ÖZGE BÜYÜK | Canakkale Onsekiz Mart University (original) (raw)
Books by ÖZGE BÜYÜK
Online Türkiye Turizm Ansiklopedisi, 2025
Hammaddesi zeytinyağı olan ürünlerin kültürel ve ekonomik öneme sahip olduğu destinasyonlarda gel... more Hammaddesi zeytinyağı olan ürünlerin kültürel ve ekonomik öneme sahip olduğu
destinasyonlarda gelişen, deneyimsel, eğitici ve kırsal turizmin bir alt dalı olarak
değerlendirilebilecek, bir alternatif turizm türüdür. Oleo turizm, Akdeniz havzası gibi
zeytin üretiminin yoğun olduğu bölgelerde önemli bir potansiyele sahiptir. Bu
bölgelerde, zeytinlikler ve zeytinyağı fabrikaları, müzeler, tematik restoranlar ve
konaklama tesisleri gibi turistik çekim noktaları sayesinde, turistlere özel ilgileri
doğrultusunda çeşitli otantik deneyimler sunulmaktadır. Bu turizm türü, zeytin ve
zeytinyağı üretimi ile yakından ilişkilidir ve turistlere zeytinin yetiştirilmesinden
hasadına, zeytinyağının üretiminden tadımına veya hammaddesi zeytin olan pek çok
üründen biri olan zeytinyağı sabununun üretim aşamalarına kadar pek çok süreci
deneyimleme fırsatı yaratmaktdır.
Ege ve Akdeniz bölgelerindeki zeytin üretim merkezleri, zeytinyağı turizmi için önemli
bir potansiyele sahiptir. Bu bölgelerde, zeytin müzeleri, tematik konaklama tesisleri ve
zeytinyağı rotaları gibi turizm altyapısı geliştirilmekte ve turistlere otantik zeytinyağı
deneyimleri sunulmaktadır. Oleo turizm, son yıllarda Dünyada olduğu kadar Türkiye'de
de giderek popülerlik kazanmaktadır.
Zeytinyağı turizminin temel bileşenleri şunlardır:
Zeytin bahçesi ve fabrika ziyaretleri: Turistler, zeytin ağaçlarının yetiştiği alanları gezip
hasat sürecini gözlemleyebilmekte ve zeytinyağı sıkıl tesislerinde ya da hammaddesi
zeytin ve zeytin yağı olan ürünlerin üretildiği çeşitli fabrikalarda üretim aşamalarını
izleyebilmektedir.
Zeytinyağı tadımı: Turistler, farklı çeşitlerdeki zeytinyağlarını ve zeytin ürünlerini tatma
ve uzmanlardan bilgi edinme fırsatı bulabilmektedir.
Gastronomi deneyimleri: Zeytinyağı, Akdeniz mutfağının temel bir bileşenlerinden biri
olarak kabul edilmektedir. Turistler, oleo turizm aktiviteleri esnasında gastronomik
deneyimler elde edebilmektedir.
Kültürel ve tarihi miras: Zeytin ağacı, Akdeniz havzasında binlerce yıllık mazisi olan
önemli bir kültürel değerdir. Turistler, oleo turizm sayesinde bu kültüre dair ayrıntılı
bilgi edinebilmektedirler.
Sağlık ve wellness: Zeytinyağının sağlık turizmi içerisinde özellikle alternatif tedavi
yöntemleri arasında önemli bir yeri bulunmaktadır. Turistler, oleo turizm sayesinde
zeytinyağı bazlı spa ve wellness hizmetlerinden faydalanabilmektedirler.
Oleo turizm, kökeni antik çağlara kadar uzanan zeytin ağacı ve zeytinyağı kültüründen
beslenen bir alternatif turizm çeşididir. Zeytin ağacı, Akdeniz havzasında binlerce yıldır
yetiştirilmekte ve zeytinyağı, bu coğrafyanın mutfak kültüründe ve yaşam tarzında
önemli rol oynamaktadır. Oleo turizm, söz konusu zengin kültürel mirası turizm
faaliyetleriyle birleştirerek, turistlere otantik ve eğitici bir deneyimler sunmayı
amaçlamaktadır.
Oleo turizmin tarihsel gelişimine bakıldığında, ilk olarak XX. yüzyılın sonlarında İtalya
ve İspanya gibi Akdeniz ülkelerinde ortaya çıktığı görülmektedir. Bu dönemde, kırsal
turizmin gelişmesi ve turistlerin farklı deneyim arayışları, zeytinyağı turizminin
temellerini atmıştır. İlk zeytinyağı rotaları, turistlerin zeytin bahçelerini ve zeytinyağı
fabrikalarını ziyaret ederek üretim sürecini ve zeytinyağının tarihini öğrenmelerini
sağlamak amacıyla oluşturulmuştur. 2000'li yıllarla birlikte, oleo turizm daha da
çeşitlenerek farklı alanlara yayılmıştır. Gastronomi turizmi, kültür turizmi, sağlık turizmi
ve eko turizm gibi farklı turizm türleriyle entegre olarak gelişen zeytinyağı turizmi, bir
başka deyişle oleo turizm, turistlere çok daha kapsamlı deneyimler sunmaktadır.
Günümüzde, zeytinyağı tadımı, zeytinyağlı yemek pişirme kursları, zeytin temalı
festivaller ve zeytinyağı bazlı spa uygulamaları, zeytinyağlı sabun yapım atölyeleri gibi
çeşitli aktiviteler, bu turizm türünün önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Oleo turizm
için çeşitli rotalar oluşturulmuştur. Bu rotalar, zeytin ağacının ve zeytinyağının tarihsel,
kültürel ve gastronomik önemini deneyimlemek isteyen turistler için tasarlanmış özel
seyahat güzergahlarıdır. Bu güzergahlar, genellikle zeytin ağaçlarının sıklıkla yetiştiği
bölgelerden geçmekte ve ziyaretçilere zeytin bahçelerini, zeytinyağı müzelerini ve
zeytinyağı hammaddesi ile üretim yapan pek çok tesisi görme, zeytinyağı tadımlara
katılma gibi aktivitelerin yanı sıra yöresel lezzetleri deneyimleme ve zeytin kültürü
hakkında ayrıntılı bilgi edinme imkanı sunmaktadır.
Zeytinyağı kültürel rotaları, sadece turistik bir aktivite olmanın ötesinde, kırsal
kalkınmayı desteklemek ve yerel ekonomileri canlandırmak için de önemli bir araçtır.
Bu rotalar, zeytin üreticilerine, turizm işletmelerine ve yerel halka ekonomik fayda
sağlamanın yanı sıra toplumu zeytin ağacının ve zeytinyağının önemi hakkında daha
fazla bilgi edinerek kültürel mirasın korunması yolunda teşvik etmektedir. Avrupa'da
zeytinyağı kültürel rotaları oldukça popülerdir ve Avrupa Konseyi tarafından
desteklenmektedir. Bu rotalardan en bilineni, 2005 yılında belgelendirilmiş olan
“Routes of the Olive Tree”dir. Bu rota, on sekiz ülkeyi kapsamaktadır ve Türkiye de bu
rota üzerinde yer almaktadır. Türkiye, zengin zeytin çeşitleri ve köklü zeytincilik
geleneği ile zeytinyağı kültürel rotaları için büyük bir potansiyele sahipt
Online Türkiye Turizm Ansiklopedisi, 2025
Turizm-onkoloji, kanser hastalarının teşhis ve tedavi amacıyla ikamet ettikleri ülkeler dışında b... more Turizm-onkoloji, kanser hastalarının teşhis ve tedavi amacıyla ikamet ettikleri ülkeler dışında bulunan sağlık kuruluşlarına seyahat etmesini ifade eden ve sağlık turizmi altında değerlendirilen medikal turizm türlerinden biridir. Turizm-onkolojinin tam olarak ne zaman ortaya çıktığı bilinmese de son yıllarda sağlık turizminin gelişimiyle birlikte giderek yaygınlaştığı görülmektedir. Dünya üzerinde kanser hastalığına yakalanmış vaka sayısının her geçen gün yükselişe geçmesi söz konusu turizm türünün gelişiminde öncülük etmiştir. İlgili turizm türü, seyahatler sırasında sadece turistik faaliyetlere katılınmasını değil bunun yanı sıra sağlık kurum ve kuruluşlarından da faydalanılmasını, turizm profesyonellerinin yanı sıra profesyonel sağlık personellerinden de hizmet alınmasını gerektirmektedir. Bu seyahatler, daha uygun maliyetli tedavi, daha kısa bekleme süreleri, gelişmiş teknolojilere ve uzmanlığa erişim, alternatif tedavi yöntemleri veya farklı bir ortamda tedavi olma isteği gibi çeşitli faktörlerden etkilenebilmektedir.
Turizm-onkoloji tıbbi bilginin ve teknolojinin gelişimiyle birlikte son yıllarda önemli bir büyüme göstermektedir. Dünyadaki talep yapısına bakıldığında, gelişmiş ülkelerde yaşayan ve yüksek sağlık maliyetleri, uzun bekleme listeleri veya belirli tedavilere erişimde zorluk yaşayan hastaların medikal turizme ve özellikle de turizm-onkolojiye yöneldiği görülmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde ise, sağlık altyapısının yetersizliği veya kaliteli sağlık hizmetlerine erişimdeki sınırlılıklar nedeniyle hastalar yurt dışındaki tedavi seçeneklerini değerlendirebilmektedir. Kanser hastalığının tedavisinde zaman faktörünün önem taşıması dolayısıyla turizm-onkolojide de bekleme sürelerinin kısalığı önemli bir motivasyon unsuru olarak gösterilmektedir. Diğer yandan medikal turistlerin tercih motivasyonları içerisinde yer alan düşük maliyetli tedavi alternatiflerinin bulunması diğer medikal turizm türlerinde olduğu gibi turizm-onkoloji için de geçerlidir. Türkiye her iki konuda da stratejik avantaja sahip ülkeler arasındadır.
Turizm-onkoloji alanında önemli destinasyonlar arasında; gelişmiş sağlık altyapıları, deneyimli onkoloji uzmanları ve ileri teknolojiye sahip hastaneleri ile ön plana çıkan Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Güney Kore, Hindistan, İsrail, Küba, Malezya, Türkiye ve Ürdün bulunmaktadır. Küba özellikle akciğer kanseri tedavisinde alternatif tedavi yöntemleri sunan bir destinasyon olarak uluslararası üne sahiptir. Türkiye'de turizm onkoloji alanında ön plana çıkan destinasyonlar İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya gibi büyük şehirlerdir. Bu destinasyonlarda yer alan hastaneler ve kanser merkezleri, turizm-onkoloji hastalarına kapsamlı hizmetler sunmaktadır. Turizm-onkoloji merkezleri, teşhis ve tedavi ile birlikte medikal turistlere genellikle yabancı dil bilen personel, hasta ve yakınları için konaklama imkanları, transfer hizmetleri gibi kolaylıklar da sağlamaktadır
Turizmde İleri Araştırmalar, 2024
Medikal turizm, bireylerin kendi ülkeleri dışında sağlık hizmetleri al- mak amacıyla seyahat etme... more Medikal turizm, bireylerin kendi ülkeleri dışında sağlık hizmetleri al-
mak amacıyla seyahat etmelerini ifade eden çok boyutlu bir olgudur (Con-
nell, 2013). Bu turizm çeşidi, destinasyon ülkeler için önemli bir gelir kay-
nağıdır ve hem turizm hem de sağlık altyapısının yanı sıra, pek çok medikal
prosedürün geliştirilmesine katkı sağlamaktadır. Büyümekte olan yapısı
ve pazar hacmi ile yükselişe geçen medikal turizm, destinasyon ülkelerin
ekonomileri üzerinde önemli etkilere sahiptir. Bu turizm türü özellikle az
gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yüksek potansiyele sahip bir büyü-
me etkisi yaratmaktadır (Ormond ve diğ., 2014; Yan ve diğ., 2020). Dün-
ya Turizm Örgütü’nün 2030 yılı öngörülerine göre, önümüzdeki yıllarda
küresel turizm hareketliliğinin büyük bir kısmını sağlık amaçlı ziyaretler
oluşturacaktır ve bu durumun gelişmekte olan ülke ekonomilerinin büyü-
mesine %3,6 katkı sağlaması beklenmektedir (UNWTO, 2018). Bu vesile
ile artacak yatırımlar, ülkelerin makroekonomik değişkenlere de olumlu
yansımalar yapacaktır (Alacahan ve diğ., 2019). Örneğin Türkiye’ye me-
dikal amaçlarla ziyaret gerçekleştiren turistler, (seyahat, yiyecek içecek ve
alışveriş harcamaları hariç) tedavileri için, 1.500-100.000 dolar harcama
yapmaktadır (SATURK, 2020). TÜİK’e (2023) göre 2022 yılında ülkeyi
medikal amaçlarla ziyaret eden turist sayısı 1.258.382’dir.
Recent Researches Social and Humanities-2024, 2024
The tourism sector is diversifying in a globalizing world with the development of new technologie... more The tourism sector is diversifying in a globalizing world with the development of new technologies that facilitate communication and
transportation, gaining prominence with many alternative tourism types beyond the conventionally known sea-sand-sun tourism. Health tourism is a rapidly growing sector that encompasses individuals traveling to improve, protect, or enhance their health status and receive medical and alternative health services. In this context, various areas such as thermal tourism, spa and wellness, and medical tourism have emerged. This type of tourism, in addition to its existence throughout history, has come to the forefront especially in the last decade with its developing structure and increasing economic impact. Health tourism is becoming more diverse and growing day by day, thanks to the opportunities offered by modern medicine, advanced transportation, and communication systems. Health tourism trips, which are mostly made to underdeveloped and developing countries, not only improve the health and quality of life of individuals but also have numerous direct and indirect effects, particularly economic, on the relevant destinations. This study will examine the conceptual structure and development of health tourism, evaluate its economic effects, and analyze Turkey’s position in the global health tourism market.
SOSYAL, BEŞERİ VE İDARİ BİLİMLER TEMEL ALANINDA AKADEMİK ÇALIŞMALAR - VI, 2024
Turizm, bireylerin farklı coğrafyalara seyahat etmelerini, yeni kültürler keşfetmelerini, fizikse... more Turizm, bireylerin farklı coğrafyalara seyahat etmelerini, yeni kültürler
keşfetmelerini, fiziksel ve mental sağlıklarını iyileştirip geliştirmelerini ve
çeşitli aktivitelerde bulunmalarını sağlayan, çok yönlü bir olgudur. Temel öznesi insan olan turizm sektöründe, farklı kişilik özelliklerine, kültürlere, inançlara, eğitim düzeylerine sahip pek çok kişi bir araya gelmektedir. Sonsuz seçenek ve sınırsız talep (Anderson, 2009) içeren bu karmaşık olguyu daha iyi anlamak ve yönetmek için turistlerin davranışlarını, motivasyonlarını ve beklentilerini bilmek gerekmektedir. Turist tipolojilerinin belirlenmesi çe turistlerin çeşitli açılardan gruplanması bu açıdan önem arz etmektedir. Turizmin öznesi sayılan turistler hakkında derinlemesine fikir ve bilgi sahibi olunması turizm sektöründe faaliyet
gösteren pazarlama profesyonellerini stratejiler oluşturması açısından büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, turistlerin davranışlarını anlayarak onlara uygun pazarlama stratejileri geliştirmek de sürdürülebilir turizm açısından ekonomik büyümeye katkı sağlayacaktır (Pekyaman, 2008; Akarsu ve diğ. 2020). Turistleri anlamak, onların ihtiyaçlarını karşılamak ve turizmi sürdürülebilir bir şekilde yönetmek için turist tipolojilerinden faydalanmak büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada, literatürde henüz yeni bir konu olan medikal turizmde turist tipolojisi ve başlıca turist tipolojileri modelleri incelenecektir. Buna göre öncelikle ilgili kavramlar ve modeller genel itibariyle incelenecek, daha sonra medikal turizm açısından ele alınacaktır.
Tourism: Theory and Practice, 2023
Health tourism is a type of tourism that encompasses the activities of people traveling to a dest... more Health tourism is a type of tourism that encompasses the
activities of people traveling to a destination where health
services are offered. It covers the travels of individuals in search
of services aimed at maintaining their health, well-being, and
wellness, which they cannot afford or have difficulty affording in
their own countries. Tourists who travel with health as a priority
often participate in tourism activities (Jagyasi, 2008; Smith &
Puczkó, 2009).Medical tourism, a subcategory of health tourism,
is the practice of individuals traveling to other countries to receive
medical services that are unavailable or unaffordable in their own
countries. These services include a wide range of medical
procedures, such as medical operations, diagnostic tests and
treatments, and rehabilitation. They also require the intervention
of qualified healthcare professionals who meet the standards of
the medical authority (Büyük, 2023). In fact, since it is associated
with different medical specialties and includes various
operations, disabled tourism, geriatric tourism (Büyük & Akkuş,
2022a; 2022b), cancer tourism (Büyük & Akkuş, 2022c; 2022d),
organ transplant tourism (Balaban & Marano, 2010; Budiani-
Saberi & Delmonico, 2008), dental tourism (Turner, 2008),
fertility tourism (Bergmann, 2011), etc. It can also be divided into
sub-branches. Health tourism and medical tourism differ from
each other in terms of their scope, motivational elements, target
audience, cost elements, duration, and revisit behaviors. For
example, medical tourism includes medical procedures, health
tourism includes both medical procedures and wellness tourism
activities at the same time. In health tourism, individuals travel to
protect, improving, or restoring their mental and physical health;
In medical tourism, people travel to access medical procedures
that they cannot access for any reason. While the target audience
in medical tourism is individuals with health problems, the target
audience in health tourism has a feature that includes both the
target audience of medical tourism and healthy life tourism
(Büyük, 2023b).
SOSYAL, iNSAN VE iDARi BILiMLERDE GÜNCEL YAKLASIMLAR 1, 2023
Kültürel farklılıklar ve dil bariyerleri hem medikal turistlerin hem de medikal turizm hizmet s... more Kültürel farklılıklar ve dil bariyerleri hem medikal turistlerin hem de
medikal turizm hizmet sağlayıcılarının beklentileri, tercihleri ve memnuniyetleri üzerinde etkili olabilmektedir (Kelley ve diğ., 2010; Slowther ve diğ., 2012). Medikal turizmin gerçekleşmesi aşamasında farklı kültürlere sahip turistlerin birbirinden ayrışan beklentileri ve tercihleri olabilmektedir. Bu nedenle medikal turizm endüstrisi için turizm ve sağlık hizmeti sağlayıcısı olan aktörlerin, farklı kültürlerden gelen bu turistlerin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için kültürel farklılıkların ve dil engellerinin farkında olması ve bunlara duyarlı olması büyük önem taşımaktadır. Bu alanda hizmet veren sağlayıcıların kültürel farkındalık, dil ve kültürlerarası iletişim becerilerini artırmak için eğitim alması (Henderson ve diğ., 2015; Grant ve Luxford, 2011; Pino ve diğ., 2013) ve empati geliştirmesi (Gibson ve Zhong, 2005; Samovar ve diğ., 2009; Sarı, 2009), etnosantrik tavırlardan kaçınması (Soydaş, 2010), kuruluşların bu konudaki eksikliklerini gidermeye dair politikalar ortaya koyması, medikal turistlerin ise hizmet alacakları kişi ve kurumlara kendi kültürel değerlerini ve tercihlerini açıkça bildirmekten çekinmemesi; olumsuz durum ve etkilerin ortadan kaldırılmasına yardımcı olacaktır. Medikal Turizm, hastaların kendi ülkelerinde bulunmayan veya karşılayamadıkları tıbbi hizmetleri almak ve/veya sürdürmek için; bu alanda hizmet veren sağlık personelinin tedavi gibi sebeplerle gerçekleştirdikleri ve aynı zamanda da turizm faaliyetinin oluşmasında gerekli olan şartları sağlayan seyahat sürecinin tümüne verilen isimdir (Büyük ve Akkuş, 2020-a). Medikal turizmde sağlık ve turizm sektörlerinin bir araya gelmesi ve ortak hizmet ve mal üretimi söz konusudur (Gümüş ve Büyük, 2008). Son yıllarda giderek daha popüler bir hal alan bu turizm türünün ortaya çıkmasının altında yatan nedenler arasında: kimi tedavilerin bazı ülkelerde olmaması veya yasal sayılmaması, daha uygun, fiyatlı ve/veya daha kısa bekleme süreçleri ile daha kaliteli hizmetler sunabilen sağlık sistemlerine sahip ülkelerin var olması sayılmaktadır (Connell, 2013). Cerrahiden kozmetik tedavilere, diş hekimliği hizmetlerinden, organ nakillerine LASIK tedavilerden
IVF’ye, cinsiyet değiştirme operasyonlarından engellilere ve geriatrik bireylere uygulanan tamamlayıcı tedavilere kadar çok geniş bir çeşitliliğe sahip bu sağlık hizmetleri, medikal turizmde tercih konusu olan tıbbi prosedürler arasında yer almaktadır (Büyük ve Akkuş, 2020-b; Büyük ve Akkuş, 2020-c; Lunt ve Carrera, 2011).
Turizm Araştırmaları, 2023
Medikal turizm, dünya çapında büyüyen ve popüler hale gelen bir endüstridir. Medikal t... more Medikal turizm, dünya çapında büyüyen ve popüler hale gelen bir endüstridir. Medikal turizmin gerçekleşebilmesi için kişilerin yaşadıkları ülkeden başka ülkelere seyahat ederek sağlık hizmetlerinden faydalanması gerekmektedir. Söz konusu hizmetler, tıbbi tedavi, diş hekimliği hizmetleri, kozmetik cerrahi vb. çok çeşitli alanları kapsamaktadır. Bu turizm türü, düşük maliyetler, daha kısa bekleme süreleri, özel tedavilere erişim ve mahremiyet arzusu, kültürel ayrıcalıklar, egzotizm gibi faktörlerden etkilenmektedir. Gelişmekte olan ülkelerin, gelişmiş ülkelere göre daha düşük maliyetli sağlık hizmetleri sunmaları medikal turizm hareketlerini arttırmıştır. Ayrıca, bu ülkelerde, gelişmiş ülkelerde yaşanan uzun bekleme süreleri ve yetersiz sağlık hizmetleri gibi sorunlar da bulunmamaktadır. Bu nedenle gelişmekte olan ülkeler medikal turistler için cazip birer destinasyon haline gelmiştir. Medikal turizm, hem turistler hem de ev sahibi ülkeler için önemli bir ekonomik avantajdır. Medikal turistler, yüksek kaliteli sağlık hizmetlerine daha uygun fiyatlarla erişebilirken, ev sahibi ülkeler ise sağlık hizmetleri sektöründen elde edilen gelirle ekonomilerini güçlendirme imkânı yakalamaktadırlar. Türkiye, medikal turizm açısından önemli bir potansiyele sahiptir ve gelişmiş sağlık altyapısı, uygun fiyatlı hizmetleri, deneyimli sağlık personeli, turizm altyapısı gibi imkanlara sahiptir. Ülke, bu avantajlar sayesinde medikal turizm için önemli bir destinasyon haline gelmiştir. Bu bölümde Türkiye’de ve dünyada medikal turizmin durumu ele alınacak, medikal turizm açısından avantajlı ve dezavantajlı durumlar ortaya konacaktır.
TURİZM ALANINDAKİ GELİŞMELERE AKADEMİK YORUMLAR, 2023
Medikal turizm diğer adıyla tıp turizmi, milyonlarcainsanın yurtdışında sağlık hizmeti aradığı ku... more Medikal turizm diğer adıyla tıp turizmi, milyonlarcainsanın yurtdışında sağlık hizmeti aradığı küresel bir endüstridir. Küresel Endüstri Analizi Raporu'na göre (Medical Tourism Market- Latest Industry Insights, 2020-2027) dünyadaki medikal turizm pazar hacminin 2027 yılında 272,70 milyar ABD dolarına ulaşması beklenmektedir. Medikal turizme katılımın temel nedenleri arasında maliyet avantajları, daha kısa bekleme süreleri ve daha kaliteli sağlık hizmetlerine ulaşma isteği yer almaktadır (Chen & Flood, 2013). Büyük çoğunlukla gelişmiş ülkelerden, gelişmekte olan ülkelere doğru gerçekleşen bu turizm hareketinin aynı zamanda sağlık sistemleri üzerinde, yarattığı büyük yatırım olanakları sayesinde tıp endüstrisinde de inovatif bir etki yaratacağı da öngörülmektedir (Connell, 2006).
Medikal turizm, sağlık turizminin alt dallarından biri olarak kimi özellikleri ile sağlıklı yaşam turizminden ve bütünsel olarak da sağlık turizminden ayrılmaktadır (Gümüş & Büyük, 2008). Çeşitli sağlık sorunlarına sahip kişilerin, refakatçilerinin ve hatta bu alanda çalışan sağlık profesyonellerinin tedavi süreçleri ile ilgili olarak genel turizm faaliyetleri çerçevesine de girebilecek seyahatler gerçekleştirmesi (Büyük & Akkuş, 2020-a)olarak tanımlanabilecek medikal turizm, muhakkak surette sağlık hizmet sağlayıcısı profesyoneller kontrolünde devam ettirilmesi gereken bir süreç olarak şekillenmektedir. Bu turizm türü, çoğunlukla tedavi ve uluslararası tüketim odaklıdır (Gredičak & Demonja, 2020; Milstein & Smith, 2006). Medikal turizm, tıp ve turizm alanlarındaki profesyonellerin muti
disiplinler çalışmaları ve her iki sektörün ortak mal ve hizmet üretim ve sunumu ile gerçekleşmektedir. Son yılların büyük bir ivme kaydeden niş pazarlarından biri olan medikal turizmde, bir ülkenin sağlık hizmetlerinin ve tesislerinin, turistik cazibe merkezleri ile tanıtılarak turist çekme çabası ön plana çıkmaktadır (Goodrich & Goodrich, 1987).
Medikal turizm yapan ülkelerin sunduğu sağlık hizmetleri, menşe ülkelerden daha ucuz, kimi zaman yasal ve ahlaki kısıtlamalardan uzak, egzotizm ve çeşitli kültürel deneyimlerle zenginleştirmiş, dünyanın çeşitli ülkelerinde kendi vatanlarından uzakta yaşayan halkların büyük oranda kendi kültürlerine tabii veya yakın destinasyonları tercih etme eğilimleri ile zenginleşen, dil ve kültürler arası iletişime duyarlı bir yapıya sahiptir (Connell, 2006; Lee ve diğ ., 2010; MacReady, 2007; Turner, 2008).
Kimi ülkelerde kanunlar gereği yapılamayan kürtaj, kimi ülkelerde deneysel aşamada olduğu için gerçekleştirilemeyen kök hücre uygulamaları, organ nakilleri, üremeye dair prosedürler, kimi ülkelerde fiyatları çok yüksek olduğu için tercih edilemeyen dental işlemler vb. tedavilerin başka ülkelerden talep edilmesi nedeniyle ortaya çıkan medikal turizm faaliyetleri, zaman içinde kendi içinde kategorilere ayrılmaya başlamıştır (Gilmartin &
White, 2011; MacReady, 2009; Inhorn & Patrizio, 2009; Scheper-Hughes, 2003). Böylelikle zamanla tedavilerin özelliklerine göre dental turizm, turizm onkoloji, geriatrik turizm veya IVF turizmi gibi alt isimler de ortaya çıkmıştır (Bergmann, 2011; Büyük & Akkuş, 2020-a; Büyük & Akkuş, 2020-b; Büyük & Akkuş, 2020-c; Yıldız & Khan, 2016; Aydın & Işık, 2023).
Medikal turizm çok kültürlü yapısı ile kültürler arası iletişime yüksek düzeyde duyarlılık göstermekte, etnosentrizm de bu kültürel iletişim problemleri arasında gösterilmektedir. Bu bölümde dünya ekonomisinin yükselen yıldızlarından biri olan medikal turizmin etnosentrizmden ve ayrımcı tutumlardan etkilenme durumu ele alınacak, literatürde bu konuda yapılmış çalışma ve vaka örneklerine yer verilecektir.
Geriatric-Tourism, PMR, and Thermal Treatments in the Third Age, 2022
This study aims to reveal the situation of geriatric-tourism (gerontourism) in Turkey with longit... more This study aims to reveal the situation of geriatric-tourism (gerontourism) in Turkey with longitudinal data obtained from digital and social media. As a result of the study i) geriatric-tourists visiting Turkey mostly benefit from thermal treatments in complementary medicine and PMR in traditional medicine, and also resort to hair transplantation among aesthetic interventions, ii) they come mostly from Iraq and Libya (Middle East), Germany (Europe), Azerbaijan (the Turkic Republics), and Ukraine and Russia (CIS), iii) they mostly prefer big cities such as Izmir, Ankara, Istanbul, Antalya, Bursa, iv) motivation factors are cost, thermal resource richness, medical service quality and additional touristic trips, and v) most of the social media sharing is done by travel agencies and health institutions.
Advances in managing tourism across continents, 2022
Medical tourism is a growing global niche market all over the world. In this study, which intends... more Medical tourism is a growing global niche market all over the world. In this study, which intends to assess the status of "tourism-oncology," texts obtained longitudinally from digital and social media were analyzed for content. Tourism-oncology has evolved as an economic activity within the context of medical tourism in Turkey. The research revealed that (i) oncology was among the top five, (ii) lung cancer was the cancer type that results in the most travel, (iii) the user profiles shared on social media were mostly those of travel agencies and health-consulting businesses, (iv) Istanbul, Antalya, Ankara, Izmir, and Mugla were the destinations preferred by travelers coming to Turkey for cancer treatment, and (v) the source markets were Azerbaijan, Iraq, Tunisia, Georgia, and Germany.
Covid-19 salgınının pandemiye dönüşmesi tüm dünyada seyahat kısıtlamaları, karantinalar, sosyal m... more Covid-19 salgınının pandemiye dönüşmesi tüm dünyada seyahat kısıtlamaları, karantinalar, sosyal mesafe tedbirleri vb. önlemler alınmasını zorunlu kılmıştır. Pandemi, kısa bir süre içerisinde küresel ekonomide ciddi bozulmalara neden olmuştur. Turizm, insan ilişkilerinin yoğun biçimde yaşandığı bir sektördür. Bu nedenle salgından en çok etkilenen sektörlerin başında yer almış; turizm faaliyetleri neredeyse durma noktasına gelmiştir. Bu çalışmada öncelikle Covid-19 salgınının ortaya çıkışından, dünyaya yayılışından ve bu süreçte büyük bir hızla yaşanan toplumsal değişimlerden ve etkilerinden kronolojik olarak bahsedilmiş, pandemi dolayısıyla yaşanan krizin, turizm sektörüne ile seyahat ve konaklama endüstrilerine etkisine dair literatüre yer verilmiştir. Koronavirüsün turizm sektörüne, dolayısıyla da seyahat ve konaklama endüstrisine olan ekonomik etkileri, açıklanan istatistiki veriler dâhilinde tespit edilmeye çalışılmış ve 2020 yılı Haziran ayı itibariyle gelinen mevcut durum ortaya konarak; sektörün 2020 yılı Haziran ayı sonrasına ve pandemi sonrası dönemde yeniden toparlanmasına dair öngörüler değerlendirilerek; çeşitli öneriler geliştirilmiştir.
Covid-19 salgınının pandemiye dönüşmesi tüm dünyada seyahat kısıtlamaları, karantinalar, sosyal m... more Covid-19 salgınının pandemiye dönüşmesi tüm dünyada seyahat kısıtlamaları, karantinalar, sosyal mesafe tedbirleri vb. önlemler alınmasını zorunlu kılmıştır. Pandemi, kısa bir süre içerisinde küresel ekonomide ciddi bozulmalara neden olmuştur. Turizm, insan ilişkilerinin yoğun biçimde yaşandığı bir sektördür. Bu nedenle salgından en çok etkilenen sektörlerin başında yer almış; turizm faaliyetleri neredeyse durma noktasına gelmiştir. Bu çalışmada öncelikle Covid-19 salgınının ortaya çıkışından, dünyaya yayılışından ve bu süreçte büyük bir hızla yaşanan toplumsal değişimlerden ve etkilerinden kronolojik olarak bahsedilmiş, pandemi dolayısıyla yaşanan krizin, turizm sektörüne ile seyahat ve konaklama endüstrilerine etkisine dair literatüre yer verilmiştir. Koronavirüsün turizm sektörüne, dolayısıyla da seyahat ve konaklama endüstrisine olan ekonomik etkileri, açıklanan istatistiki veriler dâhilinde tespit edilmeye çalışılmış ve 2020 yılı Haziran ayı itibariyle gelinen mevcut durum ortaya konarak; sektörün 2020 yılı Haziran ayı sonrasına ve pandemi sonrası dönemde yeniden toparlanmasına dair öngörüler değerlendirilerek; çeşitli öneriler geliştirilmiştir.
Advances in global services and retail management, 2021
Tourism and hospitality education fills the need of skilled employees for tourism industry. Turke... more Tourism and hospitality education fills the need of skilled employees for tourism industry.
Turkey has many vocational schools which provide the qualified personnel need. Students
training in these institutions concerned carry out compulsory internships in tourism enterprises.
Internship is a beneficial process that leads students the opportunity to transform their theoretical
knowledge into practice. However, many problems exist during the internship. During this
period, interns recognize both the sector and themselves further. Positive perceptions of
internship period increase the willingness of students to work in the tourism industry after
graduation. So defining the students’ perceptions and complaints during the internship and
determining positive and negative aspects is of great importance. This study aims to determine
the cognitive perceptions of students’ internship and whether different before and after this stage.
Qualitative data which was collected by Word Association Test (WAT) analyzed
with MAXQDA Software. According to the results, the perception of students completed
compulsory internship is more negative than the others. The negative statements which express
students’ problems, complaints and fears are work conditions, mobbing, social life,
accommodation and nutrition issues. The positive perception of the students is on experience,
development, and socialization matters.
OSB’LERDE YER ALAN KOBİ’LERİN STRATEJİK YÖNETİM VE PAZARLAMA PLANLARINI OLUŞTURURKEN İZLEMESİ GEREKEN ADIMLAR, 2020
Özge BÜYÜK Emel CAN Sanayi Devrimi’nden ve 2. Dünya Savaşı’ndan sonra ekonomik büyüme ve istihda... more Özge BÜYÜK
Emel CAN
Sanayi Devrimi’nden ve 2. Dünya Savaşı’ndan sonra ekonomik büyüme ve istihdam açısından vazgeçilmez bir unsur olan sanayileşme, bazı sorunlara da neden olmuştur. Sanayileşmedeki hızlı gelişim, şehirleşmeyi de etkilemiş; önceleri çeşitli nedenlerle kent merkezleri ve çevresinde yer alan işletmeler, zamanla kentlerin gelişimini olumsuz etkilemiştir. İşletmelerin büyümesiyle yatırımlar artmış ve yerleşim alanlardaki olumsuz etkiler daha çok hissedilmeye başlanmıştır. Endüstriyel işletmelerin çoğalmasıyla sistemsiz ve plansız şekilde kümeleşen
irili ufaklı sanayi kuruluşları, kentlerin görünümünü etkilemiştir. Böylece, sanayi faaliyetlerinin birlikte yürüdüğü, çevre sorunlarının kolay çözüldüğü, altyapı hizmetlerinin hazır sunulduğu, ağırlıklı olarak küçük ve orta ölçekli sanayinin faaliyet gösterdiği OSB modeli gündeme gelmiştir (Şahin ve diğ., 2016; Özer, 2008).
1. ORGANIZE SANAYI BÖLGELERI
OSB’ler, uygun bir alanda elektrik, ulaşım, su, kanalizasyon, ilk yardım gibi
olanaklarla donatılmış, genel ve teknik hizmetlerin sağlandığı, ekonomik ölçekli gruplanmış fabrikaların yerleşim birimleridir (Eyüboğlu, 2005). Bu bölgeler, sanayinin planlı, düzenli bir ortamda gelişmesine imkân sağlarken; işletmelerin yer seçim kararını kolaylaştırmakta ve üretim sürecinde bir dizi avantaj sunmakta (Damalı, 2000), düzenli şehirleşme ve istihdamın geliştirilmesinin yanı sıra alt yapı hizmetleriyle de kuruluş yeri üstünlüğü sağlamaktadır (Eyüboğlu, 2005). OSB’lerin sağladığı olanaklar, verimliliği arttırırken; maliyetleri düşürme avantajıyla karlılığı yükseltmektedir. OSB’ler, sistemli ve düzenli çevre stratejilerinin oluşturulması ve kuvvetli sanayileşme politikalarının yaşama geçirilmesi açısından önem arz eden yerleşimlerdir ve örneklerine tüm dünyada rastlanmaktadır. OSB’lerin, çevreye duyarlı düzenli kentleşmenin yanı sıra bölgelerin ekonomik ve sosyal yapılarının gelişmesine de önemli katkıları vardır (Koç ve Bulmuş, 2014).1.1. Organize Sanayi Bölgelerinin Tarihsel Gelişimi
19. yy. sonlarına doğru sanayinin öneminin artmasıyla; işletmelerin işbirliklerini sağlamak, çalışanların yeteneklerini geliştirmek amacıyla, fabrikaların kurulabileceği alt yapıların oluşturulması amaçlanmıştır. İngiltere’nin Manchester kentinde 1897’de kurulan Trafford Park, bunun ilk örneğidir. Sonraki yıllarda birçok ülkede benzer sanayi bölgeleri oluşturulmuştur (Cansız, 2008). Türkiye’de 60’larda başlayan planlı kalkınma döneminde sanayileşmeye önem verilmesi, özel
sektörün desteklenmesi, sanayinin lokomotif sektör olması vb. uzun vadeli hedefler belirlenmiştir (1.Kalkınma Planı, 1963). Bu hedefler doğrultusunda 1961’de
kurulan Bursa OSB, 1966’da resmi olarak hizmet vermeye başlamıştır (http://www.bosb..). OSB’lerin hızla çoğalması ve ekonomide önemlerinin artması tüzel kişilikten yoksun olmaları sebebiyle yasal düzenleme gerektirmiş ve 2000’de 4562 sayılı OSB Kanunu çıkarılmıştır (https://www.oaib...).
1.2. Organize Sanayi Bölgelerinin Statüleri
OSB Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra çeşitli mevzuat düzenlemeleri gerçekleşmiştir. Uygulamalarda tespit edilen eksikler nedeniyle 17.01.2008 tarih ve 26759 sayılı Resmi Gazete’de “Organize Sanayi Bölgeleri Yer Seçimi Yönetmeliği” ve 22.08.2009 tarih ve 27327 sayılı Resmi Gazete’de “Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği” yayınlanmış ve yeni bazı düzenlemeler yapılmıştır
(https://osbuk.org...). OSB’lerin kuruluş ve işletme işlemleri ilgili yönetmeliklere tabidir. Ülkemizde 334 adet Organize Sanayi Bölgesi mevcuttur. Bunlar 5 ayrı statüdedir:
Karma OSB’ler: farklı sektörlerde faaliyet gösteren üretim tesislerinin yer aldığı bölgelerdir.
İhtisas OSB’leri: aynı sektör ve alt sanayi kollarının üretim gerçekleştirdiği; kendi içlerinde bir bütünlük taşıyan sanayi yatırımlarının bir araya geldiği bölgelerdir.
Özel OSB’ler: gerçek veya tüzel kişiler tarafından kendi mülkleri üzerine kurulan üretim bölgeleridir.
Tarıma Dayalı İhtisas (TDİ) OSB’leri: hayvansal veya bitkisel üretim gerçekleştiren işletmelerin ve bu işletmelerde üretilen ürünlerin işlenmesine yönelik sanayi tesislerinin yer aldığı mal ve hizmet üretim bölgeleridir. Islah OSB’leri: 1/7/2017’den önce mer’i plana göre yapılaşan sanayi tesisi alanlarının ıslahı ile oluşan bölgelerdir. Ülkelerin, ekonomik gelişimlerinde önemli rol oynayan sanayi işletmelerini ortak alanlarda toplayıp etkin faaliyet sahaları oluşturmak, desteklemek, aralarındaki ilişkileri geliştirmek, çevre sorunlarını en aza indirmek, doğru kentleşme
ortamı sağlamak amacıyla politikalar belirlenmektedir. OSB’lere benzer şekilde önem verilmekte olan ülkemizde bu bölgelerin kuruluş amaçları:
• Sanayinin disipline edilmesi ve az gelişmiş-gelişmekte olan bölgelerde yaygınlaştırılması,
• Kentlerin planlı biçimde gelişmesi,
• Tamamlayıcı ve yan ürünleri teşvik eden girişimcilerin bir arada olmaları,
• Verimlilik ve kar artışının sağlanabilmesi,
• Tarım alanlarının sanayi tarafından tahribinin önlenmesi,
• Sağlıklı, ucuz, güvenilir ortak altyapı ve tesisler kurulması,
• Ortak önlemler ile çevre kirliliğinin önüne geçilmesi,
• Bölgelerin kendi organlarınca yönetilirken aynı zamanda devlet gözetiminde olmasıdır (https://www.oaib...).
2. KÜÇÜK VE ORTA BÜYÜKLÜKTEKI İŞLETMELER (KOBİ)
Tüm ülke ekonomileri açısından KOBİ’ler, düşük yatırım maliyetleriyle yeni iş olanakları yaratmaları, işsizlik sorununa çözüm olmaları, kişisel tasarrufları teşvik etmeleri, büyük işletmelerin yan sanayi tamamlayıcıları olmaları ve rekabet gücünü artırmaları konusunda son derece önemli ekonomik birimlerdir (Karadeniz ve diğ., 2015). Ülkelere göre değişiklik göstermekte olan KOBİ tanımı ülkemizde Resmi Gazete’nin 24.06.2018 tarihli sayısında Bakanlar Kurulu’nca yayımlanan 2018/11828 sayılı BKK ile belirlenmiştir. Buna göre KOBİ: “250 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi
biri 125 milyon Türk Lirasını aşmayan ekonomik birimler veya girişimler” e (T.C Resmi Gazete, 2018) verilen isimdir. Dünyadaki üretim, büyük ölçüde KOBİ’ler tarafından karşılanmaktadır. AB’deki tüm işletmelerin %99’unu temsil eden KOBİ’ler, özel sektör istihdamının 2/3’üne sahiptir (Topal ve diğ., 2019). Benzer bir durum ülkemiz için de geçerlidir. TÜİK’in 2019 İş Kayıtları verilerine göre; ülkemizde toplam 3 milyon 646 bin 392 KOBİ ölçeğinde işletme bulunmakta olup; bu sayı, var olan işletmelerin %99.83’üne denk gelmektedir. Ayrıca Türkiye’de ithalatın %36’sı, ihracatın
%55,42’ü, istihdamın %64,1’i yine KOBİ’ler tarafından gerçekleşmiştir. Türkiye’de dış ticarette faaliyet ana alanına göre ihracatının %57,5’i, ithalatının ise %56,5’i sanayi sektörüne aittir. 2019’da ana faaliyeti ticaret olan girişimlerin ihracattaki payı %38,9 ithalattaki payı ise %31,6’dır. Bununla birlikte 2019’da sanayi sektöründe ihracatının %69,3’ü, 250+ kişi çalışanı olan büyük ölçekli girişimlerce yapılmıştır.Ticaret sektörünün ihracatının %91,4’ünü ise 1-249 kişi çalışanı olan KOBİ’ler gerçekleştirmiştir. Sanayi sektöründeki ithalatta 250+ kişi çalışanı olan büyük ölçekli girişimlerin payı %80 olurken; ticaret sektörü tarafından yapılan ithalatın %68,7’si, 1-249 kişi çalışanı olan KOBİ’lere aittir (TÜİK, 2019). Sanayi sektöründe ihracat ve ithalat, büyük oranda 250+ kişi çalışana sahip büyük işletmeler tarafından gerçekleştirilmektedir. Türkiye’de KOBİ’leri, KOSGEB, Tarım Bakanlığı, teşvikler, kalkınma ajansları ve kamu bankaları desteklemektedir (Topal ve diğ.,
2019). Buna rağmen üretim ve istihdamda en önemli yükü üstlenen sanayi sektöründeki KOBİ’lerin, dış ticarette etkin olmadıkları gözlenmektedir. Ülke ekonomilerinin temelini oluşturan KOBİ’lerin bir diğer önemi de, hemen her bölgeye yayılmış olmaları dolayısıyla ekonomik kalkınmanın dengeli şekilde yayılmasını sağlamalarıdır. Bu işletmeler, büyük işletmelerin kalıplaşmış ürünlerine alternatif
mamulleriyle ülke içi pazarın açıklarını da kapatmaktadırlar.
Öte yandan küçük işletmelerde yöneticiler koordinasyonda sıkıntı yaşamazken; işletme büyüdükçe ve departmanlar arttıkça ciddi yönetsel sıkıntılar ortaya çıkmaktadır. İşletmeler gelişirken etkinlik ve verimlilik yitirilmekte, planlar vaktinde yerine getirilememekte ve amaçlanan hedeflere ulaşılamamaktadır. KOBİ’lerde organizasyon ve yönetim problemlerini 5 başlıkta toplamak mümkündür.
Bunlar: planlama, organizasyon, yürütme, koordinasyon ve kontrol sorunlarıdır. KOBİ'lerde genellikle planlamaya gereken önem verilmemektedir. Ancak planlama, büyük işletmelere nazaran KOBİ’lerde daha önemli bir yere sahiptir. Çünkü bu işletmeler hatalı, eksik planlama kaynaklı hatalarını giderebilecek kaynaklara sahip olmayabilirler (Özgener, 2003). Çoğunluğu OSB’ler dahiline yer alan KOBİ’lerin sorunlarını aşabilmeleri için stratejik analiz ve planlara özel önem göstermeleri gerekmektedir. Dolayısı ilgili işletmelere yol haritası olabilmesi amacıyla
sonraki bölümde uygulanabilecek analiz ve dahası stratejilere dair yöntem ve önerilere yer verilmiştir.
3. STRATEJI OLUŞTURMA: DURUM BELIRLEME ANALIZLERI VE
İŞ STRATEJISI OLUŞTURMA
Tüm işletmeler gibi OSB’lerde yer alan KOBİ’ler de çevrelerinden doğrudan ya da dolaylı biçimlerde etkilenmektedir. Bu etkilerin belirlenebilmesi için iç ve dış çevre analizleri gerçekleştirilmekte; ardından stratejik planlar yapılmaktadır.
Stratejik planlar, yoğun rekabet ortamında işletmelere avantaj sağlayarak daha başarılı olmaları için yol haritaları çizmektedir. Böylece dış çevrede var olan fırsat ve tehditlerle, iç çevrede mevcut bulunan varlık ve yeteneklerin sağladığı üstünlük ve yarattığı zayıflıklar bir matris üzerinde sistematik biçimde belirlenebilmektedir (Ülgen ve Mirze, 2004). İşletme tarafından mevcut güçlü ve zayıf yönlerin, ayrıca muhtemel fırsat ve tehditlerin açıkça bilinmesi ve analiz edilmesi; yöneticilerinin stratejik seçimlerini kolaylaştıracak faktörlerdendir.
Papers by ÖZGE BÜYÜK
Kültürel farklılıklar ve dil bariyerleri hem medikal turistlerin hem de medikal turizm hizmet s... more Kültürel farklılıklar ve dil bariyerleri hem medikal turistlerin hem de medikal turizm hizmet sağlayıcılarının beklentileri, tercihleri ve memnuniyetleri üzerinde etkili olabilmektedir (Kelley ve diğ., 2010; Slowther ve diğ., 2012). Medikal turizmin gerçekleşmesi aşamasında farklı kültürlere sahip turistlerin birbirinden ayrışan beklentileri ve tercihleri olabilmektedir. Bu nedenle medikal turizm endüstrisi için turizm ve sağlık hizmeti sağlayıcısı olan aktörlerin, farklı kültürlerden gelen bu turistlerin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için kültürel farklılıkların ve dil engellerinin farkında olması ve bunlara duyarlı olması büyük önem taşımaktadır. Bu alanda hizmet veren sağlayıcıların kültürel farkındalık, dil ve kültürlerarası iletişim becerilerini artırmak için eğitim alması (Henderson ve diğ., 2015; Grant ve Luxford, 2011; Pino ve diğ., 2013) ve empati geliştirmesi (Gibson ve Zhong, 2005; Samovar ve diğ., 2009; Sarı, 2009), etnosantrik tavırlardan kaçınması (Soydaş, 2010), kuruluşların bu konudaki eksikliklerini gidermeye dair politikalar ortaya koyması, medikal turistlerin ise hizmet alacakları kişi ve kurumlara kendi kültürel değerlerini ve tercihlerini açıkça bildirmekten çekinmemesi; olumsuz durum ve etkilerin ortadan kaldırılmasına yardımcı olacaktır. Medikal Turizm, hastaların kendi ülkelerinde bulunmayan veya karşılayamadıkları tıbbi hizmetleri almak ve/veya sürdürmek için; bu alanda hizmet veren sağlık personelinin tedavi gibi sebeplerle gerçekleştirdikleri ve aynı zamanda da turizm faaliyetinin oluşmasında gerekli olan şartları sağlayan seyahat sürecinin tümüne verilen isimdir (Büyük ve Akkuş, 2020-a). Medikal turizmde sağlık ve turizm sektörlerinin bir araya gelmesi ve ortak hizmet ve mal üretimi söz konusudur (Gümüş ve Büyük, 2008). Son yıllarda giderek daha popüler bir hal alan bu turizm türünün ortaya çıkmasının altında yatan nedenler arasında: kimi tedavilerin bazı ülkelerde olmaması veya yasal sayılmaması, daha uygun, fiyatlı ve/veya daha kısa bekleme süreçleri ile daha kaliteli hizmetler sunabilen sağlık sistemlerine sahip ülkelerin var olması sayılmaktadır (Connell, 2013). Cerrahiden kozmetik tedavilere, diş hekimliği hizmetlerinden, organ nakillerine LASIK tedavilerden IVF’ye, cinsiyet değiştirme operasyonlarından engellilere ve geriatrik bireylere uygulanan tamamlayıcı tedavilere kadar çok geniş bir çeşitliliğe sahip bu sağlık hizmetleri, medikal turizmde tercih konusu olan tıbbi prosedürler arasında yer almaktadır (Büyük ve Akkuş, 2020-b; Büyük ve Akkuş, 2020-c; Lunt ve Carrera, 2011).
Turizm Araştırmaları
Medikal turizm, dünya çapında büyüyen bir ve popüler hale gelen bir endüstridir. Medikal turizmin... more Medikal turizm, dünya çapında büyüyen bir ve popüler hale gelen bir endüstridir. Medikal turizmin gerçekleşebilmesi için kişilerin yaşadıkları ülkeden başka ülkelere seyahat ederek sağlık hizmetlerinden faydalanması gerekmektedir. Söz konusu hizmetler, tıbbi tedavi, diş hekimliği hizmetleri, kozmetik cerrahi vb. çok çeşitli alanları kapsamaktadır. Bu turizm türü, düşük maliyetler, daha kısa bekleme süreleri, özel tedavilere erişim ve mahremiyet arzusu, kültürel ayrıcalıklar, egzotizm gibi faktörlerden etkilenmektedir. Gelişmekte olan ülkelerin, gelişmiş ülkelere göre daha düşük maliyetli sağlık hizmetler sunmaları medikal turizm hareketlerini arttırmıştır. Ayrıca, bu ülkelerde, gelişmiş ülkelerde yaşanan uzun bekleme süreleri ve yetersiz sağlık hizmetleri gibi sorunlar da bulunmamaktadır. Bu nedenle gelişmekte olan ülkeler medikal turistler için cazip birer destinasyon haline gelmiştir. Medikal turizm hem turistler hem de ev sahibi ülkeler için önemli bir ekonomik avantajdır. Medika...
Journal of Tourism and Gastronomy Studies, 2024
Sağlık turizmi şemsiyesi altında hem tıbbi prosedürleri hem de turizm aktivitelerini kapsayan bir... more Sağlık turizmi şemsiyesi altında hem tıbbi prosedürleri hem de turizm aktivitelerini kapsayan bir kavram olarak değerlendirilen medikal turizm, sınır ötesi sağlık arayışı ve seyahat olgusunu birleştirerek gelişmekte olan ülke ekonomileri için önemini arttırmakta ve hızla büyümektedir. Bu turizm türü için tercih edilen destinasyonlar, finansal getirilerini artırmanın yanı sıra turizm ve sağlık sektörlerini de geliştirme potansiyeline sahip olmaları nedeniyle pazardaki rekabeti yükseltmektedir. Bu çalışmanın amacı, günümüzde popüler bir hal alan medikal turizmin kapsamlı tanımını, gelişimini, dünyada ve Türkiye'deki durumunu, turist profillerini irdelemek ve rekabetçi ülkelerin etkinlikleri ile ön plana çıkan yönlerini ortaya koymaktır. Çalışmanın katkı sunmayı amaçlayan özgün yanları arasında, kapsamlı literatür taraması sonucunda ön plana çıkan tedavi türlerinin ve fiyat farklarının karşılaştırılması, Türkiye'nin de yer aldığı rekabet eden oyuncuların hangi medikal turistlerce öncelikli olarak tercih edildiklerinin ve henüz yeni bir kavram olan medikal turist tipolojisi ile bu turistlerin motivasyon unsurlarını betimsel olarak ortaya koyması yer almaktadır.
DergiPark (Istanbul University), Oct 1, 2022
Termal turizm, giderek büyümekte olan sağlıklı yaşam ekonomisi içinde önemli bir yere sahiptir. T... more Termal turizm, giderek büyümekte olan sağlıklı yaşam ekonomisi içinde önemli bir yere sahiptir. Termal turizmden arzu edilen faydanın sağlanabilmesi açısından pazarın daha sağlıklı değerlendirilebilmesi önem taşımaktadır. Arzı ve talebi birbirlerini tanıyacak ve etkileyecek şekilde bir araya getirmesi, zengin görsel ve işitsel ortam sunması gibi özellikleriyle sosyal medyanın bu çalışmalara katkı sağlayacağı muhakkaktır. Termal turizmin Türkiye'deki durumunu dijital ve sosyal medyadaki paylaşımlar üzerinden ortaya koyan bu çalışmanın amacı planlayıcılara ve uygulayıcılara yol göstermektir. Nitel bir yaklaşımla gerçekleştirilen araştırma sonucunda: i) Hem sosyal medyada hem de dijital medyada sağlık turizmi ile ilgili olarak en çok termal turizmden, termal tedaviler konusunda ise en çok kaplıca kürlerinden söz edilmekte olduğu, ii) dijital medyada termal turizm konusunda içerik üreten dijital gazeteler arasında en faal olanların "turizmhabermerkezi.net", "www.turkiyeturizm.com" ve "turizmgunlugu.com" isimli yayın organları olduğu, iii) sosyal medyada yer alan termal turizm ile ilgili içerikler arasında en fazla kaplıca kürleri ile ilgili paylaşım yapılırken konuyu en çok gündemine alan profillerin sağlık kurumları ve acentalar olduğu, iv) her iki medyada da en çok termal turist ağırlayan destinasyonların sıraları değişmekle birlikte İzmir, Ankara, Denizli, Bursa, İstanbul ve Afyonkarahisar illeri olduğu, v) kaplıca kürlerini tercih eden ziyaretçilerin büyük bölümünün Ortadoğu'dan geldiği, SPA'ların ise en çok Avrupalı turistlerce ziyaret edildiği tespit edilmiştir. Çalışmanın hem Türkiye'de termal turizmin, sağlık turizmi içerisindeki yerini ortaya koyması hem de termal turizm uygulamalarının
Online Türkiye Turizm Ansiklopedisi, 2025
Hammaddesi zeytinyağı olan ürünlerin kültürel ve ekonomik öneme sahip olduğu destinasyonlarda gel... more Hammaddesi zeytinyağı olan ürünlerin kültürel ve ekonomik öneme sahip olduğu
destinasyonlarda gelişen, deneyimsel, eğitici ve kırsal turizmin bir alt dalı olarak
değerlendirilebilecek, bir alternatif turizm türüdür. Oleo turizm, Akdeniz havzası gibi
zeytin üretiminin yoğun olduğu bölgelerde önemli bir potansiyele sahiptir. Bu
bölgelerde, zeytinlikler ve zeytinyağı fabrikaları, müzeler, tematik restoranlar ve
konaklama tesisleri gibi turistik çekim noktaları sayesinde, turistlere özel ilgileri
doğrultusunda çeşitli otantik deneyimler sunulmaktadır. Bu turizm türü, zeytin ve
zeytinyağı üretimi ile yakından ilişkilidir ve turistlere zeytinin yetiştirilmesinden
hasadına, zeytinyağının üretiminden tadımına veya hammaddesi zeytin olan pek çok
üründen biri olan zeytinyağı sabununun üretim aşamalarına kadar pek çok süreci
deneyimleme fırsatı yaratmaktdır.
Ege ve Akdeniz bölgelerindeki zeytin üretim merkezleri, zeytinyağı turizmi için önemli
bir potansiyele sahiptir. Bu bölgelerde, zeytin müzeleri, tematik konaklama tesisleri ve
zeytinyağı rotaları gibi turizm altyapısı geliştirilmekte ve turistlere otantik zeytinyağı
deneyimleri sunulmaktadır. Oleo turizm, son yıllarda Dünyada olduğu kadar Türkiye'de
de giderek popülerlik kazanmaktadır.
Zeytinyağı turizminin temel bileşenleri şunlardır:
Zeytin bahçesi ve fabrika ziyaretleri: Turistler, zeytin ağaçlarının yetiştiği alanları gezip
hasat sürecini gözlemleyebilmekte ve zeytinyağı sıkıl tesislerinde ya da hammaddesi
zeytin ve zeytin yağı olan ürünlerin üretildiği çeşitli fabrikalarda üretim aşamalarını
izleyebilmektedir.
Zeytinyağı tadımı: Turistler, farklı çeşitlerdeki zeytinyağlarını ve zeytin ürünlerini tatma
ve uzmanlardan bilgi edinme fırsatı bulabilmektedir.
Gastronomi deneyimleri: Zeytinyağı, Akdeniz mutfağının temel bir bileşenlerinden biri
olarak kabul edilmektedir. Turistler, oleo turizm aktiviteleri esnasında gastronomik
deneyimler elde edebilmektedir.
Kültürel ve tarihi miras: Zeytin ağacı, Akdeniz havzasında binlerce yıllık mazisi olan
önemli bir kültürel değerdir. Turistler, oleo turizm sayesinde bu kültüre dair ayrıntılı
bilgi edinebilmektedirler.
Sağlık ve wellness: Zeytinyağının sağlık turizmi içerisinde özellikle alternatif tedavi
yöntemleri arasında önemli bir yeri bulunmaktadır. Turistler, oleo turizm sayesinde
zeytinyağı bazlı spa ve wellness hizmetlerinden faydalanabilmektedirler.
Oleo turizm, kökeni antik çağlara kadar uzanan zeytin ağacı ve zeytinyağı kültüründen
beslenen bir alternatif turizm çeşididir. Zeytin ağacı, Akdeniz havzasında binlerce yıldır
yetiştirilmekte ve zeytinyağı, bu coğrafyanın mutfak kültüründe ve yaşam tarzında
önemli rol oynamaktadır. Oleo turizm, söz konusu zengin kültürel mirası turizm
faaliyetleriyle birleştirerek, turistlere otantik ve eğitici bir deneyimler sunmayı
amaçlamaktadır.
Oleo turizmin tarihsel gelişimine bakıldığında, ilk olarak XX. yüzyılın sonlarında İtalya
ve İspanya gibi Akdeniz ülkelerinde ortaya çıktığı görülmektedir. Bu dönemde, kırsal
turizmin gelişmesi ve turistlerin farklı deneyim arayışları, zeytinyağı turizminin
temellerini atmıştır. İlk zeytinyağı rotaları, turistlerin zeytin bahçelerini ve zeytinyağı
fabrikalarını ziyaret ederek üretim sürecini ve zeytinyağının tarihini öğrenmelerini
sağlamak amacıyla oluşturulmuştur. 2000'li yıllarla birlikte, oleo turizm daha da
çeşitlenerek farklı alanlara yayılmıştır. Gastronomi turizmi, kültür turizmi, sağlık turizmi
ve eko turizm gibi farklı turizm türleriyle entegre olarak gelişen zeytinyağı turizmi, bir
başka deyişle oleo turizm, turistlere çok daha kapsamlı deneyimler sunmaktadır.
Günümüzde, zeytinyağı tadımı, zeytinyağlı yemek pişirme kursları, zeytin temalı
festivaller ve zeytinyağı bazlı spa uygulamaları, zeytinyağlı sabun yapım atölyeleri gibi
çeşitli aktiviteler, bu turizm türünün önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Oleo turizm
için çeşitli rotalar oluşturulmuştur. Bu rotalar, zeytin ağacının ve zeytinyağının tarihsel,
kültürel ve gastronomik önemini deneyimlemek isteyen turistler için tasarlanmış özel
seyahat güzergahlarıdır. Bu güzergahlar, genellikle zeytin ağaçlarının sıklıkla yetiştiği
bölgelerden geçmekte ve ziyaretçilere zeytin bahçelerini, zeytinyağı müzelerini ve
zeytinyağı hammaddesi ile üretim yapan pek çok tesisi görme, zeytinyağı tadımlara
katılma gibi aktivitelerin yanı sıra yöresel lezzetleri deneyimleme ve zeytin kültürü
hakkında ayrıntılı bilgi edinme imkanı sunmaktadır.
Zeytinyağı kültürel rotaları, sadece turistik bir aktivite olmanın ötesinde, kırsal
kalkınmayı desteklemek ve yerel ekonomileri canlandırmak için de önemli bir araçtır.
Bu rotalar, zeytin üreticilerine, turizm işletmelerine ve yerel halka ekonomik fayda
sağlamanın yanı sıra toplumu zeytin ağacının ve zeytinyağının önemi hakkında daha
fazla bilgi edinerek kültürel mirasın korunması yolunda teşvik etmektedir. Avrupa'da
zeytinyağı kültürel rotaları oldukça popülerdir ve Avrupa Konseyi tarafından
desteklenmektedir. Bu rotalardan en bilineni, 2005 yılında belgelendirilmiş olan
“Routes of the Olive Tree”dir. Bu rota, on sekiz ülkeyi kapsamaktadır ve Türkiye de bu
rota üzerinde yer almaktadır. Türkiye, zengin zeytin çeşitleri ve köklü zeytincilik
geleneği ile zeytinyağı kültürel rotaları için büyük bir potansiyele sahipt
Online Türkiye Turizm Ansiklopedisi, 2025
Turizm-onkoloji, kanser hastalarının teşhis ve tedavi amacıyla ikamet ettikleri ülkeler dışında b... more Turizm-onkoloji, kanser hastalarının teşhis ve tedavi amacıyla ikamet ettikleri ülkeler dışında bulunan sağlık kuruluşlarına seyahat etmesini ifade eden ve sağlık turizmi altında değerlendirilen medikal turizm türlerinden biridir. Turizm-onkolojinin tam olarak ne zaman ortaya çıktığı bilinmese de son yıllarda sağlık turizminin gelişimiyle birlikte giderek yaygınlaştığı görülmektedir. Dünya üzerinde kanser hastalığına yakalanmış vaka sayısının her geçen gün yükselişe geçmesi söz konusu turizm türünün gelişiminde öncülük etmiştir. İlgili turizm türü, seyahatler sırasında sadece turistik faaliyetlere katılınmasını değil bunun yanı sıra sağlık kurum ve kuruluşlarından da faydalanılmasını, turizm profesyonellerinin yanı sıra profesyonel sağlık personellerinden de hizmet alınmasını gerektirmektedir. Bu seyahatler, daha uygun maliyetli tedavi, daha kısa bekleme süreleri, gelişmiş teknolojilere ve uzmanlığa erişim, alternatif tedavi yöntemleri veya farklı bir ortamda tedavi olma isteği gibi çeşitli faktörlerden etkilenebilmektedir.
Turizm-onkoloji tıbbi bilginin ve teknolojinin gelişimiyle birlikte son yıllarda önemli bir büyüme göstermektedir. Dünyadaki talep yapısına bakıldığında, gelişmiş ülkelerde yaşayan ve yüksek sağlık maliyetleri, uzun bekleme listeleri veya belirli tedavilere erişimde zorluk yaşayan hastaların medikal turizme ve özellikle de turizm-onkolojiye yöneldiği görülmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde ise, sağlık altyapısının yetersizliği veya kaliteli sağlık hizmetlerine erişimdeki sınırlılıklar nedeniyle hastalar yurt dışındaki tedavi seçeneklerini değerlendirebilmektedir. Kanser hastalığının tedavisinde zaman faktörünün önem taşıması dolayısıyla turizm-onkolojide de bekleme sürelerinin kısalığı önemli bir motivasyon unsuru olarak gösterilmektedir. Diğer yandan medikal turistlerin tercih motivasyonları içerisinde yer alan düşük maliyetli tedavi alternatiflerinin bulunması diğer medikal turizm türlerinde olduğu gibi turizm-onkoloji için de geçerlidir. Türkiye her iki konuda da stratejik avantaja sahip ülkeler arasındadır.
Turizm-onkoloji alanında önemli destinasyonlar arasında; gelişmiş sağlık altyapıları, deneyimli onkoloji uzmanları ve ileri teknolojiye sahip hastaneleri ile ön plana çıkan Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Güney Kore, Hindistan, İsrail, Küba, Malezya, Türkiye ve Ürdün bulunmaktadır. Küba özellikle akciğer kanseri tedavisinde alternatif tedavi yöntemleri sunan bir destinasyon olarak uluslararası üne sahiptir. Türkiye'de turizm onkoloji alanında ön plana çıkan destinasyonlar İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya gibi büyük şehirlerdir. Bu destinasyonlarda yer alan hastaneler ve kanser merkezleri, turizm-onkoloji hastalarına kapsamlı hizmetler sunmaktadır. Turizm-onkoloji merkezleri, teşhis ve tedavi ile birlikte medikal turistlere genellikle yabancı dil bilen personel, hasta ve yakınları için konaklama imkanları, transfer hizmetleri gibi kolaylıklar da sağlamaktadır
Turizmde İleri Araştırmalar, 2024
Medikal turizm, bireylerin kendi ülkeleri dışında sağlık hizmetleri al- mak amacıyla seyahat etme... more Medikal turizm, bireylerin kendi ülkeleri dışında sağlık hizmetleri al-
mak amacıyla seyahat etmelerini ifade eden çok boyutlu bir olgudur (Con-
nell, 2013). Bu turizm çeşidi, destinasyon ülkeler için önemli bir gelir kay-
nağıdır ve hem turizm hem de sağlık altyapısının yanı sıra, pek çok medikal
prosedürün geliştirilmesine katkı sağlamaktadır. Büyümekte olan yapısı
ve pazar hacmi ile yükselişe geçen medikal turizm, destinasyon ülkelerin
ekonomileri üzerinde önemli etkilere sahiptir. Bu turizm türü özellikle az
gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yüksek potansiyele sahip bir büyü-
me etkisi yaratmaktadır (Ormond ve diğ., 2014; Yan ve diğ., 2020). Dün-
ya Turizm Örgütü’nün 2030 yılı öngörülerine göre, önümüzdeki yıllarda
küresel turizm hareketliliğinin büyük bir kısmını sağlık amaçlı ziyaretler
oluşturacaktır ve bu durumun gelişmekte olan ülke ekonomilerinin büyü-
mesine %3,6 katkı sağlaması beklenmektedir (UNWTO, 2018). Bu vesile
ile artacak yatırımlar, ülkelerin makroekonomik değişkenlere de olumlu
yansımalar yapacaktır (Alacahan ve diğ., 2019). Örneğin Türkiye’ye me-
dikal amaçlarla ziyaret gerçekleştiren turistler, (seyahat, yiyecek içecek ve
alışveriş harcamaları hariç) tedavileri için, 1.500-100.000 dolar harcama
yapmaktadır (SATURK, 2020). TÜİK’e (2023) göre 2022 yılında ülkeyi
medikal amaçlarla ziyaret eden turist sayısı 1.258.382’dir.
Recent Researches Social and Humanities-2024, 2024
The tourism sector is diversifying in a globalizing world with the development of new technologie... more The tourism sector is diversifying in a globalizing world with the development of new technologies that facilitate communication and
transportation, gaining prominence with many alternative tourism types beyond the conventionally known sea-sand-sun tourism. Health tourism is a rapidly growing sector that encompasses individuals traveling to improve, protect, or enhance their health status and receive medical and alternative health services. In this context, various areas such as thermal tourism, spa and wellness, and medical tourism have emerged. This type of tourism, in addition to its existence throughout history, has come to the forefront especially in the last decade with its developing structure and increasing economic impact. Health tourism is becoming more diverse and growing day by day, thanks to the opportunities offered by modern medicine, advanced transportation, and communication systems. Health tourism trips, which are mostly made to underdeveloped and developing countries, not only improve the health and quality of life of individuals but also have numerous direct and indirect effects, particularly economic, on the relevant destinations. This study will examine the conceptual structure and development of health tourism, evaluate its economic effects, and analyze Turkey’s position in the global health tourism market.
SOSYAL, BEŞERİ VE İDARİ BİLİMLER TEMEL ALANINDA AKADEMİK ÇALIŞMALAR - VI, 2024
Turizm, bireylerin farklı coğrafyalara seyahat etmelerini, yeni kültürler keşfetmelerini, fizikse... more Turizm, bireylerin farklı coğrafyalara seyahat etmelerini, yeni kültürler
keşfetmelerini, fiziksel ve mental sağlıklarını iyileştirip geliştirmelerini ve
çeşitli aktivitelerde bulunmalarını sağlayan, çok yönlü bir olgudur. Temel öznesi insan olan turizm sektöründe, farklı kişilik özelliklerine, kültürlere, inançlara, eğitim düzeylerine sahip pek çok kişi bir araya gelmektedir. Sonsuz seçenek ve sınırsız talep (Anderson, 2009) içeren bu karmaşık olguyu daha iyi anlamak ve yönetmek için turistlerin davranışlarını, motivasyonlarını ve beklentilerini bilmek gerekmektedir. Turist tipolojilerinin belirlenmesi çe turistlerin çeşitli açılardan gruplanması bu açıdan önem arz etmektedir. Turizmin öznesi sayılan turistler hakkında derinlemesine fikir ve bilgi sahibi olunması turizm sektöründe faaliyet
gösteren pazarlama profesyonellerini stratejiler oluşturması açısından büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, turistlerin davranışlarını anlayarak onlara uygun pazarlama stratejileri geliştirmek de sürdürülebilir turizm açısından ekonomik büyümeye katkı sağlayacaktır (Pekyaman, 2008; Akarsu ve diğ. 2020). Turistleri anlamak, onların ihtiyaçlarını karşılamak ve turizmi sürdürülebilir bir şekilde yönetmek için turist tipolojilerinden faydalanmak büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada, literatürde henüz yeni bir konu olan medikal turizmde turist tipolojisi ve başlıca turist tipolojileri modelleri incelenecektir. Buna göre öncelikle ilgili kavramlar ve modeller genel itibariyle incelenecek, daha sonra medikal turizm açısından ele alınacaktır.
Tourism: Theory and Practice, 2023
Health tourism is a type of tourism that encompasses the activities of people traveling to a dest... more Health tourism is a type of tourism that encompasses the
activities of people traveling to a destination where health
services are offered. It covers the travels of individuals in search
of services aimed at maintaining their health, well-being, and
wellness, which they cannot afford or have difficulty affording in
their own countries. Tourists who travel with health as a priority
often participate in tourism activities (Jagyasi, 2008; Smith &
Puczkó, 2009).Medical tourism, a subcategory of health tourism,
is the practice of individuals traveling to other countries to receive
medical services that are unavailable or unaffordable in their own
countries. These services include a wide range of medical
procedures, such as medical operations, diagnostic tests and
treatments, and rehabilitation. They also require the intervention
of qualified healthcare professionals who meet the standards of
the medical authority (Büyük, 2023). In fact, since it is associated
with different medical specialties and includes various
operations, disabled tourism, geriatric tourism (Büyük & Akkuş,
2022a; 2022b), cancer tourism (Büyük & Akkuş, 2022c; 2022d),
organ transplant tourism (Balaban & Marano, 2010; Budiani-
Saberi & Delmonico, 2008), dental tourism (Turner, 2008),
fertility tourism (Bergmann, 2011), etc. It can also be divided into
sub-branches. Health tourism and medical tourism differ from
each other in terms of their scope, motivational elements, target
audience, cost elements, duration, and revisit behaviors. For
example, medical tourism includes medical procedures, health
tourism includes both medical procedures and wellness tourism
activities at the same time. In health tourism, individuals travel to
protect, improving, or restoring their mental and physical health;
In medical tourism, people travel to access medical procedures
that they cannot access for any reason. While the target audience
in medical tourism is individuals with health problems, the target
audience in health tourism has a feature that includes both the
target audience of medical tourism and healthy life tourism
(Büyük, 2023b).
SOSYAL, iNSAN VE iDARi BILiMLERDE GÜNCEL YAKLASIMLAR 1, 2023
Kültürel farklılıklar ve dil bariyerleri hem medikal turistlerin hem de medikal turizm hizmet s... more Kültürel farklılıklar ve dil bariyerleri hem medikal turistlerin hem de
medikal turizm hizmet sağlayıcılarının beklentileri, tercihleri ve memnuniyetleri üzerinde etkili olabilmektedir (Kelley ve diğ., 2010; Slowther ve diğ., 2012). Medikal turizmin gerçekleşmesi aşamasında farklı kültürlere sahip turistlerin birbirinden ayrışan beklentileri ve tercihleri olabilmektedir. Bu nedenle medikal turizm endüstrisi için turizm ve sağlık hizmeti sağlayıcısı olan aktörlerin, farklı kültürlerden gelen bu turistlerin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için kültürel farklılıkların ve dil engellerinin farkında olması ve bunlara duyarlı olması büyük önem taşımaktadır. Bu alanda hizmet veren sağlayıcıların kültürel farkındalık, dil ve kültürlerarası iletişim becerilerini artırmak için eğitim alması (Henderson ve diğ., 2015; Grant ve Luxford, 2011; Pino ve diğ., 2013) ve empati geliştirmesi (Gibson ve Zhong, 2005; Samovar ve diğ., 2009; Sarı, 2009), etnosantrik tavırlardan kaçınması (Soydaş, 2010), kuruluşların bu konudaki eksikliklerini gidermeye dair politikalar ortaya koyması, medikal turistlerin ise hizmet alacakları kişi ve kurumlara kendi kültürel değerlerini ve tercihlerini açıkça bildirmekten çekinmemesi; olumsuz durum ve etkilerin ortadan kaldırılmasına yardımcı olacaktır. Medikal Turizm, hastaların kendi ülkelerinde bulunmayan veya karşılayamadıkları tıbbi hizmetleri almak ve/veya sürdürmek için; bu alanda hizmet veren sağlık personelinin tedavi gibi sebeplerle gerçekleştirdikleri ve aynı zamanda da turizm faaliyetinin oluşmasında gerekli olan şartları sağlayan seyahat sürecinin tümüne verilen isimdir (Büyük ve Akkuş, 2020-a). Medikal turizmde sağlık ve turizm sektörlerinin bir araya gelmesi ve ortak hizmet ve mal üretimi söz konusudur (Gümüş ve Büyük, 2008). Son yıllarda giderek daha popüler bir hal alan bu turizm türünün ortaya çıkmasının altında yatan nedenler arasında: kimi tedavilerin bazı ülkelerde olmaması veya yasal sayılmaması, daha uygun, fiyatlı ve/veya daha kısa bekleme süreçleri ile daha kaliteli hizmetler sunabilen sağlık sistemlerine sahip ülkelerin var olması sayılmaktadır (Connell, 2013). Cerrahiden kozmetik tedavilere, diş hekimliği hizmetlerinden, organ nakillerine LASIK tedavilerden
IVF’ye, cinsiyet değiştirme operasyonlarından engellilere ve geriatrik bireylere uygulanan tamamlayıcı tedavilere kadar çok geniş bir çeşitliliğe sahip bu sağlık hizmetleri, medikal turizmde tercih konusu olan tıbbi prosedürler arasında yer almaktadır (Büyük ve Akkuş, 2020-b; Büyük ve Akkuş, 2020-c; Lunt ve Carrera, 2011).
Turizm Araştırmaları, 2023
Medikal turizm, dünya çapında büyüyen ve popüler hale gelen bir endüstridir. Medikal t... more Medikal turizm, dünya çapında büyüyen ve popüler hale gelen bir endüstridir. Medikal turizmin gerçekleşebilmesi için kişilerin yaşadıkları ülkeden başka ülkelere seyahat ederek sağlık hizmetlerinden faydalanması gerekmektedir. Söz konusu hizmetler, tıbbi tedavi, diş hekimliği hizmetleri, kozmetik cerrahi vb. çok çeşitli alanları kapsamaktadır. Bu turizm türü, düşük maliyetler, daha kısa bekleme süreleri, özel tedavilere erişim ve mahremiyet arzusu, kültürel ayrıcalıklar, egzotizm gibi faktörlerden etkilenmektedir. Gelişmekte olan ülkelerin, gelişmiş ülkelere göre daha düşük maliyetli sağlık hizmetleri sunmaları medikal turizm hareketlerini arttırmıştır. Ayrıca, bu ülkelerde, gelişmiş ülkelerde yaşanan uzun bekleme süreleri ve yetersiz sağlık hizmetleri gibi sorunlar da bulunmamaktadır. Bu nedenle gelişmekte olan ülkeler medikal turistler için cazip birer destinasyon haline gelmiştir. Medikal turizm, hem turistler hem de ev sahibi ülkeler için önemli bir ekonomik avantajdır. Medikal turistler, yüksek kaliteli sağlık hizmetlerine daha uygun fiyatlarla erişebilirken, ev sahibi ülkeler ise sağlık hizmetleri sektöründen elde edilen gelirle ekonomilerini güçlendirme imkânı yakalamaktadırlar. Türkiye, medikal turizm açısından önemli bir potansiyele sahiptir ve gelişmiş sağlık altyapısı, uygun fiyatlı hizmetleri, deneyimli sağlık personeli, turizm altyapısı gibi imkanlara sahiptir. Ülke, bu avantajlar sayesinde medikal turizm için önemli bir destinasyon haline gelmiştir. Bu bölümde Türkiye’de ve dünyada medikal turizmin durumu ele alınacak, medikal turizm açısından avantajlı ve dezavantajlı durumlar ortaya konacaktır.
TURİZM ALANINDAKİ GELİŞMELERE AKADEMİK YORUMLAR, 2023
Medikal turizm diğer adıyla tıp turizmi, milyonlarcainsanın yurtdışında sağlık hizmeti aradığı ku... more Medikal turizm diğer adıyla tıp turizmi, milyonlarcainsanın yurtdışında sağlık hizmeti aradığı küresel bir endüstridir. Küresel Endüstri Analizi Raporu'na göre (Medical Tourism Market- Latest Industry Insights, 2020-2027) dünyadaki medikal turizm pazar hacminin 2027 yılında 272,70 milyar ABD dolarına ulaşması beklenmektedir. Medikal turizme katılımın temel nedenleri arasında maliyet avantajları, daha kısa bekleme süreleri ve daha kaliteli sağlık hizmetlerine ulaşma isteği yer almaktadır (Chen & Flood, 2013). Büyük çoğunlukla gelişmiş ülkelerden, gelişmekte olan ülkelere doğru gerçekleşen bu turizm hareketinin aynı zamanda sağlık sistemleri üzerinde, yarattığı büyük yatırım olanakları sayesinde tıp endüstrisinde de inovatif bir etki yaratacağı da öngörülmektedir (Connell, 2006).
Medikal turizm, sağlık turizminin alt dallarından biri olarak kimi özellikleri ile sağlıklı yaşam turizminden ve bütünsel olarak da sağlık turizminden ayrılmaktadır (Gümüş & Büyük, 2008). Çeşitli sağlık sorunlarına sahip kişilerin, refakatçilerinin ve hatta bu alanda çalışan sağlık profesyonellerinin tedavi süreçleri ile ilgili olarak genel turizm faaliyetleri çerçevesine de girebilecek seyahatler gerçekleştirmesi (Büyük & Akkuş, 2020-a)olarak tanımlanabilecek medikal turizm, muhakkak surette sağlık hizmet sağlayıcısı profesyoneller kontrolünde devam ettirilmesi gereken bir süreç olarak şekillenmektedir. Bu turizm türü, çoğunlukla tedavi ve uluslararası tüketim odaklıdır (Gredičak & Demonja, 2020; Milstein & Smith, 2006). Medikal turizm, tıp ve turizm alanlarındaki profesyonellerin muti
disiplinler çalışmaları ve her iki sektörün ortak mal ve hizmet üretim ve sunumu ile gerçekleşmektedir. Son yılların büyük bir ivme kaydeden niş pazarlarından biri olan medikal turizmde, bir ülkenin sağlık hizmetlerinin ve tesislerinin, turistik cazibe merkezleri ile tanıtılarak turist çekme çabası ön plana çıkmaktadır (Goodrich & Goodrich, 1987).
Medikal turizm yapan ülkelerin sunduğu sağlık hizmetleri, menşe ülkelerden daha ucuz, kimi zaman yasal ve ahlaki kısıtlamalardan uzak, egzotizm ve çeşitli kültürel deneyimlerle zenginleştirmiş, dünyanın çeşitli ülkelerinde kendi vatanlarından uzakta yaşayan halkların büyük oranda kendi kültürlerine tabii veya yakın destinasyonları tercih etme eğilimleri ile zenginleşen, dil ve kültürler arası iletişime duyarlı bir yapıya sahiptir (Connell, 2006; Lee ve diğ ., 2010; MacReady, 2007; Turner, 2008).
Kimi ülkelerde kanunlar gereği yapılamayan kürtaj, kimi ülkelerde deneysel aşamada olduğu için gerçekleştirilemeyen kök hücre uygulamaları, organ nakilleri, üremeye dair prosedürler, kimi ülkelerde fiyatları çok yüksek olduğu için tercih edilemeyen dental işlemler vb. tedavilerin başka ülkelerden talep edilmesi nedeniyle ortaya çıkan medikal turizm faaliyetleri, zaman içinde kendi içinde kategorilere ayrılmaya başlamıştır (Gilmartin &
White, 2011; MacReady, 2009; Inhorn & Patrizio, 2009; Scheper-Hughes, 2003). Böylelikle zamanla tedavilerin özelliklerine göre dental turizm, turizm onkoloji, geriatrik turizm veya IVF turizmi gibi alt isimler de ortaya çıkmıştır (Bergmann, 2011; Büyük & Akkuş, 2020-a; Büyük & Akkuş, 2020-b; Büyük & Akkuş, 2020-c; Yıldız & Khan, 2016; Aydın & Işık, 2023).
Medikal turizm çok kültürlü yapısı ile kültürler arası iletişime yüksek düzeyde duyarlılık göstermekte, etnosentrizm de bu kültürel iletişim problemleri arasında gösterilmektedir. Bu bölümde dünya ekonomisinin yükselen yıldızlarından biri olan medikal turizmin etnosentrizmden ve ayrımcı tutumlardan etkilenme durumu ele alınacak, literatürde bu konuda yapılmış çalışma ve vaka örneklerine yer verilecektir.
Geriatric-Tourism, PMR, and Thermal Treatments in the Third Age, 2022
This study aims to reveal the situation of geriatric-tourism (gerontourism) in Turkey with longit... more This study aims to reveal the situation of geriatric-tourism (gerontourism) in Turkey with longitudinal data obtained from digital and social media. As a result of the study i) geriatric-tourists visiting Turkey mostly benefit from thermal treatments in complementary medicine and PMR in traditional medicine, and also resort to hair transplantation among aesthetic interventions, ii) they come mostly from Iraq and Libya (Middle East), Germany (Europe), Azerbaijan (the Turkic Republics), and Ukraine and Russia (CIS), iii) they mostly prefer big cities such as Izmir, Ankara, Istanbul, Antalya, Bursa, iv) motivation factors are cost, thermal resource richness, medical service quality and additional touristic trips, and v) most of the social media sharing is done by travel agencies and health institutions.
Advances in managing tourism across continents, 2022
Medical tourism is a growing global niche market all over the world. In this study, which intends... more Medical tourism is a growing global niche market all over the world. In this study, which intends to assess the status of "tourism-oncology," texts obtained longitudinally from digital and social media were analyzed for content. Tourism-oncology has evolved as an economic activity within the context of medical tourism in Turkey. The research revealed that (i) oncology was among the top five, (ii) lung cancer was the cancer type that results in the most travel, (iii) the user profiles shared on social media were mostly those of travel agencies and health-consulting businesses, (iv) Istanbul, Antalya, Ankara, Izmir, and Mugla were the destinations preferred by travelers coming to Turkey for cancer treatment, and (v) the source markets were Azerbaijan, Iraq, Tunisia, Georgia, and Germany.
Covid-19 salgınının pandemiye dönüşmesi tüm dünyada seyahat kısıtlamaları, karantinalar, sosyal m... more Covid-19 salgınının pandemiye dönüşmesi tüm dünyada seyahat kısıtlamaları, karantinalar, sosyal mesafe tedbirleri vb. önlemler alınmasını zorunlu kılmıştır. Pandemi, kısa bir süre içerisinde küresel ekonomide ciddi bozulmalara neden olmuştur. Turizm, insan ilişkilerinin yoğun biçimde yaşandığı bir sektördür. Bu nedenle salgından en çok etkilenen sektörlerin başında yer almış; turizm faaliyetleri neredeyse durma noktasına gelmiştir. Bu çalışmada öncelikle Covid-19 salgınının ortaya çıkışından, dünyaya yayılışından ve bu süreçte büyük bir hızla yaşanan toplumsal değişimlerden ve etkilerinden kronolojik olarak bahsedilmiş, pandemi dolayısıyla yaşanan krizin, turizm sektörüne ile seyahat ve konaklama endüstrilerine etkisine dair literatüre yer verilmiştir. Koronavirüsün turizm sektörüne, dolayısıyla da seyahat ve konaklama endüstrisine olan ekonomik etkileri, açıklanan istatistiki veriler dâhilinde tespit edilmeye çalışılmış ve 2020 yılı Haziran ayı itibariyle gelinen mevcut durum ortaya konarak; sektörün 2020 yılı Haziran ayı sonrasına ve pandemi sonrası dönemde yeniden toparlanmasına dair öngörüler değerlendirilerek; çeşitli öneriler geliştirilmiştir.
Covid-19 salgınının pandemiye dönüşmesi tüm dünyada seyahat kısıtlamaları, karantinalar, sosyal m... more Covid-19 salgınının pandemiye dönüşmesi tüm dünyada seyahat kısıtlamaları, karantinalar, sosyal mesafe tedbirleri vb. önlemler alınmasını zorunlu kılmıştır. Pandemi, kısa bir süre içerisinde küresel ekonomide ciddi bozulmalara neden olmuştur. Turizm, insan ilişkilerinin yoğun biçimde yaşandığı bir sektördür. Bu nedenle salgından en çok etkilenen sektörlerin başında yer almış; turizm faaliyetleri neredeyse durma noktasına gelmiştir. Bu çalışmada öncelikle Covid-19 salgınının ortaya çıkışından, dünyaya yayılışından ve bu süreçte büyük bir hızla yaşanan toplumsal değişimlerden ve etkilerinden kronolojik olarak bahsedilmiş, pandemi dolayısıyla yaşanan krizin, turizm sektörüne ile seyahat ve konaklama endüstrilerine etkisine dair literatüre yer verilmiştir. Koronavirüsün turizm sektörüne, dolayısıyla da seyahat ve konaklama endüstrisine olan ekonomik etkileri, açıklanan istatistiki veriler dâhilinde tespit edilmeye çalışılmış ve 2020 yılı Haziran ayı itibariyle gelinen mevcut durum ortaya konarak; sektörün 2020 yılı Haziran ayı sonrasına ve pandemi sonrası dönemde yeniden toparlanmasına dair öngörüler değerlendirilerek; çeşitli öneriler geliştirilmiştir.
Advances in global services and retail management, 2021
Tourism and hospitality education fills the need of skilled employees for tourism industry. Turke... more Tourism and hospitality education fills the need of skilled employees for tourism industry.
Turkey has many vocational schools which provide the qualified personnel need. Students
training in these institutions concerned carry out compulsory internships in tourism enterprises.
Internship is a beneficial process that leads students the opportunity to transform their theoretical
knowledge into practice. However, many problems exist during the internship. During this
period, interns recognize both the sector and themselves further. Positive perceptions of
internship period increase the willingness of students to work in the tourism industry after
graduation. So defining the students’ perceptions and complaints during the internship and
determining positive and negative aspects is of great importance. This study aims to determine
the cognitive perceptions of students’ internship and whether different before and after this stage.
Qualitative data which was collected by Word Association Test (WAT) analyzed
with MAXQDA Software. According to the results, the perception of students completed
compulsory internship is more negative than the others. The negative statements which express
students’ problems, complaints and fears are work conditions, mobbing, social life,
accommodation and nutrition issues. The positive perception of the students is on experience,
development, and socialization matters.
OSB’LERDE YER ALAN KOBİ’LERİN STRATEJİK YÖNETİM VE PAZARLAMA PLANLARINI OLUŞTURURKEN İZLEMESİ GEREKEN ADIMLAR, 2020
Özge BÜYÜK Emel CAN Sanayi Devrimi’nden ve 2. Dünya Savaşı’ndan sonra ekonomik büyüme ve istihda... more Özge BÜYÜK
Emel CAN
Sanayi Devrimi’nden ve 2. Dünya Savaşı’ndan sonra ekonomik büyüme ve istihdam açısından vazgeçilmez bir unsur olan sanayileşme, bazı sorunlara da neden olmuştur. Sanayileşmedeki hızlı gelişim, şehirleşmeyi de etkilemiş; önceleri çeşitli nedenlerle kent merkezleri ve çevresinde yer alan işletmeler, zamanla kentlerin gelişimini olumsuz etkilemiştir. İşletmelerin büyümesiyle yatırımlar artmış ve yerleşim alanlardaki olumsuz etkiler daha çok hissedilmeye başlanmıştır. Endüstriyel işletmelerin çoğalmasıyla sistemsiz ve plansız şekilde kümeleşen
irili ufaklı sanayi kuruluşları, kentlerin görünümünü etkilemiştir. Böylece, sanayi faaliyetlerinin birlikte yürüdüğü, çevre sorunlarının kolay çözüldüğü, altyapı hizmetlerinin hazır sunulduğu, ağırlıklı olarak küçük ve orta ölçekli sanayinin faaliyet gösterdiği OSB modeli gündeme gelmiştir (Şahin ve diğ., 2016; Özer, 2008).
1. ORGANIZE SANAYI BÖLGELERI
OSB’ler, uygun bir alanda elektrik, ulaşım, su, kanalizasyon, ilk yardım gibi
olanaklarla donatılmış, genel ve teknik hizmetlerin sağlandığı, ekonomik ölçekli gruplanmış fabrikaların yerleşim birimleridir (Eyüboğlu, 2005). Bu bölgeler, sanayinin planlı, düzenli bir ortamda gelişmesine imkân sağlarken; işletmelerin yer seçim kararını kolaylaştırmakta ve üretim sürecinde bir dizi avantaj sunmakta (Damalı, 2000), düzenli şehirleşme ve istihdamın geliştirilmesinin yanı sıra alt yapı hizmetleriyle de kuruluş yeri üstünlüğü sağlamaktadır (Eyüboğlu, 2005). OSB’lerin sağladığı olanaklar, verimliliği arttırırken; maliyetleri düşürme avantajıyla karlılığı yükseltmektedir. OSB’ler, sistemli ve düzenli çevre stratejilerinin oluşturulması ve kuvvetli sanayileşme politikalarının yaşama geçirilmesi açısından önem arz eden yerleşimlerdir ve örneklerine tüm dünyada rastlanmaktadır. OSB’lerin, çevreye duyarlı düzenli kentleşmenin yanı sıra bölgelerin ekonomik ve sosyal yapılarının gelişmesine de önemli katkıları vardır (Koç ve Bulmuş, 2014).1.1. Organize Sanayi Bölgelerinin Tarihsel Gelişimi
19. yy. sonlarına doğru sanayinin öneminin artmasıyla; işletmelerin işbirliklerini sağlamak, çalışanların yeteneklerini geliştirmek amacıyla, fabrikaların kurulabileceği alt yapıların oluşturulması amaçlanmıştır. İngiltere’nin Manchester kentinde 1897’de kurulan Trafford Park, bunun ilk örneğidir. Sonraki yıllarda birçok ülkede benzer sanayi bölgeleri oluşturulmuştur (Cansız, 2008). Türkiye’de 60’larda başlayan planlı kalkınma döneminde sanayileşmeye önem verilmesi, özel
sektörün desteklenmesi, sanayinin lokomotif sektör olması vb. uzun vadeli hedefler belirlenmiştir (1.Kalkınma Planı, 1963). Bu hedefler doğrultusunda 1961’de
kurulan Bursa OSB, 1966’da resmi olarak hizmet vermeye başlamıştır (http://www.bosb..). OSB’lerin hızla çoğalması ve ekonomide önemlerinin artması tüzel kişilikten yoksun olmaları sebebiyle yasal düzenleme gerektirmiş ve 2000’de 4562 sayılı OSB Kanunu çıkarılmıştır (https://www.oaib...).
1.2. Organize Sanayi Bölgelerinin Statüleri
OSB Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra çeşitli mevzuat düzenlemeleri gerçekleşmiştir. Uygulamalarda tespit edilen eksikler nedeniyle 17.01.2008 tarih ve 26759 sayılı Resmi Gazete’de “Organize Sanayi Bölgeleri Yer Seçimi Yönetmeliği” ve 22.08.2009 tarih ve 27327 sayılı Resmi Gazete’de “Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği” yayınlanmış ve yeni bazı düzenlemeler yapılmıştır
(https://osbuk.org...). OSB’lerin kuruluş ve işletme işlemleri ilgili yönetmeliklere tabidir. Ülkemizde 334 adet Organize Sanayi Bölgesi mevcuttur. Bunlar 5 ayrı statüdedir:
Karma OSB’ler: farklı sektörlerde faaliyet gösteren üretim tesislerinin yer aldığı bölgelerdir.
İhtisas OSB’leri: aynı sektör ve alt sanayi kollarının üretim gerçekleştirdiği; kendi içlerinde bir bütünlük taşıyan sanayi yatırımlarının bir araya geldiği bölgelerdir.
Özel OSB’ler: gerçek veya tüzel kişiler tarafından kendi mülkleri üzerine kurulan üretim bölgeleridir.
Tarıma Dayalı İhtisas (TDİ) OSB’leri: hayvansal veya bitkisel üretim gerçekleştiren işletmelerin ve bu işletmelerde üretilen ürünlerin işlenmesine yönelik sanayi tesislerinin yer aldığı mal ve hizmet üretim bölgeleridir. Islah OSB’leri: 1/7/2017’den önce mer’i plana göre yapılaşan sanayi tesisi alanlarının ıslahı ile oluşan bölgelerdir. Ülkelerin, ekonomik gelişimlerinde önemli rol oynayan sanayi işletmelerini ortak alanlarda toplayıp etkin faaliyet sahaları oluşturmak, desteklemek, aralarındaki ilişkileri geliştirmek, çevre sorunlarını en aza indirmek, doğru kentleşme
ortamı sağlamak amacıyla politikalar belirlenmektedir. OSB’lere benzer şekilde önem verilmekte olan ülkemizde bu bölgelerin kuruluş amaçları:
• Sanayinin disipline edilmesi ve az gelişmiş-gelişmekte olan bölgelerde yaygınlaştırılması,
• Kentlerin planlı biçimde gelişmesi,
• Tamamlayıcı ve yan ürünleri teşvik eden girişimcilerin bir arada olmaları,
• Verimlilik ve kar artışının sağlanabilmesi,
• Tarım alanlarının sanayi tarafından tahribinin önlenmesi,
• Sağlıklı, ucuz, güvenilir ortak altyapı ve tesisler kurulması,
• Ortak önlemler ile çevre kirliliğinin önüne geçilmesi,
• Bölgelerin kendi organlarınca yönetilirken aynı zamanda devlet gözetiminde olmasıdır (https://www.oaib...).
2. KÜÇÜK VE ORTA BÜYÜKLÜKTEKI İŞLETMELER (KOBİ)
Tüm ülke ekonomileri açısından KOBİ’ler, düşük yatırım maliyetleriyle yeni iş olanakları yaratmaları, işsizlik sorununa çözüm olmaları, kişisel tasarrufları teşvik etmeleri, büyük işletmelerin yan sanayi tamamlayıcıları olmaları ve rekabet gücünü artırmaları konusunda son derece önemli ekonomik birimlerdir (Karadeniz ve diğ., 2015). Ülkelere göre değişiklik göstermekte olan KOBİ tanımı ülkemizde Resmi Gazete’nin 24.06.2018 tarihli sayısında Bakanlar Kurulu’nca yayımlanan 2018/11828 sayılı BKK ile belirlenmiştir. Buna göre KOBİ: “250 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi
biri 125 milyon Türk Lirasını aşmayan ekonomik birimler veya girişimler” e (T.C Resmi Gazete, 2018) verilen isimdir. Dünyadaki üretim, büyük ölçüde KOBİ’ler tarafından karşılanmaktadır. AB’deki tüm işletmelerin %99’unu temsil eden KOBİ’ler, özel sektör istihdamının 2/3’üne sahiptir (Topal ve diğ., 2019). Benzer bir durum ülkemiz için de geçerlidir. TÜİK’in 2019 İş Kayıtları verilerine göre; ülkemizde toplam 3 milyon 646 bin 392 KOBİ ölçeğinde işletme bulunmakta olup; bu sayı, var olan işletmelerin %99.83’üne denk gelmektedir. Ayrıca Türkiye’de ithalatın %36’sı, ihracatın
%55,42’ü, istihdamın %64,1’i yine KOBİ’ler tarafından gerçekleşmiştir. Türkiye’de dış ticarette faaliyet ana alanına göre ihracatının %57,5’i, ithalatının ise %56,5’i sanayi sektörüne aittir. 2019’da ana faaliyeti ticaret olan girişimlerin ihracattaki payı %38,9 ithalattaki payı ise %31,6’dır. Bununla birlikte 2019’da sanayi sektöründe ihracatının %69,3’ü, 250+ kişi çalışanı olan büyük ölçekli girişimlerce yapılmıştır.Ticaret sektörünün ihracatının %91,4’ünü ise 1-249 kişi çalışanı olan KOBİ’ler gerçekleştirmiştir. Sanayi sektöründeki ithalatta 250+ kişi çalışanı olan büyük ölçekli girişimlerin payı %80 olurken; ticaret sektörü tarafından yapılan ithalatın %68,7’si, 1-249 kişi çalışanı olan KOBİ’lere aittir (TÜİK, 2019). Sanayi sektöründe ihracat ve ithalat, büyük oranda 250+ kişi çalışana sahip büyük işletmeler tarafından gerçekleştirilmektedir. Türkiye’de KOBİ’leri, KOSGEB, Tarım Bakanlığı, teşvikler, kalkınma ajansları ve kamu bankaları desteklemektedir (Topal ve diğ.,
2019). Buna rağmen üretim ve istihdamda en önemli yükü üstlenen sanayi sektöründeki KOBİ’lerin, dış ticarette etkin olmadıkları gözlenmektedir. Ülke ekonomilerinin temelini oluşturan KOBİ’lerin bir diğer önemi de, hemen her bölgeye yayılmış olmaları dolayısıyla ekonomik kalkınmanın dengeli şekilde yayılmasını sağlamalarıdır. Bu işletmeler, büyük işletmelerin kalıplaşmış ürünlerine alternatif
mamulleriyle ülke içi pazarın açıklarını da kapatmaktadırlar.
Öte yandan küçük işletmelerde yöneticiler koordinasyonda sıkıntı yaşamazken; işletme büyüdükçe ve departmanlar arttıkça ciddi yönetsel sıkıntılar ortaya çıkmaktadır. İşletmeler gelişirken etkinlik ve verimlilik yitirilmekte, planlar vaktinde yerine getirilememekte ve amaçlanan hedeflere ulaşılamamaktadır. KOBİ’lerde organizasyon ve yönetim problemlerini 5 başlıkta toplamak mümkündür.
Bunlar: planlama, organizasyon, yürütme, koordinasyon ve kontrol sorunlarıdır. KOBİ'lerde genellikle planlamaya gereken önem verilmemektedir. Ancak planlama, büyük işletmelere nazaran KOBİ’lerde daha önemli bir yere sahiptir. Çünkü bu işletmeler hatalı, eksik planlama kaynaklı hatalarını giderebilecek kaynaklara sahip olmayabilirler (Özgener, 2003). Çoğunluğu OSB’ler dahiline yer alan KOBİ’lerin sorunlarını aşabilmeleri için stratejik analiz ve planlara özel önem göstermeleri gerekmektedir. Dolayısı ilgili işletmelere yol haritası olabilmesi amacıyla
sonraki bölümde uygulanabilecek analiz ve dahası stratejilere dair yöntem ve önerilere yer verilmiştir.
3. STRATEJI OLUŞTURMA: DURUM BELIRLEME ANALIZLERI VE
İŞ STRATEJISI OLUŞTURMA
Tüm işletmeler gibi OSB’lerde yer alan KOBİ’ler de çevrelerinden doğrudan ya da dolaylı biçimlerde etkilenmektedir. Bu etkilerin belirlenebilmesi için iç ve dış çevre analizleri gerçekleştirilmekte; ardından stratejik planlar yapılmaktadır.
Stratejik planlar, yoğun rekabet ortamında işletmelere avantaj sağlayarak daha başarılı olmaları için yol haritaları çizmektedir. Böylece dış çevrede var olan fırsat ve tehditlerle, iç çevrede mevcut bulunan varlık ve yeteneklerin sağladığı üstünlük ve yarattığı zayıflıklar bir matris üzerinde sistematik biçimde belirlenebilmektedir (Ülgen ve Mirze, 2004). İşletme tarafından mevcut güçlü ve zayıf yönlerin, ayrıca muhtemel fırsat ve tehditlerin açıkça bilinmesi ve analiz edilmesi; yöneticilerinin stratejik seçimlerini kolaylaştıracak faktörlerdendir.
Kültürel farklılıklar ve dil bariyerleri hem medikal turistlerin hem de medikal turizm hizmet s... more Kültürel farklılıklar ve dil bariyerleri hem medikal turistlerin hem de medikal turizm hizmet sağlayıcılarının beklentileri, tercihleri ve memnuniyetleri üzerinde etkili olabilmektedir (Kelley ve diğ., 2010; Slowther ve diğ., 2012). Medikal turizmin gerçekleşmesi aşamasında farklı kültürlere sahip turistlerin birbirinden ayrışan beklentileri ve tercihleri olabilmektedir. Bu nedenle medikal turizm endüstrisi için turizm ve sağlık hizmeti sağlayıcısı olan aktörlerin, farklı kültürlerden gelen bu turistlerin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için kültürel farklılıkların ve dil engellerinin farkında olması ve bunlara duyarlı olması büyük önem taşımaktadır. Bu alanda hizmet veren sağlayıcıların kültürel farkındalık, dil ve kültürlerarası iletişim becerilerini artırmak için eğitim alması (Henderson ve diğ., 2015; Grant ve Luxford, 2011; Pino ve diğ., 2013) ve empati geliştirmesi (Gibson ve Zhong, 2005; Samovar ve diğ., 2009; Sarı, 2009), etnosantrik tavırlardan kaçınması (Soydaş, 2010), kuruluşların bu konudaki eksikliklerini gidermeye dair politikalar ortaya koyması, medikal turistlerin ise hizmet alacakları kişi ve kurumlara kendi kültürel değerlerini ve tercihlerini açıkça bildirmekten çekinmemesi; olumsuz durum ve etkilerin ortadan kaldırılmasına yardımcı olacaktır. Medikal Turizm, hastaların kendi ülkelerinde bulunmayan veya karşılayamadıkları tıbbi hizmetleri almak ve/veya sürdürmek için; bu alanda hizmet veren sağlık personelinin tedavi gibi sebeplerle gerçekleştirdikleri ve aynı zamanda da turizm faaliyetinin oluşmasında gerekli olan şartları sağlayan seyahat sürecinin tümüne verilen isimdir (Büyük ve Akkuş, 2020-a). Medikal turizmde sağlık ve turizm sektörlerinin bir araya gelmesi ve ortak hizmet ve mal üretimi söz konusudur (Gümüş ve Büyük, 2008). Son yıllarda giderek daha popüler bir hal alan bu turizm türünün ortaya çıkmasının altında yatan nedenler arasında: kimi tedavilerin bazı ülkelerde olmaması veya yasal sayılmaması, daha uygun, fiyatlı ve/veya daha kısa bekleme süreçleri ile daha kaliteli hizmetler sunabilen sağlık sistemlerine sahip ülkelerin var olması sayılmaktadır (Connell, 2013). Cerrahiden kozmetik tedavilere, diş hekimliği hizmetlerinden, organ nakillerine LASIK tedavilerden IVF’ye, cinsiyet değiştirme operasyonlarından engellilere ve geriatrik bireylere uygulanan tamamlayıcı tedavilere kadar çok geniş bir çeşitliliğe sahip bu sağlık hizmetleri, medikal turizmde tercih konusu olan tıbbi prosedürler arasında yer almaktadır (Büyük ve Akkuş, 2020-b; Büyük ve Akkuş, 2020-c; Lunt ve Carrera, 2011).
Turizm Araştırmaları
Medikal turizm, dünya çapında büyüyen bir ve popüler hale gelen bir endüstridir. Medikal turizmin... more Medikal turizm, dünya çapında büyüyen bir ve popüler hale gelen bir endüstridir. Medikal turizmin gerçekleşebilmesi için kişilerin yaşadıkları ülkeden başka ülkelere seyahat ederek sağlık hizmetlerinden faydalanması gerekmektedir. Söz konusu hizmetler, tıbbi tedavi, diş hekimliği hizmetleri, kozmetik cerrahi vb. çok çeşitli alanları kapsamaktadır. Bu turizm türü, düşük maliyetler, daha kısa bekleme süreleri, özel tedavilere erişim ve mahremiyet arzusu, kültürel ayrıcalıklar, egzotizm gibi faktörlerden etkilenmektedir. Gelişmekte olan ülkelerin, gelişmiş ülkelere göre daha düşük maliyetli sağlık hizmetler sunmaları medikal turizm hareketlerini arttırmıştır. Ayrıca, bu ülkelerde, gelişmiş ülkelerde yaşanan uzun bekleme süreleri ve yetersiz sağlık hizmetleri gibi sorunlar da bulunmamaktadır. Bu nedenle gelişmekte olan ülkeler medikal turistler için cazip birer destinasyon haline gelmiştir. Medikal turizm hem turistler hem de ev sahibi ülkeler için önemli bir ekonomik avantajdır. Medika...
Journal of Tourism and Gastronomy Studies, 2024
Sağlık turizmi şemsiyesi altında hem tıbbi prosedürleri hem de turizm aktivitelerini kapsayan bir... more Sağlık turizmi şemsiyesi altında hem tıbbi prosedürleri hem de turizm aktivitelerini kapsayan bir kavram olarak değerlendirilen medikal turizm, sınır ötesi sağlık arayışı ve seyahat olgusunu birleştirerek gelişmekte olan ülke ekonomileri için önemini arttırmakta ve hızla büyümektedir. Bu turizm türü için tercih edilen destinasyonlar, finansal getirilerini artırmanın yanı sıra turizm ve sağlık sektörlerini de geliştirme potansiyeline sahip olmaları nedeniyle pazardaki rekabeti yükseltmektedir. Bu çalışmanın amacı, günümüzde popüler bir hal alan medikal turizmin kapsamlı tanımını, gelişimini, dünyada ve Türkiye'deki durumunu, turist profillerini irdelemek ve rekabetçi ülkelerin etkinlikleri ile ön plana çıkan yönlerini ortaya koymaktır. Çalışmanın katkı sunmayı amaçlayan özgün yanları arasında, kapsamlı literatür taraması sonucunda ön plana çıkan tedavi türlerinin ve fiyat farklarının karşılaştırılması, Türkiye'nin de yer aldığı rekabet eden oyuncuların hangi medikal turistlerce öncelikli olarak tercih edildiklerinin ve henüz yeni bir kavram olan medikal turist tipolojisi ile bu turistlerin motivasyon unsurlarını betimsel olarak ortaya koyması yer almaktadır.
DergiPark (Istanbul University), Oct 1, 2022
Termal turizm, giderek büyümekte olan sağlıklı yaşam ekonomisi içinde önemli bir yere sahiptir. T... more Termal turizm, giderek büyümekte olan sağlıklı yaşam ekonomisi içinde önemli bir yere sahiptir. Termal turizmden arzu edilen faydanın sağlanabilmesi açısından pazarın daha sağlıklı değerlendirilebilmesi önem taşımaktadır. Arzı ve talebi birbirlerini tanıyacak ve etkileyecek şekilde bir araya getirmesi, zengin görsel ve işitsel ortam sunması gibi özellikleriyle sosyal medyanın bu çalışmalara katkı sağlayacağı muhakkaktır. Termal turizmin Türkiye'deki durumunu dijital ve sosyal medyadaki paylaşımlar üzerinden ortaya koyan bu çalışmanın amacı planlayıcılara ve uygulayıcılara yol göstermektir. Nitel bir yaklaşımla gerçekleştirilen araştırma sonucunda: i) Hem sosyal medyada hem de dijital medyada sağlık turizmi ile ilgili olarak en çok termal turizmden, termal tedaviler konusunda ise en çok kaplıca kürlerinden söz edilmekte olduğu, ii) dijital medyada termal turizm konusunda içerik üreten dijital gazeteler arasında en faal olanların "turizmhabermerkezi.net", "www.turkiyeturizm.com" ve "turizmgunlugu.com" isimli yayın organları olduğu, iii) sosyal medyada yer alan termal turizm ile ilgili içerikler arasında en fazla kaplıca kürleri ile ilgili paylaşım yapılırken konuyu en çok gündemine alan profillerin sağlık kurumları ve acentalar olduğu, iv) her iki medyada da en çok termal turist ağırlayan destinasyonların sıraları değişmekle birlikte İzmir, Ankara, Denizli, Bursa, İstanbul ve Afyonkarahisar illeri olduğu, v) kaplıca kürlerini tercih eden ziyaretçilerin büyük bölümünün Ortadoğu'dan geldiği, SPA'ların ise en çok Avrupalı turistlerce ziyaret edildiği tespit edilmiştir. Çalışmanın hem Türkiye'de termal turizmin, sağlık turizmi içerisindeki yerini ortaya koyması hem de termal turizm uygulamalarının
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi turizm fakültesi dergisi, Dec 30, 2020
Covid-19 salgınının pandemiye dönüşmesi tüm dünyada seyahat kısıtlamaları, karantinalar, sosyal m... more Covid-19 salgınının pandemiye dönüşmesi tüm dünyada seyahat kısıtlamaları, karantinalar, sosyal mesafe tedbirleri vb. önlemler alınmasını zorunlu kılmıştır. Pandemi, kısa bir süre içerisinde küresel ekonomide ciddi bozulmalara neden olmuştur. Turizm, insan ilişkilerinin yoğun biçimde yaşandığı bir sektördür. Bu nedenle salgından en çok etkilenen sektörlerin başında yer almış; turizm faaliyetleri neredeyse durma noktasına gelmiştir. Bu çalışmada öncelikle Covid-19 salgınının ortaya çıkışından, dünyaya yayılışından ve bu süreçte büyük bir hızla yaşanan toplumsal değişimlerden ve etkilerinden kronolojik olarak bahsedilmiş, pandemi dolayısıyla yaşanan krizin, turizm sektörüne ile seyahat ve konaklama endüstrilerine etkisine dair literatüre yer verilmiştir. Koronavirüsün turizm sektörüne, dolayısıyla da seyahat ve konaklama endüstrisine olan ekonomik etkileri, açıklanan istatistiki veriler dâhilinde tespit edilmeye çalışılmış ve 2020 yılı Haziran ayı itibariyle gelinen mevcut durum ortaya konarak; sektörün 2020 yılı Haziran ayı sonrasına ve pandemi sonrası dönemde yeniden toparlanmasına dair öngörüler değerlendirilerek; çeşitli öneriler geliştirilmiştir.
Journal of Tourism and Gastronomy Studies, Dec 30, 2021
This article relates to the information ethical critique of archives in the decolonial debate for... more This article relates to the information ethical critique of archives in the decolonial debate for social memory appropriation and cultural knowledge production. The decolonial approach is presented as a critical literacy emergent tendency that searches for evidencing conflicts in the formation of archives, collections and common knowledge in its power relations of historic social constructions. Decolonial theory have been unfolding in many areas and bringing diverse questionings focusing on the plurality of knowledge and ethical preservation, especially on ethno-racial relations. This article tries to broad the field of information science production pointing to a fictional problematic frontier of meaning making, dispute and collective reality. Looking for support on a psychoanalysis approach to cultural trauma, Lacan's symbolic contribution helps to evidence perspectives on ways of reporting and constituting social conflict with development of archival devices, communication contends and social memory. The biographical and performance artistic aspects presented, complements decolonial perspectives in what is referred to as "neo-documentalism", in the field of Information Science, as a poetic character intrinsic in critical literacies of information.
Journal of Business Research-Turk, Sep 30, 2022
Amaç-Çalışmada etkinliklerin düzenlenmesinde görev alan paydaşların başarısının yerel halkın etki... more Amaç-Çalışmada etkinliklerin düzenlenmesinde görev alan paydaşların başarısının yerel halkın etkinlik memnuniyetine olan etkisini Bozcaada Kültür Sanat ve Bağbozumu Festivali örneklemi ile belirlemek amaçlanmaktadır. Yöntem-Çalışmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Paydaşlar ve yerel halk ile yapılan derinlemesine mülakatlara MaxqDA programı kullanılarak içerik analizi uygulanmıştır. Bulgular-Sonuçlara göre: (1) Festival başarısız olarak değerlendirilmiş, bu başarısızlığın nedeni olarak da profesyonel olmayan yönetim anlayışı gösterilmiştir. (2) Yerel halk etkinlikten memnun değildir, ekonomik getiriler olumlu değerlendirmekle birlikte memnuniyetsizlik nedeni olarak çevresel, sosyal ve kültürel maliyetlere işaret edilmektedir. (3) Paydaşların yönetim anlayışının profesyonel olarak nitelenmemesinin nedeni olarak, birbirleri ile kurdukları ağ yeteneğinde ve halkla iletişimlerindeki şeffaflıktaki eksiklikler olarak gösterilmiştir. (4) Kaynakların azlığından büyük oranda olumsuz etkilenen ağ yeteneğinin ise kültürel yapı ve adanın tanıtımı ile ilgili geçmişte yapılmış ve halen yapılmakta olan çalışmalar ile de beslendiği ve geliştiği belirlenmiştir. Tartışma-Bozcaada Kültür Sanat ve Bağbozumu Festivali örneklemi üzerinde yürütlen bu çalışmada etkinliklerin başarısında etkili olan faktörlerin yanısıra, yerel halkın memnuniyet düzeyleri tespit edilerek, aralarındaki ilişkiler tartışılmıştır.
International journal of contemporary tourism research, Dec 31, 2021
Esnaf lokantası iken tematik bir Japon restoranına dönüşen bir yiyecek içecek işletmesinin değişi... more Esnaf lokantası iken tematik bir Japon restoranına dönüşen bir yiyecek içecek işletmesinin değişim yönetimi sürecini vaka incelemesi deseni aracılığı ile ele alan bu araştırmanın verileri yarı yapılandırılmış görüşme yöntemi ile toplanmıştır. Toplanan veriler MaxqDa programı aracılığı ile analiz edilmiştir. Çalışmada işletmenin iç girişimcilik özelliklerinin ne olduğu saptanmış, bu özelliklerin SERCREA+ değişim yönetimi modeli üzerinde değerlendirilen değişim yönetimi sürecine olan etkileri ortaya konmuş, ayrıca değişim sürecinde kullanılan örgütsel bilginin kaynağı saptanmıştır. Çalışma sonucunda değişimi harekete geçiren en baskın iç girişimcilik özelliğinin duygusal zekâ olduğu belirlenmiş; değişim aşamalarından biri olan yeniden tanımlama boyutuna en fazla etki eden özelliğin ise değişim odaklı olma olduğu sonucuna varılmıştır. Diğer yandan işletmenin bu süreçte kullandığı bilginin büyük bölümünü deneyimlerinden elde ettiği belirlenmiştir. Araştırma sonucunda iç girişimcilik özellikleri ile değişim yönetimi süreci arasında anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir.
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi turizm fakültesi dergisi, Jun 26, 2020
Kültürel rota Zeytinyağı rotaları Zeytinyağı turizmi Tematik turizm Küreselleşen dünyada tüm sekt... more Kültürel rota Zeytinyağı rotaları Zeytinyağı turizmi Tematik turizm Küreselleşen dünyada tüm sektörler gibi turizm sektöründe yaşanan değişimler dünyadaki kültürel rotaların ve bölgelerin tespit edilip değerlendirilmesini ve yenilerinin oluşturulmasını gerekli kılmaktadır. Turizm literatüründe geçtiğimiz on yılda yer alan akademik çalışmalarda, zeytin ve zeytinyağının yalnızca bir gıda maddesi olmadığından; toplum üzerinde ekonomi, sağlık, ekoloji, turizm ve kültür gibi diğer alanlarda etkili çok yönlü özellikleri dolayısıyla doğal bir miras olduğundan bahsedilmektedir. Zeytinyağı rotaları bunlardan biridir. Zeytinyağı turizmi, zeytin ağaçlarının sıklıkla yetiştiği alanlarda gelişmekte olan tematik bir turizm çeşididir. Çalışmada, dünyadaki zeytinyağı rotaları incelenmiş olup, Türkiye'de sertifikalandırılmış bir zeytinyağı rotası oluşturabilmek için gerekli teorik altyapı ortaya koymaya çalışılmış ve öneriler sunulmuştur. Çalışma, bu alanda yapılacak yeni araştırmalarda kullanılacak yöntem ve modellerin saptanmasında yol gösterici bir niteliğe sahiptir.
DergiPark (Istanbul University), Jun 26, 2020
Kültürel rota Zeytinyağı rotaları Zeytinyağı turizmi Tematik turizm Küreselleşen dünyada tüm sekt... more Kültürel rota Zeytinyağı rotaları Zeytinyağı turizmi Tematik turizm Küreselleşen dünyada tüm sektörler gibi turizm sektöründe yaşanan değişimler dünyadaki kültürel rotaların ve bölgelerin tespit edilip değerlendirilmesini ve yenilerinin oluşturulmasını gerekli kılmaktadır. Turizm literatüründe geçtiğimiz on yılda yer alan akademik çalışmalarda, zeytin ve zeytinyağının yalnızca bir gıda maddesi olmadığından; toplum üzerinde ekonomi, sağlık, ekoloji, turizm ve kültür gibi diğer alanlarda etkili çok yönlü özellikleri dolayısıyla doğal bir miras olduğundan bahsedilmektedir. Zeytinyağı rotaları bunlardan biridir. Zeytinyağı turizmi, zeytin ağaçlarının sıklıkla yetiştiği alanlarda gelişmekte olan tematik bir turizm çeşididir. Çalışmada, dünyadaki zeytinyağı rotaları incelenmiş olup, Türkiye'de sertifikalandırılmış bir zeytinyağı rotası oluşturabilmek için gerekli teorik altyapı ortaya koymaya çalışılmış ve öneriler sunulmuştur. Çalışma, bu alanda yapılacak yeni araştırmalarda kullanılacak yöntem ve modellerin saptanmasında yol gösterici bir niteliğe sahiptir.
DergiPark (Istanbul University), May 26, 2022
Not: Bu makale Managing Tourism Across Continents-MTCON 2022 kongresinde sunulmuş olan bildirinin... more Not: Bu makale Managing Tourism Across Continents-MTCON 2022 kongresinde sunulmuş olan bildirinin genişletilmiş halidir. Öz Geriatrik-turizmin Türkiye'deki durumunu ortaya koymayı amaçlayan bu çalışmada dijital ve sosyal medyadan boylamsal olarak elde edilen veriler, içerik analizi ile analiz edilmiştir. Çalışma sonucunda i)Türkiye'yi ziyaret eden geriatrik-turistlerin, en çok tamamlayıcı tıp içerisinde yer alan termal tedavilerden ve geleneksel tıp içerisinde yer alan FTR'den yararlandıkları, ayrıca estetik müdahaleler arasında saç ekimine başvurdukları, ii) Irak, Libya gibi Ortadoğu pazarından, Avrupa'da Almanya'dan, Azerbaycan başta olmak üzere Türki Cumhuriyetleri'nden ve Ukrayna, Rusya gibi BDT ülkelerinden geldikleri, iii) en fazla İzmir, Ankara, İstanbul, Antalya, Bursa gibi büyük şehirleri tercih ettikleri, iv) motivasyon unsurlarının maliyet, termal kaynak zenginliği, tıbbi hizmet kalitesi ve ek turistik geziler olduğu ve v) sosyal medyada en çok paylaşımın seyahat acentaları ve sağlık kuruluşları tarafından yapıldığı tespit edilmiştir. Bu çalışmanın gerekli etik kurul izni, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Araştırmalar Etik Kurulu'ndan 14.12.2021 tarihinde 2021/22-12 ve 2021/22-15 karar numaraları ile alınmıştır.
Journal of Travel and Tourism Research , 2022
Termal turizm, giderek büyümekte olan sağlıklı yaşam ekonomisi içinde önemli bir yere sahiptir. T... more Termal turizm, giderek büyümekte olan sağlıklı yaşam ekonomisi içinde önemli bir yere sahiptir. Termal turizmden arzu edilen faydanın sağlanabilmesi açısından pazarın daha sağlıklı değerlendirilebilmesi önem taşımaktadır. Arzı ve talebi birbirlerini tanıyacak ve etkileyecek şekilde bir araya getirmesi, zengin görsel ve işitsel ortam sunması gibi özellikleriyle sosyal medyanın bu çalışmalara katkı sağlayacağı muhakkaktır. Termal turizmin Türkiye’deki durumunu dijital ve sosyal medyadaki paylaşımlar üzerinden ortaya koyan bu çalışmanın amacı planlayıcılara ve uygulayıcılara yol göstermektir. Nitel bir yaklaşımla gerçekleştirilen araştırma sonucunda: i) Hem sosyal medyada hem de dijital medyada
sağlık turizmi ile ilgili olarak en çok termal turizmden, termal tedaviler konusunda ise en çok kaplıca kürlerinden söz edilmekte olduğu, ii) dijital medyada termal turizm konusunda içerik üreten dijital gazeteler arasında en faal olanların “turizmhabermerkezi.net”, “www.turkiyeturizm.com” ve “turizmgunlugu.com” isimli yayın organları olduğu, iii) sosyal medyada yer alan termal turizm ile ilgili içerikler arasında en fazla kaplıca kürleri ile ilgili paylaşım yapılırken konuyu en çok gündemine alan profillerin sağlık kurumları ve acentalar olduğu, iv) her iki medyada da en çok termal
turist ağırlayan destinasyonların sıraları değişmekle birlikte İzmir, Ankara, Denizli, Bursa, İstanbul ve Afyonkarahisar illeri olduğu, v) kaplıca kürlerini tercih eden ziyaretçilerin büyük bölümünün Ortadoğu’dan geldiği, SPA’ların ise en çok Avrupalı turistlerce ziyaret edildiği tespit edilmiştir. Çalışmanın hem Türkiye’de termal turizmin, sağlık turizmi içerisindeki yerini ortaya koyması hem de termal turizm uygulamalarının dijital ve sosyal medyadaki yansımalarının karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesi
bakımından literatüre katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Journal of Business Research - Turk
Amaç –Çalışmada etkinliklerin düzenlenmesinde görev alan paydaşların başarısının yerel halkın etk... more Amaç –Çalışmada etkinliklerin düzenlenmesinde görev alan paydaşların başarısının yerel halkın etkinlik memnuniyetine olan etkisini Bozcaada Kültür Sanat ve Bağbozumu Festivali örneklemi ile belirlemek amaçlanmaktadır.Yöntem –Çalışmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Paydaşlar ve yerel halk ile yapılan derinlemesine mülakatlara MaxqDA programı kullanılarak içerik analizi uygulanmıştır. Bulgular –Sonuçlara göre: (1) Festival başarısız olarak değerlendirilmiş, bu başarısızlığın nedeni olarak da profesyonel olmayan yönetim anlayışı gösterilmiştir. (2) Yerel halk etkinlikten memnun değildir, ekonomik getiriler olumlu değerlendirmekle birlikte memnuniyetsizlik nedeni olarak çevresel, sosyal ve kültürel maliyetlere işaret edilmektedir. (3) Paydaşların yönetim anlayışının profesyonel olarak nitelenmemesinin nedeni olarak, birbirleri ile kurdukları ağ yeteneğinde ve halkla iletişimlerindeki şeffaflıktaki eksiklikler olarak gösterilmiştir. (4) Kaynakların azlığından büyük oranda olums...
Journal of Tourism Intelligence and Smartness, 2022
Geriatrik-turizmin Türkiye’deki durumunu ortaya koymayı amaçlayan bu çalışmada dijital ve sosyal ... more Geriatrik-turizmin Türkiye’deki durumunu ortaya koymayı amaçlayan bu çalışmada dijital ve sosyal medyadan boylamsal olarak elde edilen veriler, içerik analizi ile analiz edilmiştir. Çalışma sonucunda i)Türkiye’yi ziyaret eden geriatrik-turistlerin, en çok tamamlayıcı tıp içerisinde yer alan termal tedavilerden ve geleneksel tıp içerisinde yer alan FTR’den yararlandıkları, ayrıca estetik müdahaleler arasında saç ekimine başvurdukları, ii) Irak, Libya gibi Ortadoğu pazarından, Avrupa’da Almanya’dan, Azerbaycan başta olmak üzere Türki Cumhuriyetleri’nden ve Ukrayna, Rusya gibi BDT ülkelerinden geldikleri, iii) en fazla İzmir, Ankara, İstanbul, Antalya, Bursa gibi büyük şehirleri tercih ettikleri, iv) motivasyon unsurlarının maliyet, termal kaynak zenginliği, tıbbi hizmet kalitesi ve ek turistik geziler olduğu ve v) sosyal medyada en çok paylaşımın seyahat acentaları ve sağlık kuruluşları tarafından yapıldığı tespit edilmiştir.
JOURNAL OF BUSINESS RESEARCH-TURK, 2022
Amaç-Çalışmada etkinliklerin düzenlenmesinde görev alan paydaşların başarısının yerel halkın etki... more Amaç-Çalışmada etkinliklerin düzenlenmesinde görev alan paydaşların başarısının yerel halkın etkinlik memnuniyetine olan etkisini Bozcaada Kültür Sanat ve Bağbozumu Festivali örneklemi ile belirlemek amaçlanmaktadır. Yöntem-Çalışmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Paydaşlar ve yerel halk ile yapılan derinlemesine mülakatlara MaxqDA programı kullanılarak içerik analizi uygulanmıştır. Bulgular-Sonuçlara göre: (1) Festival başarısız olarak değerlendirilmiş, bu başarısızlığın nedeni olarak da profesyonel olmayan yönetim anlayışı gösterilmiştir. (2) Yerel halk etkinlikten memnun değildir, ekonomik getiriler olumlu değerlendirmekle birlikte memnuniyetsizlik nedeni olarak çevresel, sosyal ve kültürel maliyetlere işaret edilmektedir. (3) Paydaşların yönetim anlayışının profesyonel olarak nitelenmemesinin nedeni olarak, birbirleri ile kurdukları ağ yeteneğinde ve halkla iletişimlerindeki şeffaflıktaki eksiklikler olarak gösterilmiştir. (4) Kaynakların azlığından büyük oranda olumsuz etkilenen ağ yeteneğinin ise kültürel yapı ve adanın tanıtımı ile ilgili geçmişte yapılmış ve halen yapılmakta olan çalışmalar ile de beslendiği ve geliştiği belirlenmiştir. Tartışma-Bozcaada Kültür Sanat ve Bağbozumu Festivali örneklemi üzerinde yürütlen bu çalışmada etkinliklerin başarısında etkili olan faktörlerin yanısıra, yerel halkın memnuniyet düzeyleri tespit edilerek, aralarındaki ilişkiler tartışılmıştır.
University of South Florida M3 Center Publishing, 2021
Tourism and hospitality education fills the need of skilled employees for tourism industry. Turke... more Tourism and hospitality education fills the need of skilled employees for tourism industry. Turkey has many vocational schools which provide the qualified personnel need. Students training in these institutions concerned carry out compulsory internships in tourism enterprises. Internship is a beneficial process that leads students the opportunity to transform their theoretical knowledge into practice. However, many problems exist during the internship. During this period, interns recognize both the sector and themselves further. Positive perceptions of internship period increase the willingness of students to work in the tourism industry after graduation. So defining the students’ perceptions and complaints during the internship and determining positive and negative aspects is of great importance. This study aims to determine the cognitive perceptions of students’ internship and whether different before and after this stage. Qualitative data which was collected by Word Association Test (WAT) analyzed with MAXQDA Software. According to the results, the perception of students completed compulsory internship is more negative than the others. The negative statements which express students’ problems, complaints and fears are work conditions, mobbing, social life, accommodation and nutrition issues. The positive perception of the students is on experience, development, and socialization matters.
Advances in managing tourism across continents, 2022
Medical tourism is a growing global niche market all over the world. In this study, which intends... more Medical tourism is a growing global niche market all over the world. In this study, which intends to assess the status of "tourism-oncology," texts obtained longitudinally from digital and social media were analyzed for content. Tourism-oncology has evolved as an economic activity within the context of medical tourism in Turkey. The research revealed that (i) oncology was among the top five, (ii) lung cancer was the cancer type that results in the most travel, (iii) the user profiles shared on social media were mostly those of travel agencies and health-consulting businesses, (iv) Istanbul, Antalya, Ankara, Izmir, and Mugla were the destinations preferred by travelers coming to Turkey for cancer treatment, and (v) the source markets were Azerbaijan, Iraq, Tunisia, Georgia, Germany.
The Role of Destination İmage and Social Media Interaction on Medical Tourists' Intention to Visit Turkey-MEDİKAL TURİSTLERİN TÜRKİYE'Yİ ZİYARET ETME NİYETLERİ ÜZERİNDE DESTİNASYON İMAJI VE SOSYAL MEDYA ETKİLEŞİMİNİN ROLÜ, 2024
Globalization and advancements in healthcare have birthed a novel form of tourism known as medica... more Globalization and advancements in healthcare have birthed a novel form of tourism known as medical tourism. Over the past decade, MT has witnessed a significant upsurge, evolving into a burgeoning industry. The increasing popularity of medical tourism can be attributed to a confluence of factors, including the development of electronic communication systems, the improved ease of international transportation, the utilization of social media as a marketing tool, and the emergence of more cost-effective healthcare options. Healthcare system shortcomings in developed nations manifested as lengthy wait times, legal hurdles, and high costs, have driven the medical tourism movement towards developing countries. Conversely, advancements in technology and the dissemination of information have facilitated the promotion and marketing of medical tourism. Furthermore, medical tourism's appeal is augmented by its ability to offer a confluence of quality healthcare and vacation opportunities, attracting patients seeking a holistic experience. This study investigates the impact of destination image and social media interaction on medical tourists' intentions to visit Turkey. It explores their visit motivations, perceptions of quality and cost, and how these factors, along with their destination image formed through social media interactions, influence their decision to choose Turkey for medical care. Survey data for analysis was collected via social media from 1124 participants. These included citizens from the eight top source countries for medical tourists to Turkey (2018-2022): Iraq, Germany, UK, Azerbaijan, Bulgaria, France, and Georgia, along with Turkish dual citizens residing worldwide. Data analysis involved frequency analysis, evaluation of internal consistency for employed scales, and assessment of construct validity for sub-dimensions using confirmatory factor analysis. Mediation analyses explored the role of mediating variables, followed by linear regression and hypothesis testing via R software. Bootstrapping with 5000 repetitions examined indirect effects in mediation models. The research findings demonstrate the significant role of social media in shaping the formation of visit intentions in medical tourism. It has been determined that participants actively utilize social media to acquire information about medical tourism services in Turkey, and this interaction enhances their visit intentions. The impact of social media on creating destination image and shaping perceptions of the quality and cost of medical services is crucial. Additionally, it has been identified that perceptions of cost and quality influence potential tourists' visit intentions. Therefore, it is essential for medical tourism service providers to effectively market their destinations and enhance perceived quality by sharing accurate and up-to-date information via social media. The findings indicate that Turkey possesses a strong competitive advantage in the medical tourism market. Among these advantages are the perceived high quality of medical services in the country, low costs, modern healthcare facilities, well-trained physicians, and a wide range of medical services available. Consequently, medical tourism destinations need to focus on various strategies to strengthen destination image and optimize service quality. The effective use of social media, enhancement of cost and quality perceptions, positively influences potential tourists' visit intentions, creates a favourable medical destination image, and supports the tourism sector. ağlık hizmetlerindeki gelişmeler ve küreselleşme, medikal turizm olarak adlandırılan yeni bir turizm türünün ortaya çıkmasına neden olmuştur. Medikal turizm, son on yılda hızla gelişen bir sektör haline gelmiştir. Elektronik iletişim sistemlerinin gelişmesi, uluslararası ulaşımın kolaylaşması, sosyal medyanın aynı zamanda bir pazarlama aracı olarak kullanılması, maliyetlerin düşmesi gibi faktörler medikal turizmin giderek yaygınlaşmasına katkıda bulunmuştur. Gelişmiş ülkelerde yaşanan sağlık sistemi sorunları, uzun bekleme süreleri, yasal engeller ve yüksek maliyetler, medikal turizm hareketini gelişmekte olan ülkelere yöneltmiştir. Diğer yandan, teknolojik ilerlemeler ve bilginin yayılması, medikal turizmin tanıtımını ve pazarlamasını kolaylaştırmıştır. Medikal turizm, sağlık hizmetlerinin kalitesinin yanı sıra tatil olanaklarını birleştirme imkanı sunmasıyla da ilgi görmektedir. Bu araştırma medikal turistlerin Türkiye'yi ziyaret etme niyetleri üzerinde destinasyon imajı ve sosyal medya etkileşiminin rolüne odaklanmaktadır. Çalışmada medikal turistlerin ziyaret niyetleri, kalite ve maliyete yönelik algıları, destinasyona dair zihinlerinde var olan imajı ve sosyal medya etkileşimleri incelenmiştir. Araştırmanın analizleri için ihtiyaç duyulan veriler, 2018-2022 yılları arasında Türkiye'ye en çok medikal turist gönderen sekiz ülke olan Irak, Almanya, Birleşik Krallık, Azerbaycan, Bulgaristan, Fransa, Gürcistan vatandaşlarının yanı sıra dünyanın çeşitli ülkelerinde ikamet eden çifte vatandaşlık sahibi Türklerden oluşan 1124 kişiye sosyal medya üzerinden yapılan anketler vasıtası ile toplanmıştır. Verilerin analizlerinde, frekans analizi gerçekleştirilmiş; kullanılan ölçeklerin iç tutarlılıkları değerlendirilmiş, alt boyutlarına dair yapı geçerlilikleri doğrulayıcı faktör analizi aracılığı ile ölçülmüştür. Ayrıca toplanan verilere, bağımsız değişkenin bağımlı değişken üzerindeki etkisinde aracı değişkenlerin rolünü incelemek için aracılık analizleri uygulanmış, doğrusal lineer regresyon gerçekleştirilmiş ve hipotez testlerine dair bulgular, R yazılımı aracılığı ile test edilmiştir. Aracılık modellerindeki dolaylı etkiler Bootstrap tekniği ile 5000 kez tekrarlanarak incelenmiştir. Araştırma sonuçları medikal turizmde ziyaret niyetinin oluşmasında sosyal medyanın önemli bir rol oynadığını göstermektedir. Katılımcıların Türkiye'deki medikal turizm hizmetleri hakkında bilgi edinmek için sosyal medyayı aktif olarak kullandıkları ve bu etkileşimin ziyaret niyetlerini artırdığı belirlenmiştir. Sosyal medyanın, destinasyon imajını oluşturma, medikal hizmetlerin kalite ve maliyet algısını şekillendirme konusundaki etkisi önemlidir. Ayrıca, maliyet ve kalite algılarının potansiyel turistlerin ziyaret niyetlerini etkilediği belirlenmiştir. Bu nedenle, medikal turizm hizmet sağlayıcılarının sosyal medya üzerinden doğru ve güncel bilgileri paylaşarak destinasyonlarını etkili bir şekilde pazarlamaları ve algılanan kaliteyi artırmaları önemlidir Bulgular, Türkiye'nin medikal turizm pazarında güçlü bir rekabet avantajına sahip olduğunu göstermektedir. Bu avantajlar arasında ülkedeki medikal hizmetlerin algılanan yüksek kalitesi, düşük maliyetler, modern sağlık tesisleri, iyi eğitimli hekimler ve çeşitli tıbbi hizmetlerin bulunması yer almaktadır. Sonuç olarak, medikal turizm destinasyonlarının, destinasyon imajını güçlendirmek ve hizmet kalitesini optimize etmek için çeşitli stratejilere odaklanmaları gerekmektedir. Sosyal medyanın etkili bir şekilde kullanılması, maliyet ve kalite algılarının iyileştirilmesi, potansiyel turistlerin ziyaret niyetlerini olumlu yönde etkilemekte, olumlu bir medikal destinasyon imajı yaratmakta ve turizm sektörünü desteklemektedir.