Melike Öztürk - Academia.edu (original) (raw)
Papers by Melike Öztürk
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Lokman Hekim Tıp Tarihi ve Folklorik Tıp Dergisi
Aim: This research was conducted to determine the intercultural sensitivity levels of Çukurova Un... more Aim: This research was conducted to determine the intercultural sensitivity levels of Çukurova University Faculty of Health Sciences, Midwifery and Nursing Department students.Method: The research was designed in a descriptive type, and the data were collected between 2 May and 10 June 2018. The sample of the study consisted of 1184 students who volunteered to participate in the study and filled out the forms completely. Data were collected using the socio-demographic data form and the Intercultural Sensitivity Scale developed by Chen and Starosta.Results: 78.9% of the participants were nursing students, 21.1% were midwifery students, and 75.7% were women. The rate of those living in the Mediterranean region was 83.3%, the rate of those living in the city center was 58.8%, and the rate of those who evaluated their economic status as medium was calculated as 69.4%. It was determined that the total mean score of the Intercultural Sensitivity Scale of the students participating in the ...
Amaç: Bu çalışma, ebelik bölümüne eğitim gören ebelik öğrencilerinin bilişüstü farkındalık düzeyl... more Amaç: Bu çalışma, ebelik bölümüne eğitim gören ebelik öğrencilerinin bilişüstü farkındalık düzeylerini değerlendirmek ve bu düzeyin mesleki yeterlilik ile olan ilişkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Çalışmanın örneklemini Çukurova Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü’nde eğitim gören ve çalışmaya katılmayı kabul eden 3. ve 4. sınıf ebelik öğrencileri oluşturmuştur. Veriler, “Bilişüstü Farkındalık Envanteri (BFE)” ve Uluslararası Ebelik Konfederasyonu (ICM) Yeterlilik Alanları Envanteri ile araştırmacı tarafından geliştirilen “Kişisel Bilgi Formu” ile toplanmıştır. Bulgular: Çalışmaya katılan ebelik öğrencilerin yaş ortalaması 22±1.23’dür. Öğrencilerin %63,3’ü ebelik bölümünü isteyerek tercih etmiş ve isteyerek gelen öğrencilerden %44,3’ü mezun olduktan sonra iş bulma olasılığı diğer alanlara göre daha fazla olduğu için, %35,7’si ise ileride ebe olarak çalışmanın kendisine zevk vereceğini düşündüğü için seçtiklerini ifade etmişlerdir. Öğrenciler kendiler...
Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi
Health Sciences Quarterly
Medical malpractice could result from personal reasons such as negligence, carelessness, ignoranc... more Medical malpractice could result from personal reasons such as negligence, carelessness, ignorance, lack of skills, and insufficiency in patient care. The aim of the authors of this study to determine the knowledge, views, experiences and observations of midwives about malpractice. The study was carried out between April-September 2013, on 75 midwiwes working in three different hospitals in a city of Turkey. The semi-structured interview form developed by researcher has been used. It has been determined that the causes of malpractice are mostly thought by midwives as inability and inexperience in profession (90.7%), carelessness (86.7%) and lack of attention (40%). It has been determined that 24% of the midwives has witnessed a faulty medical practice and 5.4% of midwives make medical errors. The most observed types of medical errors encountered by midwives; umbilical cord prolapses due to amniyotomy prematurely (42.7%), damage to the anal sphincter during episiotomy (62.7%) and for...
Prekonsepsiyonel dönem, gebe kalmadan önceki süreci kapsamakta ve sağlıklı bir gebelik için gebe ... more Prekonsepsiyonel dönem, gebe kalmadan önceki süreci kapsamakta ve sağlıklı bir gebelik için gebe kalmadan önce kadını değerlendirmeyi hedeflemektedir. Bu dönemde kadına gebeliğe yönelik verilen hizmetler sınırlı olmakla birlikte son derece etkili uygulamalardır. Kanıt derecesi “A”, kanıtın kalitesi ise “iyi” olarak değerlendirilmektedir. Nöral tüp defektlerinin önlenmesi için folik asit kullanımı, gelişimsel anomalileri engellemek için koruyucu aşılama ve genetik danışmanlık hizmetleri prekonsepsiyonel dönem kanıt temelli uygulamalardır. Folik asit desteğinin nöral tüp defeklerini(NTD) azalttığı yönündeki görüş tam anlamıyla kabul görmektedir. Folik asit desteğine başlamak için uygun zaman olarak gebelikten 12 hafta öncesine uzanan bir süreci kapsamaktadır. Kanıta dayalı uygulamaların toplandığı Cochrane veri tabanındaki çalışmalar demir ve folik asit üzerine odaklanmıştır. Prekonsepsiyonel dönemdeki folik asit desteği doğumsal anomaliler üzerinde etkili olan en önemli ajanlardan bi...
Emeklilik, orta yaştan yaşlılığa geçişi belirleyen toplumsal bir dönüm noktası olması nedeniyle y... more Emeklilik, orta yaştan yaşlılığa geçişi belirleyen toplumsal bir dönüm noktası olması nedeniyle yetişkinlerin gelişiminde önemli bir aşamadır. Hemşirelerin, mesleğin yıpratıcı ve zorlu olması, erken yaşta işe başlama, kadın mesleği olması, hemşireliğe toplum tarafından yeterince değer verilmemesi gibi nedenlerle genç yaşta emekliliği tercih ettikleri gözlenmektedir. Tanımlayıcı olarak planlanan araştırmanın evrenini Adana ilindeki çeşitli hastanelerde çalışan 15 yıl ve üzeri çalışma süresi olan hemşireler oluşturmaktadır. Anket formunu doldurmayı kabul eden 125 hemşire araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Hemşirelerin %29.6’sının ailelerinin isteği ile hemşireliği tercih ettiği, %63.2’sinin yasal olarak emekliliği hak ettiğinde hemen emekli olmak istediği, %78.5’inin çocuklarına ve ailesine daha fazla zaman ayırmak istediği için emekli olmak istediği belirlenmiştir. Hemşirelerin mesleği kendi istekleri dışında tercih etmeleri emekliliğe isteği artırdığı görülmüştür. Ancak diğer s...
Giriş: Bir bebeğin yenidoğan yoğun bakım ünitesinde yatması ailede şok, korku, aşırı kaygı, acizl... more Giriş: Bir bebeğin yenidoğan yoğun bakım ünitesinde yatması ailede şok, korku, aşırı kaygı, acizlik hissi, umutsuzluk, kızgınlık, suçluluk gibi karmaşık duyguların yaşanmasına neden olmaktadır. Amaç: Bu çalışma, bebeği yenidoğan yoğun bakım ünitesinde yatan annelerin psikolojik sorunlarının belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel olarak yapılan araştırmanın evrenini 1-31 Mart 2016 tarihleri arasında Adana Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde bebeği yatan anneler oluşturmuştur. Örneklem seçimine gidilmemiş olup araştırmaya gönüllü olarak katılmayı kabul eden anneler örneklemi oluşturmuştur. Veriler araştırmacılar tarafından hazırlanan 20 soruluk anket formu ile toplanmıştır. Etik kurul onayı, kurum yönetiminden izin ve katılımcılardan bilgilendirilmiş onam alınmıştır. Veriler IBM 22.0 programında sayı, yüzde, aritmetik ortalama ve ki-kare ile analiz edilmiştir. Kritik anlamlılık değeri olarak 0.05 alınmıştır. Bulgular: Araştırmaya katılan annelerin yaş ortalaması 25.25±4.87, evlilik yaş ortalaması 20.72±4.29 ve ilk doğumunu yapma yaş ortalaması 21.78±4.34‟tür. Katılımcıların %30.0‟ının ilkokul mezunu olduğu, %83.3‟ünün sosyal güvencesinin olduğu, %81.7‟sinin çalışmadığı, %56.7‟sinin gelir durumunu orta olarak ifade ettiği belirlenmiştir. Katılımcıların %33.3‟ünün yenidoğan yoğun bakım ünitesinde yatan bebeğinin ilk bebeği olduğu, %11.8‟inin bebeğinin doğum haftasının 34‟ten küçük olduğu, %66.7‟sinin bebeğinin doğar doğmaz yenidoğan yoğun bakım ünitesine yatırıldığı, yenidoğan yoğun bakım ünitesine yatırılma nedeninin %38.3 ile solunum sıkıntısı olduğu görülmüştür. Bebeklerin ortalama 7 gündür hastanede yattığı, annelerin %93.3‟ünün bebeğini her gün ziyaret ettiği ve %86.7‟sinin eşi tarafından desteklendiği saptanmıştır. Annelerin hastanede kaldığı süreçte büyük çoğunluğunun sağlık profesyonelleri tarafından bilgilendirildiği, bakımdan ve davranışlarından memnun oldukları belirlenmiştir. Katılımcıların %58.3‟ü bebeğinin hastanede yatması nedeni ile büyük endişe yaşadığını, %73.3‟ü en çok bebeğini kaybetmekten endişe duyduğunu ifade etmiştir. Annelerin bebekleri hastanede yattığında en yüksek oranda üzüntü ve korku yaşadıkları görülmüştür. Katılımcıların yaşadıkları psikolojik sorunlar yaş, gelir durumu, çalışma durumu, bebeğin gebelik haftası, hastanede kalış sürelerine göre değerlendirildiğinde istatistiksel olarak anlamlı bir fark belirlenmemiştir (p>0.05). Sonuç: Araştırma sonucunda bebeği yenidoğan yoğun bakım ünitesinde yatan annelerin çeşitli psikolojik sorunlar yaşadıkları belirlenmiştir. Sağlık profesyonellerinin anneleri bu süreçte bebeklerinin durumu hakkında bilgilendirmeleri ve bebeği ile iletişim kurmalarını desteklemeleri daha az sorun yaşamalarına katkı sağlayabilir
Asian Journal of Research in Nursing and Health, Sep 30, 2021
Giriş: Gebelik fizyolojik bir süreç olmasına rağmen gebe ve ailesi için biyo-psiko sosyal uyum ge... more Giriş: Gebelik fizyolojik bir süreç olmasına rağmen gebe ve ailesi için biyo-psiko sosyal uyum gerektiren benzersiz bir deneyimdir. Ancak yüksek riskli gebeliklerde bu uyum daha zor olmaktadır. Ayrıca gebelikteki risk faktörüne bağlı olarak hastanede kalma ve yatak istirahati alma süresi de uzamakta, bu durum anne adayının stres, anksiyete düzeyini arttırmaktadır. Amaç: Çalışmanın amacı hastanede yatak istirahati önerilen yüksek riskli gebelerin hastanede kalmaya bağlı ortaya çıkan stres düzeylerini ve buna neden olan hastane stresörlerini belirlemektir. Gereç ve Yöntem: Araştırmanın örneklemini, 15 Şubat-15Mart 2016 tarihleri arasında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Kadın doğum kliniğinde, en az üç gündür yatak istirahati alan, 15. hafta ve üstünde gebelik aşamasında bulunan ve çalışmaya katılmayı kabul eden 60 yüksek riskli gebe oluşturmuştur. Veriler “demografik soru formu”, “Antepartum Hastane Stresörleri Ölçeği” kullanılarak elde edilmiş ve frekans, anova, t testi, analizi ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Katılımcıların yaş ortalaması 30.92±4.17 (min:20-max:41), hastanede kalınan gün sayısı ortalaması 5.86±2.21 (min:3-max:17) ve gebelik haftası ortalaması 23.0±27.14 (min:15-max:39)‟dür. Gebelerin %46.7‟sinin ilkokul mezunu, %76.7‟sinin çalışmadığı, %46.7‟sinin gelir düzeyini orta olarak değerlendirdiği, %88.3‟ünün çekirdek aile olduğu belirlenmiştir. Katılımcıların %81.7‟sinin istenilen gebelik olduğu, %31.6‟sının pirimigravida olduğu, %16.7‟sinin vajinal kanama nedeniyle hastanede yattığı %40.0‟ının bu gebeliği ile ilgili daha önce de hastaneye yattığı, evdeki bakımla ilgili konularda %46.7‟sinin aile büyüklerinden destek aldığı, hastanede ise %26.6‟sının eşlerinden destek aldıkları, hastanede vakit geçirmek için %43.3‟ünün televizyon izlediği ve %85.0‟inin daha rahat edeceğini ifade ederek yatak istirahatini evde yapmak istediği saptanmıştır. Hastanede kalınan gün sayısı ile antepartum hastane stresörleri ölçeğinin ayrıma alt boyutu, sağlık profesyonelleri ile iletişim alt boyutu, çevre alt boyutu, sağlık durumu alt boyutu ve kendililik imajı alt boyutu arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur (p≤0.05). Sonuç: Yüksek riskli gebelik nedeniyle hastanede yatak istirahati alma gebelerin stres düzeyini arttırmaktadır. Hastanede kalınan gün sayısı arttıkça bu oranda artmaktadır. Ayrıca bu artış; çevre, evden ayrılma, sağlık durumu gibi birçok faktöre bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Hastanede yatan yüksek riskli gebelerin hastanede kalmak nedeniyle deneyimledikleri stresörlerin ebeler tarafından yapılacak olan eğitim ve danışmanlık hizmetleri ile büyük ölçüde azaltılabileceği öngörülmektedir
Zonguldak Sağlık Yüksekokulu Sağlık Eğitim Araştırma Derg., 2006
TEZ4817Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2003.Kaynakça (s. 94-96) var.xiii, 10... more TEZ4817Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2003.Kaynakça (s. 94-96) var.xiii, 106 s. ; 30 cm.
Global Journal of Guidance and Counseling in Schools: Current Perspectives, 2018
This study is based on the idea that attitudes towards menstruation can be multi-directional, and... more This study is based on the idea that attitudes towards menstruation can be multi-directional, and the physiological and emotional symptom expectations during menstrual period can influence the attitudes. The study population consists of 100 students of the first and second year in Cukurova University Health Sciences Faculty Midwifery Department during 2014–2015 education year and the sample consists of 92 students. Questionnaires included sociodemographic information, menstrual features and menstrual attitude. The data were analysed with IBM 20.0 package program. The average age of the participants is 19.75 ± 1.86 and average menarche age is 13.77 ± 1.25. It is indicated that 87.0% of the participants have knowledge regarding menstruation, yet 48.9% had worries during their first menstruation, 77.2% have regular menstruations, 71.7% experience premenstrual problems and 89.1% experience dysmenorrhoea. Based on high average scores for Menstrual Attitude Scale, i.e., 66.93 ± 8.12, it i...
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Lokman Hekim Tıp Tarihi ve Folklorik Tıp Dergisi, 2020
Amaç: Bu çalışmada, 1927 yılında Hamit Zübeyir tarafından Türk Yurdu dergisinde Osmanlıca yayımla... more Amaç: Bu çalışmada, 1927 yılında Hamit Zübeyir tarafından Türk Yurdu dergisinde Osmanlıca yayımlanan "Doğumla Alakadar Bazı Âdet ve Hurafeler" adlı makale günümüz Türkiye Türkçesine çevrilerek incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışma, Türk Yurdu dergisinin 1927 senesi eylül ayı 6. Cilt 33 numaralı sayısında Hamit Zübeyir Koşay tarafından yayınlanan "Doğumla Alakadar Bazı Âdet ve Hurafeler" başlıklı makalesi üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi tekniği kullanılmıştır. Bulgular: Bu kısımda, eserin günümüz Türkiye Türkçesine çevrilmiş hâli eserde verildiği gibi başlıklar şeklinde ve 15 konu başlığı numaralandırılarak verilmiştir. Sonuç: Eserde bahsedilen âdet ve hurafelerin genellikle İç Anadolu coğrafyasında olan âdet ve hurafeler olduğu görülmektedir. İncelenen âdet ve hurafelerden 3 tanesi doğum öncesi ile ilgili, 12 tanesi ise doğum sonrası uygulanan âdet ve hurafedir. Ülkemizin birçok yerinde geçmişte uygulanmış bazı âdet ve hurafelerin hâlâ uygulandığı bazılarının ise tıbbın ilerleme kaydetmesiyle zararlarının olduğunun ispatlanması sonucu ortadan kalktığı görülmüştür. Sonuç olarak, Anadolu batıl inanç diye tabir edilen âdet ve hurafeler bakımından özellikle de doğum ve hamile kadınlarla ilgili örneklerin çokça olduğu bir coğrafyadır.
Complementary therapies in clinical practice, 2018
This study aims at analyzing the effect of music on pain and anxiety felt by women in labor durin... more This study aims at analyzing the effect of music on pain and anxiety felt by women in labor during their first pregnancy. When the pregnant women in the experimental group progressed into the active phase of the labor, they were made to listen to music in Acemasiran mode with earplugs for 3 h (20 min of listening with 10-min breaks). It was observed that after the first-hour women indicated that their pain was statistically less in the experimental group. Trait anxiety scores of the women in labor were similar for experimental and control groups. Following the practice, state anxiety average scores became lower in favor of the experimental group and the correlation was statistically significant. In order to facilitate women's coping with labor pain and improve their wellbeing with the activity during the labor, musicotherapy, a non-pharmacological method, is an effective, simple and economical method.
Indian Journal of Pharmacology, 2013
This study aimed to evaluate the awareness of nurse/midwives regarding pharmacovigilance as well ... more This study aimed to evaluate the awareness of nurse/midwives regarding pharmacovigilance as well as their knowledge and experience in identifying and reporting adverse reactions of drugs. Nurse/midwives (n = 329), working in four state hospitals, were provided a questionnaire with a view of identifying their knowledge and skills pertaining to pharmacovigilance. Around 45% of the participants claimed to have knowledge of pharmacovigilance but only 23.3% of them could define it correctly. Although 24.3% of the participants acknowledged that adverse reactions should be reported to a centre, only 1.2% of them named this centre (Turkey Pharmacovigilance Centre-TUFAM). The present study indicates that nurse/midwives have insufficient knowledge of pharmacovigilance practices. Hence, it is essential to include pharmacovigilance training in their undergraduate and graduate education programs, and to promote reporting of adverse reactions.
Giriş: Tıbbi hatalar konusu tüm sağlık profesyonelleri için önemli olmakla birlikte,ebelik ve hem... more Giriş: Tıbbi hatalar konusu tüm sağlık profesyonelleri için önemli olmakla birlikte,ebelik ve hemşirelik meslekleri açısından daha da büyük önem taşımaktadır. Çünkü ebeler ve hemşireler hasta bakımında doğrudan görev almakta ve yapılan yanlış uygulamalar hastanın hayatını tehlikeye sokabilmektedir. Hastalara zarar vermemek sağlık profesyonelleri olarak dikkat edilmesi gereken etik ilkeler arasındadır. Hasta güvenliği açısından en sık karşılaşılan hataların başında; ilaç hatalarının geldiği belirtilmektedir. İlaç hataları “Sağlık çalışanları, hasta ya da bireyin kontrolündeyken, ilaçların uygun olmayan kullanımı ya da hastaya zarar vermesine yol açabilen önlenebilir herhangi bir olay” olarak tanımlanmaktadır. Amaç: Bu çalışma doğumhanede çalışan ebelerin uyguladıkları ilaçlarla ilgili olarak, farkındalık, bilgi, tutum, davranışlarını ve uygulamalarla ilgili yaşanan sorunları belirlemek amacı ile yapılmıştır. Yöntem: Çalışmanın evrenini bir kamu hastanesinde doğumhane ünitesinde çalış...
Cukurova Medical Journal, 2019
This is an open access article under the terms of the Creative Commons Attribution License, which... more This is an open access article under the terms of the Creative Commons Attribution License, which permits use, distribution and reproduction in any medium, provided the original work is properly cited.
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Lokman Hekim Tıp Tarihi ve Folklorik Tıp Dergisi, 2018
İnsanlığın varoluşu kadar eski olan doğum yardımı başlangıçta kadınlar arası bir dayanışma olarak... more İnsanlığın varoluşu kadar eski olan doğum yardımı başlangıçta kadınlar arası bir dayanışma olarak ortaya çıkmış, bu sürecin tıbbi ortamlara taşınması görece yakın geçmişte gerçekleşmiştir. Hastanelerde doğum eyleminin gerçekleştiği ve doğum yardımının yapıldığı birim Türkçede "doğum odası", "doğumhane", "doğumhane" şeklinde adlandırılmaktadır. Hastanelerin kendine özgü özellikleri bulunan birimleri olarak çağdaş doğumhanelerin tıp tarihi sahnesine çıkışı XVIII. yüzyılda olmuştur. Doğum yardımının hastaneye taşınması, sağladığı avantajların yanı sıra hem işleyiş hem de donanım olarak sürecin karmaşıklaşmasına dolayısıyla bazı sorunlarında ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Bu sorunlar çoğunlukla medikal özellikler taşımakta ancak kimi zaman da tıp etiğinin gündeme gelmesine yol açmaktadır. Çalışmanın içeriğinde çağdaş standartlar çerçevesinde, doğumhanelerin fiziksel koşulları, doğum sürecinde kullanılan ekipman, doğum yardımı ekibi, birimin işleyiş düzeni ve çağdaş doğumhanelerde ortaya çıkma potansiyeli taşıyan sorunlar ele alınmıştır.
Ampirik halk tıbbı uygulamaları bağlamında büyük kısmı bitkisel kökenli ev ilaçlarının kullanımı ... more Ampirik halk tıbbı uygulamaları bağlamında büyük kısmı bitkisel kökenli ev ilaçlarının kullanımı ağırlıkta olmakla birlikte el ve alet kullanımına dayalı kimi uygulamalar da bulunmaktadır. Bu tür uygulamalar çerçevesinde Adana'da tespit etmiş olduğumuz ilginç bir örnek, üzerinde uygulama yapılan kişinin burun deliğine tatbik edilen bir saz kamış parçasının diğer ucunu uygulayıcının ağzına alıp emmesi ve yabancı cisim ya da koyulaşmış salgı olması muhtemel materyali dışarı almasıdır. Kadın uygulayıcılar tarafından gerçekleştirilen, mistik açılımı olmayan; dua ya da başka bir ritüelle desteklenmeyen bu işlem bağlamında kendine özgü sınırlı bir terminoloji oluşmuş bulunmaktadır. İşlemin kendisi "çekme" olarak adlandırılmakta, çıkartılan materyale "dene (tane)" ve uygulayıcıya "deneci" denilmektedir. Çekilen denelerin "geniz"e kaçıp orada birikmiş gıda parçaları olduğu kabul edilmektedir. Bildirimizde denecilik ve genizden dene çekme uygulamas...
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Lokman Hekim Tıp Tarihi ve Folklorik Tıp Dergisi
Aim: This research was conducted to determine the intercultural sensitivity levels of Çukurova Un... more Aim: This research was conducted to determine the intercultural sensitivity levels of Çukurova University Faculty of Health Sciences, Midwifery and Nursing Department students.Method: The research was designed in a descriptive type, and the data were collected between 2 May and 10 June 2018. The sample of the study consisted of 1184 students who volunteered to participate in the study and filled out the forms completely. Data were collected using the socio-demographic data form and the Intercultural Sensitivity Scale developed by Chen and Starosta.Results: 78.9% of the participants were nursing students, 21.1% were midwifery students, and 75.7% were women. The rate of those living in the Mediterranean region was 83.3%, the rate of those living in the city center was 58.8%, and the rate of those who evaluated their economic status as medium was calculated as 69.4%. It was determined that the total mean score of the Intercultural Sensitivity Scale of the students participating in the ...
Amaç: Bu çalışma, ebelik bölümüne eğitim gören ebelik öğrencilerinin bilişüstü farkındalık düzeyl... more Amaç: Bu çalışma, ebelik bölümüne eğitim gören ebelik öğrencilerinin bilişüstü farkındalık düzeylerini değerlendirmek ve bu düzeyin mesleki yeterlilik ile olan ilişkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Çalışmanın örneklemini Çukurova Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü’nde eğitim gören ve çalışmaya katılmayı kabul eden 3. ve 4. sınıf ebelik öğrencileri oluşturmuştur. Veriler, “Bilişüstü Farkındalık Envanteri (BFE)” ve Uluslararası Ebelik Konfederasyonu (ICM) Yeterlilik Alanları Envanteri ile araştırmacı tarafından geliştirilen “Kişisel Bilgi Formu” ile toplanmıştır. Bulgular: Çalışmaya katılan ebelik öğrencilerin yaş ortalaması 22±1.23’dür. Öğrencilerin %63,3’ü ebelik bölümünü isteyerek tercih etmiş ve isteyerek gelen öğrencilerden %44,3’ü mezun olduktan sonra iş bulma olasılığı diğer alanlara göre daha fazla olduğu için, %35,7’si ise ileride ebe olarak çalışmanın kendisine zevk vereceğini düşündüğü için seçtiklerini ifade etmişlerdir. Öğrenciler kendiler...
Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi
Health Sciences Quarterly
Medical malpractice could result from personal reasons such as negligence, carelessness, ignoranc... more Medical malpractice could result from personal reasons such as negligence, carelessness, ignorance, lack of skills, and insufficiency in patient care. The aim of the authors of this study to determine the knowledge, views, experiences and observations of midwives about malpractice. The study was carried out between April-September 2013, on 75 midwiwes working in three different hospitals in a city of Turkey. The semi-structured interview form developed by researcher has been used. It has been determined that the causes of malpractice are mostly thought by midwives as inability and inexperience in profession (90.7%), carelessness (86.7%) and lack of attention (40%). It has been determined that 24% of the midwives has witnessed a faulty medical practice and 5.4% of midwives make medical errors. The most observed types of medical errors encountered by midwives; umbilical cord prolapses due to amniyotomy prematurely (42.7%), damage to the anal sphincter during episiotomy (62.7%) and for...
Prekonsepsiyonel dönem, gebe kalmadan önceki süreci kapsamakta ve sağlıklı bir gebelik için gebe ... more Prekonsepsiyonel dönem, gebe kalmadan önceki süreci kapsamakta ve sağlıklı bir gebelik için gebe kalmadan önce kadını değerlendirmeyi hedeflemektedir. Bu dönemde kadına gebeliğe yönelik verilen hizmetler sınırlı olmakla birlikte son derece etkili uygulamalardır. Kanıt derecesi “A”, kanıtın kalitesi ise “iyi” olarak değerlendirilmektedir. Nöral tüp defektlerinin önlenmesi için folik asit kullanımı, gelişimsel anomalileri engellemek için koruyucu aşılama ve genetik danışmanlık hizmetleri prekonsepsiyonel dönem kanıt temelli uygulamalardır. Folik asit desteğinin nöral tüp defeklerini(NTD) azalttığı yönündeki görüş tam anlamıyla kabul görmektedir. Folik asit desteğine başlamak için uygun zaman olarak gebelikten 12 hafta öncesine uzanan bir süreci kapsamaktadır. Kanıta dayalı uygulamaların toplandığı Cochrane veri tabanındaki çalışmalar demir ve folik asit üzerine odaklanmıştır. Prekonsepsiyonel dönemdeki folik asit desteği doğumsal anomaliler üzerinde etkili olan en önemli ajanlardan bi...
Emeklilik, orta yaştan yaşlılığa geçişi belirleyen toplumsal bir dönüm noktası olması nedeniyle y... more Emeklilik, orta yaştan yaşlılığa geçişi belirleyen toplumsal bir dönüm noktası olması nedeniyle yetişkinlerin gelişiminde önemli bir aşamadır. Hemşirelerin, mesleğin yıpratıcı ve zorlu olması, erken yaşta işe başlama, kadın mesleği olması, hemşireliğe toplum tarafından yeterince değer verilmemesi gibi nedenlerle genç yaşta emekliliği tercih ettikleri gözlenmektedir. Tanımlayıcı olarak planlanan araştırmanın evrenini Adana ilindeki çeşitli hastanelerde çalışan 15 yıl ve üzeri çalışma süresi olan hemşireler oluşturmaktadır. Anket formunu doldurmayı kabul eden 125 hemşire araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Hemşirelerin %29.6’sının ailelerinin isteği ile hemşireliği tercih ettiği, %63.2’sinin yasal olarak emekliliği hak ettiğinde hemen emekli olmak istediği, %78.5’inin çocuklarına ve ailesine daha fazla zaman ayırmak istediği için emekli olmak istediği belirlenmiştir. Hemşirelerin mesleği kendi istekleri dışında tercih etmeleri emekliliğe isteği artırdığı görülmüştür. Ancak diğer s...
Giriş: Bir bebeğin yenidoğan yoğun bakım ünitesinde yatması ailede şok, korku, aşırı kaygı, acizl... more Giriş: Bir bebeğin yenidoğan yoğun bakım ünitesinde yatması ailede şok, korku, aşırı kaygı, acizlik hissi, umutsuzluk, kızgınlık, suçluluk gibi karmaşık duyguların yaşanmasına neden olmaktadır. Amaç: Bu çalışma, bebeği yenidoğan yoğun bakım ünitesinde yatan annelerin psikolojik sorunlarının belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel olarak yapılan araştırmanın evrenini 1-31 Mart 2016 tarihleri arasında Adana Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde bebeği yatan anneler oluşturmuştur. Örneklem seçimine gidilmemiş olup araştırmaya gönüllü olarak katılmayı kabul eden anneler örneklemi oluşturmuştur. Veriler araştırmacılar tarafından hazırlanan 20 soruluk anket formu ile toplanmıştır. Etik kurul onayı, kurum yönetiminden izin ve katılımcılardan bilgilendirilmiş onam alınmıştır. Veriler IBM 22.0 programında sayı, yüzde, aritmetik ortalama ve ki-kare ile analiz edilmiştir. Kritik anlamlılık değeri olarak 0.05 alınmıştır. Bulgular: Araştırmaya katılan annelerin yaş ortalaması 25.25±4.87, evlilik yaş ortalaması 20.72±4.29 ve ilk doğumunu yapma yaş ortalaması 21.78±4.34‟tür. Katılımcıların %30.0‟ının ilkokul mezunu olduğu, %83.3‟ünün sosyal güvencesinin olduğu, %81.7‟sinin çalışmadığı, %56.7‟sinin gelir durumunu orta olarak ifade ettiği belirlenmiştir. Katılımcıların %33.3‟ünün yenidoğan yoğun bakım ünitesinde yatan bebeğinin ilk bebeği olduğu, %11.8‟inin bebeğinin doğum haftasının 34‟ten küçük olduğu, %66.7‟sinin bebeğinin doğar doğmaz yenidoğan yoğun bakım ünitesine yatırıldığı, yenidoğan yoğun bakım ünitesine yatırılma nedeninin %38.3 ile solunum sıkıntısı olduğu görülmüştür. Bebeklerin ortalama 7 gündür hastanede yattığı, annelerin %93.3‟ünün bebeğini her gün ziyaret ettiği ve %86.7‟sinin eşi tarafından desteklendiği saptanmıştır. Annelerin hastanede kaldığı süreçte büyük çoğunluğunun sağlık profesyonelleri tarafından bilgilendirildiği, bakımdan ve davranışlarından memnun oldukları belirlenmiştir. Katılımcıların %58.3‟ü bebeğinin hastanede yatması nedeni ile büyük endişe yaşadığını, %73.3‟ü en çok bebeğini kaybetmekten endişe duyduğunu ifade etmiştir. Annelerin bebekleri hastanede yattığında en yüksek oranda üzüntü ve korku yaşadıkları görülmüştür. Katılımcıların yaşadıkları psikolojik sorunlar yaş, gelir durumu, çalışma durumu, bebeğin gebelik haftası, hastanede kalış sürelerine göre değerlendirildiğinde istatistiksel olarak anlamlı bir fark belirlenmemiştir (p>0.05). Sonuç: Araştırma sonucunda bebeği yenidoğan yoğun bakım ünitesinde yatan annelerin çeşitli psikolojik sorunlar yaşadıkları belirlenmiştir. Sağlık profesyonellerinin anneleri bu süreçte bebeklerinin durumu hakkında bilgilendirmeleri ve bebeği ile iletişim kurmalarını desteklemeleri daha az sorun yaşamalarına katkı sağlayabilir
Asian Journal of Research in Nursing and Health, Sep 30, 2021
Giriş: Gebelik fizyolojik bir süreç olmasına rağmen gebe ve ailesi için biyo-psiko sosyal uyum ge... more Giriş: Gebelik fizyolojik bir süreç olmasına rağmen gebe ve ailesi için biyo-psiko sosyal uyum gerektiren benzersiz bir deneyimdir. Ancak yüksek riskli gebeliklerde bu uyum daha zor olmaktadır. Ayrıca gebelikteki risk faktörüne bağlı olarak hastanede kalma ve yatak istirahati alma süresi de uzamakta, bu durum anne adayının stres, anksiyete düzeyini arttırmaktadır. Amaç: Çalışmanın amacı hastanede yatak istirahati önerilen yüksek riskli gebelerin hastanede kalmaya bağlı ortaya çıkan stres düzeylerini ve buna neden olan hastane stresörlerini belirlemektir. Gereç ve Yöntem: Araştırmanın örneklemini, 15 Şubat-15Mart 2016 tarihleri arasında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Kadın doğum kliniğinde, en az üç gündür yatak istirahati alan, 15. hafta ve üstünde gebelik aşamasında bulunan ve çalışmaya katılmayı kabul eden 60 yüksek riskli gebe oluşturmuştur. Veriler “demografik soru formu”, “Antepartum Hastane Stresörleri Ölçeği” kullanılarak elde edilmiş ve frekans, anova, t testi, analizi ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Katılımcıların yaş ortalaması 30.92±4.17 (min:20-max:41), hastanede kalınan gün sayısı ortalaması 5.86±2.21 (min:3-max:17) ve gebelik haftası ortalaması 23.0±27.14 (min:15-max:39)‟dür. Gebelerin %46.7‟sinin ilkokul mezunu, %76.7‟sinin çalışmadığı, %46.7‟sinin gelir düzeyini orta olarak değerlendirdiği, %88.3‟ünün çekirdek aile olduğu belirlenmiştir. Katılımcıların %81.7‟sinin istenilen gebelik olduğu, %31.6‟sının pirimigravida olduğu, %16.7‟sinin vajinal kanama nedeniyle hastanede yattığı %40.0‟ının bu gebeliği ile ilgili daha önce de hastaneye yattığı, evdeki bakımla ilgili konularda %46.7‟sinin aile büyüklerinden destek aldığı, hastanede ise %26.6‟sının eşlerinden destek aldıkları, hastanede vakit geçirmek için %43.3‟ünün televizyon izlediği ve %85.0‟inin daha rahat edeceğini ifade ederek yatak istirahatini evde yapmak istediği saptanmıştır. Hastanede kalınan gün sayısı ile antepartum hastane stresörleri ölçeğinin ayrıma alt boyutu, sağlık profesyonelleri ile iletişim alt boyutu, çevre alt boyutu, sağlık durumu alt boyutu ve kendililik imajı alt boyutu arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur (p≤0.05). Sonuç: Yüksek riskli gebelik nedeniyle hastanede yatak istirahati alma gebelerin stres düzeyini arttırmaktadır. Hastanede kalınan gün sayısı arttıkça bu oranda artmaktadır. Ayrıca bu artış; çevre, evden ayrılma, sağlık durumu gibi birçok faktöre bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Hastanede yatan yüksek riskli gebelerin hastanede kalmak nedeniyle deneyimledikleri stresörlerin ebeler tarafından yapılacak olan eğitim ve danışmanlık hizmetleri ile büyük ölçüde azaltılabileceği öngörülmektedir
Zonguldak Sağlık Yüksekokulu Sağlık Eğitim Araştırma Derg., 2006
TEZ4817Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2003.Kaynakça (s. 94-96) var.xiii, 10... more TEZ4817Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2003.Kaynakça (s. 94-96) var.xiii, 106 s. ; 30 cm.
Global Journal of Guidance and Counseling in Schools: Current Perspectives, 2018
This study is based on the idea that attitudes towards menstruation can be multi-directional, and... more This study is based on the idea that attitudes towards menstruation can be multi-directional, and the physiological and emotional symptom expectations during menstrual period can influence the attitudes. The study population consists of 100 students of the first and second year in Cukurova University Health Sciences Faculty Midwifery Department during 2014–2015 education year and the sample consists of 92 students. Questionnaires included sociodemographic information, menstrual features and menstrual attitude. The data were analysed with IBM 20.0 package program. The average age of the participants is 19.75 ± 1.86 and average menarche age is 13.77 ± 1.25. It is indicated that 87.0% of the participants have knowledge regarding menstruation, yet 48.9% had worries during their first menstruation, 77.2% have regular menstruations, 71.7% experience premenstrual problems and 89.1% experience dysmenorrhoea. Based on high average scores for Menstrual Attitude Scale, i.e., 66.93 ± 8.12, it i...
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Lokman Hekim Tıp Tarihi ve Folklorik Tıp Dergisi, 2020
Amaç: Bu çalışmada, 1927 yılında Hamit Zübeyir tarafından Türk Yurdu dergisinde Osmanlıca yayımla... more Amaç: Bu çalışmada, 1927 yılında Hamit Zübeyir tarafından Türk Yurdu dergisinde Osmanlıca yayımlanan "Doğumla Alakadar Bazı Âdet ve Hurafeler" adlı makale günümüz Türkiye Türkçesine çevrilerek incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışma, Türk Yurdu dergisinin 1927 senesi eylül ayı 6. Cilt 33 numaralı sayısında Hamit Zübeyir Koşay tarafından yayınlanan "Doğumla Alakadar Bazı Âdet ve Hurafeler" başlıklı makalesi üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi tekniği kullanılmıştır. Bulgular: Bu kısımda, eserin günümüz Türkiye Türkçesine çevrilmiş hâli eserde verildiği gibi başlıklar şeklinde ve 15 konu başlığı numaralandırılarak verilmiştir. Sonuç: Eserde bahsedilen âdet ve hurafelerin genellikle İç Anadolu coğrafyasında olan âdet ve hurafeler olduğu görülmektedir. İncelenen âdet ve hurafelerden 3 tanesi doğum öncesi ile ilgili, 12 tanesi ise doğum sonrası uygulanan âdet ve hurafedir. Ülkemizin birçok yerinde geçmişte uygulanmış bazı âdet ve hurafelerin hâlâ uygulandığı bazılarının ise tıbbın ilerleme kaydetmesiyle zararlarının olduğunun ispatlanması sonucu ortadan kalktığı görülmüştür. Sonuç olarak, Anadolu batıl inanç diye tabir edilen âdet ve hurafeler bakımından özellikle de doğum ve hamile kadınlarla ilgili örneklerin çokça olduğu bir coğrafyadır.
Complementary therapies in clinical practice, 2018
This study aims at analyzing the effect of music on pain and anxiety felt by women in labor durin... more This study aims at analyzing the effect of music on pain and anxiety felt by women in labor during their first pregnancy. When the pregnant women in the experimental group progressed into the active phase of the labor, they were made to listen to music in Acemasiran mode with earplugs for 3 h (20 min of listening with 10-min breaks). It was observed that after the first-hour women indicated that their pain was statistically less in the experimental group. Trait anxiety scores of the women in labor were similar for experimental and control groups. Following the practice, state anxiety average scores became lower in favor of the experimental group and the correlation was statistically significant. In order to facilitate women's coping with labor pain and improve their wellbeing with the activity during the labor, musicotherapy, a non-pharmacological method, is an effective, simple and economical method.
Indian Journal of Pharmacology, 2013
This study aimed to evaluate the awareness of nurse/midwives regarding pharmacovigilance as well ... more This study aimed to evaluate the awareness of nurse/midwives regarding pharmacovigilance as well as their knowledge and experience in identifying and reporting adverse reactions of drugs. Nurse/midwives (n = 329), working in four state hospitals, were provided a questionnaire with a view of identifying their knowledge and skills pertaining to pharmacovigilance. Around 45% of the participants claimed to have knowledge of pharmacovigilance but only 23.3% of them could define it correctly. Although 24.3% of the participants acknowledged that adverse reactions should be reported to a centre, only 1.2% of them named this centre (Turkey Pharmacovigilance Centre-TUFAM). The present study indicates that nurse/midwives have insufficient knowledge of pharmacovigilance practices. Hence, it is essential to include pharmacovigilance training in their undergraduate and graduate education programs, and to promote reporting of adverse reactions.
Giriş: Tıbbi hatalar konusu tüm sağlık profesyonelleri için önemli olmakla birlikte,ebelik ve hem... more Giriş: Tıbbi hatalar konusu tüm sağlık profesyonelleri için önemli olmakla birlikte,ebelik ve hemşirelik meslekleri açısından daha da büyük önem taşımaktadır. Çünkü ebeler ve hemşireler hasta bakımında doğrudan görev almakta ve yapılan yanlış uygulamalar hastanın hayatını tehlikeye sokabilmektedir. Hastalara zarar vermemek sağlık profesyonelleri olarak dikkat edilmesi gereken etik ilkeler arasındadır. Hasta güvenliği açısından en sık karşılaşılan hataların başında; ilaç hatalarının geldiği belirtilmektedir. İlaç hataları “Sağlık çalışanları, hasta ya da bireyin kontrolündeyken, ilaçların uygun olmayan kullanımı ya da hastaya zarar vermesine yol açabilen önlenebilir herhangi bir olay” olarak tanımlanmaktadır. Amaç: Bu çalışma doğumhanede çalışan ebelerin uyguladıkları ilaçlarla ilgili olarak, farkındalık, bilgi, tutum, davranışlarını ve uygulamalarla ilgili yaşanan sorunları belirlemek amacı ile yapılmıştır. Yöntem: Çalışmanın evrenini bir kamu hastanesinde doğumhane ünitesinde çalış...
Cukurova Medical Journal, 2019
This is an open access article under the terms of the Creative Commons Attribution License, which... more This is an open access article under the terms of the Creative Commons Attribution License, which permits use, distribution and reproduction in any medium, provided the original work is properly cited.
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Lokman Hekim Tıp Tarihi ve Folklorik Tıp Dergisi, 2018
İnsanlığın varoluşu kadar eski olan doğum yardımı başlangıçta kadınlar arası bir dayanışma olarak... more İnsanlığın varoluşu kadar eski olan doğum yardımı başlangıçta kadınlar arası bir dayanışma olarak ortaya çıkmış, bu sürecin tıbbi ortamlara taşınması görece yakın geçmişte gerçekleşmiştir. Hastanelerde doğum eyleminin gerçekleştiği ve doğum yardımının yapıldığı birim Türkçede "doğum odası", "doğumhane", "doğumhane" şeklinde adlandırılmaktadır. Hastanelerin kendine özgü özellikleri bulunan birimleri olarak çağdaş doğumhanelerin tıp tarihi sahnesine çıkışı XVIII. yüzyılda olmuştur. Doğum yardımının hastaneye taşınması, sağladığı avantajların yanı sıra hem işleyiş hem de donanım olarak sürecin karmaşıklaşmasına dolayısıyla bazı sorunlarında ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Bu sorunlar çoğunlukla medikal özellikler taşımakta ancak kimi zaman da tıp etiğinin gündeme gelmesine yol açmaktadır. Çalışmanın içeriğinde çağdaş standartlar çerçevesinde, doğumhanelerin fiziksel koşulları, doğum sürecinde kullanılan ekipman, doğum yardımı ekibi, birimin işleyiş düzeni ve çağdaş doğumhanelerde ortaya çıkma potansiyeli taşıyan sorunlar ele alınmıştır.
Ampirik halk tıbbı uygulamaları bağlamında büyük kısmı bitkisel kökenli ev ilaçlarının kullanımı ... more Ampirik halk tıbbı uygulamaları bağlamında büyük kısmı bitkisel kökenli ev ilaçlarının kullanımı ağırlıkta olmakla birlikte el ve alet kullanımına dayalı kimi uygulamalar da bulunmaktadır. Bu tür uygulamalar çerçevesinde Adana'da tespit etmiş olduğumuz ilginç bir örnek, üzerinde uygulama yapılan kişinin burun deliğine tatbik edilen bir saz kamış parçasının diğer ucunu uygulayıcının ağzına alıp emmesi ve yabancı cisim ya da koyulaşmış salgı olması muhtemel materyali dışarı almasıdır. Kadın uygulayıcılar tarafından gerçekleştirilen, mistik açılımı olmayan; dua ya da başka bir ritüelle desteklenmeyen bu işlem bağlamında kendine özgü sınırlı bir terminoloji oluşmuş bulunmaktadır. İşlemin kendisi "çekme" olarak adlandırılmakta, çıkartılan materyale "dene (tane)" ve uygulayıcıya "deneci" denilmektedir. Çekilen denelerin "geniz"e kaçıp orada birikmiş gıda parçaları olduğu kabul edilmektedir. Bildirimizde denecilik ve genizden dene çekme uygulamas...