Abdülkadir Tekin - Academia.edu (original) (raw)
Uploads
Papers by Abdülkadir Tekin
Amasya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2018
The Islamic Juridical Personality of Zemahsheri in the Context of the Interpretation Method of th... more The Islamic Juridical Personality of Zemahsheri in the Context of the Interpretation Method of the Provision Verses-al-Kashshaaf Example-Abstract We also see that Mohammad al-Kharizm al-Zamakhshari (d.538/1144), which is known to be a great language expert, a man of letters, a poet, a who deals with hadith and famous for his named work "al-Kashshaf", is at the same time a distinguished and authorized Islamic jurists. We can say that the second plan is left and even forgotten his İslamic jurist direction in the hands of researchers because of the more engaged in these sciences have come to the forefront. When we look at the way of expressing the verses of judicial in the "al-Kashshaf" we can see the Islamic jurists Zamakhshari than commentator Zamakhshari. Because he explains the provision verses, he used the method of the report and the circulation together at the same time he was not satisfied with merely presenting the views of scholars/ jurists, but also debated the relevant juridical evidence and methods of making provisions and he has been found in the judgment of the person himself. Zemahshari, a dark supporter of the Mutazıla, is a member of the Hanafi sect. When the discourse and expressions are examined, "sectarian bigotiry by faith" emerges as one of its distinctive features. But in his commentary of Qoran named work "al-Kashshaf" we are witnessing a moderate approach, especially in the Hanafi denomination, where he was a member of the deed when dealing with the fiqh issues in the verses of judicial, But in his commentary of Qor'an "al-Kashshaf" we are witnessing a moderate approach, without restraint in the Hanafi denomination, where he was a member of the deed when especially dealing with islamic jurisprudential issues. In this study, tried to put forward the direction of his İslamic jurist personality by determining the characteristics of the approach to the legal issues and the method of judgement in the "al-Kashshaf" context of examples from some verses judicial.
Sufyan es-Sevri (o. 161) fikih mezheplerinin tesekkul ettigi hicri II. Asirda Ebu Hanife ile cagd... more Sufyan es-Sevri (o. 161) fikih mezheplerinin tesekkul ettigi hicri II. Asirda Ebu Hanife ile cagdas ve fikihta “mustakil bir mezhep sahibi” bir âlim olarak bilinmektedir. “Sevri mezhebi” siyasi, sosyal, vb. sebeplerle hicri VII. asra kadar varligini surdurebilmistir. Sufyan es-Sevri’nin Islam miras hukukuna ait “el-Ferâiz” isimli eseri disinda gunumuze kadar ulasmis usul ve furu’i fikha dair bir eseri de bulunmamaktadir. Bu calismada Sufyan es-Sevri’nin, kaynaklarda daginik halde olup bize intikal eden goruslerinden hareketle ictihatlarinda Kitâb ve Sunneti/Hadisi kullanirken hangi kriterleri esas aldigi tespit edilmeye calisilmistir. Ayrica yer yer diger mezhep imamlarinin goruslerinden ve kullanmis olduklari usulllerden de mukâyeseli olarak faydalanilmistir.
Journal of Divinity, Faculty of Hitit University, 2019
Arap dili ve belâgati konusunda otorite kabul edilmis bir sahsiyet olan Zemahseri (o.538/1143) co... more Arap dili ve belâgati konusunda otorite kabul edilmis bir sahsiyet olan Zemahseri (o.538/1143) cok yonlu bir âlimdir. Tefsir, fikih, hadis ve kelâm gibi disiplinlerde de genis bir ilme sahip olan Zemahseri itikatta koyu bir mu’tezili olup, amelde ise Hanefi mezhebine mensuptur. Onun fikihla ilgili kaleme almis oldugu “Ruusu’l-mesâil” isimli eseri hilâf ilmi acisindan onemli bir yere sahiptir. Zemahseri bu eserinde, mensubu oldugu Hanefi mezhebinin Şâfii mezhebinden farkli olan hukumlerini cogunlukla herhangi bir tercihte bulunmadan karsilikli deliller baglaminda mukayeseli olarak okuyucuya sunmaktadir. Bu yonuyle Zemahseri’nin yaygin olarak bilinen diger yonlerinin yaninda iyi bir fakih oldugunu soylemek mumkundur. Zira iki tarafin delillerini ortaya koymak suretiyle Hanefi ve Şâfii mezhepleri arasindaki ihtilaflari muhtasar bir bicimde ortaya koyan bir eser kaleme almak, her iki mezhebe de vâkif olmayi gerektirir. Diger eserlerinde itikâdi olarak mu’tezili taraftarligi dikkat ceken...
Amasya İlahiyat Dergisi, 2020
İntihal / Plagiarism: Bu makale, en az iki hakem tarafından incelendi ve intihal içermediği teyit... more İntihal / Plagiarism: Bu makale, en az iki hakem tarafından incelendi ve intihal içermediği teyit edildi. / This article has been reviewed by at least two referees and scanned via a plagiarism software.
Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi
1068| db nisyanın belirli şartlar dahilinde Allah hakkı kapsamında mazeret sayılabileceği fakat k... more 1068| db nisyanın belirli şartlar dahilinde Allah hakkı kapsamında mazeret sayılabileceği fakat kul hakkını ilgilendiren meselelerde dünyevî hüküm açısından etkisinin olmayacağı görülmektedir. Günlük hayatta özellikle ibadetlerle ilgili belli başlı konularda unutma sıkça karşılaşılabilen bir durum olup bazen bir mezhepte bulunmayan çözüm veya çıkış yolu diğer bir mezhep ya da fakihin görüşünde bulunabilmektedir. Bu farklı görüşlerin (hükümlerin) usûli zemin ve delilleriyle birlikte bilinmesi insanlar için daha rahatlatıcı düzenlemeler ortaya çıkaracağı gibi, farklı içtihatlar sonucu ortaya çıkan hükümlerden özellikle de ihtiyaç durumlarında faydalanılmasına imkân sağlayacaktır.
Öz Süfyan es-Sevrî (ö.161/778), Emevî devletinin yıkılmaya yüz tuttuğu bir zamanda dünyaya gelmiş... more Öz Süfyan es-Sevrî (ö.161/778), Emevî devletinin yıkılmaya yüz tuttuğu bir zamanda dünyaya gelmiş, bu yıkılışa tanık olmuş ve ardından kurulan Abbâsi devleti içerisinde otuz yılını geçirmiştir. Süfyan es-Sevrî fıkıh mezheplerinin teşekkül ettiği hicri II. asırda fıkıhta "müstakil bir mezhep sahibi" olarak bilinmektedir. "Sevrî mezhebi" hicri VII. asra kadar varlığını sürdürebilmiştir. Süfyan es-Sevrî'nin fıkhî görüşlerine baktığımızda onun zaman zaman Hicaz ekolü ve Kûfe ekolü, yer yer de bu iki ekol arasında bir çizgide bulunduğu görülmektedir. Bazı tabakât kitapları Süfyan es-Sevrî'yi "Ehl-i Eser"in, bazıları da "Ehl-i Rey"in temsilcisi olarak nitelendirmektedirler. Bu durum Süfyan es-Sevrî'nin her iki ekolün de görüşlerine muvâfık fıkhî ictihadlarının olmasından kaynaklanmaktadır. Süfyan es-Sevrî'yi salt olarak Irak ya da Hicaz ekolü içerisinde değerlendirmek yerine Sevrî'nin bu iki ekol arasında müstakil içtihatlar yapabilen bir müçtehit olduğunu söylemek yerinde olacaktır. Bize göre ise Süfyan es-Sevrî Irak/Kûfe ve Hicaz ekolleri arasında yer alan bir fıkıh âlimi olmakla beraber sahabeden İbn Mes'ud'un öncülüğünü yaptığı Irak/Kûfe ekolüne daha yakın bir çizgide durmuştur.
Amasya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
The Islamic Juridical Personality of Zemahsheri in the Context of the Interpretation Method of th... more The Islamic Juridical Personality of Zemahsheri in the Context of the Interpretation Method of the Provision Verses-al-Kashshaaf Example-Abstract We also see that Mohammad al-Kharizm al-Zamakhshari (d.538/1144), which is known to be a great language expert, a man of letters, a poet, a who deals with hadith and famous for his named work "al-Kashshaf", is at the same time a distinguished and authorized Islamic jurists. We can say that the second plan is left and even forgotten his İslamic jurist direction in the hands of researchers because of the more engaged in these sciences have come to the forefront. When we look at the way of expressing the verses of judicial in the "al-Kashshaf" we can see the Islamic jurists Zamakhshari than commentator Zamakhshari. Because he explains the provision verses, he used the method of the report and the circulation together at the same time he was not satisfied with merely presenting the views of scholars/ jurists, but also debated the relevant juridical evidence and methods of making provisions and he has been found in the judgment of the person himself. Zemahshari, a dark supporter of the Mutazıla, is a member of the Hanafi sect. When the discourse and expressions are examined, "sectarian bigotiry by faith" emerges as one of its distinctive features. But in his commentary of Qoran named work "al-Kashshaf" we are witnessing a moderate approach, especially in the Hanafi denomination, where he was a member of the deed when dealing with the fiqh issues in the verses of judicial, But in his commentary of Qor'an "al-Kashshaf" we are witnessing a moderate approach, without restraint in the Hanafi denomination, where he was a member of the deed when especially dealing with islamic jurisprudential issues. In this study, tried to put forward the direction of his İslamic jurist personality by determining the characteristics of the approach to the legal issues and the method of judgement in the "al-Kashshaf" context of examples from some verses judicial.
Journal of Divinity Faculty of Hitit University
Amasya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2015
Öz Süfyan es-Sevrî (ö.161/778), Emevî devletinin yıkılmaya yüz tuttuğu bir zamanda dünyaya gelmiş... more Öz Süfyan es-Sevrî (ö.161/778), Emevî devletinin yıkılmaya yüz tuttuğu bir zamanda dünyaya gelmiş, bu yıkılışa tanık olmuş ve ardından kurulan Abbâsi devleti içerisinde otuz yılını geçirmiştir. Süfyan es-Sevrî fıkıh mezheplerinin teşekkül ettiği hicri II. asırda fıkıhta "müstakil bir mezhep sahibi" olarak bilinmektedir. "Sevrî mezhebi" hicri VII. asra kadar varlığını sürdürebilmiştir. Süfyan es-Sevrî'nin fıkhî görüşlerine baktığımızda onun zaman zaman Hicaz ekolü ve Kûfe ekolü, yer yer de bu iki ekol arasında bir çizgide bulunduğu görülmektedir. Bazı tabakât kitapları Süfyan es-Sevrî'yi "Ehl-i Eser"in, bazıları da "Ehl-i Rey"in temsilcisi olarak nitelendirmektedirler. Bu durum Süfyan es-Sevrî'nin her iki ekolün de görüşlerine muvâfık fıkhî ictihadlarının olmasından kaynaklanmaktadır. Süfyan es-Sevrî'yi salt olarak Irak ya da Hicaz ekolü içerisinde değerlendirmek yerine Sevrî'nin bu iki ekol arasında müstakil içtihatlar yapabilen bir müçtehit olduğunu söylemek yerinde olacaktır. Bize göre ise Süfyan es-Sevrî Irak/Kûfe ve Hicaz ekolleri arasında yer alan bir fıkıh âlimi olmakla beraber sahabeden İbn Mes'ud'un öncülüğünü yaptığı Irak/Kûfe ekolüne daha yakın bir çizgide durmuştur.
Amasya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2018
The Islamic Juridical Personality of Zemahsheri in the Context of the Interpretation Method of th... more The Islamic Juridical Personality of Zemahsheri in the Context of the Interpretation Method of the Provision Verses-al-Kashshaaf Example-Abstract We also see that Mohammad al-Kharizm al-Zamakhshari (d.538/1144), which is known to be a great language expert, a man of letters, a poet, a who deals with hadith and famous for his named work "al-Kashshaf", is at the same time a distinguished and authorized Islamic jurists. We can say that the second plan is left and even forgotten his İslamic jurist direction in the hands of researchers because of the more engaged in these sciences have come to the forefront. When we look at the way of expressing the verses of judicial in the "al-Kashshaf" we can see the Islamic jurists Zamakhshari than commentator Zamakhshari. Because he explains the provision verses, he used the method of the report and the circulation together at the same time he was not satisfied with merely presenting the views of scholars/ jurists, but also debated the relevant juridical evidence and methods of making provisions and he has been found in the judgment of the person himself. Zemahshari, a dark supporter of the Mutazıla, is a member of the Hanafi sect. When the discourse and expressions are examined, "sectarian bigotiry by faith" emerges as one of its distinctive features. But in his commentary of Qoran named work "al-Kashshaf" we are witnessing a moderate approach, especially in the Hanafi denomination, where he was a member of the deed when dealing with the fiqh issues in the verses of judicial, But in his commentary of Qor'an "al-Kashshaf" we are witnessing a moderate approach, without restraint in the Hanafi denomination, where he was a member of the deed when especially dealing with islamic jurisprudential issues. In this study, tried to put forward the direction of his İslamic jurist personality by determining the characteristics of the approach to the legal issues and the method of judgement in the "al-Kashshaf" context of examples from some verses judicial.
Sufyan es-Sevri (o. 161) fikih mezheplerinin tesekkul ettigi hicri II. Asirda Ebu Hanife ile cagd... more Sufyan es-Sevri (o. 161) fikih mezheplerinin tesekkul ettigi hicri II. Asirda Ebu Hanife ile cagdas ve fikihta “mustakil bir mezhep sahibi” bir âlim olarak bilinmektedir. “Sevri mezhebi” siyasi, sosyal, vb. sebeplerle hicri VII. asra kadar varligini surdurebilmistir. Sufyan es-Sevri’nin Islam miras hukukuna ait “el-Ferâiz” isimli eseri disinda gunumuze kadar ulasmis usul ve furu’i fikha dair bir eseri de bulunmamaktadir. Bu calismada Sufyan es-Sevri’nin, kaynaklarda daginik halde olup bize intikal eden goruslerinden hareketle ictihatlarinda Kitâb ve Sunneti/Hadisi kullanirken hangi kriterleri esas aldigi tespit edilmeye calisilmistir. Ayrica yer yer diger mezhep imamlarinin goruslerinden ve kullanmis olduklari usulllerden de mukâyeseli olarak faydalanilmistir.
Journal of Divinity, Faculty of Hitit University, 2019
Arap dili ve belâgati konusunda otorite kabul edilmis bir sahsiyet olan Zemahseri (o.538/1143) co... more Arap dili ve belâgati konusunda otorite kabul edilmis bir sahsiyet olan Zemahseri (o.538/1143) cok yonlu bir âlimdir. Tefsir, fikih, hadis ve kelâm gibi disiplinlerde de genis bir ilme sahip olan Zemahseri itikatta koyu bir mu’tezili olup, amelde ise Hanefi mezhebine mensuptur. Onun fikihla ilgili kaleme almis oldugu “Ruusu’l-mesâil” isimli eseri hilâf ilmi acisindan onemli bir yere sahiptir. Zemahseri bu eserinde, mensubu oldugu Hanefi mezhebinin Şâfii mezhebinden farkli olan hukumlerini cogunlukla herhangi bir tercihte bulunmadan karsilikli deliller baglaminda mukayeseli olarak okuyucuya sunmaktadir. Bu yonuyle Zemahseri’nin yaygin olarak bilinen diger yonlerinin yaninda iyi bir fakih oldugunu soylemek mumkundur. Zira iki tarafin delillerini ortaya koymak suretiyle Hanefi ve Şâfii mezhepleri arasindaki ihtilaflari muhtasar bir bicimde ortaya koyan bir eser kaleme almak, her iki mezhebe de vâkif olmayi gerektirir. Diger eserlerinde itikâdi olarak mu’tezili taraftarligi dikkat ceken...
Amasya İlahiyat Dergisi, 2020
İntihal / Plagiarism: Bu makale, en az iki hakem tarafından incelendi ve intihal içermediği teyit... more İntihal / Plagiarism: Bu makale, en az iki hakem tarafından incelendi ve intihal içermediği teyit edildi. / This article has been reviewed by at least two referees and scanned via a plagiarism software.
Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi
1068| db nisyanın belirli şartlar dahilinde Allah hakkı kapsamında mazeret sayılabileceği fakat k... more 1068| db nisyanın belirli şartlar dahilinde Allah hakkı kapsamında mazeret sayılabileceği fakat kul hakkını ilgilendiren meselelerde dünyevî hüküm açısından etkisinin olmayacağı görülmektedir. Günlük hayatta özellikle ibadetlerle ilgili belli başlı konularda unutma sıkça karşılaşılabilen bir durum olup bazen bir mezhepte bulunmayan çözüm veya çıkış yolu diğer bir mezhep ya da fakihin görüşünde bulunabilmektedir. Bu farklı görüşlerin (hükümlerin) usûli zemin ve delilleriyle birlikte bilinmesi insanlar için daha rahatlatıcı düzenlemeler ortaya çıkaracağı gibi, farklı içtihatlar sonucu ortaya çıkan hükümlerden özellikle de ihtiyaç durumlarında faydalanılmasına imkân sağlayacaktır.
Öz Süfyan es-Sevrî (ö.161/778), Emevî devletinin yıkılmaya yüz tuttuğu bir zamanda dünyaya gelmiş... more Öz Süfyan es-Sevrî (ö.161/778), Emevî devletinin yıkılmaya yüz tuttuğu bir zamanda dünyaya gelmiş, bu yıkılışa tanık olmuş ve ardından kurulan Abbâsi devleti içerisinde otuz yılını geçirmiştir. Süfyan es-Sevrî fıkıh mezheplerinin teşekkül ettiği hicri II. asırda fıkıhta "müstakil bir mezhep sahibi" olarak bilinmektedir. "Sevrî mezhebi" hicri VII. asra kadar varlığını sürdürebilmiştir. Süfyan es-Sevrî'nin fıkhî görüşlerine baktığımızda onun zaman zaman Hicaz ekolü ve Kûfe ekolü, yer yer de bu iki ekol arasında bir çizgide bulunduğu görülmektedir. Bazı tabakât kitapları Süfyan es-Sevrî'yi "Ehl-i Eser"in, bazıları da "Ehl-i Rey"in temsilcisi olarak nitelendirmektedirler. Bu durum Süfyan es-Sevrî'nin her iki ekolün de görüşlerine muvâfık fıkhî ictihadlarının olmasından kaynaklanmaktadır. Süfyan es-Sevrî'yi salt olarak Irak ya da Hicaz ekolü içerisinde değerlendirmek yerine Sevrî'nin bu iki ekol arasında müstakil içtihatlar yapabilen bir müçtehit olduğunu söylemek yerinde olacaktır. Bize göre ise Süfyan es-Sevrî Irak/Kûfe ve Hicaz ekolleri arasında yer alan bir fıkıh âlimi olmakla beraber sahabeden İbn Mes'ud'un öncülüğünü yaptığı Irak/Kûfe ekolüne daha yakın bir çizgide durmuştur.
Amasya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
The Islamic Juridical Personality of Zemahsheri in the Context of the Interpretation Method of th... more The Islamic Juridical Personality of Zemahsheri in the Context of the Interpretation Method of the Provision Verses-al-Kashshaaf Example-Abstract We also see that Mohammad al-Kharizm al-Zamakhshari (d.538/1144), which is known to be a great language expert, a man of letters, a poet, a who deals with hadith and famous for his named work "al-Kashshaf", is at the same time a distinguished and authorized Islamic jurists. We can say that the second plan is left and even forgotten his İslamic jurist direction in the hands of researchers because of the more engaged in these sciences have come to the forefront. When we look at the way of expressing the verses of judicial in the "al-Kashshaf" we can see the Islamic jurists Zamakhshari than commentator Zamakhshari. Because he explains the provision verses, he used the method of the report and the circulation together at the same time he was not satisfied with merely presenting the views of scholars/ jurists, but also debated the relevant juridical evidence and methods of making provisions and he has been found in the judgment of the person himself. Zemahshari, a dark supporter of the Mutazıla, is a member of the Hanafi sect. When the discourse and expressions are examined, "sectarian bigotiry by faith" emerges as one of its distinctive features. But in his commentary of Qoran named work "al-Kashshaf" we are witnessing a moderate approach, especially in the Hanafi denomination, where he was a member of the deed when dealing with the fiqh issues in the verses of judicial, But in his commentary of Qor'an "al-Kashshaf" we are witnessing a moderate approach, without restraint in the Hanafi denomination, where he was a member of the deed when especially dealing with islamic jurisprudential issues. In this study, tried to put forward the direction of his İslamic jurist personality by determining the characteristics of the approach to the legal issues and the method of judgement in the "al-Kashshaf" context of examples from some verses judicial.
Journal of Divinity Faculty of Hitit University
Amasya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2015
Öz Süfyan es-Sevrî (ö.161/778), Emevî devletinin yıkılmaya yüz tuttuğu bir zamanda dünyaya gelmiş... more Öz Süfyan es-Sevrî (ö.161/778), Emevî devletinin yıkılmaya yüz tuttuğu bir zamanda dünyaya gelmiş, bu yıkılışa tanık olmuş ve ardından kurulan Abbâsi devleti içerisinde otuz yılını geçirmiştir. Süfyan es-Sevrî fıkıh mezheplerinin teşekkül ettiği hicri II. asırda fıkıhta "müstakil bir mezhep sahibi" olarak bilinmektedir. "Sevrî mezhebi" hicri VII. asra kadar varlığını sürdürebilmiştir. Süfyan es-Sevrî'nin fıkhî görüşlerine baktığımızda onun zaman zaman Hicaz ekolü ve Kûfe ekolü, yer yer de bu iki ekol arasında bir çizgide bulunduğu görülmektedir. Bazı tabakât kitapları Süfyan es-Sevrî'yi "Ehl-i Eser"in, bazıları da "Ehl-i Rey"in temsilcisi olarak nitelendirmektedirler. Bu durum Süfyan es-Sevrî'nin her iki ekolün de görüşlerine muvâfık fıkhî ictihadlarının olmasından kaynaklanmaktadır. Süfyan es-Sevrî'yi salt olarak Irak ya da Hicaz ekolü içerisinde değerlendirmek yerine Sevrî'nin bu iki ekol arasında müstakil içtihatlar yapabilen bir müçtehit olduğunu söylemek yerinde olacaktır. Bize göre ise Süfyan es-Sevrî Irak/Kûfe ve Hicaz ekolleri arasında yer alan bir fıkıh âlimi olmakla beraber sahabeden İbn Mes'ud'un öncülüğünü yaptığı Irak/Kûfe ekolüne daha yakın bir çizgide durmuştur.