Assoc. Prof. Dr. Murat Cihangir | Batman University (original) (raw)
Uploads
Papers by Assoc. Prof. Dr. Murat Cihangir
Akademik Araştırmalar ve Çalışmalar Dergisi (AKAD), 2020
Türk İdare Dergisi, 2019
Silahlanma, salt askeri, siyasi ve güvenlik ile ilintili bir olgu değildir. Bu olgunun teknolojik... more Silahlanma, salt askeri, siyasi ve güvenlik ile ilintili bir olgu değildir. Bu
olgunun teknolojik, kültürel, ekolojik ve ekonomik boyutları bulunmaktadır.
Ortadoğu’da silahlanma olgusu ise daha grift ve derinlik arz etmektedir.
Silahlanma eğilimi, Ortadoğu bölgesinde özellikle Arap Baharı sonrası yükselen
bir seyir izlemektedir. Bu durum “güvenlik ikilemi” sarmalına neden olmaktadır.
Bu sarmal yeni bir formda şiddet dalgasına neden olmakta aynı zamanda özellikle
bölgesel ölçekte istikrarsızlık ve belirsizliğe neden olmaktadır. Yeni bir anarşik
aşamayı deneyimleyen Ortadoğu’daki siyasi ve güvenlik sorunlarının önemli
unsurlarından birisini silahlanma oluşturmaktadır. Silahlanma olgusu uluslararası
ilişkiler ve güvenlik disiplinleri içerisinde daha çok güvenlik ve politik boyutlarıyla
ele alınmıştır. Bu olgunun ekonomi-politik bir çözümlemeye çalışılması karmaşık
yapı arz eden sorunun anlaşılmasını kolaylaştıracaktır. Bu çalışmanın temel amacı
Ortadoğu’da silahlanma sorununu ekonomi--politik bir çerçeveden incelemeye
çalışmaktır.Bu çerçevede, Ortadoğu’daki silahlanma olgusu militarizm bağlamında
ekonomi-politik bir perspektifle irdelenecektir.
Göç Araştırmaları Dergisi, 2019
Galtung'un çatışma çözümü yaklaşımı, özellikle doksanlı yıllarla birlikte ortaya çıkan çatışma ne... more Galtung'un çatışma çözümü yaklaşımı, özellikle doksanlı yıllarla birlikte ortaya çıkan çatışma nedenlerini ortaya çıkarma, azaltma ve yok etmeyi veya çatışmaları aşarak dönüştürmeyi hedefleyen yöntemler dizgesidir. " Çatışmaları Aşarak Dönüştürmek: Çatışma Çözümüne Giriş " kitabı, barış araştırmaları ve çatışma çözümü yöntemleri alanında tüm dünyada bir otorite olarak kabul edilen Johan Galtung'un çok önemli çalışmalarından biridir. Galtung, 1959'da Oslo'da kurduğu dünyanın ilk Barış Araştırmaları Enstitüsü, pek çok barış projesi, 100'e yakın kitap, 1000'den fazla makale ve pek çok çatışma çözümü sürecine aktif katılım ile dünya barışına çok değerli sistematik katkılarda bulunmuştur. 2 " Çatışmaları Aşarak Dönüştürmek: Çatışma Çözümüne Giriş " kitabına Galtung, çatışmaların 'yüksek' veya 'alçak' şeklindeki hiyerarşik yaklaşıma maruz kalmalarına karşı çıkarak, çatışmaların eşit zeminde cereyan ettiklerini işaret ederek başlamaktadır. Buna göre ise, çatışmalara yaklaşımda amacın, çatışma çözümü sonrasında taraflar için sürekli ve memnun edici bir sonucun ortaya çıkarılması gerektiğini vurgular. Bunun da, çatışmalara ciddi yaklaşım, çatışmayı aşma ve çatışmaları dönüştürme iradesi ile mümkün olacağını söyler. Hayatta kalma, iyi yaşama, özgürlük, kimlik gibi temel insani ihtiyaçlar adına yapılan çatışmalarda, çatışma tarafları için kazan-kaybet durumunun olmadığını belirtir. Galtung'a göre çatışmanın temelinde çelişki yatmaktadır ve her çatışmanın temelinde birbiriyle uzlaşmayan en az iki çelişkili gaye vardır. Buna göre, bazı gayeler diğerleri üzerinde önceliğe sahiptir. Bunlar, yaşamsal vazgeçilmez olan temel ihtiyaçlardır. Beka, refah, özgürlük ve kimlik bu temel gereksinimleri yansıtmaktadır. Galtung'a göre, değerler veya gayeler hususunda pazarlık olabilir, ancak temel gereksinimler konusunda bu mümkün değildir ve temel gereksinimler pazarlık konusu olamazlar ve mutlak saygıyla karşılanmalıdır. Bu genel prensipler çerçevesinde, çalışma, " Çatışma Önleme " yerine, " şiddeti önleme " odaklı bir yol izliyor. Galtung çatışma olgusunu 4 ayrı düzlemde ele almaktadır. Bu düzlemler, kişinin kendisiyle ve başkalarıyla yaşadığı mikro çatışmalar, toplumsal düzeyde yaşanan orta büyüklükteki (Meso) çatışmalar, uluslararası nitelikli makro çatışmalar, bölgeler ve medeniyetler arası mega çatışmalardır. Çatışmalar, çatışma çözümü ile ilgili sistemik yaklaşımlar yedi bölümde ele alınarak incelenmektedir. İlk bölümde, kişinin kendisiyle ve başkalarıyla yaşadığı mikro çatışmalar ele alınmaktadır. Galtung bu kısımda, mikro ölçekli çatışmaları ve çatışmaların aşılıp dönüştürülmesini günlük yaşamdan karşılaştığı örnek veya modeller üzerinden anlatmaya çalışmaktadır. Galtung, saldırgan ve örtbas edici iki farklı
ÖZET Arap Baharı ulusal, bölgesel, küresel yıkıcı ve yapıcı etkileri olan bir süreci işaret etmek... more ÖZET Arap Baharı ulusal, bölgesel, küresel yıkıcı ve yapıcı etkileri olan bir süreci işaret etmektedir. Bu süreç, hala devam etmektedir. Devam eden bir sürece ilişkin yapılan analizlerden net sonuçlar ve çıkarımlar beklenmemelidir. 2010 yılının Aralık ayında Buazizi tarafından başlayan sürecin etkileri Ortadoğu ve dünyada sürmektedir. Yemen, bu etkilere maruz kalan ülkelerden biridir. Yemen, jeopolitik konumu ve sosyo-politik fay hatları nedeniyle dış etkilere açık ve iç çatışmaların kronik yapıya büründüğü bir ülke. Arap Baharı, bu ekonomi-politik yapıyı daha grift forma dönüştürmüştür. ABD, Suudi Arabistan ve İran gibi pek çok ülke doğrudan veya dolaylı olarak Yemen'de yaşananlara etkide bulunmaktadır. BM'ye göre Yemen " dünyanın en kötü insani krizini " yaşamaktadır. 2015'te iç savaş ile karşı karşıya kalan ülke alt yapı ve ekonomik sistem bakımlarından çökmüştür. İç savaş öncesinde çatışmalar, kötü yönetim, yolsuzluk, doğal kaynakların tükenmesi gibi faktörler nedeniyle yapısal bir yoksulluk ve geri kalmışlık söz konusu olduğu için ekonomik yapıya ilişkin net verilere ulaşma ile ilintili sorunların altı çizilebilir. Elektirik, su ve sağlık gibi temel insani hizmetlerden mahrum olan Yemen'de ekonomik sisteme ilişkin veriler aramak oldukça zor görünmektedir. Yaklaşık 20 milyon insan insani yardıma muhtaç olması ve insani krizin derinliği 'kıyamet' benzetmesine bile neden olmaktadır. Arap Baharı'nın bu insani trajediyi nasıl etkilediği kritiktir. Bu çalışmanın temel amacı, Arap Baharı'nın Yemen'in Siyasi ve ekonomik yapısına etkilerini genel hatlarıyla incelemektir. Bu temel amaç çerçevesinde çalışmada ilk olarak, " Arap Baharı " kavramı incelenmiştir. İkinci olarak, Arap Baharı'nın temel tetikleyicisi olarak kabul edilen sosyal medya Arap Baharı ilişkisi ele alınmıştır. Çalışmanın son kısmında ise, Arap Baharı'nın Yemen'e ekonomi-politik etkileri analiz edilmiştir.
Books by Assoc. Prof. Dr. Murat Cihangir
Global and Regional Powers Relations, Problems and Issues in the 21st Century , 2019
Abstract: There is a complex process at the global political level. In such a process, power main... more Abstract: There is a complex process at the global political level. In such a process, power
maintains its position as the main goal to be achieved. The ideological bipolar structure
of the Cold War system has come to an end. The global political system reflects a complex image. In this process, the United States of America (USA) is trying to maintain its
hegemonic position and develop resistance against possible challenges. There are serious
“rivals” or “enemies” who want to balance the relative hegemony of the USA. Historical
experiences and theoretical approaches show that the phenomenon of power is not a
static phenomenon. Power is not spatially constant. Power is constantly subjected to
quantitative and qualitative transformations due to various structural factors. Subjective dimensions of power should be underlined, along with their dynamic aspects. Perception is a critical element of these dimensions. The relationship between reality and
perceptual reality are elements that give direction, identity and color to power in the
current process. Technological development is an important factor in these new forms
of relationship. Information and social media revolutions have almost evaporated the
traditional spaces in which power emerge. The main purpose of this study is to analyze
the concept of power and to make projections about the global systemic structure. In
the framework of this basic aim, firstly, the phenomenon of power is discussed. Second,
the power parameters will be examined within the framework of current data. Finally,
predictions will be made for the future of global power relations in the context of the
phenomenon of power.
Keywords: Power, Power Struggles, Power Shift, USA, China
Akademik Araştırmalar ve Çalışmalar Dergisi (AKAD), 2020
Türk İdare Dergisi, 2019
Silahlanma, salt askeri, siyasi ve güvenlik ile ilintili bir olgu değildir. Bu olgunun teknolojik... more Silahlanma, salt askeri, siyasi ve güvenlik ile ilintili bir olgu değildir. Bu
olgunun teknolojik, kültürel, ekolojik ve ekonomik boyutları bulunmaktadır.
Ortadoğu’da silahlanma olgusu ise daha grift ve derinlik arz etmektedir.
Silahlanma eğilimi, Ortadoğu bölgesinde özellikle Arap Baharı sonrası yükselen
bir seyir izlemektedir. Bu durum “güvenlik ikilemi” sarmalına neden olmaktadır.
Bu sarmal yeni bir formda şiddet dalgasına neden olmakta aynı zamanda özellikle
bölgesel ölçekte istikrarsızlık ve belirsizliğe neden olmaktadır. Yeni bir anarşik
aşamayı deneyimleyen Ortadoğu’daki siyasi ve güvenlik sorunlarının önemli
unsurlarından birisini silahlanma oluşturmaktadır. Silahlanma olgusu uluslararası
ilişkiler ve güvenlik disiplinleri içerisinde daha çok güvenlik ve politik boyutlarıyla
ele alınmıştır. Bu olgunun ekonomi-politik bir çözümlemeye çalışılması karmaşık
yapı arz eden sorunun anlaşılmasını kolaylaştıracaktır. Bu çalışmanın temel amacı
Ortadoğu’da silahlanma sorununu ekonomi--politik bir çerçeveden incelemeye
çalışmaktır.Bu çerçevede, Ortadoğu’daki silahlanma olgusu militarizm bağlamında
ekonomi-politik bir perspektifle irdelenecektir.
Göç Araştırmaları Dergisi, 2019
Galtung'un çatışma çözümü yaklaşımı, özellikle doksanlı yıllarla birlikte ortaya çıkan çatışma ne... more Galtung'un çatışma çözümü yaklaşımı, özellikle doksanlı yıllarla birlikte ortaya çıkan çatışma nedenlerini ortaya çıkarma, azaltma ve yok etmeyi veya çatışmaları aşarak dönüştürmeyi hedefleyen yöntemler dizgesidir. " Çatışmaları Aşarak Dönüştürmek: Çatışma Çözümüne Giriş " kitabı, barış araştırmaları ve çatışma çözümü yöntemleri alanında tüm dünyada bir otorite olarak kabul edilen Johan Galtung'un çok önemli çalışmalarından biridir. Galtung, 1959'da Oslo'da kurduğu dünyanın ilk Barış Araştırmaları Enstitüsü, pek çok barış projesi, 100'e yakın kitap, 1000'den fazla makale ve pek çok çatışma çözümü sürecine aktif katılım ile dünya barışına çok değerli sistematik katkılarda bulunmuştur. 2 " Çatışmaları Aşarak Dönüştürmek: Çatışma Çözümüne Giriş " kitabına Galtung, çatışmaların 'yüksek' veya 'alçak' şeklindeki hiyerarşik yaklaşıma maruz kalmalarına karşı çıkarak, çatışmaların eşit zeminde cereyan ettiklerini işaret ederek başlamaktadır. Buna göre ise, çatışmalara yaklaşımda amacın, çatışma çözümü sonrasında taraflar için sürekli ve memnun edici bir sonucun ortaya çıkarılması gerektiğini vurgular. Bunun da, çatışmalara ciddi yaklaşım, çatışmayı aşma ve çatışmaları dönüştürme iradesi ile mümkün olacağını söyler. Hayatta kalma, iyi yaşama, özgürlük, kimlik gibi temel insani ihtiyaçlar adına yapılan çatışmalarda, çatışma tarafları için kazan-kaybet durumunun olmadığını belirtir. Galtung'a göre çatışmanın temelinde çelişki yatmaktadır ve her çatışmanın temelinde birbiriyle uzlaşmayan en az iki çelişkili gaye vardır. Buna göre, bazı gayeler diğerleri üzerinde önceliğe sahiptir. Bunlar, yaşamsal vazgeçilmez olan temel ihtiyaçlardır. Beka, refah, özgürlük ve kimlik bu temel gereksinimleri yansıtmaktadır. Galtung'a göre, değerler veya gayeler hususunda pazarlık olabilir, ancak temel gereksinimler konusunda bu mümkün değildir ve temel gereksinimler pazarlık konusu olamazlar ve mutlak saygıyla karşılanmalıdır. Bu genel prensipler çerçevesinde, çalışma, " Çatışma Önleme " yerine, " şiddeti önleme " odaklı bir yol izliyor. Galtung çatışma olgusunu 4 ayrı düzlemde ele almaktadır. Bu düzlemler, kişinin kendisiyle ve başkalarıyla yaşadığı mikro çatışmalar, toplumsal düzeyde yaşanan orta büyüklükteki (Meso) çatışmalar, uluslararası nitelikli makro çatışmalar, bölgeler ve medeniyetler arası mega çatışmalardır. Çatışmalar, çatışma çözümü ile ilgili sistemik yaklaşımlar yedi bölümde ele alınarak incelenmektedir. İlk bölümde, kişinin kendisiyle ve başkalarıyla yaşadığı mikro çatışmalar ele alınmaktadır. Galtung bu kısımda, mikro ölçekli çatışmaları ve çatışmaların aşılıp dönüştürülmesini günlük yaşamdan karşılaştığı örnek veya modeller üzerinden anlatmaya çalışmaktadır. Galtung, saldırgan ve örtbas edici iki farklı
ÖZET Arap Baharı ulusal, bölgesel, küresel yıkıcı ve yapıcı etkileri olan bir süreci işaret etmek... more ÖZET Arap Baharı ulusal, bölgesel, küresel yıkıcı ve yapıcı etkileri olan bir süreci işaret etmektedir. Bu süreç, hala devam etmektedir. Devam eden bir sürece ilişkin yapılan analizlerden net sonuçlar ve çıkarımlar beklenmemelidir. 2010 yılının Aralık ayında Buazizi tarafından başlayan sürecin etkileri Ortadoğu ve dünyada sürmektedir. Yemen, bu etkilere maruz kalan ülkelerden biridir. Yemen, jeopolitik konumu ve sosyo-politik fay hatları nedeniyle dış etkilere açık ve iç çatışmaların kronik yapıya büründüğü bir ülke. Arap Baharı, bu ekonomi-politik yapıyı daha grift forma dönüştürmüştür. ABD, Suudi Arabistan ve İran gibi pek çok ülke doğrudan veya dolaylı olarak Yemen'de yaşananlara etkide bulunmaktadır. BM'ye göre Yemen " dünyanın en kötü insani krizini " yaşamaktadır. 2015'te iç savaş ile karşı karşıya kalan ülke alt yapı ve ekonomik sistem bakımlarından çökmüştür. İç savaş öncesinde çatışmalar, kötü yönetim, yolsuzluk, doğal kaynakların tükenmesi gibi faktörler nedeniyle yapısal bir yoksulluk ve geri kalmışlık söz konusu olduğu için ekonomik yapıya ilişkin net verilere ulaşma ile ilintili sorunların altı çizilebilir. Elektirik, su ve sağlık gibi temel insani hizmetlerden mahrum olan Yemen'de ekonomik sisteme ilişkin veriler aramak oldukça zor görünmektedir. Yaklaşık 20 milyon insan insani yardıma muhtaç olması ve insani krizin derinliği 'kıyamet' benzetmesine bile neden olmaktadır. Arap Baharı'nın bu insani trajediyi nasıl etkilediği kritiktir. Bu çalışmanın temel amacı, Arap Baharı'nın Yemen'in Siyasi ve ekonomik yapısına etkilerini genel hatlarıyla incelemektir. Bu temel amaç çerçevesinde çalışmada ilk olarak, " Arap Baharı " kavramı incelenmiştir. İkinci olarak, Arap Baharı'nın temel tetikleyicisi olarak kabul edilen sosyal medya Arap Baharı ilişkisi ele alınmıştır. Çalışmanın son kısmında ise, Arap Baharı'nın Yemen'e ekonomi-politik etkileri analiz edilmiştir.
Global and Regional Powers Relations, Problems and Issues in the 21st Century , 2019
Abstract: There is a complex process at the global political level. In such a process, power main... more Abstract: There is a complex process at the global political level. In such a process, power
maintains its position as the main goal to be achieved. The ideological bipolar structure
of the Cold War system has come to an end. The global political system reflects a complex image. In this process, the United States of America (USA) is trying to maintain its
hegemonic position and develop resistance against possible challenges. There are serious
“rivals” or “enemies” who want to balance the relative hegemony of the USA. Historical
experiences and theoretical approaches show that the phenomenon of power is not a
static phenomenon. Power is not spatially constant. Power is constantly subjected to
quantitative and qualitative transformations due to various structural factors. Subjective dimensions of power should be underlined, along with their dynamic aspects. Perception is a critical element of these dimensions. The relationship between reality and
perceptual reality are elements that give direction, identity and color to power in the
current process. Technological development is an important factor in these new forms
of relationship. Information and social media revolutions have almost evaporated the
traditional spaces in which power emerge. The main purpose of this study is to analyze
the concept of power and to make projections about the global systemic structure. In
the framework of this basic aim, firstly, the phenomenon of power is discussed. Second,
the power parameters will be examined within the framework of current data. Finally,
predictions will be made for the future of global power relations in the context of the
phenomenon of power.
Keywords: Power, Power Struggles, Power Shift, USA, China