Gül Banu DUMAN | Zonguldak Bülent Ecevit University (original) (raw)
Papers by Gül Banu DUMAN
TÜRKİYE TÜRKÇESİ ÖĞRENEN KAZAK ÖĞRENCİLERİN YAZMA BECERİLERİNDE GÖRÜLEN HATALAR: ÖSKEMEN ÖRNEĞİ ERRORS OBSERVED IN THE WRITING SKILLS OF KAZAKH STUDENTS LEARNING TURKISH: EXAMPLE OF OSKEMEN, 2024
ÖZET Okuma, dinleme becerileri anlamayla, konuşma ve yazma ise anlatmayla ilgili becerilerdir. An... more ÖZET
Okuma, dinleme becerileri anlamayla, konuşma ve yazma ise anlatmayla ilgili becerilerdir. Anlama gerçekleşmeden anlatma becerisinin gelişmesi düşünülemez. Okuduğunu dinlediğini anlayan birey, sağlıklı ve çift taraflı bir iletişim için kendisi de iletişimde aktif katılım sağlamalı, kendisini yazılı ya da sözlü olarak karşı tarafa ifade etmelidir. İletişim sözünün kendisi bile karşılıklı bir eylemi ifade eder. Tek taraflı bilgi girişinin olması, bilgi çıkışının olmaması iletişimi sekteye uğratır. Yazılı ya da sözlü olarak bireyin kendisini karşı tarafa ifade etmesi ve çift taraflı veri çıkışı iletişimin sürdürülebilmesi için gereklidir.
Yazma becerisinin diğer becerilere göre daha geriden gelen bir beceri olduğu çalışmalarda ifade edilir. Yazma becerisinin gelişmesi anlama becerisinin gelişmesiyle yakından bağlantılıdır. Anlaması gelişmemiş bir bireyin kendini yazılı ve sözlü anlatabilmesi çok zordur. Yazma bir konuşma becerisi gibi her an her yerde geliştirilebilecek bir beceri değildir. Bu becerinin geliştirilmesi için dil öğrenen bireyin vakit ayırıp yazılı bir ürün meydana getirmesi ve bu ürünü dil yetkinliğine sahip bir kişi tarafından kontrol edilmesi gerekir.
Bu çalışmada Kazakistan’ın Öskemen şehrinde Türkiye Türkçesi öğrenen üniversite öğrencilerinin yazma becerilerinde sıklıkla görülen hatalar incelenmiştir. Araştırmanın evrenini VKU ve KAFU üniversitelerinde Yabancı Diller Bölümü İngilizce ve Türkçe Öğretmenliği Anabilim Dalında okuyan A1 düzeyi öğrenciler oluşturmaktadır. Çalışmaya katılan öğrenciler ana dili olarak Kazak Türkçesi yetkinliğine sahip bireylerdir. Kazak Türkçesi bilmeleri yazma becerisinde bazen bir avantaj sağlasa da zaman zaman da fonetik ve morfolojik farklılıklardan dolayı sistematik hatalara yol açabilmektedir. Çalışmada A1 düzeyi Kazak öğrencilerin yaptıkları yazım hataları sınıflandırılmaya çalışılmış, bu hataların sebepleri üzerinde durulmuştur.
ABSTRACT
Reading and listening are skills related to comprehension, while speaking and writing are skills related to expression. It is unthinkable to develop comprehension skills without understanding. An individual who understands what he reads and listens should actively participate in communication and express himself to the other party in a written or oral way to creat healthy and two-way communication. Even the word communication itself expresses a mutual action. One-sided information input and no information output disrupts communication. It is necessary for the individual to express herself to the other party in a written or oral way in order to maintain two-way data output and communication as well.
In different studies it is stated that writing is a skill that lags behind other skills. The development of writing skills is closely connected with the development of comprehension skills. It is very difficult for an individual whose comprehension is not developed to express himself in a written or oral way. Writing is not a skill that can be developed anytime and anywhere like a speaking skill. In order to develop this skill, the language learner should take the time to create a written product and this product should be checked by a person with language proficiency.
In this study, the errors frequently seen in the writing skills of university students learning Turkish in Öskemen, Kazakhstan were examined. The population of the research consists of A1 level students studying in the Department of Foreign Languages, Department of English and Turkish Language Teaching at VKU and KAFU universities. The students participating in the study are individuals who are proficient in Kazakh 323
as their native language. Although the knowledge of Kazakh sometimes provides an advantage in writing skills, it can sometimes lead to systematic errors due to phonetic and morphological differences. In the study, the spelling errors made by A1 level Kazakh students were tried to be classified and the reasons for these errors were emphasized.
2nd INTERNATIONAL RUMELI CONGRESS OF SOCIAL AND EDUCATIONAL SCIENCES Kongre Kitabı, 2024
İktidarın Ruslaştırma politikalarının bir sonucu olarak Kazaklar SSCB döneminde kendi toprakları... more İktidarın Ruslaştırma politikalarının bir sonucu olarak Kazaklar SSCB döneminde kendi
topraklarında azınlık durumuna düşmüşlerdir. Sovyetler Birliği döneminde Rusça birliğin tek
dili yapılmaya ve yerel diller ve kültürler asimile edilmeye çalışılmıştır. İzlenen bu politikalar
bağlı olarak Kazak nüfusu 1959'a gelindiğinde genel nüfus içerisinde %30’lara kadar düşmüş,
üstelik Kazakça, Kazaklar arasında bile tercih edilmeyen bir dil statüsüne gerilemiştir.
Kazakistan 1991 yılında bağımsızlığını kazandığında kurucu milletin devletin sınırları içinde
azınlıkta olduğu bir ülke durumundadır. Bu durum devletin istikrarı ve bağımsızlığı açısından
riskler oluşturduğundan yeni kurulan Kazak hükümeti Kazak nüfusunun artırılmasına yönelik
tersine göçü destekleyen bir göç politikası benimseyerek Kazakistan sınırları dışında kalan
Kazak nüfusun ülkeye yeniden dönmesi yönünde çalışmalar yürütmüştür. Tersine göçle tarihi
topraklarına dönem bu Kazak yerleşimcilere Kandaslar (Oralmanlar) denilmektedir.
Bu çalışmada Kandastarın (Oralmanların) Kazakistan’da yaşadıkları dil ve eğitim sorunları ve
sorunların sebepleri incelenecektir. Bu zamana kadarki çalışmalar daha çok nerelerden hangi
yıllarda göçlerin olduğu ve bunların nerelere yerleştirildikleri ile ilgili istatistiki bilgileri ya da
genel anlamda Kandastarın yaşadığı sorunları ele almaktadır. Şimdiye kadar çalışmalarda
onların yaşadıkları dil ve eğitim sorunları üzerine bir çalışma yapılmamıştır.
Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi Hacettepe University Journal of Education, 2024
This study analyzes the dominance of Russian in Kazakhstan and the status of Kazakh in the contex... more This study analyzes the dominance of Russian in Kazakhstan and the status of Kazakh in the context of native language and bilingualism. The continuation and status of a language is closely related to its transmission to younger generations. For this reason, researchers investigated the status of Kazakh among university students in the context of native language and bilingualism. In the study, researchers tried to determine the degree of use of Kazakh among the students of the Kazakh-American free university in Oskemen, Kazakhstan. The data were collected by applying the “Personal Information Form” and the “Questionnaire on Determining the Degree of Use of Kazakh as a Native Language among University Students” developed by the researchers. The questionnaires were applied to 313 first and second-year students studying in 20 different departments at the university. Researchers examined whether the degree of use of Kazakh as a native language among university students showed a significant difference according to the variables of “gender, age, year of study, and nationality”.
Motif Akademi Halkbilimi Dergisi, 2024
ÖZ: 19. yu zyılın ortalarından itibaren yazılı edebiyatı gelişmeye başlayan Kazak edebiyatı, zen... more ÖZ: 19. yu zyılın ortalarından itibaren yazılı edebiyatı gelişmeye başlayan Kazak edebiyatı,
zengin bir so zlu edebiyat geleneg ini miras almıştır. Yirminci yu zyıl Kazak edebiyatının ilk
yazar ve şairlerinde so zlu ku ltu ru n izleri go ru lu r. Sovyet Kazak Edebiyatının kurucuları
arasında ismi anılan O tebay Turmanjanov, Kazak ku ltu ru nu n ve anonim edebiyatının canlı
oldug u bir Kazak ko yu nde du nyaya gelmiştir. I lk edebi zevkini bu ko yde alan şairin şiirlerinde
halk ku ltu ru ve edebiyatının etkileri vardır. Onun şiirlerinde Sovyet folklor anlayışının etkileri
go ru lmesine rag men kuru kuruya bir propaganda yoktur. Halkın anlayabileceg i sade bir
u slupla, halk so yleyişini benimseyen şairin şiirlerinde zamanın şairlerinde az rastlanan lirizm
vardır. “Milliyetçilik, Mag cancılık, Abaycılık” ile suçlanan şair 1938 yılında 20 yıl su recek
su rgu n cezasına go nderilir. Su rgu nden do ndu kten sonra daha çok çocuk edebiyatı alanında
eserler veren şair, eski eserleri dikkate alınmadıg ından ismini ancak çocuk edebiyatı
içerisinde duyurabilmiştir. Şair şiirlerinde folklorik unsurlar kullanmayı bir u slup olarak
benimsemiştir. Bu çalışmada şairin şiirlerindeki folklorik unsurlar incelenerek şiirlerindeki
folklor etkisi o rneklerle açıklanmaya çalışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Kazak folkloru, O tebay Turmanjanov, folklorik unsurlar, halkbilimi, halk
edebiyatı.
ABSTRACT: Kazakh literature which started to develop as a written literature since the mid19th century at the same time has inherited a rich oral literature tradition. In Kazakh literature
traces of oral culture can be seen in the works of first writers and poets of twentieth century.
Otebay Turmanzhanov, whose name is mentioned among the founders of Soviet Kazakh
literature, was born in a Kazakh village where Kazakh culture and anonymous literature were
alive. The poet who made his first steps towards literature in this village had influences of folk
culture and literature in his poems. Although the effects of the Soviet folklore understanding are
seen in his poems, there is no pure Soviet propaganda. The poet’s poems, which adopt a simple
style that can be understood by the public and the folk style, have a lyricism that is rare in the
works of poets of that time. The poet, who was accused of “Nationalism, Magzhanism and
Abayism”, was sent to exile for 20 years in 1938. The poet, who mostly wrote works in the field of
children’s literature after returning from exile, could only make his name known in children’s
literature because his previuous works were not taken into account. The poet has adopted the
use of folkloric elements as a style in his poems. In this study, the folkloric elements in the poet’s
poems were examined and the folklore effect in his poems was tried to be explained with
examples.
Keywords: Kazakh folklore, Otebay Turmanjanov, folkloric elements, folklore, folk literature
UZAKTAN EĞİTİMLE DİL ÖĞRETİMİNİN AVANTAJLARI VE DEZAVANTAJLARI-II Uluslararası Yabancı Dil Eğitiminde Güncel Meseleler Bilimsel Sempozyumu, 2024
Uzaktan eğitim her geçen gün daha popüler bir hale gelmektedir. Dil öğreniminde bireyler özellikl... more Uzaktan eğitim her geçen gün daha popüler bir hale gelmektedir. Dil öğreniminde bireyler özellikle online dil öğrenimini zamanda ve mekânda sağladığı kolaylıklardan dolayı tercih etmektedirler. Dil öğrenimi uzun karmaĢık bir süreçtir. Bu da ―Online eğitimde dil öğrenimi ne kadar sağlanabiliyor? "Online dil öğrenmenin avantajları ve dezavantajları nelerdir?" sorusunu akla getirmektedir. Bu çalışmada online eğitimin önce genel olarak sonrasında ise dil öğretimi bakımından avantajları ve dezavantajları üzerinde durulacaktır.
Mırovoye Obrazovaniye i Nauka: Sovmestnoye Preodoleniye Global’nıh Vızovov Sbornik dokladov mezhdunarodnogo nauchnogo kongressa, 31 Ekim-3 Kasım 2023 , 2023
Қашықтан білім беру күннен күнге танымал болып келеді. Тіл үйренудің онлайн жолын адамдардың таңд... more Қашықтан білім беру күннен күнге танымал болып келеді. Тіл үйренудің онлайн жолын адамдардың таңдау себебі үнемделетін уақыт пен орыналасқан жердің ыңғайлы болуына байланысты. Тіл үйрену ұзақ жалғасатын және күрделі процесс. Сондықтан бұл жайт «Онлайн білім беру арқылы тіл үйренуге қаншалықтан қол жеткізуге болады?» «Онлайн тіл үйренудің артықшылықтары мен кемшіліктері қандай?» деген сұрақтарды ойға салады. Бұл зерттеуде қашықтан білім берудің артықшылықтары мен кемшіліктері алдымен жалпы, содан кейін тіл үйрету тұрғысынан қарастырылады.
VII. ULUSLARARASI TÜRKLERİN DÜNYASI SOSYAL BİLİMLER SEMPOZYUMU VII. INTERNATIONAL WORLD OF TURKS SYMPOSIUM OF SOCIAL SCIENCES, 2023
Özet Yabancı dil öğreniminde yaşanan sorunlardan birisi de sesletim sorunudur. Konuşma becerisin... more Özet
Yabancı dil öğreniminde yaşanan sorunlardan birisi de sesletim sorunudur. Konuşma becerisinin
başarısında sesletim önemli bir rol oynar. Öğrenilmeye çalışılan hedef dildeki sesbirimlerin doğru
şekilde seslendirilmemesi konuşulanların karşı tarafın anlamamasına yol açar. Özellikle yabancı dil
öğrenen bireylerin eğer öğrendikleri dil kendi dil ailelerinden bir dil değilse kendi dillerinde
kullanılmayan sesleri tam anlamıyla ayırt etmeleri ve doğru sesletim yapmaları daha zordur. Öte yandan
Türk soyluların Türkiye Türkçesi öğrenimlerinde de sesletimle ilgili sorunlar yaşadıkları ortadadır. Bu
duruma yol açan sebeplerden birisi kendi ana dilleri ile Türkiye Türkçesinin ses özelliklerinin
farklılığından kaynaklanabilir. Bir diğer sebep ise kendi dillerinden yaptıkları olumsuz aktarımlardır.
Aynı kelime Türkçenin farklı lehçelerinde fonetik değişime uğramış şekilde yer alıyorsa bazen dil
öğrenen bireyler bu durumda kendi ana dillerinden olumsuz aktarımlar yaparak o kelimeyi yanlış
seslendirebilmektedir. Hangi seslerin sesletiminde sorunlar olduğunun bilinmesi Türkiye Türkçesi
öğretimi sürecinde öğretmenlerin ve öğrencilerin daha bilinçli olmasını sağlayacak ve dil öğrenim
sürecini olumlu etkileyecektir. Bu çalışmada Kazakistan’da Türkiye Türkçesi öğrenen Kazak
öğrencilerin sesletim sorunları üzerinde durulmuş, sorunların sebepleri tespit edilmeye çalışılmıştır.
Öğrencilere metinler verilmiş, bu metinlerin ses kayıtları deşifre edilerek öğrencilerin hangi seslerin
sesletiminde sorun yaşadıkları ortaya konulmuştur.
Anahtar sözcükler: Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi, sesletim sorunları, Kazaklara Türkiye
Türkçesi öğretimi
Abstract
One of the problems experienced in foreign language learning is the pronunciation problem.
Pronunciation plays an important role in succeeding the speaking skill. Wrong pronunciation of the
phoneme in the target language causes misunderstanding of meaning of the word by the other party.
Especially if the language they are learning is not a language from their own language family, it is more
complex for them to distinguish sounds that are not used in their mother tounge and to make correct
pronunciation. On the other hand, it is noticed that Turkish nobles have problems with pronunciation
while learning Turkish. One of the reasons leading to this situation may be due to the differences in the phonetic features between their mother tongue and Turkish language. Another reason is the negative
transfers they make from their own language. If the same word takes place in different dialects of
Turkish with a phonetic change, sometimes language learners can mispronounce that word by making
negative transfers from their mother tongue. Knowing which sounds have problems in pronunciation
will make teachers and students more conscious in the process of teaching Turkish and will positively
affect the language learning process as well. In this study, the pronunciation problems of Kazakh
students learning Turkish in Kazakhstan were examined, and it was tried to determine the causes of the
problems. Texts were given to the students, the audio recordings of these texts were deciphered and
research findings revealed sounds that students had problems with.
Key words: Teaching Turkish as a foreign language, pronunciation problems, teaching Turkish
to Kazakhs.
VII. ULUSLARARASI TÜRKLERİN DÜNYASI SOSYAL BİLİMLER SEMPOZYUMU VII. INTERNATIONAL WORLD OF TURKS SYMPOSIUM OF SOCIAL SCIENCES, 2023
Özet 16 Aralık 1991’de Sovyetler Birliği’nden ayrılarak bağımsız bir devlet statüsü alan Kazakis... more Özet
16 Aralık 1991’de Sovyetler Birliği’nden ayrılarak bağımsız bir devlet statüsü alan Kazakistan
iki resmi dile sahip bir ülkedir. Kazakça ve Rusçanın eşit statüye sahip resmi diller olduğu anayasada
belirtilmiştir. İki dilli ortamlarda dillerin birinin diğerine baskın olması sık görülen bir durumdur.
Kazakistan’da bağımsızlığın üzerinden 30 yılı aşkın bir süre geçmesi ve demagojik yapının, siyasi
kültürel ortamın bu süreçte değişmesine rağmen Rusçanın Kazakistan’ın bazı bölgelerinde hâlâ
Kazakçadan baskın bir statüde olduğu ve genç kuşakların Kazakçadan ziyade Rusçayı tercih ettikleri
görülmektedir. Bir dilin genç kuşaklara aktarılamaması o dilin sürekliliğini ve gelişimini tehlikeye sokan
bir durumu beraberinde getirir. Bu çalışmada Doğu Kazakistan Bölgesindeki Öskemen şehrinde yer alan
KASU üniversitesi öğrencilerinin Kazakçaya ve Rusçaya karşı tutumları incelenmiş, öğrencilerin
Kazakça kullanım tercihlerinde uyruklarının ne denli etkili olduğu tespit edilmeye çalışılmıştır.
Hazırlanan anket 313 üniversite öğrencisine uygulanmış, elde edilen bulgular uyruk değişkeni dikkate
alınarak değerlendirilmiştir. Çalışmaya katılan öğrencilerin çoğunluğu Kazak ve Rus uyruğuna sahiptir.
Elde edilen bulgular Rusların Kazakçaya karşı herhangi bir ilgi duymadıklarını, eğitim, aile, arkadaş
ortamlarında çoğunlukla Rusçayı tercih ettiklerini hatta hiç Kazakça bilmediklerini göstermektedir.
Anket uygulanan Kazak gençlerinin Rusça bilirken Rus gençlerinin Kazakça öğrenmemelerinin ardında
yatan sebepler, bu durumun doğurduğu sakıncalar makalede irdelenmiştir.
Anahtar sözcükler: Kazakistan’da iki dillilik, Anadili olarak Kazakça, Kazakçanın güncel
sorunları
Abstract
Kazakhstan as a former Soviet republic gained the status of an independent government on
December 16, 1991, is a bilingual country. The constitution states that Kazakh and Russian are official
languages of the country with equal status. It is common in bilingual settings that one language
dominates another. Even though more than 30 years have passed since independence of the Republic of
Kazakhstan, the demagogic structure and political environment has changed during this process, it is
seen that Russian still has a dominant status over Kazakh in some regions of Kazakhstan and younger generation prefer to speak Russian rather than Kazakh. The inability to transfer a language to younger
generation brings with it a situation that jeopardizes the continuity and development of that language.
The research was held among KAFU (Kazakh American Free University) students which is in Öskemen
city, in the East Kazakhstan Region. This study purposes to identify KAFU students’ attitudes towards
Kazakh and Russian languages, also it tries to determine Kazakh language preference among students
according to their nationalities. The prepared questionnaire was applied to 313 university students, and
the findings were evaluated by considering the nationality variable. Most of the students took part in the
study were from Kazakh and Russian nationalities. The findings revealed that Russians did not show
any will in speaking Kazakh, they mostly preferred to use Russian in education, among family and
friends etc. The reasons behind the fact that the Kazakh youth, who were surveyed, know Russian, but
the Russian youth do not know any Kazakh, and the drawbacks of this situation are examined in the
article.
Key words: Bilingualism in Kazakhstan, Kazakh language as a mother tongue, contemporary
language problems.
Özet Bir dilin sözvarlığının artması o dil için zenginlik olarak düşünülebilir. Genel itibariyle ... more Özet Bir dilin sözvarlığının artması o dil için zenginlik olarak düşünülebilir. Genel itibariyle Türkçede yeni kelime türetilmesi, kök ya da gövde halindeki kelimelere yapım ekleri getirilmesi veya birden fazla kelimenin bir araya gelerek birleşik kelime oluşturması yöntemi ile yapılmaktadır. Son dönemlerde alışılmış olan bu iki yöntem dışında, batı dillerinin etkisiyle, yeni bir türetme yöntemi de Türkçede sık kullanılır hale gelmiştir. Bu yöntem bir yönüyle birleşik kelime oluşturmaya benziyor olsa da kelimelerin kesilerek birleştirilmesinden dolayı birleşik kelimeden ayrılmaktadır. “belgeç (belge+geçer), akbil (akıllı+bilet)” gibi örnekler kelimelerin kesilerek bir araya getirilmiş, bir anlamda anlamsal bütünlüğünü kaybetmiş yarı birleşik kelime görünümündeki örneklerden ikisidir. Bu çalışmada bu türden Türkçenin geleneksel kelime türetme yöntemleri dışında türetilen kelimelerin Türkçe için bir zenginlik mi yoksa Türkçeye zarar veren özenti bir durum mu olduğu tartışmasına bir cevap aranacak, bu durumun neolojizm içindeki yeri tartışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Sözcük Türetme, Dilde Neolojizm, Dilde Zenginlik, Karma. A NEW TREND IN WORD DERIVATION Abstract An increase in the vocabulary of a language can be considered as richness for that language. In general terms, the derivation of new words in Turkish is done by introducing derivational affixes to the words in word roots or the word, or by combining multiple words to form compound words. In addition to these two methods, which have become more common in recent times, a new method of derivation has become most frequently used in Turkish, under the influence of western languages. Although this method is similar to forming a compound word in a certain aspect, it differs from the compound words as the words are cut and joined together. Examples of such as “belgeç (belge+geçer) [epithet (document+pass)], akbil (akıllı+bilet) [smart ticket (smart + ticket)]” are two examples of the words that have been joint together by cutting words and that seems as semi-compound words that have lost semantic integrity in a sense. In this study, an answer will be sought for the argument that the words derived from this kind of word derivation methods other than Turkish traditional derivation methods in general terms are richness for Turkish language or a wannabe situation that damages Turkish language, and the place of this situation in neologism will be discussed. Key Words: Word Derivation, Neologism In Language, Richness Of Language, Blends.
Özet: Türkistan’da Çarlık Rusya’ya karşı girişilen ve çok kanlı bir şekilde bastırılan 1916 isyan... more Özet: Türkistan’da Çarlık Rusya’ya karşı girişilen ve çok kanlı bir şekilde bastırılan 1916 isyanı Kırgız Türkçesinde “Ürkün” adıyla anılmaktadır. Çarlık Rusya’nın yürüttüğü sömürge politikasına bir başkaldırı olan bu isyan, çarlığın çok sert tepkisi ile bastırılmış, Kırgızlar için büyük bir hezimete dönüşmüştür. Çarın ordusundan kaçabilenler soğuk iklim koşullarında Tanrı dağlarını geçip Çin’e sığınmak zorunda kalmış, bu yolculuk sırasında büyük can kayıpları yaşanmıştır. Çin’e ulaşınca açlıkla mücadele etmek zorunda kalan Kırgız halkının yarısına yakını, hayatını Ürkün’de kaybetmiştir. Böylesine vahim sonuçları olan bu tarihi hadisenin Kırgız edebiyatına yansımaları da kaçınılmazdır. Gerek Kırgız nesrinde gerek Kırgız nazmında Ürkün teması ele alınmıştır. Geçtiğimiz yıl Ürkün’ün yüzüncü yılı vesilesi ile de büyük anma etkinlikleri yapılmış, olay filmlere bile konu edilmiştir.
Bu çalışmada Ürkün hadisesinin tarihi açıdan kısa bir değerlendirilmesi ve isyanı hazırlayan şartlar, isyanın sonuçları hakkında kısaca bilgi verilecek, daha sonra bu hadisenin Kırgız nesrine yansımaları üzerinde durulacaktır. 1991 yılında bağımsızlığına kavuşan Kırgızistan’da bağımsızlıktan önceki Sovyet dönemi edebiyatı ile bağımsızlık sonrasındaki edebi ortam aynı değildir. Sovyet dönemi edebiyatı tamamen devletin güdümünde olan bir edebiyattır. Bu durum edebiyatta hangi konuların nasıl ele alınacağına kadar etki etmiştir. Ürkün olayının ele alınışında da Sovyet yönetiminin müdahaleleri olmuş, dönem dönem Ürkün yasaklı konular arasında yer almıştır. Çalışmada edebi ortamın Ürkün temasına müdahalesine de yer verilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Ürkün, Kırgız edebiyatı, Kırgız nesri
Abstract:
In Turkistan the rebellion against the Tsardom of Russia was called as “Ürkün”. The rebellion was repressed bloodily in 1916. This rebellion was a revolt against the colonial policy of Russia and the rebellion was suppressed by the very stiff reaction of the tsar. It was a big rout for Kyrgyz nation. Those who survived from the army of Tsar, faced with cold climate conditions and had to take shelter in China by taking a very long and difficult walk over Tien Şan Mountains which caused the death of many of them. Half of the Kyrgyz population lost their lives in “Ürkün”. The other half struggled starvation after arriving China. It is inevitable to see the influence of this historic event’s results on the Kyrgyz literature. This event affected the Kyrgyz literature both verse and prose. Last year big memorial events were held for the honour of the 100th anniversary. The “Ürkün” rebellion even became theme of many Kyrgyz movies.
In this article the historical parts of Ürkün, how it started, and the circumstances led to the rebellion and the results of it will be shortly explained and the effects of the rebellion on Kyrgyz verse will be discussed and emphasized. The literary environment is not the same after independence and the Soviet period literature before independence in Kyrgyzstan, which achieved independence in 1991. Soviet-era literature is literally a state-driven literature. This condition has even influenced how topics are handled in literature. The Soviet administration intervened the handling of the Ürkün rebellion event and for the time being, the rebellion has been among the forbidden issues. In this study, the intervention of the literary environment on the theme of Ürkün rebellion has also been mentioned.
Key Words: Ürkün, Kyrgyz Literature, Kyrgyz prose
Özet: Sözlü edebiyat ürünü olan atasözleri, bir toplumun kültürel yapısını yansıtan genetik kodla... more Özet: Sözlü edebiyat ürünü olan atasözleri, bir toplumun kültürel yapısını yansıtan genetik kodlardır adeta. Toplumun değer yargılarını, yaşam biçimini, gelenek-görenek gibi kültürel miraslarını atasözlerinden takip etmek mümkündür. Ailenin dolayısıyla toplumun önemli bir parçası olan kadın da atasözlerinde her yönüyle ele alınır. Kadının iyi ve kötü yönleri, kız çocuğunun önemi, kızın evlilikten önceki ve sonraki yaşamı, erkek ile karşılaştırılması, kadının ölümünden sonra ailenin ve çocuklarının vaziyetleri, akraba olarak kadın gibi birçok konuya atasözlerinde yer verilir.
Bu çalışmada Kırgız atasözlerinde kadın konusu ele alınmış, atasözlerinden hareketle Kırgız toplumunun kadına bakışı irdelenmiştir. Kadının toplumdaki statüsü, kadına bakıştaki değişmeler, cinsiyet ayrımcılığı gibi hususlar atasözlerinden örnekler verilerek açıklanmaya çalışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Kırgız atasözleri, Kırgız Türkçesi, Kırgız atasözlerinde kadın.
Аннотация. Пословицы являются устным литературным произведением,
отражающим культурную структуру генетического кода общества. Ценности
общества, образ жизни, традиции и культурное наследие отражаются в посло-
вицах. Роль женщины как члена семьи и общества рассматривается в послови-
цах во всех ее аспектах. В них также отражаются хорошие и плохие стороны
женщины, жизнь девушки до и после брака, сравнение с сильным полом, поло-
жение детей и семьи после ее смерти и ряд других вопросов, касающихся отно-
сительно женщины.
В данном исследовании рассмотрена женская проблема в кыргызских по-
словицах. Изучена роль женщины в обществе кыргызов, а также вопросы дис-
криминации по признаку пола.
Abstract. Proverbs are oral literary work reflects the cultural structure of the genetic
code of society. The values of society, lifestyle, traditions and cultural heritage
reflected in proverbs. The role of the woman as a member of the family and society is
considered in the proverbs in all its aspects. They also reflected the good and bad side
of women, the girl's life before and after marriage, compared with the opposite sex,
the situation of children and family after her death and a number of other issues relating
to women with respect. In this study, we considered a women's issue in the Kyrgyz
proverbs. The role of women in Kyrgyz society, as well as issues of gender discrimination.
Ключевые слова: кыргызские пословицы, кыргызский язык, женщина в
кыргызских пословицах.
Keywords: Kyrgyz proverbs,
Özet Büyüme çağındaki çocuğun anlama ve kavrama seviyesini dikkate alan, çocuğun duygu, düşünce v... more Özet Büyüme çağındaki çocuğun anlama ve kavrama seviyesini dikkate alan, çocuğun duygu, düşünce ve hayal dünyasına hitap eden edebiyata çocuk edebiyatı adı verilir. Terim olarak çocuk edebiyatı XX. yüzyılın başlarında batıda ortaya çıkmıştır. Bu tarihten itibaren hızla gelişim gösteren çocuk edebiyatı ayrı bir yazın türü haline gelmiştir. Kuseyin Esenkocoyev, modern Kırgız edebiyatının başlangıç yılları kabul edilen 1920-1940 yılları arasında çocuklara yönelik yazdığı hikâyelerle adını Kırgız edebiyat tarihine geçirmiş bir yazardır. Esenkocoyev, özellikle fantastik hikâyenin Kırgız edebiyatındaki öncüsü olmuş, Batı " daki çocuk edebiyatı ürünleriyle Kırgız halk hikâyeciliğini harmanlamıştır. Bu çalışmada çocuk edebiyatı bağlamında Kuseyin Esenkocoyev " in Şarda Uçkanda " Balon Uçururken " adlı hikâyesi üzerine bir dil ve üslup incelemesi yapılacaktır. Abstract The literature considering the understanding and comprehension level of the adolescence children, and appealling to the emotion, opinion and the dream world of the children is named as children " s literature. As a concept, the children " s literature emerged in the beginning of XXth century in the West. From this date on, the fast developing children " s literature has become a sort of seperate literature. Kuseyin Esenkocoyev is a writer who put his stamp on Kırgız literature history by his stories oriented on children in 1920-1940 accepted as the beginning of the modern Kırgız literature. Esenkocoyev became precursor of especially fantastic story in Kırgız literature and he blended the children literature products of the West with Kırgız folktales. In this study, a language and wording analysis will be examined on Kuseyin Esenkocoyev " s story named as Şarda Uçkanda " While Flying Balloon " within the context of children " s literature.
Özet: Sözlü edebiyat geleneğinin didaktik türlerinden birisi olan atasözleri, aynı zamanda kısa b... more Özet: Sözlü edebiyat geleneğinin didaktik türlerinden birisi olan atasözleri, aynı zamanda kısa bir türdür. Az sözle çok şey anlatmak, atasözlerinin en belirgin özelliklerinden biridir. Atasözlerinin kendine has bu söyleyiş özellikleri, onun söz dizimine de etki eder. Bu çalışmada cümle çeşitleri ve cümlenin ögeleri bakımından Kırgız atasözleri ele alınmış, söz dizimi özellikleri üzerine genel bir inceleme yapılmıştır. Bu çalışma atasözlerinin kısa didaktik bir tür olması ile söz dizimleri arasında sıkı bir ilgi olduğunu ortaya koymuştur.
Anahtar Kelimeler: Kırgız atasözleri, sentaks, söz dizimi, cümle çeşitleri, cümlenin ögeleri
Güçlü bir halk edebiyatı geleneğinden gelen Kırgız edebiyatı, 1917 Ekim Devrimiyle birlikte çağda... more Güçlü bir halk edebiyatı geleneğinden gelen Kırgız edebiyatı, 1917 Ekim Devrimiyle birlikte çağdaş edebiyat anlayışında bir edebiyat olma yolunda ilerlemeye başlar; fakat edebiyatın bir anda çağdaş anlayış yapısına kavuşması öyle kolay olamayacaktır. Çağdaş Kırgız edebiyatının ilk üyeleri olan yazar ve şairler halk edebiyatı geleneği içinde yetişmişlerdir. Bu sebeple onların ilk eserlerinde halk edebiyatının izlerini görmek mümkündür. Çağdaş Kırgız edebiyatı üyelerinin Kırgız halk edebiyatının tesirinden kurtulması sanıldığı kadar hızlı gerçekleşmeyecektir. Yeni kurulan Sovyet düzeninin halk edebiyatına karşı tutumu oldukça katı olmuş, öncelikle millî bir değer olan halk edebiyatı ürünlerini yasaklama, yok etme yoluna gitmiştir. Daha sonra bunun beyhude bir çaba olduğunu görerek çağdaş edebiyatının yazar ve şairlerine, halk edebiyatı ürünlerini yeni anlayışla ve Sovyet ideolojisine uygun olarak yeniden inşa etme görevi verilmiştir. Bu sebeple eski efsaneler, masallar, halk hikâyeleri Sovyet ideolojisine göre yeniden kaleme alınmaya başlamıştır.
Halk edebiyatı ürünlerini öven çalışmalar yapmanın bile eski düzen hayranlığı ve neredeyse vatan hainliğiyle eş değer tutulduğu ateşli dönemlere rağmen halk edebiyatı ürünleri, çağdaş edebiyat üyelerini etkilemeye ve varlığını sürdürmeye devam etmiştir. Ninniler, tekerlemeler, kalplar (yalanlar), bilmeceler, efsaneler, masallar… gibi anonim halk edebiyatının türleri çağdaş Kırgız edebiyatının şairlerinin de ilgisini çekmiş, onlar da bu türlerde eserler kaleme almışlardır. Halk edebiyatının çağdaş Kırgız edebiyatına etkileri Sovyet hükümetinin politik yaklaşımlarına bağlı olarak her dönemde farklı olmuştur. Bu çalışmada politik yaklaşımlar başta olmak üzere değişik dış etkenlere bağlı olarak halk edebiyatının çağdaş Kırgız edebiyatına tesirleri incelenecek, etkilenmenin boyutlarını somutlaştırmak için eserlerden örnekler verilecektir.
Anahtar Sözcükler:Kırgız edebiyatı, halk edebiyatının tesirleri, çağdaş edebiyat
Kırgız Edebiyatının ünlü yazarı Cengiz Aytmatov'un Toprak Ana eseri ele alınmıştır.
Kırgızca ve Türkçe bir dilin farklı lehçeleri olmalarına, aynı cümle yapısına sahip olmalarına ra... more Kırgızca ve Türkçe bir dilin farklı lehçeleri olmalarına, aynı cümle yapısına sahip olmalarına rağmen cümle tahlilleri arasında çok büyük farklar vardır. Bu farklılık iki dili karşılaştırınca daha da belirginleşmektedir. Kırgız gramerinin oluşmasında Rusça çok etkili olmuştur. Her iki dil, dil mantığı olarak bambaşka iki ayrı dil olmaları sebebiyle Kırgızcada, Rusçanın etkisiyle kabul alınan bazı yaklaşımlar Kırgızcanın cümle yapısına ters düşen durumları doğurmaktadır. Bu durum cümle tahlilinde de karşımıza çıkar. Temel ögeler iki lehçe arasında genel itibariyle paralel görünse de ayrıntılı ele alındığında farklar belirginleşir. Aşağıdaki makalede cümle ögeleri hakkında genel bilgiler verildikten sonra özellikle temel ögeler üzerinde durulmuştur.
Kırgız edebiyatı, 1917 Ekim Devrimi ile Sovyetler Birliği dönemi içerisinde hızlı bir değişim ve ... more Kırgız edebiyatı, 1917 Ekim Devrimi ile Sovyetler Birliği dönemi içerisinde hızlı bir değişim ve gelişim sürecine girmiştir. Bu sebeple 1920-1940 yılları arası çağdaş Kırgız edebiyatının başlangıç yılları olarak kabul edilir. Bu dönemle birlikte Kırgız edebiyatı çağdaş bir yapıya kazanırken öte yandan devlet güdümünde, parti ideolojileri doğrultusunda eserler yazan bir edebiyat hâlini almıştır. Kırgız edebiyatı dönemlere ayrılırken 1940-1960 yılları arası “Savaş dönemi ve sonrası Kırgız edebiyatı” olarak adlandırılmaktadır. Savaştan sonraki dönemin, savaş yıllarıyla birlikte değerlendirilmesinin sebebi, savaşın izlerinin savaştan sonra da devam etmesindendir. Savaşın devam ettiği dönemde yazılmış eserlerin, sadece savaş konusu etrafında döndüğü görülmektedir. Sovyet Kırgız edebiyatının her döneminde olduğu gibi bu dönemde de edebiyat bir propaganda aracı olarak kullanılmış, edebiyatçılar cephedeki askerleri cesur olmaya, cephe gerisindekileri ise fedakârlığa çağıran eserler kaleme almıştır. Bu dönem eserleri edebî olmaktan çok ideolojiktir. Savaşın bitmesiyle birlikte adeta toplumsal bir savaş başlamış, savaşın yaralarının sarılıp savaştan önceki dönemden de ileri gidileceğinin parti tarafından duyurulması ile gerek toplumda gerekse edebiyatta hummalı bir dönemin içine girilmiştir.
Türk dünyası için 20. yüzyıl, savaşlar ve acılarla dolu bir yüzyıl olmuştur. Her ne kadar Türkiye, doğrudan II. Dünya Savaşı’na katılmasa da, Sovyetler Birliği içinde yer alan Türk toplulukları bu yıkıcı savaşa katılmış, büyük kayıplar vermişlerdir. Savaşa katılan bu topluluklardan birisi de Kırgız Türkleridir. II. Dünya Savaşı, çağdaş Kırgız edebiyatına yön veren önemli bir olaydır. II. Dünya Savaşı’nın Kırgız edebiyatı üzerindeki etkilerini inceleyen bu çalışmada aynı zamanda Kırgız edebiyatının bu dönemde öne çıkan edebî eserleri hakkında bilgi verilmiştir. Çağdaş Kırgız edebiyatının tarihi seyrini anlamak bakımından bu çalışma önem taşımaktadır.
Yirmi yılı aşkın bir süredir bağımsız bir devlet olarak varlığını sürdüren Kırgızistan, bağımsızl... more Yirmi yılı aşkın bir süredir bağımsız bir devlet olarak varlığını sürdüren Kırgızistan, bağımsızlığına kavuştuktan sonra da ana dili problemini çözememiştir. Kırgızistan, Rusçayı da Kırgızcayı da resmi dil olarak kabul etmiş iki dilli bir ülkedir. Bu durum zaman zaman iki başlılığa yol açmakta değişik problemleri beraberinde getirmektedir. Kırgız nüfusun çoğunlukta olmasına rağmen Kırgız Türkçesinin Kırgızistan'da neredeyse ikinci dil konumuna düştüğü yerleşim yerleri vardır. Özellikle başkent Bişkek’te Kırgızca bilmeyen Kırgızların varlığı, hiç de şaşılacak bir durum değildir. Resmi kurumlarda da hâkim dil Rusça olarak görülmektedir. Ayrıca Kırgızistan’daki eğitim sistemi de iki başlılığı gözler önüne serer. İlköğretim ve ortaöğretim kurumları “Kırgız mektebi”, “Rus mektebi” şeklinde ikiye ayrılmakta, çocuğun Kırgız eğitim sistemine veya Rus eğitim sistemine göre eğitim alacağı, velilerin okul tercihine göre şekillenmektedir. Bu tercih, bireyin sonraki başarı ve kariyerine de yön vermekte, Kırgızistan'da iki farklı kültürde bireyler, bu okullarda yetişmektedir. Yüksek okullarda ise eğitim dilinde Rusçanın Kırgız Türkçesine göre daha baskın olduğu görülür; çünkü Kırgızistan'da bilim dili Rusçadır. Kırgızistan'da bilim dilinin Rusça olmasının sebebi, bilimsel terimlerin Rusça olması ve yeteri miktarda Kırgızca kaynağın olmamasıdır. Her ne kadar Kırgızistan bağımsız bir ülke bile olsa Kırgız Türkçesi üzerindeki Rusça baskısı henüz sürmektedir. Bu çalışmada günümüz Kırgız Türkçesinin yaşadığı sorunlar ve bu sorunların kaynakları tespit edilmeye çalışılmış, ayrıca bu sorunlara çözüm önerileri sunulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Kırgız Türkçesi, ana dili sorunu, iki dillilik, eğitim politikaları, Kırgızistan.
1917 Ekim Devrimi’ne kadar daha çok sözlü edebiyat biçiminde gelişen Kırgız edebiyatı, bu tarihte... more 1917 Ekim Devrimi’ne kadar daha çok sözlü edebiyat biçiminde gelişen Kırgız edebiyatı, bu tarihten itibaren hızlı bir değişim ve gelişim süreci içine girmiştir. Yeni kurulan düzenin halka benimsetilmesi ve Sovyet tipi yeni insan modelinin yaratılabilmesi konularında edebiyatçılar önemli görevler üstlenmişlerdir. Çağdaş Kırgız edebiyatının oluşum yılları kabul edilen 1920-1940 yıllarından başlayarak edebiyatçılar Komünist Parti ile birlikte hareket etmiş, partiden aldıkları direktifler doğrultusunda ortaya koydukları eserlerle topluma yön vermeye çalışmışlardır. Çağdaş Kırgız edebiyatının başlangıcı aynı zamanda çağdaş çocuk edebiyatının da başlangıcıdır. Yeni kurulan düzende, çocuklar unutulmamış, çağdaş Kırgız edebiyatının ilk üyeleri bir yandan yetişkinlere yönelik eserler yazarken diğer yandan çocuklara yönelik eserler ortaya koymuşlardır. Yazar ve şairlerin çocuk edebiyatına bu denli önem vermeleri, tesadüfî değildir. Bugünün çocuklarının yarının toplumunu oluşturacak olan yetişkinler olacağını ve Sovyet düzeninin sürekliliğinin sağlanmasının çocukların eğitilmesinden geçtiğini öngören parti, bu konuda doğrudan doğruya edebiyatçılara yön vermiştir. Alınan parti kararları ile çocuk edebiyatı hızla gelişmeye başlamış, ortaya konulan çok sayıda eserle Sovyet ideolojisi Kırgız çocuklarına aşılanmaya çalışılmıştır. Değişik yaş gruplarına yönelik birçok eser, doğrudan doğruya Sovyet ideolojisi gözetilerek kaleme alınmış, Kırgız çocuklarının taze dimağlarını şekillendirmiştir.
Bu çalışmada çağdaş Kırgız çocuk edebiyatının şekillenmesinde Sovyet ideolojisinin rolü eserlerden hareketle ortaya koyulmaya çalışılmıştır.
TÜRKİYE TÜRKÇESİ ÖĞRENEN KAZAK ÖĞRENCİLERİN YAZMA BECERİLERİNDE GÖRÜLEN HATALAR: ÖSKEMEN ÖRNEĞİ ERRORS OBSERVED IN THE WRITING SKILLS OF KAZAKH STUDENTS LEARNING TURKISH: EXAMPLE OF OSKEMEN, 2024
ÖZET Okuma, dinleme becerileri anlamayla, konuşma ve yazma ise anlatmayla ilgili becerilerdir. An... more ÖZET
Okuma, dinleme becerileri anlamayla, konuşma ve yazma ise anlatmayla ilgili becerilerdir. Anlama gerçekleşmeden anlatma becerisinin gelişmesi düşünülemez. Okuduğunu dinlediğini anlayan birey, sağlıklı ve çift taraflı bir iletişim için kendisi de iletişimde aktif katılım sağlamalı, kendisini yazılı ya da sözlü olarak karşı tarafa ifade etmelidir. İletişim sözünün kendisi bile karşılıklı bir eylemi ifade eder. Tek taraflı bilgi girişinin olması, bilgi çıkışının olmaması iletişimi sekteye uğratır. Yazılı ya da sözlü olarak bireyin kendisini karşı tarafa ifade etmesi ve çift taraflı veri çıkışı iletişimin sürdürülebilmesi için gereklidir.
Yazma becerisinin diğer becerilere göre daha geriden gelen bir beceri olduğu çalışmalarda ifade edilir. Yazma becerisinin gelişmesi anlama becerisinin gelişmesiyle yakından bağlantılıdır. Anlaması gelişmemiş bir bireyin kendini yazılı ve sözlü anlatabilmesi çok zordur. Yazma bir konuşma becerisi gibi her an her yerde geliştirilebilecek bir beceri değildir. Bu becerinin geliştirilmesi için dil öğrenen bireyin vakit ayırıp yazılı bir ürün meydana getirmesi ve bu ürünü dil yetkinliğine sahip bir kişi tarafından kontrol edilmesi gerekir.
Bu çalışmada Kazakistan’ın Öskemen şehrinde Türkiye Türkçesi öğrenen üniversite öğrencilerinin yazma becerilerinde sıklıkla görülen hatalar incelenmiştir. Araştırmanın evrenini VKU ve KAFU üniversitelerinde Yabancı Diller Bölümü İngilizce ve Türkçe Öğretmenliği Anabilim Dalında okuyan A1 düzeyi öğrenciler oluşturmaktadır. Çalışmaya katılan öğrenciler ana dili olarak Kazak Türkçesi yetkinliğine sahip bireylerdir. Kazak Türkçesi bilmeleri yazma becerisinde bazen bir avantaj sağlasa da zaman zaman da fonetik ve morfolojik farklılıklardan dolayı sistematik hatalara yol açabilmektedir. Çalışmada A1 düzeyi Kazak öğrencilerin yaptıkları yazım hataları sınıflandırılmaya çalışılmış, bu hataların sebepleri üzerinde durulmuştur.
ABSTRACT
Reading and listening are skills related to comprehension, while speaking and writing are skills related to expression. It is unthinkable to develop comprehension skills without understanding. An individual who understands what he reads and listens should actively participate in communication and express himself to the other party in a written or oral way to creat healthy and two-way communication. Even the word communication itself expresses a mutual action. One-sided information input and no information output disrupts communication. It is necessary for the individual to express herself to the other party in a written or oral way in order to maintain two-way data output and communication as well.
In different studies it is stated that writing is a skill that lags behind other skills. The development of writing skills is closely connected with the development of comprehension skills. It is very difficult for an individual whose comprehension is not developed to express himself in a written or oral way. Writing is not a skill that can be developed anytime and anywhere like a speaking skill. In order to develop this skill, the language learner should take the time to create a written product and this product should be checked by a person with language proficiency.
In this study, the errors frequently seen in the writing skills of university students learning Turkish in Öskemen, Kazakhstan were examined. The population of the research consists of A1 level students studying in the Department of Foreign Languages, Department of English and Turkish Language Teaching at VKU and KAFU universities. The students participating in the study are individuals who are proficient in Kazakh 323
as their native language. Although the knowledge of Kazakh sometimes provides an advantage in writing skills, it can sometimes lead to systematic errors due to phonetic and morphological differences. In the study, the spelling errors made by A1 level Kazakh students were tried to be classified and the reasons for these errors were emphasized.
2nd INTERNATIONAL RUMELI CONGRESS OF SOCIAL AND EDUCATIONAL SCIENCES Kongre Kitabı, 2024
İktidarın Ruslaştırma politikalarının bir sonucu olarak Kazaklar SSCB döneminde kendi toprakları... more İktidarın Ruslaştırma politikalarının bir sonucu olarak Kazaklar SSCB döneminde kendi
topraklarında azınlık durumuna düşmüşlerdir. Sovyetler Birliği döneminde Rusça birliğin tek
dili yapılmaya ve yerel diller ve kültürler asimile edilmeye çalışılmıştır. İzlenen bu politikalar
bağlı olarak Kazak nüfusu 1959'a gelindiğinde genel nüfus içerisinde %30’lara kadar düşmüş,
üstelik Kazakça, Kazaklar arasında bile tercih edilmeyen bir dil statüsüne gerilemiştir.
Kazakistan 1991 yılında bağımsızlığını kazandığında kurucu milletin devletin sınırları içinde
azınlıkta olduğu bir ülke durumundadır. Bu durum devletin istikrarı ve bağımsızlığı açısından
riskler oluşturduğundan yeni kurulan Kazak hükümeti Kazak nüfusunun artırılmasına yönelik
tersine göçü destekleyen bir göç politikası benimseyerek Kazakistan sınırları dışında kalan
Kazak nüfusun ülkeye yeniden dönmesi yönünde çalışmalar yürütmüştür. Tersine göçle tarihi
topraklarına dönem bu Kazak yerleşimcilere Kandaslar (Oralmanlar) denilmektedir.
Bu çalışmada Kandastarın (Oralmanların) Kazakistan’da yaşadıkları dil ve eğitim sorunları ve
sorunların sebepleri incelenecektir. Bu zamana kadarki çalışmalar daha çok nerelerden hangi
yıllarda göçlerin olduğu ve bunların nerelere yerleştirildikleri ile ilgili istatistiki bilgileri ya da
genel anlamda Kandastarın yaşadığı sorunları ele almaktadır. Şimdiye kadar çalışmalarda
onların yaşadıkları dil ve eğitim sorunları üzerine bir çalışma yapılmamıştır.
Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi Hacettepe University Journal of Education, 2024
This study analyzes the dominance of Russian in Kazakhstan and the status of Kazakh in the contex... more This study analyzes the dominance of Russian in Kazakhstan and the status of Kazakh in the context of native language and bilingualism. The continuation and status of a language is closely related to its transmission to younger generations. For this reason, researchers investigated the status of Kazakh among university students in the context of native language and bilingualism. In the study, researchers tried to determine the degree of use of Kazakh among the students of the Kazakh-American free university in Oskemen, Kazakhstan. The data were collected by applying the “Personal Information Form” and the “Questionnaire on Determining the Degree of Use of Kazakh as a Native Language among University Students” developed by the researchers. The questionnaires were applied to 313 first and second-year students studying in 20 different departments at the university. Researchers examined whether the degree of use of Kazakh as a native language among university students showed a significant difference according to the variables of “gender, age, year of study, and nationality”.
Motif Akademi Halkbilimi Dergisi, 2024
ÖZ: 19. yu zyılın ortalarından itibaren yazılı edebiyatı gelişmeye başlayan Kazak edebiyatı, zen... more ÖZ: 19. yu zyılın ortalarından itibaren yazılı edebiyatı gelişmeye başlayan Kazak edebiyatı,
zengin bir so zlu edebiyat geleneg ini miras almıştır. Yirminci yu zyıl Kazak edebiyatının ilk
yazar ve şairlerinde so zlu ku ltu ru n izleri go ru lu r. Sovyet Kazak Edebiyatının kurucuları
arasında ismi anılan O tebay Turmanjanov, Kazak ku ltu ru nu n ve anonim edebiyatının canlı
oldug u bir Kazak ko yu nde du nyaya gelmiştir. I lk edebi zevkini bu ko yde alan şairin şiirlerinde
halk ku ltu ru ve edebiyatının etkileri vardır. Onun şiirlerinde Sovyet folklor anlayışının etkileri
go ru lmesine rag men kuru kuruya bir propaganda yoktur. Halkın anlayabileceg i sade bir
u slupla, halk so yleyişini benimseyen şairin şiirlerinde zamanın şairlerinde az rastlanan lirizm
vardır. “Milliyetçilik, Mag cancılık, Abaycılık” ile suçlanan şair 1938 yılında 20 yıl su recek
su rgu n cezasına go nderilir. Su rgu nden do ndu kten sonra daha çok çocuk edebiyatı alanında
eserler veren şair, eski eserleri dikkate alınmadıg ından ismini ancak çocuk edebiyatı
içerisinde duyurabilmiştir. Şair şiirlerinde folklorik unsurlar kullanmayı bir u slup olarak
benimsemiştir. Bu çalışmada şairin şiirlerindeki folklorik unsurlar incelenerek şiirlerindeki
folklor etkisi o rneklerle açıklanmaya çalışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Kazak folkloru, O tebay Turmanjanov, folklorik unsurlar, halkbilimi, halk
edebiyatı.
ABSTRACT: Kazakh literature which started to develop as a written literature since the mid19th century at the same time has inherited a rich oral literature tradition. In Kazakh literature
traces of oral culture can be seen in the works of first writers and poets of twentieth century.
Otebay Turmanzhanov, whose name is mentioned among the founders of Soviet Kazakh
literature, was born in a Kazakh village where Kazakh culture and anonymous literature were
alive. The poet who made his first steps towards literature in this village had influences of folk
culture and literature in his poems. Although the effects of the Soviet folklore understanding are
seen in his poems, there is no pure Soviet propaganda. The poet’s poems, which adopt a simple
style that can be understood by the public and the folk style, have a lyricism that is rare in the
works of poets of that time. The poet, who was accused of “Nationalism, Magzhanism and
Abayism”, was sent to exile for 20 years in 1938. The poet, who mostly wrote works in the field of
children’s literature after returning from exile, could only make his name known in children’s
literature because his previuous works were not taken into account. The poet has adopted the
use of folkloric elements as a style in his poems. In this study, the folkloric elements in the poet’s
poems were examined and the folklore effect in his poems was tried to be explained with
examples.
Keywords: Kazakh folklore, Otebay Turmanjanov, folkloric elements, folklore, folk literature
UZAKTAN EĞİTİMLE DİL ÖĞRETİMİNİN AVANTAJLARI VE DEZAVANTAJLARI-II Uluslararası Yabancı Dil Eğitiminde Güncel Meseleler Bilimsel Sempozyumu, 2024
Uzaktan eğitim her geçen gün daha popüler bir hale gelmektedir. Dil öğreniminde bireyler özellikl... more Uzaktan eğitim her geçen gün daha popüler bir hale gelmektedir. Dil öğreniminde bireyler özellikle online dil öğrenimini zamanda ve mekânda sağladığı kolaylıklardan dolayı tercih etmektedirler. Dil öğrenimi uzun karmaĢık bir süreçtir. Bu da ―Online eğitimde dil öğrenimi ne kadar sağlanabiliyor? "Online dil öğrenmenin avantajları ve dezavantajları nelerdir?" sorusunu akla getirmektedir. Bu çalışmada online eğitimin önce genel olarak sonrasında ise dil öğretimi bakımından avantajları ve dezavantajları üzerinde durulacaktır.
Mırovoye Obrazovaniye i Nauka: Sovmestnoye Preodoleniye Global’nıh Vızovov Sbornik dokladov mezhdunarodnogo nauchnogo kongressa, 31 Ekim-3 Kasım 2023 , 2023
Қашықтан білім беру күннен күнге танымал болып келеді. Тіл үйренудің онлайн жолын адамдардың таңд... more Қашықтан білім беру күннен күнге танымал болып келеді. Тіл үйренудің онлайн жолын адамдардың таңдау себебі үнемделетін уақыт пен орыналасқан жердің ыңғайлы болуына байланысты. Тіл үйрену ұзақ жалғасатын және күрделі процесс. Сондықтан бұл жайт «Онлайн білім беру арқылы тіл үйренуге қаншалықтан қол жеткізуге болады?» «Онлайн тіл үйренудің артықшылықтары мен кемшіліктері қандай?» деген сұрақтарды ойға салады. Бұл зерттеуде қашықтан білім берудің артықшылықтары мен кемшіліктері алдымен жалпы, содан кейін тіл үйрету тұрғысынан қарастырылады.
VII. ULUSLARARASI TÜRKLERİN DÜNYASI SOSYAL BİLİMLER SEMPOZYUMU VII. INTERNATIONAL WORLD OF TURKS SYMPOSIUM OF SOCIAL SCIENCES, 2023
Özet Yabancı dil öğreniminde yaşanan sorunlardan birisi de sesletim sorunudur. Konuşma becerisin... more Özet
Yabancı dil öğreniminde yaşanan sorunlardan birisi de sesletim sorunudur. Konuşma becerisinin
başarısında sesletim önemli bir rol oynar. Öğrenilmeye çalışılan hedef dildeki sesbirimlerin doğru
şekilde seslendirilmemesi konuşulanların karşı tarafın anlamamasına yol açar. Özellikle yabancı dil
öğrenen bireylerin eğer öğrendikleri dil kendi dil ailelerinden bir dil değilse kendi dillerinde
kullanılmayan sesleri tam anlamıyla ayırt etmeleri ve doğru sesletim yapmaları daha zordur. Öte yandan
Türk soyluların Türkiye Türkçesi öğrenimlerinde de sesletimle ilgili sorunlar yaşadıkları ortadadır. Bu
duruma yol açan sebeplerden birisi kendi ana dilleri ile Türkiye Türkçesinin ses özelliklerinin
farklılığından kaynaklanabilir. Bir diğer sebep ise kendi dillerinden yaptıkları olumsuz aktarımlardır.
Aynı kelime Türkçenin farklı lehçelerinde fonetik değişime uğramış şekilde yer alıyorsa bazen dil
öğrenen bireyler bu durumda kendi ana dillerinden olumsuz aktarımlar yaparak o kelimeyi yanlış
seslendirebilmektedir. Hangi seslerin sesletiminde sorunlar olduğunun bilinmesi Türkiye Türkçesi
öğretimi sürecinde öğretmenlerin ve öğrencilerin daha bilinçli olmasını sağlayacak ve dil öğrenim
sürecini olumlu etkileyecektir. Bu çalışmada Kazakistan’da Türkiye Türkçesi öğrenen Kazak
öğrencilerin sesletim sorunları üzerinde durulmuş, sorunların sebepleri tespit edilmeye çalışılmıştır.
Öğrencilere metinler verilmiş, bu metinlerin ses kayıtları deşifre edilerek öğrencilerin hangi seslerin
sesletiminde sorun yaşadıkları ortaya konulmuştur.
Anahtar sözcükler: Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi, sesletim sorunları, Kazaklara Türkiye
Türkçesi öğretimi
Abstract
One of the problems experienced in foreign language learning is the pronunciation problem.
Pronunciation plays an important role in succeeding the speaking skill. Wrong pronunciation of the
phoneme in the target language causes misunderstanding of meaning of the word by the other party.
Especially if the language they are learning is not a language from their own language family, it is more
complex for them to distinguish sounds that are not used in their mother tounge and to make correct
pronunciation. On the other hand, it is noticed that Turkish nobles have problems with pronunciation
while learning Turkish. One of the reasons leading to this situation may be due to the differences in the phonetic features between their mother tongue and Turkish language. Another reason is the negative
transfers they make from their own language. If the same word takes place in different dialects of
Turkish with a phonetic change, sometimes language learners can mispronounce that word by making
negative transfers from their mother tongue. Knowing which sounds have problems in pronunciation
will make teachers and students more conscious in the process of teaching Turkish and will positively
affect the language learning process as well. In this study, the pronunciation problems of Kazakh
students learning Turkish in Kazakhstan were examined, and it was tried to determine the causes of the
problems. Texts were given to the students, the audio recordings of these texts were deciphered and
research findings revealed sounds that students had problems with.
Key words: Teaching Turkish as a foreign language, pronunciation problems, teaching Turkish
to Kazakhs.
VII. ULUSLARARASI TÜRKLERİN DÜNYASI SOSYAL BİLİMLER SEMPOZYUMU VII. INTERNATIONAL WORLD OF TURKS SYMPOSIUM OF SOCIAL SCIENCES, 2023
Özet 16 Aralık 1991’de Sovyetler Birliği’nden ayrılarak bağımsız bir devlet statüsü alan Kazakis... more Özet
16 Aralık 1991’de Sovyetler Birliği’nden ayrılarak bağımsız bir devlet statüsü alan Kazakistan
iki resmi dile sahip bir ülkedir. Kazakça ve Rusçanın eşit statüye sahip resmi diller olduğu anayasada
belirtilmiştir. İki dilli ortamlarda dillerin birinin diğerine baskın olması sık görülen bir durumdur.
Kazakistan’da bağımsızlığın üzerinden 30 yılı aşkın bir süre geçmesi ve demagojik yapının, siyasi
kültürel ortamın bu süreçte değişmesine rağmen Rusçanın Kazakistan’ın bazı bölgelerinde hâlâ
Kazakçadan baskın bir statüde olduğu ve genç kuşakların Kazakçadan ziyade Rusçayı tercih ettikleri
görülmektedir. Bir dilin genç kuşaklara aktarılamaması o dilin sürekliliğini ve gelişimini tehlikeye sokan
bir durumu beraberinde getirir. Bu çalışmada Doğu Kazakistan Bölgesindeki Öskemen şehrinde yer alan
KASU üniversitesi öğrencilerinin Kazakçaya ve Rusçaya karşı tutumları incelenmiş, öğrencilerin
Kazakça kullanım tercihlerinde uyruklarının ne denli etkili olduğu tespit edilmeye çalışılmıştır.
Hazırlanan anket 313 üniversite öğrencisine uygulanmış, elde edilen bulgular uyruk değişkeni dikkate
alınarak değerlendirilmiştir. Çalışmaya katılan öğrencilerin çoğunluğu Kazak ve Rus uyruğuna sahiptir.
Elde edilen bulgular Rusların Kazakçaya karşı herhangi bir ilgi duymadıklarını, eğitim, aile, arkadaş
ortamlarında çoğunlukla Rusçayı tercih ettiklerini hatta hiç Kazakça bilmediklerini göstermektedir.
Anket uygulanan Kazak gençlerinin Rusça bilirken Rus gençlerinin Kazakça öğrenmemelerinin ardında
yatan sebepler, bu durumun doğurduğu sakıncalar makalede irdelenmiştir.
Anahtar sözcükler: Kazakistan’da iki dillilik, Anadili olarak Kazakça, Kazakçanın güncel
sorunları
Abstract
Kazakhstan as a former Soviet republic gained the status of an independent government on
December 16, 1991, is a bilingual country. The constitution states that Kazakh and Russian are official
languages of the country with equal status. It is common in bilingual settings that one language
dominates another. Even though more than 30 years have passed since independence of the Republic of
Kazakhstan, the demagogic structure and political environment has changed during this process, it is
seen that Russian still has a dominant status over Kazakh in some regions of Kazakhstan and younger generation prefer to speak Russian rather than Kazakh. The inability to transfer a language to younger
generation brings with it a situation that jeopardizes the continuity and development of that language.
The research was held among KAFU (Kazakh American Free University) students which is in Öskemen
city, in the East Kazakhstan Region. This study purposes to identify KAFU students’ attitudes towards
Kazakh and Russian languages, also it tries to determine Kazakh language preference among students
according to their nationalities. The prepared questionnaire was applied to 313 university students, and
the findings were evaluated by considering the nationality variable. Most of the students took part in the
study were from Kazakh and Russian nationalities. The findings revealed that Russians did not show
any will in speaking Kazakh, they mostly preferred to use Russian in education, among family and
friends etc. The reasons behind the fact that the Kazakh youth, who were surveyed, know Russian, but
the Russian youth do not know any Kazakh, and the drawbacks of this situation are examined in the
article.
Key words: Bilingualism in Kazakhstan, Kazakh language as a mother tongue, contemporary
language problems.
Özet Bir dilin sözvarlığının artması o dil için zenginlik olarak düşünülebilir. Genel itibariyle ... more Özet Bir dilin sözvarlığının artması o dil için zenginlik olarak düşünülebilir. Genel itibariyle Türkçede yeni kelime türetilmesi, kök ya da gövde halindeki kelimelere yapım ekleri getirilmesi veya birden fazla kelimenin bir araya gelerek birleşik kelime oluşturması yöntemi ile yapılmaktadır. Son dönemlerde alışılmış olan bu iki yöntem dışında, batı dillerinin etkisiyle, yeni bir türetme yöntemi de Türkçede sık kullanılır hale gelmiştir. Bu yöntem bir yönüyle birleşik kelime oluşturmaya benziyor olsa da kelimelerin kesilerek birleştirilmesinden dolayı birleşik kelimeden ayrılmaktadır. “belgeç (belge+geçer), akbil (akıllı+bilet)” gibi örnekler kelimelerin kesilerek bir araya getirilmiş, bir anlamda anlamsal bütünlüğünü kaybetmiş yarı birleşik kelime görünümündeki örneklerden ikisidir. Bu çalışmada bu türden Türkçenin geleneksel kelime türetme yöntemleri dışında türetilen kelimelerin Türkçe için bir zenginlik mi yoksa Türkçeye zarar veren özenti bir durum mu olduğu tartışmasına bir cevap aranacak, bu durumun neolojizm içindeki yeri tartışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Sözcük Türetme, Dilde Neolojizm, Dilde Zenginlik, Karma. A NEW TREND IN WORD DERIVATION Abstract An increase in the vocabulary of a language can be considered as richness for that language. In general terms, the derivation of new words in Turkish is done by introducing derivational affixes to the words in word roots or the word, or by combining multiple words to form compound words. In addition to these two methods, which have become more common in recent times, a new method of derivation has become most frequently used in Turkish, under the influence of western languages. Although this method is similar to forming a compound word in a certain aspect, it differs from the compound words as the words are cut and joined together. Examples of such as “belgeç (belge+geçer) [epithet (document+pass)], akbil (akıllı+bilet) [smart ticket (smart + ticket)]” are two examples of the words that have been joint together by cutting words and that seems as semi-compound words that have lost semantic integrity in a sense. In this study, an answer will be sought for the argument that the words derived from this kind of word derivation methods other than Turkish traditional derivation methods in general terms are richness for Turkish language or a wannabe situation that damages Turkish language, and the place of this situation in neologism will be discussed. Key Words: Word Derivation, Neologism In Language, Richness Of Language, Blends.
Özet: Türkistan’da Çarlık Rusya’ya karşı girişilen ve çok kanlı bir şekilde bastırılan 1916 isyan... more Özet: Türkistan’da Çarlık Rusya’ya karşı girişilen ve çok kanlı bir şekilde bastırılan 1916 isyanı Kırgız Türkçesinde “Ürkün” adıyla anılmaktadır. Çarlık Rusya’nın yürüttüğü sömürge politikasına bir başkaldırı olan bu isyan, çarlığın çok sert tepkisi ile bastırılmış, Kırgızlar için büyük bir hezimete dönüşmüştür. Çarın ordusundan kaçabilenler soğuk iklim koşullarında Tanrı dağlarını geçip Çin’e sığınmak zorunda kalmış, bu yolculuk sırasında büyük can kayıpları yaşanmıştır. Çin’e ulaşınca açlıkla mücadele etmek zorunda kalan Kırgız halkının yarısına yakını, hayatını Ürkün’de kaybetmiştir. Böylesine vahim sonuçları olan bu tarihi hadisenin Kırgız edebiyatına yansımaları da kaçınılmazdır. Gerek Kırgız nesrinde gerek Kırgız nazmında Ürkün teması ele alınmıştır. Geçtiğimiz yıl Ürkün’ün yüzüncü yılı vesilesi ile de büyük anma etkinlikleri yapılmış, olay filmlere bile konu edilmiştir.
Bu çalışmada Ürkün hadisesinin tarihi açıdan kısa bir değerlendirilmesi ve isyanı hazırlayan şartlar, isyanın sonuçları hakkında kısaca bilgi verilecek, daha sonra bu hadisenin Kırgız nesrine yansımaları üzerinde durulacaktır. 1991 yılında bağımsızlığına kavuşan Kırgızistan’da bağımsızlıktan önceki Sovyet dönemi edebiyatı ile bağımsızlık sonrasındaki edebi ortam aynı değildir. Sovyet dönemi edebiyatı tamamen devletin güdümünde olan bir edebiyattır. Bu durum edebiyatta hangi konuların nasıl ele alınacağına kadar etki etmiştir. Ürkün olayının ele alınışında da Sovyet yönetiminin müdahaleleri olmuş, dönem dönem Ürkün yasaklı konular arasında yer almıştır. Çalışmada edebi ortamın Ürkün temasına müdahalesine de yer verilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Ürkün, Kırgız edebiyatı, Kırgız nesri
Abstract:
In Turkistan the rebellion against the Tsardom of Russia was called as “Ürkün”. The rebellion was repressed bloodily in 1916. This rebellion was a revolt against the colonial policy of Russia and the rebellion was suppressed by the very stiff reaction of the tsar. It was a big rout for Kyrgyz nation. Those who survived from the army of Tsar, faced with cold climate conditions and had to take shelter in China by taking a very long and difficult walk over Tien Şan Mountains which caused the death of many of them. Half of the Kyrgyz population lost their lives in “Ürkün”. The other half struggled starvation after arriving China. It is inevitable to see the influence of this historic event’s results on the Kyrgyz literature. This event affected the Kyrgyz literature both verse and prose. Last year big memorial events were held for the honour of the 100th anniversary. The “Ürkün” rebellion even became theme of many Kyrgyz movies.
In this article the historical parts of Ürkün, how it started, and the circumstances led to the rebellion and the results of it will be shortly explained and the effects of the rebellion on Kyrgyz verse will be discussed and emphasized. The literary environment is not the same after independence and the Soviet period literature before independence in Kyrgyzstan, which achieved independence in 1991. Soviet-era literature is literally a state-driven literature. This condition has even influenced how topics are handled in literature. The Soviet administration intervened the handling of the Ürkün rebellion event and for the time being, the rebellion has been among the forbidden issues. In this study, the intervention of the literary environment on the theme of Ürkün rebellion has also been mentioned.
Key Words: Ürkün, Kyrgyz Literature, Kyrgyz prose
Özet: Sözlü edebiyat ürünü olan atasözleri, bir toplumun kültürel yapısını yansıtan genetik kodla... more Özet: Sözlü edebiyat ürünü olan atasözleri, bir toplumun kültürel yapısını yansıtan genetik kodlardır adeta. Toplumun değer yargılarını, yaşam biçimini, gelenek-görenek gibi kültürel miraslarını atasözlerinden takip etmek mümkündür. Ailenin dolayısıyla toplumun önemli bir parçası olan kadın da atasözlerinde her yönüyle ele alınır. Kadının iyi ve kötü yönleri, kız çocuğunun önemi, kızın evlilikten önceki ve sonraki yaşamı, erkek ile karşılaştırılması, kadının ölümünden sonra ailenin ve çocuklarının vaziyetleri, akraba olarak kadın gibi birçok konuya atasözlerinde yer verilir.
Bu çalışmada Kırgız atasözlerinde kadın konusu ele alınmış, atasözlerinden hareketle Kırgız toplumunun kadına bakışı irdelenmiştir. Kadının toplumdaki statüsü, kadına bakıştaki değişmeler, cinsiyet ayrımcılığı gibi hususlar atasözlerinden örnekler verilerek açıklanmaya çalışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Kırgız atasözleri, Kırgız Türkçesi, Kırgız atasözlerinde kadın.
Аннотация. Пословицы являются устным литературным произведением,
отражающим культурную структуру генетического кода общества. Ценности
общества, образ жизни, традиции и культурное наследие отражаются в посло-
вицах. Роль женщины как члена семьи и общества рассматривается в послови-
цах во всех ее аспектах. В них также отражаются хорошие и плохие стороны
женщины, жизнь девушки до и после брака, сравнение с сильным полом, поло-
жение детей и семьи после ее смерти и ряд других вопросов, касающихся отно-
сительно женщины.
В данном исследовании рассмотрена женская проблема в кыргызских по-
словицах. Изучена роль женщины в обществе кыргызов, а также вопросы дис-
криминации по признаку пола.
Abstract. Proverbs are oral literary work reflects the cultural structure of the genetic
code of society. The values of society, lifestyle, traditions and cultural heritage
reflected in proverbs. The role of the woman as a member of the family and society is
considered in the proverbs in all its aspects. They also reflected the good and bad side
of women, the girl's life before and after marriage, compared with the opposite sex,
the situation of children and family after her death and a number of other issues relating
to women with respect. In this study, we considered a women's issue in the Kyrgyz
proverbs. The role of women in Kyrgyz society, as well as issues of gender discrimination.
Ключевые слова: кыргызские пословицы, кыргызский язык, женщина в
кыргызских пословицах.
Keywords: Kyrgyz proverbs,
Özet Büyüme çağındaki çocuğun anlama ve kavrama seviyesini dikkate alan, çocuğun duygu, düşünce v... more Özet Büyüme çağındaki çocuğun anlama ve kavrama seviyesini dikkate alan, çocuğun duygu, düşünce ve hayal dünyasına hitap eden edebiyata çocuk edebiyatı adı verilir. Terim olarak çocuk edebiyatı XX. yüzyılın başlarında batıda ortaya çıkmıştır. Bu tarihten itibaren hızla gelişim gösteren çocuk edebiyatı ayrı bir yazın türü haline gelmiştir. Kuseyin Esenkocoyev, modern Kırgız edebiyatının başlangıç yılları kabul edilen 1920-1940 yılları arasında çocuklara yönelik yazdığı hikâyelerle adını Kırgız edebiyat tarihine geçirmiş bir yazardır. Esenkocoyev, özellikle fantastik hikâyenin Kırgız edebiyatındaki öncüsü olmuş, Batı " daki çocuk edebiyatı ürünleriyle Kırgız halk hikâyeciliğini harmanlamıştır. Bu çalışmada çocuk edebiyatı bağlamında Kuseyin Esenkocoyev " in Şarda Uçkanda " Balon Uçururken " adlı hikâyesi üzerine bir dil ve üslup incelemesi yapılacaktır. Abstract The literature considering the understanding and comprehension level of the adolescence children, and appealling to the emotion, opinion and the dream world of the children is named as children " s literature. As a concept, the children " s literature emerged in the beginning of XXth century in the West. From this date on, the fast developing children " s literature has become a sort of seperate literature. Kuseyin Esenkocoyev is a writer who put his stamp on Kırgız literature history by his stories oriented on children in 1920-1940 accepted as the beginning of the modern Kırgız literature. Esenkocoyev became precursor of especially fantastic story in Kırgız literature and he blended the children literature products of the West with Kırgız folktales. In this study, a language and wording analysis will be examined on Kuseyin Esenkocoyev " s story named as Şarda Uçkanda " While Flying Balloon " within the context of children " s literature.
Özet: Sözlü edebiyat geleneğinin didaktik türlerinden birisi olan atasözleri, aynı zamanda kısa b... more Özet: Sözlü edebiyat geleneğinin didaktik türlerinden birisi olan atasözleri, aynı zamanda kısa bir türdür. Az sözle çok şey anlatmak, atasözlerinin en belirgin özelliklerinden biridir. Atasözlerinin kendine has bu söyleyiş özellikleri, onun söz dizimine de etki eder. Bu çalışmada cümle çeşitleri ve cümlenin ögeleri bakımından Kırgız atasözleri ele alınmış, söz dizimi özellikleri üzerine genel bir inceleme yapılmıştır. Bu çalışma atasözlerinin kısa didaktik bir tür olması ile söz dizimleri arasında sıkı bir ilgi olduğunu ortaya koymuştur.
Anahtar Kelimeler: Kırgız atasözleri, sentaks, söz dizimi, cümle çeşitleri, cümlenin ögeleri
Güçlü bir halk edebiyatı geleneğinden gelen Kırgız edebiyatı, 1917 Ekim Devrimiyle birlikte çağda... more Güçlü bir halk edebiyatı geleneğinden gelen Kırgız edebiyatı, 1917 Ekim Devrimiyle birlikte çağdaş edebiyat anlayışında bir edebiyat olma yolunda ilerlemeye başlar; fakat edebiyatın bir anda çağdaş anlayış yapısına kavuşması öyle kolay olamayacaktır. Çağdaş Kırgız edebiyatının ilk üyeleri olan yazar ve şairler halk edebiyatı geleneği içinde yetişmişlerdir. Bu sebeple onların ilk eserlerinde halk edebiyatının izlerini görmek mümkündür. Çağdaş Kırgız edebiyatı üyelerinin Kırgız halk edebiyatının tesirinden kurtulması sanıldığı kadar hızlı gerçekleşmeyecektir. Yeni kurulan Sovyet düzeninin halk edebiyatına karşı tutumu oldukça katı olmuş, öncelikle millî bir değer olan halk edebiyatı ürünlerini yasaklama, yok etme yoluna gitmiştir. Daha sonra bunun beyhude bir çaba olduğunu görerek çağdaş edebiyatının yazar ve şairlerine, halk edebiyatı ürünlerini yeni anlayışla ve Sovyet ideolojisine uygun olarak yeniden inşa etme görevi verilmiştir. Bu sebeple eski efsaneler, masallar, halk hikâyeleri Sovyet ideolojisine göre yeniden kaleme alınmaya başlamıştır.
Halk edebiyatı ürünlerini öven çalışmalar yapmanın bile eski düzen hayranlığı ve neredeyse vatan hainliğiyle eş değer tutulduğu ateşli dönemlere rağmen halk edebiyatı ürünleri, çağdaş edebiyat üyelerini etkilemeye ve varlığını sürdürmeye devam etmiştir. Ninniler, tekerlemeler, kalplar (yalanlar), bilmeceler, efsaneler, masallar… gibi anonim halk edebiyatının türleri çağdaş Kırgız edebiyatının şairlerinin de ilgisini çekmiş, onlar da bu türlerde eserler kaleme almışlardır. Halk edebiyatının çağdaş Kırgız edebiyatına etkileri Sovyet hükümetinin politik yaklaşımlarına bağlı olarak her dönemde farklı olmuştur. Bu çalışmada politik yaklaşımlar başta olmak üzere değişik dış etkenlere bağlı olarak halk edebiyatının çağdaş Kırgız edebiyatına tesirleri incelenecek, etkilenmenin boyutlarını somutlaştırmak için eserlerden örnekler verilecektir.
Anahtar Sözcükler:Kırgız edebiyatı, halk edebiyatının tesirleri, çağdaş edebiyat
Kırgız Edebiyatının ünlü yazarı Cengiz Aytmatov'un Toprak Ana eseri ele alınmıştır.
Kırgızca ve Türkçe bir dilin farklı lehçeleri olmalarına, aynı cümle yapısına sahip olmalarına ra... more Kırgızca ve Türkçe bir dilin farklı lehçeleri olmalarına, aynı cümle yapısına sahip olmalarına rağmen cümle tahlilleri arasında çok büyük farklar vardır. Bu farklılık iki dili karşılaştırınca daha da belirginleşmektedir. Kırgız gramerinin oluşmasında Rusça çok etkili olmuştur. Her iki dil, dil mantığı olarak bambaşka iki ayrı dil olmaları sebebiyle Kırgızcada, Rusçanın etkisiyle kabul alınan bazı yaklaşımlar Kırgızcanın cümle yapısına ters düşen durumları doğurmaktadır. Bu durum cümle tahlilinde de karşımıza çıkar. Temel ögeler iki lehçe arasında genel itibariyle paralel görünse de ayrıntılı ele alındığında farklar belirginleşir. Aşağıdaki makalede cümle ögeleri hakkında genel bilgiler verildikten sonra özellikle temel ögeler üzerinde durulmuştur.
Kırgız edebiyatı, 1917 Ekim Devrimi ile Sovyetler Birliği dönemi içerisinde hızlı bir değişim ve ... more Kırgız edebiyatı, 1917 Ekim Devrimi ile Sovyetler Birliği dönemi içerisinde hızlı bir değişim ve gelişim sürecine girmiştir. Bu sebeple 1920-1940 yılları arası çağdaş Kırgız edebiyatının başlangıç yılları olarak kabul edilir. Bu dönemle birlikte Kırgız edebiyatı çağdaş bir yapıya kazanırken öte yandan devlet güdümünde, parti ideolojileri doğrultusunda eserler yazan bir edebiyat hâlini almıştır. Kırgız edebiyatı dönemlere ayrılırken 1940-1960 yılları arası “Savaş dönemi ve sonrası Kırgız edebiyatı” olarak adlandırılmaktadır. Savaştan sonraki dönemin, savaş yıllarıyla birlikte değerlendirilmesinin sebebi, savaşın izlerinin savaştan sonra da devam etmesindendir. Savaşın devam ettiği dönemde yazılmış eserlerin, sadece savaş konusu etrafında döndüğü görülmektedir. Sovyet Kırgız edebiyatının her döneminde olduğu gibi bu dönemde de edebiyat bir propaganda aracı olarak kullanılmış, edebiyatçılar cephedeki askerleri cesur olmaya, cephe gerisindekileri ise fedakârlığa çağıran eserler kaleme almıştır. Bu dönem eserleri edebî olmaktan çok ideolojiktir. Savaşın bitmesiyle birlikte adeta toplumsal bir savaş başlamış, savaşın yaralarının sarılıp savaştan önceki dönemden de ileri gidileceğinin parti tarafından duyurulması ile gerek toplumda gerekse edebiyatta hummalı bir dönemin içine girilmiştir.
Türk dünyası için 20. yüzyıl, savaşlar ve acılarla dolu bir yüzyıl olmuştur. Her ne kadar Türkiye, doğrudan II. Dünya Savaşı’na katılmasa da, Sovyetler Birliği içinde yer alan Türk toplulukları bu yıkıcı savaşa katılmış, büyük kayıplar vermişlerdir. Savaşa katılan bu topluluklardan birisi de Kırgız Türkleridir. II. Dünya Savaşı, çağdaş Kırgız edebiyatına yön veren önemli bir olaydır. II. Dünya Savaşı’nın Kırgız edebiyatı üzerindeki etkilerini inceleyen bu çalışmada aynı zamanda Kırgız edebiyatının bu dönemde öne çıkan edebî eserleri hakkında bilgi verilmiştir. Çağdaş Kırgız edebiyatının tarihi seyrini anlamak bakımından bu çalışma önem taşımaktadır.
Yirmi yılı aşkın bir süredir bağımsız bir devlet olarak varlığını sürdüren Kırgızistan, bağımsızl... more Yirmi yılı aşkın bir süredir bağımsız bir devlet olarak varlığını sürdüren Kırgızistan, bağımsızlığına kavuştuktan sonra da ana dili problemini çözememiştir. Kırgızistan, Rusçayı da Kırgızcayı da resmi dil olarak kabul etmiş iki dilli bir ülkedir. Bu durum zaman zaman iki başlılığa yol açmakta değişik problemleri beraberinde getirmektedir. Kırgız nüfusun çoğunlukta olmasına rağmen Kırgız Türkçesinin Kırgızistan'da neredeyse ikinci dil konumuna düştüğü yerleşim yerleri vardır. Özellikle başkent Bişkek’te Kırgızca bilmeyen Kırgızların varlığı, hiç de şaşılacak bir durum değildir. Resmi kurumlarda da hâkim dil Rusça olarak görülmektedir. Ayrıca Kırgızistan’daki eğitim sistemi de iki başlılığı gözler önüne serer. İlköğretim ve ortaöğretim kurumları “Kırgız mektebi”, “Rus mektebi” şeklinde ikiye ayrılmakta, çocuğun Kırgız eğitim sistemine veya Rus eğitim sistemine göre eğitim alacağı, velilerin okul tercihine göre şekillenmektedir. Bu tercih, bireyin sonraki başarı ve kariyerine de yön vermekte, Kırgızistan'da iki farklı kültürde bireyler, bu okullarda yetişmektedir. Yüksek okullarda ise eğitim dilinde Rusçanın Kırgız Türkçesine göre daha baskın olduğu görülür; çünkü Kırgızistan'da bilim dili Rusçadır. Kırgızistan'da bilim dilinin Rusça olmasının sebebi, bilimsel terimlerin Rusça olması ve yeteri miktarda Kırgızca kaynağın olmamasıdır. Her ne kadar Kırgızistan bağımsız bir ülke bile olsa Kırgız Türkçesi üzerindeki Rusça baskısı henüz sürmektedir. Bu çalışmada günümüz Kırgız Türkçesinin yaşadığı sorunlar ve bu sorunların kaynakları tespit edilmeye çalışılmış, ayrıca bu sorunlara çözüm önerileri sunulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Kırgız Türkçesi, ana dili sorunu, iki dillilik, eğitim politikaları, Kırgızistan.
1917 Ekim Devrimi’ne kadar daha çok sözlü edebiyat biçiminde gelişen Kırgız edebiyatı, bu tarihte... more 1917 Ekim Devrimi’ne kadar daha çok sözlü edebiyat biçiminde gelişen Kırgız edebiyatı, bu tarihten itibaren hızlı bir değişim ve gelişim süreci içine girmiştir. Yeni kurulan düzenin halka benimsetilmesi ve Sovyet tipi yeni insan modelinin yaratılabilmesi konularında edebiyatçılar önemli görevler üstlenmişlerdir. Çağdaş Kırgız edebiyatının oluşum yılları kabul edilen 1920-1940 yıllarından başlayarak edebiyatçılar Komünist Parti ile birlikte hareket etmiş, partiden aldıkları direktifler doğrultusunda ortaya koydukları eserlerle topluma yön vermeye çalışmışlardır. Çağdaş Kırgız edebiyatının başlangıcı aynı zamanda çağdaş çocuk edebiyatının da başlangıcıdır. Yeni kurulan düzende, çocuklar unutulmamış, çağdaş Kırgız edebiyatının ilk üyeleri bir yandan yetişkinlere yönelik eserler yazarken diğer yandan çocuklara yönelik eserler ortaya koymuşlardır. Yazar ve şairlerin çocuk edebiyatına bu denli önem vermeleri, tesadüfî değildir. Bugünün çocuklarının yarının toplumunu oluşturacak olan yetişkinler olacağını ve Sovyet düzeninin sürekliliğinin sağlanmasının çocukların eğitilmesinden geçtiğini öngören parti, bu konuda doğrudan doğruya edebiyatçılara yön vermiştir. Alınan parti kararları ile çocuk edebiyatı hızla gelişmeye başlamış, ortaya konulan çok sayıda eserle Sovyet ideolojisi Kırgız çocuklarına aşılanmaya çalışılmıştır. Değişik yaş gruplarına yönelik birçok eser, doğrudan doğruya Sovyet ideolojisi gözetilerek kaleme alınmış, Kırgız çocuklarının taze dimağlarını şekillendirmiştir.
Bu çalışmada çağdaş Kırgız çocuk edebiyatının şekillenmesinde Sovyet ideolojisinin rolü eserlerden hareketle ortaya koyulmaya çalışılmıştır.
Türk Dillilere Türkiye Türkçesi Öğretimi, 2023
Türk Dünyasında ortak iletişim dili olma yolunda Türkiye Türkçesinin durumu değerlendirilmiştir.
Қазақстан-Американдық еркін университеті Yayınları, 2023
ÖN SÖZ Farklı diller öğrenmek, farklı kültürleri tanımak çağımızın her insandan beklediği özell... more ÖN SÖZ
Farklı diller öğrenmek, farklı kültürleri tanımak çağımızın her
insandan beklediği özellikler arasında. Çok dilli, çok kültürlü insanların
hayat şartlarına daha rahat uyum sağladığı, insanlarla daha sağlıklı
iletişimler kurduğu gözlemlenmektedir. Çok dillilik artık bir tercihten çok,
günümüz şartlarında artık birer zorunluluk olmuştur. Gerek uluslararası
ilişkilerin gelişmesinde gerekse dünyaya açılmada çok dillilik önemli bir
etkendir.
Kazakistan’da ve Türkiye’de konuşulan dil, tarihi Türkçenin
lehçeleridir. Kazak Türkçesi ve Türkiye Türkçesi, tarihi Türkçenin birer
koludur. Bu sebeple bu iki ülkenin dili birbirinden ayrı iki dil olarak
değerlendirilemez. Bundan dolayı Kazakların Türkçeye yabancı bir dil
gözüyle bakmamaları gerekir. Kazaklar için Türkiye Türkçesini öğrenmek
bir yabancı dili öğrenmekten daha kolaydır. Kendi ana dilini iyi şekilde
bilen bir Kazak, Türkiye Türkçesini kısa sürede öğrenir.
Kazakistan ve Türkiye dil, din, tarih, soy bakımından birbirine sıkı
ilişkilerle bağlı iki ülkedir. Tarihi bağların ötesinde günümüz ekonomik,
askeri, siyasi iş birliklerinin gelişmesinde dil önemli bir araçtır. İki ülke her
geçen gün stratejik ve politik açıdan birbiriyle yakın ilişkiler kurmaktadır.
Dilde birliğin sağlanması, birbirini anlamayı ve fikir birliğini de
beraberinde getirir. Fikir birliği birbirini anlamakla, yani dil ile
mümkündür. Konuşulan dilin anlaşılması-fikir birliği sağlanması hem
insanlar hem de ülkeler arasında ikili ilişkilerin gelişmesini ve iş
birliklerinin kurulmasını sağlar.
Bir dilin gerçek anlamda öğrenilmesi dört temel beceri olan “okumaanlama,
dinleme-anlama, konuşma ve yazma” becerilerinin geliştirilmesi
ile mümkündür. “Altın Türkçe Okuma Kitabı” Türkçe öğrenenler için
hazırlanmış temel seviye “okuma-anlama” kitabıdır. Temel düzeydeki
metinlerin daha güzel anlaşılması için her metinden sonra “Sözcük Kutum”
adını taşıyan sözcük dağarcığını geliştiren bir bölüm vardır, çünkü
anlamanın gerçekleşmesi zengin bir kelime bilgisi ile mümkündür.
Metinlerin sonuna çeşitli ve çok sayıda alıştırmalar eklenmiş, okumaanlamanın
gerçekleşmesi alıştırmalarla pekiştirilmiştir. Bu kitap, okuma
anlama becerisini geliştirmenin yanında Türkçe öğrenenlerin zengin bir
kelime dağarcığına sahip olmalarına imkân sağlayacak şekilde
tasarlanmıştır.
Kitap iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde temel seviyeye
uygun otuz beş metin ve metinlerle ilgili alıştırmaların yer almaktadır.
Kitabın ikinci bölümünde ise tematik sözlük yer almaktadır. КІРІСПЕ
Әртүрлі тілдерді меңгеру және әртүрлі мәдениеттерді тану -
заманауи адамның бойында болуы тиіс ерекшеліктерінің бірі. Көптілді
және көп мәдениетті адамдар өмір сүру жағдайларына оңай
бейімделіп, адамдармен жақсы қарым-қатынас орнататыны
байқалады. Көптілділік қазіргі заманда таңдау емес, қажеттілік болып
табылады. Көптілділік халықаралық қатынастарды дамытудың да,
әлемге ашылуының да маңызды факторы болып табылады.
Қазақстан мен Түркияда қолданылатын тілдер – ескі түркі
тілінің диалектілері болып табылады. Қазақ тілі мен түрік тілі – түркі
тілдерінің тармақтары болып саналады. Осы себепті бұл екі елдің
тілдерін екі бөлек тіл ретінде қарастыруға болмайды. Сондықтан
қазақтар түрік тілін шет тілі ретінде қабылдамауы керек. Қазақтар
үшін түрік тілін үйрену басқа шет тілін үйренуден оңай болып келеді.
Ана тілін жетік меңгерген қазақ, түрік тілін аз уақытта меңгереді.
Қазақстан мен Түркия тілі, діні, тарихы, тектілігі жағынан бір-
біріне жақын екі ел. Тіл – тарихи байланыстардан тыс бүгінгі
экономикалық, әскери және саяси ынтымақтастықты дамытудың
маңызды құралы. Екі ел бір-бірімен тығыз стратегиялық және саяси
қарым-қатынастар орнатуда. Тілдегі бірлікті қамтамасыз ету түсіністік
пен консенсусты біріктіреді. Бір-бірін түсіну арқылы, яғни тіл арқылы
консенсус болады. Сөйлеу тілін түсіну және консенсусты қамтамасыз
ету екі жақты қарым-қатынастар мен екі елдің арасындағы
ынтымақтастықты дамытуға мүмкіндік береді.
Тілді нақты мағынада үйрену төрт негізгі дағдыны дамыту
арқылы мүмкін болады: «оқу-түсіну, тыңдау-түсіну, сөйлеу және
жазу». «Алтын түрікше оқу кітабы» түрік тілін үйренушілерге
арналған негізгі деңгейдегі «оқу-түсіну» кітабы. Негізгі деңгейдегі
мәтіндерді жақсы түсіну үшін әр мәтіннен кейін сөздік қорын
дамытатын «Сөздік қорабым» деген бөлім беріледі, себебі тіл
үйренушінің сөздік қоры мол болған жағдайда ғана тілді түсінуге
мүмкіндігі болады. Мәтіндердің соңында әртүрлі жаттығулар берілген,
түсініп оқуды жүзеге асыру жаттығулармен күшейтіліп жасалған. Бұл
оқу құралы түрік тілін үйренушілерге оқуды түсіну дағдыларын
жетілдірумен қатар бай сөздік қорына ие болуға мүмкіндік беретін
оқулық ретінде жасалған.
Оқу құралы екі бөлімнен тұрады. Бірінші бөлімде негізгі
деңгейге сәйкес келетін отыз бес мәтін және мәтіндерге байланысты
жаттығулар берілген. Кітаптың екінші бөлімінде тақырыптық сөздік
берілген.
YURT DIŞINDA TÜRKOLOJİ VE TÜRKÇE ÖĞRETİMİ 3 Dünyada Türkçe Öğretimi, 2023
Günümüzde Türkçe Kazakistan’da rağbet gören diller arasındadır. Gerek örgün eğitim kurumlarında ... more Günümüzde Türkçe Kazakistan’da rağbet gören diller arasındadır. Gerek örgün
eğitim kurumlarında gerekse özel kurslarda Türkçeye ilgi oldukça yoğundur. Bu
eğitim kurumlarında eğitim verecek öğretim elemanı ihtiyacının bir kısmı yerel
öğreticilerden sağlanırken bir kısmı ise Türkiye Cumhuriyeti’nin görevlendirdiği
Türkiye’den gelen öğretim elamanları ile sağlanmaktadır. Bu çalışmada
Kazakistan’da Türkçe öğretimi geniş anlamda ele alınmaya çalışılacak, Türkçe eğitim
veren belli başlı kurumların tanıtılmasının yanı sıra Türkçe öğretimi adına
sürdürülen faaliyetler hakkında bilgi verilecektir.
International Academic Research & Reviews in Educational Sciences - I , 2023
Theatre art and literature are two branches that need each other. While the writing of quality p... more Theatre art and literature are two branches that need each other. While
the writing of quality plays in accordance with the staging technique
develops the art of theatre, the development of the art of theatre prepares
the ground for the writing of new plays. The Soviet government's
decision to develop the art of theatre, which it saw as a means of
educating the public, increased the demand for the writing of new
theatre works, and especially led to the writing of local and national
plays.
Although it is possible to talk about traditional Kyrgyz theatre in oral
folk literature before the revolution, the existence of a professional
theatre cannot be mentioned. The formation of Contemporary Kyrgyz
Theatre begins in the period after the October Revolution of 1917. The
social, historical, cultural and social conditions in the development of
literature and art are effective. The fact that the new government
established after the revolution included education among the priority
issues and wanted to reach the illiterate people through theatre, which
it could not reach through formal education institutions, prepared
favorable conditions for the formation and development of theatre.
International Academic Research & Reviews in Educational Sciences - I -, 2023
In Turkistan the rebellion against the Tsardom of Russia was called as “Ürkün”. The rebellion was... more In Turkistan the rebellion against the Tsardom of Russia was called as “Ürkün”. The rebellion was repressed bloodily in 1916. This rebellion was a revolt against the colonial policy of Russia and the rebellion was suppressed by the very stiff reaction of the tsar. It was a big rout for Kyrgyz nation. Those who survived from the army of Tsar, faced with cold climate conditions and had to take shelter in China by taking a very long and difficult walk over Tien Şan Mountains which caused the death of many of them. Half of the Kyrgyz population lost their lives in “Ürkün”. The other half struggled starvation after arriving China. It is inevitable to see the influence of this historic event’s results on the Kyrgyz literature. This event affected the Kyrgyz literature both verse and prose. Last year big memorial events were held for the honour of the 100th anniversary. The “Ürkün” rebellion even became theme of many Kyrgyz movies.
In this article the historical parts of Ürkün, how it started, and the circumstances led to the rebellion and the results of it will be shortly explained and the effects of the rebellion on Kyrgyz verse will be discussed and emphasized. The literary environment is not the same after independence and the Soviet period literature before independence in Kyrgyzstan, which achieved independence in 1991. Soviet-era literature is literally a state-driven literature. This condition has even influenced how topics are handled in literature. The Soviet administration intervened the handling of the Ürkün rebellion event and for the time being, the rebellion has been among the forbidden issues. In this study, the intervention of the literary environment on the theme of Ürkün rebellion has also been mentioned.
KAZAK ŞAİRİ ÖTEBAY TURMANJANOV’UN ESERLERİ ÜZERİNE DİL VE ÜSLUP İNCELEMESİ, 2023
Lirik, içten, sade üslubu ile dikkat çeken Ötebay Turmanjanov, 20’li-30’lu yıllardaki çağdaşların... more Lirik, içten, sade üslubu ile dikkat çeken Ötebay Turmanjanov, 20’li-30’lu yıllardaki çağdaşlarından bu üslup özellikleri ile ayrılan bir isimdir. Devrinin güncel konuları üzerine şiirler yazmasının yanında lirik konularda da şiirler yazar. Onun propaganda konulu şiirlerinde bile lirik üslubu kendini hissettirir. Şairin sürgün cezasına çarptırılmadan önce suçlandığı konulardan birisi yeterince propaganda içerikli şiirler yazmamak ve şiirlerinde lirizmin ön
planda olmasıdır. Aslında birçok şairin başarmak isteyip de başaramadığı lirik üslup devrin
siyasi atmosferinde Ötebay Turmanjanov için bir suçlama sebebi olmuştur.
Halk edebiyatı içerisinde yetişmiş olan, halk dilini başarı ile kullanan şairin şiirlerinde
sade ve anlaşılır dil dikkat çeker. Halkın anlayacağı dilde yazması, halk söyleyişlerine
deyimlere, atasözlerine ağırlık vermesi şairin üslup özelliklerindendir. Halkın şairin şiirlerini kolaylıkla anlaması şiirlerinin halk tarafından içten bulunmasını da beraberinde getirmiştir.
Ötebay Turmanjanov sadece Kazak çocuk edebiyatının değil Sovyet dönemi Kazak edebiyatının oluşumu için de önemli isimlerden birisidir. Bu çalışmada Kazak edebiyatı tarihinde hak ettiği değerden daha az bir yere sahip olan ve Türkiye sahasında yeterince tanınmayan ÖtebayTurmanjanov’un hayatı, edebi kişiliği ve eserleri hakkında bilgi verilmiş; şiirlerinin dil ve üslup özellikleri incelenmiştir. Çalışmada şairin 1958 yılında basılan “Tañdamalı Öleñder men Poemalar” adlı kitabındaki şiirlere ek olarak çocuk edebiyatı alanında yazdığı öne çıkan fablları ve şiirleri Türkiye Türkçesine aktarılmış kitabın “Metin ve Aktarma” bölümüne bu şiirler eklenmiştir. Bu çalışma ile şairin Türkiye sahasında da tanınması, eserlerinin bilinmesine katkı sunulması amaçlanmıştır.
Prof. Dr. Necati Demir'e Anı Kitabı, 2022
Çağdaş Kırgız edebiyatının oluşum yılları kabul edilen 1920-1940 yılları arasında çağdaş Kırgız t... more Çağdaş Kırgız edebiyatının oluşum yılları kabul edilen 1920-1940 yılları arasında çağdaş Kırgız tiyatrosunun gelişimine etki eden faktörler, öne çıkan konu-yazar-edebi eserler bu çalışmada ele alınmaktadır.
Moğolcaya Giriş, 2022
Aynı dil ailesi içinde yer alan ve Türkçeye en yakın dil olma özelliği gösteren Moğolca, Türkiye’... more Aynı dil ailesi içinde yer alan ve Türkçeye en yakın dil olma özelliği gösteren Moğolca, Türkiye’de yeterince bilinmemektedir. Bunda iki coğrafyanın birbirine uzaklıklarının yanı sıra ülkeler arasındaki iş birliğinin üst düzeyde olmaması da etkilidir. Öte yandan Moğolca öğrenmek isteyen Türklere yönelik ders kaynaklarının da yeterli sayıda olduğu söylenemez. Tarihsel, kültürel ortaklıkları da bulunan iki ülkenin birbirlerinin diline ilgi duymaları elbet de kaçınılmazdır. Bu ilgi, sadece akademik çalışmalarla uğraşanlarla sınırlı olmayıp Türk tarihine biraz meraklı herkesin içinde mevcuttur. Aynı şekilde Moğolistan’da da Türk tarihine, kültürüne, diline özel ilgi duyan kimselerin olduğu muhakkaktır. “Moğolcaya Giriş” kitabı Moğolca öğrenmek isteyenler için temel düzey bir başlangıç kitabıdır. Kitap Türkçe ve Moğolca iki dilli olarak hazırlanmıştır. Bu sebeple aslında hedef kitlesi sadece Moğolca öğrenmek isteyen Türkler değildir; kitap Türkçe öğrenmek isteyen Moğolları da kapsamaktadır.
Kitabın iki dilli hazırlanması dil öğrenmek isteyen bu her iki hedef kitleye, kendi ana dili ile karşılaştırmalı olarak dil öğrenme fırsatı sunmaktadır. Moğolcanın temel düzey dilbilgisi konuları, kitapta tablolar eşliğinde bol örnekli olarak açıklanmış, örnek cümleler ve metinlerle konular pekiştirilmeye çalışılmıştır. Temel düzeyde gerekli olan söz varlığının kazandırılması için kitabın ikinci bölümüne tematik sözlük eklenmiştir.
Түрік тіліне кіріспе (Türkiye Türkçesine Giriş), 2022
“Türkiye Türkçesine Giriş” kitabı, Kazak Türkçesinde ve Türkiye Türkçesinde özellikle iki lehçed... more “Türkiye Türkçesine Giriş” kitabı, Kazak Türkçesinde ve
Türkiye Türkçesinde özellikle iki lehçede hazırlanmıştır. Eserin
4
iki lehçede hazırlanmış olması Türkçe öğrenmek isteyen
Kazaklara kendi kendilerine Türkçe öğrenme fırsatı sunarken bir
yandan da Kazak Türkçesi öğrenmek isteyen Türkiye
vatandaşlarına karşılaştırmalı olarak Kazak Türkçesi öğrenme
fırsatı da sunmaktadır. Kitap diyaloglarla zenginleştirilmiş,
gramer konuları bol örnek verilerek kavratılmaya çalışılmıştır.
Gramer konularına paralel metinler ve alıştırmalar verilerek
konular pekiştirilmiştir. Kitabın sonuna da tematik sözlük
eklenerek başta temel Türkçe olmak üzere orta Türkçede de
ihtiyaç duyulacak kelimeler bir araya toplanmıştır.
Bu şekilde iki lehçede hazırlanmış benzer materyallerin
olmaması, Türkçe öğrenmek isteyen Kazaklara kendi kendine
Türkçe öğrenme fırsatı sunması bakımından “Türkiye Türkçesine
Giriş” kitabı, soydaşlara Türkçe öğretimi alanına önemli katkılar
sunacaktır. Kurs alma imkânı olmayan Türkçe öğrenmek isteyen
Kazaklar, bu kitap sayesinde kendi kendilerine Türkçe
öğrenebilirken örgün eğitimde Türkçe dersler alma fırsatı bulan
Kazaklar da Türkçeyi bu kitapla daha hızlı öğrenebileceklerdir. «Түрік тіліне кіріспе» кітабы екі тілде, арнайы түрде
қазақ тілі мен түрік тілінде дайындалды. Оқулықтың екі тіл
бойынша дайындалуы түрік тілін үйренгісі келетін қазақтарға
түрік тілін өз бетімен үйренуге мүмкіндік береді, сонымен
қатар қазақ тілін үйренгісі келетіндерге салыстырмалы түрде
қазақ тілін үйренуге мүмкіндік береді. Кітап көптеген
диалогтармен байытылды, грамматикалық тақырыптарды
көптеген мысалдармен түсіндіруге тырыстық, грамматикаға
параллель мәтіндер еңгізіліп, жаттығулармен толықтырдық.
Кітаптың соңына тақырыптық сөздік қосу арқылы негізгі
түрік тілінде қажет болатын сөздерді жинақтауды да
ұмытпадық.
«Түрік тіліне кіріспе» кітабы түрік тілін
отандастарымызға үйрету саласында маңызды үлес қосады,
өйткені бұған дейін екі тілде дайындалған басқа материалдар
болмағандықтан және түрік тілін үйренгісі келетін қазақтарға
түрік тілін өз бетімен үйренуге мүмкіндік ұсынады. Курс
оқуға мүмкіндігі жоқ және түрік тілін үйренгісі келетін
қазақтар бұл кітаптың арқасында түрік тілін өз бетінше
үйрене алатын болса, ресми білім беруде түрік тілінен сабақ
алуға мүмкіндігі бар қазақтар бұл кітаппен түрік тілін тезірек
үйренетін болады.
“KAYGILUU KAKEY” VE “KARAÇAÇ” TİYATRO ESERLERİ ÇERÇEVESİNDE BİR DÖNEM-İKİ YAZAR- HÜSEYİN ÖZBAY'A ARMAĞAN, 2021
Bu çalışmada çağdaş Kırgız tiyatrosunun ilk örnekleri olan Moldogazi Tokobayev’in “Kaygıluu Kake... more Bu çalışmada çağdaş Kırgız tiyatrosunun ilk örnekleri olan
Moldogazi Tokobayev’in “Kaygıluu Kakey” ve Kasımalı Cantöşev’in
“Karaçaç” adlı eserleri karşılaştırılırken eserlerden hareketle Kırgız tiyatrosunda iz bırakmış bu iki yazar ve eserlerin yazıldığı dönem hakkında da bilgiler verilecektir. Çalışmanın amacı yazıldıkları dönemi başarıyla temsil eden bu iki oyunu hem edebi açıdan
incelemek hem de yazarları ve yazıldıkları dönemle özdeşleşmiş
bu iki eserden hareketle Çağdaş Kırgız edebiyatının oluşum yıllarındaki edebi atmosferi ortaya koymaktır.
KIRGIZ ÇOCUK EDEBİYATI, 2016
Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla bağımsızlığına kavuşan devletlerden birisi de Kırgızistan’dır.... more Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla bağımsızlığına kavuşan devletlerden birisi de Kırgızistan’dır. Bağımsızlığına kavuştuğu tarihten itibaren Türkiye ile Kırgızistan arasında sosyal, kültürel, ekonomik birçok alanda yakın ilişkiler kurulmuş; içe kapanık Sovyet yönetimi zamanında kopan bağlar, onarılmaya başlanmıştır. Bu gelişmeler Kırgız dili ve edebiyatı üzerine Türkiye’de çok sayıda çalışma yapılmasına olanak sağlamıştır. Kırgız edebiyatının zengin kaynakları araştırmacıların ilgisini çekmektedir; fakat Kırgız çocuk edebiyatı üzerine Türkiye’de yeterince çalışmanın olmadığı görülmüştür. Bu çalışma, çocuk edebiyatı alanındaki boşluğu bir nebze de
olsa kapatır, yeni araştırmalara kaynaklık eder düşüncesi ile kaleme alınmıştır. Çalışmada başlangıçtan günümüze Kırgız çocuk edebiyatının gelişimi hakkında bilgi verilmiş ve dönemin önemli eserleri tanıtılmıştır.
Başlangıçtan Günümüze Azerbaycan Çocuk Edebiyatı, 2022
Azerbaycan çocuk edebiyatı içinde yer alan bazı edebi şahsiyetler, belli tarihi dönemler, bazı es... more Azerbaycan çocuk edebiyatı içinde yer alan bazı edebi şahsiyetler,
belli tarihi dönemler, bazı eserler Türkiye sahasında da zaman zaman
araştırmalara konu olmuştur. Bu çalışmada ise tüm çocuk edebiyatı bir
bütün olarak kronolojik olarak incelenmiş, Türkiye sahasında ele alınmayan edebi şahsiyetler dahi bu kitapta yerini almıştır. Başlangıçtan günümüze Azerbaycan çocuk edebiyatının tüm dönemlerini içine alması
bakımından bu çalışmanın başka araştırmalara da kaynaklık edeceği düşünülmektedir