Şahin Yeşilyurt, PhD | University of Cambridge (original) (raw)

Book by Şahin Yeşilyurt, PhD

Research paper thumbnail of İslam Maliye Tarihi literatürünün Teşekkülüne Bir Katkı: Maverdi ve Kamu Maliyesi

Research paper thumbnail of Din ve Ekonomi Bağlamında İslam Maliye Tarihi ve Maliye Sistemi

Research Project by Şahin Yeşilyurt, PhD

Research paper thumbnail of Zonguldak İlinde Göçün Sosyo-Ekonomik Nedenleri ve Alınabilecek Önlemler

Paper by Şahin Yeşilyurt, PhD

Research paper thumbnail of BÜYÜK BUHRAN’IN TÜRKİYE EKONOMİSİ ÜZERİNDEKİ BİR NETİCESİ: BUHRAN VERGİSİ

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, 2021

This study deals with the depression tax, which was put into effect in the Turkish tax system as ... more This study deals with the depression tax, which was put into effect in the Turkish tax system as a consequence of the Great Depression of 1929 that affected the whole world. The depression tax, which was enacted during an extraordinary period, and expected to be temporary, remained in the Turkish tax system for nearly 20 years. Depending on the severity of the depression, some changes were made over time, both in the scope of the tax liability and in the amount of tax. In all these changes, it was always emphasized that in such a devastating period, the majority of society should bear the potential burden. These changes in this period also attracted the attention of the Turkish press. This news, while providing information about the process of the depression tax, also listed criticisms about it. All in all, this tax, which was a consequence of the Great Gepression, showed us the profound impact of the Great Depression on Turkey's economy. In this sense, making use of the press of the period (Akşam newspaper) in the examination of the depression tax makes the study important. It is because the news used in the study ensures that the relevant period is investigated from a window of itself. This makes the evaluations on the subject in question valuable. Considering all these sentiments, it is regarded that this study may contribute to the studies to be put forward in the field of public finance history, albeit a small one.

Research paper thumbnail of Türk Basınında Büyük Buhran: Akşam Gazetesi 1929-1934

This study deals with the 1929 depression from the Akşam Gazette's perspective, which has a long ... more This study deals with the 1929 depression from the Akşam Gazette's perspective, which has a long history in the Turkish press. The study assesses the effects of the Great Depression on the economies of the United States, Europe, and Turkey, respectively, based on the Akşam Gazette's news. While social problems like suicides and demonstrations as well as the negative effects of the Depression on Hollywood in America come to the fore in these assessments, the unemployment in Europe is remarkable. On the other hand, the positive effects of the Depression on American society are also featured in the news. For instance, thanks to the Depression, there is a significant decrease in the death rate owing to declining overeating and debauchery alleged to be seriously damaging to the human body. As for Turkey, Turkey's economic situation is not much different than in other countries. Thus, some economic decisions, such as levying of the depression tax and imposing restrictions on imports, were introduced to reduce the impacts of the Depression on the Turkish economy. All in all, the Akşam Gazette provided important news about the effects of the Great Depression not only on Turkish economy but also on other countries' economies.

Research paper thumbnail of Tanzimat'tan Sonra Modern Bütçe Anlayışı ve Osmanlı Bütçelerinin Güvenilirliği Meselesi: Bütçe Etiği Açısından Bir Değerlendirme

Tanzimat’tan Sonra Modern Bütçe Anlayışı ve Osmanlı Bütçelerinin Güvenilirliği Meselesi Bütçe Etiği Açısından Bir Değerlendirme, 2021

Son zamanlarda "bütçe etiği"ne artan bir ilgi vardır. Ancak bütçe etiğini tarihsel açıdan ele ala... more Son zamanlarda "bütçe etiği"ne artan bir ilgi vardır. Ancak bütçe etiğini tarihsel açıdan ele alan çalışmalara rastlamak mümkün değil. Halbuki bütçenin var olduğu her dönemde, bütçe sürecine dair işleyişi etik açıdan ele almak mümkündür. Bu noktadan hareketle bu çalışma, Osmanlı Devleti'ndeki 19. yüzyıl bütçe uygulamalarını ve bütçenin güvenirliliğini bütçe etiğinin kavramsal çerçevesi bağlamında incelemektedir. Osmanlı bütçelerine ilişkin çalışmalarda; bütçenin hukuki yapısı, bütçe gelir ve giderleri yoğun tartışmalara konu olurken bu bütçelerin niteliği ve bütçe kaynak tahsisi sürecini düzenleyen değerler ve normlar yeterince incelenmemiştir. Oysa bütçenin kendisine atfedilen fonksiyonları icra edebilmesi, etik değerlerle de yakından ilişkilidir. Etik değerler, bütçe kaynak tahsisinde bireysel menfaatler ile sosyal faydalar arasındaki çatışmaları önleyebilir ve bütçe uygulamalarında etkinsizliğe neden olan yanlış davranış ve uygulamaları azaltabilir. Bu çalışma, Osmanlı bütçe uygulamalarının etik boyutunun daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunmak için 19. yüzyıl Osmanlı bütçelerini bütçe etiği bağlamında Osmanlı ve İngiliz arşivleri ile İngiliz gazeteleri vasıtasıyla incelemeyi amaçlamaktadır.

Research paper thumbnail of DEVLET BORÇLARININ KÖKENİ, GELİŞİMİ VE İKTİSADİ TEMELLERİ * THE ORIGIN, DEVELOPMENT AND ECONOMIC FOUNDATIONS OF PUBLIC DEBTS

Öz: Devlet borçları, birçok aşamadan geçmiş ve dini, felsefi ve iktisadi kaynaklardan beslenmişti... more Öz: Devlet borçları, birçok aşamadan geçmiş ve dini, felsefi ve iktisadi kaynaklardan beslenmiştir. Kavram, ilk olarak dini ve felsefi akımlar çerçevesinde faiz yasağı bünyesinde ele alınmış ve borcun iktisadi hayat üzerindeki etkisinin görülmesi neticesinde, devlet borcu kavramına dair değerlendirmeler borcun iktisadi etkileri etrafında şekillenmiştir. Özellikle İngiltere'deki Muhteşem Devrim ile birlikte devlet borcu kavramı, modern iktisadi sistemde kabul gören özellikleri ihtivâ etmeye başlamış ve iktisadi düşünce okulları mensupları, dönemin koşullarından ve geçmiş tecrübelerden faydalanarak bu konuda fikir be-yan etmişlerdir. Bu minvalde Fizyokratlar ve Klasik iktisatçılar devlet borçları konusunda muhafazakâr bir tutum sergilerlerken Merkantilistler ile çoğunluğunu Alman iktisatçıların oluşturduğu bir kısım yazar, devlet borçlarına karşı ılımlı bir tavır takınmışlardır. Devlet borçlarının kökeni, gelişimi ve iktisadi temel-leri adını taşıyan bu çalışmada, devlet borçlarının dönüşümü, ekonomik niteliği ve borçlanmanın devlet, birey ve toplum açısından önemi ortaya konulmaya çalışılmıştır. Abstract: The public debt have come from many stages and have been fed from many sources of religion, philosophy , and economics. It was first dealt with in the context of interest within the framework of religious and philosophical currents, due to the awareness of the negative effect of debt on the economic life, the evaluations on the public debts focused on economic effects of it. Especially with the Glorious Revolution in England, the concept of state debt has begun to include features that are accepted in the modern economic system. Hence while the Physiocrats and Classics had a more conservative stance on debt, Mercantlist and some authors, many of whom were German economists, had adopted a more moderate attitude towards government borrowing. In this study, which is called the origin, development and economic foundations of public debts, we focused on public debt transformations and its economic nature. We also investigated the importance of public debt interms of state, individual and community.

Research paper thumbnail of DEVLET BORÇLARININ DİNİ VE FELSEFİ TEMELLERİ

Öz Borçlanmanın finansman ihtiyacının karşılanması ve ticari faaliyetlerin yürütülme-si için kull... more Öz Borçlanmanın finansman ihtiyacının karşılanması ve ticari faaliyetlerin yürütülme-si için kullanılması, tarih öncesi döneme kadar gitmektedir. Bu dönemde, borçlanma ticari faaliyetlerin sürdürülmesi, kar elde edilmesi ve zorunlu ihtiyaçların karşılan-ması için yararlı bir enstrüman olarak görülmüştür. Fakat faiz içeren borçlanmanın ahlaki olmayan sonuçları nedeniyle eleştirilmesi, borcun tüketim ya da üretim ama-cıyla kullanılması kadar eskidir. Nitekim yüzyıllar boyunca, hem felsefeciler hem de din adamları faiz içeren borçlanmanın ahlaki olmayan sonuçları konusunda endişe duymuşlar ve bu konudaki görüşlerini faizin yasaklanması ya da kısıtlanması şeklinde ortaya koymuşlardır. Zamanla faiz içeren borçlanmaya yasal, ahlaki ve dini karşıtlık, ekonomik gelişmeler ve Kalvinizmin etkisiyle yumuşamış ve bu 1500'lü yılların ba-şında dini çevrelerin görüşünde radikal bir dönüşüme yol açmıştır. Bu çalışmada, bir taraftan borcun tarihi gelişimi analiz edilirken, diğer taraftan felsefi ve dini çevrelerin borçlanmaya yönelik yaklaşımlarındaki dönüşümün ortaya konulması ve devlet borç-larının felsefi ve dini temellerinin incelenmesi amaç edinilmiştir. Abstract The use of debt as a tool of financing needs or conducting commercial activities dates back to prehistoric era. In this period, it was regarded that the borrowing is a useful tool for generating profit, maintaining commercial activities, and financing compulsory needs. Hovewer, due to non-ethical consequencies of intereset bearing borrowing the criticisms of it are as old as the use of debts for consumption or production purposes. Through the ages, both philisophers and clergymen is worried about non-moral/ ethical consequences of interest-bearing debt. They put forward the views suggesting the condemnation or restriction of interest. In time/in due course, legal, ethical, religious objection has softened by the effects of economic development and Calvinism which led to being radically transformed of religious circles' views on interest bering debt in the early 1500s. In this study, it is aimed to examine the philosophical and religious foundations of public debts by analysing it both in the context of historical developments and through by revealing the transformation of philosophical and religious objection towards interest bearing borrowing.

Research paper thumbnail of Tanzimat Sonrası Osmanlı’da Bütçe Bütçe Açıkları Sorunu ve Mali Konsolidasyon Uygulamaları

Research paper thumbnail of Borç Etiği ve Borç Etiği Perspektifinden Osmanlı Devleti'nde Dış Borçlar

ÖZ Global krizden sonra, kamu maliyesinin etik boyutu önemi her geçen gün daha da artan bir konu ... more ÖZ Global krizden sonra, kamu maliyesinin etik boyutu önemi her geçen gün daha da artan bir konu haline gelmiştir. Borç ödeme yükümlülüklerinin yerine getirilememesi, kamu borçlarının sürdürülemez düzeyi ve kredi değerlendirme kuruluşlarının etik olmayan değerlendirmeleri gibi bir dizi sorunla bağlantılı olarak, kamu borcuyla ilgili etik konuların rolü spesifik olarak tartışılır olmuştur. Bu tartışmalarda borç ödeme yükümlülüklerinin yerine getirilmemesinin etik olup olmadığı ve kamu borcuna ilişkin kurumsal düzenlemelerin yeterli olup olmadığı sorusu gündeme getirilmiştir. Bu amaçla, birçok araştırmacı kamu borcunun nasıl yeniden yapılandırılacağına dair bir fikir edinmek için geçmiş borç geri ödememe uygulamalarını ve krizlerini incelemişlerdir. Etkili borç yönetimini gerçekleştirmek ve borçların geri ödenmesini sağlamak için, bu çalışmalarda iyi tasarlanmış kurumsal mevzuatın önemi ile kamu borcuna ilişkin etik kodların geliştirilmesi vurgulanmıştır. Kamu borcunda etik konuların artan önemi bağlamında, bu çalışmada, kamu borçları ve etik arasındaki ilişki, Osmanlı'da dış borçlar açısından değerlendirilmiştir. Çalışma kapsamında Osmanlı dış borçlarının etik olmayan yönlerine vurgu yapılmıştır. ABSTRACT After the global crisis, ethical dimension of public finance has become a matter of growing importance each passing day. In connection with the numerous problems related to public debts, such as debt defaults, unsustainable levels of public debts or unethical assessments of credit rating agencies, the role of the ethical issues related to public debt have been discussed more specifically. In these discussions, it was brought into question whether debt default was ethical as well as whether the institutional arrangements for public debt were adequate. For this purpose, many researchers have examined past debt defaults and crises to provide an insight on how public debt can be restructured. In order to carry out effective debt management and prevent debt defaults, the development of ethical codes concerning public debt with the importance of well-conceived institutional legislation were emphasized in these studies. In the context of the increasing importance of ethical issues in public debt, the relationship between public debt and ethics, in terms of

Research paper thumbnail of Ülkelerin Zenginleşme Hipotezleri Çerçevesinde Osmanlı İmparatorluğu’nun Çöküşü Hakkında Bir Değerlendirme

Günümüzde, devletlerin mevcut zenginlik ve yoksulluk durumlarına, geçmişte yaşamış oldukları tecr... more Günümüzde, devletlerin mevcut zenginlik ve yoksulluk durumlarına, geçmişte yaşamış oldukları tecrübelerine ve bu tecrübelerin sonuçlarına duyulan ilgi artarak devam etmektedir. Tarihsel süreç içerisinde yaşanan bu tecrübeleri incelemek ve mevcut zenginlikleri açıklamak amacıyla coğrafya, kültür, cehalet ve sömürücü/kapsayıcı kurumlar hipotezi gibi bir takım hipotezler ileri sürülmüştür. Çalışmada, bu hipotezler kapsamında Osmanlı İmparatorluğunun yıkılışı hakkında yapılan açıklamalar ele alınmıştır. Sonuç olarak, Osmanlı İmparatorluğunun yıkılışını açıklamada, coğrafya hipotezinin barındırmış olduğu varsayımların, Osmanlı İmparatorluğunu inceleme olanağı vermemesinden dolayı değerlendirme dışı bırakılmış; geriye kalan hipotezlerden sömürücü/kapsayıcı kurumlar hipotezi ile cehalet hipotezi kapsamında yapılan değerlendirmelerin yerinde olduğu, ancak kültür hipotezinin söz konusu durumu açıklamada yetersiz olduğu ortaya konulmuştur.

Research paper thumbnail of 1926 Yılı İstanbul Ticaret ve Sanayi Odası Raporu Çerçevesinde Aşar Vergisinin Kaldırılması ile İlgili Bir Değerlendirme Çalışması

Çalışmada 1926 Yılında İstanbul Ticaret ve Sanayi Odasınca düzenlenmiş olan raporun bir değerlend... more Çalışmada 1926 Yılında İstanbul Ticaret ve Sanayi Odasınca düzenlenmiş olan raporun bir değerlendirilmesi yapılmış ve raporun odak noktasını oluşturan Aşar Vergisinin kaldırılması incelenmiştir. Bu inceleme neticesinde raporda genel olarak aşar vergisinin olumsuz yanlarına dikkat çekildiği gözlemlenmiş ve bu verginin kaldırılmasının gereklilikleri sıralanmıştır. Ayrıca raporda Aşar Vergisinin kaldırılması çağdaşlaşma yolunda ilerlemenin temel koşullarından birisi olarak görülmüş ve buna benzer uygulamaların hayata geçirilmesinin önemine dikkat çekilmiştir. Fakat bu verginin kaldırılması neticesinde ortaya çıkan gelir eksikliğinin giderilmesinde başarılı olunamadığı ve bu nedenle Aşar Vergisinden meydana gelen boşluğun giderilmesi adına bir takım ek vergilere başvurulduğu ifade edilmiştir.

Research paper thumbnail of Varlık Vergisi Hakkında Bir Değerlendirme

ÖZET Türkiye Cumhuriyeti maliye tarihi açısından önemli bir yere sahip olan Varlık Vergisi, uygul... more ÖZET Türkiye Cumhuriyeti maliye tarihi açısından önemli bir yere sahip olan Varlık Vergisi, uygulandığı günden beri tartışılagelmiştir. Bu tartışmalar genel itibariyle uygulamaya destek olma ya da karşıt olma şeklinde gerçekleşmiştir. Ancak tarihsel olaylar objektif bir şekilde değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Bu çerçevede ele alınan çalışma neticesinde, dönemin olağanüstü ekonomik ve sosyal koşullarından dolayı uygulamanın gerekli olduğu, fakat gerek kanundaki yanlışlıklar gerekse de uygulamadaki aksaklıklar uygulamanın meşruiyetini tartışmalı bir konuma getirdiği sonucuna ulaşılmıştır. ABSTRACT Wealth Tax, which had a significant place in the public finance history of the Republic of Turkey, has been debated since its implemention. These debates generally took place in the form of being for and against. The historical events; however, should be objectively assessed. In the study discussed in this context, on the one hand while the application was considered necessary due to outstanding economic and social conditions of the period, on the other hand both errors in the law and defects in the application had placed in a controversial position in terms of the legitimacy of the application. Toplumsal hayatta derin izler bırakan olaylar tarihsel süreç içerisinde tartışılagelmiştir. Bu tartışmalar çoğu zaman taraflı bir şekilde ele alınmakta; zamanın ruhuna ve sosyo-ekonomik yapıya aykırı bir şekilde incelenmektedir. Bazen de objektif bir tutum çerçevesinde, dönemin şartları dikkate alınarak ele alınmaya çalışılmaktadır. Birinci durumun getirmiş olduğu şartlar altında incelenmeye çalışılan konular söz konusu dönemi açıklamaktan ziyade konuyu karmaşık bir hale getirmekte iken; ikincisi ise konuya açıklık getirmekte ve zamanın ruhunu yansıtabilmektedir.

Research paper thumbnail of İmam Ebu Yusuf'un Kamu Maliyesi Alanına Katkısı

Öz İslam tarihinin önemli isimlerinden olan İmam Ebu Yusuf, Abbasi Devleti döneminde kurulan ve k... more Öz İslam tarihinin önemli isimlerinden olan İmam Ebu Yusuf, Abbasi Devleti döneminde kurulan ve kadıların kadısı anlamına gelen kãdilkudât makamının ilk temsilcisi, İmam Ebu Hanife'nin önde gelen talebelerindendir. Siyaset, sosyoloji, iktisat ve kamu maliyesi gibi alanlarda önemli görüşler ileri sürmüştür. Çalışmada bu alanlardan kamu maliyesi alanına yapmış olduğu katkılar ele alınmış ve tarihte yazılmış ilk kamu maliyesi kitabı olan Kitâbü'l-Harâc eseri incelenmiştir. İslam dininin toplumsal hayatın iyileştirilmesine ve sosyal refahın sağlanmasına verdiği önem neticesinde, İmam Ebu Yusuf'un kamu maliyesi alanına katkısı; optimal vergi oranı, ödeme gücü, ayırma kuramı, vergilendirme dönemi, çifte vergilendirme gibi kavramlar üzerinden sunulmuştur. Abstract Imam Abu Yusuf, a key figure in the history of Islam was the first representative of Kadi'l Kudat which was founded in the Abbasid period and refers to head qadi of other qadies and was one of the leading students of Imam Abu Hanifa. He suggested significant ideas in many fields such as politics, sociology, economics and public finance. Of these fields, his contributions to the field of Public Finance are discussed and in this context, Kitâbü'l-Harâc, the first written book on public finance in the history is examined in this study. So, Imam Abu Yusuf's contribution to the field of public finance was worthy for the improvement in concepts such as

Research paper thumbnail of Osmanlı İmparatorluğu'nda Bütçenin Dengesinin Gelişimi

Bütçeler, devletlerin sahip oldukları fonksiyonları yerine getirmede tarihsel süreç içerisinde ön... more Bütçeler, devletlerin sahip oldukları fonksiyonları yerine getirmede tarihsel süreç içerisinde önemli görevler üstlenmişlerdir. Osmanlı İmparatorluğunda bütçeler, maliye politikası aracı olmaktan ziyade hükümdar nezdinde hesaplara kesinlik kazandırmak amacı taşımış ve bütçe kayıtlarının tutulmasına önemle uyulmuştur. Bu kapsamda çalışmada Osmanlı İmparatorluğunun 1643-1918 yılları arasındaki bütçe gelir-gider miktarları ve bütçe dengesi incelenmektedir. Çalışma sonuçlarına göre İmparatorluğunun askeri ve siyasi anlamda güçlü olduğu dönemlerde bütçe fazlasının oluştuğu; askeri ve siyasi anlamda zayıf olduğu dönemlerde ise bütçe açığının oluştuğu ortaya çıkmıştır. Bütçe açıklarının, özellikle 18. yüzyıldan sonra arttığı ve 19. yüzyılda kronik bir hale dönüştüğü görülmüştür.

Research paper thumbnail of Vergi Bilincinin Vergi Ahlakı Üzerindeki Etkisi: Maliye ve İlahiyat Bölümü Öğrencileri Örneği

Özet Kamu hizmetlerinin sunulmasında devletler açısından büyük önemi olan vergilerin etkin bir şe... more Özet Kamu hizmetlerinin sunulmasında devletler açısından büyük önemi olan vergilerin etkin bir şekilde toplanabilmesi için siyasi idareler, mükelleflerin vergiye yönelik mükellefiyetlerini tam olarak ifa edebilmeleri adına mükelleflerce sahip olunması gereken tutum ve davranışları etkileyen faktörleri doğru tespit etmeli ve bu tespitler doğrultusunda politikalar geliştirmelidir. Bu bağlamda çalışmada vergiye yönelik tutum ve davranışları önemli bir şekilde etkileyen vergi ahlakının oluşmasında vergi bilincinin etkisine yer verilmiştir. Çalışmada vergi bilincinin vergi ahlakı üzerindeki etkisi incelenirken, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Maliye Bölümü ve İlahiyat Fakültesi öğrencilerine anket uygulaması yapılmıştır. Çalışmada örneklem kütlesinin maliye bölümü ve ilahiyat bölümü öğrencileri arasından seçilmesindeki amaç ise; ağırlıklı olarak mali, ekonomik ve vergi kavramlarına yönelik ders alan maliye bölümü öğrencileri ile dini ve ahlaki konularda ders alan ilahiyat bölümü öğrencilerinin vergi bilinci ve vergi ahlakı düzeyleri arasında kıyas yapılabilmesi olmuştur. Böylece farklı iki alan olan bu bölümlerin vergi ahlakının belirlenmesinde vergi bilincinin etkisi incelenmiştir. Yapılan ampirik çalışma neticesinde ise ilahiyat bölümü öğrencilerinin vergi bilinci ve vergi ahlakına yönelik ifadelere maliye bölümü öğrencilerine kıyasla daha fazla katıldıkları sonucu ortaya çıkmıştır.

Presentation by Şahin Yeşilyurt, PhD

Research paper thumbnail of An Analysis on the Allegations of Heavy Tax Burden on the Armenian in Ottoman State

This study aims to examine the validity and reality of the claims that heavy taxes were imposed o... more This study aims to examine the validity and reality of the claims that heavy taxes were imposed on the Armenians living in the Ottoman Empire towards the end of the 19th century, through Ottoman archives. As it is known, 'the Armenian question' is among the issues that are discussed fiercely today, by claiming that the Ottoman administration used taxation against the Armenians. Moreover, it is alleged that the properties of Armenians were extorted and sold at low prices due to this heavy tax burden, and thus their tax debts were paid. It is also stated that as a result of all the above allegations, Armenians left their places. Based on these allegations it is claimed that heavy taxation played a crucial role in the revolts of the Armenians against the Ottoman State, and so these revolts are positioned with a justification. However, these claims are not supported by archival documents; on the contrary, they are shaped around biased thoughts. Because there are many regulations in favor of Armenians in the field of taxation in the Ottoman archives. For example, archival documents reveal that tax reductions were introduced, or taxes were postponed upon the petitions of Armenians. On the other hand, especially as a result of the uprisings in the regions where Armenians lived, Armenians who lost their ability to pay experienced some problems in paying their taxes. The Ottoman administration did not force them to pay their taxes in the said regions; on the contrary, it offered them some conveniences such as the deferral of taxes. There are also some documents underline that Armenians made false claims to benefit from these tax benefits. In conclusion, this study reveals that, contrary to the idea that taxation was used as a means of pressure against Armenians under the Ottoman administration, taxes were used to facilitate their daily lives. It is thought that this inference may allow us to reconsider the allegations made against the Ottomans over 'the Armenian question'.

Research paper thumbnail of İslamiyet, Haram Mallar ve Vergilendirme: Osmanlı Vergi Sisteminden Yansımalar

Research paper thumbnail of Osmanlı Toplumunda Salgınla Mücadelede Mali Bir Çözüm Karantina Vergisi

Research paper thumbnail of The Relationship Between Migration and Taxation in the Ottoman Economy

Tax and immigration are as deeply rooted as human history. They have been in close relationship f... more Tax and immigration are as deeply rooted as human history. They have been in close relationship from past to present. Considering the relationship between them from the perspective of Ottoman history, they occupied an important place in the state administration from the first years of the state to its last period. For example, through a sound migration policy, the Ottoman State aimed to reach some aims like preventing possible rebellion of the tribes, ensuring social peace and security, establishing strategically important regions, supporting the development of regions, and increasing tax revenues. In achieving all these goals through migration, taxation played a significant role. Thus, the Ottoman administration utilized taxes to encourage or prevent migration in the society on political, economic, and social issues. For instance, from the point of political issue, based on the Ottoman archives, it is observed that there was a reduction in taxes to ensure that the people of regions especially close to the border were not affected by low-rate taxes on the other side of the border and did not migrate there. On the other hand, from the economic and social perspectives, tax exemptions were granted to immigrants for a certain period, such as 3 or 10 years. In conclusion, this study based on the Ottoman archive reveals that immigration and taxation were intertwined and mutually supportive issues in Ottoman history.

Research paper thumbnail of İslam Maliye Tarihi literatürünün Teşekkülüne Bir Katkı: Maverdi ve Kamu Maliyesi

Research paper thumbnail of Din ve Ekonomi Bağlamında İslam Maliye Tarihi ve Maliye Sistemi

Research paper thumbnail of Zonguldak İlinde Göçün Sosyo-Ekonomik Nedenleri ve Alınabilecek Önlemler

Research paper thumbnail of BÜYÜK BUHRAN’IN TÜRKİYE EKONOMİSİ ÜZERİNDEKİ BİR NETİCESİ: BUHRAN VERGİSİ

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, 2021

This study deals with the depression tax, which was put into effect in the Turkish tax system as ... more This study deals with the depression tax, which was put into effect in the Turkish tax system as a consequence of the Great Depression of 1929 that affected the whole world. The depression tax, which was enacted during an extraordinary period, and expected to be temporary, remained in the Turkish tax system for nearly 20 years. Depending on the severity of the depression, some changes were made over time, both in the scope of the tax liability and in the amount of tax. In all these changes, it was always emphasized that in such a devastating period, the majority of society should bear the potential burden. These changes in this period also attracted the attention of the Turkish press. This news, while providing information about the process of the depression tax, also listed criticisms about it. All in all, this tax, which was a consequence of the Great Gepression, showed us the profound impact of the Great Depression on Turkey's economy. In this sense, making use of the press of the period (Akşam newspaper) in the examination of the depression tax makes the study important. It is because the news used in the study ensures that the relevant period is investigated from a window of itself. This makes the evaluations on the subject in question valuable. Considering all these sentiments, it is regarded that this study may contribute to the studies to be put forward in the field of public finance history, albeit a small one.

Research paper thumbnail of Türk Basınında Büyük Buhran: Akşam Gazetesi 1929-1934

This study deals with the 1929 depression from the Akşam Gazette's perspective, which has a long ... more This study deals with the 1929 depression from the Akşam Gazette's perspective, which has a long history in the Turkish press. The study assesses the effects of the Great Depression on the economies of the United States, Europe, and Turkey, respectively, based on the Akşam Gazette's news. While social problems like suicides and demonstrations as well as the negative effects of the Depression on Hollywood in America come to the fore in these assessments, the unemployment in Europe is remarkable. On the other hand, the positive effects of the Depression on American society are also featured in the news. For instance, thanks to the Depression, there is a significant decrease in the death rate owing to declining overeating and debauchery alleged to be seriously damaging to the human body. As for Turkey, Turkey's economic situation is not much different than in other countries. Thus, some economic decisions, such as levying of the depression tax and imposing restrictions on imports, were introduced to reduce the impacts of the Depression on the Turkish economy. All in all, the Akşam Gazette provided important news about the effects of the Great Depression not only on Turkish economy but also on other countries' economies.

Research paper thumbnail of Tanzimat'tan Sonra Modern Bütçe Anlayışı ve Osmanlı Bütçelerinin Güvenilirliği Meselesi: Bütçe Etiği Açısından Bir Değerlendirme

Tanzimat’tan Sonra Modern Bütçe Anlayışı ve Osmanlı Bütçelerinin Güvenilirliği Meselesi Bütçe Etiği Açısından Bir Değerlendirme, 2021

Son zamanlarda "bütçe etiği"ne artan bir ilgi vardır. Ancak bütçe etiğini tarihsel açıdan ele ala... more Son zamanlarda "bütçe etiği"ne artan bir ilgi vardır. Ancak bütçe etiğini tarihsel açıdan ele alan çalışmalara rastlamak mümkün değil. Halbuki bütçenin var olduğu her dönemde, bütçe sürecine dair işleyişi etik açıdan ele almak mümkündür. Bu noktadan hareketle bu çalışma, Osmanlı Devleti'ndeki 19. yüzyıl bütçe uygulamalarını ve bütçenin güvenirliliğini bütçe etiğinin kavramsal çerçevesi bağlamında incelemektedir. Osmanlı bütçelerine ilişkin çalışmalarda; bütçenin hukuki yapısı, bütçe gelir ve giderleri yoğun tartışmalara konu olurken bu bütçelerin niteliği ve bütçe kaynak tahsisi sürecini düzenleyen değerler ve normlar yeterince incelenmemiştir. Oysa bütçenin kendisine atfedilen fonksiyonları icra edebilmesi, etik değerlerle de yakından ilişkilidir. Etik değerler, bütçe kaynak tahsisinde bireysel menfaatler ile sosyal faydalar arasındaki çatışmaları önleyebilir ve bütçe uygulamalarında etkinsizliğe neden olan yanlış davranış ve uygulamaları azaltabilir. Bu çalışma, Osmanlı bütçe uygulamalarının etik boyutunun daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunmak için 19. yüzyıl Osmanlı bütçelerini bütçe etiği bağlamında Osmanlı ve İngiliz arşivleri ile İngiliz gazeteleri vasıtasıyla incelemeyi amaçlamaktadır.

Research paper thumbnail of DEVLET BORÇLARININ KÖKENİ, GELİŞİMİ VE İKTİSADİ TEMELLERİ * THE ORIGIN, DEVELOPMENT AND ECONOMIC FOUNDATIONS OF PUBLIC DEBTS

Öz: Devlet borçları, birçok aşamadan geçmiş ve dini, felsefi ve iktisadi kaynaklardan beslenmişti... more Öz: Devlet borçları, birçok aşamadan geçmiş ve dini, felsefi ve iktisadi kaynaklardan beslenmiştir. Kavram, ilk olarak dini ve felsefi akımlar çerçevesinde faiz yasağı bünyesinde ele alınmış ve borcun iktisadi hayat üzerindeki etkisinin görülmesi neticesinde, devlet borcu kavramına dair değerlendirmeler borcun iktisadi etkileri etrafında şekillenmiştir. Özellikle İngiltere'deki Muhteşem Devrim ile birlikte devlet borcu kavramı, modern iktisadi sistemde kabul gören özellikleri ihtivâ etmeye başlamış ve iktisadi düşünce okulları mensupları, dönemin koşullarından ve geçmiş tecrübelerden faydalanarak bu konuda fikir be-yan etmişlerdir. Bu minvalde Fizyokratlar ve Klasik iktisatçılar devlet borçları konusunda muhafazakâr bir tutum sergilerlerken Merkantilistler ile çoğunluğunu Alman iktisatçıların oluşturduğu bir kısım yazar, devlet borçlarına karşı ılımlı bir tavır takınmışlardır. Devlet borçlarının kökeni, gelişimi ve iktisadi temel-leri adını taşıyan bu çalışmada, devlet borçlarının dönüşümü, ekonomik niteliği ve borçlanmanın devlet, birey ve toplum açısından önemi ortaya konulmaya çalışılmıştır. Abstract: The public debt have come from many stages and have been fed from many sources of religion, philosophy , and economics. It was first dealt with in the context of interest within the framework of religious and philosophical currents, due to the awareness of the negative effect of debt on the economic life, the evaluations on the public debts focused on economic effects of it. Especially with the Glorious Revolution in England, the concept of state debt has begun to include features that are accepted in the modern economic system. Hence while the Physiocrats and Classics had a more conservative stance on debt, Mercantlist and some authors, many of whom were German economists, had adopted a more moderate attitude towards government borrowing. In this study, which is called the origin, development and economic foundations of public debts, we focused on public debt transformations and its economic nature. We also investigated the importance of public debt interms of state, individual and community.

Research paper thumbnail of DEVLET BORÇLARININ DİNİ VE FELSEFİ TEMELLERİ

Öz Borçlanmanın finansman ihtiyacının karşılanması ve ticari faaliyetlerin yürütülme-si için kull... more Öz Borçlanmanın finansman ihtiyacının karşılanması ve ticari faaliyetlerin yürütülme-si için kullanılması, tarih öncesi döneme kadar gitmektedir. Bu dönemde, borçlanma ticari faaliyetlerin sürdürülmesi, kar elde edilmesi ve zorunlu ihtiyaçların karşılan-ması için yararlı bir enstrüman olarak görülmüştür. Fakat faiz içeren borçlanmanın ahlaki olmayan sonuçları nedeniyle eleştirilmesi, borcun tüketim ya da üretim ama-cıyla kullanılması kadar eskidir. Nitekim yüzyıllar boyunca, hem felsefeciler hem de din adamları faiz içeren borçlanmanın ahlaki olmayan sonuçları konusunda endişe duymuşlar ve bu konudaki görüşlerini faizin yasaklanması ya da kısıtlanması şeklinde ortaya koymuşlardır. Zamanla faiz içeren borçlanmaya yasal, ahlaki ve dini karşıtlık, ekonomik gelişmeler ve Kalvinizmin etkisiyle yumuşamış ve bu 1500'lü yılların ba-şında dini çevrelerin görüşünde radikal bir dönüşüme yol açmıştır. Bu çalışmada, bir taraftan borcun tarihi gelişimi analiz edilirken, diğer taraftan felsefi ve dini çevrelerin borçlanmaya yönelik yaklaşımlarındaki dönüşümün ortaya konulması ve devlet borç-larının felsefi ve dini temellerinin incelenmesi amaç edinilmiştir. Abstract The use of debt as a tool of financing needs or conducting commercial activities dates back to prehistoric era. In this period, it was regarded that the borrowing is a useful tool for generating profit, maintaining commercial activities, and financing compulsory needs. Hovewer, due to non-ethical consequencies of intereset bearing borrowing the criticisms of it are as old as the use of debts for consumption or production purposes. Through the ages, both philisophers and clergymen is worried about non-moral/ ethical consequences of interest-bearing debt. They put forward the views suggesting the condemnation or restriction of interest. In time/in due course, legal, ethical, religious objection has softened by the effects of economic development and Calvinism which led to being radically transformed of religious circles' views on interest bering debt in the early 1500s. In this study, it is aimed to examine the philosophical and religious foundations of public debts by analysing it both in the context of historical developments and through by revealing the transformation of philosophical and religious objection towards interest bearing borrowing.

Research paper thumbnail of Tanzimat Sonrası Osmanlı’da Bütçe Bütçe Açıkları Sorunu ve Mali Konsolidasyon Uygulamaları

Research paper thumbnail of Borç Etiği ve Borç Etiği Perspektifinden Osmanlı Devleti'nde Dış Borçlar

ÖZ Global krizden sonra, kamu maliyesinin etik boyutu önemi her geçen gün daha da artan bir konu ... more ÖZ Global krizden sonra, kamu maliyesinin etik boyutu önemi her geçen gün daha da artan bir konu haline gelmiştir. Borç ödeme yükümlülüklerinin yerine getirilememesi, kamu borçlarının sürdürülemez düzeyi ve kredi değerlendirme kuruluşlarının etik olmayan değerlendirmeleri gibi bir dizi sorunla bağlantılı olarak, kamu borcuyla ilgili etik konuların rolü spesifik olarak tartışılır olmuştur. Bu tartışmalarda borç ödeme yükümlülüklerinin yerine getirilmemesinin etik olup olmadığı ve kamu borcuna ilişkin kurumsal düzenlemelerin yeterli olup olmadığı sorusu gündeme getirilmiştir. Bu amaçla, birçok araştırmacı kamu borcunun nasıl yeniden yapılandırılacağına dair bir fikir edinmek için geçmiş borç geri ödememe uygulamalarını ve krizlerini incelemişlerdir. Etkili borç yönetimini gerçekleştirmek ve borçların geri ödenmesini sağlamak için, bu çalışmalarda iyi tasarlanmış kurumsal mevzuatın önemi ile kamu borcuna ilişkin etik kodların geliştirilmesi vurgulanmıştır. Kamu borcunda etik konuların artan önemi bağlamında, bu çalışmada, kamu borçları ve etik arasındaki ilişki, Osmanlı'da dış borçlar açısından değerlendirilmiştir. Çalışma kapsamında Osmanlı dış borçlarının etik olmayan yönlerine vurgu yapılmıştır. ABSTRACT After the global crisis, ethical dimension of public finance has become a matter of growing importance each passing day. In connection with the numerous problems related to public debts, such as debt defaults, unsustainable levels of public debts or unethical assessments of credit rating agencies, the role of the ethical issues related to public debt have been discussed more specifically. In these discussions, it was brought into question whether debt default was ethical as well as whether the institutional arrangements for public debt were adequate. For this purpose, many researchers have examined past debt defaults and crises to provide an insight on how public debt can be restructured. In order to carry out effective debt management and prevent debt defaults, the development of ethical codes concerning public debt with the importance of well-conceived institutional legislation were emphasized in these studies. In the context of the increasing importance of ethical issues in public debt, the relationship between public debt and ethics, in terms of

Research paper thumbnail of Ülkelerin Zenginleşme Hipotezleri Çerçevesinde Osmanlı İmparatorluğu’nun Çöküşü Hakkında Bir Değerlendirme

Günümüzde, devletlerin mevcut zenginlik ve yoksulluk durumlarına, geçmişte yaşamış oldukları tecr... more Günümüzde, devletlerin mevcut zenginlik ve yoksulluk durumlarına, geçmişte yaşamış oldukları tecrübelerine ve bu tecrübelerin sonuçlarına duyulan ilgi artarak devam etmektedir. Tarihsel süreç içerisinde yaşanan bu tecrübeleri incelemek ve mevcut zenginlikleri açıklamak amacıyla coğrafya, kültür, cehalet ve sömürücü/kapsayıcı kurumlar hipotezi gibi bir takım hipotezler ileri sürülmüştür. Çalışmada, bu hipotezler kapsamında Osmanlı İmparatorluğunun yıkılışı hakkında yapılan açıklamalar ele alınmıştır. Sonuç olarak, Osmanlı İmparatorluğunun yıkılışını açıklamada, coğrafya hipotezinin barındırmış olduğu varsayımların, Osmanlı İmparatorluğunu inceleme olanağı vermemesinden dolayı değerlendirme dışı bırakılmış; geriye kalan hipotezlerden sömürücü/kapsayıcı kurumlar hipotezi ile cehalet hipotezi kapsamında yapılan değerlendirmelerin yerinde olduğu, ancak kültür hipotezinin söz konusu durumu açıklamada yetersiz olduğu ortaya konulmuştur.

Research paper thumbnail of 1926 Yılı İstanbul Ticaret ve Sanayi Odası Raporu Çerçevesinde Aşar Vergisinin Kaldırılması ile İlgili Bir Değerlendirme Çalışması

Çalışmada 1926 Yılında İstanbul Ticaret ve Sanayi Odasınca düzenlenmiş olan raporun bir değerlend... more Çalışmada 1926 Yılında İstanbul Ticaret ve Sanayi Odasınca düzenlenmiş olan raporun bir değerlendirilmesi yapılmış ve raporun odak noktasını oluşturan Aşar Vergisinin kaldırılması incelenmiştir. Bu inceleme neticesinde raporda genel olarak aşar vergisinin olumsuz yanlarına dikkat çekildiği gözlemlenmiş ve bu verginin kaldırılmasının gereklilikleri sıralanmıştır. Ayrıca raporda Aşar Vergisinin kaldırılması çağdaşlaşma yolunda ilerlemenin temel koşullarından birisi olarak görülmüş ve buna benzer uygulamaların hayata geçirilmesinin önemine dikkat çekilmiştir. Fakat bu verginin kaldırılması neticesinde ortaya çıkan gelir eksikliğinin giderilmesinde başarılı olunamadığı ve bu nedenle Aşar Vergisinden meydana gelen boşluğun giderilmesi adına bir takım ek vergilere başvurulduğu ifade edilmiştir.

Research paper thumbnail of Varlık Vergisi Hakkında Bir Değerlendirme

ÖZET Türkiye Cumhuriyeti maliye tarihi açısından önemli bir yere sahip olan Varlık Vergisi, uygul... more ÖZET Türkiye Cumhuriyeti maliye tarihi açısından önemli bir yere sahip olan Varlık Vergisi, uygulandığı günden beri tartışılagelmiştir. Bu tartışmalar genel itibariyle uygulamaya destek olma ya da karşıt olma şeklinde gerçekleşmiştir. Ancak tarihsel olaylar objektif bir şekilde değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Bu çerçevede ele alınan çalışma neticesinde, dönemin olağanüstü ekonomik ve sosyal koşullarından dolayı uygulamanın gerekli olduğu, fakat gerek kanundaki yanlışlıklar gerekse de uygulamadaki aksaklıklar uygulamanın meşruiyetini tartışmalı bir konuma getirdiği sonucuna ulaşılmıştır. ABSTRACT Wealth Tax, which had a significant place in the public finance history of the Republic of Turkey, has been debated since its implemention. These debates generally took place in the form of being for and against. The historical events; however, should be objectively assessed. In the study discussed in this context, on the one hand while the application was considered necessary due to outstanding economic and social conditions of the period, on the other hand both errors in the law and defects in the application had placed in a controversial position in terms of the legitimacy of the application. Toplumsal hayatta derin izler bırakan olaylar tarihsel süreç içerisinde tartışılagelmiştir. Bu tartışmalar çoğu zaman taraflı bir şekilde ele alınmakta; zamanın ruhuna ve sosyo-ekonomik yapıya aykırı bir şekilde incelenmektedir. Bazen de objektif bir tutum çerçevesinde, dönemin şartları dikkate alınarak ele alınmaya çalışılmaktadır. Birinci durumun getirmiş olduğu şartlar altında incelenmeye çalışılan konular söz konusu dönemi açıklamaktan ziyade konuyu karmaşık bir hale getirmekte iken; ikincisi ise konuya açıklık getirmekte ve zamanın ruhunu yansıtabilmektedir.

Research paper thumbnail of İmam Ebu Yusuf'un Kamu Maliyesi Alanına Katkısı

Öz İslam tarihinin önemli isimlerinden olan İmam Ebu Yusuf, Abbasi Devleti döneminde kurulan ve k... more Öz İslam tarihinin önemli isimlerinden olan İmam Ebu Yusuf, Abbasi Devleti döneminde kurulan ve kadıların kadısı anlamına gelen kãdilkudât makamının ilk temsilcisi, İmam Ebu Hanife'nin önde gelen talebelerindendir. Siyaset, sosyoloji, iktisat ve kamu maliyesi gibi alanlarda önemli görüşler ileri sürmüştür. Çalışmada bu alanlardan kamu maliyesi alanına yapmış olduğu katkılar ele alınmış ve tarihte yazılmış ilk kamu maliyesi kitabı olan Kitâbü'l-Harâc eseri incelenmiştir. İslam dininin toplumsal hayatın iyileştirilmesine ve sosyal refahın sağlanmasına verdiği önem neticesinde, İmam Ebu Yusuf'un kamu maliyesi alanına katkısı; optimal vergi oranı, ödeme gücü, ayırma kuramı, vergilendirme dönemi, çifte vergilendirme gibi kavramlar üzerinden sunulmuştur. Abstract Imam Abu Yusuf, a key figure in the history of Islam was the first representative of Kadi'l Kudat which was founded in the Abbasid period and refers to head qadi of other qadies and was one of the leading students of Imam Abu Hanifa. He suggested significant ideas in many fields such as politics, sociology, economics and public finance. Of these fields, his contributions to the field of Public Finance are discussed and in this context, Kitâbü'l-Harâc, the first written book on public finance in the history is examined in this study. So, Imam Abu Yusuf's contribution to the field of public finance was worthy for the improvement in concepts such as

Research paper thumbnail of Osmanlı İmparatorluğu'nda Bütçenin Dengesinin Gelişimi

Bütçeler, devletlerin sahip oldukları fonksiyonları yerine getirmede tarihsel süreç içerisinde ön... more Bütçeler, devletlerin sahip oldukları fonksiyonları yerine getirmede tarihsel süreç içerisinde önemli görevler üstlenmişlerdir. Osmanlı İmparatorluğunda bütçeler, maliye politikası aracı olmaktan ziyade hükümdar nezdinde hesaplara kesinlik kazandırmak amacı taşımış ve bütçe kayıtlarının tutulmasına önemle uyulmuştur. Bu kapsamda çalışmada Osmanlı İmparatorluğunun 1643-1918 yılları arasındaki bütçe gelir-gider miktarları ve bütçe dengesi incelenmektedir. Çalışma sonuçlarına göre İmparatorluğunun askeri ve siyasi anlamda güçlü olduğu dönemlerde bütçe fazlasının oluştuğu; askeri ve siyasi anlamda zayıf olduğu dönemlerde ise bütçe açığının oluştuğu ortaya çıkmıştır. Bütçe açıklarının, özellikle 18. yüzyıldan sonra arttığı ve 19. yüzyılda kronik bir hale dönüştüğü görülmüştür.

Research paper thumbnail of Vergi Bilincinin Vergi Ahlakı Üzerindeki Etkisi: Maliye ve İlahiyat Bölümü Öğrencileri Örneği

Özet Kamu hizmetlerinin sunulmasında devletler açısından büyük önemi olan vergilerin etkin bir şe... more Özet Kamu hizmetlerinin sunulmasında devletler açısından büyük önemi olan vergilerin etkin bir şekilde toplanabilmesi için siyasi idareler, mükelleflerin vergiye yönelik mükellefiyetlerini tam olarak ifa edebilmeleri adına mükelleflerce sahip olunması gereken tutum ve davranışları etkileyen faktörleri doğru tespit etmeli ve bu tespitler doğrultusunda politikalar geliştirmelidir. Bu bağlamda çalışmada vergiye yönelik tutum ve davranışları önemli bir şekilde etkileyen vergi ahlakının oluşmasında vergi bilincinin etkisine yer verilmiştir. Çalışmada vergi bilincinin vergi ahlakı üzerindeki etkisi incelenirken, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Maliye Bölümü ve İlahiyat Fakültesi öğrencilerine anket uygulaması yapılmıştır. Çalışmada örneklem kütlesinin maliye bölümü ve ilahiyat bölümü öğrencileri arasından seçilmesindeki amaç ise; ağırlıklı olarak mali, ekonomik ve vergi kavramlarına yönelik ders alan maliye bölümü öğrencileri ile dini ve ahlaki konularda ders alan ilahiyat bölümü öğrencilerinin vergi bilinci ve vergi ahlakı düzeyleri arasında kıyas yapılabilmesi olmuştur. Böylece farklı iki alan olan bu bölümlerin vergi ahlakının belirlenmesinde vergi bilincinin etkisi incelenmiştir. Yapılan ampirik çalışma neticesinde ise ilahiyat bölümü öğrencilerinin vergi bilinci ve vergi ahlakına yönelik ifadelere maliye bölümü öğrencilerine kıyasla daha fazla katıldıkları sonucu ortaya çıkmıştır.

Research paper thumbnail of An Analysis on the Allegations of Heavy Tax Burden on the Armenian in Ottoman State

This study aims to examine the validity and reality of the claims that heavy taxes were imposed o... more This study aims to examine the validity and reality of the claims that heavy taxes were imposed on the Armenians living in the Ottoman Empire towards the end of the 19th century, through Ottoman archives. As it is known, 'the Armenian question' is among the issues that are discussed fiercely today, by claiming that the Ottoman administration used taxation against the Armenians. Moreover, it is alleged that the properties of Armenians were extorted and sold at low prices due to this heavy tax burden, and thus their tax debts were paid. It is also stated that as a result of all the above allegations, Armenians left their places. Based on these allegations it is claimed that heavy taxation played a crucial role in the revolts of the Armenians against the Ottoman State, and so these revolts are positioned with a justification. However, these claims are not supported by archival documents; on the contrary, they are shaped around biased thoughts. Because there are many regulations in favor of Armenians in the field of taxation in the Ottoman archives. For example, archival documents reveal that tax reductions were introduced, or taxes were postponed upon the petitions of Armenians. On the other hand, especially as a result of the uprisings in the regions where Armenians lived, Armenians who lost their ability to pay experienced some problems in paying their taxes. The Ottoman administration did not force them to pay their taxes in the said regions; on the contrary, it offered them some conveniences such as the deferral of taxes. There are also some documents underline that Armenians made false claims to benefit from these tax benefits. In conclusion, this study reveals that, contrary to the idea that taxation was used as a means of pressure against Armenians under the Ottoman administration, taxes were used to facilitate their daily lives. It is thought that this inference may allow us to reconsider the allegations made against the Ottomans over 'the Armenian question'.

Research paper thumbnail of İslamiyet, Haram Mallar ve Vergilendirme: Osmanlı Vergi Sisteminden Yansımalar

Research paper thumbnail of Osmanlı Toplumunda Salgınla Mücadelede Mali Bir Çözüm Karantina Vergisi

Research paper thumbnail of The Relationship Between Migration and Taxation in the Ottoman Economy

Tax and immigration are as deeply rooted as human history. They have been in close relationship f... more Tax and immigration are as deeply rooted as human history. They have been in close relationship from past to present. Considering the relationship between them from the perspective of Ottoman history, they occupied an important place in the state administration from the first years of the state to its last period. For example, through a sound migration policy, the Ottoman State aimed to reach some aims like preventing possible rebellion of the tribes, ensuring social peace and security, establishing strategically important regions, supporting the development of regions, and increasing tax revenues. In achieving all these goals through migration, taxation played a significant role. Thus, the Ottoman administration utilized taxes to encourage or prevent migration in the society on political, economic, and social issues. For instance, from the point of political issue, based on the Ottoman archives, it is observed that there was a reduction in taxes to ensure that the people of regions especially close to the border were not affected by low-rate taxes on the other side of the border and did not migrate there. On the other hand, from the economic and social perspectives, tax exemptions were granted to immigrants for a certain period, such as 3 or 10 years. In conclusion, this study based on the Ottoman archive reveals that immigration and taxation were intertwined and mutually supportive issues in Ottoman history.

Research paper thumbnail of Budget Deficit Problems and Financial Consolidation Practices in the Ottoman Empire after the Tanzimat

Research paper thumbnail of AHISKA, GÖÇ VE OSMANLI: İSTİHDAM VE MAAŞLAR ÜZERİNE BİR İNCELEME.pdf

Research paper thumbnail of Devlet Borçlarının Ekonomik Temelleri Modern Mali Düşünce Öncesi Döneme İlişkin Bir Değerlendirme.pdf

The concept of debt is one of the important economic events that have taken place in the historic... more The concept of debt is one of the important economic events that have taken place in the historical process and the origin of the first debts goes back about 5,000 years today. Although debts offer significant opportunities for governments to carry out economic activities, the inadequacies of borrowable funds, the negative religious and philosophical view of interest-bearing lending, and the reluctance of borrowing, the debts occured by ancient civilizations has not occurred as much as in the Middle Ages.

Research paper thumbnail of 1846-1867 Yılları Arası Bosna Sancağı Vergi Uygulama Örnekleri

ÖZET Devletler açısından egemenlik gücünün kullanılması neticesinde nizamlar konulmasına, vatanda... more ÖZET Devletler açısından egemenlik gücünün kullanılması neticesinde nizamlar konulmasına, vatandaşlar açısından konulan bu nizamlara uyulmasına önemli bir örnek teşkil eden, aynı zamanda günümüzde devletin maliye politikası araçlarından birisi olan vergiler gerek günümüzde gerekse geçmiş dönemlerde iktisadi, sosyal, siyasal, dini ve mali olayların şekillenmesinde önemli bir rol oynamıştır. Ayrıca bu unsurlardan da derin bir şekilde etkilenmiştir. Böylece devletler ve vatandaşlar için büyük öneme sahip olan bu kavram, toplumların tarihsel geçmişlerinin incelenmesinde önemli bir fonksiyona sahip olmuştur. Başka bir ifadeyle bölgelerin, dönemlerin, toplumların tarihsel geçmişinin incelenmesinde, değerlendirilmesinde ve günümüze aktarılmasında vergi uygulamaları önemli bir konuma sahip olmuş, iktisat ve maliye literatürüne önemli katkılar sunmuştur. Bu kapsamda söz konusu açıklamaları XV. Yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katılan ve XIX. Yüzyılın sonlarına kadar Osmanlı idaresi altında bulunan Bosna Sancağı kapsamında değerlendirmek mümkündür. 1846-1867 yılları arasında, Bosna Sancağı'nda vuku bulan vergi uygulama örneklerinin ele alınması hedeflenen çalışma için arşiv kaynakları kullanılacaktır. Söz konusu bu arşiv kaynakları, Başbakanlık Osmanlı Arşivinden temin edilecektir. Belirtilen bu dönem hakkında Osmanlı arşivlerinde yapılan araştırma neticesinde, vergi uygulama örnekleri hakkında genel olarak vergi adaleti, vergi toplamada ortaya çıkan usulsüzlükler, çifte verginin önlenmesi, vergi anlaşmazlıkları, vergilerin ertelenmesi, vergi uygulamalarında reform gibi konulara erişilmiştir. Sonuç olarak devletler, iktisat politikası bileşenlerinden biri olan maliye politikasından ve onun araçlarından faydalanırlar. Bu araçların en önemlilerinden olan ve toplumsal hayatın işleyişinde devlet ile mükellef arasında önemli bir konuma sahip olan vergiler ve bu vergilerin uygulama örnekleri, 1846-1867 yılları kapsamında Bosna Sancağı özelinde arşiv belgeleri yardımıyla incelenecektir. Bu inceleme neticesinde, belirlenen dönem ve mekan hakkında vergi uygulama örnekleri, iktisadi ve mali açıdan sistematik bir biçimde değerlendirilecektir.

Research paper thumbnail of The Practice of Pig Tax in Ottoman Empire

Research paper thumbnail of İmam Ebu Yusuf’un Kamu Maliyesi Alanına Katkısı

Bu çalışma, yapılan değerlendirme ve düzenlemeler çerçevesinde yeniden ele alınmış ve bunun sonuc... more Bu çalışma, yapılan değerlendirme ve düzenlemeler çerçevesinde yeniden ele alınmış ve bunun sonucunda Maliye Dergisinde yayınlanmıştır.

Research paper thumbnail of 1890-1914 Yılları Aksaray Kazası Vergi Uygulamaları

Toplumların hafızasını oluşturan tarih bilimi üzerine yapılan çalışmalar, yapıldığı bölgenin sosy... more Toplumların hafızasını oluşturan tarih bilimi üzerine yapılan çalışmalar, yapıldığı bölgenin sosyal, siyasal, kültürel, dini, ekonomik ve mali hayatı hakkında yaşanmış olayların günümüze aktarılmasına yardımcı olmaktadır. Yapılan bu aktarım neticesinde, şehirlerin, bölgelerin ve devletlerin geçmiş tecrübeleri incelenmiş olunabilmektedir. Geçmiş dönemler hakkında yapılan bu çalışmaların dayanak noktasını ise arşiv belgeleri teşkil etmektedir. Gerçekten de, tarih çalışmalarının ana kaynağını oluşturan bu arşiv belgeleri yardımıyla, tarih çalışmaları çeşitlenmekte ve disiplinler arası etkileşim yaygınlaşmaktadır. Özellikle son zamanlarda, geçmiş dönemlerde yaşanmış iktisadi ve mali uygulamalara olan ilgi artarak devam etmekte ve bu uygulamalar ile günümüz iktisadi ve mali sisteminde yer alan uygulamalar arasında bir mukayese yoluna gidilmektedir. Bu çerçevede çalışmada, XIV. yüzyılın sonlarında Osmanlı İmparatorluğu topraklarına dâhil olan Aksaray kazasında, 1890-1914 yılları arasında meydana gelmiş olan vergi uygulamaları incelenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşiv Kataloğunda bulunan arşiv belgeleri çerçevesinde gerçekleştirilmiş olan bu çalışmada, söz konusu dönemler arasında Aksaray Kazasında vuku bulan münferit vergi uygulamalarının sistematik bir şekilde değerlendirilmesi hedeflenmiştir. Abstract The studies on the science of history which is constitutive the memory of the community help to transmit the experienced events about the social, political, cultural, religious, economic and public financial life to today. As a result of this transfer, it can be examined past experiences of cities, regions and states. The archive documents are constitute the premise of these studies which about the past periods. Indeed, with the help of this archive documents which constitute the main source of historical studies, history studies are diversifying and interdisciplinary interactions are widespread. Especially today, the interest in the experienced event in the past such as economic and public financial applications continues to increase and it is being made on a comparison between the these applications and current applications which located in the present economic and public financial applications.

Research paper thumbnail of Osmanlı Devleti'nde Sosyal Adaleti Sağlama Aracı Olarak Sadaka Müessesesi ve Uygulamaları

İslam dini ne salt bir eşit mülkiyet anlayışını ne de özel mülkiyet adı altında derin gelir eşits... more İslam dini ne salt bir eşit mülkiyet anlayışını ne de özel mülkiyet adı altında derin gelir
eşitsizliğini kabul etmektedir. İslam dini zenginler ve fakirler arasında sağlıklı bir ilişki için
bazı uygulamalar belirlemiştir. Bu uygulamaların başında sadaka müessesesi gelmektedir.
Sosyal politikalar harcamaları modern devletlerin sosyal harcamalarından biridir. Sosyal
politikalar harcamaları genel olarak yoksullara, yaşlılara, kadınlara, çocuklara ve
çalışamayacak durumda olanlar ile geliri yetersiz olanlara yapılan desteklerden
oluşmaktadır. Sadaka kurumu da buna benzer bir işleve sahiptir.
Tanzimat’tan sonra Osmanlı Devleti’nde, vakıflar Evkaf Nezareti ile merkeze
bağlanmış, gelirleri Maliye Nezareti tarafından toplanmaya başlanmıştır. Özellikle II.
Abdülhamit döneminde padişahın mali kaynaklarının genişlemesi ile birlikte bu durum daha
belirgin hale gelmiştir. Bu durum çalışma tarafından Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nden elde
edilen belgeler ile incelenmiştir. Belgeler ışığında, bu dönemde vakıfların özü olan sadaka
müessesesinin Osmanlı taşrası ile birlikte merkeze bağlandığı görülmüştür. Osmanlı
İmparatorluğu’nunu değişik bölgelerindeki muhtaçlar doğrudan merkezi idareye bağlı bir
sosyal devlet politikasının başlangıcını oluşturmuşlardır.

Research paper thumbnail of Bozok Sancağı Vergi Uygulamaları : 1821-1868 Dönemi

Bozok Sancağı Vergi Uygulamaları: 1821-1868 Dönemi Şahin YEŞİLYURT 1 Özet Birey ile devlet arasın... more Bozok Sancağı Vergi Uygulamaları: 1821-1868 Dönemi Şahin YEŞİLYURT 1 Özet Birey ile devlet arasında ilişki kurulmasında önemli bir vasıta olan vergi, bu önemini tarihin her aşamasında sürdürmeyi başarabilmiş ve hemen hemen tüm toplumlarda bu ilişki var olagelmiştir. Osmanlı İmparatorluğu tarihinde önemli bir konuma sahip olan Bozok sancağında, söz konusu bu ilişkinin yansımalarını görmek mümkündür. Bu çerçevede çalışmada Bozok sancağında yaşanmış ve arşiv belgelerine yansımış olan 1821-1868 yılları vergi uygulamaları incelenmiştir. Bu incelemede vergi adaleti, verginin yönetimi, vergi toplayıcıların davranışları ve bölgenin sosyal ve jeopolitik konumunun vergi uygulamalarına etkisi gibi konular, var olan belgeler çerçevesinde yorumlanmıştır.

Research paper thumbnail of Din ve Ekonomi Bağlamında İslam Maliye Sistemi ile Günümüz Maliye Sisteminin Karşılaştırılması

Din ve ekonomi bağlamında İslam maliye sisteminin tarihsel gelişimi ve günümüz maliye sistemi ile... more Din ve ekonomi bağlamında İslam maliye sisteminin tarihsel gelişimi ve günümüz maliye sistemi ile karşılaştırılmasını konu edinen bu çalışmada; din ve ekonomi kavramlarının birbirinden ayrı ve ilgisiz olmadığı, tam aksine birbirini destekleyen iki kavram olduğu ve bu kapsamda dini kurallar çerçevesinde bir maliye sisteminin mümkün olabileceği ele alınmıştır. İslam dini ve tarihi hakkında yapılan ikincil kaynakların temel alındığı bu çalışmada, küreselleşmenin ve modernleşmenin yaşanmasıyla dini kurallar çerçevesinde ortaya konulan bir maliye sisteminin giderek yok olduğu ve onun yerine küresel bağlamda bir maliye sisteminin oluştuğu ortaya konulmuştur.

Research paper thumbnail of Devlet Borclarinin Felsefi ve Dini Temelleri

ÖZET Devlet borçları, son 2 yüzyıldır ekonomik ya da politik boyutlarıyla yoğun bir gündem oluştu... more ÖZET Devlet borçları, son 2 yüzyıldır ekonomik ya da politik boyutlarıyla yoğun bir gündem oluştursa da, tarihin her döneminde kamu finansmanı açısından önem taşıyan ve gerek dini çevreler, gerekse felsefi düşünürler ve ekonomistler tarafından sürekli ilgi duyulan bir alan olmuştur. Bu ilginin temelini; borçla finansmanın olumlu ya da olumsuz etkilerine dair tartışmalar oluşturmuştur. Borçla finansmanın olumsuz etkilerini dile getiren çalışmalarda; faiz içeren borçlanmanın ahlaki olmayan sonuçları, borçlanmanın toplumsal adalet açısından doğurduğu eşitsizlikler, aşırı borç yükünün makroekonomik istikrar açısından doğurduğu riskler ya da nesillerarası yük dağılımına yönelik endişeler önemli ölçüde gündeme getirilmiştir. Buna karşılık borçlanmanın olumlu etkilerini ortaya koyan yaklaşımlarda; devletlerin artan finansman ihtiyaçlarını karşılamada borçlanmanın alternatif bir finansman aracı olarak gündeme gelmesi, savaşlar, doğal afetler vb. durumlarda vergi yükünde beklenmedik artışların borçlanma aracılığıyla önüne geçilmesi ve makroekonomik istikrarı sağlamada borçlanmanın önemli bir araç olması gibi etkiler ele alınmıştır. Literatürde, modern anlamda borçlanmanın her ne kadar 17. Yüzyıl İngiltere'sinde ortaya çıktığı yaygın olarak ifade edilse de; borç ilişkisinin ortaya çıkmasının paranın kullanımından daha eskilere dayandığı ve tarih öncesi döneme kadar gittiği kabul edilmektedir. Bir diğer ifadeyle borç ilişkisi biranda ortaya çıkmamış, ilk borçlanmalar modern borçlanmanın doğuşundan yüzyıllar öncesinde gerçekleşmiştir. Bugün, kamu gelirlerinin temelini vergileme oluşturmasına ragmen, devletin artan finansman ihtiyacını karşılamada vergilerin tek başına yetersiz olması ve vergilemenin bünyesinde barındırdığı birtakım aksaklıklar nedeniyle, borçlanma kamu finansmanı açısından önemini giderek artırmıştır. Borç alacak ilişkisinin tarihi gelişmi incelendiğinde, borç kavramının ortaya çıkmasında, şekillenmesinde, uygulanmasında ve günümüze aktarılmasında birçok unsurun rol oynadığı görülmüştür. Bu unsurların başında Antik Yunan, Roma gibi felsefi ve Yahudilik, Hıristiyanlık, İslamiyet gibi dini akımlar gelmiştir. Felsefi ve dini akımlar çerçevesinde etraflıca tartışılan borçlanma kavramı, genel olarak faiz kavramı ile birlikte ele alınmış ve ilk dönem uygarlıklarında bu kavrama ahlaki bir anlam yüklenmiştir. Bu çerçevede faiz, toplumsal adaletin zedelenmesinde öncü rol oynamasından ve sosyal hayatta derin eşitsizlikler oluşturmasından dolayı eleştirilmiştir. Faiz içeren kamu borçlanmaları; ahlaki, sosyal ve ekonomik nedenlerle eleştiriye uğramış, borçla finansmana uzun yıllar mesafeli yaklaşılmıştır. Ancak borçla finansmana bakış açısı Ortaçağ ile birlikte dönüşüme uğramış, faiz içeren borca karşı katı ahlaki ve dini tutum, yerini nispeten ılımlı bir yaklaşıma bırakmıştır. Ortaçağ da Hristiyanlık dini bünyesinde ortaya çıkan Protestan inancının etkisiyle ahlaki anlamını kaybeden (karşıtlığı azalan) faiz ve borçlanma kavramları (olguları), ekonomik işleyişin temeli olarak kabul edilmiştir. Bu dönüşüm, kamu borçlanmasına yeni görevler yüklemiş ve borçlanmayı günümüz maliye sisteminin vazgeçilmez bir aracı haline getirmiştir. Yapılan bu açıklamalar çerçevesinde " Devlet Borçlarının Felsefi ve Dini Temelleri " adını taşıyan bu çalışmada, günümüz maliye sisteminin önemli araçlarından olan borçlanma olgusu ele alınacak olup,

Research paper thumbnail of Zonguldak İlinde Göçün Sosyo-Ekonomik Nedenleri ve Alınabilecek Tedbirler

Zonguldak ilinde yaşanan iç göç olgusunun sosyo-ekonomik nedenlerini ve alınabilecek tedbirlerin ... more Zonguldak ilinde yaşanan iç göç olgusunun sosyo-ekonomik nedenlerini ve alınabilecek tedbirlerin tespit edilmesini amaçlayan bu araştırmada, “Zonguldak ili Merkez ilçesinde yaşayanlar” ve “Zonguldak ilinden göç etmiş olanlar” olmak üzere iki farklı grup ile yüz yüze anket çalışması yapılmış ve sonuçlar literatürde yer alan göç teorileri ile uyumluluğu bakımından değerlendirilmiştir. Çalışmada iki farklı grup
ile çalışılması nedeniyle, her iki grup için farklı anketler hazırlanmıştır. İlk grup, Zonguldak ili Merkez ilçesinde yaşayanlardır. Bu grubu temsil eden 1.424 birey ile anket çalışması yapılarak Zonguldak ili Merkez ilçesinden göç etme eğilimi düzeyinin ve nedenlerinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. İkinci grup ise farklı yıllarda Zonguldak ilinden İstanbul iline ve Soma (Manisa) ilçesine göç etmiş olanlardır. Bu grubu temsil eden 241 birey ile anket çalışması yapılarak Zonguldak ilinden göç etme nedenlerinin tespit edilmesi ve bu nedenlerin yıllar içerisinde farklılık gösterip göstermediğinin ortaya konulması
amaçlanmıştır.
Araştırma sonuçları, gerek Zonguldak ili Merkez ilçesinde yaşayanların göç etme eğilimlerini gerekse farklı yıllarda Zonguldak’tan göç etmiş olanların göç etme nedenlerini, kendi bireysel nedenlerinden çok Zonguldak ilinin sorunlarına bağlamaları açısından dikkat çekicidir. Ayrıca araştırma bulguları, göç etme eğilimi/nedenlerinin göç teorileri ile uyumu açısından değerlendirildiğinde, bulguların genel olarak göç
teorileri ile açıklanabilir nitelikte olduğunu göstermektedir.