Gökhan Topçu | Hacettepe University (original) (raw)

Papers by Gökhan Topçu

Nesne-Psikoloji Dergisi, 2022

Bu çalışmanın amacı, Zacchilli ve arkadaşları (2009) tarafından, romantik ilişkilerde çatışmayı ö... more Bu çalışmanın amacı, Zacchilli ve arkadaşları (2009) tarafından, romantik ilişkilerde çatışmayı ölçmek
amacıyla geliştirilmiş olan Romantik Partner Çatışma Ölçeği’ni (RPÇÖ) Türkçeye uyarlamaktır. Bu amaçla
iki çalışma yürütülmüştür. İlk çalışmada romantik ilişkisi olan (flört, sözlü/nişanlı ve evli) katılımcılara
Romantik Partner Çatışma Ölçeği ve Romantik İlişkilerde Çatışma Çözme Stilleri Ölçeği (RİÇÇSÖ)
uygulanmıştır. 340 katılımcı (Yaş Ort.=8.08, S=10.56) ile açımlayıcı faktör analizi sonuçları ölçeğin
orijinalinde olduğu gibi altı faktörlü yapıya uygun olduğunu göstermiştir: uzlaşma, baskınlık, uzaklaşma,
boyun eğme, kaçınma ve etkileşimsel tepkisellik. RPÇÖ ile RPÇÇSÖ arasındaki korelasyon katsayıları -.23
ile .61 arasında değişmiştir. RPÇÖ’nün alt ölçeklerinin Cronbach alfa iç tutarlık katsayıları .76 ile .94
arasındadır. Ölçeğin faktör yapısını doğrulamak için yapılan ikinci çalışmaya romantik ilişkisi olan 336 kişi
(Yaş Ort.=25.53, S=9.13) katılmıştır. Katılımcılara RPÇÖ ile birlikte İlişki İstikrarı Ölçeği ve Aşka İlişkin
Tutumlar Ölçeği uygulanmıştır. Ölçeğin faktör yapısını test etmek için yapılan doğrulayıcı faktör analizi
sonuçları ve ilgili değişkenlerle olan korelasyonlar, RPÇÖ'nün çatışma çözme stratejilerinin
değerlendirilmesinde güvenilir ve geçerli bir ölçme aracı olduğunu göstermiştir.
----------------------
The aim of this study is to adapt the Romantic Partner Conflict Scale (RPCS), which was developed by
Zacchilli and his colleagues (2009) to measure conflict in romantic relationships, into Turkish. For this
purpose, two studies were carried out. In the first study, the Romantic Partner Conflict Scale and the
Conflict Resolution Styles Scale (CRSS) were applied to the participants in a romantic relationship (dating,
engaged and married). Exploratory factor analysis results with 340 participants (Mage=28.08,
SDage=10.56) showed that the scale was suitable for the six-factor structure as in the original: compromise,
domination, submission, separation, avoidance, and interactional reactivity. The correlation coefficients
between the RPCS and the CRSS ranged from -.23 to .61. The Cronbach's alpha internal consistency
coefficients of the subscales of the RPCS range from .76 to .94. In order to confirm the factor structure of
the scale, 336 romantic individuals (Mage=25.53, SDage=9.13) participated in the second study. The
Relationship Stability Scale and Love Attitudes Scale were applied to the participants along with the RPCS.
The results of the confirmatory factor analysis performed to test the scale's factor structure and the
correlations with the related variables showed that the RPCS is a reliable and valid measurement tool in
evaluating conflict resolution strategies.

DİJİTALLEŞEN DÜNYADA BİREY, TOPLUM, SİYASET KONGRESİ BİLDİRİ ÖZETLERİ, May 30, 2022

Sosyal çalışma mesleği ve bilimi kapsamında gerçekleştirilen çalışmalarda temel amaç sosyal adale... more Sosyal çalışma mesleği ve bilimi kapsamında gerçekleştirilen çalışmalarda temel amaç sosyal adalete erişmek olarak ifade edilir. Sosyal adalet başlı başına siyasi bir gündem olduğu için sosyal çalışmacıların siyasette yer almasını doğal olduğu görülür. Bu temellerden yola çıkarak oluşturulmuş olan siyasi sosyal çalışma (political social work) alanı, siyasetin işleyişinde sosyal adaletin sağlamasına yönelik mesleki müdahalelerin odaklarının ve yöntemlerinin neler olduğu ile ilgilenir. Siyasi sosyal çalışmaya dair literatür sosyal çalışmacıların sosyal adalet ve insan haklarının gereklerinin yerine getirilmesi için sosyal çalışmacıların siyasal olarak aktif olmasının etik bir sorumluluk olduğunu belirtir. Öyle ki, bu konuda hem siyasal katılımın hem de gündemin belirlenmesinde görevler tanımlar, düşük düzeyde temsil edilenlerin oy vermesini sağlama, seçilmiş olanların gündemlerini etkileme, politik partilerin şahsen adayı olarak siyasete müdahil olma ya da belirli bir partinin adayı için çalışma yapma gibi doğrudan ve dolaylı roller belirler.
Dikkati çeken şudur ki, literatürde siyasi sosyal çalışma açısından tanımlanmış olan bu rol ve işlevler demokratik katılımın temsilciler yoluyla gerçekleştirildiği dönemin temel özellikleri dikkate alınarak oluşturulmuştur. Oysaki günümüzde elektronik katılımın, elektronik demokrasiye geçişin imkanlarının güçlendiği, karar alma süreçlerinde temsilcilerin değil vatandaşların doğrudan katılımının mümkün ve kolay hale geldiği bir durumda siyasetin işleyişinde önemli dönüşümlerin kapıda olduğu malumdur. Bu durumda siyasi sosyal çalışmanın kendisine biçtiği rolleri tekrar düşünmesi hem sosyal çalışmacıların hem de hizmet verdikleri kişi, grup ve toplulukların siyasete katılımı konusunda yaptıkları çalışmaları, yöntemleri ve müdahale odaklarını tekrar gözden geçirmelerini gerektirmektedir.
Bu tartışmalar ışığında sunumun amacı 21. yüzyılda gelişen teknolojinin verdiği imkanlar doğrultusunda sosyal adalete ulaşmak amacıyla siyasi sosyal çalışmacıların mesleki müdahalelerinin ne şekilde değişebileceğini ortaya koymaktır. Bunu yaparken geçtiğimiz yüzyıllarda demokratik ülkelerde uygulanan temsili demokrasi sisteminin 21. yüzyılın şartlarında ne şekilde değişime zorlandığı ve bu gelişmelerin siyasal sosyal çalışmacıların kullandıkları yöntemler ve üstlendikleri mesleki rollerde ne gibi değişiklikler sağlayabileceği tartışılacaktır.

Bu arastirma Velicer, Huckel ve Hansen (1989) tarafindan gelistirilen ve Anderson, Benjamin, Wood... more Bu arastirma Velicer, Huckel ve Hansen (1989) tarafindan gelistirilen ve Anderson, Benjamin, Wood ve Bonacci (2006) tarafindan guncellenen Şiddete Iliskin Tutumlar Olcegi’nin Turkce versiyonunun gecerligini ve guvenirligini belirlemek amaciyla yapilmistir. Arastirmanin calisma grubunu 2016-2017 akademik yilinda Hacettepe Universitesi’ne bagli 6 fakultenin 40 bolumde ogrenim goren ve tabakali rasgele ornekleme yontemiyle secilen birinci ve ikinci sinif toplam 516 lisans ogrencisi olusturmaktadir. Arastirma olcek uyarlama calismasi oldugu icin oncelikli olarak dil gecerligi incelenmistir. Dil gecerligi saglandiktan sonra olcegin yapi gecerligi ve guvenirlik analizleri yapilmistir. Olcegin yapi gecerligini belirlemek icin oncelikle Aciklayici Faktor Analizi yapilmis ve KMO .94 ve Barlett kuresellik testi icin ki-kare degeri ise 12760 (p< .001) olarak bulunmustur. Aciklayici Faktor Analizi oz degerleri 1’den buyuk olan ve olcegin alt boyut sayisina gore yapilmis, oz degerleri 1’den b...

Social Work in Public Health, 2022

This study investigated the preventive health behaviors against the COVID-19 outbreak in Turkey a... more This study investigated the preventive health behaviors against the COVID-19 outbreak in Turkey according to the health belief model. The relationships between perceived susceptibility, severity, benefits, barriers, and preventive health behaviors were examined. 1401 participants consisting of 992 (70.8%) females and 409 (29.3%) males participated in an online survey. Independent groups t-test, hierarchical regression analysis and Process Macro were used for analyses. The findings showed that women perceived higher levels of severity of the disease and the benefits of preventive health behaviors than men. Men perceived more barriers to preventive health behaviors. The levels of anxiety and preventive health behaviors of women were higher than men. In regression analysis, male gender and perceived barriers were found as risk factors for preventive health behaviors. However, female gender, perceived severity, and benefits were protective factors for preventive health behaviors. People with low and moderate anxiety levels were more likely to comply with preventive health behaviors.

(Poster) EPA-2019-27th Europen Congress of Psychiatry, 2019

after 6-12 months (time 2). The clinical assessment included: The MINI Interview, HAM-A and HAM-D... more after 6-12 months (time 2). The clinical assessment included: The MINI Interview, HAM-A and HAM-D, the Obsessive-Compulsive Inventory for OCS, the Dissociative Experience Scale-II, the Recent Life Changes Questionnaire and the Posttraumatic Stress Diagnostic Scale. Generalized linear mixed models (GLMMs) were used. Results.-OCS was present in 54% of the total sample. 30.5% of the subjects reported one or more traumatic events in their lives. Moreover, 25% of the total sample reported dissociative experiences. During time 1, the presence of OCS was associated with the presence of depression (p = 0,028), traumatic events (p = 0,000), posttraumatic stress symptomatology (p = 0,000) and with the number of recent life events (p = 0, 0001). During time 2, the presence of OCS maintained the association with posttraumatic stress symptomatology and with the number of recent life events (p = 0, 0001). The presence of OCS was associated with the presence of dissociative experiences in a very robust way (p = 0,000). Conclusions.-The presence of OCS in anxious-depressive outpatients is frequent (54%) and associated with the severity of depressive symptomatology, the presence of traumatic events and with a greater number of recent life events.

Uluslararası Bilimsel Araştırmalar Dergisi /Journal of the International Scientific Research / IBAD, 2018

Bu Türkçe özet çeviri, Franzoi, S. L. (2003). Social psychology. New York, NY: McGraw-Hill’in “Ag... more Bu Türkçe özet çeviri, Franzoi, S. L. (2003). Social psychology. New York, NY: McGraw-Hill’in “Aggression” adlı bölümünün bir alt bölümüdür.

This is a Turkish translation of a subtitle of the Chapter 13: “Aggression” in Franzoi, S. L. (2003). Social psychology. New York, NY: McGraw-Hill.

Ankara Journal of Health Services/Ankara Sağlık Hizmetleri Dergisi, 2017

The years of higher education is a period during which university students experience a number of... more The years of higher education is a period during which university students experience a number of important changes. In this period students experience greater autonomy, enhanced-academic demands and new social relationships for the first time, being away from their families. While dealing with these new challenges, students may engage in risk behaviours in terms of physical or mental health. Health risk behaviours among youth and young adults are primarily characterized in six categories. These are tobacco use, alcohol and other drug use, sexual behaviours, unhealthy dietary behaviours, physical inactivity and behaviours that contribute to unintentional and intentional injuries. These health risk behaviours have an enormous impact on current and future health status of young adults. Developing successful intervention programs towards avoiding such behaviours requires achieving a better understanding of them. Therefore, the aim of this review is firstly to assess prevalence of the health risk behaviours (i.e tobacco use, alcohol and other drug use, sexual behaviours, unhealthy dietary behaviours, physical inactivity) among university students. Secondly, reciprocal relationships between these behaviours will be evaluated.

Keywords: health risk behaviour, tobacco use, alcohol and drug use, sexual behaviors, unhealthy dietary behaviours

Books by Gökhan Topçu

26. ULUSAL SOSYAL HİZMET SEMPOZYUMU 2024 “YENİ TOPLUMSAL RİSKLER VE BELİRSİZLİKLER ÇAĞINDA SOSYAL HİZMET” Bildiriler Kitabı, 2024

Derleme bilim dallarının güncel durumunu ortaya çıkarıp gelecekte yöneleceği alanları tespit etme... more Derleme bilim dallarının güncel durumunu ortaya çıkarıp gelecekte yöneleceği alanları tespit etmek açısından son derece önemli. Sistematik olmayan fakat sistematik derlemenin öngördüğü tekrarlanabilir olma kriterlerini sağlamaya çalışan bu literatür çalışması Türkiye’de sosyal çalışma alanındaki en köklü dergi olan Toplum ve Sosyal Hizmet dergisinde 2000-2024 yılları arasında yayınlanmış olan derlemelerin incelenerek dünyadaki uygulamalarla ne derecede bir uyum içerisinde olduğunu tespit etmek amacındadır. Bu değerlendirmenin sonucunda bu Türkiye’deki sosyal çalışma akademisinin bir uygulama topluluğu olarak küresel düzeydeki uygulama topluluklarıyla ilişkisi hakkında sonuçlara ulaşılmıştır. Toplum ve sosyal hizmet dergisindeki derlemeler özelinde ise yayınlanmış olan denetlemelerin çok büyük bir kısmının sistematik olmayan derlemeleri olduğu, bu denemelerin çok büyük bir kısmının akademik açıdan tecrübesi sınırlı olan kişiler tarafından yazıldığı ve derleme türünün akademik yükselme açısından bir araç olarak kullanılmasının yaygın bir uygulama olarak gözlerine bildiği sonuçlarına ulaşılmıştır. Bu sonuçlara istinaden sosyal hizmetlere ilişkin dergilerin sistematik derleme dışında derleme türlerini kabul etmemeleri, profesör düzeyindeki akademisyenlerin daha yoğun hakemlik faaliyetlerinde bulunmaları gerektiği gibi önerilerde bunun olmuştur.

Psikolojide Yakın İlişkiler, 2024

Duygusal bağların karmaşıklığı ve yakın ilişkilerin çeşitli yönleri hakkında bilimsel ve açıklayı... more Duygusal bağların karmaşıklığı ve yakın ilişkilerin çeşitli yönleri hakkında bilimsel ve açıklayıcı bir içeriğe sahip olan bu kitap, yakın ilişkilerin temellerinden yola çıkarak ilişkilerin başlaması, gelişimi, sürdürülmesi ve sona ermesi gibi temel süreçleri ele alıyor. Kitapta yakın ilişkilerdeki yöntemsel yaklaşımlardan romantik aşka, eş seçiminden cinselliğe, iletişimden duygulara kadar pek çok konu titizlikle inceleniyor. Ayrıca kitap kültürel çeşitlilikten değişen aile yapılarına kadar modern ilişkilerin dinamiklerine odaklanıyor. Alanında uzman yazarların derinlemesine analizlerini ve gerçek hayattan örnekleri içeren her bir bölüm yakın ilişkilerini daha iyi anlaşılmasına yardımcı oluyor. Akademik bir bakış açısıyla karmaşıklık ve zenginlik arasında ustalıkla gezinen bu kitap öğrenciler akademisyenler ve yakın ilişkiler hakkında derinlemesine bilgi edinmek isteyen herkes için değerli bir kaynak niteliği taşıyor. Yakın ilişkiler konusuna ilgi duyan tüm okuyuculara faydalı olması dileğiyle…

Diverse Perspectives and Issues on Inequality, 2023

Studies exploring the role of fathers in families have recently become increasingly prevalent. Th... more Studies exploring the role of fathers in families have recently become increasingly prevalent. These studies suggest that the expectations of fathers have changed significantly over time due to a number of social, economic, and cultural factors. As a result, the new conception of fatherhood involves more active and sustained involvement in child-rearing, household chores, and coordination of parenting responsibilities between spouses. However, these expectations are often not met, causing tension in families. The traditional patriarchal role distribution between genders, where women were responsible for the domestic sphere and men for providing resources, is no longer widely accepted. Despite changes in expectations for fathers, many aspects of social life, such as working conditions, access to education, and resource availability, have not changed proportionately. This mismatch between expectations and the reality of social structures creates tension in families and societies. Departing from this point, this work examines Turkish fathers from different backgrounds in terms of income, education, and social status and focuses on their perceptions of fatherhood as well as the ways in which social policies support or limit their parental roles. By studying fathers from different backgrounds, it aims to shed light on the diversity of experiences and perspectives of fathers in Turkish society. In overall, this works highlights the importance of examining the evolving role of fathers in families and how social policies impact their experiences. It is crucial to understand the ways in which fathers are impacted by changing expectations and societal structures so that policy makers can work to create a more supportive environment for fathers and families.
Keywords: Social Policy, Inequality, Fatherhood, Masculinity, Gender, Care

LINK: https://www.nobelyayin.com/diverse-perspectives-and-issues-on-inequality-19492.html

NİKA Yayınevi, 2017

Sosyal Hizmeti Yeniden Düşünmek Nika Yayınevi Son yıllarda, Türkçeye tercüme edilen sosyal çalışm... more Sosyal Hizmeti Yeniden Düşünmek
Nika Yayınevi
Son yıllarda, Türkçeye tercüme edilen sosyal çalışma kitaplarının sayısındaki artışla birlikte yayın ihtiyacının karşılandığına dair düşünceler gelişmiş olsa da, bu konudaki temel gereksinimlerin yerel, kültürel ve eleştirel bilgiyi temel alan özgün çalışmalar ile karşılanabileceği aşikârdır. Kuşkusuz, bu noktada, sosyal çalışmayı ortaya koyan, öğreten ve temsil eden kaynakların yerel dokuya, yerel özelliklere ve yerel bilgiye duyarlı biçimlerde oluşturulması akademik ve mesleki temel bir gereksinimdir. Sosyal çalışma alanında, yerel bilgiyi içeren ve özgün nitelikteki yayınlara duyulan ihtiyaç, bu kitabın oluşturulma fikrine ve sizlere ulaşmasına vesile olmuştur.

Sosyal çalışmanın eğitim, bilim, meslek, uygulama, etik, dil, yönetim ve sosyal politika gibi temel konularını üç ana bölümde ele alan bu kitap, meslek elemanları, akademisyenler, yöneticiler ve lisans ile lisansüstü öğrencilerin faydalanabileceği, yerel özellikleri içeren özgün ve eleştirel çalışmaları içermekte, aşağıdaki sorular çerçevesinde tartışmalar yürütmektedir.

Türkiye’de sosyal çalışmanın bilim ve meslek yönünün gelişmesi nasıl gerçekleşmiştir? Bilimselleşmenin ve meslekleşmenin gereksinimleri, önündeki engeller ve çözüm önerileri nelerdir?
Türkiye’de sosyal çalışma eğitimi son yıllarda hangi politik saiklerle hormonlu büyüme sürecine girmiştir? Sosyal çalışmanın eğitim bilimi ile ilişkisinde göz ardı edilen kritik noktalar nelerdir?
Türkiye’de sosyal çalışma bilgisinin oluşumu ve aktarımında dil, kültür, söylem ve çevirinin önemi nedir?
Sosyal çalışmanın bilim ve uygulamadan gelen gücü eleştirel açıdan nasıl yorumlanabilir?
Sosyal çalışmacıların etik sorumlulukları nelerdir? İncinebilir bireyleri güçlendirmeyi ve özgürleştirmeyi hedefleyen sosyal çalışmanın ve meslek elemanlarının kendi kuşatılmışlığı nasıl özgürleştirilebilir?
Yönetim yaklaşımları içerisinde sosyal hizmet yönetiminin yeri nedir? Yeni kamu yönetimi anlayışı sosyal hizmet yönetiminde neleri değiştirmiştir? Türkiye’de sosyal hizmetlerin örgütsel gelişimi nasıl gerçekleşmiştir?
Türkiye’de benimsenen sosyal politika yaklaşımıyla sosyal hizmetlerin niteliği arasında nasıl bir bağlantı bulunmaktadır? Türkiye’deki sosyal politika anlayışı hangi sosyal refah modeli kapsamında değerlendirilebilir?
Sosyal Politikanın adresi değişecek mi? Yeni yeri neresi olacaktır?

Conference Presentations by Gökhan Topçu

ICSHSR 3rd INTERNATIONAL CONFERENCE ON HUMANITY AND SOCIAL SCIENCES - CONFERENCE BOOK, 2023

Street social work is designed to access clients who have difficulty of receiving services form t... more Street social work is designed to access clients who have difficulty of receiving services form the classical organizational structure of social services. Street social work can be defined as the process of undertaking social work intervention in the physical location these clients who cannot be reached through the current social services organization. Since the place they usually live is not a residential environment, it is called street social work or street work. Homeless people, street children, substance addicts and asylum seekers are among the target groups where street work can be carried out. The increase in the number of such groups in Turkey leads to views that highlight the need for street social services to be developed throughout the country.
Based on the above information and observation, this study will briefly point out what street social workers do for the clients, what is the current condition of services that can be related with street social work in Turkey and how a proper system of street social work can be developed under the current social circumstances in the country.
In the first part, the discussion will briefly focus on the theoretical aspects of social work and target groups. This will be carried out by explaining the phases of street social work intervention and on what ground these phases should be shaped according to the target population.
The second part will examine the current social services that can be considered under the topic of street social work which does have some similarities with what is considered to be street social work but also with some differences. This part will also try to elaborate on the reasons for the latent development of these services in Turkey.
The third part of the study will provide how the current social services in Turkey can be consolidated with the development of street social work as a coherent system. This will be discussed in relation to the types of street social work provision mentioned in the first part. Through this discussion, I will try to elaborate on which types of street social work provision can be integrated to the current logic of social services and how it can affect the current problems being dealt with in the social services sector in Turkey.
Keywords: Street social work, provision of social services, social service policy, social workers

ANADOLU 11TH INTERNATIONAL CONFERENCE ON SOCIAL SCIENCES ABSTRACTS BOOK, 2022

The historical development of industrial social work in the West started with the extraordinary i... more The historical development of industrial social work in the West started with the extraordinary industrial development brought about by the war economy in the 1920s. This development process reached its peak in the 1960s and then gradually lost its importance in both the USA and EU countries. The reason behind this loss of importance was that industrial social work met certain social, economic, and political needs at the time it was structured. Although the needs in these areas have changed, it can be easily stated that the necessary change regarding industrial social work cannot be observed in the literature. Despite the extinction of industrial social work in the West, it is possible to see that studies on industrial social work are still being carried out, especially in countries such as India where heavy industrial production processes have developed. This shows that industrial social work has remained in a situation that follows the spirit of a certain time and has not been able to respond to the rapid developments in the world in the same way. The spirit in question is the spirit of the industrial age, and although it is thought to be left behind in the 21st century, which witnesses the rise of the post-industrial age, it is still extremely important in social, economic, and political fields.
From this point of view, it can be argued that the roles of industrial social work in the post-industrial age will still have a significant impact. As industrial production processes continue to be important in the post-industrial age, it is possible to predict that their roles will change inevitably. What is important is to open a debate on the direction of this change and how social services can position themselves in labour and production relations. To contribute to this debate, this study will examine how the presence of social services in the industrial field was initially defined. It will then discuss what kind of potential problems the definition of industrial social work poses in the post-industrial age and what changes can be proposed for the survival of this field in the post-industrial age.
Keywords: Industrial social work, post-industrial age, labour relations

Nesne-Psikoloji Dergisi, 2022

DİJİTALLEŞEN DÜNYADA BİREY, TOPLUM, SİYASET KONGRESİ BİLDİRİ ÖZETLERİ, May 30, 2022

Social Work in Public Health, 2022

(Poster) EPA-2019-27th Europen Congress of Psychiatry, 2019

Uluslararası Bilimsel Araştırmalar Dergisi /Journal of the International Scientific Research / IBAD, 2018

This is a Turkish translation of a subtitle of the Chapter 13: “Aggression” in Franzoi, S. L. (2003). Social psychology. New York, NY: McGraw-Hill.

Ankara Journal of Health Services/Ankara Sağlık Hizmetleri Dergisi, 2017

Keywords: health risk behaviour, tobacco use, alcohol and drug use, sexual behaviors, unhealthy dietary behaviours

26. ULUSAL SOSYAL HİZMET SEMPOZYUMU 2024 “YENİ TOPLUMSAL RİSKLER VE BELİRSİZLİKLER ÇAĞINDA SOSYAL HİZMET” Bildiriler Kitabı, 2024

Psikolojide Yakın İlişkiler, 2024

Diverse Perspectives and Issues on Inequality, 2023

LINK: https://www.nobelyayin.com/diverse-perspectives-and-issues-on-inequality-19492.html

NİKA Yayınevi, 2017

ICSHSR 3rd INTERNATIONAL CONFERENCE ON HUMANITY AND SOCIAL SCIENCES - CONFERENCE BOOK, 2023

ANADOLU 11TH INTERNATIONAL CONFERENCE ON SOCIAL SCIENCES ABSTRACTS BOOK, 2022

Street social work includes services that are designed to reach clients who cannot access service... more Street social work includes services that are designed to reach clients who cannot access services, considering the usual organizational structure in the field of social services. In this context, the most basic definition of street social work can be defined as the process of providing professional intervention in the physical spaces where these people live to reach potential clients who cannot be reached through the current social services organization. Since the physical space in question is not a residential environment in the classical sense, it is also called street social work or street work. Homeless people, street children, substance addicts and asylum seekers are among the target groups where street work is widely applied. The increase in the number of these groups in Turkey leads to predictions that the need for street social services may increase.
In the light of the above, this study will briefly review the processes of street social services or street work and will focus on reporting, which is one of the important elements required for the implementation of this practice in Turkey. When it comes to social services, reporting is one of the most important elements in making decisions regarding the professional intervention that the applicant needs. In the international literature on street social services, there is no clear mention of a structured reporting stage such as a social investigation report or process report, which is used in all stages of the professional intervention process and reflects the professional relationship. One of the reasons for this may be that the structuring of social investigation reports or reports on professional intervention processes is largely based on applicants who have adapted to settled life. However, in street social services, a significant portion of the applicants do not live in a specific residence but spend most of their lives on the street. For these reasons, it can be argued that the structuring of reporting processes is an important step in the development of street work in Turkey based on the needs mentioned above. The achievement of this important requirement, which can ensure progress in the field of street services, also has the potential to enrich policies related to social services. To achieve this potential, professional reporting should be adapted to the conditions of street work, and at the same time, it should be created in an internally consistent format that can be used in professional intervention processes. A street work reporting method that is compatible with these conditions should ensure the consistency of conventional reports and respond to the flexibility of the street at the same time. To achieve this, this study will argue that a reporting method that can be used in street social services can be created on the basis of Bourdieu's conceptualization of capitals. With this reporting method, it will be discussed how professional intervention can be made for individuals, groups and communities that do not fit the known client profile and how the policy on social services can be enriched with this type of reporting.
Keywords: Street social work, report writing, social service policy

The need for humanitarian aid increased in this century as international migration waves got more... more The need for humanitarian aid increased in this century as international migration waves got more frequent and have been affecting increasing number of people. At the same time, we are also witnessing a speedy change in the field of humanitarian aid in the 21st century due to the development of technology. The aim of this presentation is to come up with a frame of what digitalization means in the field of humanitarian action (HA) for refugees based on the related literature. With this frame at hand, Kizilaykart in Turkey as a case of digitalization of HA is investigated for determining whether it can be shown as an example of good practice. For this aim, literature about the roles of NGOs in HA besides digitalization and the roles of NGOs in HA were investigated. After this investigation, the case of Kizilaykart by The Turkish Red Crescent is evaluated to determine whether it can be considered as an adequate case of digitalization in HA towards refugees in Turkey. The presentation concludes that Kizilaykart can be considered as a good example of digitalization of HA in terms of transparency, awareness raising and supporting human rights with some room for improvement in other areas. The areas that can be improved are receiving feedback from beneficiaries and promotion of participation from all parties related to HA processes.

Political social work is a field that consolidates the known parameters of representative democra... more Political social work is a field that consolidates the known parameters of representative democracy. Yet, there is an ongoing discussion on how to increase participation of people in decision-making processes in the 21st century with the help of developing communication technologies rather than clinging on the representative democratic processes in decision making. This presentation focuses on how these discussions can provide change in political social work to provide access to people in the way of realising social justice under the new conditions posed by the changing structure of society in the 21st century .

“BAŞKA” AİLELER VARDIR ÇALIŞTAYI, 2021

Bu çalıştayın yapılış amacı aileye dair dar ve kısıtlayıcı söylemi kırmak, daha kapsayıcı tartışm... more Bu çalıştayın yapılış amacı aileye dair dar ve kısıtlayıcı söylemi kırmak, daha kapsayıcı tartışmaları gerçekleştirmek ve 'başka' aile tahayyüllerinin olanağı üzerine konuşmaktı. Yüksek katılımla ve oldukça zengin bir programla gerçekleştirilen çalıştayın sonunda, tüm paylaşımların bir de yazılı olarak kalıcı hale getirilmesinde karar kıldık. Böylece yaygın söylemdeki tektipleştirici aile anlayışı bazı tartışmaların gerçekleştirilmesi önünde önemli bir engel teşkil etse de aile üzerine insan hakları savunuculuğu ile dayanışma temelinde ve bilimsel alanda gerçekleşen çok değerli tartışmaları kayıt altına almak istedik. Bu kitabın, ideal aile tanımının darlığının, heteronormatif ve ataerkil değerler üstüne kurulmuş yapısının sorgulamaya açıldığı ve aileye dair alternatif tanımlar, yapılar, deneyimler ve ilişkiler üzerine düşünüldüğü bir alanın da mümkünlüğüne işaret ettiğini düşünüyoruz. Bu tür çalışmaların gelecek günlerde çoğalmasını, yaygınlaşmasını ve bizleri bir araya getirmesini umarak elinizdeki bu kitabın buna vesile olmasını dileriz.

Göçmen ve Sığınmacılara İnsani Yardım Ve Hizmet Sağlayan Sivil Toplum Kuruluşları Katılımcı Değerlendirmeyi Nasıl Kullanıyor?, 2021

ÖZET Bu araştırmayı Türkiye’nin sosyal politikalarının temelinde anayasal olarak tanımlanmış tek ... more ÖZET
Bu araştırmayı Türkiye’nin sosyal politikalarının temelinde anayasal olarak tanımlanmış tek tip aile formunun (varsayılan aile) bulunduğu tespitinden hareketle gerçekleştirdim. Bu bildirideki amacım Bourdieu’nun vurguladığı üzere bir alan gibi fonksiyon gösterme eğilimindeki ailenin, diğer toplumsal alanlarla bağlantısını göz ardı etmeden, toplumsal cinsiyet ilişkileri açısından ilişkisel analizini sağlayan özgün bir kuramsal çerçeveyi eleştiriye sunmaktır. Bu çerçeveyi Türkiye’deki varsayılan aileyi güçlendirmek üzere düzenlenmiş sosyal politikaların değerlendirmesini babaların aile yaşantılarına ilişkin anlatıları üzerinden yapabilmek için hazırladım. Mikro düzeyde, çeşitli gelir ve eğitim düzeylerindeki babaların iş ve aile yaşamı, bakım sorumlulukları, eş ve çocuklarıyla ilişkileri, sosyal politikalar ve erkeklik ile ilgili algılarına dair derinlemesine görüşmeler yaptım. Bunları mezzo düzeyde aile kurumunu göz önünde bulundurarak yapmaya çalıştım. Sonrasında ise çalışmaya katılan babaların görüşleriyle makro düzeyde Türkiye’nin varsayılan aile merkezli sosyal politika ve uygulamaları arasındaki ilişkiyi göstermeye gayret ettim. Birden fazla toplumsal düzey arasındaki bağlantıları kurma çabam beni simetri-asimetri çerçevesini oluşturmaya itti. Çerçevenin oluşmasında Bourdieu ve erkeklik çalışmalarının öncüsü Connell’ın büyük etkisi oldu. Çalışmada Türkiye’deki babaların sahip oldukları sermayeler üzerinden babalık rollerini yerine getirmeye mahkum edildiğine, varsayılan aile merkezli sosyal politikaların babalarla birlikte tüm aile üyelerinin insan haklarının ihlaline neden olduğuna ve birey özgürlükleri temelinde bir sosyal politika yaklaşımını benimsemenin aciliyetine ilişkin bulgulara yer verdim.

Anahtar Kelimeler: Babalık, erkeklikler, toplumsal cinsiyet ilişkileri, sosyal politika.

Hacettepe Üniversitesi I. Bologna Süreci Araştırmaları Kongresi Bildiri Kitabı, 2015

İnsan topluluklarının kültürleri ve bedenleri arasındaki ilişki birçok sosyal bilimsel araştırmay... more İnsan topluluklarının kültürleri ve bedenleri arasındaki ilişki birçok sosyal bilimsel araştırmaya konu olmuştur. Bedenin bir kimliğe aidiyetinin sergilenmesi sadece gelenekler, ritüeller şeklinde değil aynı zamanda bedende kalıcı değişiklikler yaratılarak da gösterilmiştir. Beden, aidiyet, kültür gibi kelimeler bizlere klasik antropolojik çalışmaları (kabile kültürü, ritüeller vb. ) çağrıştırsa da modern cemaatler kendilerine has aidiyet ve bunu gösterme biçimleri de gelişmiştir. Bunlardan biri de beden üzerine dövme yapma ve beden değişimidir(body mutilation). Beden üzerindeki bu tür değişiklikler hem aidiyet hem de bir direnme unsuru olarak da görülebilir.
Bu konunun çok boyutlu şekilde tartışılabileceği en ideal ortamlardan biri ise şüphesiz cezaevleridir. Bu çalışma Ankara-Sincan Kapalı Cezaevinde bulunan suça itilmiş çocuklarla yapılmış olan odak grup görüşmeleri sürecinde elde edilmiş veriler ışığında hazırlanmıştır. Sunum süresince, odak grup görüşmeleri boyunca çocukların içinde bulundukları cezaevine nasıl uyum sağlamaya çalıştıkları, cezaevine gelmeden önceki hayatları gibi konularda alınan bilgilerle, el, kol, boyun gibi uzuvlarında bulunan kesici alet izleri ve dövmelerin anlamları üzerine yorumları harmanlanacaktır. Böylece çocukların aidiyeti gösterme, içinde bulundukları cezaevi ortamına direniş, bulundukları durumla baş etme vb. amaçlarla bedenlerine kalıcı izler bırakan bu eylemlerinin arkasındakiler aranmaya çalışılacaktır.