Murat Sarıkabak | Bartın University (original) (raw)
Papers by Murat Sarıkabak
This study has been performed to determine the effect of proprioception training on some of the m... more This study has been performed to determine the effect of proprioception training on some of the motor characteristics of wrestlers ın the juniors' category. The study has been carried out with 20 volunteer wrestlers born between 2004 & 2006 and chosen with purposeful sampling method. 10 volunteers selected randomly have been grouped together to form a test group and the remaining 10 to form a control group. Each group has been tested based on balance, durability, power, flexibility and quickness and first and last test results have been determined. The test results have been analyzed in the software program SPSS 22. "Mann-Whitney U Test has been used to determine the differences between independent groups whereas "Wilcoxon Analysis" has been utilized in volunteers' repetitive measurement tests with a p≤0,05 significance level. As a result, when the results of first and last tests based on balance, durability, power, flexibility and quickness performed on the wrestler group who have been through proprioception training for 8 weeks is compared to the test results of the wrestler group who have not been through proprioception training, it has been observed that there exists statistically significant differences (p<0,05).
A Çalışma Deseni (Study Design) B Verilerin Toplanması (Data Collection) C Veri Analizi (Statisti... more A Çalışma Deseni (Study Design) B Verilerin Toplanması (Data Collection) C Veri Analizi (Statistical Analysis) D Makalenin Hazırlanması (Manuscript Preparation) E Maddi İmkanların Sağlanması (Funds Collection) Özet: Bu çalışmanın amacı, spor bilimleri fakültesi öğrencilerinin, sosyal fizik kaygı durumları ve duygusal zekâ düzeylerinin incelenmesidir. Araştırmaya Sakarya Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi'nde öğrenim görmekte olan 214 üniversite öğrencisi katılmıştır. Araştırma verileri; "Kişisel Bilgi Formu", "Schutte Duygusal Zekâ Ölçeği" ve "Sosyal Fizik Kaygı Envanteri" kullanılarak, gönüllü katılım esasına göre toplanmıştır. Verilerin istatistiksel analizi için SPSS 21 paket programı kullanılmış, elde edilen verilerin çözümlenmesinde betimsel istatistikler, Pearson korelasyon analizi ve t-testi uygulanmıştır. Edinilen bulgular incelendiğinde; öğrencilerin yaş gruplarının sosyal fizik kaygı düzeylerine göre karşılaştırılmasında, olumsuz değerlendirme beklentisi ve sosyal fizik kaygı toplam puanlarında 21 ve üstü yaş üzeri olan öğrencilerin lehine anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0,05). Duygusal zekâ puanlarının karşılaştırılmasında ise, iyimserlik/ruh halinin düzenlenmesi alt boyutu ve duygusal zekâ toplam puanlarında cinsiyete göre kadınların tarafına dönük anlamlı ilişkiye rastlanılmıştır (p<0,05). Öğrencilerin duygusal zekâ puanları ile sosyal fizik kaygı puanları arasındaki farklılığı görmek için yapılan Pearson korelasyon analizi sonucunda, duygusal zekâ ve sosyal fizik kaygı puanları arasın da negatif yönde bir anlamlı ilişki tespit edilmiştir. Bulgular neticesinde üniversite öğrencileri için, ilerleyen yaşın, kaygı düzeyinin azalmasında bir etken olduğu, kadınların duygusal zekâ düzeylerinin, erkeklere oranla daha yüksek olduğu ve üniversite öğrencilerinde duygusal zekâ düzeyi arttıkça, sosyal fiziksel kaygının azaldığı söylenebilir.
A Çalışma Deseni (Study Design) B Verilerin Toplanması (Data Collection) C Veri Analizi (Statisti... more A Çalışma Deseni (Study Design) B Verilerin Toplanması (Data Collection) C Veri Analizi (Statistical Analysis) D Makalenin Hazırlanması (Manuscript Preparation) E Maddi İmkanların Sağlanması (Funds Collection) ÖZET: Bu araştırma 2016-2017 yılında Türkiye Spor Toto 3.Lig'inde oynayan profesyonel futbolcuların, duygusal zekâ düzeylerinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırmaya Türkiye 3. Ligi'nde bulunan, Ankara Adliye Spor, Ankara Demir Spor, Kocaeli Spor, Adana Kozan Spor ve Erzin Spor takımlarında oynayan, toplam 112 profesyonel futbolcu gönüllü olarak katılmıştır. Çalışma için, nicel desenli betimsel tarama modelinden yararlanılmıştır. Çalışmada veriler için, araştırmacının oluşturduğu soruları içeren kişisel bilgi formu ve Schutte ve ark (1998) tarafından geliştirilen daha sonra Austin ve ark. (2004) tarafından tekrar çalışılan ve Türkçe uyarlaması Tatar, Tok ve Saltukoğlu (2011) tarafından yapılan Duygusal Zekâ ölçeğinden yararlanılmıştır. Yapılan analizlerde SPSS 21 programından faydalanılmıştır. Araştırma sonucu incelendiğinde, lisanslı spor yapma değişkeni ile duygusal zekâ arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı görülmüştür. Profesyonel olma yaşı ile iyimserlik/ruh halinin incelenmesi ve duyguların kullanımı alt boyutları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık olmadığı saptanmıştır. Duyguların değerlendirilmesi alt boyutunda ve genel ortalamada ise, anlamlı bir fark olduğu tespit edilmiştir. Mevki değişkeni ile iyimserlik/ruh halinin incelenmesi ve duyguların kullanımı alt boyutları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı belirlenmiştir. Duyguların değerlendirilmesi alt boyutunda ve genel ortalamada ise, anlamlı bir fark olduğu görülmüştür.
Bireylerin erken yaşlarda spor ile tanışması, gelecek yaşamlarında spora ilişkin tutum ve davranı... more Bireylerin erken yaşlarda spor ile tanışması, gelecek yaşamlarında spora ilişkin tutum ve davranışlarının önemli bir belirleyicisidir. İlköğretim dönemi ise çocukların gelişimlerinin desteklenmesi ve bazı alışkanlıkların kazanılmasında önemli bir zaman dilimidir. Yapılan araştırma da 6-7 yaş ilkokul çocuklarının spora ilişkin görüşlerini belirlemek amaçlanmıştır. Örneklem grubunu, Bartın ve İstanbul illerinde ilköğretim düzeyinde eğitim gören toplam 52 çocuk oluşturmaktadır. Nitel olarak yapılan çalışmada verilerin toplanmasında yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Katılımcılar ile gerçekleştirilen görüşmeler, katılımcıların kendilerini rahat ifade edebilecekleri ortamlar da uygulanmıştır. Veriler üzerinde içerik analizi yapılmıştır. Sonuç olarak; çocukların spor ve sporcu terimlerini tam olarak kavrayamadığı, sporun kimler tarafından nasıl ve nerede yapıldığına ilişkin sınırlı sayıda görüşe sahip oldukları, futbol, voleybol, atletizm ve basketbol gibi spor dallarını bildikleri belirlenmiştir. Sonuçlar literatür bilgileri ışığında tartışılmış ve çocukların spora ilişkin bilgi ve aktivitelerinin arttırılması önerilmiştir. Abstract Individuals getting involved in sports at an early age is an important determinant on their future attitude and behaviors regarding sports. Besides, primary education is an important period in supporting children's development and adopting certain habits. The present study aimed to identify primary school children's views on sports. The study group consisted of 52 schoolchildren who study at primary school in İstanbul and Bartın. The qualitative study used semi-structured interview form to collect data. The interviews were conducted in comfortable places where the participants could easily express themselves and content analysis was done on the data. The results revealed that children could not exactly grasp sports terms and that they had limited idea about how, by whom and where sports are done. On the other hand, the children knew about sports branches such as football, volleyball, athletics and basketball. The results were discussed in the light of literature and suggestions were made on increasing children's knowledge and activity of sports.
The purpose of the present study was to determine the attitudes of vocational high school of heal... more The purpose of the present study was to determine the attitudes of vocational high school of health students toward physical education and sports class and their self-efficacy. The population of the study was comprised of 245 students (174 female, 71 male) who studied at a state vocational high school of health in İzmit, Kocaeli province and they were selected via convenience sampling method. The data were collected through "personal information form," "attitude toward physical education and sports scale," and "academic self-efficacy scale." Then, these data were analyzed through SPSS 21 package program parametric tests, after they were checked for normality and normal distribution. In analysis of the data, descriptive data, t-test, one-way variance analysis (ANOVA) and pearson correlation analysis were used. The findings revealed that although the rate of participating in school sports was high in the students, (n: 137) the rate of participating in licensed sports was low (n: 26). While the students' attitude scores toward physical education and sports class were above average (:124.26) they did not differ according to gender and age (p>0.05). However, the students' attitude scores toward physical education and sports class did differ significantly (p<0.05) in support of the ones who participate in school sports (n: 137) and licensed sports (n:26). When the students' academic self-efficacies were compared according to gender variance, the results differed significantly in support of the female students (p<0.05). On the other hand, there was no a significant difference between academic self-efficacy and age group; and school sports participation rate and licensed sports participation rate (p>0.05). Finally, pearson correlation analysis revealed that there was no a significant relationship between the students' attitudes toward physical education and sports class and academic self-efficacy (p>0.05). The results were discussed in the light of related literature and a few suggestions were made in order to contribute in the field.
Bu çalışmanın amacı beden eğitimi ve spor öğretmeni adaylarının duygusal zeka düzeyleri ile akade... more Bu çalışmanın amacı beden eğitimi ve spor öğretmeni adaylarının duygusal zeka düzeyleri ile akademik öz
yeterlikleri arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Araştırmanın evrenini Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi
ve Bartın Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesinde öğrenim gören beden eğitimi ve spor öğretmeni adayları
oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise bu öğretmen adayları içerisinden kolayda örnekleme yöntemiyle
seçilen 78 kadın ve 226 erkek olmak üzere toplamda 304 beden eğitimi ve spor öğretmeni adayı oluşturmaktadır.
Araştırmanın verileri, Schutte ve diğ., (1998) tarafından geliştirilen, Austin ve diğ., (2004) tarafından revize
edilen Türkçe uyarlaması Tatar, Tok ve Saltukoğlu (2011) tarafından yapılan “Duygusal Zeka Ölçeği”
Jerusalem ve Schwarzer (1981) tarafından geliştirilen Türkçe uyarlaması Yılmaz, Gürçay ve Ekici (2007)
tarafından yapılan “Akademik Öz Yeterlik” ölçeği ve araştırmacılar tarafından oluşturulan “Kişisel Bilgi Formu”
ile toplanmıştır. Verilerin istatistiksel olarak çözümlenmesinde betimsel istatistikler, bağımsız gruplar t-testi, tek
yönlü varyans analizi (ANOVA) ve pearson korelasyon analizleri uygulanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde
SPSS paket programından yararlanılmıştır.
Araştırma bulgularına göre beden eğitimi ve spor öğretmeni adaylarının duygusal zeka puanlarının cinsiyete
göre karşılaştırılmasında iyimserlik/ruh halinin düzenlenmesi, duyguların kullanımı, duyguların
değerlendirilmesi ve duygusal zeka toplam puanlarında sınıf düzeyine göre karşılaştırılmasında duyguların
kullanımı alt boyutunda istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir. Ayrıca iyimserlik/ruh halinin
düzenlenmesi, duyguların değerlendirilmesi ve duygusal zeka toplam puanı ile akademik başarı puanları arasında
pozitif yönde anlamlı ilişkiler tespit edilmiştir.
Beden eğitimi ve spor öğretmeni adaylarının akademik öz yeterlik puanlarının ise cinsiyete ve sınıf düzeylerine
göre karşılaştırılmasında, istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar göstermediği tespit edilmiştir. Öte yandan
akademik öz yeterlik ile akademik başarı arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Son olarak da
iyimserlik/ruh halinin düzenlenmesi, duyguların kullanımı, duyguların değerlendirilmesi ve duygusal zeka
toplam puanı ile akademik öz yeterlik puanları arasında pozitif yönde anlamlı ilişkiler tespit edilmiştir.
Sonuç olarak beden eğitimi ve spor öğretmeni adaylarının duygusal zeka düzeyleri arttıkça akademik öz yeterlik
düzeylerininde artacağı tespit edilmiştir. Bu durum beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin duygusal zekalarının
akademik öz yeterlik için önemli bir değişken olduğunu göstermektedir. Başka bir deyişle beden eğitimi ve spor
öğretmeni adaylarından yüksek akademik öz-yeterlik isteniyorsa, onların duygusal zeka düzeylerinin arttırılması
gerekmektedir.
Öz: Bu çalışmanın amacı, lise öğrencilerinin, sosyal fizik kaygı durumları ve duygusal zekâ düzey... more Öz: Bu çalışmanın amacı, lise öğrencilerinin, sosyal fizik kaygı durumları ve duygusal zekâ düzeylerinin spor yapma durumlarına göre incelenmesidir. Araştırmaya İstanbul, Avcılar Firüzköy Çok Programlı Anadolu Lisesinde öğrenim görmekte olan 277 lise öğrencisi katılmıştır. Araştırma verileri; Kişisel Bilgi Formu, Schutte Duygusal Zekâ Ölçeği ve Sosyal Fizik Kaygı Envanteri kullanılarak, gönüllü katılım esasına göre toplanmıştır. Verilerin istatistiksel analizi için SPSS 21 paket programı kullanılmış, elde edilen verilerin çözümlenmesinde betimsel istatistikler, tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ve bağımsız örneklem t-testi teknikleri uygulanmıştır. Edinilen bulgular incelendiğinde; öğrencilerin yaş değişkenlerine göre, duygusal zekâ alt boyutu, iyimserlik/ruh halinin düzenlenmesi ve duygusal zekâ toplam puanlarında, anlamlı farklılık tespit edilmiştir (p<0.05). Bu durum öğrencilerin yaşı ile birlikte, duygusal zekâ puanlarında anlamlı bir artış olduğunu göstermiştir. Öğrencilerin yaş değişkenlerinin sosyal fizik kaygı düzeylerine göre karşılaştırılmasında, fiziksel görünüm rahatlığı alt boyutu ve sosyal fizik kaygı toplam puanlarında, istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir (p<0.05). Öğrencilerin yaşları arttıkça, sosyal fiziki kaygı puanlarında anlamlı bir azalmanın olduğu görülmüştür. Öğrencilerin cinsiyet değişkenine göre duygusal zekâ puanlarının karşılaştırılmasında, duygusal zekâ toplam puanında, kız öğrenciler lehine; sosyal fizik kaygı puanlarının karşılaştırılmasında, sosyal fizik kaygı toplam puanlarında, erkek öğrenciler lehine, istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar bulunmuştur. (p<0.05). Sosyal fizik kaygı durumuna göre, öğrencilerin spor yapma durumu değişkeninde, fiziksel görünüm rahatlığı, olumsuz değerlendirme beklentisi alt boyutları ve sosyal fizik kaygı toplam puanlarında spor yapanlar lehine istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir (p<0.05). Öğrencilerin aile gelir durumlarının sosyal fizik kaygı puanlarına göre karşılaştırılmasında ise, olumsuz değerlendirme beklentisi alt boyutu ve sosyal fizik kaygı toplam puanlarında istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar tespit edilmiş ve bu farklılık yüksek aile geliri olanlar lehine bulunmuştur (p<0.05). Sonuçlar ilgili literatür ışığında tartışılmış ve yapılacak yeni çalışmalar için önerilerde bulunulmuştur. Abstract: The aim of this study was to investigate the social physical anxiety states and emotional intelligence levels of high school students according to their "doing sports "variable. 277 high school students attending Avcılar
There have been many scientific studies on the reasons how individuals have been able to provide ... more There have been many scientific studies on the reasons how individuals have been able to provide life satisfaction throughout their lives and what conditions affect this situation, and many scientific studies have been done on the reasons that may affect this situation. In this study, the purpose of this study was to investigate the concept of self-discipline as a predictor of life satisfaction of prospective physical education and sports teachers. The research is a relational survey model and the universe of the research consists of physical education and sports teacher candidates studying at academic year. The sample of the study consisted of 273 physical education and sports teacher candidates who were selected with easy sampling method from this universe. In the research; "Personal Information Form", "Life Satisfaction Scale" and "Five Factor Personality Inventory" were used. Within the scope of the research, the candidates of physical education and sports teachers were asked to answer the items of life satisfaction scale and the items of sub-dimension of self-discipline which is one of the sub-dimensions of five-factor personality inventory. As a result of the analyzes, it was found that life satisfaction and self-discipline scores of physical education and sports teacher candidates showed significant differences according to gender (t=3.29; p< .05-t=,23; p< .05). In addition, it was found that life satisfaction scores of physical education and sports teacher candidates showed a significant difference according to class levels (F = 3.29; p <.05), whereas self-discipline scores did not show significant difference according to class levels (F = .62; p> .05). As a result of the study, it was found that self-discipline was a significant predictor of life satisfaction (t (6.03) = p <.05) and explained 11% of the total variance. The findings were discussed in the light of the relevant literature and recommendations were made.
The contribution of the physiologic and cognitive processes is important for increasing the quali... more The contribution of the physiologic and cognitive processes is important for increasing the quality of the education and occupational productivity. The new researches done indicate that exercising frequency and emotional intelligence level have precious contributions on the occupational performances of the individuals. The purpose of this research was determined as evaluating the sporting situation and emotional intelligence levels of adults in different occupational groups. 586 individuals participated in the research, who works in various professions in Bartın Province. The information on the participant group and the other variables of the research was analyzed via descriptive statistic techniques. For evaluating the data, SPSS 21.0 package software was used and for analyzing the data, descriptive statistics, independent t-test and one-way variance analysis (ANOVA) techniques were used. As a result of the data obtained, no significant difference was encountered in the emotional intelligence sub-dimensions and total scores depending on the sporting situation of the participants (p > 0.05). As a result of the analyses done for the gender variable, significant differences were obtained on behalf of the women and it was seen that emotional intelligence total scores of the female workers are higher compared with the male workers (p < 0.05). For the finding where the relations between age variable and emotional intelligence was evaluated, it was seen that there is a significant decrease in the emotional intelligence level with the increase in age (p < 0.05). This decrease was tried to be explained with occupational exhaustion. At the same time, the finding was arrived that the total emotional intelligence scores of the participants who work as teacher, compared with the other professions, is higher with a significant level compared with the other profession groups (p < 0.05). The findings of the research were discussed in the light of the literature and recommendations were offered for contributing to the new researches to be made.
This study examines the mental abilities of the student athletes and examining their emotional in... more This study examines the mental abilities of the student athletes and examining their emotional intelligence levels. The sample comprised 213 student athletes studying in the Bartın University. The data was collected with the Ottowa Mental Skills Assessment Tool (OMSAT-3'), Schuette emotional intelligence scale and personal data form. In conclusion, a significant difference was found in favor of the males in the stress reactions variable according to the gender (p<0.05). It was also showed that there was a statistically significant difference in the goal setting, commitment, imagery, mental practice, and self-confidence sub-dimensions of mental skills assessment tool for monthly income level of the participants (p<0.05) but no statistical significance was found according to the gender between the total scores and sub-dimensions of emotional intelligence (p>0.05). Additionally, a significant high correlation was reached between the monthly income level with the sub-dimensions of emotional intelligence and total scores, and between the mental skills assessment sub-dimension of the emotional intelligence and total scores (p<0.05). Lastly, when the mental skills assessment tool increase, the emotional intelligence score averages of the student athletes also increase.
Journal of Human Sciences, 2016
Journal of Human Sciences, 2016
International Journal of Human Sciences, 2015
We investigated the effect of positive and negative feedback on maximal voluntary contraction (MV... more We investigated the effect of positive and negative feedback on maximal voluntary contraction (MVC) of the biceps brachii muscle and explored the mediating effects of gender and conscientiousness. During elbow flexion, MVCs were measured in positive , negative, and no-feedback conditions. Participants were divided into high-and low-conscientiousness groups based on the median split of their scores on Tatar's five-factor personality inventory. Considering all participants 46 college student athletes (21 female, 28 male), positive feedback led to a greater MVC percentage change (À5.76%) than did negative feedback (2.2%). MVC percentage change in the positive feedback condition differed significantly by gender, but the negative feedback condition did not. Thus, positive feedback increased female athletes' MVC level by 3.49%, but decreased male athletes' MVC level by 15.6%. For conscientiousness, MVC percentage change in the positive feedback condition did not differ according to high and low conscientiousness. However, conscientiousness interacted with gender in the positive feedback condition, increasing MVC in high-conscientiousness female athletes and decreasing MVC in low-conscientiousness female athletes. Positive feedback decreased MVC in both high-and low-conscientiousness male athletes.
This study has been performed to determine the effect of proprioception training on some of the m... more This study has been performed to determine the effect of proprioception training on some of the motor characteristics of wrestlers ın the juniors' category. The study has been carried out with 20 volunteer wrestlers born between 2004 & 2006 and chosen with purposeful sampling method. 10 volunteers selected randomly have been grouped together to form a test group and the remaining 10 to form a control group. Each group has been tested based on balance, durability, power, flexibility and quickness and first and last test results have been determined. The test results have been analyzed in the software program SPSS 22. "Mann-Whitney U Test has been used to determine the differences between independent groups whereas "Wilcoxon Analysis" has been utilized in volunteers' repetitive measurement tests with a p≤0,05 significance level. As a result, when the results of first and last tests based on balance, durability, power, flexibility and quickness performed on the wrestler group who have been through proprioception training for 8 weeks is compared to the test results of the wrestler group who have not been through proprioception training, it has been observed that there exists statistically significant differences (p<0,05).
A Çalışma Deseni (Study Design) B Verilerin Toplanması (Data Collection) C Veri Analizi (Statisti... more A Çalışma Deseni (Study Design) B Verilerin Toplanması (Data Collection) C Veri Analizi (Statistical Analysis) D Makalenin Hazırlanması (Manuscript Preparation) E Maddi İmkanların Sağlanması (Funds Collection) Özet: Bu çalışmanın amacı, spor bilimleri fakültesi öğrencilerinin, sosyal fizik kaygı durumları ve duygusal zekâ düzeylerinin incelenmesidir. Araştırmaya Sakarya Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi'nde öğrenim görmekte olan 214 üniversite öğrencisi katılmıştır. Araştırma verileri; "Kişisel Bilgi Formu", "Schutte Duygusal Zekâ Ölçeği" ve "Sosyal Fizik Kaygı Envanteri" kullanılarak, gönüllü katılım esasına göre toplanmıştır. Verilerin istatistiksel analizi için SPSS 21 paket programı kullanılmış, elde edilen verilerin çözümlenmesinde betimsel istatistikler, Pearson korelasyon analizi ve t-testi uygulanmıştır. Edinilen bulgular incelendiğinde; öğrencilerin yaş gruplarının sosyal fizik kaygı düzeylerine göre karşılaştırılmasında, olumsuz değerlendirme beklentisi ve sosyal fizik kaygı toplam puanlarında 21 ve üstü yaş üzeri olan öğrencilerin lehine anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0,05). Duygusal zekâ puanlarının karşılaştırılmasında ise, iyimserlik/ruh halinin düzenlenmesi alt boyutu ve duygusal zekâ toplam puanlarında cinsiyete göre kadınların tarafına dönük anlamlı ilişkiye rastlanılmıştır (p<0,05). Öğrencilerin duygusal zekâ puanları ile sosyal fizik kaygı puanları arasındaki farklılığı görmek için yapılan Pearson korelasyon analizi sonucunda, duygusal zekâ ve sosyal fizik kaygı puanları arasın da negatif yönde bir anlamlı ilişki tespit edilmiştir. Bulgular neticesinde üniversite öğrencileri için, ilerleyen yaşın, kaygı düzeyinin azalmasında bir etken olduğu, kadınların duygusal zekâ düzeylerinin, erkeklere oranla daha yüksek olduğu ve üniversite öğrencilerinde duygusal zekâ düzeyi arttıkça, sosyal fiziksel kaygının azaldığı söylenebilir.
A Çalışma Deseni (Study Design) B Verilerin Toplanması (Data Collection) C Veri Analizi (Statisti... more A Çalışma Deseni (Study Design) B Verilerin Toplanması (Data Collection) C Veri Analizi (Statistical Analysis) D Makalenin Hazırlanması (Manuscript Preparation) E Maddi İmkanların Sağlanması (Funds Collection) ÖZET: Bu araştırma 2016-2017 yılında Türkiye Spor Toto 3.Lig'inde oynayan profesyonel futbolcuların, duygusal zekâ düzeylerinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırmaya Türkiye 3. Ligi'nde bulunan, Ankara Adliye Spor, Ankara Demir Spor, Kocaeli Spor, Adana Kozan Spor ve Erzin Spor takımlarında oynayan, toplam 112 profesyonel futbolcu gönüllü olarak katılmıştır. Çalışma için, nicel desenli betimsel tarama modelinden yararlanılmıştır. Çalışmada veriler için, araştırmacının oluşturduğu soruları içeren kişisel bilgi formu ve Schutte ve ark (1998) tarafından geliştirilen daha sonra Austin ve ark. (2004) tarafından tekrar çalışılan ve Türkçe uyarlaması Tatar, Tok ve Saltukoğlu (2011) tarafından yapılan Duygusal Zekâ ölçeğinden yararlanılmıştır. Yapılan analizlerde SPSS 21 programından faydalanılmıştır. Araştırma sonucu incelendiğinde, lisanslı spor yapma değişkeni ile duygusal zekâ arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı görülmüştür. Profesyonel olma yaşı ile iyimserlik/ruh halinin incelenmesi ve duyguların kullanımı alt boyutları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık olmadığı saptanmıştır. Duyguların değerlendirilmesi alt boyutunda ve genel ortalamada ise, anlamlı bir fark olduğu tespit edilmiştir. Mevki değişkeni ile iyimserlik/ruh halinin incelenmesi ve duyguların kullanımı alt boyutları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı belirlenmiştir. Duyguların değerlendirilmesi alt boyutunda ve genel ortalamada ise, anlamlı bir fark olduğu görülmüştür.
Bireylerin erken yaşlarda spor ile tanışması, gelecek yaşamlarında spora ilişkin tutum ve davranı... more Bireylerin erken yaşlarda spor ile tanışması, gelecek yaşamlarında spora ilişkin tutum ve davranışlarının önemli bir belirleyicisidir. İlköğretim dönemi ise çocukların gelişimlerinin desteklenmesi ve bazı alışkanlıkların kazanılmasında önemli bir zaman dilimidir. Yapılan araştırma da 6-7 yaş ilkokul çocuklarının spora ilişkin görüşlerini belirlemek amaçlanmıştır. Örneklem grubunu, Bartın ve İstanbul illerinde ilköğretim düzeyinde eğitim gören toplam 52 çocuk oluşturmaktadır. Nitel olarak yapılan çalışmada verilerin toplanmasında yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Katılımcılar ile gerçekleştirilen görüşmeler, katılımcıların kendilerini rahat ifade edebilecekleri ortamlar da uygulanmıştır. Veriler üzerinde içerik analizi yapılmıştır. Sonuç olarak; çocukların spor ve sporcu terimlerini tam olarak kavrayamadığı, sporun kimler tarafından nasıl ve nerede yapıldığına ilişkin sınırlı sayıda görüşe sahip oldukları, futbol, voleybol, atletizm ve basketbol gibi spor dallarını bildikleri belirlenmiştir. Sonuçlar literatür bilgileri ışığında tartışılmış ve çocukların spora ilişkin bilgi ve aktivitelerinin arttırılması önerilmiştir. Abstract Individuals getting involved in sports at an early age is an important determinant on their future attitude and behaviors regarding sports. Besides, primary education is an important period in supporting children's development and adopting certain habits. The present study aimed to identify primary school children's views on sports. The study group consisted of 52 schoolchildren who study at primary school in İstanbul and Bartın. The qualitative study used semi-structured interview form to collect data. The interviews were conducted in comfortable places where the participants could easily express themselves and content analysis was done on the data. The results revealed that children could not exactly grasp sports terms and that they had limited idea about how, by whom and where sports are done. On the other hand, the children knew about sports branches such as football, volleyball, athletics and basketball. The results were discussed in the light of literature and suggestions were made on increasing children's knowledge and activity of sports.
The purpose of the present study was to determine the attitudes of vocational high school of heal... more The purpose of the present study was to determine the attitudes of vocational high school of health students toward physical education and sports class and their self-efficacy. The population of the study was comprised of 245 students (174 female, 71 male) who studied at a state vocational high school of health in İzmit, Kocaeli province and they were selected via convenience sampling method. The data were collected through "personal information form," "attitude toward physical education and sports scale," and "academic self-efficacy scale." Then, these data were analyzed through SPSS 21 package program parametric tests, after they were checked for normality and normal distribution. In analysis of the data, descriptive data, t-test, one-way variance analysis (ANOVA) and pearson correlation analysis were used. The findings revealed that although the rate of participating in school sports was high in the students, (n: 137) the rate of participating in licensed sports was low (n: 26). While the students' attitude scores toward physical education and sports class were above average (:124.26) they did not differ according to gender and age (p>0.05). However, the students' attitude scores toward physical education and sports class did differ significantly (p<0.05) in support of the ones who participate in school sports (n: 137) and licensed sports (n:26). When the students' academic self-efficacies were compared according to gender variance, the results differed significantly in support of the female students (p<0.05). On the other hand, there was no a significant difference between academic self-efficacy and age group; and school sports participation rate and licensed sports participation rate (p>0.05). Finally, pearson correlation analysis revealed that there was no a significant relationship between the students' attitudes toward physical education and sports class and academic self-efficacy (p>0.05). The results were discussed in the light of related literature and a few suggestions were made in order to contribute in the field.
Bu çalışmanın amacı beden eğitimi ve spor öğretmeni adaylarının duygusal zeka düzeyleri ile akade... more Bu çalışmanın amacı beden eğitimi ve spor öğretmeni adaylarının duygusal zeka düzeyleri ile akademik öz
yeterlikleri arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Araştırmanın evrenini Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi
ve Bartın Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesinde öğrenim gören beden eğitimi ve spor öğretmeni adayları
oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise bu öğretmen adayları içerisinden kolayda örnekleme yöntemiyle
seçilen 78 kadın ve 226 erkek olmak üzere toplamda 304 beden eğitimi ve spor öğretmeni adayı oluşturmaktadır.
Araştırmanın verileri, Schutte ve diğ., (1998) tarafından geliştirilen, Austin ve diğ., (2004) tarafından revize
edilen Türkçe uyarlaması Tatar, Tok ve Saltukoğlu (2011) tarafından yapılan “Duygusal Zeka Ölçeği”
Jerusalem ve Schwarzer (1981) tarafından geliştirilen Türkçe uyarlaması Yılmaz, Gürçay ve Ekici (2007)
tarafından yapılan “Akademik Öz Yeterlik” ölçeği ve araştırmacılar tarafından oluşturulan “Kişisel Bilgi Formu”
ile toplanmıştır. Verilerin istatistiksel olarak çözümlenmesinde betimsel istatistikler, bağımsız gruplar t-testi, tek
yönlü varyans analizi (ANOVA) ve pearson korelasyon analizleri uygulanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde
SPSS paket programından yararlanılmıştır.
Araştırma bulgularına göre beden eğitimi ve spor öğretmeni adaylarının duygusal zeka puanlarının cinsiyete
göre karşılaştırılmasında iyimserlik/ruh halinin düzenlenmesi, duyguların kullanımı, duyguların
değerlendirilmesi ve duygusal zeka toplam puanlarında sınıf düzeyine göre karşılaştırılmasında duyguların
kullanımı alt boyutunda istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir. Ayrıca iyimserlik/ruh halinin
düzenlenmesi, duyguların değerlendirilmesi ve duygusal zeka toplam puanı ile akademik başarı puanları arasında
pozitif yönde anlamlı ilişkiler tespit edilmiştir.
Beden eğitimi ve spor öğretmeni adaylarının akademik öz yeterlik puanlarının ise cinsiyete ve sınıf düzeylerine
göre karşılaştırılmasında, istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar göstermediği tespit edilmiştir. Öte yandan
akademik öz yeterlik ile akademik başarı arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Son olarak da
iyimserlik/ruh halinin düzenlenmesi, duyguların kullanımı, duyguların değerlendirilmesi ve duygusal zeka
toplam puanı ile akademik öz yeterlik puanları arasında pozitif yönde anlamlı ilişkiler tespit edilmiştir.
Sonuç olarak beden eğitimi ve spor öğretmeni adaylarının duygusal zeka düzeyleri arttıkça akademik öz yeterlik
düzeylerininde artacağı tespit edilmiştir. Bu durum beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin duygusal zekalarının
akademik öz yeterlik için önemli bir değişken olduğunu göstermektedir. Başka bir deyişle beden eğitimi ve spor
öğretmeni adaylarından yüksek akademik öz-yeterlik isteniyorsa, onların duygusal zeka düzeylerinin arttırılması
gerekmektedir.
Öz: Bu çalışmanın amacı, lise öğrencilerinin, sosyal fizik kaygı durumları ve duygusal zekâ düzey... more Öz: Bu çalışmanın amacı, lise öğrencilerinin, sosyal fizik kaygı durumları ve duygusal zekâ düzeylerinin spor yapma durumlarına göre incelenmesidir. Araştırmaya İstanbul, Avcılar Firüzköy Çok Programlı Anadolu Lisesinde öğrenim görmekte olan 277 lise öğrencisi katılmıştır. Araştırma verileri; Kişisel Bilgi Formu, Schutte Duygusal Zekâ Ölçeği ve Sosyal Fizik Kaygı Envanteri kullanılarak, gönüllü katılım esasına göre toplanmıştır. Verilerin istatistiksel analizi için SPSS 21 paket programı kullanılmış, elde edilen verilerin çözümlenmesinde betimsel istatistikler, tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ve bağımsız örneklem t-testi teknikleri uygulanmıştır. Edinilen bulgular incelendiğinde; öğrencilerin yaş değişkenlerine göre, duygusal zekâ alt boyutu, iyimserlik/ruh halinin düzenlenmesi ve duygusal zekâ toplam puanlarında, anlamlı farklılık tespit edilmiştir (p<0.05). Bu durum öğrencilerin yaşı ile birlikte, duygusal zekâ puanlarında anlamlı bir artış olduğunu göstermiştir. Öğrencilerin yaş değişkenlerinin sosyal fizik kaygı düzeylerine göre karşılaştırılmasında, fiziksel görünüm rahatlığı alt boyutu ve sosyal fizik kaygı toplam puanlarında, istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir (p<0.05). Öğrencilerin yaşları arttıkça, sosyal fiziki kaygı puanlarında anlamlı bir azalmanın olduğu görülmüştür. Öğrencilerin cinsiyet değişkenine göre duygusal zekâ puanlarının karşılaştırılmasında, duygusal zekâ toplam puanında, kız öğrenciler lehine; sosyal fizik kaygı puanlarının karşılaştırılmasında, sosyal fizik kaygı toplam puanlarında, erkek öğrenciler lehine, istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar bulunmuştur. (p<0.05). Sosyal fizik kaygı durumuna göre, öğrencilerin spor yapma durumu değişkeninde, fiziksel görünüm rahatlığı, olumsuz değerlendirme beklentisi alt boyutları ve sosyal fizik kaygı toplam puanlarında spor yapanlar lehine istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir (p<0.05). Öğrencilerin aile gelir durumlarının sosyal fizik kaygı puanlarına göre karşılaştırılmasında ise, olumsuz değerlendirme beklentisi alt boyutu ve sosyal fizik kaygı toplam puanlarında istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar tespit edilmiş ve bu farklılık yüksek aile geliri olanlar lehine bulunmuştur (p<0.05). Sonuçlar ilgili literatür ışığında tartışılmış ve yapılacak yeni çalışmalar için önerilerde bulunulmuştur. Abstract: The aim of this study was to investigate the social physical anxiety states and emotional intelligence levels of high school students according to their "doing sports "variable. 277 high school students attending Avcılar
There have been many scientific studies on the reasons how individuals have been able to provide ... more There have been many scientific studies on the reasons how individuals have been able to provide life satisfaction throughout their lives and what conditions affect this situation, and many scientific studies have been done on the reasons that may affect this situation. In this study, the purpose of this study was to investigate the concept of self-discipline as a predictor of life satisfaction of prospective physical education and sports teachers. The research is a relational survey model and the universe of the research consists of physical education and sports teacher candidates studying at academic year. The sample of the study consisted of 273 physical education and sports teacher candidates who were selected with easy sampling method from this universe. In the research; "Personal Information Form", "Life Satisfaction Scale" and "Five Factor Personality Inventory" were used. Within the scope of the research, the candidates of physical education and sports teachers were asked to answer the items of life satisfaction scale and the items of sub-dimension of self-discipline which is one of the sub-dimensions of five-factor personality inventory. As a result of the analyzes, it was found that life satisfaction and self-discipline scores of physical education and sports teacher candidates showed significant differences according to gender (t=3.29; p< .05-t=,23; p< .05). In addition, it was found that life satisfaction scores of physical education and sports teacher candidates showed a significant difference according to class levels (F = 3.29; p <.05), whereas self-discipline scores did not show significant difference according to class levels (F = .62; p> .05). As a result of the study, it was found that self-discipline was a significant predictor of life satisfaction (t (6.03) = p <.05) and explained 11% of the total variance. The findings were discussed in the light of the relevant literature and recommendations were made.
The contribution of the physiologic and cognitive processes is important for increasing the quali... more The contribution of the physiologic and cognitive processes is important for increasing the quality of the education and occupational productivity. The new researches done indicate that exercising frequency and emotional intelligence level have precious contributions on the occupational performances of the individuals. The purpose of this research was determined as evaluating the sporting situation and emotional intelligence levels of adults in different occupational groups. 586 individuals participated in the research, who works in various professions in Bartın Province. The information on the participant group and the other variables of the research was analyzed via descriptive statistic techniques. For evaluating the data, SPSS 21.0 package software was used and for analyzing the data, descriptive statistics, independent t-test and one-way variance analysis (ANOVA) techniques were used. As a result of the data obtained, no significant difference was encountered in the emotional intelligence sub-dimensions and total scores depending on the sporting situation of the participants (p > 0.05). As a result of the analyses done for the gender variable, significant differences were obtained on behalf of the women and it was seen that emotional intelligence total scores of the female workers are higher compared with the male workers (p < 0.05). For the finding where the relations between age variable and emotional intelligence was evaluated, it was seen that there is a significant decrease in the emotional intelligence level with the increase in age (p < 0.05). This decrease was tried to be explained with occupational exhaustion. At the same time, the finding was arrived that the total emotional intelligence scores of the participants who work as teacher, compared with the other professions, is higher with a significant level compared with the other profession groups (p < 0.05). The findings of the research were discussed in the light of the literature and recommendations were offered for contributing to the new researches to be made.
This study examines the mental abilities of the student athletes and examining their emotional in... more This study examines the mental abilities of the student athletes and examining their emotional intelligence levels. The sample comprised 213 student athletes studying in the Bartın University. The data was collected with the Ottowa Mental Skills Assessment Tool (OMSAT-3'), Schuette emotional intelligence scale and personal data form. In conclusion, a significant difference was found in favor of the males in the stress reactions variable according to the gender (p<0.05). It was also showed that there was a statistically significant difference in the goal setting, commitment, imagery, mental practice, and self-confidence sub-dimensions of mental skills assessment tool for monthly income level of the participants (p<0.05) but no statistical significance was found according to the gender between the total scores and sub-dimensions of emotional intelligence (p>0.05). Additionally, a significant high correlation was reached between the monthly income level with the sub-dimensions of emotional intelligence and total scores, and between the mental skills assessment sub-dimension of the emotional intelligence and total scores (p<0.05). Lastly, when the mental skills assessment tool increase, the emotional intelligence score averages of the student athletes also increase.
Journal of Human Sciences, 2016
Journal of Human Sciences, 2016
International Journal of Human Sciences, 2015
We investigated the effect of positive and negative feedback on maximal voluntary contraction (MV... more We investigated the effect of positive and negative feedback on maximal voluntary contraction (MVC) of the biceps brachii muscle and explored the mediating effects of gender and conscientiousness. During elbow flexion, MVCs were measured in positive , negative, and no-feedback conditions. Participants were divided into high-and low-conscientiousness groups based on the median split of their scores on Tatar's five-factor personality inventory. Considering all participants 46 college student athletes (21 female, 28 male), positive feedback led to a greater MVC percentage change (À5.76%) than did negative feedback (2.2%). MVC percentage change in the positive feedback condition differed significantly by gender, but the negative feedback condition did not. Thus, positive feedback increased female athletes' MVC level by 3.49%, but decreased male athletes' MVC level by 15.6%. For conscientiousness, MVC percentage change in the positive feedback condition did not differ according to high and low conscientiousness. However, conscientiousness interacted with gender in the positive feedback condition, increasing MVC in high-conscientiousness female athletes and decreasing MVC in low-conscientiousness female athletes. Positive feedback decreased MVC in both high-and low-conscientiousness male athletes.