Furkan İnci | Canakkale Onsekiz Mart University (original) (raw)

Papers by Furkan İnci

Research paper thumbnail of Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın Kurulmasının Nedenleri ve Fırkanın İktisadi Bakış Açısı

Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılmasının ardından yeni bir devlet olarak Türk Devleti kuruldu. 29 E... more Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılmasının ardından yeni bir devlet olarak Türk Devleti kuruldu. 29 Ekim 1923'te Mustafa Kemal'in cumhuriyeti ilan etmesiyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti Halini aldı. Cumhuriyetin getirdiği kurallardan biri özgürlük eşitlik çok sesliliktir. Çok partili hayatta cumhuriyetin meyvelerindendir. Mustafa Kemal, Cumhuriyet Halk Fırkasını 1923'te kurdu. Tek parti olarak yıllarca devam etti bu halkta muhalif duyguların yoğun olarak yaşanmasını sağladı. Daha önce 1924'te Kazım Karabekir'lerin kurduğu Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'da kapanmış, halkta muhalif sesler tekrardan bastırılmıştır. 1929 Dünya Ekonomik Buhranı gibi meselelerinde ortaya çıkmasıyla hem dünya hem de Türkiye iktisadi açıdan büyük sorunlar yaşamıştır. İşte iktisadi meseleler, ülkede muhalefetin olmaması, devletçi politikaların uygulanması halkta bir nevi psikolojik baskı, iktidara karşı nefret yaratmış ve Mustafa Kemal Atatürk'ün önerisiyle Ali Fethi Bey 12 Ağustos 1930'da Serbest Cumhuriyet Fırkası'nı muhalif bir parti olarak kurdu. Amaç halkın muhalefet ihtiyacını gidermek ve Atatürk'ün deyimiyle CHP'nin özeleştiri yapmasını sağlamaktı. Bu yazıda Dünya Ekonomik Buhranı'nın ardından 12 Ağustos 1930 yılında kurulan ve 99 gün süren kısa muhalefet ömründe ülke tarihinde önemli etkiler yaratan Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın kuruluş sebepleri ve iktisadi politikasının ne şekilde olduğunu inceleyeceğiz.

Research paper thumbnail of Türkiye’nin Kore’ye Asker Göndermesinin Yankıları (1950)

Research paper thumbnail of Gordion (Yassıhöyük) (1)

Research paper thumbnail of Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Doğu Akdeniz ve Adalar Denizi Üzerinde Dünden Bugüne Statükosu

Türkler Anadolu'ya geldiklerinde birinci beylik ve ikinci beylik döneminde Doğu Akdeniz ve Adalar... more Türkler Anadolu'ya geldiklerinde birinci beylik ve ikinci beylik döneminde Doğu Akdeniz ve Adalar denizi ile tanışmıştı. Bunlara örnek olarak Çaka Bey, Karesioğulları, Aydınoğulları, Menteşeoğulları, Saruhanoğulları, Hamidoğulları ve son olarak Osmanoğulları. Türklerin denizlere hakim olması Osmanlı Devleti döneminde olmuştur. Osmanlı Beyliği, denizci Karesioğullarını kontrolü altına aldıktan sonra Trakya ve Balkanlara yönelme amacı ile Çanakkale'deki Çimpe Kalesi'ni fethetti. Gelibolu Yarımadasına yerleşti. Gelibolu'da tersane faaliyetlerine geçti. Osmanlılar öncelik olarak batı ve balkan eksenli fetih politikası güttüğünden Adalar Denizi ve Akdeniz'e yönelmeleri zaman içinde gerçekleşecekti. II. Mehmet Dönemi Osmanlı denizciliğe ağırlık veriyor. II. Mehmed Doğu Bizans'a son verdikten sonra Kırım'ı fethederek Karadeniz'i Türk gölü haline getiriyor. Adalar Denizi'nde Venedik'le olan çatışmalardan sonra Adalar Denizi'ne yöneliyor ve Boğazönü Adalarını fethediyor. Daha sonra Midilli'yi ele geçiriyor. II. Bayezid dönemi, Cem Sultan olayından dolayı Rodos Şövalyeleri ile sorun yaşanıyor. II. Bayezid Adalar Denizinin Türk gölü haline gelmesi için Mora Adaları'nı fethediyor. I. Selim dönemi doğan Safevi tehlikesi yüzünden Osmanlının fetih politikası doğu yönüne çevriliyor. Çaldıran Savaşı sonrası Dulkadiroğullarının ve Memlükler'in gizliden Safevilere destek vermesi sonucu I. Selim bu iki tehlikeye karşı sefer düzenleniyor. Ramazanoğulları'na son vermek için Turnadağı, Memlükler'e son vermek için de Ridaniye ve Mercidabık seferlerini düzenliyor. Mısır ve civarındaki toprakları ele geçirerek Doğu Akdeniz'e sınırı olan en büyük kara parçasını Osmanlı'ya katıyor. Memlüklere son vermesinden sonra Kıbrıs'taki Venedikliler Osmanlı'ya yıllık 8000 duka altın vergi vermeye mecbur kalıyor. Bu dönemde Osmanlı Akdeniz ticaretinde ipleri eline alıyor. I. Süleyman Dönemi Osmanlı'nın denizcilikte zirve olduğu dönemdir. Barbaros Hayrettin Paşa gibi büyük denizcilerin Osmanlı devletine katılması ile Osmanlı denizlerde deyim yerindeyse fırtınalar koparıyor. Adalar Denizin'de büyüklü küçüklü alınamayan çoğu adayı ele geçiriyor bunlara örnek olarak Malta, Cerbe Korfu. Doğu Akdeniz'de Trablus,

Research paper thumbnail of Kıbrıs Sorunu Ve Türk Dış Politikasındaki Önemi

Mehmet Furkan İNCİ Kıbrıs'ın Stratejik Önemi Kıbrıs'ın Stratejik Önemi Akdeniz'in üçüncü büyük ad... more Mehmet Furkan İNCİ Kıbrıs'ın Stratejik Önemi Kıbrıs'ın Stratejik Önemi Akdeniz'in üçüncü büyük adası olan Kıbrıs , hem Ortadoğu'da, hem de Akdeniz ve ortadoğu'yu kapsayan eşsiz konumundan dolayı her zaman göz önündedir. brı s, 9251 kilometrekarelik bir adadır. Stratejik açıdan Kıbrıs, önemli konumuyla, Türkiye, Mısır, Lübnan, İran sahalarına hâkim bölgeyi kontrolü altında tutabilecek merkezde olmasından dolayı önemlidir. Bu merkezi konumu, Türkiye'de 71 km, 2 Ortadoğudan yaklaşık 100 km (Suriye'ye 11 2 km, İsrail'e 267 km, Lübnan'a 162 km, Yunanistan'a 965 km) uzaklıkta bulunmasından kaynaklanır. Kıbrıs'ın stratejik önemine katkı yapan diğer unsur, a' nın , üç temel Akdeniz yolu güzergâhına açık olmasıdır. Ada, Ege denizi ve Marmara denizi vasıtasıyla Karadeniz'e, Batı Akdeniz ve Süveyş Kanalı vasıtasıyla Kızıldeniz'e, Akdeniz' den, Suriye lrak üzerinden İran Körfezi'ne uzanmaktadır. Kıbrıs, tüm devirlerde stratejik önemini korumuş, Süveyş Kanalı 'nın hizmete girmesiyle bu önemi daha da artmıştır. Akdeniz ve Ortadoğu'da egemenlik kurmak isteyen tüm güçler için elinde bulundurulması gereken bir stratejik nokta konumunda olmuştur. Özellikle l 950'lerde Batılı güçler Kıbrıs'ı' , Komünizmin Ortadoğu da kontrol altında tutulup, takip edilmesi ve Arap milliyetçiliğinin izlenmesi için önemli bir merkez olarak kullanmıştır. 1

Research paper thumbnail of Cumhuriyet Dönemi Türk Basın Hayatının Değerlendirilmesi

Türk basın tarihi, Osmanlı Devleti'nin resmi gazetesi Takvim-i Vakayi'nin 1831'de yayınlanmasıyla... more Türk basın tarihi, Osmanlı Devleti'nin resmi gazetesi Takvim-i Vakayi'nin 1831'de yayınlanmasıyla başlıyor. Dünya'da özellikle İngiltere ve Fransa gibi ülkelerde gazetecilik ve basın meslek haline çoktan gelmişti. Osmanlı-Türk coğrafyasına geçte olsa geldi. Osmanlı Devleti dönemi Türk basını, devlet tekelinde olmuştur. Şinasi ve Agâh Efendi'nin girişimiyle ilk özel gazete olan Tercüman-ı Ahvâl açılmıştır. Böylece ilk özel yayın organı da kurulmuştur. Osmanlı devleti tipik monarşi ile yönetildiğinden liberal, özgürlükçü fikirlere önem gösterilmemiş. Tercüman-ı Ahval gibi gazetelerden sonra kurulan çoğu özel gazetede hükümetin baskısıyla kapatılmış bir çok gazeteci sürgüne gönderilmiştir. Cumhuriyet dönemine gelindiğinde de bu durum çok farklı olmayacak basının farklı sesleri ya kesilecek, ya da hapise atılacaktır.

Research paper thumbnail of "Suriye İç Savaşının Türkiye'ye

Research paper thumbnail of "SSCB Sonrası Azerbaycan Dış Politikası"

SSCB'den 25 Aralık 1991 yılında bağımsızlık kazanmıştır. Azerbaycan, SSCB dönemi dış politikası M... more SSCB'den 25 Aralık 1991 yılında bağımsızlık kazanmıştır. Azerbaycan, SSCB dönemi dış politikası Moskova tarafından çizilmiş bir çizgide yapıyordu. Bağımsızlıktan sonra artık kendi dış politikasını komşu ülkeleri ile birlikte yapmaya başlamıştır. Bu dış politika sürecinde en çok zorlayan Ermenistan'ın Dağlık Karabağ'ı işgal etmesi olmuştur. Bu yüzden Azerbaycan dış politikası Karabağ ve petrol doğalgaz ticareti eksenli olmuştur. İran ile ilişkileri Güney Azerbaycan ve Hazar'ın statüsü temelinde olmuştur. Türkiye ile ilişkileri ise tarihten gelen manevi birliktelik ve stratejik ortaklığa dayalıdır. Azerbaycan dış politikası, batı dahil bölge ülkelerle genel itibariyle enerji güvenlik ve stratejik işbirliğine dayanır.

Research paper thumbnail of ERKEN CUMHURİYETİN İKTİSADİ KURUMLARINDAN BİRİ: ÂLİ İKTİSAT MECLİSİ MAKALESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Mehmet Furkan İNCİ 25 Haziran 1927 tarihi ve 1170 sayılı yasayla Bakanlar Kurulu ile Ticaret ve S... more Mehmet Furkan İNCİ 25 Haziran 1927 tarihi ve 1170 sayılı yasayla Bakanlar Kurulu ile Ticaret ve Sanayi Odaları ve Meslek Kuruluşlarınca seçilen 24 üyeden Âli İktisat Meclisi kurulmuştur. Meclisin kurulmasının ana amacı, Türkiye'de sürekli ve hızlı bir iktisadi gelişmenin sağlanmasındaki problemlerin çözülmesidir. Meclisin görevleri ise Kanunun 4. maddesinde belirtilir. Ekonomiyle ilgili kanun ve tüzükler hakkında görüş bildirmek, söz konusu kanun ve tüzüklerin ihtiyaçlara uygun olup olmadığını gerekçeleriyle hükümete bildirmek, dünyadaki iktisadi olayların ülkemize ne gibi etkileri olacağını hükümete rapor etmek bunlar arasındadır. 1935 yılı bütçe kanununun 25. maddesi ile Âli İktisat Meclisi kaldırılmıştır. Âli İktisat Meclisi'nin 8 yıl süren çalışma hayatının olumlu ve olumsuz yönleri değerlendirilecektir.

Research paper thumbnail of Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın Kurulmasının Nedenleri ve Fırkanın İktisadi Bakış Açısı

Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılmasının ardından yeni bir devlet olarak Türk Devleti kuruldu. 29 E... more Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılmasının ardından yeni bir devlet olarak Türk Devleti kuruldu. 29 Ekim 1923'te Mustafa Kemal'in cumhuriyeti ilan etmesiyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti Halini aldı. Cumhuriyetin getirdiği kurallardan biri özgürlük eşitlik çok sesliliktir. Çok partili hayatta cumhuriyetin meyvelerindendir. Mustafa Kemal, Cumhuriyet Halk Fırkasını 1923'te kurdu. Tek parti olarak yıllarca devam etti bu halkta muhalif duyguların yoğun olarak yaşanmasını sağladı. Daha önce 1924'te Kazım Karabekir'lerin kurduğu Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'da kapanmış, halkta muhalif sesler tekrardan bastırılmıştır. 1929 Dünya Ekonomik Buhranı gibi meselelerinde ortaya çıkmasıyla hem dünya hem de Türkiye iktisadi açıdan büyük sorunlar yaşamıştır. İşte iktisadi meseleler, ülkede muhalefetin olmaması, devletçi politikaların uygulanması halkta bir nevi psikolojik baskı, iktidara karşı nefret yaratmış ve Mustafa Kemal Atatürk'ün önerisiyle Ali Fethi Bey 12 Ağustos 1930'da Serbest Cumhuriyet Fırkası'nı muhalif bir parti olarak kurdu. Amaç halkın muhalefet ihtiyacını gidermek ve Atatürk'ün deyimiyle CHP'nin özeleştiri yapmasını sağlamaktı. Bu yazıda Dünya Ekonomik Buhranı'nın ardından 12 Ağustos 1930 yılında kurulan ve 99 gün süren kısa muhalefet ömründe ülke tarihinde önemli etkiler yaratan Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın kuruluş sebepleri ve iktisadi politikasının ne şekilde olduğunu inceleyeceğiz.

Research paper thumbnail of Türkiye’nin Kore’ye Asker Göndermesinin Yankıları (1950)

Research paper thumbnail of Gordion (Yassıhöyük) (1)

Research paper thumbnail of Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Doğu Akdeniz ve Adalar Denizi Üzerinde Dünden Bugüne Statükosu

Türkler Anadolu'ya geldiklerinde birinci beylik ve ikinci beylik döneminde Doğu Akdeniz ve Adalar... more Türkler Anadolu'ya geldiklerinde birinci beylik ve ikinci beylik döneminde Doğu Akdeniz ve Adalar denizi ile tanışmıştı. Bunlara örnek olarak Çaka Bey, Karesioğulları, Aydınoğulları, Menteşeoğulları, Saruhanoğulları, Hamidoğulları ve son olarak Osmanoğulları. Türklerin denizlere hakim olması Osmanlı Devleti döneminde olmuştur. Osmanlı Beyliği, denizci Karesioğullarını kontrolü altına aldıktan sonra Trakya ve Balkanlara yönelme amacı ile Çanakkale'deki Çimpe Kalesi'ni fethetti. Gelibolu Yarımadasına yerleşti. Gelibolu'da tersane faaliyetlerine geçti. Osmanlılar öncelik olarak batı ve balkan eksenli fetih politikası güttüğünden Adalar Denizi ve Akdeniz'e yönelmeleri zaman içinde gerçekleşecekti. II. Mehmet Dönemi Osmanlı denizciliğe ağırlık veriyor. II. Mehmed Doğu Bizans'a son verdikten sonra Kırım'ı fethederek Karadeniz'i Türk gölü haline getiriyor. Adalar Denizi'nde Venedik'le olan çatışmalardan sonra Adalar Denizi'ne yöneliyor ve Boğazönü Adalarını fethediyor. Daha sonra Midilli'yi ele geçiriyor. II. Bayezid dönemi, Cem Sultan olayından dolayı Rodos Şövalyeleri ile sorun yaşanıyor. II. Bayezid Adalar Denizinin Türk gölü haline gelmesi için Mora Adaları'nı fethediyor. I. Selim dönemi doğan Safevi tehlikesi yüzünden Osmanlının fetih politikası doğu yönüne çevriliyor. Çaldıran Savaşı sonrası Dulkadiroğullarının ve Memlükler'in gizliden Safevilere destek vermesi sonucu I. Selim bu iki tehlikeye karşı sefer düzenleniyor. Ramazanoğulları'na son vermek için Turnadağı, Memlükler'e son vermek için de Ridaniye ve Mercidabık seferlerini düzenliyor. Mısır ve civarındaki toprakları ele geçirerek Doğu Akdeniz'e sınırı olan en büyük kara parçasını Osmanlı'ya katıyor. Memlüklere son vermesinden sonra Kıbrıs'taki Venedikliler Osmanlı'ya yıllık 8000 duka altın vergi vermeye mecbur kalıyor. Bu dönemde Osmanlı Akdeniz ticaretinde ipleri eline alıyor. I. Süleyman Dönemi Osmanlı'nın denizcilikte zirve olduğu dönemdir. Barbaros Hayrettin Paşa gibi büyük denizcilerin Osmanlı devletine katılması ile Osmanlı denizlerde deyim yerindeyse fırtınalar koparıyor. Adalar Denizin'de büyüklü küçüklü alınamayan çoğu adayı ele geçiriyor bunlara örnek olarak Malta, Cerbe Korfu. Doğu Akdeniz'de Trablus,

Research paper thumbnail of Kıbrıs Sorunu Ve Türk Dış Politikasındaki Önemi

Mehmet Furkan İNCİ Kıbrıs'ın Stratejik Önemi Kıbrıs'ın Stratejik Önemi Akdeniz'in üçüncü büyük ad... more Mehmet Furkan İNCİ Kıbrıs'ın Stratejik Önemi Kıbrıs'ın Stratejik Önemi Akdeniz'in üçüncü büyük adası olan Kıbrıs , hem Ortadoğu'da, hem de Akdeniz ve ortadoğu'yu kapsayan eşsiz konumundan dolayı her zaman göz önündedir. brı s, 9251 kilometrekarelik bir adadır. Stratejik açıdan Kıbrıs, önemli konumuyla, Türkiye, Mısır, Lübnan, İran sahalarına hâkim bölgeyi kontrolü altında tutabilecek merkezde olmasından dolayı önemlidir. Bu merkezi konumu, Türkiye'de 71 km, 2 Ortadoğudan yaklaşık 100 km (Suriye'ye 11 2 km, İsrail'e 267 km, Lübnan'a 162 km, Yunanistan'a 965 km) uzaklıkta bulunmasından kaynaklanır. Kıbrıs'ın stratejik önemine katkı yapan diğer unsur, a' nın , üç temel Akdeniz yolu güzergâhına açık olmasıdır. Ada, Ege denizi ve Marmara denizi vasıtasıyla Karadeniz'e, Batı Akdeniz ve Süveyş Kanalı vasıtasıyla Kızıldeniz'e, Akdeniz' den, Suriye lrak üzerinden İran Körfezi'ne uzanmaktadır. Kıbrıs, tüm devirlerde stratejik önemini korumuş, Süveyş Kanalı 'nın hizmete girmesiyle bu önemi daha da artmıştır. Akdeniz ve Ortadoğu'da egemenlik kurmak isteyen tüm güçler için elinde bulundurulması gereken bir stratejik nokta konumunda olmuştur. Özellikle l 950'lerde Batılı güçler Kıbrıs'ı' , Komünizmin Ortadoğu da kontrol altında tutulup, takip edilmesi ve Arap milliyetçiliğinin izlenmesi için önemli bir merkez olarak kullanmıştır. 1

Research paper thumbnail of Cumhuriyet Dönemi Türk Basın Hayatının Değerlendirilmesi

Türk basın tarihi, Osmanlı Devleti'nin resmi gazetesi Takvim-i Vakayi'nin 1831'de yayınlanmasıyla... more Türk basın tarihi, Osmanlı Devleti'nin resmi gazetesi Takvim-i Vakayi'nin 1831'de yayınlanmasıyla başlıyor. Dünya'da özellikle İngiltere ve Fransa gibi ülkelerde gazetecilik ve basın meslek haline çoktan gelmişti. Osmanlı-Türk coğrafyasına geçte olsa geldi. Osmanlı Devleti dönemi Türk basını, devlet tekelinde olmuştur. Şinasi ve Agâh Efendi'nin girişimiyle ilk özel gazete olan Tercüman-ı Ahvâl açılmıştır. Böylece ilk özel yayın organı da kurulmuştur. Osmanlı devleti tipik monarşi ile yönetildiğinden liberal, özgürlükçü fikirlere önem gösterilmemiş. Tercüman-ı Ahval gibi gazetelerden sonra kurulan çoğu özel gazetede hükümetin baskısıyla kapatılmış bir çok gazeteci sürgüne gönderilmiştir. Cumhuriyet dönemine gelindiğinde de bu durum çok farklı olmayacak basının farklı sesleri ya kesilecek, ya da hapise atılacaktır.

Research paper thumbnail of "Suriye İç Savaşının Türkiye'ye

Research paper thumbnail of "SSCB Sonrası Azerbaycan Dış Politikası"

SSCB'den 25 Aralık 1991 yılında bağımsızlık kazanmıştır. Azerbaycan, SSCB dönemi dış politikası M... more SSCB'den 25 Aralık 1991 yılında bağımsızlık kazanmıştır. Azerbaycan, SSCB dönemi dış politikası Moskova tarafından çizilmiş bir çizgide yapıyordu. Bağımsızlıktan sonra artık kendi dış politikasını komşu ülkeleri ile birlikte yapmaya başlamıştır. Bu dış politika sürecinde en çok zorlayan Ermenistan'ın Dağlık Karabağ'ı işgal etmesi olmuştur. Bu yüzden Azerbaycan dış politikası Karabağ ve petrol doğalgaz ticareti eksenli olmuştur. İran ile ilişkileri Güney Azerbaycan ve Hazar'ın statüsü temelinde olmuştur. Türkiye ile ilişkileri ise tarihten gelen manevi birliktelik ve stratejik ortaklığa dayalıdır. Azerbaycan dış politikası, batı dahil bölge ülkelerle genel itibariyle enerji güvenlik ve stratejik işbirliğine dayanır.

Research paper thumbnail of ERKEN CUMHURİYETİN İKTİSADİ KURUMLARINDAN BİRİ: ÂLİ İKTİSAT MECLİSİ MAKALESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Mehmet Furkan İNCİ 25 Haziran 1927 tarihi ve 1170 sayılı yasayla Bakanlar Kurulu ile Ticaret ve S... more Mehmet Furkan İNCİ 25 Haziran 1927 tarihi ve 1170 sayılı yasayla Bakanlar Kurulu ile Ticaret ve Sanayi Odaları ve Meslek Kuruluşlarınca seçilen 24 üyeden Âli İktisat Meclisi kurulmuştur. Meclisin kurulmasının ana amacı, Türkiye'de sürekli ve hızlı bir iktisadi gelişmenin sağlanmasındaki problemlerin çözülmesidir. Meclisin görevleri ise Kanunun 4. maddesinde belirtilir. Ekonomiyle ilgili kanun ve tüzükler hakkında görüş bildirmek, söz konusu kanun ve tüzüklerin ihtiyaçlara uygun olup olmadığını gerekçeleriyle hükümete bildirmek, dünyadaki iktisadi olayların ülkemize ne gibi etkileri olacağını hükümete rapor etmek bunlar arasındadır. 1935 yılı bütçe kanununun 25. maddesi ile Âli İktisat Meclisi kaldırılmıştır. Âli İktisat Meclisi'nin 8 yıl süren çalışma hayatının olumlu ve olumsuz yönleri değerlendirilecektir.