Yavuz HAYKIR | Firat University (original) (raw)
Papers by Yavuz HAYKIR
40 yillik hayatinda ulkesi ve kendisinin kaderini degistiren Enver Pasa’nin siyasete yon veren li... more 40 yillik hayatinda ulkesi ve kendisinin kaderini degistiren Enver Pasa’nin siyasete yon veren liderligi askeri alandaki faaliyetleri yakin tarihin en cok tartisilan isimlerinden biri olmasina yol acmistir. Hurriyet Kahramani, Islam mucahidi, Edirne Fatihi gibi unvanlara 1908-1914 yillari arasinda sahip olan Enver Pasa’nin kisa surede aldigi terfilerin ve elde ettigi basarilarla iktidara giden yolu acmistir. Kurmay yuzbasiliktan harbiye nazirligina kadar yukselebilmeyi basaran Enver Pasa’nin Osmanli Devleti’ne yaptigi 16 yillik hizmet hayatinin ilk kademesini iceren 1908-1914 yillarinda yaptigi faaliyetler incelenecek. Bu calisma, dunyaya bakis acisini ve dunya halkinin kendisiyle ilgili goruslerini nasil gelistirdigi sorusuna bir cevap bulmak amaciyla gerceklestirilmistir. I. Dunya Savasi’ni yoneten inisli-cikisli hayatiyla tarihi bir figur olarak ortaya cikan Enver Pasa’nin ulke ve devlet yonetimini algilayisi Osmanli Devleti’nde yonetim alaninda gordugu eksiklikleri hangi yonteml...
Cumhuriyetin ilk yıllarında mevcut bulunan ve inşası düşünülen demiryollarıyla alakalı olarak dör... more Cumhuriyetin ilk yıllarında mevcut bulunan ve inşası düşünülen demiryollarıyla alakalı olarak dört demiryolu kongresi düzenlenmiştir. Nâfıa Vekili olan Süleyman Sırrı Bey’in başkanlığında 25Temmuz2 Ağustos 1925 yapılan Birinci Demiryolu kongresi, daha sonra Behiç (Erkin) Bey’in Nâfıa Vekilliği sırasında 17-20 Şubat 1926’da İkinci Demiryolu Kongresi, 6-8 Ocak 1927’de Üçüncü Demiryolu Kongresi ve 14 -16 Haziran 1927 tarihlerinde ise Dördüncü Demiryolu kongresi düzenlenmiştir. Bu düzenlenen demiryolları kongrelerinde Nâfia Vekili başta olmak üzere, yetkin mühendis ve bürokratların katılımıyla, demiryolu hatlarının yapım, güzergah, ray ve vagon tiplerinin belirlenmesi, kullanılacak malzeme, demiryolu güzergahlarında kurulacak atölyelerin yer ve büyüklüğünün tespiti, demiryolları teşkilatının yeniden yapılandırılması gibi konular üzerinde durulmuştur. Bu çalışmamızda yapılan söz konusu kongrelerde mevcut demiryolu hatlarının yapısı ve inşa edilecek demiryolu hatlarıyla ilgili ele alınan ...
Anahtar Kelimeler Güç Dengesi, İkinci Dünya Savaşı, Türk Dış Politikası, Yenice Görüşmeleri. ÖZ B... more Anahtar Kelimeler Güç Dengesi, İkinci Dünya Savaşı, Türk Dış Politikası, Yenice Görüşmeleri. ÖZ Birinci Dünya Savaşından bakiye kalan sorunlar, mağdurlarının nezdinde sonraki savaşa adeta kapı aralamıştır. Türkiye, İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasının ardından İngiltere ve Fransa ile bir ittifak antlaşması imza etmiş ise de Türk yöneticilerin ana politikaları harbe dâhil olmama ekseninde denge esaslı inşa edilmiştir. Uzun soluklu savaşın seyrindeki değişiklikler, Türkiye’nin dış politika stratejilerini sürekli canlı tutmasına ve yenilemesine sebep olmuştur. Almanların Sovyet topraklarında ve Kuzey Afrika’da yenilmeleri; müttefiklerin, Türkiye eksenli politikalarını da değiştirmiştir. Müttefikler, Türkiye’nin kendi taraflarında savaşa dâhil olması için baskılarını çoğaltırken, Almanya ise Türkiye’nin tarafsız duruşunu sürdürebilmesi açısından maddi desteklerini artırmışlardır. Savaşın 1943 yılından itibaren müttefikler nezdinde gelişmesi nihayetinde Türkiye, Kahire Konferansı’nda ilk...
The Journal of Social Sciences
the Journal of Academic Social Sciences
Journal Of History School
Öz Tanzimat Fermanı'nın ilanından sonra Osmanlı idari sisteminde ciddi değişiklikler yapılmıştır.... more Öz Tanzimat Fermanı'nın ilanından sonra Osmanlı idari sisteminde ciddi değişiklikler yapılmıştır. Bu değişim sürecinde mahalli idare sistemi de yeniden düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler içerisinde her vilâyette valilik bünyesinde matbaaların açılmasına karar verilmiştir. Böylece Anadolu'nun birçok vilâyetinde matbaaların ortaya çıkmasına imkân tanımıştır. Elâzığ'da da ilk matbaa, Hacı İzzet Paşa'nın valiliği döneminde 1866 yılında kurulmuştur. Kurulan bu matbaada vilâyetin kırtasiye işleri ve bazı kitaplar basılmıştır. Belli bir süre kesintiye uğrayan matbaada, Elâzığ'ın Osmanlı dönemindeki adını taşıyan ve bu vilayette yayınlanan ilk gazete olan Ma'mûratü'l-azîz Vilâyet Gazetesi 7 Ekim 1883 tarihinde yayın hayatına başlamıştır. Böylece Elâzığ vilâyetinde basın-yayın hayatı başlamıştır. Devlet eliyle yayınlanan bu vilâyet gazetesinden sonra Elâzığ'ın ilk özel gazetesi olan Şark Gazetesi yayın hayatına başlamıştır. Millî Mücadele döneminde ise, Millî Mücadeleyi destekleyen bir yayın politikası izleyen Satvet-i Milliye Gazetesi yayın hayatına girmiştir. Ma'mûratü'l-azîz ve Şark Gazeteleri kesintilide olsa Cumhuriyet döneminde de yayınlanmaya devam etmiştir. Bu gazeteler yayın hayatını sürdürürken 16 Mart 1925 tarihinde Yeni Mefkûre Gazetesi yayın hayatına adım atmıştır. Şeyh Said isyanı sırasında yayın hayatına atılan Yeni Mefkûre Gazetesi özellikle cumhuriyet değerlerine ve ülke bütünlüğüne sahip çıkan millî bir yayın politikası izlemiştir. Şeyh Said isyanıyla ilgili haberler ve yorumlar başta olmak üzere, ülkenin gündeminde olan konular, Elâzığ vilayetinin problemleri ve vilayetle ilgili haberler gazetenin sütunlarında geniş olarak yer almıştır. Bunun yanında gazetede edebi yazı ve şiirlerde yer almıştır.
ÖZET Cumhuriyetin ilk yıllarında mevcut bulunan ve inşası düşünülen demiryollarıyla alakalı olara... more ÖZET
Cumhuriyetin ilk yıllarında mevcut bulunan ve inşası düşünülen
demiryollarıyla alakalı olarak dört demiryolu kongresi düzenlenmiştir. Nâfıa Vekili olan Süleyman Sırrı Bey’in başkanlığında 25Temmuz2 Ağustos 1925 yapılan Birinci Demiryolu kongresi, daha sonra Behiç
(Erkin) Bey’in Nâfıa Vekilliği sırasında 17-20 Şubat 1926’da İkinci Demiryolu Kongresi, 6-8 Ocak 1927’de Üçüncü Demiryolu Kongresi ve
14 -16 Haziran 1927 tarihlerinde ise Dördüncü Demiryolu kongresi
düzenlenmiştir. Bu düzenlenen demiryolları kongrelerinde Nâfia Vekili başta olmak üzere, yetkin mühendis ve bürokratların katılımıyla,
demiryolu hatlarının yapım, güzergah, ray ve vagon tiplerinin belirlenmesi, kullanılacak malzeme, demiryolu güzergahlarında kurulacak
atölyelerin yer ve büyüklüğünün tespiti, demiryolları teşkilatının yeniden yapılandırılması gibi konular üzerinde durulmuştur.
Bu çalışmamızda yapılan söz konusu kongrelerde mevcut demiryolu hatlarının yapısı ve inşa edilecek demiryolu hatlarıyla ilgili ele
alınan ve tartışılan konular ortaya çıkarılmıştır. Kongrelerde mevcut
demiryolu hatlarında yapılacak düzenlemeler ve yeni demiryolu hatlarının inşası ile ilgili kararlaştırılan konular üzerine yapılan çalışmalar
belirlenmiştir. Nihayetinde bu kongrelerde ele alınan ve kararlaştırılan konuların Atatürk döneminde demiryolu politikalarında uygulanıp uygulanmadığı tespit edilmiştir. Böylece yapılan kongrelerin demiryolu politikalarına yansıması ve katkısı ortaya çıkarılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Atatürk Dönemi, Bayındırlık, Ulaştırma, Demiryolları, Demiryolu Kongresi, Nâfia Vekili Süleyman Sırrı, Behiç
Erkin.
ABSTRACT
Four railway congresses were organized related to the railroads,
which were existed in the early years of the Republic and were
planned to be built. The First Railway Congress, which was held on 25
July-2 August 1925 under the chairmanship of Süleyman Sırrı Bey,
the Minister of Public Works, then during the Ministry of Behiç (Erkin) Bey, the Second Railway Congress was held on 17-20 February
1926, the Third Railway Congress on 6-20 January 1927, and the
Fourth Railway Congress on 14-16 June. In these railway congresses,
subjects such as, construction of railway lines, determination of route,
rail, and wagon types, materials to be used, determination of the location and size of the workshops to be established on the railway routes,
and the restructuring of the railway organization with the participation of competent engineers, bureaucrats, and mainly the Minister of
Public Relations.
In this study, the issues that were discussed in these congresses
about the structure of the existing railway lines and the railway lines
to be built were revealed. The arrangements to be made on the existing railway lines and the studies on the agreed issues related to the
construction of the new railway lines, which were determined in the
congresses, were specified. Ultimately, whether the issues addressed
and agreed in these congresses were implemented or not in the railway policies of the Atatürk period was revealed within the frame of
this study. Thus, the reflection and contribution of the congresses to
the railway policies were revealed.
Keywords: Atatürk Period, Public Works Transport, Railway,
Railway Cong
ÖZET Tevfik Sırrı Gür Osmanlı Devleti'nin son yıllarında ve milli mücadelede idareci olarak devle... more ÖZET Tevfik Sırrı Gür Osmanlı Devleti'nin son yıllarında ve milli mücadelede idareci olarak devlet hizmetinde çalışmış ve ülkenin değişik bölgelerinde bucak müdürlüğü, kaymakamlık, mülkiye müfettişliği gibi görevlerde bulunmuştur. Cumhuriyet Türkiye'sinde idareciliğe devam eden Tevfik Sırrı Gür, Silifke, Elâzığ, Muş, İçel, Kastamonu gibi vilayetlerde valilik görevini sürdürmüştür. Cumhuriyet değerlerine ve ideolojine bağlı idealist bir yönetici olarak görev yaptığı illerde önemli ve kalıcı hizmetler yapmıştır. Bu hizmetlerinden en çok göze çarpan ise şehirlerdeki imar ve bayındırlık alanında yaptığı kalıcı eserlerdir. Bu eserlerin büyük bir kısmı uzun yıllar halka hizmet vermiştir. Tevfik Sırrı Gür, valilik yaptığı vilayetlerde şehir planını modern bir şekilde oluşturmak için büyük çaba harcamıştır. İhtiyaçları göz önünde tutmasının yanında hem modernizm hem de rejimin simgelerini göstermek amacıyla valilik yaptığı yerlerde cumhuriyet meydanları oluşturmuş yanı başına halkevi ve halkevinin karşısına Atatürk Heykeli ve etrafında okul, hastane, spor tesisleri yaparak yeni rejimin iktidarını temsil eden yapıları oluşturmuştur. Bir anlamda tek parti dönemi cumhuriyet ideolojisiyle şekillenen modern şehir planı oluşturmayı amaçlamıştır. Bu çalışmamızda tek parti döneminde valilik görevi yapmış olan Tevfik Sırrı Gür'ün hayatı, görev yaptığı vilayetlerdeki hizmetleri ele alınarak özellikle Elâzığ valiliği sırasında yapmış olduğu valilik görevi ve hizmetleri incelenecektir. ABSTRACT Tevfik Sırrı Gür worked in the state service as an administrator in the last years of the Ottoman Empire and as a manager in the national struggle and worked as a branch manager, district governor, inspector of the property in various regions of the country. Tevfik Sırrı Gür, who continued his administration in the Republic of Turkey, served as governor in provinces like Silifke, Elazığ, Muş, İçel,and Kastamonu. He made significant and lasting services in the areas where he served as an idealist manager devoted to Republic values and ideology. The most spectacular of these services was the permanent artifacts that was in the areas of zoning and public works in the cities. Most of these works have served the public for many years. Tevfik Sırrı Gür made great efforts to create the city plan in a modern way in the provinces that he was the governorate. In addition to considering the needs, he founded republic squares in order to show the symbols of modernism and regime in the places, where he was the governor, beside the square he founded community center and in front of it the Atatürk Statue, and around them he composed school, hospital, and sports facilities present the power of the new regime. In a sense, he was intended to create a modern city plan, shaped by the ideology of a single-party republic. In this study, the life of Tevfik Sırrı Gür, who had served as governor in the one party period, his services in the cities he had served as a governor, especially in Elazığ, will be examined.
Öz Yeraltı kaynakları, devletlerin ekonomik kalkınmasında büyük rol oynayan önemli unsurlardan bi... more Öz Yeraltı kaynakları, devletlerin ekonomik kalkınmasında büyük rol oynayan önemli unsurlardan biridir. Doğal kaynak olarak bilinen yeraltı kaynaklarından biri de petroldür. Petrolün ekonomik değerinin yüksek bir kaynak olduğunun öğrenilmesi, devletlerin petrolün yoğun olduğu coğrafyalara yönelik politikalar belirlemesine yol açmıştır. Bir zamanlar Osmanlı Devleti'nin egemenlik alanında olan Ortadoğu'nun petrol bakımından oldukça zengin bir bölge olduğu ortaya çıkınca, batılı devletler Ortadoğu'yu ele geçirmeye yönelmiş hatta bu uğurda planlar bile yapmıştır. Anadolu'nun Ortadoğu'ya yakın olması sebebiyle, üzerinde yaşadığımız topraklarda petrolün olabileceğine yönelik çalışmalar XIX. yüzyılın sonlarında başlamıştır. Cumhuriyet dönemine kadar, petrolün bulunması ve işletilmesine yönelik ufak çaplı çalışmalar yapılmışsa da, bu konuda asıl gelişme Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonra yaşanmıştır. Cumhuriyet hükümetleri petrol konusunda yasal düzenlemelere başvurarak ilk önce devlet eliyle petrolün üretilmesine yönelik kararlar almıştır. Büyük çoğunluğu ithal edilen petrolü, ülkemizde daha fazla çıkarmak için arama çalışması yapmak ve petrol çıkarmak üzere 1954'te ilk olarak 6326 sayılı kanunla Petrol Kanunu çıkartılmıştır. Ardından 6327 sayılı kanunla Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) kurulmuştur. Petrol Kanunu'yla yabancı şirketlere de petrol arama konusunda ayrıcalıklar verilmiştir. Böylece petrol arama çalışmaları Demokrat Parti Dönemi politikaları ekseninde yabancılar tarafından da yapılmaya başlanmıştır. Bu çalışmada ilk olarak 1954'te Petrol Kanunu kabul edilene kadar Türkiye'de petrol çıkarma konusunda yaşanan gelişmeler ele alınmış, ardından 6326 sayılı Petrol Kanunu'nun kabul edilmesiyle ortaya çıkan gelişmeler incelenmiştir. Abstract Underground resources are one of the most important elements playing a major role in the economic development of states. One of the underground resources, which is known as natural resource, is oil. As it is learned that the economic value of petrol is high, this led the world states to the determination of the policies according to the geographies, where oil is intense. When it became
Osmanlı Devleti’nin yıkılmasının ardından kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin M. Kemal liderl... more Osmanlı Devleti’nin yıkılmasının ardından kurulan Türkiye Cumhuriyeti
Devleti'nin M. Kemal liderliğindeki idarecilerinin en önemli hedeflerinden birisi, ülkedeki ulaşım şebekesini geliştirmekti. Bu amaçla ülkenin bir başından diğer başına kadar demiryolları yapmayı ve bu demiryolu hatlarını karayollarıyla destekleyerek bir kara ulaştırma şebekesi oluşturmayı hedeflemişlerdir. Ülkede bulunan ağaç şeklindeki koloni tipi demiryolları yerine, milli ihtiyaçlara göre şekillenen ve ülkenin doğusuyla batısını, kuzeyiyle güneyini birbirine bağlayan ağ tipi demiryolları inşa etmek istemişlerdir. Ülkenin farklı bölgelerinin demiryollarıyla birbirine bağlanması askeri, siyasi, iktisadî, sosyal ve kültürel gelişime katkı yapacaktı. Bu anlamda, Ülkenin bel kemiği olarak telakki edilen Ankara – Sivas – Erzurum demiryolu hattı ve Fevzipaşa – Diyarbakır hatları apılarak ülkenin doğusuyla batısı arasında irtibat sağlanmıştır.
Ayrıca yine ülkenin kıyı bölgeleri ile iç bölgelerinin, birbirine demiryolları ile bağlanması hedeflenmiştir. Bu ana hatlarla birlikte bütünleşmiş bir iç pazar oluşturmak için Afyon – Karakuyu, Malatya – Çetinkaya, Bozönü – Isparta ve Yolçatı - Elazığ gibi iltisak hatları yapılmıştır. Fevzipaşa - Diyarbakır hattı yapımına karar verildiğinde hazırlanan projede demiryolu Elazığ vilayetinin Baskil, Sivrice. Maden ilçeleri ile Yolçatı kasabasından
geçerek Elazığ şehir merkezine uğramadan Diyarbakır'a ulaşacaktı. Fakat Elazığ halkı demiryolunun şehirlerinden geçmesi için lobi faaliyetinde bulunmuşlardır. Bunun yanında daha sonra yapılması planlanan Elazığ-Muş-Van hattının temelini oluşturacağı düşünülerek Fevzipaşa-Diyarbakır hattının uygun noktasından bir şube hattının yapılmasına karar verilmiştir. Böylece bu şube hattıyla demiryolu Elazığ şehir merkezine ulaşmıştır. Bu çalışmamızda Fevzipaşa - Diyarbakır Hattı ve bu hattın Elazığ vilayetindeki güzergahı ile Yolçatı - Elazığ Şube (İltisak) hattının yapımı hakkında bilgiler verilmiştir. Araştırma yapılırken başta arşiv kaynakları olmak üzere resmi yayınlar, dönemin süreli yayınları ve tetkik eserler de kullanılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Atatürk, Cumhuriyet, Bayındırlık, Ulaşım, Demiryolları,
İnşaat, Elazığ, Baskil, Sivrice, Maden
Railway Arrival to Elazıg
Abstract
One of the most important goal of conductors of Republic of Turkey
Government which has established after the collapse of the Ottoman Empire, in Mustafa Kemal’s leader ship,was improving the transportation network in the country. Fort his purpose, they aimed building railways through out the country and creating a land transportation network by supporting these railways with land routes. Instead of tree-shaped colony type railways in the country, they wanted to build a network type of railways which are shaped according to national needs and
connecting the country's west with east, South with north. Connecting different regions of country by railways would make a contribution to military, political, economic, social and cultural development. In this sense, by building Ankara - Sivas - Erzurum railway line, which is regarded as the back bone of the country, and Fevzipasa – Diyarbakir line connection is provided between east and west of the country. Further more connecting coastal and inland areas of the country
to each other, has been aimed. When decision was made to built Fevzipasa– Diyarbakır railway line, in the Project prepared, railway would reach Diyarbakir not coming by Elazig city center but passing through Baskil, Sivrice, Maden counties and Yolçati town of Elazig. But people of Elazig had made lobbying for the railway go through their city. Besides, it
was decided to build a branch line from an appropriate point of Fevzipaşa-Diyarbakır line with an idea that it will form the basis of Elazig-Muş-Van line which is scheduled to built later. Thus, with this branch line, railway reached the city center of Elazig.In this paper, informations about Fevzipasa-Diyarbakir railway line and route of this line in Elazig province and construction of Yolcati-Elazig branch line is given. While research is being conducted, primarily archive sources have been used and offical publications, periodicals and research works have been used too.
KeyWords: Ataturk, Republic, Prosperity, Transportation, Railway,
Construction, Elazig, Baskil, Sivrice, Maden
Öz Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin idarecileri, harap hale gelen vatanın her köşesini yenide... more Öz Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin idarecileri, harap hale gelen vatanın her köşesini yeniden imar etmek için kolları sıvamıştır. Bu anlamda yaptıkları ilk işlerden biri ulaşım sektörünü yeniden düzenlemek olmuştur. Osmanlı Devleti'nin son yıllarında ekonomik ve siyasi sebepler başta olmak üzere savaş yıllarının verdiği tahribatın da etkisiyle düzgün bir ulaşım şebekesi bulunmamaktaydı. Cumhuriyet kadroları ülkeyi baştan başa dolaşacak şekilde bir demiryolu ve bu demiryollarına entegre olacak bir karayolu şebekesi inşa politikasını benimsemişlerdir. Kara ve demiryolları inşa faali-yetleri ile ülkenin iç bölgeleri liman şehirlerine bağlanmıştır. Cumhuriyet kadroları ayrıca şehirler, kasabalar ve köylerin birbirine entegre olması için büyük çaba sarf etmişlerdir. Yapılan bu inşa faaliyetleri içerisinde karayolu köprülerine büyük önem ver-mişlerdir. 1923 yılından itibaren ülkenin birçok bölgesinde büyük karayolu köprüleri inşa edilmeye başlanmıştır. Bu büyük karayolu köprülerinden birisi de 1932 yılında inşası tamamlanan ve ulaşım hizmetine sunulan İsmet Paşa (Kömürhan) Köprüsüdür. Köprü, Elazığ-Malatya vilayet sınırında bulunmaktadır. Atatürk döneminin önemli bir bayındırlık hizmeti olarak anılan bu köprü inşa edildiği dönemde kemer açıklığı uzun-luğu itibariyle dünyada yedinci, Asya kıtasında ise birinciydi. İsmet Paşa (Kömürhan) Köprüsü'yle ilgili bu çalışmamızda, köprünün inşa amacı, bu köprünün inşa kararı, kö-prünün özellikleri ve köprünün açılış töreni hakkında bilgiler verilecektir. Bu çalışma arşiv kaynakları başta olmak üzere dönemin süreli yayınları ve birincil kaynaklar kullanılarak hazırlanmıştır.
Elâzığ-Harput kültür coğrafyasının yetiştirmiş olduğu önemli kültür ve siyaset adamlarından biri ... more Elâzığ-Harput kültür coğrafyasının yetiştirmiş olduğu önemli kültür ve siyaset adamlarından biri Nureddin Ardıçoğlu'dur. Nureddin Ardıçoğlu hem doğduğu şehir olan Elazığ'a ve hemşehrilerine, hem de ülkesine ve ülkesinin insanına büyük bir sevgi ile bağlı vatanperver müslüman-milliyetçi bir fikir, siyaset ve devlet adamıdır. O inandığı fikirleri hayatı boyunca hiç bir şeyden çekinmeden savunmuştur. Sadece fikirler ileri sürmekle bu fikirleri savunmakla kalmamıştır. Muassır medeniyet idealini hep diri tutmuş ülkesi ve memleketi olan Elâzığ'ın bayındır bir hale gelmişi için çaba sarf etmiştir. Elâzığ ve Harput çevresine büyük hizmetlerde de bulunmuştur. Hayatı inandığı fikirler ve ülkesinin daha iyi bir yerde olması için mücadele içinde geçmiştir.
40 yillik hayatinda ulkesi ve kendisinin kaderini degistiren Enver Pasa’nin siyasete yon veren li... more 40 yillik hayatinda ulkesi ve kendisinin kaderini degistiren Enver Pasa’nin siyasete yon veren liderligi askeri alandaki faaliyetleri yakin tarihin en cok tartisilan isimlerinden biri olmasina yol acmistir. Hurriyet Kahramani, Islam mucahidi, Edirne Fatihi gibi unvanlara 1908-1914 yillari arasinda sahip olan Enver Pasa’nin kisa surede aldigi terfilerin ve elde ettigi basarilarla iktidara giden yolu acmistir. Kurmay yuzbasiliktan harbiye nazirligina kadar yukselebilmeyi basaran Enver Pasa’nin Osmanli Devleti’ne yaptigi 16 yillik hizmet hayatinin ilk kademesini iceren 1908-1914 yillarinda yaptigi faaliyetler incelenecek. Bu calisma, dunyaya bakis acisini ve dunya halkinin kendisiyle ilgili goruslerini nasil gelistirdigi sorusuna bir cevap bulmak amaciyla gerceklestirilmistir. I. Dunya Savasi’ni yoneten inisli-cikisli hayatiyla tarihi bir figur olarak ortaya cikan Enver Pasa’nin ulke ve devlet yonetimini algilayisi Osmanli Devleti’nde yonetim alaninda gordugu eksiklikleri hangi yonteml...
Cumhuriyetin ilk yıllarında mevcut bulunan ve inşası düşünülen demiryollarıyla alakalı olarak dör... more Cumhuriyetin ilk yıllarında mevcut bulunan ve inşası düşünülen demiryollarıyla alakalı olarak dört demiryolu kongresi düzenlenmiştir. Nâfıa Vekili olan Süleyman Sırrı Bey’in başkanlığında 25Temmuz2 Ağustos 1925 yapılan Birinci Demiryolu kongresi, daha sonra Behiç (Erkin) Bey’in Nâfıa Vekilliği sırasında 17-20 Şubat 1926’da İkinci Demiryolu Kongresi, 6-8 Ocak 1927’de Üçüncü Demiryolu Kongresi ve 14 -16 Haziran 1927 tarihlerinde ise Dördüncü Demiryolu kongresi düzenlenmiştir. Bu düzenlenen demiryolları kongrelerinde Nâfia Vekili başta olmak üzere, yetkin mühendis ve bürokratların katılımıyla, demiryolu hatlarının yapım, güzergah, ray ve vagon tiplerinin belirlenmesi, kullanılacak malzeme, demiryolu güzergahlarında kurulacak atölyelerin yer ve büyüklüğünün tespiti, demiryolları teşkilatının yeniden yapılandırılması gibi konular üzerinde durulmuştur. Bu çalışmamızda yapılan söz konusu kongrelerde mevcut demiryolu hatlarının yapısı ve inşa edilecek demiryolu hatlarıyla ilgili ele alınan ...
Anahtar Kelimeler Güç Dengesi, İkinci Dünya Savaşı, Türk Dış Politikası, Yenice Görüşmeleri. ÖZ B... more Anahtar Kelimeler Güç Dengesi, İkinci Dünya Savaşı, Türk Dış Politikası, Yenice Görüşmeleri. ÖZ Birinci Dünya Savaşından bakiye kalan sorunlar, mağdurlarının nezdinde sonraki savaşa adeta kapı aralamıştır. Türkiye, İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasının ardından İngiltere ve Fransa ile bir ittifak antlaşması imza etmiş ise de Türk yöneticilerin ana politikaları harbe dâhil olmama ekseninde denge esaslı inşa edilmiştir. Uzun soluklu savaşın seyrindeki değişiklikler, Türkiye’nin dış politika stratejilerini sürekli canlı tutmasına ve yenilemesine sebep olmuştur. Almanların Sovyet topraklarında ve Kuzey Afrika’da yenilmeleri; müttefiklerin, Türkiye eksenli politikalarını da değiştirmiştir. Müttefikler, Türkiye’nin kendi taraflarında savaşa dâhil olması için baskılarını çoğaltırken, Almanya ise Türkiye’nin tarafsız duruşunu sürdürebilmesi açısından maddi desteklerini artırmışlardır. Savaşın 1943 yılından itibaren müttefikler nezdinde gelişmesi nihayetinde Türkiye, Kahire Konferansı’nda ilk...
The Journal of Social Sciences
the Journal of Academic Social Sciences
Journal Of History School
Öz Tanzimat Fermanı'nın ilanından sonra Osmanlı idari sisteminde ciddi değişiklikler yapılmıştır.... more Öz Tanzimat Fermanı'nın ilanından sonra Osmanlı idari sisteminde ciddi değişiklikler yapılmıştır. Bu değişim sürecinde mahalli idare sistemi de yeniden düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler içerisinde her vilâyette valilik bünyesinde matbaaların açılmasına karar verilmiştir. Böylece Anadolu'nun birçok vilâyetinde matbaaların ortaya çıkmasına imkân tanımıştır. Elâzığ'da da ilk matbaa, Hacı İzzet Paşa'nın valiliği döneminde 1866 yılında kurulmuştur. Kurulan bu matbaada vilâyetin kırtasiye işleri ve bazı kitaplar basılmıştır. Belli bir süre kesintiye uğrayan matbaada, Elâzığ'ın Osmanlı dönemindeki adını taşıyan ve bu vilayette yayınlanan ilk gazete olan Ma'mûratü'l-azîz Vilâyet Gazetesi 7 Ekim 1883 tarihinde yayın hayatına başlamıştır. Böylece Elâzığ vilâyetinde basın-yayın hayatı başlamıştır. Devlet eliyle yayınlanan bu vilâyet gazetesinden sonra Elâzığ'ın ilk özel gazetesi olan Şark Gazetesi yayın hayatına başlamıştır. Millî Mücadele döneminde ise, Millî Mücadeleyi destekleyen bir yayın politikası izleyen Satvet-i Milliye Gazetesi yayın hayatına girmiştir. Ma'mûratü'l-azîz ve Şark Gazeteleri kesintilide olsa Cumhuriyet döneminde de yayınlanmaya devam etmiştir. Bu gazeteler yayın hayatını sürdürürken 16 Mart 1925 tarihinde Yeni Mefkûre Gazetesi yayın hayatına adım atmıştır. Şeyh Said isyanı sırasında yayın hayatına atılan Yeni Mefkûre Gazetesi özellikle cumhuriyet değerlerine ve ülke bütünlüğüne sahip çıkan millî bir yayın politikası izlemiştir. Şeyh Said isyanıyla ilgili haberler ve yorumlar başta olmak üzere, ülkenin gündeminde olan konular, Elâzığ vilayetinin problemleri ve vilayetle ilgili haberler gazetenin sütunlarında geniş olarak yer almıştır. Bunun yanında gazetede edebi yazı ve şiirlerde yer almıştır.
ÖZET Cumhuriyetin ilk yıllarında mevcut bulunan ve inşası düşünülen demiryollarıyla alakalı olara... more ÖZET
Cumhuriyetin ilk yıllarında mevcut bulunan ve inşası düşünülen
demiryollarıyla alakalı olarak dört demiryolu kongresi düzenlenmiştir. Nâfıa Vekili olan Süleyman Sırrı Bey’in başkanlığında 25Temmuz2 Ağustos 1925 yapılan Birinci Demiryolu kongresi, daha sonra Behiç
(Erkin) Bey’in Nâfıa Vekilliği sırasında 17-20 Şubat 1926’da İkinci Demiryolu Kongresi, 6-8 Ocak 1927’de Üçüncü Demiryolu Kongresi ve
14 -16 Haziran 1927 tarihlerinde ise Dördüncü Demiryolu kongresi
düzenlenmiştir. Bu düzenlenen demiryolları kongrelerinde Nâfia Vekili başta olmak üzere, yetkin mühendis ve bürokratların katılımıyla,
demiryolu hatlarının yapım, güzergah, ray ve vagon tiplerinin belirlenmesi, kullanılacak malzeme, demiryolu güzergahlarında kurulacak
atölyelerin yer ve büyüklüğünün tespiti, demiryolları teşkilatının yeniden yapılandırılması gibi konular üzerinde durulmuştur.
Bu çalışmamızda yapılan söz konusu kongrelerde mevcut demiryolu hatlarının yapısı ve inşa edilecek demiryolu hatlarıyla ilgili ele
alınan ve tartışılan konular ortaya çıkarılmıştır. Kongrelerde mevcut
demiryolu hatlarında yapılacak düzenlemeler ve yeni demiryolu hatlarının inşası ile ilgili kararlaştırılan konular üzerine yapılan çalışmalar
belirlenmiştir. Nihayetinde bu kongrelerde ele alınan ve kararlaştırılan konuların Atatürk döneminde demiryolu politikalarında uygulanıp uygulanmadığı tespit edilmiştir. Böylece yapılan kongrelerin demiryolu politikalarına yansıması ve katkısı ortaya çıkarılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Atatürk Dönemi, Bayındırlık, Ulaştırma, Demiryolları, Demiryolu Kongresi, Nâfia Vekili Süleyman Sırrı, Behiç
Erkin.
ABSTRACT
Four railway congresses were organized related to the railroads,
which were existed in the early years of the Republic and were
planned to be built. The First Railway Congress, which was held on 25
July-2 August 1925 under the chairmanship of Süleyman Sırrı Bey,
the Minister of Public Works, then during the Ministry of Behiç (Erkin) Bey, the Second Railway Congress was held on 17-20 February
1926, the Third Railway Congress on 6-20 January 1927, and the
Fourth Railway Congress on 14-16 June. In these railway congresses,
subjects such as, construction of railway lines, determination of route,
rail, and wagon types, materials to be used, determination of the location and size of the workshops to be established on the railway routes,
and the restructuring of the railway organization with the participation of competent engineers, bureaucrats, and mainly the Minister of
Public Relations.
In this study, the issues that were discussed in these congresses
about the structure of the existing railway lines and the railway lines
to be built were revealed. The arrangements to be made on the existing railway lines and the studies on the agreed issues related to the
construction of the new railway lines, which were determined in the
congresses, were specified. Ultimately, whether the issues addressed
and agreed in these congresses were implemented or not in the railway policies of the Atatürk period was revealed within the frame of
this study. Thus, the reflection and contribution of the congresses to
the railway policies were revealed.
Keywords: Atatürk Period, Public Works Transport, Railway,
Railway Cong
ÖZET Tevfik Sırrı Gür Osmanlı Devleti'nin son yıllarında ve milli mücadelede idareci olarak devle... more ÖZET Tevfik Sırrı Gür Osmanlı Devleti'nin son yıllarında ve milli mücadelede idareci olarak devlet hizmetinde çalışmış ve ülkenin değişik bölgelerinde bucak müdürlüğü, kaymakamlık, mülkiye müfettişliği gibi görevlerde bulunmuştur. Cumhuriyet Türkiye'sinde idareciliğe devam eden Tevfik Sırrı Gür, Silifke, Elâzığ, Muş, İçel, Kastamonu gibi vilayetlerde valilik görevini sürdürmüştür. Cumhuriyet değerlerine ve ideolojine bağlı idealist bir yönetici olarak görev yaptığı illerde önemli ve kalıcı hizmetler yapmıştır. Bu hizmetlerinden en çok göze çarpan ise şehirlerdeki imar ve bayındırlık alanında yaptığı kalıcı eserlerdir. Bu eserlerin büyük bir kısmı uzun yıllar halka hizmet vermiştir. Tevfik Sırrı Gür, valilik yaptığı vilayetlerde şehir planını modern bir şekilde oluşturmak için büyük çaba harcamıştır. İhtiyaçları göz önünde tutmasının yanında hem modernizm hem de rejimin simgelerini göstermek amacıyla valilik yaptığı yerlerde cumhuriyet meydanları oluşturmuş yanı başına halkevi ve halkevinin karşısına Atatürk Heykeli ve etrafında okul, hastane, spor tesisleri yaparak yeni rejimin iktidarını temsil eden yapıları oluşturmuştur. Bir anlamda tek parti dönemi cumhuriyet ideolojisiyle şekillenen modern şehir planı oluşturmayı amaçlamıştır. Bu çalışmamızda tek parti döneminde valilik görevi yapmış olan Tevfik Sırrı Gür'ün hayatı, görev yaptığı vilayetlerdeki hizmetleri ele alınarak özellikle Elâzığ valiliği sırasında yapmış olduğu valilik görevi ve hizmetleri incelenecektir. ABSTRACT Tevfik Sırrı Gür worked in the state service as an administrator in the last years of the Ottoman Empire and as a manager in the national struggle and worked as a branch manager, district governor, inspector of the property in various regions of the country. Tevfik Sırrı Gür, who continued his administration in the Republic of Turkey, served as governor in provinces like Silifke, Elazığ, Muş, İçel,and Kastamonu. He made significant and lasting services in the areas where he served as an idealist manager devoted to Republic values and ideology. The most spectacular of these services was the permanent artifacts that was in the areas of zoning and public works in the cities. Most of these works have served the public for many years. Tevfik Sırrı Gür made great efforts to create the city plan in a modern way in the provinces that he was the governorate. In addition to considering the needs, he founded republic squares in order to show the symbols of modernism and regime in the places, where he was the governor, beside the square he founded community center and in front of it the Atatürk Statue, and around them he composed school, hospital, and sports facilities present the power of the new regime. In a sense, he was intended to create a modern city plan, shaped by the ideology of a single-party republic. In this study, the life of Tevfik Sırrı Gür, who had served as governor in the one party period, his services in the cities he had served as a governor, especially in Elazığ, will be examined.
Öz Yeraltı kaynakları, devletlerin ekonomik kalkınmasında büyük rol oynayan önemli unsurlardan bi... more Öz Yeraltı kaynakları, devletlerin ekonomik kalkınmasında büyük rol oynayan önemli unsurlardan biridir. Doğal kaynak olarak bilinen yeraltı kaynaklarından biri de petroldür. Petrolün ekonomik değerinin yüksek bir kaynak olduğunun öğrenilmesi, devletlerin petrolün yoğun olduğu coğrafyalara yönelik politikalar belirlemesine yol açmıştır. Bir zamanlar Osmanlı Devleti'nin egemenlik alanında olan Ortadoğu'nun petrol bakımından oldukça zengin bir bölge olduğu ortaya çıkınca, batılı devletler Ortadoğu'yu ele geçirmeye yönelmiş hatta bu uğurda planlar bile yapmıştır. Anadolu'nun Ortadoğu'ya yakın olması sebebiyle, üzerinde yaşadığımız topraklarda petrolün olabileceğine yönelik çalışmalar XIX. yüzyılın sonlarında başlamıştır. Cumhuriyet dönemine kadar, petrolün bulunması ve işletilmesine yönelik ufak çaplı çalışmalar yapılmışsa da, bu konuda asıl gelişme Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonra yaşanmıştır. Cumhuriyet hükümetleri petrol konusunda yasal düzenlemelere başvurarak ilk önce devlet eliyle petrolün üretilmesine yönelik kararlar almıştır. Büyük çoğunluğu ithal edilen petrolü, ülkemizde daha fazla çıkarmak için arama çalışması yapmak ve petrol çıkarmak üzere 1954'te ilk olarak 6326 sayılı kanunla Petrol Kanunu çıkartılmıştır. Ardından 6327 sayılı kanunla Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) kurulmuştur. Petrol Kanunu'yla yabancı şirketlere de petrol arama konusunda ayrıcalıklar verilmiştir. Böylece petrol arama çalışmaları Demokrat Parti Dönemi politikaları ekseninde yabancılar tarafından da yapılmaya başlanmıştır. Bu çalışmada ilk olarak 1954'te Petrol Kanunu kabul edilene kadar Türkiye'de petrol çıkarma konusunda yaşanan gelişmeler ele alınmış, ardından 6326 sayılı Petrol Kanunu'nun kabul edilmesiyle ortaya çıkan gelişmeler incelenmiştir. Abstract Underground resources are one of the most important elements playing a major role in the economic development of states. One of the underground resources, which is known as natural resource, is oil. As it is learned that the economic value of petrol is high, this led the world states to the determination of the policies according to the geographies, where oil is intense. When it became
Osmanlı Devleti’nin yıkılmasının ardından kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin M. Kemal liderl... more Osmanlı Devleti’nin yıkılmasının ardından kurulan Türkiye Cumhuriyeti
Devleti'nin M. Kemal liderliğindeki idarecilerinin en önemli hedeflerinden birisi, ülkedeki ulaşım şebekesini geliştirmekti. Bu amaçla ülkenin bir başından diğer başına kadar demiryolları yapmayı ve bu demiryolu hatlarını karayollarıyla destekleyerek bir kara ulaştırma şebekesi oluşturmayı hedeflemişlerdir. Ülkede bulunan ağaç şeklindeki koloni tipi demiryolları yerine, milli ihtiyaçlara göre şekillenen ve ülkenin doğusuyla batısını, kuzeyiyle güneyini birbirine bağlayan ağ tipi demiryolları inşa etmek istemişlerdir. Ülkenin farklı bölgelerinin demiryollarıyla birbirine bağlanması askeri, siyasi, iktisadî, sosyal ve kültürel gelişime katkı yapacaktı. Bu anlamda, Ülkenin bel kemiği olarak telakki edilen Ankara – Sivas – Erzurum demiryolu hattı ve Fevzipaşa – Diyarbakır hatları apılarak ülkenin doğusuyla batısı arasında irtibat sağlanmıştır.
Ayrıca yine ülkenin kıyı bölgeleri ile iç bölgelerinin, birbirine demiryolları ile bağlanması hedeflenmiştir. Bu ana hatlarla birlikte bütünleşmiş bir iç pazar oluşturmak için Afyon – Karakuyu, Malatya – Çetinkaya, Bozönü – Isparta ve Yolçatı - Elazığ gibi iltisak hatları yapılmıştır. Fevzipaşa - Diyarbakır hattı yapımına karar verildiğinde hazırlanan projede demiryolu Elazığ vilayetinin Baskil, Sivrice. Maden ilçeleri ile Yolçatı kasabasından
geçerek Elazığ şehir merkezine uğramadan Diyarbakır'a ulaşacaktı. Fakat Elazığ halkı demiryolunun şehirlerinden geçmesi için lobi faaliyetinde bulunmuşlardır. Bunun yanında daha sonra yapılması planlanan Elazığ-Muş-Van hattının temelini oluşturacağı düşünülerek Fevzipaşa-Diyarbakır hattının uygun noktasından bir şube hattının yapılmasına karar verilmiştir. Böylece bu şube hattıyla demiryolu Elazığ şehir merkezine ulaşmıştır. Bu çalışmamızda Fevzipaşa - Diyarbakır Hattı ve bu hattın Elazığ vilayetindeki güzergahı ile Yolçatı - Elazığ Şube (İltisak) hattının yapımı hakkında bilgiler verilmiştir. Araştırma yapılırken başta arşiv kaynakları olmak üzere resmi yayınlar, dönemin süreli yayınları ve tetkik eserler de kullanılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Atatürk, Cumhuriyet, Bayındırlık, Ulaşım, Demiryolları,
İnşaat, Elazığ, Baskil, Sivrice, Maden
Railway Arrival to Elazıg
Abstract
One of the most important goal of conductors of Republic of Turkey
Government which has established after the collapse of the Ottoman Empire, in Mustafa Kemal’s leader ship,was improving the transportation network in the country. Fort his purpose, they aimed building railways through out the country and creating a land transportation network by supporting these railways with land routes. Instead of tree-shaped colony type railways in the country, they wanted to build a network type of railways which are shaped according to national needs and
connecting the country's west with east, South with north. Connecting different regions of country by railways would make a contribution to military, political, economic, social and cultural development. In this sense, by building Ankara - Sivas - Erzurum railway line, which is regarded as the back bone of the country, and Fevzipasa – Diyarbakir line connection is provided between east and west of the country. Further more connecting coastal and inland areas of the country
to each other, has been aimed. When decision was made to built Fevzipasa– Diyarbakır railway line, in the Project prepared, railway would reach Diyarbakir not coming by Elazig city center but passing through Baskil, Sivrice, Maden counties and Yolçati town of Elazig. But people of Elazig had made lobbying for the railway go through their city. Besides, it
was decided to build a branch line from an appropriate point of Fevzipaşa-Diyarbakır line with an idea that it will form the basis of Elazig-Muş-Van line which is scheduled to built later. Thus, with this branch line, railway reached the city center of Elazig.In this paper, informations about Fevzipasa-Diyarbakir railway line and route of this line in Elazig province and construction of Yolcati-Elazig branch line is given. While research is being conducted, primarily archive sources have been used and offical publications, periodicals and research works have been used too.
KeyWords: Ataturk, Republic, Prosperity, Transportation, Railway,
Construction, Elazig, Baskil, Sivrice, Maden
Öz Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin idarecileri, harap hale gelen vatanın her köşesini yenide... more Öz Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin idarecileri, harap hale gelen vatanın her köşesini yeniden imar etmek için kolları sıvamıştır. Bu anlamda yaptıkları ilk işlerden biri ulaşım sektörünü yeniden düzenlemek olmuştur. Osmanlı Devleti'nin son yıllarında ekonomik ve siyasi sebepler başta olmak üzere savaş yıllarının verdiği tahribatın da etkisiyle düzgün bir ulaşım şebekesi bulunmamaktaydı. Cumhuriyet kadroları ülkeyi baştan başa dolaşacak şekilde bir demiryolu ve bu demiryollarına entegre olacak bir karayolu şebekesi inşa politikasını benimsemişlerdir. Kara ve demiryolları inşa faali-yetleri ile ülkenin iç bölgeleri liman şehirlerine bağlanmıştır. Cumhuriyet kadroları ayrıca şehirler, kasabalar ve köylerin birbirine entegre olması için büyük çaba sarf etmişlerdir. Yapılan bu inşa faaliyetleri içerisinde karayolu köprülerine büyük önem ver-mişlerdir. 1923 yılından itibaren ülkenin birçok bölgesinde büyük karayolu köprüleri inşa edilmeye başlanmıştır. Bu büyük karayolu köprülerinden birisi de 1932 yılında inşası tamamlanan ve ulaşım hizmetine sunulan İsmet Paşa (Kömürhan) Köprüsüdür. Köprü, Elazığ-Malatya vilayet sınırında bulunmaktadır. Atatürk döneminin önemli bir bayındırlık hizmeti olarak anılan bu köprü inşa edildiği dönemde kemer açıklığı uzun-luğu itibariyle dünyada yedinci, Asya kıtasında ise birinciydi. İsmet Paşa (Kömürhan) Köprüsü'yle ilgili bu çalışmamızda, köprünün inşa amacı, bu köprünün inşa kararı, kö-prünün özellikleri ve köprünün açılış töreni hakkında bilgiler verilecektir. Bu çalışma arşiv kaynakları başta olmak üzere dönemin süreli yayınları ve birincil kaynaklar kullanılarak hazırlanmıştır.
Elâzığ-Harput kültür coğrafyasının yetiştirmiş olduğu önemli kültür ve siyaset adamlarından biri ... more Elâzığ-Harput kültür coğrafyasının yetiştirmiş olduğu önemli kültür ve siyaset adamlarından biri Nureddin Ardıçoğlu'dur. Nureddin Ardıçoğlu hem doğduğu şehir olan Elazığ'a ve hemşehrilerine, hem de ülkesine ve ülkesinin insanına büyük bir sevgi ile bağlı vatanperver müslüman-milliyetçi bir fikir, siyaset ve devlet adamıdır. O inandığı fikirleri hayatı boyunca hiç bir şeyden çekinmeden savunmuştur. Sadece fikirler ileri sürmekle bu fikirleri savunmakla kalmamıştır. Muassır medeniyet idealini hep diri tutmuş ülkesi ve memleketi olan Elâzığ'ın bayındır bir hale gelmişi için çaba sarf etmiştir. Elâzığ ve Harput çevresine büyük hizmetlerde de bulunmuştur. Hayatı inandığı fikirler ve ülkesinin daha iyi bir yerde olması için mücadele içinde geçmiştir.