Elif S Uyar | Canakkale Onsekiz Mart University (original) (raw)
Papers by Elif S Uyar
PRAKSİS, 2024
Makale kadınların enerji şirketlerine karşı topluluğu ve zeytinlikleri koruma mücadelesini ve eyl... more Makale kadınların enerji şirketlerine karşı topluluğu ve zeytinlikleri koruma mücadelesini ve eylemde üstlendikleri görevleri topluluk işi (community work) olarak sınıflandırmayı önermektedir. Bu sınıflandırma, bir yandan köyde tarihsel olarak cinsiyetlendirilmiş emek süreçlerine ve kadınların toplumsal yeniden üretim sorumluluklarına bir yandan da direnişin topluluğu koruma ve sosyal bağları güçlendirme işlevine dikkat çekmektedir.
Feminist Bellek , 2024
Misafir ağırlamanın çeşitli biçimleri üzerine düşünmek kadınların ağ kurma ve koruma faaliyetleri... more Misafir ağırlamanın çeşitli biçimleri üzerine düşünmek kadınların ağ kurma ve koruma faaliyetlerini görünürleştirerek, hem cinsiyetlendirilmiş emek süreçleri hem de farklı bağlamlarda bakım krizi ve toplumsal yeniden üretim faaliyetlerinin çeşitliliği konusunda bilgi sahibi olmamızı sağlar. Türkiye’de misafirperverlik ve misafire atfedilen kutsallık gibi kültürel normlar, haneler arası bağların korunması için kritik önem taşır ancak, büyük oranda cinsiyet rejimiyle ve kadın emeğinin üzerindeki kontrolle sürdürülür. İzzeti- ikramların arkasındaki görünmeyen emeği incelemek, bu kültürel normun pek çok kadının hayatını nasıl etkilediğini daha iyi anlamamızı sağlar.
Kapitalizm ve Demokrasi Bir Zıtlığın Anatomisi (ed. Can Cemgil ve Ömer Turan), 2023
This thesis analyzes the Turkish press coverage of the bombings in Istanbul on November 15 and 20... more This thesis analyzes the Turkish press coverage of the bombings in Istanbul on November 15 and 20, 2003. The general tendencies of the Turkish press in presenting the events are analyzed and comparisons between the coverage by a number of selected Turkish dailies that are known to be affiliated with different political views are made. The specific presentations of the Istanbul bombings by different dailies is analyzed in the context of the political debates in Turkey as these are reflected by papers of varying political views. Moreover, the analysis of the press was used to interpret Turkish politics on such issues as anti-Americanism, attitudes towards the AKP government and Islamism with reference to the specific positioning of the different political camps in Turkey, on the issue of the November 2003 Istanbul bombings.M.S. - Master of Scienc
Kullandigimiz dil, sadece bir iletisim araci degil ayni zamanda toplumsal guc mucadelesinin alanl... more Kullandigimiz dil, sadece bir iletisim araci degil ayni zamanda toplumsal guc mucadelesinin alanlarindan biridir. Oyle ki, bir toplumsal olguyu nasil tanimladigimiz dikkatimizi nereye yonlendirecegimizi, nasil dusunecegimizi ve nasil davranacagimizi etkileyebilmektedir. Bir sosyal olguyu irdelerken, ortada acik failler oldugu halde oznesiz edilgen dil kullanmak, gucun kullanimini gizlemek anlamina gelir, cunku bu durumda davranislarinin sorumlulugunu ustlenebilecek failler tanimlamamis oluruz veya faili tartisma disi birakiriz. Makale, bu perspektifle, faili tartisma disi birakan veya yok sayan edilgen kaliplarinin yaygin oldugu ‘kadina yonelik siddet’ alanyazininda eyleyeni gizleyen ifadelerin islevini sorgulamaktadir. Bu alandaki edilgen kaliplarin dikkatli bir incelemesi guncel sosyal sorunlari anlamaya ve cozumlemeye calisirken bizi sinirlayan hegemonik cerceveye elestirel bir gozle bakmamiza yardimci olacaktir.
The article presents an alternative conceptual framework for the analyses of wage-labor relations... more The article presents an alternative conceptual framework for the analyses of wage-labor relations in Turkey's agriculture to mainstream accounts focusing on the dichotomy of worker-intermediary/labor contractor. The aim is to highlight the role of employers and the legal exemptions behind the insecure labor market instead of much focused intermediaries/labor contractors as the cause of unfairness workers face. Agricultural exceptionalism refers to the rationales and implications of dual labor legislation, which exempts agricultural employers from responsibility. The striking point is the apparent parallelism between the rationales of legal exceptionalism and mainstream accounts emphasizing peculiarity, exceptionality, and uniqueness of agricultural work/ers through the practices of intermediaries in the agricultural labor market. Within this context of exceptionalism, preference of inclusive concepts-agricultural work and agricultural workers-will be a useful conceptual shift to...
Social Politics: International Studies in Gender, State & Society, 2021
This article addresses overnight guest hosting, which is a widespread solidarity practice among... more This article addresses overnight guest hosting, which is a widespread solidarity practice among rural-to-urban migrants in Turkey. The fieldwork, based on in-depth interviews with 28 first-generation migrant women, reveals that it was mostly the young migrant women who shouldered hosting tasks as gendered unpaid work, which deepen their time poverty and reinforce their dependence on family. The analysis highlights the links between intersectional disadvantages of young migrant women and poverty, the failure of the welfare state to provide social assistance for migrants, and the familialist character of social policy during the peak years of migration.
Social Politics, 2021
This article addresses overnight guest hosting, which is a widespread solidarity practice among r... more This article addresses overnight guest hosting, which is a widespread
solidarity practice among rural-to-urban migrants in Turkey. The fieldwork, based
on in-depth interviews with 28 first-generation migrant women, reveals that it
was mostly the young migrant women who shouldered hosting tasks as gendered
unpaid work, which deepen their time poverty and reinforce their dependence on
family. The analysis highlights the links between intersectional disadvantages of
young migrant women and poverty, the failure of the welfare state to provide social
assistance for migrants, and the familialist character of social policy during the
peak years of migration.
Sosyoloji Notları, 2018
Dil, sadece bir iletişim aracı değil aynı zamanda toplumsal güç mücadelesinin alanlarından biri... more Dil, sadece bir iletişim aracı değil aynı zamanda toplumsal güç mücadelesinin alanlarından biridir. Öyle ki, bir toplumsal olguyu nasıl tanımladığımız dikkatimizi nereye yönlendireceğimizi, nasıl düşüneceğimizi ve nasıl davranacağımızı etkileyebilmektedir. Bir sosyal olguyu irdelerken, ortada açık failler olduğu halde öznesiz edilgen dil kullanmak, gücün kullanımını gizlemek anlamına gelir, çünkü bu durumda davranışlarının sorumluluğunu
üstlenebilecek failler tanımlamamış oluruz veya faili tartışma dışı bırakırız. Makalede, bu perspektifle, kadına yönelik erkek şiddeti üzerine yazılmış olan metinlerde faili tartışma dışı bırakan yaygın edilgen kalıpların işlevini sorguluyorum. Bu alanda faili tartışma dışı bırakan dilsel kaçınma eğilimlerini irdelemek güncel sosyal sorunları anlamaya ve çözümlemeye çalışırken bizi sınırlayan hegemonik çerçeveyi tanımamıza yardımcı olmaktadır.
Language is not only a means of communication but also a field social power struggles. How we define a social phenomenon can influence where we will direct our attention, how we think and how we behave. The use of passive voice without subjects/agents while describing a social phenomenon may hide the use of power by exclusing agents and their responsibility from the discussion. Following this insight, in this article, I question the function of expressions that obscure the responsibility of the agent in the literature on men’s/male violence against women. My presumption is that an examination of linguistic avoidance in this literature will enhance our capacity to comprehend the hegemonic framework that is limiting our capacity to understand and analyze current social problems.
Praksis, 2017
Bu makale, Adapazarı örneğinde, tarım sektöründeki işverenlerin istihdam stratejilerini; işçi/ar... more Bu makale, Adapazarı örneğinde, tarım sektöründeki işverenlerin istihdam stratejilerini; işçi/aracı
sosyal ağlarına erişim, ürün tercihi, işletme büyüklükleri ve işin niteliği ile aracı kullanma pratiği
arasındaki dinamik ilişkiye odaklanarak çözümlemektedir. Aracılar, işgücü piyasasında aktif olarak
işçi istihdamına aracılık eden kişilerdir. Bu istihdam biçimi işçi haklarının yasal güvence altına
alınmadığı ve düzensiz/kısa süreli işgücü ihtiyacı görülen tarım gibi sektörlerde yaygındır. Aracılık,
mevcut literatürde genel olarak işçi odaklı—işçilerin tercihleri, sosyal ağları, hemşehrilik, akrabalık
ilişkileri, geleneksel davranış kodları ve benzeri—analizlere tabi tutulmaktadır. İşçiler, tarım emek
pazarının güvensizliği düşünüldüğünde, aracılarla çalışmayı, ücretlerinin ödenmesini garantilemek,
göçün getirdiği belirsizlikleri aşmak, yeni işler bulmak, kolluk kuvvetleriyle ve işverenle temaslarını
sorunsuzlaştırmak gibi pek çok nedenle tercih edebilmektedir. Ancak bu makale işveren tercihlerine
odaklanmakta; aracı kullanımına işletmelerin kâr artırma stratejilerinden biri olarak
yaklaşmaktadır. Nitekim, Türkiye tarım emek piyasasında yaygın olan aracılık sisteminin önemli
işlevlerinden biri, pek çok işverenin kısa süreli olarak hazır ve verimli işgücü ekiplerine erişimini
sağlamasıdır. Başka bir deyişle, işverenler açısından aracı kullanımının avantajlarından biri,
özellikle kısa süreli tarım işlerinde gerekli ve önemli olan “vasfın kolektif boyutu” sebebiyle, hazır ve
uyumlu çalışma ekiplerini istihdam etmenin işgücü maliyetini düşürmesidir. Adapazarı ve
çevresinde gerçekleştirilen saha araştırması, işgücüne erişim sorununun, tarla sahiplerinin ürün
tercihleri, aracı kullanma pratikleri ve tüccarlarla yaptıkları anlaşmaların niteliğini etkileyen temel
bir dinamik olduğunu göstermektedir. Çapa ve hasat gibi kısa süreli tarla işlerinde işletmeler,
genellikle aracılar vasıtasıyla, uyumlu ve deneyimli işçi ekiplerini istihdam ederek işgücü maliyetini
düşük tutar. Bu strateji, küçük ölçekli işletmelerin ölçekten kaynaklanan dezavantajlarını azaltmaya
yardımcı olur.
ETHOS, 2017
The article presents an alternative conceptual framework for the analyses of wage-labor relations... more The article presents an alternative conceptual framework for the analyses of wage-labor relations in Turkey’s agriculture to mainstream accounts focusing on the dichotomy of worker-intermediary/labor contractor. The aim is to highlight the role of employers and the legal exemptions behind the insecure labor market instead of much focused intermediaries/labor contractors as the cause of unfairness workers face. Agricultural exceptionalism refers to the rationales and implications of dual labor legislation, which exempts agricultural employers from responsibility. The striking point is the apparent parallelism between the rationales of legal exceptionalism and mainstream accounts emphasizing peculiarity, exceptionality, and uniqueness of agricultural work/ers through the practices of intermediaries in the agricultural labor market. Within this context of exceptionalism, preference of inclusive concepts –agricultural work and agricultural workers– will be a useful conceptual shift to encourage comparison with other sectors and challenge legal exemptions as an alternative to current widespread labels such as “seasonal laborers, temporary workers, migrant workers” that initially assert a-typicality of work/ers, which reflect the rationale of legal exemptions.
Ekmek ve Gül , 2020
Gündem/Tartışma notu
Evrensel, 2020
Tartışma notu
Thesis Chapters by Elif S Uyar
METU, Dissertation, 2016
This thesis documents wage-labor processes of agricultural workers in Adapazarı and offers to ana... more This thesis documents wage-labor processes of agricultural workers in Adapazarı and
offers to analyze intermediation practices as parts of these processes with a relational perspective. As an alternative to conventional understanding that relates agency of intermediaries to the culture and/or tradition of the workers, it aims to emphasize the
agency of workers, specific contexts of work relations, responsibilities of employers and
the role of state in structuring the insecurity of wage-labor processes for agricultural
workers, in the analysis of wage-labor processes in agriculture. As a dynamic of
intermediation, the case study focuses on the strategies of workers to guarantee their
payments and increase job opportunities in the labor market. This focus on workers’
agency is a search for an alternative perspective in the analysis of wage-labor processes in agriculture as a response to ongoing objectification-victimization and otherisation of
workers in the mainstream discourse, particularly within the discussion on intermediaries. The research that questions the widespread analyses and representations of intermediaries is supported by discourse analysis based on historical press research and contemporary literature. The over-emphasis on cultural difference/uniqueness/peculiarity of workers in the contemporary analysis of wage-labor processes in Turkey’s agriculture is criticized, since relating the unjustness in the labor processes with workers’ own characteristics give sings of a victim blaming discourse, especially in the analyses on of Eastern and/or Kurdsih workers.
MS Thesis, 2007
This thesis analyzes the Turkish press coverage of the bombings in Istanbul on November 15 and 20... more This thesis analyzes the Turkish press coverage of the bombings in Istanbul on
November 15 and 20, 2003. The general tendencies of the Turkish press in
presenting the events are analyzed and comparisons between the coverage by a
number of selected Turkish dailies that are known to be affiliated with different
political views are made. The specific presentations of the Istanbul bombings by
different dailies is analyzed in the context of the political debates in Turkey as
these are reflected by papers of varying political views. Moreover, the analysis
of the press was used to interpret Turkish politics on such issues as anti-
Americanism, attitudes towards the AKP government and Islamism with
reference to the specific positioning of the different political camps in Turkey,
on the issue of the November 2003 Istanbul bombings.
Conference Presentations by Elif S Uyar
TMMOB - Toplumsal Cinsiyet ve Kent-Mekan Sempozyumu Bildiri Kitabı , 2017
Bu çalışma, Adapazarı’nda kentte yaşayan ve tarım işlerinde çalışan kadınların, sosyal ağları kul... more Bu çalışma, Adapazarı’nda kentte yaşayan ve tarım işlerinde çalışan kadınların, sosyal
ağları kullanarak iş sözleşmelerini daha güvenceli hale getirme yöntemlerine
odaklanmaktadır.. Bölgede 2011, 2012 ve 2015 yıllarında gerçekleştirilen saha çalışması,
farklı işçi gruplarının, iş bulmak ve güvenle çalışmak için geliştirdikleri özgül stratejilere
dair veriler sunmaktadır. Kentte, işçilerin yoğun olarak yaşadıkları mahallelerde, işverenler
genellikle mahalleye gelerek veya mahalledeki bir aracıya ulaşarak işçi talep ettikleri için
buralarda tarım işleri genellikle işçilerin yaşam alanında örgütlenmektedir. Dolayısıyla, bu
mahallelerde akrabalık ve komşuluk ilişkileri, iş olanaklarını artıran veya azaltan bir faktör
olarak, işçilerin iş yaşamlarının da bir parçasını oluşturmaktadır. Mahalle sosyal ağlarının
başka bir önemli işlevi - işveren karşısında haklardan mahrum bir şekilde çalışılan tarım
sektöründe - iş yeri güvenliği ve ücreti garantisi sağlayan bir ekstra güvenlik mekanizması
olarak kullanılabilmesidir. Bu bağlamda, bölgede son dönemde özellikle Roman işçilerin
yaşadıkları alanları etkileyen kentsel dönüşüm süreci, mahallelilerin konut hakkı ve işe
erişim imkanlarına olduğu kadar, yaptıkları işleri güvencelileştirmek için ihtiyaç
duydukları sosyal ağlara da zarar veren bir müdahale biçimini almaktadır.
PRAKSİS, 2024
Makale kadınların enerji şirketlerine karşı topluluğu ve zeytinlikleri koruma mücadelesini ve eyl... more Makale kadınların enerji şirketlerine karşı topluluğu ve zeytinlikleri koruma mücadelesini ve eylemde üstlendikleri görevleri topluluk işi (community work) olarak sınıflandırmayı önermektedir. Bu sınıflandırma, bir yandan köyde tarihsel olarak cinsiyetlendirilmiş emek süreçlerine ve kadınların toplumsal yeniden üretim sorumluluklarına bir yandan da direnişin topluluğu koruma ve sosyal bağları güçlendirme işlevine dikkat çekmektedir.
Feminist Bellek , 2024
Misafir ağırlamanın çeşitli biçimleri üzerine düşünmek kadınların ağ kurma ve koruma faaliyetleri... more Misafir ağırlamanın çeşitli biçimleri üzerine düşünmek kadınların ağ kurma ve koruma faaliyetlerini görünürleştirerek, hem cinsiyetlendirilmiş emek süreçleri hem de farklı bağlamlarda bakım krizi ve toplumsal yeniden üretim faaliyetlerinin çeşitliliği konusunda bilgi sahibi olmamızı sağlar. Türkiye’de misafirperverlik ve misafire atfedilen kutsallık gibi kültürel normlar, haneler arası bağların korunması için kritik önem taşır ancak, büyük oranda cinsiyet rejimiyle ve kadın emeğinin üzerindeki kontrolle sürdürülür. İzzeti- ikramların arkasındaki görünmeyen emeği incelemek, bu kültürel normun pek çok kadının hayatını nasıl etkilediğini daha iyi anlamamızı sağlar.
Kapitalizm ve Demokrasi Bir Zıtlığın Anatomisi (ed. Can Cemgil ve Ömer Turan), 2023
This thesis analyzes the Turkish press coverage of the bombings in Istanbul on November 15 and 20... more This thesis analyzes the Turkish press coverage of the bombings in Istanbul on November 15 and 20, 2003. The general tendencies of the Turkish press in presenting the events are analyzed and comparisons between the coverage by a number of selected Turkish dailies that are known to be affiliated with different political views are made. The specific presentations of the Istanbul bombings by different dailies is analyzed in the context of the political debates in Turkey as these are reflected by papers of varying political views. Moreover, the analysis of the press was used to interpret Turkish politics on such issues as anti-Americanism, attitudes towards the AKP government and Islamism with reference to the specific positioning of the different political camps in Turkey, on the issue of the November 2003 Istanbul bombings.M.S. - Master of Scienc
Kullandigimiz dil, sadece bir iletisim araci degil ayni zamanda toplumsal guc mucadelesinin alanl... more Kullandigimiz dil, sadece bir iletisim araci degil ayni zamanda toplumsal guc mucadelesinin alanlarindan biridir. Oyle ki, bir toplumsal olguyu nasil tanimladigimiz dikkatimizi nereye yonlendirecegimizi, nasil dusunecegimizi ve nasil davranacagimizi etkileyebilmektedir. Bir sosyal olguyu irdelerken, ortada acik failler oldugu halde oznesiz edilgen dil kullanmak, gucun kullanimini gizlemek anlamina gelir, cunku bu durumda davranislarinin sorumlulugunu ustlenebilecek failler tanimlamamis oluruz veya faili tartisma disi birakiriz. Makale, bu perspektifle, faili tartisma disi birakan veya yok sayan edilgen kaliplarinin yaygin oldugu ‘kadina yonelik siddet’ alanyazininda eyleyeni gizleyen ifadelerin islevini sorgulamaktadir. Bu alandaki edilgen kaliplarin dikkatli bir incelemesi guncel sosyal sorunlari anlamaya ve cozumlemeye calisirken bizi sinirlayan hegemonik cerceveye elestirel bir gozle bakmamiza yardimci olacaktir.
The article presents an alternative conceptual framework for the analyses of wage-labor relations... more The article presents an alternative conceptual framework for the analyses of wage-labor relations in Turkey's agriculture to mainstream accounts focusing on the dichotomy of worker-intermediary/labor contractor. The aim is to highlight the role of employers and the legal exemptions behind the insecure labor market instead of much focused intermediaries/labor contractors as the cause of unfairness workers face. Agricultural exceptionalism refers to the rationales and implications of dual labor legislation, which exempts agricultural employers from responsibility. The striking point is the apparent parallelism between the rationales of legal exceptionalism and mainstream accounts emphasizing peculiarity, exceptionality, and uniqueness of agricultural work/ers through the practices of intermediaries in the agricultural labor market. Within this context of exceptionalism, preference of inclusive concepts-agricultural work and agricultural workers-will be a useful conceptual shift to...
Social Politics: International Studies in Gender, State & Society, 2021
This article addresses overnight guest hosting, which is a widespread solidarity practice among... more This article addresses overnight guest hosting, which is a widespread solidarity practice among rural-to-urban migrants in Turkey. The fieldwork, based on in-depth interviews with 28 first-generation migrant women, reveals that it was mostly the young migrant women who shouldered hosting tasks as gendered unpaid work, which deepen their time poverty and reinforce their dependence on family. The analysis highlights the links between intersectional disadvantages of young migrant women and poverty, the failure of the welfare state to provide social assistance for migrants, and the familialist character of social policy during the peak years of migration.
Social Politics, 2021
This article addresses overnight guest hosting, which is a widespread solidarity practice among r... more This article addresses overnight guest hosting, which is a widespread
solidarity practice among rural-to-urban migrants in Turkey. The fieldwork, based
on in-depth interviews with 28 first-generation migrant women, reveals that it
was mostly the young migrant women who shouldered hosting tasks as gendered
unpaid work, which deepen their time poverty and reinforce their dependence on
family. The analysis highlights the links between intersectional disadvantages of
young migrant women and poverty, the failure of the welfare state to provide social
assistance for migrants, and the familialist character of social policy during the
peak years of migration.
Sosyoloji Notları, 2018
Dil, sadece bir iletişim aracı değil aynı zamanda toplumsal güç mücadelesinin alanlarından biri... more Dil, sadece bir iletişim aracı değil aynı zamanda toplumsal güç mücadelesinin alanlarından biridir. Öyle ki, bir toplumsal olguyu nasıl tanımladığımız dikkatimizi nereye yönlendireceğimizi, nasıl düşüneceğimizi ve nasıl davranacağımızı etkileyebilmektedir. Bir sosyal olguyu irdelerken, ortada açık failler olduğu halde öznesiz edilgen dil kullanmak, gücün kullanımını gizlemek anlamına gelir, çünkü bu durumda davranışlarının sorumluluğunu
üstlenebilecek failler tanımlamamış oluruz veya faili tartışma dışı bırakırız. Makalede, bu perspektifle, kadına yönelik erkek şiddeti üzerine yazılmış olan metinlerde faili tartışma dışı bırakan yaygın edilgen kalıpların işlevini sorguluyorum. Bu alanda faili tartışma dışı bırakan dilsel kaçınma eğilimlerini irdelemek güncel sosyal sorunları anlamaya ve çözümlemeye çalışırken bizi sınırlayan hegemonik çerçeveyi tanımamıza yardımcı olmaktadır.
Language is not only a means of communication but also a field social power struggles. How we define a social phenomenon can influence where we will direct our attention, how we think and how we behave. The use of passive voice without subjects/agents while describing a social phenomenon may hide the use of power by exclusing agents and their responsibility from the discussion. Following this insight, in this article, I question the function of expressions that obscure the responsibility of the agent in the literature on men’s/male violence against women. My presumption is that an examination of linguistic avoidance in this literature will enhance our capacity to comprehend the hegemonic framework that is limiting our capacity to understand and analyze current social problems.
Praksis, 2017
Bu makale, Adapazarı örneğinde, tarım sektöründeki işverenlerin istihdam stratejilerini; işçi/ar... more Bu makale, Adapazarı örneğinde, tarım sektöründeki işverenlerin istihdam stratejilerini; işçi/aracı
sosyal ağlarına erişim, ürün tercihi, işletme büyüklükleri ve işin niteliği ile aracı kullanma pratiği
arasındaki dinamik ilişkiye odaklanarak çözümlemektedir. Aracılar, işgücü piyasasında aktif olarak
işçi istihdamına aracılık eden kişilerdir. Bu istihdam biçimi işçi haklarının yasal güvence altına
alınmadığı ve düzensiz/kısa süreli işgücü ihtiyacı görülen tarım gibi sektörlerde yaygındır. Aracılık,
mevcut literatürde genel olarak işçi odaklı—işçilerin tercihleri, sosyal ağları, hemşehrilik, akrabalık
ilişkileri, geleneksel davranış kodları ve benzeri—analizlere tabi tutulmaktadır. İşçiler, tarım emek
pazarının güvensizliği düşünüldüğünde, aracılarla çalışmayı, ücretlerinin ödenmesini garantilemek,
göçün getirdiği belirsizlikleri aşmak, yeni işler bulmak, kolluk kuvvetleriyle ve işverenle temaslarını
sorunsuzlaştırmak gibi pek çok nedenle tercih edebilmektedir. Ancak bu makale işveren tercihlerine
odaklanmakta; aracı kullanımına işletmelerin kâr artırma stratejilerinden biri olarak
yaklaşmaktadır. Nitekim, Türkiye tarım emek piyasasında yaygın olan aracılık sisteminin önemli
işlevlerinden biri, pek çok işverenin kısa süreli olarak hazır ve verimli işgücü ekiplerine erişimini
sağlamasıdır. Başka bir deyişle, işverenler açısından aracı kullanımının avantajlarından biri,
özellikle kısa süreli tarım işlerinde gerekli ve önemli olan “vasfın kolektif boyutu” sebebiyle, hazır ve
uyumlu çalışma ekiplerini istihdam etmenin işgücü maliyetini düşürmesidir. Adapazarı ve
çevresinde gerçekleştirilen saha araştırması, işgücüne erişim sorununun, tarla sahiplerinin ürün
tercihleri, aracı kullanma pratikleri ve tüccarlarla yaptıkları anlaşmaların niteliğini etkileyen temel
bir dinamik olduğunu göstermektedir. Çapa ve hasat gibi kısa süreli tarla işlerinde işletmeler,
genellikle aracılar vasıtasıyla, uyumlu ve deneyimli işçi ekiplerini istihdam ederek işgücü maliyetini
düşük tutar. Bu strateji, küçük ölçekli işletmelerin ölçekten kaynaklanan dezavantajlarını azaltmaya
yardımcı olur.
ETHOS, 2017
The article presents an alternative conceptual framework for the analyses of wage-labor relations... more The article presents an alternative conceptual framework for the analyses of wage-labor relations in Turkey’s agriculture to mainstream accounts focusing on the dichotomy of worker-intermediary/labor contractor. The aim is to highlight the role of employers and the legal exemptions behind the insecure labor market instead of much focused intermediaries/labor contractors as the cause of unfairness workers face. Agricultural exceptionalism refers to the rationales and implications of dual labor legislation, which exempts agricultural employers from responsibility. The striking point is the apparent parallelism between the rationales of legal exceptionalism and mainstream accounts emphasizing peculiarity, exceptionality, and uniqueness of agricultural work/ers through the practices of intermediaries in the agricultural labor market. Within this context of exceptionalism, preference of inclusive concepts –agricultural work and agricultural workers– will be a useful conceptual shift to encourage comparison with other sectors and challenge legal exemptions as an alternative to current widespread labels such as “seasonal laborers, temporary workers, migrant workers” that initially assert a-typicality of work/ers, which reflect the rationale of legal exemptions.
Ekmek ve Gül , 2020
Gündem/Tartışma notu
Evrensel, 2020
Tartışma notu
METU, Dissertation, 2016
This thesis documents wage-labor processes of agricultural workers in Adapazarı and offers to ana... more This thesis documents wage-labor processes of agricultural workers in Adapazarı and
offers to analyze intermediation practices as parts of these processes with a relational perspective. As an alternative to conventional understanding that relates agency of intermediaries to the culture and/or tradition of the workers, it aims to emphasize the
agency of workers, specific contexts of work relations, responsibilities of employers and
the role of state in structuring the insecurity of wage-labor processes for agricultural
workers, in the analysis of wage-labor processes in agriculture. As a dynamic of
intermediation, the case study focuses on the strategies of workers to guarantee their
payments and increase job opportunities in the labor market. This focus on workers’
agency is a search for an alternative perspective in the analysis of wage-labor processes in agriculture as a response to ongoing objectification-victimization and otherisation of
workers in the mainstream discourse, particularly within the discussion on intermediaries. The research that questions the widespread analyses and representations of intermediaries is supported by discourse analysis based on historical press research and contemporary literature. The over-emphasis on cultural difference/uniqueness/peculiarity of workers in the contemporary analysis of wage-labor processes in Turkey’s agriculture is criticized, since relating the unjustness in the labor processes with workers’ own characteristics give sings of a victim blaming discourse, especially in the analyses on of Eastern and/or Kurdsih workers.
MS Thesis, 2007
This thesis analyzes the Turkish press coverage of the bombings in Istanbul on November 15 and 20... more This thesis analyzes the Turkish press coverage of the bombings in Istanbul on
November 15 and 20, 2003. The general tendencies of the Turkish press in
presenting the events are analyzed and comparisons between the coverage by a
number of selected Turkish dailies that are known to be affiliated with different
political views are made. The specific presentations of the Istanbul bombings by
different dailies is analyzed in the context of the political debates in Turkey as
these are reflected by papers of varying political views. Moreover, the analysis
of the press was used to interpret Turkish politics on such issues as anti-
Americanism, attitudes towards the AKP government and Islamism with
reference to the specific positioning of the different political camps in Turkey,
on the issue of the November 2003 Istanbul bombings.
TMMOB - Toplumsal Cinsiyet ve Kent-Mekan Sempozyumu Bildiri Kitabı , 2017
Bu çalışma, Adapazarı’nda kentte yaşayan ve tarım işlerinde çalışan kadınların, sosyal ağları kul... more Bu çalışma, Adapazarı’nda kentte yaşayan ve tarım işlerinde çalışan kadınların, sosyal
ağları kullanarak iş sözleşmelerini daha güvenceli hale getirme yöntemlerine
odaklanmaktadır.. Bölgede 2011, 2012 ve 2015 yıllarında gerçekleştirilen saha çalışması,
farklı işçi gruplarının, iş bulmak ve güvenle çalışmak için geliştirdikleri özgül stratejilere
dair veriler sunmaktadır. Kentte, işçilerin yoğun olarak yaşadıkları mahallelerde, işverenler
genellikle mahalleye gelerek veya mahalledeki bir aracıya ulaşarak işçi talep ettikleri için
buralarda tarım işleri genellikle işçilerin yaşam alanında örgütlenmektedir. Dolayısıyla, bu
mahallelerde akrabalık ve komşuluk ilişkileri, iş olanaklarını artıran veya azaltan bir faktör
olarak, işçilerin iş yaşamlarının da bir parçasını oluşturmaktadır. Mahalle sosyal ağlarının
başka bir önemli işlevi - işveren karşısında haklardan mahrum bir şekilde çalışılan tarım
sektöründe - iş yeri güvenliği ve ücreti garantisi sağlayan bir ekstra güvenlik mekanizması
olarak kullanılabilmesidir. Bu bağlamda, bölgede son dönemde özellikle Roman işçilerin
yaşadıkları alanları etkileyen kentsel dönüşüm süreci, mahallelilerin konut hakkı ve işe
erişim imkanlarına olduğu kadar, yaptıkları işleri güvencelileştirmek için ihtiyaç
duydukları sosyal ağlara da zarar veren bir müdahale biçimini almaktadır.