Erhan Elmaoglu - Academia.edu (original) (raw)

Papers by Erhan Elmaoglu

Halk sağlığı hemşireliği dergisi, Apr 1, 2023

This study was conducted to evaluate the relationship between household conflict and parental att... more This study was conducted to evaluate the relationship between household conflict and parental attitude during the quarantine period. Material and Method: This study cross-sectional, and web-based was conducted. A maternity and child hospital located in southeast in Turkey between 24 May and 30 June 2021, particularly after the 3-week full-lockdown. Power analysis was used to determine the sample size, and accordingly, the study was completed with a total of 246 parents with children aged 2-6. In the study, a questionnaire regarding socio-demographic data and Household Conflict, which is a subscale of the COVID-19 Household Environment Scale, and Parent Attitude Scale was used. Results: It was shown that the parents participating in the study were highly democratic and overprotective, moderately authoritarian and permissive. It was determined that conflicts for the family increased during the pandemic process, and that conflict decreased when the parents displayed a democratic attitude. It was established that intra-familial conflict increased when parents exhibited authoritarian, overprotective and permissive attitudes, and in addition, it was found that intra-familial conflict increased when the number of children increased. Conclusion and Recommendations: Consequently, it was found that intra-family conflict affected parental attitude. Support strategies can be created for families at risk. Nurses identify families in this environment and provide necessary care, training, and consultation service.

Türkiye klinikleri hemşirelik bilimleri dergisi, 2023

Üç-6 yaş aralığı, çocuk gelişim dönemleri içerisinde çocuktaki bilişsel, fiziksel, psikososyal, d... more Üç-6 yaş aralığı, çocuk gelişim dönemleri içerisinde çocuktaki bilişsel, fiziksel, psikososyal, duyusal, motor gelişimin olgunlaşmasında ve becerilerin kazanılmasındaki en önemli dönem olarak bilinmektedir. 1,2 Erikson, çocukların psikososyal gelişimlerini 8 döneme ayırdığı kuramında, 3-6 yaş aralığını ço

Validity and Reliability of the Distracting Ingenuity Promotion Scale in Pediatric Nurses

Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi dergisi, Apr 4, 2023

Amaç: Bu araştırmada pediatri hemşirelerinin dikkat dağıtma becerisini ölçmek amacıyla geliştiril... more Amaç: Bu araştırmada pediatri hemşirelerinin dikkat dağıtma becerisini ölçmek amacıyla geliştirilen, Pediatri Hemşirelerinde Dikkat Dağıtma Becerisi Ölçeği’nin (PHDDBÖ) Türk toplumuna uyarlanması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Araştırma metodolojik tiptedir. Çalışma, Güneydoğu Anadolu bölgesindeki bir kadın doğum ve çocuk hastalıkları hastanesinde görev yapan 232 pediatri hemşiresinin katılımı ile gerçekleştirildi. PHDDBÖ, Ogihara tarafından 2022 yılında geliştirilen, 4’lü likert tipte, 21 madde ve 5 alt boyuttan oluşan bir ölçektir. Ölçeğin geçerliği; Açıklayıcı ve Doğrulayıcı Faktör Analizi KMO, Barlett testleri ile yapıldı. Güvenirliği; test tekrar test yöntemi, Cronbach alfa katsayısı testleri ile yapıldı. Bulgular: Araştırmada, ölçeğin Kapsam Geçerliği İndeksi 0.9 ile 1 arasında bulundu. Kendalls W test= 0.285, X2= 56.989, p=0.001 olarak bulundu. AFA sonucunda; KMO=.894, Ki-kare=1779.551, p=0.000 olarak bulundu. Barlett testi X2=1779.551, p=0.001 evrendeki verilerin normal dağılım gösterdiği görüldü. Çalışmada ölçeğin maddelerinin faktör yüklerinin 0.39 ile 0.74 arasında olduğu bulundu. Araştırmada DFA; X2 =370.45; p=0.001 ve RMSEA=0.071 olarak saptandı. Araştırmada ICC=0.995, p=0.001 olarak belirlendi. Sonuç: Pediatri Hemşirelerinde Dikkat Dağıtma Becerisi Ölçeği’nin Türkçe formunun geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğu bulundu.

Emotional Abuse Questionnaire: a validity and reliability study

Social Work in Health Care, Nov 26, 2022

Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi, Sep 27, 2022

Annelerde COVID-19 Pozitifliğinin Neden Olduğu Davranış Değişikliklerinin Değerlendirilmesi

Van sağlık bilimleri dergisi, Aug 31, 2022

Aim: It is aimed changes in Covid-19 positive mothers of maternity and parental behaviors. Method... more Aim: It is aimed changes in Covid-19 positive mothers of maternity and parental behaviors. Method: The questionnaire form and Semantic Differencial Scale-Myself As Mother (SDS), and Mothers’s Parental Behavior Scale - Parental Form (MPBS) were used to collect the data. The research had done at September. A web-based survey has been designed (A face-to-face study could not be conducted due to the Covid-19 epidemic). Findings: Most of participants have weekness (15.2%). 47.7% of the participants used hygiene rules for actions to protect from covid-19. 93.2% of the participants’s social relative affected negative from covid-19 process. 80.3% of the participants’s family relative affected negative from covid-19 process. SDS total score of the participants were 38.63±8.10. SDS mean score of 18-32 between age mothers was down than other mothers and there is statistical significance between the two mother groups (18-32 age and 33 and above age). MPBS total score of the participants were 49.03±6.30. Significance was found among the demographic data of the participants in terms of MPBS score. But, every group have down MPBS total score mean. Results: As a result of this research; it is determined Covid-19 Positive Mothers of Maternity and Parental Behaviors have down scores.

Zenodo (CERN European Organization for Nuclear Research), Oct 18, 2022

Amaç: Hemşirelerde ahlaki cesaretin otonomiye etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve yönte... more Amaç: Hemşirelerde ahlaki cesaretin otonomiye etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve yöntem: Araştırma tanımlayıcı kesitsel niteliktedir. Araştırmanın evrenini; 1-30 Mart 2022 tarihleri arasında Güneydoğu Anadolu'daki bir il sınırları içerisinde kamu kurumlarında görev yapan hemşireler oluşturmuştur. Araştırmanın örneklem sayısını belirlemek amacıyla G*Power (v3.1.9.7) programı kullanılarak α=0.05, etki büyüklüğü=0.2 ve güç %90 güç ile toplam 226 hemşire olarak hesaplanmıştır. Araştırmaya 227 hemşire alınmıştır. Veri toplamada sosyo demografik soru formu, Sosyotropi-Otonomi Ölçeği, Hemşirelerde Ahlaki Cesaret Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin Analizi için SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) 25 paket programı kullanıldı. Araştırmada Kolmogorov-Smirnov' testi Anova, Student-t testi, Mann Whitney U testi kullanılmıştır. Araştırmada değişkenlerin istatistiksel anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak kabul edilmiştir Bulgular: Araştırmaya katılan hemşirelerin %84.1'nin kadın, %34,8'nin 18-25 yaş grubunda, %56,4'nun bekar, %93'nun çekirdek aile ve %70,5'nin lisans mezunu olduğu saptanmıştır. Hemşirelerde Ahlaki Cesaret Ölçeği'nin ahlaki sorumluluk, ahlaki doğruluk hazır oluşluk alt boyutu ve ölçeğin toplam puan ortalaması ile cinsiyet arasında, iyi bakım verme alt boyutu ile cinsiyet, aile tipi eğitim durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki olduğu saptanmıştır. Sosyotropi-Otonomi Ölçeğinin Otonomi alt boyutu ile eğitim durumu ve çalıştığı klinik arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur. Hemşirelik ahlaki duyarlık ölçeği toplam puan ortalaması 83.881±11.216, otonomi alt boyutunun toplam puan ortalamasının 84.220±19.153 olarak bulunmuştur. Otonomi alt boyut ile hemşirelik ahlaki cesaret ölçeği ve alt boyutlarını toplam puan ortalaması arasında pozitif yönde zayıf ve istatistiksel olarak anlamlı ilişki olduğu belirlenmiştir. Sonuç: Çalışmanın sonucunda hemşirelerdeki ahlaki cesaretin otonomilerini pozitif yönde etkilemektedir.

Sağlık akademisi Kastamonu, Jun 23, 2022

Introduction: Changes in education due to the Covid-19 epidemic and distance education have also ... more Introduction: Changes in education due to the Covid-19 epidemic and distance education have also significantly affected nursing education, which is one of the professions that provide both theoretical and practical training and that needs to be in one-to-one interaction with people in order to maintain education effectively. It has been stated that the interruption of nursing education in the Covid-19 epidemic may cause students to worry about being inadequate in developing clinical skills. In addition, it has been determined that insufficient practical skills and uncertainty about when, where and how to make remedial trainings can stress nursing students. Aim: This research was planned to examine the stress dimension of online education in nursing students during the Covid-19 process. Materials and Methods: The cross-sectional study was carried out with 246 students between January 01-18, 2021. Socio-demographic Question Form, Nursing Education Stress Scale and Coronavirus Anxiety Scale were used as data collection tools. Results: As a result of the study, the academic success of most of the students (87.6%) was adversely affected by the pandemic, the students who were not satisfied with distance education (79.7%) had a high level of Nursing Education Stress Scale total, application and academic stress sub-dimension scores, which meant that nursing students experienced high levels of educational stress determined. In addition, it has been determined that there is a positive and weak relationship between the Nursing Education Stress Scale and the Coronavirus Anxiety Scale, which means that coronavirus anxiety affects nursing education very little. Conclusion: In our study, it was determined that nursing education affected stress after age, gender, wanting to be a nurse, satisfaction with distance education, finding distance education useful, family income and regular follow-up of distance education. Nursing students were found to be highly stressed in nursing education when they received distance education.

Dokuz Eylül Üniversitesi hemşirelik fakültesi elektronik dergisi, Apr 15, 2022

Hemşirelikte karşılanamayan bakım son yıllarda dikkat çeken güncel bir konu olarak karşımıza çıkm... more Hemşirelikte karşılanamayan bakım son yıllarda dikkat çeken güncel bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Amaç: Bu araştırmanın amacı pediatri hemşireleri tarafından karşılanamayan bakım ve nedenlerini belirlemektir. Yöntem: Tanımlayıcı kesitsel nitelikte olan araştırma 1-30 Haziran 2021 tarihleri arasında Gaziantep ilinde bir Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde yürütüldü. Araştırmanın evreni 500 pediatri hemşiresi oluşturdu. Araştırmanın örneklem sayısını belirlemek amacıyla G*Power (v3.1.9.7) programı kullanıldı ve toplam 403 hemşire örneklemi oluşturdu. Araştırmada; pediatri hemşirelerinin sosyo-demografik özellikleri ve mesleki özelliklere ilişkin bir soru formu ile "Pediatri Hemşireliğinde Karşılanamayan Bakım ve Nedenleri-Pediatrik Versiyon Anketi" kullanıldı. Bulgular: Araştırmada pediatri hemşirelerinin çalıştıkları son vardiyada %29 ile %87.3 oranında karşılanamayan hemşirelik bakımı olduğu belirlendi. Karşılanamayan bakımların sırasıyla; en çok hemşirelik bakım planına uyarak çocuğu kaldırma ve yürütme, ebeveynleri çocuğun bakımına dahil etme ve refakatçi tarafından yapılan uygulamaların değerlendirilmesi iken, en az sırayla günlük yatak başı vizite katılma, uygulanan ilaç etkinliklerinin değerlendirilmesi ve farmakolojik veya non-farmakolojik ağrı değerlendirmesi ile tüm hemşirelik verilerinin kayıt altına alınması olduğu saptandı. Hemşirelik mesleğini isteyerek seçmeyen, pediatri alanında çalışma yılı 1-5 olan ve bu alanda çalışmaktan kısmen memnun olan hemşirelerin; materyal, çalışan kaynaklı ve iletişim nedeni ile bakımı karşılayamadıkları ve aradaki farkların istatistiksel olarak anlamlı düzeyde olduğu saptandı (p ˂ .05). Sonuç ve Öneriler: Bu sonuçlara göre; pediatri hemşirelerinin son vardiyalarında en az bir bakımı karşılayamadığı, bakımı karşılayamama nedenlerinin en çok mesleki özellikleri ve deneyimlerden etkilendiği saptandı. Karşılanamayan bakımın nedenleri ve etkileyen faktörlerin belirlenmesi, hemşirelerin hizmet içi eğitimler ile desteklemesi ve kurumlarda bakım uygulamalarını güçlendirici politikaların benimsetilmesi önerilmektedir.

Turkiye Klinikleri Journal of Nursing Sciences

Araştırma, yenidoğan yoğun bakım ünitesinde bebeği yatan annelerin bebek beslenme tutumlarını inc... more Araştırma, yenidoğan yoğun bakım ünitesinde bebeği yatan annelerin bebek beslenme tutumlarını incelemek amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntemler: Araştırma bir devlet hastanesinde tanımlayıcı ve kesitsel tipte yapılmıştır. Araştırmanın etik kurul izni bir üniversitenin 2017-08 sayılı kararı ile alınmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde; SPSS 25.0 programı ile tanımlayıcı istatistikler ile tek yönlü varyans analizi, Kruskal-Wallis, Mann-Whitney U ve bağımsız örneklem t-testi analizleri kullanılmıştır. Örneklemini araştırmaya katılmaya gönüllü 177 anne oluşturmuştur. Veriler; veri toplama formu ve Iowa Bebek Beslenmesi Tutum Ölçeği [Infant Feeding Attitude Scale IIFAS)] kullanılarak yüz-yüze görüşme yöntemi ile elde edilmiştir. Bulgular: Annelerin IIFAS puan ortalaması 56,41±7,22 olarak bulunmuştur. Annelerin %27,2'sinin 31-35 yaş aralığında olduğu, %67,8'inin emzirme deneyimi olduğu, %61,6'sının normal doğum yaptığı, %23,2'sinin ilk emzirmede sorun yaşadığı, %83,6'sının emzirmeyle ilgili eğitim almadığı ve annelerin %55,4'ünün bebeğini doğumdan sonra hemen emzirdiği belirlenmiştir. Çalışma kapsamına alınan bebeklerin; %58,2'sinin erkek olduğu, %72,3'ünün doğumda sağlık sorunu olmadığı, %38,4'ünün şimdiki ağırlığının 2.000-3.000 g ve %22,6'sının sağlık durumunun anne sütü ile beslenmesini etkilediğini ifade etmiştir. Çalışmaya katılan annelerin gelir durumu, çalışma durumu, anne sütü eğitimi aldığı kişi, doğumdan sonra bebeği ilk emzirme zamanı, bebeğin şimdiki yaşı, bebeğin şimdiki kilosu ve bebeği ne kadar süreyle emzirdiği IIFAS toplam puan ortalamaları arasında anlamlı fark olduğu bulunmuştur (p<0,05). Sonuç: Çalışmada, yenidoğan yoğun bakım ünitesinde bebeği yatan annelerin IIFAS puan ortalaması yüksek olduğu ve emzirmede pozitif tutum sergiledikleri görülmüştür. Anah tar Ke li me ler: Emzirme; tutum; anne sütü; bebek ABS TRACT Objective: The research was carried out to examine infant feeding attitudes of mothers whose infants were hospitalized in the neonatal intensive care unit. Material and Methods: The research was conducted in a descriptive and cross-sectional type in a state hospital. The ethics committee approval of the research was obtained with the decision of a university numbered 2017-08. In the evaluation of the data; Descriptive statistics and one-way analysis of variance, Kruskal-Wallis, Mann-Whitney U and independent sample t-test analyzes were used with SPSS 25.0 program. The sample consisted of 177 mothers who volunteered to participate in the study. Data; Data collection form and Iowa Infant Feeding Attitude Scale (IIFAS) were obtained by faceto-face interview method. Results: The mean IIFAS score of the mothers was found to be 56.41±7.22. 27.2% of the mothers were between the ages of 31-35, 67.8% had breastfeeding experience, 61.6% had a normal delivery, 23.2% had problems during the first breastfeeding, 83.6% did not receive training on breastfeeding, and 55.4% of the mothers did not have any education about breastfeeding. It has been determined that she breastfeeds immediately after birth. Babies included in the study; 58.2% of them were male, 72.3% of them had no health problems at birth, 38.4% of them stated that their current weight is 2,000-3,000 g and 22.6% of them have an effect on breastfeeding. It was found that there was a significant difference between the income status, employment status, the person receiving breastfeeding education, the first breastfeeding time after birth, the current age of the baby, the current weight of the baby and how long the baby was breastfed, and the total score averages of IIFAS of the mothers participating in the study (p<0.05). Conclusion: In the study, it was observed that the mothers whose babies were hospitalized in the neonatal intensive care unit had a high IIFAS score average and showed a positive attitude towards breastfeeding.

Yaşam Boyu Hemşirelik Dergisi

Amaç: Çalışmada, pandemi sürecinde çocuk/ergenlerin internet bağımlılığının, fiziksel aktivite az... more Amaç: Çalışmada, pandemi sürecinde çocuk/ergenlerin internet bağımlılığının, fiziksel aktivite azlığına bağlı beden kitle indekslerindeki değişikliklerin ebeveyn stresi üzerine etkisini belirlemek amaçlanmıştır. Yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel tipteki araştırma, Ocak 2021-Nisan 2021 tarihlerinde, Bitlis'te yaşayan 7-17 yaş çocuğa sahip 539 ebeveyn ile yapılmıştır. Tanımlayıcı Özellikler Soru Formu, Aile-Çocuk İnternet Bağımlılığı Ölçeği, Ebeveynlik Stres Ölçeği'nden oluşan online form kullanılarak yapılmış, IBM SPSS ile analiz edilmiştir. Çalışmanın analizinde dağılım ve sıklık için frenkans, yüzde Student's t test istatistiği, One Way ANOVA testi Post Hoc Tukey testi, Ki-Kare testi kullanılmıştır. Önem düzeyi p<0.05 olarak alınmıştır. Bulgular: Ebeveynlerin %73.8'i kadın, %26.2'ü erkek, çocukların %43.6'sı 13-17 yaş aralığındadır. Çocukların %41.9'nun internet kullanım süresi 1-3 saat; ebeveynlerin %55.1'i ise pandemi sürecinde çocukların televizyon izleme süresinin, %88.7'si ise internet kullanma sürelerinin arttığını vurgulamıştır. İnternet bağımlılık ölçeği puan ortalaması 49.92±12.35, ebeveyn stres ölçeği toplam puan ortalaması 25.33±7.19 olarak bulunmuştur. Pandemi sürecinde çocukların beden kitle indekslerinde anlamlı bir artış olduğu saptanmıştır. Sonuç: Salgın sürecinde çocuklarda internet kullanımı, ekran süresi ve beden kitle indekslerinde artış, çocuklarda internet bağımlılığı ve Ebeveyn stresinde artışa neden olmuştur. Pandemi süreci ebeveynlerin sorumluluklarının artmasına ve ruhsal durumlarının olumsuz etkilenmesine neden olmuştur.

Zenodo (CERN European Organization for Nuclear Research), Oct 18, 2022

Amaç: Hemşirelerde ahlaki cesaretin otonomiye etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve yönte... more Amaç: Hemşirelerde ahlaki cesaretin otonomiye etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve yöntem: Araştırma tanımlayıcı kesitsel niteliktedir. Araştırmanın evrenini; 1-30 Mart 2022 tarihleri arasında Güneydoğu Anadolu'daki bir il sınırları içerisinde kamu kurumlarında görev yapan hemşireler oluşturmuştur. Araştırmanın örneklem sayısını belirlemek amacıyla G*Power (v3.1.9.7) programı kullanılarak α=0.05, etki büyüklüğü=0.2 ve güç %90 güç ile toplam 226 hemşire olarak hesaplanmıştır. Araştırmaya 227 hemşire alınmıştır. Veri toplamada sosyo demografik soru formu, Sosyotropi-Otonomi Ölçeği, Hemşirelerde Ahlaki Cesaret Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin Analizi için SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) 25 paket programı kullanıldı. Araştırmada Kolmogorov-Smirnov' testi Anova, Student-t testi, Mann Whitney U testi kullanılmıştır. Araştırmada değişkenlerin istatistiksel anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak kabul edilmiştir Bulgular: Araştırmaya katılan hemşirelerin %84.1'nin kadın, %34,8'nin 18-25 yaş grubunda, %56,4'nun bekar, %93'nun çekirdek aile ve %70,5'nin lisans mezunu olduğu saptanmıştır. Hemşirelerde Ahlaki Cesaret Ölçeği'nin ahlaki sorumluluk, ahlaki doğruluk hazır oluşluk alt boyutu ve ölçeğin toplam puan ortalaması ile cinsiyet arasında, iyi bakım verme alt boyutu ile cinsiyet, aile tipi eğitim durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki olduğu saptanmıştır. Sosyotropi-Otonomi Ölçeğinin Otonomi alt boyutu ile eğitim durumu ve çalıştığı klinik arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur. Hemşirelik ahlaki duyarlık ölçeği toplam puan ortalaması 83.881±11.216, otonomi alt boyutunun toplam puan ortalamasının 84.220±19.153 olarak bulunmuştur. Otonomi alt boyut ile hemşirelik ahlaki cesaret ölçeği ve alt boyutlarını toplam puan ortalaması arasında pozitif yönde zayıf ve istatistiksel olarak anlamlı ilişki olduğu belirlenmiştir. Sonuç: Çalışmanın sonucunda hemşirelerdeki ahlaki cesaretin otonomilerini pozitif yönde etkilemektedir.

Sağlık Akademisi Kastamonu

Sosyal medya bireylerin, sanal ortamlarda duygu ve düşünce, fikirlerini, içinde bulunduğu durumu ... more Sosyal medya bireylerin, sanal ortamlarda duygu ve düşünce, fikirlerini, içinde bulunduğu durumu paylaşmasına ve karşılıklı etkileşimin yaşanmasını sağlayan ortamlardır. Günümüzde tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sosyal medya aktif olarak kullanılmaktadır. Sosyal medya toplumda her kesim tarafından tercih edilmektedir. Birçok meslek grubu gibi hemşireler de sosyal medyayı gerek eğitim gerekse etkinlik paylaşma gibi amaçlarla sıklıkla kullanmaktadır. Eğitim süreçlerinde sosyal medyayı kullanan hemşirelik öğrencilerinin özgün düşünme, araştırma, inceleme, sorgulayıcı düşünme ve üretme yeteneklerinin arttığı görülmüştür. Sosyal medya hemşirelerin meslektaşlarıyla, hasta ile arasındaki ilişkiyi artırdığı belirtilmiştir. Sosyal medya hemşire akademisyenler ve öğrenciler arasındaki ilişkiyi geliştirip diğer kişilerle proje işbirliği yapmasına aracı olabilir. Sosyal medyayı aşırı kullanma akademik başarıyı düşürme, duygu durumu olumsuz etkileme, kişiler arasındaki ilişkiyi azaltma, ça...

Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi

Bu araştırmanın amacı pediatri alanında çalışan hemşirelerin, hemşirelik mesleğinden beklentileri... more Bu araştırmanın amacı pediatri alanında çalışan hemşirelerin, hemşirelik mesleğinden beklentilerini tespit etmek amacıyla planlanmıştır. Araştırma nitel araştırma olup fenomenolojik desenli yöntem ile yapılmıştır. Kamuya ait bir kadın doğum ve çocuk hastanesinin, çocuk bölümünde 15-25 Haziran 2022 tarihleri arasında yapılmıştır. Çalışmaya katılmayı kabul eden pediatri alanındaki hemşirelere derinlemesine görüşme yöntemi ile veriler toplanmıştır. Derinleme görüşme sırasında benzer yorumlar 30. hemşirede alınmaya başlandığında çalışma sonlandırılmıştır. Çalışmada sosyo demografik özelliklerin analizinde tanımlayıcı istatistikler, nitel verilerin analizinde ise ‘’Betimsel analiz’’ yapılmıştır. Çalışmada verilerin betimsel analizinde, Colaizzi’nin fenomenolojik araştırmalarda kullanılmak üzere geliştirdiği 7 aşamalı analiz yöntemi kullanılmıştır. 30 pediatri hemşiresinin verdiği yanıtlar incelenerek: Saygınlık, branşlaşma, ekonomik iyileşme, güvenli ortam, hizmet içi eğitim, mesleki örg...

Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Elektronik Dergisi

Hemşirelikte karşılanamayan bakım son yıllarda dikkat çeken güncel bir konu olarak karşımıza çıkm... more Hemşirelikte karşılanamayan bakım son yıllarda dikkat çeken güncel bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Amaç: Bu araştırmanın amacı pediatri hemşireleri tarafından karşılanamayan bakım ve nedenlerini belirlemektir. Yöntem: Tanımlayıcı kesitsel nitelikte olan araştırma 1-30 Haziran 2021 tarihleri arasında Gaziantep ilinde bir Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde yürütüldü. Araştırmanın evreni 500 pediatri hemşiresi oluşturdu. Araştırmanın örneklem sayısını belirlemek amacıyla G*Power (v3.1.9.7) programı kullanıldı ve toplam 403 hemşire örneklemi oluşturdu. Araştırmada; pediatri hemşirelerinin sosyo-demografik özellikleri ve mesleki özelliklere ilişkin bir soru formu ile "Pediatri Hemşireliğinde Karşılanamayan Bakım ve Nedenleri-Pediatrik Versiyon Anketi" kullanıldı. Bulgular: Araştırmada pediatri hemşirelerinin çalıştıkları son vardiyada %29 ile %87.3 oranında karşılanamayan hemşirelik bakımı olduğu belirlendi. Karşılanamayan bakımların sırasıyla; en çok hemşirelik bakım planına uyarak çocuğu kaldırma ve yürütme, ebeveynleri çocuğun bakımına dahil etme ve refakatçi tarafından yapılan uygulamaların değerlendirilmesi iken, en az sırayla günlük yatak başı vizite katılma, uygulanan ilaç etkinliklerinin değerlendirilmesi ve farmakolojik veya non-farmakolojik ağrı değerlendirmesi ile tüm hemşirelik verilerinin kayıt altına alınması olduğu saptandı. Hemşirelik mesleğini isteyerek seçmeyen, pediatri alanında çalışma yılı 1-5 olan ve bu alanda çalışmaktan kısmen memnun olan hemşirelerin; materyal, çalışan kaynaklı ve iletişim nedeni ile bakımı karşılayamadıkları ve aradaki farkların istatistiksel olarak anlamlı düzeyde olduğu saptandı (p ˂ .05). Sonuç ve Öneriler: Bu sonuçlara göre; pediatri hemşirelerinin son vardiyalarında en az bir bakımı karşılayamadığı, bakımı karşılayamama nedenlerinin en çok mesleki özellikleri ve deneyimlerden etkilendiği saptandı. Karşılanamayan bakımın nedenleri ve etkileyen faktörlerin belirlenmesi, hemşirelerin hizmet içi eğitimler ile desteklemesi ve kurumlarda bakım uygulamalarını güçlendirici politikaların benimsetilmesi önerilmektedir.

Sağlık Akademisi Kastamonu

Introduction: Changes in education due to the Covid-19 epidemic and distance education have also ... more Introduction: Changes in education due to the Covid-19 epidemic and distance education have also significantly affected nursing education, which is one of the professions that provide both theoretical and practical training and that needs to be in one-to-one interaction with people in order to maintain education effectively. It has been stated that the interruption of nursing education in the Covid-19 epidemic may cause students to worry about being inadequate in developing clinical skills. In addition, it has been determined that insufficient practical skills and uncertainty about when, where and how to make remedial trainings can stress nursing students. Aim: This research was planned to examine the stress dimension of online education in nursing students during the Covid-19 process. Materials and Methods: The cross-sectional study was carried out with 246 students between January 01-18, 2021. Socio-demographic Question Form, Nursing Education Stress Scale and Coronavirus Anxiety Scale were used as data collection tools. Results: As a result of the study, the academic success of most of the students (87.6%) was adversely affected by the pandemic, the students who were not satisfied with distance education (79.7%) had a high level of Nursing Education Stress Scale total, application and academic stress sub-dimension scores, which meant that nursing students experienced high levels of educational stress determined. In addition, it has been determined that there is a positive and weak relationship between the Nursing Education Stress Scale and the Coronavirus Anxiety Scale, which means that coronavirus anxiety affects nursing education very little. Conclusion: In our study, it was determined that nursing education affected stress after age, gender, wanting to be a nurse, satisfaction with distance education, finding distance education useful, family income and regular follow-up of distance education. Nursing students were found to be highly stressed in nursing education when they received distance education.

The Stress Dimension of Online Education in Nursing Students During The Covid-19 Process: A University Example

Sağlık Akademisi Kastamonu

Toplum ve Sosyal Hizmet, 2021

un biteceğini düşündüğü bulunmuştur. Sonuç olarak; Çalışmaya katılan bireylerin COVID-19 aşısına ... more un biteceğini düşündüğü bulunmuştur. Sonuç olarak; Çalışmaya katılan bireylerin COVID-19 aşısına yönelik olumlu tutumların yüksek düzeyde olduğu görülmektedir. Ulusal ve küresel düzeyde alınan tedbirlerin orta düzeyde yeterli olduğu, hastalığa yakalanmamak için alınan kişisel tedbirler ile hastalığın kontrolünün orta düzeyde sağlanabileceği ve bireylerin hastalığın kontrol edilebileceği inancına ilişkin algılarının iyi düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Bu doğrultuda; pandeminin, sonlandırılması amacıyla koruyucu önlemlerin uygulanması ve toplumun, COVID-19 aşısının güvenilirliği, koruyuculuğu, içeriği hakkında, kendilerini/ailelerini hastalıktan korumaya yönelik alınacak tedbirler konusunda, güncel, güvenilir kaynaklar tarafından bilgilendirilmesi önerilebilir Anahtar kelimeler: Covid-19, Covid-19 aşısı, Covid-19 aşı tutumu, kontrol algısı.

Covid-19’lu Çocuk Hasta: Tip 1 Diyabetin Eşlik Ettiği Olgunun Sunumu

Halk sağlığı hemşireliği dergisi, Apr 1, 2023

This study was conducted to evaluate the relationship between household conflict and parental att... more This study was conducted to evaluate the relationship between household conflict and parental attitude during the quarantine period. Material and Method: This study cross-sectional, and web-based was conducted. A maternity and child hospital located in southeast in Turkey between 24 May and 30 June 2021, particularly after the 3-week full-lockdown. Power analysis was used to determine the sample size, and accordingly, the study was completed with a total of 246 parents with children aged 2-6. In the study, a questionnaire regarding socio-demographic data and Household Conflict, which is a subscale of the COVID-19 Household Environment Scale, and Parent Attitude Scale was used. Results: It was shown that the parents participating in the study were highly democratic and overprotective, moderately authoritarian and permissive. It was determined that conflicts for the family increased during the pandemic process, and that conflict decreased when the parents displayed a democratic attitude. It was established that intra-familial conflict increased when parents exhibited authoritarian, overprotective and permissive attitudes, and in addition, it was found that intra-familial conflict increased when the number of children increased. Conclusion and Recommendations: Consequently, it was found that intra-family conflict affected parental attitude. Support strategies can be created for families at risk. Nurses identify families in this environment and provide necessary care, training, and consultation service.

Türkiye klinikleri hemşirelik bilimleri dergisi, 2023

Üç-6 yaş aralığı, çocuk gelişim dönemleri içerisinde çocuktaki bilişsel, fiziksel, psikososyal, d... more Üç-6 yaş aralığı, çocuk gelişim dönemleri içerisinde çocuktaki bilişsel, fiziksel, psikososyal, duyusal, motor gelişimin olgunlaşmasında ve becerilerin kazanılmasındaki en önemli dönem olarak bilinmektedir. 1,2 Erikson, çocukların psikososyal gelişimlerini 8 döneme ayırdığı kuramında, 3-6 yaş aralığını ço

Validity and Reliability of the Distracting Ingenuity Promotion Scale in Pediatric Nurses

Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi dergisi, Apr 4, 2023

Amaç: Bu araştırmada pediatri hemşirelerinin dikkat dağıtma becerisini ölçmek amacıyla geliştiril... more Amaç: Bu araştırmada pediatri hemşirelerinin dikkat dağıtma becerisini ölçmek amacıyla geliştirilen, Pediatri Hemşirelerinde Dikkat Dağıtma Becerisi Ölçeği’nin (PHDDBÖ) Türk toplumuna uyarlanması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Araştırma metodolojik tiptedir. Çalışma, Güneydoğu Anadolu bölgesindeki bir kadın doğum ve çocuk hastalıkları hastanesinde görev yapan 232 pediatri hemşiresinin katılımı ile gerçekleştirildi. PHDDBÖ, Ogihara tarafından 2022 yılında geliştirilen, 4’lü likert tipte, 21 madde ve 5 alt boyuttan oluşan bir ölçektir. Ölçeğin geçerliği; Açıklayıcı ve Doğrulayıcı Faktör Analizi KMO, Barlett testleri ile yapıldı. Güvenirliği; test tekrar test yöntemi, Cronbach alfa katsayısı testleri ile yapıldı. Bulgular: Araştırmada, ölçeğin Kapsam Geçerliği İndeksi 0.9 ile 1 arasında bulundu. Kendalls W test= 0.285, X2= 56.989, p=0.001 olarak bulundu. AFA sonucunda; KMO=.894, Ki-kare=1779.551, p=0.000 olarak bulundu. Barlett testi X2=1779.551, p=0.001 evrendeki verilerin normal dağılım gösterdiği görüldü. Çalışmada ölçeğin maddelerinin faktör yüklerinin 0.39 ile 0.74 arasında olduğu bulundu. Araştırmada DFA; X2 =370.45; p=0.001 ve RMSEA=0.071 olarak saptandı. Araştırmada ICC=0.995, p=0.001 olarak belirlendi. Sonuç: Pediatri Hemşirelerinde Dikkat Dağıtma Becerisi Ölçeği’nin Türkçe formunun geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğu bulundu.

Emotional Abuse Questionnaire: a validity and reliability study

Social Work in Health Care, Nov 26, 2022

Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi, Sep 27, 2022

Annelerde COVID-19 Pozitifliğinin Neden Olduğu Davranış Değişikliklerinin Değerlendirilmesi

Van sağlık bilimleri dergisi, Aug 31, 2022

Aim: It is aimed changes in Covid-19 positive mothers of maternity and parental behaviors. Method... more Aim: It is aimed changes in Covid-19 positive mothers of maternity and parental behaviors. Method: The questionnaire form and Semantic Differencial Scale-Myself As Mother (SDS), and Mothers’s Parental Behavior Scale - Parental Form (MPBS) were used to collect the data. The research had done at September. A web-based survey has been designed (A face-to-face study could not be conducted due to the Covid-19 epidemic). Findings: Most of participants have weekness (15.2%). 47.7% of the participants used hygiene rules for actions to protect from covid-19. 93.2% of the participants’s social relative affected negative from covid-19 process. 80.3% of the participants’s family relative affected negative from covid-19 process. SDS total score of the participants were 38.63±8.10. SDS mean score of 18-32 between age mothers was down than other mothers and there is statistical significance between the two mother groups (18-32 age and 33 and above age). MPBS total score of the participants were 49.03±6.30. Significance was found among the demographic data of the participants in terms of MPBS score. But, every group have down MPBS total score mean. Results: As a result of this research; it is determined Covid-19 Positive Mothers of Maternity and Parental Behaviors have down scores.

Zenodo (CERN European Organization for Nuclear Research), Oct 18, 2022

Amaç: Hemşirelerde ahlaki cesaretin otonomiye etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve yönte... more Amaç: Hemşirelerde ahlaki cesaretin otonomiye etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve yöntem: Araştırma tanımlayıcı kesitsel niteliktedir. Araştırmanın evrenini; 1-30 Mart 2022 tarihleri arasında Güneydoğu Anadolu'daki bir il sınırları içerisinde kamu kurumlarında görev yapan hemşireler oluşturmuştur. Araştırmanın örneklem sayısını belirlemek amacıyla G*Power (v3.1.9.7) programı kullanılarak α=0.05, etki büyüklüğü=0.2 ve güç %90 güç ile toplam 226 hemşire olarak hesaplanmıştır. Araştırmaya 227 hemşire alınmıştır. Veri toplamada sosyo demografik soru formu, Sosyotropi-Otonomi Ölçeği, Hemşirelerde Ahlaki Cesaret Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin Analizi için SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) 25 paket programı kullanıldı. Araştırmada Kolmogorov-Smirnov' testi Anova, Student-t testi, Mann Whitney U testi kullanılmıştır. Araştırmada değişkenlerin istatistiksel anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak kabul edilmiştir Bulgular: Araştırmaya katılan hemşirelerin %84.1'nin kadın, %34,8'nin 18-25 yaş grubunda, %56,4'nun bekar, %93'nun çekirdek aile ve %70,5'nin lisans mezunu olduğu saptanmıştır. Hemşirelerde Ahlaki Cesaret Ölçeği'nin ahlaki sorumluluk, ahlaki doğruluk hazır oluşluk alt boyutu ve ölçeğin toplam puan ortalaması ile cinsiyet arasında, iyi bakım verme alt boyutu ile cinsiyet, aile tipi eğitim durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki olduğu saptanmıştır. Sosyotropi-Otonomi Ölçeğinin Otonomi alt boyutu ile eğitim durumu ve çalıştığı klinik arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur. Hemşirelik ahlaki duyarlık ölçeği toplam puan ortalaması 83.881±11.216, otonomi alt boyutunun toplam puan ortalamasının 84.220±19.153 olarak bulunmuştur. Otonomi alt boyut ile hemşirelik ahlaki cesaret ölçeği ve alt boyutlarını toplam puan ortalaması arasında pozitif yönde zayıf ve istatistiksel olarak anlamlı ilişki olduğu belirlenmiştir. Sonuç: Çalışmanın sonucunda hemşirelerdeki ahlaki cesaretin otonomilerini pozitif yönde etkilemektedir.

Sağlık akademisi Kastamonu, Jun 23, 2022

Introduction: Changes in education due to the Covid-19 epidemic and distance education have also ... more Introduction: Changes in education due to the Covid-19 epidemic and distance education have also significantly affected nursing education, which is one of the professions that provide both theoretical and practical training and that needs to be in one-to-one interaction with people in order to maintain education effectively. It has been stated that the interruption of nursing education in the Covid-19 epidemic may cause students to worry about being inadequate in developing clinical skills. In addition, it has been determined that insufficient practical skills and uncertainty about when, where and how to make remedial trainings can stress nursing students. Aim: This research was planned to examine the stress dimension of online education in nursing students during the Covid-19 process. Materials and Methods: The cross-sectional study was carried out with 246 students between January 01-18, 2021. Socio-demographic Question Form, Nursing Education Stress Scale and Coronavirus Anxiety Scale were used as data collection tools. Results: As a result of the study, the academic success of most of the students (87.6%) was adversely affected by the pandemic, the students who were not satisfied with distance education (79.7%) had a high level of Nursing Education Stress Scale total, application and academic stress sub-dimension scores, which meant that nursing students experienced high levels of educational stress determined. In addition, it has been determined that there is a positive and weak relationship between the Nursing Education Stress Scale and the Coronavirus Anxiety Scale, which means that coronavirus anxiety affects nursing education very little. Conclusion: In our study, it was determined that nursing education affected stress after age, gender, wanting to be a nurse, satisfaction with distance education, finding distance education useful, family income and regular follow-up of distance education. Nursing students were found to be highly stressed in nursing education when they received distance education.

Dokuz Eylül Üniversitesi hemşirelik fakültesi elektronik dergisi, Apr 15, 2022

Hemşirelikte karşılanamayan bakım son yıllarda dikkat çeken güncel bir konu olarak karşımıza çıkm... more Hemşirelikte karşılanamayan bakım son yıllarda dikkat çeken güncel bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Amaç: Bu araştırmanın amacı pediatri hemşireleri tarafından karşılanamayan bakım ve nedenlerini belirlemektir. Yöntem: Tanımlayıcı kesitsel nitelikte olan araştırma 1-30 Haziran 2021 tarihleri arasında Gaziantep ilinde bir Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde yürütüldü. Araştırmanın evreni 500 pediatri hemşiresi oluşturdu. Araştırmanın örneklem sayısını belirlemek amacıyla G*Power (v3.1.9.7) programı kullanıldı ve toplam 403 hemşire örneklemi oluşturdu. Araştırmada; pediatri hemşirelerinin sosyo-demografik özellikleri ve mesleki özelliklere ilişkin bir soru formu ile "Pediatri Hemşireliğinde Karşılanamayan Bakım ve Nedenleri-Pediatrik Versiyon Anketi" kullanıldı. Bulgular: Araştırmada pediatri hemşirelerinin çalıştıkları son vardiyada %29 ile %87.3 oranında karşılanamayan hemşirelik bakımı olduğu belirlendi. Karşılanamayan bakımların sırasıyla; en çok hemşirelik bakım planına uyarak çocuğu kaldırma ve yürütme, ebeveynleri çocuğun bakımına dahil etme ve refakatçi tarafından yapılan uygulamaların değerlendirilmesi iken, en az sırayla günlük yatak başı vizite katılma, uygulanan ilaç etkinliklerinin değerlendirilmesi ve farmakolojik veya non-farmakolojik ağrı değerlendirmesi ile tüm hemşirelik verilerinin kayıt altına alınması olduğu saptandı. Hemşirelik mesleğini isteyerek seçmeyen, pediatri alanında çalışma yılı 1-5 olan ve bu alanda çalışmaktan kısmen memnun olan hemşirelerin; materyal, çalışan kaynaklı ve iletişim nedeni ile bakımı karşılayamadıkları ve aradaki farkların istatistiksel olarak anlamlı düzeyde olduğu saptandı (p ˂ .05). Sonuç ve Öneriler: Bu sonuçlara göre; pediatri hemşirelerinin son vardiyalarında en az bir bakımı karşılayamadığı, bakımı karşılayamama nedenlerinin en çok mesleki özellikleri ve deneyimlerden etkilendiği saptandı. Karşılanamayan bakımın nedenleri ve etkileyen faktörlerin belirlenmesi, hemşirelerin hizmet içi eğitimler ile desteklemesi ve kurumlarda bakım uygulamalarını güçlendirici politikaların benimsetilmesi önerilmektedir.

Turkiye Klinikleri Journal of Nursing Sciences

Araştırma, yenidoğan yoğun bakım ünitesinde bebeği yatan annelerin bebek beslenme tutumlarını inc... more Araştırma, yenidoğan yoğun bakım ünitesinde bebeği yatan annelerin bebek beslenme tutumlarını incelemek amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntemler: Araştırma bir devlet hastanesinde tanımlayıcı ve kesitsel tipte yapılmıştır. Araştırmanın etik kurul izni bir üniversitenin 2017-08 sayılı kararı ile alınmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde; SPSS 25.0 programı ile tanımlayıcı istatistikler ile tek yönlü varyans analizi, Kruskal-Wallis, Mann-Whitney U ve bağımsız örneklem t-testi analizleri kullanılmıştır. Örneklemini araştırmaya katılmaya gönüllü 177 anne oluşturmuştur. Veriler; veri toplama formu ve Iowa Bebek Beslenmesi Tutum Ölçeği [Infant Feeding Attitude Scale IIFAS)] kullanılarak yüz-yüze görüşme yöntemi ile elde edilmiştir. Bulgular: Annelerin IIFAS puan ortalaması 56,41±7,22 olarak bulunmuştur. Annelerin %27,2'sinin 31-35 yaş aralığında olduğu, %67,8'inin emzirme deneyimi olduğu, %61,6'sının normal doğum yaptığı, %23,2'sinin ilk emzirmede sorun yaşadığı, %83,6'sının emzirmeyle ilgili eğitim almadığı ve annelerin %55,4'ünün bebeğini doğumdan sonra hemen emzirdiği belirlenmiştir. Çalışma kapsamına alınan bebeklerin; %58,2'sinin erkek olduğu, %72,3'ünün doğumda sağlık sorunu olmadığı, %38,4'ünün şimdiki ağırlığının 2.000-3.000 g ve %22,6'sının sağlık durumunun anne sütü ile beslenmesini etkilediğini ifade etmiştir. Çalışmaya katılan annelerin gelir durumu, çalışma durumu, anne sütü eğitimi aldığı kişi, doğumdan sonra bebeği ilk emzirme zamanı, bebeğin şimdiki yaşı, bebeğin şimdiki kilosu ve bebeği ne kadar süreyle emzirdiği IIFAS toplam puan ortalamaları arasında anlamlı fark olduğu bulunmuştur (p<0,05). Sonuç: Çalışmada, yenidoğan yoğun bakım ünitesinde bebeği yatan annelerin IIFAS puan ortalaması yüksek olduğu ve emzirmede pozitif tutum sergiledikleri görülmüştür. Anah tar Ke li me ler: Emzirme; tutum; anne sütü; bebek ABS TRACT Objective: The research was carried out to examine infant feeding attitudes of mothers whose infants were hospitalized in the neonatal intensive care unit. Material and Methods: The research was conducted in a descriptive and cross-sectional type in a state hospital. The ethics committee approval of the research was obtained with the decision of a university numbered 2017-08. In the evaluation of the data; Descriptive statistics and one-way analysis of variance, Kruskal-Wallis, Mann-Whitney U and independent sample t-test analyzes were used with SPSS 25.0 program. The sample consisted of 177 mothers who volunteered to participate in the study. Data; Data collection form and Iowa Infant Feeding Attitude Scale (IIFAS) were obtained by faceto-face interview method. Results: The mean IIFAS score of the mothers was found to be 56.41±7.22. 27.2% of the mothers were between the ages of 31-35, 67.8% had breastfeeding experience, 61.6% had a normal delivery, 23.2% had problems during the first breastfeeding, 83.6% did not receive training on breastfeeding, and 55.4% of the mothers did not have any education about breastfeeding. It has been determined that she breastfeeds immediately after birth. Babies included in the study; 58.2% of them were male, 72.3% of them had no health problems at birth, 38.4% of them stated that their current weight is 2,000-3,000 g and 22.6% of them have an effect on breastfeeding. It was found that there was a significant difference between the income status, employment status, the person receiving breastfeeding education, the first breastfeeding time after birth, the current age of the baby, the current weight of the baby and how long the baby was breastfed, and the total score averages of IIFAS of the mothers participating in the study (p<0.05). Conclusion: In the study, it was observed that the mothers whose babies were hospitalized in the neonatal intensive care unit had a high IIFAS score average and showed a positive attitude towards breastfeeding.

Yaşam Boyu Hemşirelik Dergisi

Amaç: Çalışmada, pandemi sürecinde çocuk/ergenlerin internet bağımlılığının, fiziksel aktivite az... more Amaç: Çalışmada, pandemi sürecinde çocuk/ergenlerin internet bağımlılığının, fiziksel aktivite azlığına bağlı beden kitle indekslerindeki değişikliklerin ebeveyn stresi üzerine etkisini belirlemek amaçlanmıştır. Yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel tipteki araştırma, Ocak 2021-Nisan 2021 tarihlerinde, Bitlis'te yaşayan 7-17 yaş çocuğa sahip 539 ebeveyn ile yapılmıştır. Tanımlayıcı Özellikler Soru Formu, Aile-Çocuk İnternet Bağımlılığı Ölçeği, Ebeveynlik Stres Ölçeği'nden oluşan online form kullanılarak yapılmış, IBM SPSS ile analiz edilmiştir. Çalışmanın analizinde dağılım ve sıklık için frenkans, yüzde Student's t test istatistiği, One Way ANOVA testi Post Hoc Tukey testi, Ki-Kare testi kullanılmıştır. Önem düzeyi p<0.05 olarak alınmıştır. Bulgular: Ebeveynlerin %73.8'i kadın, %26.2'ü erkek, çocukların %43.6'sı 13-17 yaş aralığındadır. Çocukların %41.9'nun internet kullanım süresi 1-3 saat; ebeveynlerin %55.1'i ise pandemi sürecinde çocukların televizyon izleme süresinin, %88.7'si ise internet kullanma sürelerinin arttığını vurgulamıştır. İnternet bağımlılık ölçeği puan ortalaması 49.92±12.35, ebeveyn stres ölçeği toplam puan ortalaması 25.33±7.19 olarak bulunmuştur. Pandemi sürecinde çocukların beden kitle indekslerinde anlamlı bir artış olduğu saptanmıştır. Sonuç: Salgın sürecinde çocuklarda internet kullanımı, ekran süresi ve beden kitle indekslerinde artış, çocuklarda internet bağımlılığı ve Ebeveyn stresinde artışa neden olmuştur. Pandemi süreci ebeveynlerin sorumluluklarının artmasına ve ruhsal durumlarının olumsuz etkilenmesine neden olmuştur.

Zenodo (CERN European Organization for Nuclear Research), Oct 18, 2022

Amaç: Hemşirelerde ahlaki cesaretin otonomiye etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve yönte... more Amaç: Hemşirelerde ahlaki cesaretin otonomiye etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve yöntem: Araştırma tanımlayıcı kesitsel niteliktedir. Araştırmanın evrenini; 1-30 Mart 2022 tarihleri arasında Güneydoğu Anadolu'daki bir il sınırları içerisinde kamu kurumlarında görev yapan hemşireler oluşturmuştur. Araştırmanın örneklem sayısını belirlemek amacıyla G*Power (v3.1.9.7) programı kullanılarak α=0.05, etki büyüklüğü=0.2 ve güç %90 güç ile toplam 226 hemşire olarak hesaplanmıştır. Araştırmaya 227 hemşire alınmıştır. Veri toplamada sosyo demografik soru formu, Sosyotropi-Otonomi Ölçeği, Hemşirelerde Ahlaki Cesaret Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin Analizi için SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) 25 paket programı kullanıldı. Araştırmada Kolmogorov-Smirnov' testi Anova, Student-t testi, Mann Whitney U testi kullanılmıştır. Araştırmada değişkenlerin istatistiksel anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak kabul edilmiştir Bulgular: Araştırmaya katılan hemşirelerin %84.1'nin kadın, %34,8'nin 18-25 yaş grubunda, %56,4'nun bekar, %93'nun çekirdek aile ve %70,5'nin lisans mezunu olduğu saptanmıştır. Hemşirelerde Ahlaki Cesaret Ölçeği'nin ahlaki sorumluluk, ahlaki doğruluk hazır oluşluk alt boyutu ve ölçeğin toplam puan ortalaması ile cinsiyet arasında, iyi bakım verme alt boyutu ile cinsiyet, aile tipi eğitim durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki olduğu saptanmıştır. Sosyotropi-Otonomi Ölçeğinin Otonomi alt boyutu ile eğitim durumu ve çalıştığı klinik arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur. Hemşirelik ahlaki duyarlık ölçeği toplam puan ortalaması 83.881±11.216, otonomi alt boyutunun toplam puan ortalamasının 84.220±19.153 olarak bulunmuştur. Otonomi alt boyut ile hemşirelik ahlaki cesaret ölçeği ve alt boyutlarını toplam puan ortalaması arasında pozitif yönde zayıf ve istatistiksel olarak anlamlı ilişki olduğu belirlenmiştir. Sonuç: Çalışmanın sonucunda hemşirelerdeki ahlaki cesaretin otonomilerini pozitif yönde etkilemektedir.

Sağlık Akademisi Kastamonu

Sosyal medya bireylerin, sanal ortamlarda duygu ve düşünce, fikirlerini, içinde bulunduğu durumu ... more Sosyal medya bireylerin, sanal ortamlarda duygu ve düşünce, fikirlerini, içinde bulunduğu durumu paylaşmasına ve karşılıklı etkileşimin yaşanmasını sağlayan ortamlardır. Günümüzde tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sosyal medya aktif olarak kullanılmaktadır. Sosyal medya toplumda her kesim tarafından tercih edilmektedir. Birçok meslek grubu gibi hemşireler de sosyal medyayı gerek eğitim gerekse etkinlik paylaşma gibi amaçlarla sıklıkla kullanmaktadır. Eğitim süreçlerinde sosyal medyayı kullanan hemşirelik öğrencilerinin özgün düşünme, araştırma, inceleme, sorgulayıcı düşünme ve üretme yeteneklerinin arttığı görülmüştür. Sosyal medya hemşirelerin meslektaşlarıyla, hasta ile arasındaki ilişkiyi artırdığı belirtilmiştir. Sosyal medya hemşire akademisyenler ve öğrenciler arasındaki ilişkiyi geliştirip diğer kişilerle proje işbirliği yapmasına aracı olabilir. Sosyal medyayı aşırı kullanma akademik başarıyı düşürme, duygu durumu olumsuz etkileme, kişiler arasındaki ilişkiyi azaltma, ça...

Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi

Bu araştırmanın amacı pediatri alanında çalışan hemşirelerin, hemşirelik mesleğinden beklentileri... more Bu araştırmanın amacı pediatri alanında çalışan hemşirelerin, hemşirelik mesleğinden beklentilerini tespit etmek amacıyla planlanmıştır. Araştırma nitel araştırma olup fenomenolojik desenli yöntem ile yapılmıştır. Kamuya ait bir kadın doğum ve çocuk hastanesinin, çocuk bölümünde 15-25 Haziran 2022 tarihleri arasında yapılmıştır. Çalışmaya katılmayı kabul eden pediatri alanındaki hemşirelere derinlemesine görüşme yöntemi ile veriler toplanmıştır. Derinleme görüşme sırasında benzer yorumlar 30. hemşirede alınmaya başlandığında çalışma sonlandırılmıştır. Çalışmada sosyo demografik özelliklerin analizinde tanımlayıcı istatistikler, nitel verilerin analizinde ise ‘’Betimsel analiz’’ yapılmıştır. Çalışmada verilerin betimsel analizinde, Colaizzi’nin fenomenolojik araştırmalarda kullanılmak üzere geliştirdiği 7 aşamalı analiz yöntemi kullanılmıştır. 30 pediatri hemşiresinin verdiği yanıtlar incelenerek: Saygınlık, branşlaşma, ekonomik iyileşme, güvenli ortam, hizmet içi eğitim, mesleki örg...

Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Elektronik Dergisi

Hemşirelikte karşılanamayan bakım son yıllarda dikkat çeken güncel bir konu olarak karşımıza çıkm... more Hemşirelikte karşılanamayan bakım son yıllarda dikkat çeken güncel bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Amaç: Bu araştırmanın amacı pediatri hemşireleri tarafından karşılanamayan bakım ve nedenlerini belirlemektir. Yöntem: Tanımlayıcı kesitsel nitelikte olan araştırma 1-30 Haziran 2021 tarihleri arasında Gaziantep ilinde bir Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde yürütüldü. Araştırmanın evreni 500 pediatri hemşiresi oluşturdu. Araştırmanın örneklem sayısını belirlemek amacıyla G*Power (v3.1.9.7) programı kullanıldı ve toplam 403 hemşire örneklemi oluşturdu. Araştırmada; pediatri hemşirelerinin sosyo-demografik özellikleri ve mesleki özelliklere ilişkin bir soru formu ile "Pediatri Hemşireliğinde Karşılanamayan Bakım ve Nedenleri-Pediatrik Versiyon Anketi" kullanıldı. Bulgular: Araştırmada pediatri hemşirelerinin çalıştıkları son vardiyada %29 ile %87.3 oranında karşılanamayan hemşirelik bakımı olduğu belirlendi. Karşılanamayan bakımların sırasıyla; en çok hemşirelik bakım planına uyarak çocuğu kaldırma ve yürütme, ebeveynleri çocuğun bakımına dahil etme ve refakatçi tarafından yapılan uygulamaların değerlendirilmesi iken, en az sırayla günlük yatak başı vizite katılma, uygulanan ilaç etkinliklerinin değerlendirilmesi ve farmakolojik veya non-farmakolojik ağrı değerlendirmesi ile tüm hemşirelik verilerinin kayıt altına alınması olduğu saptandı. Hemşirelik mesleğini isteyerek seçmeyen, pediatri alanında çalışma yılı 1-5 olan ve bu alanda çalışmaktan kısmen memnun olan hemşirelerin; materyal, çalışan kaynaklı ve iletişim nedeni ile bakımı karşılayamadıkları ve aradaki farkların istatistiksel olarak anlamlı düzeyde olduğu saptandı (p ˂ .05). Sonuç ve Öneriler: Bu sonuçlara göre; pediatri hemşirelerinin son vardiyalarında en az bir bakımı karşılayamadığı, bakımı karşılayamama nedenlerinin en çok mesleki özellikleri ve deneyimlerden etkilendiği saptandı. Karşılanamayan bakımın nedenleri ve etkileyen faktörlerin belirlenmesi, hemşirelerin hizmet içi eğitimler ile desteklemesi ve kurumlarda bakım uygulamalarını güçlendirici politikaların benimsetilmesi önerilmektedir.

Sağlık Akademisi Kastamonu

Introduction: Changes in education due to the Covid-19 epidemic and distance education have also ... more Introduction: Changes in education due to the Covid-19 epidemic and distance education have also significantly affected nursing education, which is one of the professions that provide both theoretical and practical training and that needs to be in one-to-one interaction with people in order to maintain education effectively. It has been stated that the interruption of nursing education in the Covid-19 epidemic may cause students to worry about being inadequate in developing clinical skills. In addition, it has been determined that insufficient practical skills and uncertainty about when, where and how to make remedial trainings can stress nursing students. Aim: This research was planned to examine the stress dimension of online education in nursing students during the Covid-19 process. Materials and Methods: The cross-sectional study was carried out with 246 students between January 01-18, 2021. Socio-demographic Question Form, Nursing Education Stress Scale and Coronavirus Anxiety Scale were used as data collection tools. Results: As a result of the study, the academic success of most of the students (87.6%) was adversely affected by the pandemic, the students who were not satisfied with distance education (79.7%) had a high level of Nursing Education Stress Scale total, application and academic stress sub-dimension scores, which meant that nursing students experienced high levels of educational stress determined. In addition, it has been determined that there is a positive and weak relationship between the Nursing Education Stress Scale and the Coronavirus Anxiety Scale, which means that coronavirus anxiety affects nursing education very little. Conclusion: In our study, it was determined that nursing education affected stress after age, gender, wanting to be a nurse, satisfaction with distance education, finding distance education useful, family income and regular follow-up of distance education. Nursing students were found to be highly stressed in nursing education when they received distance education.

The Stress Dimension of Online Education in Nursing Students During The Covid-19 Process: A University Example

Sağlık Akademisi Kastamonu

Toplum ve Sosyal Hizmet, 2021

un biteceğini düşündüğü bulunmuştur. Sonuç olarak; Çalışmaya katılan bireylerin COVID-19 aşısına ... more un biteceğini düşündüğü bulunmuştur. Sonuç olarak; Çalışmaya katılan bireylerin COVID-19 aşısına yönelik olumlu tutumların yüksek düzeyde olduğu görülmektedir. Ulusal ve küresel düzeyde alınan tedbirlerin orta düzeyde yeterli olduğu, hastalığa yakalanmamak için alınan kişisel tedbirler ile hastalığın kontrolünün orta düzeyde sağlanabileceği ve bireylerin hastalığın kontrol edilebileceği inancına ilişkin algılarının iyi düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Bu doğrultuda; pandeminin, sonlandırılması amacıyla koruyucu önlemlerin uygulanması ve toplumun, COVID-19 aşısının güvenilirliği, koruyuculuğu, içeriği hakkında, kendilerini/ailelerini hastalıktan korumaya yönelik alınacak tedbirler konusunda, güncel, güvenilir kaynaklar tarafından bilgilendirilmesi önerilebilir Anahtar kelimeler: Covid-19, Covid-19 aşısı, Covid-19 aşı tutumu, kontrol algısı.

Covid-19’lu Çocuk Hasta: Tip 1 Diyabetin Eşlik Ettiği Olgunun Sunumu