Mahmut Akpinar | Sivas Cumhuriyet üniversitesi (original) (raw)

Papers by Mahmut Akpinar

Research paper thumbnail of Sosyal Yardımların Yerel Düzeyde Sunulması : Sorunlar ve Çözüm Önerileri

Research paper thumbnail of A NEW PHANARIOT at the SERVICE of the OTTOMAN STATE: MAVROGENIS BEY (1848-1929)

Genel Türk Tarihi Araştırmaları dergisi, Jul 20, 2022

Eski ve Yeni Fenerlilerin son temsilcilerinden olan Mavroyeni ailesi, XIX. yüzyıldaki değişime kı... more Eski ve Yeni Fenerlilerin son temsilcilerinden olan Mavroyeni ailesi, XIX. yüzyıldaki değişime kısa sürede ayak uydurarak, devletle olan münasebetini sürdürmeyi bildi. Aile, Rum Ortodoks cemaati içindeki yerini de korudu. Mavroyeni Bey, Fransa'da aldığı hukuk eğitiminin yanı sıra iyi bir Fransızcaya sahipti. Mavroyeni Bey, eğitiminin ardından İstanbul'a döndüğünde Osmanlı bürokrasine dâhil olmayı beklese de umduğunu bulamadı. Londra'ya giden Mavroyeni Bey, bir Rum şirketinde işe başladı. Londra'daki iş hayatından memnun kalmayınca birkaç yıl sonra ayrılarak geri döndü. Yeterince Türkçe bilen Mavroyeni Bey, Londra yıllarında İngilizcesini de geliştirdi.1875'te saray hekimi olan babası Spiridon Mavroyeni vasıtasıyla Mabeyn-i Hümayunda kâtip olarak işe başladı. 1879'da yeni teşkil edilmiş olan Belgrad Elçiliğine kâtip tayin edilen Mavroyeni Bey, böylece çok geçmeden arzuladığı hariciye bürokrasisine dâhil oldu. Burada bulunmaktan pek mutlu değildi ve 1881'de bir başka elçiliğe, Madrid'e kâtip tayin edildi. Burada çalışırken, babasının nüfuzuyla Londra gibi daha büyük bir diplomasi merkezine geçmeye uğraşsa da bu olmadı. Madrid'de beş yılı aşkın bir süre çalıştıktan sonra, yakaladığı elçilik fırsatını değerlendirerek 1887'de Washington'a gitti. Mavroyeni Bey, birçok üst düzey bürokrat ve diplomatın tercih etmediği Washington'da mesleki kariyerini geliştirme fırsatı buldu. Aynı zamanda Mavroyeni Bey, bu görevle üst bürokrasiye geçiş yaptı. Mavroyeni Bey'in dokuz yıllık elçilik vazifesi, 1896 yılı ortalarında artık yerine Müslüman bir elçi atanmalı denilerek hükümet tarafından sonlandırılmıştır. Sonraki birkaç yılı, kendisine uygun bir vazife olmadığı gerekçesiyle boşta geçti. Aslında Girit Valiliği ve Sisam Beyliğine adı geçse de Mavroyeni Bey, hiç istekli davranmadı. Elçilik görevinden sonra yaşadıkları, onu, fikren giderek rejime muhalif olanlara yani Meşrutiyet yanlılarına yaklaştırdı. 1901'de Mavroyeni Bey, Osmanlı modernleşmesinin sembol kurumlarından Şura-yı Devlete aza tayin edildi. 1902'de babası Spiridon Mavroyeni Paşa'yı kaybedince, aslında hamisini kaybetmiş oldu. Mavroyeni Bey, 1902'de tekrar Sisam Beyliğine adı geçtiğinde, görevi kabul edip, gitmek zorunda kaldı. Yaklaşık iki yıl süren Sisam macerasında taraflı bir yönetim sergilediği gerekçesiyle suçlandı. Bu suçlamalara daha fazla dayanamayarak istifa etti. 1904'te tekrar Şura-yı Devlet azalığına atandı ve Meşrutiyetin yeniden ilanına kadar bu görevde kaldı. Yenilikçi ve liberal görüşleri dolayısıyla İttihatçıların dikkatini çeken Mavroyeni Bey, 1908'de Meclis-i Ȃyana aza atandı. Birkaç yıl bu mecliste çalışarak Mavroyeni Bey, Batı kökenli fikirleriyle Meşrutiyet rejiminin gelişimine katkı sunmaya çalıştı. 1911'de kendi isteği ile olmasa da Viyana'ya elçi tayin edildi. Bir yıla yakın bir süre görev yaptıktan sonra, Birinci Balkan Savaşı devam ederken Batı Anadolu'daki Rumların yaptıkları bahane edilerek görevden alındı. Meclis-i Ȃyan azası idi, kendisine başka bir görev verilmedi. Mavroyeni Bey, 1907'de tutmaya başladığı günlüğüne devam etti. Cumhuriyet ile beraber Türkiye'de yaşamaya devam etti ve 1929'da ömrünü bu topraklarda tamamladı.

Research paper thumbnail of Bi̇r Osmanlicilik Örneği̇ Olarak Sava Paşa (1832-1904)

Trakya üniversitesi edebiyat fakültesi dergisi, Jan 10, 2016

Mahmut AKPINAR  ÖZ: Osmanlı İmparatorluğu milliyetçiliğin olumsuz etkilerine karşı Millet Sistem... more Mahmut AKPINAR  ÖZ: Osmanlı İmparatorluğu milliyetçiliğin olumsuz etkilerine karşı Millet Sistemi yerine Osmanlıcılık düşüncesini benimsemiştir. Bu düşünceyi Tanzimat döneminin başlamasıyla birlikte yavaş yavaş bürokratik hayatta uygulamaya başlamıştır. Yani gayrimüslimlere bürokraside istihdam sağlanmıştır. 1856 Islahat Fermanı'ndan sonra bürokrasi içindeki gayrimüslimlerin sayısı gözle görülür bir şekilde artmıştır. Hatta daha sonraki yıllarda yirmi üçü, kurulan hükümetlerde nazırlık yapmıştır. Bunlardan biri de Sava Paşa idi. Mesleğe hekim olarak başlayıp daha sonra bürokrasi içinde devam eden Sava Paşa mutasarrıf, vali, mektep müdürü ve nazır olarak kırk yılı aşkın bir süre imparatorluğa hizmet etti. Bu hizmet süresi içinde Sava Paşa otoriter bir devlet adamı görüntüsü vermiştir. Öte yandan birçok Tanzimat bürokratı gibi Sava Paşa da ilimle uğraşmıştır. Tabii burada ilginç olan ise, bir Hristiyan olarak paşanın İslam fıkhı ile ilgilenmesiydi. Devlete sadakatle hizmeti ve fıkıhla ilgili çalışmalarındaki maksadı ile Sava Paşa Osmanlıcılığın dikkat çeken örneklerinden biri olmuştur.

Research paper thumbnail of Emperyalizmle Mücadelede İç ve Dış Politikanın Bir Enstrümanı Olarak II. Abdülhamid’in İslam Birliği Siyaseti

Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2012

This study begins with the idea that Islamic unity is conformed to the parameters in the foreign ... more This study begins with the idea that Islamic unity is conformed to the parameters in the foreign policy of Abdülhamid II. It is seen that to name this policy which constitutes significant place in the foreign policy of Abdülhamid II as the Islamic unity instead of Pan Islamism would better. Immediately after, internal and external factors which support this idea are examined. At the end, the activities and developments in this geography is discussed and the results affecting the domestic and foreign policy appears. As the result to compose the political Islamic identity among the Muslims comes into prominence.

Research paper thumbnail of Osmanlı Hariciyesinde Yaklaşık Kırk Yıl: Mahmud Esad Paşa (1837- 1895)

FSM ilmî araştırmalar insan ve toplum bilimleri dergisi, Jun 30, 2015

Mahmut Akpınar* Özet II. Mahmud döneminin sonlarına doğru sürekli diplomasi anlayışı çerçevesinde... more Mahmut Akpınar* Özet II. Mahmud döneminin sonlarına doğru sürekli diplomasi anlayışı çerçevesinde Avrupa ile yeniden diplomatik ilişkiler kuran Osmanlı İmparatorluğu'nda görünür en önemli sorun, Müslüman teb´adan sefir düzeyinde istihdam edilecek yetişmiş personelin bulunmayışı idi. Ancak zaman içinde geçte olsa bu sorun aşıldı. Sefirlerin bir bölümü hariciye kalemlerinde yetişmeye başladı. Tanzimat'tan devletin yıkılışına değin yüz otuzu aşkın kişi Osmanlı İmparatorluğu'nu farklı düzeylerde diplomatik temsilci olarak temsil etti. Bunlardan biri de beş farklı başkentte görev yapan Mahmud Esad Paşa idi. Esad Paşa hariciye geleneğine uygun olarak temelden yetişmiş ilk sefir idi. Bu çalışmada esas olarak, Esad Paşa'nın aldığı eğitim, hangi kurumlarda mesleki eğitim alıp tecrübe kazandığı ve bir diplomat adayı haline geldiği, bilahere hariciye birikimini hangi diplomatik merkezlerde nasıl kullandığı üzerinde durulmaktadır.

Research paper thumbnail of XIX.YÜZYILDA Batiyla İli̇şki̇lerde Osmanli Şehbenderli̇kleri̇

Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, Dec 26, 2017

Öz: Bu çalışmada Osmanlı tüccarlarından da gelen talep üzerine 1802 yılında başlatılan şehbenderl... more Öz: Bu çalışmada Osmanlı tüccarlarından da gelen talep üzerine 1802 yılında başlatılan şehbenderlik faaliyetleri üzerinde durulmuştur. İlk olarak etimolojik bakımdan şehbenderlik kavramı ele alınmıştır. Akabinde ilk teşkil edilen şehbenderliklerden ve 1821 Yunan isyanına kadar olan dönemde şehbenderlik ağından bahsedilmiştir. Devamında ise, 1836'da Hariciye Nezareti'nin kuruluşuyla yeniden başlatılan şehbenderlik faaliyetlerine yer verilip, kurumsallaşmaya dair belli başlı gelişmelere değinilmiştir. Ardından iki kategoriye ayrılan şehbenderlik memurları hakkında bilgiler verilmiştir. Son olarak da şehbenderlik sistemini somut ve tanımlı hale getiren hukuksal düzenlemelere yer verilmiştir. Başlangıçta basit bir yapıyla yürütülen bu hizmetler, XIX. yüzyılın son çeyreğine gelindiğinde yazılı ve yasal düzenlemelerle kurumsallığı güçlendirilmiş, yirmiden fazla ülkede iki yüzden fazla kentteki varlığıyla hizmet ağı tüm kıtalara yayılmıştır. Aynı zamanda şehbenderlikler, dış dünyayı takipte ve onunla temasta Osmanlı Devleti'nin çok muazzam bir iletişim aracı haline dönüşmüştür.

Research paper thumbnail of Bir Saray Hekiminin Serencamı: İstefanaki Karatodori* (1789- 1867)

DOAJ (DOAJ: Directory of Open Access Journals), Jun 1, 2010

Bu yazıda, ilk önce Edirneli Karatodori ailesinin kökeni ve kısaca Hekim İstefanaki'nin aile haya... more Bu yazıda, ilk önce Edirneli Karatodori ailesinin kökeni ve kısaca Hekim İstefanaki'nin aile hayatı üzerinde durulmuştur. Ardından okuduğu okullardan bahsedilerek eğitim yaşamı ele alınmıştır. Daha sonra ise parlak meslek kariyeri, ilim ve kültür hayatına temas edilmiştir. Bu çalışmada, kendisine destek olan Rum burjuvazisi ve aydınlarınca bağımsızlık yanlısı bir Rum aydını olması beklenen İstefanaki Karatodori'nin, yaptığı tercihle bu atmosferden hızla uzaklaşarak, nasıl saray hekimliğine ve tıp muallimliğine uzandığı görülmektedir. Ayrıca çalışkanlığı, mesleki kariyeri, ilmi ve kültürel birikimiyle devlet ve toplum nazarında saygın bir yeri elde ettiği anlaşılmaktadır.

Research paper thumbnail of Bir Tanzimat Bürokratının Portresi: Krikor Ağaton Efendi (1823- 1868)

Tarih incelemeleri dergisi, Dec 1, 2013

Mahmut Akpınar * Özet Osmanlı İmparatorluğu'nda XVIII. yüzyılın sonlarına doğru, değişim ve geliş... more Mahmut Akpınar * Özet Osmanlı İmparatorluğu'nda XVIII. yüzyılın sonlarına doğru, değişim ve gelişim için dış dünya ile irtibat kurup yoğun bir reform sürecine girişle birlikte devlet dairelerin kapısı toplumun bir parçası olarak gayrimüslimlere de açılmıştır. Osmanlı çatısı altındaki Ermeniler de bu adım doğrultusunda devletin en alt kademelerinden hemen hemen en üstüne varacak şekilde bürokratik kadrolarda kendilerine yer bulmaya başlamışlardır. Bunlardan biri de imparatorluğun nazır unvanına sahip ilk gayrimüslim olan Krikor Ağaton Efendi'dir. Her ne kadar gecikmiş bir karar da olsa, oldukça mühim bir adımdır. Bürokraside yeni bir dönem başlamış ve imparatorluğun kalan yıllarında yirmiden fazla gayrimüslim yurttaş, Osmanlı kabinelerinde nazır unvanıyla görev almıştır. Ağaton Efendi, takriben yirmi yılı bulan hizmet döneminde Osmanlıcılık prensibinin maiyetine uygun bir devlet adamı kimliği ortaya koyarak, profiliyle Tanzimat bürokrasisinin aile resminde kendine yer bulmuştur.

Research paper thumbnail of Osmanlı İmparatorluğu'nda Hariciye Nezareti'nin Kuruluşu ve Dış Politikanın Kurumsallaşması

Tarih incelemeleri dergisi, Aug 8, 2015

Bu çalışmanın amacı, 1836'da kurulan Hariciye Nezareti vasıtasıyla Osmanlı dış siyasetinin nasıl ... more Bu çalışmanın amacı, 1836'da kurulan Hariciye Nezareti vasıtasıyla Osmanlı dış siyasetinin nasıl kurusallaştığını izah etmektir. Bu çerçevede ilk olarak, klasik dönemden Hariciye Nezareti'nin kuruluşuna değin yürütülen dış politika ve diplomasi üzerinde durulmuştur. Ardından Hariciye Nezareti'nin kuruluşunu sağlayan; sürekli elçilik faaliyetlerinin başlatılması, Tercüme Odası'nın kurulması, artan diplomatik meseleler ve çağdaş diplomatik usuller karşısında reisülküttabın yetersiz kalması gibi faktörler ele alınmıştır. Akabinde ise, dış politikanın kurumsallaşmasını sağlayan; Hâriciye Müsteşârlığı, Hâriciyye Mektûbî Kalemi, Tahrîrât-ı Hâriciyye Müdürülüğü, Hâriciyye Teşrifâtçılığı ve Tâbiiyet Kalemi gibi birimlerin oluşum ve gelişimleriyle ilgili çalışmalardan bahsedilmiştir. Netice olarak, Hariciye Nezareti'nin kurulması ve kurumsallaşması ile dış politikayı yönetecek bürokratik çevrenin oluştuğu görülmektedir.

Research paper thumbnail of Mısır Meselesinin Gölgesinde 1838 Ticaret Antlaşması

Cumhuriyet Üniversitesi iktisadi ve idari bilimler dergisi, Nov 29, 2022

The study discusses the 1838 Trade Agreement signed with the British, whose political and militar... more The study discusses the 1838 Trade Agreement signed with the British, whose political and military support was sought in return for concessions made by the state, for the solution of the Egyptian problem, which arose with the revolt of the Egyptian Governor Mehmed Ali Pasha against the Ottoman State in 1831. Methodologically, the study aimed to reach a conclusion by analyzing and synthesizing various information based on archives and secondary sources. The aim of the study was to reveal how effective the Egyptian problem was in the signing of the trade agreement, together with its background. This study is significant as this issue has been discussed only superficially or briefly so far. The recent background of the problem was discussed. Then, the war that started with Napoleon's expedition to Egypt in 1798 and the conflicts that continued until 1803, including the British, were mentioned. Later, the power struggle of Mehmed Ali Pasha in Egypt and its surroundings against the British, the Mamluk lords and the central government in the new period started with his governorship in 1805. The revolt Mehmed Ali Pasha started in 1831, when he could not receive the return of his support for the settlement of the Greek issue, and the political and diplomatic developments that followed were discussed. The developments regarding the trade agreement, which is among the efforts for the solution of this problem in line with mutual interests, are presented. In conclusion, we can argue that while Mahmud II wanted to get rid of Mehmed Ali Pasha, who put a serious pressure on Mahmud's power, at any cost, he approved a trade agreement with heavy conditions for which the economic structure was not ready at all and without considering the future consequences.

Research paper thumbnail of II. Abdülhami̇d Dönemi̇nde Bi̇r Hari̇ci̇ye Bürokratinin Portresi̇: Hüseyi̇n Hüsnü Paşa (1839-1916)

Tarih araştırmaları dergisi, Jul 18, 2022

Research paper thumbnail of Rüstem Paşa’nın Londra Elçiliği (1885-1895)

Tarih incelemeleri dergisi, Dec 30, 2021

Mahmut AKPINAR  Öz XIX. yüzyılda Osmanlıcılık siyaseti bürokrasi içinde uygulanmaya çalışılırken... more Mahmut AKPINAR  Öz XIX. yüzyılda Osmanlıcılık siyaseti bürokrasi içinde uygulanmaya çalışılırken, öncelikli olarak gayrimüslim tebaadan bilgi ve becerisinin yanında, kendisine itimat edilenlere görev verildi. Bir Levanten olan Rüstem Paşa da onlardan biriydi. Devlet desteği ile yurtdışında iyi bir eğitim alan Rüstem Bey 1830'lu yılların ortalarında Osmanlı bürokrasisine dahil oldu. Uzun bir süre çeşitli bürokratların yanında ve devlet dairelerinde tercümanlık yaptı ve tercüme işleriyle uğraştı. 1853 Kırım Savaşı ile hariciyede başlayan değişime bağlı olarak diplomasi ağı genişlerken Rüstem Bey Piyemonte Krallığına maslahatgüzar tayin edildi. On yıldan fazla kaldığı İtalya'da en son Floransa'da ortaelçi unvanıyla görev yaptı. Ardından 1870'te Rüstem Bey, Petersburg'a ilk Osmanlı büyükelçisi olarak tayin edildi. 1873'te Rüstem Bey'e Lübnan Mutasarrıflığı ile özel sayılabilecek bir bürokratik görev verilmiş oldu. Mutasarrıfla gelen paşalık rütbesi, onun artık deneyimli bir devlet adamı olduğunun deliliydi. On yıllık idari görevin ardından Rüstem Paşa, 1885'te diplomasinin ana merkezlerinden biri olan Londra'ya yaklaşık otuz dört yıldır görev yapan Kostaki Musurus Paşa'nın halefi olarak gitti. İlerlemiş yaşına rağmen yaklaşık on yıl büyükelçi unvanıyla Londra'da görev yaptı. Rüstem Paşa, bu görevi esnasında Ermeni, Doğu Rumeli, Girit, Mısır, Kıbrıs, Fav Boğazı ve Batum Limanı meselelerin çözümüne yoğun mesai harcadı. II. Abdülhamid dönemindeki diplomasi ağının istikrarlı ve güçlü parçalarından biri oldu. Onu, kimileri Hıristiyan kimliği dolayısıyla bir yabancı gibi görmeye göstermeye çalışsa da Rüstem Paşa görevi başında bir Osmanlı olarak yaşama veda etti.

Research paper thumbnail of Osmanlı Hariciye Nazırları (1836-1922)

Sosyal ve Beşeri Bilimler Araştırmaları Dergisi, Dec 1, 2015

Reform politikaları kapsamında II. Mahmud döneminin sonlarına doğru devlet yönetiminde yeni karal... more Reform politikaları kapsamında II. Mahmud döneminin sonlarına doğru devlet yönetiminde yeni karalar alınmıştır. Dış politikanın idaresi 1836'da teşkil edilen Hariciye Nezareti'ne bırakılmıştır. Seksen altı yıllık dönemde otuz altı Hariciye nazırı görev yapmıştır. Bu çalışma ile hariciye nazırlarının eğitim ve kültür yönleriyle birlikte sosyal kökenleri, mesleki yaşamları hakkında bilgiler verilecek, kabinenin ikinci adamı konumunda olan hariciye nazırının profili oluşturulmaya çalışılacaktır.

Research paper thumbnail of Mısır Meselesinin Gölgesinde 1838 Ticaret Antlaşması

Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi

Koalisyon Savaşlarıyla Avrupa’da yaşanan kavga 1798’de Napolyon’un Mısır’a düzenlediği seferle Do... more Koalisyon Savaşlarıyla Avrupa’da yaşanan kavga 1798’de Napolyon’un Mısır’a düzenlediği seferle Doğu Akdeniz’e sıçradığında Osmanlı idari yapısındaki çatlağı büyüttü. Osmanlı’nın bölgedeki yetersizliğinin nelere mal olacağının farkında olan İngilizler Mısır’da bir şekilde kontrolü sağlayıp Doğu Akdeniz’de Fransızları devre dışı bırakmak istedi. Osmanlı iç karışıklıkların üstesinden gelemezken, valiliğe atadığı Mehmed Ali Paşa’nın verdiği mücadele ve Avrupa’da devam eden Koalisyon Savaşlarının yarattığı baskı nedeniyle İngilizler Mısır’da tutunamadı. Mehmed Ali Paşa yenilik ve yatırımlarıyla Mısır’ı kalkındırmakla kalmadı, devletin Arabistan ve Sudan’daki iktidarını merkezi yönetimi rahatsız edecek düzeyde geliştirdi. 1830’da baş gösteren ihtilallerin yarattığı karışıklıklardan da istifade etmek isteyen Mehmed Ali Paşa Yunan meselesinin halli için sağladığı desteğin karşılığını alamayınca 1831’de devlete karşı isyan etti. İlerleyen Mısır ordusunun Anadolu’ya girişine engel olamayan Os...

Research paper thumbnail of Bir Tanzimat Bürokratının Portresi: Krikor Ağaton Efendi (1823- 1868)

Osmanli Imparatorlugu’nda XVIII. yuzyilin sonlarina dogru, degisim ve gelisim icin dis dunya ile ... more Osmanli Imparatorlugu’nda XVIII. yuzyilin sonlarina dogru, degisim ve gelisim icin dis dunya ile irtibat kurup yogun bir reform surecine girisle birlikte devlet dairelerin kapisi toplumun bir parcasi olarak gayrimuslimlere de acilmistir. Osmanli catisi altindaki Ermeniler de bu adim dogrultusunda devletin en alt kademelerinden hemen hemen en ustune varacak sekilde burokratik kadrolarda kendilerine yer bulmaya baslamislardir. Bunlardan biri de imparatorlugun nazir unvanina sahip ilk gayrimuslim olan Krikor Agaton Efendi’dir. Her ne kadar gecikmis bir karar da olsa, oldukca muhim bir adimdir. Burokraside yeni bir donem baslamis ve imparatorlugun kalan yillarinda yirmiden fazla gayrimuslim yurttas, Osmanli kabinelerinde nazir unvaniyla gorev almistir. Agaton Efendi, takriben yirmi yili bulan hizmet doneminde Osmanlicilik prensibinin maiyetine uygun bir devlet adami kimligi ortaya koyarak, profiliyle Tanzimat burokrasisinin aile resminde kendine yer bulmustur

Research paper thumbnail of Vi̇yana Yoluyla Bati Di̇plomasi̇si̇ne Dönüş

Research paper thumbnail of A NEW PHANARIOT at the SERVICE of the OTTOMAN STATE: MAVROGENIS BEY (1848-1929)

Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi

The Mavrogenis family, who are one of the last representative of the old and new Phanariots, coul... more The Mavrogenis family, who are one of the last representative of the old and new Phanariots, could swiftly keep up with the changes in the Ottoman State and maintain its relation with the state. The family also preserved its place in Rum Orthodox community. Mavrogenis Bey, who had received law education in French, could speak French well. Although he expected to have a position in the Ottoman bureaucracy after he graduated and returned to Istanbul, he got disappointed. Mavrogenis Bey, who went to London, started to work for a Rum company there. Not satisfied with work life in London, he quitted his work and came back to Istanbul. Mavrogenis Bey also improved his English during his years in London. He could also speak a little Turkish. He started to work as a clerk in the Mabeyn-i Humayun in 1875 thanks to his father, Spyridon Mavrogenis, who worked as a doctor for the palace. Later on, Mavrogenis Bey was appointed as a clerk for the newly founded Belgrade Embassy in 1879, thus befor...

Research paper thumbnail of XIX.YÜZYILDA Batiyla İli̇şki̇lerde Osmanli Şehbenderli̇kleri̇

Ozet: Bu calismada Osmanli tuccarlarindan da gelen talep uzerine 1802 yilinda baslatilan sehbende... more Ozet: Bu calismada Osmanli tuccarlarindan da gelen talep uzerine 1802 yilinda baslatilan sehbenderlik faaliyetleri uzerinde durulmustur. Ilk olarak etimolojik bakimdan sehbenderlik kavrami ele alinmistir. Akabinde ilk teskil edilen sehbenderliklerden ve 1821 Yunan isyanina kadar olan donemde sehbenderlik agindan bahsedilmistir. Devaminda ise, 1836’da Hariciye Nezareti’nin kurulusuyla yeniden baslatilan sehbenderlik faaliyetlerine yer verilip, kurumsallasmaya dair belli basli gelismelere deginilmistir. Ardindan iki kategoriye ayrilan sehbenderlik memurlari hakkinda bilgiler verilmistir. Son olarak da sehbenderlik sistemini somut ve tanimli hale getiren hukuksal duzenlemelere yer verilmistir. Baslangicta basit bir yapiyla yurutulen bu hizmetler, XIX. yuzyilin son ceyregine gelindiginde yazili ve yasal duzenlemelerle kurumsalligi guclendirilmis, yirmiden fazla ulkede iki yuzden fazla kentteki varligiyla hizmet agi tum kitalara yayilmistir. Ayni zamanda sehbenderlikler, dis dunyayi taki...

Research paper thumbnail of Bi̇r Osmanlicilik Örneği̇ Olarak Sava Paşa (1832-1904)

Osmanli Imparatorlugu milliyetciligin olumsuz etkilerine karsi Millet Sistemi yerine Osmanlicilik... more Osmanli Imparatorlugu milliyetciligin olumsuz etkilerine karsi Millet Sistemi yerine Osmanlicilik dusuncesini benimsemistir. Bu dusunceyi Tanzimat doneminin baslamasiyla birlikte yavas yavas burokratik hayatta uygulamaya baslamistir. Yani gayrimuslimlere burokraside istihdam saglanmistir. 1856 Islahat Fermani’ndan sonra burokrasi icindeki gayrimuslimlerin sayisi gozle gorulur bir sekilde artmistir. Hatta daha sonraki yillarda yirmi ucu, kurulan hukumetlerde nazirlik yapmistir. Bunlardan biri de Sava Pasa idi. Meslege hekim olarak baslayip daha sonra burokrasi icinde devam eden Sava Pasa mutasarrif, vali, mektep muduru ve nazir olarak kirk yili askin bir sure imparatorluga hizmet etti. Bu hizmet suresi icinde Sava Pasa otoriter bir devlet adami goruntusu vermistir. Ote yandan bircok Tanzimat burokrati gibi Sava Pasa da ilimle ugrasmistir. Tabii burada ilginc olan ise, bir Hristiyan olarak pasanin Islam fikhi ile ilgilenmesiydi. Devlete sadakatle hizmeti ve fikihla ilgili calismalarin...

Research paper thumbnail of Bir Saray Hekiminin Serencamı: İstefanaki Karatodori* (1789- 1867)

Bu yazida, ilk once Edirneli Karatodori ailesinin kokeni ve kisaca Hekim Istefanaki’nin aile haya... more Bu yazida, ilk once Edirneli Karatodori ailesinin kokeni ve kisaca Hekim Istefanaki’nin aile hayati uzerinde durulmustur. Ardindan okudu- gu okullardan bahsedilerek egitim yasami ele alinmistir. Daha sonra ise parlak meslek kariyeri, ilim ve kultur hayatina temas edilmistir. Bu calismada, kendisine destek olan Rum burjuvazisi ve aydinlarinca ba- gimsizlik yanlisi bir Rum aydini olmasi beklenen Istefanaki Karatodori’nin, yaptigi tercihle bu atmosferden hizla uzaklasarak, nasil saray hekimligine ve tip muallimligine uzandigi gorulmektedir. Ayrica caliskanligi, mesleki kariyeri, ilmi ve kulturel birikimiyle devlet ve toplum nazarinda saygin bir yeri elde ettigi anlasilmaktadir.

Research paper thumbnail of Sosyal Yardımların Yerel Düzeyde Sunulması : Sorunlar ve Çözüm Önerileri

Research paper thumbnail of A NEW PHANARIOT at the SERVICE of the OTTOMAN STATE: MAVROGENIS BEY (1848-1929)

Genel Türk Tarihi Araştırmaları dergisi, Jul 20, 2022

Eski ve Yeni Fenerlilerin son temsilcilerinden olan Mavroyeni ailesi, XIX. yüzyıldaki değişime kı... more Eski ve Yeni Fenerlilerin son temsilcilerinden olan Mavroyeni ailesi, XIX. yüzyıldaki değişime kısa sürede ayak uydurarak, devletle olan münasebetini sürdürmeyi bildi. Aile, Rum Ortodoks cemaati içindeki yerini de korudu. Mavroyeni Bey, Fransa'da aldığı hukuk eğitiminin yanı sıra iyi bir Fransızcaya sahipti. Mavroyeni Bey, eğitiminin ardından İstanbul'a döndüğünde Osmanlı bürokrasine dâhil olmayı beklese de umduğunu bulamadı. Londra'ya giden Mavroyeni Bey, bir Rum şirketinde işe başladı. Londra'daki iş hayatından memnun kalmayınca birkaç yıl sonra ayrılarak geri döndü. Yeterince Türkçe bilen Mavroyeni Bey, Londra yıllarında İngilizcesini de geliştirdi.1875'te saray hekimi olan babası Spiridon Mavroyeni vasıtasıyla Mabeyn-i Hümayunda kâtip olarak işe başladı. 1879'da yeni teşkil edilmiş olan Belgrad Elçiliğine kâtip tayin edilen Mavroyeni Bey, böylece çok geçmeden arzuladığı hariciye bürokrasisine dâhil oldu. Burada bulunmaktan pek mutlu değildi ve 1881'de bir başka elçiliğe, Madrid'e kâtip tayin edildi. Burada çalışırken, babasının nüfuzuyla Londra gibi daha büyük bir diplomasi merkezine geçmeye uğraşsa da bu olmadı. Madrid'de beş yılı aşkın bir süre çalıştıktan sonra, yakaladığı elçilik fırsatını değerlendirerek 1887'de Washington'a gitti. Mavroyeni Bey, birçok üst düzey bürokrat ve diplomatın tercih etmediği Washington'da mesleki kariyerini geliştirme fırsatı buldu. Aynı zamanda Mavroyeni Bey, bu görevle üst bürokrasiye geçiş yaptı. Mavroyeni Bey'in dokuz yıllık elçilik vazifesi, 1896 yılı ortalarında artık yerine Müslüman bir elçi atanmalı denilerek hükümet tarafından sonlandırılmıştır. Sonraki birkaç yılı, kendisine uygun bir vazife olmadığı gerekçesiyle boşta geçti. Aslında Girit Valiliği ve Sisam Beyliğine adı geçse de Mavroyeni Bey, hiç istekli davranmadı. Elçilik görevinden sonra yaşadıkları, onu, fikren giderek rejime muhalif olanlara yani Meşrutiyet yanlılarına yaklaştırdı. 1901'de Mavroyeni Bey, Osmanlı modernleşmesinin sembol kurumlarından Şura-yı Devlete aza tayin edildi. 1902'de babası Spiridon Mavroyeni Paşa'yı kaybedince, aslında hamisini kaybetmiş oldu. Mavroyeni Bey, 1902'de tekrar Sisam Beyliğine adı geçtiğinde, görevi kabul edip, gitmek zorunda kaldı. Yaklaşık iki yıl süren Sisam macerasında taraflı bir yönetim sergilediği gerekçesiyle suçlandı. Bu suçlamalara daha fazla dayanamayarak istifa etti. 1904'te tekrar Şura-yı Devlet azalığına atandı ve Meşrutiyetin yeniden ilanına kadar bu görevde kaldı. Yenilikçi ve liberal görüşleri dolayısıyla İttihatçıların dikkatini çeken Mavroyeni Bey, 1908'de Meclis-i Ȃyana aza atandı. Birkaç yıl bu mecliste çalışarak Mavroyeni Bey, Batı kökenli fikirleriyle Meşrutiyet rejiminin gelişimine katkı sunmaya çalıştı. 1911'de kendi isteği ile olmasa da Viyana'ya elçi tayin edildi. Bir yıla yakın bir süre görev yaptıktan sonra, Birinci Balkan Savaşı devam ederken Batı Anadolu'daki Rumların yaptıkları bahane edilerek görevden alındı. Meclis-i Ȃyan azası idi, kendisine başka bir görev verilmedi. Mavroyeni Bey, 1907'de tutmaya başladığı günlüğüne devam etti. Cumhuriyet ile beraber Türkiye'de yaşamaya devam etti ve 1929'da ömrünü bu topraklarda tamamladı.

Research paper thumbnail of Bi̇r Osmanlicilik Örneği̇ Olarak Sava Paşa (1832-1904)

Trakya üniversitesi edebiyat fakültesi dergisi, Jan 10, 2016

Mahmut AKPINAR  ÖZ: Osmanlı İmparatorluğu milliyetçiliğin olumsuz etkilerine karşı Millet Sistem... more Mahmut AKPINAR  ÖZ: Osmanlı İmparatorluğu milliyetçiliğin olumsuz etkilerine karşı Millet Sistemi yerine Osmanlıcılık düşüncesini benimsemiştir. Bu düşünceyi Tanzimat döneminin başlamasıyla birlikte yavaş yavaş bürokratik hayatta uygulamaya başlamıştır. Yani gayrimüslimlere bürokraside istihdam sağlanmıştır. 1856 Islahat Fermanı'ndan sonra bürokrasi içindeki gayrimüslimlerin sayısı gözle görülür bir şekilde artmıştır. Hatta daha sonraki yıllarda yirmi üçü, kurulan hükümetlerde nazırlık yapmıştır. Bunlardan biri de Sava Paşa idi. Mesleğe hekim olarak başlayıp daha sonra bürokrasi içinde devam eden Sava Paşa mutasarrıf, vali, mektep müdürü ve nazır olarak kırk yılı aşkın bir süre imparatorluğa hizmet etti. Bu hizmet süresi içinde Sava Paşa otoriter bir devlet adamı görüntüsü vermiştir. Öte yandan birçok Tanzimat bürokratı gibi Sava Paşa da ilimle uğraşmıştır. Tabii burada ilginç olan ise, bir Hristiyan olarak paşanın İslam fıkhı ile ilgilenmesiydi. Devlete sadakatle hizmeti ve fıkıhla ilgili çalışmalarındaki maksadı ile Sava Paşa Osmanlıcılığın dikkat çeken örneklerinden biri olmuştur.

Research paper thumbnail of Emperyalizmle Mücadelede İç ve Dış Politikanın Bir Enstrümanı Olarak II. Abdülhamid’in İslam Birliği Siyaseti

Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2012

This study begins with the idea that Islamic unity is conformed to the parameters in the foreign ... more This study begins with the idea that Islamic unity is conformed to the parameters in the foreign policy of Abdülhamid II. It is seen that to name this policy which constitutes significant place in the foreign policy of Abdülhamid II as the Islamic unity instead of Pan Islamism would better. Immediately after, internal and external factors which support this idea are examined. At the end, the activities and developments in this geography is discussed and the results affecting the domestic and foreign policy appears. As the result to compose the political Islamic identity among the Muslims comes into prominence.

Research paper thumbnail of Osmanlı Hariciyesinde Yaklaşık Kırk Yıl: Mahmud Esad Paşa (1837- 1895)

FSM ilmî araştırmalar insan ve toplum bilimleri dergisi, Jun 30, 2015

Mahmut Akpınar* Özet II. Mahmud döneminin sonlarına doğru sürekli diplomasi anlayışı çerçevesinde... more Mahmut Akpınar* Özet II. Mahmud döneminin sonlarına doğru sürekli diplomasi anlayışı çerçevesinde Avrupa ile yeniden diplomatik ilişkiler kuran Osmanlı İmparatorluğu'nda görünür en önemli sorun, Müslüman teb´adan sefir düzeyinde istihdam edilecek yetişmiş personelin bulunmayışı idi. Ancak zaman içinde geçte olsa bu sorun aşıldı. Sefirlerin bir bölümü hariciye kalemlerinde yetişmeye başladı. Tanzimat'tan devletin yıkılışına değin yüz otuzu aşkın kişi Osmanlı İmparatorluğu'nu farklı düzeylerde diplomatik temsilci olarak temsil etti. Bunlardan biri de beş farklı başkentte görev yapan Mahmud Esad Paşa idi. Esad Paşa hariciye geleneğine uygun olarak temelden yetişmiş ilk sefir idi. Bu çalışmada esas olarak, Esad Paşa'nın aldığı eğitim, hangi kurumlarda mesleki eğitim alıp tecrübe kazandığı ve bir diplomat adayı haline geldiği, bilahere hariciye birikimini hangi diplomatik merkezlerde nasıl kullandığı üzerinde durulmaktadır.

Research paper thumbnail of XIX.YÜZYILDA Batiyla İli̇şki̇lerde Osmanli Şehbenderli̇kleri̇

Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, Dec 26, 2017

Öz: Bu çalışmada Osmanlı tüccarlarından da gelen talep üzerine 1802 yılında başlatılan şehbenderl... more Öz: Bu çalışmada Osmanlı tüccarlarından da gelen talep üzerine 1802 yılında başlatılan şehbenderlik faaliyetleri üzerinde durulmuştur. İlk olarak etimolojik bakımdan şehbenderlik kavramı ele alınmıştır. Akabinde ilk teşkil edilen şehbenderliklerden ve 1821 Yunan isyanına kadar olan dönemde şehbenderlik ağından bahsedilmiştir. Devamında ise, 1836'da Hariciye Nezareti'nin kuruluşuyla yeniden başlatılan şehbenderlik faaliyetlerine yer verilip, kurumsallaşmaya dair belli başlı gelişmelere değinilmiştir. Ardından iki kategoriye ayrılan şehbenderlik memurları hakkında bilgiler verilmiştir. Son olarak da şehbenderlik sistemini somut ve tanımlı hale getiren hukuksal düzenlemelere yer verilmiştir. Başlangıçta basit bir yapıyla yürütülen bu hizmetler, XIX. yüzyılın son çeyreğine gelindiğinde yazılı ve yasal düzenlemelerle kurumsallığı güçlendirilmiş, yirmiden fazla ülkede iki yüzden fazla kentteki varlığıyla hizmet ağı tüm kıtalara yayılmıştır. Aynı zamanda şehbenderlikler, dış dünyayı takipte ve onunla temasta Osmanlı Devleti'nin çok muazzam bir iletişim aracı haline dönüşmüştür.

Research paper thumbnail of Bir Saray Hekiminin Serencamı: İstefanaki Karatodori* (1789- 1867)

DOAJ (DOAJ: Directory of Open Access Journals), Jun 1, 2010

Bu yazıda, ilk önce Edirneli Karatodori ailesinin kökeni ve kısaca Hekim İstefanaki'nin aile haya... more Bu yazıda, ilk önce Edirneli Karatodori ailesinin kökeni ve kısaca Hekim İstefanaki'nin aile hayatı üzerinde durulmuştur. Ardından okuduğu okullardan bahsedilerek eğitim yaşamı ele alınmıştır. Daha sonra ise parlak meslek kariyeri, ilim ve kültür hayatına temas edilmiştir. Bu çalışmada, kendisine destek olan Rum burjuvazisi ve aydınlarınca bağımsızlık yanlısı bir Rum aydını olması beklenen İstefanaki Karatodori'nin, yaptığı tercihle bu atmosferden hızla uzaklaşarak, nasıl saray hekimliğine ve tıp muallimliğine uzandığı görülmektedir. Ayrıca çalışkanlığı, mesleki kariyeri, ilmi ve kültürel birikimiyle devlet ve toplum nazarında saygın bir yeri elde ettiği anlaşılmaktadır.

Research paper thumbnail of Bir Tanzimat Bürokratının Portresi: Krikor Ağaton Efendi (1823- 1868)

Tarih incelemeleri dergisi, Dec 1, 2013

Mahmut Akpınar * Özet Osmanlı İmparatorluğu'nda XVIII. yüzyılın sonlarına doğru, değişim ve geliş... more Mahmut Akpınar * Özet Osmanlı İmparatorluğu'nda XVIII. yüzyılın sonlarına doğru, değişim ve gelişim için dış dünya ile irtibat kurup yoğun bir reform sürecine girişle birlikte devlet dairelerin kapısı toplumun bir parçası olarak gayrimüslimlere de açılmıştır. Osmanlı çatısı altındaki Ermeniler de bu adım doğrultusunda devletin en alt kademelerinden hemen hemen en üstüne varacak şekilde bürokratik kadrolarda kendilerine yer bulmaya başlamışlardır. Bunlardan biri de imparatorluğun nazır unvanına sahip ilk gayrimüslim olan Krikor Ağaton Efendi'dir. Her ne kadar gecikmiş bir karar da olsa, oldukça mühim bir adımdır. Bürokraside yeni bir dönem başlamış ve imparatorluğun kalan yıllarında yirmiden fazla gayrimüslim yurttaş, Osmanlı kabinelerinde nazır unvanıyla görev almıştır. Ağaton Efendi, takriben yirmi yılı bulan hizmet döneminde Osmanlıcılık prensibinin maiyetine uygun bir devlet adamı kimliği ortaya koyarak, profiliyle Tanzimat bürokrasisinin aile resminde kendine yer bulmuştur.

Research paper thumbnail of Osmanlı İmparatorluğu'nda Hariciye Nezareti'nin Kuruluşu ve Dış Politikanın Kurumsallaşması

Tarih incelemeleri dergisi, Aug 8, 2015

Bu çalışmanın amacı, 1836'da kurulan Hariciye Nezareti vasıtasıyla Osmanlı dış siyasetinin nasıl ... more Bu çalışmanın amacı, 1836'da kurulan Hariciye Nezareti vasıtasıyla Osmanlı dış siyasetinin nasıl kurusallaştığını izah etmektir. Bu çerçevede ilk olarak, klasik dönemden Hariciye Nezareti'nin kuruluşuna değin yürütülen dış politika ve diplomasi üzerinde durulmuştur. Ardından Hariciye Nezareti'nin kuruluşunu sağlayan; sürekli elçilik faaliyetlerinin başlatılması, Tercüme Odası'nın kurulması, artan diplomatik meseleler ve çağdaş diplomatik usuller karşısında reisülküttabın yetersiz kalması gibi faktörler ele alınmıştır. Akabinde ise, dış politikanın kurumsallaşmasını sağlayan; Hâriciye Müsteşârlığı, Hâriciyye Mektûbî Kalemi, Tahrîrât-ı Hâriciyye Müdürülüğü, Hâriciyye Teşrifâtçılığı ve Tâbiiyet Kalemi gibi birimlerin oluşum ve gelişimleriyle ilgili çalışmalardan bahsedilmiştir. Netice olarak, Hariciye Nezareti'nin kurulması ve kurumsallaşması ile dış politikayı yönetecek bürokratik çevrenin oluştuğu görülmektedir.

Research paper thumbnail of Mısır Meselesinin Gölgesinde 1838 Ticaret Antlaşması

Cumhuriyet Üniversitesi iktisadi ve idari bilimler dergisi, Nov 29, 2022

The study discusses the 1838 Trade Agreement signed with the British, whose political and militar... more The study discusses the 1838 Trade Agreement signed with the British, whose political and military support was sought in return for concessions made by the state, for the solution of the Egyptian problem, which arose with the revolt of the Egyptian Governor Mehmed Ali Pasha against the Ottoman State in 1831. Methodologically, the study aimed to reach a conclusion by analyzing and synthesizing various information based on archives and secondary sources. The aim of the study was to reveal how effective the Egyptian problem was in the signing of the trade agreement, together with its background. This study is significant as this issue has been discussed only superficially or briefly so far. The recent background of the problem was discussed. Then, the war that started with Napoleon's expedition to Egypt in 1798 and the conflicts that continued until 1803, including the British, were mentioned. Later, the power struggle of Mehmed Ali Pasha in Egypt and its surroundings against the British, the Mamluk lords and the central government in the new period started with his governorship in 1805. The revolt Mehmed Ali Pasha started in 1831, when he could not receive the return of his support for the settlement of the Greek issue, and the political and diplomatic developments that followed were discussed. The developments regarding the trade agreement, which is among the efforts for the solution of this problem in line with mutual interests, are presented. In conclusion, we can argue that while Mahmud II wanted to get rid of Mehmed Ali Pasha, who put a serious pressure on Mahmud's power, at any cost, he approved a trade agreement with heavy conditions for which the economic structure was not ready at all and without considering the future consequences.

Research paper thumbnail of II. Abdülhami̇d Dönemi̇nde Bi̇r Hari̇ci̇ye Bürokratinin Portresi̇: Hüseyi̇n Hüsnü Paşa (1839-1916)

Tarih araştırmaları dergisi, Jul 18, 2022

Research paper thumbnail of Rüstem Paşa’nın Londra Elçiliği (1885-1895)

Tarih incelemeleri dergisi, Dec 30, 2021

Mahmut AKPINAR  Öz XIX. yüzyılda Osmanlıcılık siyaseti bürokrasi içinde uygulanmaya çalışılırken... more Mahmut AKPINAR  Öz XIX. yüzyılda Osmanlıcılık siyaseti bürokrasi içinde uygulanmaya çalışılırken, öncelikli olarak gayrimüslim tebaadan bilgi ve becerisinin yanında, kendisine itimat edilenlere görev verildi. Bir Levanten olan Rüstem Paşa da onlardan biriydi. Devlet desteği ile yurtdışında iyi bir eğitim alan Rüstem Bey 1830'lu yılların ortalarında Osmanlı bürokrasisine dahil oldu. Uzun bir süre çeşitli bürokratların yanında ve devlet dairelerinde tercümanlık yaptı ve tercüme işleriyle uğraştı. 1853 Kırım Savaşı ile hariciyede başlayan değişime bağlı olarak diplomasi ağı genişlerken Rüstem Bey Piyemonte Krallığına maslahatgüzar tayin edildi. On yıldan fazla kaldığı İtalya'da en son Floransa'da ortaelçi unvanıyla görev yaptı. Ardından 1870'te Rüstem Bey, Petersburg'a ilk Osmanlı büyükelçisi olarak tayin edildi. 1873'te Rüstem Bey'e Lübnan Mutasarrıflığı ile özel sayılabilecek bir bürokratik görev verilmiş oldu. Mutasarrıfla gelen paşalık rütbesi, onun artık deneyimli bir devlet adamı olduğunun deliliydi. On yıllık idari görevin ardından Rüstem Paşa, 1885'te diplomasinin ana merkezlerinden biri olan Londra'ya yaklaşık otuz dört yıldır görev yapan Kostaki Musurus Paşa'nın halefi olarak gitti. İlerlemiş yaşına rağmen yaklaşık on yıl büyükelçi unvanıyla Londra'da görev yaptı. Rüstem Paşa, bu görevi esnasında Ermeni, Doğu Rumeli, Girit, Mısır, Kıbrıs, Fav Boğazı ve Batum Limanı meselelerin çözümüne yoğun mesai harcadı. II. Abdülhamid dönemindeki diplomasi ağının istikrarlı ve güçlü parçalarından biri oldu. Onu, kimileri Hıristiyan kimliği dolayısıyla bir yabancı gibi görmeye göstermeye çalışsa da Rüstem Paşa görevi başında bir Osmanlı olarak yaşama veda etti.

Research paper thumbnail of Osmanlı Hariciye Nazırları (1836-1922)

Sosyal ve Beşeri Bilimler Araştırmaları Dergisi, Dec 1, 2015

Reform politikaları kapsamında II. Mahmud döneminin sonlarına doğru devlet yönetiminde yeni karal... more Reform politikaları kapsamında II. Mahmud döneminin sonlarına doğru devlet yönetiminde yeni karalar alınmıştır. Dış politikanın idaresi 1836'da teşkil edilen Hariciye Nezareti'ne bırakılmıştır. Seksen altı yıllık dönemde otuz altı Hariciye nazırı görev yapmıştır. Bu çalışma ile hariciye nazırlarının eğitim ve kültür yönleriyle birlikte sosyal kökenleri, mesleki yaşamları hakkında bilgiler verilecek, kabinenin ikinci adamı konumunda olan hariciye nazırının profili oluşturulmaya çalışılacaktır.

Research paper thumbnail of Mısır Meselesinin Gölgesinde 1838 Ticaret Antlaşması

Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi

Koalisyon Savaşlarıyla Avrupa’da yaşanan kavga 1798’de Napolyon’un Mısır’a düzenlediği seferle Do... more Koalisyon Savaşlarıyla Avrupa’da yaşanan kavga 1798’de Napolyon’un Mısır’a düzenlediği seferle Doğu Akdeniz’e sıçradığında Osmanlı idari yapısındaki çatlağı büyüttü. Osmanlı’nın bölgedeki yetersizliğinin nelere mal olacağının farkında olan İngilizler Mısır’da bir şekilde kontrolü sağlayıp Doğu Akdeniz’de Fransızları devre dışı bırakmak istedi. Osmanlı iç karışıklıkların üstesinden gelemezken, valiliğe atadığı Mehmed Ali Paşa’nın verdiği mücadele ve Avrupa’da devam eden Koalisyon Savaşlarının yarattığı baskı nedeniyle İngilizler Mısır’da tutunamadı. Mehmed Ali Paşa yenilik ve yatırımlarıyla Mısır’ı kalkındırmakla kalmadı, devletin Arabistan ve Sudan’daki iktidarını merkezi yönetimi rahatsız edecek düzeyde geliştirdi. 1830’da baş gösteren ihtilallerin yarattığı karışıklıklardan da istifade etmek isteyen Mehmed Ali Paşa Yunan meselesinin halli için sağladığı desteğin karşılığını alamayınca 1831’de devlete karşı isyan etti. İlerleyen Mısır ordusunun Anadolu’ya girişine engel olamayan Os...

Research paper thumbnail of Bir Tanzimat Bürokratının Portresi: Krikor Ağaton Efendi (1823- 1868)

Osmanli Imparatorlugu’nda XVIII. yuzyilin sonlarina dogru, degisim ve gelisim icin dis dunya ile ... more Osmanli Imparatorlugu’nda XVIII. yuzyilin sonlarina dogru, degisim ve gelisim icin dis dunya ile irtibat kurup yogun bir reform surecine girisle birlikte devlet dairelerin kapisi toplumun bir parcasi olarak gayrimuslimlere de acilmistir. Osmanli catisi altindaki Ermeniler de bu adim dogrultusunda devletin en alt kademelerinden hemen hemen en ustune varacak sekilde burokratik kadrolarda kendilerine yer bulmaya baslamislardir. Bunlardan biri de imparatorlugun nazir unvanina sahip ilk gayrimuslim olan Krikor Agaton Efendi’dir. Her ne kadar gecikmis bir karar da olsa, oldukca muhim bir adimdir. Burokraside yeni bir donem baslamis ve imparatorlugun kalan yillarinda yirmiden fazla gayrimuslim yurttas, Osmanli kabinelerinde nazir unvaniyla gorev almistir. Agaton Efendi, takriben yirmi yili bulan hizmet doneminde Osmanlicilik prensibinin maiyetine uygun bir devlet adami kimligi ortaya koyarak, profiliyle Tanzimat burokrasisinin aile resminde kendine yer bulmustur

Research paper thumbnail of Vi̇yana Yoluyla Bati Di̇plomasi̇si̇ne Dönüş

Research paper thumbnail of A NEW PHANARIOT at the SERVICE of the OTTOMAN STATE: MAVROGENIS BEY (1848-1929)

Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi

The Mavrogenis family, who are one of the last representative of the old and new Phanariots, coul... more The Mavrogenis family, who are one of the last representative of the old and new Phanariots, could swiftly keep up with the changes in the Ottoman State and maintain its relation with the state. The family also preserved its place in Rum Orthodox community. Mavrogenis Bey, who had received law education in French, could speak French well. Although he expected to have a position in the Ottoman bureaucracy after he graduated and returned to Istanbul, he got disappointed. Mavrogenis Bey, who went to London, started to work for a Rum company there. Not satisfied with work life in London, he quitted his work and came back to Istanbul. Mavrogenis Bey also improved his English during his years in London. He could also speak a little Turkish. He started to work as a clerk in the Mabeyn-i Humayun in 1875 thanks to his father, Spyridon Mavrogenis, who worked as a doctor for the palace. Later on, Mavrogenis Bey was appointed as a clerk for the newly founded Belgrade Embassy in 1879, thus befor...

Research paper thumbnail of XIX.YÜZYILDA Batiyla İli̇şki̇lerde Osmanli Şehbenderli̇kleri̇

Ozet: Bu calismada Osmanli tuccarlarindan da gelen talep uzerine 1802 yilinda baslatilan sehbende... more Ozet: Bu calismada Osmanli tuccarlarindan da gelen talep uzerine 1802 yilinda baslatilan sehbenderlik faaliyetleri uzerinde durulmustur. Ilk olarak etimolojik bakimdan sehbenderlik kavrami ele alinmistir. Akabinde ilk teskil edilen sehbenderliklerden ve 1821 Yunan isyanina kadar olan donemde sehbenderlik agindan bahsedilmistir. Devaminda ise, 1836’da Hariciye Nezareti’nin kurulusuyla yeniden baslatilan sehbenderlik faaliyetlerine yer verilip, kurumsallasmaya dair belli basli gelismelere deginilmistir. Ardindan iki kategoriye ayrilan sehbenderlik memurlari hakkinda bilgiler verilmistir. Son olarak da sehbenderlik sistemini somut ve tanimli hale getiren hukuksal duzenlemelere yer verilmistir. Baslangicta basit bir yapiyla yurutulen bu hizmetler, XIX. yuzyilin son ceyregine gelindiginde yazili ve yasal duzenlemelerle kurumsalligi guclendirilmis, yirmiden fazla ulkede iki yuzden fazla kentteki varligiyla hizmet agi tum kitalara yayilmistir. Ayni zamanda sehbenderlikler, dis dunyayi taki...

Research paper thumbnail of Bi̇r Osmanlicilik Örneği̇ Olarak Sava Paşa (1832-1904)

Osmanli Imparatorlugu milliyetciligin olumsuz etkilerine karsi Millet Sistemi yerine Osmanlicilik... more Osmanli Imparatorlugu milliyetciligin olumsuz etkilerine karsi Millet Sistemi yerine Osmanlicilik dusuncesini benimsemistir. Bu dusunceyi Tanzimat doneminin baslamasiyla birlikte yavas yavas burokratik hayatta uygulamaya baslamistir. Yani gayrimuslimlere burokraside istihdam saglanmistir. 1856 Islahat Fermani’ndan sonra burokrasi icindeki gayrimuslimlerin sayisi gozle gorulur bir sekilde artmistir. Hatta daha sonraki yillarda yirmi ucu, kurulan hukumetlerde nazirlik yapmistir. Bunlardan biri de Sava Pasa idi. Meslege hekim olarak baslayip daha sonra burokrasi icinde devam eden Sava Pasa mutasarrif, vali, mektep muduru ve nazir olarak kirk yili askin bir sure imparatorluga hizmet etti. Bu hizmet suresi icinde Sava Pasa otoriter bir devlet adami goruntusu vermistir. Ote yandan bircok Tanzimat burokrati gibi Sava Pasa da ilimle ugrasmistir. Tabii burada ilginc olan ise, bir Hristiyan olarak pasanin Islam fikhi ile ilgilenmesiydi. Devlete sadakatle hizmeti ve fikihla ilgili calismalarin...

Research paper thumbnail of Bir Saray Hekiminin Serencamı: İstefanaki Karatodori* (1789- 1867)

Bu yazida, ilk once Edirneli Karatodori ailesinin kokeni ve kisaca Hekim Istefanaki’nin aile haya... more Bu yazida, ilk once Edirneli Karatodori ailesinin kokeni ve kisaca Hekim Istefanaki’nin aile hayati uzerinde durulmustur. Ardindan okudu- gu okullardan bahsedilerek egitim yasami ele alinmistir. Daha sonra ise parlak meslek kariyeri, ilim ve kultur hayatina temas edilmistir. Bu calismada, kendisine destek olan Rum burjuvazisi ve aydinlarinca ba- gimsizlik yanlisi bir Rum aydini olmasi beklenen Istefanaki Karatodori’nin, yaptigi tercihle bu atmosferden hizla uzaklasarak, nasil saray hekimligine ve tip muallimligine uzandigi gorulmektedir. Ayrica caliskanligi, mesleki kariyeri, ilmi ve kulturel birikimiyle devlet ve toplum nazarinda saygin bir yeri elde ettigi anlasilmaktadir.