Elif Kütükoğlu - Academia.edu (original) (raw)
Papers by Elif Kütükoğlu
MEDİAJ, 2021
Afetlerin, insan kontrolü dışında gerçekleşen olaylar olduğu bilinir. Afet esnasında olmasa bile ... more Afetlerin, insan kontrolü dışında gerçekleşen olaylar olduğu bilinir. Afet esnasında olmasa bile afet öncesinde ve sonrasında insanların ve en önemlisi medyanın kritik bir görevi vardır. Kitleleri afetlere karşı bilgilendirme amacı olan afet gazeteciliği, ülkemizde son zamanlarda gündeme gelen ve tercih edilen bir uzmanlık dalıdır. Bu süreçte ise afet öncesinden ziyade, afet sonrasında haber yapıldığı görülür. Medyanın aynı zamanda gündemi belirleyerek insanları, neyi nasıl düşünmesi gerektiği konusunda yönlendirdiği de bilinir. Bu çalışmada, gündem belirleme kuramından yola çıkarak 30 Ekim 2020'de meydana gelen, maddi hasar ve can kayıplarının yaşandığı İzmir depremi değerlendirilmiştir. İki farklı ideolojik görüşe sahip Sabah-Yeni Şafak ve Sözcü-Cumhuriyet gazetelerinin İzmir depremi ile ilgili yaptığı haberler içerik analizi ile incelenmiştir. Haberlerin depremin gerçekleştiği günden bir gün sonra, yani 31 Ekim 2020'de yayınlanmaya başlaması nedeniyle bu tarihten sonraki bir haftalık süreç değerlendirmeye alınmıştır. Çalışmanın temel amacı, Türkiye'yi derinden etkileyen İzmir depreminin ulusal basında nasıl yer aldığını, haber içeriklerinin en çok hangi konular etrafında hazırlandığını, ulusal gazetelerin İzmir depremi konusunda gündemi nasıl belirlediğini ortaya koymaktır. Araştırmada Sabah gazetesinden 24, Yeni Şafak gazetesinden 21, Sözcü gazetesinden 29 ve Cumhuriyet gazetesinden 16 olmak üzere toplam 90 haber incelenmiştir. Bu bağlamda en fazla haberi Sözcü gazetesinin, en az haberi ise Cumhuriyet gazetesinin yaptığını söylemek mümkündür. Çalışmanın örneklemini oluşturan ve haber incelemesinin son günü olan 7 Kasım'da ise sadece Sabah gazetesi haber yapmıştır. Haberlerin sayfadaki konumlarına bakıldığı zaman, incelenen gazetelerin tamamı haberlere en fazla sayfanın tam ortasında yani, manşetten yer verdiği görülmüştür. Bunun yanı sıra hiçbir gazete İzmir depremi ile ilgili haberleri tüm sayfada aktarmamıştır.
Eğitim Yayınevi, 2021
Mahremiyet konusunu iletişim bilimleri açısından ele alıyor. Mahremiyet, televizyondan gazeteye, ... more Mahremiyet konusunu iletişim bilimleri açısından ele alıyor. Mahremiyet, televizyondan gazeteye, reklamcılıktan sinemaya kadar geniş bir yelpazede incelendi.
Annelerin sosyal medya hesapları üzerinden çocukları ile ilgili yaptıkları paylaşımlara yoğunlaşa... more Annelerin sosyal medya hesapları üzerinden çocukları
ile ilgili yaptıkları paylaşımlara yoğunlaşan bu çalışma ise iki
temel bölümden oluşur. İlk bölümde gözetim ve gözetim toplumu
kavramlarına, sosyal medyanın mahremiyeti ne yönde
etkilediğine, son olarak sosyal medya ve çocuk ilişkisine değinilmiştir.
İkinci bölümde ise, çalışmanın uygulama kısmına
yer verilmiştir. Annelerin çocuklarına ile ilgili yaptıkları paylaşımlarının
değerlendirildiği çalışmada hem fotoğraf hem
de video paylaşımına imkan veren, kalıcı ve anlık görsellerin
paylaşıldığı Instagram hesabı olan anneler incelenmiştir. Instragram
kullanan annelerin hepsine ulaşmak elbette mümkün
değildir. Bu nedenle kolayda örnekleme yöntemine başvurularak
sekiz anne seçilmiştir. Anneler mesleki durumuna göre
ikiye ayrılmıştır. Dört çalışan, dört ev hanımı olmak üzere
toplam sekiz anneye yarı yapılandırılmış görüşme yöntemi
uygulanmıştır. Instagram kullanan annelerin çocuk mahremiyeti noktasındaki algısını ortaya koymayı amaçlayan çalışmada
görüşmeler Eylül ve Ekim aylarının çeşitli günlerinde
yapılmıştır.
Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi, Oct 31, 2015
Karikatür kavramı, literatürde birbirinden farklı şekillerde tanımlanmaktadır. Bu tanımların yayg... more Karikatür kavramı, literatürde birbirinden farklı şekillerde tanımlanmaktadır. Bu tanımların yaygın olanı, çizgiyle mizah yapma sanatıdır. Karikatür bir durumun özünü oluşturmakta, evrenseli hedefleyen ve gerçekliğin şemalaştırılmış halini temsil etmektedir. Az sözle ya da sadece çizgiyle okuyucuya sunulan karikatür, insanları güldürürken düşündürmeye sevk eder. Karikatürün insanları etkileme ve ikna etme yönü ise oldukça yüksektir. Karikatürün bu yönünü bilen yayın organları karikatüre sıkça yer vermeye başlamışlardır. Çalışmamızda, 13 Mayıs 2014 tarihinde Manisa'nın Soma İlçesi'nde gerçekleşen ve 301 maden işçisinin yaşamını yitirdiği maden faciasıyla ilgili çizilen karikatürler değerlendirilmiştir. Bu noktalardan hareketle, Sabah Gazetesi çizeri Salih Memecan, Habertürk Gazetesi çizeri Mehmet Çağçağ, Yenişafak Gazetesi'nden Osman Turhan ve Cumhuriyet Gazetesi'nden Behiç Ak, çizdikleri karikatürlerle çalışmamızda yer bulmuştur. Çalışmada, Türkiye'yi derinden etkileyen kazanın ulusal basında nasıl ele alındığını ve bu facianın karikatür bağlamında ne kadar yer tuttuğunu incelemek amaçlanmıştır. Karikatürleri değerlendirme aşamasında söylem analizinden yararlanılmıştır. Çalışmada facianın gerçekleştiği tarih ve sonrasındaki bir ay incelenmiştir. Çalışmanın bulguları, karikatüristlerin maden kazasına köşelerinde yer ayırdığını ve konuyu gündemlerinde tuttuğunu göstermiştir.
Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi
Gazetecilik denilince akla ilk gelen dallardan biri araştırmacı gazeteciliktir. Meraklı, pes etme... more Gazetecilik denilince akla ilk gelen dallardan biri araştırmacı gazeteciliktir. Meraklı, pes etmeyen, sürekli okuyan ve kuşku duyan gazetecilerin yaptığı bu meslek, günümüzde değerini yitirmesine rağmen güzel örneklere sahiptir. Ülkemizde ve dünyada pek çok örneği olan soruşturmacı gazetecilik sinemaya da konu olur. Bunun en güzel örneği, altı dalda oscara aday olarak 88. Akademi Ödülleri'nden En İyi Film ve En İyi Özgün Senaryo ödüllerini alan Spotlight'tır. Belki de Spotlight'ı başarılı kılan, gerçek bir hikâyeden yola çıkarak yazılması ve çekilmesidir. Senaryo, araştırmacı gazeteciliği kutsayan düzeyde yazılır, oyuncular rolüne çalışır, yönetmense karakterlere ışık tutar. Filmin ilk anlarından itibaren izleyici, araştırmacı gazeteciliği kendi deneyimleyerek öğrenir. Bu çalışma, temel prensip olarak kamu yararı ilkesinin odak noktasına konduğu araştırmacı gazeteciliği Spotlight filmi üzerinden inceler. Filmin anlatı yapısı ve oyuncular bağlamında değerlendirilen çalışmada alımlama yöntemi kullanılır. Film Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümü öğrencisi olan 10 kız, 10 erkek olmak üzere toplam 20 kişiye izletilir. Daha sonra film bağlamında araştırmacı gazetecilik ve kamu yararı ilkesi çerçevesinde sorular yöneltilir. Araştırmacı gazetecilik ile ilgili fikirlerini Spotlight filmi üzerinden açıklayan katılımcılar, çalışma için önemli veriler sunar. Araştırmanın sonunda, araştırmacı gazetecilik ve kamu yararı kavramını literatürde olduğu gibi anlamlandırdıkları, okudukları bölüme film sayesinde farklı gözle bakmaya çalıştıkları tespit edilir.
Karikatür ve siyaset, basın tarihi boyunca yakın ilişki içinde olmuştur. Dönemin siyasi yapısı, o... more Karikatür ve siyaset, basın tarihi boyunca yakın ilişki içinde olmuştur. Dönemin siyasi yapısı, o dönemde yaşanan siyasi ya da siyasi olaylara bağlı olarak gelişen toplumsal olaylar, siyasi aktörler, karikatürlerde ve mizah dergilerinde yer bulmuştur. Ülkemizde ise 2016 yılı gündem açısından çok yoğun geçmiştir. 2016 yılı boyunca 27 terör saldırısı gerçekleşmiştir. Bu saldırılarda yüzlerce kişi hayatını kaybetmiş, binlerce insan da yaralanmıştır. Çalışmada ise, 2016 yılında yaşanan ve ülkeyi derin yasa boğan terör olaylarının mizah dergilerinde nasıl ele alındığı, bunlara mizah dergilerinde ne kadar yer verildiği ve terör olaylarının nasıl değerlendirildiği incelenmiştir. Çalışmanın araştırma sorusunu, çalışmaya konu olan mizah dergilerinin siyasi eğilimlerinin ve ideolojik yapılarının karikatürlere nasıl yansıdığı oluşturmaktadır. Bu bağlamda Penguen, Gırgır ve Uykusuz dergilerinin kapak sayfaları, Teun van Dijk’in “eleştirel söylem analizi” yöntemi kullanılarak incelenmiştir. Bu d...
Kuşaklar Bağlamında Sosyal Medya ve Mahremiyet, 2021
Yeni iletişim teknolojileri ile birlikte hayatımıza giren sosyal medya, pek çok yeniliği beraberi... more Yeni iletişim teknolojileri ile birlikte hayatımıza giren sosyal medya, pek çok yeniliği beraberinde getirmiştir. Geleneksel medyadan farklı olarak kullanıcılarına karşılıklı etkileşim olanağı sunması, kullanıcıların kendi içeriğini hazırlama imkânına sahip olması sosyal medyanın tercih edilmesinde ve kitlelere ulaşmasında etkili olmuştur. Bu gelişmeler sorunları da beraberinde getirmiştir. Sosyal medyada mahremiyetin dönüşümü de bu sorunlardan bir tanesidir. İnsanların sosyal medya hesaplarında yaptıkları paylaşımlarında nerede ve nasıl eğlendiği, yaptığı tatili, evliliği, katıldığı doğum günleri, kutlamalar ve pek çok şey bilinmektedir. Çevremizde yer alan insanların eğitimlerini ne zaman bitirdikleri, nereye yemeğe gittikleri, ne zaman ve kiminle evlendikleri, çocuklarının isminin ne olduğu gibi pek çok konu sosyal medya sayesinde takip edilmektedir. Bireye ait özel alanın içeriği sosyal medya nedeniyle anlam değiştirmiştir ve mahremiyet kamusal alana açılarak dönüşüm göstermiştir. Bu çalışma ise, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim dalında “Sosyal Medyadaki Mahremiyet Algısının Belirlenmesi: X, Y ve Z Kuşakları Üzerinde Bir Araştırma” adlı başlıkla doktora tezi olarak sunulmuştur. Çalışmada her geçen gün yaygınlaşan ve olmazsa olmaz hale gelen sosyal medyanın mahremiyeti nasıl etkilediği üzerinde durulmuştur. Bu bağlamda mahremiyet ve mahremiyet ile ilişkili bir kavram olan kamusal alan, sosyal medya kavramı, sosyal medyanın mahremiyeti ne yönde etkilediği, kişisel gizlilik ile ilgili yasal düzenlemeler işlenmiştir. Sosyal medyada yapılan paylaşımların ne yönde olduğu, mahremiyet kaygısı gibi konular X, Y ve Z kuşakları örnekleminde incelenmiştir.
MEDİAJ, 2021
Afetlerin, insan kontrolü dışında gerçekleşen olaylar olduğu bilinir. Afet esnasında olmasa bile ... more Afetlerin, insan kontrolü dışında gerçekleşen olaylar olduğu bilinir. Afet esnasında olmasa bile afet öncesinde ve sonrasında insanların ve en önemlisi medyanın kritik bir görevi vardır. Kitleleri afetlere karşı bilgilendirme amacı olan afet gazeteciliği, ülkemizde son zamanlarda gündeme gelen ve tercih edilen bir uzmanlık dalıdır. Bu süreçte ise afet öncesinden ziyade, afet sonrasında haber yapıldığı görülür. Medyanın aynı zamanda gündemi belirleyerek insanları, neyi nasıl düşünmesi gerektiği konusunda yönlendirdiği de bilinir. Bu çalışmada, gündem belirleme kuramından yola çıkarak 30 Ekim 2020'de meydana gelen, maddi hasar ve can kayıplarının yaşandığı İzmir depremi değerlendirilmiştir. İki farklı ideolojik görüşe sahip Sabah-Yeni Şafak ve Sözcü-Cumhuriyet gazetelerinin İzmir depremi ile ilgili yaptığı haberler içerik analizi ile incelenmiştir. Haberlerin depremin gerçekleştiği günden bir gün sonra, yani 31 Ekim 2020'de yayınlanmaya başlaması nedeniyle bu tarihten sonraki bir haftalık süreç değerlendirmeye alınmıştır. Çalışmanın temel amacı, Türkiye'yi derinden etkileyen İzmir depreminin ulusal basında nasıl yer aldığını, haber içeriklerinin en çok hangi konular etrafında hazırlandığını, ulusal gazetelerin İzmir depremi konusunda gündemi nasıl belirlediğini ortaya koymaktır. Araştırmada Sabah gazetesinden 24, Yeni Şafak gazetesinden 21, Sözcü gazetesinden 29 ve Cumhuriyet gazetesinden 16 olmak üzere toplam 90 haber incelenmiştir. Bu bağlamda en fazla haberi Sözcü gazetesinin, en az haberi ise Cumhuriyet gazetesinin yaptığını söylemek mümkündür. Çalışmanın örneklemini oluşturan ve haber incelemesinin son günü olan 7 Kasım'da ise sadece Sabah gazetesi haber yapmıştır. Haberlerin sayfadaki konumlarına bakıldığı zaman, incelenen gazetelerin tamamı haberlere en fazla sayfanın tam ortasında yani, manşetten yer verdiği görülmüştür. Bunun yanı sıra hiçbir gazete İzmir depremi ile ilgili haberleri tüm sayfada aktarmamıştır.
Eğitim Yayınevi, 2021
Mahremiyet konusunu iletişim bilimleri açısından ele alıyor. Mahremiyet, televizyondan gazeteye, ... more Mahremiyet konusunu iletişim bilimleri açısından ele alıyor. Mahremiyet, televizyondan gazeteye, reklamcılıktan sinemaya kadar geniş bir yelpazede incelendi.
Annelerin sosyal medya hesapları üzerinden çocukları ile ilgili yaptıkları paylaşımlara yoğunlaşa... more Annelerin sosyal medya hesapları üzerinden çocukları
ile ilgili yaptıkları paylaşımlara yoğunlaşan bu çalışma ise iki
temel bölümden oluşur. İlk bölümde gözetim ve gözetim toplumu
kavramlarına, sosyal medyanın mahremiyeti ne yönde
etkilediğine, son olarak sosyal medya ve çocuk ilişkisine değinilmiştir.
İkinci bölümde ise, çalışmanın uygulama kısmına
yer verilmiştir. Annelerin çocuklarına ile ilgili yaptıkları paylaşımlarının
değerlendirildiği çalışmada hem fotoğraf hem
de video paylaşımına imkan veren, kalıcı ve anlık görsellerin
paylaşıldığı Instagram hesabı olan anneler incelenmiştir. Instragram
kullanan annelerin hepsine ulaşmak elbette mümkün
değildir. Bu nedenle kolayda örnekleme yöntemine başvurularak
sekiz anne seçilmiştir. Anneler mesleki durumuna göre
ikiye ayrılmıştır. Dört çalışan, dört ev hanımı olmak üzere
toplam sekiz anneye yarı yapılandırılmış görüşme yöntemi
uygulanmıştır. Instagram kullanan annelerin çocuk mahremiyeti noktasındaki algısını ortaya koymayı amaçlayan çalışmada
görüşmeler Eylül ve Ekim aylarının çeşitli günlerinde
yapılmıştır.
Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi, Oct 31, 2015
Karikatür kavramı, literatürde birbirinden farklı şekillerde tanımlanmaktadır. Bu tanımların yayg... more Karikatür kavramı, literatürde birbirinden farklı şekillerde tanımlanmaktadır. Bu tanımların yaygın olanı, çizgiyle mizah yapma sanatıdır. Karikatür bir durumun özünü oluşturmakta, evrenseli hedefleyen ve gerçekliğin şemalaştırılmış halini temsil etmektedir. Az sözle ya da sadece çizgiyle okuyucuya sunulan karikatür, insanları güldürürken düşündürmeye sevk eder. Karikatürün insanları etkileme ve ikna etme yönü ise oldukça yüksektir. Karikatürün bu yönünü bilen yayın organları karikatüre sıkça yer vermeye başlamışlardır. Çalışmamızda, 13 Mayıs 2014 tarihinde Manisa'nın Soma İlçesi'nde gerçekleşen ve 301 maden işçisinin yaşamını yitirdiği maden faciasıyla ilgili çizilen karikatürler değerlendirilmiştir. Bu noktalardan hareketle, Sabah Gazetesi çizeri Salih Memecan, Habertürk Gazetesi çizeri Mehmet Çağçağ, Yenişafak Gazetesi'nden Osman Turhan ve Cumhuriyet Gazetesi'nden Behiç Ak, çizdikleri karikatürlerle çalışmamızda yer bulmuştur. Çalışmada, Türkiye'yi derinden etkileyen kazanın ulusal basında nasıl ele alındığını ve bu facianın karikatür bağlamında ne kadar yer tuttuğunu incelemek amaçlanmıştır. Karikatürleri değerlendirme aşamasında söylem analizinden yararlanılmıştır. Çalışmada facianın gerçekleştiği tarih ve sonrasındaki bir ay incelenmiştir. Çalışmanın bulguları, karikatüristlerin maden kazasına köşelerinde yer ayırdığını ve konuyu gündemlerinde tuttuğunu göstermiştir.
Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi
Gazetecilik denilince akla ilk gelen dallardan biri araştırmacı gazeteciliktir. Meraklı, pes etme... more Gazetecilik denilince akla ilk gelen dallardan biri araştırmacı gazeteciliktir. Meraklı, pes etmeyen, sürekli okuyan ve kuşku duyan gazetecilerin yaptığı bu meslek, günümüzde değerini yitirmesine rağmen güzel örneklere sahiptir. Ülkemizde ve dünyada pek çok örneği olan soruşturmacı gazetecilik sinemaya da konu olur. Bunun en güzel örneği, altı dalda oscara aday olarak 88. Akademi Ödülleri'nden En İyi Film ve En İyi Özgün Senaryo ödüllerini alan Spotlight'tır. Belki de Spotlight'ı başarılı kılan, gerçek bir hikâyeden yola çıkarak yazılması ve çekilmesidir. Senaryo, araştırmacı gazeteciliği kutsayan düzeyde yazılır, oyuncular rolüne çalışır, yönetmense karakterlere ışık tutar. Filmin ilk anlarından itibaren izleyici, araştırmacı gazeteciliği kendi deneyimleyerek öğrenir. Bu çalışma, temel prensip olarak kamu yararı ilkesinin odak noktasına konduğu araştırmacı gazeteciliği Spotlight filmi üzerinden inceler. Filmin anlatı yapısı ve oyuncular bağlamında değerlendirilen çalışmada alımlama yöntemi kullanılır. Film Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümü öğrencisi olan 10 kız, 10 erkek olmak üzere toplam 20 kişiye izletilir. Daha sonra film bağlamında araştırmacı gazetecilik ve kamu yararı ilkesi çerçevesinde sorular yöneltilir. Araştırmacı gazetecilik ile ilgili fikirlerini Spotlight filmi üzerinden açıklayan katılımcılar, çalışma için önemli veriler sunar. Araştırmanın sonunda, araştırmacı gazetecilik ve kamu yararı kavramını literatürde olduğu gibi anlamlandırdıkları, okudukları bölüme film sayesinde farklı gözle bakmaya çalıştıkları tespit edilir.
Karikatür ve siyaset, basın tarihi boyunca yakın ilişki içinde olmuştur. Dönemin siyasi yapısı, o... more Karikatür ve siyaset, basın tarihi boyunca yakın ilişki içinde olmuştur. Dönemin siyasi yapısı, o dönemde yaşanan siyasi ya da siyasi olaylara bağlı olarak gelişen toplumsal olaylar, siyasi aktörler, karikatürlerde ve mizah dergilerinde yer bulmuştur. Ülkemizde ise 2016 yılı gündem açısından çok yoğun geçmiştir. 2016 yılı boyunca 27 terör saldırısı gerçekleşmiştir. Bu saldırılarda yüzlerce kişi hayatını kaybetmiş, binlerce insan da yaralanmıştır. Çalışmada ise, 2016 yılında yaşanan ve ülkeyi derin yasa boğan terör olaylarının mizah dergilerinde nasıl ele alındığı, bunlara mizah dergilerinde ne kadar yer verildiği ve terör olaylarının nasıl değerlendirildiği incelenmiştir. Çalışmanın araştırma sorusunu, çalışmaya konu olan mizah dergilerinin siyasi eğilimlerinin ve ideolojik yapılarının karikatürlere nasıl yansıdığı oluşturmaktadır. Bu bağlamda Penguen, Gırgır ve Uykusuz dergilerinin kapak sayfaları, Teun van Dijk’in “eleştirel söylem analizi” yöntemi kullanılarak incelenmiştir. Bu d...
Kuşaklar Bağlamında Sosyal Medya ve Mahremiyet, 2021
Yeni iletişim teknolojileri ile birlikte hayatımıza giren sosyal medya, pek çok yeniliği beraberi... more Yeni iletişim teknolojileri ile birlikte hayatımıza giren sosyal medya, pek çok yeniliği beraberinde getirmiştir. Geleneksel medyadan farklı olarak kullanıcılarına karşılıklı etkileşim olanağı sunması, kullanıcıların kendi içeriğini hazırlama imkânına sahip olması sosyal medyanın tercih edilmesinde ve kitlelere ulaşmasında etkili olmuştur. Bu gelişmeler sorunları da beraberinde getirmiştir. Sosyal medyada mahremiyetin dönüşümü de bu sorunlardan bir tanesidir. İnsanların sosyal medya hesaplarında yaptıkları paylaşımlarında nerede ve nasıl eğlendiği, yaptığı tatili, evliliği, katıldığı doğum günleri, kutlamalar ve pek çok şey bilinmektedir. Çevremizde yer alan insanların eğitimlerini ne zaman bitirdikleri, nereye yemeğe gittikleri, ne zaman ve kiminle evlendikleri, çocuklarının isminin ne olduğu gibi pek çok konu sosyal medya sayesinde takip edilmektedir. Bireye ait özel alanın içeriği sosyal medya nedeniyle anlam değiştirmiştir ve mahremiyet kamusal alana açılarak dönüşüm göstermiştir. Bu çalışma ise, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim dalında “Sosyal Medyadaki Mahremiyet Algısının Belirlenmesi: X, Y ve Z Kuşakları Üzerinde Bir Araştırma” adlı başlıkla doktora tezi olarak sunulmuştur. Çalışmada her geçen gün yaygınlaşan ve olmazsa olmaz hale gelen sosyal medyanın mahremiyeti nasıl etkilediği üzerinde durulmuştur. Bu bağlamda mahremiyet ve mahremiyet ile ilişkili bir kavram olan kamusal alan, sosyal medya kavramı, sosyal medyanın mahremiyeti ne yönde etkilediği, kişisel gizlilik ile ilgili yasal düzenlemeler işlenmiştir. Sosyal medyada yapılan paylaşımların ne yönde olduğu, mahremiyet kaygısı gibi konular X, Y ve Z kuşakları örnekleminde incelenmiştir.