Davud Kapucu - Academia.edu (original) (raw)
Books by Davud Kapucu
Özet Türk Millî Mücadelesi bir taraftan işgalci güçlere, diğer taraftan ayrılıkçı unsurlara karşı... more Özet Türk Millî Mücadelesi bir taraftan işgalci güçlere, diğer taraftan ayrılıkçı unsurlara karşı yapılmıştır. Millî Mücadele sırasında yaşanan harp koşulları farklı etnik unsur ve grupların kendi devletlerini kurmak için harekete geçmesine etki etmiştir. Bu kapsamda bakıldığında işgalci güçler ile ayrılıkçı unsurlara karşı verilen mücadele sonucu Türk İstiklal Harbi gerçekleştirilmiştir.
Kosova Krizinin Çözümünde, NATO'nun Barışı Destekleme Harekâtına Türkiye'nin Katkıları Öz: Milliy... more Kosova Krizinin Çözümünde, NATO'nun Barışı Destekleme Harekâtına Türkiye'nin Katkıları Öz: Milliyetçiliğin sözde yeni biçimlerinin ve din eksenli ritüellerin geleneksel sınırları hem yaratıyor hem de yok ediyor olması, son yıllarda gittikçe artan bir tehdit ve tehlike olarak ortaya çıkmıştır. Demografik dinamikler ve etnik unsurlar dikkate alınmadan çizilen sınırlar, toplumların zaman içerisinde iç ve dış güçlerin etkisiyle kendi geleceğini şekillendirmek istemesine neden olmaktadır. Geleceğin en büyük tehdit algısı olarak ortaya çıkabilecek olan bu sorun, sınırların ve statükonun yeniden belirlenmesine neden olmuştur. Bu olgu ve gerçekliği ortaya koyan en önemli örneklerden biri Yugoslavya'dır. Yugoslavya'nın dağılma sürecinde yaşanan savaşlar ve çatışmalar, insanların zorla yerlerinden edilmesine, bölgesel ve uluslararası güvenlik sorunlarının ortaya çıkmasına neden olacaktır. Bu makale, Kosova Krizi'nin ortaya çıkış nedenlerini ve Kosova Krizi'nin çözümü amacıyla gerçekleştirilen NATO müdahalesi ve sonuçlarını analiz etmeyi amaçlamaktadır. NATO müdahalesi, Kosova sorununu önemli ölçüde sona erdirmiş ve Kosova'nın bağımsızlığına giden yolu açmıştır.
ATATÜRK DÖNEMİ DEMOKRATİKLEŞME 1920-1938, 2021
ÖNSÖZ XX. yüzyılın hâkim ve büyülü ideolojisi olan demokrasi kavramı, ulus egemenliğine dayalı yö... more ÖNSÖZ XX. yüzyılın hâkim ve büyülü ideolojisi olan demokrasi kavramı, ulus egemenliğine dayalı yönetimleri ifade etmek için kullanılan bir kelime olmuştur. Bu kavram, egemenlik düşüncesini temelden ve kökten bir değişim ve dönüşüme uğratmıştır. Fransız İhtilali ile belirgin bir kimlik ve özellik kazanan bu kavram, mutlak idarelerin yerini ulus iradesine dayalı yönetimlerin almasına yol açmıştır. İnsan odaklı yönetim anlayışının bir sonucu olarak beliren bu süreç, ulus iradesinin ön plana çıktığı bir sistem ve düzeni zorunlu kılmıştır. Bu değişim hareketinin bir sonucu olarak otoriter-totaliter rejimler, yerini demokratik yönetimlere bırakmıştır. Dünyadaki bu siyasal dönüşüm hareketi, doğrudan ve dolaylı yönleri ile Türk politik hayatını da şekillendirmiştir. Mondros Mütarekesi ile Anadolu işgal edilirken, bu süreç Türk demokrasi tarihinin önemli bir mihenk taşı olmuştur. İşgallere karşı başlatılan İstiklal Savaşı, yeni bir Türk devleti ile yeni bir düzenin kurulmasına etki etmiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde başlatılan yenileşme hareketi, bireye dayalı demokratik bir sistem ve modelin inşa edilmesine yol açmıştır.
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE FARKLI YÖNLERİYLE TARİH ARAŞTIRMALARI, 2020
World Journal of Human Sciences, 2020 - 2 / Dünya İnsan Bilimleri Dergisi, 2020 - 2, 2020
HUMAN World Journal of Human Sciences is an international multidisciplinary peer-reviewed journal... more HUMAN World Journal of Human Sciences is an international multidisciplinary peer-reviewed journal published twice a year (July-January). The journal is a multi-disciplinary academic journal and aims to bring together quality research and compilation articles in the human sciences to the world of science.
Our journal is an Open Access journal and based on the principle of "Knowledge is the common heritage of humanity". It has set out with the ideal of becoming a qualified academic platform for researchers worldwide who can conduct research in all areas of human sciences, to the benefit of humanity. Every article submitted to the Journal, passes through the double-blind peer review process prior to publication.
KARŞILAŞTIRMALI EDEBİYAT, 2020
Bir sanat kolu olan Edebiyat, malzemesi dil olan ulusal kökenli bir disiplindir. İlgili disiplini... more Bir sanat kolu olan Edebiyat, malzemesi dil olan ulusal kökenli bir disiplindir. İlgili disiplinin gelişimi; zaman, çevre, yer ve anlayış gibi birçok etkene bağlı olarak şekillenmektedir. Ulusal kaynaklı bu disiplin, zaman içerisinde etkileşimli bir yapı ve özelliğe kavuşmuştur. Bu durum; yazar, şair ve sanatçıların, zaman, yer, anlayış ve çevre faktöründen etkilenmeleri ile gerçekleşmiştir. Böylece edebiyat, zengin bir nitelik kazanmıştır.
Edebiyatta işlenen bazı konular aynı olsa da yöresel, kültürel ve dil farklılıkları gibi özellikleri onların farklı yönleri ile ön plana çıkmalarına yol açmıştır. Bu durum ilgili konuların, edebiyat bilimi açısından incelenmesini ve belirli bir karşılaştırmaya tabi tutulmasını gündeme getirmiştir. Edebiyat biliminin gelişimi, zaman içerisinde Karşılaştırmalı Edebiyat alt disiplininin doğmasına yol açmıştır. Karşılaştırmalı Edebiyat; iki veya daha çok edebiyat arasındaki benzerlik, farklılık, tesir, yakınlık gibi ilişkileri inceleyen alan olarak ön plana çıkmıştır. Bu disiplin, düşünce ya da biçim baz alınarak aynı dilde veya farklı dillerde yazılmış iki eseri inceleme görevini üstlenmiştir. Ancak bu inceleme, belirli bir sistem, kural ve sistematiğe bağlı olarak şekillenmiştir.
Temelinde karşılaştırmaya dayanan karşılaştırmalı edebiyatın ilk tohumları XVI. yüzyılın başında atılmıştır. Daha sonra Alman edebiyatında Gottschedt, Lessing ve Schelling’le giderek daha sağlam temeller üzerine oturmaya başlamıştır. Aslında kaynaklarda karşılaştırmalı edebiyat araştırmaları konusuna eğilen ya da bu konu ile ilgili olarak düşüncelerini dile getirenlerin söylemlerine dikkat edildiğinde, temelde kendi ulusal kültürlerini daha ileriye taşımak ve daha da güçlendirmek amacı taşıdıkları görülmektedir.
Karşılaştırmanın bir yöntem olarak edebiyatın içinde yer almasından önce tıp, biyoloji, filoloji ve tarih gibi bilim alanlarında uygulama alanı bulduğu bilinmektedir. Karşılaştırmalı edebiyat bilimi, XIX. yüzyılın sonunda yeni ulus devletlerin oluşmaya başladığı bir dönemde gündeme gelmiştir. Karşılaştırma kavramı bu noktada, uluslararasındaki etkileşimi ortaya koyarak, barış ve huzur ortamını sağlamayı hedeflemiştir. Bu ortamda karşılıklı edebiyat bilimin kurumsallaşması ilk olarak, Fransa’da 1897’de gerçekleşmiştir.
Amerika’dan Etiyopya’ya, Hindistan’dan Rusya’ya kadar tüm dünyayı içine alan geniş bir şemsiye oluşturan karşılaştırmalı Edebiyat, edebi bir disipline sahiptir. Farklı ülkelerin edebiyatlarını, karşılaştırmalı örneklerle anlatmayı amaçlayan bu disiplin, ötekinin sayesinde kendi eserlerimize başka bir gözle, farklı bir bakış açısıyla bakmamızı sağlamaktadır. Bu kapsamda ilgili çalışma ile karşılaştırmalı edebiyat bilimi metodolojisine ait bilimsel-teorik meselelere ışık tutulacaktır. Bu kitap, filoloji bilim dalı araştırmacıları ve akademisyenler için hazırlanan kaynak bir eserdir. Bu kitabın hazırlanmasındaki katkılarından dolayı Prof. Dr. Nadirhan Hasan’a Teşekkür ederim.
Papers by Davud Kapucu
Uluslararası tarih araştırmaları dergisi, Dec 31, 2020
Kıbrıs, tarihi süreç içerisinde birçok devlet ve toplumun egemenliği altına girmiştir. Bu süreçte... more Kıbrıs, tarihi süreç içerisinde birçok devlet ve toplumun egemenliği altına girmiştir. Bu süreçte 1571 yılında Osmanlı egemenliği altına giren ada, 1878 Ayastefanos Antlaşmasının değiştirilmesi karşılığında İngiltere'nin yönetimine bırakılmıştır. Birinci Dünya Savaşı sırasında karşıt cephede yer alan İngiltere, Kıbrıs adasını topraklarına kattığını açıklamıştır. Osmanlı devleti bu durumu protesto etmiş ancak herhangi bir müdahalede bulunamamıştır. İstiklal Harbi sonrasında imza edilen Lozan Antlaşması ile yeni kurulan Türkiye Devleti Ada'nın İngiltere'nin mülkü olduğunu kabul etmiştir. İkinci dünya savaşı sonrasında meydana gelen siyasal ortamda adadaki Rumların enosis hedefi ile Yunanistan'a bağlanmak istemesi çatışmaların temelini oluşturmuştur. Neticede 1960 yılında başlayan uluslararası görüşmeler sonucunda Türkiye, İngiltere ve Yunanistan'ın garantör olduğu adadaki Türk ve Rumlar tarafından ortak Kıbrıs Cumhuriyeti kurulmuştur. Ortak Kıbrıs Cumhuriyeti'ne karşı Ada'daki Rumların enosis eksenli faaliyetleri önce 1964 Kıbrıs Hava Harekâtının düzenlenmesine neden olmuştur. Ardından gelişen evrede Rumların hedef ve ideallerinden vazgeçmemesi 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nın yapılmasına etki etmiştir. Bu çalışmada 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında icra edilen hava harekâtına ve havacıların rolüne yer verilecektir.
Vakanüvis uluslararası tarih araştırmaları dergisi, Sep 19, 2022
Birinci Dünya Harbi Sina-Filistin Cephesi'nde Alman Havacılarının Faaliyetleri 709 harekât görevl... more Birinci Dünya Harbi Sina-Filistin Cephesi'nde Alman Havacılarının Faaliyetleri 709 harekât görevleri icra edilmiştir. Bu sırada Alman Başkomutanlığından alınan izinle Osmanlı havacılığının başına Pilot Yüzbaşı Serno getirilmiştir. Birinci Dünya Harbi kara muharebelerine yönelik şimdiye kadar birçok çalışma yapılmasına karşın, hava gücünün kullanımı ve harbin sonucuna olan etkisi henüz yeterince araştırılmamıştır. Hâlbuki hava gücü cephe muharebelerinde; taarruz, keşif, bombardıman, beyanname atma ve malzeme nakli gibi yönleriyle harbin seyri üzerinde etkili olmuştur. Osmanlı Başkomutanlığı, harp devam ederken Almanya'dan temin ettiği tayyare, pilot ve makinistlerin bir kısmını da Sina-Filistin Cephesi'nde kullanmıştır. Bu çalışma, Sina-Filistin Cephesi'nin açılmasından harbin sonuna kadar geçen evrede, bölgede Osmanlı Devleti ile Almanya'nın havacılık alanında yaptığı iş birliğine arşiv belgeleri kullanılarak yer verilecektir.
Yakın dönem Türkiye araştırmaları, Jun 25, 2020
Osmanlı Devleti, Kafkasya'dan Irak'a, Süveyş Kanalı'ndan Çanakkale'ye kadar birçok cephede aktif ... more Osmanlı Devleti, Kafkasya'dan Irak'a, Süveyş Kanalı'ndan Çanakkale'ye kadar birçok cephede aktif olarak mücadele etmiştir. Bu cephelerin dışında Osmanlı kuvvetleri, etkin olarak savaşılmayan bölgelerde de aktif/pasif savunma tedbirleri almak suretiyle faaliyet göstermiştir. Bu çerçevede, Batı Anadolu sahillerinin İngiliz ve Fransız donanmasının tehdidi altında bulunması, ayrıca İtilaf unsurlarının uçak gemileri ile istedikleri yerde hava harekâtı düzenleme kabiliyetine sahip olması, Osmanlı Başkomutanlık Vekâleti'nin ilgili bölgede hava birlikleri konuşlandırmasına neden olmuştur. İtilaf kuvvetlerinin Çanakkale Muharebeleri'nden sonra Gelibolu veya İzmir üzerinden bir çıkarma yapma ihtimaline karşı Çanakkale'deki hava birlikleri ile hem başkent İstanbul'un güvenliğini sağlamak ve hem de olası çıkarma harekâtına karşı önlem almak hedeflenmiştir. Bu çalışmada, Çanakkale Zaferi sonrasında Batı Anadolu Bölgesi'nde gerçekleştirilen havacılık faaliyetleri, arşiv belgelerine dayalı olarak incelenmiştir.
DergiPark (Istanbul University), May 28, 2021
İkinci Dünya Harbi, dünyadaki başat güç ve otoritelerin değişmesine ve yeni bir siyasal düzenin o... more İkinci Dünya Harbi, dünyadaki başat güç ve otoritelerin değişmesine ve yeni bir siyasal düzenin ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Bu kapsamda İngiltere ve Fransa'nın Ortadoğu'daki pozisyon ve yerini ABD almıştır. ABD, savaş sonrasında SSCB'nin Ortadoğu'daki yayılmacı siyasetine karşı bölgedeki ikili ve çoklu ilişkilerini kullanarak çıkarlarını şekillendirmiştir. Özellikle petrol ve bölgenin kaynaklarına hâkim olmaya dönük bu siyaset ABD'nin yayımladığı Truman Doktrini, Eisenhower Doktrini ve Nixon Doktrini, Carter Doktrini, Reagan Doktrini ve Bush Doktrini ile nüfuz ve etkisini göstermiştir. Bu çalışmada, ABD'nin İkinci Dünya Harbi'nden itibaren şekillenen Ortadoğu politikasına basın ve kaynaklar çerçevesinde yer verilecektir.
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü dergisi, Apr 16, 2021
Mondros Mütarekesi sonrasında Anadolu'nun değişik bölge ve yerleri İtilaf Devletleri tarafından i... more Mondros Mütarekesi sonrasında Anadolu'nun değişik bölge ve yerleri İtilaf Devletleri tarafından işgal edilmeye başlanmıştır. Bu ortamda Osmanlı orduları terhis edilmiş sadece ülkeyi korumak için çok az bir kuvvetin kalmasına müsaade edilmiştir. İşgaller, Anadolu'da Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri ile Kuvayı milliyenin kurulmasına yol açmıştır. Bu sırada Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıkışı ile Millî Mücadele başlamıştır. Mustafa Kemal Paşa önderliğinde başlatılan Millî Mücadeleye havacılar da destek vermiştir. Bu kapsamda Konya'da toplanan havacılar, Birinci Dünya Savaşı'ndan kalma uçakların bakım ve onarımını, manifatura dükkânları, demirci, marangoz ve hurda malzeme satan yerlerden elde edilen malzeme ile yaparak cephe hattına vermiştir. Ancak elde çok az miktarda tayyare ve yedek malzeme bulunduğu için bu durum birçok problemi beraberinde getirmiştir. Savaş şartları sebebiyle ithalatın durması, sermaye yokluğu gibi etkenler tayyare teminini zora sokmuştur. Bu ortamda Yunan tayyarelerinden bazıları Türk uçaklarıyla yaptığı hava muharebesi sonucunda veya benzin sıkıntısı gibi nedenlerle Türk cephe hattına zorunlu iniş yapmıştır. İlgili tayyareler Türk havacılar tarafından faal edilerek muharebelerde kullanılmıştır. İstiklal Harbi sırasında Yunanların 27 uçak kaybı olmuştur. Bu uçaklardan 10'u tamamen tahrip olmuş 17'si faal veya gayri faal durumda ganimet olarak ele geçirilmiştir. Ele geçirilen bu tayyarelerden dördüne "Ganimet, İsmet, Sakarya ve Garipçe" adı verilmiştir. Bu çalışmada Yunanlardan ele geçirilen ve Türk havacılar tarafından isimleri verilen tayyarelerin faaliyetlerine arşiv belgeleri ve kaynaklar çerçevesince yer verilecektir.
DergiPark (Istanbul University), Jun 12, 2020
Fuad of law, religion historian, literary and politician identity. Turkey in particular the freei... more Fuad of law, religion historian, literary and politician identity. Turkey in particular the freeing sense of history one way that a static structure, has an important role in the transmission of social and economic aspects of the event. The adoption of the emergence of a new government of Turkey and the scientific understanding of historical styles of writing axis is located in a major city center. Crossroad's diligence in study and the method in which the working method attaches great importance will be presented from a wide perspective in a multi-faceted perspective.
DergiPark (Istanbul University), Dec 25, 2021
Özet Türk Millî Mücadelesi bir taraftan işgalci güçlere, diğer taraftan ayrılıkçı unsurlara karşı... more Özet Türk Millî Mücadelesi bir taraftan işgalci güçlere, diğer taraftan ayrılıkçı unsurlara karşı yapılmıştır. Millî Mücadele sırasında yaşanan harp koşulları farklı etnik unsur ve grupların kendi devletlerini kurmak için harekete geçmesine etki etmiştir. Bu kapsamda bakıldığında işgalci güçler ile ayrılıkçı unsurlara karşı verilen mücadele sonucu Türk İstiklal Harbi gerçekleştirilmiştir.
Kosova Krizinin Çözümünde, NATO'nun Barışı Destekleme Harekâtına Türkiye'nin Katkıları Öz: Milliy... more Kosova Krizinin Çözümünde, NATO'nun Barışı Destekleme Harekâtına Türkiye'nin Katkıları Öz: Milliyetçiliğin sözde yeni biçimlerinin ve din eksenli ritüellerin geleneksel sınırları hem yaratıyor hem de yok ediyor olması, son yıllarda gittikçe artan bir tehdit ve tehlike olarak ortaya çıkmıştır. Demografik dinamikler ve etnik unsurlar dikkate alınmadan çizilen sınırlar, toplumların zaman içerisinde iç ve dış güçlerin etkisiyle kendi geleceğini şekillendirmek istemesine neden olmaktadır. Geleceğin en büyük tehdit algısı olarak ortaya çıkabilecek olan bu sorun, sınırların ve statükonun yeniden belirlenmesine neden olmuştur. Bu olgu ve gerçekliği ortaya koyan en önemli örneklerden biri Yugoslavya'dır. Yugoslavya'nın dağılma sürecinde yaşanan savaşlar ve çatışmalar, insanların zorla yerlerinden edilmesine, bölgesel ve uluslararası güvenlik sorunlarının ortaya çıkmasına neden olacaktır. Bu makale, Kosova Krizi'nin ortaya çıkış nedenlerini ve Kosova Krizi'nin çözümü amacıyla gerçekleştirilen NATO müdahalesi ve sonuçlarını analiz etmeyi amaçlamaktadır. NATO müdahalesi, Kosova sorununu önemli ölçüde sona erdirmiş ve Kosova'nın bağımsızlığına giden yolu açmıştır.
Genel Türk Tarihi Araştırmaları dergisi, Jan 20, 2022
Bu çalışmada, Mudanya Mütarekesi'nden Lozan Barış Antlaşması'nın sonuçlanmasına kadar geçen süreç... more Bu çalışmada, Mudanya Mütarekesi'nden Lozan Barış Antlaşması'nın sonuçlanmasına kadar geçen süreçte Türk ve İtilaf güçlerine ait uçakların uçuş paternleri ve havacılık faaliyetleri ilk elden arşiv belgeleri ve harp raporları penceresinden kronolojik olarak aktarılacaktır.
Istanbul University - DergiPark, Dec 25, 2021
Politik gruplar arasında belirli bir sürede ve yoğunlukta devam eden çatışma olarak tanımlanan sa... more Politik gruplar arasında belirli bir sürede ve yoğunlukta devam eden çatışma olarak tanımlanan savaş, XX. yüzyılın başında tayyarenin keşfi ile farklı bir boyut ve mahiyet kazanmıştır. Bu döneme kadar kara ve deniz unsurlarının karşı karşıya gelmesi ile tanımlanan bu süreç, hava gücünün katılımı ile çok boyutlu bir duruma evrilmiştir. Tayyarelerin savaş ortamında kullanımı ile harbe ait * Dr.
Akademik Tarih ve Araştırmalar Dergisi, Jul 14, 2021
Vakanüvis - Uluslararası Tarih Araştırmaları Dergisi
Other states were also involved in the First World War, which started as a result of the politica... more Other states were also involved in the First World War, which started as a result of the political struggle between England and Germany, on the axis of their own interests. In this context, the Ottoman Empire entered the First World War within the Alliance Group in order to recapture the lands it lost recently and regain its former power. The Ottoman Army entered the war with 6 active and flying aircraft and 6 pilots to use these aircraft. The Ottoman Commander-in-Chief tried to compensate for the lack of aviation with the aircraft, personnel, and mechanic it procured from Germany. In this context, during the war from Germany; 415 aircraft were recruited and air operations were carried out with 390 German pilots and 1740 German mechanics assigned to the Ottoman fronts. Meanwhile, Pilot Captain Serno was appointed as the head of Ottoman aviation with the permission of the German Commander-in-Chief. Although many studies have been conducted on the land battles of the First World War, ...
Özet Türk Millî Mücadelesi bir taraftan işgalci güçlere, diğer taraftan ayrılıkçı unsurlara karşı... more Özet Türk Millî Mücadelesi bir taraftan işgalci güçlere, diğer taraftan ayrılıkçı unsurlara karşı yapılmıştır. Millî Mücadele sırasında yaşanan harp koşulları farklı etnik unsur ve grupların kendi devletlerini kurmak için harekete geçmesine etki etmiştir. Bu kapsamda bakıldığında işgalci güçler ile ayrılıkçı unsurlara karşı verilen mücadele sonucu Türk İstiklal Harbi gerçekleştirilmiştir.
Kosova Krizinin Çözümünde, NATO'nun Barışı Destekleme Harekâtına Türkiye'nin Katkıları Öz: Milliy... more Kosova Krizinin Çözümünde, NATO'nun Barışı Destekleme Harekâtına Türkiye'nin Katkıları Öz: Milliyetçiliğin sözde yeni biçimlerinin ve din eksenli ritüellerin geleneksel sınırları hem yaratıyor hem de yok ediyor olması, son yıllarda gittikçe artan bir tehdit ve tehlike olarak ortaya çıkmıştır. Demografik dinamikler ve etnik unsurlar dikkate alınmadan çizilen sınırlar, toplumların zaman içerisinde iç ve dış güçlerin etkisiyle kendi geleceğini şekillendirmek istemesine neden olmaktadır. Geleceğin en büyük tehdit algısı olarak ortaya çıkabilecek olan bu sorun, sınırların ve statükonun yeniden belirlenmesine neden olmuştur. Bu olgu ve gerçekliği ortaya koyan en önemli örneklerden biri Yugoslavya'dır. Yugoslavya'nın dağılma sürecinde yaşanan savaşlar ve çatışmalar, insanların zorla yerlerinden edilmesine, bölgesel ve uluslararası güvenlik sorunlarının ortaya çıkmasına neden olacaktır. Bu makale, Kosova Krizi'nin ortaya çıkış nedenlerini ve Kosova Krizi'nin çözümü amacıyla gerçekleştirilen NATO müdahalesi ve sonuçlarını analiz etmeyi amaçlamaktadır. NATO müdahalesi, Kosova sorununu önemli ölçüde sona erdirmiş ve Kosova'nın bağımsızlığına giden yolu açmıştır.
ATATÜRK DÖNEMİ DEMOKRATİKLEŞME 1920-1938, 2021
ÖNSÖZ XX. yüzyılın hâkim ve büyülü ideolojisi olan demokrasi kavramı, ulus egemenliğine dayalı yö... more ÖNSÖZ XX. yüzyılın hâkim ve büyülü ideolojisi olan demokrasi kavramı, ulus egemenliğine dayalı yönetimleri ifade etmek için kullanılan bir kelime olmuştur. Bu kavram, egemenlik düşüncesini temelden ve kökten bir değişim ve dönüşüme uğratmıştır. Fransız İhtilali ile belirgin bir kimlik ve özellik kazanan bu kavram, mutlak idarelerin yerini ulus iradesine dayalı yönetimlerin almasına yol açmıştır. İnsan odaklı yönetim anlayışının bir sonucu olarak beliren bu süreç, ulus iradesinin ön plana çıktığı bir sistem ve düzeni zorunlu kılmıştır. Bu değişim hareketinin bir sonucu olarak otoriter-totaliter rejimler, yerini demokratik yönetimlere bırakmıştır. Dünyadaki bu siyasal dönüşüm hareketi, doğrudan ve dolaylı yönleri ile Türk politik hayatını da şekillendirmiştir. Mondros Mütarekesi ile Anadolu işgal edilirken, bu süreç Türk demokrasi tarihinin önemli bir mihenk taşı olmuştur. İşgallere karşı başlatılan İstiklal Savaşı, yeni bir Türk devleti ile yeni bir düzenin kurulmasına etki etmiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde başlatılan yenileşme hareketi, bireye dayalı demokratik bir sistem ve modelin inşa edilmesine yol açmıştır.
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE FARKLI YÖNLERİYLE TARİH ARAŞTIRMALARI, 2020
World Journal of Human Sciences, 2020 - 2 / Dünya İnsan Bilimleri Dergisi, 2020 - 2, 2020
HUMAN World Journal of Human Sciences is an international multidisciplinary peer-reviewed journal... more HUMAN World Journal of Human Sciences is an international multidisciplinary peer-reviewed journal published twice a year (July-January). The journal is a multi-disciplinary academic journal and aims to bring together quality research and compilation articles in the human sciences to the world of science.
Our journal is an Open Access journal and based on the principle of "Knowledge is the common heritage of humanity". It has set out with the ideal of becoming a qualified academic platform for researchers worldwide who can conduct research in all areas of human sciences, to the benefit of humanity. Every article submitted to the Journal, passes through the double-blind peer review process prior to publication.
KARŞILAŞTIRMALI EDEBİYAT, 2020
Bir sanat kolu olan Edebiyat, malzemesi dil olan ulusal kökenli bir disiplindir. İlgili disiplini... more Bir sanat kolu olan Edebiyat, malzemesi dil olan ulusal kökenli bir disiplindir. İlgili disiplinin gelişimi; zaman, çevre, yer ve anlayış gibi birçok etkene bağlı olarak şekillenmektedir. Ulusal kaynaklı bu disiplin, zaman içerisinde etkileşimli bir yapı ve özelliğe kavuşmuştur. Bu durum; yazar, şair ve sanatçıların, zaman, yer, anlayış ve çevre faktöründen etkilenmeleri ile gerçekleşmiştir. Böylece edebiyat, zengin bir nitelik kazanmıştır.
Edebiyatta işlenen bazı konular aynı olsa da yöresel, kültürel ve dil farklılıkları gibi özellikleri onların farklı yönleri ile ön plana çıkmalarına yol açmıştır. Bu durum ilgili konuların, edebiyat bilimi açısından incelenmesini ve belirli bir karşılaştırmaya tabi tutulmasını gündeme getirmiştir. Edebiyat biliminin gelişimi, zaman içerisinde Karşılaştırmalı Edebiyat alt disiplininin doğmasına yol açmıştır. Karşılaştırmalı Edebiyat; iki veya daha çok edebiyat arasındaki benzerlik, farklılık, tesir, yakınlık gibi ilişkileri inceleyen alan olarak ön plana çıkmıştır. Bu disiplin, düşünce ya da biçim baz alınarak aynı dilde veya farklı dillerde yazılmış iki eseri inceleme görevini üstlenmiştir. Ancak bu inceleme, belirli bir sistem, kural ve sistematiğe bağlı olarak şekillenmiştir.
Temelinde karşılaştırmaya dayanan karşılaştırmalı edebiyatın ilk tohumları XVI. yüzyılın başında atılmıştır. Daha sonra Alman edebiyatında Gottschedt, Lessing ve Schelling’le giderek daha sağlam temeller üzerine oturmaya başlamıştır. Aslında kaynaklarda karşılaştırmalı edebiyat araştırmaları konusuna eğilen ya da bu konu ile ilgili olarak düşüncelerini dile getirenlerin söylemlerine dikkat edildiğinde, temelde kendi ulusal kültürlerini daha ileriye taşımak ve daha da güçlendirmek amacı taşıdıkları görülmektedir.
Karşılaştırmanın bir yöntem olarak edebiyatın içinde yer almasından önce tıp, biyoloji, filoloji ve tarih gibi bilim alanlarında uygulama alanı bulduğu bilinmektedir. Karşılaştırmalı edebiyat bilimi, XIX. yüzyılın sonunda yeni ulus devletlerin oluşmaya başladığı bir dönemde gündeme gelmiştir. Karşılaştırma kavramı bu noktada, uluslararasındaki etkileşimi ortaya koyarak, barış ve huzur ortamını sağlamayı hedeflemiştir. Bu ortamda karşılıklı edebiyat bilimin kurumsallaşması ilk olarak, Fransa’da 1897’de gerçekleşmiştir.
Amerika’dan Etiyopya’ya, Hindistan’dan Rusya’ya kadar tüm dünyayı içine alan geniş bir şemsiye oluşturan karşılaştırmalı Edebiyat, edebi bir disipline sahiptir. Farklı ülkelerin edebiyatlarını, karşılaştırmalı örneklerle anlatmayı amaçlayan bu disiplin, ötekinin sayesinde kendi eserlerimize başka bir gözle, farklı bir bakış açısıyla bakmamızı sağlamaktadır. Bu kapsamda ilgili çalışma ile karşılaştırmalı edebiyat bilimi metodolojisine ait bilimsel-teorik meselelere ışık tutulacaktır. Bu kitap, filoloji bilim dalı araştırmacıları ve akademisyenler için hazırlanan kaynak bir eserdir. Bu kitabın hazırlanmasındaki katkılarından dolayı Prof. Dr. Nadirhan Hasan’a Teşekkür ederim.
Uluslararası tarih araştırmaları dergisi, Dec 31, 2020
Kıbrıs, tarihi süreç içerisinde birçok devlet ve toplumun egemenliği altına girmiştir. Bu süreçte... more Kıbrıs, tarihi süreç içerisinde birçok devlet ve toplumun egemenliği altına girmiştir. Bu süreçte 1571 yılında Osmanlı egemenliği altına giren ada, 1878 Ayastefanos Antlaşmasının değiştirilmesi karşılığında İngiltere'nin yönetimine bırakılmıştır. Birinci Dünya Savaşı sırasında karşıt cephede yer alan İngiltere, Kıbrıs adasını topraklarına kattığını açıklamıştır. Osmanlı devleti bu durumu protesto etmiş ancak herhangi bir müdahalede bulunamamıştır. İstiklal Harbi sonrasında imza edilen Lozan Antlaşması ile yeni kurulan Türkiye Devleti Ada'nın İngiltere'nin mülkü olduğunu kabul etmiştir. İkinci dünya savaşı sonrasında meydana gelen siyasal ortamda adadaki Rumların enosis hedefi ile Yunanistan'a bağlanmak istemesi çatışmaların temelini oluşturmuştur. Neticede 1960 yılında başlayan uluslararası görüşmeler sonucunda Türkiye, İngiltere ve Yunanistan'ın garantör olduğu adadaki Türk ve Rumlar tarafından ortak Kıbrıs Cumhuriyeti kurulmuştur. Ortak Kıbrıs Cumhuriyeti'ne karşı Ada'daki Rumların enosis eksenli faaliyetleri önce 1964 Kıbrıs Hava Harekâtının düzenlenmesine neden olmuştur. Ardından gelişen evrede Rumların hedef ve ideallerinden vazgeçmemesi 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nın yapılmasına etki etmiştir. Bu çalışmada 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında icra edilen hava harekâtına ve havacıların rolüne yer verilecektir.
Vakanüvis uluslararası tarih araştırmaları dergisi, Sep 19, 2022
Birinci Dünya Harbi Sina-Filistin Cephesi'nde Alman Havacılarının Faaliyetleri 709 harekât görevl... more Birinci Dünya Harbi Sina-Filistin Cephesi'nde Alman Havacılarının Faaliyetleri 709 harekât görevleri icra edilmiştir. Bu sırada Alman Başkomutanlığından alınan izinle Osmanlı havacılığının başına Pilot Yüzbaşı Serno getirilmiştir. Birinci Dünya Harbi kara muharebelerine yönelik şimdiye kadar birçok çalışma yapılmasına karşın, hava gücünün kullanımı ve harbin sonucuna olan etkisi henüz yeterince araştırılmamıştır. Hâlbuki hava gücü cephe muharebelerinde; taarruz, keşif, bombardıman, beyanname atma ve malzeme nakli gibi yönleriyle harbin seyri üzerinde etkili olmuştur. Osmanlı Başkomutanlığı, harp devam ederken Almanya'dan temin ettiği tayyare, pilot ve makinistlerin bir kısmını da Sina-Filistin Cephesi'nde kullanmıştır. Bu çalışma, Sina-Filistin Cephesi'nin açılmasından harbin sonuna kadar geçen evrede, bölgede Osmanlı Devleti ile Almanya'nın havacılık alanında yaptığı iş birliğine arşiv belgeleri kullanılarak yer verilecektir.
Yakın dönem Türkiye araştırmaları, Jun 25, 2020
Osmanlı Devleti, Kafkasya'dan Irak'a, Süveyş Kanalı'ndan Çanakkale'ye kadar birçok cephede aktif ... more Osmanlı Devleti, Kafkasya'dan Irak'a, Süveyş Kanalı'ndan Çanakkale'ye kadar birçok cephede aktif olarak mücadele etmiştir. Bu cephelerin dışında Osmanlı kuvvetleri, etkin olarak savaşılmayan bölgelerde de aktif/pasif savunma tedbirleri almak suretiyle faaliyet göstermiştir. Bu çerçevede, Batı Anadolu sahillerinin İngiliz ve Fransız donanmasının tehdidi altında bulunması, ayrıca İtilaf unsurlarının uçak gemileri ile istedikleri yerde hava harekâtı düzenleme kabiliyetine sahip olması, Osmanlı Başkomutanlık Vekâleti'nin ilgili bölgede hava birlikleri konuşlandırmasına neden olmuştur. İtilaf kuvvetlerinin Çanakkale Muharebeleri'nden sonra Gelibolu veya İzmir üzerinden bir çıkarma yapma ihtimaline karşı Çanakkale'deki hava birlikleri ile hem başkent İstanbul'un güvenliğini sağlamak ve hem de olası çıkarma harekâtına karşı önlem almak hedeflenmiştir. Bu çalışmada, Çanakkale Zaferi sonrasında Batı Anadolu Bölgesi'nde gerçekleştirilen havacılık faaliyetleri, arşiv belgelerine dayalı olarak incelenmiştir.
DergiPark (Istanbul University), May 28, 2021
İkinci Dünya Harbi, dünyadaki başat güç ve otoritelerin değişmesine ve yeni bir siyasal düzenin o... more İkinci Dünya Harbi, dünyadaki başat güç ve otoritelerin değişmesine ve yeni bir siyasal düzenin ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Bu kapsamda İngiltere ve Fransa'nın Ortadoğu'daki pozisyon ve yerini ABD almıştır. ABD, savaş sonrasında SSCB'nin Ortadoğu'daki yayılmacı siyasetine karşı bölgedeki ikili ve çoklu ilişkilerini kullanarak çıkarlarını şekillendirmiştir. Özellikle petrol ve bölgenin kaynaklarına hâkim olmaya dönük bu siyaset ABD'nin yayımladığı Truman Doktrini, Eisenhower Doktrini ve Nixon Doktrini, Carter Doktrini, Reagan Doktrini ve Bush Doktrini ile nüfuz ve etkisini göstermiştir. Bu çalışmada, ABD'nin İkinci Dünya Harbi'nden itibaren şekillenen Ortadoğu politikasına basın ve kaynaklar çerçevesinde yer verilecektir.
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü dergisi, Apr 16, 2021
Mondros Mütarekesi sonrasında Anadolu'nun değişik bölge ve yerleri İtilaf Devletleri tarafından i... more Mondros Mütarekesi sonrasında Anadolu'nun değişik bölge ve yerleri İtilaf Devletleri tarafından işgal edilmeye başlanmıştır. Bu ortamda Osmanlı orduları terhis edilmiş sadece ülkeyi korumak için çok az bir kuvvetin kalmasına müsaade edilmiştir. İşgaller, Anadolu'da Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri ile Kuvayı milliyenin kurulmasına yol açmıştır. Bu sırada Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıkışı ile Millî Mücadele başlamıştır. Mustafa Kemal Paşa önderliğinde başlatılan Millî Mücadeleye havacılar da destek vermiştir. Bu kapsamda Konya'da toplanan havacılar, Birinci Dünya Savaşı'ndan kalma uçakların bakım ve onarımını, manifatura dükkânları, demirci, marangoz ve hurda malzeme satan yerlerden elde edilen malzeme ile yaparak cephe hattına vermiştir. Ancak elde çok az miktarda tayyare ve yedek malzeme bulunduğu için bu durum birçok problemi beraberinde getirmiştir. Savaş şartları sebebiyle ithalatın durması, sermaye yokluğu gibi etkenler tayyare teminini zora sokmuştur. Bu ortamda Yunan tayyarelerinden bazıları Türk uçaklarıyla yaptığı hava muharebesi sonucunda veya benzin sıkıntısı gibi nedenlerle Türk cephe hattına zorunlu iniş yapmıştır. İlgili tayyareler Türk havacılar tarafından faal edilerek muharebelerde kullanılmıştır. İstiklal Harbi sırasında Yunanların 27 uçak kaybı olmuştur. Bu uçaklardan 10'u tamamen tahrip olmuş 17'si faal veya gayri faal durumda ganimet olarak ele geçirilmiştir. Ele geçirilen bu tayyarelerden dördüne "Ganimet, İsmet, Sakarya ve Garipçe" adı verilmiştir. Bu çalışmada Yunanlardan ele geçirilen ve Türk havacılar tarafından isimleri verilen tayyarelerin faaliyetlerine arşiv belgeleri ve kaynaklar çerçevesince yer verilecektir.
DergiPark (Istanbul University), Jun 12, 2020
Fuad of law, religion historian, literary and politician identity. Turkey in particular the freei... more Fuad of law, religion historian, literary and politician identity. Turkey in particular the freeing sense of history one way that a static structure, has an important role in the transmission of social and economic aspects of the event. The adoption of the emergence of a new government of Turkey and the scientific understanding of historical styles of writing axis is located in a major city center. Crossroad's diligence in study and the method in which the working method attaches great importance will be presented from a wide perspective in a multi-faceted perspective.
DergiPark (Istanbul University), Dec 25, 2021
Özet Türk Millî Mücadelesi bir taraftan işgalci güçlere, diğer taraftan ayrılıkçı unsurlara karşı... more Özet Türk Millî Mücadelesi bir taraftan işgalci güçlere, diğer taraftan ayrılıkçı unsurlara karşı yapılmıştır. Millî Mücadele sırasında yaşanan harp koşulları farklı etnik unsur ve grupların kendi devletlerini kurmak için harekete geçmesine etki etmiştir. Bu kapsamda bakıldığında işgalci güçler ile ayrılıkçı unsurlara karşı verilen mücadele sonucu Türk İstiklal Harbi gerçekleştirilmiştir.
Kosova Krizinin Çözümünde, NATO'nun Barışı Destekleme Harekâtına Türkiye'nin Katkıları Öz: Milliy... more Kosova Krizinin Çözümünde, NATO'nun Barışı Destekleme Harekâtına Türkiye'nin Katkıları Öz: Milliyetçiliğin sözde yeni biçimlerinin ve din eksenli ritüellerin geleneksel sınırları hem yaratıyor hem de yok ediyor olması, son yıllarda gittikçe artan bir tehdit ve tehlike olarak ortaya çıkmıştır. Demografik dinamikler ve etnik unsurlar dikkate alınmadan çizilen sınırlar, toplumların zaman içerisinde iç ve dış güçlerin etkisiyle kendi geleceğini şekillendirmek istemesine neden olmaktadır. Geleceğin en büyük tehdit algısı olarak ortaya çıkabilecek olan bu sorun, sınırların ve statükonun yeniden belirlenmesine neden olmuştur. Bu olgu ve gerçekliği ortaya koyan en önemli örneklerden biri Yugoslavya'dır. Yugoslavya'nın dağılma sürecinde yaşanan savaşlar ve çatışmalar, insanların zorla yerlerinden edilmesine, bölgesel ve uluslararası güvenlik sorunlarının ortaya çıkmasına neden olacaktır. Bu makale, Kosova Krizi'nin ortaya çıkış nedenlerini ve Kosova Krizi'nin çözümü amacıyla gerçekleştirilen NATO müdahalesi ve sonuçlarını analiz etmeyi amaçlamaktadır. NATO müdahalesi, Kosova sorununu önemli ölçüde sona erdirmiş ve Kosova'nın bağımsızlığına giden yolu açmıştır.
Genel Türk Tarihi Araştırmaları dergisi, Jan 20, 2022
Bu çalışmada, Mudanya Mütarekesi'nden Lozan Barış Antlaşması'nın sonuçlanmasına kadar geçen süreç... more Bu çalışmada, Mudanya Mütarekesi'nden Lozan Barış Antlaşması'nın sonuçlanmasına kadar geçen süreçte Türk ve İtilaf güçlerine ait uçakların uçuş paternleri ve havacılık faaliyetleri ilk elden arşiv belgeleri ve harp raporları penceresinden kronolojik olarak aktarılacaktır.
Istanbul University - DergiPark, Dec 25, 2021
Politik gruplar arasında belirli bir sürede ve yoğunlukta devam eden çatışma olarak tanımlanan sa... more Politik gruplar arasında belirli bir sürede ve yoğunlukta devam eden çatışma olarak tanımlanan savaş, XX. yüzyılın başında tayyarenin keşfi ile farklı bir boyut ve mahiyet kazanmıştır. Bu döneme kadar kara ve deniz unsurlarının karşı karşıya gelmesi ile tanımlanan bu süreç, hava gücünün katılımı ile çok boyutlu bir duruma evrilmiştir. Tayyarelerin savaş ortamında kullanımı ile harbe ait * Dr.
Akademik Tarih ve Araştırmalar Dergisi, Jul 14, 2021
Vakanüvis - Uluslararası Tarih Araştırmaları Dergisi
Other states were also involved in the First World War, which started as a result of the politica... more Other states were also involved in the First World War, which started as a result of the political struggle between England and Germany, on the axis of their own interests. In this context, the Ottoman Empire entered the First World War within the Alliance Group in order to recapture the lands it lost recently and regain its former power. The Ottoman Army entered the war with 6 active and flying aircraft and 6 pilots to use these aircraft. The Ottoman Commander-in-Chief tried to compensate for the lack of aviation with the aircraft, personnel, and mechanic it procured from Germany. In this context, during the war from Germany; 415 aircraft were recruited and air operations were carried out with 390 German pilots and 1740 German mechanics assigned to the Ottoman fronts. Meanwhile, Pilot Captain Serno was appointed as the head of Ottoman aviation with the permission of the German Commander-in-Chief. Although many studies have been conducted on the land battles of the First World War, ...
İkinci Dünya Harbi, dünyadaki başat güç ve otoritelerin değişmesine ve yeni bir siyasal düzenin o... more İkinci Dünya Harbi, dünyadaki başat güç ve otoritelerin değişmesine ve yeni bir siyasal düzenin ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Bu kapsamda İngiltere ve Fransa'nın Ortadoğu'daki pozisyon ve yerini ABD almıştır. ABD, savaş sonrasında SSCB'nin Ortadoğu'daki yayılmacı siyasetine karşı bölgedeki ikili ve çoklu ilişkilerini kullanarak çıkarlarını şekillendirmiştir. Özellikle petrol ve bölgenin kaynaklarına hâkim olmaya dönük bu siyaset ABD'nin yayımladığı Truman Doktrini, Eisenhower Doktrini ve Nixon Doktrini, Carter Doktrini, Reagan Doktrini ve Bush Doktrini ile nüfuz ve etkisini göstermiştir. Bu çalışmada, ABD'nin İkinci Dünya Harbi'nden itibaren şekillenen Ortadoğu politikasına basın ve kaynaklar çerçevesinde yer verilecektir.
Kosova Krizinin Çözümünde, NATO'nun Barışı Destekleme Harekâtına Türkiye'nin Katkıları Öz: Milliy... more Kosova Krizinin Çözümünde, NATO'nun Barışı Destekleme Harekâtına Türkiye'nin Katkıları Öz: Milliyetçiliğin sözde yeni biçimlerinin ve din eksenli ritüellerin geleneksel sınırları hem yaratıyor hem de yok ediyor olması, son yıllarda gittikçe artan bir tehdit ve tehlike olarak ortaya çıkmıştır. Demografik dinamikler ve etnik unsurlar dikkate alınmadan çizilen sınırlar, toplumların zaman içerisinde iç ve dış güçlerin etkisiyle kendi geleceğini şekillendirmek istemesine neden olmaktadır. Geleceğin en büyük tehdit algısı olarak ortaya çıkabilecek olan bu sorun, sınırların ve statükonun yeniden belirlenmesine neden olmuştur. Bu olgu ve gerçekliği ortaya koyan en önemli örneklerden biri Yugoslavya'dır. Yugoslavya'nın dağılma sürecinde yaşanan savaşlar ve çatışmalar, insanların zorla yerlerinden edilmesine, bölgesel ve uluslararası güvenlik sorunlarının ortaya çıkmasına neden olacaktır. Bu makale, Kosova Krizi'nin ortaya çıkış nedenlerini ve Kosova Krizi'nin çözümü amacıyla gerçekleştirilen NATO müdahalesi ve sonuçlarını analiz etmeyi amaçlamaktadır. NATO müdahalesi, Kosova sorununu önemli ölçüde sona erdirmiş ve Kosova'nın bağımsızlığına giden yolu açmıştır.
Anadolu Akademi Sosyal Bilimler Dergisi, Jan 31, 2021
Türk tarihinde batı toplumlarında görüldüğü gibi sosyal eşitsizliğe ya da sınıf farklılığına daya... more Türk tarihinde batı toplumlarında görüldüğü gibi sosyal eşitsizliğe ya da sınıf farklılığına dayalı bir devlet veya toplum düzeni kurulmamıştır. Devlet; dil, ırk, renk, cinsiyet ve inanç ayrımı gözetmeden her birey ve her gruba ilerleme imkânı tanımıştır. Bu durumu kanıtlayan örneklerden biri, Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti ordusunda denizci pilot subay olarak görev yapan Arap Ahmet lakaplı Ahmet Ali Çelikten olmuştur. Osmanlı ülkesine Afrika'dan gelen bir siyahi ailenin çocuğu olan Ahmet Ali Bey, Osmanlı ordusuna deniz havacısı olarak girip Birinci Dünya Savaşı'nda çeşitli cephelerde görev almıştır. Batı toplumlarında siyahi insanlar toplumun bir parçası ve üyesi kabul edilmezken Ahmet Ali Bey Türk ordusunda pilot subay olarak vazife alıp bu anlamda da dünyanın ilk siyahi pilotlarından biri olmuştur. Mondros Mütarekesi'ni müteakiben Anadolu işgal edilmeye başlayınca, Mustafa Kemal (Atatürk) Paşa önderliğinde başlayan Milli Mücadele hareketine katılıp, İstiklal Harbi'nin kazanılmasında önemli katkı sağlamıştır. Lozan Barış Antlaşması'ndan sonra Türk milletinin bir ferdi olarak yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti ordusunda görev yapmıştır. Bu çalışmada, siyahi kökenli Türk vatandaşı Ahmet Ali Çelikten namı diğer Arap Ahmet'in hayatına arşiv belgeleri ve süreli yayınlar ekseninde yer verilecektir.
Özet Türk Millî Mücadelesi bir taraftan işgalci güçlere, diğer taraftan ayrılıkçı unsurlara karşı... more Özet Türk Millî Mücadelesi bir taraftan işgalci güçlere, diğer taraftan ayrılıkçı unsurlara karşı yapılmıştır. Millî Mücadele sırasında yaşanan harp koşulları farklı etnik unsur ve grupların kendi devletlerini kurmak için harekete geçmesine etki etmiştir. Bu kapsamda bakıldığında işgalci güçler ile ayrılıkçı unsurlara karşı verilen mücadele sonucu Türk İstiklal Harbi gerçekleştirilmiştir.
Fuat Koprulu, tarihci, hukuk tarihcisi, din tarihcisi, edebiyatci ve siyasetci kimligi ile Turk t... more Fuat Koprulu, tarihci, hukuk tarihcisi, din tarihcisi, edebiyatci ve siyasetci kimligi ile Turk tarihinde onemli bir yere sahip olmustur. Ozellikle Turkiye’de tarih anlayisini tek yonlu yani statik bir yapidan kurtararak, olaylarin sosyal ve ekonomik yonleriyle aktarilmasinda onemli bir yer edinmistir. Yeni Turkiye devletinin tarih anlayisinin ortaya cikmasinda ve bilimsel eksenli yazim tarzinin benimsenmesinde onemli bir konuma sahip olmustur. Koprulu’nun calismalarinda gosterdigi titizligi ve metoda buyuk onem veren calisma yontemi, Turkiye’de “Modern Tarihciligin Babasi” olarak nitelendirilmesine yol acmistir. Bu calismada, Mehmet Fuad Koprulu’nun hayati, siyasi yasami ve tarih anlayisi, cok yonlu olarak, genis bir perspektiften ortaya konulacaktir.
Kibris, tarihi surec icerisinde bircok devlet ve toplumun egemenligi altina girmistir. Bu surecte... more Kibris, tarihi surec icerisinde bircok devlet ve toplumun egemenligi altina girmistir. Bu surecte 1571 yilinda Osmanli egemenligi altina giren ada, 1878 Ayastefanos Antlasmasinin degistirilmesi karsiliginda Ingiltere’nin yonetimine birakilmistir. Birinci Dunya Savasi sirasinda karsit cephede yer alan Ingiltere, Kibris adasini topraklarina kattigini aciklamistir. Osmanli devleti bu durumu protesto etmis ancak herhangi bir mudahalede bulunamamistir. Istiklal Harbi sonrasinda imza edilen Lozan Antlasmasi ile yeni kurulan Turkiye devleti adanin Ingiltere’nin mulku oldugunu kabul etmistir. Ikinci dunya savasi sonrasinda meydana gelen siyasal ortamda adadaki Rumlarin enosis hedefi ile Yunanistan’a baglanmak istemesi catismalarin temelini olusturmustur. Neticede 1960 yilinda baslayan uluslararasi gorusmeler sonucunda Turkiye, Ingiltere ve Yunanistan’in garantor oldugu adadaki Turk ve Rumlar tarafindan ortak Kibris Cumhuriyeti kurulmustur. Ortak Kibris Cumhuriyetine karsi adadaki Rumlarin e...