Yunus Namaz | Firat University (original) (raw)

Papers by Yunus Namaz

Research paper thumbnail of 11 Eylül Sonrası Sinema Filmlerinde Müslüman Kadının Temsili

Anemon Muş Alparslan Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2023

After the September 11 incidents in 2001, the role of movies in both Western and Eastern cinema h... more After the September 11 incidents in 2001, the role of movies in both Western and Eastern cinema has become important in narrating the historical events and the problems experienced by people to the audience. Movies mediate the reconstruction of the real through the impact of 9/11 and this reconstruction is equipped with ideological representations. The directors of The Stoning of Soraya M. (2008) and The Patience Stone (2012) movies are originally Eastern (from Iran and Afghanistan) and both directors focus on the social life of Muslim women after September 11 through the concept of justice, violence, discrimination and compassion. When the movies after September 11 are examined, it is seen that directors living in different worlds and regions spread their representations of Eastern and Muslim men and women into the narrative process with different aspects. This study focuses on how two Eastern directors handled the representations of Muslim women and men in their movies after 9/11. The featured themes of the representations of Muslim women in Iranian director Cyrus Nowrasteh’s Stoning Soraya M. (2008) and Afghan director Atiq Rahimi’s The Patience Stone (2012) were analyzed sociologically.

Research paper thumbnail of Eğitim ve Eğitimci Temalı Filmlerin Bibliyografisi ve Eğitim Temalı Üç Filmin Analizi

Erciyes İletişim Dergisi, 2023

Education-themed movies are either directly or indirectly related to such concepts as educator/te... more Education-themed movies are either directly or indirectly related to such concepts as educator/teacher, student, school, and classroom. Structured around these concepts, this genre places a lot of emphasis on the prominence of educators and their value. To curate a list of education and educator-themed movies, this paper first reviews the IMDb database along with other web platforms providing Turkish subtitles. A total of eight keywords, four Turkish (okul, sınıf, öğretmen, öğrenci) and four English (school, class, teacher, student), were used to search and filter these web platforms, which returned a list of more than 2,000 movies. A qualitative content analysis was conducted for three movies; The Emperor’s Club (2022), Black (2005) and Les Choristes (2004). It was shown that these three movies question the relationship between educators and students through the contextualization of these themes with multimodal connotations. They all feature the primacy of the role played by educators within the process of learning along with tenacity, determination, and effort. Justice, morality, perseverance, conscious learning, informed education, illiterate and illiteracy, honesty, merit, goodness, patience, respect, love, and fidelity were some of the common themes in these movies featuring a multimodal narration.

Research paper thumbnail of Kartal Tibet Sinemasında Toplumsal Meselelerin Zübük (1980) Filmi Üzerinden İncelenmesi

Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2023

Filmler ile tarihsel süreçte yaşananlar arasındaki bağı sorgulamak ve Zübük’teki (1980) mizahi un... more Filmler ile tarihsel süreçte yaşananlar arasındaki bağı sorgulamak ve Zübük’teki (1980) mizahi unsurların dönemin siyasal, toplumsal ve kültürel iklimi hakkında nasıl bir bakış açıcı geliştirdiğini ortaya koymak bu çalışmanın amaçları arasındadır. Bu çalışmada Zübük adlı film, sosyolojik açıdan analiz edilmiş ve filmin bürokratik yozlaşma ve liyakatsizlik, yoksulluk, sınıf, statü, rüşvet ve iltimas, adam kayırmacılık ve adaletsizlik temalarını öne çıkardığı gözlenmiştir. Zübük, betimsel analiz yöntemiyle değerlendirilmiş ve yorumlanmıştır.

Research paper thumbnail of Sınırlar ve Duvarlar Arasında: Filistin-İsrail Savaşının 200 Metre Filmindeki Temsili

Medya ve Din Araştırmaları Dergisi, 2022

Öz 1948'de gerçekleşen İsrail Savaşı'nın ardından Filistin sinemasında yeni bir dönüşüm yaşanmış,... more Öz 1948'de gerçekleşen İsrail Savaşı'nın ardından Filistin sinemasında yeni bir dönüşüm yaşanmış, farklı film türleri üretilmeye başlanmıştır. İsrail işgali sonrası Filistinlilerin mücadelesini ve direnişini esas alan Filistinli yönetmenler, belgesel filmlere daha fazla ağırlık vermişlerdir. Savaş sonrası sınırlı imkânlar doğrultusunda yürütülen film yapım süreci, Filistin sinemasının şekillenmesini sağlamış, Filistinli yönetmenler iki ülke arasındaki savaşın ve mücadelenin etkilerini filmlerine taşımışlardır. Bu çalışmanın amacı, Filistin-İsrail arasındaki savaşın, Filistinli yönetmen Amin Nayfeh'in 200 Metre filminde nasıl temsil edildiğini incelemektir. 200 Metre filminde savaşın Filistinliler üzerindeki etkilerinin duvarsınır kavramlarına yüklenen soyut ve somut anlamlar üzerinden tartışılmaktadır. Kuram oluşturma (grounded theory) yöntemine dayandırılan, sosyolojik eleştiri ve ideolojik eleştiriden yararlanılarak bir filmin çözümlenmesine gidilmiştir. Filmde 'duvar' kavramı soyut açıdan Filistinli ailelerin acılarını ve Filistin'de öne çıkan sosyolojik sorunları ve en genelde Filistinlilerin gündelik hayatlarındaki engellerin görünmeyen yönlerini temsil etmektedir. Ayrıca 'duvar' sözcüğü, Doğu Şeria'daki kontrol noktalarını, seyahat etmenin önündeki engelleri ifade edecek biçimde somut düzeyde de düzenlenmiştir. 200 Metre'de, Filistinli ailelerin kaldıkları ikilemler, vatanından çıkarılma ya da ayrılmanın zorlukları, gündelik hayatta karşılaşılan sorunların katmanlı bir anlatıya işaret ettiğine ulaşılmıştır.

Research paper thumbnail of Fi̇lm Yapımında Kurgucuların Rolü Ve Önemi̇: Fi̇lm Kurgusunun Büyüsü (2004) Adlı Belgeseli̇n Anali̇zi̇

Intermedia International E-journal, 2022

Film kurgusu asıl itibariyle senaryo aşamasında başlayan ve neredeyse filmin seyirciyle buluşması... more Film kurgusu asıl itibariyle senaryo aşamasında başlayan ve neredeyse filmin seyirciyle buluşmasına kadar süren katmanlı bir süreçtir. Film yapımında kurgunun önemi ve etkisi, öncelikle Amerikalı ve Avrupalı yönetmenlerin çalışmalarında öne çıkar. Daha sonrasında ise Sovyet sinemacılar kurgu kuramına dair önemli yaklaşımlar ortaya koyar. Bu çalışma film kurgusunu, kurguyla doğrudan ilgili bir belgesel film çerçevesinde detaylı olarak ele almaktadır. Çalışmanın amacı, The Cutting Edge: The Magic Of Movie Editing (2004) adlı belgeselde kurgu düşüncesini açıklamak, kurgunun gelişimi ve yönetmen-kurgucu ilişkisi çerçevesinde analiz etmektir. Analiz edilen belgeselde çok sayıda kurgucu, yönetmen ve yapımcılarla röportajlar yer almaktadır. Sinemanın ilk yıllarından 2000’li yıllara kadar film kurgusunun gelişim ve değişim evreleri bu filmde ele alınmaktadır.
Çalışmada nitel veri analizi ve betimsel analize başvurulmuş, The Cutting Edge: The Magic Of Movie Editing (2004) adlı belgeselin bölümleri tablolaştırılmıştır. Daha sonra her bir bölüm ayrıntılı şekilde tahlil edilmiş, bu bölümlerde ortaya çıkan tematik yapıda kurgucu-yönetmen-yapımcıların görüşleri açıklanmıştır. Belgeselde pek çok filmden örnek sahneler gösterilerek kurgunun katmanlı bir yapıya sahip olduğuna değinilmiştir. Bir filmin kurgu aşamasının başlangıcından sonuna kadar kurgucu ve yönetmen arasındaki bağın son derece önemli ve güçlü olduğu tespit edilmiştir.

Research paper thumbnail of Afrika Sineması: Ousmane Sembene Filmografisine Giriş

Afrika Sineması: Ousmane Sembene Filmografisine Giriş, 2022

Birçok kıtada olduğu gibi Afrika’da da sinemanın gelişimi, bu sanatın doğuşuna kadar dayanır. An... more Birçok kıtada olduğu gibi Afrika’da da sinemanın gelişimi, bu sanatın
doğuşuna kadar dayanır. Ancak Afrika’da 1960’lı yıllara değin varlığını
sürdürmüş emperyalist ve kolonyalist uygulamalar ideolojik bir araç
olarak bu sanatsal formun nasıl kullanılabileceğine daha fazla
odaklanır. 1950’li yıllardan sonra Sahra Altı Afrika’da öne çıkan
Senegalli yönetmenler bir yandan kolonyalist sinemayla ve onun
doğurduğu sorunlarla mücadele etmişler, bir yandan da Afrika’ya özgü
sinemanın dilinin ve imkânlarının ne olduğunu tartışmışlardır.
Ousmane (Osman) Sembene de bu tartışmaya müdahil olarak
Afrika’nın etnografik filmlerle tanıtılması sorunsalına ve oluşturulmaya
çalışılan Afrikalı kimliğine eleştiriler getirir. Afrika sinemasının babası
olarak kabul edilen ve edebi yönü güçlü olan Sembene, yarım asrı
bulan sinema serüveninde hem sömürge öncesine hem de sömürge
sonrasına odaklanarak sorunların altında yatan unsurların katmanlı
yapılarına dikkat çeker. Bu eser, Sembene sinemasını ve Sahra Altı
Afrika’da sinema çalışmalarını merkeze almaktadır. En nihayetinde
Afrika sineması üzerine yapılan ilk çalışma olma özelliğini taşır.

Research paper thumbnail of 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimi ve Cumhurbaşkanı Adaylarının Reklam Filmlerinin Analizi

Türkiye siyasi tarihinde her seçim gibi, 2014 Cumhurbaşkanlığı seçim süreci de sözü edilen anlam... more Türkiye siyasi tarihinde her seçim gibi, 2014 Cumhurbaşkanlığı seçim süreci de
sözü edilen anlamların, mesajların, görüşlerin vatandaşlara anlatılması ve aktarılmasında
iyi bir örneklik teşkil eder. Bu seçim süreci ve ardından açıklanacak seçim sonuçları, ülke
siyasetinde bir milat olarak yerini almıştır. Siyasetin dönüşümüne ve değişimine tanıklık
edilen bu dönemlerde, yeni söylemlerin/vaatlerin meydanlarda, ekranları başında
oturanlara seslendiği görülür.

Research paper thumbnail of Cinematic Discourse (Post 9/11 Philosophy of Cinema Films)

Cinematic Discourse (Sinematik Söylemler: Sinema Filmlerinin Felsefesi), 2021

Bu çalışmada, 11 Eylül Olayları sonrasında dünya sinemalarında öteki (İslam, Müslüman, Doğulu) im... more Bu çalışmada, 11 Eylül Olayları sonrasında dünya sinemalarında öteki (İslam, Müslüman, Doğulu) imgesinin nasıl kurgulandığı ele alınmaktadır. (In this study about after the September 11 Events (9/11). it is discussed how the image of the other (Islam, Muslim, Oriental) was fictionalized in world cinemas.

Research paper thumbnail of Postkolonyal Sinema Çalışmaları (Postcolonial Cinema Studies)

Bu makale, Marmara Medya Merkezi (Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi) bünyesinde faaliyet gö... more Bu makale, Marmara Medya Merkezi (Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi) bünyesinde faaliyet gösteren Sinemarmara Dergisinin altıncı sayısında yer almaktadır. Genel anlamda postkolonyalizm ve sinema arasında bağlantıyı anlamaya bir giriş niteliğindedir.
This article published in Sinemarmara Cinema Journal (Marmara Univ. Communication Faculty). It introduces postcolonial and cinema...

Research paper thumbnail of Sahra-Altı Afrika Sinemasında İlk Kadın Yönetmen: Safi Faye (Safi Faye: First Women Director in Sub-saharan African Cinema)

Sahra-altında bir Afrika sinemasının ortaya çıkması 1950’lerin ortalarında, Paulo Soumano Vieyra’... more Sahra-altında bir Afrika sinemasının ortaya çıkması 1950’lerin ortalarında, Paulo Soumano Vieyra’nın Afrique sur Seine (1955) kısa filmiyle başlar ve bunu Ousmane Sembene’nin kısa filmi Borom Sarret (1963) izler. Senegalli bu iki yönetmen, hem ülkenin hem de Sahra-altı Afrika sinemasının öncüleri olarak kıta sineması tarihine geçer (Hayward, 2012: 556). Vieyra yaptığı etnografik belgeseller ile Sembene ise Siyahî Kız (1966) filmiyle başlayan çok sayıdaki uzun metraj filmleriyle, Safi Faye ise ilk siyahî Afrikalı kadın yönetmen ve aynı zamanda ilk filmi Köyümden Mektup (1975) ile Senegal sinemasında ya da Batı Afrika Sinemasında önemli bir konuma sahiptirler. Kuşkusuz bu Afrikalı yönetmenler haricinde Djibril Mambety, Med Hondo, Süleymane Cisse, Khady Sylla gibi pek çok isim de kıta sinemasında önemli filmlere imzalarını atar.

Research paper thumbnail of Oryantalist ve Oksidentalist Söylemin Sınırları ve  Sinemadaki Karşılıkları

Bu başlık ve makalenin yeniden derlenmesinde, 11 Eylül Sonrası Amerikan Sinemasında Öteki’nin Sun... more Bu başlık ve makalenin yeniden derlenmesinde, 11 Eylül Sonrası Amerikan Sinemasında Öteki’nin Sunumu başlıklı yüksek lisans tezimden faydalandım. Bu başlık genel hatlarıyla Sinemada Oryantalist ve Oksidentalist Söylemleri anlamaya dönük okumalar içermektedir. İlk yazılarda bu söylemlerin, hangi anlam katmanlarında karşılıklarına ağırlık verilecek ve sonraki yazılarda kısmet olursa, bu iki söylemin sinema filmleri üzerinden okumalarına geçilecektir.

Bu yazı Nida Dergisinin Ocak-Şubat 2016, 176.sayısında 43-46.sayfalar arasında yer almaktadır.

Research paper thumbnail of Kayıp Zamanı Bulmak İçin: Asghar Farhadi ve Bir Ayrılık (Finding For Lost Time: Farhadi and A Seperation)

Bu çalışma, İranlı yönetmen Ashgar Farhadi ile yapılan bir söyleşiyi içerir. Yönetmenin Bir Ayrıl... more Bu çalışma, İranlı yönetmen Ashgar Farhadi ile yapılan bir söyleşiyi içerir. Yönetmenin Bir Ayrılık (A Separation, 2011) filmine dair görüş ve düşüncelerini içeren röportajı Tomris Laffly kaleme almıştır. Film International dergisinden (2014) alınan bu yazı İngilizceden Türkçeye tercüme edilmiş ve Nida Dergisinde (2015 Aralık sayısı) yer almıştır.

Research paper thumbnail of Afrika Sinemasının Sömürgecilikle İmtihanından Senegal’de Sinemaya (African Cinemas: From Struggle with Colonialism to Cinema in Senegal)

Otuz milyon kilometrekareyi aşan geniş bir alanda Afrika Sineması ya da Afrika Sinemaları üzerine... more Otuz milyon kilometrekareyi aşan geniş bir alanda Afrika Sineması ya da Afrika Sinemaları üzerine düşünmek, çok-katmanlı bir bakış açısını göz önünde bulundurmayı gerektirir.
Bu çalışma Doğu Batı Dergisi'nin 2015 yılı Sinema Tutkusu-III sayısında yer almaktatır.

Research paper thumbnail of Kolonyal İlişkinin Bakiyesi ve Postkolonyal İkircikli Tutum: Ousmane Sembene’nin Film Dili ve İslam Dili (The balance of the relationship of colonial and postcolonial attitude: The language of films Sembene Ousmane and The language of Islam)

Uluslararası Sinema ve Din Sempozyumu, 2015

Sahra-Altı Afrika film dilini politik olarak inşa eden en önemli yönetmenlerden Sembene, bağımsız... more Sahra-Altı Afrika film dilini politik olarak inşa eden en önemli yönetmenlerden Sembene, bağımsızlık sonrası Afrika sinemasında ilk sinemasal hamleyi attığı için Afrika sinemasının önemli bir figürü/babası olarak kabul edilir. Yeni Afrika Sinemasında önemli bir konumu temsil eden Sembene, VGIK (Sovyet Rusya Film Okulu) ve Fransa’da çeşitli sinema eğitimleri almış, öykücü yönü de ağır basan Marksist düşünceleriyle öne çıkan bir yönetmendir. Kolonyal dönemde başlayıp postkolonyal dönemde de devam eden sosyal adaletsizlik meselesi, filmlerinin en önemli temalarındandır.
Bu makale, Uluslararası Sinema ve Din Sempozyumu'nda (21-24 Mayıs 2015) sunulmuş olup sempozyum kitabında (Aralık 2015) yer almaktadır.

Research paper thumbnail of Kapalı Devre ve Gerçeklik Bilmecesi: Açık ya da Örtük Mesajlar

Sinema, ideolojik tutumlar, Edward Said’in ifadesiyle “açık ya da örtük kodlar/mesajlar” ve bilin... more Sinema, ideolojik tutumlar, Edward Said’in ifadesiyle “açık ya da örtük kodlar/mesajlar” ve bilinçaltı mesajlar üzerinden bu hikâyeyi düşündüğümüzde, Kapalı Devre’nin yapım zamanı ve gösterim tarihini düşünmeden edemiyor hikâye izleyicileri. Film, uluslararası bağlantıları bulunan terörist bir grubun, Londra`da gerçekleştirdikleri saldırı ile başlıyor. Saldırı sonrasında büyük bir patlama yaşanır ve teröristlerden sadece bir kişi hayatta kalır. Bilinçaltı mesajlar, film karakterlerinin adlarıyla gün yüzüne çıkıyor. Saldırganın adı: Faruk Erdoğan… Saldırıdan kurtulan tem isim Erdoğan’dır ve tutuklanarak cezaevine nakledilir. Medya saldırıyı, ülke gündemindeki en önemli olay şeklinde yansıtır. Asrın olayının ardından mahkûmun yargılanması da asrın davası olarak lanse edilir.

Research paper thumbnail of Post– 9/11 Presentations Of ‘Other’ in American Cinema (11 Eylül Sonrası Amerikan Sinemasında Öteki’nin Sunumu)

Research paper thumbnail of Post 9/11 Otherness and Moderating Islam in Cinema (11 Eylül Sonrası Sinemada Ötekiler ve Ilımlı İslam)

Research paper thumbnail of 11 Eylül 2001 Sonrası Amerikan Sinemasında Öteki'nin Sunumu (Post–9/11 representation of ‘other’ in American Cinema, 2011)

Post- 9/11 Presentations Of ‘Other’ in American Cinema (11 Eylül Sonrası Amerikan Sinemasında Öteki’nin Sunumu), Jun 6, 2011

Hollywood, which is known as American cinema, is a platform which described different stereotype ... more Hollywood, which is known as American cinema, is a platform which described different stereotype representatives and represents an industry that constructs itself new. After 1990, in this study which deals with the concentration of the American cinema upon Arabs/Muslims, the research of other presentations that were made in movies about what happened after the 11th September 2001 in the USA was targeted and from the fact of "the others" it was tried to explain the connection between "easts/Arabs/Muslims" and oriental thinking.

After the 11th September (9/11) the fact that "war against terror" brought a new cultural circulation through Hollywood political-action movies, and the representation of this circulation of political-action movies like The Kingdom (2007) and The Hurt Locker (2008) was evaluated. In this film, which has been analyzed, public opinion of “East/Arab/Muslim” and controversial public opinions like “Western/Hero/We”, were solved according to the statement analysis. The solution results showed that both the ideological dimension of movie dialogues and images and character description and locality portrayal played a big role in “other” representation. It was found that the stereotypes in the orientalist statement, were open or closed for the construction of the sample movies, it was seen that eastern types and eastern construction were supported by “threat and enemy” metaphors.

Research paper thumbnail of Bir Yolculuktur Hayat, Bir Yolculuktur Sinema: Babil'in Oğlu (2009)

Hayat bazen enfüse, bazen de afâka doğru yolculuklarla doludur. İnsanın var oluşu dahi bir yol al... more Hayat bazen enfüse, bazen de afâka doğru yolculuklarla doludur. İnsanın var oluşu dahi bir yol alış ve bir menzile doğru varıştır. Türlü türlü zorluklar, acılar, mutluluklar yaşar şu kısacık dünya hayatında insan. Kimi zaman durduğunu sanırsa da, onun duruşu bile bir yolculuktan başka bir şey değildir. Belli olmayan sadece yolculuğun ne kadar süreceğidir, nerede başlayıp nerede biteceğidir aslında. The Story of Film: An Odyssey (Mark Cousins, 2011) adlı 15 bölümlük belgesel de, işte bu yolculuklardan birine, insanın sinemadaki yolculuğuna, sinemanın tarihsel süreçteki yolculuğuna işaret eder. Filmin Hikâyesi: Uzun ve Maceralı Bir Yolculuk olarak Türkçeye çevrilen bu görsel arşiv,

Books by Yunus Namaz

Research paper thumbnail of KISA FİLM YAPIMININ YOL HARİTASI: FİKİRDEN SENARYOYA YOLCULUK

A’DAN Z’YE İLETİŞİM ÇALIŞMALARI -9, 2023

Türü ve formatı ne olursa olsun film yapımının üç aşamalı bir haritası vardır. Bu aşamalar tıpkı ... more Türü ve formatı ne olursa olsun film yapımının üç aşamalı bir haritası
vardır. Bu aşamalar tıpkı bir kompozisyonun yapısı gibi giriş (fikir aşaması,
fikrin senaryolaştırılması), gelişme (filmin çekiminin yapılması, sahne
tasarımı ve mizansen) ve sonuçtan (kurgu, renk düzeltme, ses miksajı, müzik, dağıtım) müteşekkildir. Bu çalışmanın asıl amacı, kısa filmler yapmak isteyen genç sinemacılara bu işin ilk aşaması yani yapımdan önceki aşamadan söz etmektir. İlk basamak ya da başlangıçta senaryo süreci, bir pergele benzetilebilir. Pergelin bir sabitesi, kaynağı, ana koordinatı olmak zorundadır. Aksi durumda merkezi olmayan bir işin, sürecin sağlıklı sonuçlara ulaşması pek mümkün değildir.

Bir kısa film fikrinin ortaya çıkarılması için senaryo yazım sürecinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi gerekir. Bu çalışmada, kısa film yapımında senaryonun önemine, senaryo yazımında dikkat edilmesi
gerekenlerden söz edilmektedir. Film yapımında senaryo yazımı haricinde
çekim senaryosunun hazırlanması ve senaristin hayalinin betimlenmesinde storyboard (resimli taslak) çiziminin işlevlerinin açıklanması bu çalışmanın esas çerçevesini izah etmektedir.

Research paper thumbnail of 11 Eylül Sonrası Sinema Filmlerinde Müslüman Kadının Temsili

Anemon Muş Alparslan Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2023

After the September 11 incidents in 2001, the role of movies in both Western and Eastern cinema h... more After the September 11 incidents in 2001, the role of movies in both Western and Eastern cinema has become important in narrating the historical events and the problems experienced by people to the audience. Movies mediate the reconstruction of the real through the impact of 9/11 and this reconstruction is equipped with ideological representations. The directors of The Stoning of Soraya M. (2008) and The Patience Stone (2012) movies are originally Eastern (from Iran and Afghanistan) and both directors focus on the social life of Muslim women after September 11 through the concept of justice, violence, discrimination and compassion. When the movies after September 11 are examined, it is seen that directors living in different worlds and regions spread their representations of Eastern and Muslim men and women into the narrative process with different aspects. This study focuses on how two Eastern directors handled the representations of Muslim women and men in their movies after 9/11. The featured themes of the representations of Muslim women in Iranian director Cyrus Nowrasteh’s Stoning Soraya M. (2008) and Afghan director Atiq Rahimi’s The Patience Stone (2012) were analyzed sociologically.

Research paper thumbnail of Eğitim ve Eğitimci Temalı Filmlerin Bibliyografisi ve Eğitim Temalı Üç Filmin Analizi

Erciyes İletişim Dergisi, 2023

Education-themed movies are either directly or indirectly related to such concepts as educator/te... more Education-themed movies are either directly or indirectly related to such concepts as educator/teacher, student, school, and classroom. Structured around these concepts, this genre places a lot of emphasis on the prominence of educators and their value. To curate a list of education and educator-themed movies, this paper first reviews the IMDb database along with other web platforms providing Turkish subtitles. A total of eight keywords, four Turkish (okul, sınıf, öğretmen, öğrenci) and four English (school, class, teacher, student), were used to search and filter these web platforms, which returned a list of more than 2,000 movies. A qualitative content analysis was conducted for three movies; The Emperor’s Club (2022), Black (2005) and Les Choristes (2004). It was shown that these three movies question the relationship between educators and students through the contextualization of these themes with multimodal connotations. They all feature the primacy of the role played by educators within the process of learning along with tenacity, determination, and effort. Justice, morality, perseverance, conscious learning, informed education, illiterate and illiteracy, honesty, merit, goodness, patience, respect, love, and fidelity were some of the common themes in these movies featuring a multimodal narration.

Research paper thumbnail of Kartal Tibet Sinemasında Toplumsal Meselelerin Zübük (1980) Filmi Üzerinden İncelenmesi

Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2023

Filmler ile tarihsel süreçte yaşananlar arasındaki bağı sorgulamak ve Zübük’teki (1980) mizahi un... more Filmler ile tarihsel süreçte yaşananlar arasındaki bağı sorgulamak ve Zübük’teki (1980) mizahi unsurların dönemin siyasal, toplumsal ve kültürel iklimi hakkında nasıl bir bakış açıcı geliştirdiğini ortaya koymak bu çalışmanın amaçları arasındadır. Bu çalışmada Zübük adlı film, sosyolojik açıdan analiz edilmiş ve filmin bürokratik yozlaşma ve liyakatsizlik, yoksulluk, sınıf, statü, rüşvet ve iltimas, adam kayırmacılık ve adaletsizlik temalarını öne çıkardığı gözlenmiştir. Zübük, betimsel analiz yöntemiyle değerlendirilmiş ve yorumlanmıştır.

Research paper thumbnail of Sınırlar ve Duvarlar Arasında: Filistin-İsrail Savaşının 200 Metre Filmindeki Temsili

Medya ve Din Araştırmaları Dergisi, 2022

Öz 1948'de gerçekleşen İsrail Savaşı'nın ardından Filistin sinemasında yeni bir dönüşüm yaşanmış,... more Öz 1948'de gerçekleşen İsrail Savaşı'nın ardından Filistin sinemasında yeni bir dönüşüm yaşanmış, farklı film türleri üretilmeye başlanmıştır. İsrail işgali sonrası Filistinlilerin mücadelesini ve direnişini esas alan Filistinli yönetmenler, belgesel filmlere daha fazla ağırlık vermişlerdir. Savaş sonrası sınırlı imkânlar doğrultusunda yürütülen film yapım süreci, Filistin sinemasının şekillenmesini sağlamış, Filistinli yönetmenler iki ülke arasındaki savaşın ve mücadelenin etkilerini filmlerine taşımışlardır. Bu çalışmanın amacı, Filistin-İsrail arasındaki savaşın, Filistinli yönetmen Amin Nayfeh'in 200 Metre filminde nasıl temsil edildiğini incelemektir. 200 Metre filminde savaşın Filistinliler üzerindeki etkilerinin duvarsınır kavramlarına yüklenen soyut ve somut anlamlar üzerinden tartışılmaktadır. Kuram oluşturma (grounded theory) yöntemine dayandırılan, sosyolojik eleştiri ve ideolojik eleştiriden yararlanılarak bir filmin çözümlenmesine gidilmiştir. Filmde 'duvar' kavramı soyut açıdan Filistinli ailelerin acılarını ve Filistin'de öne çıkan sosyolojik sorunları ve en genelde Filistinlilerin gündelik hayatlarındaki engellerin görünmeyen yönlerini temsil etmektedir. Ayrıca 'duvar' sözcüğü, Doğu Şeria'daki kontrol noktalarını, seyahat etmenin önündeki engelleri ifade edecek biçimde somut düzeyde de düzenlenmiştir. 200 Metre'de, Filistinli ailelerin kaldıkları ikilemler, vatanından çıkarılma ya da ayrılmanın zorlukları, gündelik hayatta karşılaşılan sorunların katmanlı bir anlatıya işaret ettiğine ulaşılmıştır.

Research paper thumbnail of Fi̇lm Yapımında Kurgucuların Rolü Ve Önemi̇: Fi̇lm Kurgusunun Büyüsü (2004) Adlı Belgeseli̇n Anali̇zi̇

Intermedia International E-journal, 2022

Film kurgusu asıl itibariyle senaryo aşamasında başlayan ve neredeyse filmin seyirciyle buluşması... more Film kurgusu asıl itibariyle senaryo aşamasında başlayan ve neredeyse filmin seyirciyle buluşmasına kadar süren katmanlı bir süreçtir. Film yapımında kurgunun önemi ve etkisi, öncelikle Amerikalı ve Avrupalı yönetmenlerin çalışmalarında öne çıkar. Daha sonrasında ise Sovyet sinemacılar kurgu kuramına dair önemli yaklaşımlar ortaya koyar. Bu çalışma film kurgusunu, kurguyla doğrudan ilgili bir belgesel film çerçevesinde detaylı olarak ele almaktadır. Çalışmanın amacı, The Cutting Edge: The Magic Of Movie Editing (2004) adlı belgeselde kurgu düşüncesini açıklamak, kurgunun gelişimi ve yönetmen-kurgucu ilişkisi çerçevesinde analiz etmektir. Analiz edilen belgeselde çok sayıda kurgucu, yönetmen ve yapımcılarla röportajlar yer almaktadır. Sinemanın ilk yıllarından 2000’li yıllara kadar film kurgusunun gelişim ve değişim evreleri bu filmde ele alınmaktadır.
Çalışmada nitel veri analizi ve betimsel analize başvurulmuş, The Cutting Edge: The Magic Of Movie Editing (2004) adlı belgeselin bölümleri tablolaştırılmıştır. Daha sonra her bir bölüm ayrıntılı şekilde tahlil edilmiş, bu bölümlerde ortaya çıkan tematik yapıda kurgucu-yönetmen-yapımcıların görüşleri açıklanmıştır. Belgeselde pek çok filmden örnek sahneler gösterilerek kurgunun katmanlı bir yapıya sahip olduğuna değinilmiştir. Bir filmin kurgu aşamasının başlangıcından sonuna kadar kurgucu ve yönetmen arasındaki bağın son derece önemli ve güçlü olduğu tespit edilmiştir.

Research paper thumbnail of Afrika Sineması: Ousmane Sembene Filmografisine Giriş

Afrika Sineması: Ousmane Sembene Filmografisine Giriş, 2022

Birçok kıtada olduğu gibi Afrika’da da sinemanın gelişimi, bu sanatın doğuşuna kadar dayanır. An... more Birçok kıtada olduğu gibi Afrika’da da sinemanın gelişimi, bu sanatın
doğuşuna kadar dayanır. Ancak Afrika’da 1960’lı yıllara değin varlığını
sürdürmüş emperyalist ve kolonyalist uygulamalar ideolojik bir araç
olarak bu sanatsal formun nasıl kullanılabileceğine daha fazla
odaklanır. 1950’li yıllardan sonra Sahra Altı Afrika’da öne çıkan
Senegalli yönetmenler bir yandan kolonyalist sinemayla ve onun
doğurduğu sorunlarla mücadele etmişler, bir yandan da Afrika’ya özgü
sinemanın dilinin ve imkânlarının ne olduğunu tartışmışlardır.
Ousmane (Osman) Sembene de bu tartışmaya müdahil olarak
Afrika’nın etnografik filmlerle tanıtılması sorunsalına ve oluşturulmaya
çalışılan Afrikalı kimliğine eleştiriler getirir. Afrika sinemasının babası
olarak kabul edilen ve edebi yönü güçlü olan Sembene, yarım asrı
bulan sinema serüveninde hem sömürge öncesine hem de sömürge
sonrasına odaklanarak sorunların altında yatan unsurların katmanlı
yapılarına dikkat çeker. Bu eser, Sembene sinemasını ve Sahra Altı
Afrika’da sinema çalışmalarını merkeze almaktadır. En nihayetinde
Afrika sineması üzerine yapılan ilk çalışma olma özelliğini taşır.

Research paper thumbnail of 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimi ve Cumhurbaşkanı Adaylarının Reklam Filmlerinin Analizi

Türkiye siyasi tarihinde her seçim gibi, 2014 Cumhurbaşkanlığı seçim süreci de sözü edilen anlam... more Türkiye siyasi tarihinde her seçim gibi, 2014 Cumhurbaşkanlığı seçim süreci de
sözü edilen anlamların, mesajların, görüşlerin vatandaşlara anlatılması ve aktarılmasında
iyi bir örneklik teşkil eder. Bu seçim süreci ve ardından açıklanacak seçim sonuçları, ülke
siyasetinde bir milat olarak yerini almıştır. Siyasetin dönüşümüne ve değişimine tanıklık
edilen bu dönemlerde, yeni söylemlerin/vaatlerin meydanlarda, ekranları başında
oturanlara seslendiği görülür.

Research paper thumbnail of Cinematic Discourse (Post 9/11 Philosophy of Cinema Films)

Cinematic Discourse (Sinematik Söylemler: Sinema Filmlerinin Felsefesi), 2021

Bu çalışmada, 11 Eylül Olayları sonrasında dünya sinemalarında öteki (İslam, Müslüman, Doğulu) im... more Bu çalışmada, 11 Eylül Olayları sonrasında dünya sinemalarında öteki (İslam, Müslüman, Doğulu) imgesinin nasıl kurgulandığı ele alınmaktadır. (In this study about after the September 11 Events (9/11). it is discussed how the image of the other (Islam, Muslim, Oriental) was fictionalized in world cinemas.

Research paper thumbnail of Postkolonyal Sinema Çalışmaları (Postcolonial Cinema Studies)

Bu makale, Marmara Medya Merkezi (Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi) bünyesinde faaliyet gö... more Bu makale, Marmara Medya Merkezi (Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi) bünyesinde faaliyet gösteren Sinemarmara Dergisinin altıncı sayısında yer almaktadır. Genel anlamda postkolonyalizm ve sinema arasında bağlantıyı anlamaya bir giriş niteliğindedir.
This article published in Sinemarmara Cinema Journal (Marmara Univ. Communication Faculty). It introduces postcolonial and cinema...

Research paper thumbnail of Sahra-Altı Afrika Sinemasında İlk Kadın Yönetmen: Safi Faye (Safi Faye: First Women Director in Sub-saharan African Cinema)

Sahra-altında bir Afrika sinemasının ortaya çıkması 1950’lerin ortalarında, Paulo Soumano Vieyra’... more Sahra-altında bir Afrika sinemasının ortaya çıkması 1950’lerin ortalarında, Paulo Soumano Vieyra’nın Afrique sur Seine (1955) kısa filmiyle başlar ve bunu Ousmane Sembene’nin kısa filmi Borom Sarret (1963) izler. Senegalli bu iki yönetmen, hem ülkenin hem de Sahra-altı Afrika sinemasının öncüleri olarak kıta sineması tarihine geçer (Hayward, 2012: 556). Vieyra yaptığı etnografik belgeseller ile Sembene ise Siyahî Kız (1966) filmiyle başlayan çok sayıdaki uzun metraj filmleriyle, Safi Faye ise ilk siyahî Afrikalı kadın yönetmen ve aynı zamanda ilk filmi Köyümden Mektup (1975) ile Senegal sinemasında ya da Batı Afrika Sinemasında önemli bir konuma sahiptirler. Kuşkusuz bu Afrikalı yönetmenler haricinde Djibril Mambety, Med Hondo, Süleymane Cisse, Khady Sylla gibi pek çok isim de kıta sinemasında önemli filmlere imzalarını atar.

Research paper thumbnail of Oryantalist ve Oksidentalist Söylemin Sınırları ve  Sinemadaki Karşılıkları

Bu başlık ve makalenin yeniden derlenmesinde, 11 Eylül Sonrası Amerikan Sinemasında Öteki’nin Sun... more Bu başlık ve makalenin yeniden derlenmesinde, 11 Eylül Sonrası Amerikan Sinemasında Öteki’nin Sunumu başlıklı yüksek lisans tezimden faydalandım. Bu başlık genel hatlarıyla Sinemada Oryantalist ve Oksidentalist Söylemleri anlamaya dönük okumalar içermektedir. İlk yazılarda bu söylemlerin, hangi anlam katmanlarında karşılıklarına ağırlık verilecek ve sonraki yazılarda kısmet olursa, bu iki söylemin sinema filmleri üzerinden okumalarına geçilecektir.

Bu yazı Nida Dergisinin Ocak-Şubat 2016, 176.sayısında 43-46.sayfalar arasında yer almaktadır.

Research paper thumbnail of Kayıp Zamanı Bulmak İçin: Asghar Farhadi ve Bir Ayrılık (Finding For Lost Time: Farhadi and A Seperation)

Bu çalışma, İranlı yönetmen Ashgar Farhadi ile yapılan bir söyleşiyi içerir. Yönetmenin Bir Ayrıl... more Bu çalışma, İranlı yönetmen Ashgar Farhadi ile yapılan bir söyleşiyi içerir. Yönetmenin Bir Ayrılık (A Separation, 2011) filmine dair görüş ve düşüncelerini içeren röportajı Tomris Laffly kaleme almıştır. Film International dergisinden (2014) alınan bu yazı İngilizceden Türkçeye tercüme edilmiş ve Nida Dergisinde (2015 Aralık sayısı) yer almıştır.

Research paper thumbnail of Afrika Sinemasının Sömürgecilikle İmtihanından Senegal’de Sinemaya (African Cinemas: From Struggle with Colonialism to Cinema in Senegal)

Otuz milyon kilometrekareyi aşan geniş bir alanda Afrika Sineması ya da Afrika Sinemaları üzerine... more Otuz milyon kilometrekareyi aşan geniş bir alanda Afrika Sineması ya da Afrika Sinemaları üzerine düşünmek, çok-katmanlı bir bakış açısını göz önünde bulundurmayı gerektirir.
Bu çalışma Doğu Batı Dergisi'nin 2015 yılı Sinema Tutkusu-III sayısında yer almaktatır.

Research paper thumbnail of Kolonyal İlişkinin Bakiyesi ve Postkolonyal İkircikli Tutum: Ousmane Sembene’nin Film Dili ve İslam Dili (The balance of the relationship of colonial and postcolonial attitude: The language of films Sembene Ousmane and The language of Islam)

Uluslararası Sinema ve Din Sempozyumu, 2015

Sahra-Altı Afrika film dilini politik olarak inşa eden en önemli yönetmenlerden Sembene, bağımsız... more Sahra-Altı Afrika film dilini politik olarak inşa eden en önemli yönetmenlerden Sembene, bağımsızlık sonrası Afrika sinemasında ilk sinemasal hamleyi attığı için Afrika sinemasının önemli bir figürü/babası olarak kabul edilir. Yeni Afrika Sinemasında önemli bir konumu temsil eden Sembene, VGIK (Sovyet Rusya Film Okulu) ve Fransa’da çeşitli sinema eğitimleri almış, öykücü yönü de ağır basan Marksist düşünceleriyle öne çıkan bir yönetmendir. Kolonyal dönemde başlayıp postkolonyal dönemde de devam eden sosyal adaletsizlik meselesi, filmlerinin en önemli temalarındandır.
Bu makale, Uluslararası Sinema ve Din Sempozyumu'nda (21-24 Mayıs 2015) sunulmuş olup sempozyum kitabında (Aralık 2015) yer almaktadır.

Research paper thumbnail of Kapalı Devre ve Gerçeklik Bilmecesi: Açık ya da Örtük Mesajlar

Sinema, ideolojik tutumlar, Edward Said’in ifadesiyle “açık ya da örtük kodlar/mesajlar” ve bilin... more Sinema, ideolojik tutumlar, Edward Said’in ifadesiyle “açık ya da örtük kodlar/mesajlar” ve bilinçaltı mesajlar üzerinden bu hikâyeyi düşündüğümüzde, Kapalı Devre’nin yapım zamanı ve gösterim tarihini düşünmeden edemiyor hikâye izleyicileri. Film, uluslararası bağlantıları bulunan terörist bir grubun, Londra`da gerçekleştirdikleri saldırı ile başlıyor. Saldırı sonrasında büyük bir patlama yaşanır ve teröristlerden sadece bir kişi hayatta kalır. Bilinçaltı mesajlar, film karakterlerinin adlarıyla gün yüzüne çıkıyor. Saldırganın adı: Faruk Erdoğan… Saldırıdan kurtulan tem isim Erdoğan’dır ve tutuklanarak cezaevine nakledilir. Medya saldırıyı, ülke gündemindeki en önemli olay şeklinde yansıtır. Asrın olayının ardından mahkûmun yargılanması da asrın davası olarak lanse edilir.

Research paper thumbnail of Post– 9/11 Presentations Of ‘Other’ in American Cinema (11 Eylül Sonrası Amerikan Sinemasında Öteki’nin Sunumu)

Research paper thumbnail of Post 9/11 Otherness and Moderating Islam in Cinema (11 Eylül Sonrası Sinemada Ötekiler ve Ilımlı İslam)

Research paper thumbnail of 11 Eylül 2001 Sonrası Amerikan Sinemasında Öteki'nin Sunumu (Post–9/11 representation of ‘other’ in American Cinema, 2011)

Post- 9/11 Presentations Of ‘Other’ in American Cinema (11 Eylül Sonrası Amerikan Sinemasında Öteki’nin Sunumu), Jun 6, 2011

Hollywood, which is known as American cinema, is a platform which described different stereotype ... more Hollywood, which is known as American cinema, is a platform which described different stereotype representatives and represents an industry that constructs itself new. After 1990, in this study which deals with the concentration of the American cinema upon Arabs/Muslims, the research of other presentations that were made in movies about what happened after the 11th September 2001 in the USA was targeted and from the fact of "the others" it was tried to explain the connection between "easts/Arabs/Muslims" and oriental thinking.

After the 11th September (9/11) the fact that "war against terror" brought a new cultural circulation through Hollywood political-action movies, and the representation of this circulation of political-action movies like The Kingdom (2007) and The Hurt Locker (2008) was evaluated. In this film, which has been analyzed, public opinion of “East/Arab/Muslim” and controversial public opinions like “Western/Hero/We”, were solved according to the statement analysis. The solution results showed that both the ideological dimension of movie dialogues and images and character description and locality portrayal played a big role in “other” representation. It was found that the stereotypes in the orientalist statement, were open or closed for the construction of the sample movies, it was seen that eastern types and eastern construction were supported by “threat and enemy” metaphors.

Research paper thumbnail of Bir Yolculuktur Hayat, Bir Yolculuktur Sinema: Babil'in Oğlu (2009)

Hayat bazen enfüse, bazen de afâka doğru yolculuklarla doludur. İnsanın var oluşu dahi bir yol al... more Hayat bazen enfüse, bazen de afâka doğru yolculuklarla doludur. İnsanın var oluşu dahi bir yol alış ve bir menzile doğru varıştır. Türlü türlü zorluklar, acılar, mutluluklar yaşar şu kısacık dünya hayatında insan. Kimi zaman durduğunu sanırsa da, onun duruşu bile bir yolculuktan başka bir şey değildir. Belli olmayan sadece yolculuğun ne kadar süreceğidir, nerede başlayıp nerede biteceğidir aslında. The Story of Film: An Odyssey (Mark Cousins, 2011) adlı 15 bölümlük belgesel de, işte bu yolculuklardan birine, insanın sinemadaki yolculuğuna, sinemanın tarihsel süreçteki yolculuğuna işaret eder. Filmin Hikâyesi: Uzun ve Maceralı Bir Yolculuk olarak Türkçeye çevrilen bu görsel arşiv,

Research paper thumbnail of KISA FİLM YAPIMININ YOL HARİTASI: FİKİRDEN SENARYOYA YOLCULUK

A’DAN Z’YE İLETİŞİM ÇALIŞMALARI -9, 2023

Türü ve formatı ne olursa olsun film yapımının üç aşamalı bir haritası vardır. Bu aşamalar tıpkı ... more Türü ve formatı ne olursa olsun film yapımının üç aşamalı bir haritası
vardır. Bu aşamalar tıpkı bir kompozisyonun yapısı gibi giriş (fikir aşaması,
fikrin senaryolaştırılması), gelişme (filmin çekiminin yapılması, sahne
tasarımı ve mizansen) ve sonuçtan (kurgu, renk düzeltme, ses miksajı, müzik, dağıtım) müteşekkildir. Bu çalışmanın asıl amacı, kısa filmler yapmak isteyen genç sinemacılara bu işin ilk aşaması yani yapımdan önceki aşamadan söz etmektir. İlk basamak ya da başlangıçta senaryo süreci, bir pergele benzetilebilir. Pergelin bir sabitesi, kaynağı, ana koordinatı olmak zorundadır. Aksi durumda merkezi olmayan bir işin, sürecin sağlıklı sonuçlara ulaşması pek mümkün değildir.

Bir kısa film fikrinin ortaya çıkarılması için senaryo yazım sürecinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi gerekir. Bu çalışmada, kısa film yapımında senaryonun önemine, senaryo yazımında dikkat edilmesi
gerekenlerden söz edilmektedir. Film yapımında senaryo yazımı haricinde
çekim senaryosunun hazırlanması ve senaristin hayalinin betimlenmesinde storyboard (resimli taslak) çiziminin işlevlerinin açıklanması bu çalışmanın esas çerçevesini izah etmektedir.

Research paper thumbnail of KISA FİLM SENARYOSU: MASUMİYETİN DÜŞÜŞÜ

KISA FİLM SENARYOSU UYGULAMALARI, 2016

Bu kitapta 2015'te Türkiye birincilik ödülü elde eden kısa filmle ilgili bilgiler ve metinler yer... more Bu kitapta 2015'te Türkiye birincilik ödülü elde eden kısa filmle ilgili bilgiler ve metinler yer almaktadır.
Agora Kitaplığı (s.113-118)
ISBN: 978-605-103-325-9

Research paper thumbnail of Sinemada Metaverse Anlatılar: Ready Player One Filminde Gerçeklik Olgusunun Katmanları

ALTERNATİF DİJİTAL EVREN METAVERSE-I "Kavramsal Tartışmalar, Sosyoloji, Psikoloji, Sanat ve Etik", 2022

Bu eserin tüm hakları Necmettin Erbakan Üniversitesi Yayınları'na aittir. Fotokopi yöntemiyle çoğ... more Bu eserin tüm hakları Necmettin Erbakan Üniversitesi Yayınları'na aittir. Fotokopi yöntemiyle çoğaltılamaz, kaynak gösterilmedikçe resim, şekil vb'leri kullanılamaz. * Kitapta yazılı olan her türlü bilginin ve yorumun sorumluluğu yazarların kendilerine aittir.

Research paper thumbnail of Mahmut Fazıl Coşkun Sinemasında Taşra ve Öteki

Türk Filmlerini Yönetenler-3, 2015

Mahmut Fazıl Coşkun’un sinema filmlerinde/sinemasında anlatıya yerleştirilen konular, Türk sinema... more Mahmut Fazıl Coşkun’un sinema filmlerinde/sinemasında anlatıya yerleştirilen konular, Türk sinemasında 1990’lı yıllarda üzerinde durulan bazı kavramları, temaları ve olguları destekler mahiyettedir. Bu kavram veya temalar arasında özellikle “taşra meselesinin” ve “öteki olgusunun” Yeni Sinemacılar döneminde de sıklıkla işlendiği ve aynı zamanda Coşkun’un sinemasında da öne çıkmaktadır.

Bu çalışma, söz konusu kavramları merkeze alarak Uzak İhtimal filmini “öteki” kavramı üzerinden ve Yozgat Blues filmini de “taşra” kavramı üzerinden değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Bu filmler şüphesiz öteki ve taşra kavramlarını da aşan farklı okumalara da açıktır çünkü tüm filmler gibi Coşkun’un uzun metrajlı filmleri kendi içinde çok-katmanlı bir yapıya sahiptir. Yönetmen de bu konuya dikkat çekerek filmlerinin tek-boyutlu anlam dünyasına değil, çok- boyutlu yapısına vurgu yapmaktadır. Ancak söz konusu filmlerde “taşra ve öteki” temalarının ağırlık kazandığı göz önünde bulundurulmuş ve filmlerin analizi belirli kavramlarla sınırlandırılmıştır. Bu bağlamda çalışma, iki bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde Yeni Türkiye sinemasında taşra ve öteki tartışılmakta, ikinci bölümde ise Mahmut Fazıl Coşkun sinemasında taşra öteki ele alınmaktadır.

Research paper thumbnail of Sinematik Söylemler

Mümbit Yayınları, 2021

Bu kitap Temmuz 2021'de Mümbit Yayınları tarafından basılmıştır. 11 Eylül sonrası dünya sinemalar... more Bu kitap Temmuz 2021'de Mümbit Yayınları tarafından basılmıştır. 11 Eylül sonrası dünya sinemalarından "İslam, Müslüman, Öteki, Doğu, Doğulu" gibi temel başlıkların nasıl irdelendiği, öne çıkan tablolarda ne gibi anlamlar çıktığı üzerinde durulmuştur. Hollywood'dan Türkiye Sinemasına, Afrika Sinemasından Pakistan'a uzayan filmlerin felsefesine yolculuk yapan bu eser 11 Eylül ve sinema filmleri ilişkisi üzerine yapılmış ilk çalışmalardan biri olma özelliğini taşıyor.

Research paper thumbnail of 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimi Ve Cumhurbaşkanı Adaylarının Reklam Filmlerinin Analizi

“Cumhurbaşkanlığı Seçimi Ve Medya” adlı kitap, Türkiye’de ilk kez halk tarafından oylanarak gerçe... more “Cumhurbaşkanlığı Seçimi Ve Medya” adlı kitap, Türkiye’de ilk kez halk tarafından
oylanarak gerçekleşen cumhurbaşkanlığı seçimini, medya ve seçim sistemi açısından
inceliyor. Kitabın, güncel sorunlarla birlikte Türkiye Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’nin tarihsel
analizine ve seçim sistemlerine ilişkin önerilere yer vermesi önemli bir özellik olarak ortaya çıkıyor. Eserde 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimi, Siyasal İdeolojiler, Göstergebilimsel Analiz,Siyasal İletişim, Siyasal Reklamcılık gibi farklı yönlerden ele alınmaktadır.

Research paper thumbnail of OUSMANE SEMBENE SİNEMASINDA POSTKOLONYAL SÖYLEMİN ÇOK KATMANLI ANALİZİ (MULTIMODAL ANALYSIS OF POSTCOLONIAL DISCOURSE IN OUSMANE SEMBENE’S CINEMA)

Doktora Tezi (Phd Thesis), 2018

This study focusing on the relationship between African cinema, colonialism and postcolonial disc... more This study focusing on the relationship between African cinema, colonialism and postcolonial discourse, addresses the cinema of Senegalese director Ousmane Sembene in Sub-Saharan Africa. In Sembene’s films, it was first determined which postcolonial discourses were handled and these discourses were examined by multimodal film analysis.
In this study, in which four films from 1960-2004 were analyzed, the focus was on how postcolonial discourse contributed to the content of film and which layers corresponded to morphological features and film technique in multimodal film analysis. La Noire de ... (1966), Xala (1975), Camp de Thiaroye (1988) and Moolaade (2004) are examples of this work. Sembene’s film experience emphasized how the postcolonial discourse has changed
in the historical process, the results of pre-colonial and post-colonial themes varying.

Research paper thumbnail of Deprem Sonrası Arama-Kurtarma Çalışmalarında Film Ekipmanlarının Kullanımı Ve Önemi

INTERNATIONAL EARTHQUAKE SYMPOSIUM, 2023

Deprem sonrası arama-kurtarma çalışmaları esnasında teknolojik aygıtlardan ve birçok alandaki tek... more Deprem sonrası arama-kurtarma çalışmaları esnasında teknolojik aygıtlardan ve birçok alandaki teknik ekipmanlardan faydalanılmaktadır. Her bir kurtarma çalışmasının temelinde canlı kayıplarının yaşanmaması
hedeflenmekte ve bu ekipmanlar son derece önemli işlevler görmektedir. Bu çalışmanın amacı; 6 Şubat 2023’te yaşanan depremler sonrası arama-kurtarma çalışmalarında film yapım ekipmanlarının yeri ve önemini detaylandırmak, ses-görüntüyle ilgili aygıtların deprem sonrasındaki işlevlerini açıklamak, bunların enkaz alanlarında nasıl kullanılabileceğini izah etmek ve olası riskleri en aza indirgemenin yollarını sunmaktır.
6 Şubat 2023’te yaşanılan depremlerin geniş bir sahada etkili olması, hem mevcut ekip hem de ekipmanların sayısının fazla olması gerektiği gerçeğini ortaya koymuştur. Özellikle film yapımında kullanılan bazı
ekipmanların, afetin boyutunun tahmin edilemediği zamanlar için hayati bir önem taşımaktadır. Bunların başında “termal kameralı drone, kablosuz mikrofon, profesyonel ses kayıt cihazları, bataryalı aydınlatma
ekipmanları” gelir. Bu araç ve gereçler gerek enkaz-altında veya enkaz-üstünde, enkazın yayıldığı alanlarda ve enkazın daha geniş bir çerçeveden görülmesi gerektiği zamanlarda kullanılabilir. Deprem sonrasında film
yapım ekipmanlarının kullanım amacı ve yeri farklılık arz edebilir ancak bu araç-gereçlerin kullanılmasında
asıl amaç, depremden hemen sonra canlı kayıpların yaşanmaması için alanında uzman kişi veya kişilerin
(kameraman, ses operatörü, ışık teknisyeni, drone operatörü) bilgi ve tecrübelerini ivedilikle ortaya koymalarıdır. Arama-kurtarma ekipleriyle koordineli bir çalışma yürütmesi gereken film yapım görevlilerinin, kendi sorumluluk alanlarına giren konularda uzman ekiplerle güçlü bir iletişim kurmaları ve sahada güçlü bir destek personeli olarak yer alabilmelerinin çok önemli olduğu gözlenmiştir.

Research paper thumbnail of 29 Mart 2009 Seçim Sürecinde Haber Etiği: Kanal D, Kanal 7 ve NTV Televizyon Kanalları Örneğiyle

1.Medya ve Etik Sempozyumu, 2009

Seçim ve medya kuşkusuz, demokratik yaşamın en önemli öncüllerindendir. Toplumun haber alma gerek... more Seçim ve medya kuşkusuz, demokratik yaşamın en önemli öncüllerindendir. Toplumun haber alma gereksinimine katkı sağlaması beklenen medyanın özellikle seçim süreçlerinde nesnellikten uzaklaştığı, haber-yorum ayrımındaki eksene takıldığı, bazen siyasal erkin veya egemen gücün yanında yer aldığı, bazen de ideolojik veya ticari kaygılarla hareket ettiği var sayılmaktadır. Siyasal patilerin seçim süreçlerinde siyasi propaganda amacıyla medyayı kullanmaları kuşkusuz doğal karşılanabilir. Etik değerler veya yasal açıdan bu eylemsellik zaten meşru kabul edilmektedir. Ancak meşruluk sorunu bu noktada; siyasilerin medyayı "kullanmaları" değil, medyanın "haber" formatında kendisini "kullandırmasıdır". Zira toplum, hangi koşulda veya hangi süreçte olursa olsun medya tarafından kendisine "haber" formatında sunulanları, "haber" olarak tüketme hakkına sahip olmalıdır. Medya etiğindeki öncüllerinin yitirilmesine de neden olan fenomenlerin veya kaygıların mesleki açıdan kuramsal veya felsefi bir zemine oturtulması bu açıdan mümkün görünmemektedir. Medyanın seçim sürecindeki siyasal partilerin propaganda çalışmalarını nesnel olarak yansıtmadığı temel hipotezine dayanan bu araştırmada; 29 Mart 2009 Yerel Seçimleri sürecinde seçim yasaklarının başlamasından önceki son hafta Kanal D, Kanal 7 ve NTV'nin Ana Haber Bültenleri yedi gün süreyle kayıt altına alınmış ve haberlerin
tamamının deşifresi yapılarak içerik analizi yöntemiyle irdelenmeye
çalışılmıştır. Verilerin analizi sonucunda temel ve tali hipotezleri
destekleyen bulgulara ulaşılmıştır.

Research paper thumbnail of Kısa Filmler Yoluyla Metaforik Bir Söylem Biçimi: Dijital Yalnızlık

1. Uluslararası Medya ve Kültürel Çalışmalar Konferansı, 2021

Kısa filmler günümüzde giderek önem kazanan, amatör ve profesyonel sinemacıların uğraş verdiği bi... more Kısa filmler günümüzde giderek önem kazanan, amatör ve profesyonel sinemacıların uğraş verdiği bir alana, hatta bir sektöre dönüşmüştür. Bu filmler yoluyla herhangi bir mesajın hedef kitlelere ulaştırılmasında söz
konusu yapımların mahiyeti ve muhtevası öne çıkmaktadır. Çünkü olay örgüsü, zaman ve mekan sınırlılığı, karakter sayısının az olması nedeniyle kısa filmler, ele aldıkları temayı daha güçlü ve daha etkin biçimde
işlemektedir. Film çalışmalarında bulunan yönetmenler ise öne çıkardıkları tema ve düşünceleri pek çok kısa film yarışmasına başvurarak iletmeyi tercih edebilmektedir. Ulusal ve uluslararası düzeyde düzenlenen
kısa film yarışmaları ise genç sinemacıların ilgi duyduğu, kazanç ve kazanım sağladığı, eserlerini paylaştığı önemli bir sektöre dönüşmektedir. Bu yarışmalardan biri de Sabancı Vakfı’nca 2016’dan itibaren düzenli
olarak yapılan ve 2019’da dördüncüsü gerçekleştirilen “Kısa Film Uzun Etki” adlı kısa film yarışmasıdır.

Sabancı Vakfı Kısa Film Platformu ilk olarak 2016 yılında “Mülteci Kadınlar” temasıyla bir kısa film yarışması başlatmıştır. Bu platform, 2017’de “Çocuk İşçiler”, 2018’de “Ayrımcılık” ve 2019’da “Dijital Yalnızlık” temasıyla yarışmanın dördüncüsünü organize etmiştir. Toplumsal konularda farkındalık oluşturmak için etkili bir araç olan sanatın gücünden yararlanmak adına tertip edilen bu yarışma, dijital yalnızlık temasının kısa
filmlerde nasıl irdelendiğini ve bu temanın, bir anlamıyla da dijital iletişimde nasıl karşılık bulduğunu sorgulamaktadır. Gündelik hayatta dijital iletişimin hayatımızdaki yerini ve yalnızlık temasını farklı açılardan ele alan 13 kısa film, 2019’da “Dijital Yalnızlık” temalı yarışmada finale kalmış ve 4 film ödüle layık görülmüştür.

“Parti, Nasıl Bilirdiniz, Dijital Pizza ve Girdap” adlı dört kısa film, Kare Kare Film Çözümleme ile (Ryan ve Lenos, 2014) analiz edilecektir. Bu çözümleme; kompozisyon, görüntü yönetimi, kurgu, sanat yönetimi, anlatı ve stil olmak üzere altı ana başlıktan oluşmaktadır. Kısa filmlerin analizinde ayrıca, Ryan ve Lenos’un eleştirel çözümleme bölümünde yer verdiği Post-yapısalcı bir film okuması da filmlerin genel değerlendirmesinde ele alınmaktadır.

Research paper thumbnail of Süreyya’yı Taşlamak: Recm Olgusu Ve Müslüman Kadının Kurtuluşu

VIII. Uluslararası Kongre Toplum, Siyaset Ve Ekonomi Tam Metin Kitabı, 2019

Sinema ile yaşanmışlıklar arasında sıkı bir bağ olduğu gibi, sinemasal konjonktür ile gerçeklik, ... more Sinema ile yaşanmışlıklar arasında sıkı bir bağ olduğu gibi, sinemasal
konjonktür ile gerçeklik, temsil ve ideolojilerin aktarımı üçgeninde de önemli
bağlantılar mevcuttur. Sinema filmleri tarihsel olayları ve toplumsal vakaları yeniden
irdelerken kurgu devreye girmektedir. Hakikat böylece filmsel bir gerçekliğe
devşirilirken tarihsel vakaların ters yüz edilebilme olasılığı da ortaya çıkar. Bu konunun
en bariz örneklerinden biri de 11 Eylül 2001 öncesi ya da sonrası dönemde ele
alındığında politik filmler aracılığıyla görülmektedir. 11 Eylül olaylarının dolaylı ya da
doğrudan ele alındığı ya da 11 Eylül sonrasına atıf yapan temaların irdelendiği sinema
filmlerinin farklı sosyal, siyasal, kültürel ve düşünceler çerçevesinde ele alınmaktadır.
İran Devrimi ve sonrasında yaşananları beyazperdeye uyarlayan birçok
yönetmen, gerçeklik ile kurmaca arasındaki bağı yeniden tartışmaya açmanın yollarını denemektedir. İranlılar ve İran devrimiyle ilgili filmlerden Kızım Olmadan Asla (1991), 300 Spartalı (2006), Persepolis (2007), Argo (2012) ve Gece Yarısı Sokakta Tek Başına
Bir Kız (2014) bu tartışmalara zemin hazırlayan yapımlar arasında gelir.

Research paper thumbnail of YUMURTA, BAL VE SÜT FİLMLERİNDE MİNİMALİST YAKLAŞIM VE MODERNİZMİN STİLLERİ

1. Uluslararası İletişim ve Yönetim Bilimleri Kongresi, 2019

1920’li ve 1960’lı yıllar modern sinemada farklı yaklaşımların öne çıktığı bir dönem olarak görül... more 1920’li ve 1960’lı yıllar modern sinemada farklı yaklaşımların öne çıktığı bir dönem olarak görülür. Bu dönemde klasik anlatı yapılarının kırıldığı ve Yeni-Gerçekçilik, Yeni Dalga, Dışavurumculuk ve Gerçeküstücülük gibi pek çok farklı sinema yaklaşımı ortaya çıkmıştır. Sinema sanatsal bir kurum ve bir faaliyet alanı olarak görülse de yönetmenlerin sinema anlayışlarının sabit eğilimler üzerine kurulu olmadığı görülmüştür. Her yeni stil, metot ve biçim ise belirli bir sürenin akabinde değişimlere uğramıştır. Bu değişim, geç modern dönem yönetmenlerinin belirli eğilimlere yönelmeleriyle de anlaşılabilir.
1970’lere kadar uzayan sinema pratiğinde soyutlama, öznellik ve kendini yansıtma başta olmak üzere minimalist stillerin farklı tekniklerine başvuran pek çok yönetmen, sinematografik bir anlatım ve film estetiği geliştirmiştir.

Bu çalışmada Semih Kaplanoğlu’nun Yusuf Üçlemesine dayanan Yumurta [2007],
Süt [2008] ve Bal [2010] filmleri, A. B. Kovacs’ın Modernizmi Seyretmek [2007] adlı eserinde yer verilen Avrupa sanat sinemasındaki üç yönetmenin stilinin, Kaplanoğlu sinemasındaki karşılıkları analiz edilmiştir. Ayrıca yönetmenin filmlerinin yorumlanmasında, öne çıkan manevi gerçekçilik ve sinema felsefesi de düşünülerek üçlemedeki yeri ortaya konulmuştur.

Research paper thumbnail of Afrika Sineması Özel Sayısı (İNÜAFAM Afrika Bülteni, Temmuz 2022)

İNÜAFAM Afrika Bülteni, 2022

"Afrika Sinemalarına Giriş" başlıklı makalemiz, İnönü Üniversitesi Afrika Araştırmaları Merkezi (... more "Afrika Sinemalarına Giriş" başlıklı makalemiz, İnönü Üniversitesi Afrika Araştırmaları Merkezi (İNÜAFAM) 2022 Temmuz bülteninde yer aldı.

"Herhangi bir ülkede sinemanın serüvenini, gelişimini ve olanaklarını düşünmenin ortaya çıkaracağı durum ile başka bir ülkede sinemanın seyrini araştırmanın muhtemel sonuçları birbirinden farklı olacaktır. Sineması, daha doğrusu sinemaları araştırılacak ülke ya da mekân, Afrika gibi büyük bir kıta olursa Afrika ülkelerindeki sanatsal formu tikel ölçekte ele almak ancak yine de resmin tamamını diğer Afrika ülke sinemalarını da içine alacak biçimde değerlendirmek gerekecektir. Otuz milyon kilometrekareden daha büyük yüz ölçümüne sahip Afrika'da sinemayı da daha geniş minvalde değerlendirmek gerekir. Afrika'da sinemayı düşünmek için Kuzey Afrika (Mağrip Sineması), Güney Afrika (Apartheid Sinema) ve Sahraaltı Afrika olmak üzere üç farklı bölgedeki sinemanın kendi içindeki dinamikleri, değişkenlikleri ve özelliklerini bilmek icap eder. Ayrıca bu büyük alanda sömürgecilik faaliyetleri, bağımsızlık mücadeleleri dikkate alındığında, ilk Afrikalı sinemacılar için filmler üretmek çoğu zaman bir mücadele alanı, kendini ifade etme biçimi ve kendi kültürel zenginliklerini koruma ve yaşatma alanına dönüşmüştür.