Ahmet Taş - Academia.edu (original) (raw)
Uploads
Papers by Ahmet Taş
Merkantilizm: 15. ve 16. yüzyıllardaki coğrafî keşiflerde birlikte Avrupa ülkeleri dünyaya açılma... more Merkantilizm: 15. ve 16. yüzyıllardaki coğrafî keşiflerde birlikte Avrupa ülkeleri dünyaya açılmaya başlamışlardır. Dünyayı hem askerî-siyasî hem de ekonomik olarak fethederler. Merkantilizm de, 16. yüzyılda bu dönemin ekonomik anlayışını yansıtan yaklaşımdır. İlk sistemli iktisadî görüşleri dile getirmişlerdir. Merkant, İngilizcede tüccar demektir. Para (altın) servettir. Ulusal güç önemlidir. Dış ticaret, iç ticaretten daha önemlidir. Nüfus artışı, ekonomik gücü de artırır. Devlet, dış ticareti düzenlemek için ekonomiye müdahale etmelidir. Sömürgeciliği savunmuşlar. Fizyokrasi: 18. yüzyılda modern artım tekniklerinin gelişmesi ile bir tarım devrimi gerçekleşmiştir. Tarım en önemli sektördür. Bu dönemde özellikle Fransa'da gelişen iktisadî yaklaşım da buna uygun olarak fizyokrasi olmuştur. En önemli temsilcisi F. Quesnay'dir (1694-1774). Toplum, doğa yasalarına tâbidir. Servetin kaynağı, mübadele değil, üretimdir. Zenginliğin temel kaynağı da tarımsal üretimdir. Devlet müdahalesi sınırlı olmalıdır. İlk millî gelir muhasebesini geliştiriyorlar.
Teaching Documents by Ahmet Taş
Ronesans'a ili~kin literatiir, tarihi, sosyolojik aylklamalardan kiiltiir tarihine, estetik tartl... more Ronesans'a ili~kin literatiir, tarihi, sosyolojik aylklamalardan kiiltiir tarihine, estetik tartl~malardan sanat ve mimariye kadar biiyiik bir zenginlik gosterir. Ronesans, siirekli 9alI~Ilan, yeniden yazilan/iiretilen, sunulan, sablan, donem donem yeniden anlamlandlfllan/in~a edilen bir tarih alam olarak kar~lmlza Ylkar. Daha Ronesans doneminden ba~layan Ronesans'm tarihine ili~kin ilgi, 19. yiiZYl1da giiylti bir ~ekilde tekrar canlamr. Bu ilgi, 19. yiizyIl tarih yazlmmm ilgisi ile smlrh kalmaz, bir yandan resimden edebiyata yaygmhk kazamrken diger taraftan donemin dii~iiniir ve edebiyatplannm italya gezilerine kadar yanslr. Giiniimiize gelindiginde, bir buyuk asra l varan bir tarih dilimini kapsayan ve geni~ bir hacme ula~an bir tarih yazlmmm yanmda, kavramsalla~tlrma giri~imlerinden, biiyiik harf Rile bir R6nesans var mlydl yok muydu tartl~masI2na, Ronesans'm ne kadar italyan olup olmadlgmdan, italya dl~lna yayilmasma 3 , ba~ka Ronesanslann varhgma 4 degin uzanan geni~ bir tartl~malar/sorular yumagl ile kar~1 kar~IYaYlz. Konuya ili~kin edebiyatm devasa boyutlara ula~masl, ayilan tartl~malarm kazandlgl b0l:'ut, R6nesans'm tarihsel oneminin yamnda, modern d6nem Batl kimliginin/geIi~iminin izahl ve sunumu ile de i1gilidir.
Drafts by Ahmet Taş
Enflasyon oluşturucu unsurlar, ekonomik faaliyetlerde mali piyasalarda birtakım içsel, dışsal ve... more Enflasyon oluşturucu unsurlar, ekonomik faaliyetlerde mali piyasalarda birtakım içsel, dışsal ve konjonktürel değişimlere bağlı olarak genel fiyat düzeylerini artırarak arz ve talep dengesini bozarlar, ihracat rejimi ithalat rejimine döner, işsizlik artar, istihdam daralır. Hatta enflasyon oranı GSMH içinde % 5 bandına geldiğinde her an ekonomik krize davetiye çıkarma potansiyelindedir. Enflasyonist hareketler hem krizlerde önemli paya sahiptirler hem de bunlardan enflasyon tek başına krizlerin yan bir ürünü olarak doğar. Türkiye ölçeğinde bakıldığı zaman, enflasyonist hareketlerin dönemsel olarak yaşanan ekonomik krizlerin tetikleyici faktörlerinden olduğu görülür. Bu araştırmada enflasyon oluşturucu unsurların 1970 – 1980 arası zaman diliminde iktisadi, mali politikaları ve krizleri nasıl ve yönde etkilediği üzerinde durulmaya çalışıldı. Türkiye Cumhuriyeti, dönem dönem yüksek enflasyon ve kur dalgalanmalarıyla mücadele etmek durumunda kalmıştır. Enflasyon hedeflemesinin ayarlanamaması diğer diğer iç ve dış dinamiklerle birleşince mali, parasal iktisadi ve siyasi istikrarsızlıkları da beraberinde getirmiş ve hükümetlerin etkin kalkınma politikaları izlemelerine pek olanak tanımamıştır. 1970'lerdeki yüksek dünya konjonktürünün dalgalanmaya geçmesi, Keynesçi Politikaların iflas etmesi, küresel ekonominin stagflasyon eğilimine girmesi ve Petrol Krizleri Türkiye ekonomisini de derinden etkilemiştir. Demokrat Parti hükümetlerinin ekonomi ve mali politikalarında bir eşgüdümün olmayışı ve uzun vadeli politikalar yerine biraz da popilist bir hava içinde kısa vadeli ve tutarsız politikalara yönelmeleri, ekonomik istikrarsızlığa ve mali krize neden oldu. Ayrıca " genel olarak devletçiliğin ve özellikle sanayi kesiminde kamu yatırımlarının sınırlandırılması " söylemi hayata geçirilememişti. Askeri rejimin ekonomi politiği tekrar ekonomik dengeleri rayına sokmaktı ve bu motivasyonla Devlet Planlama Teşkilatı kuruldu. 1 Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı'yla ekonomi iç ticaret hadlerinin artırılmasına ve içe dönük sanayileşmeye önem verildi. Plan, aynı zamanda özel sektöre çeşitli araçlarla ve sübvansiyonlarla yol gösterilmesini de öngörmekteydi. Makro-iktisadi açıdan Harrod-Domar büyüme modelini temel alan beş yıllık kalkınma planlarında yıllık ortalama % 7 büyüme hızı hedeflenmiştir. Büyüme, enflasyonla mücadele, istihdam kapasitesinin artırılması ve kalkınmanın hızlandırılması hedeflerinin
Merkantilizm: 15. ve 16. yüzyıllardaki coğrafî keşiflerde birlikte Avrupa ülkeleri dünyaya açılma... more Merkantilizm: 15. ve 16. yüzyıllardaki coğrafî keşiflerde birlikte Avrupa ülkeleri dünyaya açılmaya başlamışlardır. Dünyayı hem askerî-siyasî hem de ekonomik olarak fethederler. Merkantilizm de, 16. yüzyılda bu dönemin ekonomik anlayışını yansıtan yaklaşımdır. İlk sistemli iktisadî görüşleri dile getirmişlerdir. Merkant, İngilizcede tüccar demektir. Para (altın) servettir. Ulusal güç önemlidir. Dış ticaret, iç ticaretten daha önemlidir. Nüfus artışı, ekonomik gücü de artırır. Devlet, dış ticareti düzenlemek için ekonomiye müdahale etmelidir. Sömürgeciliği savunmuşlar. Fizyokrasi: 18. yüzyılda modern artım tekniklerinin gelişmesi ile bir tarım devrimi gerçekleşmiştir. Tarım en önemli sektördür. Bu dönemde özellikle Fransa'da gelişen iktisadî yaklaşım da buna uygun olarak fizyokrasi olmuştur. En önemli temsilcisi F. Quesnay'dir (1694-1774). Toplum, doğa yasalarına tâbidir. Servetin kaynağı, mübadele değil, üretimdir. Zenginliğin temel kaynağı da tarımsal üretimdir. Devlet müdahalesi sınırlı olmalıdır. İlk millî gelir muhasebesini geliştiriyorlar.
Ronesans'a ili~kin literatiir, tarihi, sosyolojik aylklamalardan kiiltiir tarihine, estetik tartl... more Ronesans'a ili~kin literatiir, tarihi, sosyolojik aylklamalardan kiiltiir tarihine, estetik tartl~malardan sanat ve mimariye kadar biiyiik bir zenginlik gosterir. Ronesans, siirekli 9alI~Ilan, yeniden yazilan/iiretilen, sunulan, sablan, donem donem yeniden anlamlandlfllan/in~a edilen bir tarih alam olarak kar~lmlza Ylkar. Daha Ronesans doneminden ba~layan Ronesans'm tarihine ili~kin ilgi, 19. yiiZYl1da giiylti bir ~ekilde tekrar canlamr. Bu ilgi, 19. yiizyIl tarih yazlmmm ilgisi ile smlrh kalmaz, bir yandan resimden edebiyata yaygmhk kazamrken diger taraftan donemin dii~iiniir ve edebiyatplannm italya gezilerine kadar yanslr. Giiniimiize gelindiginde, bir buyuk asra l varan bir tarih dilimini kapsayan ve geni~ bir hacme ula~an bir tarih yazlmmm yanmda, kavramsalla~tlrma giri~imlerinden, biiyiik harf Rile bir R6nesans var mlydl yok muydu tartl~masI2na, Ronesans'm ne kadar italyan olup olmadlgmdan, italya dl~lna yayilmasma 3 , ba~ka Ronesanslann varhgma 4 degin uzanan geni~ bir tartl~malar/sorular yumagl ile kar~1 kar~IYaYlz. Konuya ili~kin edebiyatm devasa boyutlara ula~masl, ayilan tartl~malarm kazandlgl b0l:'ut, R6nesans'm tarihsel oneminin yamnda, modern d6nem Batl kimliginin/geIi~iminin izahl ve sunumu ile de i1gilidir.
Enflasyon oluşturucu unsurlar, ekonomik faaliyetlerde mali piyasalarda birtakım içsel, dışsal ve... more Enflasyon oluşturucu unsurlar, ekonomik faaliyetlerde mali piyasalarda birtakım içsel, dışsal ve konjonktürel değişimlere bağlı olarak genel fiyat düzeylerini artırarak arz ve talep dengesini bozarlar, ihracat rejimi ithalat rejimine döner, işsizlik artar, istihdam daralır. Hatta enflasyon oranı GSMH içinde % 5 bandına geldiğinde her an ekonomik krize davetiye çıkarma potansiyelindedir. Enflasyonist hareketler hem krizlerde önemli paya sahiptirler hem de bunlardan enflasyon tek başına krizlerin yan bir ürünü olarak doğar. Türkiye ölçeğinde bakıldığı zaman, enflasyonist hareketlerin dönemsel olarak yaşanan ekonomik krizlerin tetikleyici faktörlerinden olduğu görülür. Bu araştırmada enflasyon oluşturucu unsurların 1970 – 1980 arası zaman diliminde iktisadi, mali politikaları ve krizleri nasıl ve yönde etkilediği üzerinde durulmaya çalışıldı. Türkiye Cumhuriyeti, dönem dönem yüksek enflasyon ve kur dalgalanmalarıyla mücadele etmek durumunda kalmıştır. Enflasyon hedeflemesinin ayarlanamaması diğer diğer iç ve dış dinamiklerle birleşince mali, parasal iktisadi ve siyasi istikrarsızlıkları da beraberinde getirmiş ve hükümetlerin etkin kalkınma politikaları izlemelerine pek olanak tanımamıştır. 1970'lerdeki yüksek dünya konjonktürünün dalgalanmaya geçmesi, Keynesçi Politikaların iflas etmesi, küresel ekonominin stagflasyon eğilimine girmesi ve Petrol Krizleri Türkiye ekonomisini de derinden etkilemiştir. Demokrat Parti hükümetlerinin ekonomi ve mali politikalarında bir eşgüdümün olmayışı ve uzun vadeli politikalar yerine biraz da popilist bir hava içinde kısa vadeli ve tutarsız politikalara yönelmeleri, ekonomik istikrarsızlığa ve mali krize neden oldu. Ayrıca " genel olarak devletçiliğin ve özellikle sanayi kesiminde kamu yatırımlarının sınırlandırılması " söylemi hayata geçirilememişti. Askeri rejimin ekonomi politiği tekrar ekonomik dengeleri rayına sokmaktı ve bu motivasyonla Devlet Planlama Teşkilatı kuruldu. 1 Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı'yla ekonomi iç ticaret hadlerinin artırılmasına ve içe dönük sanayileşmeye önem verildi. Plan, aynı zamanda özel sektöre çeşitli araçlarla ve sübvansiyonlarla yol gösterilmesini de öngörmekteydi. Makro-iktisadi açıdan Harrod-Domar büyüme modelini temel alan beş yıllık kalkınma planlarında yıllık ortalama % 7 büyüme hızı hedeflenmiştir. Büyüme, enflasyonla mücadele, istihdam kapasitesinin artırılması ve kalkınmanın hızlandırılması hedeflerinin