Gulseren Pamuk - Academia.edu (original) (raw)
Papers by Gulseren Pamuk
The Journal of Turkish Family Physician, Feb 15, 2015
Polikistik over sendromu (PKOS) kronik anovulasyon ve hiperandrojenizm ile karakterize bir hastal... more Polikistik over sendromu (PKOS) kronik anovulasyon ve hiperandrojenizm ile karakterize bir hastalık olup, sıklığı kullanılan tanı kriterlerine göre değişkenlik göstermektedir. Kardiyovasküler hastalık ve tip 2 diyabet, PKOS'un beklenen ve incelenmesi gereken iki majör uzun erimli olası sekelidir. PKOS insülin direnci, hipertansiyon, dislipidemi gibi çok sayıda kardiyovasküler risk faktörüyle birliktelik göstermesine karşın, PKOS'da kardiyovasküler olayların arttığını gösteren kesin bir kanıt bulunmamaktadır. Bu derlemede PKOS'daki kardiyovasküler risk faktörleri, kardiyovasküler hastalık epidemiyolojisi ve PKOS'u subklinik kardiyovasküler hastalık ile ilişkilendiren güncel araştırmaların gözden geçirilmesi amaçlamaktadır.
Family practice and palliative care, Dec 21, 2016
Giriş: Kanser hastalarının yarıdan fazlası hastalığın herhangi bir döneminde yaşam kalitelerini b... more Giriş: Kanser hastalarının yarıdan fazlası hastalığın herhangi bir döneminde yaşam kalitelerini bozan en önemli sorunlardan birisi olan ağrıya maruz kalmaktadır. Bu hastalarda ağrı en kısa sürede azaltılmalı ve idame tedavisi planlanmalıdır. Dünya Sağlık Örgütü kanser hastalarında ağrının şiddetine göre non-opioid, zayıf opioid ve güçlü opioidlerin kullanıldığı 3 basamaklı analjezik merdiven tedavisini önermektedir. Fakat ağrının palyasyonu sağlık çalışanları, hasta ve hasta yakınlarının narkotik analjezikler hakkındaki yanlış düşünceleri nedeniyle %80'den fazla oranda yapılamamaktadır Yöntem: Bu çalışmada İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi Palyatif Bakım ve Destek servisinde 29.07.2013 ile 31.12.2015 tarihler arasında yatan akciğer kanseri tanılı 72 hasta retrospektif olarak ağrı palyasyonu açısından değerlendirildi. Bulgular: Yaş ortalaması 61,2 ± 8,2 yıl olan hastaların %77,8 (56)'i erkek, %22,2 (16)'si kadındı. Beslenememe, ağrı, genel durum bozukluğu, nefes darlığı ve bulantı gibi farklı şikayetler ile başvuran hastaların %27,8(20)'i yalnızca ağrı şikayeti ile başvurmuştu. Yatış süresi ortanca değeri 7 (2-45) gün olan hastaların %18,1'ine ise herhangi bir analjezik verilmemişti. %49,2 (29)'si 2. basamak tedavi, %50,8 (30)'i ise 3. basamak tedavi almıştı. Hastaların yatış endikasyonları ve taburcu olma durumları ile analjezik kullanımı arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur (sırasıyla p = 0,002; p = 0,03). Sonuç: Kanserde yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen en sık semptom ağrıdır. Ağrı tedavisinin klinisyenler tarafından iyi bilinmesi gerekmektedir. Ağrı tedavisinde başarı, hastayı psikolojik ve sosyal çevresi ile bir bütün olarak ele alan multidisipliner bir yaklaşım ile uygulanan basamak tedavisi ile mümkün olabilecektir.
Türkiye Klinikleri İç Hastalıkları Hemşireliği - Özel Konular, 2019
International Journal of Diabetes in Developing Countries, Aug 17, 2020
Objective The aim of this study is to evaluate the nutritional status of individuals with and wit... more Objective The aim of this study is to evaluate the nutritional status of individuals with and without diabetes over the age of 65 and its effects on the quality of life. Materials and methods A total of 188 subjects, 94 diabetic individuals and 94 non-diabetic individuals as the control group, were included in the study. Both groups were surveyed using the mini nutritional assessment short form (MNA-SF) scale, Europen quality of life 5 dimensions-3 level version (EQ-5D-3L) quality of life scale and socio-demographic data questionnaire. Height, weight, and body mass index (BMI) were taken for anthropometric measurements. The levels of biochemical parameters were measured. Results The mean age of the participants was 70.34 ± 4.63 years, and 64.9% were female. In total, 4.3% of patients with diabetes had malnutrition and 37.2% were at risk of malnutrition. While malnutrition was not detected in patients without diabetes, 26.6% were at risk. In terms of malnutrition, a statistically significant difference was found between the two groups ( p = 0.027). The EQ-5D-3L quality of life index score was lower in patients with diabetes ( p = 0.025). Conclusion Identifying and following up on malnutrition status in elderly diabetes patients are of importance with regard to disease control and quality of life.
Progress in Nutrition, May 14, 2018
Background and aim: This study aims to evaluate the association between neck circumference (NC) a... more Background and aim: This study aims to evaluate the association between neck circumference (NC) and several cardio-metabolic risk parameters, to compare it with some anthropometric variables. Methods: A total of 331 women, aged 20-49 years were recruited. Anthropometric measurements (body weight, height, waist and neck circumferences) and biochemical parameters [serum fasting blood glucose (FBG), fasting blood insulin (FBI), triglycerides, high-density lipoprotein cholesterol (HDL), low-density lipoprotein cholesterol (LDL), and fibrinogen] were collected. Homeostasis model assessment-estimated IR (HOMA-IR) was calculated. Results: According to World Health Organization criteria, percentages of women with normal weight, overweight, obese and morbidly obese were 14.2%, 31.7%, 44.7%, 7.9%, respectively. Seventy-one percent of women had NC less than 37 cm, while that of twenty-nine percent of the women had higher. NC was moderately correlated with BMI, WC, FBI, HOMA-IR, and fibrinogen. A positive weak correlation was found between NC and FBG (p=0.031), TG (p=0.000), and LDL cholesterol (p=0.016). Moreover, a negative weak correlation was found between NC and HDL cholesterol (p= 0.000). A positive relationship between plasma fibrinogen and body weight (r=0.222), BMI (r=0.242), WC (r=0.187), TG (r=0.124), and LDL cholesterol (r=0.118) were detected whereas a negative relationship were found between HDL cholesterol and plasma fibrinogen (r=-0.119) levels. Conclusion: A significant relation is existent between neck circumference and cardio-metabolic risk factors. NC could be used, it is easy to implement, an effective anthropometric measurement to the prediction of cardio-metabolic risks. Its usage together with anthropometric measurements such as waist and hip circumferences, waist-hip ratio and BMI which are widely used to determine cardio-metabolic risks can provide clinical benefits.
Progress in Nutrition, Jun 17, 2016
To investigate the relationship between iron deficiency and obesity through dietary intake and in... more To investigate the relationship between iron deficiency and obesity through dietary intake and inflammation parameters in overweight and obese women. Material/Methods: A total of 619 women, aged 20-49 years were involved in the study. The biochemical parameters [whole blood count (WBC), anaemia parameters, C-reactive protein (CRP), high sensitive C-reactive protein (hsCRP), soluble transferrin receptor (sTfR)] and bioelectrical impedance analysis were analysed in all participants. Results: Iron deficiency was identified in 23.5% of women with normal weight, and was much common in obese (45.6%) and overweight (41.9%) women. Although dietary iron intake was higher in the overweight and obese women, the WBC, CRP, hsCRP and sTfR levels were lower in women with normal weight than overweight and obese women (p<0.05). Conclusion: Iron deficiency risk can be more likely to occur in obesity due to increased level of inflammation. Therefore, physicians may need to take a greater role in addressing iron deficiency in their obesity patients.
Türkiye klinikleri sağlık bilimleri dergisi, 2016
Türkiye diyabet ve obezite dergisi, Aug 29, 2021
Aim: The aim of this study is to determine the nutritional status of individuals with type 2 diab... more Aim: The aim of this study is to determine the nutritional status of individuals with type 2 diabetes and their behaviors towards diabetes who applied to the endocrine polyclinic of a university hospital in İzmir. Material and Methods: A total of 135 individuals with type 2 diabetes [men (n:40), women (n:95)] were included in the study. Nutritional status and behaviors towards diabetes of the individuals were evaluated using the questionnaire. The data were summarized as number, percentage, mean, standard deviation, and median values, and the chi-square test was used to compare qualitative data. Independent Samples t test was used for normally distributed variables, and Mann Whitney U test was used for non-normally distributed variables. Determination of Nutritional Status of Individuals with Type 2 Diabetes and Their Behaviors towards Diabetes ÖZ Amaç: Bu araştırmanın amacı, İzmir ilinde bir üniversite hastanesinin Endokrin Polikliniği'ne başvuran tip 2 diyabetli bireylerin beslenme durumlarının saptanması ve diyabete yönelik davranışlarının belirlenmesidir. Gereç ve Yöntemler: Araştırmaya, tip 2 diyabetli 135 birey [erkek (n:40), kadın (n:95)] dâhil edilmiştir. Anket formu kullanılarak bireylerin beslenme durumu ve diyabete yönelik davranışları değerlendirilmiştir. Veriler sayı, yüzde, ortalama, standart sapma, ortanca değerleriyle özetlenmiş, nitel verilerin karşılaştırılmasında ki-kare testi uygulanmıştır. Normal dağılan değişkenler için bağımsız örneklemlerde t testi, normal dağılmayan değişkenler için Mann Whitney U testi uygulanmıştır.
Beslenme ve diyet dergisi, Aug 15, 2015
Sürekli tıp eğitimi dergisi, Apr 15, 2022
Bu çalışmanın amacı Kan Basıncı Farkındalığı ve İçgörü Ölçeği (KFİÖ)'nin Türkçeye uyarlanması ile... more Bu çalışmanın amacı Kan Basıncı Farkındalığı ve İçgörü Ölçeği (KFİÖ)'nin Türkçeye uyarlanması ile geçerlik ve güvenirlik çalışmalarının yapılmasıdır. Gereç-Yöntem: Metodolojik ve tanımlayıcı tipte yapılan çalışmanın örneklemi 188 bireyden oluşmuştur. Görüşme formu ve KFİÖ veri toplama aracı olarak kullanılmıştır. İstatistiksel analizler Jamovi programında yapılmıştır. Bulgular: Geçerlik analizleri sonucu ölçek maddelerinin hedeflenen kavramsal yapıyı ölçtüğü (KGİ=1,00, KMO=0,74, Barlett testi Sig.<0,05), açıklayıcı faktör analizi sonrası ölçeğin orijinalinde olduğu gibi tek boyuttan oluştuğu belirlenmiştir. Güvenirlik analizlerinde değişmezlik yeterli, iç tutarlılık (Cronbach's Alfa=0,75) oldukça güvenilir bulunmuştur. Sistolik kan basıncı ortalaması 129,63±17,80; diastolik kan basıncı ortalaması ise 78,36±11,17 mmHg'dır. Ölçek puan ortalaması 4,52±2,37'dir. Sonuç: KFİÖ'nin Türk toplumunda kan basıncı farkındalığı ve içgörüsünü ölçmek için kullanılabileceği belirlenmiştir.
Genel tıp dergisi, Sep 20, 2021
Obezite Farkındalığı ve İçgörü Ölçeğinin (OFİ Ölçeği) (OASIS: The Obesity Awareness and Insight S... more Obezite Farkındalığı ve İçgörü Ölçeğinin (OFİ Ölçeği) (OASIS: The Obesity Awareness and Insight Scale) Türkçeye ve Türk kültürüne uyarlanarak geçerlilik ve güvenirlik çalışmalarının yapılmasıdır. Gereç ve yöntem: Metodolojik tipteki bu araştırma bir eğitim ve araştırma hastanesinin endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları polikliniği ile bir eğitim aile sağlığı merkezinde yürütülmüştür. Araştırma örneklemini bu birimlere başvuruda bulunan165 fazla kilolu/obez birey oluşturmuştur. Veriler Görüşme Formu ve "Obezite Farkındalığı ve İçgörü Ölçeği (OFİ)" (www.illnessawarenessscales.com) ile toplanmıştır. Ölçeğin geçerlilik analizleri "Kapsam Geçerlilik İndeksi, Açımlayıcı Faktör Analizi" ile, güvenilirlik analizleri "değişmezlik, iç tutarlılık ve madde toplam puan korelasyonu" ile yapılmıştır.
Clinical Nutrition, Sep 1, 2019
Turkish Journal of Family Practice
Bu dergide yer alan yazı, makale, fotoğraf ve illüstrasyonların elektronik ortamlarda dahil olmak... more Bu dergide yer alan yazı, makale, fotoğraf ve illüstrasyonların elektronik ortamlarda dahil olmak üzere kullanma ve çoğaltılma hakları Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği'ne aittir. Yazılı ön izin olmaksızın materyallerin tamamının ya da bir bölümünün çoğaltılması yasaktır. © Rights to the use and reproduction, including in the electronic media, of all communications, papers, photographs and illustrations appearing in this journal belong to Turkish Association of Family Physicians. Reproduction without prior written permission of part or all of any material is forbidden.
The Journal of Turkish Family Physician, 2015
İLETİŞİM Gülseren Pamuk1, Barış Önder Pamuk2, Hüseyin Can3 1Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi... more İLETİŞİM Gülseren Pamuk1, Barış Önder Pamuk2, Hüseyin Can3 1Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Aile Hekimliği Kliniği, Uzm. Dr., İzmir. 2Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı/ İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji Kliniği, Doç. Dr., İzmir. 3 Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Aile Hekimliği Anabilim Dalı/ İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği Kliniği, Yrd.Doç. Dr., İzmir.
Clinical Nutrition, 2017
between 1st January and 30th of July 2015. 80 patients were categorized under RS risk groups foll... more between 1st January and 30th of July 2015. 80 patients were categorized under RS risk groups following NICE guidelines 2006. High (HRS) and low (LRS) risk RS groups were compared focusing on the initial clinical approach and onset of biochemical features of RS (hypophosphatemia, hypokalemia and hypomagnesemia). Results: 60 patients (75%) were at HRS and received lower initial calories (12.8 [8.9-18.9] Kcal/Kg/Day, p < 0.05). All high risk patients received a high potency vitamin preparation compared to 35% in the low risk group (65% C.I.:44.1%-85.9%, p < 0.05). Daily phosphate, magnesium and potassium plasma levels were monitored in 25%, 30% and 53.8% of patients, respectively. Hypophosphatemia, and, hypomagnesaemia and hypokalemia, developed in 30% and 27.5% patients, respectively. 67 (83.8%) patients had at least one electrolyte abnormality, occurring more frequently in HRS patients (p < 0.05). Conclusion: The nutritional assessment, treatment, and follow up of patients on PN were conducted in accordance with recommendations, though biochemical RS features occur despite following NICE Guidelines. HRS vs. LRS patients were more likely to have electrolyte abnormalities after receiving PN regardless of precautions: irregular biochemistry monitoring may have contributed to this and should be addressed. Further research is required on the initial nutritional approach to prevent RS in high risk patients.
Aile Hekimliği ve Palyatif Bakım, 2016
Giriş: Palyatif bakım hastalarında en sık görülen ve belki de en önemli semptom, "ölümün kendisin... more Giriş: Palyatif bakım hastalarında en sık görülen ve belki de en önemli semptom, "ölümün kendisinden daha korkunç" olarak tanımlanan şiddetli ağrıdır. Çalışmamızda ağrı şikayeti olan kanser hastalarında palyatif ağrı tedavisinin etkinliğinin belirlenmesi amaçlandı.
Aile Hekimliği ve Palyatif Bakım, 2016
Giriş: Çocukluktan yetişkinliğe geçişte, sağlık alışkanlıklarının ve cinsel davranışlarının şekil... more Giriş: Çocukluktan yetişkinliğe geçişte, sağlık alışkanlıklarının ve cinsel davranışlarının şekillenmeye başladığı bir dönem olması nedeni ile gençlik dönemi cinsel sağlık/üreme sağlığı konularında öncelikli olarak ele alınması gereken bir dönemdir. Çalışmanın amacı tıp fakültesi öğrencilerinin cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve korunma yöntemleri konusunda bilgi ve tutumlarını değerlendirmektir. Yöntem: Araştırmacılar tarafından uygun literatür taraması yapılarak oluşturulmuş olan 23 başlıktan oluşan anket formu, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dönem 3 öğrencilerine bir aylık sürede katılımcıların sözel onamı alındıktan sonra yüz yüze görüşme tekniği ile uygulandı. Araştırma verileri SPSS 20,0 demo paket programında analiz edildi. P değerinin 0,05'in altında olduğu durumlar istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. Bulgular: Araştırmaya katılan öğrencilerin (n=104) yaş ortalaması 21,88 ± 1,9 yıl olup, yüzde %51,0'ı (n=53) kadın, %49,0'ı (n=51) erkek idi. Öğrencilerin %92,3'ü gebelikten korunma yöntemleri ile ilgili eğitim aldığını belirtti. Katılımcılar tarafından en çok bilinen iki korunma yöntemi sırası ile; %99,0 (n=103) kondom ve %95,2 (n=99) oral kontraseptif kullanımı idi. Cinsel yolla bulaşan hastalıkların risk faktörlerinin tamamına (hayat kadınları, çok eşlilik, eşcinsellik, aktif cinsel yaşam, madde bağımlılığı) doğru yanıt verilme oranı %22,1 (n=23) olarak saptandı. Sonuç: Erken dönem de gençlerin CYBH konusundaki bilgilerinin tespiti ve ne tür hizmete gereksinimlerinin olduğunun saptanması, internetteki bilgilerin doğruluğunun denetlenmesi için ilgili birimlerle işbirliğinin yapılması, gençlerin CYBH konusunda eğitilmesi ve bu hastalıkların önlenmesi, ayrıca var olan hastalıkların daha fazla probleme neden olmadan tedavi edilmeleri önemlidir.
Forbes Journal of Medicine, 2021
tarafından yayınlanmıştır. Bu dergide yayınlanan bütün makaleler Creative Commons 4.0 Uluslararas... more tarafından yayınlanmıştır. Bu dergide yayınlanan bütün makaleler Creative Commons 4.0 Uluslararası Lisansı (CC-BY) ile lisanslanmıştır.
Aim: The aim of this study is to determine the nutritional status of individuals with type 2 diab... more Aim: The aim of this study is to determine the nutritional status of individuals with type 2 diabetes and their behaviors towards diabetes who applied to the endocrine polyclinic of a university hospital in İzmir. Material and Methods: A total of 135 individuals with type 2 diabetes [men (n:40), women (n:95)] were included in the study. Nutritional status and behaviors towards diabetes of the individuals were evaluated using the questionnaire. The data were summarized as number, percentage, mean, standard deviation, and median values, and the chi-square test was used to compare qualitative data. Independent Samples t test was used for normally distributed variables, and Mann Whitney U test was used for non-normally distributed variables. Determination of Nutritional Status of Individuals with Type 2 Diabetes and Their Behaviors towards Diabetes ÖZ Amaç: Bu araştırmanın amacı, İzmir ilinde bir üniversite hastanesinin Endokrin Polikliniği'ne başvuran tip 2 diyabetli bireylerin beslenme durumlarının saptanması ve diyabete yönelik davranışlarının belirlenmesidir. Gereç ve Yöntemler: Araştırmaya, tip 2 diyabetli 135 birey [erkek (n:40), kadın (n:95)] dâhil edilmiştir. Anket formu kullanılarak bireylerin beslenme durumu ve diyabete yönelik davranışları değerlendirilmiştir. Veriler sayı, yüzde, ortalama, standart sapma, ortanca değerleriyle özetlenmiş, nitel verilerin karşılaştırılmasında ki-kare testi uygulanmıştır. Normal dağılan değişkenler için bağımsız örneklemlerde t testi, normal dağılmayan değişkenler için Mann Whitney U testi uygulanmıştır.
The Journal of Turkish Family Physician, Feb 15, 2015
Polikistik over sendromu (PKOS) kronik anovulasyon ve hiperandrojenizm ile karakterize bir hastal... more Polikistik over sendromu (PKOS) kronik anovulasyon ve hiperandrojenizm ile karakterize bir hastalık olup, sıklığı kullanılan tanı kriterlerine göre değişkenlik göstermektedir. Kardiyovasküler hastalık ve tip 2 diyabet, PKOS'un beklenen ve incelenmesi gereken iki majör uzun erimli olası sekelidir. PKOS insülin direnci, hipertansiyon, dislipidemi gibi çok sayıda kardiyovasküler risk faktörüyle birliktelik göstermesine karşın, PKOS'da kardiyovasküler olayların arttığını gösteren kesin bir kanıt bulunmamaktadır. Bu derlemede PKOS'daki kardiyovasküler risk faktörleri, kardiyovasküler hastalık epidemiyolojisi ve PKOS'u subklinik kardiyovasküler hastalık ile ilişkilendiren güncel araştırmaların gözden geçirilmesi amaçlamaktadır.
Family practice and palliative care, Dec 21, 2016
Giriş: Kanser hastalarının yarıdan fazlası hastalığın herhangi bir döneminde yaşam kalitelerini b... more Giriş: Kanser hastalarının yarıdan fazlası hastalığın herhangi bir döneminde yaşam kalitelerini bozan en önemli sorunlardan birisi olan ağrıya maruz kalmaktadır. Bu hastalarda ağrı en kısa sürede azaltılmalı ve idame tedavisi planlanmalıdır. Dünya Sağlık Örgütü kanser hastalarında ağrının şiddetine göre non-opioid, zayıf opioid ve güçlü opioidlerin kullanıldığı 3 basamaklı analjezik merdiven tedavisini önermektedir. Fakat ağrının palyasyonu sağlık çalışanları, hasta ve hasta yakınlarının narkotik analjezikler hakkındaki yanlış düşünceleri nedeniyle %80'den fazla oranda yapılamamaktadır Yöntem: Bu çalışmada İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi Palyatif Bakım ve Destek servisinde 29.07.2013 ile 31.12.2015 tarihler arasında yatan akciğer kanseri tanılı 72 hasta retrospektif olarak ağrı palyasyonu açısından değerlendirildi. Bulgular: Yaş ortalaması 61,2 ± 8,2 yıl olan hastaların %77,8 (56)'i erkek, %22,2 (16)'si kadındı. Beslenememe, ağrı, genel durum bozukluğu, nefes darlığı ve bulantı gibi farklı şikayetler ile başvuran hastaların %27,8(20)'i yalnızca ağrı şikayeti ile başvurmuştu. Yatış süresi ortanca değeri 7 (2-45) gün olan hastaların %18,1'ine ise herhangi bir analjezik verilmemişti. %49,2 (29)'si 2. basamak tedavi, %50,8 (30)'i ise 3. basamak tedavi almıştı. Hastaların yatış endikasyonları ve taburcu olma durumları ile analjezik kullanımı arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur (sırasıyla p = 0,002; p = 0,03). Sonuç: Kanserde yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen en sık semptom ağrıdır. Ağrı tedavisinin klinisyenler tarafından iyi bilinmesi gerekmektedir. Ağrı tedavisinde başarı, hastayı psikolojik ve sosyal çevresi ile bir bütün olarak ele alan multidisipliner bir yaklaşım ile uygulanan basamak tedavisi ile mümkün olabilecektir.
Türkiye Klinikleri İç Hastalıkları Hemşireliği - Özel Konular, 2019
International Journal of Diabetes in Developing Countries, Aug 17, 2020
Objective The aim of this study is to evaluate the nutritional status of individuals with and wit... more Objective The aim of this study is to evaluate the nutritional status of individuals with and without diabetes over the age of 65 and its effects on the quality of life. Materials and methods A total of 188 subjects, 94 diabetic individuals and 94 non-diabetic individuals as the control group, were included in the study. Both groups were surveyed using the mini nutritional assessment short form (MNA-SF) scale, Europen quality of life 5 dimensions-3 level version (EQ-5D-3L) quality of life scale and socio-demographic data questionnaire. Height, weight, and body mass index (BMI) were taken for anthropometric measurements. The levels of biochemical parameters were measured. Results The mean age of the participants was 70.34 ± 4.63 years, and 64.9% were female. In total, 4.3% of patients with diabetes had malnutrition and 37.2% were at risk of malnutrition. While malnutrition was not detected in patients without diabetes, 26.6% were at risk. In terms of malnutrition, a statistically significant difference was found between the two groups ( p = 0.027). The EQ-5D-3L quality of life index score was lower in patients with diabetes ( p = 0.025). Conclusion Identifying and following up on malnutrition status in elderly diabetes patients are of importance with regard to disease control and quality of life.
Progress in Nutrition, May 14, 2018
Background and aim: This study aims to evaluate the association between neck circumference (NC) a... more Background and aim: This study aims to evaluate the association between neck circumference (NC) and several cardio-metabolic risk parameters, to compare it with some anthropometric variables. Methods: A total of 331 women, aged 20-49 years were recruited. Anthropometric measurements (body weight, height, waist and neck circumferences) and biochemical parameters [serum fasting blood glucose (FBG), fasting blood insulin (FBI), triglycerides, high-density lipoprotein cholesterol (HDL), low-density lipoprotein cholesterol (LDL), and fibrinogen] were collected. Homeostasis model assessment-estimated IR (HOMA-IR) was calculated. Results: According to World Health Organization criteria, percentages of women with normal weight, overweight, obese and morbidly obese were 14.2%, 31.7%, 44.7%, 7.9%, respectively. Seventy-one percent of women had NC less than 37 cm, while that of twenty-nine percent of the women had higher. NC was moderately correlated with BMI, WC, FBI, HOMA-IR, and fibrinogen. A positive weak correlation was found between NC and FBG (p=0.031), TG (p=0.000), and LDL cholesterol (p=0.016). Moreover, a negative weak correlation was found between NC and HDL cholesterol (p= 0.000). A positive relationship between plasma fibrinogen and body weight (r=0.222), BMI (r=0.242), WC (r=0.187), TG (r=0.124), and LDL cholesterol (r=0.118) were detected whereas a negative relationship were found between HDL cholesterol and plasma fibrinogen (r=-0.119) levels. Conclusion: A significant relation is existent between neck circumference and cardio-metabolic risk factors. NC could be used, it is easy to implement, an effective anthropometric measurement to the prediction of cardio-metabolic risks. Its usage together with anthropometric measurements such as waist and hip circumferences, waist-hip ratio and BMI which are widely used to determine cardio-metabolic risks can provide clinical benefits.
Progress in Nutrition, Jun 17, 2016
To investigate the relationship between iron deficiency and obesity through dietary intake and in... more To investigate the relationship between iron deficiency and obesity through dietary intake and inflammation parameters in overweight and obese women. Material/Methods: A total of 619 women, aged 20-49 years were involved in the study. The biochemical parameters [whole blood count (WBC), anaemia parameters, C-reactive protein (CRP), high sensitive C-reactive protein (hsCRP), soluble transferrin receptor (sTfR)] and bioelectrical impedance analysis were analysed in all participants. Results: Iron deficiency was identified in 23.5% of women with normal weight, and was much common in obese (45.6%) and overweight (41.9%) women. Although dietary iron intake was higher in the overweight and obese women, the WBC, CRP, hsCRP and sTfR levels were lower in women with normal weight than overweight and obese women (p<0.05). Conclusion: Iron deficiency risk can be more likely to occur in obesity due to increased level of inflammation. Therefore, physicians may need to take a greater role in addressing iron deficiency in their obesity patients.
Türkiye klinikleri sağlık bilimleri dergisi, 2016
Türkiye diyabet ve obezite dergisi, Aug 29, 2021
Aim: The aim of this study is to determine the nutritional status of individuals with type 2 diab... more Aim: The aim of this study is to determine the nutritional status of individuals with type 2 diabetes and their behaviors towards diabetes who applied to the endocrine polyclinic of a university hospital in İzmir. Material and Methods: A total of 135 individuals with type 2 diabetes [men (n:40), women (n:95)] were included in the study. Nutritional status and behaviors towards diabetes of the individuals were evaluated using the questionnaire. The data were summarized as number, percentage, mean, standard deviation, and median values, and the chi-square test was used to compare qualitative data. Independent Samples t test was used for normally distributed variables, and Mann Whitney U test was used for non-normally distributed variables. Determination of Nutritional Status of Individuals with Type 2 Diabetes and Their Behaviors towards Diabetes ÖZ Amaç: Bu araştırmanın amacı, İzmir ilinde bir üniversite hastanesinin Endokrin Polikliniği'ne başvuran tip 2 diyabetli bireylerin beslenme durumlarının saptanması ve diyabete yönelik davranışlarının belirlenmesidir. Gereç ve Yöntemler: Araştırmaya, tip 2 diyabetli 135 birey [erkek (n:40), kadın (n:95)] dâhil edilmiştir. Anket formu kullanılarak bireylerin beslenme durumu ve diyabete yönelik davranışları değerlendirilmiştir. Veriler sayı, yüzde, ortalama, standart sapma, ortanca değerleriyle özetlenmiş, nitel verilerin karşılaştırılmasında ki-kare testi uygulanmıştır. Normal dağılan değişkenler için bağımsız örneklemlerde t testi, normal dağılmayan değişkenler için Mann Whitney U testi uygulanmıştır.
Beslenme ve diyet dergisi, Aug 15, 2015
Sürekli tıp eğitimi dergisi, Apr 15, 2022
Bu çalışmanın amacı Kan Basıncı Farkındalığı ve İçgörü Ölçeği (KFİÖ)'nin Türkçeye uyarlanması ile... more Bu çalışmanın amacı Kan Basıncı Farkındalığı ve İçgörü Ölçeği (KFİÖ)'nin Türkçeye uyarlanması ile geçerlik ve güvenirlik çalışmalarının yapılmasıdır. Gereç-Yöntem: Metodolojik ve tanımlayıcı tipte yapılan çalışmanın örneklemi 188 bireyden oluşmuştur. Görüşme formu ve KFİÖ veri toplama aracı olarak kullanılmıştır. İstatistiksel analizler Jamovi programında yapılmıştır. Bulgular: Geçerlik analizleri sonucu ölçek maddelerinin hedeflenen kavramsal yapıyı ölçtüğü (KGİ=1,00, KMO=0,74, Barlett testi Sig.<0,05), açıklayıcı faktör analizi sonrası ölçeğin orijinalinde olduğu gibi tek boyuttan oluştuğu belirlenmiştir. Güvenirlik analizlerinde değişmezlik yeterli, iç tutarlılık (Cronbach's Alfa=0,75) oldukça güvenilir bulunmuştur. Sistolik kan basıncı ortalaması 129,63±17,80; diastolik kan basıncı ortalaması ise 78,36±11,17 mmHg'dır. Ölçek puan ortalaması 4,52±2,37'dir. Sonuç: KFİÖ'nin Türk toplumunda kan basıncı farkındalığı ve içgörüsünü ölçmek için kullanılabileceği belirlenmiştir.
Genel tıp dergisi, Sep 20, 2021
Obezite Farkındalığı ve İçgörü Ölçeğinin (OFİ Ölçeği) (OASIS: The Obesity Awareness and Insight S... more Obezite Farkındalığı ve İçgörü Ölçeğinin (OFİ Ölçeği) (OASIS: The Obesity Awareness and Insight Scale) Türkçeye ve Türk kültürüne uyarlanarak geçerlilik ve güvenirlik çalışmalarının yapılmasıdır. Gereç ve yöntem: Metodolojik tipteki bu araştırma bir eğitim ve araştırma hastanesinin endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları polikliniği ile bir eğitim aile sağlığı merkezinde yürütülmüştür. Araştırma örneklemini bu birimlere başvuruda bulunan165 fazla kilolu/obez birey oluşturmuştur. Veriler Görüşme Formu ve "Obezite Farkındalığı ve İçgörü Ölçeği (OFİ)" (www.illnessawarenessscales.com) ile toplanmıştır. Ölçeğin geçerlilik analizleri "Kapsam Geçerlilik İndeksi, Açımlayıcı Faktör Analizi" ile, güvenilirlik analizleri "değişmezlik, iç tutarlılık ve madde toplam puan korelasyonu" ile yapılmıştır.
Clinical Nutrition, Sep 1, 2019
Turkish Journal of Family Practice
Bu dergide yer alan yazı, makale, fotoğraf ve illüstrasyonların elektronik ortamlarda dahil olmak... more Bu dergide yer alan yazı, makale, fotoğraf ve illüstrasyonların elektronik ortamlarda dahil olmak üzere kullanma ve çoğaltılma hakları Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği'ne aittir. Yazılı ön izin olmaksızın materyallerin tamamının ya da bir bölümünün çoğaltılması yasaktır. © Rights to the use and reproduction, including in the electronic media, of all communications, papers, photographs and illustrations appearing in this journal belong to Turkish Association of Family Physicians. Reproduction without prior written permission of part or all of any material is forbidden.
The Journal of Turkish Family Physician, 2015
İLETİŞİM Gülseren Pamuk1, Barış Önder Pamuk2, Hüseyin Can3 1Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi... more İLETİŞİM Gülseren Pamuk1, Barış Önder Pamuk2, Hüseyin Can3 1Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Aile Hekimliği Kliniği, Uzm. Dr., İzmir. 2Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı/ İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji Kliniği, Doç. Dr., İzmir. 3 Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Aile Hekimliği Anabilim Dalı/ İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği Kliniği, Yrd.Doç. Dr., İzmir.
Clinical Nutrition, 2017
between 1st January and 30th of July 2015. 80 patients were categorized under RS risk groups foll... more between 1st January and 30th of July 2015. 80 patients were categorized under RS risk groups following NICE guidelines 2006. High (HRS) and low (LRS) risk RS groups were compared focusing on the initial clinical approach and onset of biochemical features of RS (hypophosphatemia, hypokalemia and hypomagnesemia). Results: 60 patients (75%) were at HRS and received lower initial calories (12.8 [8.9-18.9] Kcal/Kg/Day, p < 0.05). All high risk patients received a high potency vitamin preparation compared to 35% in the low risk group (65% C.I.:44.1%-85.9%, p < 0.05). Daily phosphate, magnesium and potassium plasma levels were monitored in 25%, 30% and 53.8% of patients, respectively. Hypophosphatemia, and, hypomagnesaemia and hypokalemia, developed in 30% and 27.5% patients, respectively. 67 (83.8%) patients had at least one electrolyte abnormality, occurring more frequently in HRS patients (p < 0.05). Conclusion: The nutritional assessment, treatment, and follow up of patients on PN were conducted in accordance with recommendations, though biochemical RS features occur despite following NICE Guidelines. HRS vs. LRS patients were more likely to have electrolyte abnormalities after receiving PN regardless of precautions: irregular biochemistry monitoring may have contributed to this and should be addressed. Further research is required on the initial nutritional approach to prevent RS in high risk patients.
Aile Hekimliği ve Palyatif Bakım, 2016
Giriş: Palyatif bakım hastalarında en sık görülen ve belki de en önemli semptom, "ölümün kendisin... more Giriş: Palyatif bakım hastalarında en sık görülen ve belki de en önemli semptom, "ölümün kendisinden daha korkunç" olarak tanımlanan şiddetli ağrıdır. Çalışmamızda ağrı şikayeti olan kanser hastalarında palyatif ağrı tedavisinin etkinliğinin belirlenmesi amaçlandı.
Aile Hekimliği ve Palyatif Bakım, 2016
Giriş: Çocukluktan yetişkinliğe geçişte, sağlık alışkanlıklarının ve cinsel davranışlarının şekil... more Giriş: Çocukluktan yetişkinliğe geçişte, sağlık alışkanlıklarının ve cinsel davranışlarının şekillenmeye başladığı bir dönem olması nedeni ile gençlik dönemi cinsel sağlık/üreme sağlığı konularında öncelikli olarak ele alınması gereken bir dönemdir. Çalışmanın amacı tıp fakültesi öğrencilerinin cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve korunma yöntemleri konusunda bilgi ve tutumlarını değerlendirmektir. Yöntem: Araştırmacılar tarafından uygun literatür taraması yapılarak oluşturulmuş olan 23 başlıktan oluşan anket formu, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dönem 3 öğrencilerine bir aylık sürede katılımcıların sözel onamı alındıktan sonra yüz yüze görüşme tekniği ile uygulandı. Araştırma verileri SPSS 20,0 demo paket programında analiz edildi. P değerinin 0,05'in altında olduğu durumlar istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. Bulgular: Araştırmaya katılan öğrencilerin (n=104) yaş ortalaması 21,88 ± 1,9 yıl olup, yüzde %51,0'ı (n=53) kadın, %49,0'ı (n=51) erkek idi. Öğrencilerin %92,3'ü gebelikten korunma yöntemleri ile ilgili eğitim aldığını belirtti. Katılımcılar tarafından en çok bilinen iki korunma yöntemi sırası ile; %99,0 (n=103) kondom ve %95,2 (n=99) oral kontraseptif kullanımı idi. Cinsel yolla bulaşan hastalıkların risk faktörlerinin tamamına (hayat kadınları, çok eşlilik, eşcinsellik, aktif cinsel yaşam, madde bağımlılığı) doğru yanıt verilme oranı %22,1 (n=23) olarak saptandı. Sonuç: Erken dönem de gençlerin CYBH konusundaki bilgilerinin tespiti ve ne tür hizmete gereksinimlerinin olduğunun saptanması, internetteki bilgilerin doğruluğunun denetlenmesi için ilgili birimlerle işbirliğinin yapılması, gençlerin CYBH konusunda eğitilmesi ve bu hastalıkların önlenmesi, ayrıca var olan hastalıkların daha fazla probleme neden olmadan tedavi edilmeleri önemlidir.
Forbes Journal of Medicine, 2021
tarafından yayınlanmıştır. Bu dergide yayınlanan bütün makaleler Creative Commons 4.0 Uluslararas... more tarafından yayınlanmıştır. Bu dergide yayınlanan bütün makaleler Creative Commons 4.0 Uluslararası Lisansı (CC-BY) ile lisanslanmıştır.
Aim: The aim of this study is to determine the nutritional status of individuals with type 2 diab... more Aim: The aim of this study is to determine the nutritional status of individuals with type 2 diabetes and their behaviors towards diabetes who applied to the endocrine polyclinic of a university hospital in İzmir. Material and Methods: A total of 135 individuals with type 2 diabetes [men (n:40), women (n:95)] were included in the study. Nutritional status and behaviors towards diabetes of the individuals were evaluated using the questionnaire. The data were summarized as number, percentage, mean, standard deviation, and median values, and the chi-square test was used to compare qualitative data. Independent Samples t test was used for normally distributed variables, and Mann Whitney U test was used for non-normally distributed variables. Determination of Nutritional Status of Individuals with Type 2 Diabetes and Their Behaviors towards Diabetes ÖZ Amaç: Bu araştırmanın amacı, İzmir ilinde bir üniversite hastanesinin Endokrin Polikliniği'ne başvuran tip 2 diyabetli bireylerin beslenme durumlarının saptanması ve diyabete yönelik davranışlarının belirlenmesidir. Gereç ve Yöntemler: Araştırmaya, tip 2 diyabetli 135 birey [erkek (n:40), kadın (n:95)] dâhil edilmiştir. Anket formu kullanılarak bireylerin beslenme durumu ve diyabete yönelik davranışları değerlendirilmiştir. Veriler sayı, yüzde, ortalama, standart sapma, ortanca değerleriyle özetlenmiş, nitel verilerin karşılaştırılmasında ki-kare testi uygulanmıştır. Normal dağılan değişkenler için bağımsız örneklemlerde t testi, normal dağılmayan değişkenler için Mann Whitney U testi uygulanmıştır.