Müzeyyen Sağlam Gümüş | Bulent Ecevit University (original) (raw)

Papers by Müzeyyen Sağlam Gümüş

Research paper thumbnail of Düzeltme: 15 Temmuz Darbe Girişimi Üzerine Bir Bibliyografya Denemesi (2016-2018)

Bartın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, Jun 30, 2021

FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'da gerçekleştirdiği darbe girişiminin üzerinden üç yıl gibi görece kısa b... more FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'da gerçekleştirdiği darbe girişiminin üzerinden üç yıl gibi görece kısa bir zaman geçmiş olmasına rağmen bu konuda pek çok çalışma yapılmış, geniş bir literatür oluşmuştur. Araştırma raporları, bilimsel ve popüler çalışmaların yanı sıra özellikle edebiyat alanında şiir, hikâye, roman gibi 15 Temmuz'u konu alan çok sayıda sanatsal eser kaleme alınmıştır. 15 Temmuz gecesi, bu anlamda Türk edebiyatı için büyük bir feyiz ve bereket kaynağı olmuştur. Araştırmada elde edilen verilere göre, 2016-2018 yılları arasında 15 Temmuz Darbe Girişimi'ni konu alan 21 kongre/sempozyum düzenlenmiş; 222 kitap, 205 makale ve 234 bildiri yayımlanmış; 17 lisansüstü tez hazırlanmıştır. Ortaya çıkan literatür, 15 Temmuz'un sosyal bilimlerin farklı alanlarında hatta fen ve mühendislik bilimleri sahasında karşılık bulabilecek bir derinliğe sahip olduğunu ayrıca devlet, millet ve birey olarak herkesin bir sorumluluk bilinci ile bu konuda tarihî bir duruş sergilediğini göstermiştir. Yapılan çalışmalarda 15 Temmuz; siyasi, ekonomik, askerî, sosyolojik, dinî, edebî vb. açılardan ele alınmış ancak bu çalışmalar üzerine kapsamlı bir bibliyografya çalışması henüz gerçekleştirilmemiştir. 15 Temmuz Darbe Girişimi'ni ele alan çalışmaları listeleyerek bir araya getirmek ve bu alandaki çalışmalara literatür bağlamında katkı sağlamayı amaçlayan bu makalede, 15 Temmuz'la ilgili kitap, makale, bildiri ve tezlerin literatür bilgilerine yer verilip genel bir değerlendirme yapılmıştır.

Research paper thumbnail of 15 Temmuz Darbe Girişimi Üzerine Bir Bibliyografya Denemesi (2016-2018)

15 Temmuz Girişimi Üzerine Bir Bibliyografya Denemesi (2016-2018) , 2020

Öz FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'da gerçekleştirdiği darbe girişiminin üzerinden üç yıl gibi görece kıs... more Öz FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'da gerçekleştirdiği darbe girişiminin üzerinden üç yıl gibi görece kısa bir zaman geçmiş olmasına rağmen bu konuda pek çok çalışma yapılmış, geniş bir literatür oluşmuştur. Araştırma raporları, bilimsel ve popüler çalışmaların yanı sıra özellikle edebiyat alanında şiir, hikâye, roman gibi 15 Temmuz'u konu alan çok sayıda sanatsal eser kaleme alınmıştır. 15 Temmuz gecesi, bu anlamda Türk edebiyatı için büyük bir feyiz ve bereket kaynağı olmuştur. Araştırmada elde edilen verilere göre, 2016-2018 yılları arasında 15 Temmuz Darbe Girişimi'ni konu alan 21 kongre/sempozyum düzenlenmiş; 222 kitap, 205 makale ve 234 bildiri yayımlanmış; 17 lisansüstü tez hazırlanmıştır. Ortaya çıkan literatür, 15 Temmuz'un sosyal bilimlerin farklı alanlarında hatta fen ve mühendislik bilimleri sahasında karşılık bulabilecek bir derinliğe sahip olduğunu ayrıca devlet, millet ve birey olarak herkesin bir sorumluluk bilinci ile bu konuda tarihî bir duruş sergilediğini göstermiştir. Yapılan çalışmalarda 15 Temmuz; siyasi, ekonomik, askerî, sosyolojik, dinî, edebî vb. açılardan ele alınmış ancak bu çalışmalar üzerine kapsamlı bir bibliyografya çalışması henüz gerçekleştirilmemiştir. 15 Temmuz Darbe Girişimi'ni ele alan çalışmaları listeleyerek bir araya getirmek ve bu alandaki çalışmalara literatür bağlamında katkı sağlamayı amaçlayan bu makalede, 15 Temmuz'la ilgili kitap, makale, bildiri ve tezlerin literatür bilgilerine yer verilip genel bir değerlendirme yapılmıştır. Abstract Although three years have passed since the coup attemt of FETO on July 15, 2016, many studies have been done on this subject and a large literature has been created. In addition to research reports, scientific and popular works, especially in the field of literature many artistic works such as poems, stories and novels were written on the subject of July 15. The night of July 15, in this sense, has been a great source of prosperity and abundance for Turkish literature. According to the data obtained in the research, between the years of 2016 and 2018, 21 congresses/symposiums were organized; 222 books, 205 articles and 234 conference papers were published, 17 postgraduate theses have been prepared on the July 15 Coup Attempt. The emerging literature * Bu makale, 2019'da tamamlanan "15 Temmuz Üzerine Yapılan Akademik Çalışmaların Analitik Bir Değerlendirmesi" başlıklı projeye dayanmakta olup Bartın Üniversitesi BAP Koordinatörlüğü tarafından desteklenmiştir. Söz konusu projeden üretilen başka bir makalemizde 15 Temmuz hakkındaki çalışmaların analitik değerlendirmesi yapıldığından burada kısa bir değerlendirmeden sonra bibliyografyaya yer verilecektir. 15 Temmuz Darbe Girişimi üzerine yapılan çalışmalar, makalenin hacmi göz önünde bulundurularak 2016-2018 yılları ile sınırlandırılmıştır.

Research paper thumbnail of Kar Romanında Erkeklik Hâlleri ve Erkekler.pdf

Research paper thumbnail of Günümüz Çocuk Kitapları ve Karikatür Dergilerinde Nasreddin Hoca İmgesi

Nasreddin Hoca Image in Todays Caricature Magazines And Children Books, 2017

ÖZ Halk kültürünün önemli figürlerinden biri olan Nasreddin Hoca, karakteri ve fıkraları ile çok ... more ÖZ Halk kültürünün önemli figürlerinden biri olan Nasreddin Hoca, karakteri ve fıkraları ile çok geniş bir coğrafyada farklı isimlerle ve yansımalarla tanınmaktadır. Kaynağını toplumsal bellekten alan Nasreddin Hoca fıkraları ikincil sözlü kültür dönemine geçişle beraber hem yazılı kaynaklar hem de elektronik araçlar (radyo, televizyon, telefon vb.) vasıtasıyla sürdürülebilirliğini korumakla beraber; varyant ve varyasyonlara ayrılarak değişime uğramıştır. Özellikle popüler kültürün de etkisiyle bu fıkralar gerek elektronik ve basılı kültür ortamında gerekse günümüz mizah dergilerinde metinlerarası ilişkiler yöntemiyle yeniden üretime girerek orijinal bağlamından uzaklaşmış; bambaşka metinler hâline gelmiştir. Fakat Nasreddin Hoca fıkralarının yer aldığı tüm yazılı kaynaklarda bu durum söz konusu değildir. Örneğin; günümüz ilk-ortaöğretim ders kitaplarında ya da bu fıkraların geçtiği çocuk kitaplarında Nasreddin Hoca fıkralarının yaygın olarak bilinen formatına bağlı kalınmaktadır. Mizah dergileri, Nasreddin Hoca fıkralarının bilinen metinlerini günümüz mizah anlayışına göre yeniden yorumlamış ve buna komik görseller de ekleyerek okuyucuda kültürel belleğin yeniden canlanmasını ve sürdürülebilirliğini sağlamıştır. Çocuk kitaplarında ise fıkralarla ilgili akılda kalıcı görseller yer almakla birlikte; fıkra metinleri üzerinde dikkat çekici değişiklikler yapılmamıştır. Mizah dergilerinin ve çocuk kitaplarının sunulduğu kitle göz önüne alındığında iki kaynakta da Nasreddin Hoca'ya ve Nasreddin Hoca fıkralarına olan yaklaşımın farklı olması kaçınılmazdır. Çocuk kitapları, çocukların sözlü kültürün yazıya ve görsele geçmiş hâliyle karşılaştığı ilk metinlerken; popüler kültürün yansıması olan mizah dergileri sözlü kültürün yeniden üretilerek gelecek kuşaklara aktarılmasını ve kültürel belleğin canlı tutulmasını sağlar. Bu çalışmada günümüzün önde gelen mizah dergileri Uykusuz, Penguen ve Leman ile çocuk kitaplarındaki Nasreddin Hoca imgesi karşılaştırılacak; Nasreddin Hoca ile ilgili fıkra metinlerinin iki kaynakta nasıl kullanıldığı değerlendirilecektir. Anahtar Kelimeler: Nasreddin Hoca, fıkra, sözlü kültür, mizah dergileri.

Research paper thumbnail of Bektaşî Fıkralarının Uyumsuzluk Kuramı Bağlamında İncelenmesi

ÖZ Kısa, nükteli hikâyecik anlamına gelen ve insanlar üzerinde gülme etkisi gösteren türlerden bi... more ÖZ Kısa, nükteli hikâyecik anlamına gelen ve insanlar üzerinde gülme etkisi gösteren türlerden biri fıkradır. Fıkralar kısa ve özlü yazılar olmalarına rağmen geniş bir inceleme alanına konu olmuştur. " Gülme " ve " mizah " da bu inceleme alanlarından biridir. Bu çalışmada, temel gülme kuramlarından biri olan Uyumsuzluk Kuramı, Bektaşî fıkralarına uygulanmıştır. Bektaşî fıkralarında gülmeye ne-den olan zıtlık ve aykırılıklara neyin sebep olduğu sorusuna Uyumsuzluk Kuramı vasıtasıyla cevap aranmış ve bazı sonuçlara ulaşılmıştır. Uyumsuzluk Kuramının temeli insanların beklentilerine uy-mayan bir durum karşısında verdiği tepkiye dayanır. Bektaşî fıkralarında gülmeye neden olan temel nokta umulan ve bulunan arasındaki uyumsuzluktur. Bektaşî fıkralarındaki Bektaşî tipi Türk şehir kültürünün yarattığı bir tiptir. Toplum, eleştirmek istediği, beğenmediği fakat söyleyemediği şeyleri bu tip üzerinden dile getirir. Bektaşî tipinin toplumda var olan genel ahlak kurallarına karşı çıkışı ve bu kurallara uygun hareket etmeyişi çatışma yaratır. Bektaşî fıkralarındaki bu uyumsuzluk ve karşıtlıkların, insanların gülme mekanizmasını harekete geçirdiği saptanmıştır. Zaten Bektaşî tipi Allah'la senli benli konuşması, dini kendine göre algılaması ve yorumlaması, giyinişi, yaşayışı kısacası her şeyiyle başlı başına bir uyumsuzluk kaynağıdır. Uyumsuzluk Kuramında da temel olan insanların fıkranın sonunda beklediği sonuca varması değil bunun tam tersine hiç beklemediği, sürpriz bir sonla karşılaşmasıdır. Sürpriz son okuyucunun/dinleyicinin algısında beklenmedik bir değişikliğe yol açar ve onun gülmesini sağlar. Anahtar Kelimeler Uyumsuzluk Kuramı, Bektaşî fıkraları, Bektaşî tipi, mizah, gülme. ABSTRACT One of the types which means a short humoristic story and makes people laugh is the joke. Even though jokes are short and simple writings, they are the subject of a wide analysis area. " Laughter " and " humor " are one of these analysis areas. One of the basic theories of comedy, the incongruity theory was applied in the jokes of Bektashi. An answer to the question what is the reason of contrast and contradiction that causes humor in Bektashi jokes is seeked with the incongruity theory and it is reached to some results. The incongruity theory is based on the reaction of people against a situation which does not meet their expectations. The essential point causing humor in Bektashi jokes is the incongruity between the expected and encountered situation. The Bektashi character in Bektashi jokes was created by Turkish city culture. By means of this character, the society express what it wants to criticize, does not like but could not say. The opposition of Bektashi character to the existing public decencies and violation of these norms create a conflict. It has been found that this incongruity and contrast in Bektashi jokes stimulate the humor mechanism of people. Bektashi characters of themselves are incongruity sources because they commune with the God, perceive and interpret the religion in their own way and have a different mode of dressing, lifestyle, etc. The basis of incongruity theory is that people encounter with an unexpected and surprise end, not that they reach an expected result at the end of the story. A surprise end leads to an unexpected change in the perception of the reader/listener and to his laughter.

Research paper thumbnail of Mesrutiyet Donemi Turk Kadininin Modernlesme Seruveni: Handan

 ÖZET 19. yüzyılda Tanzimat'la birlikte Osmanlı devletinin tüm kurum ve kuruluşlarında Batı tarz... more  ÖZET 19. yüzyılda Tanzimat'la birlikte Osmanlı devletinin tüm kurum ve kuruluşlarında Batı tarzı yeniliklerin yapıldığı bir erken modernleşme dönemi olarak adlandırılabilir. Tanzimat'ın ilanından Cumhuriyet'e kadar geçen 84 yıllık bu dönemde Osmanlı Devleti siyasî, ekonomik ve askerî açıdan değişiklikler yaşasa da değişmeyen tek şey " yeni bir insan " buna bağlı olarak da " yeni bir toplum " yaratma ülküsüdür. Modern Osmanlı toplumunun yaratılmasında temel görev kadına düşmektedir. Yeni nesil Osmanlı aydınının Türk kadınının modernleşmesine bu kadar ehemmiyet vermesinin nedeni olarak; hem Batı ile Osmanlı toplumu arasındaki farkı kapamak hem de eşler arası ilişkileri düzenleyerek vatana faydalı evlatlar yetiştirmek olduğu söylenebilir. Bu nedenle dönemin kadın dergileri ve dernekleri modern Türk kadının yetiştirilmesinde önemli rol oynamıştır. 1839'dan 1900'lü yıllara gelindiğinde ise kadın dergi ve derneklerinin yanı sıra Halide Edip öncülüğünde " muhafazakâr kadın yazını " (Sancar 2012: 137) gelişmiştir. Bu makalede, yazın hayatının başlangıcından bu yana Türk kadının modernleşme süreci üzerinde özellikle durmuş olan Halide Edip'in 1912 yılında yayınlanan Handan romanı incelenecektir. Handan, kişiliğini oturtma sürecinde toplumsal normlar ve kendi istekleri arasında gidip gelen bir kadın karakterin hikâyesini anlatır. Fakat bu roman, kadının ele alınış tarzı bakımından hem erken dönem Osmanlı romanları sayılan Araba Sevdası, Felâtun Beyle Rakım Efendi, İntibah gibi romanlardan hem de ilk modern roman örneği olan Aşk-ı Memnu'dan ayrılır. Handan'da, modernizmi simgesel olarak üzerinde taşıyan kadınlar yerlerini Batılılaşmayı gerçekten sindirmiş ve bunu hayat tarzı olarak benimsemiş kadın kahramanlara bırakırlar. Bu nedenle Handan'ı Tanzimat'tan Cumhuriyet'e Türk kadınının modernleş(tiril)me sürecinin bir serüveni olarak okumak mümkündür. Anahtar Sözcükler: Halide Edip, Handan, Türk modernleşmesi, modern Türk kadını, modernizm. MODERNIZATION ADVENTURE OF TURKISH WOMEN IN CONSTITUTIONAL MONARCHY PERIOD: HANDAN ABSTRACT 19. century can be named as an early modernization period that Western style renewals had been done in all institutions and foundations of Ottomon Empire by Tanzimat. Even Ottoman Empire experience the political, economic and military changes in this 84 years period from proclamation of Tanzimat until Republic, the only unchanging thing is the ideal of creating " a new human " and directly " a new public ". In the creation of modern Ottomon public, main duty falls to woman. Both growing beneficial children to country by arranging relationships between couples and making up the difference between West and Ottoman can be said as reasons of why new generation intellectuals give so much importance to modernization of Turkish woman. Therefore woman magazines and associations in their own time play important role to grow up the modern Turkish woman. When it arrived from 1839 to 1900s, under leadership Halide Edip in addition to woman magazines and associations " conservative woman literature " (Sancar 2012: 137) had developed. In this article, Handan novel which is published in 1912 of Halide Edip who specifically dwells on modernization process of Turkish woman since beginning of her literature life would be analyzed. Handan tells the story of a woman character who shuttles between social norms and her personal wishes in formation process of her personality. However, this novel separates both Araba Sevdası, Felâtun Beyle Rakım Efendi, İntibah which they are assumed from early Ottoman novels and Aşk-ı Memnu which is first modern novel representative by the aspect of approach style of woman. In the Handan, woman characters that carry the modernism on them symbolically give their place to woman characters that really internalize the modernism and adopt it as a life style. For this reason, it is possible to read Handan as an adventure of modernization process of Turkish woman from Tanzimat to Republic.

Thesis Chapters by Müzeyyen Sağlam Gümüş

Research paper thumbnail of Orhan Pamuk'un Romanlarında Erkeğin İktidarı Power Of The Men In The Novels Of Orhan Pamuk

ORHAN PAMUK’UN ROMANLARINDA ERKEĞİN İKTİDARI Postmodernist Türk romanının en önemli temsilcile... more ORHAN PAMUK’UN ROMANLARINDA ERKEĞİN İKTİDARI

Postmodernist Türk romanının en önemli temsilcilerinden biri olan Orhan Pamuk’un romanlarında erkeğin iktidarı daha önce hiçbir çalışmada bütünlüklü bir şekilde ele alınmamıştır. Pamuk’un romanlarındaki kadın karakterler ve kadının nasıl temsil edildiği meselesi, iki tezde ve birçok makalede inceleme konusu yapılmasına rağmen bu süreçte erkek karakterler ve onların kadınlar üzerindeki hegemonyası göz ardı edilmiştir. Edebiyat araştırmalarında tespit edilen bu eksikliği kapatmak “Orhan Pamuk’un Romanlarında Erkeğin İktidarı” başlıklı bu tezin temel amacıdır. Çalışmanın daha bütünlüklü bir şekilde yürütülmesi ve yapılan değerlendirmelerin daha objektif sonuçlar verebilmesi adına Orhan Pamuk’un bütün romanları (Cevdet Bey ve Oğulları, Sessiz Ev, Beyaz Kale, Kara Kitap, Yeni Hayat, Benim Adım Kırmız, Kar ve Masumiyet Müzesi) bu incelemeye dâhil edilmiştir. Tezin “Kuramsal Arka Plan” başlıklı birinci bölümünde “erkeklik” ve “hegemonik erkeklik” tartışmalarının daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmak adına toplumsal cinsiyet kuramının ne olduğu ve kuramın dünyadaki ve Türkiye’deki gelişimi ele alınmıştır. “Orhan Pamuk’un Romanlarında Erkek Olmak” adlı ikinci bölümde ise edebiyat araştırmalarında arka plana atılan erkek karakterler ana odak olarak alınmış; erkek kimliğinin ve iktidarının oluşumunda, gelişiminde ve aktarılmasında, geleneksel toplum ve aile yapısının etkisi, kamusal alandaki pratikler ve bu süreçte iki cinsiyetin birbiriyle olan etkileşiminin rolü üzerinde durulmuştur. Ayrıca erkekliğin ve erkek iktidarının inşa sürecinde kadın karakterlerin metin içerisinde nasıl konumlandırıldığına ve hegemonik erkeklik ilişkileri çerçevesinde sözü edilen romanlarda üstlendiği rollere de değinilmiştir. Tüm bu incelemelerin sonucunda ise Orhan Pamuk’un Türk romanına getirdiği farklı bakış açısına rağmen erkek kimliğinin ve iktidarının inşası sürecinde hâlâ geleneksel roman anlayışını sürdürdüğü tespit edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Orhan Pamuk, toplumsal cinsiyet, erkeklik, hegemonik erkeklik, iktidar

ABSTRACT
POWER OF MEN IN THE NOVELS OF ORHAN PAMUK

Power of men in the novels of one of the most important representative of postmodernist Turkish novels, Orhan Pamuk has never been entirely addressed in any study before. However much the female characters and the way of depicting the female characters in the novels of Orhan Pamuk have been the subject of two theses and many articles, the masculine characters and the hegemony of these characters on the women have always been ignored. Thus, the main objective of this thesis, “Power of Men” is to fill this gap in literature studies. For the purpose of ensuring that this study is more encompassing and that it reaches more objective results, all novels of Orhan Pamuk (Mr. Cevdet and His Sons, the Silent House, the Black Book, New Life, My Name is Red, Snow and the Museum of Innocence) have been included in this study. Within the scope of the first chapter of the thesis “Theoretical Background”, the gender theory has been described and the development of this theory in the world and in Turkey has been addressed so as to ensure better understanding of discussions on “masculinity” and “hegemonic masculinity”. The main focus of the second chapter “Being a Man in the Novels of Orhan Pamuk”, is the male characters who have been ignored in the literature studies. In this chapter, the impact of traditional society and the family structure on the formation, development and transfer of the masculine identity and power; the practices in public area and the role of interaction between two genders in this process have been discussed. In addition, it has also been touched upon the positioning of the female characters in the development process of the masculine power in the novels and the roles of the female characters in the novels observed with regard to the hegemonic masculinity relations. As a result of all these observation it has been determined that Orhan Pamuk, despite introducing a different perspective to the Turkish novels, still follows the traditional way of writing about the development process of masculine identity and masculine power.

Key words: Orhan Pamuk, gender, masculinity, hegemonic masculinity, power

Research paper thumbnail of Düzeltme: 15 Temmuz Darbe Girişimi Üzerine Bir Bibliyografya Denemesi (2016-2018)

Bartın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, Jun 30, 2021

FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'da gerçekleştirdiği darbe girişiminin üzerinden üç yıl gibi görece kısa b... more FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'da gerçekleştirdiği darbe girişiminin üzerinden üç yıl gibi görece kısa bir zaman geçmiş olmasına rağmen bu konuda pek çok çalışma yapılmış, geniş bir literatür oluşmuştur. Araştırma raporları, bilimsel ve popüler çalışmaların yanı sıra özellikle edebiyat alanında şiir, hikâye, roman gibi 15 Temmuz'u konu alan çok sayıda sanatsal eser kaleme alınmıştır. 15 Temmuz gecesi, bu anlamda Türk edebiyatı için büyük bir feyiz ve bereket kaynağı olmuştur. Araştırmada elde edilen verilere göre, 2016-2018 yılları arasında 15 Temmuz Darbe Girişimi'ni konu alan 21 kongre/sempozyum düzenlenmiş; 222 kitap, 205 makale ve 234 bildiri yayımlanmış; 17 lisansüstü tez hazırlanmıştır. Ortaya çıkan literatür, 15 Temmuz'un sosyal bilimlerin farklı alanlarında hatta fen ve mühendislik bilimleri sahasında karşılık bulabilecek bir derinliğe sahip olduğunu ayrıca devlet, millet ve birey olarak herkesin bir sorumluluk bilinci ile bu konuda tarihî bir duruş sergilediğini göstermiştir. Yapılan çalışmalarda 15 Temmuz; siyasi, ekonomik, askerî, sosyolojik, dinî, edebî vb. açılardan ele alınmış ancak bu çalışmalar üzerine kapsamlı bir bibliyografya çalışması henüz gerçekleştirilmemiştir. 15 Temmuz Darbe Girişimi'ni ele alan çalışmaları listeleyerek bir araya getirmek ve bu alandaki çalışmalara literatür bağlamında katkı sağlamayı amaçlayan bu makalede, 15 Temmuz'la ilgili kitap, makale, bildiri ve tezlerin literatür bilgilerine yer verilip genel bir değerlendirme yapılmıştır.

Research paper thumbnail of 15 Temmuz Darbe Girişimi Üzerine Bir Bibliyografya Denemesi (2016-2018)

15 Temmuz Girişimi Üzerine Bir Bibliyografya Denemesi (2016-2018) , 2020

Öz FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'da gerçekleştirdiği darbe girişiminin üzerinden üç yıl gibi görece kıs... more Öz FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'da gerçekleştirdiği darbe girişiminin üzerinden üç yıl gibi görece kısa bir zaman geçmiş olmasına rağmen bu konuda pek çok çalışma yapılmış, geniş bir literatür oluşmuştur. Araştırma raporları, bilimsel ve popüler çalışmaların yanı sıra özellikle edebiyat alanında şiir, hikâye, roman gibi 15 Temmuz'u konu alan çok sayıda sanatsal eser kaleme alınmıştır. 15 Temmuz gecesi, bu anlamda Türk edebiyatı için büyük bir feyiz ve bereket kaynağı olmuştur. Araştırmada elde edilen verilere göre, 2016-2018 yılları arasında 15 Temmuz Darbe Girişimi'ni konu alan 21 kongre/sempozyum düzenlenmiş; 222 kitap, 205 makale ve 234 bildiri yayımlanmış; 17 lisansüstü tez hazırlanmıştır. Ortaya çıkan literatür, 15 Temmuz'un sosyal bilimlerin farklı alanlarında hatta fen ve mühendislik bilimleri sahasında karşılık bulabilecek bir derinliğe sahip olduğunu ayrıca devlet, millet ve birey olarak herkesin bir sorumluluk bilinci ile bu konuda tarihî bir duruş sergilediğini göstermiştir. Yapılan çalışmalarda 15 Temmuz; siyasi, ekonomik, askerî, sosyolojik, dinî, edebî vb. açılardan ele alınmış ancak bu çalışmalar üzerine kapsamlı bir bibliyografya çalışması henüz gerçekleştirilmemiştir. 15 Temmuz Darbe Girişimi'ni ele alan çalışmaları listeleyerek bir araya getirmek ve bu alandaki çalışmalara literatür bağlamında katkı sağlamayı amaçlayan bu makalede, 15 Temmuz'la ilgili kitap, makale, bildiri ve tezlerin literatür bilgilerine yer verilip genel bir değerlendirme yapılmıştır. Abstract Although three years have passed since the coup attemt of FETO on July 15, 2016, many studies have been done on this subject and a large literature has been created. In addition to research reports, scientific and popular works, especially in the field of literature many artistic works such as poems, stories and novels were written on the subject of July 15. The night of July 15, in this sense, has been a great source of prosperity and abundance for Turkish literature. According to the data obtained in the research, between the years of 2016 and 2018, 21 congresses/symposiums were organized; 222 books, 205 articles and 234 conference papers were published, 17 postgraduate theses have been prepared on the July 15 Coup Attempt. The emerging literature * Bu makale, 2019'da tamamlanan "15 Temmuz Üzerine Yapılan Akademik Çalışmaların Analitik Bir Değerlendirmesi" başlıklı projeye dayanmakta olup Bartın Üniversitesi BAP Koordinatörlüğü tarafından desteklenmiştir. Söz konusu projeden üretilen başka bir makalemizde 15 Temmuz hakkındaki çalışmaların analitik değerlendirmesi yapıldığından burada kısa bir değerlendirmeden sonra bibliyografyaya yer verilecektir. 15 Temmuz Darbe Girişimi üzerine yapılan çalışmalar, makalenin hacmi göz önünde bulundurularak 2016-2018 yılları ile sınırlandırılmıştır.

Research paper thumbnail of Kar Romanında Erkeklik Hâlleri ve Erkekler.pdf

Research paper thumbnail of Günümüz Çocuk Kitapları ve Karikatür Dergilerinde Nasreddin Hoca İmgesi

Nasreddin Hoca Image in Todays Caricature Magazines And Children Books, 2017

ÖZ Halk kültürünün önemli figürlerinden biri olan Nasreddin Hoca, karakteri ve fıkraları ile çok ... more ÖZ Halk kültürünün önemli figürlerinden biri olan Nasreddin Hoca, karakteri ve fıkraları ile çok geniş bir coğrafyada farklı isimlerle ve yansımalarla tanınmaktadır. Kaynağını toplumsal bellekten alan Nasreddin Hoca fıkraları ikincil sözlü kültür dönemine geçişle beraber hem yazılı kaynaklar hem de elektronik araçlar (radyo, televizyon, telefon vb.) vasıtasıyla sürdürülebilirliğini korumakla beraber; varyant ve varyasyonlara ayrılarak değişime uğramıştır. Özellikle popüler kültürün de etkisiyle bu fıkralar gerek elektronik ve basılı kültür ortamında gerekse günümüz mizah dergilerinde metinlerarası ilişkiler yöntemiyle yeniden üretime girerek orijinal bağlamından uzaklaşmış; bambaşka metinler hâline gelmiştir. Fakat Nasreddin Hoca fıkralarının yer aldığı tüm yazılı kaynaklarda bu durum söz konusu değildir. Örneğin; günümüz ilk-ortaöğretim ders kitaplarında ya da bu fıkraların geçtiği çocuk kitaplarında Nasreddin Hoca fıkralarının yaygın olarak bilinen formatına bağlı kalınmaktadır. Mizah dergileri, Nasreddin Hoca fıkralarının bilinen metinlerini günümüz mizah anlayışına göre yeniden yorumlamış ve buna komik görseller de ekleyerek okuyucuda kültürel belleğin yeniden canlanmasını ve sürdürülebilirliğini sağlamıştır. Çocuk kitaplarında ise fıkralarla ilgili akılda kalıcı görseller yer almakla birlikte; fıkra metinleri üzerinde dikkat çekici değişiklikler yapılmamıştır. Mizah dergilerinin ve çocuk kitaplarının sunulduğu kitle göz önüne alındığında iki kaynakta da Nasreddin Hoca'ya ve Nasreddin Hoca fıkralarına olan yaklaşımın farklı olması kaçınılmazdır. Çocuk kitapları, çocukların sözlü kültürün yazıya ve görsele geçmiş hâliyle karşılaştığı ilk metinlerken; popüler kültürün yansıması olan mizah dergileri sözlü kültürün yeniden üretilerek gelecek kuşaklara aktarılmasını ve kültürel belleğin canlı tutulmasını sağlar. Bu çalışmada günümüzün önde gelen mizah dergileri Uykusuz, Penguen ve Leman ile çocuk kitaplarındaki Nasreddin Hoca imgesi karşılaştırılacak; Nasreddin Hoca ile ilgili fıkra metinlerinin iki kaynakta nasıl kullanıldığı değerlendirilecektir. Anahtar Kelimeler: Nasreddin Hoca, fıkra, sözlü kültür, mizah dergileri.

Research paper thumbnail of Bektaşî Fıkralarının Uyumsuzluk Kuramı Bağlamında İncelenmesi

ÖZ Kısa, nükteli hikâyecik anlamına gelen ve insanlar üzerinde gülme etkisi gösteren türlerden bi... more ÖZ Kısa, nükteli hikâyecik anlamına gelen ve insanlar üzerinde gülme etkisi gösteren türlerden biri fıkradır. Fıkralar kısa ve özlü yazılar olmalarına rağmen geniş bir inceleme alanına konu olmuştur. " Gülme " ve " mizah " da bu inceleme alanlarından biridir. Bu çalışmada, temel gülme kuramlarından biri olan Uyumsuzluk Kuramı, Bektaşî fıkralarına uygulanmıştır. Bektaşî fıkralarında gülmeye ne-den olan zıtlık ve aykırılıklara neyin sebep olduğu sorusuna Uyumsuzluk Kuramı vasıtasıyla cevap aranmış ve bazı sonuçlara ulaşılmıştır. Uyumsuzluk Kuramının temeli insanların beklentilerine uy-mayan bir durum karşısında verdiği tepkiye dayanır. Bektaşî fıkralarında gülmeye neden olan temel nokta umulan ve bulunan arasındaki uyumsuzluktur. Bektaşî fıkralarındaki Bektaşî tipi Türk şehir kültürünün yarattığı bir tiptir. Toplum, eleştirmek istediği, beğenmediği fakat söyleyemediği şeyleri bu tip üzerinden dile getirir. Bektaşî tipinin toplumda var olan genel ahlak kurallarına karşı çıkışı ve bu kurallara uygun hareket etmeyişi çatışma yaratır. Bektaşî fıkralarındaki bu uyumsuzluk ve karşıtlıkların, insanların gülme mekanizmasını harekete geçirdiği saptanmıştır. Zaten Bektaşî tipi Allah'la senli benli konuşması, dini kendine göre algılaması ve yorumlaması, giyinişi, yaşayışı kısacası her şeyiyle başlı başına bir uyumsuzluk kaynağıdır. Uyumsuzluk Kuramında da temel olan insanların fıkranın sonunda beklediği sonuca varması değil bunun tam tersine hiç beklemediği, sürpriz bir sonla karşılaşmasıdır. Sürpriz son okuyucunun/dinleyicinin algısında beklenmedik bir değişikliğe yol açar ve onun gülmesini sağlar. Anahtar Kelimeler Uyumsuzluk Kuramı, Bektaşî fıkraları, Bektaşî tipi, mizah, gülme. ABSTRACT One of the types which means a short humoristic story and makes people laugh is the joke. Even though jokes are short and simple writings, they are the subject of a wide analysis area. " Laughter " and " humor " are one of these analysis areas. One of the basic theories of comedy, the incongruity theory was applied in the jokes of Bektashi. An answer to the question what is the reason of contrast and contradiction that causes humor in Bektashi jokes is seeked with the incongruity theory and it is reached to some results. The incongruity theory is based on the reaction of people against a situation which does not meet their expectations. The essential point causing humor in Bektashi jokes is the incongruity between the expected and encountered situation. The Bektashi character in Bektashi jokes was created by Turkish city culture. By means of this character, the society express what it wants to criticize, does not like but could not say. The opposition of Bektashi character to the existing public decencies and violation of these norms create a conflict. It has been found that this incongruity and contrast in Bektashi jokes stimulate the humor mechanism of people. Bektashi characters of themselves are incongruity sources because they commune with the God, perceive and interpret the religion in their own way and have a different mode of dressing, lifestyle, etc. The basis of incongruity theory is that people encounter with an unexpected and surprise end, not that they reach an expected result at the end of the story. A surprise end leads to an unexpected change in the perception of the reader/listener and to his laughter.

Research paper thumbnail of Mesrutiyet Donemi Turk Kadininin Modernlesme Seruveni: Handan

 ÖZET 19. yüzyılda Tanzimat'la birlikte Osmanlı devletinin tüm kurum ve kuruluşlarında Batı tarz... more  ÖZET 19. yüzyılda Tanzimat'la birlikte Osmanlı devletinin tüm kurum ve kuruluşlarında Batı tarzı yeniliklerin yapıldığı bir erken modernleşme dönemi olarak adlandırılabilir. Tanzimat'ın ilanından Cumhuriyet'e kadar geçen 84 yıllık bu dönemde Osmanlı Devleti siyasî, ekonomik ve askerî açıdan değişiklikler yaşasa da değişmeyen tek şey " yeni bir insan " buna bağlı olarak da " yeni bir toplum " yaratma ülküsüdür. Modern Osmanlı toplumunun yaratılmasında temel görev kadına düşmektedir. Yeni nesil Osmanlı aydınının Türk kadınının modernleşmesine bu kadar ehemmiyet vermesinin nedeni olarak; hem Batı ile Osmanlı toplumu arasındaki farkı kapamak hem de eşler arası ilişkileri düzenleyerek vatana faydalı evlatlar yetiştirmek olduğu söylenebilir. Bu nedenle dönemin kadın dergileri ve dernekleri modern Türk kadının yetiştirilmesinde önemli rol oynamıştır. 1839'dan 1900'lü yıllara gelindiğinde ise kadın dergi ve derneklerinin yanı sıra Halide Edip öncülüğünde " muhafazakâr kadın yazını " (Sancar 2012: 137) gelişmiştir. Bu makalede, yazın hayatının başlangıcından bu yana Türk kadının modernleşme süreci üzerinde özellikle durmuş olan Halide Edip'in 1912 yılında yayınlanan Handan romanı incelenecektir. Handan, kişiliğini oturtma sürecinde toplumsal normlar ve kendi istekleri arasında gidip gelen bir kadın karakterin hikâyesini anlatır. Fakat bu roman, kadının ele alınış tarzı bakımından hem erken dönem Osmanlı romanları sayılan Araba Sevdası, Felâtun Beyle Rakım Efendi, İntibah gibi romanlardan hem de ilk modern roman örneği olan Aşk-ı Memnu'dan ayrılır. Handan'da, modernizmi simgesel olarak üzerinde taşıyan kadınlar yerlerini Batılılaşmayı gerçekten sindirmiş ve bunu hayat tarzı olarak benimsemiş kadın kahramanlara bırakırlar. Bu nedenle Handan'ı Tanzimat'tan Cumhuriyet'e Türk kadınının modernleş(tiril)me sürecinin bir serüveni olarak okumak mümkündür. Anahtar Sözcükler: Halide Edip, Handan, Türk modernleşmesi, modern Türk kadını, modernizm. MODERNIZATION ADVENTURE OF TURKISH WOMEN IN CONSTITUTIONAL MONARCHY PERIOD: HANDAN ABSTRACT 19. century can be named as an early modernization period that Western style renewals had been done in all institutions and foundations of Ottomon Empire by Tanzimat. Even Ottoman Empire experience the political, economic and military changes in this 84 years period from proclamation of Tanzimat until Republic, the only unchanging thing is the ideal of creating " a new human " and directly " a new public ". In the creation of modern Ottomon public, main duty falls to woman. Both growing beneficial children to country by arranging relationships between couples and making up the difference between West and Ottoman can be said as reasons of why new generation intellectuals give so much importance to modernization of Turkish woman. Therefore woman magazines and associations in their own time play important role to grow up the modern Turkish woman. When it arrived from 1839 to 1900s, under leadership Halide Edip in addition to woman magazines and associations " conservative woman literature " (Sancar 2012: 137) had developed. In this article, Handan novel which is published in 1912 of Halide Edip who specifically dwells on modernization process of Turkish woman since beginning of her literature life would be analyzed. Handan tells the story of a woman character who shuttles between social norms and her personal wishes in formation process of her personality. However, this novel separates both Araba Sevdası, Felâtun Beyle Rakım Efendi, İntibah which they are assumed from early Ottoman novels and Aşk-ı Memnu which is first modern novel representative by the aspect of approach style of woman. In the Handan, woman characters that carry the modernism on them symbolically give their place to woman characters that really internalize the modernism and adopt it as a life style. For this reason, it is possible to read Handan as an adventure of modernization process of Turkish woman from Tanzimat to Republic.

Research paper thumbnail of Orhan Pamuk'un Romanlarında Erkeğin İktidarı Power Of The Men In The Novels Of Orhan Pamuk

ORHAN PAMUK’UN ROMANLARINDA ERKEĞİN İKTİDARI Postmodernist Türk romanının en önemli temsilcile... more ORHAN PAMUK’UN ROMANLARINDA ERKEĞİN İKTİDARI

Postmodernist Türk romanının en önemli temsilcilerinden biri olan Orhan Pamuk’un romanlarında erkeğin iktidarı daha önce hiçbir çalışmada bütünlüklü bir şekilde ele alınmamıştır. Pamuk’un romanlarındaki kadın karakterler ve kadının nasıl temsil edildiği meselesi, iki tezde ve birçok makalede inceleme konusu yapılmasına rağmen bu süreçte erkek karakterler ve onların kadınlar üzerindeki hegemonyası göz ardı edilmiştir. Edebiyat araştırmalarında tespit edilen bu eksikliği kapatmak “Orhan Pamuk’un Romanlarında Erkeğin İktidarı” başlıklı bu tezin temel amacıdır. Çalışmanın daha bütünlüklü bir şekilde yürütülmesi ve yapılan değerlendirmelerin daha objektif sonuçlar verebilmesi adına Orhan Pamuk’un bütün romanları (Cevdet Bey ve Oğulları, Sessiz Ev, Beyaz Kale, Kara Kitap, Yeni Hayat, Benim Adım Kırmız, Kar ve Masumiyet Müzesi) bu incelemeye dâhil edilmiştir. Tezin “Kuramsal Arka Plan” başlıklı birinci bölümünde “erkeklik” ve “hegemonik erkeklik” tartışmalarının daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmak adına toplumsal cinsiyet kuramının ne olduğu ve kuramın dünyadaki ve Türkiye’deki gelişimi ele alınmıştır. “Orhan Pamuk’un Romanlarında Erkek Olmak” adlı ikinci bölümde ise edebiyat araştırmalarında arka plana atılan erkek karakterler ana odak olarak alınmış; erkek kimliğinin ve iktidarının oluşumunda, gelişiminde ve aktarılmasında, geleneksel toplum ve aile yapısının etkisi, kamusal alandaki pratikler ve bu süreçte iki cinsiyetin birbiriyle olan etkileşiminin rolü üzerinde durulmuştur. Ayrıca erkekliğin ve erkek iktidarının inşa sürecinde kadın karakterlerin metin içerisinde nasıl konumlandırıldığına ve hegemonik erkeklik ilişkileri çerçevesinde sözü edilen romanlarda üstlendiği rollere de değinilmiştir. Tüm bu incelemelerin sonucunda ise Orhan Pamuk’un Türk romanına getirdiği farklı bakış açısına rağmen erkek kimliğinin ve iktidarının inşası sürecinde hâlâ geleneksel roman anlayışını sürdürdüğü tespit edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Orhan Pamuk, toplumsal cinsiyet, erkeklik, hegemonik erkeklik, iktidar

ABSTRACT
POWER OF MEN IN THE NOVELS OF ORHAN PAMUK

Power of men in the novels of one of the most important representative of postmodernist Turkish novels, Orhan Pamuk has never been entirely addressed in any study before. However much the female characters and the way of depicting the female characters in the novels of Orhan Pamuk have been the subject of two theses and many articles, the masculine characters and the hegemony of these characters on the women have always been ignored. Thus, the main objective of this thesis, “Power of Men” is to fill this gap in literature studies. For the purpose of ensuring that this study is more encompassing and that it reaches more objective results, all novels of Orhan Pamuk (Mr. Cevdet and His Sons, the Silent House, the Black Book, New Life, My Name is Red, Snow and the Museum of Innocence) have been included in this study. Within the scope of the first chapter of the thesis “Theoretical Background”, the gender theory has been described and the development of this theory in the world and in Turkey has been addressed so as to ensure better understanding of discussions on “masculinity” and “hegemonic masculinity”. The main focus of the second chapter “Being a Man in the Novels of Orhan Pamuk”, is the male characters who have been ignored in the literature studies. In this chapter, the impact of traditional society and the family structure on the formation, development and transfer of the masculine identity and power; the practices in public area and the role of interaction between two genders in this process have been discussed. In addition, it has also been touched upon the positioning of the female characters in the development process of the masculine power in the novels and the roles of the female characters in the novels observed with regard to the hegemonic masculinity relations. As a result of all these observation it has been determined that Orhan Pamuk, despite introducing a different perspective to the Turkish novels, still follows the traditional way of writing about the development process of masculine identity and masculine power.

Key words: Orhan Pamuk, gender, masculinity, hegemonic masculinity, power