Ali ALTUNTAŞ | Dokuz Eylül University (original) (raw)
Papers by Ali ALTUNTAŞ
Birinci Dünya Savaşı ve Milli Mücadele’nin askeri safhalarından sonra yeni kurulan Türkiye Cumhu... more Birinci Dünya Savaşı ve Milli Mücadele’nin askeri safhalarından sonra yeni kurulan Türkiye
Cumhuriyeti, genç ve devrimci karakterinin vermiş olduğu güvenle kazanmış olduğu
diplomatik zaferler ile hürriyetine olan düşkünlüğünü bir kez daha perçinlemiştir. Mustafa
Kemal Atatürk’ün yönetimiyle barışçıl politikalara imzasını atan Türkiye Cumhuriyeti, iki
savaş arası dünya konjektürüne ayak uydurmuş, birçok ilk denilebilecek yeniliklere iz
bırakmıştır. İkinci bir savaşı kaldıramayacak kadar genç olan bir ülkenin, savaşa giden yolda
aldığı tedbirler, önlemler ve taktikler savunmaya yönelik olacağı apaçık ortadadır. Bu
psikolojik harp safhasında diken üstünde olan Türkiye toprakları, kendinden beklenileni
yaparak uluslararası barıştan yana olmuştur.
İkinci Dünya Savaşı'nın vuku bulduğu yıllarda, küresel açıdan Hava Kuvvetleri'nin önemi eskisinde... more İkinci Dünya Savaşı'nın vuku bulduğu yıllarda, küresel açıdan Hava Kuvvetleri'nin önemi eskisinden daha çok artmıştır. Bu savaşın devam ettiği sürede, Türkiye-İngiltere hükümetleri arasında yapılan mutabakata göre, alanında başarılı Türk pilotlar; İngiltere Kraliyet Hava Kuvvetleri tarafından uçuş tahsili görmüşlerdir.
Bu konuyu seçmemde bana kolaylık sağlayan danışmanım, Gülsüm TÜTÜNCÜ'ye teşekkürlerimi sunarım. Ç... more Bu konuyu seçmemde bana kolaylık sağlayan danışmanım, Gülsüm TÜTÜNCÜ'ye teşekkürlerimi sunarım. Çalışmam süresince benden desteklerini esirgemeyen aileme, öğretmenlerime ve arkadaşlarıma teşekkür ederim. Bu çalışmayı, Yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini atan ve kuran, başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına, Türkiye Cumhuriyeti'ni bulunduğu her ortamda korurken canını vermiş şehitlerimize ithaf ediyorum.
İkta sözlük anlamı olarak "kesmek, ayırmak" anlamına gelmektedir. İslam Ansiklopedisi, Sadi Kucur... more İkta sözlük anlamı olarak "kesmek, ayırmak" anlamına gelmektedir. İslam Ansiklopedisi, Sadi Kucur'a göre; "Selçuklu tarihinde Nizamülmülk'ün kurduğu kaynaklarda yazsa da bu sistemi ilk kuran devletin Büveyhiler olduğunu" söylemektedir. Selçuklular'da ikta sisteminin Sultan Melikşah'ın saltanatının ikinci yılından itibaren uygulamaya konulduğu ve on beşinci yılından itibaren ülkede yaygınlık gösterdiği anlaşılmaktadır. Bu sistem belirli topraklara ait devlet gelirlerinin, hizmet ve maaşlarına karşılık olarak askerlere ya da sivil devlet adamlarına tahsis edilmesiydi. Emirler ve devlet adamlarına ait iktalar, görevde bulundukları sürede geçerli olup, bunlardan herhangi birisi görevden uzaklaştırılırsa ona tahsis edilen iktası geri alınırdı. İkta sahipleri ona tahsis edilen gelirden fazlasını alamazdı. İmparatorluk toprakları "has", "ikta" ve "haraci topraklar" olmak üzere üçe ayrılmıştır. "Has" topraklar, sultanın mülkü olup, bu toprakları işleyenlerden toplanan vergiler "ihtiyat-ı hazineye" yatırılırdı. "İkta" topraklar "hassa ordusu" ile taşrada oturup seferlere asker götürerek katılanlara dağıtılırdı. Ayrıca devlet büyüklerine, saray kadınlarına ve diğer hanedan mensuplarına da topraklar "ikta" edilirdi. "İkta" bir kimseye belli bir görev karşılığında verilmişse de, görevden ayrıldığında toprak da elinden alınırdı. "İkta" topraklar irsi yollarla başka birisine geçmez, ölüm veya görevlerinden ayrılma/uzaklaştırılma durumlarında "ikta beratları" yenilenirdi. Coşkun Can Aktan'a göre: "Selçuklularda ikta sahipleri bütün ihtiyaçlarını (at, silah, yiyecek, içecek vb.) bizzat kendi iktalarından sağlıyorlardı. Savaşlarda yararlılık gösterenlere ikta vermek suretiyle taltif ediliyor, yine büyük hizmeti geçen askerlerin mevcut iktaları da artırılırdı. İktaların dağıtım işi daha ziyade cülus, yani padişahın tahta çıkması zamanlarında veya zafer dönüşlerinde yapılırdı.
Birinci Dünya Savaşı ve Milli Mücadele’nin askeri safhalarından sonra yeni kurulan Türkiye Cumhu... more Birinci Dünya Savaşı ve Milli Mücadele’nin askeri safhalarından sonra yeni kurulan Türkiye
Cumhuriyeti, genç ve devrimci karakterinin vermiş olduğu güvenle kazanmış olduğu
diplomatik zaferler ile hürriyetine olan düşkünlüğünü bir kez daha perçinlemiştir. Mustafa
Kemal Atatürk’ün yönetimiyle barışçıl politikalara imzasını atan Türkiye Cumhuriyeti, iki
savaş arası dünya konjektürüne ayak uydurmuş, birçok ilk denilebilecek yeniliklere iz
bırakmıştır. İkinci bir savaşı kaldıramayacak kadar genç olan bir ülkenin, savaşa giden yolda
aldığı tedbirler, önlemler ve taktikler savunmaya yönelik olacağı apaçık ortadadır. Bu
psikolojik harp safhasında diken üstünde olan Türkiye toprakları, kendinden beklenileni
yaparak uluslararası barıştan yana olmuştur.
İkinci Dünya Savaşı'nın vuku bulduğu yıllarda, küresel açıdan Hava Kuvvetleri'nin önemi eskisinde... more İkinci Dünya Savaşı'nın vuku bulduğu yıllarda, küresel açıdan Hava Kuvvetleri'nin önemi eskisinden daha çok artmıştır. Bu savaşın devam ettiği sürede, Türkiye-İngiltere hükümetleri arasında yapılan mutabakata göre, alanında başarılı Türk pilotlar; İngiltere Kraliyet Hava Kuvvetleri tarafından uçuş tahsili görmüşlerdir.
Bu konuyu seçmemde bana kolaylık sağlayan danışmanım, Gülsüm TÜTÜNCÜ'ye teşekkürlerimi sunarım. Ç... more Bu konuyu seçmemde bana kolaylık sağlayan danışmanım, Gülsüm TÜTÜNCÜ'ye teşekkürlerimi sunarım. Çalışmam süresince benden desteklerini esirgemeyen aileme, öğretmenlerime ve arkadaşlarıma teşekkür ederim. Bu çalışmayı, Yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini atan ve kuran, başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına, Türkiye Cumhuriyeti'ni bulunduğu her ortamda korurken canını vermiş şehitlerimize ithaf ediyorum.
İkta sözlük anlamı olarak "kesmek, ayırmak" anlamına gelmektedir. İslam Ansiklopedisi, Sadi Kucur... more İkta sözlük anlamı olarak "kesmek, ayırmak" anlamına gelmektedir. İslam Ansiklopedisi, Sadi Kucur'a göre; "Selçuklu tarihinde Nizamülmülk'ün kurduğu kaynaklarda yazsa da bu sistemi ilk kuran devletin Büveyhiler olduğunu" söylemektedir. Selçuklular'da ikta sisteminin Sultan Melikşah'ın saltanatının ikinci yılından itibaren uygulamaya konulduğu ve on beşinci yılından itibaren ülkede yaygınlık gösterdiği anlaşılmaktadır. Bu sistem belirli topraklara ait devlet gelirlerinin, hizmet ve maaşlarına karşılık olarak askerlere ya da sivil devlet adamlarına tahsis edilmesiydi. Emirler ve devlet adamlarına ait iktalar, görevde bulundukları sürede geçerli olup, bunlardan herhangi birisi görevden uzaklaştırılırsa ona tahsis edilen iktası geri alınırdı. İkta sahipleri ona tahsis edilen gelirden fazlasını alamazdı. İmparatorluk toprakları "has", "ikta" ve "haraci topraklar" olmak üzere üçe ayrılmıştır. "Has" topraklar, sultanın mülkü olup, bu toprakları işleyenlerden toplanan vergiler "ihtiyat-ı hazineye" yatırılırdı. "İkta" topraklar "hassa ordusu" ile taşrada oturup seferlere asker götürerek katılanlara dağıtılırdı. Ayrıca devlet büyüklerine, saray kadınlarına ve diğer hanedan mensuplarına da topraklar "ikta" edilirdi. "İkta" bir kimseye belli bir görev karşılığında verilmişse de, görevden ayrıldığında toprak da elinden alınırdı. "İkta" topraklar irsi yollarla başka birisine geçmez, ölüm veya görevlerinden ayrılma/uzaklaştırılma durumlarında "ikta beratları" yenilenirdi. Coşkun Can Aktan'a göre: "Selçuklularda ikta sahipleri bütün ihtiyaçlarını (at, silah, yiyecek, içecek vb.) bizzat kendi iktalarından sağlıyorlardı. Savaşlarda yararlılık gösterenlere ikta vermek suretiyle taltif ediliyor, yine büyük hizmeti geçen askerlerin mevcut iktaları da artırılırdı. İktaların dağıtım işi daha ziyade cülus, yani padişahın tahta çıkması zamanlarında veya zafer dönüşlerinde yapılırdı.