Kurtuluş Sığırcıkoğlu | Hacettepe University (original) (raw)
Uploads
Papers by Kurtuluş Sığırcıkoğlu
. Tarihten günümüze angarya işler ve çocuk doğurmakla sınırlandırılan kadın erkeğin birkaç adım g... more . Tarihten günümüze angarya işler ve çocuk doğurmakla sınırlandırılan kadın erkeğin birkaç adım gerisinde bırakılmıştır. İnsan olmanın sağladığı avantajlardan olan düşünme ve konuşmadan mahrum bırakılmıştır kadın. Dünyanın en gelişmiş demokrasilerine sahip olmakla övünen ülkeler acaba bugüne kadar kaç üst düzey kadın siyasetçiyi barındırmıştır?
Türkiye, Sovyetler Birliği, İngiltere ve ABD gibi ülkeler tarafından çeşitli nedenlerle II.Dünya... more Türkiye, Sovyetler Birliği, İngiltere ve ABD gibi ülkeler tarafından çeşitli nedenlerle II.Dünya Savaşı’na çekilmeye çalışılmıştır. Fakat bu çabalar bir sonuç vermemiş, dönemin Türk hükümeti tarafsız kalmayı tercih edip, denge politikası izlemiştir. Başlarda kendine dost ve düşman edinmediği için Türkiye bu savaştan ve savaşın getirdiği ağır yıkımlardan uzak kalmıştır. Ancak aynı zamanda izlenen bu denge politikası savaş sonrasında, Türkiye’yi müttefiksiz bırakmıştır.
Türk kadınının sosyal statüsü tarih boyunca sürekli farklı seyretmiştir. İlk dönemlerde kadınlar ... more Türk kadınının sosyal statüsü tarih boyunca sürekli farklı seyretmiştir. İlk dönemlerde kadınlar aile içerisinde ve devlet meselelerinde erkeklerle neredeyse eşit haklara sahipken, Türkler’in İslamiyet’i kabulü ve İstanbul’un fethinden sonraki Hıristiyan kültürün kadın yorumu Türk kadınının sosyal statüsünü değişime uğratmıştır. Doğrusu, İslamiyet’in kadına diğer semavi dinlerden daha çok özgürlük tanıdığı düşünülürse, Türk kadınını en çok etkileyenin Arap, İran ve Bizans milli kültürleri olduğu kolayca anlaşılabilir.
1995’teki Türkiye-AT Gümrük Birliği Kararı, 1999 Helsinki AB Konseyi Zirvesi ve son olarak 2004 B... more 1995’teki Türkiye-AT Gümrük Birliği Kararı, 1999 Helsinki AB Konseyi Zirvesi ve son olarak 2004 Brüksel AB Konseyi Zirvesi sadece Avrupa ve Türkiye tarafından değil aynı zamanda tüm dünya tarafından “tarihi” adımlar olarak kabul ediliyordu. Fakat burada Avrupa Birliği’nin Türkiye sürecini oldukça yaydığını ve asıl tarihi karar olan tam üyelik konusunda bir muamma yaşadığını görüyoruz.
Tam da bu şekilde dile getiriyordu içinde bulunduğu durumu Esmeralda. Paris’in güneş görmeyen zin... more Tam da bu şekilde dile getiriyordu içinde bulunduğu durumu Esmeralda. Paris’in güneş görmeyen zindanlarından birinde ölümünü beklerken düşünüyordu tüm bunları. Ana rahmine düştüğü andan itibaren kaderinin alnına kanla yazıldığını bilircesine acı çekiyordu. Yükü, Quasimodo’nun sırtında taşıdığı habis kas yığınından bile daha ağırdı, acı veriyordu ona. Onunkisi sadece sessiz bir çığlıktı.
Gölgesi dünyaya düştüğünden bu yana insanlar, kadın-erkek beraber çalışıp kalkınmayı sağlamışlard... more Gölgesi dünyaya düştüğünden bu yana insanlar, kadın-erkek beraber çalışıp kalkınmayı sağlamışlardır. Şu anda içine bulunulan dünya, her iki cinste tüm insanlığın ortak gayretleriyle evrilip bugünkü şeklini almıştır. Ne var ki, her ne kadar ortak çalışma taraflara eşit güç dağılımı ve muameleyi hakkaniyetli görüyorsa da, bir taraf diğerini daima ezmiştir. Sosyal Darwinizm’den farklı olarak, burada zayıf halka koparılmamış, sindirilmiştir.
Avrupa kimliğinin bir grup kimliği olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Avrupa coğrafyasında ... more Avrupa kimliğinin bir grup kimliği olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Avrupa coğrafyasında birçok milletten insan yaşamasına, bu insanların dillerinin ve kültürlerinin farklı olmasına karşın, bu insanlar tek bir çatı altında toplanmayı başarabilmişlerdir. O zaman Avrupa kimliğinin bir üst kimlik olduğunu ve bir kıtanın genel kültürünü tanımladığını söylemek yanlış olmayacaktır. Aslında Avrupa kimliği temelleri uzun yıllar öncesine dayanmaktadır. Doğunun İslamlaşması ve Akdeniz’in bir İslam gölü haline gelmesi batılıları kendi kabuğuna çektirmiştir. Doğudan kaçan batı küçük Avrupa coğrafyasına sıkışmak zorunda kalmıştır. Avrupa sadece doğudan değil, güney ve kuzeyden de tehditler alınca tamamen içine kapanmıştır. İslam korkusuyla kendi oluşum sürecini başlatan Hıristiyan Avrupa’nın tarihsel ve kültürel gelişimi başlamıştır ve tamamen doğaldır..............................
Herkes daha iyi bir dünyada yaşamayı hak eder. İyiliğin, iyi niyetliliğin, poli... more Herkes daha iyi bir dünyada yaşamayı hak eder. İyiliğin, iyi niyetliliğin, politik ve ekonomik istikrarın hakim olduğu bir ortam da yine herkesin en doğal hakkıdır. Sosyal entiteler olarak insanlar bir arada yaşama eğilimine sahiptir. Toplu yaşam farklı beyinlerin bir araya gelmesiyle anlam kazanır ve “medeniyet” adı verilen kavramı oluşturur. Medeniyetlerde eğitim, hukuk, anayasa, devlet gibi insanı belli bir çerçevede özgür kılan, insanı insan yapan değerleri oluşturan ve sürdürülebilirliğini sağlayan, atılacak her adımın, söylenecek her sözün insanlığın geleceği için olduğuna bireyi ikna edebilen kurumlar vardır. Bu kurumların oluşumu sanılanın aksine uzun zamanlar içerisinde evrilip bugünkü şekillerini almışlardır. Fakat her şeyin kusursuz yaratıldığı bu evrende, insan aklıyla oluşturulmuş genel hatlarıyla devlet kavramı insanlık tarihi içerisinden günümüze birçok boşluk ve kusurla ulaşmıştır......................
. Tarihten günümüze angarya işler ve çocuk doğurmakla sınırlandırılan kadın erkeğin birkaç adım g... more . Tarihten günümüze angarya işler ve çocuk doğurmakla sınırlandırılan kadın erkeğin birkaç adım gerisinde bırakılmıştır. İnsan olmanın sağladığı avantajlardan olan düşünme ve konuşmadan mahrum bırakılmıştır kadın. Dünyanın en gelişmiş demokrasilerine sahip olmakla övünen ülkeler acaba bugüne kadar kaç üst düzey kadın siyasetçiyi barındırmıştır?
Türkiye, Sovyetler Birliği, İngiltere ve ABD gibi ülkeler tarafından çeşitli nedenlerle II.Dünya... more Türkiye, Sovyetler Birliği, İngiltere ve ABD gibi ülkeler tarafından çeşitli nedenlerle II.Dünya Savaşı’na çekilmeye çalışılmıştır. Fakat bu çabalar bir sonuç vermemiş, dönemin Türk hükümeti tarafsız kalmayı tercih edip, denge politikası izlemiştir. Başlarda kendine dost ve düşman edinmediği için Türkiye bu savaştan ve savaşın getirdiği ağır yıkımlardan uzak kalmıştır. Ancak aynı zamanda izlenen bu denge politikası savaş sonrasında, Türkiye’yi müttefiksiz bırakmıştır.
Türk kadınının sosyal statüsü tarih boyunca sürekli farklı seyretmiştir. İlk dönemlerde kadınlar ... more Türk kadınının sosyal statüsü tarih boyunca sürekli farklı seyretmiştir. İlk dönemlerde kadınlar aile içerisinde ve devlet meselelerinde erkeklerle neredeyse eşit haklara sahipken, Türkler’in İslamiyet’i kabulü ve İstanbul’un fethinden sonraki Hıristiyan kültürün kadın yorumu Türk kadınının sosyal statüsünü değişime uğratmıştır. Doğrusu, İslamiyet’in kadına diğer semavi dinlerden daha çok özgürlük tanıdığı düşünülürse, Türk kadınını en çok etkileyenin Arap, İran ve Bizans milli kültürleri olduğu kolayca anlaşılabilir.
1995’teki Türkiye-AT Gümrük Birliği Kararı, 1999 Helsinki AB Konseyi Zirvesi ve son olarak 2004 B... more 1995’teki Türkiye-AT Gümrük Birliği Kararı, 1999 Helsinki AB Konseyi Zirvesi ve son olarak 2004 Brüksel AB Konseyi Zirvesi sadece Avrupa ve Türkiye tarafından değil aynı zamanda tüm dünya tarafından “tarihi” adımlar olarak kabul ediliyordu. Fakat burada Avrupa Birliği’nin Türkiye sürecini oldukça yaydığını ve asıl tarihi karar olan tam üyelik konusunda bir muamma yaşadığını görüyoruz.
Tam da bu şekilde dile getiriyordu içinde bulunduğu durumu Esmeralda. Paris’in güneş görmeyen zin... more Tam da bu şekilde dile getiriyordu içinde bulunduğu durumu Esmeralda. Paris’in güneş görmeyen zindanlarından birinde ölümünü beklerken düşünüyordu tüm bunları. Ana rahmine düştüğü andan itibaren kaderinin alnına kanla yazıldığını bilircesine acı çekiyordu. Yükü, Quasimodo’nun sırtında taşıdığı habis kas yığınından bile daha ağırdı, acı veriyordu ona. Onunkisi sadece sessiz bir çığlıktı.
Gölgesi dünyaya düştüğünden bu yana insanlar, kadın-erkek beraber çalışıp kalkınmayı sağlamışlard... more Gölgesi dünyaya düştüğünden bu yana insanlar, kadın-erkek beraber çalışıp kalkınmayı sağlamışlardır. Şu anda içine bulunulan dünya, her iki cinste tüm insanlığın ortak gayretleriyle evrilip bugünkü şeklini almıştır. Ne var ki, her ne kadar ortak çalışma taraflara eşit güç dağılımı ve muameleyi hakkaniyetli görüyorsa da, bir taraf diğerini daima ezmiştir. Sosyal Darwinizm’den farklı olarak, burada zayıf halka koparılmamış, sindirilmiştir.
Avrupa kimliğinin bir grup kimliği olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Avrupa coğrafyasında ... more Avrupa kimliğinin bir grup kimliği olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Avrupa coğrafyasında birçok milletten insan yaşamasına, bu insanların dillerinin ve kültürlerinin farklı olmasına karşın, bu insanlar tek bir çatı altında toplanmayı başarabilmişlerdir. O zaman Avrupa kimliğinin bir üst kimlik olduğunu ve bir kıtanın genel kültürünü tanımladığını söylemek yanlış olmayacaktır. Aslında Avrupa kimliği temelleri uzun yıllar öncesine dayanmaktadır. Doğunun İslamlaşması ve Akdeniz’in bir İslam gölü haline gelmesi batılıları kendi kabuğuna çektirmiştir. Doğudan kaçan batı küçük Avrupa coğrafyasına sıkışmak zorunda kalmıştır. Avrupa sadece doğudan değil, güney ve kuzeyden de tehditler alınca tamamen içine kapanmıştır. İslam korkusuyla kendi oluşum sürecini başlatan Hıristiyan Avrupa’nın tarihsel ve kültürel gelişimi başlamıştır ve tamamen doğaldır..............................
Herkes daha iyi bir dünyada yaşamayı hak eder. İyiliğin, iyi niyetliliğin, poli... more Herkes daha iyi bir dünyada yaşamayı hak eder. İyiliğin, iyi niyetliliğin, politik ve ekonomik istikrarın hakim olduğu bir ortam da yine herkesin en doğal hakkıdır. Sosyal entiteler olarak insanlar bir arada yaşama eğilimine sahiptir. Toplu yaşam farklı beyinlerin bir araya gelmesiyle anlam kazanır ve “medeniyet” adı verilen kavramı oluşturur. Medeniyetlerde eğitim, hukuk, anayasa, devlet gibi insanı belli bir çerçevede özgür kılan, insanı insan yapan değerleri oluşturan ve sürdürülebilirliğini sağlayan, atılacak her adımın, söylenecek her sözün insanlığın geleceği için olduğuna bireyi ikna edebilen kurumlar vardır. Bu kurumların oluşumu sanılanın aksine uzun zamanlar içerisinde evrilip bugünkü şekillerini almışlardır. Fakat her şeyin kusursuz yaratıldığı bu evrende, insan aklıyla oluşturulmuş genel hatlarıyla devlet kavramı insanlık tarihi içerisinden günümüze birçok boşluk ve kusurla ulaşmıştır......................