Nazife Gürhan | Batman University (original) (raw)

Papers by Nazife Gürhan

Research paper thumbnail of Kentsel Dönüşümü Duygular Üzerinden Yeniden Düşünmek: Diyarbakır Suriçi Örneği

İnsan ve Toplum, 2024

Kentsel dönüşüm; mekansal, ekonomik ve sosyal değişimlerden ötürü sakinlerine kaliteli yaşam alan... more Kentsel dönüşüm; mekansal, ekonomik ve sosyal değişimlerden ötürü sakinlerine kaliteli yaşam alanları sunamayan bölgelerin yaşam kalitesini artırmak ve sosyal hizmetlere ulaşımı sağlamak amacıyla belirlenen yere müdahale edilerek bölgenin dönüştürülmesidir. Kentsel mekanı değiştirip dönüştüren kentsel dönüşüm uygulamaları mekansal, toplumsal, kültürel, ekonomik ve duygusal sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Bu çalışma, Diyarbakır’ın Suriçi bölgesinde 2016 sonrasında uygulanan kentsel dönüşüm projesinin mekansal sonuçlarının ortaya çıkardığı duygusal boyutları
ele almaktadır. Çalışmanın amacı, Diyarbakır Suriçi örneğinde kentsel dönüşüm sürecini duygular üzerinden yeniden düşünmek ve bu süreci anlamaya çalışmaktır. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden fenomenolojik desen kullanılmıştır. Veri toplama tekniği ise derinlemesine görüşmedir. Örneklemi ise Diyarbakır’ın Suriçi bölgesinde ikamet ederken 2015 yılında bölgede gerçekleşen terör eylemleri ve çatışma süreci sonrasında bölgeyi terk etmek zorunda kalmış ve mahalleleri kentsel dönüşüme uğramış 23 ile 60 yaş arası farklı yaşta 8 kadın ve 4 erkekten oluşan toplam 12 kişidir. Çaresizlik, üzüntü, mutsuzluk, kaybetme ve geçmişe özlem duyguları, çalışmada öne çıkan temalardır.

Research paper thumbnail of Toplumsal Değişme ve Annelik İlişkisi  Üzerine Sosyolojik  Bir  Çalışma: Konya Örneği

Research paper thumbnail of Food and Religion: A Study on The Religious Symbolic Meanings of Food

DergiPark (Istanbul University), Apr 25, 2017

Research paper thumbnail of Eşit/sizliğin Tarafı Olmak: Mardin'de Toplumsal Cinsiyet Algısı

DergiPark (Istanbul University), Nov 29, 2013

Research paper thumbnail of FEMİNİZMİN "e-HALİ": DİJİTAL FEMİNİZM ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

Research paper thumbnail of Türk Sosyolojisinde Değişen Eğilimleri Anlama Denemesi: Sosyoloji Dergisi Örneği

Journal of Turkish Studies, 2020

Research paper thumbnail of Toplumsal Değişme ve Annelik İlişkisi Üzerine Sosyolojik Bir Çalışma: Konya Örneği

bünyesinde meydana gelen farklılaşmalar toplumsal değişme ile açıklanmaktadır. Her toplumda görül... more bünyesinde meydana gelen farklılaşmalar toplumsal
değişme ile açıklanmaktadır. Her toplumda görülmesi
ile sosyolojide evrensel kabul edilebilecek bir kavram
olarak toplumsal değişme; toplumun aile, din, eğitim,
siyaset, ekonomi gibi bütün kurumlarını etkilediği gibi
anneliği de etkisi altına almıştır. Bu durum toplumdan
topluma ve kuşaktan kuşağa annelik deneyimlerinde yaşanan
farklılaşmalarda açığa çıkmaktadır. Bu bakımdan
çalışmanın temel konusu, anneliğin kuşaklar arasında
geçirdiği değişim ve dönüşüm ile Konya kentinde yaşayan
kadınların annelik deneyimleridir. Kuşaklar arasında
anneliğe ilişkin tutum ve algılar, annelik deneyimleri ve
pratikleri üzerindeki farklılaşmalar çalışmanın ele aldığı
diğer konulardır. Çalışmanın amacı Konya kentinde yaşayan
kadınların annelik deneyimleri üzerinden annelik
tecrübelerinde yaşanan değişim ve dönüşümü anlamlandırmaktır.
Bu çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden
fenomenolojik desen kullanılmıştır. Çalışmanın veri toplama
tekniği ise derinlemesine görüşmedir. Örneklemi
ise Konya kentinde yaşayan 25-72 yaş arasında farklı
kuşaklardan annelik deneyimine sahip 20 kadındır. Örneklem
seçiminde amaçlı ve kartopu örneklem teknikleri
bir arada kullanılmıştır. Çalışmada kadınların iş piyasasındaki
görünürlüğünün artmasının, anneliğin tıbbileşmesinin,
dijitalleşme ve risk toplumunun kuşaklar arasında
annelik tecrübelerinin değişiminde önemli kırılma
noktaları olduğu tespit edilmiştir.

Research paper thumbnail of Yemek, Kimlik, Mekan: Vegan Kimliğin Mekansal Temsili Gabo Kitchen Kafe

Mekân ve kimliğin karşılıklı etkileşimi birbirlerini inşa etme süreçlerini de beraberinde getirir... more Mekân ve kimliğin karşılıklı etkileşimi birbirlerini inşa etme süreçlerini
de beraberinde getirir. Kimliğin inşasında önemli bir unsur olarak ortaya çıkan
mekân aynı zamanda kimliği yansıtan bir ayna görevi de görür. Bu çalışma
yemek, kimlik ve mekân ilişkisi bağlamında bir kentsel mekânın nasıl üretildiğini
Diyarbakır’da 2015 yılında ilk vegan kafe olarak faaliyete geçen Gabo
Kitchen Kafe2 üzerinden ortaya koymayı amaçlamaktadır. Herhangi bir hayvansal
ürünü yememe ve kullanmama esasına dayalı olan veganlığın
mekânsal yansıması olarak Gabo Kafe’de Güneydoğu Anadolu’nun yemek
kültürünün ana unsuru olan “et”in bulunmaması ve “et yememe” beslenme
şekli üzerinden oluşan bir mekânsal üretim dikkat çekmektedir. Çalışmada
yemek üzerinden oluşturulan vegan kimliğin mekânı nasıl şekillendirdiği
incelenmekte ve yemek‐ kimlik‐mekân ilişkisinin yeni bir kurgusu ve
mekânsal formu olarak Gabo Kafe sosyolojik perspektiften ele alınmaktadır.

Research paper thumbnail of Mardin Mutfak Kültürü Üzerine Sosyolojik Bir Değerlendirme

Research paper thumbnail of Kent ve Yemek Kültürü

Günümüzde dünya bir kent devletine doğru yol alırken kent olgusu toplumsala dair hemen hemen tüm ... more Günümüzde dünya bir kent devletine doğru yol alırken kent olgusu toplumsala dair hemen hemen tüm alanları kuşatmış durumdadır. Bu nedenle kent, genel anlamda sosyal bilimlerin toplumsala ilişkin araştırdığı her konuda, direk veya dolaylı olarak kendini hissettirmektedir. Günümüzden geriye doğru baktığımızda tümü ile olmasa bile toplumsal gerçekliğin tüm görünümlerinin toplumun kentsel prizmasının içinden geçerken oluşturduğu toplumsal spektrumun görünümleri olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Kentsel Prizma ve Toplumsal Spektrum kitabı ise sosyal bilimlerin birçok alanı ile kent arasındaki gizli-açık ilişkiye projektör tutmakta, bu alanlardaki kent etkisini deşifre etmektedir. Katkı veren tüm yazarlarımıza ve yayın evine teşekkür eder, çalışmanın alan yazına katkı sunmasını dilerim.

Research paper thumbnail of Yemeğe Duygu Katmak: Yemek ve Duygu İlişkisine Dair Sosyolojik Bir Çalışma

Uzunca sıralayabileceğimiz birçok duygu durumuyla karşılaşırız gündelik hayatta. Kimi zaman hakkı... more Uzunca sıralayabileceğimiz birçok duygu durumuyla karşılaşırız gündelik hayatta. Kimi zaman hakkımızda söylenen bir söz bizi üzerken, kimi zaman kazandığımız bir başarı nedeniyle kendimizle uzun uzun gurur duyarız. Bazen erkeğin ağlamasının güçsüzlük olarak tanımlandığı bazen de kadının duygusal olmasının normal karşılandığı bir toplumsal yaşam kurgularız. Her ne amaç ve şekilde ortaya çıkarsa çıksın duygular etrafımızı çepeçevre saran, görünür olana kadar adeta göremediğimiz bir atmosfer gibi kuşatır bizleri. Amacımız, bu atmosferin temel dinamiklerini anlamak, duygu sosyolojisine olan ilgiyi arttırmak ve giriş metinlerinden birini ortaya koymaktır. işte bu amaçla duyguların sosyoloji içindeki konumunu anlamak adına bu çalışmamızda ilginç yazıları ilginize sunuyoruz.

Research paper thumbnail of Ten ve Taş -Batı Uygarlığında Beden ve Şehir

Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2020

Kentlerin mekânsal organizasyonunun şekillenmesinde hâkim beden algısının etkili olduğunu belirte... more Kentlerin mekânsal organizasyonunun şekillenmesinde hâkim beden algısının etkili olduğunu belirten Richard Sennett, Ten ve Taş adlı kitabında kültür, inanç ve iktidarın beden üzerinden kent mekanına yansımalarını incelemektedir. Kitapta Atina, Roma, Paris, Venedik, Londra ve New York gibi Batı uygarlığının önemli kentlerinin belli dönemleri kesitler halinde ele alınarak o dönemdeki beden kavrayışının kentsel mekân tasarımını şekillendirmesi akıcı bir üslupla dile getirilmektedir. Kent mekanına bakışımızı ve kenti algılayışımızı etkileyecek olan bu kitap toplumsalın mekandaki izdüşümlerini anlamamızda yeni bir perspektif kazandıracak bir niteliğe sahiptir.

Research paper thumbnail of Kadın Yoksulluğunun Tarihine Kapı Aralamak-18. Yüzyılın İkinci Yarısında Kadın Yoksulluğunun Toplumsal Görünümleri

Journal of Economy Culture and Society, 2019

Poverty-with reference to the lowest layers of social hierarchies-can be defined as not having su... more Poverty-with reference to the lowest layers of social hierarchies-can be defined as not having sufficient resources and income. In recent years, together with the increase in gender studies, researchers have started to use the conceptualization of female poverty, which emphasizes the gender differences in the ways women experience poverty. This concept differentiates between the poverty experiences of women and those of men, depending on their role and status in society. The main focus of this study is the poverty experiences of women who lived in Diyarbekir in the second half of the 18th century. The main data source of this study, which is a historical sociology research, was the seven registration books of the Amid Courts, which used to be located in the center of the province of Diyarbekir in that era. The aim of this study was to portray the lives of 119 women that (according to inheritance records obtained from the registration books), were determined as poor and thus shed light on the historical background of female poverty. It is possible to form an opinion regarding consumption habits and lifestyles by examining the contents of these inheritance records. This study attempts to understand what conditions these women lived in by investigating the household items that were listed in the inheritance records. In addition, through these records, it was possible to visualize their lifestyles and clothing choices and determine their eating habits by investigating the utensils listed in the records. According to the inheritance documents in the court records, out of 297 poor people, 119 were women and possessed 51% of the general wealth, whereas men possessed 57.5%. This is an indicator that women were the poorest in the society. The areas in which poverty was apparent were nutrition, shelter and clothing, all of which provides an insight into consumption patterns and daily life practices. Houses, in which everyday practices take place, and which contain important clues about life styles and consumption patterns, are important poverty symbols. The common feature of these houses which stands out as an indication of both poverty and distress is that they were dilapidated. Such dilapidated houses can be seen as the reflection of class differentiation in terms of shelter due to the value of these houses, their physical conditions and the fact that they contain cheap and very little furniture. Nutrition and eating habits is another area in which poverty and deprivation are symbolized and class differentiation becomes clear. A reflection of this differentiation in the kitchen is evidenced by both the scarcity and low value of kitchenware. It was observed that poor women had either little or no kitchenware in their houses.

Research paper thumbnail of Simüle Edilen Toplumsal Mekân/Kentsel Mekân: Çocuk Şehri Temalı Eğlence Merkezleri

İDEALKENT, 2018

Space is not an entity that exists on its own, but something that is produced as a result of give... more Space is not an entity that exists on its own, but something that is produced as a result of given social relations, especially in the capitalist mode of production. For this reason, space should not be seen as an independent form of construction, but as a product determined by social structures and relations. Children play a role in the production of urban space as well as affecting family's the preference of the living space and consumption practices. In this study, the dynamics affecting the process of shaping and reproduction of urban space with respect to children will be analyzed through themed children's entertainment centers. The nature of the changes and transformations in urban space will be examined through the children's city themed amusement centers, which we have seen in recent years in the world with increasing populations and also in Istanbul city in Turkey. Children's cities in Istanbul such as Kidzania, Kidzmondo and Minopolis Istanbul constitute a sampling of our research as spatial representations in Turkey of global consumption and entertainment culture in the theme of "children". The children's city-themed amusement centers, which are the main focus of this study, incorporate both global and local elements. Disneyland's spreading all over the world and finding spatial reflections in Turkey, which is also called Disneyfication, is observed easily in Istanbul city especially. Children's cities are children's amusement centers that emerge as a special entertainment venue only for children and offer children a simulation of the real world. These places, which are the scene for a combination of consumption, learning, and fun, are also seen as "learning places". These amusement centers create new spaces of child-centered consumption in the cities and they show that space has become a consumption object in new contexts.

Research paper thumbnail of Migratory Kitchen: The Example of Syrians in Mardin

Sosyoloji Araştırmaları Dergisi, 2018

Due to immigration, lifestyle and dietary habits transform depending on the change in the socioec... more Due to immigration, lifestyle and dietary habits transform depending on the change in the socioeconomic situation, social position, and status of migrants. These changes can be observed in various stages, such as in the availability of food and its preparation, and consumption. This article attempts to demonstrate the transformation in dietary habits after immigration of people who migrated to Turkey since 2011 due to the Syrian war. The study focused on the city of Mardin, located in southeastern Anatolia, and was conducted in the form of fieldwork. Using snowball sampling methods, participant observation, and qualitative research techniques, in-depth interviews were made with 25 people who migrated to Mardin from different regions of Syria. The change in dietary habits varies greatly in parallel with the amount of change in socioeconomic status to a large extent. However, there was some differentiation in terms of food structure and diet. This study shows that immigrants' views on food were different. It was observed that Syrians continued their traditional dietary habits or fully adopt the dietary habits of the new country or engage in a hybridization of dietary practices due to cultural transition.

Research paper thumbnail of Toplumsal Deği̇şme Ve Yemek Kültürü Üzeri̇ne Sosyoloji̇k Bi̇r Çözümleme: Mardi̇n Örneği̇

Journal of International Social Research, 2017

Belli bir zaman sürecinde toplumda meydana gelen farklılaşmaları tanımlayan toplumsal değişme, bü... more Belli bir zaman sürecinde toplumda meydana gelen farklılaşmaları tanımlayan toplumsal değişme, bütün toplumlarda görülen evrensel bir olgu olarak içinde bulunduğu toplumun din, aile, eğitim, ekonomi, siyaset gibi bütün kurumlarında meydana gelmekle beraber yemek kültürünü de etkisi altına almaktadır. Bu durum bazen yemeğin değişen anlamlarında bazen yemek yeme alışkanlıklarındaki farklılaşmalarda bazen de sofra adabındaki değişikliklerde gözlemlenebilmektedir. Bu çalışmada Mardin'de toplumdaki değişmelerin yemek kültürünü nasıl etkilediği ve şekillendirdiği yapılan derinlemesine mülakatlarla ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Çalışmanın amacı, Mardin mutfağındaki değişimlere bakarak toplumda meydana gelen değişimler hakkında ipuçlarını yakalamaktır. Çalışmada toplumsal değişmeye bağlı olarak yemek kültüründe de değişmelerin ortaya çıktığı açıkça görülmüştür. Gerek modernitenin aile yapısını dönüştürmesine bağlı olarak yaşanan değişim gerekse toplumsal cinsiyet algısındaki farklılaşma gerekse de küreselleşme ve teknolojik gelişmelerin yemeği dönüştürmesi çalışmada ön plana çıkan başlıklardır.

Research paper thumbnail of 18. YÜZYILIN İKİNCİ YARISINDA OSMANLI TOPLUMUNDA SERVET EDİNİMİNDE CİNSİYET FAKTÖRÜNÜN ETKİSİ: DİYARBEKİR ÖRNEĞİ

MEHMET ALİ YAŞAR’A ARMAĞAN KİTABI, 2021

Research paper thumbnail of Bir Müzenin Dönüşümü: Öğrence Mekânı Olarak Mardin Müzesi

Gunumuzde muzeler geleneksel olarak kulturel mirasin sergilenmesi ve korunmasi islevlerinin yani ... more Gunumuzde muzeler geleneksel olarak kulturel mirasin sergilenmesi ve korunmasi islevlerinin yani sira bu mirasin aktariminin daha islevsel bir sunumuna dair egitim ve eglencenin ic ice gectigi uygulamalar gelistirmeye baslamislardir. Cagdas muzecilik anlayisiyla ortaya cikan bu uygulamalarin amaci muze ziyaretcilerine kulturel miras egitimi verirken eglenceli vakit gecirmelerini saglamaktir. Egitim ve eglencenin mekânsal olarak kesistigi bu muzeler bir ogrence mekanina donusmus durumdadir. Bu calismada degisen muzecilik anlayisiyla birlikte ortaya cikan edutainment/ogrence uygulamalari Mardin Muzesi orneginde ele alinmistir. Kulturel miras ogelerini bunyesinde barindiran bir mekânin egitim ve eglencenin mekânsal olarak kesistigi bir ogrence mekanina nasil donustugunu ortaya cikarmak calismanin temel amacidir. Calismada katilimcilarin muze deneyimlerinden yola cikilarak muzeyle olan iliskileri ortaya konulmaya calisilmistir. Bu baglamda nitel arastirma teknikleri kullanilarak kartopu...

Research paper thumbnail of Unlocking the Doors on the History of Women's Poverty A Social View of Women's Poverty in The Second Half of the 18 th Century/Kadın Yoksulluğunun Tarihine Kapı Aralamak-18. Yüzyılın İkinci Yarısında Kadın Yoksulluğunun Toplumsal Görünümleri-

JECS2019-0008 Journal of Economy Culture and Society, 2019

Toplumsal hiyerarşinin en alt tabakasına gönderme yapan yoksulluk, yeterli kaynak ve gelire sahip... more Toplumsal hiyerarşinin en alt tabakasına gönderme yapan yoksulluk, yeterli kaynak ve gelire sahip olamama durumu olarak tanımlanabilir. Son yıllarda toplumsal cinsiyet çalışmalarındaki artışla birlikte kadınların yoksulluğu deneyimleme biçimlerindeki cinsiyet farklılıklarına vurgu yapan "kadın yoksulluğu" kavramsallaştırması kullanılmaya başlanmıştır. Bu kavram kadınların toplumda var olan rolleri ve statülerine bağlı olarak yoksulluk deneyimlerinin erkeklerden farklılaşmasını ifade etmektedir. Bu çalışmanın ana konusu 18. yüzyılın ikinci yarısında Diyarbekir'de yaşamış yoksul kadınların yoksulluk deneyimlerini ortaya çıkarmaktadır. Bir tarihsel sosyoloji araştırması olan çalışmanın ana kaynağı dönemin Diyarbekir Eyaleti'nin merkezi konumundaki Amid mahkemesine ait 7 adet şer'iyye sicili defteridir. Bu defterlerde bulunan tereke/miras kayıtları arasından tespit edilen 119 yoksul kadına ait belgedeki yoksulluk imgeleri üzerinden incelenen dönemde yaşayan kadın yoksulların gündelik hayatlarının fotoğrafını çekmek, böylelikle kadın yoksulluğunun tarihsel arka planına ışık tutmak amaçlanmaktadır. Çalışmada kadın yoksulların gündelik mekanlarını oluşturan evlerin genel olarak harabe evler olduğu, giyinme pratiklerinde ise "köhne" olarak tasvir ve tabir edilen kıyafetlerin varlığı dikkat çekici hususlar olarak ortaya çıkmıştır. Yine kadın yoksulların (ortalama 51 kuruş servet) erkek yoksullara (ortalama 57,5 kuruş servet) göre yoksulluğu daha derinden yaşayarak yoksullar arasındaki en yoksul kesimi oluşturdukları görülmüştür. Bu durum günümüzde yoksulluğun kadınlar arasında daha derin yaşandığını ifade eden "yoksulluğun kadınsılaşması" kavramının geçmişte de var olduğuna bir işarettir.

Research paper thumbnail of Simulated Social Space / Urban Space: “Kids Town” Themed Amusement Centres /Simüle Edilen Toplumsal Mekân/Kentsel Mekân: Çocuk Şehri Temalı Eğlence Merkezleri

İDEALKENT- Kent Araştırmaları Dergisi, 2018

Space is not an entity that exists on its own, but something that is produced as a result of give... more Space is not an entity that exists on its own, but something that is produced as a result of given social relations, especially in the capitalist mode of production. For this reason, space should not be seen as an independent form of construction, but as a product determined by social structures and relations. Children play a role in the production of urban space as well as affecting family's the preference of the living space and consumption practices. In this study, the dynamics affecting the process of shaping and reproduction of urban space with respect to children will be analyzed through themed children's entertainment centers. The nature of the changes and transformations in urban space will be examined through the children's city themed amusement centers, which we have seen in recent years in the world with increasing populations and also in Istanbul city in Turkey. Children's cities in Istanbul such as Kidzania, Kidzmondo and Minopolis Istanbul constitute a sampling of our research as spatial representations in Turkey of global consumption and entertainment culture in the theme of "children". The children's city-themed amusement centers, which are the main focus of this study, incorporate both global and local elements. Disneyland's spreading all over the world and finding spatial reflections in Turkey, which is also called Disneyfication, is observed easily in Istanbul city especially. Children's cities are children's amusement centers that emerge as a special entertainment venue only for children and offer children a simulation of the real world. These places, which are the scene for a combination of consumption, learning, and fun, are also seen as "learning places". These amusement centers create new spaces of child-centered consumption in the cities and they show that space has become a consumption object in new contexts.

Research paper thumbnail of Kentsel Dönüşümü Duygular Üzerinden Yeniden Düşünmek: Diyarbakır Suriçi Örneği

İnsan ve Toplum, 2024

Kentsel dönüşüm; mekansal, ekonomik ve sosyal değişimlerden ötürü sakinlerine kaliteli yaşam alan... more Kentsel dönüşüm; mekansal, ekonomik ve sosyal değişimlerden ötürü sakinlerine kaliteli yaşam alanları sunamayan bölgelerin yaşam kalitesini artırmak ve sosyal hizmetlere ulaşımı sağlamak amacıyla belirlenen yere müdahale edilerek bölgenin dönüştürülmesidir. Kentsel mekanı değiştirip dönüştüren kentsel dönüşüm uygulamaları mekansal, toplumsal, kültürel, ekonomik ve duygusal sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Bu çalışma, Diyarbakır’ın Suriçi bölgesinde 2016 sonrasında uygulanan kentsel dönüşüm projesinin mekansal sonuçlarının ortaya çıkardığı duygusal boyutları
ele almaktadır. Çalışmanın amacı, Diyarbakır Suriçi örneğinde kentsel dönüşüm sürecini duygular üzerinden yeniden düşünmek ve bu süreci anlamaya çalışmaktır. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden fenomenolojik desen kullanılmıştır. Veri toplama tekniği ise derinlemesine görüşmedir. Örneklemi ise Diyarbakır’ın Suriçi bölgesinde ikamet ederken 2015 yılında bölgede gerçekleşen terör eylemleri ve çatışma süreci sonrasında bölgeyi terk etmek zorunda kalmış ve mahalleleri kentsel dönüşüme uğramış 23 ile 60 yaş arası farklı yaşta 8 kadın ve 4 erkekten oluşan toplam 12 kişidir. Çaresizlik, üzüntü, mutsuzluk, kaybetme ve geçmişe özlem duyguları, çalışmada öne çıkan temalardır.

Research paper thumbnail of Toplumsal Değişme ve Annelik İlişkisi  Üzerine Sosyolojik  Bir  Çalışma: Konya Örneği

Research paper thumbnail of Food and Religion: A Study on The Religious Symbolic Meanings of Food

DergiPark (Istanbul University), Apr 25, 2017

Research paper thumbnail of Eşit/sizliğin Tarafı Olmak: Mardin'de Toplumsal Cinsiyet Algısı

DergiPark (Istanbul University), Nov 29, 2013

Research paper thumbnail of FEMİNİZMİN "e-HALİ": DİJİTAL FEMİNİZM ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

Research paper thumbnail of Türk Sosyolojisinde Değişen Eğilimleri Anlama Denemesi: Sosyoloji Dergisi Örneği

Journal of Turkish Studies, 2020

Research paper thumbnail of Toplumsal Değişme ve Annelik İlişkisi Üzerine Sosyolojik Bir Çalışma: Konya Örneği

bünyesinde meydana gelen farklılaşmalar toplumsal değişme ile açıklanmaktadır. Her toplumda görül... more bünyesinde meydana gelen farklılaşmalar toplumsal
değişme ile açıklanmaktadır. Her toplumda görülmesi
ile sosyolojide evrensel kabul edilebilecek bir kavram
olarak toplumsal değişme; toplumun aile, din, eğitim,
siyaset, ekonomi gibi bütün kurumlarını etkilediği gibi
anneliği de etkisi altına almıştır. Bu durum toplumdan
topluma ve kuşaktan kuşağa annelik deneyimlerinde yaşanan
farklılaşmalarda açığa çıkmaktadır. Bu bakımdan
çalışmanın temel konusu, anneliğin kuşaklar arasında
geçirdiği değişim ve dönüşüm ile Konya kentinde yaşayan
kadınların annelik deneyimleridir. Kuşaklar arasında
anneliğe ilişkin tutum ve algılar, annelik deneyimleri ve
pratikleri üzerindeki farklılaşmalar çalışmanın ele aldığı
diğer konulardır. Çalışmanın amacı Konya kentinde yaşayan
kadınların annelik deneyimleri üzerinden annelik
tecrübelerinde yaşanan değişim ve dönüşümü anlamlandırmaktır.
Bu çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden
fenomenolojik desen kullanılmıştır. Çalışmanın veri toplama
tekniği ise derinlemesine görüşmedir. Örneklemi
ise Konya kentinde yaşayan 25-72 yaş arasında farklı
kuşaklardan annelik deneyimine sahip 20 kadındır. Örneklem
seçiminde amaçlı ve kartopu örneklem teknikleri
bir arada kullanılmıştır. Çalışmada kadınların iş piyasasındaki
görünürlüğünün artmasının, anneliğin tıbbileşmesinin,
dijitalleşme ve risk toplumunun kuşaklar arasında
annelik tecrübelerinin değişiminde önemli kırılma
noktaları olduğu tespit edilmiştir.

Research paper thumbnail of Yemek, Kimlik, Mekan: Vegan Kimliğin Mekansal Temsili Gabo Kitchen Kafe

Mekân ve kimliğin karşılıklı etkileşimi birbirlerini inşa etme süreçlerini de beraberinde getirir... more Mekân ve kimliğin karşılıklı etkileşimi birbirlerini inşa etme süreçlerini
de beraberinde getirir. Kimliğin inşasında önemli bir unsur olarak ortaya çıkan
mekân aynı zamanda kimliği yansıtan bir ayna görevi de görür. Bu çalışma
yemek, kimlik ve mekân ilişkisi bağlamında bir kentsel mekânın nasıl üretildiğini
Diyarbakır’da 2015 yılında ilk vegan kafe olarak faaliyete geçen Gabo
Kitchen Kafe2 üzerinden ortaya koymayı amaçlamaktadır. Herhangi bir hayvansal
ürünü yememe ve kullanmama esasına dayalı olan veganlığın
mekânsal yansıması olarak Gabo Kafe’de Güneydoğu Anadolu’nun yemek
kültürünün ana unsuru olan “et”in bulunmaması ve “et yememe” beslenme
şekli üzerinden oluşan bir mekânsal üretim dikkat çekmektedir. Çalışmada
yemek üzerinden oluşturulan vegan kimliğin mekânı nasıl şekillendirdiği
incelenmekte ve yemek‐ kimlik‐mekân ilişkisinin yeni bir kurgusu ve
mekânsal formu olarak Gabo Kafe sosyolojik perspektiften ele alınmaktadır.

Research paper thumbnail of Mardin Mutfak Kültürü Üzerine Sosyolojik Bir Değerlendirme

Research paper thumbnail of Kent ve Yemek Kültürü

Günümüzde dünya bir kent devletine doğru yol alırken kent olgusu toplumsala dair hemen hemen tüm ... more Günümüzde dünya bir kent devletine doğru yol alırken kent olgusu toplumsala dair hemen hemen tüm alanları kuşatmış durumdadır. Bu nedenle kent, genel anlamda sosyal bilimlerin toplumsala ilişkin araştırdığı her konuda, direk veya dolaylı olarak kendini hissettirmektedir. Günümüzden geriye doğru baktığımızda tümü ile olmasa bile toplumsal gerçekliğin tüm görünümlerinin toplumun kentsel prizmasının içinden geçerken oluşturduğu toplumsal spektrumun görünümleri olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Kentsel Prizma ve Toplumsal Spektrum kitabı ise sosyal bilimlerin birçok alanı ile kent arasındaki gizli-açık ilişkiye projektör tutmakta, bu alanlardaki kent etkisini deşifre etmektedir. Katkı veren tüm yazarlarımıza ve yayın evine teşekkür eder, çalışmanın alan yazına katkı sunmasını dilerim.

Research paper thumbnail of Yemeğe Duygu Katmak: Yemek ve Duygu İlişkisine Dair Sosyolojik Bir Çalışma

Uzunca sıralayabileceğimiz birçok duygu durumuyla karşılaşırız gündelik hayatta. Kimi zaman hakkı... more Uzunca sıralayabileceğimiz birçok duygu durumuyla karşılaşırız gündelik hayatta. Kimi zaman hakkımızda söylenen bir söz bizi üzerken, kimi zaman kazandığımız bir başarı nedeniyle kendimizle uzun uzun gurur duyarız. Bazen erkeğin ağlamasının güçsüzlük olarak tanımlandığı bazen de kadının duygusal olmasının normal karşılandığı bir toplumsal yaşam kurgularız. Her ne amaç ve şekilde ortaya çıkarsa çıksın duygular etrafımızı çepeçevre saran, görünür olana kadar adeta göremediğimiz bir atmosfer gibi kuşatır bizleri. Amacımız, bu atmosferin temel dinamiklerini anlamak, duygu sosyolojisine olan ilgiyi arttırmak ve giriş metinlerinden birini ortaya koymaktır. işte bu amaçla duyguların sosyoloji içindeki konumunu anlamak adına bu çalışmamızda ilginç yazıları ilginize sunuyoruz.

Research paper thumbnail of Ten ve Taş -Batı Uygarlığında Beden ve Şehir

Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2020

Kentlerin mekânsal organizasyonunun şekillenmesinde hâkim beden algısının etkili olduğunu belirte... more Kentlerin mekânsal organizasyonunun şekillenmesinde hâkim beden algısının etkili olduğunu belirten Richard Sennett, Ten ve Taş adlı kitabında kültür, inanç ve iktidarın beden üzerinden kent mekanına yansımalarını incelemektedir. Kitapta Atina, Roma, Paris, Venedik, Londra ve New York gibi Batı uygarlığının önemli kentlerinin belli dönemleri kesitler halinde ele alınarak o dönemdeki beden kavrayışının kentsel mekân tasarımını şekillendirmesi akıcı bir üslupla dile getirilmektedir. Kent mekanına bakışımızı ve kenti algılayışımızı etkileyecek olan bu kitap toplumsalın mekandaki izdüşümlerini anlamamızda yeni bir perspektif kazandıracak bir niteliğe sahiptir.

Research paper thumbnail of Kadın Yoksulluğunun Tarihine Kapı Aralamak-18. Yüzyılın İkinci Yarısında Kadın Yoksulluğunun Toplumsal Görünümleri

Journal of Economy Culture and Society, 2019

Poverty-with reference to the lowest layers of social hierarchies-can be defined as not having su... more Poverty-with reference to the lowest layers of social hierarchies-can be defined as not having sufficient resources and income. In recent years, together with the increase in gender studies, researchers have started to use the conceptualization of female poverty, which emphasizes the gender differences in the ways women experience poverty. This concept differentiates between the poverty experiences of women and those of men, depending on their role and status in society. The main focus of this study is the poverty experiences of women who lived in Diyarbekir in the second half of the 18th century. The main data source of this study, which is a historical sociology research, was the seven registration books of the Amid Courts, which used to be located in the center of the province of Diyarbekir in that era. The aim of this study was to portray the lives of 119 women that (according to inheritance records obtained from the registration books), were determined as poor and thus shed light on the historical background of female poverty. It is possible to form an opinion regarding consumption habits and lifestyles by examining the contents of these inheritance records. This study attempts to understand what conditions these women lived in by investigating the household items that were listed in the inheritance records. In addition, through these records, it was possible to visualize their lifestyles and clothing choices and determine their eating habits by investigating the utensils listed in the records. According to the inheritance documents in the court records, out of 297 poor people, 119 were women and possessed 51% of the general wealth, whereas men possessed 57.5%. This is an indicator that women were the poorest in the society. The areas in which poverty was apparent were nutrition, shelter and clothing, all of which provides an insight into consumption patterns and daily life practices. Houses, in which everyday practices take place, and which contain important clues about life styles and consumption patterns, are important poverty symbols. The common feature of these houses which stands out as an indication of both poverty and distress is that they were dilapidated. Such dilapidated houses can be seen as the reflection of class differentiation in terms of shelter due to the value of these houses, their physical conditions and the fact that they contain cheap and very little furniture. Nutrition and eating habits is another area in which poverty and deprivation are symbolized and class differentiation becomes clear. A reflection of this differentiation in the kitchen is evidenced by both the scarcity and low value of kitchenware. It was observed that poor women had either little or no kitchenware in their houses.

Research paper thumbnail of Simüle Edilen Toplumsal Mekân/Kentsel Mekân: Çocuk Şehri Temalı Eğlence Merkezleri

İDEALKENT, 2018

Space is not an entity that exists on its own, but something that is produced as a result of give... more Space is not an entity that exists on its own, but something that is produced as a result of given social relations, especially in the capitalist mode of production. For this reason, space should not be seen as an independent form of construction, but as a product determined by social structures and relations. Children play a role in the production of urban space as well as affecting family's the preference of the living space and consumption practices. In this study, the dynamics affecting the process of shaping and reproduction of urban space with respect to children will be analyzed through themed children's entertainment centers. The nature of the changes and transformations in urban space will be examined through the children's city themed amusement centers, which we have seen in recent years in the world with increasing populations and also in Istanbul city in Turkey. Children's cities in Istanbul such as Kidzania, Kidzmondo and Minopolis Istanbul constitute a sampling of our research as spatial representations in Turkey of global consumption and entertainment culture in the theme of "children". The children's city-themed amusement centers, which are the main focus of this study, incorporate both global and local elements. Disneyland's spreading all over the world and finding spatial reflections in Turkey, which is also called Disneyfication, is observed easily in Istanbul city especially. Children's cities are children's amusement centers that emerge as a special entertainment venue only for children and offer children a simulation of the real world. These places, which are the scene for a combination of consumption, learning, and fun, are also seen as "learning places". These amusement centers create new spaces of child-centered consumption in the cities and they show that space has become a consumption object in new contexts.

Research paper thumbnail of Migratory Kitchen: The Example of Syrians in Mardin

Sosyoloji Araştırmaları Dergisi, 2018

Due to immigration, lifestyle and dietary habits transform depending on the change in the socioec... more Due to immigration, lifestyle and dietary habits transform depending on the change in the socioeconomic situation, social position, and status of migrants. These changes can be observed in various stages, such as in the availability of food and its preparation, and consumption. This article attempts to demonstrate the transformation in dietary habits after immigration of people who migrated to Turkey since 2011 due to the Syrian war. The study focused on the city of Mardin, located in southeastern Anatolia, and was conducted in the form of fieldwork. Using snowball sampling methods, participant observation, and qualitative research techniques, in-depth interviews were made with 25 people who migrated to Mardin from different regions of Syria. The change in dietary habits varies greatly in parallel with the amount of change in socioeconomic status to a large extent. However, there was some differentiation in terms of food structure and diet. This study shows that immigrants' views on food were different. It was observed that Syrians continued their traditional dietary habits or fully adopt the dietary habits of the new country or engage in a hybridization of dietary practices due to cultural transition.

Research paper thumbnail of Toplumsal Deği̇şme Ve Yemek Kültürü Üzeri̇ne Sosyoloji̇k Bi̇r Çözümleme: Mardi̇n Örneği̇

Journal of International Social Research, 2017

Belli bir zaman sürecinde toplumda meydana gelen farklılaşmaları tanımlayan toplumsal değişme, bü... more Belli bir zaman sürecinde toplumda meydana gelen farklılaşmaları tanımlayan toplumsal değişme, bütün toplumlarda görülen evrensel bir olgu olarak içinde bulunduğu toplumun din, aile, eğitim, ekonomi, siyaset gibi bütün kurumlarında meydana gelmekle beraber yemek kültürünü de etkisi altına almaktadır. Bu durum bazen yemeğin değişen anlamlarında bazen yemek yeme alışkanlıklarındaki farklılaşmalarda bazen de sofra adabındaki değişikliklerde gözlemlenebilmektedir. Bu çalışmada Mardin'de toplumdaki değişmelerin yemek kültürünü nasıl etkilediği ve şekillendirdiği yapılan derinlemesine mülakatlarla ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Çalışmanın amacı, Mardin mutfağındaki değişimlere bakarak toplumda meydana gelen değişimler hakkında ipuçlarını yakalamaktır. Çalışmada toplumsal değişmeye bağlı olarak yemek kültüründe de değişmelerin ortaya çıktığı açıkça görülmüştür. Gerek modernitenin aile yapısını dönüştürmesine bağlı olarak yaşanan değişim gerekse toplumsal cinsiyet algısındaki farklılaşma gerekse de küreselleşme ve teknolojik gelişmelerin yemeği dönüştürmesi çalışmada ön plana çıkan başlıklardır.

Research paper thumbnail of 18. YÜZYILIN İKİNCİ YARISINDA OSMANLI TOPLUMUNDA SERVET EDİNİMİNDE CİNSİYET FAKTÖRÜNÜN ETKİSİ: DİYARBEKİR ÖRNEĞİ

MEHMET ALİ YAŞAR’A ARMAĞAN KİTABI, 2021

Research paper thumbnail of Bir Müzenin Dönüşümü: Öğrence Mekânı Olarak Mardin Müzesi

Gunumuzde muzeler geleneksel olarak kulturel mirasin sergilenmesi ve korunmasi islevlerinin yani ... more Gunumuzde muzeler geleneksel olarak kulturel mirasin sergilenmesi ve korunmasi islevlerinin yani sira bu mirasin aktariminin daha islevsel bir sunumuna dair egitim ve eglencenin ic ice gectigi uygulamalar gelistirmeye baslamislardir. Cagdas muzecilik anlayisiyla ortaya cikan bu uygulamalarin amaci muze ziyaretcilerine kulturel miras egitimi verirken eglenceli vakit gecirmelerini saglamaktir. Egitim ve eglencenin mekânsal olarak kesistigi bu muzeler bir ogrence mekanina donusmus durumdadir. Bu calismada degisen muzecilik anlayisiyla birlikte ortaya cikan edutainment/ogrence uygulamalari Mardin Muzesi orneginde ele alinmistir. Kulturel miras ogelerini bunyesinde barindiran bir mekânin egitim ve eglencenin mekânsal olarak kesistigi bir ogrence mekanina nasil donustugunu ortaya cikarmak calismanin temel amacidir. Calismada katilimcilarin muze deneyimlerinden yola cikilarak muzeyle olan iliskileri ortaya konulmaya calisilmistir. Bu baglamda nitel arastirma teknikleri kullanilarak kartopu...

Research paper thumbnail of Unlocking the Doors on the History of Women's Poverty A Social View of Women's Poverty in The Second Half of the 18 th Century/Kadın Yoksulluğunun Tarihine Kapı Aralamak-18. Yüzyılın İkinci Yarısında Kadın Yoksulluğunun Toplumsal Görünümleri-

JECS2019-0008 Journal of Economy Culture and Society, 2019

Toplumsal hiyerarşinin en alt tabakasına gönderme yapan yoksulluk, yeterli kaynak ve gelire sahip... more Toplumsal hiyerarşinin en alt tabakasına gönderme yapan yoksulluk, yeterli kaynak ve gelire sahip olamama durumu olarak tanımlanabilir. Son yıllarda toplumsal cinsiyet çalışmalarındaki artışla birlikte kadınların yoksulluğu deneyimleme biçimlerindeki cinsiyet farklılıklarına vurgu yapan "kadın yoksulluğu" kavramsallaştırması kullanılmaya başlanmıştır. Bu kavram kadınların toplumda var olan rolleri ve statülerine bağlı olarak yoksulluk deneyimlerinin erkeklerden farklılaşmasını ifade etmektedir. Bu çalışmanın ana konusu 18. yüzyılın ikinci yarısında Diyarbekir'de yaşamış yoksul kadınların yoksulluk deneyimlerini ortaya çıkarmaktadır. Bir tarihsel sosyoloji araştırması olan çalışmanın ana kaynağı dönemin Diyarbekir Eyaleti'nin merkezi konumundaki Amid mahkemesine ait 7 adet şer'iyye sicili defteridir. Bu defterlerde bulunan tereke/miras kayıtları arasından tespit edilen 119 yoksul kadına ait belgedeki yoksulluk imgeleri üzerinden incelenen dönemde yaşayan kadın yoksulların gündelik hayatlarının fotoğrafını çekmek, böylelikle kadın yoksulluğunun tarihsel arka planına ışık tutmak amaçlanmaktadır. Çalışmada kadın yoksulların gündelik mekanlarını oluşturan evlerin genel olarak harabe evler olduğu, giyinme pratiklerinde ise "köhne" olarak tasvir ve tabir edilen kıyafetlerin varlığı dikkat çekici hususlar olarak ortaya çıkmıştır. Yine kadın yoksulların (ortalama 51 kuruş servet) erkek yoksullara (ortalama 57,5 kuruş servet) göre yoksulluğu daha derinden yaşayarak yoksullar arasındaki en yoksul kesimi oluşturdukları görülmüştür. Bu durum günümüzde yoksulluğun kadınlar arasında daha derin yaşandığını ifade eden "yoksulluğun kadınsılaşması" kavramının geçmişte de var olduğuna bir işarettir.

Research paper thumbnail of Simulated Social Space / Urban Space: “Kids Town” Themed Amusement Centres /Simüle Edilen Toplumsal Mekân/Kentsel Mekân: Çocuk Şehri Temalı Eğlence Merkezleri

İDEALKENT- Kent Araştırmaları Dergisi, 2018

Space is not an entity that exists on its own, but something that is produced as a result of give... more Space is not an entity that exists on its own, but something that is produced as a result of given social relations, especially in the capitalist mode of production. For this reason, space should not be seen as an independent form of construction, but as a product determined by social structures and relations. Children play a role in the production of urban space as well as affecting family's the preference of the living space and consumption practices. In this study, the dynamics affecting the process of shaping and reproduction of urban space with respect to children will be analyzed through themed children's entertainment centers. The nature of the changes and transformations in urban space will be examined through the children's city themed amusement centers, which we have seen in recent years in the world with increasing populations and also in Istanbul city in Turkey. Children's cities in Istanbul such as Kidzania, Kidzmondo and Minopolis Istanbul constitute a sampling of our research as spatial representations in Turkey of global consumption and entertainment culture in the theme of "children". The children's city-themed amusement centers, which are the main focus of this study, incorporate both global and local elements. Disneyland's spreading all over the world and finding spatial reflections in Turkey, which is also called Disneyfication, is observed easily in Istanbul city especially. Children's cities are children's amusement centers that emerge as a special entertainment venue only for children and offer children a simulation of the real world. These places, which are the scene for a combination of consumption, learning, and fun, are also seen as "learning places". These amusement centers create new spaces of child-centered consumption in the cities and they show that space has become a consumption object in new contexts.

Research paper thumbnail of Vegan Dünyayı Anlamak

Bu kitap veganlığın sadece et yememe üzerine kurulu bir yaşam tarzı olmadığını vurgulamak için be... more Bu kitap veganlığın sadece et yememe üzerine kurulu bir yaşam tarzı olmadığını vurgulamak için beslenme pratikleri üzerinden vegan kimliğin oluşma süreçlerinin kültürel ve toplumsal boyutlarını vurgulayarak sıradan bir yemek tercihine dair düşünmenin yeni yollarını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Dolayısıyla bu kitabın Türkçe literatürde sosyoloji perspektifinden vegan dünyayı anlamak üzerine yapılmış kapsamlı bir çalışma olduğu söylenebilir. Çalışmada hem teorik hem de saha çalışmalarına yer verilmektedir. Bu bağlamda farklı disiplinlerden akademisyenler yemeğin toplumsal anlamını merkeze alarak veganlığı kimlik, kültür, mekân, kent, ötekilik, türcülük, toplumsal hareketler, tüketim, medya, din ve toplumsal cinsiyet gibi farklı yönlerden sosyolojik açıdan ele almaktadır.

Research paper thumbnail of OSMANLI TAŞRASINDA ZENGİN SINIF Diyarbekirli Zenginler (1750‐1800)

Phoenix Yayınevi, 2018

Zenginlik ve servet oluşumu ile birlikte ortaya çıkan gelir dağılımındaki adaletsizlik insanoğlu... more Zenginlik ve servet oluşumu ile birlikte ortaya çıkan gelir
dağılımındaki adaletsizlik insanoğlunu binlerce yıldır meşgul
eden meselelerden biri olmuştur. İnsanlar arasındaki farklı
gelir düzeylerinin oluşumu, bir başka deyişle gelir eşitsizlikleri,
toplumdaki bireyler arasında zengin ya da yoksul gibi sınıfsal
kategoriler oluşturmuş ve bu durum sınıfsal farklılıkların/
eşitsizliklerin doğmasına yol açmıştır. Zenginlerin maddi
güçlerinin yanı sıra iktidarı etkileyecek güce de sahip olmaları
onları yönetimde söz sahibi yaptığı gibi toplum içerisinde ayrıcalıklı
bir statü ve konuma da ulaştırmıştır. Böyle bir sınıfın
Osmanlı toplumunda varlığının incelenmesi bir taraftan incelenen
dönemin sosyo‐ekonomik özelliklerini ortaya çıkarırken öte
taraftan o ülkedeki toplumsal adaletin temellerinin de sorgulanmasına
sebep olacaktır.