Şükran Oruç | Beykent University (original) (raw)
Papers by Şükran Oruç
DergiPark (Istanbul University), Jul 31, 2022
Bu araştırma, çalışanların benimsemiş olduğu değişken ve sınırsız kariyer yönelimlerinin belirlen... more Bu araştırma, çalışanların benimsemiş olduğu değişken ve sınırsız kariyer yönelimlerinin belirlenmesi ve bu kariyer yönelimlerinin X, Y, Z kuşakları açısından farklılaşma gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Bu doğrultuda araştırmada nicel araştırma yöntemi esas alınmış olmakla birlikte nedensel karşılaştırma araştırma desenine göre yürütülmüştür. Veriler Hatay İlinde perakende sektöründe çeşitli pozisyonlarda görev yapan 534 çalışandan tabakalı örnekleme yöntemi ile anket kullanılarak elde edilmiştir. Veriler; frekans * Bu çalışmada bilimsel araştırma ve yayın etiği ilkelerine uyulmuştur. Bu çalışma için Kapadokya Üniversitesi'nin 06.01.2022 tarih ve E-29533901-050.99-5603 sayılı Üniversite Etik Kurulu Kararı ile etik kurul onayı alınmıştır.
İktisadi İdari ve Siyasal Araştırmalar Dergisi, 2018
Bu çalışmanın amacı, yöneticilerin dönüşümcü liderlik özelliklerinin KOBİ'lerde inovasyon (yenili... more Bu çalışmanın amacı, yöneticilerin dönüşümcü liderlik özelliklerinin KOBİ'lerde inovasyon (yenilik) stratejilerinin uygulanmasında etkili olup olmadığını belirlemektir. Nicel araştırma yöntemi esas alınarak hazırlanan bir anketle Aksaray OSB'de faaliyet gösteren KOBİ'lerdeki 149 üst düzey yöneticilerden kolayda örnekleme yöntemiyle veri toplanmıştır. Toplanan veriler korelasyon, ANOVA, regresyon analizine tabi tutulmuştur. Yapılan analiz sonuçlarına göre, yöneticilerin dönüşümcü liderlik özelliklerinin inovasyon stratejilerinin uygulanmasında etkili olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, dönüşümcü liderlik özelliğinin, inovasyon stratejilerinin alt boyutları olan agresiflik ve risk alma boyutları üzerinde etkisinin olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Buna karşılık; analiz, savunmacılık, gelecek odaklılık ve proaktiflik alt boyutları üzerinde etkisi olduğu belirlenmiştir. Bu sonuç, yöneticilerin sahip olduğu dönüşümcü liderlik özellikleri sayesinde KOBİ'lerde inovasyon stratejilerini uygulayabildiklerini göstermektedir.
Kamu Yönetimi Enstitüsü Sosyal Bilimler Dergisi, 2021
Öz Bu araştırma, özel hastanelerde görev yapan hemşirelerin başarısızlık korkusu düzeylerini bel... more Öz
Bu araştırma, özel hastanelerde görev yapan hemşirelerin başarısızlık korkusu düzeylerini belirlemek ve başarısızlık korkusuna bağlı öz değerlendirme düzeylerinin çeşitli kişisel ve işle ilgili demografik özelliklerine göre farklılaşıp farklılaşmadığını ortaya koymak
amacıyla yapılmıştır. Bu kapsamda araştırmanın temel sorusu; “Demografik ve işle ilgili kişisel özelliklere bağlı olarak özel hastanelerde görev yapan hemşirelerin başarısızlık korku düzeyleri farklılaşmakta mıdır?” olarak ifade edilebilir. Araştırmada nicel araştırma yaklaşımı esas alınmış olmakla birlikte alan araştırması deseni kullanılmıştır. Araştırma verileri nicel araştırma yöntemi esas alınarak oluşturulan bir anketle, Hatay İlinde faaliyet gösteren iki ayrı özel hastanede çalışan 162 hemşireden toplanmıştır. Toplanan veriler; frekans analizi, faktör analizi, güvenilirlik analizi, tanımlayıcı istatistikler, bağımsız örneklem t testi ve tek yönlü varyans analizinden (ANOVA) yararlanılarak analiz edilmiştir.
Tek yönlü varyans analizi (ANOVA) sonucu hangi gruplar arasında farklılaşma olduğu ise, Post-Hoc Testleri (Tukey ve LSD) ile değerlendirilmiştir. Araştırma verilerinin değerlendirilmesinde SPSS 25.0 (Statistical Package For The Social Science) istatistik programı kullanılarak analizler gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda ilk olarak
hemşirelerin başarısızlık korku düzeyinin orta düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Bir diğer aşamada ise hemşirelerin kişisel ve işle ilgili demografik özelliklerine göre başarısızlık korkusu düzeylerindeki farklılaşma incelenmiş olup; cinsiyet ve medeni durum değişkenleri
ile başarısızlık korkusu ve alt boyutları arasında herhangi bir farklılaşma görülmemiştir. Buna karşın; eğitim düzeyi, yaş, gelir düzeyi, çalışma süresi ve mevcut kurumda çalışma süresi değişkenleri açısından ise bazı değişkenler açısından başarısızlık korkusu ve bazı alt boyutları açısından istatistiki olarak anlamlı farklılaşmalar görülmüştür. Hemşirelerin başarısızlık korku düzeyini ve kişisel özellikler ile ilişkisini ortaya koyan bu araştırma sonuçlarının, özellikle sağlık alanında başarısızlık korkusunu ele alan sınırlı sayıdaki çalışmanın olduğu düşünüldüğünde gerek kavramsal açıdan alan yazına gerekse de sağlık yöneticileri açısından konuya ilişkin bir farkındalık oluşturması açısından dikkate değer olacağı düşünülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Çalışma Yaşamı, Başarısızlık korkusu, Demografik özellikler
Abstract
This research was conducted to determine the fear of failure levels of nurses working in private hospitals and to reveal whether the self evaluation levels related to fear of failure differ according to various personal and work-related demographic characteristics . In this context the main question of the research is expressed as; “Does the fear of failure of nurses working in private hospitals differ depending on demographic and work-related personal characteristics?”. The research was based on the quantitative research approach and the field research design was used. Research data were collected from 162 nurses working in two separate private hospitals operating in Hatay Province, with a questionnaire based on the quantitative research method. Frequency analysis, factor analysis, reliability analysis, descriptive statistics, independent sample t-test and one-way analysis of variance were used in the analysis of the data. (ANOVA). As a result of one-way analysis of variance (ANOVA), the differences between which groups were evaluated with Post-Hoc Tests (Tukey and LSD). In the evaluation of the research data, analyzes were performed using the SPSS 25.0
(Statistical Package for the Social Science) statistical program. As a result of the research, it was determined that the nurses' fear of failure was at a moderate level. At another stage, the differentiation in the fear of failure levels according to the personal and work-related demographic characteristics of the nurses was examined. There was no difference between gender and marital status variables, fear of failure and its sub-dimensions. Despite that in terms of education level, age, income level, working time and working time at the current institution, statistically significant differences were observed in terms of fear of failure and
some sub-dimensions in terms of some variables. The results of this research, which reveal the nurses' fear of failure and its relationship with personal characteristics, are thought to be a limited number of studies dealing with the fear of failure, especially in the field of health. Therefore, it is thought that it will be remarkable in terms of raising awareness on the subject both in terms of conceptual literature and health administrators.
Keywords: Working life, Fear of failure, Demographic characteristics
Beyond the Horizon of Scientific Journal, 2020
TÜRKİYE’DE GELİŞMEKTE OLAN ÜNİVERSİTEDE ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ OLMA DENEYİMİ: NİTEL BİR ARAŞTIRMA ... more TÜRKİYE’DE GELİŞMEKTE OLAN ÜNİVERSİTEDE ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ OLMA DENEYİMİ: NİTEL BİR ARAŞTIRMA
ÖZET
Araştırmanın temel amacı; araştırma görevlilerinin gelişmekte olan üniversiteye yönelik
algılarını ve araştırma görevlisi olma deneyimlerini görünür kılmaktır. Araştırmanın amacı kapsamında bu algıları sorgulayarak tümevarımsal çıkarımda bulunmak amacıyla nitel araştırmanın veri oluşturma, analiz teknikleri kullanılmış ve fenomenolojik yaklaşım benimsenmiştir. Nitel araştırma kapsamında, amaçlı örnekleme tekniği kullanılarak gelişmekte olan bir üniversitede farklı fakültelerde görev alan 10 araştırma görevlisi araştırmaya dahil edilmiştir. Araştırma 2019 Nisan ayında gönüllülük esasıyla yapılmıştır. Yarı-yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılarak meslekleri ile ilgili görüş ve algılarını belirlemek için araştırma görevlilerinden “metaforlar” ve açık uçlu sorular aracılığıyla bilgi toplanmıştır. Elde edilen veriler tematik içerik analizi yöntemi, bilgisayar destekli nitel veri analizi programı MAXQDA18.2 ile analiz edilmiştir. Programın görsel araçlarından yararlanılmıştır. İçerik analizinin sonucuna göre veriler; “gelişmekte olan üniversitede araştırma görevlisi olma deneyimi” ana temasında toplanmıştır. Katılımcılar bu ana tema kapsamında deneyimlerinden bahsederken, metaforlar aracılığıyla üniversitelerine ve araştırma görevliliğine ilişkin benzetmelerde bulunmuşlardır.
Anahtar Kelimeler: Araştırma görevlisi deneyimi, gelişmekte olan üniversite deneyimi,
nitel araştırma, fenomenolojik yaklaşım
EXPERIENCE OF RESEARCH ASSISTANT AT THE DEVELOPING UNIVERSITY IN TURKEY: A QUALITATIVE RESEARCH
ABSTRACT
The main purpose of the research is to make the perceptions of the research assistants towards the developing university and their experiences as a research assistants visible. Within the scope of the aim of the research, data generation and analysis techniques of qualitative research were used to make inductive inference by questioning these perceptions and phenomenological design was adopted as a method. Within the scope of qualitative research, 10 research assistants from different faculties of a developing university were included in the study by using purposive sampling method. The study was conducted on a voluntary basis in April 2019. Using semi-structured interview technique, information was collected from research assistants through metaphors and open-ended questions to determine their views and perceptions about their professions. The data were analyzed with thematic content analysis method, computer aided qualitative data analysis program MAXQDA18.2. The visual tools of the program were utilized. According to the results of the content analysis; the data were collected under the main theme of "the experience of being a research assistant at a developing university". While the participants talked about their experiences within the scope of this main theme, they made analogies about their universities and research assistants through metaphors.
Keywords: Research assistant experience, developing university experience, qualitative research, phenomenological approach
Third Sector Social Economic Review (Üçüncü Sektör Sosyal Ekonomi Dergisi), 2020
Öz Bu araştırma, sağlık çalışanlarının beş faktör kişilik özellikleri ile başarısızlık korkuları... more Öz
Bu araştırma, sağlık çalışanlarının beş faktör kişilik özellikleri ile başarısızlık korkuları arasındaki ilişkileri incelemek amacıyla yapılmıştır. Bu amacı karşılamak için, nicel araştırma yöntemi esas alınmıştır. Araştırmada değişkenleri inceleme biçimine göre ilişkisel "bağıntısal" araştırma türünden ve alan araştırması deseninden yararlanılmıştır. Araştırma verileri anket aracılığı ile bir ilde faaliyet gösteren, eğitim ve araştırma hastanesindeki 400 hastane çalışanından kolayda örnekleme yöntemine göre toplanmıştır. Toplanan veriler; frekans analizi, faktör analizi, pearson korelasyon analizi, bağımsız örneklem t testi ve tek yönlü varyans analizinden (ANOVA) yararlanarak analiz edilmiştir. Araştırmada, başarısızlık korkusu ile kişiliğin duygusal denge boyutu ile arasında pozitif yönlü düşük bir ilişki bulunmuştur. Çalışanların gelişime açıklık, sorumluluk ve uyumluluk kişilik özellikleri ile başarısızlık korkusunun kendi değerini düşürme korkusu boyutu arasında negatif yönlü bir ilişki, buna karşın duygusal denge kişilik özelliği ile başarısızlık korkusunun sosyal etkiyi kaybetme korkusu boyutu arasında ise pozitif yönlü bir ilişki olduğu yönünde sonuçlara ulaşılmıştır. Ayrıca katılımcıların bazı demografik özelliklerine bağlı olarak, kişilik özelliklerinin ve başarısızlık korkularının farklılaştığı yönünde sonuçlar da elde edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Kişilik, Beş Faktör Kişilik, Korku, Başarısızlık Korkusu
Abstract
This research on the purpose of examine the relationship between the healthcare workers' five factor personality traits and fears of failure. Because of this purpose, base on quantitative research method was taken as basis. Relational research type and field research design were used according to the study of variables. Research data were collected from 400 hospital staff in a training and research hospital operating in a province by means of a questionnaire. The data has been analyzed by using frequency analysis, factor analysis, correlation analysis, independent sample t test and analysis of variance. Results indicate that a low positive correlation was found between the fear of failure and the emotional balance dimension of the personality. A negative relationship between employees' openness to experience, consicientiousness and aggrebleness personality traits and the fear of failure to decrease their value, On the other hand, there is a positive relationship between the emotional balance personality trait and the fear of important others losing interest. In addition, depending on the demographic characteristics of the participants, results have been obtained that the personality traits and fears of failure differ.
Keywords: Personality, Five Factor Personality, Fear, Fear of Failure
JOURNAL OF BUSINESS RESEARCH-TURK (İŞLETME ARAŞTIRMALARI DERGİSİ ) , 2019
ÖZ Amaç – Araştırmanın temel amacı; İşgörenlerin örgütsel sessizlikleri ile presenteizm davranışl... more ÖZ
Amaç – Araştırmanın temel amacı; İşgörenlerin örgütsel sessizlikleri ile presenteizm
davranışları arasındaki ilişkiyi belirlemektir. Araştırmanın diğer bir amacı ise örgütsel sessizlik ile presenteizm ilişkisine yönelik pek fazla çalışmaya rastlanmamış olmasından dolayı yapılacak çalışmalara ışık tutmaktır.
Yöntem – Araştırmanın temel amacı esas alınarak hazırlanan bir anket formu ile Aksaray’da, perakende satış sektöründe yer alan işletmelerin satış temsilcileri, destek birim ve alt kademe yöneticilerinden 161 işgörenden kolayda örnekleme yöntemi ile veri toplanmıştır. Toplanan veriler; Bağımsız Örneklem t testi, Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA), Pearson korelasyon analizi ve Faktör analizinden yararlanılarak analiz edilmiştir.
Bulgular – Örgütsel Sessizlik ile Presenteizm arasındaki ilişkinin incelendiği bu çalışmada, presenteizm ile örgütsel sessizliğin: “kabullenici sessizlik” ve “korunmacı sessizlik” alt boyutları arasında ise orta büyüklükte negatif yönlü doğrusal bir ilişki olduğu görülmektedir. Ancak presenteizm ile örgütsel sessizliğin “korumacı sessizlik” alt boyutu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Örgütsel sessizliğin demografik ve işle ilgili kişisel özelliklere bağlı olarak farklılaşma bulunduğu; ancak presenteizm ile demografik ve işle ilgili kişisel özellikler arasında anlamlı bir ilişki bulunamadığı sonucuna varılmıştır.
Tartışma – Çalışma sonucunda elde edilen bulgulara yönelik olarak örgütsel sessizlik ve presenteizm ile ilgili gelecekte yapılacak araştırmalara yönelik çeşitli öneriler sunulabilir. Gelecek araştırmaların daha kapsamlı yapılması, ya da örneklem seçme tekniğinin daha sistematik yapılması, elde edilecek sonuçların daha sağlıklı olması bakımından ilgili yazına katkı sağlayabilir. Araştırma farklı sektörlerde ve belirli işgören grupları üzerinde yapılabilir ve ilişki araştırılabilir.
ABSTRACT
Purpose – The fundamental aim of the study is to determine the relationship between
organizational silence of the employees and presenteeism. Another aim of the study is to provide an insight to future studies since there are not many studies concerning the relationship between organizational silence and presenteeism.
Design/Methodology/Approach – A questionnaire was prepared based on the main objective of the study, and the data collection method was collected from 161 employees of the sales representatives, support units and sub-level managers of the enterprises in the retail sales sector in Aksaray. The collected data were analyzed by using Independent Sample t test, One-Way Variance Analysis (ANOVA), Pearson Correlation Analysis and Factor Analysis.
Findings – In this study examining the relationship between organizational silence and
presenteeism, Presenteeism and organizational silence: “Acquiescent Silence”and “Prosocial Silence” sub-dimensions of the medium-sized negative linear relationship is seen. However, no statistically significant relationship was found between the presenteeism and the organizational dimension of Quisecent Silence. Differentiation was found depending on the demographic and work-related personal characteristics of organizational silence. However, it was concluded that there was no significant relationship between presenteeism and demographic and work-related personal characteristics.
Discussion – Based on the study findings, various suggestions can be made for future studies regarding organizational silence and presenteeism. Further studies with a more extensive framework and a better sampling technique can contribute to relevant literature with healthier results. Similar studies can be carried out in different sectors and other specific employee groups and further relationships can be examined.
Journal of Economics Business and Political Researches (İktisadi İdari ve Siyasal Araştırmalar Dergisi), 2018
Öz Bu çalışmanın amacı, yöneticilerin dönüşümcü liderlik özelliklerinin KOBİ'lerde inovasyon (ye... more Öz
Bu çalışmanın amacı, yöneticilerin dönüşümcü liderlik özelliklerinin KOBİ'lerde inovasyon (yenilik) stratejilerinin uygulanmasında etkili olup olmadığını belirlemektir. Nicel araştırma yöntemi esas alınarak hazırlanan bir anketle Aksaray OSB'de faaliyet gösteren KOBİ'lerdeki 149 üst düzey yöneticilerden kolayda örnekleme yöntemiyle veri toplanmıştır. Toplanan veriler korelasyon, ANOVA, regresyon analizine tabi tutulmuştur. Yapılan analiz sonuçlarına göre, yöneticilerin dönüşümcü liderlik özelliklerinin inovasyon stratejilerinin uygulanmasında etkili olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, dönüşümcü liderlik özelliğinin, inovasyon stratejilerinin alt boyutları olan agresiflik ve risk alma boyutları üzerinde etkisinin olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Buna karşılık; analiz, savunmacılık, gelecek odaklılık ve proaktiflik alt boyutları üzerinde etkisi olduğu belirlenmiştir. Bu sonuç, yöneticilerin sahip olduğu dönüşümcü liderlik özellikleri sayesinde KOBİ'lerde inovasyon stratejilerini uygulayabildiklerini göstermektedir.
Abstract
The purpose of this study is to determine whether the managerial leadership qualities of the managers are effective in the implementation of innovation strategies in SMEs. With a questionnaire based on the quantitative research method, data are gathered from 149 senior managers in SMEs operating in Aksaray OIZ by using by convenience sampling method. The collected data are subjected to correlation, ANOVA, regression analysis. According to the results of the analysis, transformational leadership characteristics of managers have been found to be effective in the implementation of innovation strategies. In addition, the transformational leadership feature has been achieved that it has no impact on the sub-dimensions of innovation strategies such as aggressiveness and risk-taking. Whereas; analysis shows that it is effective on sub-dimensions like defensiveness, future-focus and proactivity. This result demonstrates that managers can implement innovation strategies in SMEs thanks to their transformational leadership characteristics.
Keywords: Innovation Strategies, Transformational Leadership, SME.
14. ULUSAL İŞLETMECİLİK KONGRESİ BİLDİRİLER KİTABI, 2015
Özet Günümüzde güven algısı gerek ortaya çıkma nedenleri gerekse sonuçları bakımından bireyden ör... more Özet
Günümüzde güven algısı gerek ortaya çıkma nedenleri gerekse sonuçları bakımından bireyden örgütler arasına farklı seviyelerde yaygın olarak ele alınmaktadır. Fakat yazında örgütsel güvenin analizi ve etkileri konusunda çeşitli belirsizlikler olduğu görülmektedir (Özmen; 2012:1). Çalışmada; günümüzde bireyler arası bir olgu iken firmalar arası bir olgu durumuna gelen güven kavramını, tedarikçi firmaların ürün verdikleri markete olan güven düzeylerinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bu konunun araştırılması için Şengün ve Wasti(2006) tarafından geliştirilen “örgütsel güven ölçeği” kullanılarak Aksaray İlinde perakendecilik sektöründe faaliyet gösteren mağazalar zincirine ürün sağlayan 159 tedarikçi firma temsilcilerine hazırlanan anket soruları uygulanmıştır. Yapılan analizler sonucunda tedarikçi firmalar ile x marketi arasında güvene dayalı bir ilişkinin olduğu görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Güven, Örgütsel Güven
Abstract
Today, the perception of trust are widely discussed at different levels from the individuals to the organisations with regard to the reasons for emerging as well as the results. However, there are various uncertainties in the literature about analysis and impact on organizational trust (Ozmen; 2012:1). In the research, it is aimed to detect
that the concept of trust becamed inter-firms which is inter-individuals at first, and the levels of suppliers’ trust to the market. To investigate the subject, “organizational trust scale” was used developed Sheng and Wasti (2006) and applied the survey to 159 supplier’s representatives which supply the chain stores operating in the retail sector in Aksaray. The results of the analysis show that there is a relationship based on the trust between the suppliers and the market x.
Keywords: Trust, Organizational Trust
DergiPark (Istanbul University), Jul 31, 2022
Bu araştırma, çalışanların benimsemiş olduğu değişken ve sınırsız kariyer yönelimlerinin belirlen... more Bu araştırma, çalışanların benimsemiş olduğu değişken ve sınırsız kariyer yönelimlerinin belirlenmesi ve bu kariyer yönelimlerinin X, Y, Z kuşakları açısından farklılaşma gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Bu doğrultuda araştırmada nicel araştırma yöntemi esas alınmış olmakla birlikte nedensel karşılaştırma araştırma desenine göre yürütülmüştür. Veriler Hatay İlinde perakende sektöründe çeşitli pozisyonlarda görev yapan 534 çalışandan tabakalı örnekleme yöntemi ile anket kullanılarak elde edilmiştir. Veriler; frekans * Bu çalışmada bilimsel araştırma ve yayın etiği ilkelerine uyulmuştur. Bu çalışma için Kapadokya Üniversitesi'nin 06.01.2022 tarih ve E-29533901-050.99-5603 sayılı Üniversite Etik Kurulu Kararı ile etik kurul onayı alınmıştır.
İktisadi İdari ve Siyasal Araştırmalar Dergisi, 2018
Bu çalışmanın amacı, yöneticilerin dönüşümcü liderlik özelliklerinin KOBİ'lerde inovasyon (yenili... more Bu çalışmanın amacı, yöneticilerin dönüşümcü liderlik özelliklerinin KOBİ'lerde inovasyon (yenilik) stratejilerinin uygulanmasında etkili olup olmadığını belirlemektir. Nicel araştırma yöntemi esas alınarak hazırlanan bir anketle Aksaray OSB'de faaliyet gösteren KOBİ'lerdeki 149 üst düzey yöneticilerden kolayda örnekleme yöntemiyle veri toplanmıştır. Toplanan veriler korelasyon, ANOVA, regresyon analizine tabi tutulmuştur. Yapılan analiz sonuçlarına göre, yöneticilerin dönüşümcü liderlik özelliklerinin inovasyon stratejilerinin uygulanmasında etkili olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, dönüşümcü liderlik özelliğinin, inovasyon stratejilerinin alt boyutları olan agresiflik ve risk alma boyutları üzerinde etkisinin olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Buna karşılık; analiz, savunmacılık, gelecek odaklılık ve proaktiflik alt boyutları üzerinde etkisi olduğu belirlenmiştir. Bu sonuç, yöneticilerin sahip olduğu dönüşümcü liderlik özellikleri sayesinde KOBİ'lerde inovasyon stratejilerini uygulayabildiklerini göstermektedir.
Kamu Yönetimi Enstitüsü Sosyal Bilimler Dergisi, 2021
Öz Bu araştırma, özel hastanelerde görev yapan hemşirelerin başarısızlık korkusu düzeylerini bel... more Öz
Bu araştırma, özel hastanelerde görev yapan hemşirelerin başarısızlık korkusu düzeylerini belirlemek ve başarısızlık korkusuna bağlı öz değerlendirme düzeylerinin çeşitli kişisel ve işle ilgili demografik özelliklerine göre farklılaşıp farklılaşmadığını ortaya koymak
amacıyla yapılmıştır. Bu kapsamda araştırmanın temel sorusu; “Demografik ve işle ilgili kişisel özelliklere bağlı olarak özel hastanelerde görev yapan hemşirelerin başarısızlık korku düzeyleri farklılaşmakta mıdır?” olarak ifade edilebilir. Araştırmada nicel araştırma yaklaşımı esas alınmış olmakla birlikte alan araştırması deseni kullanılmıştır. Araştırma verileri nicel araştırma yöntemi esas alınarak oluşturulan bir anketle, Hatay İlinde faaliyet gösteren iki ayrı özel hastanede çalışan 162 hemşireden toplanmıştır. Toplanan veriler; frekans analizi, faktör analizi, güvenilirlik analizi, tanımlayıcı istatistikler, bağımsız örneklem t testi ve tek yönlü varyans analizinden (ANOVA) yararlanılarak analiz edilmiştir.
Tek yönlü varyans analizi (ANOVA) sonucu hangi gruplar arasında farklılaşma olduğu ise, Post-Hoc Testleri (Tukey ve LSD) ile değerlendirilmiştir. Araştırma verilerinin değerlendirilmesinde SPSS 25.0 (Statistical Package For The Social Science) istatistik programı kullanılarak analizler gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda ilk olarak
hemşirelerin başarısızlık korku düzeyinin orta düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Bir diğer aşamada ise hemşirelerin kişisel ve işle ilgili demografik özelliklerine göre başarısızlık korkusu düzeylerindeki farklılaşma incelenmiş olup; cinsiyet ve medeni durum değişkenleri
ile başarısızlık korkusu ve alt boyutları arasında herhangi bir farklılaşma görülmemiştir. Buna karşın; eğitim düzeyi, yaş, gelir düzeyi, çalışma süresi ve mevcut kurumda çalışma süresi değişkenleri açısından ise bazı değişkenler açısından başarısızlık korkusu ve bazı alt boyutları açısından istatistiki olarak anlamlı farklılaşmalar görülmüştür. Hemşirelerin başarısızlık korku düzeyini ve kişisel özellikler ile ilişkisini ortaya koyan bu araştırma sonuçlarının, özellikle sağlık alanında başarısızlık korkusunu ele alan sınırlı sayıdaki çalışmanın olduğu düşünüldüğünde gerek kavramsal açıdan alan yazına gerekse de sağlık yöneticileri açısından konuya ilişkin bir farkındalık oluşturması açısından dikkate değer olacağı düşünülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Çalışma Yaşamı, Başarısızlık korkusu, Demografik özellikler
Abstract
This research was conducted to determine the fear of failure levels of nurses working in private hospitals and to reveal whether the self evaluation levels related to fear of failure differ according to various personal and work-related demographic characteristics . In this context the main question of the research is expressed as; “Does the fear of failure of nurses working in private hospitals differ depending on demographic and work-related personal characteristics?”. The research was based on the quantitative research approach and the field research design was used. Research data were collected from 162 nurses working in two separate private hospitals operating in Hatay Province, with a questionnaire based on the quantitative research method. Frequency analysis, factor analysis, reliability analysis, descriptive statistics, independent sample t-test and one-way analysis of variance were used in the analysis of the data. (ANOVA). As a result of one-way analysis of variance (ANOVA), the differences between which groups were evaluated with Post-Hoc Tests (Tukey and LSD). In the evaluation of the research data, analyzes were performed using the SPSS 25.0
(Statistical Package for the Social Science) statistical program. As a result of the research, it was determined that the nurses' fear of failure was at a moderate level. At another stage, the differentiation in the fear of failure levels according to the personal and work-related demographic characteristics of the nurses was examined. There was no difference between gender and marital status variables, fear of failure and its sub-dimensions. Despite that in terms of education level, age, income level, working time and working time at the current institution, statistically significant differences were observed in terms of fear of failure and
some sub-dimensions in terms of some variables. The results of this research, which reveal the nurses' fear of failure and its relationship with personal characteristics, are thought to be a limited number of studies dealing with the fear of failure, especially in the field of health. Therefore, it is thought that it will be remarkable in terms of raising awareness on the subject both in terms of conceptual literature and health administrators.
Keywords: Working life, Fear of failure, Demographic characteristics
Beyond the Horizon of Scientific Journal, 2020
TÜRKİYE’DE GELİŞMEKTE OLAN ÜNİVERSİTEDE ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ OLMA DENEYİMİ: NİTEL BİR ARAŞTIRMA ... more TÜRKİYE’DE GELİŞMEKTE OLAN ÜNİVERSİTEDE ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ OLMA DENEYİMİ: NİTEL BİR ARAŞTIRMA
ÖZET
Araştırmanın temel amacı; araştırma görevlilerinin gelişmekte olan üniversiteye yönelik
algılarını ve araştırma görevlisi olma deneyimlerini görünür kılmaktır. Araştırmanın amacı kapsamında bu algıları sorgulayarak tümevarımsal çıkarımda bulunmak amacıyla nitel araştırmanın veri oluşturma, analiz teknikleri kullanılmış ve fenomenolojik yaklaşım benimsenmiştir. Nitel araştırma kapsamında, amaçlı örnekleme tekniği kullanılarak gelişmekte olan bir üniversitede farklı fakültelerde görev alan 10 araştırma görevlisi araştırmaya dahil edilmiştir. Araştırma 2019 Nisan ayında gönüllülük esasıyla yapılmıştır. Yarı-yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılarak meslekleri ile ilgili görüş ve algılarını belirlemek için araştırma görevlilerinden “metaforlar” ve açık uçlu sorular aracılığıyla bilgi toplanmıştır. Elde edilen veriler tematik içerik analizi yöntemi, bilgisayar destekli nitel veri analizi programı MAXQDA18.2 ile analiz edilmiştir. Programın görsel araçlarından yararlanılmıştır. İçerik analizinin sonucuna göre veriler; “gelişmekte olan üniversitede araştırma görevlisi olma deneyimi” ana temasında toplanmıştır. Katılımcılar bu ana tema kapsamında deneyimlerinden bahsederken, metaforlar aracılığıyla üniversitelerine ve araştırma görevliliğine ilişkin benzetmelerde bulunmuşlardır.
Anahtar Kelimeler: Araştırma görevlisi deneyimi, gelişmekte olan üniversite deneyimi,
nitel araştırma, fenomenolojik yaklaşım
EXPERIENCE OF RESEARCH ASSISTANT AT THE DEVELOPING UNIVERSITY IN TURKEY: A QUALITATIVE RESEARCH
ABSTRACT
The main purpose of the research is to make the perceptions of the research assistants towards the developing university and their experiences as a research assistants visible. Within the scope of the aim of the research, data generation and analysis techniques of qualitative research were used to make inductive inference by questioning these perceptions and phenomenological design was adopted as a method. Within the scope of qualitative research, 10 research assistants from different faculties of a developing university were included in the study by using purposive sampling method. The study was conducted on a voluntary basis in April 2019. Using semi-structured interview technique, information was collected from research assistants through metaphors and open-ended questions to determine their views and perceptions about their professions. The data were analyzed with thematic content analysis method, computer aided qualitative data analysis program MAXQDA18.2. The visual tools of the program were utilized. According to the results of the content analysis; the data were collected under the main theme of "the experience of being a research assistant at a developing university". While the participants talked about their experiences within the scope of this main theme, they made analogies about their universities and research assistants through metaphors.
Keywords: Research assistant experience, developing university experience, qualitative research, phenomenological approach
Third Sector Social Economic Review (Üçüncü Sektör Sosyal Ekonomi Dergisi), 2020
Öz Bu araştırma, sağlık çalışanlarının beş faktör kişilik özellikleri ile başarısızlık korkuları... more Öz
Bu araştırma, sağlık çalışanlarının beş faktör kişilik özellikleri ile başarısızlık korkuları arasındaki ilişkileri incelemek amacıyla yapılmıştır. Bu amacı karşılamak için, nicel araştırma yöntemi esas alınmıştır. Araştırmada değişkenleri inceleme biçimine göre ilişkisel "bağıntısal" araştırma türünden ve alan araştırması deseninden yararlanılmıştır. Araştırma verileri anket aracılığı ile bir ilde faaliyet gösteren, eğitim ve araştırma hastanesindeki 400 hastane çalışanından kolayda örnekleme yöntemine göre toplanmıştır. Toplanan veriler; frekans analizi, faktör analizi, pearson korelasyon analizi, bağımsız örneklem t testi ve tek yönlü varyans analizinden (ANOVA) yararlanarak analiz edilmiştir. Araştırmada, başarısızlık korkusu ile kişiliğin duygusal denge boyutu ile arasında pozitif yönlü düşük bir ilişki bulunmuştur. Çalışanların gelişime açıklık, sorumluluk ve uyumluluk kişilik özellikleri ile başarısızlık korkusunun kendi değerini düşürme korkusu boyutu arasında negatif yönlü bir ilişki, buna karşın duygusal denge kişilik özelliği ile başarısızlık korkusunun sosyal etkiyi kaybetme korkusu boyutu arasında ise pozitif yönlü bir ilişki olduğu yönünde sonuçlara ulaşılmıştır. Ayrıca katılımcıların bazı demografik özelliklerine bağlı olarak, kişilik özelliklerinin ve başarısızlık korkularının farklılaştığı yönünde sonuçlar da elde edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Kişilik, Beş Faktör Kişilik, Korku, Başarısızlık Korkusu
Abstract
This research on the purpose of examine the relationship between the healthcare workers' five factor personality traits and fears of failure. Because of this purpose, base on quantitative research method was taken as basis. Relational research type and field research design were used according to the study of variables. Research data were collected from 400 hospital staff in a training and research hospital operating in a province by means of a questionnaire. The data has been analyzed by using frequency analysis, factor analysis, correlation analysis, independent sample t test and analysis of variance. Results indicate that a low positive correlation was found between the fear of failure and the emotional balance dimension of the personality. A negative relationship between employees' openness to experience, consicientiousness and aggrebleness personality traits and the fear of failure to decrease their value, On the other hand, there is a positive relationship between the emotional balance personality trait and the fear of important others losing interest. In addition, depending on the demographic characteristics of the participants, results have been obtained that the personality traits and fears of failure differ.
Keywords: Personality, Five Factor Personality, Fear, Fear of Failure
JOURNAL OF BUSINESS RESEARCH-TURK (İŞLETME ARAŞTIRMALARI DERGİSİ ) , 2019
ÖZ Amaç – Araştırmanın temel amacı; İşgörenlerin örgütsel sessizlikleri ile presenteizm davranışl... more ÖZ
Amaç – Araştırmanın temel amacı; İşgörenlerin örgütsel sessizlikleri ile presenteizm
davranışları arasındaki ilişkiyi belirlemektir. Araştırmanın diğer bir amacı ise örgütsel sessizlik ile presenteizm ilişkisine yönelik pek fazla çalışmaya rastlanmamış olmasından dolayı yapılacak çalışmalara ışık tutmaktır.
Yöntem – Araştırmanın temel amacı esas alınarak hazırlanan bir anket formu ile Aksaray’da, perakende satış sektöründe yer alan işletmelerin satış temsilcileri, destek birim ve alt kademe yöneticilerinden 161 işgörenden kolayda örnekleme yöntemi ile veri toplanmıştır. Toplanan veriler; Bağımsız Örneklem t testi, Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA), Pearson korelasyon analizi ve Faktör analizinden yararlanılarak analiz edilmiştir.
Bulgular – Örgütsel Sessizlik ile Presenteizm arasındaki ilişkinin incelendiği bu çalışmada, presenteizm ile örgütsel sessizliğin: “kabullenici sessizlik” ve “korunmacı sessizlik” alt boyutları arasında ise orta büyüklükte negatif yönlü doğrusal bir ilişki olduğu görülmektedir. Ancak presenteizm ile örgütsel sessizliğin “korumacı sessizlik” alt boyutu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Örgütsel sessizliğin demografik ve işle ilgili kişisel özelliklere bağlı olarak farklılaşma bulunduğu; ancak presenteizm ile demografik ve işle ilgili kişisel özellikler arasında anlamlı bir ilişki bulunamadığı sonucuna varılmıştır.
Tartışma – Çalışma sonucunda elde edilen bulgulara yönelik olarak örgütsel sessizlik ve presenteizm ile ilgili gelecekte yapılacak araştırmalara yönelik çeşitli öneriler sunulabilir. Gelecek araştırmaların daha kapsamlı yapılması, ya da örneklem seçme tekniğinin daha sistematik yapılması, elde edilecek sonuçların daha sağlıklı olması bakımından ilgili yazına katkı sağlayabilir. Araştırma farklı sektörlerde ve belirli işgören grupları üzerinde yapılabilir ve ilişki araştırılabilir.
ABSTRACT
Purpose – The fundamental aim of the study is to determine the relationship between
organizational silence of the employees and presenteeism. Another aim of the study is to provide an insight to future studies since there are not many studies concerning the relationship between organizational silence and presenteeism.
Design/Methodology/Approach – A questionnaire was prepared based on the main objective of the study, and the data collection method was collected from 161 employees of the sales representatives, support units and sub-level managers of the enterprises in the retail sales sector in Aksaray. The collected data were analyzed by using Independent Sample t test, One-Way Variance Analysis (ANOVA), Pearson Correlation Analysis and Factor Analysis.
Findings – In this study examining the relationship between organizational silence and
presenteeism, Presenteeism and organizational silence: “Acquiescent Silence”and “Prosocial Silence” sub-dimensions of the medium-sized negative linear relationship is seen. However, no statistically significant relationship was found between the presenteeism and the organizational dimension of Quisecent Silence. Differentiation was found depending on the demographic and work-related personal characteristics of organizational silence. However, it was concluded that there was no significant relationship between presenteeism and demographic and work-related personal characteristics.
Discussion – Based on the study findings, various suggestions can be made for future studies regarding organizational silence and presenteeism. Further studies with a more extensive framework and a better sampling technique can contribute to relevant literature with healthier results. Similar studies can be carried out in different sectors and other specific employee groups and further relationships can be examined.
Journal of Economics Business and Political Researches (İktisadi İdari ve Siyasal Araştırmalar Dergisi), 2018
Öz Bu çalışmanın amacı, yöneticilerin dönüşümcü liderlik özelliklerinin KOBİ'lerde inovasyon (ye... more Öz
Bu çalışmanın amacı, yöneticilerin dönüşümcü liderlik özelliklerinin KOBİ'lerde inovasyon (yenilik) stratejilerinin uygulanmasında etkili olup olmadığını belirlemektir. Nicel araştırma yöntemi esas alınarak hazırlanan bir anketle Aksaray OSB'de faaliyet gösteren KOBİ'lerdeki 149 üst düzey yöneticilerden kolayda örnekleme yöntemiyle veri toplanmıştır. Toplanan veriler korelasyon, ANOVA, regresyon analizine tabi tutulmuştur. Yapılan analiz sonuçlarına göre, yöneticilerin dönüşümcü liderlik özelliklerinin inovasyon stratejilerinin uygulanmasında etkili olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, dönüşümcü liderlik özelliğinin, inovasyon stratejilerinin alt boyutları olan agresiflik ve risk alma boyutları üzerinde etkisinin olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Buna karşılık; analiz, savunmacılık, gelecek odaklılık ve proaktiflik alt boyutları üzerinde etkisi olduğu belirlenmiştir. Bu sonuç, yöneticilerin sahip olduğu dönüşümcü liderlik özellikleri sayesinde KOBİ'lerde inovasyon stratejilerini uygulayabildiklerini göstermektedir.
Abstract
The purpose of this study is to determine whether the managerial leadership qualities of the managers are effective in the implementation of innovation strategies in SMEs. With a questionnaire based on the quantitative research method, data are gathered from 149 senior managers in SMEs operating in Aksaray OIZ by using by convenience sampling method. The collected data are subjected to correlation, ANOVA, regression analysis. According to the results of the analysis, transformational leadership characteristics of managers have been found to be effective in the implementation of innovation strategies. In addition, the transformational leadership feature has been achieved that it has no impact on the sub-dimensions of innovation strategies such as aggressiveness and risk-taking. Whereas; analysis shows that it is effective on sub-dimensions like defensiveness, future-focus and proactivity. This result demonstrates that managers can implement innovation strategies in SMEs thanks to their transformational leadership characteristics.
Keywords: Innovation Strategies, Transformational Leadership, SME.
14. ULUSAL İŞLETMECİLİK KONGRESİ BİLDİRİLER KİTABI, 2015
Özet Günümüzde güven algısı gerek ortaya çıkma nedenleri gerekse sonuçları bakımından bireyden ör... more Özet
Günümüzde güven algısı gerek ortaya çıkma nedenleri gerekse sonuçları bakımından bireyden örgütler arasına farklı seviyelerde yaygın olarak ele alınmaktadır. Fakat yazında örgütsel güvenin analizi ve etkileri konusunda çeşitli belirsizlikler olduğu görülmektedir (Özmen; 2012:1). Çalışmada; günümüzde bireyler arası bir olgu iken firmalar arası bir olgu durumuna gelen güven kavramını, tedarikçi firmaların ürün verdikleri markete olan güven düzeylerinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bu konunun araştırılması için Şengün ve Wasti(2006) tarafından geliştirilen “örgütsel güven ölçeği” kullanılarak Aksaray İlinde perakendecilik sektöründe faaliyet gösteren mağazalar zincirine ürün sağlayan 159 tedarikçi firma temsilcilerine hazırlanan anket soruları uygulanmıştır. Yapılan analizler sonucunda tedarikçi firmalar ile x marketi arasında güvene dayalı bir ilişkinin olduğu görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Güven, Örgütsel Güven
Abstract
Today, the perception of trust are widely discussed at different levels from the individuals to the organisations with regard to the reasons for emerging as well as the results. However, there are various uncertainties in the literature about analysis and impact on organizational trust (Ozmen; 2012:1). In the research, it is aimed to detect
that the concept of trust becamed inter-firms which is inter-individuals at first, and the levels of suppliers’ trust to the market. To investigate the subject, “organizational trust scale” was used developed Sheng and Wasti (2006) and applied the survey to 159 supplier’s representatives which supply the chain stores operating in the retail sector in Aksaray. The results of the analysis show that there is a relationship based on the trust between the suppliers and the market x.
Keywords: Trust, Organizational Trust