Ilker Mimiroğlu - Academia.edu (original) (raw)

Uploads

Papers by Ilker Mimiroğlu

Research paper thumbnail of Datça Hızırşah Kilisesi

İslam sanat, tarih, edebiyat ve musikisi dergisi, Jun 30, 2019

Muğla ilinin Datça ilçesi sınırları içerisinde yer alan eser, antik dönemden itibaren zengin kült... more Muğla ilinin Datça ilçesi sınırları içerisinde yer alan eser, antik dönemden itibaren zengin kültür varlıklarına ev sahipliği yapan Datça yarımadasındaki Osmanlı dönemine ait tek kilisedir. Osmanlı devletinde 1774 tarihli Küçük Kaynarca Antlaşması ile başlayan azınlıklara yeniden kilise inşa etme izni sonrasında gelişen süreçte, Anadolu’da Hıristiyan azınlıkların yaşadığı bölgelerde yoğun imar faaliyetleri gerçekleşmiştir. Osmanlı padişahlarının himayesinde gerçekleşen bu faaliyetlerde birçok eski yapı ya tamir edilmiş ya da yeni kiliseler inşa edilmiştir. Bu kapsamda inşa edilen yapılardan Anadolu’nun en güney batı noktasında yer alan, Datça Yarımadasındaki tek Osmanlı dönemi kilisesi olan Datça Hızırşah Kilisesi çalışmamızın konusunu oluşturmaktadır. Ortaçağ’a ait bir kilise kalıntısı üzerine inşa edildiği düşünülen yapı, doğu-batı doğrultusunda tek nefli dikdörtgen planlıdır. Doğu cephesine eklenmiş içten yarım daire, dıştan ise yedi cepheli bir apsisi bulunan eserin bir kitabesi bulunmamakla birlikte, son yıllarda gerçekleştirilen restorasyon çalışmalarında naos duvarında ortaya çıkarılan 1890 tarihinin inşa tarihi olabileceği düşünülmektedir. Kuzey girişin sövesindeki taş süsleme, naos içerisinde yer alan duvar paye başlıkları ve naos duvarlarındaki silmelerde bulunan stuko süslemeler ile naosun beşik tonoz örtüsünde yer alan kalem işi süslemeler, yapının süsleme programını oluşturmaktadır. 2015-2017 yılları arasında gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları ile bugünkü halini alan yapı, günümüzde Hızırşah Kültür Evi olarak hizmet görmektedir. Bu çalışmada Datça Hızırşah Kilisesi’nin mimari ve süsleme özellikleri ayrıntılı bir şekilde tanımlanarak; Osmanlı dönemi Anadolu kilise mimarisi içerisindeki yeri, benzer örnekler eşliğinde değerlendirilecektir.

Research paper thumbnail of Koyunoğlu Şehir Müze ve Kütüphanesinde Bulunan Osmanlı Dönemi Kılıçları

History studies, Aug 1, 2020

Tarih öncesi çağlardan itibaren insanoğlunun en çok kullandığı kesici silahlardan birisi olan kıl... more Tarih öncesi çağlardan itibaren insanoğlunun en çok kullandığı kesici silahlardan birisi olan kılıç, dönem ve kültürlere bağlı olarak biçim, teknik ve süsleme özellikleri bakımından farklılıklar göstermiştir. Türk kültürü ve sanatında da son derece önemli bir yer teşkil eden kılıçlar, önemli bir saldırı ve savunma aracı olmasının yanında, törenlerinde vazgeçilmez bir unsuru olarak kullanılmıştır. Ahmet Rasih İzzet Koyunoğlu'nun 1913 yılından itibaren biriktirdiği çok değerli eserleri Konya Belediyesi'ne bağışlaması ve bu eserler için müstakil bir binanın yapılmasıyla 1984 yılında hizmete açılan ve Türkiye'de belediyeler tarafından kurulmuş ilk özel müze olan Koyunoğlu Şehir Müze ve Kütüphanesi, Anadolu Medeniyetlerine ait arkeolojik buluntular, etnografik eserler, halılar, kilimler, mutfak eşyaları, silahlar, sikkeler, tespihler, yazma eserler ve farklı türlerde basılı kitaplardan oluşan oldukça zengin bir koleksiyona sahiptir. Müzenin koleksiyonunda bulunan silahları ateşli ve ateşsiz silahlar olarak sınıflandırmak mümkündür. Ateşsiz silahlar içinde kılıçlar, hançerler, teberler, gürzler, baltalar ve kamalar sayılabilir. Bu çalışma kapsamında bahsi geçen silahlardan yalnızca Osmanlı dönemine ait olan kılıçlar incelenmiştir. Bu doğrultuda müzede bulunan ve henüz yayınlarda yer almayan 26 adet kılıç ve bir adet kılıç sapı konumuz kapsamında ayrıntılı bir biçimde tanıtılmıştır. Malzeme, teknik, form ve süsleme açısından ayrıntılı olarak değerlendirilen bu eserler, farklı müze ve özel koleksiyonlardaki benzer örneklerle kıyaslanmıştır. İncelediğimiz silahlarda malzeme olarak namlu kısımlarında çelik ve demir, kabza kısımlarında kemik, pirinç ve ahşap, kınlarda ise ahşap üzerine deri kaplama ve nikelaj kullanıldığı tespit edilmiştir. Eserlerin süslemelerinin zemin oyma, kabartma ve kazıma tekniklerinde yapıldığı görülmektedir. Süsleme kompozisyonları bakımından geometrik, figürlü ve bitkisel motiflerin yanı sıra yazıya da yer verilmiştir. Geometrik motifler içinde zikzaklar, birbirini farklı açılarda kesen ışınsal çizgiler, ay-yıldız, daire formları ve "C" kıvrımları sayılabilir. Bitkisel süslemede barok-rokoko tarzı kıvrım dallar, altı yapraklı çiçekler, yapraklar ve selvi motifleri görülmektedir. Eserlerin bazılarının kabzalarında aslan, bazılarının namlularında insan ve kartal ve bir eserin kınında yılan-ejder figürü işlenmiştir. Kılıçların bir kısmında Arap ve Latin alfabesiyle yazılmış yazılar görülmektedir. Kazıma ve kakma tekniğinde yazılan bu yazıların bir kısmında tarih belirtilmiştir. Ele alınan örneklerin üzerlerinde bulunan tarihlerden ve bezeme kompozisyonlarından yola çıkılarak tamamının geç dönem Osmanlı eserleri oldukları tespit edilmiştir. Yaptığımız bu

Research paper thumbnail of Ni̇ğde Müzesi̇nde Yer Alan Sedef Eserler

Research paper thumbnail of Doğu Karadeniz Bölgesinde Bir Roma Lejyon Kenti Satala

Social sciences studies journal (sssjournal), 2019

Research paper thumbnail of Ankara Etnografya Müzesi̇’Ndeki̇ İki̇ Gümüş Ki̇tap Kapaği Üzeri̇ne Görüşler

Gaziantep University Journal of Social Sciences

Altın, gümüş ve bakır levhalar üzerine yapılan süslemelerle zenginleştirilen kitap kapakları ökar... more Altın, gümüş ve bakır levhalar üzerine yapılan süslemelerle zenginleştirilen kitap kapakları ökaristi ayininin vazgeçilmez bir parçası olarak karşımıza çıkar. Erken Hıristiyan toplumların fildişi diptiklerden etkilenerek üretilen kitap kapakları zaman içinde gelişim göstererek farklı tasarımlarla geliştirilmiştir. Değerli taşlarla ve zarif işçilikle süslenen kitap muhafazaları sanatsal bakımından değerlidir. Bu özel kitap kapakları kütüphanelerde kullanılmasından ziyade kiliselerde düzenlenen ayinlerde liturjik bir parçası olarak kullanılmıştır. Farklı dönemlerde yeni tasarımlarla karşımıza çıkan kitap kapakları gerek malzeme gerek üzerinde taşıdığı ikonografi bakımından farklı dönemler içerisinde gelişmiştir. Lakin hiçbir zaman amacının dışında kullanılmamış, her zaman ökaristi ayininin vazgeçilmez bir parçası olarak kullanılmıştır. Eski ve Yeni Ahitten alınan konularla biçimlendirilen kapaklarda çoğunlukla İsa’nın çarmıha gerilmesi ve diriliş sahneleri işlenmiştir. Araştırma konum...

Research paper thumbnail of Artophorion in Akşehi̇r Nasreddi̇n Hoca Museum of Archeology and Ethnography

IEDSR Association, 2021

The subject of the research is the artophorion exhibited in the Nasreddin Hodja Archeology and Et... more The subject of the research is the artophorion exhibited in the Nasreddin Hodja Archeology and Ethnography Museum, registered at Selçuk Neighborhood, Ulucami Street No. 20 in Akşehir District of Konya. The bread and wine obtained from the eucharist, which is held on the last Thursday before Easter, are preserved in the Artophorions standing on the altar, one of the most important liturgical elements in the church. In this context, artophorions have a special importance. It was determined that the artophorion, whose architectural and general features were examined during the surveys carried out in 2019, has not been documented in any scientific study before. Within the scope of the study, photographs of the artophorion were taken, drawings were prepared and detailed descriptions were made. Artophorion; analyzed within the scope of material-technical, ornamentation, style and iconography features, and then evaluated comparatively with similar contemporary examples in Anatolia and outs...

Research paper thumbnail of Provenance and geological and geomechanical properties of building stones used in the construction of the Lyrbe ancient city (Manavgat, Antalya, Turkey)

Environmental Earth Sciences, 2021

The Lyrbe, located 12 km northeast of Manavgat (Antalya), is one of the important ancient cities ... more The Lyrbe, located 12 km northeast of Manavgat (Antalya), is one of the important ancient cities in the Pamphylia Province. Although the history of the city dates back to the Hellenistic period, the settlement mostly belongs to the Roman period. The agora, bath, necropolis church, temples and cisterns are partly survived structures in the city until today. The agora is the most important structure among them and composed of library, archive rooms, temple, fountain and bouleuterion. In this study, the provenance of the conglomerate and sandstone ashlars used in the construction of the Lyrbe city was investigated by analyzing and comparing the petrographic and geotechnical properties of rocks in the city structures and in the quarries. The mineralogical, textural and geotechnical properties of the rocks were obtained. In situ non-destructive test measurements were also carried out on the surface of the building’s conglomerate and sandstone ashlars together with in conglomerates and sandstones from documented quarries. The obtained results showed that the different rock samples from both the city structures and quarries have similar geological and index-mechanical properties. The results enabled to identify the provenance of the conglomerate and sandstone ashlars used in the construction of the Lyrbe city. Therefore, this study will contribute for future restoration and conservation works of the Lyrbe ancient city heritage.

Research paper thumbnail of Konya Koyunoğlu Müzesi̇'Nde Yer Alan Bi̇r Grup Saldiri Ve Savunma Aleti̇

Social Sciences Studies Journal, 2020

Research paper thumbnail of Lykaoni̇a Eyaleti̇nde Bi̇r Kent Lystra

Sosyal Bilimler Dergisi sobider, 2017

Research paper thumbnail of Akşehi̇r Müzesi̇’Nde Bulunan Bi̇zans Kurşun Mühürleri̇

Insanoglu tarafindan tarihoncesi donemlerden itibaren kullanilan muhurler, aitlik bildiren ve uze... more Insanoglu tarafindan tarihoncesi donemlerden itibaren kullanilan muhurler, aitlik bildiren ve uzerinde bulundugu nesnenin guvenligini saglayan bir obje olarak butun kulturlerde kullanilmistir. Baslangicta tas, kemik ve kil malzemenin tercih edildigi muhurlerde, M.S. 4. yuzyildan itibaren kursun malzemenin de kullanildigi gorulmektedir. Kursun muhurler, M.S. 4. yuzyildan Istanbul’un Fethi’ne kadar Dogu Roma Devleti’nde en cok tercih edilen muhur turudur. Muhurler; ait olduklari kisiler hakkinda (isim, unvan ve meslekleri gibi) cok degerli bilgiler vermelerinin yani sira bulunduklari yerlesim yeri icin de onemli birer tarihsel materyaldirler. Bu calisma kapsaminda Aksehir Muzesi’nde bulunan on iki adet kursun muhur ayrintili olarak ele alinmis, bunlarin Bizans sanati ve tarihi icindeki yeri ve onemi saptanmaya calisilmistir. M.S. 8-12.yuzyillar arasina tarihlenen muhurlerin cogunlukla asker ve din gorevlilerine ait olduklari gorulmustur. Bu sonuc antik Philomelion (Aksehir) kentinin h...

Research paper thumbnail of Ni̇ğde Müzesi̇nde Yer Alan Sedef Eserler

the Journal of Academic Social Sciences, 2018

Research paper thumbnail of Datça Hızırşah Kilisesi

İslam sanat, tarih, edebiyat ve musikisi dergisi, Jun 30, 2019

Muğla ilinin Datça ilçesi sınırları içerisinde yer alan eser, antik dönemden itibaren zengin kült... more Muğla ilinin Datça ilçesi sınırları içerisinde yer alan eser, antik dönemden itibaren zengin kültür varlıklarına ev sahipliği yapan Datça yarımadasındaki Osmanlı dönemine ait tek kilisedir. Osmanlı devletinde 1774 tarihli Küçük Kaynarca Antlaşması ile başlayan azınlıklara yeniden kilise inşa etme izni sonrasında gelişen süreçte, Anadolu’da Hıristiyan azınlıkların yaşadığı bölgelerde yoğun imar faaliyetleri gerçekleşmiştir. Osmanlı padişahlarının himayesinde gerçekleşen bu faaliyetlerde birçok eski yapı ya tamir edilmiş ya da yeni kiliseler inşa edilmiştir. Bu kapsamda inşa edilen yapılardan Anadolu’nun en güney batı noktasında yer alan, Datça Yarımadasındaki tek Osmanlı dönemi kilisesi olan Datça Hızırşah Kilisesi çalışmamızın konusunu oluşturmaktadır. Ortaçağ’a ait bir kilise kalıntısı üzerine inşa edildiği düşünülen yapı, doğu-batı doğrultusunda tek nefli dikdörtgen planlıdır. Doğu cephesine eklenmiş içten yarım daire, dıştan ise yedi cepheli bir apsisi bulunan eserin bir kitabesi bulunmamakla birlikte, son yıllarda gerçekleştirilen restorasyon çalışmalarında naos duvarında ortaya çıkarılan 1890 tarihinin inşa tarihi olabileceği düşünülmektedir. Kuzey girişin sövesindeki taş süsleme, naos içerisinde yer alan duvar paye başlıkları ve naos duvarlarındaki silmelerde bulunan stuko süslemeler ile naosun beşik tonoz örtüsünde yer alan kalem işi süslemeler, yapının süsleme programını oluşturmaktadır. 2015-2017 yılları arasında gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları ile bugünkü halini alan yapı, günümüzde Hızırşah Kültür Evi olarak hizmet görmektedir. Bu çalışmada Datça Hızırşah Kilisesi’nin mimari ve süsleme özellikleri ayrıntılı bir şekilde tanımlanarak; Osmanlı dönemi Anadolu kilise mimarisi içerisindeki yeri, benzer örnekler eşliğinde değerlendirilecektir.

Research paper thumbnail of Koyunoğlu Şehir Müze ve Kütüphanesinde Bulunan Osmanlı Dönemi Kılıçları

History studies, Aug 1, 2020

Tarih öncesi çağlardan itibaren insanoğlunun en çok kullandığı kesici silahlardan birisi olan kıl... more Tarih öncesi çağlardan itibaren insanoğlunun en çok kullandığı kesici silahlardan birisi olan kılıç, dönem ve kültürlere bağlı olarak biçim, teknik ve süsleme özellikleri bakımından farklılıklar göstermiştir. Türk kültürü ve sanatında da son derece önemli bir yer teşkil eden kılıçlar, önemli bir saldırı ve savunma aracı olmasının yanında, törenlerinde vazgeçilmez bir unsuru olarak kullanılmıştır. Ahmet Rasih İzzet Koyunoğlu'nun 1913 yılından itibaren biriktirdiği çok değerli eserleri Konya Belediyesi'ne bağışlaması ve bu eserler için müstakil bir binanın yapılmasıyla 1984 yılında hizmete açılan ve Türkiye'de belediyeler tarafından kurulmuş ilk özel müze olan Koyunoğlu Şehir Müze ve Kütüphanesi, Anadolu Medeniyetlerine ait arkeolojik buluntular, etnografik eserler, halılar, kilimler, mutfak eşyaları, silahlar, sikkeler, tespihler, yazma eserler ve farklı türlerde basılı kitaplardan oluşan oldukça zengin bir koleksiyona sahiptir. Müzenin koleksiyonunda bulunan silahları ateşli ve ateşsiz silahlar olarak sınıflandırmak mümkündür. Ateşsiz silahlar içinde kılıçlar, hançerler, teberler, gürzler, baltalar ve kamalar sayılabilir. Bu çalışma kapsamında bahsi geçen silahlardan yalnızca Osmanlı dönemine ait olan kılıçlar incelenmiştir. Bu doğrultuda müzede bulunan ve henüz yayınlarda yer almayan 26 adet kılıç ve bir adet kılıç sapı konumuz kapsamında ayrıntılı bir biçimde tanıtılmıştır. Malzeme, teknik, form ve süsleme açısından ayrıntılı olarak değerlendirilen bu eserler, farklı müze ve özel koleksiyonlardaki benzer örneklerle kıyaslanmıştır. İncelediğimiz silahlarda malzeme olarak namlu kısımlarında çelik ve demir, kabza kısımlarında kemik, pirinç ve ahşap, kınlarda ise ahşap üzerine deri kaplama ve nikelaj kullanıldığı tespit edilmiştir. Eserlerin süslemelerinin zemin oyma, kabartma ve kazıma tekniklerinde yapıldığı görülmektedir. Süsleme kompozisyonları bakımından geometrik, figürlü ve bitkisel motiflerin yanı sıra yazıya da yer verilmiştir. Geometrik motifler içinde zikzaklar, birbirini farklı açılarda kesen ışınsal çizgiler, ay-yıldız, daire formları ve "C" kıvrımları sayılabilir. Bitkisel süslemede barok-rokoko tarzı kıvrım dallar, altı yapraklı çiçekler, yapraklar ve selvi motifleri görülmektedir. Eserlerin bazılarının kabzalarında aslan, bazılarının namlularında insan ve kartal ve bir eserin kınında yılan-ejder figürü işlenmiştir. Kılıçların bir kısmında Arap ve Latin alfabesiyle yazılmış yazılar görülmektedir. Kazıma ve kakma tekniğinde yazılan bu yazıların bir kısmında tarih belirtilmiştir. Ele alınan örneklerin üzerlerinde bulunan tarihlerden ve bezeme kompozisyonlarından yola çıkılarak tamamının geç dönem Osmanlı eserleri oldukları tespit edilmiştir. Yaptığımız bu

Research paper thumbnail of Ni̇ğde Müzesi̇nde Yer Alan Sedef Eserler

Research paper thumbnail of Doğu Karadeniz Bölgesinde Bir Roma Lejyon Kenti Satala

Social sciences studies journal (sssjournal), 2019

Research paper thumbnail of Ankara Etnografya Müzesi̇’Ndeki̇ İki̇ Gümüş Ki̇tap Kapaği Üzeri̇ne Görüşler

Gaziantep University Journal of Social Sciences

Altın, gümüş ve bakır levhalar üzerine yapılan süslemelerle zenginleştirilen kitap kapakları ökar... more Altın, gümüş ve bakır levhalar üzerine yapılan süslemelerle zenginleştirilen kitap kapakları ökaristi ayininin vazgeçilmez bir parçası olarak karşımıza çıkar. Erken Hıristiyan toplumların fildişi diptiklerden etkilenerek üretilen kitap kapakları zaman içinde gelişim göstererek farklı tasarımlarla geliştirilmiştir. Değerli taşlarla ve zarif işçilikle süslenen kitap muhafazaları sanatsal bakımından değerlidir. Bu özel kitap kapakları kütüphanelerde kullanılmasından ziyade kiliselerde düzenlenen ayinlerde liturjik bir parçası olarak kullanılmıştır. Farklı dönemlerde yeni tasarımlarla karşımıza çıkan kitap kapakları gerek malzeme gerek üzerinde taşıdığı ikonografi bakımından farklı dönemler içerisinde gelişmiştir. Lakin hiçbir zaman amacının dışında kullanılmamış, her zaman ökaristi ayininin vazgeçilmez bir parçası olarak kullanılmıştır. Eski ve Yeni Ahitten alınan konularla biçimlendirilen kapaklarda çoğunlukla İsa’nın çarmıha gerilmesi ve diriliş sahneleri işlenmiştir. Araştırma konum...

Research paper thumbnail of Artophorion in Akşehi̇r Nasreddi̇n Hoca Museum of Archeology and Ethnography

IEDSR Association, 2021

The subject of the research is the artophorion exhibited in the Nasreddin Hodja Archeology and Et... more The subject of the research is the artophorion exhibited in the Nasreddin Hodja Archeology and Ethnography Museum, registered at Selçuk Neighborhood, Ulucami Street No. 20 in Akşehir District of Konya. The bread and wine obtained from the eucharist, which is held on the last Thursday before Easter, are preserved in the Artophorions standing on the altar, one of the most important liturgical elements in the church. In this context, artophorions have a special importance. It was determined that the artophorion, whose architectural and general features were examined during the surveys carried out in 2019, has not been documented in any scientific study before. Within the scope of the study, photographs of the artophorion were taken, drawings were prepared and detailed descriptions were made. Artophorion; analyzed within the scope of material-technical, ornamentation, style and iconography features, and then evaluated comparatively with similar contemporary examples in Anatolia and outs...

Research paper thumbnail of Provenance and geological and geomechanical properties of building stones used in the construction of the Lyrbe ancient city (Manavgat, Antalya, Turkey)

Environmental Earth Sciences, 2021

The Lyrbe, located 12 km northeast of Manavgat (Antalya), is one of the important ancient cities ... more The Lyrbe, located 12 km northeast of Manavgat (Antalya), is one of the important ancient cities in the Pamphylia Province. Although the history of the city dates back to the Hellenistic period, the settlement mostly belongs to the Roman period. The agora, bath, necropolis church, temples and cisterns are partly survived structures in the city until today. The agora is the most important structure among them and composed of library, archive rooms, temple, fountain and bouleuterion. In this study, the provenance of the conglomerate and sandstone ashlars used in the construction of the Lyrbe city was investigated by analyzing and comparing the petrographic and geotechnical properties of rocks in the city structures and in the quarries. The mineralogical, textural and geotechnical properties of the rocks were obtained. In situ non-destructive test measurements were also carried out on the surface of the building’s conglomerate and sandstone ashlars together with in conglomerates and sandstones from documented quarries. The obtained results showed that the different rock samples from both the city structures and quarries have similar geological and index-mechanical properties. The results enabled to identify the provenance of the conglomerate and sandstone ashlars used in the construction of the Lyrbe city. Therefore, this study will contribute for future restoration and conservation works of the Lyrbe ancient city heritage.

Research paper thumbnail of Konya Koyunoğlu Müzesi̇'Nde Yer Alan Bi̇r Grup Saldiri Ve Savunma Aleti̇

Social Sciences Studies Journal, 2020

Research paper thumbnail of Lykaoni̇a Eyaleti̇nde Bi̇r Kent Lystra

Sosyal Bilimler Dergisi sobider, 2017

Research paper thumbnail of Akşehi̇r Müzesi̇’Nde Bulunan Bi̇zans Kurşun Mühürleri̇

Insanoglu tarafindan tarihoncesi donemlerden itibaren kullanilan muhurler, aitlik bildiren ve uze... more Insanoglu tarafindan tarihoncesi donemlerden itibaren kullanilan muhurler, aitlik bildiren ve uzerinde bulundugu nesnenin guvenligini saglayan bir obje olarak butun kulturlerde kullanilmistir. Baslangicta tas, kemik ve kil malzemenin tercih edildigi muhurlerde, M.S. 4. yuzyildan itibaren kursun malzemenin de kullanildigi gorulmektedir. Kursun muhurler, M.S. 4. yuzyildan Istanbul’un Fethi’ne kadar Dogu Roma Devleti’nde en cok tercih edilen muhur turudur. Muhurler; ait olduklari kisiler hakkinda (isim, unvan ve meslekleri gibi) cok degerli bilgiler vermelerinin yani sira bulunduklari yerlesim yeri icin de onemli birer tarihsel materyaldirler. Bu calisma kapsaminda Aksehir Muzesi’nde bulunan on iki adet kursun muhur ayrintili olarak ele alinmis, bunlarin Bizans sanati ve tarihi icindeki yeri ve onemi saptanmaya calisilmistir. M.S. 8-12.yuzyillar arasina tarihlenen muhurlerin cogunlukla asker ve din gorevlilerine ait olduklari gorulmustur. Bu sonuc antik Philomelion (Aksehir) kentinin h...

Research paper thumbnail of Ni̇ğde Müzesi̇nde Yer Alan Sedef Eserler

the Journal of Academic Social Sciences, 2018