melek eryentü | Erzincan üniversitesi (original) (raw)
Papers by melek eryentü
Journal of Human Sciences, 2016
Journal of Economy Culture and Society, 2020
In Turkey “termination of a mixed university student residence” policy was put into practice by t... more In Turkey “termination of a mixed university student residence” policy
was put into practice by the Ministry of Youth and Sports in 2013. This
policy has created an actual situation that proposes the placement of
male students in the residences that are close to the center, and the
female students in the student residences in locations that can be conconsidered
deserted and remote for women in Erzincan. The sample of this study is composed of 459 people,
including both male and female students, who live in all Higher Education Student Loan and Housing Board
(HESLHB) residences in the city. The surveys conducted on the sample form the data of the research. The
data were analyzed with independent sample t-test and ANOVA test. The findings show that the policy on
the termination of mixed residences, which may be referred to as the gendering of space, creates gender
inequity. The results of the study show that the visibility of female students in public-urban areas has been
limited in line with conservative and patriarchal policies which delimits their right to the city. However,
it shows that this results in the fact that male students are pushed into a more financially disadvantaged
position.
Türkiye’de 2013 yılında Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından “karma
yurtların sonlandırılması” politikası uygulamaya konulmuştur. Söz konusu
politika hareketli ve merkeze yakın yerlere kadın öğrencilerin; ıssız,
sapa değerlendirilebilecek bölgelerdeki yurtlara ise erkek öğrencilerin
yerleştirilmesini öneren ve mekânı cinsiyetlendiren fiili bir durum
yaratmıştır. Mekan siyasetine işaret eden ve kentsel mekana dolaylı
müdahale olarak ifade edilebilecek bu kararın yarattığı fiili durum kent
hakkı, toplumsal cinsiyet, muhafazakarlık ve patriarkal politikalarla
ilişkilendirilerek ele alınacaktır. Araştırmanın bulguları kentteki KYK
yurtlarında kalan 459 kişilik bir örnekleme dayalıdır. Veriler SPSS
programında kullanılan T testi ve ANOVA testleriyle analiz edilmiştir.
Bulgular mekânın cinsiyetlendirilmesi olarak da ifade edilebilecek
karma yurtların sonlandırılmasına ilişkin politikanın, toplumsal cinsiyet
açısından eşitsizlik yarattığını göstermektedir. Araştırma, söz konusu
politikanın muhafazakar ve patriarkal politikalarla uyumlu olacak şekilde
kadın öğrencilerin kamusal-kentsel alandaki görünürlüğünü sınırlandıran
ve kent hakkından faydalanmalarını kısıtlayan; erkek öğrencileri ise daha
çok maddi açıdan dezavantajlı bir pozisyona iten bir durum yarattığını
göstermektedir. Uygulanan politikanın kent hakkından yeterince
yararlanamayan kitlesel bir boyut barındırdığı görülmektedir.
Özet Günümüzde mal ve hizmetlerin tüketimi, temel ihtiyaçların karşılanmasından çok, kişilerin to... more Özet Günümüzde mal ve hizmetlerin tüketimi, temel ihtiyaçların karşılanmasından çok, kişilerin toplum içindeki yerini, konumunu belirleyen bir gösterge niteliği taşımaktadır. Reklam aracılığıyla bireylere kullandıkları ürün sayesinde toplumda ayrıcalıklı bir konuma sahip olacağı bilinci aşılanmaktadır. Bütün reklamlar özelde bir ürünü satarlarken genelde de tüketim değerlerini ve o ürünün yansıttığı yaşam tarzını satmaktadırlar. Reklam, kültürümüzün bir parçasıdır ve bu kültürle ilgili idealler sunmaktadır. Yani reklam, ürünleri ve tüketici kapitalizmini satmak için kullanılmaktadır. Reklamın tüketim ideolojisini taşıdığı nokta budur. Reklamlar artık hayatımızın her yanını sarmış durumdadır. Bireyler özellikle de çocuklar, bilinçli ya da bilinçsiz olarak reklam iletilerini almakta ve tüketim eylemini gerçekleştirmektedir. Reklamlar bir taraftan bireyleri ve çocukları tüketime yönlendirirken, diğer taraftan da çocukların toplumsal konumlarını kontrol altına alma işlevini yerine getirmektedir. Sosyalizasyon sürecinde reklamlar aracılığıyla çocuk kendisine ve çevresine anlam katacak, çalışmak, başarılı olmak, erdemli olmak gibi insani boyuttaki pek çok değer yargısından ziyade, sadece tüketerek mutlu olunacağı yolundaki düşünceye inandırılmaktadır. Bu çalışmada, çocuklar üzerinde tüketime dayalı bir kimliğin ve yaşam tarzının nasıl kurgulandığı, reklam metinlerinde tüketim kültürünün egemen değerlerinin ve ideolojisinin nasıl yeniden üretildiği Barthes'den hareketle gösterge tekniği kullanılarak analiz edilmiştir.
Course books are definitely the most important education material. In the societies which are jus... more Course books are definitely the most important education material. In the societies which are just founded like Turkish Republic and try to have a brand new social structure, and infuse this into young generations via education; the importance of course books increases enormously. The founders of Turkish Republic and the leaders of education system aimed to shape the social state of women and change the historical perception in this respect. The previous and the following change of a republic woman can be observed more clearly from the course books, especially in sociology course books, since it is about a social manner.
Ders kitapları kuşkusuz en önemli eğitim materyalleridir. Türkiye Cumhuriyeti gibi yeni kurulan ve yepyeni bir toplumsal yapıya bürünmeye çalışan, bunu da eğitim vasıtası ile genç nesillere benimsetmeyi hedefleyen topluluklarda ders kitaplarının önemi bir derece daha artar. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucuları ve eğitim öncüleri, kadınların toplumsal konumlarını biçimlendirmeyi ve bu hususta var olan tarihsel algıyı değiştirmeyi hedeflemişlerdir. Cumhuriyet kadınının yaşadığı ve yaşayacağı değişim en çok ders kitaplarında, toplumsal bir mesele olması dolayısıyla da sosyoloji ders kitaplarında net bir şekilde gözlemlenir.
Türkiye Cumhuriyeti’nde sosyolojinin bir ders olarak okutulması 1924 II. Heyet-i İlmiyye kararı ile gerçekleşmiştir. Bu karardan sonra derhal ders kitapları hazırlanmıştır. Liselerde okutulan ilk sosyoloji ders kitabı Mehmet İzzet Bey’in Fransızcadan tercüme ettiği Terbiye ve Ahlâka Dâir Müteallik Tatbîkatıyla İçtimâîyyat Dersleri’dir. Atatürk Dönemi’nde bundan sonra sırasıyla Mehmet İzzet Bey tarafından yazılan Yeni İçtimâîyyat, Ali Kâmi Bey’in hazırladığı İçtimâîyyat ve Necmettin Sadak’ın hazırladığı Sosyoloji ders kitapları okutulmuştur. Bu makalede söz konusu ders kitapları, nitel araştırma yöntemlerinden doküman inceleme kullanılarak kadın algısı ve bu algıdaki değişim çerçevesinde incelenmiştir.
Journal of Human Sciences, 2016
Journal of Economy Culture and Society, 2020
In Turkey “termination of a mixed university student residence” policy was put into practice by t... more In Turkey “termination of a mixed university student residence” policy
was put into practice by the Ministry of Youth and Sports in 2013. This
policy has created an actual situation that proposes the placement of
male students in the residences that are close to the center, and the
female students in the student residences in locations that can be conconsidered
deserted and remote for women in Erzincan. The sample of this study is composed of 459 people,
including both male and female students, who live in all Higher Education Student Loan and Housing Board
(HESLHB) residences in the city. The surveys conducted on the sample form the data of the research. The
data were analyzed with independent sample t-test and ANOVA test. The findings show that the policy on
the termination of mixed residences, which may be referred to as the gendering of space, creates gender
inequity. The results of the study show that the visibility of female students in public-urban areas has been
limited in line with conservative and patriarchal policies which delimits their right to the city. However,
it shows that this results in the fact that male students are pushed into a more financially disadvantaged
position.
Türkiye’de 2013 yılında Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından “karma
yurtların sonlandırılması” politikası uygulamaya konulmuştur. Söz konusu
politika hareketli ve merkeze yakın yerlere kadın öğrencilerin; ıssız,
sapa değerlendirilebilecek bölgelerdeki yurtlara ise erkek öğrencilerin
yerleştirilmesini öneren ve mekânı cinsiyetlendiren fiili bir durum
yaratmıştır. Mekan siyasetine işaret eden ve kentsel mekana dolaylı
müdahale olarak ifade edilebilecek bu kararın yarattığı fiili durum kent
hakkı, toplumsal cinsiyet, muhafazakarlık ve patriarkal politikalarla
ilişkilendirilerek ele alınacaktır. Araştırmanın bulguları kentteki KYK
yurtlarında kalan 459 kişilik bir örnekleme dayalıdır. Veriler SPSS
programında kullanılan T testi ve ANOVA testleriyle analiz edilmiştir.
Bulgular mekânın cinsiyetlendirilmesi olarak da ifade edilebilecek
karma yurtların sonlandırılmasına ilişkin politikanın, toplumsal cinsiyet
açısından eşitsizlik yarattığını göstermektedir. Araştırma, söz konusu
politikanın muhafazakar ve patriarkal politikalarla uyumlu olacak şekilde
kadın öğrencilerin kamusal-kentsel alandaki görünürlüğünü sınırlandıran
ve kent hakkından faydalanmalarını kısıtlayan; erkek öğrencileri ise daha
çok maddi açıdan dezavantajlı bir pozisyona iten bir durum yarattığını
göstermektedir. Uygulanan politikanın kent hakkından yeterince
yararlanamayan kitlesel bir boyut barındırdığı görülmektedir.
Özet Günümüzde mal ve hizmetlerin tüketimi, temel ihtiyaçların karşılanmasından çok, kişilerin to... more Özet Günümüzde mal ve hizmetlerin tüketimi, temel ihtiyaçların karşılanmasından çok, kişilerin toplum içindeki yerini, konumunu belirleyen bir gösterge niteliği taşımaktadır. Reklam aracılığıyla bireylere kullandıkları ürün sayesinde toplumda ayrıcalıklı bir konuma sahip olacağı bilinci aşılanmaktadır. Bütün reklamlar özelde bir ürünü satarlarken genelde de tüketim değerlerini ve o ürünün yansıttığı yaşam tarzını satmaktadırlar. Reklam, kültürümüzün bir parçasıdır ve bu kültürle ilgili idealler sunmaktadır. Yani reklam, ürünleri ve tüketici kapitalizmini satmak için kullanılmaktadır. Reklamın tüketim ideolojisini taşıdığı nokta budur. Reklamlar artık hayatımızın her yanını sarmış durumdadır. Bireyler özellikle de çocuklar, bilinçli ya da bilinçsiz olarak reklam iletilerini almakta ve tüketim eylemini gerçekleştirmektedir. Reklamlar bir taraftan bireyleri ve çocukları tüketime yönlendirirken, diğer taraftan da çocukların toplumsal konumlarını kontrol altına alma işlevini yerine getirmektedir. Sosyalizasyon sürecinde reklamlar aracılığıyla çocuk kendisine ve çevresine anlam katacak, çalışmak, başarılı olmak, erdemli olmak gibi insani boyuttaki pek çok değer yargısından ziyade, sadece tüketerek mutlu olunacağı yolundaki düşünceye inandırılmaktadır. Bu çalışmada, çocuklar üzerinde tüketime dayalı bir kimliğin ve yaşam tarzının nasıl kurgulandığı, reklam metinlerinde tüketim kültürünün egemen değerlerinin ve ideolojisinin nasıl yeniden üretildiği Barthes'den hareketle gösterge tekniği kullanılarak analiz edilmiştir.
Course books are definitely the most important education material. In the societies which are jus... more Course books are definitely the most important education material. In the societies which are just founded like Turkish Republic and try to have a brand new social structure, and infuse this into young generations via education; the importance of course books increases enormously. The founders of Turkish Republic and the leaders of education system aimed to shape the social state of women and change the historical perception in this respect. The previous and the following change of a republic woman can be observed more clearly from the course books, especially in sociology course books, since it is about a social manner.
Ders kitapları kuşkusuz en önemli eğitim materyalleridir. Türkiye Cumhuriyeti gibi yeni kurulan ve yepyeni bir toplumsal yapıya bürünmeye çalışan, bunu da eğitim vasıtası ile genç nesillere benimsetmeyi hedefleyen topluluklarda ders kitaplarının önemi bir derece daha artar. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucuları ve eğitim öncüleri, kadınların toplumsal konumlarını biçimlendirmeyi ve bu hususta var olan tarihsel algıyı değiştirmeyi hedeflemişlerdir. Cumhuriyet kadınının yaşadığı ve yaşayacağı değişim en çok ders kitaplarında, toplumsal bir mesele olması dolayısıyla da sosyoloji ders kitaplarında net bir şekilde gözlemlenir.
Türkiye Cumhuriyeti’nde sosyolojinin bir ders olarak okutulması 1924 II. Heyet-i İlmiyye kararı ile gerçekleşmiştir. Bu karardan sonra derhal ders kitapları hazırlanmıştır. Liselerde okutulan ilk sosyoloji ders kitabı Mehmet İzzet Bey’in Fransızcadan tercüme ettiği Terbiye ve Ahlâka Dâir Müteallik Tatbîkatıyla İçtimâîyyat Dersleri’dir. Atatürk Dönemi’nde bundan sonra sırasıyla Mehmet İzzet Bey tarafından yazılan Yeni İçtimâîyyat, Ali Kâmi Bey’in hazırladığı İçtimâîyyat ve Necmettin Sadak’ın hazırladığı Sosyoloji ders kitapları okutulmuştur. Bu makalede söz konusu ders kitapları, nitel araştırma yöntemlerinden doküman inceleme kullanılarak kadın algısı ve bu algıdaki değişim çerçevesinde incelenmiştir.