Inanc Sumbuloglu | Istanbul Bilgi University (original) (raw)

Uploads

Papers by Inanc Sumbuloglu

Giris ve Amac: Turkiye’de 18 yasin altinda yaklasik 1,7 milyon Suriyeli cocuk bulunmakla birlikte... more Giris ve Amac: Turkiye’de 18 yasin altinda yaklasik 1,7 milyon Suriyeli cocuk bulunmakla birlikte bu cocuklarin okullasma oraninda ve okula devamliligi noktasinda sorunlar yasanmaktadir. Okul ortaminda gozlenen oncelikli sorunlar arasinda dislanma, izolasyon, psikososyal destek eksikligi ve dil bariyeri yer almaktadir. Yani sira Suriyeli cocuklarin basa cikmakta zorlandiklari savas travmalari bulunmaktadir. Bu bildiride sozu edilen sorunlara mudahale amaciyla gelistirilen YanYana Projesi etkinliklerinin ve etki degerlendirme sonuclarinin paylasilmasi amaclanmaktadir. Gerec ve Yontem: YanYana Projesi 2017-2018 yillarinda, 20 ay sure ve Avrupa Birligi destegi ile Istanbul ilinde yurutulmustur. Projenin okul etkinlikleri ve grup terapi olmak uzere iki temel bileseni bulunmaktadir. Okullarda Suriyeli cocuklar ile calisan ogretmenlerin cok kulturlu sinif ortami ve kaynastirma konusunda kapasitelerinin gelistirilmesi amaciyla sinifta uygulanabilecek 10 haftalik bir egitim programi gelisti...

ÖZET Bu bildiride, yürütülen bir saha çalışması bulgularına dayalı olarak, işletmelerde koruyucu ... more ÖZET Bu bildiride, yürütülen bir saha çalışması bulgularına dayalı olarak, işletmelerde koruyucu psikolojik sağlık perspektifi tartışmaya açılacaktır. Örgüt, iş ve insan kesişiminde, koruyucu psikolojik sağlık uygulamalarına örnek oluşturacağını düşündüğümüz saha çalışması, farklı coğrafi bölgelerde operatör, teknisyen ve mühendisler ile yürütülmüştür. Örgütsel süreçlerini göz ardı etmeyen bir yaklaşımla yürütülen saha çalışmasında, bir klinik psikolog tarafından psikolojik danışmanlık yapılmıştır. Gönüllülük esasına dayalı bireysel görüşmeler ve kişisel gelişim atölyeleri gerçekleştirilmiştir. Görüşmelerde ağırlıklı olarak, evlilik ilişkisi, çocuk eğitimi, iş arkadaşlarıyla ilişkiler, iş ve iş yerine dair sorunlara odaklanıldığı görülmüştür. Yürütülen çalışmaların sonuçlarına ilişkin 25 çalışanla, yüz yüze ve video konferans yoluyla geribildirim görüşmeleri yapılmıştır. Bu araştırma deneyiminden ve geribildirimlerden elde edilen bulgulardan yola çıkarak, iş ve çalışan etkileşiminin iyileştirilmesinde örgüt ve klinik psikoloji perspektiflerinin katkıları; koruyucu psikolojik sağlık açısından önemi ve bu alanda çalışma yürütecek kişilerin yetkinlikleri tartışılacaktır. Bu saha deneyiminden ve bulgulardan yola çıkarak, işletmelerde çalışan sağlığını korumaya dönük girişimlerin etkilerinin takibinde izlenebilecek yönteme dair öneriler mevcut literatür ile ilişkilendirilerek tartışılacaktır. ABSTRACT The field study which is considered to be a sample for protective psychological health practices at the intersection of organizations, workplaces and human has been conducted together with operators, technicians and engineers in various geographic regions. A psychological consultancy study was conducted by a clinical psychologist who does not ignore the organizational processes together with all employees during this study continuing for one year. This study was realized and held by voluntary individual interviews and group development workshops. It has been observed that employees demanded consultancy about their problems such as relationship of marriage, education of children, relationships with colleagues, conflicts with the administration and management. Feedback interviews will be made with 25 personnel through videoconference on the usefulness of the study. Contributions of organizational and clinical psychology perspectives to improvement in interaction of work and employee, importance of it in terms of protective psychological health and competencies of people who will conduct studies will be discussed in the announcement based on the findings obtained from the experiences and feedbacks of this project.

Conferences and Oral Presentations- Proceedings by Inanc Sumbuloglu

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ruh sağlığını “her bireyin kendi potansiyelini gerçekleştirebildiği, h... more Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ruh sağlığını “her bireyin kendi potansiyelini gerçekleştirebildiği, hayatın normal stresiyle baş edebildiği, verimli ve üretken bir şekilde çalışabildiği ve kendi topluluğuna katkıda bulunabildiği bir iyi olma durumu” olarak tanımlamaktadır.
Öte yandan yine DSÖ’nün sağlık tanımındakine benzer şekilde bir ruhsal bozukluğun olmayışı, iyi bir ruhsal sağlığın varlığı anlamına gelmez. Toplum ruh sağlığı sadece ruhsal bozuklukların meydana gelmesi ve önlenmesiyle değil, aynı zamanda ruh sağlığı ve iyi olmanın yükseltilmesiyle de ilişkilidir. Dolayısıyla, toplum ruh sağlığı kitlelerin ruh sağlığını geliştirmeyi amaçlayan ve sağlıklı toplumlar üreten eylemler olarak tanımlanabilir.
Türkiye’de ruh sağlığı hizmetleri ağırlıklı olarak tedavi odaklı olup, bir ölçüde de rehabilitasyonu içermektedir. Toplum Ruh Sağlığı konusu çok katmanlı olduğu kadar çok sektörlü ele alınması gereken bir alandır. Çünkü sosyal belirleyicilerle çok yakın bir etkileşim içindedir. Yoksulluk, işsizlik, çeşitli nedenlerle toplumdan dışlanma, evsiz olma, engellilik gibi birçok etmen ruh sağlığı sorunlarına yol açabildiği gibi tersi de geçerlidir. Avrupa Birliği ülkelerinde sözü edilen başlıklarda önleyici ve geliştirici ruh sağlığı hizmetleri yürütülmektedir. Bizim ülkemizde de bu çalışmalara hem kamuda hem de sivil toplum alanında verilebilecek iyi uygulama örnekleri mevcuttur. Temel ihtiyaç birinci basamak sağlık hizmetlerinde toplum ruh sağlığını gözeten sosyal politikaların yaygınlaşmasıdır.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ruh sağlığını “her bireyin kendi potansiyelini gerçekleştirebildiği, h... more Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ruh sağlığını “her bireyin kendi potansiyelini gerçekleştirebildiği, hayatın normal stresiyle baş edebildiği, verimli ve üretken bir şekilde çalışabildiği ve kendi topluluğuna katkıda bulunabildiği bir iyi olma durumu” olarak tanımlamaktadır.
Öte yandan yine DSÖ’nün sağlık tanımındakine benzer şekilde bir ruhsal bozukluğun olmayışı, iyi bir ruhsal sağlığın varlığı anlamına gelmez. Toplum ruh sağlığı sadece ruhsal bozuklukların meydana gelmesi ve önlenmesiyle değil, aynı zamanda ruh sağlığı ve iyi olmanın yükseltilmesiyle de ilişkilidir. Dolayısıyla, toplum ruh sağlığı kitlelerin ruh sağlığını geliştirmeyi amaçlayan ve sağlıklı toplumlar üreten eylemler olarak tanımlanabilir.
Türkiye’de ruh sağlığı hizmetleri ağırlıklı olarak tedavi odaklı olup, bir ölçüde de rehabilitasyonu içermektedir. Toplum Ruh Sağlığı konusu çok katmanlı olduğu kadar çok sektörlü ele alınması gereken bir alandır. Çünkü sosyal belirleyicilerle çok yakın bir etkileşim içindedir. Yoksulluk, işsizlik, çeşitli nedenlerle toplumdan dışlanma, evsiz olma, engellilik gibi birçok etmen ruh sağlığı sorunlarına yol açabildiği gibi tersi de geçerlidir. Avrupa Birliği ülkelerinde sözü edilen başlıklarda önleyici ve geliştirici ruh sağlığı hizmetleri yürütülmektedir. Bizim ülkemizde de bu çalışmalara hem kamuda hem de sivil toplum alanında verilebilecek iyi uygulama örnekleri mevcuttur. Temel ihtiyaç birinci basamak sağlık hizmetlerinde toplum ruh sağlığını gözeten sosyal politikaların yaygınlaşmasıdır.

PROTECTIVE PSYCHOLOGICAL HEALTH PRACTICES FOR BUSINESSES AND ROLES OF OCCUPATIONAL PSYCHOLOGISTS ... more PROTECTIVE PSYCHOLOGICAL HEALTH PRACTICES FOR BUSINESSES AND ROLES OF OCCUPATIONAL PSYCHOLOGISTS

ABSTRACT
The field study which is considered to be a sample for protective psychological health practices at the intersection of organizations, workplaces and human has been conducted together with operators, technicians and engineers in various geographic regions. A psychological consultancy study was conducted by a clinical psychologist who does not ignore the organizational processes together with all employees during this study continuing for one year. This study was realized and held by voluntary individual interviews and group development workshops. It has been observed that employees demanded consultancy about their problems such as relationship of marriage, education of children, relationships with colleagues, conflicts with the administration and management.
Feedback interviews will be made with 25 personnel through videoconference on the usefulness of the study. Contributions of organizational and clinical psychology perspectives to improvement in interaction of work and employee, importance of it in terms of protective psychological health and competencies of people who will conduct studies will be discussed in the announcement based on the findings obtained from the experiences and feedbacks of this project.

İŞ YERİ PSİKOLOGLARININ KORUYUCU PSİKOLOJİK SAĞLIK ÇALIŞMALARINDAKİ ROLLERİ
ÖZET
Bu bildiride, yürütülen bir saha çalışması bulgularına dayalı olarak, işletmelerde koruyucu psikolojik sağlık perspektifi tartışmaya açılacaktır. Örgüt, iş ve insan kesişiminde, koruyucu psikolojik sağlık uygulamalarına örnek oluşturacağını düşündüğümüz saha çalışması, farklı coğrafi bölgelerde operatör, teknisyen ve mühendisler ile yürütülmüştür. Örgütsel süreçlerini göz ardı etmeyen bir yaklaşımla yürütülen saha çalışmasında, bir klinik psikolog tarafından psikolojik danışmanlık yapılmıştır. Gönüllülük esasına dayalı bireysel görüşmeler ve kişisel gelişim atölyeleri gerçekleştirilmiştir. Görüşmelerde ağırlıklı olarak, evlilik ilişkisi, çocuk eğitimi, iş arkadaşlarıyla ilişkiler, iş ve iş yerine dair sorunlara odaklanıldığı görülmüştür. Yürütülen çalışmaların sonuçlarına ilişkin 25 çalışanla, yüz yüze ve video konferans yoluyla geribildirim görüşmeleri yapılmıştır. Bu araştırma deneyiminden ve geribildirimlerden elde edilen bulgulardan yola çıkarak, iş ve çalışan etkileşiminin iyileştirilmesinde örgüt ve klinik psikoloji perspektiflerinin katkıları; koruyucu psikolojik sağlık açısından önemi ve bu alanda çalışma yürütecek kişilerin yetkinlikleri tartışılacaktır. Bu saha deneyiminden ve bulgulardan yola çıkarak, işletmelerde çalışan sağlığını korumaya dönük girişimlerin etkilerinin takibinde izlenebilecek yönteme dair öneriler mevcut literatür ile ilişkilendirilerek tartışılacaktır.
Anahtar Sözcükler: Psiko-sosyal Sağlık, İşyeri Psikoloğu, Klinik Psikoloji, Örgütsel Psikoloji, Psiko-sosyal Tehlike ve Riskler

Drafts by Inanc Sumbuloglu

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ruh sağlığını “her bireyin kendi potansiyelini gerçekleştirebildiği, h... more Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ruh sağlığını “her bireyin kendi potansiyelini gerçekleştirebildiği, hayatın normal stresiyle baş edebildiği, verimli ve üretken bir şekilde çalışabildiği ve kendi topluluğuna katkıda bulunabildiği bir iyi olma durumu” olarak tanımlamaktadır.
Öte yandan yine DSÖ’nün sağlık tanımındakine benzer şekilde bir ruhsal bozukluğun olmayışı, iyi bir ruhsal sağlığın varlığı anlamına gelmez. Toplum ruh sağlığı sadece ruhsal bozuklukların meydana gelmesi ve önlenmesiyle değil, aynı zamanda ruh sağlığı ve iyi olmanın yükseltilmesiyle de ilişkilidir. Dolayısıyla, toplum ruh sağlığı kitlelerin ruh sağlığını geliştirmeyi amaçlayan ve sağlıklı toplumlar üreten eylemler olarak tanımlanabilir.
Türkiye’de ruh sağlığı hizmetleri ağırlıklı olarak tedavi odaklı olup, bir ölçüde de rehabilitasyonu içermektedir. Toplum Ruh Sağlığı konusu çok katmanlı olduğu kadar çok sektörlü ele alınması gereken bir alandır. Çünkü sosyal belirleyicilerle çok yakın bir etkileşim içindedir. Yoksulluk, işsizlik, çeşitli nedenlerle toplumdan dışlanma, evsiz olma, engellilik gibi birçok etmen ruh sağlığı sorunlarına yol açabildiği gibi tersi de geçerlidir. Avrupa Birliği ülkelerinde sözü edilen başlıklarda önleyici ve geliştirici ruh sağlığı hizmetleri yürütülmektedir. Bizim ülkemizde de bu çalışmalara hem kamuda hem de sivil toplum alanında verilebilecek iyi uygulama örnekleri mevcuttur. Temel ihtiyaç birinci basamak sağlık hizmetlerinde toplum ruh sağlığını gözeten sosyal politikaların yaygınlaşmasıdır.

Books by Inanc Sumbuloglu

Bu rehber Avrupa Birliğinin maddi desteği ile hazırlanmıştır. İçerik tamamıyla Bir İZ Derneği'nin... more Bu rehber Avrupa Birliğinin maddi desteği ile hazırlanmıştır. İçerik tamamıyla Bir İZ Derneği'nin sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliği'nin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.

Giris ve Amac: Turkiye’de 18 yasin altinda yaklasik 1,7 milyon Suriyeli cocuk bulunmakla birlikte... more Giris ve Amac: Turkiye’de 18 yasin altinda yaklasik 1,7 milyon Suriyeli cocuk bulunmakla birlikte bu cocuklarin okullasma oraninda ve okula devamliligi noktasinda sorunlar yasanmaktadir. Okul ortaminda gozlenen oncelikli sorunlar arasinda dislanma, izolasyon, psikososyal destek eksikligi ve dil bariyeri yer almaktadir. Yani sira Suriyeli cocuklarin basa cikmakta zorlandiklari savas travmalari bulunmaktadir. Bu bildiride sozu edilen sorunlara mudahale amaciyla gelistirilen YanYana Projesi etkinliklerinin ve etki degerlendirme sonuclarinin paylasilmasi amaclanmaktadir. Gerec ve Yontem: YanYana Projesi 2017-2018 yillarinda, 20 ay sure ve Avrupa Birligi destegi ile Istanbul ilinde yurutulmustur. Projenin okul etkinlikleri ve grup terapi olmak uzere iki temel bileseni bulunmaktadir. Okullarda Suriyeli cocuklar ile calisan ogretmenlerin cok kulturlu sinif ortami ve kaynastirma konusunda kapasitelerinin gelistirilmesi amaciyla sinifta uygulanabilecek 10 haftalik bir egitim programi gelisti...

ÖZET Bu bildiride, yürütülen bir saha çalışması bulgularına dayalı olarak, işletmelerde koruyucu ... more ÖZET Bu bildiride, yürütülen bir saha çalışması bulgularına dayalı olarak, işletmelerde koruyucu psikolojik sağlık perspektifi tartışmaya açılacaktır. Örgüt, iş ve insan kesişiminde, koruyucu psikolojik sağlık uygulamalarına örnek oluşturacağını düşündüğümüz saha çalışması, farklı coğrafi bölgelerde operatör, teknisyen ve mühendisler ile yürütülmüştür. Örgütsel süreçlerini göz ardı etmeyen bir yaklaşımla yürütülen saha çalışmasında, bir klinik psikolog tarafından psikolojik danışmanlık yapılmıştır. Gönüllülük esasına dayalı bireysel görüşmeler ve kişisel gelişim atölyeleri gerçekleştirilmiştir. Görüşmelerde ağırlıklı olarak, evlilik ilişkisi, çocuk eğitimi, iş arkadaşlarıyla ilişkiler, iş ve iş yerine dair sorunlara odaklanıldığı görülmüştür. Yürütülen çalışmaların sonuçlarına ilişkin 25 çalışanla, yüz yüze ve video konferans yoluyla geribildirim görüşmeleri yapılmıştır. Bu araştırma deneyiminden ve geribildirimlerden elde edilen bulgulardan yola çıkarak, iş ve çalışan etkileşiminin iyileştirilmesinde örgüt ve klinik psikoloji perspektiflerinin katkıları; koruyucu psikolojik sağlık açısından önemi ve bu alanda çalışma yürütecek kişilerin yetkinlikleri tartışılacaktır. Bu saha deneyiminden ve bulgulardan yola çıkarak, işletmelerde çalışan sağlığını korumaya dönük girişimlerin etkilerinin takibinde izlenebilecek yönteme dair öneriler mevcut literatür ile ilişkilendirilerek tartışılacaktır. ABSTRACT The field study which is considered to be a sample for protective psychological health practices at the intersection of organizations, workplaces and human has been conducted together with operators, technicians and engineers in various geographic regions. A psychological consultancy study was conducted by a clinical psychologist who does not ignore the organizational processes together with all employees during this study continuing for one year. This study was realized and held by voluntary individual interviews and group development workshops. It has been observed that employees demanded consultancy about their problems such as relationship of marriage, education of children, relationships with colleagues, conflicts with the administration and management. Feedback interviews will be made with 25 personnel through videoconference on the usefulness of the study. Contributions of organizational and clinical psychology perspectives to improvement in interaction of work and employee, importance of it in terms of protective psychological health and competencies of people who will conduct studies will be discussed in the announcement based on the findings obtained from the experiences and feedbacks of this project.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ruh sağlığını “her bireyin kendi potansiyelini gerçekleştirebildiği, h... more Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ruh sağlığını “her bireyin kendi potansiyelini gerçekleştirebildiği, hayatın normal stresiyle baş edebildiği, verimli ve üretken bir şekilde çalışabildiği ve kendi topluluğuna katkıda bulunabildiği bir iyi olma durumu” olarak tanımlamaktadır.
Öte yandan yine DSÖ’nün sağlık tanımındakine benzer şekilde bir ruhsal bozukluğun olmayışı, iyi bir ruhsal sağlığın varlığı anlamına gelmez. Toplum ruh sağlığı sadece ruhsal bozuklukların meydana gelmesi ve önlenmesiyle değil, aynı zamanda ruh sağlığı ve iyi olmanın yükseltilmesiyle de ilişkilidir. Dolayısıyla, toplum ruh sağlığı kitlelerin ruh sağlığını geliştirmeyi amaçlayan ve sağlıklı toplumlar üreten eylemler olarak tanımlanabilir.
Türkiye’de ruh sağlığı hizmetleri ağırlıklı olarak tedavi odaklı olup, bir ölçüde de rehabilitasyonu içermektedir. Toplum Ruh Sağlığı konusu çok katmanlı olduğu kadar çok sektörlü ele alınması gereken bir alandır. Çünkü sosyal belirleyicilerle çok yakın bir etkileşim içindedir. Yoksulluk, işsizlik, çeşitli nedenlerle toplumdan dışlanma, evsiz olma, engellilik gibi birçok etmen ruh sağlığı sorunlarına yol açabildiği gibi tersi de geçerlidir. Avrupa Birliği ülkelerinde sözü edilen başlıklarda önleyici ve geliştirici ruh sağlığı hizmetleri yürütülmektedir. Bizim ülkemizde de bu çalışmalara hem kamuda hem de sivil toplum alanında verilebilecek iyi uygulama örnekleri mevcuttur. Temel ihtiyaç birinci basamak sağlık hizmetlerinde toplum ruh sağlığını gözeten sosyal politikaların yaygınlaşmasıdır.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ruh sağlığını “her bireyin kendi potansiyelini gerçekleştirebildiği, h... more Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ruh sağlığını “her bireyin kendi potansiyelini gerçekleştirebildiği, hayatın normal stresiyle baş edebildiği, verimli ve üretken bir şekilde çalışabildiği ve kendi topluluğuna katkıda bulunabildiği bir iyi olma durumu” olarak tanımlamaktadır.
Öte yandan yine DSÖ’nün sağlık tanımındakine benzer şekilde bir ruhsal bozukluğun olmayışı, iyi bir ruhsal sağlığın varlığı anlamına gelmez. Toplum ruh sağlığı sadece ruhsal bozuklukların meydana gelmesi ve önlenmesiyle değil, aynı zamanda ruh sağlığı ve iyi olmanın yükseltilmesiyle de ilişkilidir. Dolayısıyla, toplum ruh sağlığı kitlelerin ruh sağlığını geliştirmeyi amaçlayan ve sağlıklı toplumlar üreten eylemler olarak tanımlanabilir.
Türkiye’de ruh sağlığı hizmetleri ağırlıklı olarak tedavi odaklı olup, bir ölçüde de rehabilitasyonu içermektedir. Toplum Ruh Sağlığı konusu çok katmanlı olduğu kadar çok sektörlü ele alınması gereken bir alandır. Çünkü sosyal belirleyicilerle çok yakın bir etkileşim içindedir. Yoksulluk, işsizlik, çeşitli nedenlerle toplumdan dışlanma, evsiz olma, engellilik gibi birçok etmen ruh sağlığı sorunlarına yol açabildiği gibi tersi de geçerlidir. Avrupa Birliği ülkelerinde sözü edilen başlıklarda önleyici ve geliştirici ruh sağlığı hizmetleri yürütülmektedir. Bizim ülkemizde de bu çalışmalara hem kamuda hem de sivil toplum alanında verilebilecek iyi uygulama örnekleri mevcuttur. Temel ihtiyaç birinci basamak sağlık hizmetlerinde toplum ruh sağlığını gözeten sosyal politikaların yaygınlaşmasıdır.

PROTECTIVE PSYCHOLOGICAL HEALTH PRACTICES FOR BUSINESSES AND ROLES OF OCCUPATIONAL PSYCHOLOGISTS ... more PROTECTIVE PSYCHOLOGICAL HEALTH PRACTICES FOR BUSINESSES AND ROLES OF OCCUPATIONAL PSYCHOLOGISTS

ABSTRACT
The field study which is considered to be a sample for protective psychological health practices at the intersection of organizations, workplaces and human has been conducted together with operators, technicians and engineers in various geographic regions. A psychological consultancy study was conducted by a clinical psychologist who does not ignore the organizational processes together with all employees during this study continuing for one year. This study was realized and held by voluntary individual interviews and group development workshops. It has been observed that employees demanded consultancy about their problems such as relationship of marriage, education of children, relationships with colleagues, conflicts with the administration and management.
Feedback interviews will be made with 25 personnel through videoconference on the usefulness of the study. Contributions of organizational and clinical psychology perspectives to improvement in interaction of work and employee, importance of it in terms of protective psychological health and competencies of people who will conduct studies will be discussed in the announcement based on the findings obtained from the experiences and feedbacks of this project.

İŞ YERİ PSİKOLOGLARININ KORUYUCU PSİKOLOJİK SAĞLIK ÇALIŞMALARINDAKİ ROLLERİ
ÖZET
Bu bildiride, yürütülen bir saha çalışması bulgularına dayalı olarak, işletmelerde koruyucu psikolojik sağlık perspektifi tartışmaya açılacaktır. Örgüt, iş ve insan kesişiminde, koruyucu psikolojik sağlık uygulamalarına örnek oluşturacağını düşündüğümüz saha çalışması, farklı coğrafi bölgelerde operatör, teknisyen ve mühendisler ile yürütülmüştür. Örgütsel süreçlerini göz ardı etmeyen bir yaklaşımla yürütülen saha çalışmasında, bir klinik psikolog tarafından psikolojik danışmanlık yapılmıştır. Gönüllülük esasına dayalı bireysel görüşmeler ve kişisel gelişim atölyeleri gerçekleştirilmiştir. Görüşmelerde ağırlıklı olarak, evlilik ilişkisi, çocuk eğitimi, iş arkadaşlarıyla ilişkiler, iş ve iş yerine dair sorunlara odaklanıldığı görülmüştür. Yürütülen çalışmaların sonuçlarına ilişkin 25 çalışanla, yüz yüze ve video konferans yoluyla geribildirim görüşmeleri yapılmıştır. Bu araştırma deneyiminden ve geribildirimlerden elde edilen bulgulardan yola çıkarak, iş ve çalışan etkileşiminin iyileştirilmesinde örgüt ve klinik psikoloji perspektiflerinin katkıları; koruyucu psikolojik sağlık açısından önemi ve bu alanda çalışma yürütecek kişilerin yetkinlikleri tartışılacaktır. Bu saha deneyiminden ve bulgulardan yola çıkarak, işletmelerde çalışan sağlığını korumaya dönük girişimlerin etkilerinin takibinde izlenebilecek yönteme dair öneriler mevcut literatür ile ilişkilendirilerek tartışılacaktır.
Anahtar Sözcükler: Psiko-sosyal Sağlık, İşyeri Psikoloğu, Klinik Psikoloji, Örgütsel Psikoloji, Psiko-sosyal Tehlike ve Riskler

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ruh sağlığını “her bireyin kendi potansiyelini gerçekleştirebildiği, h... more Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ruh sağlığını “her bireyin kendi potansiyelini gerçekleştirebildiği, hayatın normal stresiyle baş edebildiği, verimli ve üretken bir şekilde çalışabildiği ve kendi topluluğuna katkıda bulunabildiği bir iyi olma durumu” olarak tanımlamaktadır.
Öte yandan yine DSÖ’nün sağlık tanımındakine benzer şekilde bir ruhsal bozukluğun olmayışı, iyi bir ruhsal sağlığın varlığı anlamına gelmez. Toplum ruh sağlığı sadece ruhsal bozuklukların meydana gelmesi ve önlenmesiyle değil, aynı zamanda ruh sağlığı ve iyi olmanın yükseltilmesiyle de ilişkilidir. Dolayısıyla, toplum ruh sağlığı kitlelerin ruh sağlığını geliştirmeyi amaçlayan ve sağlıklı toplumlar üreten eylemler olarak tanımlanabilir.
Türkiye’de ruh sağlığı hizmetleri ağırlıklı olarak tedavi odaklı olup, bir ölçüde de rehabilitasyonu içermektedir. Toplum Ruh Sağlığı konusu çok katmanlı olduğu kadar çok sektörlü ele alınması gereken bir alandır. Çünkü sosyal belirleyicilerle çok yakın bir etkileşim içindedir. Yoksulluk, işsizlik, çeşitli nedenlerle toplumdan dışlanma, evsiz olma, engellilik gibi birçok etmen ruh sağlığı sorunlarına yol açabildiği gibi tersi de geçerlidir. Avrupa Birliği ülkelerinde sözü edilen başlıklarda önleyici ve geliştirici ruh sağlığı hizmetleri yürütülmektedir. Bizim ülkemizde de bu çalışmalara hem kamuda hem de sivil toplum alanında verilebilecek iyi uygulama örnekleri mevcuttur. Temel ihtiyaç birinci basamak sağlık hizmetlerinde toplum ruh sağlığını gözeten sosyal politikaların yaygınlaşmasıdır.

Bu rehber Avrupa Birliğinin maddi desteği ile hazırlanmıştır. İçerik tamamıyla Bir İZ Derneği'nin... more Bu rehber Avrupa Birliğinin maddi desteği ile hazırlanmıştır. İçerik tamamıyla Bir İZ Derneği'nin sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliği'nin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.