SABRİ KARADOĞAN | Dicle University (original) (raw)
Papers by SABRİ KARADOĞAN
Journal of Balkan Ecology, 2009
HAL (Le Centre pour la Communication Scientifique Directe), 2023
Institut français d’études anatoliennes eBooks, Apr 28, 2018
Procedia - Social and Behavioral Sciences, Mar 1, 2014
Türkiye jeoloji bülteni, Dec 29, 2017
Yeryüzünde iklim üzerinde etkili olan faktörlerden biri de yer şekilleri ve kayaç özellikleridir.... more Yeryüzünde iklim üzerinde etkili olan faktörlerden biri de yer şekilleri ve kayaç özellikleridir. Yer şekilleri hava kütleleri önünde engel oluşturarak yoğuşma, bakı ve fön olaylarının oluşmasında etkili olur. Litolojik faktörler de farklı kayaçların güneş radyasyonunu farklı yansıtmaları (albedo) nedeniyle farklı yer ışımalarına, dolayısıyla yeryüzünün farklı bölgelerinin farklı ısınmasına neden olur. Bu çalışmada Diyarbakır havzasında söz konusu koşulların iklim üzerindeki etkisinin belirlenebilmesi amacıyla uzaktan algılama teknikleri ve verileri kullanılmıştır. Bu amaçla havzanın yüzey sıcaklığı verilerini elde etmek için TERRA uydusunun MODIS spektroradyometresine ait 7 Nisan 2010 tarihli gündüz ve gece görüntüleri elde edilmiştir. Yüzey sıcaklık verilerinden faydalanılarak yüzey sıcaklığı haritaları oluşturulmuş ve yüzey ağları modeli ile çakıştırılmıştır. Ayrıca baskın hava kütleleri ve farklı yeryüzü şekilleri dikkate alınarak oluşturulan kesit hatları boyunca hem gündüz hem de gece verileri üzerinden yüzey sıcaklığı değişim grafikleri oluşturulmuştur. Yapılan çalışmalar sonucu hem litolojik faktörlerin, hem de baskın hava kütleleriyle birlikte orografik faktörlerin farklı yer ışıması ve fön olaylarına bağlı olarak Diyarbakır havzasında kısa mesafeler içinde farklı iklim koşullarının ortaya çıkmasına neden olduğu görülmüştür.
Middle east journal of science, Dec 29, 2016
One important of satellite remote sensing is the count of cloudy days of a particular region. Clo... more One important of satellite remote sensing is the count of cloudy days of a particular region. Cloud cover hampers radiation received from the sun therefore controls LST (land surface, SST (Sea Surface Temperature) accordingly humidity, evaporation, agriculture, aquaculture, tourism, and other human activities. Present work investigated long term cloud cover of the Black Sea using high resolution 6927 daily and 207 monthly composite AVHRR satellite data from March 1993 to December 2012. The results could give a clue for regional and global climate change to take an action for the feature. Results mapped potential availability of obtaining cloud free images for use of other disciplines. The results were discussed as well as the geographical planetary factors that determine the climate of the Black Sea basin and in the context of global climate change. The results obtained also for other disciplines (climate, meteorology, oceanography, hydrography, biology, environmental science, agriculture, tourism, such as Industry) will create a data source. SST patterns also revealed oceanographic events which was studied in earlier work too.
Milliyet Arkeoloji Dergisi, 2023
Diyarbakır Kültür ve Medeniyet Dergisi, 2023
Şurkav-Şanlıurfa Kültür, Sanat, Tarih ve Turizm Dergisi, 2023
Fırat ve Dicle nehri havzaları ilk yerleşmelerin ortaya çıktığı, insanlık tarihi açısından önemli... more Fırat ve Dicle nehri havzaları ilk yerleşmelerin ortaya çıktığı, insanlık tarihi açısından önemli bir coğrafyadır.Her iki havzadaki birçok yerleşme neolitik çağın öncül yerleşim merkezleridir. Sözkonusu yerleşim merkezlerinin,Bu alanlarda, OrtaFırat ve yukarı Diclehavzalarında ortaya çıkması tesadüfi değildir.
Fırat ve Dicle Nehri'nin Türkiye güneydoğusundaki havzalarında ortaya çıkan Neolitik çağ yerleşimlerinin lokasyon ve situasyonlarında coğrafi koşulların büyük önemi vardır. Bu coğrafi koşulların başında, doğal çevre koşulları (İklim, yerşekilleri, toprak, su, doğal kaynaklar ve bitki örtüsü) bölgesel konum ve ulaşım sayılabilir. Karacadağ volkanik kütlesinin birbirinden ayırdığı Yukarı Dicle ve Orta Fırat havzalarındaki neolitik çağ yerleşimlerinin situasyon öncelikleri farklı olabilir. Bu öncelikler hakkında bir fikir yürütebilmek ve dağılış komşuluk ilişkilerini ortaya koyabilmenin bir yolu da topolojik-kartoğrafik analizlerdir.
Bu çalışmada coğrafi bileşenlere ait topolojik ilişkileri ortaya koyabilmek için bölgesel kartoğrafik değerlendirmeler yapılmıştır.
Quaternaire. Revue de l'Association française pour l'étude du Quaternaire, 2023
Field investigation in the eastern lanks of Taurus mountains in south-eastern Turkey, show a vari... more Field investigation in the eastern lanks of Taurus mountains in south-eastern Turkey, show a variety of karst landscapes,
comprising polje, ponors, canyons, and multi-cave levels. The eastern Anatolian region is in an active tectonic margin traversed
by both the Euphrates and Tigris headwaters. In the region, some of the Tigris river tributaries are diverted by underground karst
drainage. Many cave-level systems and abandoned ponors, demonstrate that the karst dynamic is related to/or evolving with the
suricial drainage. In this frame, the Birkleyn and Bozoba caves (Dicle district) have been investigated to evaluate their potential for
geomorphological and paleoclimate studies. Indeed, both caves display preserved detrital sediments and speleothems, while their
location in the eastern Taurus mountains make both caves suitable sites for regional paleoclimate reconstruction as reconstructed by
the geochemical study and dating of speleothems. The irst Uranium-Thorium ages of Bozoba-1 and Bozoba-2 show a start of growth
at 22.4 ± 0.2 ka BP and 25.1 ± 0.5 ka BP respectively. Further dating of Bozoba-2 at 2.8 ± 0.2 ka BP and Birk-2 at 0.8 ± 0.2 ka BP
shows rapid calcite growth during the late Holocene. As a result of these preliminary dates, we shall conduct geochronological and
geochemical analyses on the sampled stalagmites, to reconstruct the climatic variations during the Last Glacial Maximum and late
Holocene periods as recorded by the eastern Taurus range.
Electronic Journal Education Sciences , 2023
The theoretical natural concepts and events taught in the classes should be reinforced through fi... more The theoretical natural concepts and events taught in the classes should be reinforced through field trip observation. Travelling-observation method is effective in establishing connections and relationships between events by making observations by going to the places where events occur, making on-site evaluations. For this reason, field trips to the natural environment are of great importance in the teaching of geographical concepts and their permanence in the minds of students.
HAL (Le Centre pour la Communication Scientifique Directe), Oct 10, 2019
HAL (Le Centre pour la Communication Scientifique Directe), May 2, 2018
Nature and Science, May 1, 2009
The plain and surroundings between Ergani beetwen and Çermik plain and its surrounding are import... more The plain and surroundings between Ergani beetwen and Çermik plain and its surrounding are important for the reason that it is on the bends of the newest tectonic units in Turkey. Geomorphologic creations on the surrounding are rather new. Geography was formed by tectonic pluvial and volcanic process, not by dissolving as most widely known. Sallar and surroundings on the North West of Ergani are a discharged depression (anticlinal, and Ergani Basin is an accumulation basin. Reverse fault lying along Çüngüş-Lice Line is rather new, and played an important role in the formation of the area. Pluvial process is cut when the Maden Creek which was running on Ergani Plain changed its channel with the ascension of the SouthEast Anatolia. Pre-historical settlements which were located on these old alluvial fillings must have close relationship with this old river channel.
PubMed, Apr 1, 2012
Present work investigated the relationship between Chlorophyll (Chl), of phytoplankton biomass, a... more Present work investigated the relationship between Chlorophyll (Chl), of phytoplankton biomass, and sea surface temperature (SST) of the Black Sea, using Sea-viewing Wide Field-of-view Sensor (SeaWiFS) and Advanced Very High Resolution Radiometer (AVHRR) satellite imagery. Satellite derived data could provide information on the amount of sea life present (Brown algae, called kelp, proliferate, supporting new species of sea life, including otters, fish, and various invertebrates) in a given area throughout the world. SST from AVHRR from 1993 to 2008 showed seasonal, annual and interannual variability of temperature, monthly variability Chl from SeaWiFS from 1997 to 2009 has also been investigated. Chl showed two high peaks for the year 1999 and 2008. The correlation between SST and Chl for the same time has been found to be 60%. Correlation was significant at p<0.05. The information could also be useful in connection with studies of global changes in temperature and what effect they could have on the total abundance of marine life.
Journal of Balkan Ecology, 2009
HAL (Le Centre pour la Communication Scientifique Directe), 2023
Institut français d’études anatoliennes eBooks, Apr 28, 2018
Procedia - Social and Behavioral Sciences, Mar 1, 2014
Türkiye jeoloji bülteni, Dec 29, 2017
Yeryüzünde iklim üzerinde etkili olan faktörlerden biri de yer şekilleri ve kayaç özellikleridir.... more Yeryüzünde iklim üzerinde etkili olan faktörlerden biri de yer şekilleri ve kayaç özellikleridir. Yer şekilleri hava kütleleri önünde engel oluşturarak yoğuşma, bakı ve fön olaylarının oluşmasında etkili olur. Litolojik faktörler de farklı kayaçların güneş radyasyonunu farklı yansıtmaları (albedo) nedeniyle farklı yer ışımalarına, dolayısıyla yeryüzünün farklı bölgelerinin farklı ısınmasına neden olur. Bu çalışmada Diyarbakır havzasında söz konusu koşulların iklim üzerindeki etkisinin belirlenebilmesi amacıyla uzaktan algılama teknikleri ve verileri kullanılmıştır. Bu amaçla havzanın yüzey sıcaklığı verilerini elde etmek için TERRA uydusunun MODIS spektroradyometresine ait 7 Nisan 2010 tarihli gündüz ve gece görüntüleri elde edilmiştir. Yüzey sıcaklık verilerinden faydalanılarak yüzey sıcaklığı haritaları oluşturulmuş ve yüzey ağları modeli ile çakıştırılmıştır. Ayrıca baskın hava kütleleri ve farklı yeryüzü şekilleri dikkate alınarak oluşturulan kesit hatları boyunca hem gündüz hem de gece verileri üzerinden yüzey sıcaklığı değişim grafikleri oluşturulmuştur. Yapılan çalışmalar sonucu hem litolojik faktörlerin, hem de baskın hava kütleleriyle birlikte orografik faktörlerin farklı yer ışıması ve fön olaylarına bağlı olarak Diyarbakır havzasında kısa mesafeler içinde farklı iklim koşullarının ortaya çıkmasına neden olduğu görülmüştür.
Middle east journal of science, Dec 29, 2016
One important of satellite remote sensing is the count of cloudy days of a particular region. Clo... more One important of satellite remote sensing is the count of cloudy days of a particular region. Cloud cover hampers radiation received from the sun therefore controls LST (land surface, SST (Sea Surface Temperature) accordingly humidity, evaporation, agriculture, aquaculture, tourism, and other human activities. Present work investigated long term cloud cover of the Black Sea using high resolution 6927 daily and 207 monthly composite AVHRR satellite data from March 1993 to December 2012. The results could give a clue for regional and global climate change to take an action for the feature. Results mapped potential availability of obtaining cloud free images for use of other disciplines. The results were discussed as well as the geographical planetary factors that determine the climate of the Black Sea basin and in the context of global climate change. The results obtained also for other disciplines (climate, meteorology, oceanography, hydrography, biology, environmental science, agriculture, tourism, such as Industry) will create a data source. SST patterns also revealed oceanographic events which was studied in earlier work too.
Milliyet Arkeoloji Dergisi, 2023
Diyarbakır Kültür ve Medeniyet Dergisi, 2023
Şurkav-Şanlıurfa Kültür, Sanat, Tarih ve Turizm Dergisi, 2023
Fırat ve Dicle nehri havzaları ilk yerleşmelerin ortaya çıktığı, insanlık tarihi açısından önemli... more Fırat ve Dicle nehri havzaları ilk yerleşmelerin ortaya çıktığı, insanlık tarihi açısından önemli bir coğrafyadır.Her iki havzadaki birçok yerleşme neolitik çağın öncül yerleşim merkezleridir. Sözkonusu yerleşim merkezlerinin,Bu alanlarda, OrtaFırat ve yukarı Diclehavzalarında ortaya çıkması tesadüfi değildir.
Fırat ve Dicle Nehri'nin Türkiye güneydoğusundaki havzalarında ortaya çıkan Neolitik çağ yerleşimlerinin lokasyon ve situasyonlarında coğrafi koşulların büyük önemi vardır. Bu coğrafi koşulların başında, doğal çevre koşulları (İklim, yerşekilleri, toprak, su, doğal kaynaklar ve bitki örtüsü) bölgesel konum ve ulaşım sayılabilir. Karacadağ volkanik kütlesinin birbirinden ayırdığı Yukarı Dicle ve Orta Fırat havzalarındaki neolitik çağ yerleşimlerinin situasyon öncelikleri farklı olabilir. Bu öncelikler hakkında bir fikir yürütebilmek ve dağılış komşuluk ilişkilerini ortaya koyabilmenin bir yolu da topolojik-kartoğrafik analizlerdir.
Bu çalışmada coğrafi bileşenlere ait topolojik ilişkileri ortaya koyabilmek için bölgesel kartoğrafik değerlendirmeler yapılmıştır.
Quaternaire. Revue de l'Association française pour l'étude du Quaternaire, 2023
Field investigation in the eastern lanks of Taurus mountains in south-eastern Turkey, show a vari... more Field investigation in the eastern lanks of Taurus mountains in south-eastern Turkey, show a variety of karst landscapes,
comprising polje, ponors, canyons, and multi-cave levels. The eastern Anatolian region is in an active tectonic margin traversed
by both the Euphrates and Tigris headwaters. In the region, some of the Tigris river tributaries are diverted by underground karst
drainage. Many cave-level systems and abandoned ponors, demonstrate that the karst dynamic is related to/or evolving with the
suricial drainage. In this frame, the Birkleyn and Bozoba caves (Dicle district) have been investigated to evaluate their potential for
geomorphological and paleoclimate studies. Indeed, both caves display preserved detrital sediments and speleothems, while their
location in the eastern Taurus mountains make both caves suitable sites for regional paleoclimate reconstruction as reconstructed by
the geochemical study and dating of speleothems. The irst Uranium-Thorium ages of Bozoba-1 and Bozoba-2 show a start of growth
at 22.4 ± 0.2 ka BP and 25.1 ± 0.5 ka BP respectively. Further dating of Bozoba-2 at 2.8 ± 0.2 ka BP and Birk-2 at 0.8 ± 0.2 ka BP
shows rapid calcite growth during the late Holocene. As a result of these preliminary dates, we shall conduct geochronological and
geochemical analyses on the sampled stalagmites, to reconstruct the climatic variations during the Last Glacial Maximum and late
Holocene periods as recorded by the eastern Taurus range.
Electronic Journal Education Sciences , 2023
The theoretical natural concepts and events taught in the classes should be reinforced through fi... more The theoretical natural concepts and events taught in the classes should be reinforced through field trip observation. Travelling-observation method is effective in establishing connections and relationships between events by making observations by going to the places where events occur, making on-site evaluations. For this reason, field trips to the natural environment are of great importance in the teaching of geographical concepts and their permanence in the minds of students.
HAL (Le Centre pour la Communication Scientifique Directe), Oct 10, 2019
HAL (Le Centre pour la Communication Scientifique Directe), May 2, 2018
Nature and Science, May 1, 2009
The plain and surroundings between Ergani beetwen and Çermik plain and its surrounding are import... more The plain and surroundings between Ergani beetwen and Çermik plain and its surrounding are important for the reason that it is on the bends of the newest tectonic units in Turkey. Geomorphologic creations on the surrounding are rather new. Geography was formed by tectonic pluvial and volcanic process, not by dissolving as most widely known. Sallar and surroundings on the North West of Ergani are a discharged depression (anticlinal, and Ergani Basin is an accumulation basin. Reverse fault lying along Çüngüş-Lice Line is rather new, and played an important role in the formation of the area. Pluvial process is cut when the Maden Creek which was running on Ergani Plain changed its channel with the ascension of the SouthEast Anatolia. Pre-historical settlements which were located on these old alluvial fillings must have close relationship with this old river channel.
PubMed, Apr 1, 2012
Present work investigated the relationship between Chlorophyll (Chl), of phytoplankton biomass, a... more Present work investigated the relationship between Chlorophyll (Chl), of phytoplankton biomass, and sea surface temperature (SST) of the Black Sea, using Sea-viewing Wide Field-of-view Sensor (SeaWiFS) and Advanced Very High Resolution Radiometer (AVHRR) satellite imagery. Satellite derived data could provide information on the amount of sea life present (Brown algae, called kelp, proliferate, supporting new species of sea life, including otters, fish, and various invertebrates) in a given area throughout the world. SST from AVHRR from 1993 to 2008 showed seasonal, annual and interannual variability of temperature, monthly variability Chl from SeaWiFS from 1997 to 2009 has also been investigated. Chl showed two high peaks for the year 1999 and 2008. The correlation between SST and Chl for the same time has been found to be 60%. Correlation was significant at p<0.05. The information could also be useful in connection with studies of global changes in temperature and what effect they could have on the total abundance of marine life.
Uluslararası Jeomorfoloji Sempozyumu 2022 (UJES2022), 2022
ÖZET Geçmişte yaşanan doğal ortam koşulların ortaya konması, paleocoğrafya araştırmalarında, özel... more ÖZET
Geçmişte yaşanan doğal ortam koşulların ortaya konması, paleocoğrafya araştırmalarında, özellikle jeoarkeolojik çalışmalarda büyük önem taşımaktadır. Bu amaçla, daha çok Holosen çevre koşulları ve insana etkilerini ele alan ve ortamın klimatik, jeomorfolojik, hidrografik, toprak ve bitki örtüsü özelliklerinin belirlenmesinde birçok yöntem ve teknik uygulanmaktadır.
Bunlardan biri de kireçtaşı mağaralarında bulunan speleotemler (dikitler = stalagmite) üzerinde yapılan çalışmalar, eski paleo-iklim araştırmak amaçlı için önemli bir arşivdir.
Avantajları arasında: (a) geniş mekânsal dağılımı vermesi; (b) tarihleme teknikleri için uygun olması; (c) iklim proksileri açısından zengin olması; (e) süreklilik gösterebilmesi, uzun zaman aralığı ve karşılaştırılabilirlik özelliklerine sahip olması sayılabilir. Araştırma için kullanılan metotlar ve teknikler şunlardır:
-Yaşlandırma: dikit örneklerinden Uranyum-Toryum serileri;
- Paleo-iklim şartları: (1) oksijen izotopları (sıcaklık için) ve (2) karbon izotopları (nemlilik için) duraylı analizleri
-İç yapısını (yıllık?) anlamak için: (1) taramalı elektron mikroskop (SEM) ve (2) ince kesit analizleri.
Bunun yanı sıra laminalar, içlerindeki yıllık büyüme oranları açık / koyu renkli kalsit laminalarının sayısı ve kalınlıkları, spektral analizleri kullanılarak, yüzey iklim koşulları, yüzey sıcaklıkları, güneş aktivitesindeki yüksek frekanslı değişiklikler, iklim döngüler ve toprak CO2'nin mevsimsel değişimi gibi konularda önemli veriler sağlayabilir.
Diyarbakır havzasında paleo-coğrafik koşulların insan yaşamı ve uygarlıklarla ilişkisini belirleme konusunda söz konusu teknik ve yöntemlerin uygulanması için bir vaka çalışması yapılmıştır. Bu amaçla Diyarbakır havzasının kuzeyinde Güneydoğu Torosların güney eteklerindeki orojenik kuşakta yer alan iki mağara tespit edilmiştir. Bunlar; Diyarbakır ili Dicle ilçe merkezi civarındaki Bozoba (Kulbeyn) mağarası ile Lice civarındaki, Dicle Nehri’nin kuzey kollarından biri ve ikinci kaynağı olan Dibni Çayı’nın bulunduğu Birkleyn mağarasıdır.
Bu bildiride her iki mağaradan alınan ve oluşumu devam eden dikit örneklerine ilişkin ilk bulgu ve değerlendirmeler ele alınmış ve sunulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Paleoiklim, Karstik Mağara, Dikit, Birkleyn Mağaraları, Bozoba Mağarası
ABSTRACT People have settled in areas where they can easily be accommodated, their basic needs a... more ABSTRACT People have settled in areas where they can easily be accommodated, their basic needs are readily available and they can protect themselves from external hazards. In Anatolia, very old, planned and complex settlements were established, Besides, first and primitive (troglodyte) residential and settlement forms designed according to the geographical environment are also seen intensely. Such houses and settlements are seen in Central Anatolia Region, Eastern Anatolia Region and Southeastern Anatolia Region where geological structure is appropriate. In this study have been researched, the distribution, characteristics and geographical relations of the troglodyte dwellings house and settlements around Eğil Silvan (Hassuni), Batman, Hasankeyf, Gercüş in the Southeastern Anatolia region of Turkey and mostly in the Dicle (Tigris) basin.
ÖZET Dicle Nehri, Batman kenti güneyinde Batman Çayı ile birleşerek Raman ve Gercüş antiklinaller... more ÖZET Dicle Nehri, Batman kenti güneyinde Batman Çayı ile birleşerek Raman ve Gercüş antiklinalleri arasında, Jura tipi kıvrımlar olarak adlandırılan arazi içinde açılmış, dar ve derin vadisine girer. Dağlık araziye adeta gömülmüş olan Dicle Nehri'nin bu alanda dar ve derin vadilerinin oluşmasında hem antesedant hem süperempoze olayından söz edilebilir. Araştırma sahası günümüzde, tektonizma, kıvrımlı ve yatay yapılar, karstlaşma, fluviyal süreçler gibi yapısal birçok faktör ve morfojenetik süreçler tarafından şekillenmektedir. Dolayısıyla bu süreçlere özgü çok çeşitli ve zengin bir rölyef söz konusudur (fay rölyefi, kıvrımlı yapı rölyefi, yatay ve monoklinal yapı rölyefi, akarsu topoğrafyasına ait elemanlar, karstik şekiller). Bunun yanı sıra alanda, geçmişte hem kurak-yarı kurak; hem de nemli iklim dönemlerinde oluşmuş yer şekillere de rastlanır (tafoniler, kafesli çözülme şekilleri, şahit ve mantar kayalar, sileks, silis ve kalsit kabuklu kaliş oluşumları, traverten depoları vs.). Dicle Nehri Vadisi ve çevresi, sunduğu jeomorfolojik avantaj ve jeolojik malzeme nedeniyle tarih öncesi çağlardan itibaren yoğun bir yerleşime ve insan aktivitelerine sahne olmuştur. Bu nedenle Hasankeyf tarihi yerleşmesinin de içinde yer aldığı, kültürel yerbilimi açısından oldukça zengin olan çalışma alanımızda çeşitli dönemlere ve uygarlıklara ait kayaaltı sığınakları, kaya oyuğu meskenler, dinsel mekanlar, kaleler, mezarlar, kaya yerleşimleri ve bunlara özgün birimler bulunmaktadır.
ABSTRACT: The Tigris River goes through its own narrow and deep valley which had been opened in an area called Jura type folds, by merging with Batman Stream between Raman and Gercüş anticlines in the south of Batman city. The Tigris incision nearly into the highlands in this area can be mentioned as the Tigris plays both antecedent and superimposed roles in the formation of the narrow and deep valleys in this zone. Today, the field is shaped by many structural factors such as tectonism, folded and horizontal structures, karstification, fluvial and morphogenetic processes and peculiar to these processes, rich and various reliefs are in question (faulted reliefs, folded structure reliefs, horizontal and monoclonal structure reliefs, components belonging to a fluvial topography and karstic landforms). Besides those, some landforms encountered which are formed both in arid, semi-arid, and humid periods in this area in the past. (Tafoni, alveols, witness and mushroom rocks, silex, silica and the formations of calcrete duricrust, travertine deposits and etc.). The Tigris River Valley and its surroundings, where the ancient Hasankeyf settlement is also located show variety in terms of cultural geology and landforms. This valley was experienced a very intensive occupation sequence and human activities since geomorphological advantages as well as geological material are present there. Therefore, sites, shelters, ritual 14 Bu çalışma, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün izinleri ile Batman Müzesi Müdürlüğü'nün başkanlığı, Prof.Dr.Gülriz KOZBE ve Doç.Dr.Sabri KARADOĞAN'ın bilimsel danışmanlıkları altında yürütülen " Batman İl Sınırları İçinde Kalan Ilısu Barajı Etkileşim Alanına Dair Jeomorfolojik ve Arkeolojik Tespitler " başlıklı projenin bir parçasıdır. " Ilısu Barajı ve HES Projesi Etki Alanında Kalan Kültür Varlıklarının Belgelenmesi ve Kurtarılmasına Yönelik Çalışmalar " kapsamındaki bu proje, Ocak.2015 ile Aralık.2015 tarihleri arasında mücbir sebepler nedeniyle gidilemeyen bazı mevkiler hariç; batıda Batman Çayı, kuzeyde Kıra Dağı, doğuda Garzan Vadisi ve Kendalan Antiklinali, güneyde ise Batı ve Doğu Raman-Gercüş ve Hasankeyf aksı arasında kalan Dicle Nehri ana gövdesi ve çevresindeki vadilerde kesintisiz 12 ay boyunca sürdürülmüş bir araştırmadır.
ÖZET Türkiye'de yerleşmelerin kuruluş ve dağılışında fiziki coğrafya koşullarının, özellikle jeom... more ÖZET Türkiye'de yerleşmelerin kuruluş ve dağılışında fiziki coğrafya koşullarının, özellikle jeomorfolojik faktörlerin önemli bir etkisi vardır. Çalışmaya konu olan ve turistik Kapadokya bölgesinin merkezi yerleşmesini oluşturan Nevşehir de bu etkilerin yoğun hissedildiği şehirlerimizdendir. Bölgede daha önce yapılmış birçok araştırmada bu önemli şehrin jeomorfolojik anlamda yerleşme yerinin jeomorfolojisine ve jeomorfolojik bir fenomen olan Kapadokya ile toponomik ilişkilerine değinilmemiştir. Nevşehir ve yakın çevresi önemli ölçüde farklı litolojilerde volkanik birimlerden oluşur. Volkanik rölyef kentin alansal gelişiminde ve arazi kullanımında etkili olmuştur. Volkanik eşikler ve yükseltiler (Aşıklı Dağ, Oylu Dağı, Göbeli Tepe, Kahveci Dağı Tepe ve Kılıçdağ Tepe gibi) orografik doğrultunun kuzey-güney yönlü olmasında, dolayısıyla şehrin alansal genişlemesinin de bu doğrultuda gerçekleşmesinde etkili olmuştur. Kent ve yakın çevresinin jeomorfolojik gelişiminde dikkat çeken en önemli hususlar hem tektonik, hem de volkanik etkilerle gerçekleşen polisiklik (çok evreli) gelişim seyri ve farklı aşınmaya bağlı olarak ortaya çıkan topoğrafik terselme olaylarıdır. Bu nedenle şehir ve yakın çevresinde rölyefte bir zenginlik göze çarpar (volkanik domlar, volkanik platolar, volkan konileri, trap, volkanik terselme basamakları, fay basamakları, fay aynaları, mesalar, şahit tepeler, peribacaları vs). Aktif morfoloji olarak günümüzde sahada daha çok fluviyal aşındırma süreci hâkimdir. Bu süreç litolojik faktörlerin de etkisi ile selektif aşındırma ile yarıntı erozyonu şeklinde ortaya çıkan badlands topoğrafyası ve peribacası oluşumları ile dikkati çekmektedir.
ABSTRACT: The distribution on settlements in Turkey has an important effect of physical geography, especially geomorphological factors. Nevşehir city which is the study area and the center of touristic Cappadocia region is also the city where these effects are high. In many previous researches in the region, the geomorphology of this important city was not investigated geomorphologically and the toponomic relation with Cappadocia which is a geomorphological phenomenon. Nevşehir and its Surroundings are composed of different lithological volcanic units. Volcanic relief has been effective in the urban evolution and land use. The volcanic elevations were influenced by the north-south direction of the orographic direction, and thus the spatial expansion of the city (Aşıklı Mountain, Oylu Mountain, Göbeli hill, Kahveci Mountain hill and Kılıçdağ hill etc.). The most important points of interest in the geomorphological evolution of the city and its immediate surroundings are: 1-Polycyclic geomorphological evolution with tectonic and volcanic effects, 2-Topographic inversion due to different erosion. For this reason, the city and its immediate surroundings are very rich in terms of relief (Volcanic domes, volcanic plateau, cinder cone, traps, volcanic erosion places, fault backs, fault scarps, mesa, butte, pointed butte, conical hill and fairy chimneys etc.). As the active morphology, the fluvial erosion process dominates today. This process acts as a rill and gully erosion with the effect of lithological factors. Therefore, badlands topography and fairy chimneys formations attract attention.
According to priorities and characteristics of every era, archaeological site and citation prefer... more According to priorities and characteristics of every era, archaeological site and citation preferences of settlements emerge. These priorities and preferences at issue are able to emerge depending upon the military reasons like defence, transportation and surveillance as well as the social and economic reasons. Yet, ancient periods which people attached to natural conditions, the settlements' locations and place selections cannot be thought as separated from the natural environment conditions.
The relationship between vegetation and Land Surface Temperature (LST) using AVHRR (Advanced Very... more The relationship between vegetation and Land Surface Temperature (LST) using AVHRR (Advanced Very High Resolution Radiometer) for 17 years (1998-2014), NDVI for 20 years (1994-2014) over 94 % and cloud cover for 15 years of Diyarbakir are presented. It is found that the correlations between LST and Normalized Difference Vegetation Index (NDVI) depend on the season-of-year. For winter, the correlation between NDVI and LST is positive. Correlations between LST and NDVI decreased during the warm seasons. Thus temperature-related drought indices may only be used in the warm seasons from June to October, and should be used with caution during cold seasons in Diyarbakır. Since vegetation is high on April and May both month was also studied.
is now part of the UNESCO List of Natural and Cultural World Heritage. This heritage now which im... more is now part of the UNESCO List of Natural and Cultural World Heritage. This heritage now which impacts the dynamics of the river whatever we do to it. This history is recorded in the the substratum that it incises.
One important of satellite remote sensing is the count of cloudy days of a particular region. Clo... more One important of satellite remote sensing is the count of cloudy days of a particular region. Cloud cover hampers radiation received from the sun therefore controls Land Surface Temperature (LST), Sea Surface Temperature (SST) accordingly humidity, evaporation, agriculture, aquaculture, tourism, and other human activities. Present work investigated long term cloud cover and SST of the Mediterranean Sea (MS) using high resolution 6927 daily 206 monthly composite Advanced Very High resolution Radiometer (AVHRR) satellite data from March 1993 to December 2012. The results could give a clue for regional and global climate change to take an action for the feature.
The results were discussed as well as the geographical planetary factors that determine the climate of the Mediterranean basin and in the context of global climate change. The results obtained also for other disciplines (climate, meteorology, Oceanography to, Hydrography, Biology, Environmental Science, Agriculture, Aquaculture, Tourism, such as Industry) will create a data source. SST patterns also revealed oceanographic events which was studied in earlier work too.
One important of satellite remote sensing is the count of cloudy days of a particular region. Clo... more One important of satellite remote sensing is the count of cloudy days of a particular region. Cloud cover hampers radiation received from the sun therefore controls LST (land surface, SST (Sea Surface Temperature) accordingly humidity, evaporation, agriculture, aquaculture, tourism, and other human activities. Present work investigated long term cloud cover of the Black Sea using high resolution 6927 daily and 207 monthly composite AVHRR satellite data from March 1993 to December 2012. The results could give a clue for regional and global climate change to take an action for the feature. Results mapped potential availability of obtaining cloud free images for use of other disciplines.
The results were discussed as well as the geographical planetary factors that determine the climate of the Black Sea basin and in the context of global climate change. The results obtained also for other disciplines (climate, meteorology, oceanography, hydrography, biology, environmental science, agriculture, tourism, such as Industry) will create a data source. SST patterns also revealed oceanographic events which was studied in earlier work too.
The Karasu River which is the main tributary of the Euphrates has opened a deep and narrow canyon... more The Karasu River which is the main tributary of the Euphrates has opened a deep and narrow canyon on the limestone of Mercan Mountains, in the western part of the Mercan Mountain, in the Upper Euphrates Subregion of the Eastern Anatolia Region in Turkey. This canyon can be considered one of leading canyons in Turkey. The lengh of the canyon is about 13.5 km and the relative depth is nearly 1000 m, and the slope degree of the canyon wall changes between 70 and 90.
The formation of the canyon is related to the epigenetic and antecedent in origin. That is Karasu initially established on the Miocene erosional surface and it superimposed the Munzur comprehansive limestones due to the uplifting of the whole area occurred during the Upper Neogene and Early Quaternary period. This gigantic canyon has an important ecotourism potential in terms of the formation of canyon and its special habitats.
“Manfred Osman KORFMANN” Anısına paleocoğrafya ve jeoarkeoloji araştırmaları-II, 2023
İnsanların yerleşik yaşam sürmeye başladığı Holosen döneminde başta iklim olmak üzere ... more İnsanların yerleşik yaşam sürmeye başladığı Holosen döneminde başta iklim olmak üzere doğal çevre şartlarında değişiklikler olmuştur. Bu da tüm insan faaliyetlerini, özellikle yerleşmeleri yakından
etkilemiştir. İnsanlar söz konusu değişimleri çoğunlukla dikkatle izlemişler ve yerleşme lokasyonlarını akıllıca seçmişlerdir. Bu konuda Anadolu’da araştırılmış birçok örnek eski yerleşme mevcuttur. Bunlardan
biri de Malatya civarındaki Arslantepe yerleşmesidir. Geçmişi çok eskilere dayanan Arslantepe (Kalkolitik’ten Hititlerin yıkılışına kadar), stratejik konumu ve geniş hinterlandı açısından önemli bir
merkezdir. Uzun bir süreden beri, ilk önce Prof. Dr. Marcella Frangipane, sonra Prof. Dr. Francesca Balossi Restelli ve ekipleri tarafından bilimsel kazı ve belgeleme çalışmalarının yürütüldüğü yerleşmenin öncelikle
jeomorfolojik konumu, yakın çevre peyzajı ve elde edilen malzemelerin kaynağının tespiti amacıyla 2021 ve 2022 yılı yaz sezonu sonunda bir dizi saha çalışması yürütülmüştür. Bu yazı söz konusu jeoarkeolojik
çalışmalara ait ilk değerlendirmeleri kapsamaktadır.
Öncelikle havzayı oluşturan yer şekillerinin birbiriyle ilişkisine ve yapısal özelliklerine odaklanarak Arslantepe’nin ilk insan grupları tarafından kurulduğu yer olan Malatya Havzası’nın güneybatı kesiminin
başta jeomorfoloji olmak üzere doğal ortam özellikleri belirlenmiş ve haritalanmıştır. Daha sonra paleoçevresel çalışmalara esas olmak üzere karot almaya dayalı bir çalışma için uygun bir noktanın
belirlenmesi amacıyla, belirlenen kaynaklardan birinin yakın çevresi araştırılmış ve Elemendik pınarı çevresinde (Malatya șehrinin doğusunda) bir saha çalışması yapılarak elde edilen örneklerin sedimantolojik analizi yapılmıştır. Ayrıca, Arslantepe’de geçmişte kullanılan çakmaktaşlarının kaynak bölgelerinin saptanmasına yönelik
saha çalışmasında ise, akarsu yatakları başta olmak üzere, literatür taraması ve arazi gözlemleri sonucunda potansiyel alanlar belirlenerek toplam altı lokasyon taranarak çakmak taşı örnekleri toplanmıştır. Malatya
Havzası’nda ve buraya komşu sahalarda çakmak taşı yatağı olabilecek niteliklere sahip çok sayıda lokasyon olduğu görülmüştür. Ancak bu lokasyonlardan en dikkat çekici olanı Arslantepe’nin 3 km batısında bulunan ve Üst Miyosen-Pliyosen yaşlı karasal kırıntılılardan oluşan Taş Tepe ile Tohma Çayı yatağı ve seki dolgularıdır.
“Manfred Osman KORFMANN” Anısına paleocoğrafya ve jeoarkeoloji araştırmaları-II , 2023
Türkiye’nin önemli projelerinden biri olan GAP’ın bir parçası olarak Ilısu Barajı’nın etkileşim a... more Türkiye’nin önemli projelerinden biri olan GAP’ın bir parçası olarak Ilısu Barajı’nın etkileşim alanlarında 1998 – 2018 yılları arasında gerçekleştirilen kültür varlıklarını belgeleme ve kurtarma çalışmaları
kapsamında Bismil, Batman, Mardin ve Siirt çevresinde arkeolojik kazı ve yüzey araştırmalarının yanı sıra jeomorfolojik araştırmalar da yürütülmüştür. Bu çalışmalardan biri de Siirt ve çevresinde, Botan, Başur ve Kezer Çayı vadilerinde yer alan arkeolojik yerleşmelerin çevreleri ile olan ilişkilerini ele alan jeomorfolojik çalışmalardır.
Aktif tektonizmanın devam ettiği Siirt çevresinde tektonik ve yapısal faktörlerin yanında karstik ve fluviyal etkenlerin şekillendirdiği oldukça zengin ve çeşitli, engebeli bir jeomorfolojik manzara hakimdir. Botan
Çayı ve onun kolları olan Başur (Bitlis) ve Kezer Çayları tarafından aşındırılan kıvrımlı yapılar üzerinde kluz, komb, val, gömük menderes gibi tipik yapısal jeomorfolojik öğeler gelişmiştir. Bu akarsuların
oluşturduğu vadiler üzerinde özellikle ulaşım faktörüne bağlı olarak tarihi yollar işlevi gören noktalarda önemli arkeolojik yerleşmeler kurulmuştur. Bunlardan Başur Höyük ve Çattepe yerleşmelerinin konumsal
özellikleri ve çevre ile olan ilişkileri ele alınmıştır.
Başur Höyük, Anadolu Yüksek Platoları ile Mezopotamya arasında önemli bir ulaşım koridoru olan Başur (Bitlis) Çayı’nın Siirt çevresindeki dar ve derin boğazlara girmeden önceki geniş taşkın yatağı üzerindeki
taraçalar üzerinde kurulmuştur. Yerleşme, bölgelerarası ticaretin önemli bir kavşak noktasıdır. Botan Çayı ile Dicle Nehri’nin birleştiği noktada, bu akarsuların tüm aşındırıcı ve taşkın risklerine rağmen oldukça sert
konglomeralardan oluşan bir tepe üzerinde kurulmuş olan Çattepe yerleşmesi de akarsu ulaşımı açısından oldukça önemli bir lokasyonda bulunmaktadır. Tarihi dönemlerde Yukarı Dicle Havzası’nda keleklerle
taşınan çeşitli ürünler, Çattepe’de toplanarak sefinelerle (gemi) Güney Mezopotamya’ya gönderilmiştir.
“Manfred Osman KORFMANN” Anısına paleocoğrafya ve jeoarkeoloji araştırmaları-II , 2023
Geçmişte yaşanan doğal ortam koşulların ortaya konması, paleocoğrafya araştırmalarında, ... more Geçmişte yaşanan doğal ortam koşulların ortaya konması, paleocoğrafya araştırmalarında, özellikle jeoarkeolojik çalışmalarda büyük önem taşımaktadır. Bu amaçla, daha çok Holosen çevre koşulları ve insana etkilerini ele alan ve ortamın klimatik, jeomorfolojik, hidrografik, toprak ve bitki örtüsü özelliklerinin belirlenmesinde birçok yöntem ve teknik uygulanmaktadır.
Bunlardan biri de kireçtaşı mağaralarında bulunan speleotemler (dikitler= stalagmite) üzerinde yapılan çalışmalardır. Avantajları arasında: geniş mekânsal dağılımı vermesi; tarihleme teknikleri için uygun olması; iklim proksileri açısından zengin olması; süreklilik gösterebilmesi, uzun zaman aralığı ve karşılaştıra bilirlik özelliklerine sahip olması sayılabilir. Bunun yanı sıra laminalar, içlerindeki yıllık
büyüme oranları açık / koyu renkli kalsit laminalarının sayısı ve kalınlıkları, spektral analizleri kullanılarak, yüzey iklim koşulları, yüzey sıcaklıkları, güneş aktivitesindeki yüksek frekanslı değişiklikler, iklimsel döngüler ve toprak CO ’nin mevsimsel değişimi gibi konularda önemli veriler sağlayabilir.
Diyarbakır havzasında paleo-coğrafik koşulların insan yaşamı ve uygarlıklarla ilişkisini belirleme konusunda söz konusu teknik ve yöntemlerin uygulanması için bir vaka çalışması yapılmıştır. Bu amaçla
Diyarbakır havzasının kuzeyinde Güneydoğu Torosların güney eteklerindeki orojenik kuşakta yer alan iki mağara tespit edilmiştir. Bunlar; Diyarbakır ili Dicle ilçe merkezi civarındaki Bozoba (Kulbeyn) mağarası ile Lice civarındaki Birkleyn mağarasıdır.
Bu makalede her iki mağaradan alınan ve oluşumu devam eden dikit örneklerine ilişkin ilk bulgu ve değerlendirmeler ele alınmıştır.
Cumhuriyetin 100. Yılında Ergani-Din-Eğitim-Kültür , 2023
İlk yerleşmelerin ortaya çıktığı, insanlık tarihi açısından önemi tartışmasız, bir çok al... more İlk yerleşmelerin ortaya çıktığı, insanlık tarihi açısından önemi tartışmasız, bir çok alanda ilklerin yanı sıra dönemlerinin öncül yerleşme tiplerinin de ortaya çıktığı bir coğrafya olan Yukarı Dicle Havzası’nın kuzeybatı kesimini oluşturan Ergani Ovası ve çevresi, başlangıçtan günümüze her dönemin değişen şartlarına uygun olarak yerleşmelerin evrildiği, yerleşim lokasyonlarının aynı çevre içinde değiştiği önemli bir coğrafyadır. Bu çalışmada Ergani Ovası ve yakın çevresi içinde, bugün kabaca ilçe sınırlarına karşılık gelen alan içinde Paleolitikten günümüze yerleşmelerin yatay ve dikey yöndeki yer değişiklikleri ve bu değişikliklere neden olan coğrafi nedenler ilişkilendirilmeye çalışılmıştır.
Mekanın fonksiyonel kullanımı ve kültürel coğrafi öğeler açısından Zerzevan Kalesi (Diyarbakır); Zerzevan Castle (Diyarbakır) in terms of functional use of space and cultural geographical elements, 2023
Mardin-Midyat Platosu ile Diyarbakır havzası sınırında, Suriye-Arabistan düzlükleri ile ... more Mardin-Midyat Platosu ile Diyarbakır havzası sınırında, Suriye-Arabistan düzlükleri ile Diyarbakır havzasını, dolayısıyla Anadolu yüksek latolarını biri birine kavuşturan antik kral yolu üzerinde bulunan Zerzevan Kalesi, lokasyonu itibariyle önemli bir askeri garnizon yerleşmesidir. Yerleşmenin sitüasyonu coğrai çevre koşulları ve kuruluş amacı dikkate alınarak akıllıca tespit edilmiş, doğal çevrenin sınırlayıcı özellikleri (su temini ve ulaşım gibi) gerçekleştirilen mekânsal ve topoğraik düzenlemelerle giderilmeye çalışılmıştır.
Tarihi Zerzevan Kalesi mekânsal işlevsellik yanında Kültürel coğrafya açısından da oldukça dik390 kat çekicidir. Son yıllarda yapılan kazılarda ortaya çıkartılan dinsel mekanlar, kale yerleşmesinin askeri kontrol fonksiyonunu açıkça göstermektedir. Bunun yanında bölgenin inanç ve kültür coğrafyası açısından önemli bir işlevselliğe sahip olduğunu göstermektedir.
Bu çalışmada Diyarbakır’ın kentinin yaklaşık 45 km güneydoğusunda Çınar ilçe merkezi yakınlarında yer alan antik yerleşmenin kuruluş yerinde etkili olan doğal çevre faktörleri ve mekan düzenlemesine yanında kültürel coğrafya açısından önemi ele alınmıştır
Uluslararası Diyarbakır Kongresi; Tarih, Toplum, Ekonomi
Mardin-Midyat Platosu ile Diyarbakır havzası sınırında, Suriye-Arabistan düzlükleri ile Diyarbakı... more Mardin-Midyat Platosu ile Diyarbakır havzası sınırında, Suriye-Arabistan
düzlükleri ile Diyarbakır havzasının sınırında, antik kral yolu üzerinde bulunan Zerzevan Kalesi, lokasyonu itibariyle önemli bir askeri garnizon yerleşmesidir. Yerleşmenin kuruluş yeri coğrafi çevre koşulları ve kuruluş amacı dikkate alınarak akıllıca tespit edilmiştir. İnsanların doğal koşullara önemli derecede bağlı olduğu eski çağlarda yerleşmelerin konumları ve yer seçimleri doğal çevre koşullarından ayrı düşünülmemiştir. Bunlardan en önemlisi kuşkusuz jeomorfolojik koşullardır. Bu çalışmada Diyarbakır kentinin yaklaşık 45 km. güneydoğusunda Çınar ilçe merkezi yakınlarında yer alan antik yerleşme çevresinde jeomorfolojik amaçlı yapılmış saha çalışmaları gözlemler, bulgular ve sonuçları ele alınmıştır.
72. Türkiye Jeoloji Kurultayı, 2019
Yerleşmeler gelişimini, büyüklüğünü ve fonksiyonel özelliklerini önemli ölçüde coğrafi konumların... more Yerleşmeler gelişimini, büyüklüğünü ve fonksiyonel özelliklerini önemli ölçüde coğrafi konumlarına ve yakın çevrelerindeki doğal şartlara borçludur. Bunların en önemlisi kuşkusuz jeolojik ve jeomorfolojik özelliklerdir.
Diyarbakır kenti de varlığını çevresindeki elverişli doğal çevre unsurlarına bağlı, tarih boyunca ve günümüzde de sürekli büyüme ve gelişme gösteren yerleşmelerden biridir. Diyarbakır kentinin kuruluş yerinde etkili olan en önemli doğal öğeler kalkan şekilli Karacadağ volkan konisi ve bazalt platosu ile Dicle Nehri’dir. Kent, deniz seviyesinden ortalama yükseltisi 650 m, Dicle Vadisi’nden nisbi yükseltisi ise 160 m kadar olan, Karacadağ’dan Dicle Nehri’ne doğru uzanan hafif eğimli geniş yapısal bir bazalt platonun doğu kenarında kurulmuştur. Kentin üzerinde kurulduğu bazalt platosu, sismik risk, zemin özellikleri ve yer altı suyu akiferleri açısından elverişli koşullar sunmaktadır. Yine platonun Dicle Nehri tarafından kesilen dik bazalt kayalıkları savunma açısından savunmaya elverişli bir mekan oluşumunu kolaylaştırmış, bazalt kayacı da aynı amaçla yapılmış surlar ve konutlar için uygun malzemeyi oluşturmuştur.
Landscapes and Landforms of Turkey (World Geomorphological Landscapes Series), 2019
Fiziki Coğrafyada Araştırma Yöntemleri ve Teknikler, Dec 2016
Fiziki Coğrafyada Araştırma Yöntemleri ve Teknikler, Dec 2016
Fiziki Coğrafyada Araştırma Yöntemleri ve Teknikler, Dec 2016
Modern eğitim sürecinde, bilginin dış dünyaya temas ile alınmasına dayalı sınıf veya okul dışı ö... more Modern eğitim sürecinde, bilginin dış dünyaya temas ile alınmasına dayalı sınıf veya okul dışı öğrenme yöntemleri ve ortamları sıkça tartışılmakta ve önerilmektedir. Bu konuya gelişmiş ülkelerde büyük önem verilmektedir. Özellikle doğa bilimlerine yönelik eğitim-öğretim süreçlerinde formal eğitimi tamamlayacak sınıf-okul dışı ortamlarda uygulama alanları ve yöntemleri azımsanmayacak kadar çok ve çeşitlidir. Ancak bu kadar çok çeşitli uygulama alanlarının varlığına rağmen konunun uygulanmasına yönelik oldukça fazla sorunlar ve eksiklikler mevcuttur. Bu bölümde özellikle doğa bilimlerine yönelik derslerin öğretiminde ve eğitim sürecindeki başlıca sınıf ve okul dışı öğrenme metotları, uygulanma durumları, eksiklikler, karşılaşılan zorluklar ve problemler üzerinde durulmuş, öneriler sunulmuştur.