilebildiği kadarıyla madde başları Türkçe olan ilk sözlük olma özelliğini taşımaktadır. Öncelikli olarak Osmanlı dönemi sözlük çalışmalarına kısaca yer verildikten sonra Laud 202’nin tavsifi yapılmıştır. Ardından yazılış amacı ortaya konularak metin ile ilgili önemli noktaların üzerinde durulmuştur. Son olarak sözlükte geçen madde başı Türkçe olan kelimeler Arap harfleri ile birlikte verilmiştir
KORKUT ATA TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ, 2024
Taşlar ve taşlardan yapılan aletler insanlık tarihinin önemli unsurları arasında yer almaktadır. ... more Taşlar ve taşlardan yapılan aletler insanlık tarihinin önemli unsurları arasında yer almaktadır. Tarih boyunca insan hayatına yön vermiş, insanlığın gelişmesine ve ilerlemesine yardımcı olmuştur. Tahminen avcı-toplayıcı zamanlarda başlayan kullanımı zaman içerisinde madenlerin ve değerli taşların da keşfedilmesiyle hayatın ayrılmaz birer parçası haline gelmiştir. Tarım aletlerinden barınmaya, ziynet eşyalarından tılsım ve büyü gibi inançlara kadar çok yaygın bir kullanım alanı oluşmuştur. Taşların, insanlar arasında manevi bağlamda önemli rol oynadığı ve farklı kültürlerde çeşitli anlamlar yüklendiği de bilinen bir gerçektir.
Taşların insan hayatının önemli bir parçası haline gelmesiyle konuyla ilgili eser verme geleneği de ortaya çıkmıştır. Zaman içerisinde taş çeşitlerinin artması ve yeni madenlerinde keşfedilmesi ile beraber literatürün doğmasına neden olmuş; farklı kültür ve medeniyet dairelerinde yüzlerce eser yazılmıştır. Antik Yunan döneminde Aristoteles, Theophrastos, Plinius gibi isimler ile başlayan taşlar ile ilgili eser verme geleneği İslam medeniyetinde Kindî, Birûnî, ibn-i Sînâ gibi âlimlerle zirve noktasına ulaşmıştır.
Osmanlı Dönemi’nde Türkçe yazılmış değerli taşlarla ilgili kitaplar arasında Dürr-i Meknûn, Cevher-nâme, Tuhfe-i Muradî, Risâle-i Cevâhir-nâme, Yakutatü’l Mehâzin fi Cevâhiri’l- Meᶜadin, Cevhernâme-i Sultân Murâdî bulunmaktadır. Bu eserlerde genel olarak değerli taşların özellikleri, iyisi ve kötüsü, faydaları ve değerleri konularında bilgiler verilmiştir. Bu makalede Tansuknâme-i İlhânî’nin Eski Anadolu Türkçesine yapılan bilinmeyen bir tercümesi tanıtılacaktır.
Ceval Kaya Armağanı, Akçağ Yayınları, 2022
Türkçe tarih boyunca Sibirya steplerinden Orta Avrupa’ya, Afrika’nın kuzeyinden Hint Oky... more Türkçe tarih boyunca Sibirya steplerinden Orta Avrupa’ya, Afrika’nın kuzeyinden Hint Okyanusu’na kadar çok geniş bir alanda konuşulmuş ve uzun yıllar bu bölgelerde bulunan dillerle etkileşim halinde olmuştur. Yabancı dillerden Türkçeye ve Türkçeden de yabancı dillere yüzyıllar boyunca yoğun bir kelime alışverişi görülmektedir. Dil ilişkileri bağlamında yabancı dillerden Türkçeye geçen kelimeler üzerine çok fazla çalışma olmasına rağmen Türkçenin diğer dillere etkisi üzerine yapılan çalışmalar nispeten daha azdır.
Diller arası ilişkilerde kültürel etkileşimler, savaş, ticaret, göç gibi pek çok faktör bulunmaktadır. Osmanlı Devleti uzun yıllar Akdeniz’de büyük bir üstünlük sağlamıştır. Bu dönemde Akdeniz, Türkler için bir iç deniz haline gelmiştir. Bölgedeki ticaret yollarına hâkim olunmuş ve elde edilen bu üstünlük sonucunda gerek ticari gerekse kültürel bakımdan bölge dillerine ve kültürlerine pek çok etkide bulunmuştur. Ancak ne yazık ki bu etkilerin hangi boyutlarda olduğu hala araştırmayı bekleyen alanlardan birisidir.
Makalede Türkçeden İber yarımadasında bulunan Latin kökenli dillere (Portekizce, İspanyolca, Katalanca vd.) geçen kelimeler üzerinde durulacaktır. Federico Corriente (2008) tarafından hazırlanan İspanyolca, Portekizce, Katalanca, Galiçya Dili ve Kindred dillerinde bulunan Arapça ve Alıntı Kelimeler Sözlüğü’nde bulunan Türkçe malzemeden faydanılacaktır. Kelimelerden bazıları fonetik olarak herhangi bir değişikliğe uğramadan bu dillerde bulunurken bazıları tanınamayacak kadar değişimlere uğramıştır. Ayrıca bu dillere geçen kelimeler sadece Türkçeden değil Arapça, Yunanca, İtalyanca gibi komşu diller vasıtasıyla da geçmiştir.
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı-BELLETEN, 2021
Özet: Satır arası tercümeler Türkçenin tarihi açısından oldukça önemli bir yere sahiptir. Tarih ... more Özet:
Satır arası tercümeler Türkçenin tarihi açısından oldukça önemli bir yere sahiptir. Tarih boyunca geniş coğrafyalara yayılan Türkçenin pek çok dille ve kültürle çeşitli boyutlarda ilişkisi olmuştur. Farsça bu dillerin önde gelenlerindendir. Bu makalede aslı Farsça olan, Harezm Türkçesine tercüme edilen Taŋsuḳnāme-i İlḫānî isimli eser tanıtılacak- tır. Taŋsuḳnāme-i İlḫānî, Nasîrüddin Tûsî tarafından yazılmış olan ma- denlerle ve bazı bitkisel ilaçlarla ilgili Farsça eserdir.
Eser, Mısır el-Ezher Şeyhliğinin Yazma Eserler Kütüphanesinde Doğu Dilleri Koleksiyonu’nda bulunmaktadır. Şimdiye kadar Türkoloji araştırmalarında varlığı bilinmeyen bu eser, yapmış olduğumuz araştır- malar sonucunda bulunmuştur. Bu makalede, dil özellikleri bakımından Harezm Türkçesi Dönemi’ne ait olduğu düşünülen bu eser ilim dünyası- na tanıtılacaktır. Böylece Türk dili tarihi araştırmalarındaki yerini almış olacaktır. Bugün elimizde sınırlı sayıda bulunan Harezm Dönemi’ne ait dil yadigârlarına dâhil edilecek olan eserin gelecekteki dil araştırmaları için küçük parçalardan birisini oluşturması beklenmektedir.
Abstract:
Inter-linear translations have an important place in the history of Turkish. Spreading on a wide geography throughout history, Turkish has been associated with many languages and cultures in various dimensions. Persian is the leading one of these languages. In this paper, the original Persian work named as Taŋsuḳnāme-i Ilḫanī will be introduced. Taŋsuḳnāme-i Ilḫanī is an interlinear translation of the Persian work to Khorezmian Turkic Language and it was written by Naser al-Din Tûsî and this work is about mines and some herbal remedies.
The work is found in the Oriental Languages Collection of Egypt al- Azhar Sheikhdom Manuscript Library. Until now, this work, existence of which is unknown among Turkology researches, has been found as the result of our researches that we have done. We think that the work belongs to the Khorezmian Turkic period in terms of its language characteristics will be introduced to the world of science and thus takes its place in the history of Turkish language history. It is expected to make up one of the smaller pieces for language research in the future, which will take its place among the linguistic relics of the Khorezmian period, which is now limited in number.
Karadeniz Uluslararası Bilimsel Dergi, Dec 15, 2019
As the Turks and Turkish history are mentioned in Egypt, a period of a little longer than a thous... more As the Turks and Turkish history are mentioned in Egypt, a period of a little longer than a thousand years comes to mind. The Turkish sovereignty, which began with the Tulunids, continued with the Mamluk and Ottoman states for centuries. Turks played an important role in Egypt's political and cultural life. During this period, many cultural heritage remained from the Turks. However, the remaining heritage could not be revealed enough. Turkish manuscripts are scattered around libraries all over the World and in particular to Turkey libraries. For the last 100 years, cataloging of manuscripts in these libraries has been done and continues to be done. Thanks to these studies, lists of cultural, literary and scientific works belonging to Turkish history are revealed and the dark points of history are illuminated thanks to scientific studies on these works. In this article, Turkish manuscripts in the manuscript library linked to the Egyptian al-Azhar Sheikhdom (Mashhiyat al-Azhar) will be introduced. In this library is the second largest library in Egypt after the National Library. Turkish manuscripts in the library are included in the 'Lugat al-Sharqiyah' collection. Lugat al-Sharqiyah collection consists of Turkish and Persian manuscripts. There are 431 volumes of works in the collection, which consists mostly of Turkish works. In the article, about 193 Turkish works; information such as work title, author name, catalog numbers is given. The works called 'Mecmua' and Persian manuscripts are beyond the scope of this article.
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türkoloji Dergisi, 2020
Öz Çeviri faaliyetleri medeniyetlerin oluşmasında ve gelişmesinde, kültürlerarası karşılıklı etk... more Öz
Çeviri faaliyetleri medeniyetlerin oluşmasında ve gelişmesinde, kültürlerarası karşılıklı etkileşimde kuşkusuz büyük önem taşımaktadır. Bilimsel ilerlemeler açısından bakıldığında tarihte pek çok millet bu faaliyetler sayesinde kendi ana dillerinde düşünsel üretim yaparak büyük gelişmeler göstermiştir. Bu makalede tarihsel süreç içerisinde, Antik Yunan dillerinden Arapçaya, daha sonra Arapçadan Latinceye vb. gibi çeviriler hakkında kısa bilgi verilecektir. Ardından Türk dili tarihinde yapılan çevirilerden bahsedilecektir (Budist Uygur metinlerinin çevirilerinden Cumhuriyet döneminde açılan çeviri bürosuna kadar). Sonrasında çeviri faaliyetlerinin mantıksal arka planı çerçevesinde karşılaştırması yapılıp tartışılacaktır. Türk dilinin geleceği için çevirilerin ne kadar önemli bir fenomen olduğu vurgulanmaya çalışılacaktır.
Abstract
Translation activities are of great significance in creation and development of civilizations, and interaction between cultures. Considering scientific developments, it is clear that many nations have made progress in their native languages thanks to these activities. Short information about translations from ancient Greek languages to Arabic, then from Arabic to Latin will be supplied in this article. Furthermore the topic will be extended to the translations made in history of Turkish (translations from Buddhist Uygur texts to "Translation Office" started in Republic Period). Moreover, logical background of translation activities will be discussed and compared.
Karadeniz Uluslararası Bilimsel Dergi, 2019
ÖZ Mısır'da Türkler ve Türk tarihi denilince bin seneden biraz daha uzun bir zaman dilimi akla ... more ÖZ
Mısır'da Türkler ve Türk tarihi denilince bin seneden biraz daha uzun bir zaman dilimi akla gelmektedir. Tolunoğulları ile başlayan Türk hâkimiyeti Memlük ve Osmanlı devletleriyle yüzyıllar boyunca devam etmiştir. Mısır'ın siyasi ve kültürel hayatında önemli rol oynamıştır ve bu zaman diliminde Türklerden geriye pek çok kültürel miras kalmıştır. Ancak geride kalan miras yeteri kadar gün yüzüne çıkarılamamıştır. Türkçe yazma eserler başta Türkiye kütüphaneleri olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki kütüphanelere dağılmış durumdadır. Modern anlamda yaklaşık yüz elli yıldır bu kütüphanelerdeki yazma eserlerin kataloglama çalışmaları yapılmış ve yapılmaya devam edegelmektedir. Bu çalışmalar sayesinde Türk tarihine ait kültürel, edebi, bilimsel eserlerin listeleri ortaya çıkmakta ve yazma eserler üzerine yapılan bilimsel çalışmalar sayesinde tarihin karanlık noktaları aydınlatılmaktadır. Bu makalede Mısır el-Ezher Şeyhliğine (Meşyehatü'l-Ezher) bağlı yazma eserler kütüphanesinde bulunan Türkçe yazma eserler ana hatlarıyla tanıtılmaya çalışılacaktır. Adı geçen kütüphane, Mısır'da Milli Kütüphane'den sonra ikinci büyük kütüphanedir. Kütüphanede bulunan Türkçe yazma eserler 'Lugat-ı Şarkiyye' koleksiyonunda bulunmaktadır. Lugat-ı Şarkiyye koleksiyonu Türkçe ve Farsça yazma eserlerden meydana gelmiştir. Büyük çoğunluğunu Türkçe eserlerin oluşturduğu koleksiyonda 431 cilt eser bulunmaktadır. Makalede 193 adet Türkçe eser hakkında; eser ismi, yazar ismi, katalog numaraları, varak numarası ve hareke durumuyla ilgili bilgiler verilmiştir. Risale mecmuaları ve Farsça yazmalar bu makalenin kapsamı dışındadır.
ABSTRACT
As the Turks and Turkish history are mentioned in Egypt, a period of a little longer than a thousand years comes to mind. The Turkish sovereignty, which began with the Tulunids, continued with the Mamluk and Ottoman states for centuries. Turks played an important role in Egypt's political and cultural life. During this period, many cultural heritage remained from the Turks. However, the remaining heritage could not be revealed enough.
Turkish manuscripts are scattered around libraries all over the World and in particular to Turkey libraries. For the last 100 years, cataloging of manuscripts in these libraries has been done and continues to be done. Thanks to these studies, lists of cultural, literary and scientific works belonging to Turkish history are revealed and the dark points of history are illuminated thanks to scientific studies on these works.
In this article, Turkish manuscripts in the manuscript library linked to the Egyptian al-Azhar Sheikhdom (Mashhiyat al-Azhar) will be introduced. In this library is the second largest library in Egypt after the National Library. Turkish manuscripts in the library are included in the 'Lugat al-Sharqiyah' collection. Lugat al-Sharqiyah collection consists of Turkish and Persian manuscripts. There are 431 volumes of works in the collection, which consists mostly of Turkish works. In the article, about 193 Turkish works; information such as work title, author name, catalog numbers is given. The works called 'Mecmua' and Persian manuscripts are beyond the scope of this article.
АННОТАЦИЯ
Когда турки и турецкая история упоминаются в Египте, на ум приходит период чуть более тысячи лет. Турецкий суверенитет, который начался с Тулунидaми, продолжался периодом мaмлюков и Османским государствoм на протяжении веков. Турки играли важную роль в политической и культурной жизни Египта. В этот период многие культурные наследства остались от турок. Однако оставшееся наследие не могло быть раскрыто достаточно.
Турецкие рукописи разбросаны по библиотекам по всему миру и, в частности, по библиотекам Турции. В течение последних 100 лет каталогизация рукописей в этих библиотеках велась и до сиx пор продолжается. Благодаря этим исследованиям раскрываются списки культурных, литературных и научных работ, относящихся к истории Турции и освещаются темные точки истории благодаря научным исследованиям этих работ.
В этой статье будут представлены турецкие рукописи в библиотеке рукописей, связанной с египетским аль-Азхар Шейхдом (Mashhiyat al-Azhar). Указанная библиотека является второй по величине библиотекой в Египте после Национальной библиотеки. Турецкие рукописи в библиотеке включены в коллекцию «Лугат аль-Шаркия». Коллекция «Лугат аль-Шаркия» состоит из турецких и персидских рукописей. В коллекции зaнимaет место 431 том работ, основную чaсть которыx состaвляют турецкие произведения. В этой статье дaется такая информация, как название работы, имя автора, каталожные номера около 193 турецких работ. Cборники рисaле и персидские работы, не вxодят в рaмку этой статьи.
Kurgan Edebiyat Yayınları, 2017
Çanakkale Savaşları Türk milletinin hem Batı emperyalizmine, hem de Türk ve İslâm coğrafyasının H... more Çanakkale Savaşları Türk milletinin hem Batı emperyalizmine, hem de Türk ve İslâm coğrafyasının Haçlı tasallutu altına alınmasına izin vermeyen büyük bir destandır. Bugün Anadolu ve Trakya'da bize ait bağımsız milli bir Türk devleti halinde yaşıyorsak, bunu büyük ölçüde Milli Mücadelenin dibacesi sayılan Çanakkale Savaşlarında, yapılabilecek en büyük fedakârlığı gözlerini kırpmadan ortaya koyan yiğit Mehmetçiklerimize borçluyuz. Türk tarihinin büyük zaferlerinden ve şerefli sayfalarından biri olan Çanakkale Savaşlarının edebiyatımızdaki en büyük destanı da büyük Türk şairi Mehmet Akif Ersoy yazmıştır. Bugün Çanakkale ruhu devam ediyorsa bunu büyük ölçüde Mehmet Akif'in Çanakkale şiirine borçluyuz. Türk milleti üzerinde onun millî birlik ve beraberliğini bozmaya çalışan tehditler her zaman olacaktır, bu konuda uyanık olmalı ve millî birlik ve beraberliğimizi bozacak her şeye hep birlikte karşı koymalıyız.