Serkan Yüksel | Erciyes University (original) (raw)

Uploads

Kitap İncelemeleri by Serkan Yüksel

Research paper thumbnail of Kıbrıs'ın Asyalı Geçmişi

Kıbrıs Dergisi, 2024

Kıbrıs, bulunduğu coğrafyanın etkisiyle sahip olduğu tarihî, kültürel ve siyasi avantajları netic... more Kıbrıs, bulunduğu coğrafyanın etkisiyle sahip olduğu tarihî, kültürel ve siyasi avantajları neticesinde birtakım milletlerin hak iddia etmesinden dolayı Dünya siyasetinde oldukça önemli bir yer tutar. Göbeklitepe’nin de keşfinden sonra Kıbrıs’ın yeni keşfedilen bu dünyaya komşu olması hasebiyle Kıbrıs Adası’nın uluslararası arenada kıymeti daha da artmıştır. Ancak Kıbrıs hakkındaki en temel tartışma konularının başında “kimlik” meselesi gelmektedir. Bu bağlamda adanın aslî unsurunun ve asıl sahiplerinin kim olduğu konusu ise hâlâ tartışılmaktadır. Sosyal bilimlerin her alanında olduğu gibi Kıbrıs’ın kimliği meselesinde de ortaya atılan tezler siyasi temellere dayanmaktadır. Buna bağlı olarak Grek-Bizans- Hristiyan kültürünü temel alarak ortaya bir tez koymaya çalışan araştırmacılar netice olarak Kıbrıs’ı bu bağlamda değerlendirir. Ancak son zamanlarda bu konuda yapılan çalışmalar, aslî durumun çok daha farklı olduğunu ispatlamıştır. Çeşitli araştırmaların yukarıda bahsedilen görüşün ortaya koyduğu tezi çürütmesi üzerine bu alanda yeni bir şeyler ortaya koymanın zaruri bir hâl alması kaçınılmaz olmuştur. Bu yazıda tanıtımı yapılacak olan Kıbrıs’ın Asyalı Geçmişi isimli kitap da bu meseleye tarihî, kültürel ve bilimsel temelleri esas alarak yaklaşması ve Kıbrıs hakkında yeni bir şeyler ortaya koyması bakımından önemi haizdir.

Research paper thumbnail of Türk Dilli Sibirya Halklarının Şamanizmi

Yeni Türkiye Stratejik Araştırmalar Merkezi

Research paper thumbnail of Saka Yakutlar

Türkçeden ayrılmasıyla açıklamış ve bu iki lehçenin Türk dilinin tasnifi yapılırken ayrı bir grub... more Türkçeden ayrılmasıyla açıklamış ve bu iki lehçenin Türk dilinin tasnifi yapılırken ayrı bir grubu temsil etmesi gerektiğini belirtmiştir (Arat, 1987: 139). V.L. Seroşevsky tarafından kaleme alınan ve Acaloğlu tarafından Türkçeye kazandırılan Saka Yakutlar isimli çalışmada Saha Türklerinin coğrafyası, kökenleri ve tarihleri 21 alt başlıkta incelenmiştir. Saka Yakutlar isimli eser üç ana başlık, kaynakça ve indeks bölümlerinden müteşekkildir. Üç ana başlık şu şekildedir; Giriş, Sahaların Güney Kökenleri, Saha/ Yakut Tarihine Kısa Bir Bakış Eserin Giriş bölümü (ss. 13-16) iki alt başlıktan müteşekkildir. Bunlar; A. Saha Yurdunun Coğrafyası B. İklim A. Saha Yurdunun Coğrafyası (ss. 13-16) başlıklı bölümde Saha/Yakut Türklerinin yaşadıkları coğrafyanın sınırları belirlenmeye çalışılmış, bölgede bulunan yaylalardan, bataklıklardan, dağlardan bahsedilmiştir. Bunun yanında bölgedeki sulak alanların çokluğu vurgulanarak

Research paper thumbnail of Yukagirler - İnanış, Gelenek ve Anlatı

Yukagirler - İnanış, Gelenek ve Anlatı

Bildiriler by Serkan Yüksel

Research paper thumbnail of Kalgançı Çak ve Kıyamet İnanışlarının Mukayesesi

ULUSLARARASI ALTAYİSTİK SEMPOZYUMU, 2023

Bazı topluluklarda dünyanın sona eriş şekli ile ilgili inanışlar bulunmaktadır. Bu durum toplumla... more Bazı topluluklarda dünyanın sona eriş şekli ile ilgili inanışlar bulunmaktadır. Bu durum toplumların hafızasına yerleşir ve dilden dile aktarılarak daimî bir hâl alır ve zamanla mitleşir. Bu durum literatürde “eskatoloji miti” ismiyle yer almaktadır. Bununla birlikte Köktürk Abideleri, Dede Korkut Hikâyeleri gibi Türkçenin temel yazılı eserlerinde de dünyanın yok oluşu ile alakalı inanışlarla karşılaşılmaktadır. İslamiyet özelinde ise dünyanın sona erişi “kıyamet” ismiyle adlandırılır ve kıyamet ile alakalı bilgilere ulaşmada temel kaynaklar Kur’an-ı Kerim ve hadislerdir. Müslüman insanlar bu kaynaklardan kıyametin nasıl gerçekleşeceğine dair bilgiler edinir ve dahası Kur’an-ı Kerim ve hadisler yoluyla kıyamet öncesi gerçekleşecek alametler hakkında da bilgi sahibi olabilir. Bunun yanı sıra eski Türkler arasında da bir eskatolojik inanışlar -az da olsa- mevcuttur. Özellikle Altay, Teleüt ve Telengitler arasında yaşadığı belirlilen ve özellikleri genel çerçevede çizilmiş olan ve “kalgançı çak” isminde olan eskatolojik bir inanış mevcuttur. Bu çalışmada ise eskatolojinin genel bir çerçevesi çizilecek ve kalgançı çak ile kıyamet anlayışlarının genel bir mukayesesi yapılmaya çalışılacaktır.

Research paper thumbnail of Yakut (Saha) Türkçesinde Hayvanlarla İlgili Atasözlerine Genel Bir Bakış

Yakut (Saha) Türkçesinde Hayvanlarla İlgili Atasözlerine Genel Bir Bakış , 2021

Research paper thumbnail of Halk Edebiyatı Unsurlarından Hareketle Saha (Yakut) Türklerinde Hayvan İsimleri

Uluslararası Bilim ve Yazı Dili Olarak Türkçe Sempozyumu, 2022

Halk edebiyatı unsurları bizlere halkların yaşayış şekilleri, dünyaya bakış açıları, değer yargıl... more Halk edebiyatı unsurları bizlere halkların yaşayış şekilleri, dünyaya bakış açıları, değer yargıları gibi birçok önemli konuda bilgi vermektedir. Özellikle de geçmişleri hakkında fazla bilgi bulunmayan halkların dillerinde barındırdıkları bu unsurlar daha da büyük önem taşımaktadır. Keza geçmişlerine net bir şekilde ulaşılamayan halkların bu unsurlarını inceleyerek çeşitli çıkarımlar yapılabilmektedir. Ana yurtları, kökenleri ve geçmişleri hâlâ tartışmalı olan Saha (Yakut) Türklerinin dillerindeki bu unsurlar da -yukarıda belirtilen açıklamalar doğrultusunda- önemi haizdir. Yakutlar bugün Türk dünyasının büyük bölümünden daha uzakta yaşamaktadırlar ayrıca bugün coğrafi uzaklık, iklim şartları vs. gibi sebeplerle üzerlerinde fazla çalışma yapılmayan ama dilleri bakımından hem arkaik özellikler barındırması hem de izole bir Türk lehçesi olmasından dolayı Türkoloji açısından ayrı bir öneme sahiplerdir. 14.-15. Yüzyıllarda bulundukları coğrafyaya göç ettikleri tahmin edilen Yakutların halk edebiyatı unsurları belli bir seviyede tespit edilebilmiştir. Bu çalışmada ise Saha (Yakut) Türklerinin halk edebiyatı unsurları taranacak, hayvanlarla ilgili isimlerin envanteri çıkarılacak ve bu hayvan isimleri incelenerek Saha (Yakut) Türklerinin geçmişlerine dair çıkarımlarda bulunulmaya çalışılacaktır. Hayvanlarla ilgili sözlü kültür unsurlarının seçilmesindeki sebep ise, hayvan isimlerinin -bitki isimleriyle birlikte- anayurt tespitindeki öneminden kaynaklanmaktadır.

Research paper thumbnail of Hüseyin Nihâl Atsız'ın Fikir Hayatı ve Günümüzdeki Atsız Algısı

Türkçülük Çalıştayı, 2020

Hüseyin Nihâl Atsız Türk edebiyatının en önemli roman, hikâye ve düşünce yazarlarından birisi olm... more Hüseyin Nihâl Atsız Türk edebiyatının en önemli roman, hikâye ve düşünce yazarlarından birisi olmasının yanında önemli bir şairdir. Atsız, genel olarak romancı yönüyle tanınsa da aslında fikir yazıları da en az romanları kadar önemlidir. Son zamanlarda ise şiirlerinin sinemaya aktarılması, sosyal medya platformlarında popülerleşmesi ve hakkında yapılan ilmi çalışmaların da artmasıyla bu işle uğraşmayan insanların da aşina olduğu birisi hâline gelmiştir. Bu çalışmada, Türk Edebiyatı ve Türk fikir hayatına büyük katkıları olmuş Hüseyin Nihal Atsız’ın fikir hayatı özetlenmeye çalışılacak, daha sonra ise Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi ve Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde yapılan anketler sonucunda insanların Hüseyin Nihâl Atsız’a karşı fikirleri tespit edilecek ve bu sonuçlar analiz edilecektir. Anketlerin yapıldığı dönemde pandemi sürecinin ortaya çıkmasından dolayı eldeki verilerden daha fazlasına ulaşılamamış, anketin Edebiyat Fakültesi ve İletişim Fakültesi öğrencileri özelinde yapıldığı gerekçesiyle de doğruluğu şüpheli olacağından dolayı internet üzerinden anket yoluna başvurulmamıştır. Elde edilen veriler ile bazı çıkarımlar yapılmaya çalışılmıştır.

Çeviri by Serkan Yüksel

Research paper thumbnail of Kıpçak Kökenli Orta Çağ El Yazmalarında Etnik Türk Olguları

Öz:Çalışmamızın amacı, Kıpçak dilinin etnik gerçeklerini analiz ederek bu Orta Çağ dilininproto-d... more Öz:Çalışmamızın amacı, Kıpçak dilinin etnik gerçeklerini analiz ederek bu Orta Çağ dilininproto-dili olduğu düşünülen-modern Türk lehçeleriyle benzerliklerini ve farklılıklarını ortaya koymaktır. Arapça yazılmış olan "Et-Tuhfetü'z-Zekiyye fi'l-lugâti't-Türkiyye" (Türk dilinin gerçek harikası) isimli Orta Çağ el yazması, Kıpçak dilini incelemek için en önemli ve en değerli kaynaklardan birisidir. Bu eserin en temel özelliği ilk sayfasında anonim yazarın da belirttiği gibi İstanbul'da Beyazıt Devlet Kütüphanesi'nde saklanan yazmanın orijinal nüshasının Kıpçak dilinde yazılmış olmasıdır. Bu çalışmada Orta Çağ ve modern diller gibi geçici anlamda birbirinden uzak olan ögeleri incelerken karşılaştırmalı-tarihî yöntem kullanılmış ve sonuç olarak bazı durumlarda sadece fonetik farklılıklar olduğu, sözlük ve deyim birimlerinin sözdizimsel ve semantik ortaklığının devam ettiği sonucuna varılmıştır. Etnik gerçekleri sınıflandırmak için istatistiksel analiz yöntemi kullanılmıştır. Etnografik, kültürel ve zihinsel gerçekler, bu grubun dillerini konuşanların doğrudan akrabalığına ve tek bir göçebe kültüre sahip olduğuna tanıklık etmiş ve Orta Çağ'dan günümüze kadar Türk lehçelerinin gelişiminin tarihî aşamalarını yeniden inşa etme fırsatı sağlamıştır.

Research paper thumbnail of Sümer Dilinin Kökenleri Hakkında Bir Başka Öneri

Sümer Dilinin Kökenleri Hakkında Bir Başka Öneri

Öz. Sümer dili halen ilk yazılı dil olma prestijini korumaktadır. Bu makalede Sümercenin şimdiye ... more Öz. Sümer dili halen ilk yazılı dil olma prestijini korumaktadır. Bu makalede Sümercenin şimdiye kadar kabul edildiği gibi izole bir dil olmadığı, Bolgar kolunun bir r-Altay dili olarak sınıflandırılabileceğini öne süren bazı dilbilimsel veriler ve örnekler sunulmaktadır. Böyle bir çıkarımda bulunmak için önerilen bir metodoloji de, otuz dokuz fonolojik kural şeklindeki uygulamasının sonuçlarıyla birlikte sunulmuştur.

Kitap Bölümleri by Serkan Yüksel

Research paper thumbnail of Burdur'a Değer Katan Şahsiyetlerin Şehir Merkezindeki Toponimik Görünümü

İnsan, fıtrat olarak sahip olduğu her şeye isim verme eğilimindedir. Özellikle bir mekâna isim ve... more İnsan, fıtrat olarak sahip olduğu her şeye isim verme eğilimindedir. Özellikle bir mekâna isim vermek sahiplik ifade etmesinin yanında mekânın bir anlam ve şahsiyet kazanması bakımından önemlidir. Mekân, içinde birçok yapıyı barındırmaktadır. Kültürel yapıyı, sosyal deneyimleri, gündelik yaşamı ve kentsel olguları kapsamaktadır. Bu mekânları adlandırma süreci çoğu zaman bölgede yaşayan toplumun ortak bir tarihî
tecrübe, manevi değer ve görüş etrafında birleşmeleri neticesinde ortaya çıkar. Bu isimlendirmeler zaman zaman bölge üzerinde etkisi olmuş kişilerin isimleri verilerek oluşturulur. Bu durum bölgeye ismi verilen kişiye karşı şükran ifade eder ve o kişinin ismi ölümsüzleştirilir. Geçmişte ülke ve şehir gibi yerleşimlerin adlandırılması hususunda yukarıdaki sebepler etkili olurken günümüzde aynı sebepler mahalle, sokak, cadde gibi daha küçük yerleşimlerin adlandırılmasında kendini göstermektedir. Bu duruma bağlı olarak bu bildiri özelinde Burdur‘un mahalle, cadde, bulvar ve sokak isimleri incelenecek ve yapılan adlandırmaların Burdur ile alakaları ortaya konacaktır. Bu araştırma neticesinde Burdur özelindeki bölge adlandırmalarında Burdur için bir anlam ifade eden ve Burdur‘a değer katan kişilerin isimlerinin ne derecede adlandırma unsuru olarak kullanıldığı tespit edilecektir.

Research paper thumbnail of "Albız" Kelimesi Üzerine Düşünceler

Türklük Bilimine Genç Bakışlar II, 2023

Türk mitolojisinde kötücül varlıkların sayısı hatırı sayılır derecede çoktur. Çeşitli coğrafyalar... more Türk mitolojisinde kötücül varlıkların sayısı hatırı sayılır derecede çoktur. Çeşitli coğrafyalarda farklı varlıklar olmasının yanında bazen aynı varlık farklı coğrafyalarda farklı şekilde Türk milli hafızasında yaşıyor olabilir. Bu durum oldukça doğaldır. Bu çalışmada o varlıklardan birisi olan albız kelimesi incelenecektir. Türkçenin birçok lehçesinde ve ağzında farklı şekillerde yaşayan albız kelimesinin etimolojisi yapılırken genel olarak araştırmacıların Arapça iblis kelimesinin metateze uğrayarak albız şeklini aldığı fikrini öne sürdükleri görülmektedir. Ancak kelimenin farklı Türk lehçelerinde çeşitli ses değişiklikleriyle yaşaması gerek İslam dairesine mensup olmuş gerek tarihleri boyunca İslamiyet ile hiç tanışmamış bazı Türk topluluklarında bu kelimenin yaşıyor olması bazı soru işaretleri ortaya çıkarmaktadır. Çalışmada da bahsedilen sebeplerden dolayı farklı bir yönden incelenmesi gerektiği düşünülen albız kelimesinin ise mitolojik bazı ögelerle ilintili olabileceği ihtimalini değerlendirmek gerekmektedir. Bu çalışmada ise albız kelimesinin farklı bir şekilde izahı yapılmaya çalışılmıştır. Hareket noktası ise Türk mitolojisi, Türk lehçeleri ve ağızları olmuştur.

Papers by Serkan Yüksel

Research paper thumbnail of Bağımsız Türk Devletlerinin Milli Marşlarının Muhtevası Üzerine

Uluslararası Beşeri Bilimler ve Eğitim Dergisi, 2024

Millî marşlar, bayrakla birlikte bir devletin mukaddes manevi değerlerinin başında gelmektedir. B... more Millî marşlar, bayrakla birlikte bir devletin mukaddes manevi değerlerinin başında gelmektedir. Bayraklar egemenliği ifade ederken millî marşlar genellikle bu egemenliğin kazanılışını anlatan, egemenlik kazanılırken ortaya konan millî bilincin ifade edilmesini ve egemenliği kaybetmemek için öğüt ifadelerinin kullanıldığı mukaddes metinlerdir. Millî marşların oluşması devletlerin bağımsızlık kazanmalarıyla paralel ortaya çıktığı için yüksek bir kutsiyet ifade eder. Devletlerin egemenlik kazanma hakkındaki tarihî tecrübeleri, toplumların millî karakterleri, dünya görüşleri, yaşadıkları coğrafya gibi birtakım olgular da bu millî marşların muhtevaları üzerinde etkili bir rol oynar. Bu bağlamda bazı ülkelerin millî marşları savaş, kahramanlık, egemenlik, kan gibi bağımsızlık mücadelesine dair kelimeler içerirken bazı ülkelerin millî marşlarında muhtevayı başka türden kelime kadroları oluşturur. Örnek vermek gerekirse İstiklal Marşı’nda savaş, egemenlik, asalet ifade eden bir kelime kadrosu mevcutken Almanya Millî Marşı’nda daha çok çalışkanlık, üretkenlik ve devamlılık ifade eden kelimeler mevcuttur. Bu durum günümüzde Türklerin savaşçı kimliği ve Almanların da çalışkanlıklarıyla bilindiği bir dünyada millî marşların millî karakterleri yansıtmasının güzel bir örneğini teşkil eder. Bu bağlamda bizim çalışmamızda Dövlәt Himni olarak adlandırılan Azerbaycan millî marşı, Memlekettik Gimni olarak adlandırılan Kazakistan millî marşı, Uluttuk Gimn olarak adlandırılan Kırgızistan millî marşı, Dävlät Mädhiyesi olarak adlandırılan Özbekistan millî marşı, İstiklal Marşı olarak adlandırılan Türkiye millî marşı ve Dövlet Gimni olarak adlandırılan Türkmenistan millî marşı ele alınacaktır. İlk bakışta Türkiye ve Azerbaycan millî marşlarında göze çarpan savaş, kahramanlık, övgü ifadeleri; Kırgızistan ve Kazakistan millî marşlarında göze çarpan tabiat unsurları ve ifade biçimleri; Özbekistan ve Türkmenistan millî marşlarında göze çarpan lider övgüsü ve sulh anlayışının sebepleri yorumlanacak ve mezkûr metinlerin muhtevaları genel itibarıyla incelenecektir. Bu inceleme yapılırken tahlilin güçlenmesi açısından farklı ülkelerin millî marşlarından da yararlanılacaktır.

Research paper thumbnail of Kıbrıs'ın Asyalı Geçmişi

Kıbrıs Dergisi, 2024

Kıbrıs, bulunduğu coğrafyanın etkisiyle sahip olduğu tarihî, kültürel ve siyasi avantajları netic... more Kıbrıs, bulunduğu coğrafyanın etkisiyle sahip olduğu tarihî, kültürel ve siyasi avantajları neticesinde birtakım milletlerin hak iddia etmesinden dolayı Dünya siyasetinde oldukça önemli bir yer tutar. Göbeklitepe’nin de keşfinden sonra Kıbrıs’ın yeni keşfedilen bu dünyaya komşu olması hasebiyle Kıbrıs Adası’nın uluslararası arenada kıymeti daha da artmıştır. Ancak Kıbrıs hakkındaki en temel tartışma konularının başında “kimlik” meselesi gelmektedir. Bu bağlamda adanın aslî unsurunun ve asıl sahiplerinin kim olduğu konusu ise hâlâ tartışılmaktadır. Sosyal bilimlerin her alanında olduğu gibi Kıbrıs’ın kimliği meselesinde de ortaya atılan tezler siyasi temellere dayanmaktadır. Buna bağlı olarak Grek-Bizans- Hristiyan kültürünü temel alarak ortaya bir tez koymaya çalışan araştırmacılar netice olarak Kıbrıs’ı bu bağlamda değerlendirir. Ancak son zamanlarda bu konuda yapılan çalışmalar, aslî durumun çok daha farklı olduğunu ispatlamıştır. Çeşitli araştırmaların yukarıda bahsedilen görüşün ortaya koyduğu tezi çürütmesi üzerine bu alanda yeni bir şeyler ortaya koymanın zaruri bir hâl alması kaçınılmaz olmuştur. Bu yazıda tanıtımı yapılacak olan Kıbrıs’ın Asyalı Geçmişi isimli kitap da bu meseleye tarihî, kültürel ve bilimsel temelleri esas alarak yaklaşması ve Kıbrıs hakkında yeni bir şeyler ortaya koyması bakımından önemi haizdir.

Research paper thumbnail of Türk Dilli Sibirya Halklarının Şamanizmi

Yeni Türkiye Stratejik Araştırmalar Merkezi

Research paper thumbnail of Saka Yakutlar

Türkçeden ayrılmasıyla açıklamış ve bu iki lehçenin Türk dilinin tasnifi yapılırken ayrı bir grub... more Türkçeden ayrılmasıyla açıklamış ve bu iki lehçenin Türk dilinin tasnifi yapılırken ayrı bir grubu temsil etmesi gerektiğini belirtmiştir (Arat, 1987: 139). V.L. Seroşevsky tarafından kaleme alınan ve Acaloğlu tarafından Türkçeye kazandırılan Saka Yakutlar isimli çalışmada Saha Türklerinin coğrafyası, kökenleri ve tarihleri 21 alt başlıkta incelenmiştir. Saka Yakutlar isimli eser üç ana başlık, kaynakça ve indeks bölümlerinden müteşekkildir. Üç ana başlık şu şekildedir; Giriş, Sahaların Güney Kökenleri, Saha/ Yakut Tarihine Kısa Bir Bakış Eserin Giriş bölümü (ss. 13-16) iki alt başlıktan müteşekkildir. Bunlar; A. Saha Yurdunun Coğrafyası B. İklim A. Saha Yurdunun Coğrafyası (ss. 13-16) başlıklı bölümde Saha/Yakut Türklerinin yaşadıkları coğrafyanın sınırları belirlenmeye çalışılmış, bölgede bulunan yaylalardan, bataklıklardan, dağlardan bahsedilmiştir. Bunun yanında bölgedeki sulak alanların çokluğu vurgulanarak

Research paper thumbnail of Yukagirler - İnanış, Gelenek ve Anlatı

Yukagirler - İnanış, Gelenek ve Anlatı

Research paper thumbnail of Kalgançı Çak ve Kıyamet İnanışlarının Mukayesesi

ULUSLARARASI ALTAYİSTİK SEMPOZYUMU, 2023

Bazı topluluklarda dünyanın sona eriş şekli ile ilgili inanışlar bulunmaktadır. Bu durum toplumla... more Bazı topluluklarda dünyanın sona eriş şekli ile ilgili inanışlar bulunmaktadır. Bu durum toplumların hafızasına yerleşir ve dilden dile aktarılarak daimî bir hâl alır ve zamanla mitleşir. Bu durum literatürde “eskatoloji miti” ismiyle yer almaktadır. Bununla birlikte Köktürk Abideleri, Dede Korkut Hikâyeleri gibi Türkçenin temel yazılı eserlerinde de dünyanın yok oluşu ile alakalı inanışlarla karşılaşılmaktadır. İslamiyet özelinde ise dünyanın sona erişi “kıyamet” ismiyle adlandırılır ve kıyamet ile alakalı bilgilere ulaşmada temel kaynaklar Kur’an-ı Kerim ve hadislerdir. Müslüman insanlar bu kaynaklardan kıyametin nasıl gerçekleşeceğine dair bilgiler edinir ve dahası Kur’an-ı Kerim ve hadisler yoluyla kıyamet öncesi gerçekleşecek alametler hakkında da bilgi sahibi olabilir. Bunun yanı sıra eski Türkler arasında da bir eskatolojik inanışlar -az da olsa- mevcuttur. Özellikle Altay, Teleüt ve Telengitler arasında yaşadığı belirlilen ve özellikleri genel çerçevede çizilmiş olan ve “kalgançı çak” isminde olan eskatolojik bir inanış mevcuttur. Bu çalışmada ise eskatolojinin genel bir çerçevesi çizilecek ve kalgançı çak ile kıyamet anlayışlarının genel bir mukayesesi yapılmaya çalışılacaktır.

Research paper thumbnail of Yakut (Saha) Türkçesinde Hayvanlarla İlgili Atasözlerine Genel Bir Bakış

Yakut (Saha) Türkçesinde Hayvanlarla İlgili Atasözlerine Genel Bir Bakış , 2021

Research paper thumbnail of Halk Edebiyatı Unsurlarından Hareketle Saha (Yakut) Türklerinde Hayvan İsimleri

Uluslararası Bilim ve Yazı Dili Olarak Türkçe Sempozyumu, 2022

Halk edebiyatı unsurları bizlere halkların yaşayış şekilleri, dünyaya bakış açıları, değer yargıl... more Halk edebiyatı unsurları bizlere halkların yaşayış şekilleri, dünyaya bakış açıları, değer yargıları gibi birçok önemli konuda bilgi vermektedir. Özellikle de geçmişleri hakkında fazla bilgi bulunmayan halkların dillerinde barındırdıkları bu unsurlar daha da büyük önem taşımaktadır. Keza geçmişlerine net bir şekilde ulaşılamayan halkların bu unsurlarını inceleyerek çeşitli çıkarımlar yapılabilmektedir. Ana yurtları, kökenleri ve geçmişleri hâlâ tartışmalı olan Saha (Yakut) Türklerinin dillerindeki bu unsurlar da -yukarıda belirtilen açıklamalar doğrultusunda- önemi haizdir. Yakutlar bugün Türk dünyasının büyük bölümünden daha uzakta yaşamaktadırlar ayrıca bugün coğrafi uzaklık, iklim şartları vs. gibi sebeplerle üzerlerinde fazla çalışma yapılmayan ama dilleri bakımından hem arkaik özellikler barındırması hem de izole bir Türk lehçesi olmasından dolayı Türkoloji açısından ayrı bir öneme sahiplerdir. 14.-15. Yüzyıllarda bulundukları coğrafyaya göç ettikleri tahmin edilen Yakutların halk edebiyatı unsurları belli bir seviyede tespit edilebilmiştir. Bu çalışmada ise Saha (Yakut) Türklerinin halk edebiyatı unsurları taranacak, hayvanlarla ilgili isimlerin envanteri çıkarılacak ve bu hayvan isimleri incelenerek Saha (Yakut) Türklerinin geçmişlerine dair çıkarımlarda bulunulmaya çalışılacaktır. Hayvanlarla ilgili sözlü kültür unsurlarının seçilmesindeki sebep ise, hayvan isimlerinin -bitki isimleriyle birlikte- anayurt tespitindeki öneminden kaynaklanmaktadır.

Research paper thumbnail of Hüseyin Nihâl Atsız'ın Fikir Hayatı ve Günümüzdeki Atsız Algısı

Türkçülük Çalıştayı, 2020

Hüseyin Nihâl Atsız Türk edebiyatının en önemli roman, hikâye ve düşünce yazarlarından birisi olm... more Hüseyin Nihâl Atsız Türk edebiyatının en önemli roman, hikâye ve düşünce yazarlarından birisi olmasının yanında önemli bir şairdir. Atsız, genel olarak romancı yönüyle tanınsa da aslında fikir yazıları da en az romanları kadar önemlidir. Son zamanlarda ise şiirlerinin sinemaya aktarılması, sosyal medya platformlarında popülerleşmesi ve hakkında yapılan ilmi çalışmaların da artmasıyla bu işle uğraşmayan insanların da aşina olduğu birisi hâline gelmiştir. Bu çalışmada, Türk Edebiyatı ve Türk fikir hayatına büyük katkıları olmuş Hüseyin Nihal Atsız’ın fikir hayatı özetlenmeye çalışılacak, daha sonra ise Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi ve Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde yapılan anketler sonucunda insanların Hüseyin Nihâl Atsız’a karşı fikirleri tespit edilecek ve bu sonuçlar analiz edilecektir. Anketlerin yapıldığı dönemde pandemi sürecinin ortaya çıkmasından dolayı eldeki verilerden daha fazlasına ulaşılamamış, anketin Edebiyat Fakültesi ve İletişim Fakültesi öğrencileri özelinde yapıldığı gerekçesiyle de doğruluğu şüpheli olacağından dolayı internet üzerinden anket yoluna başvurulmamıştır. Elde edilen veriler ile bazı çıkarımlar yapılmaya çalışılmıştır.

Research paper thumbnail of Kıpçak Kökenli Orta Çağ El Yazmalarında Etnik Türk Olguları

Öz:Çalışmamızın amacı, Kıpçak dilinin etnik gerçeklerini analiz ederek bu Orta Çağ dilininproto-d... more Öz:Çalışmamızın amacı, Kıpçak dilinin etnik gerçeklerini analiz ederek bu Orta Çağ dilininproto-dili olduğu düşünülen-modern Türk lehçeleriyle benzerliklerini ve farklılıklarını ortaya koymaktır. Arapça yazılmış olan "Et-Tuhfetü'z-Zekiyye fi'l-lugâti't-Türkiyye" (Türk dilinin gerçek harikası) isimli Orta Çağ el yazması, Kıpçak dilini incelemek için en önemli ve en değerli kaynaklardan birisidir. Bu eserin en temel özelliği ilk sayfasında anonim yazarın da belirttiği gibi İstanbul'da Beyazıt Devlet Kütüphanesi'nde saklanan yazmanın orijinal nüshasının Kıpçak dilinde yazılmış olmasıdır. Bu çalışmada Orta Çağ ve modern diller gibi geçici anlamda birbirinden uzak olan ögeleri incelerken karşılaştırmalı-tarihî yöntem kullanılmış ve sonuç olarak bazı durumlarda sadece fonetik farklılıklar olduğu, sözlük ve deyim birimlerinin sözdizimsel ve semantik ortaklığının devam ettiği sonucuna varılmıştır. Etnik gerçekleri sınıflandırmak için istatistiksel analiz yöntemi kullanılmıştır. Etnografik, kültürel ve zihinsel gerçekler, bu grubun dillerini konuşanların doğrudan akrabalığına ve tek bir göçebe kültüre sahip olduğuna tanıklık etmiş ve Orta Çağ'dan günümüze kadar Türk lehçelerinin gelişiminin tarihî aşamalarını yeniden inşa etme fırsatı sağlamıştır.

Research paper thumbnail of Sümer Dilinin Kökenleri Hakkında Bir Başka Öneri

Sümer Dilinin Kökenleri Hakkında Bir Başka Öneri

Öz. Sümer dili halen ilk yazılı dil olma prestijini korumaktadır. Bu makalede Sümercenin şimdiye ... more Öz. Sümer dili halen ilk yazılı dil olma prestijini korumaktadır. Bu makalede Sümercenin şimdiye kadar kabul edildiği gibi izole bir dil olmadığı, Bolgar kolunun bir r-Altay dili olarak sınıflandırılabileceğini öne süren bazı dilbilimsel veriler ve örnekler sunulmaktadır. Böyle bir çıkarımda bulunmak için önerilen bir metodoloji de, otuz dokuz fonolojik kural şeklindeki uygulamasının sonuçlarıyla birlikte sunulmuştur.

Research paper thumbnail of Burdur'a Değer Katan Şahsiyetlerin Şehir Merkezindeki Toponimik Görünümü

İnsan, fıtrat olarak sahip olduğu her şeye isim verme eğilimindedir. Özellikle bir mekâna isim ve... more İnsan, fıtrat olarak sahip olduğu her şeye isim verme eğilimindedir. Özellikle bir mekâna isim vermek sahiplik ifade etmesinin yanında mekânın bir anlam ve şahsiyet kazanması bakımından önemlidir. Mekân, içinde birçok yapıyı barındırmaktadır. Kültürel yapıyı, sosyal deneyimleri, gündelik yaşamı ve kentsel olguları kapsamaktadır. Bu mekânları adlandırma süreci çoğu zaman bölgede yaşayan toplumun ortak bir tarihî
tecrübe, manevi değer ve görüş etrafında birleşmeleri neticesinde ortaya çıkar. Bu isimlendirmeler zaman zaman bölge üzerinde etkisi olmuş kişilerin isimleri verilerek oluşturulur. Bu durum bölgeye ismi verilen kişiye karşı şükran ifade eder ve o kişinin ismi ölümsüzleştirilir. Geçmişte ülke ve şehir gibi yerleşimlerin adlandırılması hususunda yukarıdaki sebepler etkili olurken günümüzde aynı sebepler mahalle, sokak, cadde gibi daha küçük yerleşimlerin adlandırılmasında kendini göstermektedir. Bu duruma bağlı olarak bu bildiri özelinde Burdur‘un mahalle, cadde, bulvar ve sokak isimleri incelenecek ve yapılan adlandırmaların Burdur ile alakaları ortaya konacaktır. Bu araştırma neticesinde Burdur özelindeki bölge adlandırmalarında Burdur için bir anlam ifade eden ve Burdur‘a değer katan kişilerin isimlerinin ne derecede adlandırma unsuru olarak kullanıldığı tespit edilecektir.

Research paper thumbnail of "Albız" Kelimesi Üzerine Düşünceler

Türklük Bilimine Genç Bakışlar II, 2023

Türk mitolojisinde kötücül varlıkların sayısı hatırı sayılır derecede çoktur. Çeşitli coğrafyalar... more Türk mitolojisinde kötücül varlıkların sayısı hatırı sayılır derecede çoktur. Çeşitli coğrafyalarda farklı varlıklar olmasının yanında bazen aynı varlık farklı coğrafyalarda farklı şekilde Türk milli hafızasında yaşıyor olabilir. Bu durum oldukça doğaldır. Bu çalışmada o varlıklardan birisi olan albız kelimesi incelenecektir. Türkçenin birçok lehçesinde ve ağzında farklı şekillerde yaşayan albız kelimesinin etimolojisi yapılırken genel olarak araştırmacıların Arapça iblis kelimesinin metateze uğrayarak albız şeklini aldığı fikrini öne sürdükleri görülmektedir. Ancak kelimenin farklı Türk lehçelerinde çeşitli ses değişiklikleriyle yaşaması gerek İslam dairesine mensup olmuş gerek tarihleri boyunca İslamiyet ile hiç tanışmamış bazı Türk topluluklarında bu kelimenin yaşıyor olması bazı soru işaretleri ortaya çıkarmaktadır. Çalışmada da bahsedilen sebeplerden dolayı farklı bir yönden incelenmesi gerektiği düşünülen albız kelimesinin ise mitolojik bazı ögelerle ilintili olabileceği ihtimalini değerlendirmek gerekmektedir. Bu çalışmada ise albız kelimesinin farklı bir şekilde izahı yapılmaya çalışılmıştır. Hareket noktası ise Türk mitolojisi, Türk lehçeleri ve ağızları olmuştur.

Research paper thumbnail of Bağımsız Türk Devletlerinin Milli Marşlarının Muhtevası Üzerine

Uluslararası Beşeri Bilimler ve Eğitim Dergisi, 2024

Millî marşlar, bayrakla birlikte bir devletin mukaddes manevi değerlerinin başında gelmektedir. B... more Millî marşlar, bayrakla birlikte bir devletin mukaddes manevi değerlerinin başında gelmektedir. Bayraklar egemenliği ifade ederken millî marşlar genellikle bu egemenliğin kazanılışını anlatan, egemenlik kazanılırken ortaya konan millî bilincin ifade edilmesini ve egemenliği kaybetmemek için öğüt ifadelerinin kullanıldığı mukaddes metinlerdir. Millî marşların oluşması devletlerin bağımsızlık kazanmalarıyla paralel ortaya çıktığı için yüksek bir kutsiyet ifade eder. Devletlerin egemenlik kazanma hakkındaki tarihî tecrübeleri, toplumların millî karakterleri, dünya görüşleri, yaşadıkları coğrafya gibi birtakım olgular da bu millî marşların muhtevaları üzerinde etkili bir rol oynar. Bu bağlamda bazı ülkelerin millî marşları savaş, kahramanlık, egemenlik, kan gibi bağımsızlık mücadelesine dair kelimeler içerirken bazı ülkelerin millî marşlarında muhtevayı başka türden kelime kadroları oluşturur. Örnek vermek gerekirse İstiklal Marşı’nda savaş, egemenlik, asalet ifade eden bir kelime kadrosu mevcutken Almanya Millî Marşı’nda daha çok çalışkanlık, üretkenlik ve devamlılık ifade eden kelimeler mevcuttur. Bu durum günümüzde Türklerin savaşçı kimliği ve Almanların da çalışkanlıklarıyla bilindiği bir dünyada millî marşların millî karakterleri yansıtmasının güzel bir örneğini teşkil eder. Bu bağlamda bizim çalışmamızda Dövlәt Himni olarak adlandırılan Azerbaycan millî marşı, Memlekettik Gimni olarak adlandırılan Kazakistan millî marşı, Uluttuk Gimn olarak adlandırılan Kırgızistan millî marşı, Dävlät Mädhiyesi olarak adlandırılan Özbekistan millî marşı, İstiklal Marşı olarak adlandırılan Türkiye millî marşı ve Dövlet Gimni olarak adlandırılan Türkmenistan millî marşı ele alınacaktır. İlk bakışta Türkiye ve Azerbaycan millî marşlarında göze çarpan savaş, kahramanlık, övgü ifadeleri; Kırgızistan ve Kazakistan millî marşlarında göze çarpan tabiat unsurları ve ifade biçimleri; Özbekistan ve Türkmenistan millî marşlarında göze çarpan lider övgüsü ve sulh anlayışının sebepleri yorumlanacak ve mezkûr metinlerin muhtevaları genel itibarıyla incelenecektir. Bu inceleme yapılırken tahlilin güçlenmesi açısından farklı ülkelerin millî marşlarından da yararlanılacaktır.