Engin Kırlı - Academia.edu (original) (raw)
Papers by Engin Kırlı
Dumlupınar Üniversitesi sosyal bilimler dergisi, Apr 29, 2021
Öz Sanayi devriminin ardından teknolojide meydana gelen gelişmeler sonrasında Osmanlı sanayisinin... more Öz Sanayi devriminin ardından teknolojide meydana gelen gelişmeler sonrasında Osmanlı sanayisinin geleneksel personel yetiştirme mekanizmaları modern teknolojinin ihtiyaç duyduğu kalifiye iş gücünü yeterli düzeyde ve miktarda temin etmekte zorlanmaya başladı. Devlet ve toplum hayatında gerek askeri ve gerek sanayi alanında yeni teknolojileri adapte etmek mecburiyetinde olan Osmanlı Devleti, kalifiye iş gücüne sahip olmak amacıyla birtakım girişimlerde bulundu. Osmanlı Devleti'nin dört yöntemden yararlanmaya çalıştığı görülmektedir. Bunlar; Avrupa'dan kalifiye iş gücü ithal etmek, teknoloji transferi gerçekleştirmek amacıyla Osmanlı vatandaşlarını Avrupa'ya göndermek, İstanbul'da ve ülkenin çeşitli yerlerinde sanayi okulları açmak ve harp sanayi alanında faaliyette bulunan devlet kuruluşlarında sanayi alayları oluşturmaktı. Bu tedbirler sonucunda Osmanlı Devleti ihtiyaç duyduğu sayıda ve kalitede nitelikli personele sahip olamamıştır. Ancak ihtiyaç duyulan yerli kalifiye iş gücüne belli oranda sahip olunabildiği gibi teknolojik gelişmelerin bütünüyle dışında kalınmamıştır.
Tarih araştırmaları dergisi, Sep 19, 2019
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi tarih dergisi, Jun 19, 2019
Cengiz Han dunya tarihinin en onemli hukumdarlarindan biridir. Uzerinde egemenlik kurdugu toprakl... more Cengiz Han dunya tarihinin en onemli hukumdarlarindan biridir. Uzerinde egemenlik kurdugu topraklarin genisligi goz onunde tutuldugunda, ozellikle hayatinin son yirmi bes yilinda kazandigi basarilarin mukayese edilebilecegi baska bir ornek yoktur. Ustelik Cengiz, bu buyuk basarilari gerceklestirirken, kendisine miras olarak intikal eden ne devlet, ne ordu, ne halk ve ne de bir hazine vardi. O, bu unsurlarin tamamini yoktan bir araya getirdi. Orta-Asya’daki cesitli kavimleri kendi yonetiminde topladiktan sonra imparatorlugunun sinirlarini hizla genisletti ve “tarihte yasamis en buyuk fatih” oldu. Kurdugu siyasi yapi onun olumunden sonra da varligini ve gelisimini surdurdu. Dolayisiyla Cengiz Han yalnizca bir komutan degil; ayni zamanda devlet kurucu, kanun koyucu, teskilatci ve psikolojik savas taktiklerini cok etkili sekilde kullanan bir yoneticidir.
Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Oct 31, 2017
Osmanli tarihine iliskin temel onyargilardan biri gerileme edebiyatidir. Bu soylenceye gore Osman... more Osmanli tarihine iliskin temel onyargilardan biri gerileme edebiyatidir. Bu soylenceye gore Osmanli Imparatorlugu 16. asrin ikinci yarisindan itibaren gucunu yitirerek gerilemeye baslamistir. Osmanli tarihine yonelik bir diger onyargi ise; Osmanlilarin sanayi uretiminin onemini ve gucunu anlamaktan uzak, kaba kuvvete dayanan bir talan ve somuru ekonomisi insa ettiklerine yoneliktir. Bu iki temel onyarginin perspektifi dogrultusunda Osmanli tarihine yaklasan arastirmacilar, Osmanli Devleti’nin on dokuzuncu asir ortalarinda gerceklestirdigi fabrikalasma hareketlerine de objektif sekilde yaklasamamakta ve gerceklestirilmeye calisan sanayilesme cabalarini geregi gibi takdir edememektedirler.
DergiPark (Istanbul University), Dec 1, 2010
DergiPark (Istanbul University), Mar 1, 2005
Eskişehir, 19.yy'a kadar küçük bir kasaba görünümündedir. Yapısı 1860'dan itibaren yavaş yavaş de... more Eskişehir, 19.yy'a kadar küçük bir kasaba görünümündedir. Yapısı 1860'dan itibaren yavaş yavaş değişmiştir.Bu değişimin en baskın etmeni şehre yerleştirilen göçmenler olmuştur.1894'de İstanbul-Bağdat Demiryolu-nun buradan geçmesiyle şehrin 20.yy'da yapacağı büyük sıçramanın alt yapısı oluşmuştur. Devlet ve göçmenler iskan bölgelerini belirlerken bazı önceliklere dikkat etmiştir.Devlet, tarıma elverişli boş arazilerin üretime kazandırılması, stratejik açıdan hassas bölgelere Müslüman-Türk unsurların yerleştirilmesi, göçmenlerin biran önce iskan sorunlarının çözülmesini gözetmiştir. Göçmenlerin öncelikleri ise, üretim yapabilecekleri imkanların sağlanması, pazarlara yakınlık, akrabaları ile iletişim kolaylığı için, anayollar civarında iskan edilmeleridir.Eskişehir, her iki kesimin de temel isteklerini karşılamıştır. Göçmenlerin önemli bir kısmı köylere yerleştirilmiştir.Şehir merkezine iskan edilenler şehrin meskün mahal sınırlarının taşmasına ve yerleşim alanlarının genişlemesine yol açmışlardır.Çeşitli meslek sahibi göçmenler, şehirdeki mevcut mesleklerin güçlenmesine ve renklenmesine sebep oldular. Hızlı bir biçimde gelişen Eskişehir'in ihtiyaç duyduğu insan gücü büyük oranda göçmenlerle karşılanmıştır.Yeni göçmen köyleri, tarıma kazandırılan boş araziler ve demiryoluyla birlikte şehir gelişmiş ve Türkiye Cumhuriyeti'nin modern kentleri arasındaki yerini almıştır.
Dumlupınar Üniversitesi sosyal bilimler dergisi, Oct 26, 2020
Tanzimat Fermani’nda, ulkenin bayindir hale getirilmesi, halkin refahinin arttirilmasi hedeflenme... more Tanzimat Fermani’nda, ulkenin bayindir hale getirilmesi, halkin refahinin arttirilmasi hedeflenmekteydi. Dolayisiyla Tanzimat Donemi modernlesme cabalarinin iktisadi hayata donuk yansimalari da oldu. Iktisadi acidan Tanzimat Donemi’ndeki onemli hadiselerden biri de madencilik sektorunde meydana gelen gelismelerdi. Bu donemde madencilik sektorunde, ulkenin hammadde ve enerji kaynaklarinin tespiti veya mevcut rezervlerin daha verimli isletilmesi amaciyla onemli hamleler gerceklestirildi. Maden ocaklarinin modernlestirilmesi veya yeni maden rezervlerinin kesif calismalarinda gerektiginde yabanci uzmanlardan da istifade edildi. Tanzimat Donemi’nde kesfedilen maden ocaklarindan bazilari rezervleri itibariyle isletmeye musait durumda degildi. Bu nedenle yeni kesfedilen maden ocaklarinin bazilari isletmeye acilmadi. Osmanli yonetimi, kesif calismalariyla ortaya cikarilan yeni maden rezervlerinden devletce isletilebilecek olanlari kendine ayirdi, geri kalanlari yerli veya yabanci devletlerin vatandaslarina ve sirketlerine ihale yoluyla islettirdi.
Tarih araştırmaları dergisi, 2019
DergiPark (Istanbul University), Feb 1, 2012
Bu çalışmada Osmanlı Devleti sanayileşme hareketinin Türk işletmecilik tarihine etkileri, Hereke ... more Bu çalışmada Osmanlı Devleti sanayileşme hareketinin Türk işletmecilik tarihine etkileri, Hereke Fabrikası Nizamnamesi üzerinden incelenmiştir. Çalışmanın en önemli katkısı bu alanda daha önce incelenmemiş bir nizamnamenin disiplinler arası bir bakış açısıyla ele alınmasıdır. Çalışmada öncelikle Osmanlı Devletinin sanayileşme çabaları nedenleriyle birlikte kısaca özetlenmiştir. Daha sonra Hereke Fabrikasının tarihçesine değinilmiştir. Üçüncü bölümde ise Hereke Fabrikası Nizamnamesi, kuruluşun yönetim ve örgütlenme yapısı açısından değerlendirilmiş, son bölümde ise adı geçen nizamnamenin çeviri-yazısı verilmiştir. Çalışmanın bulguları incelenen fabrikanın tamamen batılı usullerle kurularak işletildiğini göstermektedir. Bu ise o dönemdeki Osmanlı elitlerinin batıdaki sanayileşme hareketlerini yakından takip ettiklerine işaret etmektedir.
Bu çalışmada, Tanzimat Fermanı’nın ilanının ardından, 1840’lı yıllarda Osmanlı Devleti tarafından... more Bu çalışmada, Tanzimat Fermanı’nın ilanının ardından, 1840’lı yıllarda Osmanlı Devleti tarafından kurulan Fabrika-yı Hümayun olarak anılan tesislerden biri olan Veliefendi Basma Fabrikası’nın kuruluşu ve faaliyetleri incelenmektedir. Basma Fabrikası’nın yapımına 1845 yılında karar verilmiş ve 1846 yılı İlkbaharında inşa çalışmalarına başlanmıştır. 1848 yılının ilk aylarında fabrika binası tamamlanmış ve üretim faaliyetlerine düzenli şekilde 1848 Mart’ından itibaren başlanmıştır. Fabrikanın makineleri Avrupa’dan getirilmiş ancak bazı mekanizmalar, bir takım alet, edevat ile bazı malzemeler ise İstanbul’dan ve buradaki devlete ait sanayi kuruluşlarından temin edilmiştir. Fabrikadaki mevcut makinelere 1850’li, 1860’lı ve 1870’li yıllarda Avrupa’dan ithal edilen yenileri eklenmiş ve tesisin kapasitesi yaklaşık üç kat arttırılmıştır. Fabrika ilk on yıl kâr eden bir kuruluş olmamasına rağmen, özellikle ürün çeşidini sınırlayıp sürümü olan mamullerin üretimine yönelince ve üretim kapasites...
Mavi Atlas, 2015
Osmanlı Devleti'nde 1840'lı yıllarda, Avrupa'daki benzerleri gibi inşa edilmiş ve Fabrika-yı Hüma... more Osmanlı Devleti'nde 1840'lı yıllarda, Avrupa'daki benzerleri gibi inşa edilmiş ve Fabrika-yı Hümayun olarak anılan sanayi kuruluşları vücuda getirildi. Bu fabrikaların makine ve teknik aksamlarının büyük bir bölümü Avrupa'dan ithal edildiği gibi, bu mekanizmaları kullanacak usta ve teknisyenler de yurt dışından getirildi. Yakın zamana kadar tarih literatüründe yer alan değerlendirmelerin aksine, Fabrika-yı Hümayunların açıldığı ilk birkaç sene dışında, yabancı ustaların sanayi kuruluşlarında gerçekleştirilen üretim üzerinde her hangi bir belirleyici vasfı ya da ağırlığı bulunmamaktaydı. Yüzlerce personelin istihdam edildiği Fabrika-yı Hümayunlar'da yabancı ustaların sayısı genellikle birkaç kişi ile sınırlıydı.
Öz Sanayi devriminin ardından teknolojide meydana gelen gelişmeler sonrasında Osmanlı sanayisinin... more Öz Sanayi devriminin ardından teknolojide meydana gelen gelişmeler sonrasında Osmanlı sanayisinin geleneksel personel yetiştirme mekanizmaları modern teknolojinin ihtiyaç duyduğu kalifiye iş gücünü yeterli düzeyde ve miktarda temin etmekte zorlanmaya başladı. Devlet ve toplum hayatında gerek askeri ve gerek sanayi alanında yeni teknolojileri adapte etmek mecburiyetinde olan Osmanlı Devleti, kalifiye iş gücüne sahip olmak amacıyla birtakım girişimlerde bulundu. Osmanlı Devleti'nin dört yöntemden yararlanmaya çalıştığı görülmektedir. Bunlar; Avrupa'dan kalifiye iş gücü ithal etmek, teknoloji transferi gerçekleştirmek amacıyla Osmanlı vatandaşlarını Avrupa'ya göndermek, İstanbul'da ve ülkenin çeşitli yerlerinde sanayi okulları açmak ve harp sanayi alanında faaliyette bulunan devlet kuruluşlarında sanayi alayları oluşturmaktı. Bu tedbirler sonucunda Osmanlı Devleti ihtiyaç duyduğu sayıda ve kalitede nitelikli personele sahip olamamıştır. Ancak ihtiyaç duyulan yerli kalifiye iş gücüne belli oranda sahip olunabildiği gibi teknolojik gelişmelerin bütünüyle dışında kalınmamıştır.
Bu calismada Osmanli Devleti sanayilesme hareketinin Turk isletmecilik tarihine etkileri, Hereke ... more Bu calismada Osmanli Devleti sanayilesme hareketinin Turk isletmecilik tarihine etkileri, Hereke Fabrikasi Nizamnamesi uzerinden incelenmistir. Calismanin en onemli katkisi bu alanda daha once incelenmemis bir nizamnamenin disiplinler arasi bir bakis acisiyla ele alinmasidir. Calismada oncelikle Osmanli Devletinin sanayilesme cabalari nedenleriyle birlikte kisaca ozetlenmistir. Daha sonra Hereke Fabrikasinin tarihcesine deginilmistir. Ucuncu bolumde ise Hereke Fabrikasi Nizamnamesi, kurulusun yonetim ve orgutlenme yapisi acisindan degerlendirilmis, son bolumde ise adi gecen nizamnamenin ceviri-yazisi verilmistir. Calismanin bulgulari incelenen fabrikanin tamamen batili usullerle kurularak isletildigini gostermektedir. Bu ise o donemdeki Osmanli elitlerinin batidaki sanayilesme hareketlerini yakindan takip ettiklerine isaret etmektedir
Sosyal Bilimler Dergisi, 2005
... 19.yy'da elde ettiği bu kazanımlarla, 20.yy'da gerç... more ... 19.yy'da elde ettiği bu kazanımlarla, 20.yy'da gerçekleştireceği büyük sıçramanın alt yapısını oluşturmuştur(Ertin, 1994:17-20) . ... Kırım ve Kafkasya'dan deniz yoluyla Karadeniz limanlarına çıkarılan göçmenler de gerek Karadeniz Bölgesi'nde yer alan illere ve gerekse aralarında ...
Dumlupınar Üniversitesi sosyal bilimler dergisi, Apr 29, 2021
Öz Sanayi devriminin ardından teknolojide meydana gelen gelişmeler sonrasında Osmanlı sanayisinin... more Öz Sanayi devriminin ardından teknolojide meydana gelen gelişmeler sonrasında Osmanlı sanayisinin geleneksel personel yetiştirme mekanizmaları modern teknolojinin ihtiyaç duyduğu kalifiye iş gücünü yeterli düzeyde ve miktarda temin etmekte zorlanmaya başladı. Devlet ve toplum hayatında gerek askeri ve gerek sanayi alanında yeni teknolojileri adapte etmek mecburiyetinde olan Osmanlı Devleti, kalifiye iş gücüne sahip olmak amacıyla birtakım girişimlerde bulundu. Osmanlı Devleti'nin dört yöntemden yararlanmaya çalıştığı görülmektedir. Bunlar; Avrupa'dan kalifiye iş gücü ithal etmek, teknoloji transferi gerçekleştirmek amacıyla Osmanlı vatandaşlarını Avrupa'ya göndermek, İstanbul'da ve ülkenin çeşitli yerlerinde sanayi okulları açmak ve harp sanayi alanında faaliyette bulunan devlet kuruluşlarında sanayi alayları oluşturmaktı. Bu tedbirler sonucunda Osmanlı Devleti ihtiyaç duyduğu sayıda ve kalitede nitelikli personele sahip olamamıştır. Ancak ihtiyaç duyulan yerli kalifiye iş gücüne belli oranda sahip olunabildiği gibi teknolojik gelişmelerin bütünüyle dışında kalınmamıştır.
Tarih araştırmaları dergisi, Sep 19, 2019
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi tarih dergisi, Jun 19, 2019
Cengiz Han dunya tarihinin en onemli hukumdarlarindan biridir. Uzerinde egemenlik kurdugu toprakl... more Cengiz Han dunya tarihinin en onemli hukumdarlarindan biridir. Uzerinde egemenlik kurdugu topraklarin genisligi goz onunde tutuldugunda, ozellikle hayatinin son yirmi bes yilinda kazandigi basarilarin mukayese edilebilecegi baska bir ornek yoktur. Ustelik Cengiz, bu buyuk basarilari gerceklestirirken, kendisine miras olarak intikal eden ne devlet, ne ordu, ne halk ve ne de bir hazine vardi. O, bu unsurlarin tamamini yoktan bir araya getirdi. Orta-Asya’daki cesitli kavimleri kendi yonetiminde topladiktan sonra imparatorlugunun sinirlarini hizla genisletti ve “tarihte yasamis en buyuk fatih” oldu. Kurdugu siyasi yapi onun olumunden sonra da varligini ve gelisimini surdurdu. Dolayisiyla Cengiz Han yalnizca bir komutan degil; ayni zamanda devlet kurucu, kanun koyucu, teskilatci ve psikolojik savas taktiklerini cok etkili sekilde kullanan bir yoneticidir.
Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Oct 31, 2017
Osmanli tarihine iliskin temel onyargilardan biri gerileme edebiyatidir. Bu soylenceye gore Osman... more Osmanli tarihine iliskin temel onyargilardan biri gerileme edebiyatidir. Bu soylenceye gore Osmanli Imparatorlugu 16. asrin ikinci yarisindan itibaren gucunu yitirerek gerilemeye baslamistir. Osmanli tarihine yonelik bir diger onyargi ise; Osmanlilarin sanayi uretiminin onemini ve gucunu anlamaktan uzak, kaba kuvvete dayanan bir talan ve somuru ekonomisi insa ettiklerine yoneliktir. Bu iki temel onyarginin perspektifi dogrultusunda Osmanli tarihine yaklasan arastirmacilar, Osmanli Devleti’nin on dokuzuncu asir ortalarinda gerceklestirdigi fabrikalasma hareketlerine de objektif sekilde yaklasamamakta ve gerceklestirilmeye calisan sanayilesme cabalarini geregi gibi takdir edememektedirler.
DergiPark (Istanbul University), Dec 1, 2010
DergiPark (Istanbul University), Mar 1, 2005
Eskişehir, 19.yy'a kadar küçük bir kasaba görünümündedir. Yapısı 1860'dan itibaren yavaş yavaş de... more Eskişehir, 19.yy'a kadar küçük bir kasaba görünümündedir. Yapısı 1860'dan itibaren yavaş yavaş değişmiştir.Bu değişimin en baskın etmeni şehre yerleştirilen göçmenler olmuştur.1894'de İstanbul-Bağdat Demiryolu-nun buradan geçmesiyle şehrin 20.yy'da yapacağı büyük sıçramanın alt yapısı oluşmuştur. Devlet ve göçmenler iskan bölgelerini belirlerken bazı önceliklere dikkat etmiştir.Devlet, tarıma elverişli boş arazilerin üretime kazandırılması, stratejik açıdan hassas bölgelere Müslüman-Türk unsurların yerleştirilmesi, göçmenlerin biran önce iskan sorunlarının çözülmesini gözetmiştir. Göçmenlerin öncelikleri ise, üretim yapabilecekleri imkanların sağlanması, pazarlara yakınlık, akrabaları ile iletişim kolaylığı için, anayollar civarında iskan edilmeleridir.Eskişehir, her iki kesimin de temel isteklerini karşılamıştır. Göçmenlerin önemli bir kısmı köylere yerleştirilmiştir.Şehir merkezine iskan edilenler şehrin meskün mahal sınırlarının taşmasına ve yerleşim alanlarının genişlemesine yol açmışlardır.Çeşitli meslek sahibi göçmenler, şehirdeki mevcut mesleklerin güçlenmesine ve renklenmesine sebep oldular. Hızlı bir biçimde gelişen Eskişehir'in ihtiyaç duyduğu insan gücü büyük oranda göçmenlerle karşılanmıştır.Yeni göçmen köyleri, tarıma kazandırılan boş araziler ve demiryoluyla birlikte şehir gelişmiş ve Türkiye Cumhuriyeti'nin modern kentleri arasındaki yerini almıştır.
Dumlupınar Üniversitesi sosyal bilimler dergisi, Oct 26, 2020
Tanzimat Fermani’nda, ulkenin bayindir hale getirilmesi, halkin refahinin arttirilmasi hedeflenme... more Tanzimat Fermani’nda, ulkenin bayindir hale getirilmesi, halkin refahinin arttirilmasi hedeflenmekteydi. Dolayisiyla Tanzimat Donemi modernlesme cabalarinin iktisadi hayata donuk yansimalari da oldu. Iktisadi acidan Tanzimat Donemi’ndeki onemli hadiselerden biri de madencilik sektorunde meydana gelen gelismelerdi. Bu donemde madencilik sektorunde, ulkenin hammadde ve enerji kaynaklarinin tespiti veya mevcut rezervlerin daha verimli isletilmesi amaciyla onemli hamleler gerceklestirildi. Maden ocaklarinin modernlestirilmesi veya yeni maden rezervlerinin kesif calismalarinda gerektiginde yabanci uzmanlardan da istifade edildi. Tanzimat Donemi’nde kesfedilen maden ocaklarindan bazilari rezervleri itibariyle isletmeye musait durumda degildi. Bu nedenle yeni kesfedilen maden ocaklarinin bazilari isletmeye acilmadi. Osmanli yonetimi, kesif calismalariyla ortaya cikarilan yeni maden rezervlerinden devletce isletilebilecek olanlari kendine ayirdi, geri kalanlari yerli veya yabanci devletlerin vatandaslarina ve sirketlerine ihale yoluyla islettirdi.
Tarih araştırmaları dergisi, 2019
DergiPark (Istanbul University), Feb 1, 2012
Bu çalışmada Osmanlı Devleti sanayileşme hareketinin Türk işletmecilik tarihine etkileri, Hereke ... more Bu çalışmada Osmanlı Devleti sanayileşme hareketinin Türk işletmecilik tarihine etkileri, Hereke Fabrikası Nizamnamesi üzerinden incelenmiştir. Çalışmanın en önemli katkısı bu alanda daha önce incelenmemiş bir nizamnamenin disiplinler arası bir bakış açısıyla ele alınmasıdır. Çalışmada öncelikle Osmanlı Devletinin sanayileşme çabaları nedenleriyle birlikte kısaca özetlenmiştir. Daha sonra Hereke Fabrikasının tarihçesine değinilmiştir. Üçüncü bölümde ise Hereke Fabrikası Nizamnamesi, kuruluşun yönetim ve örgütlenme yapısı açısından değerlendirilmiş, son bölümde ise adı geçen nizamnamenin çeviri-yazısı verilmiştir. Çalışmanın bulguları incelenen fabrikanın tamamen batılı usullerle kurularak işletildiğini göstermektedir. Bu ise o dönemdeki Osmanlı elitlerinin batıdaki sanayileşme hareketlerini yakından takip ettiklerine işaret etmektedir.
Bu çalışmada, Tanzimat Fermanı’nın ilanının ardından, 1840’lı yıllarda Osmanlı Devleti tarafından... more Bu çalışmada, Tanzimat Fermanı’nın ilanının ardından, 1840’lı yıllarda Osmanlı Devleti tarafından kurulan Fabrika-yı Hümayun olarak anılan tesislerden biri olan Veliefendi Basma Fabrikası’nın kuruluşu ve faaliyetleri incelenmektedir. Basma Fabrikası’nın yapımına 1845 yılında karar verilmiş ve 1846 yılı İlkbaharında inşa çalışmalarına başlanmıştır. 1848 yılının ilk aylarında fabrika binası tamamlanmış ve üretim faaliyetlerine düzenli şekilde 1848 Mart’ından itibaren başlanmıştır. Fabrikanın makineleri Avrupa’dan getirilmiş ancak bazı mekanizmalar, bir takım alet, edevat ile bazı malzemeler ise İstanbul’dan ve buradaki devlete ait sanayi kuruluşlarından temin edilmiştir. Fabrikadaki mevcut makinelere 1850’li, 1860’lı ve 1870’li yıllarda Avrupa’dan ithal edilen yenileri eklenmiş ve tesisin kapasitesi yaklaşık üç kat arttırılmıştır. Fabrika ilk on yıl kâr eden bir kuruluş olmamasına rağmen, özellikle ürün çeşidini sınırlayıp sürümü olan mamullerin üretimine yönelince ve üretim kapasites...
Mavi Atlas, 2015
Osmanlı Devleti'nde 1840'lı yıllarda, Avrupa'daki benzerleri gibi inşa edilmiş ve Fabrika-yı Hüma... more Osmanlı Devleti'nde 1840'lı yıllarda, Avrupa'daki benzerleri gibi inşa edilmiş ve Fabrika-yı Hümayun olarak anılan sanayi kuruluşları vücuda getirildi. Bu fabrikaların makine ve teknik aksamlarının büyük bir bölümü Avrupa'dan ithal edildiği gibi, bu mekanizmaları kullanacak usta ve teknisyenler de yurt dışından getirildi. Yakın zamana kadar tarih literatüründe yer alan değerlendirmelerin aksine, Fabrika-yı Hümayunların açıldığı ilk birkaç sene dışında, yabancı ustaların sanayi kuruluşlarında gerçekleştirilen üretim üzerinde her hangi bir belirleyici vasfı ya da ağırlığı bulunmamaktaydı. Yüzlerce personelin istihdam edildiği Fabrika-yı Hümayunlar'da yabancı ustaların sayısı genellikle birkaç kişi ile sınırlıydı.
Öz Sanayi devriminin ardından teknolojide meydana gelen gelişmeler sonrasında Osmanlı sanayisinin... more Öz Sanayi devriminin ardından teknolojide meydana gelen gelişmeler sonrasında Osmanlı sanayisinin geleneksel personel yetiştirme mekanizmaları modern teknolojinin ihtiyaç duyduğu kalifiye iş gücünü yeterli düzeyde ve miktarda temin etmekte zorlanmaya başladı. Devlet ve toplum hayatında gerek askeri ve gerek sanayi alanında yeni teknolojileri adapte etmek mecburiyetinde olan Osmanlı Devleti, kalifiye iş gücüne sahip olmak amacıyla birtakım girişimlerde bulundu. Osmanlı Devleti'nin dört yöntemden yararlanmaya çalıştığı görülmektedir. Bunlar; Avrupa'dan kalifiye iş gücü ithal etmek, teknoloji transferi gerçekleştirmek amacıyla Osmanlı vatandaşlarını Avrupa'ya göndermek, İstanbul'da ve ülkenin çeşitli yerlerinde sanayi okulları açmak ve harp sanayi alanında faaliyette bulunan devlet kuruluşlarında sanayi alayları oluşturmaktı. Bu tedbirler sonucunda Osmanlı Devleti ihtiyaç duyduğu sayıda ve kalitede nitelikli personele sahip olamamıştır. Ancak ihtiyaç duyulan yerli kalifiye iş gücüne belli oranda sahip olunabildiği gibi teknolojik gelişmelerin bütünüyle dışında kalınmamıştır.
Bu calismada Osmanli Devleti sanayilesme hareketinin Turk isletmecilik tarihine etkileri, Hereke ... more Bu calismada Osmanli Devleti sanayilesme hareketinin Turk isletmecilik tarihine etkileri, Hereke Fabrikasi Nizamnamesi uzerinden incelenmistir. Calismanin en onemli katkisi bu alanda daha once incelenmemis bir nizamnamenin disiplinler arasi bir bakis acisiyla ele alinmasidir. Calismada oncelikle Osmanli Devletinin sanayilesme cabalari nedenleriyle birlikte kisaca ozetlenmistir. Daha sonra Hereke Fabrikasinin tarihcesine deginilmistir. Ucuncu bolumde ise Hereke Fabrikasi Nizamnamesi, kurulusun yonetim ve orgutlenme yapisi acisindan degerlendirilmis, son bolumde ise adi gecen nizamnamenin ceviri-yazisi verilmistir. Calismanin bulgulari incelenen fabrikanin tamamen batili usullerle kurularak isletildigini gostermektedir. Bu ise o donemdeki Osmanli elitlerinin batidaki sanayilesme hareketlerini yakindan takip ettiklerine isaret etmektedir
Sosyal Bilimler Dergisi, 2005
... 19.yy'da elde ettiği bu kazanımlarla, 20.yy'da gerç... more ... 19.yy'da elde ettiği bu kazanımlarla, 20.yy'da gerçekleştireceği büyük sıçramanın alt yapısını oluşturmuştur(Ertin, 1994:17-20) . ... Kırım ve Kafkasya'dan deniz yoluyla Karadeniz limanlarına çıkarılan göçmenler de gerek Karadeniz Bölgesi'nde yer alan illere ve gerekse aralarında ...