Nesrin Yildiz - Academia.edu (original) (raw)
Papers by Nesrin Yildiz
Tarım Bilimleri Dergisi, 2012
Organic wheat yield is limited by climatic and agronomic factors including nutrient deficiency, w... more Organic wheat yield is limited by climatic and agronomic factors including nutrient deficiency, weed competition and no suitable cultivars. The effects of organic manures and non-chemical weed control on grain yield of wheat were investigated during the 2006-07, 2007-08 and 2008-09 growing seasons, in Erzurum (Turkey) rain-fed conditions. The experiment contained three experimental factors in a factorial design: (1) cultivar (Doğu 88, Kırik), (2) weed control (weedy control, hand weeding, dense sowing) and ( ) manure (unfertilized, mineral NP, Bio, Bio SR, Leonardit, Organic Manure, cattle manure). The modern cultivar Doğu 88 had significantly higher leaf area index, grain filling period, spikes per m 2 , kernels per spike, grain yield and harvest index than the local cultivar Kırik. On average of years, hand weeding and dense sowing increased grain yield by 9.2% and 7.7% compared to weedy control, respectively. Application of mineral NP resulted in the highest grain yield. Among the organic manures, the highest grain yield was obtained at cattle manure and Organic Manure, respectively. Cattle manure and Organic Manure increased grain yield of wheat by 25.6% and 23.2%, respectively, compared to unfertilized treatment. Improved performance in response to treatments was generally related to spikes per m 2 . Doğu 88 should be preferred to local cultivar Kırik. Dense sowing appears to be a useful method to provide the wheat a competitive advantage against weeds. As a result, cattle manure can be used for improvement of grain yield of wheat and soil fertility under rain-fed conditions.
DergiPark (Istanbul University), Nov 12, 2012
Organic wheat yield is limited by climatic and agronomic factors including nutrient deficiency, w... more Organic wheat yield is limited by climatic and agronomic factors including nutrient deficiency, weed competition and no suitable cultivars. The effects of organic manures and non-chemical weed control on grain yield of wheat were investigated during the 2006-07, 2007-08 and 2008-09 growing seasons, in Erzurum (Turkey) rain-fed conditions. The experiment contained three experimental factors in a factorial design: (1) cultivar (Doğu 88, Kırik), (2) weed control (weedy control, hand weeding, dense sowing) and ( ) manure (unfertilized, mineral NP, Bio, Bio SR, Leonardit, Organic Manure, cattle manure). The modern cultivar Doğu 88 had significantly higher leaf area index, grain filling period, spikes per m 2 , kernels per spike, grain yield and harvest index than the local cultivar Kırik. On average of years, hand weeding and dense sowing increased grain yield by 9.2% and 7.7% compared to weedy control, respectively. Application of mineral NP resulted in the highest grain yield. Among the organic manures, the highest grain yield was obtained at cattle manure and Organic Manure, respectively. Cattle manure and Organic Manure increased grain yield of wheat by 25.6% and 23.2%, respectively, compared to unfertilized treatment. Improved performance in response to treatments was generally related to spikes per m 2 . Doğu 88 should be preferred to local cultivar Kırik. Dense sowing appears to be a useful method to provide the wheat a competitive advantage against weeds. As a result, cattle manure can be used for improvement of grain yield of wheat and soil fertility under rain-fed conditions.
Ordu üniversitesi bilim ve teknoloji dergisi, Jun 30, 2022
Çay (Camellia sinensis) ülkemizde ve dünyada en popüler içeceklerden biridir. Çay gibi doğal gıda... more Çay (Camellia sinensis) ülkemizde ve dünyada en popüler içeceklerden biridir. Çay gibi doğal gıda materyalleri ve özellikle gıda katkı maddesi olarak alüminyum (Al) bileşiklerini içeren gıdalar halk için Al maruziyetinin ana yolunu temsil eder. Bu araştırmanın amacı; Doğu Karadeniz bölgesinde yaygın olarak üretilen bazı çay marka ve çeşitlerinin toplam ve infüze Al ve potansiyel toksik ağırmetal (Pb,Cr,Co,Ni ve Cd) içeriğinin belirlenmesidir. Bu amaçla, 54 farklı siyah çay örneği toplanmıştır. Toplam alüminyum içerikleri ve potansiyel toksik ağırmetaller nitrik-perklorik asitle yaş yakma sonucu edilen çözeltide belirlenmiştir. Infüze Al ekstraksiyonu ve analizi; 1 g öğütülmüş siyah çaylara 40 ml destile sıcak su eklenmiş (20 dak) ve daha sonra berrak süzükte Al konsantrasyonları belirlenmiştir. Sonuç olarak, siyah çayların toplam Al içeriği referans aralığında bulunmuştur. Ancak, infüzyon ekstraktında Al, WHO/UE referans değerlerine göre çok yüksek (>0,2 ppm) bulunmuştur. Toplam Al'dan % 1.16-1.56 oranında infüze olmuştur. Sıcak suda infüze olan çay örneklerinin ince öğütülmüş olmasının (poşet çay) hızlı infüzyona sebep olabileceğine ayrıca yaşlı çay yapraklarının genç yapraklardan daha fazla Al akümüle etmesi nedeniyle, araştırmada yaşlı yaprak hasat ürünü çay örnekleri kullanılmış olması da diğer bir olasılıktır. Çay tüketiminde insan bünyesine geçen yüksek Al düzeyinin sağlık açısından uzun metrajlı çalışmalarla insanlar üzerindeki olası etkisinin sağlık otoriteleri tarafından değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Çay bitkisi örneklerinde, potansiyel toksik diğer ağır metallar (Cd, Pb, Co, Ni, Cr) açısından sağlık için tehlikeli sınır değerin aşılmadığı sonucuna varılmıştır.
Journal of the Faculty of Agriculture, 1999
Bu araştırmanın amacı, Erzurum-Daphan ovası topraklarının potasyum durumunu Neubauer fide yöntemi... more Bu araştırmanın amacı, Erzurum-Daphan ovası topraklarının potasyum durumunu Neubauer fide yöntemine göre saptamak ve bu topraklarda bitkiye yarayışlı potasyumun belirlenmesinde 11 farklı kimyasal ekstraksiyon yönteminin (0.5 N Amonyum asetat, Morgan, 1 N Amonyum asetat, 1 M Amonyum karbonat, Amonyum bikarbonat + 0.005 M DTPA, 0.5 N Magnezyum asetat, 0.01 M Kalsiyum klorür, 0.3 N Hidroklorik asit, 0.5 N Hidroklorik asit, 1 N Nitrik asit ve saf su yöntemi) kullanılabilir olup olmadığını araştırmaktır. Bu amaçla 11 farklı seriden kompoze yüzey toprak örneği alınmıştır. Sera denemesi, Neubauer fide yöntemine göre şans blokları deneme desenine göre 3 tekrarlamalı olarak kurulmuş ve yürütülmüştür. Denemede, test bitkisi olarak arpa hordeum vulgare kullanılmıştır. Deneme topraklarının yarayışlı potasyum kapsamlarını belirlemede kullanılan kimyasal yöntemlerden uygun olanının seçilmesi amacıyla biyolojik ölçüt olarak, bitki K içeriği, total potasyum alımı ve kuru madde verimi temel alınmıştır. Yapılan istatistiksel değerlendirmeler sonucunda, denemeye alınan toprakların tümü için, kullanılan kimyasal yöntemlerin biyolojik ölçütlerle ilişki vermediği belirlenmiştir. Neubauer fide yöntemine göre, söz konusu topraklarda potasyum noksanlığı olmadığı, fazlasıyla yeterli düzeyde olduğu anlaşılmıştır.
Bu çalışmanın amacı besin kültüründe yetiştirilen Kaya F1 domates bitkisinin bitki gelişme devres... more Bu çalışmanın amacı besin kültüründe yetiştirilen Kaya F1 domates bitkisinin bitki gelişme devresinin 3 farklı aşamasında, besin çözeltisine artan düzeylerde uygulanan NaCl'nin (0=1.34, 1=3, 2=7, 3=14 dS/m) bitki gövde ve kök kuru maddesi ile mineral içeriğine etkisini araştırmaktır. Bu amaçla çimlendirilen domates fideleri, Arnon (1938) besin kültürüne aktarılmışlardır. Fideler besin çözeltisine aktarıldıktan sonra, farklı gelişme devrelerinde (1. Aktarıldıktan hemen sonra, 2. Üç hafta sonra, 3. Altı hafta sonra) 4 farklı konsantrasyonda NaCl tuzu Eİ0=1.34, Eİ1=3, Eİ2=7, Eİ3=14 dS/m (0, 30, 70, 140 mM NaCl) ilaveleri yapılmıştır. Çiçeklenme başlangıcına kadar yetiştirilmesi planlanan domates bitkilerinden 1. Gelişme devresinde olanlar (çimlendikten hemen sonrakiler) tuz stresine dayanamamışlar, bu nedenle denemeye 2 ve 3. gelişme devresindeki domates bitkileri ile devam edilmiştir. Bitkiler çiçeklenme başlangıcında hasat edilerek kuru ağırlık ve mineral içerikleri belirlenmiştir. Besin kültüründe NaCl uygulamalarındaki artışa bağlı olarak domates bitkilerinin her iki gelişme devrelerinde de kuru madde miktarı azalmış, bitki Na ve Cl içerikleri artarken, K ve NO3 içeriği azalmıştır
Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, Jan 10, 2011
ÖZET : Bu araştırmanın amacı Oltu yöresinde yaygın olarak bulunan biyokimyasal kireç taşı materya... more ÖZET : Bu araştırmanın amacı Oltu yöresinde yaygın olarak bulunan biyokimyasal kireç taşı materyalinin doğal bir toprak düzenleyici olarak kullanılabilirliğini araştırmaktır. Bu amaçla nötr karakterli yüzey toprak örnekleri Şenkaya-Oltu yöresinden, asit karakterli yüzey toprak örnekleri ise çoğunlukla Rize yöresinden toplanmıştır. Nötr ve asit karakterli toprak örneklerine kireçtaşı tozu ilavesi etkisi, sera denemesi ile bitki tepkisi şeklinde gözlemlenmiştir. Test bitkisi olarak Oltu -Şenkaya yöre topraklarında mısır , buğday ve arpa yetiştirilerek kuru ağırlıkları belirlenmiştir. Rize yöresi topraklarında ise test bitkisi olarak mısır yetiştirilmiş ve taze ağırlığı belirlenmiştir. Bitkiler 4 kısım toprak ve 1 kısım kireç taşı tozu ( 800 gr toprak ve 200 gr kireçtaşı tozu ) karışımında yetiştirilmişler ve 2 ay sonra hasat edilmişlerdir. Sonuç olarak, varyans analiz değerlendirmeleri göstermiştir ki, kireçtozu ilavesi Şenkaya -Oltu topraklarında mısır, arpa ve buğday , asit karakterli topraklarda mısır bitkisinin taze ağırlığı üzerinde önemli bir etkiye sahiptir ( p<0.001 ) .
Nötr ve Asit Karakterli Topraklara Biyokimyasal Kireç Taşı Tozu İlavesinin Bitki Gelişmesine Etkisi /The effect of fossılıferous limestone powder application to soils from Oltu- Şenkaya and Rize district on plant growth
Journal of the Faculty of Agriculture, 2005
Bu arastirmanin amaci Oltu yoresinde yaygin olarak bulunan biyokimyasal kirec tasi materyalinin d... more Bu arastirmanin amaci Oltu yoresinde yaygin olarak bulunan biyokimyasal kirec tasi materyalinin dogal bir toprak duzenleyici olarak kullanilabilirligini arastirmaktir. Bu amacla notr karakterli yuzey toprak ornekleri Şenkaya-Oltu yoresinden, asit karakterli yuzey toprak ornekleri ise cogunlukla Rize yoresinden toplanmistir. Notr ve asit karakterli toprak orneklerine kirectasi tozu ilavesi etkisi, sera denemesi ile bitki tepkisi seklinde gozlemlenmistir. Test bitkisi olarak Oltu-Şenkaya yore topraklarinda misir , bugday ve arpa yetistirilerek kuru agirliklari belirlenmistir. Rize yoresi topraklarinda ise test bitkisi olarak misir yetistirilmis ve taze agirligi belirlenmistir. Bitkiler 4 kisim toprak ve 1 kisim kirec tasi tozu (800 gr toprak ve 200 gr kirectasi tozu) karisiminda yetistirilmisler ve 2 ay sonra hasat edilmislerdir. Sonuc olarak, varyans analiz degerlendirmeleri gostermistir ki, kirectozu ilavesi Şenkaya-Oltu topraklarinda misir, arpa ve bugday, asit karakterli topraklarda misir bitkisinin taze agirligi uzerinde onemli bir etkiye sahiptir (p < 0.001 ) .
Journal of the Faculty of Agriculture, Jan 3, 2011
ÖZET : Bu araştırma, su kültüründe yetiştirilen "Yalova 9" çeşidi domaıes bitkisinin, (a) vejetaı... more ÖZET : Bu araştırma, su kültüründe yetiştirilen "Yalova 9" çeşidi domaıes bitkisinin, (a) vejetaıif gelişme ve kuru madde verimi ve (b) N, P, K, Ca, Mg, Mn, Fe ve Zn içeriği üzerine NH4 ve NO3 azotu beslenmesinin etkilerini araştırmak amacıyla yapılmıştır. Deneme, laboratuvar koşullarında çiçeklerime başlangıcına kadar 55 gun süre ile su kültüründe yürütülmüştür. Genel olarak, vejetaıif gelişme NO3 ve NH/un her kişini de içeren çözeltilerde yetişen bitkilerde daha iyi olmuştur. Besin çözeltisinde NH4 artarken, tüm bitki aksamlarında toplam N artmış ve Ca, Mg, Na ve K azalmış; öte yandan fosfor, yaprak ve saplarda artmış, köklerde ise azalmıştır. Bitki üst aksamlarında ve köklerde mikrobesin elementleri içeriğinin çözeltideki N kaynağına bağlı olarak açık bir eğilim göstermediği belirlenmiştir. Sonuç olarak, büyüme ortamında bulunan, tek baştna NO3 ve NO3 + NH4 kombinasyonlarının, bitki gelişmesini, tek başına NH/a göre daha fazla artırdığı anlaşılmaktadır.
Journal of the Faculty of Agriculture, 1997
İnorganik N formlarının özel iyon elektordları ile belirlenmesi, emek yoğun damıtma ve kolorimetr... more İnorganik N formlarının özel iyon elektordları ile belirlenmesi, emek yoğun damıtma ve kolorimetrik yöntemlerle karşılaştırılınca, ilk bakışta oldukça çekici gibi görünmektedir. Kuramsal olarak bu yaklaşımın (inorganik N formlarının özel iyon elektrodları ile belirlenmesi yaklaşımı) daha basit, daha çabuk ve daha ucuz olması gerekir. Ancak, özel iyon elektrodları pahalıdır ve uygun bir iyon analizörü ve özel (seçici) elektrodlar takımının maliyeti, bir damıtma birimi veya basit bir spektrofotometrenin fiyatını kolayca aşabilir. Ayrıca bugünkü gelişme düzeyindeki özel NO -3 elektrodu sürekli standardizasyonu gerektirir ve çok sayıd aperdeleme etkileri ile karşı karşıyadır. Bütün bunlara ek olarak özel iyon elektrodu yöntemi, bugün kullanılan damıtma ve kolorimetrik yöntemler ölçeğinde de duyarlı değildir. Dolayısiyle laboratuvarda kullanılan herhangi bir N analiz yönteminden özel iyon elektrodu yöntemine geçiş yaparken, özel iyon elektrodlarının yukarda değinilen özelliklerini çok dikkatli bir şekilde değerlendirmek gerekir.
Comparison of Different Plant Digestion Methods ( Di-acid & Microwave) for Phosphorus Determination Content of Potato Leaf Using Spectrometry Grown in Erzurum: Pasinler and Oltu District Agricultural Soils
Social Science Research Network, 2017
Ağrı Eleşkirt Yöresi Tarım Topraklarına Vermikompost İlavesinin Mısır Bitkisinde Gelişme ve Bitki Mikro Besin Elementi İçeriği Üzerine Etkisi
Akademik Ziraat Dergisi, Dec 29, 2022
Amaç: Bu çalışmanın amacı; şekerpancarı tarımının yoğun olarak yapıldığı Ağrı-Eleşkirt yöresi top... more Amaç: Bu çalışmanın amacı; şekerpancarı tarımının yoğun olarak yapıldığı Ağrı-Eleşkirt yöresi toprak örneklerine farklı oranlarda solucan gübre (vermikompost) uygulamasının mısır bitkisinde mikro element içeriğine etkisini araştırmaktır. Materyal ve Yöntem: Söz konusu araştırma alanından örneklenen ve bazı fiziksel, kimyasal analizleri yapılan 10 farklı toprağa sera koşullarında bir girişimcinin ürettiği %0, %0.2 ve %0.6 oranlarında analiz edildikten sonra solucan gübresi (vermikompost) uygulanmıştır. Çiçeklenme başlangıcında hasat edilen bitki örneklerinin mikro besin elementi ve potansiyel toksik ağır metal alımındaki etkisini belirlemek için bor (B), nikel (Ni), kobalt (Co) ve demir (Fe) ile diğer elementel içerikleri analiz edilmiştir. Araştırma Bulguları: Toprak örneklerinin mikro besin elementi ve potansiyel toksik elementler alımına etkisini yansıtan en yüksek ortalama değerler sırasıyla; 1 nolu toprak örneğinde 3.023 ppm Ni, 0.229 ppm Pb ve 0.429 ppm Co, 2 nolu toprak örneğinde 22.696 ppm Zn, 31.971 ppm B ve 98.097 ppm Mn, 3 nolu toprak örneğinde 12.169 ppm Cu, 3.777 ppm Mo ve 0.186 ppm Cd, 8 nolu toprak örneğinde ise 2.108 ppm Fe olarak bulunmuştur. Vermikompost uygulamasının V1 yani kontrol dozunda en yüksek ortalama değerler 7.916 ppm Cu, 12.194 ppm Zn, 43.065 ppm Mn ve 1.754 ppm Mo ; V2 (%0.2) dozunda 0.136 ppm Pb ve 0.096 ppm Cd ve V3 (%0.6) dozunda en yüksek 0.253 ppm Co ve 1.551 ppm Ni tespit edilmiştir. Sonuç: Bitki mikro besin elementi alımında toprak örnekleri ve vermikompost uygulamalarının interaksiyon etkisi çok önemli bulunmuştur. İstatistiksel analizlere göre bitki örneklerinin mikro element içeriği ile gübre dozları arasında farklılıkların çok önemli olduğu görülmüştür. Ayrıca solucan gübrenin yüksek tuz içeriğine de dikkat çekilmiştir.
Ordu üniversitesi bilim ve teknoloji dergisi, Dec 31, 2022
Bu çalışmada Ağrı Eleşkirt yöresinden örneklenen 10 toprakta serada, vermikompost uygulamasının *... more Bu çalışmada Ağrı Eleşkirt yöresinden örneklenen 10 toprakta serada, vermikompost uygulamasının *V1 (0), V2 (%0.2), V3 (%0.6)+ mısırın gelişme ve makro element içeriğine etkisi araştırılmıştır. Vermikompost uygulamasının V2 dozunda (%0.2) bitki azot alımı (%1.515 N) en yüksek; V1 dozunda (0) sodyum (%0.504 Na) ve potasyum (%2.186 K) en yüksek, bitki magnezyum alımı ise V3 dozunda (%0.6) en yüksek (%4.204 Mg) bulunmuştur. Toprak örnekleri ve vermikompost uygulamasının makro besin alımı etkileşimleri çok önemli fark göstermiştir. Makro besin elementi alımında bu etki toprak x vermikompost uygulama desenine bağlı olarak (6×0, 5×1, 3×0, 9×0 ve 2×1) sırasıyla; %0.102 P, %1.887 N, %2.777 K, %0.290 Ca, %9.524 Mg ve %1.464 Na en yüksek etkiyi göstermiştir. İstatistiksel analizler, toprak ve vermikompost uygulamasının bitki makro element alımı üzerinde çok önemli etkisinin olduğunu göstermiştir Ayrıca bu çalışmada kullanılan vermikompostun yüksek tuz içeriğine de dikkat çekilmiştir.
International journal of innovative research in computer science & technology, Nov 30, 2017
The purpose of this investigation,was to comparison of different plant digestion methods (Diacid ... more The purpose of this investigation,was to comparison of different plant digestion methods (Diacid & Microwave) for used to determine phosphorus (P) content of potato leaf grown in of Pasinler and Oltu District Agricultural Soils. Representative 74 leaf samples were collected from potato grown in different soil locations. In order to comparison were used two different digestion methods. Using the microwave and di acid (HNO 3 +HCLO 4) digestion technique, P contents in potato leaf were determined, and , spectrometry was used for the determination of P in leaf samples in Erzurum, Oltu,Pasinler, Turkey. The results of the statistical analyses indicated that , did not show any significant differences between the two digestion systems of P nutrient. This result indicates that these systems can be used for the digestion of plant P content in Erzurum, Pasinler and Oltu district agricultural soils either by using concentrated di acid (nitric-perchloric acid) or microwave digestion methods.
Suitability of Mehlich III method for assessing the plant nutrients in Erzurum plain and acid soils
Springer eBooks, Nov 22, 2007
The purpose of this investigation was to find out suitability of Mehlich HI. extraction method in... more The purpose of this investigation was to find out suitability of Mehlich HI. extraction method in determining some of the plant available nutrients (Ca, Mg, Na, K, Fe, Cu, Zn, Mn and P) in Erzurum plain and some acid soils. Dry matter yield, nutrient content and total nutrient uptake of the test plant were taken as biological index. The result
Uluslararası tarım araştırmalarında yenilikçi yaklaşımlar dergisi, Dec 31, 2022
In this research, heavy metal contamination of both soil and plant samples collected from 11 diff... more In this research, heavy metal contamination of both soil and plant samples collected from 11 different locations where Scotch pine (Pinus sylvestris) was grown on was determined. The soil and plant samples were obtained both during January and August 2008 year and then heavy metal contents were analyzed in the labarotory. Heavy metal contens of plant and soil samples were compared by using standard values. The results showed that there were statistical differences among all elements considering both locations and sampling points. The soils sampled from 11 different locations analysed and the results indicated that some heavy metals were over critical levels. Fe and Cu in 100.yıl park, Cu in all 11 locations and Zn in 100. yıl park, Yenişehir and Havuzbaşı ıntersection were over critical level. On the other hand, Pb, Cd and Ni were within the normal limits in all sampling areas. In plant samples, Fe and Cu in all the sampling areas during both January and August, Cu during January and August only in the Migros ıntersection and Station ıntersection , Mn in January in all the locations, Zn in January in between Havuz Basi and Universite Roundabout were found over the limit value. Pb was found higher over the limit values in Havuzbaşı ıntersection, Tebrizkapı ıntersection, Migros ıntersection and Kayak road in January. Ni found over the limit value in Gez ıntersection, Yenisehir ıntersection and Kayak road ıntersection during January.
Organi̇k Topraklarin Ki̇myasal Özelli̇kleri̇ Ve Anali̇z Yöntemleri̇
Journal of the Faculty of Agriculture, Apr 4, 2013
OZET : Dunyanin bircok yerinde, organik topraklarin tarimsal gelismesine yonelik buyuk bir ilgi v... more OZET : Dunyanin bircok yerinde, organik topraklarin tarimsal gelismesine yonelik buyuk bir ilgi vardir. Nitekim, peat ya da organik topraklarda cesitli urunler yetistirilebildigi konusunda arastirmalar yapilmistir (Van Lierop ve ark. 1980, Parent ve ark. 1985). Bunun icin, organik topraklarin kimyasal ozellikleri ile ilgili bilgiler, bitkisel uretimde pratik oneme sahiptirler (MacLean ve ark. 1964). Organik topraklar, taze veya kismen ayrismis organik maddece zengindirler (White, 1987). Bu topraklar, muck (mak) ve peat (pit) topraklari veya histosollari (Canada ve U.S.A), tundralari, Irlanda peat bataklik topraklarini, bataklik peatleri (Avustralya), hidromorfik organik topraklari (Fransa) kapsamaktadir. Yaygin organik toprak ana materyalleri, yosunlari (Sfagnum gibi), humuslari, volkanik kulleri, cayir ve yabanci otlari cesitli bitki artiklarini, cali agaclarini icermektedir (Dawson ve 1956, Donahue ve ark. 1983). Organik topraklar silikat kil minerali tabakalari da icermektedirler (Fox ve Kamprath, 1971) Cogu peat depozitlerinin karakteristik ozellikleri, dusuk pH'ya sahip olmalari, koyu renkli olmalari ve cay rengind esuya sahip olmalaridir (Orem, 1989). Toprak analiz yontemleri, temelde mineral topraklar icin gelistirilmis olmasina ragmen, soz konusu yontemler organik topraklarda kullanim icin de genis olcude adapte edilmistir (Anderson ve Beverly 1985). Bu nedenle, sadece organik topraklara ozgu kimyasal ekstraktant mevcut degildir. Cogu laboratuvar yontemleri, mineral ve organik topraklar icin ayni olcude kullanilabilir ozelliktedir. Sadece, mineral topraklar icin kullanilan yontemler birazcik modifiye edilmis sekildedir. Bu modifikasyon islemi ise cogunlukla toprak: cozelti (ekstraktant) oranina yoneliktir. Organik topraklarin orneklenmesi ve analize hazirlanmasi kritik bir konudur. Kimyasal analizler, taze toprak orneklerinde (tarla nem kapasitesinde) veya hava kurusu orneklerde yurutulebilmektedir. Kuruyan organik topraklarin kuru hacim agirliginin arttigi ve P ve K gibi belli besin elementlerinin toprak analiz seviyelerine etki edebildigine dikkat edilmesi gerekir (Anderson ve Beverly 1985). Anahtar Kelimeler: Organik toprak, peat toprak, Histosol, kimyasal analizler CHEMICAL PROPERTIES AND ANALYZE METHODS OF ORGANIC SOILS ABSTRACT: There is a considerable interest in the agricultural development of organic soils in many parts of the world. A wide variety of crops can be grown on peat or organic soils (Van Lierop et al. 1980, Parent et al. 1985). Thus, information on the chemical properties of organic soils is of practical significance in crop production (MacLean et al. 1964). Organic soils are rich in fresh or partly decomposed organic matter (White 1987). They include muck and peat soils or histosols (Canada and U.S.), the tundras, the Irish peat begs, the moor peats (Australia) and les sols hydromorphes organiques (France). Common organic soil parent materials may include mosses (Such as sphagnum), gyttja, dy, marl, volcanic ash, cattails, reeds, sedges, pondweed, grasses, and various "Water-loving" deciduous and coniferous shrubs and trees (Dawson 1956, Donahue et al. 1983). Organic soils can contain layer silicate minerals from trace to appreciable amounts (Fox and Kamprath 1971). Characteristic features of many peat deposits are low pH and dark, tea-colored water (Orem, 1989). Although soil test procedures were developed originally for mineral soils, they have been widely adapted for use on organic soils (Anderson and Beverely 1985). Thus, there is no chemical extractant that is unique to organic soils. Most laboratory methods apply equally to mineral and organic soils. Authors have used procedures with slight modification for organic soil. The most frequently modified procedure is the soil: Solution ratio. However, many of these methods have not been calibrated to obtain a measure of theire usefulness for organic soils. Handling and preparation of organic soil analysis are critical. Chemical analyses may be conducted on fresh samples (Field moisture content) or on air-dried samples. It should be noted that drying organic soils increases dry bulk density and may lead to higher soil test levels of certain nutrients, such as P and K (Anderson and Beverely 1985). Keywords : Organic soil, Peat soil, Histosol, Chemical analyses
Erzurum Ovası Topraklarının Fosfor ve Potasyum Durumunun Neubauer Fide Yöntemi ile Belirlenmesi / Determination of Phosphorus and Potasıum Status of Erzurum Plaın Soıls wıth Neubauer Seedling Technıque
Journal of the Faculty of Agriculture, 2008
OZET : Erzurum Ovasina bagli alti koyden alinan 22 farkli yuzey toprak ornegi ( Her bir koyun yam... more OZET : Erzurum Ovasina bagli alti koyden alinan 22 farkli yuzey toprak ornegi ( Her bir koyun yamac ve etek kisimlarinin islenmis ve islenmemis alanlarindan alinan toprak ornekleri) kullanilmistir. Cavdar (S.Cerale Tetraploid) bitkisi 17 gun sureyle yetistirilmistir. 100 g toprakta 100 adet cavdar bitkisi yetistirilerek olusan cok dalli kok sistemiyle toprakta bulunan fosfor (P) ve potasyumun (K) kisa sure icerisinde somurulmesi saglanmis,. 17 gunluk gelisme sonucunda bitkiler hasat edilmistir. Bitkide P ve K konsantrasyonu kantitatif olarak kimyasal analiz yontemleriyle belirlenmistir. Sonuc olarak 2,6 ve 15 numarali topraklar haric diger tum toprak ornekleri icin P2O5 ve 6 ve 10 nolu toprak ornekleri haric K2O un yeterli duzeyde oldugu sonucuna varilmistir Anahtar kelimeler: Toprak, yarayisli, fosfor, potasyum, neubauer fide metod, cavdar ABSTRACT : The purpose of this investigation was to determine phosphorus and potasyum status of Erzurum plain soils .Representative 22 soils samples were collected from Erzurum plain. A greenhouse experiment was conducted using randomised block design each treatment replicated three times Rye (S.cerale tetraploid ) was used as the test plant according to Neubauer seedling method. Rye plants has been grown for 17 day duration. In a short time P and K in soil has been exploited by multiple branched roots, obtained from plants grown on 100 g soil. The plants harvested after 17 days growing period. P and K concentration in plants were determined quantitatively by using chemical analysis methods. As a result, soils, except 2 ,6 and 15 numbered samples were found adequate for P2O5 and except 6 and 10 numbered soils, all samples were found adequate in terms of K2O for Erzurum plain soils Key words: Soil,available, phosphorus, potasium, neubauer seedling technique, rye,
Scientific Research and Essays, Dec 31, 2009
Turkey and surrounding areas. The country has very rich pomegranate genetic resources mostly foun... more Turkey and surrounding areas. The country has very rich pomegranate genetic resources mostly found in semi-arid and arid areas. In this study we examined change of proline content in three well known pomegranate cultivars namely Hicaz, Oguzeli and Devedisi in year 2007 and 2008. There were wide climatic differences between years and 2008 were found to be more dry and hot compared to 2007. The proline content varied among pomegranate cultivars and particularly years. In year 2007, average proline content of three pomegranate cultivars were 30 mg/l while it was 93 mg/l in year 2008, indicating that climatic change affects proline accumulation in pomegranate fruits and in hot and dry years, proline accumulation in fruits increases.
Ordu yöresi topraklarının bitkiye yarayışlı mikrobesin elementi ( Fe,Cu,Zn ve Mn ) durumunun değerlendirilmesi
Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 1998
The date palm (Phoenix dactylifera L.) was one of the plant species that were cultured in the fir... more The date palm (Phoenix dactylifera L.) was one of the plant species that were cultured in the first period of the agricultural culture on earth. The date palm is an important fruit in nature. Because, the fruits content of high-energy, 16 different amino acids, fiber, minerals, vitamins need to contain, in other places according to sources or lack of median is important for survival at the moment is a nutritious fruit. In general, tropical and subtropical ones have been growing in recent times, which is an important product that grows in the pasture, but tolerant to drought-tolerant watering time and plenty of water to drink water, soil and climate requirements can be with potassium nutrient in the arid climate, rich in organic matter, at a pH of around 7.5 to 8.5 (measures are needed to adjust the soil pH to ensure the availability of nitrogen, phosphorus and potassium for plant utilization) sandy or sandy clay even clay soil. The ideal temperature range is at least 7C° at night, 32-38C° within days.
Tarım Bilimleri Dergisi, 2012
Organic wheat yield is limited by climatic and agronomic factors including nutrient deficiency, w... more Organic wheat yield is limited by climatic and agronomic factors including nutrient deficiency, weed competition and no suitable cultivars. The effects of organic manures and non-chemical weed control on grain yield of wheat were investigated during the 2006-07, 2007-08 and 2008-09 growing seasons, in Erzurum (Turkey) rain-fed conditions. The experiment contained three experimental factors in a factorial design: (1) cultivar (Doğu 88, Kırik), (2) weed control (weedy control, hand weeding, dense sowing) and ( ) manure (unfertilized, mineral NP, Bio, Bio SR, Leonardit, Organic Manure, cattle manure). The modern cultivar Doğu 88 had significantly higher leaf area index, grain filling period, spikes per m 2 , kernels per spike, grain yield and harvest index than the local cultivar Kırik. On average of years, hand weeding and dense sowing increased grain yield by 9.2% and 7.7% compared to weedy control, respectively. Application of mineral NP resulted in the highest grain yield. Among the organic manures, the highest grain yield was obtained at cattle manure and Organic Manure, respectively. Cattle manure and Organic Manure increased grain yield of wheat by 25.6% and 23.2%, respectively, compared to unfertilized treatment. Improved performance in response to treatments was generally related to spikes per m 2 . Doğu 88 should be preferred to local cultivar Kırik. Dense sowing appears to be a useful method to provide the wheat a competitive advantage against weeds. As a result, cattle manure can be used for improvement of grain yield of wheat and soil fertility under rain-fed conditions.
DergiPark (Istanbul University), Nov 12, 2012
Organic wheat yield is limited by climatic and agronomic factors including nutrient deficiency, w... more Organic wheat yield is limited by climatic and agronomic factors including nutrient deficiency, weed competition and no suitable cultivars. The effects of organic manures and non-chemical weed control on grain yield of wheat were investigated during the 2006-07, 2007-08 and 2008-09 growing seasons, in Erzurum (Turkey) rain-fed conditions. The experiment contained three experimental factors in a factorial design: (1) cultivar (Doğu 88, Kırik), (2) weed control (weedy control, hand weeding, dense sowing) and ( ) manure (unfertilized, mineral NP, Bio, Bio SR, Leonardit, Organic Manure, cattle manure). The modern cultivar Doğu 88 had significantly higher leaf area index, grain filling period, spikes per m 2 , kernels per spike, grain yield and harvest index than the local cultivar Kırik. On average of years, hand weeding and dense sowing increased grain yield by 9.2% and 7.7% compared to weedy control, respectively. Application of mineral NP resulted in the highest grain yield. Among the organic manures, the highest grain yield was obtained at cattle manure and Organic Manure, respectively. Cattle manure and Organic Manure increased grain yield of wheat by 25.6% and 23.2%, respectively, compared to unfertilized treatment. Improved performance in response to treatments was generally related to spikes per m 2 . Doğu 88 should be preferred to local cultivar Kırik. Dense sowing appears to be a useful method to provide the wheat a competitive advantage against weeds. As a result, cattle manure can be used for improvement of grain yield of wheat and soil fertility under rain-fed conditions.
Ordu üniversitesi bilim ve teknoloji dergisi, Jun 30, 2022
Çay (Camellia sinensis) ülkemizde ve dünyada en popüler içeceklerden biridir. Çay gibi doğal gıda... more Çay (Camellia sinensis) ülkemizde ve dünyada en popüler içeceklerden biridir. Çay gibi doğal gıda materyalleri ve özellikle gıda katkı maddesi olarak alüminyum (Al) bileşiklerini içeren gıdalar halk için Al maruziyetinin ana yolunu temsil eder. Bu araştırmanın amacı; Doğu Karadeniz bölgesinde yaygın olarak üretilen bazı çay marka ve çeşitlerinin toplam ve infüze Al ve potansiyel toksik ağırmetal (Pb,Cr,Co,Ni ve Cd) içeriğinin belirlenmesidir. Bu amaçla, 54 farklı siyah çay örneği toplanmıştır. Toplam alüminyum içerikleri ve potansiyel toksik ağırmetaller nitrik-perklorik asitle yaş yakma sonucu edilen çözeltide belirlenmiştir. Infüze Al ekstraksiyonu ve analizi; 1 g öğütülmüş siyah çaylara 40 ml destile sıcak su eklenmiş (20 dak) ve daha sonra berrak süzükte Al konsantrasyonları belirlenmiştir. Sonuç olarak, siyah çayların toplam Al içeriği referans aralığında bulunmuştur. Ancak, infüzyon ekstraktında Al, WHO/UE referans değerlerine göre çok yüksek (>0,2 ppm) bulunmuştur. Toplam Al'dan % 1.16-1.56 oranında infüze olmuştur. Sıcak suda infüze olan çay örneklerinin ince öğütülmüş olmasının (poşet çay) hızlı infüzyona sebep olabileceğine ayrıca yaşlı çay yapraklarının genç yapraklardan daha fazla Al akümüle etmesi nedeniyle, araştırmada yaşlı yaprak hasat ürünü çay örnekleri kullanılmış olması da diğer bir olasılıktır. Çay tüketiminde insan bünyesine geçen yüksek Al düzeyinin sağlık açısından uzun metrajlı çalışmalarla insanlar üzerindeki olası etkisinin sağlık otoriteleri tarafından değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Çay bitkisi örneklerinde, potansiyel toksik diğer ağır metallar (Cd, Pb, Co, Ni, Cr) açısından sağlık için tehlikeli sınır değerin aşılmadığı sonucuna varılmıştır.
Journal of the Faculty of Agriculture, 1999
Bu araştırmanın amacı, Erzurum-Daphan ovası topraklarının potasyum durumunu Neubauer fide yöntemi... more Bu araştırmanın amacı, Erzurum-Daphan ovası topraklarının potasyum durumunu Neubauer fide yöntemine göre saptamak ve bu topraklarda bitkiye yarayışlı potasyumun belirlenmesinde 11 farklı kimyasal ekstraksiyon yönteminin (0.5 N Amonyum asetat, Morgan, 1 N Amonyum asetat, 1 M Amonyum karbonat, Amonyum bikarbonat + 0.005 M DTPA, 0.5 N Magnezyum asetat, 0.01 M Kalsiyum klorür, 0.3 N Hidroklorik asit, 0.5 N Hidroklorik asit, 1 N Nitrik asit ve saf su yöntemi) kullanılabilir olup olmadığını araştırmaktır. Bu amaçla 11 farklı seriden kompoze yüzey toprak örneği alınmıştır. Sera denemesi, Neubauer fide yöntemine göre şans blokları deneme desenine göre 3 tekrarlamalı olarak kurulmuş ve yürütülmüştür. Denemede, test bitkisi olarak arpa hordeum vulgare kullanılmıştır. Deneme topraklarının yarayışlı potasyum kapsamlarını belirlemede kullanılan kimyasal yöntemlerden uygun olanının seçilmesi amacıyla biyolojik ölçüt olarak, bitki K içeriği, total potasyum alımı ve kuru madde verimi temel alınmıştır. Yapılan istatistiksel değerlendirmeler sonucunda, denemeye alınan toprakların tümü için, kullanılan kimyasal yöntemlerin biyolojik ölçütlerle ilişki vermediği belirlenmiştir. Neubauer fide yöntemine göre, söz konusu topraklarda potasyum noksanlığı olmadığı, fazlasıyla yeterli düzeyde olduğu anlaşılmıştır.
Bu çalışmanın amacı besin kültüründe yetiştirilen Kaya F1 domates bitkisinin bitki gelişme devres... more Bu çalışmanın amacı besin kültüründe yetiştirilen Kaya F1 domates bitkisinin bitki gelişme devresinin 3 farklı aşamasında, besin çözeltisine artan düzeylerde uygulanan NaCl'nin (0=1.34, 1=3, 2=7, 3=14 dS/m) bitki gövde ve kök kuru maddesi ile mineral içeriğine etkisini araştırmaktır. Bu amaçla çimlendirilen domates fideleri, Arnon (1938) besin kültürüne aktarılmışlardır. Fideler besin çözeltisine aktarıldıktan sonra, farklı gelişme devrelerinde (1. Aktarıldıktan hemen sonra, 2. Üç hafta sonra, 3. Altı hafta sonra) 4 farklı konsantrasyonda NaCl tuzu Eİ0=1.34, Eİ1=3, Eİ2=7, Eİ3=14 dS/m (0, 30, 70, 140 mM NaCl) ilaveleri yapılmıştır. Çiçeklenme başlangıcına kadar yetiştirilmesi planlanan domates bitkilerinden 1. Gelişme devresinde olanlar (çimlendikten hemen sonrakiler) tuz stresine dayanamamışlar, bu nedenle denemeye 2 ve 3. gelişme devresindeki domates bitkileri ile devam edilmiştir. Bitkiler çiçeklenme başlangıcında hasat edilerek kuru ağırlık ve mineral içerikleri belirlenmiştir. Besin kültüründe NaCl uygulamalarındaki artışa bağlı olarak domates bitkilerinin her iki gelişme devrelerinde de kuru madde miktarı azalmış, bitki Na ve Cl içerikleri artarken, K ve NO3 içeriği azalmıştır
Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, Jan 10, 2011
ÖZET : Bu araştırmanın amacı Oltu yöresinde yaygın olarak bulunan biyokimyasal kireç taşı materya... more ÖZET : Bu araştırmanın amacı Oltu yöresinde yaygın olarak bulunan biyokimyasal kireç taşı materyalinin doğal bir toprak düzenleyici olarak kullanılabilirliğini araştırmaktır. Bu amaçla nötr karakterli yüzey toprak örnekleri Şenkaya-Oltu yöresinden, asit karakterli yüzey toprak örnekleri ise çoğunlukla Rize yöresinden toplanmıştır. Nötr ve asit karakterli toprak örneklerine kireçtaşı tozu ilavesi etkisi, sera denemesi ile bitki tepkisi şeklinde gözlemlenmiştir. Test bitkisi olarak Oltu -Şenkaya yöre topraklarında mısır , buğday ve arpa yetiştirilerek kuru ağırlıkları belirlenmiştir. Rize yöresi topraklarında ise test bitkisi olarak mısır yetiştirilmiş ve taze ağırlığı belirlenmiştir. Bitkiler 4 kısım toprak ve 1 kısım kireç taşı tozu ( 800 gr toprak ve 200 gr kireçtaşı tozu ) karışımında yetiştirilmişler ve 2 ay sonra hasat edilmişlerdir. Sonuç olarak, varyans analiz değerlendirmeleri göstermiştir ki, kireçtozu ilavesi Şenkaya -Oltu topraklarında mısır, arpa ve buğday , asit karakterli topraklarda mısır bitkisinin taze ağırlığı üzerinde önemli bir etkiye sahiptir ( p<0.001 ) .
Nötr ve Asit Karakterli Topraklara Biyokimyasal Kireç Taşı Tozu İlavesinin Bitki Gelişmesine Etkisi /The effect of fossılıferous limestone powder application to soils from Oltu- Şenkaya and Rize district on plant growth
Journal of the Faculty of Agriculture, 2005
Bu arastirmanin amaci Oltu yoresinde yaygin olarak bulunan biyokimyasal kirec tasi materyalinin d... more Bu arastirmanin amaci Oltu yoresinde yaygin olarak bulunan biyokimyasal kirec tasi materyalinin dogal bir toprak duzenleyici olarak kullanilabilirligini arastirmaktir. Bu amacla notr karakterli yuzey toprak ornekleri Şenkaya-Oltu yoresinden, asit karakterli yuzey toprak ornekleri ise cogunlukla Rize yoresinden toplanmistir. Notr ve asit karakterli toprak orneklerine kirectasi tozu ilavesi etkisi, sera denemesi ile bitki tepkisi seklinde gozlemlenmistir. Test bitkisi olarak Oltu-Şenkaya yore topraklarinda misir , bugday ve arpa yetistirilerek kuru agirliklari belirlenmistir. Rize yoresi topraklarinda ise test bitkisi olarak misir yetistirilmis ve taze agirligi belirlenmistir. Bitkiler 4 kisim toprak ve 1 kisim kirec tasi tozu (800 gr toprak ve 200 gr kirectasi tozu) karisiminda yetistirilmisler ve 2 ay sonra hasat edilmislerdir. Sonuc olarak, varyans analiz degerlendirmeleri gostermistir ki, kirectozu ilavesi Şenkaya-Oltu topraklarinda misir, arpa ve bugday, asit karakterli topraklarda misir bitkisinin taze agirligi uzerinde onemli bir etkiye sahiptir (p < 0.001 ) .
Journal of the Faculty of Agriculture, Jan 3, 2011
ÖZET : Bu araştırma, su kültüründe yetiştirilen "Yalova 9" çeşidi domaıes bitkisinin, (a) vejetaı... more ÖZET : Bu araştırma, su kültüründe yetiştirilen "Yalova 9" çeşidi domaıes bitkisinin, (a) vejetaıif gelişme ve kuru madde verimi ve (b) N, P, K, Ca, Mg, Mn, Fe ve Zn içeriği üzerine NH4 ve NO3 azotu beslenmesinin etkilerini araştırmak amacıyla yapılmıştır. Deneme, laboratuvar koşullarında çiçeklerime başlangıcına kadar 55 gun süre ile su kültüründe yürütülmüştür. Genel olarak, vejetaıif gelişme NO3 ve NH/un her kişini de içeren çözeltilerde yetişen bitkilerde daha iyi olmuştur. Besin çözeltisinde NH4 artarken, tüm bitki aksamlarında toplam N artmış ve Ca, Mg, Na ve K azalmış; öte yandan fosfor, yaprak ve saplarda artmış, köklerde ise azalmıştır. Bitki üst aksamlarında ve köklerde mikrobesin elementleri içeriğinin çözeltideki N kaynağına bağlı olarak açık bir eğilim göstermediği belirlenmiştir. Sonuç olarak, büyüme ortamında bulunan, tek baştna NO3 ve NO3 + NH4 kombinasyonlarının, bitki gelişmesini, tek başına NH/a göre daha fazla artırdığı anlaşılmaktadır.
Journal of the Faculty of Agriculture, 1997
İnorganik N formlarının özel iyon elektordları ile belirlenmesi, emek yoğun damıtma ve kolorimetr... more İnorganik N formlarının özel iyon elektordları ile belirlenmesi, emek yoğun damıtma ve kolorimetrik yöntemlerle karşılaştırılınca, ilk bakışta oldukça çekici gibi görünmektedir. Kuramsal olarak bu yaklaşımın (inorganik N formlarının özel iyon elektrodları ile belirlenmesi yaklaşımı) daha basit, daha çabuk ve daha ucuz olması gerekir. Ancak, özel iyon elektrodları pahalıdır ve uygun bir iyon analizörü ve özel (seçici) elektrodlar takımının maliyeti, bir damıtma birimi veya basit bir spektrofotometrenin fiyatını kolayca aşabilir. Ayrıca bugünkü gelişme düzeyindeki özel NO -3 elektrodu sürekli standardizasyonu gerektirir ve çok sayıd aperdeleme etkileri ile karşı karşıyadır. Bütün bunlara ek olarak özel iyon elektrodu yöntemi, bugün kullanılan damıtma ve kolorimetrik yöntemler ölçeğinde de duyarlı değildir. Dolayısiyle laboratuvarda kullanılan herhangi bir N analiz yönteminden özel iyon elektrodu yöntemine geçiş yaparken, özel iyon elektrodlarının yukarda değinilen özelliklerini çok dikkatli bir şekilde değerlendirmek gerekir.
Comparison of Different Plant Digestion Methods ( Di-acid & Microwave) for Phosphorus Determination Content of Potato Leaf Using Spectrometry Grown in Erzurum: Pasinler and Oltu District Agricultural Soils
Social Science Research Network, 2017
Ağrı Eleşkirt Yöresi Tarım Topraklarına Vermikompost İlavesinin Mısır Bitkisinde Gelişme ve Bitki Mikro Besin Elementi İçeriği Üzerine Etkisi
Akademik Ziraat Dergisi, Dec 29, 2022
Amaç: Bu çalışmanın amacı; şekerpancarı tarımının yoğun olarak yapıldığı Ağrı-Eleşkirt yöresi top... more Amaç: Bu çalışmanın amacı; şekerpancarı tarımının yoğun olarak yapıldığı Ağrı-Eleşkirt yöresi toprak örneklerine farklı oranlarda solucan gübre (vermikompost) uygulamasının mısır bitkisinde mikro element içeriğine etkisini araştırmaktır. Materyal ve Yöntem: Söz konusu araştırma alanından örneklenen ve bazı fiziksel, kimyasal analizleri yapılan 10 farklı toprağa sera koşullarında bir girişimcinin ürettiği %0, %0.2 ve %0.6 oranlarında analiz edildikten sonra solucan gübresi (vermikompost) uygulanmıştır. Çiçeklenme başlangıcında hasat edilen bitki örneklerinin mikro besin elementi ve potansiyel toksik ağır metal alımındaki etkisini belirlemek için bor (B), nikel (Ni), kobalt (Co) ve demir (Fe) ile diğer elementel içerikleri analiz edilmiştir. Araştırma Bulguları: Toprak örneklerinin mikro besin elementi ve potansiyel toksik elementler alımına etkisini yansıtan en yüksek ortalama değerler sırasıyla; 1 nolu toprak örneğinde 3.023 ppm Ni, 0.229 ppm Pb ve 0.429 ppm Co, 2 nolu toprak örneğinde 22.696 ppm Zn, 31.971 ppm B ve 98.097 ppm Mn, 3 nolu toprak örneğinde 12.169 ppm Cu, 3.777 ppm Mo ve 0.186 ppm Cd, 8 nolu toprak örneğinde ise 2.108 ppm Fe olarak bulunmuştur. Vermikompost uygulamasının V1 yani kontrol dozunda en yüksek ortalama değerler 7.916 ppm Cu, 12.194 ppm Zn, 43.065 ppm Mn ve 1.754 ppm Mo ; V2 (%0.2) dozunda 0.136 ppm Pb ve 0.096 ppm Cd ve V3 (%0.6) dozunda en yüksek 0.253 ppm Co ve 1.551 ppm Ni tespit edilmiştir. Sonuç: Bitki mikro besin elementi alımında toprak örnekleri ve vermikompost uygulamalarının interaksiyon etkisi çok önemli bulunmuştur. İstatistiksel analizlere göre bitki örneklerinin mikro element içeriği ile gübre dozları arasında farklılıkların çok önemli olduğu görülmüştür. Ayrıca solucan gübrenin yüksek tuz içeriğine de dikkat çekilmiştir.
Ordu üniversitesi bilim ve teknoloji dergisi, Dec 31, 2022
Bu çalışmada Ağrı Eleşkirt yöresinden örneklenen 10 toprakta serada, vermikompost uygulamasının *... more Bu çalışmada Ağrı Eleşkirt yöresinden örneklenen 10 toprakta serada, vermikompost uygulamasının *V1 (0), V2 (%0.2), V3 (%0.6)+ mısırın gelişme ve makro element içeriğine etkisi araştırılmıştır. Vermikompost uygulamasının V2 dozunda (%0.2) bitki azot alımı (%1.515 N) en yüksek; V1 dozunda (0) sodyum (%0.504 Na) ve potasyum (%2.186 K) en yüksek, bitki magnezyum alımı ise V3 dozunda (%0.6) en yüksek (%4.204 Mg) bulunmuştur. Toprak örnekleri ve vermikompost uygulamasının makro besin alımı etkileşimleri çok önemli fark göstermiştir. Makro besin elementi alımında bu etki toprak x vermikompost uygulama desenine bağlı olarak (6×0, 5×1, 3×0, 9×0 ve 2×1) sırasıyla; %0.102 P, %1.887 N, %2.777 K, %0.290 Ca, %9.524 Mg ve %1.464 Na en yüksek etkiyi göstermiştir. İstatistiksel analizler, toprak ve vermikompost uygulamasının bitki makro element alımı üzerinde çok önemli etkisinin olduğunu göstermiştir Ayrıca bu çalışmada kullanılan vermikompostun yüksek tuz içeriğine de dikkat çekilmiştir.
International journal of innovative research in computer science & technology, Nov 30, 2017
The purpose of this investigation,was to comparison of different plant digestion methods (Diacid ... more The purpose of this investigation,was to comparison of different plant digestion methods (Diacid & Microwave) for used to determine phosphorus (P) content of potato leaf grown in of Pasinler and Oltu District Agricultural Soils. Representative 74 leaf samples were collected from potato grown in different soil locations. In order to comparison were used two different digestion methods. Using the microwave and di acid (HNO 3 +HCLO 4) digestion technique, P contents in potato leaf were determined, and , spectrometry was used for the determination of P in leaf samples in Erzurum, Oltu,Pasinler, Turkey. The results of the statistical analyses indicated that , did not show any significant differences between the two digestion systems of P nutrient. This result indicates that these systems can be used for the digestion of plant P content in Erzurum, Pasinler and Oltu district agricultural soils either by using concentrated di acid (nitric-perchloric acid) or microwave digestion methods.
Suitability of Mehlich III method for assessing the plant nutrients in Erzurum plain and acid soils
Springer eBooks, Nov 22, 2007
The purpose of this investigation was to find out suitability of Mehlich HI. extraction method in... more The purpose of this investigation was to find out suitability of Mehlich HI. extraction method in determining some of the plant available nutrients (Ca, Mg, Na, K, Fe, Cu, Zn, Mn and P) in Erzurum plain and some acid soils. Dry matter yield, nutrient content and total nutrient uptake of the test plant were taken as biological index. The result
Uluslararası tarım araştırmalarında yenilikçi yaklaşımlar dergisi, Dec 31, 2022
In this research, heavy metal contamination of both soil and plant samples collected from 11 diff... more In this research, heavy metal contamination of both soil and plant samples collected from 11 different locations where Scotch pine (Pinus sylvestris) was grown on was determined. The soil and plant samples were obtained both during January and August 2008 year and then heavy metal contents were analyzed in the labarotory. Heavy metal contens of plant and soil samples were compared by using standard values. The results showed that there were statistical differences among all elements considering both locations and sampling points. The soils sampled from 11 different locations analysed and the results indicated that some heavy metals were over critical levels. Fe and Cu in 100.yıl park, Cu in all 11 locations and Zn in 100. yıl park, Yenişehir and Havuzbaşı ıntersection were over critical level. On the other hand, Pb, Cd and Ni were within the normal limits in all sampling areas. In plant samples, Fe and Cu in all the sampling areas during both January and August, Cu during January and August only in the Migros ıntersection and Station ıntersection , Mn in January in all the locations, Zn in January in between Havuz Basi and Universite Roundabout were found over the limit value. Pb was found higher over the limit values in Havuzbaşı ıntersection, Tebrizkapı ıntersection, Migros ıntersection and Kayak road in January. Ni found over the limit value in Gez ıntersection, Yenisehir ıntersection and Kayak road ıntersection during January.
Organi̇k Topraklarin Ki̇myasal Özelli̇kleri̇ Ve Anali̇z Yöntemleri̇
Journal of the Faculty of Agriculture, Apr 4, 2013
OZET : Dunyanin bircok yerinde, organik topraklarin tarimsal gelismesine yonelik buyuk bir ilgi v... more OZET : Dunyanin bircok yerinde, organik topraklarin tarimsal gelismesine yonelik buyuk bir ilgi vardir. Nitekim, peat ya da organik topraklarda cesitli urunler yetistirilebildigi konusunda arastirmalar yapilmistir (Van Lierop ve ark. 1980, Parent ve ark. 1985). Bunun icin, organik topraklarin kimyasal ozellikleri ile ilgili bilgiler, bitkisel uretimde pratik oneme sahiptirler (MacLean ve ark. 1964). Organik topraklar, taze veya kismen ayrismis organik maddece zengindirler (White, 1987). Bu topraklar, muck (mak) ve peat (pit) topraklari veya histosollari (Canada ve U.S.A), tundralari, Irlanda peat bataklik topraklarini, bataklik peatleri (Avustralya), hidromorfik organik topraklari (Fransa) kapsamaktadir. Yaygin organik toprak ana materyalleri, yosunlari (Sfagnum gibi), humuslari, volkanik kulleri, cayir ve yabanci otlari cesitli bitki artiklarini, cali agaclarini icermektedir (Dawson ve 1956, Donahue ve ark. 1983). Organik topraklar silikat kil minerali tabakalari da icermektedirler (Fox ve Kamprath, 1971) Cogu peat depozitlerinin karakteristik ozellikleri, dusuk pH'ya sahip olmalari, koyu renkli olmalari ve cay rengind esuya sahip olmalaridir (Orem, 1989). Toprak analiz yontemleri, temelde mineral topraklar icin gelistirilmis olmasina ragmen, soz konusu yontemler organik topraklarda kullanim icin de genis olcude adapte edilmistir (Anderson ve Beverly 1985). Bu nedenle, sadece organik topraklara ozgu kimyasal ekstraktant mevcut degildir. Cogu laboratuvar yontemleri, mineral ve organik topraklar icin ayni olcude kullanilabilir ozelliktedir. Sadece, mineral topraklar icin kullanilan yontemler birazcik modifiye edilmis sekildedir. Bu modifikasyon islemi ise cogunlukla toprak: cozelti (ekstraktant) oranina yoneliktir. Organik topraklarin orneklenmesi ve analize hazirlanmasi kritik bir konudur. Kimyasal analizler, taze toprak orneklerinde (tarla nem kapasitesinde) veya hava kurusu orneklerde yurutulebilmektedir. Kuruyan organik topraklarin kuru hacim agirliginin arttigi ve P ve K gibi belli besin elementlerinin toprak analiz seviyelerine etki edebildigine dikkat edilmesi gerekir (Anderson ve Beverly 1985). Anahtar Kelimeler: Organik toprak, peat toprak, Histosol, kimyasal analizler CHEMICAL PROPERTIES AND ANALYZE METHODS OF ORGANIC SOILS ABSTRACT: There is a considerable interest in the agricultural development of organic soils in many parts of the world. A wide variety of crops can be grown on peat or organic soils (Van Lierop et al. 1980, Parent et al. 1985). Thus, information on the chemical properties of organic soils is of practical significance in crop production (MacLean et al. 1964). Organic soils are rich in fresh or partly decomposed organic matter (White 1987). They include muck and peat soils or histosols (Canada and U.S.), the tundras, the Irish peat begs, the moor peats (Australia) and les sols hydromorphes organiques (France). Common organic soil parent materials may include mosses (Such as sphagnum), gyttja, dy, marl, volcanic ash, cattails, reeds, sedges, pondweed, grasses, and various "Water-loving" deciduous and coniferous shrubs and trees (Dawson 1956, Donahue et al. 1983). Organic soils can contain layer silicate minerals from trace to appreciable amounts (Fox and Kamprath 1971). Characteristic features of many peat deposits are low pH and dark, tea-colored water (Orem, 1989). Although soil test procedures were developed originally for mineral soils, they have been widely adapted for use on organic soils (Anderson and Beverely 1985). Thus, there is no chemical extractant that is unique to organic soils. Most laboratory methods apply equally to mineral and organic soils. Authors have used procedures with slight modification for organic soil. The most frequently modified procedure is the soil: Solution ratio. However, many of these methods have not been calibrated to obtain a measure of theire usefulness for organic soils. Handling and preparation of organic soil analysis are critical. Chemical analyses may be conducted on fresh samples (Field moisture content) or on air-dried samples. It should be noted that drying organic soils increases dry bulk density and may lead to higher soil test levels of certain nutrients, such as P and K (Anderson and Beverely 1985). Keywords : Organic soil, Peat soil, Histosol, Chemical analyses
Erzurum Ovası Topraklarının Fosfor ve Potasyum Durumunun Neubauer Fide Yöntemi ile Belirlenmesi / Determination of Phosphorus and Potasıum Status of Erzurum Plaın Soıls wıth Neubauer Seedling Technıque
Journal of the Faculty of Agriculture, 2008
OZET : Erzurum Ovasina bagli alti koyden alinan 22 farkli yuzey toprak ornegi ( Her bir koyun yam... more OZET : Erzurum Ovasina bagli alti koyden alinan 22 farkli yuzey toprak ornegi ( Her bir koyun yamac ve etek kisimlarinin islenmis ve islenmemis alanlarindan alinan toprak ornekleri) kullanilmistir. Cavdar (S.Cerale Tetraploid) bitkisi 17 gun sureyle yetistirilmistir. 100 g toprakta 100 adet cavdar bitkisi yetistirilerek olusan cok dalli kok sistemiyle toprakta bulunan fosfor (P) ve potasyumun (K) kisa sure icerisinde somurulmesi saglanmis,. 17 gunluk gelisme sonucunda bitkiler hasat edilmistir. Bitkide P ve K konsantrasyonu kantitatif olarak kimyasal analiz yontemleriyle belirlenmistir. Sonuc olarak 2,6 ve 15 numarali topraklar haric diger tum toprak ornekleri icin P2O5 ve 6 ve 10 nolu toprak ornekleri haric K2O un yeterli duzeyde oldugu sonucuna varilmistir Anahtar kelimeler: Toprak, yarayisli, fosfor, potasyum, neubauer fide metod, cavdar ABSTRACT : The purpose of this investigation was to determine phosphorus and potasyum status of Erzurum plain soils .Representative 22 soils samples were collected from Erzurum plain. A greenhouse experiment was conducted using randomised block design each treatment replicated three times Rye (S.cerale tetraploid ) was used as the test plant according to Neubauer seedling method. Rye plants has been grown for 17 day duration. In a short time P and K in soil has been exploited by multiple branched roots, obtained from plants grown on 100 g soil. The plants harvested after 17 days growing period. P and K concentration in plants were determined quantitatively by using chemical analysis methods. As a result, soils, except 2 ,6 and 15 numbered samples were found adequate for P2O5 and except 6 and 10 numbered soils, all samples were found adequate in terms of K2O for Erzurum plain soils Key words: Soil,available, phosphorus, potasium, neubauer seedling technique, rye,
Scientific Research and Essays, Dec 31, 2009
Turkey and surrounding areas. The country has very rich pomegranate genetic resources mostly foun... more Turkey and surrounding areas. The country has very rich pomegranate genetic resources mostly found in semi-arid and arid areas. In this study we examined change of proline content in three well known pomegranate cultivars namely Hicaz, Oguzeli and Devedisi in year 2007 and 2008. There were wide climatic differences between years and 2008 were found to be more dry and hot compared to 2007. The proline content varied among pomegranate cultivars and particularly years. In year 2007, average proline content of three pomegranate cultivars were 30 mg/l while it was 93 mg/l in year 2008, indicating that climatic change affects proline accumulation in pomegranate fruits and in hot and dry years, proline accumulation in fruits increases.
Ordu yöresi topraklarının bitkiye yarayışlı mikrobesin elementi ( Fe,Cu,Zn ve Mn ) durumunun değerlendirilmesi
Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 1998
The date palm (Phoenix dactylifera L.) was one of the plant species that were cultured in the fir... more The date palm (Phoenix dactylifera L.) was one of the plant species that were cultured in the first period of the agricultural culture on earth. The date palm is an important fruit in nature. Because, the fruits content of high-energy, 16 different amino acids, fiber, minerals, vitamins need to contain, in other places according to sources or lack of median is important for survival at the moment is a nutritious fruit. In general, tropical and subtropical ones have been growing in recent times, which is an important product that grows in the pasture, but tolerant to drought-tolerant watering time and plenty of water to drink water, soil and climate requirements can be with potassium nutrient in the arid climate, rich in organic matter, at a pH of around 7.5 to 8.5 (measures are needed to adjust the soil pH to ensure the availability of nitrogen, phosphorus and potassium for plant utilization) sandy or sandy clay even clay soil. The ideal temperature range is at least 7C° at night, 32-38C° within days.