Sevda DEMİRÖZ YILDIRIM | Dokuz Eylül University (original) (raw)
Papers by Sevda DEMİRÖZ YILDIRIM
International Journal of Disaster Risk Reduction
Turkey is one of the countries where disasters are frequently experienced due to its geopolitical... more Turkey is one of the countries where disasters are frequently experienced due to its geopolitical position. As in all parts of the world, disasters that occur in Turkey as well affect some groups more than others. This study aims to reveal the disaster experience of individuals with orthopedic disabilities within the integrated disaster management process. The research was conducted using phenomenological model, which is one of the qualitative research methods. The data were collected using a semi-structured interview form. Thirteen (13) individuals with orthopedic disability who have lived through a disaster were interviewed in the study and their answers were transcribed by experts. The results of the study concluded that people with orthopedic disabilities are not adequately prepared for disasters; they have access problems to training pieces related to disasters; the early warning systems are inefficient; they are willing to participate in voluntary works but they are excluded thereof; they have evacuation challenges during and after disasters; they cannot reach the meeting points and temporary housing areas or disaster aids and they feel excluded; they have trouble accessing tools and vehicles for mobility; the support from acquaintances helps for tackling these problems but they are not included in the integrated disaster management processes. This study revealed that people with disabilities are more affected by disasters than other individuals. Therefore, this study emphasizes these people should be included in integrated disaster management processes in order to increase their resilience in the face of disasters.
Objective: In this study, it was aimed to determine the level of knowledge about the START (Simpl... more Objective: In this study, it was aimed to determine the level of knowledge about the START (Simple Triage and Rapid Treatment) protocol of the Izmir 112 Emergency Health Services (EHS) providers who will perform the field triage in mass events. Material and Methods: The sample of the study is the 112 Administrative Unit, Izmir 112 Command and Control Center and 112 EHS Central Station because of the high number of cases. The general survey model, which is one of the survey model types, was used in the research. After the literature review, a questionnaire was developed by the researcher to collect the data. Results: According to our research; It was found that 94.8% of Izmir 112 EHS services employees received training on START protocol. In the level of knowledge about the START protocol, the knowledge level of physicians higher than from other occupational groups, the level of knowledge of master's graduates was higher than that of high school graduates, and the level of knowle...
Resilience, Dec 31, 2019
Öz Afetler, her yıl çok sayıda insanın yaralanmasına, sakat kalmasına, ölmesine, ciddi mali kayıp... more Öz Afetler, her yıl çok sayıda insanın yaralanmasına, sakat kalmasına, ölmesine, ciddi mali kayıplara ve ekolojik dengenin bozulmasına neden olmaktadır. 1990'ların sonlarına doğru artmaya başlayan ve günümüzde de artmaya devam eden büyük oranda insan faaliyetleri sonucu oluşan küresel iklim değişikliğine bağlı olarak afetlerin sayısı ve şiddeti gittikçe artmaktadır. Afetler doğada oldukça büyük zararlar meydana getirmektedir. Özellikle orman yangınları, KBRN gibi olaylar doğada ciddi kirlenmelere ve ormanlık alanların yok olmasına bunula birlikte flora ve faunanın yok olmasına neden olmaktadır. Orman yangınları 1998-2017 yılları arasında meydana gelen tüm afetlerin %3,5'unu oluşturmaktadır. Bu yıllar arasında 254 orman yangını rapor edilmiş ve bu orman yangınlarının neden olduğu ekonomik kayıp 38 milyar ABD Doları'dır. Bu çalışmada 23-25 Temmuz 2018 tarihleri arasında Yunanistan Attika bölgesinde meydana gelen ve ülkenin en ölümcül orman yangını olarak tarihe geçen yangında idarenin, halkın, medyanın ve diğer aktörlerin bütünleşik afet yönetiminin aşamaları olan risk ve kriz yönetimindeki davranışlarını değerlendirilmektedir. Çalışmada afet yönetiminde önemli aktörler arasında olan medyanın afet meydana geldikten sonra ulusal ve uluslararası olarak afetin üzerinden geçen zamanla paralel olarak değerlendirilmesi yapılmıştır. Afetten etkilenen halk ile yerel ve merkezi idarenin afete karşı yanıtı medya, gazete haberleri ve yapılan basın açıklamaları incelenerek değerlendirmeler yapılmıştır. Bu açılardan çalışmanın afet yönetimi literatürüne katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Doğal afetler ve çevre dergisi, Jan 12, 2020
Afet; deprem, tsunami, sel, heyelan, volkan patlaması, kasırga, hortum, uçak kazaları, tren kazal... more Afet; deprem, tsunami, sel, heyelan, volkan patlaması, kasırga, hortum, uçak kazaları, tren kazaları, nükleer santral kazaları, patlamalar ve terör saldırıları gibi çok sayıda insanın yaralanması ve ölümü ile birlikte ciddi fiziksel tahriplerle sonuçlanan olaylar olarak tanımlanmaktadır. Deprem, terör saldırısı ve heyelan gibi olaylar sonucunda yapılarda meydana gelen çökmeler sonrası yıkılmış yapı altında mahsur kalan insan ve hayvanların bulunması için kentsel arama ve kurtarma çalışmaları önem arz etmektedir. Afetin ilk saatlerinde kentsel arama ve kurtarma çalışmalarının başlaması mahsur kalanların canlı olarak çıkarılma oranını arttırmaktadır. İlk 24 saat sonrası afetzedelerin hayatta olma oranı %50 azalmaktadır. Özellikle depremlerle ilgili çok sayıda vaka çalışmasından elde edilen verilere göre, afet sonrası hayatta kalanların %50-95'i depremden sonraki ilk 24-48 saat içinde yerel halk tarafından kurtarıldığı belirtilmiştir. Fakat molozlar altında sıkışmış ve erişilmesi zor olan afetzedelere ulaşmada profesyonel ekiplere ihtiyaç duyulmaktadır. Çökmüş yapı içerisindeki artçı sarsıntılar ve diğer nedenlerden kaynaklı (molozların kaldırılması veya sabitlenmesi sırasında oluşan çökmeler ve afetzede yakınlarının enkaz üstünde yakınlarını aramasından kaynaklı çökmeler vb.) oluşan ikincil çökmeler, tehlikeli kimyasal madde sızıntıları, gaz kaçakları ve kazazedeye erişimdeki geçiş rotalarının dar olması gibi olumsuz etkenler kentsel arama ve kurtarma ekiplerinin güvenliğini tehdit eden unsurlardır. Bu tehditler arama ve kurtarma personelinin kentsel arama kurtarma çalışmalarında tek başına etkin ve verimli olmasını engellemektedir. Kentsel arama ve kurtarma çalışmalarında yerel halk ve profesyonel ekipler ile birlikte köpekler, robotlar, sismik ve akustik (dinleme) cihazlar ve görüntüleme cihazları gibi aktörler de rol almaktadır. Bu aktörlerin her biri farklı görevler ile kentsel arama ve kurtarma çalışmalarında etkili ve verimli olarak kullanılmakla beraber çalışmaların bütünsel olarak yürütülmesini sağlama ve birbirini tamamlama özelliklerine sahiptir. Bu çalışmada kentsel arama ve kurtarma çalışmalarında görev alan afet gönüllüleri, profesyonel arama ve kurtarma personelleri, arama ve kurtarma köpekleri, dinleme ve görüntülü arama cihazları ile robotların arama ve kurtarma çalışmalarındaki pozisyonları incelenmiştir.
Resilience, 2022
Günümüzde küresel olarak etki eden COVID-19 pandemisi çok sayıda can kaybına, sakatlıklara, ciddi... more Günümüzde küresel olarak etki eden COVID-19 pandemisi çok sayıda can kaybına, sakatlıklara, ciddi ekonomik kayıplara, sosyal hayatın durmasına neden olmuş ve olmaktadır. Diğer afetler gibi COVID-19 pandemisi de toplumun her kesiminde aynı etkiyi yaratmamış, kırılgan dirençsiz gruplar bu pandemi sürecinden daha çok etkilenmişlerdir. Normal şartlarda çoğu zaman toplum geneline kıyasla daha kötü yaşam koşullarında yaşayan ve afetler nedeniyle daha zor durumda kalan engelliler COVİD-19 sürecinden de diğer bireylerden daha fazla etkilenmişler ve etkilenmektedirler. COVID-19 pandemisi süresince diğer afet türlerinde olduğu gibi engelli bireylerin rehabilitasyon, tıbbi takip ve tedavi gibi toplumun diğer bireylerinden farklı ihtiyaçları bulunmaktadır ve yapılan kısıtlamalar nedeniyle engelli bireyler bu özel ihtiyaçlarını gidermede sorunlar yaşamaktadırlar. Bu çalışmada COVİD-19 pandemisi süresini deneyimleyen 13 ortopedik engelli bireyle afet algısı ve COVID-19 pandemisinin gündelik yaşam...
Resilience, 2019
Afetler, her yıl çok sayıda insanın yaralanmasına, sakat kalmasına, ölmesine, ciddi mali kayıplar... more Afetler, her yıl çok sayıda insanın yaralanmasına, sakat kalmasına, ölmesine, ciddi mali kayıplara ve ekolojik dengenin bozulmasına neden olmaktadır. 1990’ların sonlarına doğru artmaya başlayan ve günümüzde de artmaya devam eden büyük oranda insan faaliyetleri sonucu oluşan küresel iklim değişikliğine bağlı olarak afetlerin sayısı ve şiddeti gittikçe artmaktadır. Afetler doğada oldukça büyük zararlar meydana getirmektedir. Özellikle orman yangınları, KBRN gibi olaylar doğada ciddi kirlenmelere ve ormanlık alanların yok olmasına bunula birlikte flora ve faunanın yok olmasına neden olmaktadır. Orman yangınları 1998-2017 yılları arasında meydana gelen tüm afetlerin %3,5’unu oluşturmaktadır. Bu yıllar arasında 254 orman yangını rapor edilmiş ve bu orman yangınlarının neden olduğu ekonomik kayıp 38 milyar ABD Doları’dır. Bu çalışmada 23-25 Temmuz 2018 tarihleri arasında Yunanistan Attika bölgesinde meydana gelen ve ülkenin en ölümcül orman yangını olarak tarihe geçen yangında idarenin, h...
Doğal Afetler ve Çevre Dergisi, 2020
Afet; deprem, tsunami, sel, heyelan, volkan patlaması, kasırga, hortum, uçak kazaları, tren kazal... more Afet; deprem, tsunami, sel, heyelan, volkan patlaması, kasırga, hortum, uçak kazaları, tren kazaları, nükleer santral kazaları, patlamalar ve terör saldırıları gibi çok sayıda insanın yaralanması ve ölümü ile birlikte ciddi fiziksel tahriplerle sonuçlanan olaylar olarak tanımlanmaktadır. Deprem, terör saldırısı ve heyelan gibi olaylar sonucunda yapılarda meydana gelen çökmeler sonrası yıkılmış yapı altında mahsur kalan insan ve hayvanların bulunması için kentsel arama ve kurtarma çalışmaları önem arz etmektedir. Afetin ilk saatlerinde kentsel arama ve kurtarma çalışmalarının başlaması mahsur kalanların canlı olarak çıkarılma oranını arttırmaktadır. İlk 24 saat sonrası afetzedelerin hayatta olma oranı %50 azalmaktadır. Özellikle depremlerle ilgili çok sayıda vaka çalışmasından elde edilen verilere göre, afet sonrası hayatta kalanların %50–95'i depremden sonraki ilk 24-48 saat içinde yerel halk tarafından kurtarıldığı belirtilmiştir. Fakat molozlar altında sıkışmış ve erişilmesi z...
International Journal of Disaster Risk Reduction, 2023
Turkey is one of the countries where disasters are frequently experienced due to its geopolitical... more Turkey is one of the countries where disasters are frequently experienced due to its geopolitical position. As in all parts of the world, disasters that occur in Turkey as well affect some groups more than others. This study aims to reveal the disaster experience of individuals with orthopedic disabilities within the integrated disaster management process. The research was conducted using phenomenological model, which is one of the qualitative research methods. The data were collected using a semi-structured interview form. Thirteen (13) individuals with orthopedic disability who have lived through a disaster were interviewed in the study and their answers were transcribed by experts. The results of the study concluded that people with orthopedic disabilities are not adequately prepared for disasters; they have access problems to training pieces related to disasters; the early warning systems are inefficient; they are willing to participate in voluntary works but they are excluded thereof; they have evacuation challenges during and after disasters; they cannot reach the meeting points and temporary housing areas or disaster aids and they feel excluded; they have trouble accessing tools and vehicles for mobility; the support from acquaintances helps for tackling these problems but they are not included in the integrated disaster management processes. This study revealed that people with disabilities are more affected by disasters than other individuals. Therefore, this study emphasizes these people should be included in integrated disaster management processes in order to increase their resilience in the face of disasters.
Öğretmenlerin Afet ve Acil Durumlara Bireysel Hazırlıklarının Değerlendirilmesi: Mersin İli Örneği, 2024
Bu çalışma, farklı afet tiplerinin meydana geldiği Mersin İli Mut İlçesinde görev yapan öğretmenl... more Bu çalışma, farklı afet tiplerinin meydana geldiği Mersin İli Mut İlçesinde görev yapan öğretmenlerin acil durum/afete bireysel hazırlık düzeylerinin ve ilişkili faktörlerin belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Yöntem: Çalışma kesitsel tipte bir araştırmadır. Veriler toplanmadan katılımcılara yazılı ve sözlü bilgilendirme yapılmış ve bilgilendirilmiş onam alınmıştır. Araştırma verileri 02.11.2022-31.01.2023 tarihleri arasında yüz yüze toplanmıştır. Veriler, veri kayıt formu ve Afete Bireysel Hazırlık Ölçeği (ABHÖ) ile toplanmıştır. Araştırma verilerinin analizi SPSS 22.0 istatistik paket programı kullanılarak yapılmıştır. Bulgular: Araştırmaya 706 öğretmen katılmıştır. Katılımcıların %38,8'i meslek hayatında acil durum/ afet yaşamış olup, bunların %85,8'i deprem yaşadığını belirtmiştir. ABHÖ toplam puanı, algılanan duyarlılık ve algılanan engeller alt boyutu puanı 18-27 yaş grubunda olanlarda daha yüksektir (p<0,01). Ölçeğin algılanan ciddiyet alt boyut puanı kadınlarda daha yüksek (p<0,001), öz yeterlilik alt boyut puanı erkeklerde daha yüksek bulunmuştur (p<0,002). Evli olan öğretmenlerde ölçeğin algılanan engeller ve öz yeterlilik alt boyutu puanı daha yüksektir (p<0,05). Daha önce acil durum/afet eğitimi almadığını belirten öğretmenlerde algılanan ciddiyet alt boyut puanı daha yüksek bulunmuştur (p<0,05). Meslek hayatında acil durum/afet yaşayanların ölçeğin algılanan duyarlılık ve öz yeterlilik alt boyutu ile ABHÖ toplam puanı anlamlı olarak daha yüksektir (p<0,05). Sonuç: Araştırmada öğretmenlerin acil durum ve afete bireysel hazırlık yapmak için yeterli bilgiye sahip olmadıkları sonucuna varılmıştır. Öğretmenlerin afet ve acil durumlarda bireysel hazırlıklarının arttırılması ve bu konuda sürekli eğitilmeleri toplumsal dirençliliğin artmasına olumlu katkı sağlayacaktır.
Afetler; doğa ve insan kaynaklı olan, aniden veya yavaş gelişen olayların doğurduğu sonuçlar olar... more Afetler; doğa ve insan kaynaklı olan, aniden veya yavaş gelişen olayların doğurduğu sonuçlar
olarak tanımlanmaktadır. Dünyada her geçen yıl sayısı ve şiddeti artan afetler sonucunda çok
sayıda insan hayatını kaybetmekte, yaralanmakta ve ciddi ekonomik kayıplar meydana
gelmektedir. Başarılı bir afet yönetim süreci sergileyebilmek için toplumun tüm kesimlerinin
afet yönetim süreçlerine dâhil edilmesi gerekmektedir. Afete maruz kalabilecek toplumlarla iş
birliği yapılmaması durumunda afetler etkin olarak yönetilememekte ve bunun sonucunda
afetin şiddeti artmaktadır. Afet yönetim süreçlerinde birey ve toplumları iş birliği yapmaya
teşvik etmenin yolu şüphesiz ki ikna kabiliyeti yüksek olan yöneticilerden geçmektedir. Bu
süreç içerisinde toplumların baş etme kapasitesini aşan ve maruz kalınan toplumda çeşitli
kayıplara sebep olan afetler bireylerin stres seviyesini artırmakta, algısını etkilemekte ve
dolayısıyla iletişimi güçleştirmektedir. Meydana gelen afetlerde ortaya çıkan kaos, toplumda
artan stres düzeyi ve büyük kayıplar afet yönetim sürecinin etkin gerçekleştirilmesini daha da
zorlaştırmaktadır. Afet yönetim süreçlerinde toplulukların idaresini kolaylaştırmak, zarar ve
kayıpları azaltmak için ikna edici iletişim ve etki taktiklerinin ele alındığı bu çalışma;
afetlerde kullanılan ikna edici iletişim örneklerinin yanı sıra, Falbe ve Yukl’un etki
taktiklerinin afet yönetim süreçleri üzerinden örneklendirilmesini içermektedir. Çalışma
sonucunda; literatürdeki bilgiler doğrultusunda afet yönetiminde, ikna ve etki taktiklerinin
etkinliğini arttırmaya katkı sağlamaya yönelik öneriler sunulacaktır.
Anahtar Kelimeler: Afet, Afet Yönetimi, İkna Edici İletişim, Etki Taktikleri.
Ortopedik Engelli Bireylerin COVID-19 ve Afet Deneyimleri Üzerine Fenomonolojik Bir Araştırma, 2022
Öz Günümüzde küresel olarak etki eden COVID-19 pandemisi çok sayıda can kaybına, sakatlıklara, ci... more Öz Günümüzde küresel olarak etki eden COVID-19 pandemisi çok sayıda can kaybına, sakatlıklara, ciddi ekonomik kayıplara, sosyal hayatın durmasına neden olmuş ve olmaktadır. Diğer afetler gibi COVID-19 pandemisi de toplumun her kesiminde aynı etkiyi yaratmamış, kırılgan dirençsiz gruplar bu pandemi sürecinden daha çok etkilenmişlerdir. Normal şartlarda çoğu zaman toplum geneline kıyasla daha kötü yaşam koşullarında yaşayan ve afetler nedeniyle daha zor durumda kalan engelliler COVİD-19 sürecinden de diğer bireylerden daha fazla etkilenmişler ve etkilenmektedirler. COVID-19 pandemisi süresince diğer afet türlerinde olduğu gibi engelli bireylerin rehabilitasyon, tıbbi takip ve tedavi gibi toplumun diğer bireylerinden farklı ihtiyaçları bulunmaktadır ve yapılan kısıtlamalar nedeniyle engelli bireyler bu özel ihtiyaçlarını gidermede sorunlar yaşamaktadırlar. Bu çalışmada COVİD-19 pandemisi süresini deneyimleyen 13 ortopedik engelli bireyle afet algısı ve COVID-19 pandemisinin gündelik yaşamlarındaki değişimlere yönelik nitel araştırma yöntemlerinden fenomenolojik desen kullanılarak derinlemesine görüşmeler yapılarak kişilerin afet algısı ve COVİD-19 deneyimleri hakkında görüşleri analiz edilmiştir. Araştırmanın sonucunda ortopedik engellilerin yaşadığı sorunlarla ilgili çözüm önerileri sunulmaktadır.
Yunanistan Attika Bölgesi Yangınının Değerlendirilmesi, 2019
Öz Afetler, her yıl çok sayıda insanın yaralanmasına, sakat kalmasına, ölmesine, ciddi mali kayıp... more Öz Afetler, her yıl çok sayıda insanın yaralanmasına, sakat kalmasına, ölmesine, ciddi mali kayıplara ve ekolojik dengenin bozulmasına neden olmaktadır. 1990'ların sonlarına doğru artmaya başlayan ve günümüzde de artmaya devam eden büyük oranda insan faaliyetleri sonucu oluşan küresel iklim değişikliğine bağlı olarak afetlerin sayısı ve şiddeti gittikçe artmaktadır. Afetler doğada oldukça büyük zararlar meydana getirmektedir. Özellikle orman yangınları, KBRN gibi olaylar doğada ciddi kirlenmelere ve ormanlık alanların yok olmasına bunula birlikte flora ve faunanın yok olmasına neden olmaktadır. Orman yangınları 1998-2017 yılları arasında meydana gelen tüm afetlerin %3,5'unu oluşturmaktadır. Bu yıllar arasında 254 orman yangını rapor edilmiş ve bu orman yangınlarının neden olduğu ekonomik kayıp 38 milyar ABD Doları'dır. Bu çalışmada 23-25 Temmuz 2018 tarihleri arasında Yunanistan Attika bölgesinde meydana gelen ve ülkenin en ölümcül orman yangını olarak tarihe geçen yangında idarenin, halkın, medyanın ve diğer aktörlerin bütünleşik afet yönetiminin aşamaları olan risk ve kriz yönetimindeki davranışlarını değerlendirilmektedir. Çalışmada afet yönetiminde önemli aktörler arasında olan medyanın afet meydana geldikten sonra ulusal ve uluslararası olarak afetin üzerinden geçen zamanla paralel olarak değerlendirilmesi yapılmıştır. Afetten etkilenen halk ile yerel ve merkezi idarenin afete karşı yanıtı medya, gazete haberleri ve yapılan basın açıklamaları incelenerek değerlendirmeler yapılmıştır. Bu açılardan çalışmanın afet yönetimi literatürüne katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Afetlerde Kentsel Arama ve Kurtarmada Kullanılan Yöntemler ve Güncel Yaklaşımların Değerlendirilmesi, 2020
Afet; deprem, tsunami, sel, heyelan, volkan patlaması, kasırga, hortum, uçak kazaları, tren kazal... more Afet; deprem, tsunami, sel, heyelan, volkan patlaması, kasırga, hortum, uçak kazaları, tren kazaları, nükleer santral kazaları, patlamalar ve terör saldırıları gibi çok sayıda insanın yaralanması ve ölümü ile birlikte ciddi fiziksel tahriplerle sonuçlanan olaylar olarak tanımlanmaktadır. Deprem, terör saldırısı ve heyelan gibi olaylar sonucunda yapılarda meydana gelen çökmeler sonrası yıkılmış yapı altında mahsur kalan insan ve hayvanların bulunması için kentsel arama ve kurtarma çalışmaları önem arz etmektedir. Afetin ilk saatlerinde kentsel arama ve kurtarma çalışmalarının başlaması mahsur kalanların canlı olarak çıkarılma oranını arttırmaktadır. İlk 24 saat sonrası afetzedelerin hayatta olma oranı %50 azalmaktadır. Özellikle depremlerle ilgili çok sayıda vaka çalışmasından elde edilen verilere göre, afet sonrası hayatta kalanların %50-95'i depremden sonraki ilk 24-48 saat içinde yerel halk tarafından kurtarıldığı belirtilmiştir. Fakat molozlar altında sıkışmış ve erişilmesi zor olan afetzedelere ulaşmada profesyonel ekiplere ihtiyaç duyulmaktadır. Çökmüş yapı içerisindeki artçı sarsıntılar ve diğer nedenlerden kaynaklı (molozların kaldırılması veya sabitlenmesi sırasında oluşan çökmeler ve afetzede yakınlarının enkaz üstünde yakınlarını aramasından kaynaklı çökmeler vb.) oluşan ikincil çökmeler, tehlikeli kimyasal madde sızıntıları, gaz kaçakları ve kazazedeye erişimdeki geçiş rotalarının dar olması gibi olumsuz etkenler kentsel arama ve kurtarma ekiplerinin güvenliğini tehdit eden unsurlardır. Bu tehditler arama ve kurtarma personelinin kentsel arama kurtarma çalışmalarında tek başına etkin ve verimli olmasını engellemektedir. Kentsel arama ve kurtarma çalışmalarında yerel halk ve profesyonel ekipler ile birlikte köpekler, robotlar, sismik ve akustik (dinleme) cihazlar ve görüntüleme cihazları gibi aktörler de rol almaktadır. Bu aktörlerin her biri farklı görevler ile kentsel arama ve kurtarma çalışmalarında etkili ve verimli olarak kullanılmakla beraber çalışmaların bütünsel olarak yürütülmesini sağlama ve birbirini tamamlama özelliklerine sahiptir. Bu çalışmada kentsel arama ve kurtarma çalışmalarında görev alan afet gönüllüleri, profesyonel arama ve kurtarma personelleri, arama ve kurtarma köpekleri, dinleme ve görüntülü arama cihazları ile robotların arama ve kurtarma çalışmalarındaki pozisyonları incelenmiştir.
Journal of Pre-Hospital - Hastane Öncesi Dergisi, 2020
Komuta Kontrol Merkezi ve vaka sayısının yüksek olması nedeniyle 112 ASH merkez istasyonları örne... more Komuta Kontrol Merkezi ve vaka sayısının yüksek olması nedeniyle 112 ASH merkez istasyonları örneklem olarak seçilmiştir. Araştırmada tarama modeli türlerinden biri olan genel tarama modeli kullanılmıştır. Verilerin toplanması amacıyla literatür taramasının ardından araştırmacı tarafından anket formu geliştirilmiştir. Bulgular: Araştırmaya göre İzmir 112 ASH çalışanlarının %94,8'inin START protokolü ile ilgili eğitim aldığı saptanmıştır. START protokolü hakkındaki bilgi düzeylerinde, doktorların bilgi düzeyleri diğer meslek gruplarına göre, yüksek lisans mezunlarının bilgi düzeyleri lise mezunlarına göre, 112 idari birim çalışanlarının bilgi düzeyleri 112 ASH İstasyonu çalışanlarına göre anlamlı şekilde yüksek olduğu tespit edilmiştir. Sonuç: Araştırmanın sonucuna göre İzmir 112 ASH personellerinin START protokolü hakkındaki bilgi düzeylerinde, öğrenim durumu, meslek, çalıştığı birim ve triyaj konusunda aldıkları eğitime bağlı anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir.
International Journal of Disaster Risk Reduction
Turkey is one of the countries where disasters are frequently experienced due to its geopolitical... more Turkey is one of the countries where disasters are frequently experienced due to its geopolitical position. As in all parts of the world, disasters that occur in Turkey as well affect some groups more than others. This study aims to reveal the disaster experience of individuals with orthopedic disabilities within the integrated disaster management process. The research was conducted using phenomenological model, which is one of the qualitative research methods. The data were collected using a semi-structured interview form. Thirteen (13) individuals with orthopedic disability who have lived through a disaster were interviewed in the study and their answers were transcribed by experts. The results of the study concluded that people with orthopedic disabilities are not adequately prepared for disasters; they have access problems to training pieces related to disasters; the early warning systems are inefficient; they are willing to participate in voluntary works but they are excluded thereof; they have evacuation challenges during and after disasters; they cannot reach the meeting points and temporary housing areas or disaster aids and they feel excluded; they have trouble accessing tools and vehicles for mobility; the support from acquaintances helps for tackling these problems but they are not included in the integrated disaster management processes. This study revealed that people with disabilities are more affected by disasters than other individuals. Therefore, this study emphasizes these people should be included in integrated disaster management processes in order to increase their resilience in the face of disasters.
Objective: In this study, it was aimed to determine the level of knowledge about the START (Simpl... more Objective: In this study, it was aimed to determine the level of knowledge about the START (Simple Triage and Rapid Treatment) protocol of the Izmir 112 Emergency Health Services (EHS) providers who will perform the field triage in mass events. Material and Methods: The sample of the study is the 112 Administrative Unit, Izmir 112 Command and Control Center and 112 EHS Central Station because of the high number of cases. The general survey model, which is one of the survey model types, was used in the research. After the literature review, a questionnaire was developed by the researcher to collect the data. Results: According to our research; It was found that 94.8% of Izmir 112 EHS services employees received training on START protocol. In the level of knowledge about the START protocol, the knowledge level of physicians higher than from other occupational groups, the level of knowledge of master's graduates was higher than that of high school graduates, and the level of knowle...
Resilience, Dec 31, 2019
Öz Afetler, her yıl çok sayıda insanın yaralanmasına, sakat kalmasına, ölmesine, ciddi mali kayıp... more Öz Afetler, her yıl çok sayıda insanın yaralanmasına, sakat kalmasına, ölmesine, ciddi mali kayıplara ve ekolojik dengenin bozulmasına neden olmaktadır. 1990'ların sonlarına doğru artmaya başlayan ve günümüzde de artmaya devam eden büyük oranda insan faaliyetleri sonucu oluşan küresel iklim değişikliğine bağlı olarak afetlerin sayısı ve şiddeti gittikçe artmaktadır. Afetler doğada oldukça büyük zararlar meydana getirmektedir. Özellikle orman yangınları, KBRN gibi olaylar doğada ciddi kirlenmelere ve ormanlık alanların yok olmasına bunula birlikte flora ve faunanın yok olmasına neden olmaktadır. Orman yangınları 1998-2017 yılları arasında meydana gelen tüm afetlerin %3,5'unu oluşturmaktadır. Bu yıllar arasında 254 orman yangını rapor edilmiş ve bu orman yangınlarının neden olduğu ekonomik kayıp 38 milyar ABD Doları'dır. Bu çalışmada 23-25 Temmuz 2018 tarihleri arasında Yunanistan Attika bölgesinde meydana gelen ve ülkenin en ölümcül orman yangını olarak tarihe geçen yangında idarenin, halkın, medyanın ve diğer aktörlerin bütünleşik afet yönetiminin aşamaları olan risk ve kriz yönetimindeki davranışlarını değerlendirilmektedir. Çalışmada afet yönetiminde önemli aktörler arasında olan medyanın afet meydana geldikten sonra ulusal ve uluslararası olarak afetin üzerinden geçen zamanla paralel olarak değerlendirilmesi yapılmıştır. Afetten etkilenen halk ile yerel ve merkezi idarenin afete karşı yanıtı medya, gazete haberleri ve yapılan basın açıklamaları incelenerek değerlendirmeler yapılmıştır. Bu açılardan çalışmanın afet yönetimi literatürüne katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Doğal afetler ve çevre dergisi, Jan 12, 2020
Afet; deprem, tsunami, sel, heyelan, volkan patlaması, kasırga, hortum, uçak kazaları, tren kazal... more Afet; deprem, tsunami, sel, heyelan, volkan patlaması, kasırga, hortum, uçak kazaları, tren kazaları, nükleer santral kazaları, patlamalar ve terör saldırıları gibi çok sayıda insanın yaralanması ve ölümü ile birlikte ciddi fiziksel tahriplerle sonuçlanan olaylar olarak tanımlanmaktadır. Deprem, terör saldırısı ve heyelan gibi olaylar sonucunda yapılarda meydana gelen çökmeler sonrası yıkılmış yapı altında mahsur kalan insan ve hayvanların bulunması için kentsel arama ve kurtarma çalışmaları önem arz etmektedir. Afetin ilk saatlerinde kentsel arama ve kurtarma çalışmalarının başlaması mahsur kalanların canlı olarak çıkarılma oranını arttırmaktadır. İlk 24 saat sonrası afetzedelerin hayatta olma oranı %50 azalmaktadır. Özellikle depremlerle ilgili çok sayıda vaka çalışmasından elde edilen verilere göre, afet sonrası hayatta kalanların %50-95'i depremden sonraki ilk 24-48 saat içinde yerel halk tarafından kurtarıldığı belirtilmiştir. Fakat molozlar altında sıkışmış ve erişilmesi zor olan afetzedelere ulaşmada profesyonel ekiplere ihtiyaç duyulmaktadır. Çökmüş yapı içerisindeki artçı sarsıntılar ve diğer nedenlerden kaynaklı (molozların kaldırılması veya sabitlenmesi sırasında oluşan çökmeler ve afetzede yakınlarının enkaz üstünde yakınlarını aramasından kaynaklı çökmeler vb.) oluşan ikincil çökmeler, tehlikeli kimyasal madde sızıntıları, gaz kaçakları ve kazazedeye erişimdeki geçiş rotalarının dar olması gibi olumsuz etkenler kentsel arama ve kurtarma ekiplerinin güvenliğini tehdit eden unsurlardır. Bu tehditler arama ve kurtarma personelinin kentsel arama kurtarma çalışmalarında tek başına etkin ve verimli olmasını engellemektedir. Kentsel arama ve kurtarma çalışmalarında yerel halk ve profesyonel ekipler ile birlikte köpekler, robotlar, sismik ve akustik (dinleme) cihazlar ve görüntüleme cihazları gibi aktörler de rol almaktadır. Bu aktörlerin her biri farklı görevler ile kentsel arama ve kurtarma çalışmalarında etkili ve verimli olarak kullanılmakla beraber çalışmaların bütünsel olarak yürütülmesini sağlama ve birbirini tamamlama özelliklerine sahiptir. Bu çalışmada kentsel arama ve kurtarma çalışmalarında görev alan afet gönüllüleri, profesyonel arama ve kurtarma personelleri, arama ve kurtarma köpekleri, dinleme ve görüntülü arama cihazları ile robotların arama ve kurtarma çalışmalarındaki pozisyonları incelenmiştir.
Resilience, 2022
Günümüzde küresel olarak etki eden COVID-19 pandemisi çok sayıda can kaybına, sakatlıklara, ciddi... more Günümüzde küresel olarak etki eden COVID-19 pandemisi çok sayıda can kaybına, sakatlıklara, ciddi ekonomik kayıplara, sosyal hayatın durmasına neden olmuş ve olmaktadır. Diğer afetler gibi COVID-19 pandemisi de toplumun her kesiminde aynı etkiyi yaratmamış, kırılgan dirençsiz gruplar bu pandemi sürecinden daha çok etkilenmişlerdir. Normal şartlarda çoğu zaman toplum geneline kıyasla daha kötü yaşam koşullarında yaşayan ve afetler nedeniyle daha zor durumda kalan engelliler COVİD-19 sürecinden de diğer bireylerden daha fazla etkilenmişler ve etkilenmektedirler. COVID-19 pandemisi süresince diğer afet türlerinde olduğu gibi engelli bireylerin rehabilitasyon, tıbbi takip ve tedavi gibi toplumun diğer bireylerinden farklı ihtiyaçları bulunmaktadır ve yapılan kısıtlamalar nedeniyle engelli bireyler bu özel ihtiyaçlarını gidermede sorunlar yaşamaktadırlar. Bu çalışmada COVİD-19 pandemisi süresini deneyimleyen 13 ortopedik engelli bireyle afet algısı ve COVID-19 pandemisinin gündelik yaşam...
Resilience, 2019
Afetler, her yıl çok sayıda insanın yaralanmasına, sakat kalmasına, ölmesine, ciddi mali kayıplar... more Afetler, her yıl çok sayıda insanın yaralanmasına, sakat kalmasına, ölmesine, ciddi mali kayıplara ve ekolojik dengenin bozulmasına neden olmaktadır. 1990’ların sonlarına doğru artmaya başlayan ve günümüzde de artmaya devam eden büyük oranda insan faaliyetleri sonucu oluşan küresel iklim değişikliğine bağlı olarak afetlerin sayısı ve şiddeti gittikçe artmaktadır. Afetler doğada oldukça büyük zararlar meydana getirmektedir. Özellikle orman yangınları, KBRN gibi olaylar doğada ciddi kirlenmelere ve ormanlık alanların yok olmasına bunula birlikte flora ve faunanın yok olmasına neden olmaktadır. Orman yangınları 1998-2017 yılları arasında meydana gelen tüm afetlerin %3,5’unu oluşturmaktadır. Bu yıllar arasında 254 orman yangını rapor edilmiş ve bu orman yangınlarının neden olduğu ekonomik kayıp 38 milyar ABD Doları’dır. Bu çalışmada 23-25 Temmuz 2018 tarihleri arasında Yunanistan Attika bölgesinde meydana gelen ve ülkenin en ölümcül orman yangını olarak tarihe geçen yangında idarenin, h...
Doğal Afetler ve Çevre Dergisi, 2020
Afet; deprem, tsunami, sel, heyelan, volkan patlaması, kasırga, hortum, uçak kazaları, tren kazal... more Afet; deprem, tsunami, sel, heyelan, volkan patlaması, kasırga, hortum, uçak kazaları, tren kazaları, nükleer santral kazaları, patlamalar ve terör saldırıları gibi çok sayıda insanın yaralanması ve ölümü ile birlikte ciddi fiziksel tahriplerle sonuçlanan olaylar olarak tanımlanmaktadır. Deprem, terör saldırısı ve heyelan gibi olaylar sonucunda yapılarda meydana gelen çökmeler sonrası yıkılmış yapı altında mahsur kalan insan ve hayvanların bulunması için kentsel arama ve kurtarma çalışmaları önem arz etmektedir. Afetin ilk saatlerinde kentsel arama ve kurtarma çalışmalarının başlaması mahsur kalanların canlı olarak çıkarılma oranını arttırmaktadır. İlk 24 saat sonrası afetzedelerin hayatta olma oranı %50 azalmaktadır. Özellikle depremlerle ilgili çok sayıda vaka çalışmasından elde edilen verilere göre, afet sonrası hayatta kalanların %50–95'i depremden sonraki ilk 24-48 saat içinde yerel halk tarafından kurtarıldığı belirtilmiştir. Fakat molozlar altında sıkışmış ve erişilmesi z...
International Journal of Disaster Risk Reduction, 2023
Turkey is one of the countries where disasters are frequently experienced due to its geopolitical... more Turkey is one of the countries where disasters are frequently experienced due to its geopolitical position. As in all parts of the world, disasters that occur in Turkey as well affect some groups more than others. This study aims to reveal the disaster experience of individuals with orthopedic disabilities within the integrated disaster management process. The research was conducted using phenomenological model, which is one of the qualitative research methods. The data were collected using a semi-structured interview form. Thirteen (13) individuals with orthopedic disability who have lived through a disaster were interviewed in the study and their answers were transcribed by experts. The results of the study concluded that people with orthopedic disabilities are not adequately prepared for disasters; they have access problems to training pieces related to disasters; the early warning systems are inefficient; they are willing to participate in voluntary works but they are excluded thereof; they have evacuation challenges during and after disasters; they cannot reach the meeting points and temporary housing areas or disaster aids and they feel excluded; they have trouble accessing tools and vehicles for mobility; the support from acquaintances helps for tackling these problems but they are not included in the integrated disaster management processes. This study revealed that people with disabilities are more affected by disasters than other individuals. Therefore, this study emphasizes these people should be included in integrated disaster management processes in order to increase their resilience in the face of disasters.
Öğretmenlerin Afet ve Acil Durumlara Bireysel Hazırlıklarının Değerlendirilmesi: Mersin İli Örneği, 2024
Bu çalışma, farklı afet tiplerinin meydana geldiği Mersin İli Mut İlçesinde görev yapan öğretmenl... more Bu çalışma, farklı afet tiplerinin meydana geldiği Mersin İli Mut İlçesinde görev yapan öğretmenlerin acil durum/afete bireysel hazırlık düzeylerinin ve ilişkili faktörlerin belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Yöntem: Çalışma kesitsel tipte bir araştırmadır. Veriler toplanmadan katılımcılara yazılı ve sözlü bilgilendirme yapılmış ve bilgilendirilmiş onam alınmıştır. Araştırma verileri 02.11.2022-31.01.2023 tarihleri arasında yüz yüze toplanmıştır. Veriler, veri kayıt formu ve Afete Bireysel Hazırlık Ölçeği (ABHÖ) ile toplanmıştır. Araştırma verilerinin analizi SPSS 22.0 istatistik paket programı kullanılarak yapılmıştır. Bulgular: Araştırmaya 706 öğretmen katılmıştır. Katılımcıların %38,8'i meslek hayatında acil durum/ afet yaşamış olup, bunların %85,8'i deprem yaşadığını belirtmiştir. ABHÖ toplam puanı, algılanan duyarlılık ve algılanan engeller alt boyutu puanı 18-27 yaş grubunda olanlarda daha yüksektir (p<0,01). Ölçeğin algılanan ciddiyet alt boyut puanı kadınlarda daha yüksek (p<0,001), öz yeterlilik alt boyut puanı erkeklerde daha yüksek bulunmuştur (p<0,002). Evli olan öğretmenlerde ölçeğin algılanan engeller ve öz yeterlilik alt boyutu puanı daha yüksektir (p<0,05). Daha önce acil durum/afet eğitimi almadığını belirten öğretmenlerde algılanan ciddiyet alt boyut puanı daha yüksek bulunmuştur (p<0,05). Meslek hayatında acil durum/afet yaşayanların ölçeğin algılanan duyarlılık ve öz yeterlilik alt boyutu ile ABHÖ toplam puanı anlamlı olarak daha yüksektir (p<0,05). Sonuç: Araştırmada öğretmenlerin acil durum ve afete bireysel hazırlık yapmak için yeterli bilgiye sahip olmadıkları sonucuna varılmıştır. Öğretmenlerin afet ve acil durumlarda bireysel hazırlıklarının arttırılması ve bu konuda sürekli eğitilmeleri toplumsal dirençliliğin artmasına olumlu katkı sağlayacaktır.
Afetler; doğa ve insan kaynaklı olan, aniden veya yavaş gelişen olayların doğurduğu sonuçlar olar... more Afetler; doğa ve insan kaynaklı olan, aniden veya yavaş gelişen olayların doğurduğu sonuçlar
olarak tanımlanmaktadır. Dünyada her geçen yıl sayısı ve şiddeti artan afetler sonucunda çok
sayıda insan hayatını kaybetmekte, yaralanmakta ve ciddi ekonomik kayıplar meydana
gelmektedir. Başarılı bir afet yönetim süreci sergileyebilmek için toplumun tüm kesimlerinin
afet yönetim süreçlerine dâhil edilmesi gerekmektedir. Afete maruz kalabilecek toplumlarla iş
birliği yapılmaması durumunda afetler etkin olarak yönetilememekte ve bunun sonucunda
afetin şiddeti artmaktadır. Afet yönetim süreçlerinde birey ve toplumları iş birliği yapmaya
teşvik etmenin yolu şüphesiz ki ikna kabiliyeti yüksek olan yöneticilerden geçmektedir. Bu
süreç içerisinde toplumların baş etme kapasitesini aşan ve maruz kalınan toplumda çeşitli
kayıplara sebep olan afetler bireylerin stres seviyesini artırmakta, algısını etkilemekte ve
dolayısıyla iletişimi güçleştirmektedir. Meydana gelen afetlerde ortaya çıkan kaos, toplumda
artan stres düzeyi ve büyük kayıplar afet yönetim sürecinin etkin gerçekleştirilmesini daha da
zorlaştırmaktadır. Afet yönetim süreçlerinde toplulukların idaresini kolaylaştırmak, zarar ve
kayıpları azaltmak için ikna edici iletişim ve etki taktiklerinin ele alındığı bu çalışma;
afetlerde kullanılan ikna edici iletişim örneklerinin yanı sıra, Falbe ve Yukl’un etki
taktiklerinin afet yönetim süreçleri üzerinden örneklendirilmesini içermektedir. Çalışma
sonucunda; literatürdeki bilgiler doğrultusunda afet yönetiminde, ikna ve etki taktiklerinin
etkinliğini arttırmaya katkı sağlamaya yönelik öneriler sunulacaktır.
Anahtar Kelimeler: Afet, Afet Yönetimi, İkna Edici İletişim, Etki Taktikleri.
Ortopedik Engelli Bireylerin COVID-19 ve Afet Deneyimleri Üzerine Fenomonolojik Bir Araştırma, 2022
Öz Günümüzde küresel olarak etki eden COVID-19 pandemisi çok sayıda can kaybına, sakatlıklara, ci... more Öz Günümüzde küresel olarak etki eden COVID-19 pandemisi çok sayıda can kaybına, sakatlıklara, ciddi ekonomik kayıplara, sosyal hayatın durmasına neden olmuş ve olmaktadır. Diğer afetler gibi COVID-19 pandemisi de toplumun her kesiminde aynı etkiyi yaratmamış, kırılgan dirençsiz gruplar bu pandemi sürecinden daha çok etkilenmişlerdir. Normal şartlarda çoğu zaman toplum geneline kıyasla daha kötü yaşam koşullarında yaşayan ve afetler nedeniyle daha zor durumda kalan engelliler COVİD-19 sürecinden de diğer bireylerden daha fazla etkilenmişler ve etkilenmektedirler. COVID-19 pandemisi süresince diğer afet türlerinde olduğu gibi engelli bireylerin rehabilitasyon, tıbbi takip ve tedavi gibi toplumun diğer bireylerinden farklı ihtiyaçları bulunmaktadır ve yapılan kısıtlamalar nedeniyle engelli bireyler bu özel ihtiyaçlarını gidermede sorunlar yaşamaktadırlar. Bu çalışmada COVİD-19 pandemisi süresini deneyimleyen 13 ortopedik engelli bireyle afet algısı ve COVID-19 pandemisinin gündelik yaşamlarındaki değişimlere yönelik nitel araştırma yöntemlerinden fenomenolojik desen kullanılarak derinlemesine görüşmeler yapılarak kişilerin afet algısı ve COVİD-19 deneyimleri hakkında görüşleri analiz edilmiştir. Araştırmanın sonucunda ortopedik engellilerin yaşadığı sorunlarla ilgili çözüm önerileri sunulmaktadır.
Yunanistan Attika Bölgesi Yangınının Değerlendirilmesi, 2019
Öz Afetler, her yıl çok sayıda insanın yaralanmasına, sakat kalmasına, ölmesine, ciddi mali kayıp... more Öz Afetler, her yıl çok sayıda insanın yaralanmasına, sakat kalmasına, ölmesine, ciddi mali kayıplara ve ekolojik dengenin bozulmasına neden olmaktadır. 1990'ların sonlarına doğru artmaya başlayan ve günümüzde de artmaya devam eden büyük oranda insan faaliyetleri sonucu oluşan küresel iklim değişikliğine bağlı olarak afetlerin sayısı ve şiddeti gittikçe artmaktadır. Afetler doğada oldukça büyük zararlar meydana getirmektedir. Özellikle orman yangınları, KBRN gibi olaylar doğada ciddi kirlenmelere ve ormanlık alanların yok olmasına bunula birlikte flora ve faunanın yok olmasına neden olmaktadır. Orman yangınları 1998-2017 yılları arasında meydana gelen tüm afetlerin %3,5'unu oluşturmaktadır. Bu yıllar arasında 254 orman yangını rapor edilmiş ve bu orman yangınlarının neden olduğu ekonomik kayıp 38 milyar ABD Doları'dır. Bu çalışmada 23-25 Temmuz 2018 tarihleri arasında Yunanistan Attika bölgesinde meydana gelen ve ülkenin en ölümcül orman yangını olarak tarihe geçen yangında idarenin, halkın, medyanın ve diğer aktörlerin bütünleşik afet yönetiminin aşamaları olan risk ve kriz yönetimindeki davranışlarını değerlendirilmektedir. Çalışmada afet yönetiminde önemli aktörler arasında olan medyanın afet meydana geldikten sonra ulusal ve uluslararası olarak afetin üzerinden geçen zamanla paralel olarak değerlendirilmesi yapılmıştır. Afetten etkilenen halk ile yerel ve merkezi idarenin afete karşı yanıtı medya, gazete haberleri ve yapılan basın açıklamaları incelenerek değerlendirmeler yapılmıştır. Bu açılardan çalışmanın afet yönetimi literatürüne katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Afetlerde Kentsel Arama ve Kurtarmada Kullanılan Yöntemler ve Güncel Yaklaşımların Değerlendirilmesi, 2020
Afet; deprem, tsunami, sel, heyelan, volkan patlaması, kasırga, hortum, uçak kazaları, tren kazal... more Afet; deprem, tsunami, sel, heyelan, volkan patlaması, kasırga, hortum, uçak kazaları, tren kazaları, nükleer santral kazaları, patlamalar ve terör saldırıları gibi çok sayıda insanın yaralanması ve ölümü ile birlikte ciddi fiziksel tahriplerle sonuçlanan olaylar olarak tanımlanmaktadır. Deprem, terör saldırısı ve heyelan gibi olaylar sonucunda yapılarda meydana gelen çökmeler sonrası yıkılmış yapı altında mahsur kalan insan ve hayvanların bulunması için kentsel arama ve kurtarma çalışmaları önem arz etmektedir. Afetin ilk saatlerinde kentsel arama ve kurtarma çalışmalarının başlaması mahsur kalanların canlı olarak çıkarılma oranını arttırmaktadır. İlk 24 saat sonrası afetzedelerin hayatta olma oranı %50 azalmaktadır. Özellikle depremlerle ilgili çok sayıda vaka çalışmasından elde edilen verilere göre, afet sonrası hayatta kalanların %50-95'i depremden sonraki ilk 24-48 saat içinde yerel halk tarafından kurtarıldığı belirtilmiştir. Fakat molozlar altında sıkışmış ve erişilmesi zor olan afetzedelere ulaşmada profesyonel ekiplere ihtiyaç duyulmaktadır. Çökmüş yapı içerisindeki artçı sarsıntılar ve diğer nedenlerden kaynaklı (molozların kaldırılması veya sabitlenmesi sırasında oluşan çökmeler ve afetzede yakınlarının enkaz üstünde yakınlarını aramasından kaynaklı çökmeler vb.) oluşan ikincil çökmeler, tehlikeli kimyasal madde sızıntıları, gaz kaçakları ve kazazedeye erişimdeki geçiş rotalarının dar olması gibi olumsuz etkenler kentsel arama ve kurtarma ekiplerinin güvenliğini tehdit eden unsurlardır. Bu tehditler arama ve kurtarma personelinin kentsel arama kurtarma çalışmalarında tek başına etkin ve verimli olmasını engellemektedir. Kentsel arama ve kurtarma çalışmalarında yerel halk ve profesyonel ekipler ile birlikte köpekler, robotlar, sismik ve akustik (dinleme) cihazlar ve görüntüleme cihazları gibi aktörler de rol almaktadır. Bu aktörlerin her biri farklı görevler ile kentsel arama ve kurtarma çalışmalarında etkili ve verimli olarak kullanılmakla beraber çalışmaların bütünsel olarak yürütülmesini sağlama ve birbirini tamamlama özelliklerine sahiptir. Bu çalışmada kentsel arama ve kurtarma çalışmalarında görev alan afet gönüllüleri, profesyonel arama ve kurtarma personelleri, arama ve kurtarma köpekleri, dinleme ve görüntülü arama cihazları ile robotların arama ve kurtarma çalışmalarındaki pozisyonları incelenmiştir.
Journal of Pre-Hospital - Hastane Öncesi Dergisi, 2020
Komuta Kontrol Merkezi ve vaka sayısının yüksek olması nedeniyle 112 ASH merkez istasyonları örne... more Komuta Kontrol Merkezi ve vaka sayısının yüksek olması nedeniyle 112 ASH merkez istasyonları örneklem olarak seçilmiştir. Araştırmada tarama modeli türlerinden biri olan genel tarama modeli kullanılmıştır. Verilerin toplanması amacıyla literatür taramasının ardından araştırmacı tarafından anket formu geliştirilmiştir. Bulgular: Araştırmaya göre İzmir 112 ASH çalışanlarının %94,8'inin START protokolü ile ilgili eğitim aldığı saptanmıştır. START protokolü hakkındaki bilgi düzeylerinde, doktorların bilgi düzeyleri diğer meslek gruplarına göre, yüksek lisans mezunlarının bilgi düzeyleri lise mezunlarına göre, 112 idari birim çalışanlarının bilgi düzeyleri 112 ASH İstasyonu çalışanlarına göre anlamlı şekilde yüksek olduğu tespit edilmiştir. Sonuç: Araştırmanın sonucuna göre İzmir 112 ASH personellerinin START protokolü hakkındaki bilgi düzeylerinde, öğrenim durumu, meslek, çalıştığı birim ve triyaj konusunda aldıkları eğitime bağlı anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir.