Bekir GÖKÇE - Academia.edu (original) (raw)
Uploads
Papers by Bekir GÖKÇE
Türkçe Eğitiminde Sınıf İçi Öğrenmelerin Değerlendirilmesi, Jan 8, 2023
Eğitim alanında hedeflerin aşamalandırılmasına yönelik birtakım sınıflamalar bulunmakla birlikte... more Eğitim alanında hedeflerin aşamalandırılmasına yönelik birtakım sınıflamalar bulunmakla birlikte 1956 yılında Bloom ve ekibi tarafından oluşturulan taksonomi, 2000’li yıllara kadar yaygın biçimde kullanılagelmiştir. Eğitim bilimi ve teknolojide yaşanan gelişmeler, taksonominin güncellenmesini ve alana uyarlanmasını gerektirmiş; bunun üzerine taksonomi, 2001 yılında Bloom’un öğrencileri Anderson ve Krathwohl’un öncülüğünde bir ekip tarafından yenilenmiştir. Yenilenmiş Bloom Taksonomisi, Bilgi Birikimi ve Bilişsel Süreç olmak üzere iki boyuttan oluşmaktadır. Bilgi Birikimi boyutunda olgusal, kavramsal, işlemsel ve üst bilişsel olmak üzere dört alt boyut; Bilişsel Süreç boyutunda ise hatırlama, anlama, uygulama, çözümleme, değerlendirme ve yaratma olmak üzere altı alt boyut ve bu boyutları içine alan on dokuz alt kategori bulunmaktadır. Bu ayrıntılı sınıflama ile Yenilenmiş Bloom Taksonomisi, tek boyutluluktan kurtulup eğitim bilimini değişik disiplinlerine uyarlanabilecek bir yapıya bürünerek alanın önemli bir ihtiyacını karşılayabilecek niteliğe kavuşmuştur.
İlkokul 4. sınıf Türkçe ders kitaplarındaki metinlerin tutarlılık görünümleri, 2022
Türkçe eğitiminde sınıf içi uygulamalarda yaygın biçimde kullanılan ders kitaplarındaki metinleri... more Türkçe eğitiminde sınıf içi uygulamalarda yaygın biçimde kullanılan ders kitaplarındaki metinlerin taşıması gereken en önemli metinsellik ölçütü tutarlılıktır. Alanyazında tutarlılık üzerine yapılan araştırmalarda “tutarlılık görünümü” adı altında kullanılan başlıklar; karşılaştırma, neden-sonuç,
örneklendirme-özelleştirme, genelleştirme, amaç-sonuç, koşul ve karşıtlıktır. Bu çerçevede araştırmada ilkokul 4. sınıf Türkçe ders kitaplarındaki metinler tutarlılık açısından sorgulanmıştır. İlkokul 4. sınıf Türkçe ders kitaplarındaki metinlerin tutarlılık görünümlerini belirlemeyi amaçlayan bu araştırma, nitel araştırma yaklaşımına göre yürütülmüştür. Doküman incelemesi tekniğinin kullanıldığı araştırmada, 2022-2023 Eğitim Öğretim Yılı’nda okutulan MEB Yayınları 4. Sınıf Türkçe Ders Kitabı ile Özgün Yayınları 4. Sınıf Türkçe Ders Kitabı incelenmiştir. Her iki Yayınevine ait ders kitaplarındaki metinlerin tutarlılık görünümleri; tema, ortak tema ve metin türü özelliklerine göre kendi içinde ve karşılaştırmalı olarak incelenmiş, incelemede elde edilen verilerin çözümlenmesinde
betimsel analiz kullanılmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre her iki yayına ait ders kitaplarındaki metinler toplu olarak değerlendirildiğinde en sık rastlanan tutarlılık görünümleri karşılaştırma, neden-sonuç, örneklendirme-özelleştirme; en az ise karşıtlık, genelleştirme, amaç-sonuç ve koşuldur.
En fazla tutarlılık görünümüne Okuma Kültürü ile Sağlık ve Spor temalarında, en az ise Sanat, Doğa ve Evren, Bilim ve Teknoloji temalarında rastlanmıştır. Her iki yayının ait ortak temalarının tutarlılık görünümleri ele alındığında en fazla rastlanan tutarlılık görünümleri karşılaştırma, neden-sonuç, örneklendirme-özelleştirme; en az kullanılan tutarlılık görünümleri ise karşıtlık, genelleştirme ve koşuldur. Her iki Türkçe ders kitabındaki öyküleyici metinlerde en fazla rastlanan tutarlılık görünümü neden-sonuç, bilgilendirici metinlerde ise karşılaştırmadır. Her iki metin türünde de en
az görülen tutarlılık görünümü zıtlıktır. Araştırmada, Türkçe ders kitaplarındaki metinlerin seçiminde tutarlılık ölçütüne en yüksek düzeyde yer verilmesi önerilmiştir.
Çocuk Edebiyatı Ürünleri Yoluyla Çocuklarda Felsefi Düşünceyi Geliştirme, 2022
Bu araştırmada, çocuk edebiyatı ürünleri aracılığıyla çocuklarda felsefi düşünceyi geliştirme kon... more Bu araştırmada, çocuk edebiyatı ürünleri aracılığıyla çocuklarda felsefi düşünceyi geliştirme konusu hakkında kuramsal bilgiler yer almaktadır. Araştırmaya yön veren temel kavramlar; çocuk edebiyatı, düşünme, felsefi düşünme; çocuk ve felsefe, çocuk edebiyatı ve felsefe, çocuk edebiyatı ve felsefi düşünce ilişkisi, çocuk edebiyatı ürünleri yoluyla felsefi düşünce gelişimidir. Araştırmada, bu kavramlar sırasıyla açıklanmaktadır.
Dil Eğitimi ve Araştırmaları Dergisi
Yazma Eğitimi, 2021
Resim yazısı, hece yazısı, harf yazısı, çivi yazısı, hiyeroglif, papirüs, parşömen, kâğıt, kalem ... more Resim yazısı, hece yazısı, harf yazısı, çivi yazısı, hiyeroglif, papirüs, parşömen,
kâğıt, kalem ve internet… Bu kavramlar, yazının geçmişten günümüze yolculuğunu
özetler. İnsanlık tarihinde birçok önemli buluşa imza atılmakla birlikte yazının
icadı ile interneti ayrı tutmak mümkündür. Tarih boyunca anlatım ve sanat aracı
olarak kullanılan yazı, günümüzde teknolojinin olanakları sayesinde görüntü ve
ses gibi uyaranların iç içe yer aldığı ortamlarda çok değişik görünümlerde karşımıza
çıkmaktadır.
Eğitim ortamları, uygulama alanı olma özelliği taşıdığı için bireyin dil becerilerinin
gelişiminde önemli bir işlev üstlenmektedir. Teknoloji ise her alanı olduğu
gibi eğitim ortamlarını değiştirerek dönüştürmektedir. Bu dönüşüm, dil eğitimi-
308 Yazma Eğitimi
ne yönelik ortamlarda bütünüyle görülmektedir. Bundan dolayı dinleme/izleme,
konuşma, okuma ve yazma olmak üzere her bir beceri alanının eğitim ortamı ile
ilişkisinin çok yönlü olarak sorgulanması gereklidir. Bu kitap bölümünde yazma
becerisine yönelik eğitim ortamları üzerinde durulmaktadır.
Türkçe eğitiminde formel ve informel ortamlarda yürütülen çalışmalarla öğrencilerin
dil ve zihin becerileri bütüncül bir yaklaşımla geliştirilmeye çalışılır. Bu
süreçte, karmaşık yapısı ve zor kazanılması sebebiyle yazma becerisini geliştirebilecek
eğitim ortamlarına ciddi anlamda ihtiyaç vardır. Yazma becerisine yönelik
ortam tasarımında öğrenci merkezli anlayışla bireysel farklılıkların dikkate alınması,
bütüncül yaklaşım doğrultusunda yaratıcılığı geliştirici yaklaşımların izlenmesi,
güncel ve yenilikçi uygulamalara yer verilmesi, sürece dayalı ve etkileşimli
çalışmalarla bu becerinin gelişiminin desteklenmesi gereklidir. Hiç kuşkusuz teknoloji,
bu ortam tasarımının en önemli belirleyicilerinden biridir.
Teknolojiyi eğitim ortamlarıyla buluşturan çoklu ortam; ses, görüntü, yazı vb.
içeriklerin bir arada kullanımına dayanır. Dilsel, görsel ve işitsel uyaranların eş
zamanlı olarak işe koşulduğu çok uyaranlı eğitim ortamlarında, yazma becerisi
geliştirilebilir. Bu çoklu ortam araçları, birden çok duyuya seslenerek yazma becerisinin
gelişimine önemli katkılar sağlar. Bundan dolayı öğrenen özerkliği anlayışı
temelinde etkileşimli sınıf ortamlarında çoklu ortam araçlarının yazma becerisini
geliştirebileceği unutulmamalıdır.
Çevrim içi ortamlarda e-posta, cep telefonu, tablet ve diğer mobil araçlar
öğretmenin kılavuzluğunda yazma beceresinin geliştirilmesinde kullanılmalıdır.
Dijital ortamlarda web 2.0 araçlarıyla ilgi çekici ve çok yönlü yazma uygulamaları
yapılabilmektedir. Viki (iş birlikçi yazarlık), Wattpad, Padlet, Sosyal Medya
Uygulamaları, E-portfolyo, Ağ Günlüğü (Blog) ve Dijital Öykü kullanımı, dijital
ortamda kullanılabilecek uygulamalar arasındadır. Bu bağlamda öğrenciler dijital
hikâye ve kitap yazma programları arasında yer alan Pixton, Storyjumper, Storyboard
That ve Storybird uygulamaları ile eğlenceli ve etkileyici metinler oluşturabilirler.
Bunun yanı sıra öğrencilerin zihinsel ve sosyal becerilerini doğrudan etkileyen
elektronik yazma çalışmalarına önem verilmeli, öğrencilere dersin içeriğine
uygun biçimde e-yazma çalışmaları yaptırılmalıdır. Özetle teknolojinin yazma
becerisiyle bütünleştirilmesi, yazma becerisine yönelik ortam tasarımını sürekli
güncelleştirmeyi gerektirecektir.
Dinleme Eğitimi, 2020
Bu kitap bölümünde dinleme-söz varlığı-kelime hazinesi ilişkisi ele alınmıştır. İki alt bölümde t... more Bu kitap bölümünde dinleme-söz varlığı-kelime hazinesi ilişkisi ele alınmıştır.
İki alt bölümde toplanan araştırmanın birinci bölümünde dinleme becerisine
yönelik özlü bilgilere yer verilerek söz varlığı ve kelime hazinesi terimleri, kuramsal
açıdan irdelenmiştir. İkinci bölümde ise dinleme-kelime hazinesi-söz varlığı
ilişkisi derinlemesine araştırılarak ana dili eğitimi açısından değerlendirilmiştir.
Bireyin yaşamının vazgeçilmez bir parçası olan iletişim ile söz varlığı arasında
yadsınamaz bir ilişki bulunmaktadır. İletişim ortamlarında dili etkili kullanan
bireyler, söz varlıklarının zenginliği ile dikkat çekerler. Yeterli dil birikimine sahip
olmayanlar ise çevreleriyle sağlıklı bir iletişim kurmada güçlük çekerler. Dil edinimi
sürecinde söz varlığını geliştirmenin doğal yollarından biri de dinlemedir.
Nitelikli dinleme metinleri, film, kamu spotu ve video gibi eğitici yönü öne çıkan
medya metinlerinin dinlenmesi/izlemesi, hedef kitlenin söz varlığını/kelime hazinesini
zenginleştirebilir. Anlama ve anlatma sürecinin gelişiminde önemli bir
role sahip olan söz varlığı ve kelime hazinesinin zenginliği, dinleme alışkanlık ve
zevkinin kazanılmasına aracılık edeceği gibi nitelikli dinleme/izleme materyalleri
de kelime hazinesini artıracaktır. Esasında, söz varlığının etkili kullanımı, temel
dil becerilerinin bütüncül bir yaklaşımla işe koşulmasına bağlıdır. Bu çerçevede
dinleme/izleme yoluyla edinilen söz varlığının konuşma ve yazma sürecine
aktarılması can alıcı bir role sahiptir.
Dinleme/izleme ve okuma becerileri alıcı kelime hazinesini/söz varlığını geliştirirken
konuşma ve yazma becerileri üretici kelime hazinesini/söz varlığını artırır.
Bu gelişim sürecinde dinleme kurucu bir ögedir. Bu açıdan algı ve dikkat gücünü
geliştirici, çoklu ortam destekli materyaller, kelime hazinesini/söz varlığını
güçlendirebilecektir. Bu bağlamda dinleme sürecinde, öğrencilerin sahip oldukları
alıcı ve üretici kelime hazinelerini derinlik, genişlik ve ağırlık boyutları açısından
geliştirmeyi sağlayan yöntem, teknik ve materyallere başvurulması önerilmektedir.
In this research, the argumentative text writing skill levels and the differentiation of the argu... more In this research, the argumentative text writing skill levels and the differentiation of the argumentative text writing achievements in accordance with certain variables have been questioned. Therefore, the purpose of this study is to determine the argumentative writing skill levels of eighth-grade students and to investigate the differentiation in accordance with certain variables. The universe of the research, which was designed according to the screening model, was formed by the 8th-grade students of 13 different secondary schools in the central district of the Rize province in 2013-2014 Education Year 322 students from this universe were defined as the sample using the stratified sampling method. In the study, students were asked to write antext by selecting one of the topics in the Argumentative Text Writing Form. The texts that the students wrote were scored using " Analytically Graded Scorecard for Argumentative Text Writing " and " Coherence Graded Scorecard for Argumentative Text Writing ". Whether there was a significant difference between the argumentative text writing achievement scores obtained using this way and the demographic characteristics of the participants was questioned. In the analysis of the data, descriptive statistics, t-test, ANOVA, and one-way variance analysis were utilized by making use of SPSS 23.0 program pack. According to the findings of the research, it was understood that the students' achievement levels in writing argumentative texts were at " medium " level and the coherence levels of the texts were identified as " inconsistent ". It was found that there was a significant relationship between students' achievement scores in the argumentative text writing and the coherence scores in these argumentative texts. This demonstrates the function of coherence in writing text. It was determined that the students were successful in constructing the " argument " and " result " sections in writing argumentative texts and unsuccessful in constructing the " data " sections. In the study, the participants had significant differences in the achievement levels of writing argumentative texts according to genders, their mothers 'and fathers' educational statuses, their families' monthly incomes, and having libraries in their homes. These findings indicate that the mentioned variables have decisive characteristics for their achievements in argumentative text writing.
Doğru ve sağlıklı bir iletişimin gerçekleşmesinde önemli bir rol oynayan konuşma; amaç, dinleyici... more Doğru ve sağlıklı bir iletişimin gerçekleşmesinde önemli bir rol oynayan konuşma; amaç, dinleyiciyle ilişki ve biçim ögelerine göre çeşitli türlere ayrılır. Bu türlerden biri olan ikna edici konuşmada, kişinin herhangi bir konuda benimsediği görüşünü çeşitli düşünceyi geliştirme yollarına başvurarak savunması, inandırıcılığı sağlamaya çalışması ve ileri sürdüğü fikirlerin kabul edilebilir nitelikte olması gereklidir. Türkçe öğretmeni adaylarının ikna edici hazırlıklı konuşmalarında bağdaşıklık ve tutarlılık durumlarını belirlemeyi amaçlayan bu çalışmada tarama modeli kullanılmıştır. Araştırma grubunu, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü 3. sınıfta öğrenim gören 25 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri, Türkçe öğretmeni adaylarının ikna edici hazırlıklı konuşmalarının ses kayıt cihazı ile kaydedilmesi ve bilgisayar ortamında yazıya aktarılmasıyla elde edilmiştir. Bu veriler, nicel ve nitel yollarla değerlendirilmiştir. Nicel değerlendirmede, konuşma metinlerindeki bağdaşıklık ve tutarlılık durumlarına yönelik sayısal veriler sunulmuş; nitel değerlendirmede ise metin oluşturmada yaşanan sorunlar, örneklerle açıklanmıştır. Nicel değerlendirmede, alan yazında kullanılan “Bağdaşıklık Düzeyi Değerlendirme Ölçeği” ile araştırmacılar tarafından geliştirilen “İkna Edici Konuşma Tutarlılık Değerlendirme Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre Türkçe öğretmeni adaylarının ikna edici hazırlıklı konuşmalarında en sık kullandıkları bağdaşıklık araçları sırasıyla bağlama ögeleri, gönderim, kelime bağdaşıklığı, eksiltili anlatım ve değiştirimdir. Öğretmen adaylarının hazırlıklı konuşmalarında tutarlılığı sağlamada 5 üzerinden 3,64 ortalama ile iyi düzeyde oldukları belirlenmiştir.
Türkiye Türkçesine genellikle yabancı dillerden geçen, ses ve biçim benzerliğinden dolayı kullanı... more Türkiye Türkçesine genellikle yabancı dillerden geçen, ses ve biçim benzerliğinden dolayı kullanımında karışıklık yaşanan sözcüklerin varlığı bilinmektedir (Mahsur/mahzur vb.). Alanyazında bu tür sözcüklerin tam bir listesi bulunmadığı gibi, eğitimin her aşamasında yanlış kullanımlarından kaynaklanan çeşitli sorunlar görülmektedir. İletişimin doğru biçimde gerçekleşmesinde, Türkçenin doğru, güzel ve etkili kullanımında önemli rol üstlenen öğretmen adaylarının bu sözcüklere yönelik farkındalıklarının olması gerekmektedir.
Türkçe Eğitimi Bölümü ile Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencilerinin, Türkiye Türkçesinde kullanımı sıkça karıştırılan sözcükleri tanıyabilme düzeylerini belirlemeyi ve değerlendirmeyi amaçlayan bu araştırmanın çalışma grubunu, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Türkçe Eğitimi Bölümünün 1, 2, 3 ve 4. sınıfları ile Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünün 1. sınıfında öğrenim gören 253 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmanın veri kaynağı, “Sıkça Karıştırılan Sözcükler Formu”dur. Alanyazından derlenerek oluşturulan 100 sözcük; “yabancı sözcükler”, “ses benzerlikleri ve değişimleri” ölçütleri ışığında ölçme değerlendirme ve Türkçe eğitimi uzmanlarının görüşleri alınarak 50 sözcüğe düşürülmüştür. Bu sözcükler, bağlam içinde kullanılmış; karıştırılan sözcük çiftleri aynı cümlede eğik çizgi ile gösterilmiştir. Katılımcılara üzerinde ad, soyad, cinsiyet, mezun olunan lise, alan bilgilerinin bulunduğu form uygulanmıştır.
Nicel araştırma yöntemlerinden faktörlü varyans analizi tekniğinin kullanıldığı araştırmada, değişkenlerin sıkça karıştırılan sözcükleri tanıyabilme düzeyleri üzerinde ortak etkisinin anlamlı olduğu; katılımcıların, sıkça karıştırılan sözcükleri tanıyabilme düzeylerinin iyi olduğu ancak belirli sözcük çiftlerinde sorun yaşadıkları sonucuna ulaşılmıştır.
Aim of the study is to determine the states of using the ways of improving thinking process of te... more Aim of the study is to determine the states of using the ways of improving thinking process of
teacher candidates in their argumentative texts. In this study, which was prepared with the method of descriptive
research, the survey model has been used. The work group of the study consists of 50 teacher candidates who study
at Recep Tayyip Erdogan University Faculty of Education Elementary School Department Science Teacher
Program. The base source of data of the study is “Argumentative Text Writing Form”. The texts which were
obtained by using this form have been studied in terms of using the ways of improving thinking process.
Argumentative texts and argumentative texts types of the participants have been assessed separately in terms of
using the ways of improving thinking process. According to the results of the study, descriptive and sampling types
were used the most, and advertising, digital data utilization, scholarly and evidence types were used the less. It has
been determined that justification of assertion is the most used text type in which the ways of improving thinking
were used among the argumentative text units. In this study, which shows parallelism with the results of the related
studies that directly approaches the ways of improving thinking and that are about literature, it is suggested that the
argumentative text structure that is based on thought generating to be thought through original materials to the
teacher candidates.
Bu çalısmada Türkiye Türkçesini iyi kullanan yazarlardan biri olan Gülten Dayıoğlu’nun çocuklar i... more Bu çalısmada Türkiye Türkçesini iyi kullanan
yazarlardan biri olan Gülten Dayıoğlu’nun çocuklar için
yazmıs olduğu 12 öykü kitabında bulunan 67 öykü,
yansımalar ve kalıp sözler açısından incelenmistir. Öykü
metinlerinde geçen yansıma ve kalıp sözlerin kullanım
sıklığı tespit edilmeye çalısılmıstır. Çalısmanın sonunda,
sıklıkla ilgili bulgular verilmis ve bunlar doğrultusunda,
yansıma ve kalıp sözlerin, anlama ve anlatma becerileri
açısından Türkçe sözvarlığına katkıları genel bir
değerlendirmeye tabi tutulmustur.
Anahtar Kelimeler: Öykü, yansıma, kalıp söz,
sıklık
Öykü, çocuğa okumayı sevdiren edebî metinlerden biridir. Okuma yoluyla kurulan bu ilişki, çocuğu ... more Öykü, çocuğa okumayı sevdiren edebî metinlerden biridir. Okuma yoluyla kurulan bu ilişki, çocuğu yaşam boyu etkiler. Bu durum, araştırmacıların dikkatini çekmiş; öykü üzerine yapılan incelemeler birçok bilimsel araştırmanın konusu olmuştur. Bu çalışmada; çocuk edebiyatının önde gelen yazarlarından Gülten Dayıoğlu’nun çocuklar için yazdığı 12 öykü kitabında bulunan 67 öykü değerlendirilmiştir. Ancak çalışmanın kapsamı içinde her öykü kitabına ad olan toplam 12 öykü, metin öğretiminde kullanılan “hikâye haritası” yöntemine göre çözümlenmiştir. Öykülerin çözümlenmesinde kullanılan hikâye haritası yönteminin dört temel dil becerisinin (dinleme, konuşma, okuma, yazma) gelişiminde önemli bir rol oynadığı sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Çocuk edebiyatı, öykü, hikâye haritası.
Bu çalışmanın amacı; 1925 yılında Köprülüzâde Mehmet Fuat tarafından “İlk mekteblerin birinci sın... more Bu çalışmanın amacı; 1925 yılında Köprülüzâde Mehmet Fuat tarafından “İlk mekteblerin birinci sınıflarında tedrîs edilmek üzere” yazılan “Küçük Mektebliye: Yeni Millî Kırâ’at” adlı eski harfli kitabı, yeni yazıya aktarmak, çözümlemek ve çeşitli açılardan değerlendirmektir. Bu nedenle çalışma, nitel yapıda olup doküman analizi yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın evrenini “Küçük Mektebliye: Yeni Millî Kırâ’at” kitabında yer alan 27 metin oluşturmaktadır. Öncelikle bu metinler, çeviri yazı özelliklerine uygun olarak Türkçeye aktarılmış; içerik çözümlemesi yapılarak ileti, dil ve anlatım özellikleri saptanmıştır.
Türkçe Öğretiminin tarihsel süreci içinde özellikle “okuma eğitimi” açısından değer taşıyan bu kıraat kitabı, dönemin İlk Mekteb Kitapları Tetkik Komisyonunun Kırâ’at Kitabları Hakkındaki Raporu (1926) ile karşılaştırılmış; çeşitli açılardan değerlendirilmiştir.
Çalışmanın sonucunda “Küçük Mektebliye: Yeni Millî Kırâ’at” kitabının; “1924 İlk Mektep Müfredat Programı”na genel anlamda uygun olduğu, metinlerin biçim ve içerik yönüyle kolaydan zora doğru sıralandığı, hedef kitlenin okuma becerisini geliştirecek nitelikte olduğu ortaya çıkmıştır.
Anahtar Kelimeler: Türkçe Öğretimi Tarihi, Kıraat, Okuma Eğitimi.
Türkçe Eğitiminde Sınıf İçi Öğrenmelerin Değerlendirilmesi, Jan 8, 2023
Eğitim alanında hedeflerin aşamalandırılmasına yönelik birtakım sınıflamalar bulunmakla birlikte... more Eğitim alanında hedeflerin aşamalandırılmasına yönelik birtakım sınıflamalar bulunmakla birlikte 1956 yılında Bloom ve ekibi tarafından oluşturulan taksonomi, 2000’li yıllara kadar yaygın biçimde kullanılagelmiştir. Eğitim bilimi ve teknolojide yaşanan gelişmeler, taksonominin güncellenmesini ve alana uyarlanmasını gerektirmiş; bunun üzerine taksonomi, 2001 yılında Bloom’un öğrencileri Anderson ve Krathwohl’un öncülüğünde bir ekip tarafından yenilenmiştir. Yenilenmiş Bloom Taksonomisi, Bilgi Birikimi ve Bilişsel Süreç olmak üzere iki boyuttan oluşmaktadır. Bilgi Birikimi boyutunda olgusal, kavramsal, işlemsel ve üst bilişsel olmak üzere dört alt boyut; Bilişsel Süreç boyutunda ise hatırlama, anlama, uygulama, çözümleme, değerlendirme ve yaratma olmak üzere altı alt boyut ve bu boyutları içine alan on dokuz alt kategori bulunmaktadır. Bu ayrıntılı sınıflama ile Yenilenmiş Bloom Taksonomisi, tek boyutluluktan kurtulup eğitim bilimini değişik disiplinlerine uyarlanabilecek bir yapıya bürünerek alanın önemli bir ihtiyacını karşılayabilecek niteliğe kavuşmuştur.
İlkokul 4. sınıf Türkçe ders kitaplarındaki metinlerin tutarlılık görünümleri, 2022
Türkçe eğitiminde sınıf içi uygulamalarda yaygın biçimde kullanılan ders kitaplarındaki metinleri... more Türkçe eğitiminde sınıf içi uygulamalarda yaygın biçimde kullanılan ders kitaplarındaki metinlerin taşıması gereken en önemli metinsellik ölçütü tutarlılıktır. Alanyazında tutarlılık üzerine yapılan araştırmalarda “tutarlılık görünümü” adı altında kullanılan başlıklar; karşılaştırma, neden-sonuç,
örneklendirme-özelleştirme, genelleştirme, amaç-sonuç, koşul ve karşıtlıktır. Bu çerçevede araştırmada ilkokul 4. sınıf Türkçe ders kitaplarındaki metinler tutarlılık açısından sorgulanmıştır. İlkokul 4. sınıf Türkçe ders kitaplarındaki metinlerin tutarlılık görünümlerini belirlemeyi amaçlayan bu araştırma, nitel araştırma yaklaşımına göre yürütülmüştür. Doküman incelemesi tekniğinin kullanıldığı araştırmada, 2022-2023 Eğitim Öğretim Yılı’nda okutulan MEB Yayınları 4. Sınıf Türkçe Ders Kitabı ile Özgün Yayınları 4. Sınıf Türkçe Ders Kitabı incelenmiştir. Her iki Yayınevine ait ders kitaplarındaki metinlerin tutarlılık görünümleri; tema, ortak tema ve metin türü özelliklerine göre kendi içinde ve karşılaştırmalı olarak incelenmiş, incelemede elde edilen verilerin çözümlenmesinde
betimsel analiz kullanılmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre her iki yayına ait ders kitaplarındaki metinler toplu olarak değerlendirildiğinde en sık rastlanan tutarlılık görünümleri karşılaştırma, neden-sonuç, örneklendirme-özelleştirme; en az ise karşıtlık, genelleştirme, amaç-sonuç ve koşuldur.
En fazla tutarlılık görünümüne Okuma Kültürü ile Sağlık ve Spor temalarında, en az ise Sanat, Doğa ve Evren, Bilim ve Teknoloji temalarında rastlanmıştır. Her iki yayının ait ortak temalarının tutarlılık görünümleri ele alındığında en fazla rastlanan tutarlılık görünümleri karşılaştırma, neden-sonuç, örneklendirme-özelleştirme; en az kullanılan tutarlılık görünümleri ise karşıtlık, genelleştirme ve koşuldur. Her iki Türkçe ders kitabındaki öyküleyici metinlerde en fazla rastlanan tutarlılık görünümü neden-sonuç, bilgilendirici metinlerde ise karşılaştırmadır. Her iki metin türünde de en
az görülen tutarlılık görünümü zıtlıktır. Araştırmada, Türkçe ders kitaplarındaki metinlerin seçiminde tutarlılık ölçütüne en yüksek düzeyde yer verilmesi önerilmiştir.
Çocuk Edebiyatı Ürünleri Yoluyla Çocuklarda Felsefi Düşünceyi Geliştirme, 2022
Bu araştırmada, çocuk edebiyatı ürünleri aracılığıyla çocuklarda felsefi düşünceyi geliştirme kon... more Bu araştırmada, çocuk edebiyatı ürünleri aracılığıyla çocuklarda felsefi düşünceyi geliştirme konusu hakkında kuramsal bilgiler yer almaktadır. Araştırmaya yön veren temel kavramlar; çocuk edebiyatı, düşünme, felsefi düşünme; çocuk ve felsefe, çocuk edebiyatı ve felsefe, çocuk edebiyatı ve felsefi düşünce ilişkisi, çocuk edebiyatı ürünleri yoluyla felsefi düşünce gelişimidir. Araştırmada, bu kavramlar sırasıyla açıklanmaktadır.
Dil Eğitimi ve Araştırmaları Dergisi
Yazma Eğitimi, 2021
Resim yazısı, hece yazısı, harf yazısı, çivi yazısı, hiyeroglif, papirüs, parşömen, kâğıt, kalem ... more Resim yazısı, hece yazısı, harf yazısı, çivi yazısı, hiyeroglif, papirüs, parşömen,
kâğıt, kalem ve internet… Bu kavramlar, yazının geçmişten günümüze yolculuğunu
özetler. İnsanlık tarihinde birçok önemli buluşa imza atılmakla birlikte yazının
icadı ile interneti ayrı tutmak mümkündür. Tarih boyunca anlatım ve sanat aracı
olarak kullanılan yazı, günümüzde teknolojinin olanakları sayesinde görüntü ve
ses gibi uyaranların iç içe yer aldığı ortamlarda çok değişik görünümlerde karşımıza
çıkmaktadır.
Eğitim ortamları, uygulama alanı olma özelliği taşıdığı için bireyin dil becerilerinin
gelişiminde önemli bir işlev üstlenmektedir. Teknoloji ise her alanı olduğu
gibi eğitim ortamlarını değiştirerek dönüştürmektedir. Bu dönüşüm, dil eğitimi-
308 Yazma Eğitimi
ne yönelik ortamlarda bütünüyle görülmektedir. Bundan dolayı dinleme/izleme,
konuşma, okuma ve yazma olmak üzere her bir beceri alanının eğitim ortamı ile
ilişkisinin çok yönlü olarak sorgulanması gereklidir. Bu kitap bölümünde yazma
becerisine yönelik eğitim ortamları üzerinde durulmaktadır.
Türkçe eğitiminde formel ve informel ortamlarda yürütülen çalışmalarla öğrencilerin
dil ve zihin becerileri bütüncül bir yaklaşımla geliştirilmeye çalışılır. Bu
süreçte, karmaşık yapısı ve zor kazanılması sebebiyle yazma becerisini geliştirebilecek
eğitim ortamlarına ciddi anlamda ihtiyaç vardır. Yazma becerisine yönelik
ortam tasarımında öğrenci merkezli anlayışla bireysel farklılıkların dikkate alınması,
bütüncül yaklaşım doğrultusunda yaratıcılığı geliştirici yaklaşımların izlenmesi,
güncel ve yenilikçi uygulamalara yer verilmesi, sürece dayalı ve etkileşimli
çalışmalarla bu becerinin gelişiminin desteklenmesi gereklidir. Hiç kuşkusuz teknoloji,
bu ortam tasarımının en önemli belirleyicilerinden biridir.
Teknolojiyi eğitim ortamlarıyla buluşturan çoklu ortam; ses, görüntü, yazı vb.
içeriklerin bir arada kullanımına dayanır. Dilsel, görsel ve işitsel uyaranların eş
zamanlı olarak işe koşulduğu çok uyaranlı eğitim ortamlarında, yazma becerisi
geliştirilebilir. Bu çoklu ortam araçları, birden çok duyuya seslenerek yazma becerisinin
gelişimine önemli katkılar sağlar. Bundan dolayı öğrenen özerkliği anlayışı
temelinde etkileşimli sınıf ortamlarında çoklu ortam araçlarının yazma becerisini
geliştirebileceği unutulmamalıdır.
Çevrim içi ortamlarda e-posta, cep telefonu, tablet ve diğer mobil araçlar
öğretmenin kılavuzluğunda yazma beceresinin geliştirilmesinde kullanılmalıdır.
Dijital ortamlarda web 2.0 araçlarıyla ilgi çekici ve çok yönlü yazma uygulamaları
yapılabilmektedir. Viki (iş birlikçi yazarlık), Wattpad, Padlet, Sosyal Medya
Uygulamaları, E-portfolyo, Ağ Günlüğü (Blog) ve Dijital Öykü kullanımı, dijital
ortamda kullanılabilecek uygulamalar arasındadır. Bu bağlamda öğrenciler dijital
hikâye ve kitap yazma programları arasında yer alan Pixton, Storyjumper, Storyboard
That ve Storybird uygulamaları ile eğlenceli ve etkileyici metinler oluşturabilirler.
Bunun yanı sıra öğrencilerin zihinsel ve sosyal becerilerini doğrudan etkileyen
elektronik yazma çalışmalarına önem verilmeli, öğrencilere dersin içeriğine
uygun biçimde e-yazma çalışmaları yaptırılmalıdır. Özetle teknolojinin yazma
becerisiyle bütünleştirilmesi, yazma becerisine yönelik ortam tasarımını sürekli
güncelleştirmeyi gerektirecektir.
Dinleme Eğitimi, 2020
Bu kitap bölümünde dinleme-söz varlığı-kelime hazinesi ilişkisi ele alınmıştır. İki alt bölümde t... more Bu kitap bölümünde dinleme-söz varlığı-kelime hazinesi ilişkisi ele alınmıştır.
İki alt bölümde toplanan araştırmanın birinci bölümünde dinleme becerisine
yönelik özlü bilgilere yer verilerek söz varlığı ve kelime hazinesi terimleri, kuramsal
açıdan irdelenmiştir. İkinci bölümde ise dinleme-kelime hazinesi-söz varlığı
ilişkisi derinlemesine araştırılarak ana dili eğitimi açısından değerlendirilmiştir.
Bireyin yaşamının vazgeçilmez bir parçası olan iletişim ile söz varlığı arasında
yadsınamaz bir ilişki bulunmaktadır. İletişim ortamlarında dili etkili kullanan
bireyler, söz varlıklarının zenginliği ile dikkat çekerler. Yeterli dil birikimine sahip
olmayanlar ise çevreleriyle sağlıklı bir iletişim kurmada güçlük çekerler. Dil edinimi
sürecinde söz varlığını geliştirmenin doğal yollarından biri de dinlemedir.
Nitelikli dinleme metinleri, film, kamu spotu ve video gibi eğitici yönü öne çıkan
medya metinlerinin dinlenmesi/izlemesi, hedef kitlenin söz varlığını/kelime hazinesini
zenginleştirebilir. Anlama ve anlatma sürecinin gelişiminde önemli bir
role sahip olan söz varlığı ve kelime hazinesinin zenginliği, dinleme alışkanlık ve
zevkinin kazanılmasına aracılık edeceği gibi nitelikli dinleme/izleme materyalleri
de kelime hazinesini artıracaktır. Esasında, söz varlığının etkili kullanımı, temel
dil becerilerinin bütüncül bir yaklaşımla işe koşulmasına bağlıdır. Bu çerçevede
dinleme/izleme yoluyla edinilen söz varlığının konuşma ve yazma sürecine
aktarılması can alıcı bir role sahiptir.
Dinleme/izleme ve okuma becerileri alıcı kelime hazinesini/söz varlığını geliştirirken
konuşma ve yazma becerileri üretici kelime hazinesini/söz varlığını artırır.
Bu gelişim sürecinde dinleme kurucu bir ögedir. Bu açıdan algı ve dikkat gücünü
geliştirici, çoklu ortam destekli materyaller, kelime hazinesini/söz varlığını
güçlendirebilecektir. Bu bağlamda dinleme sürecinde, öğrencilerin sahip oldukları
alıcı ve üretici kelime hazinelerini derinlik, genişlik ve ağırlık boyutları açısından
geliştirmeyi sağlayan yöntem, teknik ve materyallere başvurulması önerilmektedir.
In this research, the argumentative text writing skill levels and the differentiation of the argu... more In this research, the argumentative text writing skill levels and the differentiation of the argumentative text writing achievements in accordance with certain variables have been questioned. Therefore, the purpose of this study is to determine the argumentative writing skill levels of eighth-grade students and to investigate the differentiation in accordance with certain variables. The universe of the research, which was designed according to the screening model, was formed by the 8th-grade students of 13 different secondary schools in the central district of the Rize province in 2013-2014 Education Year 322 students from this universe were defined as the sample using the stratified sampling method. In the study, students were asked to write antext by selecting one of the topics in the Argumentative Text Writing Form. The texts that the students wrote were scored using " Analytically Graded Scorecard for Argumentative Text Writing " and " Coherence Graded Scorecard for Argumentative Text Writing ". Whether there was a significant difference between the argumentative text writing achievement scores obtained using this way and the demographic characteristics of the participants was questioned. In the analysis of the data, descriptive statistics, t-test, ANOVA, and one-way variance analysis were utilized by making use of SPSS 23.0 program pack. According to the findings of the research, it was understood that the students' achievement levels in writing argumentative texts were at " medium " level and the coherence levels of the texts were identified as " inconsistent ". It was found that there was a significant relationship between students' achievement scores in the argumentative text writing and the coherence scores in these argumentative texts. This demonstrates the function of coherence in writing text. It was determined that the students were successful in constructing the " argument " and " result " sections in writing argumentative texts and unsuccessful in constructing the " data " sections. In the study, the participants had significant differences in the achievement levels of writing argumentative texts according to genders, their mothers 'and fathers' educational statuses, their families' monthly incomes, and having libraries in their homes. These findings indicate that the mentioned variables have decisive characteristics for their achievements in argumentative text writing.
Doğru ve sağlıklı bir iletişimin gerçekleşmesinde önemli bir rol oynayan konuşma; amaç, dinleyici... more Doğru ve sağlıklı bir iletişimin gerçekleşmesinde önemli bir rol oynayan konuşma; amaç, dinleyiciyle ilişki ve biçim ögelerine göre çeşitli türlere ayrılır. Bu türlerden biri olan ikna edici konuşmada, kişinin herhangi bir konuda benimsediği görüşünü çeşitli düşünceyi geliştirme yollarına başvurarak savunması, inandırıcılığı sağlamaya çalışması ve ileri sürdüğü fikirlerin kabul edilebilir nitelikte olması gereklidir. Türkçe öğretmeni adaylarının ikna edici hazırlıklı konuşmalarında bağdaşıklık ve tutarlılık durumlarını belirlemeyi amaçlayan bu çalışmada tarama modeli kullanılmıştır. Araştırma grubunu, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü 3. sınıfta öğrenim gören 25 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri, Türkçe öğretmeni adaylarının ikna edici hazırlıklı konuşmalarının ses kayıt cihazı ile kaydedilmesi ve bilgisayar ortamında yazıya aktarılmasıyla elde edilmiştir. Bu veriler, nicel ve nitel yollarla değerlendirilmiştir. Nicel değerlendirmede, konuşma metinlerindeki bağdaşıklık ve tutarlılık durumlarına yönelik sayısal veriler sunulmuş; nitel değerlendirmede ise metin oluşturmada yaşanan sorunlar, örneklerle açıklanmıştır. Nicel değerlendirmede, alan yazında kullanılan “Bağdaşıklık Düzeyi Değerlendirme Ölçeği” ile araştırmacılar tarafından geliştirilen “İkna Edici Konuşma Tutarlılık Değerlendirme Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre Türkçe öğretmeni adaylarının ikna edici hazırlıklı konuşmalarında en sık kullandıkları bağdaşıklık araçları sırasıyla bağlama ögeleri, gönderim, kelime bağdaşıklığı, eksiltili anlatım ve değiştirimdir. Öğretmen adaylarının hazırlıklı konuşmalarında tutarlılığı sağlamada 5 üzerinden 3,64 ortalama ile iyi düzeyde oldukları belirlenmiştir.
Türkiye Türkçesine genellikle yabancı dillerden geçen, ses ve biçim benzerliğinden dolayı kullanı... more Türkiye Türkçesine genellikle yabancı dillerden geçen, ses ve biçim benzerliğinden dolayı kullanımında karışıklık yaşanan sözcüklerin varlığı bilinmektedir (Mahsur/mahzur vb.). Alanyazında bu tür sözcüklerin tam bir listesi bulunmadığı gibi, eğitimin her aşamasında yanlış kullanımlarından kaynaklanan çeşitli sorunlar görülmektedir. İletişimin doğru biçimde gerçekleşmesinde, Türkçenin doğru, güzel ve etkili kullanımında önemli rol üstlenen öğretmen adaylarının bu sözcüklere yönelik farkındalıklarının olması gerekmektedir.
Türkçe Eğitimi Bölümü ile Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencilerinin, Türkiye Türkçesinde kullanımı sıkça karıştırılan sözcükleri tanıyabilme düzeylerini belirlemeyi ve değerlendirmeyi amaçlayan bu araştırmanın çalışma grubunu, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Türkçe Eğitimi Bölümünün 1, 2, 3 ve 4. sınıfları ile Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünün 1. sınıfında öğrenim gören 253 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmanın veri kaynağı, “Sıkça Karıştırılan Sözcükler Formu”dur. Alanyazından derlenerek oluşturulan 100 sözcük; “yabancı sözcükler”, “ses benzerlikleri ve değişimleri” ölçütleri ışığında ölçme değerlendirme ve Türkçe eğitimi uzmanlarının görüşleri alınarak 50 sözcüğe düşürülmüştür. Bu sözcükler, bağlam içinde kullanılmış; karıştırılan sözcük çiftleri aynı cümlede eğik çizgi ile gösterilmiştir. Katılımcılara üzerinde ad, soyad, cinsiyet, mezun olunan lise, alan bilgilerinin bulunduğu form uygulanmıştır.
Nicel araştırma yöntemlerinden faktörlü varyans analizi tekniğinin kullanıldığı araştırmada, değişkenlerin sıkça karıştırılan sözcükleri tanıyabilme düzeyleri üzerinde ortak etkisinin anlamlı olduğu; katılımcıların, sıkça karıştırılan sözcükleri tanıyabilme düzeylerinin iyi olduğu ancak belirli sözcük çiftlerinde sorun yaşadıkları sonucuna ulaşılmıştır.
Aim of the study is to determine the states of using the ways of improving thinking process of te... more Aim of the study is to determine the states of using the ways of improving thinking process of
teacher candidates in their argumentative texts. In this study, which was prepared with the method of descriptive
research, the survey model has been used. The work group of the study consists of 50 teacher candidates who study
at Recep Tayyip Erdogan University Faculty of Education Elementary School Department Science Teacher
Program. The base source of data of the study is “Argumentative Text Writing Form”. The texts which were
obtained by using this form have been studied in terms of using the ways of improving thinking process.
Argumentative texts and argumentative texts types of the participants have been assessed separately in terms of
using the ways of improving thinking process. According to the results of the study, descriptive and sampling types
were used the most, and advertising, digital data utilization, scholarly and evidence types were used the less. It has
been determined that justification of assertion is the most used text type in which the ways of improving thinking
were used among the argumentative text units. In this study, which shows parallelism with the results of the related
studies that directly approaches the ways of improving thinking and that are about literature, it is suggested that the
argumentative text structure that is based on thought generating to be thought through original materials to the
teacher candidates.
Bu çalısmada Türkiye Türkçesini iyi kullanan yazarlardan biri olan Gülten Dayıoğlu’nun çocuklar i... more Bu çalısmada Türkiye Türkçesini iyi kullanan
yazarlardan biri olan Gülten Dayıoğlu’nun çocuklar için
yazmıs olduğu 12 öykü kitabında bulunan 67 öykü,
yansımalar ve kalıp sözler açısından incelenmistir. Öykü
metinlerinde geçen yansıma ve kalıp sözlerin kullanım
sıklığı tespit edilmeye çalısılmıstır. Çalısmanın sonunda,
sıklıkla ilgili bulgular verilmis ve bunlar doğrultusunda,
yansıma ve kalıp sözlerin, anlama ve anlatma becerileri
açısından Türkçe sözvarlığına katkıları genel bir
değerlendirmeye tabi tutulmustur.
Anahtar Kelimeler: Öykü, yansıma, kalıp söz,
sıklık
Öykü, çocuğa okumayı sevdiren edebî metinlerden biridir. Okuma yoluyla kurulan bu ilişki, çocuğu ... more Öykü, çocuğa okumayı sevdiren edebî metinlerden biridir. Okuma yoluyla kurulan bu ilişki, çocuğu yaşam boyu etkiler. Bu durum, araştırmacıların dikkatini çekmiş; öykü üzerine yapılan incelemeler birçok bilimsel araştırmanın konusu olmuştur. Bu çalışmada; çocuk edebiyatının önde gelen yazarlarından Gülten Dayıoğlu’nun çocuklar için yazdığı 12 öykü kitabında bulunan 67 öykü değerlendirilmiştir. Ancak çalışmanın kapsamı içinde her öykü kitabına ad olan toplam 12 öykü, metin öğretiminde kullanılan “hikâye haritası” yöntemine göre çözümlenmiştir. Öykülerin çözümlenmesinde kullanılan hikâye haritası yönteminin dört temel dil becerisinin (dinleme, konuşma, okuma, yazma) gelişiminde önemli bir rol oynadığı sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Çocuk edebiyatı, öykü, hikâye haritası.
Bu çalışmanın amacı; 1925 yılında Köprülüzâde Mehmet Fuat tarafından “İlk mekteblerin birinci sın... more Bu çalışmanın amacı; 1925 yılında Köprülüzâde Mehmet Fuat tarafından “İlk mekteblerin birinci sınıflarında tedrîs edilmek üzere” yazılan “Küçük Mektebliye: Yeni Millî Kırâ’at” adlı eski harfli kitabı, yeni yazıya aktarmak, çözümlemek ve çeşitli açılardan değerlendirmektir. Bu nedenle çalışma, nitel yapıda olup doküman analizi yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın evrenini “Küçük Mektebliye: Yeni Millî Kırâ’at” kitabında yer alan 27 metin oluşturmaktadır. Öncelikle bu metinler, çeviri yazı özelliklerine uygun olarak Türkçeye aktarılmış; içerik çözümlemesi yapılarak ileti, dil ve anlatım özellikleri saptanmıştır.
Türkçe Öğretiminin tarihsel süreci içinde özellikle “okuma eğitimi” açısından değer taşıyan bu kıraat kitabı, dönemin İlk Mekteb Kitapları Tetkik Komisyonunun Kırâ’at Kitabları Hakkındaki Raporu (1926) ile karşılaştırılmış; çeşitli açılardan değerlendirilmiştir.
Çalışmanın sonucunda “Küçük Mektebliye: Yeni Millî Kırâ’at” kitabının; “1924 İlk Mektep Müfredat Programı”na genel anlamda uygun olduğu, metinlerin biçim ve içerik yönüyle kolaydan zora doğru sıralandığı, hedef kitlenin okuma becerisini geliştirecek nitelikte olduğu ortaya çıkmıştır.
Anahtar Kelimeler: Türkçe Öğretimi Tarihi, Kıraat, Okuma Eğitimi.
Bu kitapta, Küçük Mektebliye: Yeni Milli Kıra ‘at adlı eski harfi metin, yeni yazıya (Türkiye Tür... more Bu kitapta, Küçük Mektebliye: Yeni Milli Kıra ‘at adlı eski harfi
metin, yeni yazıya (Türkiye Türkçesine) aktarılarak çözümlenmiş ve çeşitli açılardan değerlendirilmiştir. Kitabın içeriğini, Küçük Mektebliye: Yeni Milli Kıra ‘at kitabında yer alan 27 metin oluşturmaktadır. Öncelikle bu metinler, çeviri yazı özelliklerine uygun olarak Türkiye Türkçesine aktarılmış; içerik çözümlemesi yapılarak ileti, dil ve anlatım özellikleri saptanmıştır. Dönemin Ilk Mekteb Kitapları Tetkik Komisyonunun Kıra ‘at Kitabları Hakkındaki Raporu (1926) ile karşılaştırılmış ve çeşitli açılardan değerlendirilmiştir.
Çalışmanın sonucunda Küçük Mektebliye: Yeni Milli Kıra ‘at kitabının; 1924 Ilk Mektep Müfredat Programı’na genel anlamda uygun olduğu, metinlerin biçim ve içerik yönüyle kolaydan zora doğru sıralandığı, ancak kimi metinlerin “çocuğa görelik” ve “çocuk gerçekliği” ölçütlerine uygunluk taşımadığı, bununla birlikte kıraat kitabının, hedef kitlenin okuma becerisini geliştirebilecek nitelikte olduğu ortaya çıkarılmıştır.
Bu kitabın yazılmasının temel dayanağı, Türkçe eğitimi üzerine
yapılan akademik çalışmalarda, tarihsel süreç ve program boyutu üzerinde durulmasına karşılık belirli bir işlevi olan kıraat kitapları üzerine yapılan çalışmaların az olmasıdır. Bu nedenle Küçük Mektebliye: Yeni Milli Kıra ‘at kitabının, Türkçe öğretiminde özellikle “ders kitabı / metin incelemesi” ve “okuma eğitimi” açısından önemli olduğu düşünülmektedir.
Metin Merkezli Dil Bilgisi Öğretimi Uygulamaları, 2022
Etkinliklerden bağımsız olarak yapılan derslerde öğrencilere ezberletilen kurallar Türkçe dersi i... more Etkinliklerden bağımsız olarak yapılan derslerde öğrencilere ezberletilen kurallar Türkçe dersi ile dil bilgisi alanı arasında kesin bir ayrım olduğu yanılgısına yol açmaktadır. Bu tür durumlarda öğrenciler, dil bilgisi konularının tanımlarını öğretmenlerden öğrenir ve bu tanımlardan yola çıkarak yaşamdan kopuk, birbirinin yinelemesi olan örnekler verirler. Çağdaş bir anlayışın temel alınarak metin merkezli dil bilgisi öğretiminin yapıldığı eğitim durumlarında ise öğretmen verdiği örneklerdeki benzerliklerden yola çıkarak kuralları sezdirir. Böylece öğrenci, verilen örneklerdeki benzerliklerden kurallara ulaşır. Günümüzde etkili bir iletişim kurmak amacıyla anlama ve anlatma alanlarının geliştirilmesine dönük uygulamalara ağırlık verilmiş, dil bilgisi iletişimsel dil kullanımı işlevini yüklenmiştir. Türkiye’de, 2005’ten itibaren yapılandırmacı yaklaşıma geçilmiştir. Yapılandırmacı yaklaşımda, dil bilgisi öğretiminde “sezdirme yöntemi”yle zihnin yapılandırılmasına ağırlık verilmiştir. Böyle bir öğretimin daha işlevsel ve kalıcı olduğu görüşü benimsenmiştir. Sezdirme yönteminin kullanımıyla dil bilgisi öğretimi metinler aracılığıyla yapılmalıdır. Çünkü metin, öğrencinin öğrendiği dil bilgisi kurallarını
kavraması ve işlevsel bir şekilde kullanması için önemli bir araçtır. Ayrıca metnin bağlamı; sesbirim, biçimbirim ve anlambirimlerin değerlerine inerek yaşanan dili kavramayı sağlar. Bu bağlamda “metin öğretimi” ile “metinle öğretim”i ayırt etmek gereklidir. Metinle öğretim anlayışında dili tanıtmak yeterli değildir. Metinle öğretim, metin öğretiminin içerik merkezli anlayışının tersine beceri merkezlidir. Metinle öğretim uygulamaları;
• olayı gözleme,
• örnekleri değiştirme ve hipotez oluşturma,
• hipotezleri doğrulama,
• kural oluşturma,
• alıştırma yapma,
• uygulamaya aktarma
olmak üzere altı aşamayı içeren sezdirme yöntemiyle gerçekleştirilir. Kavrayan, uygulayan ve keşfeden konumundaki öğrenci, dil bilgisi kurallarını en iyi biçimde metin aracılığıyla görür.
Metin temelli/merkezli dil bilgisi öğretiminin gerekçelerini;
• öğrencilerin geleneksel/mevcut dil bilgisi öğretimine olumsuz tutumla
yaklaşmaları,
• dil bilgisinin Türkçe derslerinin işleniş sürecinde ayrı zamanlarda yapılması,
• öğretmenlerin dil bilgisi öğretiminde yeni yöntem ve teknikleri benimsememeleri,
• Türkçe derslerinde dil bilgisi öğretiminin araç olmaktan çıkarak amaç
olarak algılanmasıyla açıklamak mümkündür.
Bu bölümde, metin merkezli dil bilgisi uygulamalarına yönelik çeşitli örnekler sunulmuştur. Bu uygulamalarda ilgili sınıf düzeyinin özellikleri dikkate alınarak Türkçe Dersi Öğretim Programı’ndaki (2019) belirli kazanımlar verilmeye çalışılmıştır.
Yazma eğitimi uygulamalarında farklı yöntem ve tekniklerin kullanılması hedef kitlenin yazmaya gü... more Yazma eğitimi uygulamalarında farklı yöntem ve tekniklerin kullanılması hedef kitlenin yazmaya güdülenmesini ve bu süreci zevkle gerçekleştirmesini sağlamada önemli bir role sahiptir. Bu açıdan yazmayı zevkli ve eğlenceli duruma getiren yöntemlerden biri de duyulardan hareketle yazmadır. Bu yöntemde görsel veya işitsel uyaranın yansıttığı ton ile üretilen metnin tonu (öğretici, içsel, düşlemsel vb.) arasındaki ilişkinin ortaya çıkarılması önemlidir.
Türkçe öğretmeni adaylarının duyulardan hareketle yazma becerilerini değerlendirmeyi amaçlayan bu araştırma, tarama modelinde ve betimsel bir nitelik taşımaktadır. Araştırmanın katılımcılarını, 2014-2015 Akademik Yılı Bahar Yarıyılında Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü 3. sınıfta öğrenim gören ve Anlatma Teknikleri 2: Yazma Eğitimi dersini alan, çalışmaya katılmakta gönüllü 30 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Araştırmanın veri kaynağı, “Duyulardan Hareketle Yazma Formu”dur. Bu form oluşturulurken müzik eğitimi ve Türkçe eğitimi alanlarında uzman kişilerden görüş alınmıştır. Araştırmanın verilerini toplama aşamasında ise öğrenciler, on beşer kişilik iki gruba ayrılmış; ayrı mekânlarda, ayrı uzmanların gözetiminde, gruplardan birine hüzünlü, diğerine neşeli iki farklı müzik dinletilmiş, katılımcıların belirlenen konuda duygu ve düşüncelerini kendilerine özgü bakış açıları geliştirerek yazıya aktarmaları istenmiştir. Uygulamanın sonunda “Sınıf ortamında dinlediğiniz müzik ürettiğiniz metinde belirleyici oldu mu? Açıklayınız.” sorusu katılımcılara yöneltilerek verilen cevaplardan dinletilen müziğin üretilen metinlerde belirleyici olup olmadığı anlaşılmaya çalışılmıştır. Araştırma verilerinin çözümlenmesinde ise doküman incelemesi yapılmıştır.
Araştırmanın sonuçlarına göre katılımcıların dinledikleri müziğin tonları ile ürettikleri metinlerin tonları arasındaki uyumun yüksek düzeyde olduğu; katılımcıların çoğunda hüzünlü müziğin kötümser, neşeli müziğin ise iyimser bakış açısını ortaya çıkardığı belirlenmiştir.