Mert Ayrancı | Hitit University (original) (raw)
Papers by Mert Ayrancı
Retos, 2024
The primary aim of this study was to examine the attitudes of secondary school students towards p... more The primary aim of this study was to examine the attitudes of secondary school students towards physical education and sports and their emotional intelligence levels. The study was conducted with 360 students. Data were collected using a personal information form and a voluntary consent form. Emotional intelligence was assessed with a 60-item measurement tool developed by BarOn and adapted into Turkish by Köksal. Students' attitudes were measured using the 24-item "Physical Education and Sports Attitude Scale" developed by Demirhan and Altay. The data were analyzed with SPSS 25 program. Normality tests revealed that the data were normally distributed, so independent sample t-test and one-way analysis of variance (ANOVA) were used. The significance level was set at 0.05. Analyses revealed significant differences in physical education and sport attitude scores and emotional intelligence scores based on gender and participation in sport activities. In addition, significant differences were observed in emotional intelligence scores depending on the educational level of the parents. However, no significant differences were found in physical education and sport attitude scores depending on these variables. The findings were discussed in the light of the literature and recommendations were made.
Akdeniz eğitim araştırmaları dergisi, Dec 31, 2022
Bu çalışmada, çocukların oynadıkları oyunlar sonrasında yaşadıkları duygu yoğunluğunu ve duygusal... more Bu çalışmada, çocukların oynadıkları oyunlar sonrasında yaşadıkları duygu yoğunluğunu ve duygusal deneyimlerini belirlemek için geliştirilmiş olan “Games and Emotions Scale for Children (GES-C)” ölçeğinin Türkçeye uyarlanması amaçlanmıştır. Tarama modeli ile desenlenen bu çalışmada, 8-12 yaş arası toplam 179 çocuktan veri toplanmıştır. Dilsel eşdeğerliği sağlamak için uzman görüşleri alınmıştır. Ölçeğin yapı geçerliliği için Açımlayıcı Faktör Analizi (AFA) ve Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA) yapılmıştır. Uyarlanan ölçeğin psikometrik özelliklerini belirlemek için, madde korelasyonları, madde ayırt ediciliği ve iç tutarlılık katsayıları hesaplanmıştır. Güvenirlik ve geçerlilik analizleri sonrasında 9 maddeden oluşan ölçeğin iç tutarlılık değerleri, pozitif duyguları içeren birinci faktör için α =.81; beş maddeden oluşan ve negatif duyguları içeren ikinci faktör için ise α =.76 olarak hesaplanmıştır. Psikometrik değerlerin kabul edilebilir düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Öte yandan DFA sonucu ortaya çıkan uyum indeksleri incelendiğinde AFA neticesinde önerilen iki faktörlü yapının doğrulandığı ve veri setiyle kabul edilebilir uyum gösterdiği ortaya konmuştur. Sonuç olarak, çalışma sonucu ortaya konan ODÖ-Ç-TR ölçme aracının, oyunlaştırılmış öğrenme ortamlarında 8-12 yaş arası çocukların bilişsel, duyuşsal ve psikomotor becerilerini inceleyen araştırmacılara, uygulayıcılara ve öğretmenlere çocukların öğrenme ve oyun etkinlikleri sonrasında duygu yoğunluğu ve yaşadıkları duygusal deneyimlerini belirlemede katkı sağlayıcı niteliktedir. Anahtar Kelimeler: Oyun, Duygu durum, Duyuşsal Beceriler, Oyun ve Duygu Ölçeği.
Uluslararası Kültürel ve Sosyal Araştırmalar Dergisi (UKSAD), Jun 30, 2018
Kişinin kendi duygularını anlaması, başkalarının duygularına empati beslemesi ve duygularını yaşa... more Kişinin kendi duygularını anlaması, başkalarının duygularına empati beslemesi ve duygularını yaşamını zenginleştirebilecek şekilde düzenleyebilme yetisi duygusal zeka olarak tanımlanır. Akademik göreve başlama ya da tamamlamayı bir sonraki güne bırakmak ise akademik erteleme davranışı olarak tanımlanmaktadır. Sporcu öğrencilerin, yaşadığı sorunlardaki farklılıklardan hareketle, duygusal zekâ düzeyinin akademik erteleme davranışı üzerinde etkili olduğu düşünülmektedir. Bu araştırmada Bocce sporcularının duygusal zekâ düzeyleri ve akademik erteleme davranışlarının incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya aktif olarak spor yapan Bocce(Petank) sporcularından 81'i kadın 110'u erkek olmak üzere toplam 191 sporcu katılmıştır. Araştırma verileri; Kişisel Bilgi Formu, Schutte Duygusal Zekâ Ölçeği ve Akademik Erteleme Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Verilerin istatistiksel analizi için Anova, Tukey, T-testi, Korelasyon, Çoklu Doğrusal Regresyon ve Kruskall Wallis testi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, bocce sporcularının duygusal zekâ alt boyutlarından iyimserlik (r=-,234; p<0.05), duyguların kullanımı (r=-,331; p<0.05) ve duyguların değerlendirilmesi (r=-,334; p<0.05) ile akademik erteleme davranışı arasında negatif yönlü anlamlı ilişkiler saptanmıştır. Duygusal zekâ düzeyinin akademik erteleme davranışı üzerindeki etkisinin incelenmesi amacıyla yapılan çoklu doğrusal regresyon analizi sonuçlarına göre; Duygusal zekâ alt boyutlarının (iyimserlik, duyguların kullanımı ve duyguların değerlendirilmesi) akademik erteleme davranışı üzerinde anlamlı etki oluşturduğu görülmüştür. Sonuçlar ilgili literatür ışığında tartışılmış ve öneriler sunulmuştur.
Akdeniz Eğitim Araştırmaları Dergisi, 2022
Bu çalışmada, çocukların oynadıkları oyunlar sonrasında yaşadıkları duygu yoğunluğunu ve duygusal... more Bu çalışmada, çocukların oynadıkları oyunlar sonrasında yaşadıkları duygu yoğunluğunu ve duygusal
deneyimlerini belirlemek için geliştirilmiş olan “Games and Emotions Scale for Children (GES-C)” ölçeğinin
Türkçeye uyarlanması amaçlanmıştır. Tarama modeli ile desenlenen bu çalışmada, 8-12 yaş arası toplam 179
çocuktan veri toplanmıştır. Dilsel eşdeğerliği sağlamak için uzman görüşleri alınmıştır. Ölçeğin yapı geçerliliği
için Açımlayıcı Faktör Analizi (AFA) ve Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA) yapılmıştır. Uyarlanan ölçeğin
psikometrik özelliklerini belirlemek için, madde korelasyonları, madde ayırt ediciliği ve iç tutarlılık katsayıları
hesaplanmıştır. Güvenirlik ve geçerlilik analizleri sonrasında 9 maddeden oluşan ölçeğin iç tutarlılık değerleri,
pozitif duyguları içeren birinci faktör için α =.81; beş maddeden oluşan ve negatif duyguları içeren ikinci faktör
için ise α =.76 olarak hesaplanmıştır. Psikometrik değerlerin kabul edilebilir düzeyde olduğu tespit edilmiştir.
Öte yandan DFA sonucu ortaya çıkan uyum indeksleri incelendiğinde AFA neticesinde önerilen iki faktörlü
yapının doğrulandığı ve veri setiyle kabul edilebilir uyum gösterdiği ortaya konmuştur. Sonuç olarak, çalışma
sonucu ortaya konan ODÖ-Ç-TR ölçme aracının, oyunlaştırılmış öğrenme ortamlarında 8-12 yaş arası çocukların
bilişsel, duyuşsal ve psikomotor becerilerini inceleyen araştırmacılara, uygulayıcılara ve öğretmenlere çocukların
öğrenme ve oyun etkinlikleri sonrasında duygu yoğunluğu ve yaşadıkları duygusal deneyimlerini belirlemede
katkı sağlayıcı niteliktedir.
Anahtar Kelimeler: Oyun, Duygu durum, Duyuşsal Beceriler, Oyun ve Duygu Ölçeği.
Kisinin kendi duygularini anlamasi, baskalarinin duygularina empati beslemesi ve duygularini yasa... more Kisinin kendi duygularini anlamasi, baskalarinin duygularina empati beslemesi ve duygularini yasamini zenginlestirebilecek sekilde duzenleyebilme yetisi duygusal zeka olarak tanimlanir. Akademik goreve baslama ya da tamamlamayi bir sonraki gune birakmak ise akademik erteleme davranisi olarak tanimlanmaktadir. Sporcu ogrencilerin, yasadigi sorunlardaki farkliliklardan hareketle, duygusal zekâ duzeyinin akademik erteleme davranisi uzerinde etkili oldugu dusunulmektedir. Bu arastirmada Bocce sporcularinin duygusal zekâ duzeyleri ve akademik erteleme davranislarinin incelenmesi amaclanmistir. Arastirmaya aktif olarak spor yapan Bocce(Petank) sporcularindan 81’i kadin 110’u erkek olmak uzere toplam 191 sporcu katilmistir. Arastirma verileri; Kisisel Bilgi Formu, Schutte Duygusal Zekâ Olcegi ve Akademik Erteleme Olcegi kullanilarak toplanmistir. Verilerin istatistiksel analizi icin Anova, Tukey, T-tesi, Korelasyon, Coklu Dogrusal Regresyon ve Kruskall Wallis testi kullanilmistir. Arastirm...
CBÜ Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, 2018
Aim: The aim of this study is to investigate the role of age and gender in examining the emotiona... more Aim: The aim of this study is to investigate the role of age and gender in examining the emotional intelligence levels of athletes.. Methods: The universe of the research consists of licensed athletes in Turkey, and the sample consists of 2736 licensed athletes who continue their active sports life in 2019. As a data collection tool in the research; Voluntary Participation Consent Form and Personal Information Form were used. The "Schutte Emotional Intelligence Scale", developed by Schutte et al., (1998), edited by Austin, Saklofske, Huang, and McKenney, (2004), and adapted into Turkish by Tatar, Tok, and Saltukoğlu (2011), was used to measure emotional intelligence. SPSS 25 package program was used for the statistical analysis of the data, and descriptive statistics, one-way ANOVA and t-test analyzes were used in the analysis of the data obtained. Results: As a result of the analysis, it was seen that there was no significant difference in the comparison of the emotional intelligence sub-dimensions and the total score according to the type of sport they do (p>0.05). According to the age variable of the athletes, between the emotional intelligence sub-dimensions and the total score; there was a statistically significant difference in optimism/mood regulation, use of emotions sub-dimension and emotional intelligence total score (p<0.05). In the sub-dimension of evaluation of emotions, there was no statistically significant difference (p>0.05). Conclusion: When the emotional intelligence levels of the athletes were examined according to the gender variable, it was observed that there was a significant difference in favor of women in the use of emotions, evaluation of emotions and total emotional intelligence scores (p<0.05). The results were discussed in the light of the relevant literature and suggestions were made for future studies.
SPOR BİLİMLERİ FAKÜLTESİNDE ÖĞRENİM GÖREN SPORCULARIN PSİKOLOJİK BECERİLERİNİN İNCELENMESİ, 2019
Bu çalışmanın amacı, spor bilimleri fakültesinde öğrenim gören sporcuların psikolojik becerilerin... more Bu çalışmanın amacı, spor bilimleri fakültesinde öğrenim gören sporcuların psikolojik becerilerinin incelenmesidir. Araştırmanın örneklemini 2019-2020 eğitim-öğretim yılında, Bartın Üniversitesi‘nin, Spor Bilimleri Fakültesinde öğrenim görmekte olan 280 sporcu oluşturmaktadır. Sporcuların psikolojik becerilerini ölçmek için Erhan, Bedir, Güler ve Ağduman‘ ın (2015) geçerlilik ve güvenirliliğini yapmış olduğu ―Sporcuların Psikolojik Becerilerini Değerlendirme‖ ölçeği kullanılmıştır. Katılımcıların demografik bilgilerine ulaşmak için, araştırmacıların geliştirmiş olduğu ―Kişisel Bilgi Formu‖ kullanılmıştır. Elde edilen verilerin analizinde SPSS 25 paket programından yararlanılmıştır. Araştırmanın analizinde; betimsel istatistikler, normallik testleri, ANOVA ve t-testi analizi yapılmıştır. Araştırma bulgularına göre spor bilimleri fakültesinde öğrenim gören sporcuların psikolojik beceri puanlarının; cinsiyet değişkeni açısından zorluklarla baş edebilme, konsantrasyon, hedef belirleme ve mental hazırlık alt boyutunda kadınlar lehine anlamlı farklılıklar olduğu görülürken baskı altında iyi performans gösterebilme alt boyutlarında erkekler lehine anlamlı farklılıklar olduğu görülmüştür (p<0.05). Katılımcıların milli sporcu musunuz? sorusuna verdikleri yanıtlara göre; zorluklarla baş edebilme alt boyutunda, milli sporcu olanların lehine anlamlı bir farklılığın olduğu görülmüştür (p<0.05). Uğraşılan spor dalı değişkenine göre; zorluklarla baş edebilme, öğrenmeye açık olabilme, konsantrasyon, güven ve başarı, motivasyonu ile psikolojik becerilerinin toplam puanlarında bireysel sporcular ve takım sporcuları arasında, takım sporcularının lehine anlamlı bir farklılığın olduğu görülmektedir (p<0.05). Sporcuların son bir yıl içerisinde okudukları kitap sayısı değişkenine göre; hedef belirleme ve mental hazırlık alt boyutunda 9 ve üzeri kitap okuyan sporcular lehine anlamlı farklılık olduğu bulunmuştur (p<0.05). Bir hafta içerisindeki antrenman sıklığına göre; hedef belirleme ve mental hazırlık alt boyutunda 6 gün ve üzeri antrenman yapanlar lehine anlamlı bir farklılık olduğu görülmektedir (p<0.05). Araştırma sonucunda, sporcuların psikolojik becerileri incelendiğinde kadınların, erkeklerin, milli sporcuların, takım sporcularının, okunan kitap sayısı ve antrenman sıklıklarına göre anlamlı farklılıklar olduğu görülmüştür. Elde edilen bulgular ilgili literatür ışığında tartışılmış ve önerilere yer verilmiştir.
Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeni Adayları ile Diğer Öğretmen Adaylarının Sosyal Görünüş Kaygısı ve Akademik Öz-Yeterlilik Düzeylerinin Karşılaştırılması, 2019
Yapılan bu araştırmada beden eğitimi ve spor öğretmenliği bölümü öğrencileri ile eğitim fakültesi... more Yapılan bu araştırmada beden eğitimi ve spor öğretmenliği bölümü öğrencileri ile eğitim fakültesine bağlı farklı
bölümlerde öğrenim görmekte olan öğrencilerin sosyal görünüş kaygısı ve akademik öz-yeterlik düzeylerinin
karşılaştırılması amaçlanmıştır. Araştırmanın örneklemini, 2016-2017 eğitim ve öğretim yılında Sakarya
Üniversitesi’nin beden eğitimi ve spor yüksekokulu ile diğer eğitim bölümlerinde öğrenim gören 384 öğrenciden
meydana gelmiştir. Katılımcıların akademik öz-yeterlik düzeylerinin tespit edilmesinde “Akademik Özyeterlik
Ölçeği”, sosyal görünüş kaygılarının belirlenmesinde ise “Sosyal Görünüş Kaygısı Ölçeği” kullanılmıştır. Elde
edilen verilerin analizinde SPSS 22 programı kullanılmıştır. Araştırmanın analizinde; MANOVA, pearson
korelasyon, One Way ANOVA, T-testi ve Tukey testi kullanılmıştır. Araştırmanın sonunda katılımcıların
akademik öz-yeterlik düzeylerinin orta seviyede olduğu tespit edilmiştir. Demografik değişkenler açısından ele
alındığı zaman, katılımcıların akademik öz-yeterlik düzeylerinin eğitim gördükleri bölüm, yaş grubu, öğrenim
görülen sınıf, akademik başarı düzeyi, aile yapısı, yaşamlarının büyük bir bölümünün geçtiği yerleşim yeri, anne
ve baba eğitim durumu ile aylık gelir düzeyi değişkenlerine göre istatistiksel açıdan anlamlı farklılık gösterdiği
bulunmuştur (p<0.05). Buna karşılık akademik öz-yeterlik düzeyinin cinsiyet ve beden kitle indeksi değişkenlerine
göre anlamlı farklılık göstermediği belirlenmiştir (p>0.05). Katılımcıların sosyal görünüş kaygılarının orta düzeyin
altında bulunduğu tespit edilmiştir. Demografi değişkenler açısından ele alındığı zaman, katılımcıların sosyal
görünüş kaygılarının öğrenim görülen bölüm, yaşamlarının büyük bir bölümünün geçtiği yerleşim yeri ve baba
eğitim düzeyine göre istatistiksel açıdan anlamlı farklılık gösterdiği tespit edilmiştir (p<0.05). Buna karşılık
katılımcıların sosyal görünüş kaygılarının yaş, beden kitle indeksi, cinsiyet, öğrenim görülen sınıf, akademik başarı
düzeyi, aile yapısı, anne eğitim düzeyi ve aylık gelir durumlarına göre istatistiksel açıdan anlamlı farklılık
göstermediği belirlenmiştir (p>0.05). Ölçekler arası korelasyon değerlendirildiği zaman, katılımcıların sosyal
görünüş kaygıları ile akademik öz-yeterlik alt boyutlarından sosyal statü, bilişsel uygulamalar ve toplam akademik
öz-yeterlik düzeyleri arasında negatif yönlü bir ilişki olduğu ancak bu ilişkinin istatistiksel olarak anlamlı olmadığı
(p>0.05), buna karşılık görünüş kaygısı ile teknik beceriler öz-yeterlik düzeyi arasında da negatif yönlü ve anlamlı
bir ilişki bulunduğu tespit edilmiştir (p<0.05)
Beden Eğitimi Ve Spor Öğretmeni Adaylarının Akademik Başarılarının Bazı Değişkenlere Göre İncelenmesi, 2019
Akademik başarı, öğrencilerin eğitim hayatı boyunca öğrenim gördükleri derslerden elde ettikleri ... more Akademik başarı, öğrencilerin eğitim hayatı boyunca öğrenim gördükleri derslerden elde ettikleri başarı olarak
tanımlanmaktadır. Öğrenciler, derslerden edindikleri bilgileri meslek hayatlarında kullanarak toplumda eğitici
olarak rol üstlenmektedirler. Bu nedenle araştırmanın amacı, beden eğitimi ve spor öğretmeni adaylarının
akademik başarılarının bazı değişkenlere göre incelenmesi olarak belirlenmiştir. Araştırmaya, Sakarya Uygulamalı
Bilimler Üniversitesi, Spor Bilimleri Fakültesi ve Bartın Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Beden
Eğitimi ve Spor Öğretmenliği bölümü öğrencilerinden, kasti örnekleme yoluyla seçilen 236 beden eğitimi ve spor
öğretmen adayı katılmıştır. Katılımcı grubuna ve araştırmanın diğer değişkenlerine ait bilgiler, tanımlayıcı
istatistik teknikleri ile çözümlenmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde SPSS 21.0 paket programı kullanılmış,
analizlerinde ise; betimsel istatistikler, bağımsız t-testi ve tek yönlü varyans analizi (ANOVA) tekniklerinden
yararlanılmıştır. Elde edilen veriler sonucunda, beden eğitimi ve spor öğretmeni adaylarının akademik başarı
puanlarının; yaş grupları, sınıf düzeyleri, baba eğitim durumları, spor yapma sıklıklarına göre anlamlı farklılık
gösterdiği tespit edilmiştir (p<0.05). Katılımcıların, akademik başarı puanlarının; cinsiyet, anne eğitim, aile gelir
durumları değişkenine göre ise anlamlı farklılık göstermediği tespit edilmiştir (p>0.05). Araştırma bulguları
literatür ışığında tartışılmış ve yapılacak yeni çalışmalara katkı sağlaması amacıyla, öneriler sunulmuştur.
Bocce (Petank) Sporcularının Duygusal Zekâ Düzeylerinin, Akademik Erteleme Davranışları Üzerine Etkisinin İncelenmesi, 2018
Öz Kişinin kendi duygularını anlaması, başkalarının duygularına empati beslemesi ve duygularını y... more Öz Kişinin kendi duygularını anlaması, başkalarının duygularına empati beslemesi ve duygularını yaşamını zenginleştirebilecek şekilde düzenleyebilme yetisi duygusal zeka olarak tanımlanır. Akademik göreve başlama ya da tamamlamayı bir sonraki güne bırakmak ise akademik erteleme davranışı olarak tanımlanmaktadır. Sporcu öğrencilerin, yaşadığı sorunlardaki farklılıklardan hareketle, duygusal zekâ düzeyinin akademik erteleme davranışı üzerinde etkili olduğu düşünülmektedir. Bu araştırmada Bocce sporcularının duygusal zekâ düzeyleri ve akademik erteleme davranışlarının incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya aktif olarak spor yapan Bocce(Petank) sporcularından 81'i kadın 110'u erkek olmak üzere toplam 191 sporcu katılmıştır. Araştırma verileri; Kişisel Bilgi Formu, Schutte Duygusal Zekâ Ölçeği ve Akademik Erteleme Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Verilerin istatistiksel analizi için Anova, Tukey, T-testi, Korelasyon, Çoklu Doğrusal Regresyon ve Kruskall Wallis testi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, bocce sporcularının duygusal zekâ alt boyutlarından iyimserlik (r=-,234; p<0.05), duyguların kullanımı (r=-,331; p<0.05) ve duyguların değerlendirilmesi (r=-,334; p<0.05) ile akademik erteleme davranışı arasında negatif yönlü anlamlı ilişkiler saptanmıştır. Duygusal zekâ düzeyinin akademik erteleme davranışı üzerindeki etkisinin incelenmesi amacıyla yapılan çoklu doğrusal regresyon analizi sonuçlarına göre; Duygusal zekâ alt boyutlarının (iyimserlik, duyguların kullanımı ve duyguların değerlendirilmesi) akademik erteleme davranışı üzerinde anlamlı etki oluşturduğu görülmüştür. Sonuçlar ilgili literatür ışığında tartışılmış ve öneriler sunulmuştur.
Bireylerin erken yaşlarda spor ile tanışması, gelecek yaşamlarında spora ilişkin tutum ve davranı... more Bireylerin erken yaşlarda spor ile tanışması, gelecek yaşamlarında spora ilişkin tutum ve davranışlarının önemli bir belirleyicisidir. İlköğretim dönemi ise çocukların gelişimlerinin desteklenmesi ve bazı alışkanlıkların kazanılmasında önemli bir zaman dilimidir. Yapılan araştırma da 6-7 yaş ilkokul çocuklarının spora ilişkin görüşlerini belirlemek amaçlanmıştır. Örneklem grubunu, Bartın ve İstanbul illerinde ilköğretim düzeyinde eğitim gören toplam 52 çocuk oluşturmaktadır. Nitel olarak yapılan çalışmada verilerin toplanmasında yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Katılımcılar ile gerçekleştirilen görüşmeler, katılımcıların kendilerini rahat ifade edebilecekleri ortamlar da uygulanmıştır. Veriler üzerinde içerik analizi yapılmıştır. Sonuç olarak; çocukların spor ve sporcu terimlerini tam olarak kavrayamadığı, sporun kimler tarafından nasıl ve nerede yapıldığına ilişkin sınırlı sayıda görüşe sahip oldukları, futbol, voleybol, atletizm ve basketbol gibi spor dallarını bildikleri belirlenmiştir. Sonuçlar literatür bilgileri ışığında tartışılmış ve çocukların spora ilişkin bilgi ve aktivitelerinin arttırılması önerilmiştir.
Books by Mert Ayrancı
Lambert Academic Publishing, 2023
Lambert, 2020
Duygusal zekâ, spor alanı içinde önemli bir kavramdır. Çünkü duygusal zeka artışı, sportif faaliy... more Duygusal zekâ, spor alanı içinde önemli bir kavramdır. Çünkü
duygusal zeka artışı, sportif faaliyet sırasında karşılaşılabilecek,
negatif duygu durumlarını azaltarak, psikolojik rahatlatmayı
kolaylaştırır. Bu kavram Goleman tarafından performansı artması
beklenen bireylerin, kendi duygularını ve başkalarının duygularını
anlama kapasitelerinin yanı sıra, duyguları yeterince yönetme
yeteneği olarakta açıklanmıştır (Goleman, 1998; Laborde ve ark.,
2016; Walton ve ark., 2018; Castro ve ark. 2019).
Duygusal zekâ kavramı genellikle duyguların kontrolünde olmak
değil, duyguların akıl ve mantık ile en iyi şekilde yönetebilmesi ve bu
213
sayede ilişkileri daha başarılı hale getirebilme kabiliyetidir. Spor,
alanında da duygusal zekâyı bu özelliğiyle değerlendirmek faydalı
olabilir. Bu yüzden araştırmacılar tarafından, bazı ortak düşüncelerin
ve duygusal zekâ yeterliklerinin neler olduğu konusunda, çeşitli bilim
insanlarının önerdikleri modellerin bilinmesinde büyük yararlar
vardır. Bahsi geçen modellerin ortak noktalarını dört ana yeterlikte
toplamak mümkündür. Bunlar empati, özdenetim, öz farkındalık ve
öfke olarak sıralanabilir. Öfkeyi zor durumlarla başa çıkma,
mücadeleci olma ve olumsuz duyguların kontrolü olarak anlayabiliriz.
Öz farkındalığı ise bireyin kendini tanıyabilmesi, duygularının
farkında olabilmesi, genel ruh halinin neşeli olması ve değişime açık
olması gibi anlayabilmemiz mümkün. Özdenetim ise sorumluluklar
alabilme ve güvenilir olmayı açıklıyor. Son olarak da empatiyi,
kişilerin duygularını sezebilme ve hissedebilme, onların duygusal
ihtiyaçlarına duyarlı olma ve yardımseverlik olarak kabul edebiliriz
(Somuncuoğlu, 2005).
Bireysel ve takım sporlarıyla uğraşan sporcular, kendi duygularını
tanıyıp, bu duyguları yapıcı bir biçimde yönlendirildikleri takdirde,
zihinsel performanslarına da katkıda bulunabilirler. Bilindiği üzere,
dünyanın önemli ekonomik unsurlarından biri olan sportif alanlarda,
duygularını yönetemeyen sporcuların, zekâlarını da yönetememekte
oldukları gözlenebilir. Sonuçların saniyelerle hatta saliselerle
belirlendiği pek çok spor branşında, duyguların ve sporcunun
davranışlarının, duygusal zekâ düzeyi ile ilişkili olduğu
düşünülmektedir (Adiloğulları ve Görgülü, 2015). Bu durumu daha
açık anlayabilmek için spor ve duygusal zekâ alanında yapılan
araştırmaları göz önünde bulundurmak faydalı olacaktır.
Lane ve ark., (2009) sporcular arasında duygusal zekâ ve psikolojik
becerilerin kullanımı ile ilgili olarak yaptıkları araştırmada, hem
pratikte hem de yarışmada, kendi kendine konuşma, imge ve
aktivasyon, başkalarının duygularının değerlendirilme algıları ve
duyguları düzenleme yeteneği ile ilişkili olumlu sonuçları, duygusal
214
zekaya atfetmişlerdir. Sporcularda bu ilişkilerin yönü, psikolojik
becerilerin ne sıklıkla kullanıldığının bilinmesiyle, duygusal zekânın
daha güçlü bir belirleyici olarak algılandığını da göstermiştir.
Gerek ülkemizde, gerekse diğer ülkelerde, spor alanında duygusal
zekâya önem verilerek, birçok çalışma yapılmaktadır. Sarıkabak ve
ark., (2018) Bocce (petank) sporcularının duygusal zekâ düzeylerinin
akademik erteleme davranışları üzerine etkileri hakkında yaptıkları
çalışmada, duygusal zekâ alt boyutlarının (iyimserlik, duyguların
kullanımı ve duyguların değerlendirilmesi), akademik erteleme
davranışı üzerinde anlamlı bir etki oluşturduğunu gözlemlemişlerdir.
Kolej basketbolu oyuncularında duygusal zekâ ve performans
ilişkisini araştıran Zizzi ve ark., (2003) ise basketbol maçlarında
sporcuların yaşadığı olumlu ve olumsuz duygu durumlarının,
oyuncuların isabetli atış gibi becerilerini etkilediğini belirtmişler ve
oyuncuların maç esnasında veya sezon boyunca çıkılan her
karşılaşmada, duygularının, sporcu becerilerine etkisinin olduğunu
savunmuşlardır. Bununla birlikte, duygusal zekânın her spor branşına
yönelik araştırmalarının yapılması gerektiğini de önermişlerdir.
Bir diğer farklı duygusal zekâ ve spor çalışmasına baktığımızda,
Ghaderi ve Ghasemi’nin (2012) seçili spor branşlarında (takım ve
bireysel), sporcuların kişisel karakterleriyle duygusal zekâ arasındaki
ilişkilere baktıkları, takım sporcularının sosyal düzeylerinin, duygusal
zekâ açısından, bireysel sporculara göre daha fazla olduğu sonucuna
ulaştıkları görülmüştür. Bu fark ise belkide takım ve bireysel sporcu
seçiminde, spor adamları için yol gösterici olabilir.
Sporcuların kendi duygu durumlarının farkında olarak,
antrenmanlarda ve çıktıkları müsabakalarda bu duygu durumlarını iyi
yönetmesi, sportif başarı üzerinde etkili olabilir. Spora başlanan ilk
yıllarda, sporculara duygusal zekâ geliştirici eğitimlerin verilmesinin
önemli bir adım olacağı söylenebilir. Kendi duygu süreçlerinin
farkında olan sporcuların, her alanda başarılı olacağı düşünülmektedir.
Sürekli gelişen dünyada, duygusal zekâ ve spor üzerinde yapılan
215
çalışmalarda gün geçtikçe artmaktadır. Her bir araştırmada duygusal
zekânın ölçümünde farklı yöntemlerin kullanıldığı görülmüştür.
Gelinen noktada araştırmaların çoğalması, araştırmacıları en iyi
yöntem biçiminin seçimine itmektedir. Duygusal zekânın ölçümünde
doğru yöntemlerin kullanması, sportif alanda gelen başarıyı da
arttıracaktır. Sarıkabak (2018) sporda duygusal zekâ tanımını:
“Sporcunun kendi duygu durumu ve fiziksel özellikleri ile branşına ait
fiziki gereklilikleri kavraması, rakibin ve takım arkadaşları ile branşın
gerektirdiği duygu durumlarının farkında olarak, onların fiziksel
özelliklerini iyi değerlendirmesi ve tüm bu özellikleri kullanarak,
profesyonelce süreci yönetmesi” şeklinde yapmıştır.
Retos, 2024
The primary aim of this study was to examine the attitudes of secondary school students towards p... more The primary aim of this study was to examine the attitudes of secondary school students towards physical education and sports and their emotional intelligence levels. The study was conducted with 360 students. Data were collected using a personal information form and a voluntary consent form. Emotional intelligence was assessed with a 60-item measurement tool developed by BarOn and adapted into Turkish by Köksal. Students' attitudes were measured using the 24-item "Physical Education and Sports Attitude Scale" developed by Demirhan and Altay. The data were analyzed with SPSS 25 program. Normality tests revealed that the data were normally distributed, so independent sample t-test and one-way analysis of variance (ANOVA) were used. The significance level was set at 0.05. Analyses revealed significant differences in physical education and sport attitude scores and emotional intelligence scores based on gender and participation in sport activities. In addition, significant differences were observed in emotional intelligence scores depending on the educational level of the parents. However, no significant differences were found in physical education and sport attitude scores depending on these variables. The findings were discussed in the light of the literature and recommendations were made.
Akdeniz eğitim araştırmaları dergisi, Dec 31, 2022
Bu çalışmada, çocukların oynadıkları oyunlar sonrasında yaşadıkları duygu yoğunluğunu ve duygusal... more Bu çalışmada, çocukların oynadıkları oyunlar sonrasında yaşadıkları duygu yoğunluğunu ve duygusal deneyimlerini belirlemek için geliştirilmiş olan “Games and Emotions Scale for Children (GES-C)” ölçeğinin Türkçeye uyarlanması amaçlanmıştır. Tarama modeli ile desenlenen bu çalışmada, 8-12 yaş arası toplam 179 çocuktan veri toplanmıştır. Dilsel eşdeğerliği sağlamak için uzman görüşleri alınmıştır. Ölçeğin yapı geçerliliği için Açımlayıcı Faktör Analizi (AFA) ve Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA) yapılmıştır. Uyarlanan ölçeğin psikometrik özelliklerini belirlemek için, madde korelasyonları, madde ayırt ediciliği ve iç tutarlılık katsayıları hesaplanmıştır. Güvenirlik ve geçerlilik analizleri sonrasında 9 maddeden oluşan ölçeğin iç tutarlılık değerleri, pozitif duyguları içeren birinci faktör için α =.81; beş maddeden oluşan ve negatif duyguları içeren ikinci faktör için ise α =.76 olarak hesaplanmıştır. Psikometrik değerlerin kabul edilebilir düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Öte yandan DFA sonucu ortaya çıkan uyum indeksleri incelendiğinde AFA neticesinde önerilen iki faktörlü yapının doğrulandığı ve veri setiyle kabul edilebilir uyum gösterdiği ortaya konmuştur. Sonuç olarak, çalışma sonucu ortaya konan ODÖ-Ç-TR ölçme aracının, oyunlaştırılmış öğrenme ortamlarında 8-12 yaş arası çocukların bilişsel, duyuşsal ve psikomotor becerilerini inceleyen araştırmacılara, uygulayıcılara ve öğretmenlere çocukların öğrenme ve oyun etkinlikleri sonrasında duygu yoğunluğu ve yaşadıkları duygusal deneyimlerini belirlemede katkı sağlayıcı niteliktedir. Anahtar Kelimeler: Oyun, Duygu durum, Duyuşsal Beceriler, Oyun ve Duygu Ölçeği.
Uluslararası Kültürel ve Sosyal Araştırmalar Dergisi (UKSAD), Jun 30, 2018
Kişinin kendi duygularını anlaması, başkalarının duygularına empati beslemesi ve duygularını yaşa... more Kişinin kendi duygularını anlaması, başkalarının duygularına empati beslemesi ve duygularını yaşamını zenginleştirebilecek şekilde düzenleyebilme yetisi duygusal zeka olarak tanımlanır. Akademik göreve başlama ya da tamamlamayı bir sonraki güne bırakmak ise akademik erteleme davranışı olarak tanımlanmaktadır. Sporcu öğrencilerin, yaşadığı sorunlardaki farklılıklardan hareketle, duygusal zekâ düzeyinin akademik erteleme davranışı üzerinde etkili olduğu düşünülmektedir. Bu araştırmada Bocce sporcularının duygusal zekâ düzeyleri ve akademik erteleme davranışlarının incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya aktif olarak spor yapan Bocce(Petank) sporcularından 81'i kadın 110'u erkek olmak üzere toplam 191 sporcu katılmıştır. Araştırma verileri; Kişisel Bilgi Formu, Schutte Duygusal Zekâ Ölçeği ve Akademik Erteleme Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Verilerin istatistiksel analizi için Anova, Tukey, T-testi, Korelasyon, Çoklu Doğrusal Regresyon ve Kruskall Wallis testi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, bocce sporcularının duygusal zekâ alt boyutlarından iyimserlik (r=-,234; p<0.05), duyguların kullanımı (r=-,331; p<0.05) ve duyguların değerlendirilmesi (r=-,334; p<0.05) ile akademik erteleme davranışı arasında negatif yönlü anlamlı ilişkiler saptanmıştır. Duygusal zekâ düzeyinin akademik erteleme davranışı üzerindeki etkisinin incelenmesi amacıyla yapılan çoklu doğrusal regresyon analizi sonuçlarına göre; Duygusal zekâ alt boyutlarının (iyimserlik, duyguların kullanımı ve duyguların değerlendirilmesi) akademik erteleme davranışı üzerinde anlamlı etki oluşturduğu görülmüştür. Sonuçlar ilgili literatür ışığında tartışılmış ve öneriler sunulmuştur.
Akdeniz Eğitim Araştırmaları Dergisi, 2022
Bu çalışmada, çocukların oynadıkları oyunlar sonrasında yaşadıkları duygu yoğunluğunu ve duygusal... more Bu çalışmada, çocukların oynadıkları oyunlar sonrasında yaşadıkları duygu yoğunluğunu ve duygusal
deneyimlerini belirlemek için geliştirilmiş olan “Games and Emotions Scale for Children (GES-C)” ölçeğinin
Türkçeye uyarlanması amaçlanmıştır. Tarama modeli ile desenlenen bu çalışmada, 8-12 yaş arası toplam 179
çocuktan veri toplanmıştır. Dilsel eşdeğerliği sağlamak için uzman görüşleri alınmıştır. Ölçeğin yapı geçerliliği
için Açımlayıcı Faktör Analizi (AFA) ve Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA) yapılmıştır. Uyarlanan ölçeğin
psikometrik özelliklerini belirlemek için, madde korelasyonları, madde ayırt ediciliği ve iç tutarlılık katsayıları
hesaplanmıştır. Güvenirlik ve geçerlilik analizleri sonrasında 9 maddeden oluşan ölçeğin iç tutarlılık değerleri,
pozitif duyguları içeren birinci faktör için α =.81; beş maddeden oluşan ve negatif duyguları içeren ikinci faktör
için ise α =.76 olarak hesaplanmıştır. Psikometrik değerlerin kabul edilebilir düzeyde olduğu tespit edilmiştir.
Öte yandan DFA sonucu ortaya çıkan uyum indeksleri incelendiğinde AFA neticesinde önerilen iki faktörlü
yapının doğrulandığı ve veri setiyle kabul edilebilir uyum gösterdiği ortaya konmuştur. Sonuç olarak, çalışma
sonucu ortaya konan ODÖ-Ç-TR ölçme aracının, oyunlaştırılmış öğrenme ortamlarında 8-12 yaş arası çocukların
bilişsel, duyuşsal ve psikomotor becerilerini inceleyen araştırmacılara, uygulayıcılara ve öğretmenlere çocukların
öğrenme ve oyun etkinlikleri sonrasında duygu yoğunluğu ve yaşadıkları duygusal deneyimlerini belirlemede
katkı sağlayıcı niteliktedir.
Anahtar Kelimeler: Oyun, Duygu durum, Duyuşsal Beceriler, Oyun ve Duygu Ölçeği.
Kisinin kendi duygularini anlamasi, baskalarinin duygularina empati beslemesi ve duygularini yasa... more Kisinin kendi duygularini anlamasi, baskalarinin duygularina empati beslemesi ve duygularini yasamini zenginlestirebilecek sekilde duzenleyebilme yetisi duygusal zeka olarak tanimlanir. Akademik goreve baslama ya da tamamlamayi bir sonraki gune birakmak ise akademik erteleme davranisi olarak tanimlanmaktadir. Sporcu ogrencilerin, yasadigi sorunlardaki farkliliklardan hareketle, duygusal zekâ duzeyinin akademik erteleme davranisi uzerinde etkili oldugu dusunulmektedir. Bu arastirmada Bocce sporcularinin duygusal zekâ duzeyleri ve akademik erteleme davranislarinin incelenmesi amaclanmistir. Arastirmaya aktif olarak spor yapan Bocce(Petank) sporcularindan 81’i kadin 110’u erkek olmak uzere toplam 191 sporcu katilmistir. Arastirma verileri; Kisisel Bilgi Formu, Schutte Duygusal Zekâ Olcegi ve Akademik Erteleme Olcegi kullanilarak toplanmistir. Verilerin istatistiksel analizi icin Anova, Tukey, T-tesi, Korelasyon, Coklu Dogrusal Regresyon ve Kruskall Wallis testi kullanilmistir. Arastirm...
CBÜ Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, 2018
Aim: The aim of this study is to investigate the role of age and gender in examining the emotiona... more Aim: The aim of this study is to investigate the role of age and gender in examining the emotional intelligence levels of athletes.. Methods: The universe of the research consists of licensed athletes in Turkey, and the sample consists of 2736 licensed athletes who continue their active sports life in 2019. As a data collection tool in the research; Voluntary Participation Consent Form and Personal Information Form were used. The "Schutte Emotional Intelligence Scale", developed by Schutte et al., (1998), edited by Austin, Saklofske, Huang, and McKenney, (2004), and adapted into Turkish by Tatar, Tok, and Saltukoğlu (2011), was used to measure emotional intelligence. SPSS 25 package program was used for the statistical analysis of the data, and descriptive statistics, one-way ANOVA and t-test analyzes were used in the analysis of the data obtained. Results: As a result of the analysis, it was seen that there was no significant difference in the comparison of the emotional intelligence sub-dimensions and the total score according to the type of sport they do (p>0.05). According to the age variable of the athletes, between the emotional intelligence sub-dimensions and the total score; there was a statistically significant difference in optimism/mood regulation, use of emotions sub-dimension and emotional intelligence total score (p<0.05). In the sub-dimension of evaluation of emotions, there was no statistically significant difference (p>0.05). Conclusion: When the emotional intelligence levels of the athletes were examined according to the gender variable, it was observed that there was a significant difference in favor of women in the use of emotions, evaluation of emotions and total emotional intelligence scores (p<0.05). The results were discussed in the light of the relevant literature and suggestions were made for future studies.
SPOR BİLİMLERİ FAKÜLTESİNDE ÖĞRENİM GÖREN SPORCULARIN PSİKOLOJİK BECERİLERİNİN İNCELENMESİ, 2019
Bu çalışmanın amacı, spor bilimleri fakültesinde öğrenim gören sporcuların psikolojik becerilerin... more Bu çalışmanın amacı, spor bilimleri fakültesinde öğrenim gören sporcuların psikolojik becerilerinin incelenmesidir. Araştırmanın örneklemini 2019-2020 eğitim-öğretim yılında, Bartın Üniversitesi‘nin, Spor Bilimleri Fakültesinde öğrenim görmekte olan 280 sporcu oluşturmaktadır. Sporcuların psikolojik becerilerini ölçmek için Erhan, Bedir, Güler ve Ağduman‘ ın (2015) geçerlilik ve güvenirliliğini yapmış olduğu ―Sporcuların Psikolojik Becerilerini Değerlendirme‖ ölçeği kullanılmıştır. Katılımcıların demografik bilgilerine ulaşmak için, araştırmacıların geliştirmiş olduğu ―Kişisel Bilgi Formu‖ kullanılmıştır. Elde edilen verilerin analizinde SPSS 25 paket programından yararlanılmıştır. Araştırmanın analizinde; betimsel istatistikler, normallik testleri, ANOVA ve t-testi analizi yapılmıştır. Araştırma bulgularına göre spor bilimleri fakültesinde öğrenim gören sporcuların psikolojik beceri puanlarının; cinsiyet değişkeni açısından zorluklarla baş edebilme, konsantrasyon, hedef belirleme ve mental hazırlık alt boyutunda kadınlar lehine anlamlı farklılıklar olduğu görülürken baskı altında iyi performans gösterebilme alt boyutlarında erkekler lehine anlamlı farklılıklar olduğu görülmüştür (p<0.05). Katılımcıların milli sporcu musunuz? sorusuna verdikleri yanıtlara göre; zorluklarla baş edebilme alt boyutunda, milli sporcu olanların lehine anlamlı bir farklılığın olduğu görülmüştür (p<0.05). Uğraşılan spor dalı değişkenine göre; zorluklarla baş edebilme, öğrenmeye açık olabilme, konsantrasyon, güven ve başarı, motivasyonu ile psikolojik becerilerinin toplam puanlarında bireysel sporcular ve takım sporcuları arasında, takım sporcularının lehine anlamlı bir farklılığın olduğu görülmektedir (p<0.05). Sporcuların son bir yıl içerisinde okudukları kitap sayısı değişkenine göre; hedef belirleme ve mental hazırlık alt boyutunda 9 ve üzeri kitap okuyan sporcular lehine anlamlı farklılık olduğu bulunmuştur (p<0.05). Bir hafta içerisindeki antrenman sıklığına göre; hedef belirleme ve mental hazırlık alt boyutunda 6 gün ve üzeri antrenman yapanlar lehine anlamlı bir farklılık olduğu görülmektedir (p<0.05). Araştırma sonucunda, sporcuların psikolojik becerileri incelendiğinde kadınların, erkeklerin, milli sporcuların, takım sporcularının, okunan kitap sayısı ve antrenman sıklıklarına göre anlamlı farklılıklar olduğu görülmüştür. Elde edilen bulgular ilgili literatür ışığında tartışılmış ve önerilere yer verilmiştir.
Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeni Adayları ile Diğer Öğretmen Adaylarının Sosyal Görünüş Kaygısı ve Akademik Öz-Yeterlilik Düzeylerinin Karşılaştırılması, 2019
Yapılan bu araştırmada beden eğitimi ve spor öğretmenliği bölümü öğrencileri ile eğitim fakültesi... more Yapılan bu araştırmada beden eğitimi ve spor öğretmenliği bölümü öğrencileri ile eğitim fakültesine bağlı farklı
bölümlerde öğrenim görmekte olan öğrencilerin sosyal görünüş kaygısı ve akademik öz-yeterlik düzeylerinin
karşılaştırılması amaçlanmıştır. Araştırmanın örneklemini, 2016-2017 eğitim ve öğretim yılında Sakarya
Üniversitesi’nin beden eğitimi ve spor yüksekokulu ile diğer eğitim bölümlerinde öğrenim gören 384 öğrenciden
meydana gelmiştir. Katılımcıların akademik öz-yeterlik düzeylerinin tespit edilmesinde “Akademik Özyeterlik
Ölçeği”, sosyal görünüş kaygılarının belirlenmesinde ise “Sosyal Görünüş Kaygısı Ölçeği” kullanılmıştır. Elde
edilen verilerin analizinde SPSS 22 programı kullanılmıştır. Araştırmanın analizinde; MANOVA, pearson
korelasyon, One Way ANOVA, T-testi ve Tukey testi kullanılmıştır. Araştırmanın sonunda katılımcıların
akademik öz-yeterlik düzeylerinin orta seviyede olduğu tespit edilmiştir. Demografik değişkenler açısından ele
alındığı zaman, katılımcıların akademik öz-yeterlik düzeylerinin eğitim gördükleri bölüm, yaş grubu, öğrenim
görülen sınıf, akademik başarı düzeyi, aile yapısı, yaşamlarının büyük bir bölümünün geçtiği yerleşim yeri, anne
ve baba eğitim durumu ile aylık gelir düzeyi değişkenlerine göre istatistiksel açıdan anlamlı farklılık gösterdiği
bulunmuştur (p<0.05). Buna karşılık akademik öz-yeterlik düzeyinin cinsiyet ve beden kitle indeksi değişkenlerine
göre anlamlı farklılık göstermediği belirlenmiştir (p>0.05). Katılımcıların sosyal görünüş kaygılarının orta düzeyin
altında bulunduğu tespit edilmiştir. Demografi değişkenler açısından ele alındığı zaman, katılımcıların sosyal
görünüş kaygılarının öğrenim görülen bölüm, yaşamlarının büyük bir bölümünün geçtiği yerleşim yeri ve baba
eğitim düzeyine göre istatistiksel açıdan anlamlı farklılık gösterdiği tespit edilmiştir (p<0.05). Buna karşılık
katılımcıların sosyal görünüş kaygılarının yaş, beden kitle indeksi, cinsiyet, öğrenim görülen sınıf, akademik başarı
düzeyi, aile yapısı, anne eğitim düzeyi ve aylık gelir durumlarına göre istatistiksel açıdan anlamlı farklılık
göstermediği belirlenmiştir (p>0.05). Ölçekler arası korelasyon değerlendirildiği zaman, katılımcıların sosyal
görünüş kaygıları ile akademik öz-yeterlik alt boyutlarından sosyal statü, bilişsel uygulamalar ve toplam akademik
öz-yeterlik düzeyleri arasında negatif yönlü bir ilişki olduğu ancak bu ilişkinin istatistiksel olarak anlamlı olmadığı
(p>0.05), buna karşılık görünüş kaygısı ile teknik beceriler öz-yeterlik düzeyi arasında da negatif yönlü ve anlamlı
bir ilişki bulunduğu tespit edilmiştir (p<0.05)
Beden Eğitimi Ve Spor Öğretmeni Adaylarının Akademik Başarılarının Bazı Değişkenlere Göre İncelenmesi, 2019
Akademik başarı, öğrencilerin eğitim hayatı boyunca öğrenim gördükleri derslerden elde ettikleri ... more Akademik başarı, öğrencilerin eğitim hayatı boyunca öğrenim gördükleri derslerden elde ettikleri başarı olarak
tanımlanmaktadır. Öğrenciler, derslerden edindikleri bilgileri meslek hayatlarında kullanarak toplumda eğitici
olarak rol üstlenmektedirler. Bu nedenle araştırmanın amacı, beden eğitimi ve spor öğretmeni adaylarının
akademik başarılarının bazı değişkenlere göre incelenmesi olarak belirlenmiştir. Araştırmaya, Sakarya Uygulamalı
Bilimler Üniversitesi, Spor Bilimleri Fakültesi ve Bartın Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Beden
Eğitimi ve Spor Öğretmenliği bölümü öğrencilerinden, kasti örnekleme yoluyla seçilen 236 beden eğitimi ve spor
öğretmen adayı katılmıştır. Katılımcı grubuna ve araştırmanın diğer değişkenlerine ait bilgiler, tanımlayıcı
istatistik teknikleri ile çözümlenmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde SPSS 21.0 paket programı kullanılmış,
analizlerinde ise; betimsel istatistikler, bağımsız t-testi ve tek yönlü varyans analizi (ANOVA) tekniklerinden
yararlanılmıştır. Elde edilen veriler sonucunda, beden eğitimi ve spor öğretmeni adaylarının akademik başarı
puanlarının; yaş grupları, sınıf düzeyleri, baba eğitim durumları, spor yapma sıklıklarına göre anlamlı farklılık
gösterdiği tespit edilmiştir (p<0.05). Katılımcıların, akademik başarı puanlarının; cinsiyet, anne eğitim, aile gelir
durumları değişkenine göre ise anlamlı farklılık göstermediği tespit edilmiştir (p>0.05). Araştırma bulguları
literatür ışığında tartışılmış ve yapılacak yeni çalışmalara katkı sağlaması amacıyla, öneriler sunulmuştur.
Bocce (Petank) Sporcularının Duygusal Zekâ Düzeylerinin, Akademik Erteleme Davranışları Üzerine Etkisinin İncelenmesi, 2018
Öz Kişinin kendi duygularını anlaması, başkalarının duygularına empati beslemesi ve duygularını y... more Öz Kişinin kendi duygularını anlaması, başkalarının duygularına empati beslemesi ve duygularını yaşamını zenginleştirebilecek şekilde düzenleyebilme yetisi duygusal zeka olarak tanımlanır. Akademik göreve başlama ya da tamamlamayı bir sonraki güne bırakmak ise akademik erteleme davranışı olarak tanımlanmaktadır. Sporcu öğrencilerin, yaşadığı sorunlardaki farklılıklardan hareketle, duygusal zekâ düzeyinin akademik erteleme davranışı üzerinde etkili olduğu düşünülmektedir. Bu araştırmada Bocce sporcularının duygusal zekâ düzeyleri ve akademik erteleme davranışlarının incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya aktif olarak spor yapan Bocce(Petank) sporcularından 81'i kadın 110'u erkek olmak üzere toplam 191 sporcu katılmıştır. Araştırma verileri; Kişisel Bilgi Formu, Schutte Duygusal Zekâ Ölçeği ve Akademik Erteleme Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Verilerin istatistiksel analizi için Anova, Tukey, T-testi, Korelasyon, Çoklu Doğrusal Regresyon ve Kruskall Wallis testi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, bocce sporcularının duygusal zekâ alt boyutlarından iyimserlik (r=-,234; p<0.05), duyguların kullanımı (r=-,331; p<0.05) ve duyguların değerlendirilmesi (r=-,334; p<0.05) ile akademik erteleme davranışı arasında negatif yönlü anlamlı ilişkiler saptanmıştır. Duygusal zekâ düzeyinin akademik erteleme davranışı üzerindeki etkisinin incelenmesi amacıyla yapılan çoklu doğrusal regresyon analizi sonuçlarına göre; Duygusal zekâ alt boyutlarının (iyimserlik, duyguların kullanımı ve duyguların değerlendirilmesi) akademik erteleme davranışı üzerinde anlamlı etki oluşturduğu görülmüştür. Sonuçlar ilgili literatür ışığında tartışılmış ve öneriler sunulmuştur.
Bireylerin erken yaşlarda spor ile tanışması, gelecek yaşamlarında spora ilişkin tutum ve davranı... more Bireylerin erken yaşlarda spor ile tanışması, gelecek yaşamlarında spora ilişkin tutum ve davranışlarının önemli bir belirleyicisidir. İlköğretim dönemi ise çocukların gelişimlerinin desteklenmesi ve bazı alışkanlıkların kazanılmasında önemli bir zaman dilimidir. Yapılan araştırma da 6-7 yaş ilkokul çocuklarının spora ilişkin görüşlerini belirlemek amaçlanmıştır. Örneklem grubunu, Bartın ve İstanbul illerinde ilköğretim düzeyinde eğitim gören toplam 52 çocuk oluşturmaktadır. Nitel olarak yapılan çalışmada verilerin toplanmasında yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Katılımcılar ile gerçekleştirilen görüşmeler, katılımcıların kendilerini rahat ifade edebilecekleri ortamlar da uygulanmıştır. Veriler üzerinde içerik analizi yapılmıştır. Sonuç olarak; çocukların spor ve sporcu terimlerini tam olarak kavrayamadığı, sporun kimler tarafından nasıl ve nerede yapıldığına ilişkin sınırlı sayıda görüşe sahip oldukları, futbol, voleybol, atletizm ve basketbol gibi spor dallarını bildikleri belirlenmiştir. Sonuçlar literatür bilgileri ışığında tartışılmış ve çocukların spora ilişkin bilgi ve aktivitelerinin arttırılması önerilmiştir.
Lambert Academic Publishing, 2023
Lambert, 2020
Duygusal zekâ, spor alanı içinde önemli bir kavramdır. Çünkü duygusal zeka artışı, sportif faaliy... more Duygusal zekâ, spor alanı içinde önemli bir kavramdır. Çünkü
duygusal zeka artışı, sportif faaliyet sırasında karşılaşılabilecek,
negatif duygu durumlarını azaltarak, psikolojik rahatlatmayı
kolaylaştırır. Bu kavram Goleman tarafından performansı artması
beklenen bireylerin, kendi duygularını ve başkalarının duygularını
anlama kapasitelerinin yanı sıra, duyguları yeterince yönetme
yeteneği olarakta açıklanmıştır (Goleman, 1998; Laborde ve ark.,
2016; Walton ve ark., 2018; Castro ve ark. 2019).
Duygusal zekâ kavramı genellikle duyguların kontrolünde olmak
değil, duyguların akıl ve mantık ile en iyi şekilde yönetebilmesi ve bu
213
sayede ilişkileri daha başarılı hale getirebilme kabiliyetidir. Spor,
alanında da duygusal zekâyı bu özelliğiyle değerlendirmek faydalı
olabilir. Bu yüzden araştırmacılar tarafından, bazı ortak düşüncelerin
ve duygusal zekâ yeterliklerinin neler olduğu konusunda, çeşitli bilim
insanlarının önerdikleri modellerin bilinmesinde büyük yararlar
vardır. Bahsi geçen modellerin ortak noktalarını dört ana yeterlikte
toplamak mümkündür. Bunlar empati, özdenetim, öz farkındalık ve
öfke olarak sıralanabilir. Öfkeyi zor durumlarla başa çıkma,
mücadeleci olma ve olumsuz duyguların kontrolü olarak anlayabiliriz.
Öz farkındalığı ise bireyin kendini tanıyabilmesi, duygularının
farkında olabilmesi, genel ruh halinin neşeli olması ve değişime açık
olması gibi anlayabilmemiz mümkün. Özdenetim ise sorumluluklar
alabilme ve güvenilir olmayı açıklıyor. Son olarak da empatiyi,
kişilerin duygularını sezebilme ve hissedebilme, onların duygusal
ihtiyaçlarına duyarlı olma ve yardımseverlik olarak kabul edebiliriz
(Somuncuoğlu, 2005).
Bireysel ve takım sporlarıyla uğraşan sporcular, kendi duygularını
tanıyıp, bu duyguları yapıcı bir biçimde yönlendirildikleri takdirde,
zihinsel performanslarına da katkıda bulunabilirler. Bilindiği üzere,
dünyanın önemli ekonomik unsurlarından biri olan sportif alanlarda,
duygularını yönetemeyen sporcuların, zekâlarını da yönetememekte
oldukları gözlenebilir. Sonuçların saniyelerle hatta saliselerle
belirlendiği pek çok spor branşında, duyguların ve sporcunun
davranışlarının, duygusal zekâ düzeyi ile ilişkili olduğu
düşünülmektedir (Adiloğulları ve Görgülü, 2015). Bu durumu daha
açık anlayabilmek için spor ve duygusal zekâ alanında yapılan
araştırmaları göz önünde bulundurmak faydalı olacaktır.
Lane ve ark., (2009) sporcular arasında duygusal zekâ ve psikolojik
becerilerin kullanımı ile ilgili olarak yaptıkları araştırmada, hem
pratikte hem de yarışmada, kendi kendine konuşma, imge ve
aktivasyon, başkalarının duygularının değerlendirilme algıları ve
duyguları düzenleme yeteneği ile ilişkili olumlu sonuçları, duygusal
214
zekaya atfetmişlerdir. Sporcularda bu ilişkilerin yönü, psikolojik
becerilerin ne sıklıkla kullanıldığının bilinmesiyle, duygusal zekânın
daha güçlü bir belirleyici olarak algılandığını da göstermiştir.
Gerek ülkemizde, gerekse diğer ülkelerde, spor alanında duygusal
zekâya önem verilerek, birçok çalışma yapılmaktadır. Sarıkabak ve
ark., (2018) Bocce (petank) sporcularının duygusal zekâ düzeylerinin
akademik erteleme davranışları üzerine etkileri hakkında yaptıkları
çalışmada, duygusal zekâ alt boyutlarının (iyimserlik, duyguların
kullanımı ve duyguların değerlendirilmesi), akademik erteleme
davranışı üzerinde anlamlı bir etki oluşturduğunu gözlemlemişlerdir.
Kolej basketbolu oyuncularında duygusal zekâ ve performans
ilişkisini araştıran Zizzi ve ark., (2003) ise basketbol maçlarında
sporcuların yaşadığı olumlu ve olumsuz duygu durumlarının,
oyuncuların isabetli atış gibi becerilerini etkilediğini belirtmişler ve
oyuncuların maç esnasında veya sezon boyunca çıkılan her
karşılaşmada, duygularının, sporcu becerilerine etkisinin olduğunu
savunmuşlardır. Bununla birlikte, duygusal zekânın her spor branşına
yönelik araştırmalarının yapılması gerektiğini de önermişlerdir.
Bir diğer farklı duygusal zekâ ve spor çalışmasına baktığımızda,
Ghaderi ve Ghasemi’nin (2012) seçili spor branşlarında (takım ve
bireysel), sporcuların kişisel karakterleriyle duygusal zekâ arasındaki
ilişkilere baktıkları, takım sporcularının sosyal düzeylerinin, duygusal
zekâ açısından, bireysel sporculara göre daha fazla olduğu sonucuna
ulaştıkları görülmüştür. Bu fark ise belkide takım ve bireysel sporcu
seçiminde, spor adamları için yol gösterici olabilir.
Sporcuların kendi duygu durumlarının farkında olarak,
antrenmanlarda ve çıktıkları müsabakalarda bu duygu durumlarını iyi
yönetmesi, sportif başarı üzerinde etkili olabilir. Spora başlanan ilk
yıllarda, sporculara duygusal zekâ geliştirici eğitimlerin verilmesinin
önemli bir adım olacağı söylenebilir. Kendi duygu süreçlerinin
farkında olan sporcuların, her alanda başarılı olacağı düşünülmektedir.
Sürekli gelişen dünyada, duygusal zekâ ve spor üzerinde yapılan
215
çalışmalarda gün geçtikçe artmaktadır. Her bir araştırmada duygusal
zekânın ölçümünde farklı yöntemlerin kullanıldığı görülmüştür.
Gelinen noktada araştırmaların çoğalması, araştırmacıları en iyi
yöntem biçiminin seçimine itmektedir. Duygusal zekânın ölçümünde
doğru yöntemlerin kullanması, sportif alanda gelen başarıyı da
arttıracaktır. Sarıkabak (2018) sporda duygusal zekâ tanımını:
“Sporcunun kendi duygu durumu ve fiziksel özellikleri ile branşına ait
fiziki gereklilikleri kavraması, rakibin ve takım arkadaşları ile branşın
gerektirdiği duygu durumlarının farkında olarak, onların fiziksel
özelliklerini iyi değerlendirmesi ve tüm bu özellikleri kullanarak,
profesyonelce süreci yönetmesi” şeklinde yapmıştır.