Emine Meliknur KILIÇ | Izmir Bakircay University (original) (raw)
Papers by Emine Meliknur KILIÇ
Ticaret ve fikri mülkiyet hukuku dergisi, Jun 30, 2021
Demiroğlu Bilim University Florence Nightingale Journal of Medicine, 2020
Objective: In this study, the legal responsibility of the physician was evaluated within the fram... more Objective: In this study, the legal responsibility of the physician was evaluated within the framework of Turkish Law on the basis of the sample of the limits of the liability caused by the medical practice errors performed by the assistant physicians who received specialist training in medicine or dentistry. Materials and methods: Within the scope of "the circular of B.10.0.SHG.0.18.00.00-252.99 dated 28/09/2012, the General Directorate of Health Services of the Ministry of Health of the Republic of Turkey", the acts performed by the resident physician and the structure of the responsibility arising due to these are interpreted and evaluated together with the provisions of Turkish Law legislation and administrative procedures. In this context, the responsibility of the teaching assistant, chief assistant and specialist physician who supervised the assistant physician was evaluated. Results: There is no direct regulation on the responsibility of the physician in the Turkish legal system. The treatment contract, which is a mixed atypical contract, is applied directly or comparatively with the provisions of various legislation, especially the Turkish Code of Obligations. As an exception to the responsibility of the physician, the relationship of responsibility established with the circular, between the assistant physician and the supervising physician in terms of private law may be based on the provisions of Articles 66 and 507 of the Turkish Code of Obligations. Turkish Criminal Law regulates the limits of responsibility in the context of the principle of the personality of crime and punishment. Conclusion: From a criminal point of view, due to the principle of the personality of crime and sentence, the assistant physician is directly responsible, while the supervising physician is responsible for the offense of abuse of office due to a breach of the obligation of supervision and care. From a legal point of view, it is possible to talk about the responsibility of the supervising physician in accordance with the provisions of the obligation of care that the man employee and the attorney should show to the third party. It is possible that the supervising physician can be relieved of the responsibility by proving that the obligation of care and supervision has been fulfilled in recourse lawsuits or compensation lawsuits filed due to medical malpractice.
Tıp Hukuku Dergisi, Oct 31, 2022
ÖZET Ulusal ve uluslararası yasal düzenlemelerin koruduğu temel haklardan biri de kişinin çocuk s... more ÖZET
Ulusal ve uluslararası yasal düzenlemelerin koruduğu temel haklardan biri de kişinin çocuk sahibi olması hakkıdır. Evli olup doğal yöntemlerle çocuk sahibi olamayan çiftlerin yardımcı üreme tekniklerinden yararlandırılabilmesi, böylece anne adayının yumurtası ile baba adayının sperminin vücut dışında döllenmesi sonucunda oluşan embriyonun anne adayına implante edilmesi mümkün olabilmektedir. Kişilerin soybağının sağlıklı kurulması, sürdürülebilmesi ve korunması için evli çiftlerin bu haktan yararlanabilmesi, Anayasa'mızda teminat altına alınmıştır.
Klinik merkezlerde hastalıkların klinik özelliklerine in vitro inseminasyon, in vitro fertilizasyon, gamet intrafallopian transfer, zigot intrafallopian transfer ve intrasitoplazmik sperm enjeksiyonu tedavi yaklaşımları uygulanmaktadır. Günümüzde teknolojinin geldiği noktada yardımlı üreme tekniklerinde yapay zekâ tabanlı programlar ile derin öğrenme becerisi programları beraber kullanılmaktadır. Edindiği verileri analiz edip sürekli kendini yenileyerek işlem yapan derin öğrenme kabiliyetli yapay zekâ, zaman zaman hata yapabilmektedir.
Bu çalışmada yapay zekâ katılımlı üremeye yardımcı tedavi yöntemi sürecinde gündeme gelen sözleşmesel ilişkisi çerçevesinde meydana gelen zarar nedeniyle oluşan sözleşmesel sorumluluk tartışılacaktır. Konuyu iyi ele alabilmek ve konunun özünü ortaya koyabilmek amacıyla sözleşme dışı ilişkiler değerlendirilmemiştir.
Anahtar Kelimeler: Üremeye Yardımcı Tedavi Yöntemleri, Yapay Zekâ, Embriyoloji, Hukuki Sorumluluk, Sözleşmesel Sorumluluk
ABSTRACT
One of the fundamental rights protected by national and international legal regulations is the right to have a child. It is possible for married couples who cannot have children by natural methods to benefit from assisted reproductive techniques, so that the embryo formed because of the fertilization of the mother's egg and the father-to-be's sperm outside the body can be implanted in the mother-to-be. Our Constitution guarantees that married couples can benefit from this right to establish, maintain and protect the lineage of individuals in a healthy manner.
In clinical centers, in vitro insemination, in vitro fertilization, gamete intrafallopian transfer, zygote intrafallopian transfer and intracytoplasmic sperm injection treatment approaches are applied to the clinical features of diseases. Today, at the point where technology has come, artificial intelligence-based programs and deep learning skill programs are used together in assisted reproductive techniques. Artificial intelligence with deep learning capability, which analyzes the data it acquires and constantly renews itself, can make mistakes from time to time.
In this study, the contractual liability caused by the damage occurred within the framework of the contractual relationship that came to the fore in the process of assisted reproductive treatment method with artificial intelligence will be discussed. Non-contractual relations were not evaluated to handle the issue well and to reveal the essence of the issue.
Key Words: Assisted Reproductive Treatment Methods, Artificial Intelligence, Embryology, Legal Liability, Contractual Liability
DİJİTAL TEK PAZARDA FİLM FİNANSMANI: BÖLGESELLİĞİN ZORLUKLARI , 2021
Bu makale, uzun metrajlı filmler için bölgesel lisansların rolünü AB'deki yargı ve piyasa gelişme... more Bu makale, uzun metrajlı filmler için bölgesel lisansların rolünü AB'deki yargı ve piyasa gelişmelerinin arka planına göre tartışmaktadır. Şu anda, bölgesel lisanslar Avrupa'da filmlerin işletilmesi ve finanse edilme-sinin temel taşı olarak kabul edilmektedir. Bununla birlikte, mevcut film finansmanı modelleri, hem küresel çevrimiçi video platformlarının çalkantılı büyümesi gibi pazar gelişmelerinden hem de tek pazara ulusal-bölgesel engelleri kaldırmayı amaçlayan AB hukukundaki gelişmelerden dolayı artan bir baskı altındadır. Dağıtım hakkının birlik çapında tüketilmesi kuralı, AB Taşınabilirlik Tüzüğü ve uydu yayını ve çevrimiçi eşzamanlı yayın için menşei ülke kuralları bunlara örnek olarak verilebilir. AB rekabet hukuku, bölgesel münhasırlık verilmesine ek sınırlar koymakta ve lisanssız bölgelerdeki tüketicilere/izleyicilere "pasif" satışları engelleyen veya kısıtlayan yayıncılık ve ödemeli televizyon lisanslarına ilişkin hükümleri yasakla-maktadır. Altta yatan bölgesel haklar artık bölgesel hibeleri desteklemediğinden, hak sahiplerinin sözleşme yoluyla bölgesel münhasırlığı koruma özgürlüğü, AB rekabet hu-kukuna karşı giderek daha savunmasız hale gelecektir. Bölgesel münhasırlığın vazgeçilmez olduğu film sektörü için, Avrupa Komisyonu "grup muafiyetleri" şeklinde belirli rekabet hukuku kuralları oluşturabilir. Dil münhasırlığı -yani, bir filmin farklı dil versiyonları için münhasır hakların verilmesi- bölgesel lisanslamaya pratik ve yasal olarak daha güçlü bir alternatif sağlayabilir.
Anahtar Kelimeler Film finanse etme, Film fonlama, Bölgesellik, Telif Hakkı, Ön satış
Radyolojı̇de Tıbbı̇ Bı̇r Cı̇haz Olarak Yapay Zeka: Avrupa ve Amerı̇ka Bı̇rleşı̇k Devletlerı̇'nde Etı̇k ve Yasal Sorunlar, 2020
Yapay zeka (AI) uygulamalarına dünya çapında ilgi hızla artmaktadır. Tıpta, makine öğrenmesi/deri... more Yapay zeka (AI) uygulamalarına dünya çapında ilgi hızla artmaktadır. Tıpta, makine öğrenmesi/derin öğrenmeye dayalı cihazların, özellikle de görüntü analizi için kullanılanların çoğalması yapay zekanın sağlık hizmetlerinde kullanımı için yeni önemli zorluklar ortaya çıkacaktır. Bu durum kaçınılmaz olarak çok sayıda yasal ve etik soruyu gündeme getirmektedir. Bu yazıda, tıbbi cihaz geliştirme bağlamında yapay zeka düzenlemesinin durumunu ve gelecekte yapay zeka uygulamalarını güvenli ve kullanışlı hale getirme stratejilerini analiz ediyoruz. Şu anda meydana gelen gelişmeleri değerlendirerek, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'nde tıbbi cihazları ve veri korumayı düzenleyen yasal çerçeveyi analiz ediyoruz. Avrupa Birliği (AB) bu alanlarda yeni mevzuatla ile (Genel Veri Koruma Yönetmeliği [GDPR], Siber Güvenlik Yönerge, Tıbbi Cihazlar Yönetmeliği, in vitro Tanı Amaçlı Tıbbi Cihaz Yönetmeliği) reformlar yapmaktadır. Bu reformlar kademeli olmakla birlikte ilk etkisini Mayıs 2018'de yürürlüğe giren GDPR ve Siber Güvenlik Yönergesi ile yaptı. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ise düzenleme yetkile- rini ağırlıklı olarak Gıda ve İlaç Dairesine bırakmıştır. Bu makale hem yasal hem de etik hesap verebilirlik konularını ele almaktadır. Tıbbi ci- haz karar verme süreçleri büyük ölçüde öngörülemez, bu nedenle yaratıcıları bundan sorumlu tutmak açıkça endişelere yol açacaktır. AI uygu- lamalarını düzenlemek için yapılabilecek çok şey var. Bu doğru ve zamanında yapılırsa, yapay zeka tabanlı teknolojinin radyoloji ve diğer alanlarda potansiyeli paha biçilmez olacaktır.
Objective: In this study, the legal responsibility of the physician was evaluated within the fram... more Objective: In this study, the legal responsibility of the physician was evaluated within the framework of Turkish Law on the basis of the sample of the limits of the liability caused by the medical practice errors performed by the assistant physicians who received specialist training in medicine or dentistry. Materials and methods: Within the scope of "the circular of B.10.0.SHG.0.18.00.00-252.99 dated 28/09/2012, the General Directorate of Health Services of the Ministry of Health of the Republic of Turkey", the acts performed by the resident physician and the structure of the responsibility arising due to these are interpreted and evaluated together with the provisions of Turkish Law legislation and administrative procedures. In this context, the responsibility of the teaching assistant, chief assistant and specialist physician who supervised the assistant physician was evaluated. Results: There is no direct regulation on the responsibility of the physician in the Turkish legal system. The treatment contract, which is a mixed atypical contract, is applied directly or comparatively with the provisions of various legislation, especially the Turkish Code of Obligations. As an exception to the responsibility of the physician, the relationship of responsibility established with the circular, between the assistant physician and the supervising physician in terms of private law may be based on the provisions of Articles 66 and 507 of the Turkish Code of Obligations. Turkish Criminal Law regulates the limits of responsibility in the context of the principle of the personality of crime and punishment. Conclusion: From a criminal point of view, due to the principle of the personality of crime and sentence, the assistant physician is directly responsible, while the supervising physician is responsible for the offense of abuse of office due to a breach of the obligation of supervision and care. From a legal point of view, it is possible to talk about the responsibility of the supervising physician in accordance with the provisions of the obligation of care that the man employee and the attorney should show to the third party. It is possible that the supervising physician can be relieved of the responsibility by proving that the obligation of care and supervision has been fulfilled in recourse lawsuits or compensation lawsuits filed due to medical malpractice.
Conference Presentations by Emine Meliknur KILIÇ
Sosyal medya; kişilerin içerik ürettikleri, bu içerikleri paylaştıkları, bilgi ve düşünce alışver... more Sosyal medya; kişilerin içerik ürettikleri, bu içerikleri paylaştıkları, bilgi ve düşünce alışverişinde bulundukları sanal topluluklar ile ağlar bütünüdür ve Instagram bu ağlardan biridir. Sosyal medya mecralarının ve özel olarak Instagram’ın, işitsel ve görsel blok olarak kullanımının yanı sıra iletişim ve pazarlama aracı olarak kullanımı yaygınlaşmıştır. Kişilerin diğerlerinin hayatından etkilenerek seyahat, yeme-içme, alış-veriş tercihleri yönlendirilmekte veya değişmektedir. Bu durum “influencer” olarak adlandırılan kişilerce, ticari amaçlar doğrultusunda kitlelerin yönlendirilmesi için kullanılmaktadır. Kişilerce yapılan paylaşımlar doğrudan müzik yayını olabildiği gibi paylaşımın ilgi çekici hâle gelmesi amacıyla da müzik eserlerinden yararlanılmaktadır.
Sahibinin hususiyetini taşıyan müzik eseri üzerinde, eser sahibinin FSEK bağlamında manevi ve mali hakları doğmaktadır. Mali haklardan umuma iletim hakkı münhasıran eser sahibine aittir ve eserin soyut nüshasının her türlü mecrada yayını ile yeniden yayını bu hak kapsamında değerlendirilir. Müzik eserinin umuma açık mahalde yayını ile internet yoluyla umuma iletilmesi ABAD kararlarına konu edilmiş ve Mahkeme uygulanacak olan hukuk yönünden kriterleri ortaya koymuştur.
Bu çalışmada influencer hesaplar tarafından Instagram sosyal ağında yapılan müzik içerikli paylaşımlar yönünden eser sahibinin umuma iletim hakkı değerlendirilmiştir. Belge inceleme yöntemiyle ABAD kriterleri tespit edilmiş, Sosyal ağdan yararlanma için kullanıcıların Instagram ile imzaladığı hizmet sözleşmesi hükümleri incelenerek hukuki sorun ortaya konmuştur. Instagram hizmet sözleşmesinde yer alan sorumsuzluk kaydı ve telif hakkı basit lisanslaması ile telif hakkı devir kayıtları doğrultusunda müzikli içeriklerin eser sahibinin umuma iletim hakkına yönelen müdahaleler irdelenmiştir. Eser sahibinin “umuma iletim” hakkına yönelik müdahaleler, ABAD kararlarında ortaya konan kriterler ışığında, FSEK m. 25’te düzenlenen işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı ile umuma açık mahallerde eser, icra, fonogram, yapım ve yayınların kullanılması ve/veya iletilmesine ilişkin esasları düzenleyen m. 41 doğrultusunda ele alınmıştır.
Anahtar Kelimeler: Instagram sosyal ağı, influencer, umuma iletim hakkı, ticari amaç, telif.
Azerbaycan ve Türk Fikri Mülkiyet Hukukunda Eser Sahibinin Manevi Hakları, 2021
Fikri mülkiyet hakları, kişinin her türlü zihinsel emeğiyle meydana getirdiği ürünler üzerinde sa... more Fikri mülkiyet hakları, kişinin her türlü zihinsel emeğiyle meydana getirdiği ürünler üzerinde sahip olduğu haklardır. Bu hakların konusu, sahibinin özelliklerini taşıyan, zihinsel bir çaba sonucu ortaya çıkan ve ekonomik değere sahip ürünlerdir. Eser sahibi bu ürünler üzerinde mali ve manevi haklara sahiptir. Bu çalışmanın konusunu Azerbaycan ve Türk fikri hukukunda eser sahibinin manevi haklarına ilişkin mevzuatın karşılaştırılması oluşturmaktadır. Bu bağlamda 5846 Sayılı Türk Fikir ve Sanat Eserleri Yasası’nın eser sahibinin manevi haklarını düzenleyen maddeleri incelenmiştir. Aynı zamanda konuyla ilgili her iki ülkenin de taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin getirdiği düzenlemelere yer verilmiştir. Karşılaştırmalı bir yaklaşımla doküman inceleme yöntemi ile yürütülen çalışmada, eser sahibinin manevi hakları konusunda her iki ülke mevzuatında benzerlikler olduğu gibi, farklılıkların da bulunduğu tespit edilmiştir. Benzerliklerin, her iki ülkenin de taraf olduğu konuyla ilgili uluslararası antlaşmalardan kaynaklandığı kanaatine varılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Azerbaycan Fikri Mülkiyet Hukuku, Eser Sahibi, Manevi Haklar, Türk Fikri Mülkiyet Hukuku
Geçmı̇şten Günümüze Hemşı̇relı̇k Mesleğı̇nı̇n Mevzuatları ve Hemşı̇relerı̇n Hukukı̇ Sorumluluklarının Özel Hukuk Açısından Görünümü , 2021
ÖZ Amaç: Bu çalışma ile ülkemizde geçmişten günümüze hemşirelik mevzuatlarının hukuk kuralları çe... more ÖZ
Amaç: Bu çalışma ile ülkemizde geçmişten günümüze hemşirelik mevzuatlarının hukuk kuralları çerçevesinde değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Yöntem: Literatür ve mevzuat taraması yapılarak elde edilen belgeler çalışma amacı doğrultusunda retrospektif olarak irdelenmiştir.
Bulgular: Hemşirelik mesleği toplum sağlığının korunması ve sürdürülmesinde görev alan temel meslektir. Özellikle savaş gibi bakım süreçlerinin önem arz ettiği olaylar modern hemşirelik faaliyetlerinin doğuşunu ve gereksinim duyulan bir meslek olduğunu ortaya çıkarmıştır. Ülkemizde tarihsel süreçte Osmanlı İmparatorluğu döneminde Kırım savaşıyla birlikte hemşirelik faaliyetlerinin öneminin artmaya başladığı ve mesleğin icrasına ihtiyaç duyulduğu görülmüştür.
Hukuk devleti ilkesinin teşekkülü amacıyla hemşirelik mesleğinin yetki ve sorumlulukları Cumhuriyet ile kanun seviyesinde düzenlenmiştir. Başlangıçta ülkemizde hemşirelik formal eğitimi lise seviyesinde verilirken, ülkemizde ve Avrupa’da ilk hemşirelik lisans programı 1955 yılında Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu olarak kurulmuştur.
Modern hemşireliğin kurucusu olan Florence Nightingale ile başlayan süreç günümüzde hemşirelik fakülteleri ve lisansüstü eğitim ile profesyonel bir meslek olarak varlığını sürdürmektedir. Formal eğitimin seviyesindeki yükseliş ile doğru orantılı hemşirelik mesleğine yüklenen sorumluluk da artmıştır. Halihazırda hemşireler bugün hemşirelik girişimleri, tanılama süreci ve hemşirelik bakımı ile mesleki olarak münferiden sorumludur. Bu sorumluluğun özel hukuk açısından yansımaları kamu sağlık kuruluşlarında çalışanlar açısından rücu davalarında haksız fiil; özel sağlık kuruluşlarında çalışanlar açısından ifa yardımcısının sorumluluğu, haksız fiil veya vekaletsiz işgörme sebeplerine dayalı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Sonuç: Ülkemizde hemşirelik mesleğinin icrasında destek alınan hukuksal çerçeve ile ilgili tüm incelemeler neticesinde, var olan mevzuatlarla gerekli hukuksal güvenliğin sağlandığı, buna ilave olarak mesleğe özgü hukuksal düzenlemelere gereksinim duyulduğu söylenebilir.
Anahtar Kelimeler: Hemşirelik, Mevzuat, Hukuki Sorumluluk, Özel Hukuk
ABSTRACT
Aim: With this study, it is aimed to evaluate the nursing legislation from past to present within the framework of Turkish law.
Method: The documents obtained by literature and legislation research were examined retrospectively.
Results: Nursing is the main profession involved in the protection and maintenance of public health. Events such as war, in which care processes are important, have revealed the birth of modern nursing. In the historical process in Turkey, it has been seen that the importance of nursing activities started to increase with the Crimean War and became a necessity during the Ottoman Empire.
In accordance with the principle of the rule of law, the authority and responsibilities of the nursing profession were regulated at the level of law with the Republic. While formal nursing education was given at the high school level in Turkey at the beginning, the first undergraduate nursing program in our country and in Europe was established in 1955 as Ege University School of Nursing.
The process that started with Florence Nightingale, the founder of modern nursing, continues its existence as a profession with nursing faculties and postgraduate education. In direct proportion to the rise in the level of official education, the responsibility placed on the nursing has also increased. Currently, nurses today are individually responsible for nursing interventions, the diagnostic process, and nursing care. In the light of Turkish private law, patients have recourse against nurses working in public hospitals in accordance with the provisions of tortious action. On the other hand, for the nurses working private hospitals, damages can be compensated by liability of auxiliary person, law of tort or agency without authority.
Conclusion: As a result of all the examinations related to the legal framework that is supported in the practice of the nursing in Tukey, it can be said that the necessary legal security is provided by the existing legislation, and in addition to this, profession-specific legal regulations are needed.
Keywords: Nursing, Legislation, Legal Responsibility, Private Law
SAKLANMAKTA OLAN KORDON KANININ BERTARAFI VE HAK SAHİPLİĞİ SORUNSALI, 2021
Göbek kordonu ana ile bebek arasında kan, gaz ve bunlara bağlı biyolojik materyallerin geçişini s... more Göbek kordonu ana ile bebek arasında kan, gaz ve bunlara bağlı biyolojik materyallerin geçişini
sağlayan biyolojik bir aracıdır. Kordon kanı bankaları ülkemizde son 15 yılda kamu iştirakleri ve özel
sektör aracılıyla çoğalmıştır. Ülkemizdeki bu tıbbi gelişimleri hukuki olarak da desteklenmesi ve uygun
zemin sağlanması gerekmektedir. Bu çalışma kordon kanının saklanması ve bertaraf edilmesi sürecinin
hukuki alandaki durumu ortaya koymaya ve eksiklikleri tespit etmeyi hedeflemektedir.
5 Temmuz 2005 tarihli Kordon Kanı Bankacılığı Yönetmeliği uygun şekilde ve miktarda elde edilmiş olan
kordon kanının saklanmasına ilişkin hususları düzenlemiş ve herhangi bir sebeple bertaraf edilmesi
hakkında 20 Mayıs 1993 tarihli Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliğine ve dolayısıyla bu yönetmeliği ilga
ederek yerine yürürlüğe giren 25 Ocak 2017 tarihli aynı isimli yönetmeliğe atıf yapmıştır. Kordon kanı
yapısı itibariyle uygun şartlarda saklanmaması halinde Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliğince
enfeksiyon yapıcı tıbbi atık olarak nitelendirilmektedir. Herhangi bir şekilde çevre, insan ve belediye
veya ambalaj atığı ile aynı ortamda olması, bunlara karışması yasaklanmış olan enfeksiyon yapıcı tıbbi
atığın ise lisanslanmış tıbbi atık işleme tesisinde bertaraf edilmesi gereklidir. Toplanmış olan kordon
kanının niteliği veya niceliğinden yahut kontamine ya da enfekte olmasından kaynaklı bertaraf halleri
ayrıksı tutulduğunda saklanacak veya saklanmakta olan kanın bertaraf edilmesine karar vermeye kim
yetkilidir: kan sahibi mi, banka ile saklama sözleşmesi akdeden mi, çocuk adına çocuğun velisi/velileri
mi? Eldesi güç ve kök hücre bakımından zengin olan kordon kanının, kök hücre ihtiyacı olan birçok
hastanın tedavisine umut ışığı olması yerine bertaraf edilmesi ne kadar adaletli olacaktır?
Bu çalışma ile allojenik ve otolog olarak saklanan kordon kanının mülkiyeti ve çocuğun üstün yararı ve
üstün kamusal menfaat ilkeleri doğrultusunda kanın anonimleştirilmesi veya bertaraf edilmesi hususu
irdelenmeye çalışılacaktır.
Anahtar Kelimeler: Kordon kanı, Hak sahipliği, Bertaraf, Çocuğun üstün menfaati, Kamu yararı,
Allojenik saklama
GİRİŞ-AMAÇ Primer/sekonder infertilite tedavisinde IUI, IVF, over kriyoprezervasyonu gibi Üremeye... more GİRİŞ-AMAÇ Primer/sekonder infertilite tedavisinde IUI, IVF, over kriyoprezervasyonu gibi Üremeye Yardımcı Tedavi yöntemleri başarıyla uygulanmaktadır. Sağlıklı tek bir embriyoyla sağlıklı bir bebeğin dünyaya gelmesi başarı ölçütü olarak varsayılırsa hedefe ulaşma süresi gelişen teknoloji ile kısalmaktadır. Tecrübe-teknoloji kombinasyonu yaparak edindiği verilerle sürekli kendini yenilese de yapay zekanın da hata yapabileceği akılda tutulmalıdır. Böyle bir hatalı uygulama karşısında hukuki ve cezai sorumlulukların pay edilebilmesi için açık bir düzenlemeye ihtiyaç duyulmaktadır. GEREÇ-YÖNTEM Son yıllarda embriyo kültür ortamını daha az etkileyerek viabiliteyi destekleyen time-lapse video sistemleri sayesinde embriyo görüntüleri dijitalleştirilmiştir. Yapay zeka gelişen embriyonun görüntülerini hastaya ait verilerle birleştirerek sağlıklı embriyo gelişme ihtimalini hesaplamaktadır. Bu hesaplamaları yaparken kullanılan verisetlerinde embriyonik 3.gün ve 5.gün arası önem arz etmektedir. Elde edilen görüntüler ve verisetleri klinik yansımalardaki sonuçlarla birleştirilerek insan gözünün görebileceği bariz hatalar dışında kalan ayrıntılar da gerçek sonuçlarla karşılaştırılarak girilen veriyle parallel sayıda başarı oranı artmaktadır. Kullanılan algoritmalar supervize ve supervize olmayan olarak genel ayrıma uğradıktan sonra lojistik regresyon, rassal orman, aşırı gradyan arttırma ve destekçi vektör makinesi olarak özelde sınıflanmaktadır. BULGULAR Machine Learning adıyla yaygınlaşan derin öğrenme sistemlerinde temel kavramların bir kez girilmesinden sonra karar ağacı oluşturularak sistemin kendi kendini yenilemesi ile veri analizi kolaylaşmaktadır. Güncel olarak Random Forest, Support Vector Machine, Neural Networks ve Stork algoritmaları yapay zekanın kliniğe yansımaları olarak karşımıza çıkmaktadır. Süper bilgisayarlarda analizler kümülatif birikmekte, insan hızından daha hızlı ve fazla veri gözden geçirilerek sağlıklı embriyo ihtimali hesaplanmaktadır. Uyar ve ark.; Güvenir ve ark. ile Mirsky ve ark. yaptığı çalışmalar yapay zeka teknolojisinin geldiği yeri ve ülkemizin başarılı konumunu da sunduğu verilerle görülmektedir. Bu başarılı çalışmalar ülkemizde karşılaşacağımız olası hukuki durumların tartışılmaya başlanması gerektirdiğini gözler önüne sermektedir. TARTIŞMA-SONUÇ Bahsi geçen algoritmaların örgüsündeki hata nedeniyle düşük kalitede embriyoların seçilmesi ve bu bunların implantasyonu halinde zarar ve hukuki sorumluluk doğacaktır. Türk hukukunda yapay zeka ve buna dayalı çalışan tıbbi cihazların hukuki ve cezai sorumluluğu açısından açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Yapay zekanın kişiliği olmaması sebebiyle doğrudan sorumluluğundan bahsedilemez. Ancak programcı ve kullanıcı sorumluluğundan bahsedilebilir. Klinikte kullanılan yapay zekaya dayalı program ve cihazlarda hastanenin kusursuz sorumluluğu tartışmasız iken programcı ile kullanıcı hekim ve yardımcı personelin kusur derecelerine göre sorumluluğu vardır. Literatürde Türk mühendis ve hekimlerinin yüksek değerlikli dergilerde yayın yaptıkları ve bu yayınları yine Türk hekimlerinin tecrübeleriyle harmanladıkları görülmüştür. Algoritmaların başarı düzeyleri makine öğrenmesinde gelinecek üst düzey bilgi birikimi toplanırken, hukuki boyutların da tartışılması gerektiği görülmüştür.
Books by Emine Meliknur KILIÇ
Temel Tıp Bilimleri Alanında Çalışan Hekimlerin Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, 2022
Tıp bilimi uygulayıcısı olan hekimler insan bedeni üzerinde mesleki faaliyetlerini gerçekleştirir... more Tıp bilimi uygulayıcısı olan hekimler insan bedeni üzerinde mesleki faaliyetlerini gerçekleştirirken insan vücudunun karmaşıklığı ve öngörülemezliği nedeniyle birçok risk üstlenmektedirler. Tıbbi uygulamaları esnasında hafif ihmalinden dahi sorumlu olan hekimler için 2010 yılında 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunda yapılan değişiklik ile hatalı tıbbi uygulamalarına karşı mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu getirilmiştir. Bu tez çalışmasında ülkemizde uygulanmaya başlayalı on yılı geride bırakan hekimlerin meslek ifası sırasında üstlendikleri rizikolara karşı yaptırılması zorunlu olan “Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası” konusu ele alınmıştır.
İlk bölümde hekimlik mesleği, hekimlerin hukuki sorumluluğu, tıbbi kötü uygulama ile tıbbi komplikasyon ve temel tıp bilimleri alanında çalışan hekimlerin meslek ifası konuları irdelenmiştir. Devamında sigorta kavramı ele alınarak sorumluluk sigortaları ve mesleki sorumluluk sigortası irdelenmiş, hekimin mesleki sorumluluk sigortasına değinilmiştir. Üçüncü ve son bölümde tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigortasının niteliği, şekli, tarafları ve unsurları irdelenip rizikonun gerçekleşmesine ilişkin teoriler göz önünde tutularak zorunlu mali sorumluluk sigortası açısından riziko kavramı ele alınmıştır. Sigorta himayesinin kapsamı ile sigorta teminatı dışında kalan haller incelenip temel tıp bilimleri alanında çalışan hekimler açısından sigortalanabilir menfaat ve riziko hususları incelenmiştir. Tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigortası, temel tıp bilimleri alanında çalışan hekimler ve bu hekimlerin meslek ifa süreçleri Covid-19 salgının yarattığı durumlar da göz önünde tutularak değerlendirilmeye çalışılmıştır.
Bu çalışma süresince Anayasa, Türk Ticaret Kanunu ve Tababet ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun başta olmak üzere özel ve genel çeşitli ulusal mevzuat göz önünde tutulmuş, uluslararası mevzuatlar irdelenerek doktrin ve yargı içtihatları ile ulusal ve uluslararası yayınlardan faydalanılmıştır.
Olağan koşullarda temel tıp bilimleri alanında çalışan hekimlerden bazıları tıbbi uygulama süreçlerine katılmasalar dahi Covid-19 salgının yarattığı olağan dışı hal göstermiştir ki bu alanlarda çalışan hekimler mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde görevlendirme ile tıbbi uygulama gerçekleştirmekte, sigortalanabilir risk üstlenmektedir.
Anahtar Sözcükler: Hekim, Temel Tıp Bilimleri, Hekim Sorumluluğu, Zorunlu Sigorta, Mesleki Sorumluluk Sigortası
Ticaret ve fikri mülkiyet hukuku dergisi, Jun 30, 2021
Demiroğlu Bilim University Florence Nightingale Journal of Medicine, 2020
Objective: In this study, the legal responsibility of the physician was evaluated within the fram... more Objective: In this study, the legal responsibility of the physician was evaluated within the framework of Turkish Law on the basis of the sample of the limits of the liability caused by the medical practice errors performed by the assistant physicians who received specialist training in medicine or dentistry. Materials and methods: Within the scope of "the circular of B.10.0.SHG.0.18.00.00-252.99 dated 28/09/2012, the General Directorate of Health Services of the Ministry of Health of the Republic of Turkey", the acts performed by the resident physician and the structure of the responsibility arising due to these are interpreted and evaluated together with the provisions of Turkish Law legislation and administrative procedures. In this context, the responsibility of the teaching assistant, chief assistant and specialist physician who supervised the assistant physician was evaluated. Results: There is no direct regulation on the responsibility of the physician in the Turkish legal system. The treatment contract, which is a mixed atypical contract, is applied directly or comparatively with the provisions of various legislation, especially the Turkish Code of Obligations. As an exception to the responsibility of the physician, the relationship of responsibility established with the circular, between the assistant physician and the supervising physician in terms of private law may be based on the provisions of Articles 66 and 507 of the Turkish Code of Obligations. Turkish Criminal Law regulates the limits of responsibility in the context of the principle of the personality of crime and punishment. Conclusion: From a criminal point of view, due to the principle of the personality of crime and sentence, the assistant physician is directly responsible, while the supervising physician is responsible for the offense of abuse of office due to a breach of the obligation of supervision and care. From a legal point of view, it is possible to talk about the responsibility of the supervising physician in accordance with the provisions of the obligation of care that the man employee and the attorney should show to the third party. It is possible that the supervising physician can be relieved of the responsibility by proving that the obligation of care and supervision has been fulfilled in recourse lawsuits or compensation lawsuits filed due to medical malpractice.
Tıp Hukuku Dergisi, Oct 31, 2022
ÖZET Ulusal ve uluslararası yasal düzenlemelerin koruduğu temel haklardan biri de kişinin çocuk s... more ÖZET
Ulusal ve uluslararası yasal düzenlemelerin koruduğu temel haklardan biri de kişinin çocuk sahibi olması hakkıdır. Evli olup doğal yöntemlerle çocuk sahibi olamayan çiftlerin yardımcı üreme tekniklerinden yararlandırılabilmesi, böylece anne adayının yumurtası ile baba adayının sperminin vücut dışında döllenmesi sonucunda oluşan embriyonun anne adayına implante edilmesi mümkün olabilmektedir. Kişilerin soybağının sağlıklı kurulması, sürdürülebilmesi ve korunması için evli çiftlerin bu haktan yararlanabilmesi, Anayasa'mızda teminat altına alınmıştır.
Klinik merkezlerde hastalıkların klinik özelliklerine in vitro inseminasyon, in vitro fertilizasyon, gamet intrafallopian transfer, zigot intrafallopian transfer ve intrasitoplazmik sperm enjeksiyonu tedavi yaklaşımları uygulanmaktadır. Günümüzde teknolojinin geldiği noktada yardımlı üreme tekniklerinde yapay zekâ tabanlı programlar ile derin öğrenme becerisi programları beraber kullanılmaktadır. Edindiği verileri analiz edip sürekli kendini yenileyerek işlem yapan derin öğrenme kabiliyetli yapay zekâ, zaman zaman hata yapabilmektedir.
Bu çalışmada yapay zekâ katılımlı üremeye yardımcı tedavi yöntemi sürecinde gündeme gelen sözleşmesel ilişkisi çerçevesinde meydana gelen zarar nedeniyle oluşan sözleşmesel sorumluluk tartışılacaktır. Konuyu iyi ele alabilmek ve konunun özünü ortaya koyabilmek amacıyla sözleşme dışı ilişkiler değerlendirilmemiştir.
Anahtar Kelimeler: Üremeye Yardımcı Tedavi Yöntemleri, Yapay Zekâ, Embriyoloji, Hukuki Sorumluluk, Sözleşmesel Sorumluluk
ABSTRACT
One of the fundamental rights protected by national and international legal regulations is the right to have a child. It is possible for married couples who cannot have children by natural methods to benefit from assisted reproductive techniques, so that the embryo formed because of the fertilization of the mother's egg and the father-to-be's sperm outside the body can be implanted in the mother-to-be. Our Constitution guarantees that married couples can benefit from this right to establish, maintain and protect the lineage of individuals in a healthy manner.
In clinical centers, in vitro insemination, in vitro fertilization, gamete intrafallopian transfer, zygote intrafallopian transfer and intracytoplasmic sperm injection treatment approaches are applied to the clinical features of diseases. Today, at the point where technology has come, artificial intelligence-based programs and deep learning skill programs are used together in assisted reproductive techniques. Artificial intelligence with deep learning capability, which analyzes the data it acquires and constantly renews itself, can make mistakes from time to time.
In this study, the contractual liability caused by the damage occurred within the framework of the contractual relationship that came to the fore in the process of assisted reproductive treatment method with artificial intelligence will be discussed. Non-contractual relations were not evaluated to handle the issue well and to reveal the essence of the issue.
Key Words: Assisted Reproductive Treatment Methods, Artificial Intelligence, Embryology, Legal Liability, Contractual Liability
DİJİTAL TEK PAZARDA FİLM FİNANSMANI: BÖLGESELLİĞİN ZORLUKLARI , 2021
Bu makale, uzun metrajlı filmler için bölgesel lisansların rolünü AB'deki yargı ve piyasa gelişme... more Bu makale, uzun metrajlı filmler için bölgesel lisansların rolünü AB'deki yargı ve piyasa gelişmelerinin arka planına göre tartışmaktadır. Şu anda, bölgesel lisanslar Avrupa'da filmlerin işletilmesi ve finanse edilme-sinin temel taşı olarak kabul edilmektedir. Bununla birlikte, mevcut film finansmanı modelleri, hem küresel çevrimiçi video platformlarının çalkantılı büyümesi gibi pazar gelişmelerinden hem de tek pazara ulusal-bölgesel engelleri kaldırmayı amaçlayan AB hukukundaki gelişmelerden dolayı artan bir baskı altındadır. Dağıtım hakkının birlik çapında tüketilmesi kuralı, AB Taşınabilirlik Tüzüğü ve uydu yayını ve çevrimiçi eşzamanlı yayın için menşei ülke kuralları bunlara örnek olarak verilebilir. AB rekabet hukuku, bölgesel münhasırlık verilmesine ek sınırlar koymakta ve lisanssız bölgelerdeki tüketicilere/izleyicilere "pasif" satışları engelleyen veya kısıtlayan yayıncılık ve ödemeli televizyon lisanslarına ilişkin hükümleri yasakla-maktadır. Altta yatan bölgesel haklar artık bölgesel hibeleri desteklemediğinden, hak sahiplerinin sözleşme yoluyla bölgesel münhasırlığı koruma özgürlüğü, AB rekabet hu-kukuna karşı giderek daha savunmasız hale gelecektir. Bölgesel münhasırlığın vazgeçilmez olduğu film sektörü için, Avrupa Komisyonu "grup muafiyetleri" şeklinde belirli rekabet hukuku kuralları oluşturabilir. Dil münhasırlığı -yani, bir filmin farklı dil versiyonları için münhasır hakların verilmesi- bölgesel lisanslamaya pratik ve yasal olarak daha güçlü bir alternatif sağlayabilir.
Anahtar Kelimeler Film finanse etme, Film fonlama, Bölgesellik, Telif Hakkı, Ön satış
Radyolojı̇de Tıbbı̇ Bı̇r Cı̇haz Olarak Yapay Zeka: Avrupa ve Amerı̇ka Bı̇rleşı̇k Devletlerı̇'nde Etı̇k ve Yasal Sorunlar, 2020
Yapay zeka (AI) uygulamalarına dünya çapında ilgi hızla artmaktadır. Tıpta, makine öğrenmesi/deri... more Yapay zeka (AI) uygulamalarına dünya çapında ilgi hızla artmaktadır. Tıpta, makine öğrenmesi/derin öğrenmeye dayalı cihazların, özellikle de görüntü analizi için kullanılanların çoğalması yapay zekanın sağlık hizmetlerinde kullanımı için yeni önemli zorluklar ortaya çıkacaktır. Bu durum kaçınılmaz olarak çok sayıda yasal ve etik soruyu gündeme getirmektedir. Bu yazıda, tıbbi cihaz geliştirme bağlamında yapay zeka düzenlemesinin durumunu ve gelecekte yapay zeka uygulamalarını güvenli ve kullanışlı hale getirme stratejilerini analiz ediyoruz. Şu anda meydana gelen gelişmeleri değerlendirerek, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'nde tıbbi cihazları ve veri korumayı düzenleyen yasal çerçeveyi analiz ediyoruz. Avrupa Birliği (AB) bu alanlarda yeni mevzuatla ile (Genel Veri Koruma Yönetmeliği [GDPR], Siber Güvenlik Yönerge, Tıbbi Cihazlar Yönetmeliği, in vitro Tanı Amaçlı Tıbbi Cihaz Yönetmeliği) reformlar yapmaktadır. Bu reformlar kademeli olmakla birlikte ilk etkisini Mayıs 2018'de yürürlüğe giren GDPR ve Siber Güvenlik Yönergesi ile yaptı. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ise düzenleme yetkile- rini ağırlıklı olarak Gıda ve İlaç Dairesine bırakmıştır. Bu makale hem yasal hem de etik hesap verebilirlik konularını ele almaktadır. Tıbbi ci- haz karar verme süreçleri büyük ölçüde öngörülemez, bu nedenle yaratıcıları bundan sorumlu tutmak açıkça endişelere yol açacaktır. AI uygu- lamalarını düzenlemek için yapılabilecek çok şey var. Bu doğru ve zamanında yapılırsa, yapay zeka tabanlı teknolojinin radyoloji ve diğer alanlarda potansiyeli paha biçilmez olacaktır.
Objective: In this study, the legal responsibility of the physician was evaluated within the fram... more Objective: In this study, the legal responsibility of the physician was evaluated within the framework of Turkish Law on the basis of the sample of the limits of the liability caused by the medical practice errors performed by the assistant physicians who received specialist training in medicine or dentistry. Materials and methods: Within the scope of "the circular of B.10.0.SHG.0.18.00.00-252.99 dated 28/09/2012, the General Directorate of Health Services of the Ministry of Health of the Republic of Turkey", the acts performed by the resident physician and the structure of the responsibility arising due to these are interpreted and evaluated together with the provisions of Turkish Law legislation and administrative procedures. In this context, the responsibility of the teaching assistant, chief assistant and specialist physician who supervised the assistant physician was evaluated. Results: There is no direct regulation on the responsibility of the physician in the Turkish legal system. The treatment contract, which is a mixed atypical contract, is applied directly or comparatively with the provisions of various legislation, especially the Turkish Code of Obligations. As an exception to the responsibility of the physician, the relationship of responsibility established with the circular, between the assistant physician and the supervising physician in terms of private law may be based on the provisions of Articles 66 and 507 of the Turkish Code of Obligations. Turkish Criminal Law regulates the limits of responsibility in the context of the principle of the personality of crime and punishment. Conclusion: From a criminal point of view, due to the principle of the personality of crime and sentence, the assistant physician is directly responsible, while the supervising physician is responsible for the offense of abuse of office due to a breach of the obligation of supervision and care. From a legal point of view, it is possible to talk about the responsibility of the supervising physician in accordance with the provisions of the obligation of care that the man employee and the attorney should show to the third party. It is possible that the supervising physician can be relieved of the responsibility by proving that the obligation of care and supervision has been fulfilled in recourse lawsuits or compensation lawsuits filed due to medical malpractice.
Sosyal medya; kişilerin içerik ürettikleri, bu içerikleri paylaştıkları, bilgi ve düşünce alışver... more Sosyal medya; kişilerin içerik ürettikleri, bu içerikleri paylaştıkları, bilgi ve düşünce alışverişinde bulundukları sanal topluluklar ile ağlar bütünüdür ve Instagram bu ağlardan biridir. Sosyal medya mecralarının ve özel olarak Instagram’ın, işitsel ve görsel blok olarak kullanımının yanı sıra iletişim ve pazarlama aracı olarak kullanımı yaygınlaşmıştır. Kişilerin diğerlerinin hayatından etkilenerek seyahat, yeme-içme, alış-veriş tercihleri yönlendirilmekte veya değişmektedir. Bu durum “influencer” olarak adlandırılan kişilerce, ticari amaçlar doğrultusunda kitlelerin yönlendirilmesi için kullanılmaktadır. Kişilerce yapılan paylaşımlar doğrudan müzik yayını olabildiği gibi paylaşımın ilgi çekici hâle gelmesi amacıyla da müzik eserlerinden yararlanılmaktadır.
Sahibinin hususiyetini taşıyan müzik eseri üzerinde, eser sahibinin FSEK bağlamında manevi ve mali hakları doğmaktadır. Mali haklardan umuma iletim hakkı münhasıran eser sahibine aittir ve eserin soyut nüshasının her türlü mecrada yayını ile yeniden yayını bu hak kapsamında değerlendirilir. Müzik eserinin umuma açık mahalde yayını ile internet yoluyla umuma iletilmesi ABAD kararlarına konu edilmiş ve Mahkeme uygulanacak olan hukuk yönünden kriterleri ortaya koymuştur.
Bu çalışmada influencer hesaplar tarafından Instagram sosyal ağında yapılan müzik içerikli paylaşımlar yönünden eser sahibinin umuma iletim hakkı değerlendirilmiştir. Belge inceleme yöntemiyle ABAD kriterleri tespit edilmiş, Sosyal ağdan yararlanma için kullanıcıların Instagram ile imzaladığı hizmet sözleşmesi hükümleri incelenerek hukuki sorun ortaya konmuştur. Instagram hizmet sözleşmesinde yer alan sorumsuzluk kaydı ve telif hakkı basit lisanslaması ile telif hakkı devir kayıtları doğrultusunda müzikli içeriklerin eser sahibinin umuma iletim hakkına yönelen müdahaleler irdelenmiştir. Eser sahibinin “umuma iletim” hakkına yönelik müdahaleler, ABAD kararlarında ortaya konan kriterler ışığında, FSEK m. 25’te düzenlenen işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı ile umuma açık mahallerde eser, icra, fonogram, yapım ve yayınların kullanılması ve/veya iletilmesine ilişkin esasları düzenleyen m. 41 doğrultusunda ele alınmıştır.
Anahtar Kelimeler: Instagram sosyal ağı, influencer, umuma iletim hakkı, ticari amaç, telif.
Azerbaycan ve Türk Fikri Mülkiyet Hukukunda Eser Sahibinin Manevi Hakları, 2021
Fikri mülkiyet hakları, kişinin her türlü zihinsel emeğiyle meydana getirdiği ürünler üzerinde sa... more Fikri mülkiyet hakları, kişinin her türlü zihinsel emeğiyle meydana getirdiği ürünler üzerinde sahip olduğu haklardır. Bu hakların konusu, sahibinin özelliklerini taşıyan, zihinsel bir çaba sonucu ortaya çıkan ve ekonomik değere sahip ürünlerdir. Eser sahibi bu ürünler üzerinde mali ve manevi haklara sahiptir. Bu çalışmanın konusunu Azerbaycan ve Türk fikri hukukunda eser sahibinin manevi haklarına ilişkin mevzuatın karşılaştırılması oluşturmaktadır. Bu bağlamda 5846 Sayılı Türk Fikir ve Sanat Eserleri Yasası’nın eser sahibinin manevi haklarını düzenleyen maddeleri incelenmiştir. Aynı zamanda konuyla ilgili her iki ülkenin de taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin getirdiği düzenlemelere yer verilmiştir. Karşılaştırmalı bir yaklaşımla doküman inceleme yöntemi ile yürütülen çalışmada, eser sahibinin manevi hakları konusunda her iki ülke mevzuatında benzerlikler olduğu gibi, farklılıkların da bulunduğu tespit edilmiştir. Benzerliklerin, her iki ülkenin de taraf olduğu konuyla ilgili uluslararası antlaşmalardan kaynaklandığı kanaatine varılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Azerbaycan Fikri Mülkiyet Hukuku, Eser Sahibi, Manevi Haklar, Türk Fikri Mülkiyet Hukuku
Geçmı̇şten Günümüze Hemşı̇relı̇k Mesleğı̇nı̇n Mevzuatları ve Hemşı̇relerı̇n Hukukı̇ Sorumluluklarının Özel Hukuk Açısından Görünümü , 2021
ÖZ Amaç: Bu çalışma ile ülkemizde geçmişten günümüze hemşirelik mevzuatlarının hukuk kuralları çe... more ÖZ
Amaç: Bu çalışma ile ülkemizde geçmişten günümüze hemşirelik mevzuatlarının hukuk kuralları çerçevesinde değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Yöntem: Literatür ve mevzuat taraması yapılarak elde edilen belgeler çalışma amacı doğrultusunda retrospektif olarak irdelenmiştir.
Bulgular: Hemşirelik mesleği toplum sağlığının korunması ve sürdürülmesinde görev alan temel meslektir. Özellikle savaş gibi bakım süreçlerinin önem arz ettiği olaylar modern hemşirelik faaliyetlerinin doğuşunu ve gereksinim duyulan bir meslek olduğunu ortaya çıkarmıştır. Ülkemizde tarihsel süreçte Osmanlı İmparatorluğu döneminde Kırım savaşıyla birlikte hemşirelik faaliyetlerinin öneminin artmaya başladığı ve mesleğin icrasına ihtiyaç duyulduğu görülmüştür.
Hukuk devleti ilkesinin teşekkülü amacıyla hemşirelik mesleğinin yetki ve sorumlulukları Cumhuriyet ile kanun seviyesinde düzenlenmiştir. Başlangıçta ülkemizde hemşirelik formal eğitimi lise seviyesinde verilirken, ülkemizde ve Avrupa’da ilk hemşirelik lisans programı 1955 yılında Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu olarak kurulmuştur.
Modern hemşireliğin kurucusu olan Florence Nightingale ile başlayan süreç günümüzde hemşirelik fakülteleri ve lisansüstü eğitim ile profesyonel bir meslek olarak varlığını sürdürmektedir. Formal eğitimin seviyesindeki yükseliş ile doğru orantılı hemşirelik mesleğine yüklenen sorumluluk da artmıştır. Halihazırda hemşireler bugün hemşirelik girişimleri, tanılama süreci ve hemşirelik bakımı ile mesleki olarak münferiden sorumludur. Bu sorumluluğun özel hukuk açısından yansımaları kamu sağlık kuruluşlarında çalışanlar açısından rücu davalarında haksız fiil; özel sağlık kuruluşlarında çalışanlar açısından ifa yardımcısının sorumluluğu, haksız fiil veya vekaletsiz işgörme sebeplerine dayalı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Sonuç: Ülkemizde hemşirelik mesleğinin icrasında destek alınan hukuksal çerçeve ile ilgili tüm incelemeler neticesinde, var olan mevzuatlarla gerekli hukuksal güvenliğin sağlandığı, buna ilave olarak mesleğe özgü hukuksal düzenlemelere gereksinim duyulduğu söylenebilir.
Anahtar Kelimeler: Hemşirelik, Mevzuat, Hukuki Sorumluluk, Özel Hukuk
ABSTRACT
Aim: With this study, it is aimed to evaluate the nursing legislation from past to present within the framework of Turkish law.
Method: The documents obtained by literature and legislation research were examined retrospectively.
Results: Nursing is the main profession involved in the protection and maintenance of public health. Events such as war, in which care processes are important, have revealed the birth of modern nursing. In the historical process in Turkey, it has been seen that the importance of nursing activities started to increase with the Crimean War and became a necessity during the Ottoman Empire.
In accordance with the principle of the rule of law, the authority and responsibilities of the nursing profession were regulated at the level of law with the Republic. While formal nursing education was given at the high school level in Turkey at the beginning, the first undergraduate nursing program in our country and in Europe was established in 1955 as Ege University School of Nursing.
The process that started with Florence Nightingale, the founder of modern nursing, continues its existence as a profession with nursing faculties and postgraduate education. In direct proportion to the rise in the level of official education, the responsibility placed on the nursing has also increased. Currently, nurses today are individually responsible for nursing interventions, the diagnostic process, and nursing care. In the light of Turkish private law, patients have recourse against nurses working in public hospitals in accordance with the provisions of tortious action. On the other hand, for the nurses working private hospitals, damages can be compensated by liability of auxiliary person, law of tort or agency without authority.
Conclusion: As a result of all the examinations related to the legal framework that is supported in the practice of the nursing in Tukey, it can be said that the necessary legal security is provided by the existing legislation, and in addition to this, profession-specific legal regulations are needed.
Keywords: Nursing, Legislation, Legal Responsibility, Private Law
SAKLANMAKTA OLAN KORDON KANININ BERTARAFI VE HAK SAHİPLİĞİ SORUNSALI, 2021
Göbek kordonu ana ile bebek arasında kan, gaz ve bunlara bağlı biyolojik materyallerin geçişini s... more Göbek kordonu ana ile bebek arasında kan, gaz ve bunlara bağlı biyolojik materyallerin geçişini
sağlayan biyolojik bir aracıdır. Kordon kanı bankaları ülkemizde son 15 yılda kamu iştirakleri ve özel
sektör aracılıyla çoğalmıştır. Ülkemizdeki bu tıbbi gelişimleri hukuki olarak da desteklenmesi ve uygun
zemin sağlanması gerekmektedir. Bu çalışma kordon kanının saklanması ve bertaraf edilmesi sürecinin
hukuki alandaki durumu ortaya koymaya ve eksiklikleri tespit etmeyi hedeflemektedir.
5 Temmuz 2005 tarihli Kordon Kanı Bankacılığı Yönetmeliği uygun şekilde ve miktarda elde edilmiş olan
kordon kanının saklanmasına ilişkin hususları düzenlemiş ve herhangi bir sebeple bertaraf edilmesi
hakkında 20 Mayıs 1993 tarihli Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliğine ve dolayısıyla bu yönetmeliği ilga
ederek yerine yürürlüğe giren 25 Ocak 2017 tarihli aynı isimli yönetmeliğe atıf yapmıştır. Kordon kanı
yapısı itibariyle uygun şartlarda saklanmaması halinde Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliğince
enfeksiyon yapıcı tıbbi atık olarak nitelendirilmektedir. Herhangi bir şekilde çevre, insan ve belediye
veya ambalaj atığı ile aynı ortamda olması, bunlara karışması yasaklanmış olan enfeksiyon yapıcı tıbbi
atığın ise lisanslanmış tıbbi atık işleme tesisinde bertaraf edilmesi gereklidir. Toplanmış olan kordon
kanının niteliği veya niceliğinden yahut kontamine ya da enfekte olmasından kaynaklı bertaraf halleri
ayrıksı tutulduğunda saklanacak veya saklanmakta olan kanın bertaraf edilmesine karar vermeye kim
yetkilidir: kan sahibi mi, banka ile saklama sözleşmesi akdeden mi, çocuk adına çocuğun velisi/velileri
mi? Eldesi güç ve kök hücre bakımından zengin olan kordon kanının, kök hücre ihtiyacı olan birçok
hastanın tedavisine umut ışığı olması yerine bertaraf edilmesi ne kadar adaletli olacaktır?
Bu çalışma ile allojenik ve otolog olarak saklanan kordon kanının mülkiyeti ve çocuğun üstün yararı ve
üstün kamusal menfaat ilkeleri doğrultusunda kanın anonimleştirilmesi veya bertaraf edilmesi hususu
irdelenmeye çalışılacaktır.
Anahtar Kelimeler: Kordon kanı, Hak sahipliği, Bertaraf, Çocuğun üstün menfaati, Kamu yararı,
Allojenik saklama
GİRİŞ-AMAÇ Primer/sekonder infertilite tedavisinde IUI, IVF, over kriyoprezervasyonu gibi Üremeye... more GİRİŞ-AMAÇ Primer/sekonder infertilite tedavisinde IUI, IVF, over kriyoprezervasyonu gibi Üremeye Yardımcı Tedavi yöntemleri başarıyla uygulanmaktadır. Sağlıklı tek bir embriyoyla sağlıklı bir bebeğin dünyaya gelmesi başarı ölçütü olarak varsayılırsa hedefe ulaşma süresi gelişen teknoloji ile kısalmaktadır. Tecrübe-teknoloji kombinasyonu yaparak edindiği verilerle sürekli kendini yenilese de yapay zekanın da hata yapabileceği akılda tutulmalıdır. Böyle bir hatalı uygulama karşısında hukuki ve cezai sorumlulukların pay edilebilmesi için açık bir düzenlemeye ihtiyaç duyulmaktadır. GEREÇ-YÖNTEM Son yıllarda embriyo kültür ortamını daha az etkileyerek viabiliteyi destekleyen time-lapse video sistemleri sayesinde embriyo görüntüleri dijitalleştirilmiştir. Yapay zeka gelişen embriyonun görüntülerini hastaya ait verilerle birleştirerek sağlıklı embriyo gelişme ihtimalini hesaplamaktadır. Bu hesaplamaları yaparken kullanılan verisetlerinde embriyonik 3.gün ve 5.gün arası önem arz etmektedir. Elde edilen görüntüler ve verisetleri klinik yansımalardaki sonuçlarla birleştirilerek insan gözünün görebileceği bariz hatalar dışında kalan ayrıntılar da gerçek sonuçlarla karşılaştırılarak girilen veriyle parallel sayıda başarı oranı artmaktadır. Kullanılan algoritmalar supervize ve supervize olmayan olarak genel ayrıma uğradıktan sonra lojistik regresyon, rassal orman, aşırı gradyan arttırma ve destekçi vektör makinesi olarak özelde sınıflanmaktadır. BULGULAR Machine Learning adıyla yaygınlaşan derin öğrenme sistemlerinde temel kavramların bir kez girilmesinden sonra karar ağacı oluşturularak sistemin kendi kendini yenilemesi ile veri analizi kolaylaşmaktadır. Güncel olarak Random Forest, Support Vector Machine, Neural Networks ve Stork algoritmaları yapay zekanın kliniğe yansımaları olarak karşımıza çıkmaktadır. Süper bilgisayarlarda analizler kümülatif birikmekte, insan hızından daha hızlı ve fazla veri gözden geçirilerek sağlıklı embriyo ihtimali hesaplanmaktadır. Uyar ve ark.; Güvenir ve ark. ile Mirsky ve ark. yaptığı çalışmalar yapay zeka teknolojisinin geldiği yeri ve ülkemizin başarılı konumunu da sunduğu verilerle görülmektedir. Bu başarılı çalışmalar ülkemizde karşılaşacağımız olası hukuki durumların tartışılmaya başlanması gerektirdiğini gözler önüne sermektedir. TARTIŞMA-SONUÇ Bahsi geçen algoritmaların örgüsündeki hata nedeniyle düşük kalitede embriyoların seçilmesi ve bu bunların implantasyonu halinde zarar ve hukuki sorumluluk doğacaktır. Türk hukukunda yapay zeka ve buna dayalı çalışan tıbbi cihazların hukuki ve cezai sorumluluğu açısından açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Yapay zekanın kişiliği olmaması sebebiyle doğrudan sorumluluğundan bahsedilemez. Ancak programcı ve kullanıcı sorumluluğundan bahsedilebilir. Klinikte kullanılan yapay zekaya dayalı program ve cihazlarda hastanenin kusursuz sorumluluğu tartışmasız iken programcı ile kullanıcı hekim ve yardımcı personelin kusur derecelerine göre sorumluluğu vardır. Literatürde Türk mühendis ve hekimlerinin yüksek değerlikli dergilerde yayın yaptıkları ve bu yayınları yine Türk hekimlerinin tecrübeleriyle harmanladıkları görülmüştür. Algoritmaların başarı düzeyleri makine öğrenmesinde gelinecek üst düzey bilgi birikimi toplanırken, hukuki boyutların da tartışılması gerektiği görülmüştür.
Temel Tıp Bilimleri Alanında Çalışan Hekimlerin Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, 2022
Tıp bilimi uygulayıcısı olan hekimler insan bedeni üzerinde mesleki faaliyetlerini gerçekleştirir... more Tıp bilimi uygulayıcısı olan hekimler insan bedeni üzerinde mesleki faaliyetlerini gerçekleştirirken insan vücudunun karmaşıklığı ve öngörülemezliği nedeniyle birçok risk üstlenmektedirler. Tıbbi uygulamaları esnasında hafif ihmalinden dahi sorumlu olan hekimler için 2010 yılında 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunda yapılan değişiklik ile hatalı tıbbi uygulamalarına karşı mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu getirilmiştir. Bu tez çalışmasında ülkemizde uygulanmaya başlayalı on yılı geride bırakan hekimlerin meslek ifası sırasında üstlendikleri rizikolara karşı yaptırılması zorunlu olan “Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası” konusu ele alınmıştır.
İlk bölümde hekimlik mesleği, hekimlerin hukuki sorumluluğu, tıbbi kötü uygulama ile tıbbi komplikasyon ve temel tıp bilimleri alanında çalışan hekimlerin meslek ifası konuları irdelenmiştir. Devamında sigorta kavramı ele alınarak sorumluluk sigortaları ve mesleki sorumluluk sigortası irdelenmiş, hekimin mesleki sorumluluk sigortasına değinilmiştir. Üçüncü ve son bölümde tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigortasının niteliği, şekli, tarafları ve unsurları irdelenip rizikonun gerçekleşmesine ilişkin teoriler göz önünde tutularak zorunlu mali sorumluluk sigortası açısından riziko kavramı ele alınmıştır. Sigorta himayesinin kapsamı ile sigorta teminatı dışında kalan haller incelenip temel tıp bilimleri alanında çalışan hekimler açısından sigortalanabilir menfaat ve riziko hususları incelenmiştir. Tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigortası, temel tıp bilimleri alanında çalışan hekimler ve bu hekimlerin meslek ifa süreçleri Covid-19 salgının yarattığı durumlar da göz önünde tutularak değerlendirilmeye çalışılmıştır.
Bu çalışma süresince Anayasa, Türk Ticaret Kanunu ve Tababet ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun başta olmak üzere özel ve genel çeşitli ulusal mevzuat göz önünde tutulmuş, uluslararası mevzuatlar irdelenerek doktrin ve yargı içtihatları ile ulusal ve uluslararası yayınlardan faydalanılmıştır.
Olağan koşullarda temel tıp bilimleri alanında çalışan hekimlerden bazıları tıbbi uygulama süreçlerine katılmasalar dahi Covid-19 salgının yarattığı olağan dışı hal göstermiştir ki bu alanlarda çalışan hekimler mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde görevlendirme ile tıbbi uygulama gerçekleştirmekte, sigortalanabilir risk üstlenmektedir.
Anahtar Sözcükler: Hekim, Temel Tıp Bilimleri, Hekim Sorumluluğu, Zorunlu Sigorta, Mesleki Sorumluluk Sigortası