Deniz ARAS | Ataturk University (original) (raw)
Uploads
Papers by Deniz ARAS
Çankaya University, 2023
This article aims to explore intersectional boundaries in the construction of formations through ... more This article aims to explore intersectional boundaries in the construction of formations through the analysis of Adrienne Kennedy's plays, Funnyhouse of a Negro (1964) and The Owl Answers (1965) Intersectionality challenges the axes of power by interrogating the experiences of the marginal voices who are exposed to simultaneous and interactive oppression. Positions of the disadvantaged identities predetermined through cultural construction in these plays reveal the discrimination debates at a junction where identity crisis points out what it means to be both black and woman, and the denial of intersections to keep the differences alive. The juxtaposition of intersectional voices against privileged ones provides a lens through which one can understand the systematic nature of oppression and inequality. One's being aware of her/his own position means realizing how confronted identities are constructed and positioned. Thus, trying to struggle against domination and invisibility in such a construct draws a road map of a journey to self-definition and required consciousness to resist. Within the framework of intersectionality, the present study offers a focus on black females' experience and social and political consequences of a culturally adapted construction through race, gender, sex, and class.
Re-enacting Being Authentic. Englishness and Its Simulacra Hichem Belmokhtar L'action énonciative... more Re-enacting Being Authentic. Englishness and Its Simulacra Hichem Belmokhtar L'action énonciative comme mécanisme auto-représentationnel dans le métadiscours de Tlemcen ou les Lieux de l'écriture, L'Aube Ismaël, L'Arbre à dires, Simorgh et Laëzza de Mohammed Dib IV. DIVERSITÉ LINGUISTIQUE ET ENJEUX DIDACTIQUES / LINGUISTIC DIVERSITY AND EDUCATIONAL ISSUES Elodie Peurou L'attrition dans le discours d'immigrés portugais
Politik tiyatro, sanatın birey ve toplum üzerinde yaratabileceği etkinin bir ifadesi şeklinde ort... more Politik tiyatro, sanatın birey ve toplum üzerinde yaratabileceği etkinin bir ifadesi şeklinde ortaya çıkarken, iki Dünya savaşı arasında sıkışıp kalan insanlığın tanıklık ettiği radikal değişikliklerle birlikte değişmesi gereken düzene işaret eder. Siyasi bilincin gelişmesi için tiyatronun bilinçlenmesinin gerekliliği ve yükselen Marksizm düşüncesiyle birlikte önem kazanan toplumsal eleştiri, 1930'lara doğru Amerikan tiyatrosu içerisinde tartışmasız bir yere sahip olur. Dönemin yazar ve sanatçıları, sorgulanması gereken gerçekleri ve değişmesi gereken düzeni, toplumun değer yargılarını yeni bir politik duruşla birleştirerek aktarmaya çalışırlar. Bu dönem içerisinde ortaya koyulan yapıtlar ise dönemin toplumsal, ekonomik ve siyasal sorunlarına tepkisiz kalamayan sanatın başkaldırısıdır. Bu çalışmanın amacı, Amerikan tiyatrosu içerisinde yer alan Clifford Odets ve Elmer Rice'ın oyunları üzerinden toplumsal gerçekçilik ve solcu tiyatro anlayışıyla izleyici duygusunun ve katılımının tamamını talep eden tiyatronun kapitalist sisteme karşı birleştiği politik hareketin sanatsal başkaldırısını açıklamaktır.
Discours mémoriel : étude du verbe « se rappeler » dans les témoignages du Camp de Rivesaltes ………... more Discours mémoriel : étude du verbe « se rappeler » dans les témoignages du Camp de Rivesaltes ………………………………...56 Ana Guţu, Les problèmes identitaires en République de Moldavie approche linguistique ………………………………………………….
Cultural Spaces and Marginality in A Raisin in the Sun , 2013
Marginalization has been a special matter of question for African-American leaders, thinkers (B.T... more Marginalization has been a special matter of question for African-American leaders, thinkers (B.T. Washington, W.E.B. Dubois) and writers in the United States. Thus, it has been an ongoing debate throughout the 20 th century and the debate was drawn in A Raisin in the Sun (1959), and the first play that was presented on Broadway by an African-American female dramatist, Lorraine Hansberry. The aim of this study is to analyze marginality related to cultural spaces in A Raisin in the Sun through social criticism. Derrida's basic formulation, 'différance', reflects that meaning can be deferred. This formulation is applied to A Raisin in the Sun as the dreams (of each character in the play) deferred. We have mainly examined marginality associated with deferred dreams of the Younger family members in A Raisin in the Sun.
Çalışmamızda, Amerikan tiyatrosu tarihinde ilk uyarlama oyunlar olan Tom Amca’nın Kulübesi ve Th... more Çalışmamızda, Amerikan tiyatrosu tarihinde ilk uyarlama oyunlar olan Tom Amca’nın Kulübesi ve The Octoroon’da İç Savaş öncesi zenci sorununu uzam ve simge açısından çözümlemeye çalıştık. Söz konusu yapıtlar Amerikan tarihi içerisinde kölecilik dönemi ve bu dönemin toplum ve bireyler üzerindeki yıkıcı etkisini ele almaktadır. Çalışmamızda uzam ve simge çözümlemesini kullanmamızın nedeni, Tom Amca’nın Kulübesi ve The Octoroon’da verilen mesajları çözümlemede en uygun yöntemler olmasıdır. Irk ayrımı ve köleciliğin bireyler ve toplum üzerinde yarattığı yıkıcı etkinin eleştirildiği bu oyunların, eşitsizliklere ve haksızlıklara karşı insan onuru ve insani değerlerin gerekliliğini vurguladığı sonucuna vardık.
20. yüzyıla damgasını vuran isimlerden biri olarak Freud'un insan davranışı altında yatan ruhsal ... more 20. yüzyıla damgasını vuran isimlerden biri olarak Freud'un insan davranışı altında yatan ruhsal çatışmaları irdelemesi, edebiyat kuramı ve pek çok başka disipline, sanatı çözümlemede olanaklar sağlar. Bilinçdışına itilen bir deneyimin bilinçli varsayılan öznenin konumunu giderek tartışmalı hale getirmesi, bilinçaltının toplumsal ve kültürel olanla ilişkisini açığa çıkarır. Freudyen bir yaklaşımla, bilinçaltı da zihnin bir parçasıdır ve bastırılmış acı veren deneyimler bilinçaltında varlığını sürdürür. Bastırılmış olanın geri dönüşü, artık bilince 'yabancı ve tekinsiz'dir. Kate Chopin'in "Saygın bir Kadın" adlı hikayesinin inceleneceği bu çalışmada, tabularla çevrelenmiş bir toplumda kadının kendisini bağımsız bir insan olarak görmezden gelmesi ve toplumsal talep ile bir birey olarak kadının kişisel ihtiyaçları arasındaki çatışmanın Freud'un "tekinsizlik" kavramıyla irdelenmesi amaçlanmaktadır.
Books by Deniz ARAS
Resistance To Liminality And Suffering In Anna Deavere Smith’s Solo Performances, 2022
Conference Presentations by Deniz ARAS
Кыргыз тилдүү студенттердин англис тилиндеги сырдык сөздөрдү колдонуусунда: семантика жана прагма... more Кыргыз тилдүү студенттердин англис тилиндеги сырдык сөздөрдү колдонуусунда: семантика жана прагматика. (эксперименттин негизинде
Çankaya University, 2023
This article aims to explore intersectional boundaries in the construction of formations through ... more This article aims to explore intersectional boundaries in the construction of formations through the analysis of Adrienne Kennedy's plays, Funnyhouse of a Negro (1964) and The Owl Answers (1965) Intersectionality challenges the axes of power by interrogating the experiences of the marginal voices who are exposed to simultaneous and interactive oppression. Positions of the disadvantaged identities predetermined through cultural construction in these plays reveal the discrimination debates at a junction where identity crisis points out what it means to be both black and woman, and the denial of intersections to keep the differences alive. The juxtaposition of intersectional voices against privileged ones provides a lens through which one can understand the systematic nature of oppression and inequality. One's being aware of her/his own position means realizing how confronted identities are constructed and positioned. Thus, trying to struggle against domination and invisibility in such a construct draws a road map of a journey to self-definition and required consciousness to resist. Within the framework of intersectionality, the present study offers a focus on black females' experience and social and political consequences of a culturally adapted construction through race, gender, sex, and class.
Re-enacting Being Authentic. Englishness and Its Simulacra Hichem Belmokhtar L'action énonciative... more Re-enacting Being Authentic. Englishness and Its Simulacra Hichem Belmokhtar L'action énonciative comme mécanisme auto-représentationnel dans le métadiscours de Tlemcen ou les Lieux de l'écriture, L'Aube Ismaël, L'Arbre à dires, Simorgh et Laëzza de Mohammed Dib IV. DIVERSITÉ LINGUISTIQUE ET ENJEUX DIDACTIQUES / LINGUISTIC DIVERSITY AND EDUCATIONAL ISSUES Elodie Peurou L'attrition dans le discours d'immigrés portugais
Politik tiyatro, sanatın birey ve toplum üzerinde yaratabileceği etkinin bir ifadesi şeklinde ort... more Politik tiyatro, sanatın birey ve toplum üzerinde yaratabileceği etkinin bir ifadesi şeklinde ortaya çıkarken, iki Dünya savaşı arasında sıkışıp kalan insanlığın tanıklık ettiği radikal değişikliklerle birlikte değişmesi gereken düzene işaret eder. Siyasi bilincin gelişmesi için tiyatronun bilinçlenmesinin gerekliliği ve yükselen Marksizm düşüncesiyle birlikte önem kazanan toplumsal eleştiri, 1930'lara doğru Amerikan tiyatrosu içerisinde tartışmasız bir yere sahip olur. Dönemin yazar ve sanatçıları, sorgulanması gereken gerçekleri ve değişmesi gereken düzeni, toplumun değer yargılarını yeni bir politik duruşla birleştirerek aktarmaya çalışırlar. Bu dönem içerisinde ortaya koyulan yapıtlar ise dönemin toplumsal, ekonomik ve siyasal sorunlarına tepkisiz kalamayan sanatın başkaldırısıdır. Bu çalışmanın amacı, Amerikan tiyatrosu içerisinde yer alan Clifford Odets ve Elmer Rice'ın oyunları üzerinden toplumsal gerçekçilik ve solcu tiyatro anlayışıyla izleyici duygusunun ve katılımının tamamını talep eden tiyatronun kapitalist sisteme karşı birleştiği politik hareketin sanatsal başkaldırısını açıklamaktır.
Discours mémoriel : étude du verbe « se rappeler » dans les témoignages du Camp de Rivesaltes ………... more Discours mémoriel : étude du verbe « se rappeler » dans les témoignages du Camp de Rivesaltes ………………………………...56 Ana Guţu, Les problèmes identitaires en République de Moldavie approche linguistique ………………………………………………….
Cultural Spaces and Marginality in A Raisin in the Sun , 2013
Marginalization has been a special matter of question for African-American leaders, thinkers (B.T... more Marginalization has been a special matter of question for African-American leaders, thinkers (B.T. Washington, W.E.B. Dubois) and writers in the United States. Thus, it has been an ongoing debate throughout the 20 th century and the debate was drawn in A Raisin in the Sun (1959), and the first play that was presented on Broadway by an African-American female dramatist, Lorraine Hansberry. The aim of this study is to analyze marginality related to cultural spaces in A Raisin in the Sun through social criticism. Derrida's basic formulation, 'différance', reflects that meaning can be deferred. This formulation is applied to A Raisin in the Sun as the dreams (of each character in the play) deferred. We have mainly examined marginality associated with deferred dreams of the Younger family members in A Raisin in the Sun.
Çalışmamızda, Amerikan tiyatrosu tarihinde ilk uyarlama oyunlar olan Tom Amca’nın Kulübesi ve Th... more Çalışmamızda, Amerikan tiyatrosu tarihinde ilk uyarlama oyunlar olan Tom Amca’nın Kulübesi ve The Octoroon’da İç Savaş öncesi zenci sorununu uzam ve simge açısından çözümlemeye çalıştık. Söz konusu yapıtlar Amerikan tarihi içerisinde kölecilik dönemi ve bu dönemin toplum ve bireyler üzerindeki yıkıcı etkisini ele almaktadır. Çalışmamızda uzam ve simge çözümlemesini kullanmamızın nedeni, Tom Amca’nın Kulübesi ve The Octoroon’da verilen mesajları çözümlemede en uygun yöntemler olmasıdır. Irk ayrımı ve köleciliğin bireyler ve toplum üzerinde yarattığı yıkıcı etkinin eleştirildiği bu oyunların, eşitsizliklere ve haksızlıklara karşı insan onuru ve insani değerlerin gerekliliğini vurguladığı sonucuna vardık.
20. yüzyıla damgasını vuran isimlerden biri olarak Freud'un insan davranışı altında yatan ruhsal ... more 20. yüzyıla damgasını vuran isimlerden biri olarak Freud'un insan davranışı altında yatan ruhsal çatışmaları irdelemesi, edebiyat kuramı ve pek çok başka disipline, sanatı çözümlemede olanaklar sağlar. Bilinçdışına itilen bir deneyimin bilinçli varsayılan öznenin konumunu giderek tartışmalı hale getirmesi, bilinçaltının toplumsal ve kültürel olanla ilişkisini açığa çıkarır. Freudyen bir yaklaşımla, bilinçaltı da zihnin bir parçasıdır ve bastırılmış acı veren deneyimler bilinçaltında varlığını sürdürür. Bastırılmış olanın geri dönüşü, artık bilince 'yabancı ve tekinsiz'dir. Kate Chopin'in "Saygın bir Kadın" adlı hikayesinin inceleneceği bu çalışmada, tabularla çevrelenmiş bir toplumda kadının kendisini bağımsız bir insan olarak görmezden gelmesi ve toplumsal talep ile bir birey olarak kadının kişisel ihtiyaçları arasındaki çatışmanın Freud'un "tekinsizlik" kavramıyla irdelenmesi amaçlanmaktadır.
Resistance To Liminality And Suffering In Anna Deavere Smith’s Solo Performances, 2022
Кыргыз тилдүү студенттердин англис тилиндеги сырдык сөздөрдү колдонуусунда: семантика жана прагма... more Кыргыз тилдүү студенттердин англис тилиндеги сырдык сөздөрдү колдонуусунда: семантика жана прагматика. (эксперименттин негизинде