Neslihan Kılıç | Dicle University (original) (raw)

Papers by Neslihan Kılıç

Research paper thumbnail of Ziya Gökalp ve Dergisi Küçük Mecmua

Ensar Neşriyat - Editör: Ali Karakaş, Abdusselam Ertekin, Uğur Yiğiz, Tahsin Kula, 2024

1876 yılında Diyarbakır’da dünyaya gelen Ziya Gökalp, 1895 yılında Baytar Mektebine kaydını yapt... more 1876 yılında Diyarbakır’da dünyaya gelen Ziya Gökalp, 1895 yılında Baytar Mektebine kaydını yaptırarak İstanbul’a gitmiş, burada kurduğu siyasi bağlantılar onun düşünce dünyasının şekillenmesinde etkili olmuştur. 1900 yılında Diyarbakır’a sürgün edilmiş, II. Meşrutiyet döneminde İttihat ve Terakki’nin Diyarbekir şubesini kurmuş, 1912’de ise Ergani-Maden mebusu seçilerek Mebusan Meclisine girmiştir. 1919 yılında Malta’ya sürgün edilen Ziya Gökalp, 1923 yılında Diyarbakır milletvekili seçilmesinden kısa bir süre sonra 1924’te İstanbul’da vefat etmiştir. Türk kültür, siyaset ve düşünce dünyasının önde gelen isimlerinden biri olan Ziya Gökalp genç Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında ve kültür politikalarının geliştirilmesinde de dönemin siyasal aktörlerine fikir babalığı yapmış, Osmanlının son dönemlerinde ortaya çıkan Türklük, İslamcılık ve Batıcılık gibi fikir akımlarını sentezlemiştir. Fikirlerini dönemin Türk Yurdu, Halka Doğru, Türk Sözü, İslâm Mecmuası, İçtimâiyyat Mecmuası, Millî Tetebbûlar Mecmuası, Yeni Mecmua gibi gazete ve dergilerde dile getirmiştir. Ziya Gökalp’in basın tarihimiz açısından ise esas önemi künyesinde “Sahib-i imtiyaz ve müdür-i mesulü Ziya Gökalp” ifadesinin yer aldığı Küçük Mecmua isimli bir süreli yayını doğrudan kendisinin çıkarmasıdır. Künyesinde baskı yeri “İdarehanesi Diyarbakır Hükümet Dairesinde Vilayet Matbaası” olarak belirtilen Küçük Mecmua, otuz üç sayı olarak yayınlanmıştır. Büyük maddi imkânsızlıklar içinde çıkan dergi, her ne kadar “Küçük Mecmua” ismiyle basın tarihimizde yer alsa da dönemin fikir hayatının şekillenmesinde büyük öneme haiz olmuştur. Nitekim Atatürk, İzmir’de yaptığı bir basın toplantısında “Ziya Gökalp’ın Küçük Mecmuası inkılâbımıza büyük hizmetlerde bulunmuştur” ifadeleriyle bu duruma dikkat çekmiştir. Çalışmada, Ziya Gökalp’in gazetecilik yönü Küçük Mecmua dergisi merkeze alınarak ortaya konulacaktır.

Research paper thumbnail of İkinci Meşrutiyet Dönemi Mizah Dergilerinden “Hande” Dergisi

Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2024

Basın tarihimizde İkinci Meşrutiyet dönemi süreli yayın sayısının adeta patlama yaptığı bir dönem... more Basın tarihimizde İkinci Meşrutiyet dönemi süreli yayın sayısının adeta patlama yaptığı bir dönemdir. Ancak bu dönemde yayın hayatına başlayan süreli yayınların çok büyük bir çoğunluğu kısa ömürlü olmuştur. İncelemeye konu olan Hande dergisi de dönemin özelliklerini yansıtır şekilde 4 Nisan/25 Nisan 1910 tarihleri arasında sadece dört sayı olarak yayımlanmıştır. Hande, kapak sayfasında kendisini “haftalık edebi mizah gazetesidir” şeklinde tanıtmıştır. Derginin müdürü Hüseyin Nazmi, başyazarı ise Cevdet Maşuk’tur. Hande her ne kadar kendisini mizah gazetesi olarak tanıtmış olsa da basın tarihimizdeki Karagöz, Akbaba vb. mizah dergileriyle mukayese edildiğinde edebi yönü mizah yönüne ağır basan bir dergi görünümündedir. Nitekim dergide çoğunlukla karikatür, latife vb. mizah unsurlarından ziyade hikâyelere, şiirlere, bilmecelere ve okurlardan gelen telgraflara yer verilmiştir. Hande’nin, kısa süreli bir yayın hayatına sahip olmasına rağmen basın tarihimiz açısından önemi Eşref/Musavver Eşref dergisinin devamı niteliğinde olmasıdır. Makalede, Hande dergisi niteliksel içerik analizi yöntemiyle incelenmiştir. Alanyazın taraması yapıldığında Hande dergisi hakkında akademik bir çalışma yapılmadığı görülmektedir. Bu çalışma Hande dergisi üzerine yapılan ilk akademik çalışma niteliğindedir. Derginin sayılarına Milli Kütüphane-Dijital Süreli Yayınlar kısmından ve Hakkı Tarık Us Dijital Kütüphanesinden ulaşılmıştır.

Research paper thumbnail of İspanyol Gribinin İstanbul Basınında Yansımaları

İstanbul Basın Tarihi, Cilt 1, Osmanlı İstanbul’unda Gazetecilik (1795-1923)- Koordinatör: Suat Gezgin, Editör: Belkıs Ulusoy, İBB Yayınları, 2023

Bu çalışmada İspanyol gribi salgınının dünyadaki ve Osmanlı coğrafyasındaki seyri, dönemin İstanb... more Bu çalışmada İspanyol gribi salgınının dünyadaki ve Osmanlı coğrafyasındaki seyri, dönemin İstanbul gazeteleri merkeze alınarak takip edilmiştir. Bu çerçevede salgının dünyada ortaya çıkışı, Osmanlı’da baş göstermesi, hastalığın belirtileri, hastalığa yakalanan kişi sayısı, salgının sebep olduğu can kayıpları, doktorların hastalığa ilişkin görüş ve tavsiyeleri, salgının yayılmasına karşı hükümetin aldığı tedbirler, dönemin İstanbul basınında yer alan haber ve röportajlarla ortaya konulmuştur. Dönemin önde gelen İstanbul gazeteleri Ati, İkdam, Tasvir-i Efkâr, Tevhid-i Efkâr ve Vakit çalışmada birincil kaynak konumundadır. Araştırmada gazetelerin salgın yıllarına ait koleksiyonlarına başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığındaki Süreli Yayınlar Arşivi olmak üzere Hakkı Tarık Us Dijital Kütüphanesi ve Milli Kütüphane-Dijital Süreli Yayınlar kısmından ulaşılmıştır.

Research paper thumbnail of İstanbul Basınının Etkili Bir Kalemi: Velid Ebüzziya ve Gazetesi Tevhid-i Efkâr

İstanbul Basın Tarihi, Cilt 1, Osmanlı İstanbul’unda Gazetecilik (1795-1923)- Koordinatör: Suat Gezgin, Editör: Belkıs Ulusoy, İBB Yayınları, 2023

Research paper thumbnail of Velid Ebüzziya ve Çanakkale Savaşları

Çanakkale Savaşları Ansiklopedisi - Editör: Prof. Dr. Murat Karataş- https://canakkalesavaslariansiklopedisi.com/content/velid-ebuzziya/, 2023

Tasvir-i Efkâr’da Çanakkale Muharebelerinin ele alınması üç ana başlık altında incelenebilir: Bun... more Tasvir-i Efkâr’da Çanakkale Muharebelerinin ele alınması üç ana başlık altında incelenebilir: Bunlardan birincisi “Tebliğ-i Resmi” başlığıyla dönemin süreli yayınlarında yer alan ve kamuoyunu bilgilendirmeye yönelik Osmanlı Devleti’nin hazırladığı resmi duyurulardır. İkincisi, Milli Ajans tarafından basına servis edilen haberlerden oluşmaktadır. Bu da aynı şekilde genellikle bütün gazetelerde ortak olarak yayınlanan haberlerdir. Üçüncüsü ise başta Velid Bey olmak üzere gazete muhabirlerinin cepheden gönderdikleri haberlerdir.

Devlet Arşivlerinde yer alan bilgiye göre Velid Ebüzziya ve Tasvir-i Efkâr muhabiri Kalcızâde Mehmet Agâh Efendi, Çanakkale Muharebelerini yerinde izlemek üzere savaş muhabiri olarak cepheye gitme talebinde bulunmuştur. Bu talep, Karargâh-ı Umumi İkinci Erkân-ı Harbiye Reisliği tarafından 26 Şubat 1330 (11 Mart 1915 M) tarihli belgeyle uygun görülmüştür. İlgili belgelerde şahısların adli sicil kaydı, fotoğrafı, boyu, ten rengi gibi kendisini tanıtıcı bilgiler yer almakta ayrıca savaş muhabirlerinin cephe koşullarında uyması gereken kurallara dair talimatnameye uygun hareket edeceklerine dair bir taahhütname bulunmaktadır.

Velid Bey, havacılığın önemine inanan ve havacılığa merak salan bir gazetecimizdir. Tasvir-i Efkâr gazetesinde Osman Vehbi müstear ismiyle yayınlamış olduğu tefrikaları, Tayyarecilik isimli kitabında toplamıştır. Velid Bey’in havacılığa olan ilgisi sadece yazılarıyla sınırlı kalmamış, kendisi de bizzat uçuşlara katılmıştır. 1913 yılında dönemin meşhur hava pilotları Fethi ve Nuri Beylerle İstanbul semalarında bir uçuş yapmış olan Velid Bey, Lozan Konferansı’nı takip etmek için gittiği Lozan’da da Leman Gölü üzerinde yapılan bir uçuşa katılmıştır. Dolayısıyla Velid Bey uçağa yabancı bir kişi değildir. Bu özelliği Çanakkale’deki savaş muhabirliği sırasında da kendisini göstermiştir. Velid Bey Çanakkale’ye savaş muhabiri olarak gittiğinde uçaktan o günün yerleşik gazetecilik pratiklerine göre sıra dışı olarak niteleyebileceğimiz işler yapmıştır. Bin metre irtifadan Seddülbahir köyünün, bin beş yüz metreden Arıburnu’nun ve cepheden Galata Tayyare Karargâhının fotoğraflarını çekmiştir. Velid Bey’in çektiği bu fotoğraflar, düşman mevzilerinin durumu ve cephe gerisindeki yığınaklar hakkında Osmanlı ordusu için istihbârî bilgi olmuş ve Türk ordusu bu bilgiyi kayda geçirmiştir.

Research paper thumbnail of Rusya Türklerinin İlk Siyasî Temsilcisi Abdürreşid İbrahim’in Sırâtımüstakim Dergisindeki Çin İzlenimleri

Abant Sosyal Bilimler Dergisi, 2023

Rusya Türklerinin ilk siyasi temsilcisi olarak bilinen gazeteci, yazar Abdürreşid İbrahim aynı za... more Rusya Türklerinin ilk siyasi temsilcisi olarak bilinen gazeteci, yazar Abdürreşid İbrahim aynı zamanda son dönemin Evliya Çelebisi olarak da tanınmaktadır. Amerika, Avustralya ve Güney Afrika ülkeleri hariç hemen bütün dünyayı gezen Abdürreşid İbrahim, bu seyahatlere dair izlenimlerini çeşitli mecralarda kamuoyuyla paylaşmıştır. Âlem-i İslam ve Japonya’da İntişâr-ı İslâmiyet adlı meşhur seyahatnamesinin yanında ayrıca dönemin süreli yayınlarında da seyahatlerine dair izlenimlerini kaleme almıştır. Bu izlenimlerin yayınlandığı süreli yayınlardan biri de Sırâtımüstakim dergisidir. Bu makalede Rusya Türklerinin/Müslümanlarının son dönem önemli şahsiyetlerinden Abdürreşid İbrahim’in Sırâtımüstakim dergisinde yayınlanan Çin ve Çin Müslümanlarına dair izlenimlerini içeren yazılarına yer verilmiştir. Abdürreşid İbrahim, Sırâtımüstakim dergisindeki yazılarında geleneksel İslam coğrafyasının Çin’e ve Çin Müslümanlarına kayıtsız kalmasını eleştirmekte, Müslümanların sorunlarının çözümünde İslam dünyasının bir ve beraber olmasının önemini vurgulamaktadır. Makalede Sırâtımüstakim dergisinin konuyla ilgili yazıları doküman analizi yöntemiyle incelenmiştir

Research paper thumbnail of Spor Basınının Tarihsel Gelişiminde Önemli Bir Dergi: Terbiye ve Oyun

TRT Akademi, 2019

Ülkemizde spor haberleri 19. yüzyılda gazete ve dergilerde kendine yer bulmaya başlamış, zaman iç... more Ülkemizde spor haberleri 19. yüzyılda gazete ve dergilerde kendine yer bulmaya başlamış, zaman içinde okuyucu kitlesinin artmasına paralel olarak müstakil spor gazete ve dergileri yayımlanmaya başlanmıştır. Bu konuda ilk girişim Futbol dergisidir. İnceleme konumuz olan Terbiye ve Oyun dergisi ise ülkemizde spor alanında yayımlanan ikinci yayındır. Türk spor basının önemli isimlerinden Selim Sırrı Tarcan tarafından çıkartılan Terbiye ve Oyun, ilk olarak 14 Ağustos 1911 tarihinde yayın hayatına başlamıştır. Yaklaşık bir yıllık bir yayın sürecinden sonra dergi, maddi imkânsızlıklardan kapanmış, ikinci yayın dönemine ise on yıllık bir aradan sonra başlamıştır. Ülkemizde özellikle beden eğitimi konusunda farkındalık yaratan derginin ikinci yayın dönemi de uzun soluklu olmamıştır. Bu çalışmada spor basınımızın ilklerinden Terbiye ve Oyun dergisi bütün yönleriyle okuyucuya tanıtılmaya çalışılmıştır.

Research paper thumbnail of Batı Kültürünün Osmanlı Toplumuna Taşınmasında Önemli Bir Unsur Olarak Kadın Dergileri

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2020

Tarihsel olarak kültür değişimi genellikle bir kültürün bir başka kültürle teması sonucu ortaya ç... more Tarihsel olarak kültür değişimi genellikle bir kültürün bir başka kültürle teması sonucu ortaya çıkmıştır. Bu süreçte rol oynayan en temel kurumlardan biri basındır. Bu yönüyle basın, Batı kültürünün Osmanlı toplumuna taşınmasında önemli bir rol oynamıştır. Dönemin kadın dergilerinde hâkim olan düşünce, toplumun modernleşmesinin, kadının dönüşümüyle mümkün olacağı şeklindedir. Kadın dergilerinde ele alınan kadının eğitimi, kadın-erkek eşitliği, kadının toplumsal statüsü, moda, kadının giyim kuşamı, saç ve güzellik gibi konularla Osmanlı kadın kimliği Batılılaşma/modernleşme yolunda önemli mesafeler kat etmiştir. Çalışmanın dönemsel kapsamı 1860-1923 yılları arasındaki kadın dergileridir. Çalışmanın sınırlılığı ise dergilerde ele alınan çok çeşitli konular arasından kadının görünürlüğüne ilişkin kılık kıyafet ve buna yönelik reklamlardır. Çalışmanın amacı, Batı kültürünün Osmanlı toplumuna taşınmasında dönemin kadın dergilerinin rolünü irdelemektir. Giyim kuşam, saç ve güzellik gibi görünür öğelere sayfalarında bolca yer veren Osmanlı kadın dergilerinin Batı kültürünün Osmanlı toplumuna taşınmasında önemli bir rolü olduğuna çalışmanın sonucunda ulaşılmıştır.

Research paper thumbnail of Türk Basın Tarihinde Gazetelerin İsim Değiştirmeleri

Eğitim Yayınevi - Editör: Dr. Samet Kılıç, 2021

Basın tarihimizde sansür uygulamasıyla gazetelerin yayınına ara verilmesi veya süresiz kapatılmas... more Basın tarihimizde sansür uygulamasıyla gazetelerin yayınına
ara verilmesi veya süresiz kapatılması ne yazık ki çok sık
karşılaşılan bir durumdur. Dönemin gazeteleri başta sansür
uygulaması olmak üzere çeşitli nedenlerle maruz kaldıkları
bu durumu, isim değişikliğine giderek aşmaya çalışmışlardır.
Bu bağlamda gazetelerin isim değiştirme serüvenini konu
edinen bu çalışma ile basın tarihimizde çok sık bir şekilde
karşılaşılan bir durumun incelenerek, bütüncül bir bakış açısıyla
ortaya konulması ve bu yönüyle iletişim tarihi çalışmalarına
katkı sağlanması amaçlanmaktadır.

Research paper thumbnail of Basın Tarihimizde Bayram Gazetesinin İlk Örneği: Hilal-i Ahmer Gazetesi

Akademisyen Kitabevi Editör: Özlem Aydoğmuş Ördem, 2021

Bu çalışmada ülkemizde dini bayram günlerinde yayımlanan bayram gazetelerinin ilk örneği olarak H... more Bu çalışmada ülkemizde dini bayram günlerinde yayımlanan bayram gazetelerinin ilk örneği olarak Hilal-i Ahmer gazetesi konu edinilmiştir. Hilal-i Ahmer gazetesi hakkında bugüne kadar akademik düzeyde bir çalışma yapılmamıştır. Bu yönüyle çalışma, Hilal-i Ahmer gazetesi hakkında yapılan ilk akademik çalışma özelliğini taşımaktadır.

Research paper thumbnail of Türk Basınının İlk Mesleki Örgütlenmelerinden Biri Olarak 1919 Tarihli  Türk Gazeteciler Cemiyeti

IVPE, Editör: Doç. Dr. Hacer Arslan Kalay, 2021

Research paper thumbnail of Mizah Basınını Mahkemeye Taşıyan Süreç: 1924 Tarihli Milletvekili Maaşlarına Zam Teklifi ve Mecliste Gazeteci Dövülmesi

Eğitim Yayınevi, Editör: Prof. Dr. Meltem Bostancı, 2021

1924 yılının Ocak ayında Mecliste bütçe görüşmeleri sırasında milletvekili maaşlarının ve ödenekl... more 1924 yılının Ocak ayında Mecliste bütçe görüşmeleri
sırasında milletvekili maaşlarının ve ödeneklerinin
arttırılması yönünde bir yasa teklifi verilmiş, teklif Parti
grubunda kabul edilmiştir.Milletvekillerinin zam teklifiyle başlayıp, gazeteci
dövülmesiyle devam eden olaylar zincirini konu edinen
bu çalışmada dönemin basın iktidar ilişkisi ve basın
özgürlüğü tartışmaları somut bir olay üzerinden
irdelenerek, basın tarihinden bir kesitin, dönemin mizah
dergilerinin gözünden farklı bir bakış açısıyla sunulması
amaçlanmıştır. Mahkemede yargılanan Akbaba,
Karagöz ve Zümrüdüanka dergileri ile dönemin diğer
süreli yayınlarından İkdam, Tanin, Tevhid-i Efkâr,
Vatan, Vakit gazeteleri araştırmada faydalanılan birincil
kaynak konumundadır.

Research paper thumbnail of Cumhuriyet Dönemi Basın-İktidar İlişkisini Bir Roman Üzerinden Okumak: Ben Deli miyim?

5th Internatıonal Conference on Socıal Scıences & Humanıtıes, 2020

Research paper thumbnail of Dijital Gazetecilikte Yeni Bir Tür Olarak PDF Gazeteler

2. Uluslar Arası Yeni Dünyada İletişim Kongresi, 2020

Kitle iletişim araçlarının ilk örneği olan gazeteler 16. yüzyıldan itibaren matbaalarda basılma... more Kitle iletişim araçlarının ilk örneği olan gazeteler 16. yüzyıldan itibaren matbaalarda basılmaya başlanmıştır. 1830’lu yıllardan sonra ABD’de ortaya çıkan, ucuz ve küçük format (tabloid) özelliğiyle ilgi gören metelik gazeteleri (penny papers) ise çağdaş anlamda kitle gazeteciliğinin atası niteliğindedir. İletişim teknolojilerinde meydana gelen gelişmelerle birlikte gazete sahiplerinin daha büyük kitlelere ulaşma isteği 19. yüzyılın ortalarından itibaren gazetelerin üretim maliyetinde artışa sebep olmuştur. Serbest piyasanın gelişimine paralel olarak basının sanayileşmeye başladığı bu dönemde “küreselleşme” kavramı ön plana çıkmaya başlamıştır. Küreselleşmeyle birlikte homojen bir dünya kültürü yaratılmaya çalışılmıştır. Küreselleşmenin ihtiyaç duyduğu asıl büyük gelişme bilgisayar ve ağ teknolojilerinin iletişim alanında kullanılmasıyla birlikte yaşanmıştır. İletişim teknolojisinin dijital çağı olarak adlandırılan bu dönemde ortaya çıkan yeni uygulamalar geleneksel medyadan farklı yeni bir medya türünün doğmasına ve yayılmasına imkân sağlamıştır. Dijitalleşme ile birlikte medya, kültürel kodların küresel ölçekte yayılımı için bir dağıtım aracına dönüşmüştür. Habere ve bilgiye ulaşımın çok
daha kolay, ucuz ve hızlı olduğu dijital dönem, gazetecilik pratiklerinden okur alışkanlıklarına bir dizi değişim ve yeniliği de beraberinde getirmiştir. Dijital gazetecilik, online gazetecilik, elektronik gazetecilik, sanal gazetecilik gibi farklı isimlerle adlandırılan yeni iletişimsel yapılanmanın dünyadaki ve ülkemizdeki görünümü, genellikle geleneksel gazetelerin matbu sayfalarında kullanmak üzere ürettiği içeriğin web sayfalarında da kullanılması şeklindedir. Bunun yanı sıra herhangi bir geleneksel gazeteye bağlı olmayan sadece internet üzerinden yayın yapan haber siteleri de mevcuttur. Her iki yapıda da dikkat çeken en önemli özellik haber sayfalarında yazılı içeriğin yanında ses, animasyon, video gibi basılı geleneksel gazete formuna uygun olmayan çoklu ortam uygulamalarının sunulmasıdır. Dijitalleşmenin ortaya çıkardığı gazete türlerinden biri de PDF gazetelerdir. Tebliğimizde PDF gazetelerinin ortaya çıkış süreci, teknik ve içerik özellikleri, ekonomi-politiği ve PDF gazeteleri diğer dijital gazetelerden ayıran yönleri ele alınmış ve bir durum tespiti yapılmıştır

Research paper thumbnail of Basın Tarihimizde Ebüzziya Ailesi ve Ebüzziya Matbaası

Pamukkale Üniversitesi İletişim Bilimleri Dergisi, 2022

Ebüzziya Ailesi üç kuşak gazeteci yetiştirmiş ve gazetecilik mesleğinin gelişmesine büyük katkıla... more Ebüzziya Ailesi üç kuşak gazeteci yetiştirmiş ve gazetecilik mesleğinin gelişmesine büyük katkılar sunmuş Türk basın tarihimizin müstesna ailelerinden biridir. Tevfik Ebüzziya'nın 1864 yılında Ruzname-i Ceride-i Havadis gazetesinde işe girmesiyle başlayan ailenin gazetecilik serüveni, Tevfik Bey'in oğulları Talha ve Velid Beyler tarafından devam ettirilmiş, Talha Ebüzziya'nın oğlu olan Ziyad Ebüzziya da aile büyüklerinin izinden giderek gazetecilik mesleğini icra etmiştir. Ebüzziya Ailesinin Türk basın ve kültür hayatına en büyük hizmetlerinden biri de aileyle özdeşleşen Ebüzziya Matbaasıdır. Makale Türk basın tarihinde derin izler bırakan Ebüzziya Ailesini merkeze alan bir biyografi çalışması niteliğindedir. Ebüzziya Matbaasının da konuya dâhil edildiği araştırmada içerik analizi yöntemi kullanılmıştır.

Research paper thumbnail of Velid Ebüzziya ve Ona İzafe Edilen Eserler Hakkında Bazı Dikkatler

Abdurrahman Velid Ebuzziya (1882-1945) basin tarihimizin onemli gazetecilerindendir. Oldukca velu... more Abdurrahman Velid Ebuzziya (1882-1945) basin tarihimizin onemli gazetecilerindendir. Oldukca velut bir yazar olan Velid Ebuzziya’ya cesitli kaynaklarda pek cok eser atfedilmektedir. Bu calismada Velid Ebuzziya’nin cikartmis oldugu sureli yayinlar disinda kalan eserleri ele alinmistir. Hayatiyla ilgili bilgi iceren bircok kaynak, birbirinin tekrari mahiyetinde ayni malumati tekrarlamakta ve esasen Velid Bey’in ilgi sahasina girmeyen ve teknik olarak kendisine izafe edilemeyecek bircok eser Velid Bey’e atfedilmektedir. Makale, bu eserlerin Velid Bey’e aidiyetinin imkân ve sinirlarini ele almaktadir.

Research paper thumbnail of Hüseyin Cahit Yalçın’ın 1946 Tarihli Raporu ve Basın Tarihimizdeki Önemi

Bingöl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2021

Türkiye’de yaklaşık 200 yıllık bir geçmişi bulunan basının, kurumsal bir yapı kazanması, Cumhuriy... more Türkiye’de yaklaşık 200 yıllık bir geçmişi bulunan basının, kurumsal
bir yapı kazanması, Cumhuriyet sonrası dönemde gerçekleşmiştir. 25 Temmuz
1931 tarih ve 1881 sayılı Basın Kanunu ile basının kurumsal bir statü
kazanmasında ilk önemli adım atılmıştır. 1923’ten 1950’ye kadar süren tek
parti iktidarında basın-iktidar ilişkileri mevcut kanun üzerinden yürütülmüş
ancak II. Dünya Savaşı sonrası değişen dünya konjonktürü ve Türkiye’nin Batı
bloğunda yer alma çabaları, mevcut hükümetin demokratikleşme yolunda
adımlar atmasını zorunlu kılmıştır. Bu çerçevede basın sahasında da çeşitli
düzenlemelerin yapılması gündeme gelmiş ve dönemin hükümeti Hüseyin
Cahit Yalçın’ı incelemeler yapmak üzere Avrupa’ya göndermiştir. Basın
Birliği Başkanı Hüseyin Cahit Yalçın İngiltere, Fransa, Yunanistan, İtalya ve
Danimarka’da çeşitli gözlem ve incelemelerde bulunarak bir rapor
hazırlamıştır. Bu çalışmada Hüseyin Cahit Yalçın’ın 1946 tarihli raporu
merkeze alınarak raporun 1946 ve sonraki yıllarda yapılan basınla ilgili
düzenlemelere etkileri üzerinde durulmuştur. Çalışmanın sonunda basın
rejimimizin demokratikleşmesi yolunda dikkate değer adımların atıldığı 1946
ve 1950 tarihli düzenlemelerde, Hüseyin Cahit Yalçın’ın 1946 tarihli
raporunun da önemli izlerinin bulunduğunu ifade etmek mümkündür.

Research paper thumbnail of Pulitzer Gazetecilik Ödülü

5. ULUSLARARASI SOSYAL ve BEŞERİ BİLİMLER KONGRESİ, 2020

Research paper thumbnail of Rusya Türklerinin / Müslümanlarının Sesi Olarak Gazeteci İsmail Gaspıralı

ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR VE SANATI SEMPOZYUMU BİLDİRİLER KİTABI, 2020

Türk dünyasının önde gelen fikir adamlarından ve reformistlerinden biri olan Gaspıralı İsmail Bey... more Türk dünyasının önde gelen fikir adamlarından ve reformistlerinden biri olan Gaspıralı İsmail Bey, 21 Mart 1851 tarihinde Kırım’da Bahçesaray yakınlarındaki Avcıköy’de dünyaya gelmiştir. Babasının Kırım’ın sahil kesiminde bulunan Gaspıra köyünde doğmasına nispetle ailesine “Gasprınski” veya “Gaspıralı” lakabı verilmiştir. Gaspıralı İsmail Bey, 19. yy’ın ikinci yarısında özelde Kırım-Tatar genelde ise Rusya Türklerinin/Müslümanlarının modernleşme çabalarının önemli bir kilometre taşıdır. Çarlık Rusya’sının izlemiş olduğu asimilasyon politikası sosyal ve kültürel hayatın hemen her alanında kendisini hissettirmiş, bu durum Rusya Türklerinin/Müslümanlarının varlıklarına yönelik ciddi bir tehdit oluşturmuştur. İşte böyle bir dönemde Gaspıralı İsmail Bey, Kırım’da ve diğer ülkelerde yabancı hâkimiyeti altında yaşayan Türklerin sorunlarını duyurmak ve onların ortak bir ülkü etrafında bir araya gelmelerini sağlamak üzere çeşitli girişimlerde bulunmuştur. Müslüman Türk toplumunun toplumsal birliğinin sağlanmasını dilde, fikirde, işte birlik ülküsüyle kavramlaştıran Gaspıralı, bu amacın gerçekleşmesi için de bir takım temel parametreler belirlemiştir. Buna göre modern eğitim anlayışını ifade eden usul-i cedid hareketi, Türk-İslam sentezi çerçevesinde harmanlanmış milliyetçilik düşüncesi, kadınlara toplumsal bir statü kazandırılması ve değişimleri kavrayan bir din anlayışı bu amacın belli başlı parametrelerindendir. Gaspıralı, içinde bulunduğu toplumu bu ülkü etrafında birleştirebilmek için basını önemli bir araç olarak görmüş, fikirlerini çıkartmış olduğu gazeteler aracılığıyla kamuoyuna açıklamıştır. 1883’te Kırım Tatarlarının ilk Türkçe gazetesi olarak Tercüman gazetesini yayınlamaya başlamıştır. Gazete çok kısa bir sürede hitap ettiği Rusya Müslümanlarının ortak kürsüsü olmuş ve 1918 tarihine kadar yayın hayatını sürdürmüştür. Kadının toplumsal statüsüne şekil veren Âlem-i Nisvan ve çocukların eğitimine katkı sağlaması amacıyla çıkartılan Âlem-i Sıbyan da yine bu ülkünün gerçekleştirilmesi amacıyla Gaspıralı’nın yayınladığı gazete ve dergiler arasındadır. Tebliğimizde çok yönlü kişiliğiyle tanınan ve Rusya Müslümanlarının ve son dönem Türk Milliyetçiliği mefkûresinin önemli simalarından Gaspıralı İsmail Bey gazeteci kimliğiyle ele alınmakta ve durum tespiti yapılmaktadır.

Research paper thumbnail of Gazeteci Velid Ebüzziya'nın Türk Basınının Gelişimine Katkıları

Atatürk İletişim Dergisi, 2019

Bu makalede basın tarihimizin önemli simalarından Velid Ebüzziya’nın Türk Basınının gelişimine at... more Bu makalede basın tarihimizin önemli simalarından Velid Ebüzziya’nın Türk Basınının gelişimine atkıları ele alınmıştır. Gazeteci ve matbaacı Ebüzziya Mehmet Tevfik Bey’in oğlu olarak 1882’de doğan Velid Ebüzziya 1912 yılında Paris’e Siyasal Bilgiler eğitimi için gitmiş, burada Fransa’nın ünlü gazetelerinden Le Temps ve Le Figaro’da stajyer muhabir olarak çalışmıştır. Velid Ebüzziya Fransa’da öğrendiği teknik gelişmeleri ilk olarak babasının çıkarttığı gazetelerde uygulamıştır. Velid Ebüzziya’nın Tasvir-i Efkâr’da harita, resim, karikatür ve fotoğraf gibi görsel malzemeleri oldukça yoğun kullanması, o güne kadar görsel öğelere pek de yer vermeyen Türk Basınını derinden etkilemiştir. Çift taraflı seri baskı imkânını sağlayan rotatif baskı makinasının ülkemizde ilk olarak Ebüzziya Matbaasında kullanılması da Velid Ebüzziya’nın basın tarihimize katkıları çerçevesindedir. Ayrıca çıkartmış olduğu Tasvir-i Efkâr ve Tevhid-i Efkâr gazeteleri bir okul işlevi görmüş, aralarında Abidin Daver, Sedat Simavi, Burhan Felek, Zekeriya Sertel ve Ahmet Cemalettin Saraçoğlu gibi basın tarihimizin önde gelen isimlerinin bulunduğu pek çok gazeteci Velid Ebüzziya’nın yanında yetişmiştir.

Research paper thumbnail of Ziya Gökalp ve Dergisi Küçük Mecmua

Ensar Neşriyat - Editör: Ali Karakaş, Abdusselam Ertekin, Uğur Yiğiz, Tahsin Kula, 2024

1876 yılında Diyarbakır’da dünyaya gelen Ziya Gökalp, 1895 yılında Baytar Mektebine kaydını yapt... more 1876 yılında Diyarbakır’da dünyaya gelen Ziya Gökalp, 1895 yılında Baytar Mektebine kaydını yaptırarak İstanbul’a gitmiş, burada kurduğu siyasi bağlantılar onun düşünce dünyasının şekillenmesinde etkili olmuştur. 1900 yılında Diyarbakır’a sürgün edilmiş, II. Meşrutiyet döneminde İttihat ve Terakki’nin Diyarbekir şubesini kurmuş, 1912’de ise Ergani-Maden mebusu seçilerek Mebusan Meclisine girmiştir. 1919 yılında Malta’ya sürgün edilen Ziya Gökalp, 1923 yılında Diyarbakır milletvekili seçilmesinden kısa bir süre sonra 1924’te İstanbul’da vefat etmiştir. Türk kültür, siyaset ve düşünce dünyasının önde gelen isimlerinden biri olan Ziya Gökalp genç Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında ve kültür politikalarının geliştirilmesinde de dönemin siyasal aktörlerine fikir babalığı yapmış, Osmanlının son dönemlerinde ortaya çıkan Türklük, İslamcılık ve Batıcılık gibi fikir akımlarını sentezlemiştir. Fikirlerini dönemin Türk Yurdu, Halka Doğru, Türk Sözü, İslâm Mecmuası, İçtimâiyyat Mecmuası, Millî Tetebbûlar Mecmuası, Yeni Mecmua gibi gazete ve dergilerde dile getirmiştir. Ziya Gökalp’in basın tarihimiz açısından ise esas önemi künyesinde “Sahib-i imtiyaz ve müdür-i mesulü Ziya Gökalp” ifadesinin yer aldığı Küçük Mecmua isimli bir süreli yayını doğrudan kendisinin çıkarmasıdır. Künyesinde baskı yeri “İdarehanesi Diyarbakır Hükümet Dairesinde Vilayet Matbaası” olarak belirtilen Küçük Mecmua, otuz üç sayı olarak yayınlanmıştır. Büyük maddi imkânsızlıklar içinde çıkan dergi, her ne kadar “Küçük Mecmua” ismiyle basın tarihimizde yer alsa da dönemin fikir hayatının şekillenmesinde büyük öneme haiz olmuştur. Nitekim Atatürk, İzmir’de yaptığı bir basın toplantısında “Ziya Gökalp’ın Küçük Mecmuası inkılâbımıza büyük hizmetlerde bulunmuştur” ifadeleriyle bu duruma dikkat çekmiştir. Çalışmada, Ziya Gökalp’in gazetecilik yönü Küçük Mecmua dergisi merkeze alınarak ortaya konulacaktır.

Research paper thumbnail of İkinci Meşrutiyet Dönemi Mizah Dergilerinden “Hande” Dergisi

Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2024

Basın tarihimizde İkinci Meşrutiyet dönemi süreli yayın sayısının adeta patlama yaptığı bir dönem... more Basın tarihimizde İkinci Meşrutiyet dönemi süreli yayın sayısının adeta patlama yaptığı bir dönemdir. Ancak bu dönemde yayın hayatına başlayan süreli yayınların çok büyük bir çoğunluğu kısa ömürlü olmuştur. İncelemeye konu olan Hande dergisi de dönemin özelliklerini yansıtır şekilde 4 Nisan/25 Nisan 1910 tarihleri arasında sadece dört sayı olarak yayımlanmıştır. Hande, kapak sayfasında kendisini “haftalık edebi mizah gazetesidir” şeklinde tanıtmıştır. Derginin müdürü Hüseyin Nazmi, başyazarı ise Cevdet Maşuk’tur. Hande her ne kadar kendisini mizah gazetesi olarak tanıtmış olsa da basın tarihimizdeki Karagöz, Akbaba vb. mizah dergileriyle mukayese edildiğinde edebi yönü mizah yönüne ağır basan bir dergi görünümündedir. Nitekim dergide çoğunlukla karikatür, latife vb. mizah unsurlarından ziyade hikâyelere, şiirlere, bilmecelere ve okurlardan gelen telgraflara yer verilmiştir. Hande’nin, kısa süreli bir yayın hayatına sahip olmasına rağmen basın tarihimiz açısından önemi Eşref/Musavver Eşref dergisinin devamı niteliğinde olmasıdır. Makalede, Hande dergisi niteliksel içerik analizi yöntemiyle incelenmiştir. Alanyazın taraması yapıldığında Hande dergisi hakkında akademik bir çalışma yapılmadığı görülmektedir. Bu çalışma Hande dergisi üzerine yapılan ilk akademik çalışma niteliğindedir. Derginin sayılarına Milli Kütüphane-Dijital Süreli Yayınlar kısmından ve Hakkı Tarık Us Dijital Kütüphanesinden ulaşılmıştır.

Research paper thumbnail of İspanyol Gribinin İstanbul Basınında Yansımaları

İstanbul Basın Tarihi, Cilt 1, Osmanlı İstanbul’unda Gazetecilik (1795-1923)- Koordinatör: Suat Gezgin, Editör: Belkıs Ulusoy, İBB Yayınları, 2023

Bu çalışmada İspanyol gribi salgınının dünyadaki ve Osmanlı coğrafyasındaki seyri, dönemin İstanb... more Bu çalışmada İspanyol gribi salgınının dünyadaki ve Osmanlı coğrafyasındaki seyri, dönemin İstanbul gazeteleri merkeze alınarak takip edilmiştir. Bu çerçevede salgının dünyada ortaya çıkışı, Osmanlı’da baş göstermesi, hastalığın belirtileri, hastalığa yakalanan kişi sayısı, salgının sebep olduğu can kayıpları, doktorların hastalığa ilişkin görüş ve tavsiyeleri, salgının yayılmasına karşı hükümetin aldığı tedbirler, dönemin İstanbul basınında yer alan haber ve röportajlarla ortaya konulmuştur. Dönemin önde gelen İstanbul gazeteleri Ati, İkdam, Tasvir-i Efkâr, Tevhid-i Efkâr ve Vakit çalışmada birincil kaynak konumundadır. Araştırmada gazetelerin salgın yıllarına ait koleksiyonlarına başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığındaki Süreli Yayınlar Arşivi olmak üzere Hakkı Tarık Us Dijital Kütüphanesi ve Milli Kütüphane-Dijital Süreli Yayınlar kısmından ulaşılmıştır.

Research paper thumbnail of İstanbul Basınının Etkili Bir Kalemi: Velid Ebüzziya ve Gazetesi Tevhid-i Efkâr

İstanbul Basın Tarihi, Cilt 1, Osmanlı İstanbul’unda Gazetecilik (1795-1923)- Koordinatör: Suat Gezgin, Editör: Belkıs Ulusoy, İBB Yayınları, 2023

Research paper thumbnail of Velid Ebüzziya ve Çanakkale Savaşları

Çanakkale Savaşları Ansiklopedisi - Editör: Prof. Dr. Murat Karataş- https://canakkalesavaslariansiklopedisi.com/content/velid-ebuzziya/, 2023

Tasvir-i Efkâr’da Çanakkale Muharebelerinin ele alınması üç ana başlık altında incelenebilir: Bun... more Tasvir-i Efkâr’da Çanakkale Muharebelerinin ele alınması üç ana başlık altında incelenebilir: Bunlardan birincisi “Tebliğ-i Resmi” başlığıyla dönemin süreli yayınlarında yer alan ve kamuoyunu bilgilendirmeye yönelik Osmanlı Devleti’nin hazırladığı resmi duyurulardır. İkincisi, Milli Ajans tarafından basına servis edilen haberlerden oluşmaktadır. Bu da aynı şekilde genellikle bütün gazetelerde ortak olarak yayınlanan haberlerdir. Üçüncüsü ise başta Velid Bey olmak üzere gazete muhabirlerinin cepheden gönderdikleri haberlerdir.

Devlet Arşivlerinde yer alan bilgiye göre Velid Ebüzziya ve Tasvir-i Efkâr muhabiri Kalcızâde Mehmet Agâh Efendi, Çanakkale Muharebelerini yerinde izlemek üzere savaş muhabiri olarak cepheye gitme talebinde bulunmuştur. Bu talep, Karargâh-ı Umumi İkinci Erkân-ı Harbiye Reisliği tarafından 26 Şubat 1330 (11 Mart 1915 M) tarihli belgeyle uygun görülmüştür. İlgili belgelerde şahısların adli sicil kaydı, fotoğrafı, boyu, ten rengi gibi kendisini tanıtıcı bilgiler yer almakta ayrıca savaş muhabirlerinin cephe koşullarında uyması gereken kurallara dair talimatnameye uygun hareket edeceklerine dair bir taahhütname bulunmaktadır.

Velid Bey, havacılığın önemine inanan ve havacılığa merak salan bir gazetecimizdir. Tasvir-i Efkâr gazetesinde Osman Vehbi müstear ismiyle yayınlamış olduğu tefrikaları, Tayyarecilik isimli kitabında toplamıştır. Velid Bey’in havacılığa olan ilgisi sadece yazılarıyla sınırlı kalmamış, kendisi de bizzat uçuşlara katılmıştır. 1913 yılında dönemin meşhur hava pilotları Fethi ve Nuri Beylerle İstanbul semalarında bir uçuş yapmış olan Velid Bey, Lozan Konferansı’nı takip etmek için gittiği Lozan’da da Leman Gölü üzerinde yapılan bir uçuşa katılmıştır. Dolayısıyla Velid Bey uçağa yabancı bir kişi değildir. Bu özelliği Çanakkale’deki savaş muhabirliği sırasında da kendisini göstermiştir. Velid Bey Çanakkale’ye savaş muhabiri olarak gittiğinde uçaktan o günün yerleşik gazetecilik pratiklerine göre sıra dışı olarak niteleyebileceğimiz işler yapmıştır. Bin metre irtifadan Seddülbahir köyünün, bin beş yüz metreden Arıburnu’nun ve cepheden Galata Tayyare Karargâhının fotoğraflarını çekmiştir. Velid Bey’in çektiği bu fotoğraflar, düşman mevzilerinin durumu ve cephe gerisindeki yığınaklar hakkında Osmanlı ordusu için istihbârî bilgi olmuş ve Türk ordusu bu bilgiyi kayda geçirmiştir.

Research paper thumbnail of Rusya Türklerinin İlk Siyasî Temsilcisi Abdürreşid İbrahim’in Sırâtımüstakim Dergisindeki Çin İzlenimleri

Abant Sosyal Bilimler Dergisi, 2023

Rusya Türklerinin ilk siyasi temsilcisi olarak bilinen gazeteci, yazar Abdürreşid İbrahim aynı za... more Rusya Türklerinin ilk siyasi temsilcisi olarak bilinen gazeteci, yazar Abdürreşid İbrahim aynı zamanda son dönemin Evliya Çelebisi olarak da tanınmaktadır. Amerika, Avustralya ve Güney Afrika ülkeleri hariç hemen bütün dünyayı gezen Abdürreşid İbrahim, bu seyahatlere dair izlenimlerini çeşitli mecralarda kamuoyuyla paylaşmıştır. Âlem-i İslam ve Japonya’da İntişâr-ı İslâmiyet adlı meşhur seyahatnamesinin yanında ayrıca dönemin süreli yayınlarında da seyahatlerine dair izlenimlerini kaleme almıştır. Bu izlenimlerin yayınlandığı süreli yayınlardan biri de Sırâtımüstakim dergisidir. Bu makalede Rusya Türklerinin/Müslümanlarının son dönem önemli şahsiyetlerinden Abdürreşid İbrahim’in Sırâtımüstakim dergisinde yayınlanan Çin ve Çin Müslümanlarına dair izlenimlerini içeren yazılarına yer verilmiştir. Abdürreşid İbrahim, Sırâtımüstakim dergisindeki yazılarında geleneksel İslam coğrafyasının Çin’e ve Çin Müslümanlarına kayıtsız kalmasını eleştirmekte, Müslümanların sorunlarının çözümünde İslam dünyasının bir ve beraber olmasının önemini vurgulamaktadır. Makalede Sırâtımüstakim dergisinin konuyla ilgili yazıları doküman analizi yöntemiyle incelenmiştir

Research paper thumbnail of Spor Basınının Tarihsel Gelişiminde Önemli Bir Dergi: Terbiye ve Oyun

TRT Akademi, 2019

Ülkemizde spor haberleri 19. yüzyılda gazete ve dergilerde kendine yer bulmaya başlamış, zaman iç... more Ülkemizde spor haberleri 19. yüzyılda gazete ve dergilerde kendine yer bulmaya başlamış, zaman içinde okuyucu kitlesinin artmasına paralel olarak müstakil spor gazete ve dergileri yayımlanmaya başlanmıştır. Bu konuda ilk girişim Futbol dergisidir. İnceleme konumuz olan Terbiye ve Oyun dergisi ise ülkemizde spor alanında yayımlanan ikinci yayındır. Türk spor basının önemli isimlerinden Selim Sırrı Tarcan tarafından çıkartılan Terbiye ve Oyun, ilk olarak 14 Ağustos 1911 tarihinde yayın hayatına başlamıştır. Yaklaşık bir yıllık bir yayın sürecinden sonra dergi, maddi imkânsızlıklardan kapanmış, ikinci yayın dönemine ise on yıllık bir aradan sonra başlamıştır. Ülkemizde özellikle beden eğitimi konusunda farkındalık yaratan derginin ikinci yayın dönemi de uzun soluklu olmamıştır. Bu çalışmada spor basınımızın ilklerinden Terbiye ve Oyun dergisi bütün yönleriyle okuyucuya tanıtılmaya çalışılmıştır.

Research paper thumbnail of Batı Kültürünün Osmanlı Toplumuna Taşınmasında Önemli Bir Unsur Olarak Kadın Dergileri

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2020

Tarihsel olarak kültür değişimi genellikle bir kültürün bir başka kültürle teması sonucu ortaya ç... more Tarihsel olarak kültür değişimi genellikle bir kültürün bir başka kültürle teması sonucu ortaya çıkmıştır. Bu süreçte rol oynayan en temel kurumlardan biri basındır. Bu yönüyle basın, Batı kültürünün Osmanlı toplumuna taşınmasında önemli bir rol oynamıştır. Dönemin kadın dergilerinde hâkim olan düşünce, toplumun modernleşmesinin, kadının dönüşümüyle mümkün olacağı şeklindedir. Kadın dergilerinde ele alınan kadının eğitimi, kadın-erkek eşitliği, kadının toplumsal statüsü, moda, kadının giyim kuşamı, saç ve güzellik gibi konularla Osmanlı kadın kimliği Batılılaşma/modernleşme yolunda önemli mesafeler kat etmiştir. Çalışmanın dönemsel kapsamı 1860-1923 yılları arasındaki kadın dergileridir. Çalışmanın sınırlılığı ise dergilerde ele alınan çok çeşitli konular arasından kadının görünürlüğüne ilişkin kılık kıyafet ve buna yönelik reklamlardır. Çalışmanın amacı, Batı kültürünün Osmanlı toplumuna taşınmasında dönemin kadın dergilerinin rolünü irdelemektir. Giyim kuşam, saç ve güzellik gibi görünür öğelere sayfalarında bolca yer veren Osmanlı kadın dergilerinin Batı kültürünün Osmanlı toplumuna taşınmasında önemli bir rolü olduğuna çalışmanın sonucunda ulaşılmıştır.

Research paper thumbnail of Türk Basın Tarihinde Gazetelerin İsim Değiştirmeleri

Eğitim Yayınevi - Editör: Dr. Samet Kılıç, 2021

Basın tarihimizde sansür uygulamasıyla gazetelerin yayınına ara verilmesi veya süresiz kapatılmas... more Basın tarihimizde sansür uygulamasıyla gazetelerin yayınına
ara verilmesi veya süresiz kapatılması ne yazık ki çok sık
karşılaşılan bir durumdur. Dönemin gazeteleri başta sansür
uygulaması olmak üzere çeşitli nedenlerle maruz kaldıkları
bu durumu, isim değişikliğine giderek aşmaya çalışmışlardır.
Bu bağlamda gazetelerin isim değiştirme serüvenini konu
edinen bu çalışma ile basın tarihimizde çok sık bir şekilde
karşılaşılan bir durumun incelenerek, bütüncül bir bakış açısıyla
ortaya konulması ve bu yönüyle iletişim tarihi çalışmalarına
katkı sağlanması amaçlanmaktadır.

Research paper thumbnail of Basın Tarihimizde Bayram Gazetesinin İlk Örneği: Hilal-i Ahmer Gazetesi

Akademisyen Kitabevi Editör: Özlem Aydoğmuş Ördem, 2021

Bu çalışmada ülkemizde dini bayram günlerinde yayımlanan bayram gazetelerinin ilk örneği olarak H... more Bu çalışmada ülkemizde dini bayram günlerinde yayımlanan bayram gazetelerinin ilk örneği olarak Hilal-i Ahmer gazetesi konu edinilmiştir. Hilal-i Ahmer gazetesi hakkında bugüne kadar akademik düzeyde bir çalışma yapılmamıştır. Bu yönüyle çalışma, Hilal-i Ahmer gazetesi hakkında yapılan ilk akademik çalışma özelliğini taşımaktadır.

Research paper thumbnail of Türk Basınının İlk Mesleki Örgütlenmelerinden Biri Olarak 1919 Tarihli  Türk Gazeteciler Cemiyeti

IVPE, Editör: Doç. Dr. Hacer Arslan Kalay, 2021

Research paper thumbnail of Mizah Basınını Mahkemeye Taşıyan Süreç: 1924 Tarihli Milletvekili Maaşlarına Zam Teklifi ve Mecliste Gazeteci Dövülmesi

Eğitim Yayınevi, Editör: Prof. Dr. Meltem Bostancı, 2021

1924 yılının Ocak ayında Mecliste bütçe görüşmeleri sırasında milletvekili maaşlarının ve ödenekl... more 1924 yılının Ocak ayında Mecliste bütçe görüşmeleri
sırasında milletvekili maaşlarının ve ödeneklerinin
arttırılması yönünde bir yasa teklifi verilmiş, teklif Parti
grubunda kabul edilmiştir.Milletvekillerinin zam teklifiyle başlayıp, gazeteci
dövülmesiyle devam eden olaylar zincirini konu edinen
bu çalışmada dönemin basın iktidar ilişkisi ve basın
özgürlüğü tartışmaları somut bir olay üzerinden
irdelenerek, basın tarihinden bir kesitin, dönemin mizah
dergilerinin gözünden farklı bir bakış açısıyla sunulması
amaçlanmıştır. Mahkemede yargılanan Akbaba,
Karagöz ve Zümrüdüanka dergileri ile dönemin diğer
süreli yayınlarından İkdam, Tanin, Tevhid-i Efkâr,
Vatan, Vakit gazeteleri araştırmada faydalanılan birincil
kaynak konumundadır.

Research paper thumbnail of Cumhuriyet Dönemi Basın-İktidar İlişkisini Bir Roman Üzerinden Okumak: Ben Deli miyim?

5th Internatıonal Conference on Socıal Scıences & Humanıtıes, 2020

Research paper thumbnail of Dijital Gazetecilikte Yeni Bir Tür Olarak PDF Gazeteler

2. Uluslar Arası Yeni Dünyada İletişim Kongresi, 2020

Kitle iletişim araçlarının ilk örneği olan gazeteler 16. yüzyıldan itibaren matbaalarda basılma... more Kitle iletişim araçlarının ilk örneği olan gazeteler 16. yüzyıldan itibaren matbaalarda basılmaya başlanmıştır. 1830’lu yıllardan sonra ABD’de ortaya çıkan, ucuz ve küçük format (tabloid) özelliğiyle ilgi gören metelik gazeteleri (penny papers) ise çağdaş anlamda kitle gazeteciliğinin atası niteliğindedir. İletişim teknolojilerinde meydana gelen gelişmelerle birlikte gazete sahiplerinin daha büyük kitlelere ulaşma isteği 19. yüzyılın ortalarından itibaren gazetelerin üretim maliyetinde artışa sebep olmuştur. Serbest piyasanın gelişimine paralel olarak basının sanayileşmeye başladığı bu dönemde “küreselleşme” kavramı ön plana çıkmaya başlamıştır. Küreselleşmeyle birlikte homojen bir dünya kültürü yaratılmaya çalışılmıştır. Küreselleşmenin ihtiyaç duyduğu asıl büyük gelişme bilgisayar ve ağ teknolojilerinin iletişim alanında kullanılmasıyla birlikte yaşanmıştır. İletişim teknolojisinin dijital çağı olarak adlandırılan bu dönemde ortaya çıkan yeni uygulamalar geleneksel medyadan farklı yeni bir medya türünün doğmasına ve yayılmasına imkân sağlamıştır. Dijitalleşme ile birlikte medya, kültürel kodların küresel ölçekte yayılımı için bir dağıtım aracına dönüşmüştür. Habere ve bilgiye ulaşımın çok
daha kolay, ucuz ve hızlı olduğu dijital dönem, gazetecilik pratiklerinden okur alışkanlıklarına bir dizi değişim ve yeniliği de beraberinde getirmiştir. Dijital gazetecilik, online gazetecilik, elektronik gazetecilik, sanal gazetecilik gibi farklı isimlerle adlandırılan yeni iletişimsel yapılanmanın dünyadaki ve ülkemizdeki görünümü, genellikle geleneksel gazetelerin matbu sayfalarında kullanmak üzere ürettiği içeriğin web sayfalarında da kullanılması şeklindedir. Bunun yanı sıra herhangi bir geleneksel gazeteye bağlı olmayan sadece internet üzerinden yayın yapan haber siteleri de mevcuttur. Her iki yapıda da dikkat çeken en önemli özellik haber sayfalarında yazılı içeriğin yanında ses, animasyon, video gibi basılı geleneksel gazete formuna uygun olmayan çoklu ortam uygulamalarının sunulmasıdır. Dijitalleşmenin ortaya çıkardığı gazete türlerinden biri de PDF gazetelerdir. Tebliğimizde PDF gazetelerinin ortaya çıkış süreci, teknik ve içerik özellikleri, ekonomi-politiği ve PDF gazeteleri diğer dijital gazetelerden ayıran yönleri ele alınmış ve bir durum tespiti yapılmıştır

Research paper thumbnail of Basın Tarihimizde Ebüzziya Ailesi ve Ebüzziya Matbaası

Pamukkale Üniversitesi İletişim Bilimleri Dergisi, 2022

Ebüzziya Ailesi üç kuşak gazeteci yetiştirmiş ve gazetecilik mesleğinin gelişmesine büyük katkıla... more Ebüzziya Ailesi üç kuşak gazeteci yetiştirmiş ve gazetecilik mesleğinin gelişmesine büyük katkılar sunmuş Türk basın tarihimizin müstesna ailelerinden biridir. Tevfik Ebüzziya'nın 1864 yılında Ruzname-i Ceride-i Havadis gazetesinde işe girmesiyle başlayan ailenin gazetecilik serüveni, Tevfik Bey'in oğulları Talha ve Velid Beyler tarafından devam ettirilmiş, Talha Ebüzziya'nın oğlu olan Ziyad Ebüzziya da aile büyüklerinin izinden giderek gazetecilik mesleğini icra etmiştir. Ebüzziya Ailesinin Türk basın ve kültür hayatına en büyük hizmetlerinden biri de aileyle özdeşleşen Ebüzziya Matbaasıdır. Makale Türk basın tarihinde derin izler bırakan Ebüzziya Ailesini merkeze alan bir biyografi çalışması niteliğindedir. Ebüzziya Matbaasının da konuya dâhil edildiği araştırmada içerik analizi yöntemi kullanılmıştır.

Research paper thumbnail of Velid Ebüzziya ve Ona İzafe Edilen Eserler Hakkında Bazı Dikkatler

Abdurrahman Velid Ebuzziya (1882-1945) basin tarihimizin onemli gazetecilerindendir. Oldukca velu... more Abdurrahman Velid Ebuzziya (1882-1945) basin tarihimizin onemli gazetecilerindendir. Oldukca velut bir yazar olan Velid Ebuzziya’ya cesitli kaynaklarda pek cok eser atfedilmektedir. Bu calismada Velid Ebuzziya’nin cikartmis oldugu sureli yayinlar disinda kalan eserleri ele alinmistir. Hayatiyla ilgili bilgi iceren bircok kaynak, birbirinin tekrari mahiyetinde ayni malumati tekrarlamakta ve esasen Velid Bey’in ilgi sahasina girmeyen ve teknik olarak kendisine izafe edilemeyecek bircok eser Velid Bey’e atfedilmektedir. Makale, bu eserlerin Velid Bey’e aidiyetinin imkân ve sinirlarini ele almaktadir.

Research paper thumbnail of Hüseyin Cahit Yalçın’ın 1946 Tarihli Raporu ve Basın Tarihimizdeki Önemi

Bingöl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2021

Türkiye’de yaklaşık 200 yıllık bir geçmişi bulunan basının, kurumsal bir yapı kazanması, Cumhuriy... more Türkiye’de yaklaşık 200 yıllık bir geçmişi bulunan basının, kurumsal
bir yapı kazanması, Cumhuriyet sonrası dönemde gerçekleşmiştir. 25 Temmuz
1931 tarih ve 1881 sayılı Basın Kanunu ile basının kurumsal bir statü
kazanmasında ilk önemli adım atılmıştır. 1923’ten 1950’ye kadar süren tek
parti iktidarında basın-iktidar ilişkileri mevcut kanun üzerinden yürütülmüş
ancak II. Dünya Savaşı sonrası değişen dünya konjonktürü ve Türkiye’nin Batı
bloğunda yer alma çabaları, mevcut hükümetin demokratikleşme yolunda
adımlar atmasını zorunlu kılmıştır. Bu çerçevede basın sahasında da çeşitli
düzenlemelerin yapılması gündeme gelmiş ve dönemin hükümeti Hüseyin
Cahit Yalçın’ı incelemeler yapmak üzere Avrupa’ya göndermiştir. Basın
Birliği Başkanı Hüseyin Cahit Yalçın İngiltere, Fransa, Yunanistan, İtalya ve
Danimarka’da çeşitli gözlem ve incelemelerde bulunarak bir rapor
hazırlamıştır. Bu çalışmada Hüseyin Cahit Yalçın’ın 1946 tarihli raporu
merkeze alınarak raporun 1946 ve sonraki yıllarda yapılan basınla ilgili
düzenlemelere etkileri üzerinde durulmuştur. Çalışmanın sonunda basın
rejimimizin demokratikleşmesi yolunda dikkate değer adımların atıldığı 1946
ve 1950 tarihli düzenlemelerde, Hüseyin Cahit Yalçın’ın 1946 tarihli
raporunun da önemli izlerinin bulunduğunu ifade etmek mümkündür.

Research paper thumbnail of Pulitzer Gazetecilik Ödülü

5. ULUSLARARASI SOSYAL ve BEŞERİ BİLİMLER KONGRESİ, 2020

Research paper thumbnail of Rusya Türklerinin / Müslümanlarının Sesi Olarak Gazeteci İsmail Gaspıralı

ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR VE SANATI SEMPOZYUMU BİLDİRİLER KİTABI, 2020

Türk dünyasının önde gelen fikir adamlarından ve reformistlerinden biri olan Gaspıralı İsmail Bey... more Türk dünyasının önde gelen fikir adamlarından ve reformistlerinden biri olan Gaspıralı İsmail Bey, 21 Mart 1851 tarihinde Kırım’da Bahçesaray yakınlarındaki Avcıköy’de dünyaya gelmiştir. Babasının Kırım’ın sahil kesiminde bulunan Gaspıra köyünde doğmasına nispetle ailesine “Gasprınski” veya “Gaspıralı” lakabı verilmiştir. Gaspıralı İsmail Bey, 19. yy’ın ikinci yarısında özelde Kırım-Tatar genelde ise Rusya Türklerinin/Müslümanlarının modernleşme çabalarının önemli bir kilometre taşıdır. Çarlık Rusya’sının izlemiş olduğu asimilasyon politikası sosyal ve kültürel hayatın hemen her alanında kendisini hissettirmiş, bu durum Rusya Türklerinin/Müslümanlarının varlıklarına yönelik ciddi bir tehdit oluşturmuştur. İşte böyle bir dönemde Gaspıralı İsmail Bey, Kırım’da ve diğer ülkelerde yabancı hâkimiyeti altında yaşayan Türklerin sorunlarını duyurmak ve onların ortak bir ülkü etrafında bir araya gelmelerini sağlamak üzere çeşitli girişimlerde bulunmuştur. Müslüman Türk toplumunun toplumsal birliğinin sağlanmasını dilde, fikirde, işte birlik ülküsüyle kavramlaştıran Gaspıralı, bu amacın gerçekleşmesi için de bir takım temel parametreler belirlemiştir. Buna göre modern eğitim anlayışını ifade eden usul-i cedid hareketi, Türk-İslam sentezi çerçevesinde harmanlanmış milliyetçilik düşüncesi, kadınlara toplumsal bir statü kazandırılması ve değişimleri kavrayan bir din anlayışı bu amacın belli başlı parametrelerindendir. Gaspıralı, içinde bulunduğu toplumu bu ülkü etrafında birleştirebilmek için basını önemli bir araç olarak görmüş, fikirlerini çıkartmış olduğu gazeteler aracılığıyla kamuoyuna açıklamıştır. 1883’te Kırım Tatarlarının ilk Türkçe gazetesi olarak Tercüman gazetesini yayınlamaya başlamıştır. Gazete çok kısa bir sürede hitap ettiği Rusya Müslümanlarının ortak kürsüsü olmuş ve 1918 tarihine kadar yayın hayatını sürdürmüştür. Kadının toplumsal statüsüne şekil veren Âlem-i Nisvan ve çocukların eğitimine katkı sağlaması amacıyla çıkartılan Âlem-i Sıbyan da yine bu ülkünün gerçekleştirilmesi amacıyla Gaspıralı’nın yayınladığı gazete ve dergiler arasındadır. Tebliğimizde çok yönlü kişiliğiyle tanınan ve Rusya Müslümanlarının ve son dönem Türk Milliyetçiliği mefkûresinin önemli simalarından Gaspıralı İsmail Bey gazeteci kimliğiyle ele alınmakta ve durum tespiti yapılmaktadır.

Research paper thumbnail of Gazeteci Velid Ebüzziya'nın Türk Basınının Gelişimine Katkıları

Atatürk İletişim Dergisi, 2019

Bu makalede basın tarihimizin önemli simalarından Velid Ebüzziya’nın Türk Basınının gelişimine at... more Bu makalede basın tarihimizin önemli simalarından Velid Ebüzziya’nın Türk Basınının gelişimine atkıları ele alınmıştır. Gazeteci ve matbaacı Ebüzziya Mehmet Tevfik Bey’in oğlu olarak 1882’de doğan Velid Ebüzziya 1912 yılında Paris’e Siyasal Bilgiler eğitimi için gitmiş, burada Fransa’nın ünlü gazetelerinden Le Temps ve Le Figaro’da stajyer muhabir olarak çalışmıştır. Velid Ebüzziya Fransa’da öğrendiği teknik gelişmeleri ilk olarak babasının çıkarttığı gazetelerde uygulamıştır. Velid Ebüzziya’nın Tasvir-i Efkâr’da harita, resim, karikatür ve fotoğraf gibi görsel malzemeleri oldukça yoğun kullanması, o güne kadar görsel öğelere pek de yer vermeyen Türk Basınını derinden etkilemiştir. Çift taraflı seri baskı imkânını sağlayan rotatif baskı makinasının ülkemizde ilk olarak Ebüzziya Matbaasında kullanılması da Velid Ebüzziya’nın basın tarihimize katkıları çerçevesindedir. Ayrıca çıkartmış olduğu Tasvir-i Efkâr ve Tevhid-i Efkâr gazeteleri bir okul işlevi görmüş, aralarında Abidin Daver, Sedat Simavi, Burhan Felek, Zekeriya Sertel ve Ahmet Cemalettin Saraçoğlu gibi basın tarihimizin önde gelen isimlerinin bulunduğu pek çok gazeteci Velid Ebüzziya’nın yanında yetişmiştir.

Research paper thumbnail of Osmanlı Basınında Muhafazakar Bir Kadın Dergisi Mürüvvet

Kriter Yayınevi, Editör: Prof. Dr. Nurettin GÜZ, 2019

III. Selim ile başlayıp 1839 Tanzimat Fermanıyla hız kazanan Osmanlı modernleşme hareketlerinin O... more III. Selim ile başlayıp 1839 Tanzimat Fermanıyla hız kazanan Osmanlı modernleşme hareketlerinin Osmanlı basın dünyasına çeşitli düzeylerde
yansımaları olmuştur. Bu yansımaların tezahürlerinden biri de kadın
dergilerinin yayınlanmaya başlanmasıdır.
Kadın dergileri, Osmanlı’da Tanzimat Döneminde yaşanmaya başlanan
değişim ve dönüşümün en güzel göstergesi ve sonuçlarından biridir. Tanzimat’la birlikle kadının eğitimine önem vermeye başlayan Osmanlı’da, kadın dergileri bu amacı gerçekleştirmede önemli rol üstlenmiştir. Eğitim, aile, iş, evlilik, moda gibi konuların işlendiği yazılarda, kadınların bu alanlarda eğitilmesi hedeflenmiştir.
19. yy. Osmanlı kadın dergileri Osmanlı sosyal ve entelektüel tarihi
açısından önemli bir başvuru kaynağı olma niteliğini taşımaktadır. Bu dergiler dönemin sorun ve tartışmalarına halkın bakış açısını ortaya koymakla kalmamış aynı zamanda yeni tartışma ve fikir akımları için de bir zemin oluşturma özelliğini taşımışlardır.
İnceleme konumuz olan Mürüvvet dergisi 28 Şubat 1888 – 23 Nisan
1888 tarihleri arasında yayınlanmış ve Mürüvvet gazetesinin eki olarak çıkmıştır.
“Cömertlik, mertlik, yiğitlik” anlamına gelen ve eğitim konusuna ağırlık veren dergi kadınların eğitimi ve kültürel düzeylerini arttırmayı amaç edinmiş, okurlarını dünya kadınlarından haberdar edecek yazılara da yer vermiştir. Genel olarak muhafazakâr çizgide bir yayın politikasına sahip olan Mürüvvet, içinde bulunduğu döneme göre orijinal olarak kabul edilebilecek bir takım yayın ilkelerini de belirtmiş ve bu ilkeler çerçevesinde yayın hayatını sürdüreceğini ifade etmiştir.
Osmanlı basın tarihi bibliyografyasına katkı sağlayacağını ümit ettiğimiz
bu çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Araştırmanın konusu bir kadın dergisi olduğu için birinci bölümde öncelikle tarihi süreç içinde Türk toplumunda “kadın” konusu ele alınmış ve ardından Osmanlı’da genel olarak basın ve kadın dergileri incelenmiştir. İkinci bölüm, Mürüvvet’in, yayınlandığı dönem, kurucu kadrosu, amacı, yayın politikası gibi kimlik bilgileri ile mizanpajı, ebadı ve ücreti gibi teknik bilgilerine ayrılmıştır. Üçüncü bölüm, dergi içeriğinin tanıtımına ve tahliline ayrılmıştır. Arap harfli metinlerdeki Batı kökenli kelimelerin okunduğu gibi yazılması bazı okuma zorluklarına sebep olmuştur. Yabancı kelimelerin orijinaline ulaşılmaya çalışılmıştır. Okunamayan durumlarda kelimenin okunuşu
aynen yazılmıştır. Çalışmanın metin bölümü, bulguların değerlendirildiği Sonuç kısmıyla son bulmaktadır. Çalışmamızın ekinde ise Mürüvvet’in tam koleksiyon çevirisi yer almaktadır.

Research paper thumbnail of İstiklal Madalyalı Muhalif Bir Gazeteci Velid Ebüzziya

ÇOLPAN KİTAP, , 2021

Abdurrahman Velid Ebüzziya (1882-1945) Türk basınının gelişimine önemli katkılarda bulunmuş basın... more Abdurrahman Velid Ebüzziya (1882-1945) Türk basınının
gelişimine önemli katkılarda bulunmuş basın tarihimizin mümtaz
simalarındandır. Bu kitap, biyografi temelli bir çalışma olmakla
birlikte, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşüne tanık olan
bir gazetecinin, yeni devletin kuruluşu esnasında meydana gelen
olaylar karşısındaki tutumunu da belirlemeyi hedeflemiştir. Bu
yönüyle eser, ayrıntılı bir biyografi çalışmasının ötesinde Millî
Mücadele’de aktif bir rol üstlenmiş Velid Ebüzziya üzerinden dönemin
basın-iktidar ilişkilerini ele almakta ve yakın tarihimize
ışık tutacak konuların aydınlatılmasına da imkân sağlamaktadır.