Şemsettin Çelik - Academia.edu (original) (raw)

Uploads

Papers by Şemsettin Çelik

Research paper thumbnail of Bi̇r Gezgi̇ni̇n Gözünden 1950'LERİN Başinda Hatay

Journal of Turkish Research Institute, 2018

Öz Bu çalışmada, Erzurum'da çıkan 1953 tarihli Hâkimiyet gazetesinde yayınlanan bir yazı dizisind... more Öz Bu çalışmada, Erzurum'da çıkan 1953 tarihli Hâkimiyet gazetesinde yayınlanan bir yazı dizisinden hareketle, 1950'lerin Hatay'ı anlatılmaya çalışılacaktır. "Hatay Notları" adlı bu yazı dizisi, Muzaffer Yenen tarafından kaleme alınmıştır. Hakkında fazla malumat sahibi olmadığımız yazar, İstanbul-Rodos-İskenderun arasında yapmış olduğu deniz yolculuğu sonunda gelmiş olduğu İskenderun'da, Hatay'ı da gezmeye karar verir. İşte adı geçen notlarını da, bu gezi sırasında kaleme alır. İlk önce Antakya'dan başlamak üzere, Hatay'ın ilçelerini gezer. Antakya'dan Reyhanlı'ya, Reyhanlı'dan Kırıkhan'a, Kırıkhan'dan İskenderun'a geçer. Gezginin, 1950'lerin Hatay'ı hakkında verdiği bilgiler, bize 1940'ların Hatay'ı ile Türkiye Cumhuriyeti'ne katılmadan önce Fransız idaresi altındaki şehri mukayese etme imkânı sunmaktadır. Yazarın, 20 Ocak 1953 tarihinde başladığı iki günlük kısa Hatay gezisinde, o dönemin Hatay'ı hakkında vermiş olduğu bilgiler, bizim için çok değerli ve önemlidir. Belki daha da önemlisi belgesel niteliğindeki bu yazı dizisinin, bundan 65 yıl önce, Hatay'dan yüzlerce kilometre uzakta bulunan Erzurum'daki bir gazetede yayınlanmış olmasıdır. Bu çalışmadaki amacımız, adı geçen yazı dizisinden hareketle 1950'lerin başında Hatay'ın, tarihî, kültürel, sosyal, ekonomik, ticarî, sanayî, ulaşım vb. yönlerden, şehir yaşamını ortaya koymaktır. Böylece Hatay'ın 1950'lerden önceki ve sonraki gelişim seyri hakkında karşılaştırma fırsatı sunulmuş olacaktır.

Research paper thumbnail of Hatay Alevi̇leri̇ (Nusayri̇leri̇) Hakkinda Bazi Notlar (1938-1950)

ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ, 2015

Forschungszeitschrift über das Alevitentum und das Bektaschitentum / 2015 / 11 taylı aydınlar tar... more Forschungszeitschrift über das Alevitentum und das Bektaschitentum / 2015 / 11 taylı aydınlar tarafından tartışılan ve halkı da rahatsız eden bir mesele hâline dönüşmüştür. Öte yandan bu dönemde Hatay'daki Alevilere dönük ülke içinden ve dışından bazı olumsuz propaganda girişimleri de meydana gelmiştir. Gerek devlet tarafından alınan tedbirler gerekse Hatay Alevilerinin sağduyulu tutumları bu propagandaları etkisiz kılmıştır. Kısacası, bu makalede Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi'nde ulaşılan ve 1938-1950 tarihleri arasına ait bazı belgelere ve dönemin yerel matbuatına göre Hatay Alevileri hakkında bilgi verilmeye; gerek iltihak sürecinde gerekse sonrasında bölgede yaşayan Alevilere yönelik siyasi, sosyo-kültürel ve eğitim faaliyetleri üzerinde durulmaya; Hatay Alevilerinin kendilerine yönelik yapılan propagandalar karşısında sergiledikleri tutum ortaya konulmaya çalışılmıştır.

Research paper thumbnail of Hatay-Suriye Sınırında Kaçakçılık (1940)

The Republic of Turkey is the longest border with Syria. This boundary started to take shape with... more The Republic of Turkey is the longest border with Syria. This boundary started to take shape with the Ankara Agreement signed in 1921. Approximately 277 km of the 877 km long border belongs to Hatay. In fact, during the republic period, the last political border of Hatay - Syria was formed. This region was not a border region before the formation of national borders. Thus, smuggling activities in Aleppo and its surroundings were made from the Mediterranean coasts. During the Republican period, smuggling activities were concentrated on the borders of Southeast Anatolia and Syria. The Eastern Anatolia and Southeastern Anatolia regions, which had previously had an economic unity with Syria, had to leave Syria after World War I. Of course, the process of separation has been difficult for the parties and in this process, the former trade has transformed into a smuggling area. Also, a substantial portion of this trafficking, which constitutes an important part of the Turkey-Syrian border ...

Research paper thumbnail of Erzurum İlmi Muhitine Bir Bakış (On Dokuzuncu Yüzyıla Kadar)

Bu calismada oteden beri Anadolu’nun dogusunda ilme ve kulture merkezlik yapmis kadim bir sehir o... more Bu calismada oteden beri Anadolu’nun dogusunda ilme ve kulture merkezlik yapmis kadim bir sehir olan Erzurum’da XIX. yuzyila kadar cereyan eden ilmi faaliyetler genel olarak ele alinmistir. Ozellikle Saltuklularla baslayan sehirdeki ilmi ve kulturel muhit, Ilhanlilar tarafindan oldukca ileri seviyelere tasinmistir. Bunlar tarafindan kurulan Erzurum’daki ilmi ve kulturel muesseseler, sadece bulundugu sehir icin degil, ayni zamanda civar sehirlerin halki icin de hizmet vermistir. XVI. yuzyilda devletlerarasindaki siyasi catismalardan Erzurum’daki ilmi muhit de epeyce yara almistir. Bu yuzyilin sonlarina dogru yaralarini saran sehir, XVII. ve XVIII. yuzyilda ilmi, edebi ve kulturel bir muhit huviyetine kavusmustur. Ozellikle XVIII. yuzyilda Erzurum ilmi ve kulturel yonden kendi kendine yetebilecek seviyeye ulasmistir. Bu donemde, Şeyhulislam Feyzullah Efendi, Muderris Hazik Mehmet Efendi ve Şeyh Ibrahim Hakki gibi sahsiyetler, Erzurum’da egitim-ogretim gormus, Osmanli Devleti’nde soz s...

Research paper thumbnail of Bi̇r Gezgi̇ni̇n Gözünden 1950'LERİN Başinda Hatay

Journal of Turkish Research Institute, 2018

Öz Bu çalışmada, Erzurum'da çıkan 1953 tarihli Hâkimiyet gazetesinde yayınlanan bir yazı dizisind... more Öz Bu çalışmada, Erzurum'da çıkan 1953 tarihli Hâkimiyet gazetesinde yayınlanan bir yazı dizisinden hareketle, 1950'lerin Hatay'ı anlatılmaya çalışılacaktır. "Hatay Notları" adlı bu yazı dizisi, Muzaffer Yenen tarafından kaleme alınmıştır. Hakkında fazla malumat sahibi olmadığımız yazar, İstanbul-Rodos-İskenderun arasında yapmış olduğu deniz yolculuğu sonunda gelmiş olduğu İskenderun'da, Hatay'ı da gezmeye karar verir. İşte adı geçen notlarını da, bu gezi sırasında kaleme alır. İlk önce Antakya'dan başlamak üzere, Hatay'ın ilçelerini gezer. Antakya'dan Reyhanlı'ya, Reyhanlı'dan Kırıkhan'a, Kırıkhan'dan İskenderun'a geçer. Gezginin, 1950'lerin Hatay'ı hakkında verdiği bilgiler, bize 1940'ların Hatay'ı ile Türkiye Cumhuriyeti'ne katılmadan önce Fransız idaresi altındaki şehri mukayese etme imkânı sunmaktadır. Yazarın, 20 Ocak 1953 tarihinde başladığı iki günlük kısa Hatay gezisinde, o dönemin Hatay'ı hakkında vermiş olduğu bilgiler, bizim için çok değerli ve önemlidir. Belki daha da önemlisi belgesel niteliğindeki bu yazı dizisinin, bundan 65 yıl önce, Hatay'dan yüzlerce kilometre uzakta bulunan Erzurum'daki bir gazetede yayınlanmış olmasıdır. Bu çalışmadaki amacımız, adı geçen yazı dizisinden hareketle 1950'lerin başında Hatay'ın, tarihî, kültürel, sosyal, ekonomik, ticarî, sanayî, ulaşım vb. yönlerden, şehir yaşamını ortaya koymaktır. Böylece Hatay'ın 1950'lerden önceki ve sonraki gelişim seyri hakkında karşılaştırma fırsatı sunulmuş olacaktır.

Research paper thumbnail of Hatay Alevi̇leri̇ (Nusayri̇leri̇) Hakkinda Bazi Notlar (1938-1950)

ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ, 2015

Forschungszeitschrift über das Alevitentum und das Bektaschitentum / 2015 / 11 taylı aydınlar tar... more Forschungszeitschrift über das Alevitentum und das Bektaschitentum / 2015 / 11 taylı aydınlar tarafından tartışılan ve halkı da rahatsız eden bir mesele hâline dönüşmüştür. Öte yandan bu dönemde Hatay'daki Alevilere dönük ülke içinden ve dışından bazı olumsuz propaganda girişimleri de meydana gelmiştir. Gerek devlet tarafından alınan tedbirler gerekse Hatay Alevilerinin sağduyulu tutumları bu propagandaları etkisiz kılmıştır. Kısacası, bu makalede Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi'nde ulaşılan ve 1938-1950 tarihleri arasına ait bazı belgelere ve dönemin yerel matbuatına göre Hatay Alevileri hakkında bilgi verilmeye; gerek iltihak sürecinde gerekse sonrasında bölgede yaşayan Alevilere yönelik siyasi, sosyo-kültürel ve eğitim faaliyetleri üzerinde durulmaya; Hatay Alevilerinin kendilerine yönelik yapılan propagandalar karşısında sergiledikleri tutum ortaya konulmaya çalışılmıştır.

Research paper thumbnail of Hatay-Suriye Sınırında Kaçakçılık (1940)

The Republic of Turkey is the longest border with Syria. This boundary started to take shape with... more The Republic of Turkey is the longest border with Syria. This boundary started to take shape with the Ankara Agreement signed in 1921. Approximately 277 km of the 877 km long border belongs to Hatay. In fact, during the republic period, the last political border of Hatay - Syria was formed. This region was not a border region before the formation of national borders. Thus, smuggling activities in Aleppo and its surroundings were made from the Mediterranean coasts. During the Republican period, smuggling activities were concentrated on the borders of Southeast Anatolia and Syria. The Eastern Anatolia and Southeastern Anatolia regions, which had previously had an economic unity with Syria, had to leave Syria after World War I. Of course, the process of separation has been difficult for the parties and in this process, the former trade has transformed into a smuggling area. Also, a substantial portion of this trafficking, which constitutes an important part of the Turkey-Syrian border ...

Research paper thumbnail of Erzurum İlmi Muhitine Bir Bakış (On Dokuzuncu Yüzyıla Kadar)

Bu calismada oteden beri Anadolu’nun dogusunda ilme ve kulture merkezlik yapmis kadim bir sehir o... more Bu calismada oteden beri Anadolu’nun dogusunda ilme ve kulture merkezlik yapmis kadim bir sehir olan Erzurum’da XIX. yuzyila kadar cereyan eden ilmi faaliyetler genel olarak ele alinmistir. Ozellikle Saltuklularla baslayan sehirdeki ilmi ve kulturel muhit, Ilhanlilar tarafindan oldukca ileri seviyelere tasinmistir. Bunlar tarafindan kurulan Erzurum’daki ilmi ve kulturel muesseseler, sadece bulundugu sehir icin degil, ayni zamanda civar sehirlerin halki icin de hizmet vermistir. XVI. yuzyilda devletlerarasindaki siyasi catismalardan Erzurum’daki ilmi muhit de epeyce yara almistir. Bu yuzyilin sonlarina dogru yaralarini saran sehir, XVII. ve XVIII. yuzyilda ilmi, edebi ve kulturel bir muhit huviyetine kavusmustur. Ozellikle XVIII. yuzyilda Erzurum ilmi ve kulturel yonden kendi kendine yetebilecek seviyeye ulasmistir. Bu donemde, Şeyhulislam Feyzullah Efendi, Muderris Hazik Mehmet Efendi ve Şeyh Ibrahim Hakki gibi sahsiyetler, Erzurum’da egitim-ogretim gormus, Osmanli Devleti’nde soz s...