Duygu Kartal İncebacak - Academia.edu (original) (raw)
Uploads
Papers by Duygu Kartal İncebacak
Journal of International Social Research, 2021
Çok uluslu yapısıyla Osmanlı Devleti, kuruluşundan itibaren çeşitli olay ve düşüncelerle karşı ka... more Çok uluslu yapısıyla Osmanlı Devleti, kuruluşundan itibaren çeşitli olay ve düşüncelerle karşı karşıya kalmıştır. Farklı düşünceler etrafında toplanan Osmanlı milletinin karmaşık yapısı, devletin tek millet ve tek düşünce etrafında toplanmasını kaçınılmaz kılmıştır. Bu kaçınılmaz sonu hazırlayan Fransız İhtilâli (1789), tarihte birçok devleti etkilediği gibi Osmanlı Devleti'nde yaşayan ulusları da derinden etkilemiştir. Bu ihtilâlin Osmanlı Devleti'ne etkisi, devletin çok uluslu yapıdan tek uluslu yapıya kavuşması olmuştur. Fransız İhtilâli ile Osmanlı Devleti'nden birer birer ayrılan milletlerden arta kalan milletleri bir arada tutacak olan düşüncenin ne olacağı sorusu, Osmanlı Devleti'nin temel ideolojisini oluşturmuştur. Osmanlıcılık ve İslamcılık düşünceleri; milleti bir arada tutma, devletin dağılmasını önleme amaçlı Osmanlı yöneticileri tarafından uygulanmıştır. Fakat kaybedilen savaşlar ve toplumsal kutuplaşma nedeniyle bu fikirler geçerliliğini kaybetmiş, Türkçülük düşüncesinin Osmanlı Devleti'nde en yaygın düşünce haline gelmesini sağlamıştır. Özellikle İkinci Meşrutiyet döneminden itibaren Türkçülük, Osmanlı aydınlarının uğraş alanı haline gelmiş, bu düşünce etrafında birçok çalışma yapılmıştır. Türkçülük; halk ile aydını birleştiren, toplumu bütünleştiren en temel düşünce olmuştur. Ulus-devlet inşası ile millî kimlik arayışları, Türkçülük düşüncesi ile tamamlanmış; Türkiye Cumhuriyeti'nin milli kimliği, Türkçülük düşüncesiyle sağlam temellere oturmuştur. Ülkemizde de Türkçülük düşüncesinin sağlamlaştırılmasında Ziya Gökalp, en önemli unsur olmuştur. Nitekim onun toplumsal olaylara olan duyarlılığı toplum biliminin ülkemize taşınmasına sebep olmuştur. Pedagojinin babası olarak bilinen Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu da Meşrutiyet döneminde yapmış olduğu Türkçülük faaliyetlerinin yanında Ziya Gökalp'in getirdiği toplum bilimini eğitimin içerisine sokmuş, toplumsal olaylara olan duyarlılığıyla da önemli düşünürler arasında yer almıştır. Bu makalede, erken Cumhuriyet döneminde, toplumsal fikir ve görüşleriyle ülkemizde Türk milleti yaratma idealinin ortaya çıkmasında öncü olan sosyolog Ziya Gökalp'in "Türkçülüğün Esasları" adlı eseriyle, Ziya Gökalp'in sıkı bir takipçisi olma özelliği gösteren sosyolog ve eğitimci Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu'nun "Türk'e Doğru" adlı eserinin Türkçülük akımını ele alışları karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Yayınlanış tarihleri itibariyle aralarında yirmi yıl olan bu iki eserde iki düşünürün Türkçülük konusuna bakış açıları dönemsel olarak ortaya konulmuştur.
Çeşm-i Cihan (Tarih Kültür ve Sanat Araştırmaları Dergisi) E-Dergisi, 2021
Eğitim olgusu dönemden döneme, her felsefeye göre farklılık göstermektedir. Bu tanımların hiçbiri... more Eğitim olgusu dönemden döneme, her felsefeye göre farklılık göstermektedir. Bu tanımların hiçbiri yanlış değildir; fakat bu tanımlar toplumun geçirmiş olduğu dönüşümlere, toplumların ihtiyacına göre şekillenmektedir. Bu çalışmada Türk düşün ve eğitim hayatında özgün bir yeri olan Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu'nun eğitim anlayışı ile Millî Eğitim Bakanlığı (MEB)'nın 2018 yılında yayımladığı 2023 Eğitim Vizyonunda yer alan temel yaklaşım ve hedefler karşılaştırılmıştır. Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu birçok araştırmacı tarafından Türk pedagojisinin kurucusu ve Köy Enstitüleri'nin fikir babası kabul edilmektedir. Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu'nun hayatı ve eğitime dair görüşlerinden sonra MEB'in 2023 Eğitim Vizyonu'nun temel yaklaşımı ve hedefleri altı konu başlığı altında ele alınmıştır. Eğitime dair görüşleri güncelliğini koruyan Baltacıoğlu'nun tespit ettiği sorunlarla çözüm önerileri ve temel yaklaşımları, MEB 2023 Eğitim Vizyonu ile benzerlik göstermektedir. Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu'nun istihsal(üretim) okulları liberallerin İş Okulu'na, Marksistlerin Politeknik eğitimine benzemekte ve üretim esaslı bir modeli içermektedir. Bu yönüyle Türkiye'nin iş gücünü yetiştirme ve üretim odaklı bir eğitim modelini inşa etme sürecinde Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu'nun fikirlerinden yararlanılacaktır.
Journal of International Social Research, 2021
Çok uluslu yapısıyla Osmanlı Devleti, kuruluşundan itibaren çeşitli olay ve düşüncelerle karşı ka... more Çok uluslu yapısıyla Osmanlı Devleti, kuruluşundan itibaren çeşitli olay ve düşüncelerle karşı karşıya kalmıştır. Farklı düşünceler etrafında toplanan Osmanlı milletinin karmaşık yapısı, devletin tek millet ve tek düşünce etrafında toplanmasını kaçınılmaz kılmıştır. Bu kaçınılmaz sonu hazırlayan Fransız İhtilâli (1789), tarihte birçok devleti etkilediği gibi Osmanlı Devleti'nde yaşayan ulusları da derinden etkilemiştir. Bu ihtilâlin Osmanlı Devleti'ne etkisi, devletin çok uluslu yapıdan tek uluslu yapıya kavuşması olmuştur. Fransız İhtilâli ile Osmanlı Devleti'nden birer birer ayrılan milletlerden arta kalan milletleri bir arada tutacak olan düşüncenin ne olacağı sorusu, Osmanlı Devleti'nin temel ideolojisini oluşturmuştur. Osmanlıcılık ve İslamcılık düşünceleri; milleti bir arada tutma, devletin dağılmasını önleme amaçlı Osmanlı yöneticileri tarafından uygulanmıştır. Fakat kaybedilen savaşlar ve toplumsal kutuplaşma nedeniyle bu fikirler geçerliliğini kaybetmiş, Türkçülük düşüncesinin Osmanlı Devleti'nde en yaygın düşünce haline gelmesini sağlamıştır. Özellikle İkinci Meşrutiyet döneminden itibaren Türkçülük, Osmanlı aydınlarının uğraş alanı haline gelmiş, bu düşünce etrafında birçok çalışma yapılmıştır. Türkçülük; halk ile aydını birleştiren, toplumu bütünleştiren en temel düşünce olmuştur. Ulus-devlet inşası ile millî kimlik arayışları, Türkçülük düşüncesi ile tamamlanmış; Türkiye Cumhuriyeti'nin milli kimliği, Türkçülük düşüncesiyle sağlam temellere oturmuştur. Ülkemizde de Türkçülük düşüncesinin sağlamlaştırılmasında Ziya Gökalp, en önemli unsur olmuştur. Nitekim onun toplumsal olaylara olan duyarlılığı toplum biliminin ülkemize taşınmasına sebep olmuştur. Pedagojinin babası olarak bilinen Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu da Meşrutiyet döneminde yapmış olduğu Türkçülük faaliyetlerinin yanında Ziya Gökalp'in getirdiği toplum bilimini eğitimin içerisine sokmuş, toplumsal olaylara olan duyarlılığıyla da önemli düşünürler arasında yer almıştır. Bu makalede, erken Cumhuriyet döneminde, toplumsal fikir ve görüşleriyle ülkemizde Türk milleti yaratma idealinin ortaya çıkmasında öncü olan sosyolog Ziya Gökalp'in "Türkçülüğün Esasları" adlı eseriyle, Ziya Gökalp'in sıkı bir takipçisi olma özelliği gösteren sosyolog ve eğitimci Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu'nun "Türk'e Doğru" adlı eserinin Türkçülük akımını ele alışları karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Yayınlanış tarihleri itibariyle aralarında yirmi yıl olan bu iki eserde iki düşünürün Türkçülük konusuna bakış açıları dönemsel olarak ortaya konulmuştur.
Çeşm-i Cihan (Tarih Kültür ve Sanat Araştırmaları Dergisi) E-Dergisi, 2021
Eğitim olgusu dönemden döneme, her felsefeye göre farklılık göstermektedir. Bu tanımların hiçbiri... more Eğitim olgusu dönemden döneme, her felsefeye göre farklılık göstermektedir. Bu tanımların hiçbiri yanlış değildir; fakat bu tanımlar toplumun geçirmiş olduğu dönüşümlere, toplumların ihtiyacına göre şekillenmektedir. Bu çalışmada Türk düşün ve eğitim hayatında özgün bir yeri olan Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu'nun eğitim anlayışı ile Millî Eğitim Bakanlığı (MEB)'nın 2018 yılında yayımladığı 2023 Eğitim Vizyonunda yer alan temel yaklaşım ve hedefler karşılaştırılmıştır. Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu birçok araştırmacı tarafından Türk pedagojisinin kurucusu ve Köy Enstitüleri'nin fikir babası kabul edilmektedir. Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu'nun hayatı ve eğitime dair görüşlerinden sonra MEB'in 2023 Eğitim Vizyonu'nun temel yaklaşımı ve hedefleri altı konu başlığı altında ele alınmıştır. Eğitime dair görüşleri güncelliğini koruyan Baltacıoğlu'nun tespit ettiği sorunlarla çözüm önerileri ve temel yaklaşımları, MEB 2023 Eğitim Vizyonu ile benzerlik göstermektedir. Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu'nun istihsal(üretim) okulları liberallerin İş Okulu'na, Marksistlerin Politeknik eğitimine benzemekte ve üretim esaslı bir modeli içermektedir. Bu yönüyle Türkiye'nin iş gücünü yetiştirme ve üretim odaklı bir eğitim modelini inşa etme sürecinde Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu'nun fikirlerinden yararlanılacaktır.