Onur Tatar | Canakkale Onsekiz Mart University (original) (raw)
Books by Onur Tatar
A7 Kitap, 2019
İ cat edildiği 19. yüzyılın ilk yarısından günümüze değin estetik ile yakın ilişki içerisinde ola... more İ cat edildiği 19. yüzyılın ilk yarısından günümüze değin estetik ile
yakın ilişki içerisinde olan bir sanattır fotoğraf. Duyularla algılanan
ve güzeli konu edinen estetik ise dönemsel olarak değişiklik
gösterir ve fotoğraf sanatı bu değişimden hayli etkilenir. Dijital
teknolojilerin yaygınlaşarak yaşamın her alanına nüfuz ettiği günümüzde
estetik anlayışı da farklı bir evreye girdi. Bu kitap, dijital
tabanlı iletişim teknolojilerinin geliştirilmesi ve yaygınlaşmasıyla
adından bahsedilir hale gelen dijimodernizm ve bu dönemde metin
formunda yaşanan köklü değişimin ortaya çıkardığı hipermetin
kavramı bağlamında, çağdaş fotoğraf estetiği anlayışında yaşanan
dönüşümü serimlemeyi arzulamaktadır.
Hipermetin, başta bilişim alanını ilgilendiren ve günümüzün
tüm kültürel ürünlerini etkisi altına almış yeni bir kavram. Dolayısıyla
hipermetin üzerine yapılan sayılı araştırmalar, kavramı bilgi
teknolojileri ya da dilbilim açısından ele alır. Bu araştırmalar, kavramın
estetikle olan bağını kısmen göz ardı ederek, daha çok dijimodern
dönemin kültürel ürünlerine odaklanırlar. Bu bağlamda
kitapta; modernizm, postmodernizm ve hipermetinle ilişkilendirilen
dijimodernizm zaman-mekân ve gerçeklik algısı ayrıca süje
üzerinden açıklanır. Her bir dönemin yarattığı metin formu, yarattığı
estetik anlayışı ortaya koyacak biçimde fotoğraf örnekleri üzerinden
tanımlanır.
Bu kitabın kavramsal çerçevesinin kurulmasında her daim
desteklerini esirgemeyen başta Zuhal Özel Sağlamtimur olmak
üzere tüm hocalarıma, aileme ve hazırlık aşamasında bana destek
olan herkese teşekkürlerimi sunarım.
İnsanın gündelik yaşantı içerisindeki nesnel varlıklara estetik nitelik katarak sanat yapıtı hali... more İnsanın gündelik yaşantı içerisindeki nesnel varlıklara estetik nitelik katarak sanat yapıtı haline getirmesi ve onunla bağ kurması kendi tarihi kadar eskidir. Sanat eyleminin ilk örneklerine M.Ö. 10.000 ile 15.000 yılları arasında Fransa’nın güneyinde bulunan Lascaux Mağarası’nda bulunan Buzul Çağı insanlarınca yapılmış mağara resimlerinde rastlanmaktadır. Bu resimler insan becerisinin en eski izlerindendir (Gombrich, 2007: 40). Eski çağlardan günümüze kadar süregelen bir eylem olarak sanat, tarihsel süreç içerisinde incelendiği taktirde başta mitolojik ve dinsel alegorilerin dönemsel olarak farklı şekillerde tasvir edilerek süreklilik arz ettiği gözlemlenmektedir. Bu alegorilerden birisi de Antik Yunan Mitolojisindeki Üç Güzeller ya da Kharit’ler mitidir.
Kharit’ler, Zeus ile Okeanos kızı Eurynome’nin Aglaie, Euphrosyne ve Thalia adlı üç kızıdır ve “göze hoş olanı simgeleyen tanrıçalardır nitekim adları da parlaklık, ışıltı, güzellik anlamına gelen kharis sözcüğü ile ilgilidir” (Erhat, 2000: 173). Kharis, Eski Yunanca ‘Xάρις’ sözcüğünün çoğulu olan ‘Χάριτες’ten gelmektedir ve Latince Gratia denen üç güzellerin kelime anlamı zarafet, çekicilik, şefkat ve lütuftur (Aktaran: Ergürer: 435). Kharis, İngilizceye zariflik, zarafet ya da nezaket anlamına gelen grace sözcüğü olarak karşılık bulmaktadır; böylelikle bu Antik Yunan miti Üç Güzeller (The Three Graces) olarak da bilinmektedir.
Üç Kharit’ler, çiçek ve yemiş veren doğanın olduğu kadar, insan yaşantısını güzelleştiren, hoş kılan şeyin de kişileştirilmesidirler (Cömert, 2010: 76). “Kharit’ler ya da Grazialar çekicilik ve güzelliğin simgesidirler. Güneş ışınlarını yer yüzüne toplar, insanların yaşamını güzelleştirirler” (Estin ve Lapore, 2003: 109). Bu üç tanrıça, Musa’larla birlikte Olypos’ta oturan, Apollon’un alaylarına katılarak çalgı çalıp, ezgi söyleyen tanrıların ve insanların neşe kaynaklarıdır. “Kharit’ler her çeşit sanat işini esinleyen ve koruyan, insanda ve tanrıda yaratıcılık doğuran tanrıçalardır” (Erhat, 2000: 173).
Kharit’ler mitinde bahsi geçen tanrıçanın sayıları ve adları çağlara ve bölgelere göre değişiklik göstermektedir: “Hesiodos geleneğine bağlı kalınarak bunda da ‘üç’ sayısı üstün gelmiştir. Aglaie (parlak¬lık) Kharit’lerin en gencidir; Euphrosyne (sevinci, neşeyi) ve Thalia (çiçeklenmeyi) temsil eder” (Cömert, 2010: 76). Bu yüzden de Kharit’ler Üç Güzeller olarak adlandırılmakta; diğer yandan bu mit, Paris’in Yanılgısı adlı hikayede Zeus’un karısı Hera, Athena ve güzelliğin, sevginin temsili Afrodit’in yer aldığı mitle yakinen benzerlik göstermektedir: “Sostratos'un Üç Kharitler ile Tanrıça Aphrodite arasında geçen güzellik yarışmasını konu alan anlatımı çoğu yazarın kuşkuyla yaklaştığı bir epizottur” (Graves, 2010: 511). Üç Güzeller kimi zaman Thebai şehrinin kurucusu Katmos’un karısı Harmonia’nın elbisesine nakış işlemekte, Athena’nın yanı başında görülmüşler, kimi zaman da neşeleriyle Afrodit, Eros ya da Dionysos’un alayına katılmaktadırlar.
Reklam Diyor Ki 1, Feb 2016
Özet Postmodern dönemde sanat yapıtının müze ve sanat galerilerinden dışarıya çıkmaktadır ve günd... more Özet Postmodern dönemde sanat yapıtının müze ve sanat galerilerinden dışarıya çıkmaktadır ve gündelik yaşantıya nüfus etmektedir. Muhalif toplumsal hareketlerin ve Avangart sanat akımlarının etkisiyle birlikte sokak sanatı ortaya çıkmaktadır. Bu yeni sanat biçimi yenilikçi teknikleri, radikal eserleri, eleştirel üslubu ve farklı dallarıyla günümüzde dikkat çekmektedir. Sokak sanatı içerisinde kültür karıştırması da bulunmaktadır. Kültür karıştırması, tüketim toplumu ve onun yaratmış olduğu kültüre karşıt sosyal bir hareket olarak, medya ve onun yaratmış olduğu reklam kurumları gibi ana akım kültürel oluşumları yıkmayı ve bozmayı amaçlayan, şiddet içermeyen, yenilikçi ve alternatif bir sanatsal ifade biçimidir. Kültür karıştırması eylemleriyle tanınan sanatçılar, kamusal alanlarda reklam amacıyla bulunan görselleri çalıp değiştirerek, bağlamından kopartmaktadır ve farklı anlamların ortaya çıkmasını sağlayarak muhalif bir dil geliştirmektedir. Kültür karıştırmasının hedefinde sokakta bulunan reklam görselleri vardır ve böylelikle bu görsellerin temsil ettikleri şirketlerin, kapitalist kültürün ve tüketim toplumunun eleştirisini yapmaktadır. Anahtar Kelimeler: Kültür karıştırması, sokak sanatı, çalıp değiştirmek, reklam, tüketim toplumu.
Conference Presentations by Onur Tatar
2. Uluslararası Multidisipliner Sosyal Bilimler Kongresi Tam Metinler Kitabı, 2020
Kavramsal sanat, 1960’lı yıllardan itibaren çağdaş sanat anlayışına yön veren bir pratiktir. Sana... more Kavramsal sanat, 1960’lı yıllardan itibaren çağdaş sanat anlayışına yön veren bir pratiktir. Sanat yapıtında düşüncenin ön plana çıktığı kavramsal sanat pratiği yapıtın ‘eşsizliğini’ ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır. Böylelikle var olan bir sanat yapıtını teknik müdahalelere uğratarak, yapıtın bağlamını değiştirerek sorgulamak, kavramsal sanatta başvurulan başlıca yöntemlerden biridir. Bu yöntemden faydalanan kavramsal sanat etkisindeki fotoğrafta eserler üreten sanatçılar, fotoğraf tarihine mal olmuş eserlere teknik müdahalelerde bulunarak, yeniden yorumlamaktadırlar. Böylelikle sanat yapıtının temsil ettiği bağlam farklı bir boyuta taşınmakta, ortaya çıkan yeni çalışmada eleştirel düşünce ön plana çıkmaktadır. Bu çalışmada fotoğraf tarihine mal olmuş belgesel fotoğraflara müdahalelerde bulunarak, kavramsal sanat çerçevesinde yeniden yorumlayan sanatçıların ürettikleri eserlerin incelenmesi amaçlanmaktadır. Bu bağlamda kavramsal sanat çerçevesinde çalışmalar üreten Yasumasa Morimura, Kathy Grove ve Manit Sriwanichpoom’un çalışmaları, postyapısal teoriden ve betimsel yöntemden faydalanılarak incelenmektedir.
7 th International Symposium on Academic Studies in Educational and Social, 2019
Modernizmin yarattığı kültürel mantıktan kopuşu simgeleyen postmodernizm, gündelik yaşantıdan eko... more Modernizmin yarattığı kültürel mantıktan kopuşu simgeleyen postmodernizm, gündelik yaşantıdan ekonomiye, felsefeden kültüre kadar birçok alanda değişimi beraberinde getirmektedir. Bununla birlikte postmodern kültürel mantık, 1960’lı yıllardan sonra kendisini dönem içerisinde üretilen sanatsal çalışmalarda yoğun şekilde hissettirmeye başlamaktadır. Postmodern dönemin ruhu; zaman ve mekânı yeniden organize etmekte, modernizmin yaratıcı dehası yerini bireysel süjenin kaybolmasına yol açmaktadır. Bunun bir sonucu olarak pastiş; diğer bir deyişle sanatsal yapıtın yeniden üretimi, postmodern sanatta faydalanılan bir yöntem haline gelmektedir. Postmodernizmin etkisindeki fotoğraf sanatında sıkılıkla faydalanılan pastiş, genellikle sanat tarihine mal olmuş eserler için olduğu gibi kişisel tarihe ait fotoğrafların da yeniden üretimi için kullanılan bir yöntemdir. Böylelikle bu çalışma; kendisi ve ailesine ait kişisel tarih unsuru fotoğrafları, yapmış olduğu maskelerin ardına geçerek yeniden üreten Gillian Wearing’in Albüm (2003) serisine ait üç farklı çalışma, postmodern teori bağlamında incelemektedir.
Papers by Onur Tatar
Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dergisi, 2020
Nude body is a theme used since the day when artistic expression forms existed. Nudity, which is ... more Nude body is a theme used since the day when artistic expression forms existed. Nudity, which is socially related to sexuality, is related to the private area of the individual rather than the behavior that should be exhibited in the public sphere. On the other hand, the public space, where people from different class and intellectual backgrounds come together and share ideas, and therefore is seen as a tool for the criticism of democratic societies, is under the control of laws and moral rules, just like in the body. However, nudity, as a behavior of the individual's private sphere rather than the public sphere, makes itself legitimate in artistic forms of expression. In this context, nudity is associated with the concepts of eroticism and pornography. On the other hand, Spencer Tunick, who organizes public installations in different parts of the world, is isolated from these controversial concepts and includes a perspective criticizing social judgments, gender policies or environmental pollution. In this context, in the study; It is aimed to reveal the use of naked body as the object of criticism in the art of photography through the installations performed by Spencer Tunick in Mexico, Israel and Australia. Accordingly, 3 artworks determined through purposeful sampling are analyzed with descriptive analysis method.
Bu calisma; Ulus Baker’in Transandantal Felsefeden yola cikarak sinema uzerinden kavramsallastird... more Bu calisma; Ulus Baker’in Transandantal Felsefeden yola cikarak sinema uzerinden kavramsallastirdigi transandantal imaj’in, fotograf sanatindaki karsiliginin Dario Mitidieri’nin Kayip Aile Portreleri serisi uzerinden cozumlenmesini amaclamaktadir. Bu baglamda oncelikli olarak estetik obje ve fotografik imajin maddi butunlugu incelenmektedir. Estetik obje, dogasi geregi, duyularla algilanan ve maddi bir butunluge sahiptir. Gorme duyusuyla maddi olan imaj ve imaj icerisinde gosterilen nesneler algilanmakta ve estetik bilgi ortaya cikmaktadir. Bu fenomenal olguya karsin, fotografik dil yetisi icerisinde gosterilmeyen imajlar’in da estetik bilgi edinimini saglayabilmektedir. Transandantal imaj anlamina gelen bu olgu, deneyimi mumkun kilan fakat deneyle elde edilemeyecek turden bir bilgi zeminini tanimlamak adina kullanilan transandantal kavramina dayanmaktadir. Baker’in sinema uzerinden kavramsallastirdigi transandantal imaj, maddi bir butunluge sahip estetik obje icerisinde gosterilmey...
Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi, 2020
Journal of Strategic Research in Social Science, 2020
20. yüzyılın ilk çeyreğinde teatral alanda kullanılan deadpan, ifadesiz yüz anlamına gelmektedir.... more 20. yüzyılın ilk çeyreğinde teatral alanda kullanılan deadpan, ifadesiz yüz anlamına gelmektedir. İnsanın duygularını gösterebilecek herhangi bir mimikten arınmış halini tasvir eden deadpan, Marksist teori içerisinde kuramsallaştırılan ve kapitalist ekonomi pratiği içerisindeki insanın başta kendisine daha sonra yaşadığı çevreye yabancılaşmasıyla ortaya çıkan şeyleşme kavramıyla ilgilidir. Diğer yandan deadpan estetik bir biçim olarak özellikle 1990’lı yıllardan sonra fotoğraf sanatını etkilemektedir. Öznelliğin, duygunun, abartılı sanatsal ifade biçimlerinin noksanlığıyla ilişkilendirilen deadpan, fotoğrafta gerçekliğin sade bir şekilde aktarımına dayalıdır. Fotoğrafta portre ve özellikle topografya alanlarında uygulanan bu estetik biçimden faydalanan Andreas Gursky, küreselleşme ve tüketim kültürünü eleştiren çalışmalarında uyguladığı fotoğrafik tekniklerle mekanları şeyleştirmektedir. Bu yazıda; Gursky’nin deadpan estetik kavramı unsurlarını taşıyan 3 farklı topografyaya ait çalışması Marksist teori içerisinde kuramsallaştırılan şeyleşme kavramı perspektifinden ve betimsel analiz yönteminden faydalanarak incelenmiştir.
Yedi Sanat, Tasarım ve Bilim Dergisi, 2020
Sanat yapıtında çıplak beden, sanatsal ifade biçimleri var olduğu günden beri kullanılan bir tema... more Sanat yapıtında çıplak beden, sanatsal ifade biçimleri var olduğu günden beri kullanılan bir temadır. Toplumsal açıdan, cinsellikle ilişkilendirilen insanın çıplak olma hali, kamusal alanda sergilenmesi gereken bir davranıştan ziyade bireyin özel alanıyla ilgilidir. Diğer yandan farklı sınıfsal ve düşünsel yapıdan insanların bir araya gelerek fikir paylaşımında bulundukları ve bundan dolayı da demokratik toplumların eleştirisi için bir aracı olarak görülen kamusal alan, tıpkı bedende olduğu gibi yasalar ve ahlak kurallarının denetimi altındadır. Bununla birlikte kamusal alandan ziyade bireyin özel alanına ait bir davranış olarak çıplaklık, kendisini sanatsal ifade biçimlerinde meşru kılmaktadır. Bu bağlamda çıplaklık, erotizm ve pornografi kavramlarıyla ilişkilidir. Diğer yandan dünyanın farklı yerlerinde kamusal alanlarda enstalasyonlar düzenleyen Spencer Tunick’in çalışmalarındaki çıplak beden kullanımı, bu tartışmalı kavramlardan soyutlanmış ve toplumsal yargıları, cinsiyet politikalarını ya da çevre kirliliği gibi konuları eleştiren bir bakış açısı barındırmaktadır. Bu bağlamda çalışmada; Spencer Tunick’in Meksika, İsrail ve Avusturalya’da gerçekleştirdiği enstalasyonlar üzerinden fotoğraf sanatında eleştiri nesnesi olarak çıplak beden kullanımının ortaya konulması amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda amaca yönelik örneklem yoluyla belirlenmiş üç çalışma betimsel analiz yöntemiyle incelenmektedir.
Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2020
Bu çalışma; Ulus Baker’in Transandantal Felsefeden yola çıkarak sinema üzerinden kavramsallaştırd... more Bu çalışma; Ulus Baker’in Transandantal Felsefeden yola çıkarak sinema üzerinden kavramsallaştırdığı transandantal imaj’ın, fotoğraf sanatındaki karşılığının Dario Mitidieri’nin Kayıp Aile Portreleri serisi üzerinden çözümlenmesini amaçlamaktadır. Bu bağlamda öncelikli olarak estetik obje ve fotoğrafik imajın maddi bütünlüğü incelenmektedir. Estetik obje, doğası gereği, duyularla algılanan ve maddi bir bütünlüğe sahip olan bir sanatsal yapıttır. Görme duyusuyla maddi olan imaj ve imaj içerisinde gösterilen nesneler algılanmakta ve estetik bilgi ortaya çıkmaktadır. Bu fenomenal olguya karşın, fotoğrafik dil yetisi içerisinde gösterilmeyen imajlar’ın da estetik bilgi edinimini sağlayabilmektedir. Transandantal imaj anlamına gelen bu olgu, deneyimi mümkün kılan fakat deneyle elde edilemeyecek türden bir bilgi zeminini tanımlamak adına kullanılan transandantal kavramına dayanmaktadır. Baker’in sinema üzerinden kavramsallaştırdığı transandantal imaj, maddi bir bütünlüğe sahip estetik obje içerisinde gösterilmeyen fakat sadece düşünceyle kavranabilen imajlarıdır. Bu kavram sinema üzerinden kavramsallaştırılmış olmasına karşın, fotoğraf sanatında da örneklerine rastlamak mümkündür. Bu bağlamda çalışmada; Mitidieri’nin Lübnan’da bulunan mülteci kampında çektiği Kayıp Aile Portreleri (2015) adlı serisinde yer alan 12 fotoğraf içerisinden farklı yöntemlerle transandantal imaj kavramından faydalanıldığı saptanan 3 fotoğraf amaca yönelik örneklem alma yoluyla belirlemiştir. Bu fotoğraflar transandantal imaj kavramı perspektifinden betimsel analiz yöntemiyle incelenmektedir.
Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi, 2020
Dış dünyaya ait gerçekliği olduğu gibi yansıtma özelliğine sahip olan fotoğraf, icat olduktan son... more Dış dünyaya ait gerçekliği olduğu gibi yansıtma özelliğine sahip olan fotoğraf, icat olduktan sonra toplumsal olayları belgelemek amacıyla kullanılmaya başlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda üretilen çalışmalar, basın teknolojilerinde yaşanan gelişmelerle birlikte yazılı basında yer almasıyla fotoğrafta yeni bir alan ortaya çıkmaktadır. Fotojurnalizm olarak adlandırılan bu alan, haber metninin görseller kullanılarak temellendirilmesine dayanmaktadır ve fotoğrafın doğası itibariyle, nesnel gerçeklikle kurduğu derin bağla yakinen ilişkilidir. Diğer yandan fotoğraf tekniğinde yaşanan teknolojik gelişme ve dönüşümler, fotoğrafçıların objektiflerini yönelttikleri konuları farklı yaklaşımlarla çekmelerini sağlamaktadır. Bu yaklaşımlar, fotojurnalist çalışmaların içeriğinde taşıdığı gerçeklik temsilini etkilemektedir. Bu bağlamda çalışmada; fotoğrafta yaşanan teknolojik gelişmelerin, fotojurnalist çalışmalarda yansıtılan olayların gerçeklik temsillerine olan yaklaşımlarını ortaya konulması amaçlanmaktadır. Amaca yönelik örneklem yoluyla belirlenmiş örnekler betimsel yöntem ile incelenmektedir.
Haber Toplama ve Yazma Tekniği Konusunda Alınan Eğitimin Haberlere Yansıması: Aydın Yerel Basını Özelinde Yapılan Çalışma, 2016
Kamu adına hareket eden ve yaşananlardan haberdar olabilmek için ihtiyaçtan ortaya çıkmış olan ba... more Kamu adına hareket eden ve yaşananlardan haberdar olabilmek için ihtiyaçtan ortaya çıkmış olan basın, yüzyıllardır insan yaşamında kritik bir yer edinmiştir. Ekonomik alanda, politik alanda ve toplumların sosyo-psikolojileri üzerinde tesir yaratabilecek özelliğe sahip olan kitle haberleşme araçları kimi zaman kamuyu doğru yönlendirmiş kimi zaman ise muhtelif politik grupların ve sermaye gruplarının denetiminde, kabul görülmeyecek bir biçimde hatalı bir yöne sürüklemeye çalışmıştır. Bu biçimde kullanılmaya açık olan kitle haberleşme araçları insanların, toplumların ve ülkelerin kaderinde kritik rol oynamıştır. Toplumsal kaygı sebebiyle, insanlar için kimi zamanlardaki yokluğu veya eksikliği hissedilen kitle haberleşme araçları zaman zaman aranılan bir görünüm arz etmiştir. Bu kitle haberleşme araçlarından biri olan gazetelerimizin Anadolu'daki yöresel yayınları, yerel basının Türk basın tarihi kitaplarına alınmasını sağlamıştır. Yerel yönetimler ve yerinden yönetim birimlerinin denetlenmesi, bölgesel sorunların ve yerel taleplerin kamuoyunda tartışılmasını sağlaması açısından yerel gazetelerin bilgilendirme ve yerel alternatif gündemler oluşturma işlevleri önemsenmektedir. Gazete içeriklerinin yaygın basında haber ajansları ve ulusal önem sırasına göre belirlenmesi yerel talep ve sorunların kendilerine gazete içeriklerinde yer bulamamalarına neden olmaktadır. Bu eksikliğin giderilmesi yerel veya bölgesel sorun, talep ve gündemlerin okuyucu kitlesine taşınması yerel basın kuruluşları kanalıyla
A7 Kitap, 2019
İ cat edildiği 19. yüzyılın ilk yarısından günümüze değin estetik ile yakın ilişki içerisinde ola... more İ cat edildiği 19. yüzyılın ilk yarısından günümüze değin estetik ile
yakın ilişki içerisinde olan bir sanattır fotoğraf. Duyularla algılanan
ve güzeli konu edinen estetik ise dönemsel olarak değişiklik
gösterir ve fotoğraf sanatı bu değişimden hayli etkilenir. Dijital
teknolojilerin yaygınlaşarak yaşamın her alanına nüfuz ettiği günümüzde
estetik anlayışı da farklı bir evreye girdi. Bu kitap, dijital
tabanlı iletişim teknolojilerinin geliştirilmesi ve yaygınlaşmasıyla
adından bahsedilir hale gelen dijimodernizm ve bu dönemde metin
formunda yaşanan köklü değişimin ortaya çıkardığı hipermetin
kavramı bağlamında, çağdaş fotoğraf estetiği anlayışında yaşanan
dönüşümü serimlemeyi arzulamaktadır.
Hipermetin, başta bilişim alanını ilgilendiren ve günümüzün
tüm kültürel ürünlerini etkisi altına almış yeni bir kavram. Dolayısıyla
hipermetin üzerine yapılan sayılı araştırmalar, kavramı bilgi
teknolojileri ya da dilbilim açısından ele alır. Bu araştırmalar, kavramın
estetikle olan bağını kısmen göz ardı ederek, daha çok dijimodern
dönemin kültürel ürünlerine odaklanırlar. Bu bağlamda
kitapta; modernizm, postmodernizm ve hipermetinle ilişkilendirilen
dijimodernizm zaman-mekân ve gerçeklik algısı ayrıca süje
üzerinden açıklanır. Her bir dönemin yarattığı metin formu, yarattığı
estetik anlayışı ortaya koyacak biçimde fotoğraf örnekleri üzerinden
tanımlanır.
Bu kitabın kavramsal çerçevesinin kurulmasında her daim
desteklerini esirgemeyen başta Zuhal Özel Sağlamtimur olmak
üzere tüm hocalarıma, aileme ve hazırlık aşamasında bana destek
olan herkese teşekkürlerimi sunarım.
İnsanın gündelik yaşantı içerisindeki nesnel varlıklara estetik nitelik katarak sanat yapıtı hali... more İnsanın gündelik yaşantı içerisindeki nesnel varlıklara estetik nitelik katarak sanat yapıtı haline getirmesi ve onunla bağ kurması kendi tarihi kadar eskidir. Sanat eyleminin ilk örneklerine M.Ö. 10.000 ile 15.000 yılları arasında Fransa’nın güneyinde bulunan Lascaux Mağarası’nda bulunan Buzul Çağı insanlarınca yapılmış mağara resimlerinde rastlanmaktadır. Bu resimler insan becerisinin en eski izlerindendir (Gombrich, 2007: 40). Eski çağlardan günümüze kadar süregelen bir eylem olarak sanat, tarihsel süreç içerisinde incelendiği taktirde başta mitolojik ve dinsel alegorilerin dönemsel olarak farklı şekillerde tasvir edilerek süreklilik arz ettiği gözlemlenmektedir. Bu alegorilerden birisi de Antik Yunan Mitolojisindeki Üç Güzeller ya da Kharit’ler mitidir.
Kharit’ler, Zeus ile Okeanos kızı Eurynome’nin Aglaie, Euphrosyne ve Thalia adlı üç kızıdır ve “göze hoş olanı simgeleyen tanrıçalardır nitekim adları da parlaklık, ışıltı, güzellik anlamına gelen kharis sözcüğü ile ilgilidir” (Erhat, 2000: 173). Kharis, Eski Yunanca ‘Xάρις’ sözcüğünün çoğulu olan ‘Χάριτες’ten gelmektedir ve Latince Gratia denen üç güzellerin kelime anlamı zarafet, çekicilik, şefkat ve lütuftur (Aktaran: Ergürer: 435). Kharis, İngilizceye zariflik, zarafet ya da nezaket anlamına gelen grace sözcüğü olarak karşılık bulmaktadır; böylelikle bu Antik Yunan miti Üç Güzeller (The Three Graces) olarak da bilinmektedir.
Üç Kharit’ler, çiçek ve yemiş veren doğanın olduğu kadar, insan yaşantısını güzelleştiren, hoş kılan şeyin de kişileştirilmesidirler (Cömert, 2010: 76). “Kharit’ler ya da Grazialar çekicilik ve güzelliğin simgesidirler. Güneş ışınlarını yer yüzüne toplar, insanların yaşamını güzelleştirirler” (Estin ve Lapore, 2003: 109). Bu üç tanrıça, Musa’larla birlikte Olypos’ta oturan, Apollon’un alaylarına katılarak çalgı çalıp, ezgi söyleyen tanrıların ve insanların neşe kaynaklarıdır. “Kharit’ler her çeşit sanat işini esinleyen ve koruyan, insanda ve tanrıda yaratıcılık doğuran tanrıçalardır” (Erhat, 2000: 173).
Kharit’ler mitinde bahsi geçen tanrıçanın sayıları ve adları çağlara ve bölgelere göre değişiklik göstermektedir: “Hesiodos geleneğine bağlı kalınarak bunda da ‘üç’ sayısı üstün gelmiştir. Aglaie (parlak¬lık) Kharit’lerin en gencidir; Euphrosyne (sevinci, neşeyi) ve Thalia (çiçeklenmeyi) temsil eder” (Cömert, 2010: 76). Bu yüzden de Kharit’ler Üç Güzeller olarak adlandırılmakta; diğer yandan bu mit, Paris’in Yanılgısı adlı hikayede Zeus’un karısı Hera, Athena ve güzelliğin, sevginin temsili Afrodit’in yer aldığı mitle yakinen benzerlik göstermektedir: “Sostratos'un Üç Kharitler ile Tanrıça Aphrodite arasında geçen güzellik yarışmasını konu alan anlatımı çoğu yazarın kuşkuyla yaklaştığı bir epizottur” (Graves, 2010: 511). Üç Güzeller kimi zaman Thebai şehrinin kurucusu Katmos’un karısı Harmonia’nın elbisesine nakış işlemekte, Athena’nın yanı başında görülmüşler, kimi zaman da neşeleriyle Afrodit, Eros ya da Dionysos’un alayına katılmaktadırlar.
Reklam Diyor Ki 1, Feb 2016
Özet Postmodern dönemde sanat yapıtının müze ve sanat galerilerinden dışarıya çıkmaktadır ve günd... more Özet Postmodern dönemde sanat yapıtının müze ve sanat galerilerinden dışarıya çıkmaktadır ve gündelik yaşantıya nüfus etmektedir. Muhalif toplumsal hareketlerin ve Avangart sanat akımlarının etkisiyle birlikte sokak sanatı ortaya çıkmaktadır. Bu yeni sanat biçimi yenilikçi teknikleri, radikal eserleri, eleştirel üslubu ve farklı dallarıyla günümüzde dikkat çekmektedir. Sokak sanatı içerisinde kültür karıştırması da bulunmaktadır. Kültür karıştırması, tüketim toplumu ve onun yaratmış olduğu kültüre karşıt sosyal bir hareket olarak, medya ve onun yaratmış olduğu reklam kurumları gibi ana akım kültürel oluşumları yıkmayı ve bozmayı amaçlayan, şiddet içermeyen, yenilikçi ve alternatif bir sanatsal ifade biçimidir. Kültür karıştırması eylemleriyle tanınan sanatçılar, kamusal alanlarda reklam amacıyla bulunan görselleri çalıp değiştirerek, bağlamından kopartmaktadır ve farklı anlamların ortaya çıkmasını sağlayarak muhalif bir dil geliştirmektedir. Kültür karıştırmasının hedefinde sokakta bulunan reklam görselleri vardır ve böylelikle bu görsellerin temsil ettikleri şirketlerin, kapitalist kültürün ve tüketim toplumunun eleştirisini yapmaktadır. Anahtar Kelimeler: Kültür karıştırması, sokak sanatı, çalıp değiştirmek, reklam, tüketim toplumu.
2. Uluslararası Multidisipliner Sosyal Bilimler Kongresi Tam Metinler Kitabı, 2020
Kavramsal sanat, 1960’lı yıllardan itibaren çağdaş sanat anlayışına yön veren bir pratiktir. Sana... more Kavramsal sanat, 1960’lı yıllardan itibaren çağdaş sanat anlayışına yön veren bir pratiktir. Sanat yapıtında düşüncenin ön plana çıktığı kavramsal sanat pratiği yapıtın ‘eşsizliğini’ ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır. Böylelikle var olan bir sanat yapıtını teknik müdahalelere uğratarak, yapıtın bağlamını değiştirerek sorgulamak, kavramsal sanatta başvurulan başlıca yöntemlerden biridir. Bu yöntemden faydalanan kavramsal sanat etkisindeki fotoğrafta eserler üreten sanatçılar, fotoğraf tarihine mal olmuş eserlere teknik müdahalelerde bulunarak, yeniden yorumlamaktadırlar. Böylelikle sanat yapıtının temsil ettiği bağlam farklı bir boyuta taşınmakta, ortaya çıkan yeni çalışmada eleştirel düşünce ön plana çıkmaktadır. Bu çalışmada fotoğraf tarihine mal olmuş belgesel fotoğraflara müdahalelerde bulunarak, kavramsal sanat çerçevesinde yeniden yorumlayan sanatçıların ürettikleri eserlerin incelenmesi amaçlanmaktadır. Bu bağlamda kavramsal sanat çerçevesinde çalışmalar üreten Yasumasa Morimura, Kathy Grove ve Manit Sriwanichpoom’un çalışmaları, postyapısal teoriden ve betimsel yöntemden faydalanılarak incelenmektedir.
7 th International Symposium on Academic Studies in Educational and Social, 2019
Modernizmin yarattığı kültürel mantıktan kopuşu simgeleyen postmodernizm, gündelik yaşantıdan eko... more Modernizmin yarattığı kültürel mantıktan kopuşu simgeleyen postmodernizm, gündelik yaşantıdan ekonomiye, felsefeden kültüre kadar birçok alanda değişimi beraberinde getirmektedir. Bununla birlikte postmodern kültürel mantık, 1960’lı yıllardan sonra kendisini dönem içerisinde üretilen sanatsal çalışmalarda yoğun şekilde hissettirmeye başlamaktadır. Postmodern dönemin ruhu; zaman ve mekânı yeniden organize etmekte, modernizmin yaratıcı dehası yerini bireysel süjenin kaybolmasına yol açmaktadır. Bunun bir sonucu olarak pastiş; diğer bir deyişle sanatsal yapıtın yeniden üretimi, postmodern sanatta faydalanılan bir yöntem haline gelmektedir. Postmodernizmin etkisindeki fotoğraf sanatında sıkılıkla faydalanılan pastiş, genellikle sanat tarihine mal olmuş eserler için olduğu gibi kişisel tarihe ait fotoğrafların da yeniden üretimi için kullanılan bir yöntemdir. Böylelikle bu çalışma; kendisi ve ailesine ait kişisel tarih unsuru fotoğrafları, yapmış olduğu maskelerin ardına geçerek yeniden üreten Gillian Wearing’in Albüm (2003) serisine ait üç farklı çalışma, postmodern teori bağlamında incelemektedir.
Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dergisi, 2020
Nude body is a theme used since the day when artistic expression forms existed. Nudity, which is ... more Nude body is a theme used since the day when artistic expression forms existed. Nudity, which is socially related to sexuality, is related to the private area of the individual rather than the behavior that should be exhibited in the public sphere. On the other hand, the public space, where people from different class and intellectual backgrounds come together and share ideas, and therefore is seen as a tool for the criticism of democratic societies, is under the control of laws and moral rules, just like in the body. However, nudity, as a behavior of the individual's private sphere rather than the public sphere, makes itself legitimate in artistic forms of expression. In this context, nudity is associated with the concepts of eroticism and pornography. On the other hand, Spencer Tunick, who organizes public installations in different parts of the world, is isolated from these controversial concepts and includes a perspective criticizing social judgments, gender policies or environmental pollution. In this context, in the study; It is aimed to reveal the use of naked body as the object of criticism in the art of photography through the installations performed by Spencer Tunick in Mexico, Israel and Australia. Accordingly, 3 artworks determined through purposeful sampling are analyzed with descriptive analysis method.
Bu calisma; Ulus Baker’in Transandantal Felsefeden yola cikarak sinema uzerinden kavramsallastird... more Bu calisma; Ulus Baker’in Transandantal Felsefeden yola cikarak sinema uzerinden kavramsallastirdigi transandantal imaj’in, fotograf sanatindaki karsiliginin Dario Mitidieri’nin Kayip Aile Portreleri serisi uzerinden cozumlenmesini amaclamaktadir. Bu baglamda oncelikli olarak estetik obje ve fotografik imajin maddi butunlugu incelenmektedir. Estetik obje, dogasi geregi, duyularla algilanan ve maddi bir butunluge sahiptir. Gorme duyusuyla maddi olan imaj ve imaj icerisinde gosterilen nesneler algilanmakta ve estetik bilgi ortaya cikmaktadir. Bu fenomenal olguya karsin, fotografik dil yetisi icerisinde gosterilmeyen imajlar’in da estetik bilgi edinimini saglayabilmektedir. Transandantal imaj anlamina gelen bu olgu, deneyimi mumkun kilan fakat deneyle elde edilemeyecek turden bir bilgi zeminini tanimlamak adina kullanilan transandantal kavramina dayanmaktadir. Baker’in sinema uzerinden kavramsallastirdigi transandantal imaj, maddi bir butunluge sahip estetik obje icerisinde gosterilmey...
Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi, 2020
Journal of Strategic Research in Social Science, 2020
20. yüzyılın ilk çeyreğinde teatral alanda kullanılan deadpan, ifadesiz yüz anlamına gelmektedir.... more 20. yüzyılın ilk çeyreğinde teatral alanda kullanılan deadpan, ifadesiz yüz anlamına gelmektedir. İnsanın duygularını gösterebilecek herhangi bir mimikten arınmış halini tasvir eden deadpan, Marksist teori içerisinde kuramsallaştırılan ve kapitalist ekonomi pratiği içerisindeki insanın başta kendisine daha sonra yaşadığı çevreye yabancılaşmasıyla ortaya çıkan şeyleşme kavramıyla ilgilidir. Diğer yandan deadpan estetik bir biçim olarak özellikle 1990’lı yıllardan sonra fotoğraf sanatını etkilemektedir. Öznelliğin, duygunun, abartılı sanatsal ifade biçimlerinin noksanlığıyla ilişkilendirilen deadpan, fotoğrafta gerçekliğin sade bir şekilde aktarımına dayalıdır. Fotoğrafta portre ve özellikle topografya alanlarında uygulanan bu estetik biçimden faydalanan Andreas Gursky, küreselleşme ve tüketim kültürünü eleştiren çalışmalarında uyguladığı fotoğrafik tekniklerle mekanları şeyleştirmektedir. Bu yazıda; Gursky’nin deadpan estetik kavramı unsurlarını taşıyan 3 farklı topografyaya ait çalışması Marksist teori içerisinde kuramsallaştırılan şeyleşme kavramı perspektifinden ve betimsel analiz yönteminden faydalanarak incelenmiştir.
Yedi Sanat, Tasarım ve Bilim Dergisi, 2020
Sanat yapıtında çıplak beden, sanatsal ifade biçimleri var olduğu günden beri kullanılan bir tema... more Sanat yapıtında çıplak beden, sanatsal ifade biçimleri var olduğu günden beri kullanılan bir temadır. Toplumsal açıdan, cinsellikle ilişkilendirilen insanın çıplak olma hali, kamusal alanda sergilenmesi gereken bir davranıştan ziyade bireyin özel alanıyla ilgilidir. Diğer yandan farklı sınıfsal ve düşünsel yapıdan insanların bir araya gelerek fikir paylaşımında bulundukları ve bundan dolayı da demokratik toplumların eleştirisi için bir aracı olarak görülen kamusal alan, tıpkı bedende olduğu gibi yasalar ve ahlak kurallarının denetimi altındadır. Bununla birlikte kamusal alandan ziyade bireyin özel alanına ait bir davranış olarak çıplaklık, kendisini sanatsal ifade biçimlerinde meşru kılmaktadır. Bu bağlamda çıplaklık, erotizm ve pornografi kavramlarıyla ilişkilidir. Diğer yandan dünyanın farklı yerlerinde kamusal alanlarda enstalasyonlar düzenleyen Spencer Tunick’in çalışmalarındaki çıplak beden kullanımı, bu tartışmalı kavramlardan soyutlanmış ve toplumsal yargıları, cinsiyet politikalarını ya da çevre kirliliği gibi konuları eleştiren bir bakış açısı barındırmaktadır. Bu bağlamda çalışmada; Spencer Tunick’in Meksika, İsrail ve Avusturalya’da gerçekleştirdiği enstalasyonlar üzerinden fotoğraf sanatında eleştiri nesnesi olarak çıplak beden kullanımının ortaya konulması amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda amaca yönelik örneklem yoluyla belirlenmiş üç çalışma betimsel analiz yöntemiyle incelenmektedir.
Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2020
Bu çalışma; Ulus Baker’in Transandantal Felsefeden yola çıkarak sinema üzerinden kavramsallaştırd... more Bu çalışma; Ulus Baker’in Transandantal Felsefeden yola çıkarak sinema üzerinden kavramsallaştırdığı transandantal imaj’ın, fotoğraf sanatındaki karşılığının Dario Mitidieri’nin Kayıp Aile Portreleri serisi üzerinden çözümlenmesini amaçlamaktadır. Bu bağlamda öncelikli olarak estetik obje ve fotoğrafik imajın maddi bütünlüğü incelenmektedir. Estetik obje, doğası gereği, duyularla algılanan ve maddi bir bütünlüğe sahip olan bir sanatsal yapıttır. Görme duyusuyla maddi olan imaj ve imaj içerisinde gösterilen nesneler algılanmakta ve estetik bilgi ortaya çıkmaktadır. Bu fenomenal olguya karşın, fotoğrafik dil yetisi içerisinde gösterilmeyen imajlar’ın da estetik bilgi edinimini sağlayabilmektedir. Transandantal imaj anlamına gelen bu olgu, deneyimi mümkün kılan fakat deneyle elde edilemeyecek türden bir bilgi zeminini tanımlamak adına kullanılan transandantal kavramına dayanmaktadır. Baker’in sinema üzerinden kavramsallaştırdığı transandantal imaj, maddi bir bütünlüğe sahip estetik obje içerisinde gösterilmeyen fakat sadece düşünceyle kavranabilen imajlarıdır. Bu kavram sinema üzerinden kavramsallaştırılmış olmasına karşın, fotoğraf sanatında da örneklerine rastlamak mümkündür. Bu bağlamda çalışmada; Mitidieri’nin Lübnan’da bulunan mülteci kampında çektiği Kayıp Aile Portreleri (2015) adlı serisinde yer alan 12 fotoğraf içerisinden farklı yöntemlerle transandantal imaj kavramından faydalanıldığı saptanan 3 fotoğraf amaca yönelik örneklem alma yoluyla belirlemiştir. Bu fotoğraflar transandantal imaj kavramı perspektifinden betimsel analiz yöntemiyle incelenmektedir.
Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi, 2020
Dış dünyaya ait gerçekliği olduğu gibi yansıtma özelliğine sahip olan fotoğraf, icat olduktan son... more Dış dünyaya ait gerçekliği olduğu gibi yansıtma özelliğine sahip olan fotoğraf, icat olduktan sonra toplumsal olayları belgelemek amacıyla kullanılmaya başlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda üretilen çalışmalar, basın teknolojilerinde yaşanan gelişmelerle birlikte yazılı basında yer almasıyla fotoğrafta yeni bir alan ortaya çıkmaktadır. Fotojurnalizm olarak adlandırılan bu alan, haber metninin görseller kullanılarak temellendirilmesine dayanmaktadır ve fotoğrafın doğası itibariyle, nesnel gerçeklikle kurduğu derin bağla yakinen ilişkilidir. Diğer yandan fotoğraf tekniğinde yaşanan teknolojik gelişme ve dönüşümler, fotoğrafçıların objektiflerini yönelttikleri konuları farklı yaklaşımlarla çekmelerini sağlamaktadır. Bu yaklaşımlar, fotojurnalist çalışmaların içeriğinde taşıdığı gerçeklik temsilini etkilemektedir. Bu bağlamda çalışmada; fotoğrafta yaşanan teknolojik gelişmelerin, fotojurnalist çalışmalarda yansıtılan olayların gerçeklik temsillerine olan yaklaşımlarını ortaya konulması amaçlanmaktadır. Amaca yönelik örneklem yoluyla belirlenmiş örnekler betimsel yöntem ile incelenmektedir.
Haber Toplama ve Yazma Tekniği Konusunda Alınan Eğitimin Haberlere Yansıması: Aydın Yerel Basını Özelinde Yapılan Çalışma, 2016
Kamu adına hareket eden ve yaşananlardan haberdar olabilmek için ihtiyaçtan ortaya çıkmış olan ba... more Kamu adına hareket eden ve yaşananlardan haberdar olabilmek için ihtiyaçtan ortaya çıkmış olan basın, yüzyıllardır insan yaşamında kritik bir yer edinmiştir. Ekonomik alanda, politik alanda ve toplumların sosyo-psikolojileri üzerinde tesir yaratabilecek özelliğe sahip olan kitle haberleşme araçları kimi zaman kamuyu doğru yönlendirmiş kimi zaman ise muhtelif politik grupların ve sermaye gruplarının denetiminde, kabul görülmeyecek bir biçimde hatalı bir yöne sürüklemeye çalışmıştır. Bu biçimde kullanılmaya açık olan kitle haberleşme araçları insanların, toplumların ve ülkelerin kaderinde kritik rol oynamıştır. Toplumsal kaygı sebebiyle, insanlar için kimi zamanlardaki yokluğu veya eksikliği hissedilen kitle haberleşme araçları zaman zaman aranılan bir görünüm arz etmiştir. Bu kitle haberleşme araçlarından biri olan gazetelerimizin Anadolu'daki yöresel yayınları, yerel basının Türk basın tarihi kitaplarına alınmasını sağlamıştır. Yerel yönetimler ve yerinden yönetim birimlerinin denetlenmesi, bölgesel sorunların ve yerel taleplerin kamuoyunda tartışılmasını sağlaması açısından yerel gazetelerin bilgilendirme ve yerel alternatif gündemler oluşturma işlevleri önemsenmektedir. Gazete içeriklerinin yaygın basında haber ajansları ve ulusal önem sırasına göre belirlenmesi yerel talep ve sorunların kendilerine gazete içeriklerinde yer bulamamalarına neden olmaktadır. Bu eksikliğin giderilmesi yerel veya bölgesel sorun, talep ve gündemlerin okuyucu kitlesine taşınması yerel basın kuruluşları kanalıyla