Abdülkadir Özdemir | Erzincan üniversitesi (original) (raw)
Papers by Abdülkadir Özdemir
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin Türkiye Cumhuriyeti İdari Teşkilatına Getirdiği Yenilikler, 2021
Öz Türkiye'de 16 Nisan 2017 tarihinde kabul edilen referandum sonucunda hükümet sistemi değişmiş ... more Öz Türkiye'de 16 Nisan 2017 tarihinde kabul edilen referandum sonucunda hükümet sistemi değişmiş ve 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan seçimler sonucunda 9 Temmuz 2018 tarihinde Cumhurbaşkanının yemin ederek göreve başlamasıyla birlikte Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi fiili olarak uygulanmaya başlanmıştır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi sadece yasama, yürütme ve yargı kuvvetleri arasındaki ilişkilere değil, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti'nin idari teşkilatına da önemli yenilikler getirmiştir. Yeni hükümet sistemi başkanlık sistemine çok benzese de ABD'de uygulanan başkanlık sistemi ile birebir aynı değildir. Başkanlık sistemlerinin en önemli özellikleri tek başlı yürütmenin ve geniş yetkilerle donatılmış bir devlet başkanının olmasıdır. Bu özellikler Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin de temel özellikleridir. Bu nedenle, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin uygulanmaya başlamasıyla, parlamenter sistemlerde önemli görev ve yetkileri olan "başbakanlık" ve "bakanlar kurulu" Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda ve idari teşkilatında artık yer almamaktadır. Cumhurbaşkanlığı makamının güçlendirilmesi için Cumhurbaşkanlığı Ofisleri ve Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulları kurulmuştur. Yeni hükümet sisteminin getirdiği bir diğer yenilik ise "Cumhurbaşkanı Yardımcılığı" makamıdır. Bu çalışmada, Türkiye Cumhuriyeti idari teşkilatı 9 Temmuz 2018 öncesi ile karşılaştırılmış, Türkiye Cumhuriyeti idari teşkilatındaki yeni aktörlerin görev ve yetkileri incelenmiştir.
Van Yüzüncü Yıl Üniverstesi Sosyal Blmler Enstitüsü Dergisi, 2021
Öz Siyasal katılım ve geçersiz oy oranları, seçim sonuçları üzerinde etkilidir. Seçmenlerin siyas... more Öz
Siyasal katılım ve geçersiz oy oranları, seçim sonuçları üzerinde etkilidir. Seçmenlerin
siyasi tercihlerinde yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, siyasi ideoloji, gelir düzeyi, aile, ikametgah gibi faktörler etkili olmaktadır. Seçimlere katılım ve geçersiz oy oranları ise siyasal tercih değil, siyasal davranış ve siyasal bilinç konusudur. Seçmenler bazen farkında olmadan, bazen de bilerek ve isteyerek oylarını geçersiz hale getirebilmektedirler. Bu çalışmanın amacı okuryazarlık oranlarının ve kentsel nüfus
oranlarının seçimlere katılım ve geçersiz oylar üzerinde etkili olup olmadığının belirlenmesidir. Bu amaç doğrultusunda Van ili örneği üzerinde bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Çalışmada ihtiyaç duyulan veriler Türkiye İstatistik Kurumu resmi internet sayfasından elde edilmiş ve Türkiye'de 2010-2020 yılları arasında yapılan seçimler ve referandumlar dikkate alınmıştır. Çalışmada Türkiye genelindeki ve Van'daki seçmenlerin okuryazarlık oranları, seçimlere katılımları ve geçersiz oyları hesaplanmış, Van ilindeki seçmenler kırsal ve kentsel yaşam alanlarına göre sınıflandırılmıştır. Van'daki seçmenlerin, seçim yıllarına göre okuryazarlık oranları,
siyasal katılımları ve geçersiz oyları Türkiye ortalamaları ile karşılaştırılmış ve çalışmanın sonunda okuryazarlık ve kentsel nüfus oranlarının artmasının siyasal katılım ve geçersiz oylar üzerinde etkili olup olmadığı belirlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Van'da siyasal hayat, siyaset sosyolojisi, seçmen davranışları,
okuryazarlık, kırdan kente göç
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2019
Öz Seçimlerin yapılmadığı bir ülkede demokrasiden bahsedebilmek mümkün değildir. Ne var ki seçim ... more Öz
Seçimlerin yapılmadığı bir ülkede demokrasiden bahsedebilmek mümkün değildir. Ne var ki seçim olgusu tek başına demokrasiyi garanti etme de yeterli olmayacağı gibi seçimlerin belli ilkelerden yoksun olarak yapılması da seçimlerden beklenen amacın tahakkukunun önünde bir engeldir. Şu halde bir siyasal sistemin, demokratik sayılabilmesinin şartlarından birisi de, seçimlerin belli ilkeler doğrultusunda yapılmasıdır. Seçim kavramı ve olgusu bilindiği kadarıyla ilk olarak yüzyıllar önce Antik Yunan site devletlerinde ortaya çıkmış ve bu kavram ve olgu günümüze ulaşıncaya kadar birçok değişikliğe uğrayarak, gelişmiş ve değişmiştir. Tarihsel araştırma yöntemi ile hazırlanmış olan bu çalışma üç kısımdan oluşmaktadır. Birinci kısımda, seçim ve demokrasi kavramlarının ilk kez ortaya çıktığı Antik Çağ’daki düşünce ve pratikler ele alınmış, ikinci kısımda Orta Çağ’daki uygulamalar incelenmiştir. Bu çerçevede Orta Çağ’daki seçim olgusu, Batı coğrafyası ile İslam ve Ortadoğu coğrafyası karşılaştırılarak incelenmiştir.
Orta Çağ’da Batı’da kilisenin ve Hıristiyanlığın seçim ile ilgili konulara bakış açıları değerlendirilmiş, daha sonra ise aynı dönemde İslam coğrafyasında, seçimler ile ilgili “Sünni”, “Şii” ve “Harici” ekollerin benzerliklerine ve farklılıklarına
yer verilmiştir. Son kısımda ise modern dönemde Batı dünyasında ve Osmanlı’da seçimlerin nasıl ve hangi ilkeler doğrultusunda yapıldığı ve seçim olgusunun Tür-kiye’deki gelişimi anlatılmıştır.
Anahtar Kelimeler: seçim, antik çağ, orta çağ, modern dönem, Sünniler, Şiiler.
Abstract
It is not possible to talk about the democracy in a country where elections are not held. However, the phenomenon of election is not enough to guarantee democracy by itself and the fact that elections are held without certain principles is an obstacle to the realization of the intended purpose of elections. In this case, one of the conditions for a political system to be considered democratic is that elections are held in accordance with certain principles.As far as is known, the concept and phenomenon of election first emerged centuries ago in the ancient Greek city states and this concept and phenomenon has undergone many changes, developed and changed until today.This study prepared with historical research method consists of three sections. In the first section, the ideas and practices in the
Ancient Age, where the concepts of election and emocracy first appeared, were discussed. In the second section, the implementations in the Middle Ages were examined. Within this scope, the phenomenon of election in the Middle Ages was examined by making a comparison between the Western geography and Islamic and Middle Eastern geographies. In the Middle Ages, the view points of the
church and Christianity in the West on election-relate disuses were evaluated, and the similarities and differences of the “Sunni”, “Shiite” and “Kharijites” ecoles
related to elections in the Islamic geography in the same period were discussed. In the last section, how and with what principles elections were held in the Western
world and Ottoman in the modern period and the development of the phenomenon of election in Turkey were expressed.
Keywords: election, ancient age, middle age, modern period, Sunnis, Shiites
Dünyada Uygulanan Seçim Sistemleri Işığında Türkiye için Alternatif Seçim Sistemi Önerileri, 2017
Öz: Seçim olgusu kendine özgü şartları içinde, ilk kez yüzyıllar önce Antik Yunan site devletleri... more Öz: Seçim olgusu kendine özgü şartları içinde, ilk kez yüzyıllar önce Antik Yunan site devletlerinde ortaya çıkmış ve bu olgu günümüze kadar birçok değişikliğe uğramıştır. Antik Çağ'dan günümüze kadar olan süreçte bu olgunun temelde iki yönünü teşkil eden "siyasal istikrar" ve "temsilde adalet" ilkelerinin farklı bileşimleri "seçim sistemi/s"eçim sistemleri" kavramını ortaya çıkarmıştır. Dünyada birçok seçim sisteminin uygulanmasına karşın, bütün seçim sistemlerinin hedefi, bu iki amaçtan birini diğerine öncelemek, ya da ikisi arasında belirli bir denge sağlamaktır. Bu çerçevede çalışmanın amacı da, dünyada farklı uygulamaları olan seçim sistemlerini incelemek ve bu bilgiler ışığında Türkiye için mevcut uygulamanın dışında yeni seçim sistemi alternatifleri sunmaktır. Çalışma konusunun belirlenmesinde, Türkiye'de her an değişme ihtimali olan seçim sistemi için siyasal istikrar ve temsilde adalet optimizasyonuna dair öneriler sunabilme isteği etkili olmuştur.
Abstract: The notion of election emerged in the Ancient Greek polis was subjected to various transformations. Different combinations of "Political stability" and "representative justice", which have been the two foundational components of the notion since antiquity, gave rise to the concept of electoral systems. A varity of electoral systems have been practiced throughout the world, but the purpose of all of these systems is to prioritize one of these compoents over the other or to find a balance between them. The purpose of this study, in this regard, is to investigate the various electoral systems which are applied around the world and to explore alternative electoral systems which can be developed in Turkey. The departure point for this endevour is to offer suggestions towards finding a balance between "political stability" and "representative justice" in the Turkish electoral system which is prone to change at all times.
CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ VE SİYASAL İSTİKRAR PRESIDENTIAL SYSTEM OF GOVERNMENT AND POLITICAL STABILITY, 2018
Özet Orta Çağ'da iktidarların aşırı güçlenmesi ile aristokrasi ve mutlak monarşiye karşı verilen ... more Özet Orta Çağ'da iktidarların aşırı güçlenmesi ile aristokrasi ve mutlak monarşiye karşı verilen mücadeleler, iktidarı sınırlama; yani yasama, yürütme ve yargı kuvvetlerinin birbirinden ayrılması ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Kuvvetlerin hangi düzeyde ayrılacağı, yani kuvvetlerin sert veya yumuşak ayrılığı ise farklı hükümet sistemlerinin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Kuvvetlerin sert veya yumuşak ayrılığı üzerinden sınıflandırılan hükümet sistemleri, parlamenter sistem ve başkanlık sistemi ekseninde şekillenmektedir. Yarı başkanlık ve cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi gibi hükümet sistemleri de parlamenter sistem ve başkanlık sisteminin farklı türevleri olarak uygulanmaktadır. Hükümet sistemlerinin, siyasal istikrar üzerinde etkili olduğunu söyleyebilmek mümkündür. Kullanılan hükümet sistemi, kuvvetler ayrılığını sağlamakla birlikte, aynı zamanda ülkenin siyasal istikrarını da olumlu yönde etkilemelidir. Çünkü siyasal istikrarın sağlanamadığı bir ülkede ekonomik ve sosyal refahın, toplumsal huzurun ve güvenin sağlanabilmesi de güçleşecektir. Bu nedenle, siyasal istikrarı güçlendirerek, olumsuz durumların ortaya çıkma ihtimalini azaltabilmek için hükümet sistemlerinde değişiklikler yapılabilmektedir. Bu çalışmanın asıl amacı da, Türkiye'de uygulanan ve partili cumhurbaşkanlığı sistemi olarak da nitelendirilen, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin siyasal istikrar üzerinde ne kadar etkili olabileceğini, parlamenter sistem ile karşılaştırmalı olarak incelemektir. Çalışmanın ilk bölümünde cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin özellikleri; ikinci bölümünde ise siyasal istikrarsızlığın başlıca nedenleri ve cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin, siyasal istikrarsızlığa ne ölçüde çözüm getirebileceği tartışılmıştır. Anahtar kelimeler: Hükümet sistemleri, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, parlamenter sistem, siyasal istikrar, kuvvetler ayrılığı. Abstract With the overpowering of rulership in the Middle Ages, the struggles against aristocracy and absolute monarchy revealed the need to limit the power, i.e. the separation of the legislative, executive and judicial powers. The level at which the powers are to be separated, in other words rigid or soft separation of powers, led to the emergence of different governmental systems. Government systems, which are classified on the basis of rigid or soft separation of the forces, are shaped in the direction of the parliamentary system and the presidential system. Government systems, such as the semi-presidential and presidential government
Üniversitelerin Türk İdari Teşkilatı İçerisindeki Yeri ve Üniversite Teşkilatı, 2017
Özet Bu çalışmanın amacı Türkiye Cumhuriyeti idari teşkilatında hizmet yönünden yerinden yönetim ... more Özet Bu çalışmanın amacı Türkiye Cumhuriyeti idari teşkilatında hizmet yönünden yerinden yönetim kuruluşu olan ve ülkenin bilimsel, teknik ve kültürel alanlarda kal-kınmasına destek olan üniversitelerin, akademik ve idari teşkilat yapısını, akademik ve idari teşkilatları oluşturan personelleri, bu personeller arasında hiyerarşi ve denetimi, üniversiteyi oluşturan birimler arasındaki ilişkiyi ve yükseköğretim üst kuruluşlarının üniversiteler ile olan idari ilişkisini; Anayasa ve yükseköğretim ile ilgili mevzuatlar ile incelemektir. Makale üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde idari teşkilata hakim olan ilkelere kısaca değinildikten sonra, ikinci bölümde genel olarak Türkiye Cumhu-riyeti idari teşkilatını oluşturan merkezi idare ve mahalli idareler anlatılmaya ve üni-versitelerin Türkiye Cumhuriyeti idari teşkilatındaki yeri belirtilmeye çalışılmıştır. Son bölümde ise üniversitelerin teşkilatını oluşturan akademik ve idari teşkilat tanıtılmış ve üniversitelerin denetimlerine yer verilmiştir. Çalışmada ortaya çıkabilecek karışıklıkları önleyebilmek amacıyla Türkiye Cumhuriyeti idari teşkilatı ve üniversitelerin akademik ve idari teşkilatları tablolar ile gösterilmiştir.Üniversite teşkilatının her kademesinde hiyerarşi ilkesi varken, idari vesayet ilkesi üniversitelerde yer almamaktadır. Ayrıca, üniversitelerin amacına ulaşabilmesi için hem akademik teşkilat hem de idari teşkilat bir bütün halinde, uyumlu bir şekilde çalışması neredeyse bir zorunluluktur. Abstract The purpose of this study is to examine with The Constitution and higher education related legislation the administrative and academic organization of the universities that the administrative organization of the Republic of Turkey in one of the local
Conference Presentations by Abdülkadir Özdemir
1950’DEN GÜNÜMÜZE, ANTALYA İLİNDEKİ SEÇMENLERİN SEÇİMLERE KATILIM ORANLARININ ANALİZİ, 2018
Öz Bu çalışmanın amacı Antalya ilinde yaşayan seçmenlerin, seçimlere katılım oranlarının analizin... more Öz
Bu çalışmanın amacı Antalya ilinde yaşayan seçmenlerin, seçimlere katılım oranlarının analizini yapmak ve seçimlere katılım oranlarını, Türkiye genelindeki seçimlere katılım oranları ile karşılaştırmaktır. Bu analiz yapılırken 1950’den günümüze kadar olan süreçteki 18 genel seçim, 7 referandum ve 1 cumhurbaşkanlığı seçimi incelenmiştir. Türkiye’de yapılan son 18 genel seçimdeki seçimlere katılım oranları incelendiğinde, 10 genel seçimde Antalya’da yaşayan seçmenlerin, seçimlere katılım oranı Türkiye ortalamasının üzerindeyken; diğer 8 genel seçimdeki seçimlere katılım oranının Türkiye ortalamasının altında olduğu, Türkiye’de yapılan 7 halkoylamasındaki katılım oranları incelendiğinde 5 halkoylamasında Antalya’da yaşayan seçmenlerin halkoylamasına katılım oranın Türkiye ortalamasının üzerindeyken; diğer 2 halkoylamasına katılım oranının Türkiye ortalamasının altında olduğu. 2014 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise Antalya’da yaşayan seçmenlerin seçimlere katılım oranının Türkiye ortalamasının altında olduğu görülmüştür. Elde edilen veriler ışığında, genel seçimlerde ve referandumlarda, hem Türkiye genelinde hem de Antalya ilinde, seçimlere katılım oranlarının sürekli bir artış veya sürekli bir azalış eğiliminde olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. İncelenen toplam 26 seçim için Antalya ili ve Türkiye geneli karşılaştırması yapıldığında ise, 15 seçimde, Antalya ilindeki katılım oranının Türkiye genelinden daha yüksek olduğu sonucuna varılmıştır. Sonuç olarak 1950’den sonra yapılan seçimlerde, Antalya ilindeki seçimlere katılım oranının Türkiye genelinden daha yüksek olduğunu söyleyebilmek mümkündür.
Books by Abdülkadir Özdemir
Türkiye'de Demokrasi, 2021
Türkiye’de referandumlar/halkoylamaları yeni anayasaların kabulü ve anayasa değişiklikleri için y... more Türkiye’de referandumlar/halkoylamaları yeni anayasaların kabulü ve
anayasa değişiklikleri için yapılabilmektedir. 1961 ve 1982 yıllarında yeni
anayasaların kabulü için; 1987, 1988, 2007, 2010 ve 2017 yıllarında ise 1982
anayasası üzerinde değişiklikler yapabilmek için halkoylamalarına
başvurulmuştur. 1961 ve 1982 Anayasaları, 1960 ve 1980 darbelerinde aktif
rol oynayanlar ve bu kişilerin görevlendirdikleri diğer kişiler tarafından
hazırlanmış, sonrasında ise halkın onayına sunulmuştur. Ancak bu iki
halkoylamasının da anayasal temeli yoktur. Çünkü 1961 Anayasası’nın
ortadan kaldırdığı 1924 Anayasası’nda ve 1982 Anayasası’nın kaldırdığı
1961 Anayasası’nda, anayasanın değiştirilmesi veya yeni bir anayasanın
yapılması sürecinde “halkoylaması” ile ilgili bir hüküm yer almamaktadır.
1960 darbesinde rol oynayanlar ve 1961 Anayasası’nı hazırlayanlar ile 1980
darbesinde rol oynayanlar ve 1982 Anayasası’nı hazırlayanlar, 1961 ve 1982
yıllarında yapılan halkoylamalarıyla kendilerine meşruiyet kazandırmayı
amaçlamışlardır. 1961 ve 1982 yıllarında yapılan halkoylamalarıyla yeni
anayasalar kabul edilmiş olsa da bu iki oylama Gözler (1988) tarafından
“plebisit” olarak nitelendirilmektedir. Çünkü hem anayasa metinlerinin
hazırlanmasında halk yer almamış hem de halkoylaması kararı halkın seçtiği
kişiler tarafından değil darbeyle yönetimi ele geçiren kişiler tarafından
alınmıştır.
Nobel Yayınevi, 2019
Hükümet sistemlerinin ülke örnekleriyle birlikte anlatıldığı bu kitapta, dokuz ülke anayasasının ... more Hükümet sistemlerinin ülke örnekleriyle birlikte anlatıldığı bu kitapta, dokuz ülke anayasasının ve ilgili mevzuatların Türkçeye çevrilmesiyle elde edilen bilgilerin okuyuculara aktarılması amaçlanmıştır.
Başkanlık, Parlamenter ve Yarı başkanlık sistemlerinin yanı sıra, Türkiye’de 24 Haziran 2018 genel seçimleri ile birlikte uygulanmaya başlananCumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi de çalışmada yer almaktadır. Türkiye’nin bu yeni devlet sisteminin diğer sistemlerden farkları ve sistemin siyasal istikrar ile temsilde adalet üzerindekiolası etkilerine de kitapta yer verilmiştir.
Sadece karşılaştırmalı siyaset, siyaset bilimi ve kamu yönetimi alanlarında çalışmalar yapan akademisyen ve öğrencilerin değil; aynı zamanda ülke yönetimlerine ilgi duyan tüm okuyucuların yararlanabileceği bir kaynak olacağı düşünülmektedir.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin Türkiye Cumhuriyeti İdari Teşkilatına Getirdiği Yenilikler, 2021
Öz Türkiye'de 16 Nisan 2017 tarihinde kabul edilen referandum sonucunda hükümet sistemi değişmiş ... more Öz Türkiye'de 16 Nisan 2017 tarihinde kabul edilen referandum sonucunda hükümet sistemi değişmiş ve 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan seçimler sonucunda 9 Temmuz 2018 tarihinde Cumhurbaşkanının yemin ederek göreve başlamasıyla birlikte Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi fiili olarak uygulanmaya başlanmıştır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi sadece yasama, yürütme ve yargı kuvvetleri arasındaki ilişkilere değil, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti'nin idari teşkilatına da önemli yenilikler getirmiştir. Yeni hükümet sistemi başkanlık sistemine çok benzese de ABD'de uygulanan başkanlık sistemi ile birebir aynı değildir. Başkanlık sistemlerinin en önemli özellikleri tek başlı yürütmenin ve geniş yetkilerle donatılmış bir devlet başkanının olmasıdır. Bu özellikler Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin de temel özellikleridir. Bu nedenle, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin uygulanmaya başlamasıyla, parlamenter sistemlerde önemli görev ve yetkileri olan "başbakanlık" ve "bakanlar kurulu" Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda ve idari teşkilatında artık yer almamaktadır. Cumhurbaşkanlığı makamının güçlendirilmesi için Cumhurbaşkanlığı Ofisleri ve Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulları kurulmuştur. Yeni hükümet sisteminin getirdiği bir diğer yenilik ise "Cumhurbaşkanı Yardımcılığı" makamıdır. Bu çalışmada, Türkiye Cumhuriyeti idari teşkilatı 9 Temmuz 2018 öncesi ile karşılaştırılmış, Türkiye Cumhuriyeti idari teşkilatındaki yeni aktörlerin görev ve yetkileri incelenmiştir.
Van Yüzüncü Yıl Üniverstesi Sosyal Blmler Enstitüsü Dergisi, 2021
Öz Siyasal katılım ve geçersiz oy oranları, seçim sonuçları üzerinde etkilidir. Seçmenlerin siyas... more Öz
Siyasal katılım ve geçersiz oy oranları, seçim sonuçları üzerinde etkilidir. Seçmenlerin
siyasi tercihlerinde yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, siyasi ideoloji, gelir düzeyi, aile, ikametgah gibi faktörler etkili olmaktadır. Seçimlere katılım ve geçersiz oy oranları ise siyasal tercih değil, siyasal davranış ve siyasal bilinç konusudur. Seçmenler bazen farkında olmadan, bazen de bilerek ve isteyerek oylarını geçersiz hale getirebilmektedirler. Bu çalışmanın amacı okuryazarlık oranlarının ve kentsel nüfus
oranlarının seçimlere katılım ve geçersiz oylar üzerinde etkili olup olmadığının belirlenmesidir. Bu amaç doğrultusunda Van ili örneği üzerinde bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Çalışmada ihtiyaç duyulan veriler Türkiye İstatistik Kurumu resmi internet sayfasından elde edilmiş ve Türkiye'de 2010-2020 yılları arasında yapılan seçimler ve referandumlar dikkate alınmıştır. Çalışmada Türkiye genelindeki ve Van'daki seçmenlerin okuryazarlık oranları, seçimlere katılımları ve geçersiz oyları hesaplanmış, Van ilindeki seçmenler kırsal ve kentsel yaşam alanlarına göre sınıflandırılmıştır. Van'daki seçmenlerin, seçim yıllarına göre okuryazarlık oranları,
siyasal katılımları ve geçersiz oyları Türkiye ortalamaları ile karşılaştırılmış ve çalışmanın sonunda okuryazarlık ve kentsel nüfus oranlarının artmasının siyasal katılım ve geçersiz oylar üzerinde etkili olup olmadığı belirlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Van'da siyasal hayat, siyaset sosyolojisi, seçmen davranışları,
okuryazarlık, kırdan kente göç
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2019
Öz Seçimlerin yapılmadığı bir ülkede demokrasiden bahsedebilmek mümkün değildir. Ne var ki seçim ... more Öz
Seçimlerin yapılmadığı bir ülkede demokrasiden bahsedebilmek mümkün değildir. Ne var ki seçim olgusu tek başına demokrasiyi garanti etme de yeterli olmayacağı gibi seçimlerin belli ilkelerden yoksun olarak yapılması da seçimlerden beklenen amacın tahakkukunun önünde bir engeldir. Şu halde bir siyasal sistemin, demokratik sayılabilmesinin şartlarından birisi de, seçimlerin belli ilkeler doğrultusunda yapılmasıdır. Seçim kavramı ve olgusu bilindiği kadarıyla ilk olarak yüzyıllar önce Antik Yunan site devletlerinde ortaya çıkmış ve bu kavram ve olgu günümüze ulaşıncaya kadar birçok değişikliğe uğrayarak, gelişmiş ve değişmiştir. Tarihsel araştırma yöntemi ile hazırlanmış olan bu çalışma üç kısımdan oluşmaktadır. Birinci kısımda, seçim ve demokrasi kavramlarının ilk kez ortaya çıktığı Antik Çağ’daki düşünce ve pratikler ele alınmış, ikinci kısımda Orta Çağ’daki uygulamalar incelenmiştir. Bu çerçevede Orta Çağ’daki seçim olgusu, Batı coğrafyası ile İslam ve Ortadoğu coğrafyası karşılaştırılarak incelenmiştir.
Orta Çağ’da Batı’da kilisenin ve Hıristiyanlığın seçim ile ilgili konulara bakış açıları değerlendirilmiş, daha sonra ise aynı dönemde İslam coğrafyasında, seçimler ile ilgili “Sünni”, “Şii” ve “Harici” ekollerin benzerliklerine ve farklılıklarına
yer verilmiştir. Son kısımda ise modern dönemde Batı dünyasında ve Osmanlı’da seçimlerin nasıl ve hangi ilkeler doğrultusunda yapıldığı ve seçim olgusunun Tür-kiye’deki gelişimi anlatılmıştır.
Anahtar Kelimeler: seçim, antik çağ, orta çağ, modern dönem, Sünniler, Şiiler.
Abstract
It is not possible to talk about the democracy in a country where elections are not held. However, the phenomenon of election is not enough to guarantee democracy by itself and the fact that elections are held without certain principles is an obstacle to the realization of the intended purpose of elections. In this case, one of the conditions for a political system to be considered democratic is that elections are held in accordance with certain principles.As far as is known, the concept and phenomenon of election first emerged centuries ago in the ancient Greek city states and this concept and phenomenon has undergone many changes, developed and changed until today.This study prepared with historical research method consists of three sections. In the first section, the ideas and practices in the
Ancient Age, where the concepts of election and emocracy first appeared, were discussed. In the second section, the implementations in the Middle Ages were examined. Within this scope, the phenomenon of election in the Middle Ages was examined by making a comparison between the Western geography and Islamic and Middle Eastern geographies. In the Middle Ages, the view points of the
church and Christianity in the West on election-relate disuses were evaluated, and the similarities and differences of the “Sunni”, “Shiite” and “Kharijites” ecoles
related to elections in the Islamic geography in the same period were discussed. In the last section, how and with what principles elections were held in the Western
world and Ottoman in the modern period and the development of the phenomenon of election in Turkey were expressed.
Keywords: election, ancient age, middle age, modern period, Sunnis, Shiites
Dünyada Uygulanan Seçim Sistemleri Işığında Türkiye için Alternatif Seçim Sistemi Önerileri, 2017
Öz: Seçim olgusu kendine özgü şartları içinde, ilk kez yüzyıllar önce Antik Yunan site devletleri... more Öz: Seçim olgusu kendine özgü şartları içinde, ilk kez yüzyıllar önce Antik Yunan site devletlerinde ortaya çıkmış ve bu olgu günümüze kadar birçok değişikliğe uğramıştır. Antik Çağ'dan günümüze kadar olan süreçte bu olgunun temelde iki yönünü teşkil eden "siyasal istikrar" ve "temsilde adalet" ilkelerinin farklı bileşimleri "seçim sistemi/s"eçim sistemleri" kavramını ortaya çıkarmıştır. Dünyada birçok seçim sisteminin uygulanmasına karşın, bütün seçim sistemlerinin hedefi, bu iki amaçtan birini diğerine öncelemek, ya da ikisi arasında belirli bir denge sağlamaktır. Bu çerçevede çalışmanın amacı da, dünyada farklı uygulamaları olan seçim sistemlerini incelemek ve bu bilgiler ışığında Türkiye için mevcut uygulamanın dışında yeni seçim sistemi alternatifleri sunmaktır. Çalışma konusunun belirlenmesinde, Türkiye'de her an değişme ihtimali olan seçim sistemi için siyasal istikrar ve temsilde adalet optimizasyonuna dair öneriler sunabilme isteği etkili olmuştur.
Abstract: The notion of election emerged in the Ancient Greek polis was subjected to various transformations. Different combinations of "Political stability" and "representative justice", which have been the two foundational components of the notion since antiquity, gave rise to the concept of electoral systems. A varity of electoral systems have been practiced throughout the world, but the purpose of all of these systems is to prioritize one of these compoents over the other or to find a balance between them. The purpose of this study, in this regard, is to investigate the various electoral systems which are applied around the world and to explore alternative electoral systems which can be developed in Turkey. The departure point for this endevour is to offer suggestions towards finding a balance between "political stability" and "representative justice" in the Turkish electoral system which is prone to change at all times.
CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ VE SİYASAL İSTİKRAR PRESIDENTIAL SYSTEM OF GOVERNMENT AND POLITICAL STABILITY, 2018
Özet Orta Çağ'da iktidarların aşırı güçlenmesi ile aristokrasi ve mutlak monarşiye karşı verilen ... more Özet Orta Çağ'da iktidarların aşırı güçlenmesi ile aristokrasi ve mutlak monarşiye karşı verilen mücadeleler, iktidarı sınırlama; yani yasama, yürütme ve yargı kuvvetlerinin birbirinden ayrılması ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Kuvvetlerin hangi düzeyde ayrılacağı, yani kuvvetlerin sert veya yumuşak ayrılığı ise farklı hükümet sistemlerinin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Kuvvetlerin sert veya yumuşak ayrılığı üzerinden sınıflandırılan hükümet sistemleri, parlamenter sistem ve başkanlık sistemi ekseninde şekillenmektedir. Yarı başkanlık ve cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi gibi hükümet sistemleri de parlamenter sistem ve başkanlık sisteminin farklı türevleri olarak uygulanmaktadır. Hükümet sistemlerinin, siyasal istikrar üzerinde etkili olduğunu söyleyebilmek mümkündür. Kullanılan hükümet sistemi, kuvvetler ayrılığını sağlamakla birlikte, aynı zamanda ülkenin siyasal istikrarını da olumlu yönde etkilemelidir. Çünkü siyasal istikrarın sağlanamadığı bir ülkede ekonomik ve sosyal refahın, toplumsal huzurun ve güvenin sağlanabilmesi de güçleşecektir. Bu nedenle, siyasal istikrarı güçlendirerek, olumsuz durumların ortaya çıkma ihtimalini azaltabilmek için hükümet sistemlerinde değişiklikler yapılabilmektedir. Bu çalışmanın asıl amacı da, Türkiye'de uygulanan ve partili cumhurbaşkanlığı sistemi olarak da nitelendirilen, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin siyasal istikrar üzerinde ne kadar etkili olabileceğini, parlamenter sistem ile karşılaştırmalı olarak incelemektir. Çalışmanın ilk bölümünde cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin özellikleri; ikinci bölümünde ise siyasal istikrarsızlığın başlıca nedenleri ve cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin, siyasal istikrarsızlığa ne ölçüde çözüm getirebileceği tartışılmıştır. Anahtar kelimeler: Hükümet sistemleri, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, parlamenter sistem, siyasal istikrar, kuvvetler ayrılığı. Abstract With the overpowering of rulership in the Middle Ages, the struggles against aristocracy and absolute monarchy revealed the need to limit the power, i.e. the separation of the legislative, executive and judicial powers. The level at which the powers are to be separated, in other words rigid or soft separation of powers, led to the emergence of different governmental systems. Government systems, which are classified on the basis of rigid or soft separation of the forces, are shaped in the direction of the parliamentary system and the presidential system. Government systems, such as the semi-presidential and presidential government
Üniversitelerin Türk İdari Teşkilatı İçerisindeki Yeri ve Üniversite Teşkilatı, 2017
Özet Bu çalışmanın amacı Türkiye Cumhuriyeti idari teşkilatında hizmet yönünden yerinden yönetim ... more Özet Bu çalışmanın amacı Türkiye Cumhuriyeti idari teşkilatında hizmet yönünden yerinden yönetim kuruluşu olan ve ülkenin bilimsel, teknik ve kültürel alanlarda kal-kınmasına destek olan üniversitelerin, akademik ve idari teşkilat yapısını, akademik ve idari teşkilatları oluşturan personelleri, bu personeller arasında hiyerarşi ve denetimi, üniversiteyi oluşturan birimler arasındaki ilişkiyi ve yükseköğretim üst kuruluşlarının üniversiteler ile olan idari ilişkisini; Anayasa ve yükseköğretim ile ilgili mevzuatlar ile incelemektir. Makale üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde idari teşkilata hakim olan ilkelere kısaca değinildikten sonra, ikinci bölümde genel olarak Türkiye Cumhu-riyeti idari teşkilatını oluşturan merkezi idare ve mahalli idareler anlatılmaya ve üni-versitelerin Türkiye Cumhuriyeti idari teşkilatındaki yeri belirtilmeye çalışılmıştır. Son bölümde ise üniversitelerin teşkilatını oluşturan akademik ve idari teşkilat tanıtılmış ve üniversitelerin denetimlerine yer verilmiştir. Çalışmada ortaya çıkabilecek karışıklıkları önleyebilmek amacıyla Türkiye Cumhuriyeti idari teşkilatı ve üniversitelerin akademik ve idari teşkilatları tablolar ile gösterilmiştir.Üniversite teşkilatının her kademesinde hiyerarşi ilkesi varken, idari vesayet ilkesi üniversitelerde yer almamaktadır. Ayrıca, üniversitelerin amacına ulaşabilmesi için hem akademik teşkilat hem de idari teşkilat bir bütün halinde, uyumlu bir şekilde çalışması neredeyse bir zorunluluktur. Abstract The purpose of this study is to examine with The Constitution and higher education related legislation the administrative and academic organization of the universities that the administrative organization of the Republic of Turkey in one of the local
1950’DEN GÜNÜMÜZE, ANTALYA İLİNDEKİ SEÇMENLERİN SEÇİMLERE KATILIM ORANLARININ ANALİZİ, 2018
Öz Bu çalışmanın amacı Antalya ilinde yaşayan seçmenlerin, seçimlere katılım oranlarının analizin... more Öz
Bu çalışmanın amacı Antalya ilinde yaşayan seçmenlerin, seçimlere katılım oranlarının analizini yapmak ve seçimlere katılım oranlarını, Türkiye genelindeki seçimlere katılım oranları ile karşılaştırmaktır. Bu analiz yapılırken 1950’den günümüze kadar olan süreçteki 18 genel seçim, 7 referandum ve 1 cumhurbaşkanlığı seçimi incelenmiştir. Türkiye’de yapılan son 18 genel seçimdeki seçimlere katılım oranları incelendiğinde, 10 genel seçimde Antalya’da yaşayan seçmenlerin, seçimlere katılım oranı Türkiye ortalamasının üzerindeyken; diğer 8 genel seçimdeki seçimlere katılım oranının Türkiye ortalamasının altında olduğu, Türkiye’de yapılan 7 halkoylamasındaki katılım oranları incelendiğinde 5 halkoylamasında Antalya’da yaşayan seçmenlerin halkoylamasına katılım oranın Türkiye ortalamasının üzerindeyken; diğer 2 halkoylamasına katılım oranının Türkiye ortalamasının altında olduğu. 2014 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise Antalya’da yaşayan seçmenlerin seçimlere katılım oranının Türkiye ortalamasının altında olduğu görülmüştür. Elde edilen veriler ışığında, genel seçimlerde ve referandumlarda, hem Türkiye genelinde hem de Antalya ilinde, seçimlere katılım oranlarının sürekli bir artış veya sürekli bir azalış eğiliminde olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. İncelenen toplam 26 seçim için Antalya ili ve Türkiye geneli karşılaştırması yapıldığında ise, 15 seçimde, Antalya ilindeki katılım oranının Türkiye genelinden daha yüksek olduğu sonucuna varılmıştır. Sonuç olarak 1950’den sonra yapılan seçimlerde, Antalya ilindeki seçimlere katılım oranının Türkiye genelinden daha yüksek olduğunu söyleyebilmek mümkündür.
Türkiye'de Demokrasi, 2021
Türkiye’de referandumlar/halkoylamaları yeni anayasaların kabulü ve anayasa değişiklikleri için y... more Türkiye’de referandumlar/halkoylamaları yeni anayasaların kabulü ve
anayasa değişiklikleri için yapılabilmektedir. 1961 ve 1982 yıllarında yeni
anayasaların kabulü için; 1987, 1988, 2007, 2010 ve 2017 yıllarında ise 1982
anayasası üzerinde değişiklikler yapabilmek için halkoylamalarına
başvurulmuştur. 1961 ve 1982 Anayasaları, 1960 ve 1980 darbelerinde aktif
rol oynayanlar ve bu kişilerin görevlendirdikleri diğer kişiler tarafından
hazırlanmış, sonrasında ise halkın onayına sunulmuştur. Ancak bu iki
halkoylamasının da anayasal temeli yoktur. Çünkü 1961 Anayasası’nın
ortadan kaldırdığı 1924 Anayasası’nda ve 1982 Anayasası’nın kaldırdığı
1961 Anayasası’nda, anayasanın değiştirilmesi veya yeni bir anayasanın
yapılması sürecinde “halkoylaması” ile ilgili bir hüküm yer almamaktadır.
1960 darbesinde rol oynayanlar ve 1961 Anayasası’nı hazırlayanlar ile 1980
darbesinde rol oynayanlar ve 1982 Anayasası’nı hazırlayanlar, 1961 ve 1982
yıllarında yapılan halkoylamalarıyla kendilerine meşruiyet kazandırmayı
amaçlamışlardır. 1961 ve 1982 yıllarında yapılan halkoylamalarıyla yeni
anayasalar kabul edilmiş olsa da bu iki oylama Gözler (1988) tarafından
“plebisit” olarak nitelendirilmektedir. Çünkü hem anayasa metinlerinin
hazırlanmasında halk yer almamış hem de halkoylaması kararı halkın seçtiği
kişiler tarafından değil darbeyle yönetimi ele geçiren kişiler tarafından
alınmıştır.
Nobel Yayınevi, 2019
Hükümet sistemlerinin ülke örnekleriyle birlikte anlatıldığı bu kitapta, dokuz ülke anayasasının ... more Hükümet sistemlerinin ülke örnekleriyle birlikte anlatıldığı bu kitapta, dokuz ülke anayasasının ve ilgili mevzuatların Türkçeye çevrilmesiyle elde edilen bilgilerin okuyuculara aktarılması amaçlanmıştır.
Başkanlık, Parlamenter ve Yarı başkanlık sistemlerinin yanı sıra, Türkiye’de 24 Haziran 2018 genel seçimleri ile birlikte uygulanmaya başlananCumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi de çalışmada yer almaktadır. Türkiye’nin bu yeni devlet sisteminin diğer sistemlerden farkları ve sistemin siyasal istikrar ile temsilde adalet üzerindekiolası etkilerine de kitapta yer verilmiştir.
Sadece karşılaştırmalı siyaset, siyaset bilimi ve kamu yönetimi alanlarında çalışmalar yapan akademisyen ve öğrencilerin değil; aynı zamanda ülke yönetimlerine ilgi duyan tüm okuyucuların yararlanabileceği bir kaynak olacağı düşünülmektedir.