S Recep Koçak - Academia.edu (original) (raw)

Papers by S Recep Koçak

Research paper thumbnail of ALEKSİTİMİ: KURAMSAL ÇERÇEVE TEDAVİ YAKLAŞIMLARI ve İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

Eğitim Bilimleri Fakültesi dergisi, 2002

Bu çalı ma aleksitimi ile ilgili geni bir literatür taramasını içeren bir derleme çalı masıdır. A... more Bu çalı ma aleksitimi ile ilgili geni bir literatür taramasını içeren bir derleme çalı masıdır. Aleksitimin ne oldu u, tarihsel geli imi, temel özellikleri, kuramsal temelleri ve ilgili tedavi yakla ımları hakkında bilgi verilmektedir. Makalede ayrıca aleksitimi ilgili olarak yapılmı yerli ve yabancı ara tırmaların genel bir özeti de sunulmaktadır.

Research paper thumbnail of Sağlik Çalişanlarinda Psi̇koloji̇k Sermaye, İş Tatmi̇ni̇ Ve Örgütsel Si̇ni̇zm İli̇şki̇si̇

Süleyman Demirel Üniversitesi Vizyoner Dergisi, Feb 28, 2020

Bu çalışmada, psikolojik sermayenin iş tatmini ve örgütsel sinizm ile ilişkisi araştırılmıştır. A... more Bu çalışmada, psikolojik sermayenin iş tatmini ve örgütsel sinizm ile ilişkisi araştırılmıştır. Araştırmanın modeli, psikolojik sermayenin iş tatmini ve örgütsel sinizm ile ilişkisinin olduğu varsayımıyla oluşturulmuştur. Araştırmanın örneklemi, Ankara ili sınırları içinde yer alan 11 özel hastanedeki sağlık çalışanlarından oluşmaktadır. Bu kapsamda 397 katılımcının verileri ile analiz gerçekleştirilmiştir. Anket, 4 bölümden ve toplamda 50 sorudan oluşmaktadır. Anketin ilk bölümünde demografik sorular yer almaktadır. Değişkenlerin ilişkilerini ölçmek amacı ile" Psikolojik Sermaye Ölçeği", "İş Tatmin Ölçeği", ve "Örgütsel Sinizm Ölçeği" kullanılmıştır. Psikolojik sermaye ölçeği, "Öz Yeterlilik", "Umut", "İyimserlik" ve "Psikolojik Dayanıklılık" alt boyutlarından oluşmaktadır. Bireylerin genel iş tatminlerini ölçmek için geliştirilen iş tatmini ölçeği kullanılmıştır. Örgütsel sinizm ölçeği ise "Bilişsel", "Duyuşsal" ve "Davranışsal" alt boyutlarından oluşmaktadır. Verilerin analizinde "SPSS" ve "SmartPLS" programı kullanılmıştır. Elde edilen bulgular neticesinde, psikolojik sermayenin iş tatminini, bilişsel sinizmi, duyuşsal sinizmi ve davranışsal sinizmi etkilediği görülmüştür. İyimserlik ve psikolojik dayanıklılık boyutunun iş tatminini; iyimserlik boyutunun bilişsel ve duyuşsal sinizmi, umut ve psikolojik dayanıklılık boyutunun ise davranışsal sinizmi etkilediği tespit edilmiştir. Öz yeterlilik ve umut boyutlarıyla iş tatmini arasında; öz yeterlilik, umut ve psikolojik dayanıklılık boyutlarıyla bilişsel ve duyuşsal sinizm arasında; öz yeterlilik ve iyimserlik boyutlarıyla davranışsal sinizm arasında ise istatistiksel açıdan anlam tespit edilememiştir.

Research paper thumbnail of Mi̇zah Tarzlari, Yaraticilik Ve Yaşam Doyumu: Orta Öğreti̇m Öğrenci̇leri̇ Üzeri̇nde B

The journal of academic social science studies, 2013

The main purpose of this study is to investigate the explanatory role of humor styles and creativ... more The main purpose of this study is to investigate the explanatory role of humor styles and creativity level of high school students on their life satisfaction level. Also it is investigated that there is a meaningful difference humor styles, creativity, academic achievement and life satisfaction of high school students according to their type of school, perceived income status and the mother's employment status. * Bu makale Crosscheck sistemi tarafından taranmış ve bu sistem sonuçlarına göre orijinal bir makale olduğu tespit edilmiştir.

Research paper thumbnail of Parçalanmiş Ve Tam Ai̇leye Sahi̇p Ergenleri̇n Akademi̇k Başari, Öznel İyi̇ Oluş Ve Ya

The journal of academic social science studies, 2016

Bireylerin yaşam serüveninde bedensel, bilişsel, duygusal, sosyal ve cinsel yönden hızlı değişiml... more Bireylerin yaşam serüveninde bedensel, bilişsel, duygusal, sosyal ve cinsel yönden hızlı değişimlerin yaşandığı ergenlik çocukluk ile yetişkinlik arasında geçiş dönemidir. Ergenlerin sağlıklı bir kişilik ve olumlu sosyal davranışlar geliştirmeleri ilk sosyal grup olan ailenin önemi çok açıktır. Yapılan alan yazın taramasında ergenler ile ilgili birçok araştırma yapılmış olmasına rağmen parçalanmış ve parçalanmamış aileye sahip ergenleri akademik öznel iyi oluş ve yalnızlık düzeylerini birlikte ele alan bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu nedenle bu çalışmada parçalanmış ve parçalanmamış aileye sahip ergenlerin akademik başarı, öznel iyi oluş ve yalnızlık düzeyleri karşılaştırmalı olarak incelenmesi amaçlanmıştır. Bu araştırma, ilişkisel tarama modelinde betimsel bir çalışmadır. Bu çalışmanın evrenini 2013-2014 eğitim-öğretim yılında Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı resmi liselerde 9, 10. 11, ve 12. sınıfta öğrenim görmekte olan tüm öğrenciler oluşturmaktadır. Bu araştırmanın çalışma gurubunu iç Anadolu bölgesinde bir ilden kolayda örneklem yolu ile seçilen 162 erkek ve 145 kız olmak üzere toplamda 307 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırma da veri toplama araçları olarak; Tuzgöl-Dost (2004) tarafından geliştirilen Öznel İyi Oluş Ölçeği, orijinali DiTommaso, Brannen ve Best (2004) tarafından geliştirilen ve daha sonra Çeçen (2007) tarafından Türkçe'ye uyarlanan Sosyal ve Duygusal Yalnızlık Ölçeği (SELSA) ölçeği ve ayrıca araştırmacı tarafından hazırlanan kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Verilerin analizi için ‚İlişkisiz Örneklemler İçin t-testi‛ ve ‚Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon‛ analizleri kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda; araştırmaya katılan öğrencilerin akademik başarı düzeyleri ile toplam yalnızlık düzeyleri arasında pozitif yönde *r= .16 p<.001+ ve ayrıca öznel iyi oluş düzeyleri ile toplam yalnızlık düzeyleri arasında negatif yönde anlamlı ilişki bir olduğu *r= .26 p<.001+ bulgularına ulaşılmıştır. Diğer yandan ergenlerin parçalanmış ve parçalanmamış aileye sahip olma durumlarına göre öznel iyi oluş düzeyleri arasında parçalanmamış aileye sahip ergenler lehine *t(.633) = 2.93, p<.05+, akademik başarıları düzeyleri arasında parçalanmamış aileye sahip ergenler lehine *t(11.07) = 5.509, p<.05+, ve * Bu çalışma birinci yazarın danışmanlığında ikinci yazarın yüksek lisans tez çalışmasından üretilmiş olup 13. Ulusal Psikolojik Danışma ve Rehberlik Kongresinde sözlü bildiri olarak sunulmuştur. Recep KOÇAK & Emel TATAY toplam yalnızlık puanları arasında ise parçalanmış aileye sahip ergenler lehine [t(2.07) =-4.64 p<.05+ anlamlı farklılık olduğu bulgularına ulaşılmıştır. Ancak cinsiyete göre araştırmaya katılan ergenlerin akademik başarı düzeyleri arasında *t(.078) =-.601 p>.05+, öznel iyi oluş düzeyleri arasında *t(.337) =-.352 p>.05+ ve yalnızlık düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık olmadığı *t(2.02) =-.099 p>.05+ sonucuna ulaşılmıştır.

Research paper thumbnail of An image study on the rich and poor perception

Educational research and reviews, Mar 23, 2015

The aim of this study is to project people's perceptions about the rich and poor. In this descrip... more The aim of this study is to project people's perceptions about the rich and poor. In this descriptive study, a questionnaire developed by the researcher and caricatures were used to collect data. The questionnaire composed of seven items including questions directed to adjectives related to the participants' perceptions about the rich and poor as well as questions of gender, age, and socioeconomic status. The study composed of 973 participants (653 males and 320 females), sampled conveniently among people living in the Central Black Sea Region of Turkey in 2014. 76.74% of the participants characterized the poor by using seven adjectives: honest, moral, happy, legal, sincerefriendly, empathetic-modest, and fair-objective. On the other hand, 77.41% of the participants characterized the rich by using eleven adverse adjectives; arrogant, defrauder, bribe-taker, immoral, unfair-subjective, imposter, penny pincher, liar, aggressive-oppressive, shrewd-evil minded, and insensible. The study reached inferences and offered suggestions based on the results.

Research paper thumbnail of Comparision of Alexithymia and Loneliness In Terms of Some Aspects and Investigation of Relationship Among University Students

DergiPark (Istanbul University), Jun 11, 2003

Research paper thumbnail of The Effect of An Emotional-Expression Education Program on Alexithymia and Loneliness Levels

DergiPark (Istanbul University), Jun 11, 2005

Bu arastirmada, duygusal ifade egitimi programinm üniversite ögrencilerin aleksitimi ve yalnizlik... more Bu arastirmada, duygusal ifade egitimi programinm üniversite ögrencilerin aleksitimi ve yalnizlik dÜzeylerine etkisi incelenmistir. 2001-2002 ögretim yilmda Ankara Üniversitesi Egitim Bilimleri FakÜltesinde okuyan ögrenciler bu arastirmanin kapsammi olusturmaktadir. Arastlrmada öntest-sontest kontrol gruplu (split plot) deneysel desen kul/anilmistir. Arastinnada 15 kisilik deney grubun yaiu sira, Howthornl etkisini kontrol etmek amaciyla 15 denekli plasebo kontrol grubu olusturulmustur ArastlnnalUn temel amaci hazirlanan duygusal ifade egitimi programmm ögrencilerin aleksitimi ve yalnizlik düzeylerini azaltmada etkili olup olmadigini test etmektir. Bu nedenle arastiroianin bagimsiz degiskeni deney grubuna uygulanan egitim programidir: Bagunli degiskeni ise ögrencilerin aleksitimi ve yalnizlik düzeyleridir. Arastirma sürecinde deneysel islem olarak uygulanan duygusal ifade egitimi programi; 11 oturumluk olup oturumlari her hafta 2 saat kadar sünnüstür. Öntest ve sontest olarak üyelere aleksitimik düzeyleri ölçmek için Torw1fo Aleksitimi Ölçegi (TAÖ) ve yalmzlik düzeylerini ölçmek için ise UCLA Yalmzlik Ölçegi uygulanmistir. Arastlnna sonunda öntest-sontest kontrol gruplu (2x2'lik) deneysel desenler için etkili bir yöntem olan kovaryans analizi (ANCOV A) uygulammstir. Yapilan analizler sonucunda, ön test aleksitimi ve yalnizlik puanlarina göre deney ve kontrol gruplarmm sontest aleksitimi (TAÖ) ve yaliuzltk (UCLA) puanlari arasmda denemelere baglt olarak .001 düzeyinde anlamli farklilik oldugu anlastimistir. [F(1-27)=30.69, P<.OOl ve F (1-27)= 15.607, Pi.OOl]. Ayrica arastirmaci tarafindan hazirlanan duygusal ifade egitimi programmm etkisinin uzun süreli (zaman etkisinden bagl/1isiz) olup olmadigiiii test etmek amaciyla 4,5 ay sonra izleme ölfümleri .yapilarak (-resti uygulanmistir. So-1lllÇolarak uygulanan "Duygusal Ifade Egitimi Grup Programi 'iiin ögrencilerin aleksitimi ve yalmzlik düzeylerini azaltmada etkili oldugu ve bu etkinin uzun sÜreli oldugu anlasiliiiistir. Elde edilen tüm bu bulgular bilimsel kaynaklar isigmda yorumlanarak tartistlmis ve bazi öneriler yaptlmistir.

Research paper thumbnail of Öğretmenlerin Sınıf Yönetimi Becerileri ile İş Doyumları Arasındaki İlişki

Kuram ve Uygulamada Egitim Yönetimi Dergisi, Feb 1, 2007

Bu arastirmanin amaci ogretmenlerin sinif yonetimi becerileri ile is doyum duzeyleri arasindaki i... more Bu arastirmanin amaci ogretmenlerin sinif yonetimi becerileri ile is doyum duzeyleri arasindaki iliskiyi incelemektir. Yaptigi iste basarili olamayan bireylerin is doyumlarinin genellikle dusuk oldugu bilinmektedir. Ogretmenin yaptigi iste basarili olmasi ise buyuk olcude sinifini iyi yonetmesine ve bu da sinif yonetimi becerilerinin yuksek olmasina baglidir. Bu nedenle ogretmenlerin sinif yonetimi becerileri ile is doyum duzeyleri arasinda iliski olmasi muhtemeldir. Arastirma evreni, Tokat ili merkez ilcesinde calismakta olan ilkogretim ve ortaogretim okulu ogretmenleridir. Arastirmanin orneklemini ise evrenden amacli ornekleme metodu ile secilen 140 ilkogretim ve ortaogretim ogretmeni olusturmaktadir. Veriler bu ogretmenlere uygulanan Sinif Yonetimi Becerileri Gozlem Olcegi, Is Doyumu Olcegi ve kisisel bilgi formu ile toplanmistir. Elde edilen verilerin analizinde guvenirlik analizleri, frekans, yuzdelik ve Pearson Momentler Carpimi Korelasyon Katsayisi analizleri kullanilmistir. Analizler sonucunda ogretmenlerin sinif yonetimi becerileri ile is doyum duzeyleri arasinda pozitif yonde dusuk duzeyde anlamli bir iliski tespit edilmistir.

Research paper thumbnail of Öğretmen Performans Değerlendirme Envanteri (ÖPDE) Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması

Kuram Ve Uygulamada Egitim Bilimleri, 2006

Research paper thumbnail of Analyzing the Relationship Between Occupational Burnout and Marital Satisfaction Levels of School Administrators

DergiPark (Istanbul University), Apr 26, 2009

Sosyal bir varlık olarak okul yöneticisinin işindeki performansı ile orantılı olarak kalite ve ve... more Sosyal bir varlık olarak okul yöneticisinin işindeki performansı ile orantılı olarak kalite ve verimliliğinin ev ve aile yaşantılarından bağımsız olması beklenemez. Bu araştırmanın temel amacı da okul yöneticilerinin mesleki tükenmişlik düzeyleri ile evlilik doyum düzeyleri arasındaki ilişkiyi bazı bağımsız değişkenler açısından incelemektir. Tokat il merkezi ve kırsal alanda görev yapan, yaklaşık 550 evli ilköğretim okulu yöneticisinden ulaşılabilen 201 bay ve 5 bayan olmak üzere toplam 206 evli okul yöneticisi ile bu araştırma gerekleştirilmiştir. Bu çalışma, Maslach Tükenmişlik Envanteri, Evlilikte Uyum Ölçeği ve araştırmacı tarafından hazırlanan "Kişisel Bilgi Formu" ile verilerin toplandığı ilişkisel tarama modelli betimsel bir araştırmadır. Yapılan analizler sonucunda okul yöneticilerinin mesleki tükenmişlikleri ile evlilik doyumları arasında ters yönde bir ilişki olduğu bulgusuna ulaşılmıştır (r =-0.321 p<.05). Ayrıca okul yöneticilerinin evlilik doyumları ve mesleki tükenmişlik düzeylerinin bazı bağımsız değişkenlere göre farklılaşma olup olmadığına ilişkin bulgulara da yer verilmektedir.

Research paper thumbnail of Okul Yöneticilerinin Mesleki Tükenmişlik Düzeylerinin Bazı Değişkenler Açısından İncelenmesi

Fırat Üniversitesi sosyal bilimler dergisi, 2009

Research paper thumbnail of İstatistik Kaygısı ve İstatistiğe Yönelik Tutumlar Arasındaki İlişki

Ankara Üniversitesi eğitim bilimleri fakültesi dergisi, 2007

Research paper thumbnail of Halk Hekimliğinden Yapay Zekâ Hekimliğine: Tıpta Halk Hekimliğinin Yeniden Kurgulanması Üzerine Bir Değerlendirme

Kültürel Miras Araştırmaları, Dec 10, 2020

Bu makalede, halk hekimliğinin yüzyıllar boyunca doğanın ampirik gözlemlenmesiyle oluşan, değişen... more Bu makalede, halk hekimliğinin yüzyıllar boyunca doğanın ampirik gözlemlenmesiyle oluşan, değişen dönüşen, işlevsel olduğu ölçüde gelecek nesillere aktarılan yapısından hareketle modern hekimlik ve yapay zekâ hekimliği karşısındaki dönüşümleri ve yeniden kurgulanması değerlendirilmiştir. Bu bağlamda, geleneksel hekimliğin hasta ve hastalığı algılama felsefesi, sağaltma pratikleri ile modern ve yapay zekâ hekimliğinin hasta ve hastalığa karşı sağaltma pratikleri mukayese edilmiştir. Çalışmada sonuç olarak geleneksel hekimliğin modern hekimliğin sağaltma yöntemleriyle birçok yönden çatışma yaşadığı, yapay zekâ hekimliğiyle ise şaşırtıcı bir şekilde birçok yönden benzerlik teşkil ettiği, hastalığı sağaltmaya yönelik yaklaşım ve felsefelerinin benzer olduğu görülmüştür.

Research paper thumbnail of An image study on the rich and poor perception

Educational Research and Reviews, 2015

The aim of this study is to project people's perceptions about the rich and poor. In this descrip... more The aim of this study is to project people's perceptions about the rich and poor. In this descriptive study, a questionnaire developed by the researcher and caricatures were used to collect data. The questionnaire composed of seven items including questions directed to adjectives related to the participants' perceptions about the rich and poor as well as questions of gender, age, and socioeconomic status. The study composed of 973 participants (653 males and 320 females), sampled conveniently among people living in the Central Black Sea Region of Turkey in 2014. 76.74% of the participants characterized the poor by using seven adjectives: honest, moral, happy, legal, sincerefriendly, empathetic-modest, and fair-objective. On the other hand, 77.41% of the participants characterized the rich by using eleven adverse adjectives; arrogant, defrauder, bribe-taker, immoral, unfair-subjective, imposter, penny pincher, liar, aggressive-oppressive, shrewd-evil minded, and insensible. The study reached inferences and offered suggestions based on the results.

Research paper thumbnail of Ergenlerde Özerkliğin Yordayıcısı Olarak Bağlanma Stilleri ve Proaktif Kişilik Yapılarının İncelenmesi

Kalem Uluslararasi Egitim ve Insan Bilimleri Dergisi, 2016

Bu çalışmada, ergenlerde özerkliğin yordayıcısı olarak bağlanma stilleri ve proaktif kişilik yapı... more Bu çalışmada, ergenlerde özerkliğin yordayıcısı olarak bağlanma stilleri ve proaktif kişilik yapılarının ve ayrıca demografik özelliklere bağlı olarak öğrencilerin özerklik, bağlanma stilleri ve proaktif kişilik yapılarında anlamlı farklılaşma olup olmadığının incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma ilişkisel tarama modelinde bir çalışma olup, 2011-2012 eğitim öğretim yılında Ankara'da çeşitli liselerde öğrenim gören 249 kız, 174 erkek toplam 423 öğrenciden oluşan çalışma grubu ile yürütülmüştür. Araştırmada kullanılan veri toplama araçları; Musaağaoğlu (2004) tarafından Türkçeye 1 Bu çalışma birinci yazarın danışmanlığında ikinci yazarın yüksek lisans tez çalışmasından üretilmiş olup, 13. Ulusal Psikolojik Danışma ve Rehberlik Kongresinde sözlü bildiri olarak sunulmuştur.

Research paper thumbnail of Comparision of Alexithymia and Loneliness In Terms of Some Aspects and Investigation of Relationship Among University Students

DergiPark (Istanbul University), Jun 11, 2003

Research paper thumbnail of Okul Yöneti̇ci̇leri̇ni̇n Evli̇li̇k Doyum Düzeyleri̇- Ni̇n Çeşi̇tli̇ Deği̇şkenler Açisindan İncelenmesi̇

Sakarya Universitesi Egitim Fakultesi Dergisi, 2008

Bilginin en önemli güç olmaya başladığı günümüz bilgi çağında, bir eğitim kurumu olarak okulların... more Bilginin en önemli güç olmaya başladığı günümüz bilgi çağında, bir eğitim kurumu olarak okulların kaliteli ve etkili bir eğitim vererek beklenen toplumsal ihtiyacı karşılayabilmesi büyük oranda okulun nasıl yönetildiğine ve yöneticilerinin performansına bağlıdır. Okul yönetiminin performansı ise okul yöneticilerinin, sahip olmaları gereken birçok nitelik yanında, ruhen ve bedenen sağlıklı olmaları ile bağlantılı olabilir. Bu açıdan bakıldığında evlilik doyumunun yaşam doyumu ile olan bu ilişkisi, yaşamın bir diğer önemli parçası olan iş hayatını da etkilememesi, okul yöneticisinin işindeki performansını, kalite ve verimliliğinin ev (aile) yaşantılarından bağımsız olması beklenemez. Bu nedenle araştırmanın temel amacı da okul yöneticilerinin evlilik doyum düzeylerinin çeşitli değişkenler açısından incelemektir. Araştırmanın evrenini, Tokat ili, ilçeleri, kasaba ve köylerinde görev yapan, yaklaşık 500 evli ilköğretim okulu yöneticileri oluşturmaktadır. Araştırma bu evrenden ulaşılabilen 201 bay ve 5 bayan olmak üzere toplam 206 evli okul yöneticisi ile gerekleştirilmiştir. Bu çalışma verilerinin, Kışlak (1996) tarafından Türkçe'ye uyarlanan "Evlilik Uyum Ölçeği" ve araştırmacı tarafından hazırlanan "Kişisel Bilgi Formu" ile verilerinin toplandığı betimsel tarama modelli bir araştırmadır. Araştırmada okul yöneticilerinin evlilik doyum düzeylerinin yaş, cinsiyet, sağlık durumu, yaşanılan yerleşim birimi, evlilik süresi, evlilik sayısı, çocuk sayısı, evlilik şekli gibi bağımsız değişkenlerle ilişkin bulgulara yer verilmektedir.

Research paper thumbnail of Öğretmenlerin Sınıf Yönetimi Becerileri ile İş Doyumları Arasındaki İlişki

Kuram ve Uygulamada Egitim Yönetimi Dergisi, Feb 1, 2007

Bu arastirmanin amaci ogretmenlerin sinif yonetimi becerileri ile is doyum duzeyleri arasindaki i... more Bu arastirmanin amaci ogretmenlerin sinif yonetimi becerileri ile is doyum duzeyleri arasindaki iliskiyi incelemektir. Yaptigi iste basarili olamayan bireylerin is doyumlarinin genellikle dusuk oldugu bilinmektedir. Ogretmenin yaptigi iste basarili olmasi ise buyuk olcude sinifini iyi yonetmesine ve bu da sinif yonetimi becerilerinin yuksek olmasina baglidir. Bu nedenle ogretmenlerin sinif yonetimi becerileri ile is doyum duzeyleri arasinda iliski olmasi muhtemeldir. Arastirma evreni, Tokat ili merkez ilcesinde calismakta olan ilkogretim ve ortaogretim okulu ogretmenleridir. Arastirmanin orneklemini ise evrenden amacli ornekleme metodu ile secilen 140 ilkogretim ve ortaogretim ogretmeni olusturmaktadir. Veriler bu ogretmenlere uygulanan Sinif Yonetimi Becerileri Gozlem Olcegi, Is Doyumu Olcegi ve kisisel bilgi formu ile toplanmistir. Elde edilen verilerin analizinde guvenirlik analizleri, frekans, yuzdelik ve Pearson Momentler Carpimi Korelasyon Katsayisi analizleri kullanilmistir. Analizler sonucunda ogretmenlerin sinif yonetimi becerileri ile is doyum duzeyleri arasinda pozitif yonde dusuk duzeyde anlamli bir iliski tespit edilmistir.

Research paper thumbnail of The Validity and Reliability of the Teachers' Performance Evaluation Scale

Kuram Ve Uygulamada Egitim Bilimleri, Sep 1, 2006

Abstract The effectiveness or productivity of organizations is positively related to the performa... more Abstract The effectiveness or productivity of organizations is positively related to the performance of the organizations' employees. The results of the studies related to the inspection and evaluation process in the Turkish educational system reveal that inspector-focused evaluation systems are not objective, reliable, or functional. Therefore, in order to raise the quality of education in Turkey, there is an urgent need for a teacher evaluation system that is multiple data-driven, participatory, transparent, functional, objective, and reliable. The purpose of the present research was to fulfill this objective. Study was conducted on 261 high school students in downtown Tokat. A teacher performance evaluation scale was developed based on the 360 degree feedback model and the new scale was investigated in terms of validity and reliability. The results show that the Teacher Performance Evaluation Scale was valid and reliable in measuring high school teachers' performances. Key Words Education, Performance Evaluation, Teacher, Scale Development. Performance is defined as all the behaviors and actions that an employee performs in the process of fulfilling his/her duties (Basaran, 1985). The very first studies of employee evaluation have started in the 90's among public institutions in the US. In this context, early studies of employee effectiveness that Taylor has pioneered are considered to be the first in the field (Baransel, 19993). The effectiveness or productivity of organizations is positively related to the performance of the organizations' employees. The evaluation of an organization's employees also indicates the degree to which the organization has reached its targets. In today's world economical and social structures are being changed rapidly and these changes directly affect worker behaviors. Similar to other occupations, it is important and motivating for employees of educational institutions to receive feedback. That is, a teacher needs to know how good of a teacher s/he is or what the strong or weak sides of her/him. One of the most important issues in giving teachers feedback on their teaching performances is measuring their performances in a valid and reliable way. According to Basaran (1995), there is a great need for an encompassing evaluation model that will assess schools, teachers, and school administrators. The evaluation of teachers' performances is different from the workers of other occupations. It is unique to teaching because there is no turning back in this profession. That is, a salesman or a physician can be evaluated by the number of costumers he or she might have; however, there is not such a criterion for teachers in most situations, especially in the public schools. Teachers face different student populations in every academic year. In addition, a more objective way of evaluating employees in any work place depends on a clear description of what is expected of the worker in that field. However, the roles and duties of teachers who are working under the ministry of national education are not clearly defined. Because of this lack of clarity, the evaluation efforts in national education system do not yield the expected results (Taymaz, 1993). In contemporary educational systems, it is now accepted that the evaluation of teacher performances is a great necessity. Nonetheless, the specifics of this evaluation process are not known. For example, who is to conduct the evaluation, what will be the criteria against which teachers evaluated, who will evaluate the teacher, and when to conduct evaluation are some of the common questions. Tomkins (1952) studied the Turkish educational system and indicated that the system is based on superintendent-focused evaluation which does not serve well. He explains that he has asked hundreds of teacher and school administrators whether the evaluation of superintendents was useful at all for their schools or for career. He has never received a positive answer to this question. …

Research paper thumbnail of Üni̇versi̇te Öğrenci̇leri̇ni̇n Özgeci̇li̇k Düzeyleri̇ni̇n Yordayicisi Olarak Yaşam Amaç

The Journal of Academic Social Science Studies, 2015

Bu çalışmanın temel amacı üniversite öğrencilerinin yaşam amaçlarının özgecilik düzeyleri üzerind... more Bu çalışmanın temel amacı üniversite öğrencilerinin yaşam amaçlarının özgecilik düzeyleri üzerindeki yordayıcı rolünün incelenmesidir. Ayrıca cinsiyet, annebaba yaşam durumu, anne çalışma durumu, anne eğitim düzeyi ve baba eğitim düzeyi gibi bağımsız-demografik değişkenlere bağlı olarak üniversite öğrencilerinin yaşam amaçlarında ve özgeci davranış düzeylerinde anlamlı bir farklılık oluşup oluşmadığının incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma ilişkisel tarama modelinde yapılan bir çalışma olup, 2011-2012 eğitim-öğretim yılında Amasya Üniversitesi'nde öğrenim gören 266 kız ve 184 erkek öğrenciden oluşan toplam 450 kişilik bir çalışma gurubu ile yürütülmüştür. Araştırmada veri toplama araçları olarak; İlhan (2009) tarafından geliştirilen Yaşam Amaçları Ölçeği, Akbaba (1994) tarafından geliştirilen Özgecilik Ölçeği ve araştırmacı tarafından hazırlanan kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda üniversite öğrencilerinin içsel yaşam amaçları ile anne-baba yaşam durumu ve sınıf düzeyi değişkenleri arasında anlamlı bir ilişki olduğu, ayrıca dışsal yaşam amaçları ile sınıf düzeyi değişkeni arasında anlamlı bir ilişkinin olduğu anlaşılmaktadır. Öğrencilerin özgecilik düzeyleri ile anne-baba yaşam durumu değişkeni arasında anlamlı bir ilişkinin olduğu ortaya çıkmıştır. Öğrencilerin özgecilik düzeyleri ile içsel yaşam amaçları arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu gözlenmiştir (r=.414, p<.05). Yine aynı şekilde öğrencilerin özgecilik düzeyleri ile dışsal yaşam amaçları arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu gözlenmiştir (r=.181, p<.05). İçsel yaşam amaçları ile özgecilik arasındaki doğrusal anlamlı ilişki olduğu anlaşılmaktadır. Yapılan regresyon analizi sonuçlarına göre öğrencilerin içsel amaç düzeylerinin özgecilik düzeylerini anlamlı yordayıcısı olduğu bulgusuna ulaşılmıştır Recep KOÇAK & Kaşif AK (p<.05). Ancak dışsal amaçların öğrencilerin özgecilik düzeyinin anlamlı yordayamadığı ve önemli etkiye sahip olmadığı sonucuna ulaşılmıştır (p>.05).

Research paper thumbnail of ALEKSİTİMİ: KURAMSAL ÇERÇEVE TEDAVİ YAKLAŞIMLARI ve İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

Eğitim Bilimleri Fakültesi dergisi, 2002

Bu çalı ma aleksitimi ile ilgili geni bir literatür taramasını içeren bir derleme çalı masıdır. A... more Bu çalı ma aleksitimi ile ilgili geni bir literatür taramasını içeren bir derleme çalı masıdır. Aleksitimin ne oldu u, tarihsel geli imi, temel özellikleri, kuramsal temelleri ve ilgili tedavi yakla ımları hakkında bilgi verilmektedir. Makalede ayrıca aleksitimi ilgili olarak yapılmı yerli ve yabancı ara tırmaların genel bir özeti de sunulmaktadır.

Research paper thumbnail of Sağlik Çalişanlarinda Psi̇koloji̇k Sermaye, İş Tatmi̇ni̇ Ve Örgütsel Si̇ni̇zm İli̇şki̇si̇

Süleyman Demirel Üniversitesi Vizyoner Dergisi, Feb 28, 2020

Bu çalışmada, psikolojik sermayenin iş tatmini ve örgütsel sinizm ile ilişkisi araştırılmıştır. A... more Bu çalışmada, psikolojik sermayenin iş tatmini ve örgütsel sinizm ile ilişkisi araştırılmıştır. Araştırmanın modeli, psikolojik sermayenin iş tatmini ve örgütsel sinizm ile ilişkisinin olduğu varsayımıyla oluşturulmuştur. Araştırmanın örneklemi, Ankara ili sınırları içinde yer alan 11 özel hastanedeki sağlık çalışanlarından oluşmaktadır. Bu kapsamda 397 katılımcının verileri ile analiz gerçekleştirilmiştir. Anket, 4 bölümden ve toplamda 50 sorudan oluşmaktadır. Anketin ilk bölümünde demografik sorular yer almaktadır. Değişkenlerin ilişkilerini ölçmek amacı ile" Psikolojik Sermaye Ölçeği", "İş Tatmin Ölçeği", ve "Örgütsel Sinizm Ölçeği" kullanılmıştır. Psikolojik sermaye ölçeği, "Öz Yeterlilik", "Umut", "İyimserlik" ve "Psikolojik Dayanıklılık" alt boyutlarından oluşmaktadır. Bireylerin genel iş tatminlerini ölçmek için geliştirilen iş tatmini ölçeği kullanılmıştır. Örgütsel sinizm ölçeği ise "Bilişsel", "Duyuşsal" ve "Davranışsal" alt boyutlarından oluşmaktadır. Verilerin analizinde "SPSS" ve "SmartPLS" programı kullanılmıştır. Elde edilen bulgular neticesinde, psikolojik sermayenin iş tatminini, bilişsel sinizmi, duyuşsal sinizmi ve davranışsal sinizmi etkilediği görülmüştür. İyimserlik ve psikolojik dayanıklılık boyutunun iş tatminini; iyimserlik boyutunun bilişsel ve duyuşsal sinizmi, umut ve psikolojik dayanıklılık boyutunun ise davranışsal sinizmi etkilediği tespit edilmiştir. Öz yeterlilik ve umut boyutlarıyla iş tatmini arasında; öz yeterlilik, umut ve psikolojik dayanıklılık boyutlarıyla bilişsel ve duyuşsal sinizm arasında; öz yeterlilik ve iyimserlik boyutlarıyla davranışsal sinizm arasında ise istatistiksel açıdan anlam tespit edilememiştir.

Research paper thumbnail of Mi̇zah Tarzlari, Yaraticilik Ve Yaşam Doyumu: Orta Öğreti̇m Öğrenci̇leri̇ Üzeri̇nde B

The journal of academic social science studies, 2013

The main purpose of this study is to investigate the explanatory role of humor styles and creativ... more The main purpose of this study is to investigate the explanatory role of humor styles and creativity level of high school students on their life satisfaction level. Also it is investigated that there is a meaningful difference humor styles, creativity, academic achievement and life satisfaction of high school students according to their type of school, perceived income status and the mother's employment status. * Bu makale Crosscheck sistemi tarafından taranmış ve bu sistem sonuçlarına göre orijinal bir makale olduğu tespit edilmiştir.

Research paper thumbnail of Parçalanmiş Ve Tam Ai̇leye Sahi̇p Ergenleri̇n Akademi̇k Başari, Öznel İyi̇ Oluş Ve Ya

The journal of academic social science studies, 2016

Bireylerin yaşam serüveninde bedensel, bilişsel, duygusal, sosyal ve cinsel yönden hızlı değişiml... more Bireylerin yaşam serüveninde bedensel, bilişsel, duygusal, sosyal ve cinsel yönden hızlı değişimlerin yaşandığı ergenlik çocukluk ile yetişkinlik arasında geçiş dönemidir. Ergenlerin sağlıklı bir kişilik ve olumlu sosyal davranışlar geliştirmeleri ilk sosyal grup olan ailenin önemi çok açıktır. Yapılan alan yazın taramasında ergenler ile ilgili birçok araştırma yapılmış olmasına rağmen parçalanmış ve parçalanmamış aileye sahip ergenleri akademik öznel iyi oluş ve yalnızlık düzeylerini birlikte ele alan bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu nedenle bu çalışmada parçalanmış ve parçalanmamış aileye sahip ergenlerin akademik başarı, öznel iyi oluş ve yalnızlık düzeyleri karşılaştırmalı olarak incelenmesi amaçlanmıştır. Bu araştırma, ilişkisel tarama modelinde betimsel bir çalışmadır. Bu çalışmanın evrenini 2013-2014 eğitim-öğretim yılında Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı resmi liselerde 9, 10. 11, ve 12. sınıfta öğrenim görmekte olan tüm öğrenciler oluşturmaktadır. Bu araştırmanın çalışma gurubunu iç Anadolu bölgesinde bir ilden kolayda örneklem yolu ile seçilen 162 erkek ve 145 kız olmak üzere toplamda 307 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırma da veri toplama araçları olarak; Tuzgöl-Dost (2004) tarafından geliştirilen Öznel İyi Oluş Ölçeği, orijinali DiTommaso, Brannen ve Best (2004) tarafından geliştirilen ve daha sonra Çeçen (2007) tarafından Türkçe'ye uyarlanan Sosyal ve Duygusal Yalnızlık Ölçeği (SELSA) ölçeği ve ayrıca araştırmacı tarafından hazırlanan kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Verilerin analizi için ‚İlişkisiz Örneklemler İçin t-testi‛ ve ‚Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon‛ analizleri kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda; araştırmaya katılan öğrencilerin akademik başarı düzeyleri ile toplam yalnızlık düzeyleri arasında pozitif yönde *r= .16 p<.001+ ve ayrıca öznel iyi oluş düzeyleri ile toplam yalnızlık düzeyleri arasında negatif yönde anlamlı ilişki bir olduğu *r= .26 p<.001+ bulgularına ulaşılmıştır. Diğer yandan ergenlerin parçalanmış ve parçalanmamış aileye sahip olma durumlarına göre öznel iyi oluş düzeyleri arasında parçalanmamış aileye sahip ergenler lehine *t(.633) = 2.93, p<.05+, akademik başarıları düzeyleri arasında parçalanmamış aileye sahip ergenler lehine *t(11.07) = 5.509, p<.05+, ve * Bu çalışma birinci yazarın danışmanlığında ikinci yazarın yüksek lisans tez çalışmasından üretilmiş olup 13. Ulusal Psikolojik Danışma ve Rehberlik Kongresinde sözlü bildiri olarak sunulmuştur. Recep KOÇAK & Emel TATAY toplam yalnızlık puanları arasında ise parçalanmış aileye sahip ergenler lehine [t(2.07) =-4.64 p<.05+ anlamlı farklılık olduğu bulgularına ulaşılmıştır. Ancak cinsiyete göre araştırmaya katılan ergenlerin akademik başarı düzeyleri arasında *t(.078) =-.601 p>.05+, öznel iyi oluş düzeyleri arasında *t(.337) =-.352 p>.05+ ve yalnızlık düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık olmadığı *t(2.02) =-.099 p>.05+ sonucuna ulaşılmıştır.

Research paper thumbnail of An image study on the rich and poor perception

Educational research and reviews, Mar 23, 2015

The aim of this study is to project people's perceptions about the rich and poor. In this descrip... more The aim of this study is to project people's perceptions about the rich and poor. In this descriptive study, a questionnaire developed by the researcher and caricatures were used to collect data. The questionnaire composed of seven items including questions directed to adjectives related to the participants' perceptions about the rich and poor as well as questions of gender, age, and socioeconomic status. The study composed of 973 participants (653 males and 320 females), sampled conveniently among people living in the Central Black Sea Region of Turkey in 2014. 76.74% of the participants characterized the poor by using seven adjectives: honest, moral, happy, legal, sincerefriendly, empathetic-modest, and fair-objective. On the other hand, 77.41% of the participants characterized the rich by using eleven adverse adjectives; arrogant, defrauder, bribe-taker, immoral, unfair-subjective, imposter, penny pincher, liar, aggressive-oppressive, shrewd-evil minded, and insensible. The study reached inferences and offered suggestions based on the results.

Research paper thumbnail of Comparision of Alexithymia and Loneliness In Terms of Some Aspects and Investigation of Relationship Among University Students

DergiPark (Istanbul University), Jun 11, 2003

Research paper thumbnail of The Effect of An Emotional-Expression Education Program on Alexithymia and Loneliness Levels

DergiPark (Istanbul University), Jun 11, 2005

Bu arastirmada, duygusal ifade egitimi programinm üniversite ögrencilerin aleksitimi ve yalnizlik... more Bu arastirmada, duygusal ifade egitimi programinm üniversite ögrencilerin aleksitimi ve yalnizlik dÜzeylerine etkisi incelenmistir. 2001-2002 ögretim yilmda Ankara Üniversitesi Egitim Bilimleri FakÜltesinde okuyan ögrenciler bu arastirmanin kapsammi olusturmaktadir. Arastlrmada öntest-sontest kontrol gruplu (split plot) deneysel desen kul/anilmistir. Arastinnada 15 kisilik deney grubun yaiu sira, Howthornl etkisini kontrol etmek amaciyla 15 denekli plasebo kontrol grubu olusturulmustur ArastlnnalUn temel amaci hazirlanan duygusal ifade egitimi programmm ögrencilerin aleksitimi ve yalnizlik düzeylerini azaltmada etkili olup olmadigini test etmektir. Bu nedenle arastiroianin bagimsiz degiskeni deney grubuna uygulanan egitim programidir: Bagunli degiskeni ise ögrencilerin aleksitimi ve yalnizlik düzeyleridir. Arastirma sürecinde deneysel islem olarak uygulanan duygusal ifade egitimi programi; 11 oturumluk olup oturumlari her hafta 2 saat kadar sünnüstür. Öntest ve sontest olarak üyelere aleksitimik düzeyleri ölçmek için Torw1fo Aleksitimi Ölçegi (TAÖ) ve yalmzlik düzeylerini ölçmek için ise UCLA Yalmzlik Ölçegi uygulanmistir. Arastlnna sonunda öntest-sontest kontrol gruplu (2x2'lik) deneysel desenler için etkili bir yöntem olan kovaryans analizi (ANCOV A) uygulammstir. Yapilan analizler sonucunda, ön test aleksitimi ve yalnizlik puanlarina göre deney ve kontrol gruplarmm sontest aleksitimi (TAÖ) ve yaliuzltk (UCLA) puanlari arasmda denemelere baglt olarak .001 düzeyinde anlamli farklilik oldugu anlastimistir. [F(1-27)=30.69, P<.OOl ve F (1-27)= 15.607, Pi.OOl]. Ayrica arastirmaci tarafindan hazirlanan duygusal ifade egitimi programmm etkisinin uzun süreli (zaman etkisinden bagl/1isiz) olup olmadigiiii test etmek amaciyla 4,5 ay sonra izleme ölfümleri .yapilarak (-resti uygulanmistir. So-1lllÇolarak uygulanan "Duygusal Ifade Egitimi Grup Programi 'iiin ögrencilerin aleksitimi ve yalmzlik düzeylerini azaltmada etkili oldugu ve bu etkinin uzun sÜreli oldugu anlasiliiiistir. Elde edilen tüm bu bulgular bilimsel kaynaklar isigmda yorumlanarak tartistlmis ve bazi öneriler yaptlmistir.

Research paper thumbnail of Öğretmenlerin Sınıf Yönetimi Becerileri ile İş Doyumları Arasındaki İlişki

Kuram ve Uygulamada Egitim Yönetimi Dergisi, Feb 1, 2007

Bu arastirmanin amaci ogretmenlerin sinif yonetimi becerileri ile is doyum duzeyleri arasindaki i... more Bu arastirmanin amaci ogretmenlerin sinif yonetimi becerileri ile is doyum duzeyleri arasindaki iliskiyi incelemektir. Yaptigi iste basarili olamayan bireylerin is doyumlarinin genellikle dusuk oldugu bilinmektedir. Ogretmenin yaptigi iste basarili olmasi ise buyuk olcude sinifini iyi yonetmesine ve bu da sinif yonetimi becerilerinin yuksek olmasina baglidir. Bu nedenle ogretmenlerin sinif yonetimi becerileri ile is doyum duzeyleri arasinda iliski olmasi muhtemeldir. Arastirma evreni, Tokat ili merkez ilcesinde calismakta olan ilkogretim ve ortaogretim okulu ogretmenleridir. Arastirmanin orneklemini ise evrenden amacli ornekleme metodu ile secilen 140 ilkogretim ve ortaogretim ogretmeni olusturmaktadir. Veriler bu ogretmenlere uygulanan Sinif Yonetimi Becerileri Gozlem Olcegi, Is Doyumu Olcegi ve kisisel bilgi formu ile toplanmistir. Elde edilen verilerin analizinde guvenirlik analizleri, frekans, yuzdelik ve Pearson Momentler Carpimi Korelasyon Katsayisi analizleri kullanilmistir. Analizler sonucunda ogretmenlerin sinif yonetimi becerileri ile is doyum duzeyleri arasinda pozitif yonde dusuk duzeyde anlamli bir iliski tespit edilmistir.

Research paper thumbnail of Öğretmen Performans Değerlendirme Envanteri (ÖPDE) Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması

Kuram Ve Uygulamada Egitim Bilimleri, 2006

Research paper thumbnail of Analyzing the Relationship Between Occupational Burnout and Marital Satisfaction Levels of School Administrators

DergiPark (Istanbul University), Apr 26, 2009

Sosyal bir varlık olarak okul yöneticisinin işindeki performansı ile orantılı olarak kalite ve ve... more Sosyal bir varlık olarak okul yöneticisinin işindeki performansı ile orantılı olarak kalite ve verimliliğinin ev ve aile yaşantılarından bağımsız olması beklenemez. Bu araştırmanın temel amacı da okul yöneticilerinin mesleki tükenmişlik düzeyleri ile evlilik doyum düzeyleri arasındaki ilişkiyi bazı bağımsız değişkenler açısından incelemektir. Tokat il merkezi ve kırsal alanda görev yapan, yaklaşık 550 evli ilköğretim okulu yöneticisinden ulaşılabilen 201 bay ve 5 bayan olmak üzere toplam 206 evli okul yöneticisi ile bu araştırma gerekleştirilmiştir. Bu çalışma, Maslach Tükenmişlik Envanteri, Evlilikte Uyum Ölçeği ve araştırmacı tarafından hazırlanan "Kişisel Bilgi Formu" ile verilerin toplandığı ilişkisel tarama modelli betimsel bir araştırmadır. Yapılan analizler sonucunda okul yöneticilerinin mesleki tükenmişlikleri ile evlilik doyumları arasında ters yönde bir ilişki olduğu bulgusuna ulaşılmıştır (r =-0.321 p<.05). Ayrıca okul yöneticilerinin evlilik doyumları ve mesleki tükenmişlik düzeylerinin bazı bağımsız değişkenlere göre farklılaşma olup olmadığına ilişkin bulgulara da yer verilmektedir.

Research paper thumbnail of Okul Yöneticilerinin Mesleki Tükenmişlik Düzeylerinin Bazı Değişkenler Açısından İncelenmesi

Fırat Üniversitesi sosyal bilimler dergisi, 2009

Research paper thumbnail of İstatistik Kaygısı ve İstatistiğe Yönelik Tutumlar Arasındaki İlişki

Ankara Üniversitesi eğitim bilimleri fakültesi dergisi, 2007

Research paper thumbnail of Halk Hekimliğinden Yapay Zekâ Hekimliğine: Tıpta Halk Hekimliğinin Yeniden Kurgulanması Üzerine Bir Değerlendirme

Kültürel Miras Araştırmaları, Dec 10, 2020

Bu makalede, halk hekimliğinin yüzyıllar boyunca doğanın ampirik gözlemlenmesiyle oluşan, değişen... more Bu makalede, halk hekimliğinin yüzyıllar boyunca doğanın ampirik gözlemlenmesiyle oluşan, değişen dönüşen, işlevsel olduğu ölçüde gelecek nesillere aktarılan yapısından hareketle modern hekimlik ve yapay zekâ hekimliği karşısındaki dönüşümleri ve yeniden kurgulanması değerlendirilmiştir. Bu bağlamda, geleneksel hekimliğin hasta ve hastalığı algılama felsefesi, sağaltma pratikleri ile modern ve yapay zekâ hekimliğinin hasta ve hastalığa karşı sağaltma pratikleri mukayese edilmiştir. Çalışmada sonuç olarak geleneksel hekimliğin modern hekimliğin sağaltma yöntemleriyle birçok yönden çatışma yaşadığı, yapay zekâ hekimliğiyle ise şaşırtıcı bir şekilde birçok yönden benzerlik teşkil ettiği, hastalığı sağaltmaya yönelik yaklaşım ve felsefelerinin benzer olduğu görülmüştür.

Research paper thumbnail of An image study on the rich and poor perception

Educational Research and Reviews, 2015

The aim of this study is to project people's perceptions about the rich and poor. In this descrip... more The aim of this study is to project people's perceptions about the rich and poor. In this descriptive study, a questionnaire developed by the researcher and caricatures were used to collect data. The questionnaire composed of seven items including questions directed to adjectives related to the participants' perceptions about the rich and poor as well as questions of gender, age, and socioeconomic status. The study composed of 973 participants (653 males and 320 females), sampled conveniently among people living in the Central Black Sea Region of Turkey in 2014. 76.74% of the participants characterized the poor by using seven adjectives: honest, moral, happy, legal, sincerefriendly, empathetic-modest, and fair-objective. On the other hand, 77.41% of the participants characterized the rich by using eleven adverse adjectives; arrogant, defrauder, bribe-taker, immoral, unfair-subjective, imposter, penny pincher, liar, aggressive-oppressive, shrewd-evil minded, and insensible. The study reached inferences and offered suggestions based on the results.

Research paper thumbnail of Ergenlerde Özerkliğin Yordayıcısı Olarak Bağlanma Stilleri ve Proaktif Kişilik Yapılarının İncelenmesi

Kalem Uluslararasi Egitim ve Insan Bilimleri Dergisi, 2016

Bu çalışmada, ergenlerde özerkliğin yordayıcısı olarak bağlanma stilleri ve proaktif kişilik yapı... more Bu çalışmada, ergenlerde özerkliğin yordayıcısı olarak bağlanma stilleri ve proaktif kişilik yapılarının ve ayrıca demografik özelliklere bağlı olarak öğrencilerin özerklik, bağlanma stilleri ve proaktif kişilik yapılarında anlamlı farklılaşma olup olmadığının incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma ilişkisel tarama modelinde bir çalışma olup, 2011-2012 eğitim öğretim yılında Ankara'da çeşitli liselerde öğrenim gören 249 kız, 174 erkek toplam 423 öğrenciden oluşan çalışma grubu ile yürütülmüştür. Araştırmada kullanılan veri toplama araçları; Musaağaoğlu (2004) tarafından Türkçeye 1 Bu çalışma birinci yazarın danışmanlığında ikinci yazarın yüksek lisans tez çalışmasından üretilmiş olup, 13. Ulusal Psikolojik Danışma ve Rehberlik Kongresinde sözlü bildiri olarak sunulmuştur.

Research paper thumbnail of Comparision of Alexithymia and Loneliness In Terms of Some Aspects and Investigation of Relationship Among University Students

DergiPark (Istanbul University), Jun 11, 2003

Research paper thumbnail of Okul Yöneti̇ci̇leri̇ni̇n Evli̇li̇k Doyum Düzeyleri̇- Ni̇n Çeşi̇tli̇ Deği̇şkenler Açisindan İncelenmesi̇

Sakarya Universitesi Egitim Fakultesi Dergisi, 2008

Bilginin en önemli güç olmaya başladığı günümüz bilgi çağında, bir eğitim kurumu olarak okulların... more Bilginin en önemli güç olmaya başladığı günümüz bilgi çağında, bir eğitim kurumu olarak okulların kaliteli ve etkili bir eğitim vererek beklenen toplumsal ihtiyacı karşılayabilmesi büyük oranda okulun nasıl yönetildiğine ve yöneticilerinin performansına bağlıdır. Okul yönetiminin performansı ise okul yöneticilerinin, sahip olmaları gereken birçok nitelik yanında, ruhen ve bedenen sağlıklı olmaları ile bağlantılı olabilir. Bu açıdan bakıldığında evlilik doyumunun yaşam doyumu ile olan bu ilişkisi, yaşamın bir diğer önemli parçası olan iş hayatını da etkilememesi, okul yöneticisinin işindeki performansını, kalite ve verimliliğinin ev (aile) yaşantılarından bağımsız olması beklenemez. Bu nedenle araştırmanın temel amacı da okul yöneticilerinin evlilik doyum düzeylerinin çeşitli değişkenler açısından incelemektir. Araştırmanın evrenini, Tokat ili, ilçeleri, kasaba ve köylerinde görev yapan, yaklaşık 500 evli ilköğretim okulu yöneticileri oluşturmaktadır. Araştırma bu evrenden ulaşılabilen 201 bay ve 5 bayan olmak üzere toplam 206 evli okul yöneticisi ile gerekleştirilmiştir. Bu çalışma verilerinin, Kışlak (1996) tarafından Türkçe'ye uyarlanan "Evlilik Uyum Ölçeği" ve araştırmacı tarafından hazırlanan "Kişisel Bilgi Formu" ile verilerinin toplandığı betimsel tarama modelli bir araştırmadır. Araştırmada okul yöneticilerinin evlilik doyum düzeylerinin yaş, cinsiyet, sağlık durumu, yaşanılan yerleşim birimi, evlilik süresi, evlilik sayısı, çocuk sayısı, evlilik şekli gibi bağımsız değişkenlerle ilişkin bulgulara yer verilmektedir.

Research paper thumbnail of Öğretmenlerin Sınıf Yönetimi Becerileri ile İş Doyumları Arasındaki İlişki

Kuram ve Uygulamada Egitim Yönetimi Dergisi, Feb 1, 2007

Bu arastirmanin amaci ogretmenlerin sinif yonetimi becerileri ile is doyum duzeyleri arasindaki i... more Bu arastirmanin amaci ogretmenlerin sinif yonetimi becerileri ile is doyum duzeyleri arasindaki iliskiyi incelemektir. Yaptigi iste basarili olamayan bireylerin is doyumlarinin genellikle dusuk oldugu bilinmektedir. Ogretmenin yaptigi iste basarili olmasi ise buyuk olcude sinifini iyi yonetmesine ve bu da sinif yonetimi becerilerinin yuksek olmasina baglidir. Bu nedenle ogretmenlerin sinif yonetimi becerileri ile is doyum duzeyleri arasinda iliski olmasi muhtemeldir. Arastirma evreni, Tokat ili merkez ilcesinde calismakta olan ilkogretim ve ortaogretim okulu ogretmenleridir. Arastirmanin orneklemini ise evrenden amacli ornekleme metodu ile secilen 140 ilkogretim ve ortaogretim ogretmeni olusturmaktadir. Veriler bu ogretmenlere uygulanan Sinif Yonetimi Becerileri Gozlem Olcegi, Is Doyumu Olcegi ve kisisel bilgi formu ile toplanmistir. Elde edilen verilerin analizinde guvenirlik analizleri, frekans, yuzdelik ve Pearson Momentler Carpimi Korelasyon Katsayisi analizleri kullanilmistir. Analizler sonucunda ogretmenlerin sinif yonetimi becerileri ile is doyum duzeyleri arasinda pozitif yonde dusuk duzeyde anlamli bir iliski tespit edilmistir.

Research paper thumbnail of The Validity and Reliability of the Teachers' Performance Evaluation Scale

Kuram Ve Uygulamada Egitim Bilimleri, Sep 1, 2006

Abstract The effectiveness or productivity of organizations is positively related to the performa... more Abstract The effectiveness or productivity of organizations is positively related to the performance of the organizations' employees. The results of the studies related to the inspection and evaluation process in the Turkish educational system reveal that inspector-focused evaluation systems are not objective, reliable, or functional. Therefore, in order to raise the quality of education in Turkey, there is an urgent need for a teacher evaluation system that is multiple data-driven, participatory, transparent, functional, objective, and reliable. The purpose of the present research was to fulfill this objective. Study was conducted on 261 high school students in downtown Tokat. A teacher performance evaluation scale was developed based on the 360 degree feedback model and the new scale was investigated in terms of validity and reliability. The results show that the Teacher Performance Evaluation Scale was valid and reliable in measuring high school teachers' performances. Key Words Education, Performance Evaluation, Teacher, Scale Development. Performance is defined as all the behaviors and actions that an employee performs in the process of fulfilling his/her duties (Basaran, 1985). The very first studies of employee evaluation have started in the 90's among public institutions in the US. In this context, early studies of employee effectiveness that Taylor has pioneered are considered to be the first in the field (Baransel, 19993). The effectiveness or productivity of organizations is positively related to the performance of the organizations' employees. The evaluation of an organization's employees also indicates the degree to which the organization has reached its targets. In today's world economical and social structures are being changed rapidly and these changes directly affect worker behaviors. Similar to other occupations, it is important and motivating for employees of educational institutions to receive feedback. That is, a teacher needs to know how good of a teacher s/he is or what the strong or weak sides of her/him. One of the most important issues in giving teachers feedback on their teaching performances is measuring their performances in a valid and reliable way. According to Basaran (1995), there is a great need for an encompassing evaluation model that will assess schools, teachers, and school administrators. The evaluation of teachers' performances is different from the workers of other occupations. It is unique to teaching because there is no turning back in this profession. That is, a salesman or a physician can be evaluated by the number of costumers he or she might have; however, there is not such a criterion for teachers in most situations, especially in the public schools. Teachers face different student populations in every academic year. In addition, a more objective way of evaluating employees in any work place depends on a clear description of what is expected of the worker in that field. However, the roles and duties of teachers who are working under the ministry of national education are not clearly defined. Because of this lack of clarity, the evaluation efforts in national education system do not yield the expected results (Taymaz, 1993). In contemporary educational systems, it is now accepted that the evaluation of teacher performances is a great necessity. Nonetheless, the specifics of this evaluation process are not known. For example, who is to conduct the evaluation, what will be the criteria against which teachers evaluated, who will evaluate the teacher, and when to conduct evaluation are some of the common questions. Tomkins (1952) studied the Turkish educational system and indicated that the system is based on superintendent-focused evaluation which does not serve well. He explains that he has asked hundreds of teacher and school administrators whether the evaluation of superintendents was useful at all for their schools or for career. He has never received a positive answer to this question. …

Research paper thumbnail of Üni̇versi̇te Öğrenci̇leri̇ni̇n Özgeci̇li̇k Düzeyleri̇ni̇n Yordayicisi Olarak Yaşam Amaç

The Journal of Academic Social Science Studies, 2015

Bu çalışmanın temel amacı üniversite öğrencilerinin yaşam amaçlarının özgecilik düzeyleri üzerind... more Bu çalışmanın temel amacı üniversite öğrencilerinin yaşam amaçlarının özgecilik düzeyleri üzerindeki yordayıcı rolünün incelenmesidir. Ayrıca cinsiyet, annebaba yaşam durumu, anne çalışma durumu, anne eğitim düzeyi ve baba eğitim düzeyi gibi bağımsız-demografik değişkenlere bağlı olarak üniversite öğrencilerinin yaşam amaçlarında ve özgeci davranış düzeylerinde anlamlı bir farklılık oluşup oluşmadığının incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma ilişkisel tarama modelinde yapılan bir çalışma olup, 2011-2012 eğitim-öğretim yılında Amasya Üniversitesi'nde öğrenim gören 266 kız ve 184 erkek öğrenciden oluşan toplam 450 kişilik bir çalışma gurubu ile yürütülmüştür. Araştırmada veri toplama araçları olarak; İlhan (2009) tarafından geliştirilen Yaşam Amaçları Ölçeği, Akbaba (1994) tarafından geliştirilen Özgecilik Ölçeği ve araştırmacı tarafından hazırlanan kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda üniversite öğrencilerinin içsel yaşam amaçları ile anne-baba yaşam durumu ve sınıf düzeyi değişkenleri arasında anlamlı bir ilişki olduğu, ayrıca dışsal yaşam amaçları ile sınıf düzeyi değişkeni arasında anlamlı bir ilişkinin olduğu anlaşılmaktadır. Öğrencilerin özgecilik düzeyleri ile anne-baba yaşam durumu değişkeni arasında anlamlı bir ilişkinin olduğu ortaya çıkmıştır. Öğrencilerin özgecilik düzeyleri ile içsel yaşam amaçları arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu gözlenmiştir (r=.414, p<.05). Yine aynı şekilde öğrencilerin özgecilik düzeyleri ile dışsal yaşam amaçları arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu gözlenmiştir (r=.181, p<.05). İçsel yaşam amaçları ile özgecilik arasındaki doğrusal anlamlı ilişki olduğu anlaşılmaktadır. Yapılan regresyon analizi sonuçlarına göre öğrencilerin içsel amaç düzeylerinin özgecilik düzeylerini anlamlı yordayıcısı olduğu bulgusuna ulaşılmıştır Recep KOÇAK & Kaşif AK (p<.05). Ancak dışsal amaçların öğrencilerin özgecilik düzeyinin anlamlı yordayamadığı ve önemli etkiye sahip olmadığı sonucuna ulaşılmıştır (p>.05).