Gülay Mirzaoğlu | Hacettepe University (original) (raw)
Papers by Gülay Mirzaoğlu
Turks and Non-Turks: Studies on the History of Linguistic and Cultural Contacts: Studia Turcologica Cracoviensia, 10, 289-296. (Ed. Stanislaw Stachowski), Krakow: Ksiegarnia Akademicka , 2005
In this article, starting from the origin story of a women's song, the relationship between theme... more In this article, starting from the origin story of a women's song, the relationship between theme and reality will be examined first. Secondly, the relationships between creation, performance and musical structure will be discussed.Thirdly, the effect of gender factor in shaping the song and performance will be touched upon.
Key words: women's song, performance, folk song, musical structure, gender
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi, 61, 109-130, 2012
Türk şiirinin genelinde olduğu gibi, Alevî-Bektaşî şiirinde de doğa unsurlarının genellikle bir b... more Türk şiirinin genelinde olduğu gibi, Alevî-Bektaşî şiirinde de doğa unsurlarının genellikle bir benzetme unsuru gibi kullanıldığı bilinen bir husustur. Şiirimizde en fazla rastlanan doğa unsurları şunlardır: Su; deniz, ırmak, pınar, dere, toprak, ağaçlar, çiçekler, güneş, ay, yıldızlar ve rüzgârlar. Türk şiirinde geçen rüzgârların en makbulü sabâ rüzgârıdır. Sabâ rüzgârı şiirimizde bâd-ı sabâ veya seher yeli biçiminde ifade edilir. Bu rüzgâr, Türk edebiyatında sürekli ve tutarlı bir biçimde aynı ve benzer anlamlar taşıyan bir motif olarak karşımıza çıkmaktadır. Bâd-ı sabâ motifinin, Alevî-Bektaşî şiiri yanında, Türk şiir geleneğine bağlı tasavvuf, divan ve halk şiiri geleneğinde de benzer anlamlara sahip olduğu tespit edilmiştir. Türk tasavvuf şiir geleneğine bağlı olarak, bâd-ı sabâ, insan ile Tanrı arasında iletişimi sağlayan ilâhî bir güç, kutsal bir unsur olarak tanımlanırken, divan şiirinde ve halk şiirinde insanlar arası iletişimi, haberleşmeyi sağlayıcı vasfıyla öne çıkar. Daha çok, sevgilinin haberini ve kokusunu âşığa taşıyan bir rüzgârdır. Buna ilaveten seher yeli, divan şiirinde yalnızca âşığın sevgili ile değil; kimi zaman da ilâhi sevgili ile, Tanrı ile haberleşmeyi sağlar. Edebî metin incelemesi ve kısmen de alan araştırması ile yapılan bu çalışma, seher yeli motifinin geçmişten günümüze, Türk şiirinin genelinde olduğu gibi, Alevî ve Bektaşî şiirinde de işlevsel bir role sahip olduğunu göstermektedir. Türk şiirinin sözlü ve yazılı metinlerinde yer alan bu beşerî veya ilâhî aşkın anlatımında kullanılan bâd-ı sabâ / seher yeli motifine dair gerçeklik, inanış ve tasavvur birleşerek seher yeli imgesini gelecek kuşaklara taşıyacaktır. Anahtar sözcükler: Alevî ve Bektaşî şiiri, Bektaşi, nefes, nutuk, bâd-ı sabâ, deyiş, türkü.
Acta Ethnographica Hungarica, 50 (1-3), pp.163-171, Akademiai Kiadó, Budapest, 2005
In this article, the " engagement flower " tradition in the mountain villages, namely Tekeler, Ya... more In this article, the " engagement flower " tradition in the mountain villages, namely Tekeler, Yağşılar and Şenköy in Karpuzlu county and the, city of Aydım in Western Anatolia will be described and the functional structure of this tradition will be analyzed
Bilig / Türk Dünyası Sosyal Bilimler Dergisi, 2012
Halk türkülerinde bir toplumun günlük yaşamına ilişkin görünümler mevcut olduğu gibi, kültür tari... more Halk türkülerinde bir toplumun günlük yaşamına ilişkin görünümler mevcut olduğu gibi, kültür tarihine ilişkin toplumsal olgu ve gerçeklikler de bulunur. Halk hayatının her türlü tezahürünü bulabildiğimiz Türk halk türküleri dağarcığını incelediğimizde
dikkat çekici unsurlardan biri, bir grup türkü metninin tematik
yapısında “değirmen” ve “değirmenci” motifinin bulunması gerçeğidir. Bu olgu, toplumun kültür tarihiyle ilgili olduğu kadar, belirli ölçülerde bir sosyal gerçekliği de yansıtır. Değirmen ve değirmenci unsuru türkülerde iki biçimde kar- şımıza çıkar. Birincisi ve daha yaygın olanı, değirmen motifinin her hangi bir türküde genellikle başlangıç dizelerini dolduran söz kalıplarını oluşturmasıdır. Bu tipte çok sayıda örnek
bulunabilir. Bu söz kalıplarının, türkünün konusuyla ilgili olması gerekmez. İkincisi ise, değirmenci motifini içeren tür- külerdir ve bu araştırmada tematik yapısı asıl irdelenen bu tip türkülerdir. Aşağıda bu gruba giren türkülerin birbirleriyle sıkı ve anlamlı bir tematik ilişkisi olduğu varsayılacak ve irdelene- cektir. Diğer taraftan, gerek değirmen motifinin söz kalıbı ola- rak, gerekse benzer tematik yapıya sahip değirmenci türküle- rinin anlamlı bir şekilde Türk dünyasına yayılmasından hare- ketle, Anadolu kültüründe değirmenin yerine değinilecek ve bu sosyo-kültürel olgunun türkülere yansıması üzerinde de durulacaktır.
Turk Kulturu Ve Hacı Bektas Veli Arastırma Dergisi, 2012
Bilig, 2004
Bu çalışmada, Aydın ilinin Karpuzlu ilçesine bağlı dağ köylerinden Tekeler köyü, Yağşılar köyü ve... more Bu çalışmada, Aydın ilinin Karpuzlu ilçesine bağlı dağ köylerinden Tekeler köyü, Yağşılar köyü ve Şenköy’de tespit edilen “nişan çiçeği geleneği” tasvir edilecek ve geleneğin işlevsel yapısı çözümlenecektir.
Mustafa Öztürk'e Armağan (Ed. Mustafa Argunşah), İstanbul, Kesit Yayınları, s. 305-318., 2015
folklor/edebiyat, Uluslararası Kıbrıs Universitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, 2019
Türk müzik kültürünün şekillenmesinde, müziğin yaratım, icra ve yayılma sürecinde belirli bir ... more Türk müzik kültürünün şekillenmesinde, müziğin yaratım, icra ve yayılma sürecinde
belirli bir yer tutan başlıca merkezlerden olan İstanbul şehri, içinde yaşanan çağın,
zamanın ve mekânın sosyo-kültürel bağlamlarına göre, klasik musikimizde olduğu
gibi, halk türkülerinin birçoğunda da çarpıcı güzellikleriyle imgelenmiştir. Genel
olarak her iki musiki geleneğinde de -klâsik musiki ve halk musikisi- adı aşk
ile birlikte anılan İstanbul, Anadolu’nun çeşitli yörelerinde yaşanmış olaylardan
kaynaklanan aşk, ayrılık türküleri ve gurbet türkülerinde ise tam tersine; âşıkları
ayıran, aşılmaz bir engel olarak nitelendirilmektedir. Bu araştırmada, aşk, ayrılık
ve gurbet temleri üzerine söylenmiş türkülerde İstanbul imgesi incelenip, başlıca
özellikleri ortaya konulacak ve bu imgeyi oluşturan sosyal ve kültürel gerçeklikler
irdelenecektir.
Anahtar sözcükler: İstanbul, türkü, gurbet türküsü, halk türküsü, gurbet
türkülerinde İstanbul
AVRASYA ÇALIŞTAYI BİLDİRLERİ, İstanbul Üniversitesi, 2013
Özet Türk Dünyasının ve Türklüğün paylaşmakta olduğu kültürel değerler arasında en dikkat çekici ... more Özet Türk Dünyasının ve Türklüğün paylaşmakta olduğu kültürel değerler arasında en dikkat çekici unsurlardan biri de türkülerdir. Bütünüyle soyut bir malzeme olan seslerden oluşmakla birlikte, türküler, Türklüğün belki de en eski ve ölümsüz kültür varlığıdır. Tarihin en eski devirlerinden günümüze kadar kaç türkünün ulaşmış olduğu şüphesiz tartışılabilir. Bununla birlikte, musiki sanatının köklerinin kültür ve medeniyetin bilinen ilk devirlerine kadar uzandığı, şamanların yönettiği dinsel törenlere/ ritüellere kadar geriye götürülebildiği ilkel veya arkaik toplumlar üzerine yapılan çeşitli araştırmalardan bilinmektedir. Bildiride, Türk Dünyası ortak türkülerinin Avrasya araştırmaları bağlamında derlenmesi ve türkülerin temel yapısal özelliklerinin şiir ve musiki açısından gösterdiği paralelliklerin araştırılıp ortaya konulması hususu irdelenecek, mevcut bazı örnekler üzerinde söz konusu ilişkiler kısmen gösterilecek ve konuyla ilgili yapılması öngörülen araştırmalara dair önerilere yer verilecektir. Anahtar sözcükler: Türk dünyası müzik kültürü, Türk dünyası, müzik kültürü, türkü, Avrasya Giriş Avrasya bağlamında Türk Dünyası türküleri konusuna baktığımızda, Türk dünyasının sınırlarını zorlayan hatta o sınırların çok ötesine uzanan musiki ilişkileri söz konusu edilebilir.
ULUSLARARASI GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE TOKAT’TA İLMİ VE KÜLTÜREL HAYAT SEMPOZYUMU/BİLDİRİLER CİLT 2 , 2018
Özet: Tokat ilinde altı yüz yıldır sürdürülmekte olan yazmacılık sanatı, yöre ve bölge kültürüne ... more Özet: Tokat ilinde altı yüz yıldır sürdürülmekte olan yazmacılık sanatı, yöre ve bölge kültürüne damgasını vurmuş capcanlı bir kültürel gelenektir. Ustaların ellerinde şekillendirilerek hayat bulan renkler ve motifleriyle yazmalar, aynı zamanda Anadolu Türk kültürünün yaygın motiflerinin stilize edilmiş ve kendine özgü üsluplar kazandırılmış sanatsal yaratımlarıdır. Söz konusu geleneksel sanatlarımızın önde gelen örneklerinden biri olan yazmacılık sanatına türkülerin dünyasından bakıldığında, bu iki sanatın yaratımları arasında dikkat çekici ortak özelliklerin bulunduğu anlaşılmaktadır. Yazmaların ve türkülerin bize ilettikleri mesajlar, her iki sanatta işlenen kültürel motifler ve semboller ile günümüze taşınmaktadır. Kültürel gelenekler yoluyla sürdürülen bu aktarım süreci, aynı zamanda kültürel süreklilik olgusunun da canlı bir göstergesidir. Bu çalışmada, halk türkülerinden hareketle, Tokat yazmaları ile Tokat türküleri arasındaki "sembolik" ilişkiler irdelenecek, söz konusu ilişkiler her iki alandan seçilmiş örnekler üzerinde gösterilecektir.
STUDIA FOLKLORISTICA ET ETHNOGRAPHICA 65, 2016
The International Bartok Symposium, Editors Yeşim Alkaya Yener and Irem Bozkurt Egriboz. Hacettepe University Printing House, 2016
46th Annual Meeting of the Permanent International Altaistic Conference (PIAC). 22nd June-27th June, Ankara, 2003. 46. Uluslar arası Sürekli Altayistik Konferansı Bildirileri: Altay Dünyasında Gündelik Hayat, ANKARA: TÜRK DİL KURUMU YAYINLARI: 880, 2007
One of the traditions that widely shared in a geography in which Turks inhabit, is henna night ("... more One of the traditions that widely shared in a geography in which Turks inhabit, is henna night ("kına gecesi") which still constitutes a private and important part of wedding ceremonies. In Anatolia and Central Asia, a henna night is always accompanied by ballads. Such ballads, in a thematic way, summarizes the meaning and importance of this special night. In this paper, I will describe ceremonial context of henna night ballads and examine the relationship between context, performance and text. I will also discuss the socio-psychological functions of ballads and the relations between those functions and textual structure of ballads. Traditional Turkish wedding ceremonies last three days. The second day of the ceremony or the day before the bride leaves her home is called henna night ("kına gecesi"). Henna night is a form of ritualistic entertainment that is hold in bride's home arranged by the women of both groom's and bride's families. In that night the bride is made to cry by ballads and people enjoy themselves. Exclusively for women, this gathering, in a way, resembles a stag party hold for the groom. On the day of this particular night the invited guests gather in bride's house. In a room, all women form a circle and the bride is placed in the middle of this circle. The entertainment starts with dances accompanied by some music. In every region the local dances are performed by young girls and women. The musicians in such gatherings are usually women. In traditional weddings instruments such as violin (keman), tambourine (tef), mandolin with metal body (cümbüş) and timbal (darbuka) are played by women as well. Among these instruments the timbal (darbuka) is the most common. Nowadays, in many parts of Anatolia, the male musicians also perform in henna nights. They mainly play violins (keman), clarinets (klarnet) and timbals (darbuka).
Türklük Biliminde Bir Ömür Prof. Dr. Tofiq Hacıyev Kitabı, 2016
Özet: Bu makalede, türkülerde mitolojik unsurlar araştırılmış, bu unsurların iki biçimde ortaya ç... more Özet: Bu makalede, türkülerde mitolojik unsurlar araştırılmış, bu unsurların iki biçimde ortaya çıktığı tespit edilmiştir. Birincisi, efsâne konulu türkülerde mitolojik motifler; İkincisi tip ise, metafor biçiminde kullanılan mitolojik unsurlardır. Yazıda, bu olgunun mitoloji ile ilişkisi incelenmiş, türkülerin yapılarını şekillendirmedeki rolü ortaya koyulmuştur. Anahtar kelimeler: Türkülerde mitolojik motifler, Türk halk türküleri, türkü ve mitoloji, Türk mitolojisi, mitoloji, türkü. Mythological Motifs in Turkish Folk Songs Abstract: In this article, mythological elemeııts in Turkish folk songs and their appearances will be examined. A general outlook on Turkish fo lk songs reveal that the mythological elements appear in two types: The fır sı is the mythological elements in folk songs with legendary plots. In the second type, a mythological m otif takes place within the ballad text, with or without meaningful relation to the subject matter o f the ballad. İn this group mythological elements are generally used as metaphors. This article, mainly argue that the relations between folk songs and mythology and the role ofthe mythology informing the structure o f the folk songs.
III.Uluslararası Türk Dünyası Kültür Kongresi: Dede Korkut ve Türk Dünyası, Bildiriler Kitabı, Cilt 2, S.949-965. İzmir: Ege Ünv Türk Dünyası Enstitüsü Yayınları, Ege Ünv Matbaası., 2016
Books by Gülay Mirzaoğlu
Turks and Non-Turks: Studies on the History of Linguistic and Cultural Contacts: Studia Turcologica Cracoviensia, 10, 289-296. (Ed. Stanislaw Stachowski), Krakow: Ksiegarnia Akademicka , 2005
In this article, starting from the origin story of a women's song, the relationship between theme... more In this article, starting from the origin story of a women's song, the relationship between theme and reality will be examined first. Secondly, the relationships between creation, performance and musical structure will be discussed.Thirdly, the effect of gender factor in shaping the song and performance will be touched upon.
Key words: women's song, performance, folk song, musical structure, gender
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi, 61, 109-130, 2012
Türk şiirinin genelinde olduğu gibi, Alevî-Bektaşî şiirinde de doğa unsurlarının genellikle bir b... more Türk şiirinin genelinde olduğu gibi, Alevî-Bektaşî şiirinde de doğa unsurlarının genellikle bir benzetme unsuru gibi kullanıldığı bilinen bir husustur. Şiirimizde en fazla rastlanan doğa unsurları şunlardır: Su; deniz, ırmak, pınar, dere, toprak, ağaçlar, çiçekler, güneş, ay, yıldızlar ve rüzgârlar. Türk şiirinde geçen rüzgârların en makbulü sabâ rüzgârıdır. Sabâ rüzgârı şiirimizde bâd-ı sabâ veya seher yeli biçiminde ifade edilir. Bu rüzgâr, Türk edebiyatında sürekli ve tutarlı bir biçimde aynı ve benzer anlamlar taşıyan bir motif olarak karşımıza çıkmaktadır. Bâd-ı sabâ motifinin, Alevî-Bektaşî şiiri yanında, Türk şiir geleneğine bağlı tasavvuf, divan ve halk şiiri geleneğinde de benzer anlamlara sahip olduğu tespit edilmiştir. Türk tasavvuf şiir geleneğine bağlı olarak, bâd-ı sabâ, insan ile Tanrı arasında iletişimi sağlayan ilâhî bir güç, kutsal bir unsur olarak tanımlanırken, divan şiirinde ve halk şiirinde insanlar arası iletişimi, haberleşmeyi sağlayıcı vasfıyla öne çıkar. Daha çok, sevgilinin haberini ve kokusunu âşığa taşıyan bir rüzgârdır. Buna ilaveten seher yeli, divan şiirinde yalnızca âşığın sevgili ile değil; kimi zaman da ilâhi sevgili ile, Tanrı ile haberleşmeyi sağlar. Edebî metin incelemesi ve kısmen de alan araştırması ile yapılan bu çalışma, seher yeli motifinin geçmişten günümüze, Türk şiirinin genelinde olduğu gibi, Alevî ve Bektaşî şiirinde de işlevsel bir role sahip olduğunu göstermektedir. Türk şiirinin sözlü ve yazılı metinlerinde yer alan bu beşerî veya ilâhî aşkın anlatımında kullanılan bâd-ı sabâ / seher yeli motifine dair gerçeklik, inanış ve tasavvur birleşerek seher yeli imgesini gelecek kuşaklara taşıyacaktır. Anahtar sözcükler: Alevî ve Bektaşî şiiri, Bektaşi, nefes, nutuk, bâd-ı sabâ, deyiş, türkü.
Acta Ethnographica Hungarica, 50 (1-3), pp.163-171, Akademiai Kiadó, Budapest, 2005
In this article, the " engagement flower " tradition in the mountain villages, namely Tekeler, Ya... more In this article, the " engagement flower " tradition in the mountain villages, namely Tekeler, Yağşılar and Şenköy in Karpuzlu county and the, city of Aydım in Western Anatolia will be described and the functional structure of this tradition will be analyzed
Bilig / Türk Dünyası Sosyal Bilimler Dergisi, 2012
Halk türkülerinde bir toplumun günlük yaşamına ilişkin görünümler mevcut olduğu gibi, kültür tari... more Halk türkülerinde bir toplumun günlük yaşamına ilişkin görünümler mevcut olduğu gibi, kültür tarihine ilişkin toplumsal olgu ve gerçeklikler de bulunur. Halk hayatının her türlü tezahürünü bulabildiğimiz Türk halk türküleri dağarcığını incelediğimizde
dikkat çekici unsurlardan biri, bir grup türkü metninin tematik
yapısında “değirmen” ve “değirmenci” motifinin bulunması gerçeğidir. Bu olgu, toplumun kültür tarihiyle ilgili olduğu kadar, belirli ölçülerde bir sosyal gerçekliği de yansıtır. Değirmen ve değirmenci unsuru türkülerde iki biçimde kar- şımıza çıkar. Birincisi ve daha yaygın olanı, değirmen motifinin her hangi bir türküde genellikle başlangıç dizelerini dolduran söz kalıplarını oluşturmasıdır. Bu tipte çok sayıda örnek
bulunabilir. Bu söz kalıplarının, türkünün konusuyla ilgili olması gerekmez. İkincisi ise, değirmenci motifini içeren tür- külerdir ve bu araştırmada tematik yapısı asıl irdelenen bu tip türkülerdir. Aşağıda bu gruba giren türkülerin birbirleriyle sıkı ve anlamlı bir tematik ilişkisi olduğu varsayılacak ve irdelene- cektir. Diğer taraftan, gerek değirmen motifinin söz kalıbı ola- rak, gerekse benzer tematik yapıya sahip değirmenci türküle- rinin anlamlı bir şekilde Türk dünyasına yayılmasından hare- ketle, Anadolu kültüründe değirmenin yerine değinilecek ve bu sosyo-kültürel olgunun türkülere yansıması üzerinde de durulacaktır.
Turk Kulturu Ve Hacı Bektas Veli Arastırma Dergisi, 2012
Bilig, 2004
Bu çalışmada, Aydın ilinin Karpuzlu ilçesine bağlı dağ köylerinden Tekeler köyü, Yağşılar köyü ve... more Bu çalışmada, Aydın ilinin Karpuzlu ilçesine bağlı dağ köylerinden Tekeler köyü, Yağşılar köyü ve Şenköy’de tespit edilen “nişan çiçeği geleneği” tasvir edilecek ve geleneğin işlevsel yapısı çözümlenecektir.
Mustafa Öztürk'e Armağan (Ed. Mustafa Argunşah), İstanbul, Kesit Yayınları, s. 305-318., 2015
folklor/edebiyat, Uluslararası Kıbrıs Universitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, 2019
Türk müzik kültürünün şekillenmesinde, müziğin yaratım, icra ve yayılma sürecinde belirli bir ... more Türk müzik kültürünün şekillenmesinde, müziğin yaratım, icra ve yayılma sürecinde
belirli bir yer tutan başlıca merkezlerden olan İstanbul şehri, içinde yaşanan çağın,
zamanın ve mekânın sosyo-kültürel bağlamlarına göre, klasik musikimizde olduğu
gibi, halk türkülerinin birçoğunda da çarpıcı güzellikleriyle imgelenmiştir. Genel
olarak her iki musiki geleneğinde de -klâsik musiki ve halk musikisi- adı aşk
ile birlikte anılan İstanbul, Anadolu’nun çeşitli yörelerinde yaşanmış olaylardan
kaynaklanan aşk, ayrılık türküleri ve gurbet türkülerinde ise tam tersine; âşıkları
ayıran, aşılmaz bir engel olarak nitelendirilmektedir. Bu araştırmada, aşk, ayrılık
ve gurbet temleri üzerine söylenmiş türkülerde İstanbul imgesi incelenip, başlıca
özellikleri ortaya konulacak ve bu imgeyi oluşturan sosyal ve kültürel gerçeklikler
irdelenecektir.
Anahtar sözcükler: İstanbul, türkü, gurbet türküsü, halk türküsü, gurbet
türkülerinde İstanbul
AVRASYA ÇALIŞTAYI BİLDİRLERİ, İstanbul Üniversitesi, 2013
Özet Türk Dünyasının ve Türklüğün paylaşmakta olduğu kültürel değerler arasında en dikkat çekici ... more Özet Türk Dünyasının ve Türklüğün paylaşmakta olduğu kültürel değerler arasında en dikkat çekici unsurlardan biri de türkülerdir. Bütünüyle soyut bir malzeme olan seslerden oluşmakla birlikte, türküler, Türklüğün belki de en eski ve ölümsüz kültür varlığıdır. Tarihin en eski devirlerinden günümüze kadar kaç türkünün ulaşmış olduğu şüphesiz tartışılabilir. Bununla birlikte, musiki sanatının köklerinin kültür ve medeniyetin bilinen ilk devirlerine kadar uzandığı, şamanların yönettiği dinsel törenlere/ ritüellere kadar geriye götürülebildiği ilkel veya arkaik toplumlar üzerine yapılan çeşitli araştırmalardan bilinmektedir. Bildiride, Türk Dünyası ortak türkülerinin Avrasya araştırmaları bağlamında derlenmesi ve türkülerin temel yapısal özelliklerinin şiir ve musiki açısından gösterdiği paralelliklerin araştırılıp ortaya konulması hususu irdelenecek, mevcut bazı örnekler üzerinde söz konusu ilişkiler kısmen gösterilecek ve konuyla ilgili yapılması öngörülen araştırmalara dair önerilere yer verilecektir. Anahtar sözcükler: Türk dünyası müzik kültürü, Türk dünyası, müzik kültürü, türkü, Avrasya Giriş Avrasya bağlamında Türk Dünyası türküleri konusuna baktığımızda, Türk dünyasının sınırlarını zorlayan hatta o sınırların çok ötesine uzanan musiki ilişkileri söz konusu edilebilir.
ULUSLARARASI GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE TOKAT’TA İLMİ VE KÜLTÜREL HAYAT SEMPOZYUMU/BİLDİRİLER CİLT 2 , 2018
Özet: Tokat ilinde altı yüz yıldır sürdürülmekte olan yazmacılık sanatı, yöre ve bölge kültürüne ... more Özet: Tokat ilinde altı yüz yıldır sürdürülmekte olan yazmacılık sanatı, yöre ve bölge kültürüne damgasını vurmuş capcanlı bir kültürel gelenektir. Ustaların ellerinde şekillendirilerek hayat bulan renkler ve motifleriyle yazmalar, aynı zamanda Anadolu Türk kültürünün yaygın motiflerinin stilize edilmiş ve kendine özgü üsluplar kazandırılmış sanatsal yaratımlarıdır. Söz konusu geleneksel sanatlarımızın önde gelen örneklerinden biri olan yazmacılık sanatına türkülerin dünyasından bakıldığında, bu iki sanatın yaratımları arasında dikkat çekici ortak özelliklerin bulunduğu anlaşılmaktadır. Yazmaların ve türkülerin bize ilettikleri mesajlar, her iki sanatta işlenen kültürel motifler ve semboller ile günümüze taşınmaktadır. Kültürel gelenekler yoluyla sürdürülen bu aktarım süreci, aynı zamanda kültürel süreklilik olgusunun da canlı bir göstergesidir. Bu çalışmada, halk türkülerinden hareketle, Tokat yazmaları ile Tokat türküleri arasındaki "sembolik" ilişkiler irdelenecek, söz konusu ilişkiler her iki alandan seçilmiş örnekler üzerinde gösterilecektir.
STUDIA FOLKLORISTICA ET ETHNOGRAPHICA 65, 2016
The International Bartok Symposium, Editors Yeşim Alkaya Yener and Irem Bozkurt Egriboz. Hacettepe University Printing House, 2016
46th Annual Meeting of the Permanent International Altaistic Conference (PIAC). 22nd June-27th June, Ankara, 2003. 46. Uluslar arası Sürekli Altayistik Konferansı Bildirileri: Altay Dünyasında Gündelik Hayat, ANKARA: TÜRK DİL KURUMU YAYINLARI: 880, 2007
One of the traditions that widely shared in a geography in which Turks inhabit, is henna night ("... more One of the traditions that widely shared in a geography in which Turks inhabit, is henna night ("kına gecesi") which still constitutes a private and important part of wedding ceremonies. In Anatolia and Central Asia, a henna night is always accompanied by ballads. Such ballads, in a thematic way, summarizes the meaning and importance of this special night. In this paper, I will describe ceremonial context of henna night ballads and examine the relationship between context, performance and text. I will also discuss the socio-psychological functions of ballads and the relations between those functions and textual structure of ballads. Traditional Turkish wedding ceremonies last three days. The second day of the ceremony or the day before the bride leaves her home is called henna night ("kına gecesi"). Henna night is a form of ritualistic entertainment that is hold in bride's home arranged by the women of both groom's and bride's families. In that night the bride is made to cry by ballads and people enjoy themselves. Exclusively for women, this gathering, in a way, resembles a stag party hold for the groom. On the day of this particular night the invited guests gather in bride's house. In a room, all women form a circle and the bride is placed in the middle of this circle. The entertainment starts with dances accompanied by some music. In every region the local dances are performed by young girls and women. The musicians in such gatherings are usually women. In traditional weddings instruments such as violin (keman), tambourine (tef), mandolin with metal body (cümbüş) and timbal (darbuka) are played by women as well. Among these instruments the timbal (darbuka) is the most common. Nowadays, in many parts of Anatolia, the male musicians also perform in henna nights. They mainly play violins (keman), clarinets (klarnet) and timbals (darbuka).
Türklük Biliminde Bir Ömür Prof. Dr. Tofiq Hacıyev Kitabı, 2016
Özet: Bu makalede, türkülerde mitolojik unsurlar araştırılmış, bu unsurların iki biçimde ortaya ç... more Özet: Bu makalede, türkülerde mitolojik unsurlar araştırılmış, bu unsurların iki biçimde ortaya çıktığı tespit edilmiştir. Birincisi, efsâne konulu türkülerde mitolojik motifler; İkincisi tip ise, metafor biçiminde kullanılan mitolojik unsurlardır. Yazıda, bu olgunun mitoloji ile ilişkisi incelenmiş, türkülerin yapılarını şekillendirmedeki rolü ortaya koyulmuştur. Anahtar kelimeler: Türkülerde mitolojik motifler, Türk halk türküleri, türkü ve mitoloji, Türk mitolojisi, mitoloji, türkü. Mythological Motifs in Turkish Folk Songs Abstract: In this article, mythological elemeııts in Turkish folk songs and their appearances will be examined. A general outlook on Turkish fo lk songs reveal that the mythological elements appear in two types: The fır sı is the mythological elements in folk songs with legendary plots. In the second type, a mythological m otif takes place within the ballad text, with or without meaningful relation to the subject matter o f the ballad. İn this group mythological elements are generally used as metaphors. This article, mainly argue that the relations between folk songs and mythology and the role ofthe mythology informing the structure o f the folk songs.
III.Uluslararası Türk Dünyası Kültür Kongresi: Dede Korkut ve Türk Dünyası, Bildiriler Kitabı, Cilt 2, S.949-965. İzmir: Ege Ünv Türk Dünyası Enstitüsü Yayınları, Ege Ünv Matbaası., 2016